abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçında Östersunds ile karşılaşacak olan Galatasaray'da 10 numaralı formayı yeni transferi Belhanda terletecek.
cumhuriyet.com.tr
UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçında Östersunds ile karşılaşacak olan Galatasaray'da Sneijder'in kadroya alınmamasından dolayı 10 numaralı forma Belhanda'nın oldu. Belhanda'nın verdiği özel röportaj'da tercihim 10 numaralı forma diyen Fas'lı oyuncunun arzusu sıcağı sıcağına yerine gelmiş oldu.
8 Temmuz 2017 Cumartesi, 14:37
cumhuriyet
null
Sneijder'in formasını, Belhanda giyecek
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/spor/776909/Sneijder_in_formasini__Belhanda_giyecek.html
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesildiği gerekçesiyle yapılan eyleme ilişkin, "Orada kesilen ağaç varsa belki onun 100 katını biz dikeriz, merak etmeyin" dedi.
null
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki "Çankırı Tanıtım Günleri" etkinliğinden ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Taksim Gezi Parkı'ndaki eylemin hatırlatılması üzerine Eroğlu, Taksim Gezi Parkı'nda tarihi eser bulunduğunu, bunun da aynen ihya edileceğini belirtti. Bakan Eroğlu, "Bunu, tarihe eserlere olan saygımızın bir neticesi olarak görmek lazım ama orada kesilen ağaç varsa belki onun 100 katını biz dikeriz, merak etmeyin" diye konuştu. İstanbul'a yaklaşık 5 milyon fidan dikilmesi için karar aldıklarını bildiren Eroğlu, küçük bir alan olan Gezi Parkı'nda sınırlı sayıda ağaç bulunduğunu söyledi. Gezi Parkı'nda ne kadar ağaç kesilmesinin planlandığının sorulması üzerine Eroğlu, "Saymadım ama isterseniz Orman Genel Müdürüne soralım, saysın. Size tam rakamı bildireyim" dedi. Orman yangınları İzmir, Muğla ve bölgedeki muhtelif yerlerde dün yaşanan orman yangınlarının hatırlatılması üzerine de Eroğlu, 11 ayrı yerde yangın çıktığını hatırlattı. Bölgedeki şiddetli rüzgar nedeniyle hava araçlarıyla yangınlara müdahale edilemediğini, kara ekiplerinin ise çok ciddi gayret göstererek müdahelede bulunduğunu vurgulayan Eroğlu, yangınlarla ilgili şu anda herhangi bir sorun bulunmadığını, yanan alanın çok büyük olmadığını dile getirdi. Söndürme çalışmalarına katılanlara teşekkür eden Eroğlu, yangınlar açısından çok hassas bir döneme girildiğine dikkati çekti. Bakan Eroğlu, şöyle devam etti: "Vatandaşlarımızdan özellikle şunu rica ediyorum: Haziran, temmuz, ağustos bizim için son derece kritik aylardır. Bu aylarda vatandaşlardan piknik yapıyorlarsa ateşi söndürmelerini, sigara izmaritlerini söndürmeden atmamalarını rica ediyoruz. Vatandaşlardan gördükleri yangıları 177'ye bildirmelerini istiyoruz. Böylelikle daha kısa sürede müdahale imkanı olur. Hep beraber çok dikkatli olalım, bu yıl da geçen sene olduğu gibi çok büyük bir sıkıntı olmadan atlatma gayretini gösterelim."
30.05.2013 - 16:29
Anadolu Ajansı
[]
Eroğlu: Kesilen ağaç varsa 100 katını dikeriz
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eroglu-kesilen-agac-varsa-100-katini-dikeriz,dTMZfuAXN0-5rVC_qxmsFA
Belediye, Adalar'da elektrikli faytona geçiyor. İlk araç önümüzdeki günlerde Kınalıada'da hizmete başlayacak. Faytoncular karara tepki gösterdi.
null
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adalar'da ulaşım niteliği taşıyan elektrikli araçların kullanılacağını bildirdi. Belediyeden yapılan açıklamaya göre, öncelikle Kınalıada'da olmak üzere; her biri en fazla 12 kişilik olmak üzere elektrikli araçla toplu taşımacılığın yapılması amaçlanıyor. İlk araç önümüzdeki günlerde hizmet vermeye başlayacak. Yolculuk ücretleri, istanbulkart ile entegre olacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile işletmesi İspark AŞ tarafından yapılacak. Bu uygulama test edildikten sonra zamanla tüm Adalar'daki toplu taşıma hizmetinin, elektrikli araçlarla yapılması planlanıyor. Faytoncular Odası Başkanı Hıdır Ünal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Adalar'da fayton yerine elektrikli araçların kullanılması kararına ilişkin, "Adalar'da binin üzerinde at var. Faytonlar kaldırılırsa o atları da özgür ortama salınmasını isteyen hayvanseverlere teslim edeceğiz herhalde. Bu atları ne yapacaklarsa onlar düşünsün. Biz onu düşünmüyoruz. Biz atlarımızı vermeyi düşünmüyoruz, faytonlarımızın kalkmasını istemiyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Yenikapı mitingindeki konuşmasında faytonlarda kullanılan atlarla ilgili gerekli adımları attıklarını belirtmesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de bugün, Adalar'da ulaşım niteliği taşıyan elektrikli araçların kullanılacağını duyurmasının ardından gözler faytonculara çevrildi. Faytoncular Odası Başkanı Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şu anda 3 bin kişinin ekmek yediği bir tekneyi ve atalardan miras kalan bir şeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir kerede ortadan kaldıracağına inanmadığını söyledi. Ortada bir bilgi kirliliğinin dolaştığını, bu işi bu noktaya hayvanseverlerin getirdiğini ifade eden Ünal, "Onların yaptığı haberlerin tamamı baştan sona yanlış. Yılda 600, 700 atın öldüğünü iddia etmişler. Biz zaten bin atla iş yapıyoruz. 700 at ölürse, fayton başına bir at düşer. Biz günde 6 atla çalışıyoruz. Hikayenin gerçeği o değil. Biz inanıyoruz ve güveniyoruz ki Cumhurbaşkanı bizi mağdur etmeyecektir." diye konuştu. Ünal, "Adalar'da binin üzerinde at var. Faytonlar kaldırılırsa o atları da özgür ortama salınmasını isteyen hayvanseverlere teslim edeceğiz herhalde. Bu atları ne yapacaklarsa onlar düşünsün. Biz onu düşünmüyoruz. Biz atlarımızı vermeyi düşünmüyoruz, faytonlarımızın kalkmasını istemiyoruz." dedi. Bu sektörü iyileştirmeye, modernize etmeye çalıştıklarını anlatan Ünal, şunları kaydetti: "Bunun için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yapması gereken bizim eksiklerimizin giderilmesidir. Öncelikle eksik ahırların tamamlanması gerekiyor. Kadir Topbaş, belediye başkanıyken 140 tane ahır yaptı. Şu an 80 ahıra, bir de at hastanesine ihtiyacımız var. İstanbul'da bir tane at hastanesi var Avcılar'da ama at yok. Türkiye'de de en çok at yoğunluğu Adalar'da var ama hastane yok. Böyle çelişkili bir durum var. Adada at hastanesi olursa, bu eksikler de giderilirse bu sektörü dünya markası haline getiririz. Adada sürekli görev yapan bir veteriner yok. Atların kontrolleri İlçe Tarım veterinerleri tarafından gerçekleştiriliyor. Atlar 6 ayda bir sağlık taramasından geçiriliyor. Olağanüstü durum olduğunda ilçe tarım veterinerleri yardım ediyor." Hıdır Ünal, "Cumhurbaşkanımızın bu kadar insanı mağdur edeceğini düşünmüyorum. Öyle bir lider değil. Nihayetinde devletin başında o var. Uygularsa da kabul edebileceğimiz bir durum değil. Bu duruma ancak hayvanseverler sevinir." dedi. Adalar'daki 277 faytoncunun, elektrikli faytonlarda istihdam edilebileceği yorumlarını değerlendiren Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu düşünceye sıcak bakmıyorum çünkü bu sürdürülebilir bir proje değil. İnsanlar meseleye, 'Adada çok büyük bir yoğunluk var, bunları atların çekmesi yerine akülü veya elektrikli faytonlar çeksin' diye düz mantıkla bakıyor. Buraya gelen insanların tamamı atlı fayton için geliyor. Akülü fayton dünyanın her yerinde var. İnsanlar buna ilgi duymuyor. Dolayısıyla Adalar'ın ekonomisi de alt üst olacaktır. Adanın tek ekonomisi, fayton ekonomisinden geçiyor. Adada fayton olmazsa, adanın yoğunluğu zaten olmayacak. O zaman kimi taşıyacaklar ki. Adalar'da faytonun dışında ne var. Fayton kalkınca insanlar adaya niye gelsin? O nedenle ada esnafı da mağdur olacak." Hıdır Ünal, ekim ayına kadar karantina altında olan Adalar'a 209 atın götürülmesine ilişkin ise şunları söyledi: "Öyle bir kıyamet kopardılar ki olayı sanki 209 at kaçak, illegal yollarla adaya girdiği noktasına getirdiler. Ben, belge ile konuşuyorum. Biz bu atları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan aldığımız izinle İstanbul İl Tarım Müdürlüğü'nün kontrolünde, kan örnekleri alınmış, ruam testi yapılmış, çipleri takılmış şekilde adaya götürdük. Getirdiğimiz atları mevcut ahırlarda barındırıyoruz. Önceki atlarımızı teneke, ahşap, çadırdan yapılan ahırlarda barındırıyoruz." Adalar'daki at ahırları 2008 yılında işletmeye açıldı. Yaklaşık 20 bin metrekare alanda at ve fayton park işletmeciliği yapılıyor. İSTAÇ AŞ ile birlikte at gübrelerinin atılması sağlanıyor. Adalarda toplam fayton kapasitesi 140 iken, 226 fayton hizmet veriyor. Bir giriş kontrol kulübesi, 80 yatak kapasiteli bir seyis evi, kullanılmayan bir sosyal tesis binası, 14 blok (at ahır) olmak üzere 17 yerleşke bulunuyor. Burada ayrıca bir alan sorumlusu 2 personel görev yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adalar'da faytonların yerine hizmet verecek elektrikli araçların fotoğraflarını kamuoyuyla paylaştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından yazlık ve kışlık olarak tasarlanan, yanları açık sarı renkli elektrikli araçlara aynı anda 12 kişi binebilecek. Öte yandan tamamen kapalı olan mavi renkli araçlarla ise 16 yolcu taşınacak. Elektrikli araçlar öncelikle Kınalıada'da hizmet vermeye başlayacak. Elektrikli araçların işletmesini İSPARK AŞ yapacak, yolculuk ücretleri, İstanbulkart ile entegre olacak.
18.06.2018 - 17:03
ntv.com.tr, Anadolu Ajansı
['Hayvanlar', 'Türkiye', 'İstanbul']
Adalar'a elektrikli fayton geliyor (Faytoncular tepkili)
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/adalara-elektrikli-fayton-geliyor-faytoncular-tepkili,sPyPGggg0kOcO-IidccTHA
Hakkari’nin Şemdinli İlçesi Kayalar köyü Mağaraönü mezrasında 2 kişi çığ altında kaldı.
null
Hakkari’nin Şemdinli İlçesi Kayalar köyü Mağaraönü mezrasında 2 kişi çığ altında kaldı. Bölgeye arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
13.12.2013 - 14:42
null
[]
2 kişi çığ altında kaldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/2-kisi-cig-altinda-kaldi,-ICK6roOIUucGEPfyFkk_Q
Avusturya Yeşiller Partisi'nin Avrupa Parlamentosu milletvekili adayı Ulrike Lunacek, Türkiye'nin üyeliği öncesinde referandum isteyenlere cevap verdi.
null
Avusturya Yeşiller Partisi'nin Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili adayı Ulrike Lunacek, "Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için referandum istemenin haksızlık olduğunu" söyledi. İktidardaki koalisyon hükümeti ortaklarından Sosyal Demokrat Parti'nin (SPÖ), "müzakere sürecinin ardından referandum yapılmasını istediğini", Hristiyan demokrat eğilimli Halk Partisi'nin (ÖVP) ise "Türkiye'ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesini" savunduğunu anımsatan Lunacek, düzenlenen basın toplantısında, "AB'ye üyelik belirli kuralları olan bir süreçtir. Taraflar yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde tam üyelik önünde bir engel kalmaz" dedi. Birliğe üye olan tüm ülkelerde aranan koşulların Türkiye için de geçerli olduğunu ifade eden Lunacek, "Avusturya dahil birlik üyesi diğer bazı ülkelerde tam üyelik konusunda Türkiye'ye özel bazı koşulların öne sürülmesinin haksızlık olduğunu" bildirdi. Avusturya'da halkın, Türkiye'nin üyeliğine olumsuz bakmasında iktidardaki SPÖ ve ÖVP yöneticilerinin büyük payı olduğunu belirten Lunacek, "Türkiye'nin tam üyeliği için referandum isteyenlere şunu söylemek lazım. Biz 1995 yılında AB'ye üye olurken, üye ülkelerden biri bizim için referandum yapılması talebinde bulunsaydı bu hoşumuza gider miydi" diye konuştu. AP seçimleri öncesi partisinin AB içinde yapmak istediği "reformlarla" ilgili basına bilgi veren Lunacek, Yeşiller Partisi olarak "AB'de uygulanmakta olan neoliberal sistemi değiştirmek için çalışacaklarını" söyledi. Partisinin birlik içinde "olumlu anlamda bir devrim yapmak istediğini" ifade eden Lunacek, "AB'nin daha sosyal ve ekolojik bir birlik olması için programımızı uygulayacağız" dedi. Partisinin hazırladığı "devrim niteliğindeki" programla birlik üyesi ülkelerde 5 milyon kişiye istihdam imkanı sağlamanın mümkün olduğunu anlatan Lunacek, "Programı uygulayabilmemiz için birlik üyesi diğer ülkelerin de destek olması gerektiğini" söyledi. Basın toplantısında hazır bulunan partinin Türk kökenli tek milletvekili Alev Korun da aşırı sağcı Özgürlükçüler Partisinin (FPÖ) AP seçimleri öncesi, Türk ve Müslümanlar başta olmak üzere ülkedeki yabancılara yönelik "çok tehlikeli bir oyun oynadığını" anımsatarak, iktidardaki SPÖ ve ÖVP'nin yabancılara yönelik olumsuz politikalarının aşırı sağcıların bu noktaya gelmesine neden olduğuna dikkati çekti. Aşırı sağcı FPÖ ve lideri Heinz Christian Strache'nin, seçim sürecinde mevcut yasalar ve anayasa ile başlarını derde sokmamak için kullandıkları sloganları belirlemekte hukuki yardım aldıklarını anımsatan Korun, "Buna rağmen FPÖ ve lider kadrosu hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere hukuki bir süreç başlattıklarını ve yakında bu süreçten sonuç alacaklarını umduğunu" bildirdi. Aşırı sağcı FPÖ ve lideri Strache, AP seçimleri öncesi başlattığı kampanyada "Ülkede cami ve minareyi değil haçı hakim kılacağız" söylemiyle ülkedeki Türk ve Müslümanları hedef gösteriyor. Strache'nin seçim propagandalarında haçı ön plana çıkararak ülkedeki Müslümanlara saldırmasına Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ve Katolik kilisesi de büyük tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Fischer, İncil'deki "Benim kardeşlerime kötülük yaparsanız bana kötülük yapmış olursunuz" sözlerini anımsatarak "Strache eline haçı alıp Müslümanlara saldırmadan önce İncil'i iyi okusun" dedi. Katolik kilisesi adına açıklama yapan Maximillian Fürnsinn de "Hristiyanlığın kutsal simgesi olan haçı bu denli istismar eden bir kişi yarın cesetlerin üzerinde bile yürür" diyerek FPÖ lideri Strache'nin söylemlerini "hiçbir şekilde tasvip etmediklerini" kaydetti.
20.05.2009 - 12:12
Anadolu Ajansı
[]
Türkiye için referandum istemek haksızlık
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/turkiye-icin-referandum-istemek-haksizlik,evPByFP9Q0SFACaLSLXwCA
Jennifer Lawrence'den çok özel açıklamalar
null
Ünlü yıldız Jennifer Lawrence, Hollywood’un cinsiyet ayrımcılığı yaptığını, aktörlere kendilerinden daha fazla para ödediğini söyledi. Senarist ve oyuncu, “Girls” dizisiyle yıldızlaşan Lena Dunham’ın web sitesi ‘Lenny’ye yazan Lawrence, aldığı ücretin ne kadar az olduğunu Sony Pictures’ın mail’leri hack’lendiği zaman anladığını belirterek şunları yazdı: “Sony’ye değil kendime sinirlendim. Hemen pes ettiğim için pazarlık konusunda iyi olamadım.” “Açlık Oyunları”nın yıldızı hem erkek oyunculardan daha az para aldığını hem de bir fikrini ifade edeceği zaman, erkeklerin tersine, kendisini ‘sevimli’ olmak zorunda hissettiğini vurguladı.
15.10.2015 - 12:27
haberturk
['jennifer lawrence', 'hollywood']
Jennifer Lawrence: Hollywood cinsel ayrımcılık yapıyor
Dünya
https://www.haberturk.com/magazin/dunyadan/haber/1140423-jennifer-lawrence-hollywood-cinsel-ayrimcilik-yapiyor
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Haçlı işgallerinden bu yana İstanbul'un böyle yağmalanmadığını söyledi.
null
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Kent Konseyi Toplantısı'nda konuştu. Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemlerine değindiği konuşmasında şunları söyledi: "O kadar baskıya, şiddete, biber gazına rağmen ölümü göze alarak şehrini savunuyorsa bunun karşısında öfkelenmek değil, mutluluk duymak gerekiyor. Çünkü; demokrasi kazanıyor, özgürlük kazanıyor. Şunu bütün samimiyetimle söylemek istiyorum ki; Haçlı işgallerinden bu yana İstanbul hiçbir zaman, hiçbir dönem böyle yağmalanmamıştı. Bunu pervasızca yaptılar, ahlaksızca yaptılar. Sayın Başbakan 'ne olursa olusn, ben değişmem' diyor, asıl sorunumuz da bu. Dünya değişti, Türkiye değişti, sen değişmiyorsan zaten ülkenin karşısına sorun olarak çıkıyorsun. Şundan herkesin emin olması gerekiyor: Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Anlayanlar anlayacak; anlamayanlar, gidecek. Sayın Başbakan boşuna çırpınıyorsun. Değiştireceksen kafanı değiştir, biraz demokrat ol, halkını anlamaya çalış. Sana oy vermeyenleri yok sayma anlayışından kurtul, uygar bir Başbakan gibi davran. Sağduyulu bütün siyasetçiler çağrı yapıyor, 'makul ol' diyorlar. Avrupa Parlamentosu Başbakan'a özgürlük çağrısı yapıyor. ' Gezi Parkı sıradan bir park olmaktan çıkmıştır, İstanbul parkı olmaktan çıkmıştır. Gezi Parkı evrensel, dünyanın Gezi Parkı olmuştur."
14.06.2013 - 14:40
null
[]
'İstanbul böyle yağmalanmamıştı'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/istanbul-boyle-yagmalanmamisti,M-DEtwJIdEuI3t82xyr_ww
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye genelindeki pitbull cinsi köpeklerin saldırgan oldukları gerekçesiyle toplatılacağını açıkladı.
null
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, saldırganlıklarıyla gündeme gelen pitbull köpekleriyle ilgili açıklama yaptı. Eroğlu, şöyle konuştu: "Çocukları parçalıyor, insanları ısırıyorlar; hatta mafya türü insanlar bu köpekleri kullanarak insanları tehdit edebiliyorlar. Biz hayvanların,, sağlıklı ortamlarda yaşamasını destekliyoruz ve hayvan haklarına saygılıyız. Bu nedenle bir çok şehirde hayvan barınakları yaptık. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak bu çalışmada ilk etapta Türkiyede’ki sayılarının belirlenmesini gerekiyor. Bir tesbit yaptıktan sonra gerekli çalışmaları yapacağız." İçişleri Bakanlığı’nın, valiliklere gönderdiği genelgeyle pittbull başta olmak üzere, kanunen üretilmesi ve sahiplendirilmesi yasak olan hayvanların toplatılması, bulunduranlara ceza kesilmesi ve bu tür hayvanların internet üzerinden satışı ve dövüştürülmelerinin engellenmesi talimatı verildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ise Türk Veteriner Hekimleri Birliğine bağlı 51 oda başkanlığı ile Tarım İl müdürlüklerine genelge göndererek tüm muayenehane, poliklinik ve hayvan hastanelerinin TBMM'nin kararı doğrultusunda bilgilendirilmesi uyarısında bulunduğu, bu hayvanların üretilip beslenemeyeceğine ilişkin uyarıların, veteriner hekimler ile petshop sahipleri ve hayvan üretim çiftliklerine tebliğ edildiği, yasağa aykırı davrananların cezalandırılacaklarını bildirdiği belirtildi. Çevre ve Orman Bakanlığının ise üniversiteler ile Türk Veteriner Hekimleri Birliği'yle temasa geçerek, klinik ve hastanelere getirilen tehlikeli köpeklerin kimlik ve adres bilgilerinin kendilerine bildirilmesini istediği, valiliklere de yazı gönderen bakanlığın yırtıcı hayvanlara el konularak barınaklara teslim edilmesi, bu tür hayvan sahiplerine 3 bin 434 lira para cezası kesilmesi talimatı verdiği kaydedildi.
28.06.2010 - 17:05
null
[]
Pitbull’lar toplatılıyor
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/pitbulllar-toplatiliyor,aC9pTaVHFECOoS2JetjKxA
Sivas-Ankara karayolunda meydana gelen kazada, köprüden ırmağa düşen otomobildeki 2 kişi öldü.
null
Sivas istikametinden Ankara istikametine giden 58 BN 759 plakalı Gökhan Çitkıran (28) yönetimindeki otomobil, Sivas-Ankara karayolu üzerindeki Yıldız Köprüsü'nden Yıldız Irmağı'na düştü. Olay yerine 112 Acil Sağlık, AFAD, Jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. Çekici yardımıyla ırmaktan çıkarılan otomobildeki 2 kişinin hayatını kaybettiği belirlendi.  Arka koltukta sıkışan sürücü Çitkıran ve kimliği henüz belirlenemeyen kadın yolcu, 112, AFAD ve vatandaşların yardımıyla araçtan çıkarıldı. Cesetler otopsi yapılmak üzere Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna kaldırıldı. Kaza nedeniyle iki şeridi de kapatılan karayolunda uzun araç kuyruğu oluştu. Olayın görgü tanıklarından Ankara'dan Erzurum'a giden Mehmet Ağyürek, hava şartlarının ağır olduğunu, kazadan önce dolu yağdığını söyledi. Otomobilin süratli geldiğini ifada eden Ağyürek, "Hızını alamadı, ırmağa uçtu. Koştum suya girdim kimseyi göremedim, su derindi. Kapıyı açtım arabanın içine giremedim." diye konuştu.
13.03.2017 - 19:49
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Ankara', 'Sivas']
Otomobil köprüden ırmağa düştü: 2 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/otomobil-kopruden-irmaga-dustu-2-olu,mVzaHXAVSUqeFPArBW23xA
Gazetemize yönelik operasyonun 14. gününde Yeni Türkü grubu ‘Cumhuriyet Gönüllüleri’ne ve Cumhuriyet çalışanlarına müzik şöleni yaşattı.
Zehra Özdilek
Yeni Türkü grubu solisti Derya Köroğlu, “Çember”, “Fırtına”, “Olmasa Mektubun”, “Yedikule”, “Maskeli Balo”, “Telli Turna” türkülerini seslendirdi. Mini konserden önce Köroğlu, basın üzerindeki baskıların kabul edilemez olduğunu belirterek, “Durumu kişisel olarak protesto etmek için geldim. Kalbimiz hep Cumhuriyet gazetesi ile beraber. Daha nereye kadar götürülebilecek bu baskılar düşünmek bile istemiyorum. Herhalde umudumuzu yitirmediğimiz yerde kazanacağız. Umudumuzu yitirmeden bu ülkede yaşamaya devam edeceksek direnmekten başkada çare yok” dedi. “Maskeli Balo” şarkısına atıfta bulunan Köroğlu, “O dönemin şarkı sözlerinde açıkça bi rşey söylenemiyordu. 12 Eylül döneminde bir şey söylediğinde hemen zaten. Dolayısıyla bizim sözlerimiz hep böyle bir şeylerin arkasında durdu” diye konuştu. Dokuz yazar ve yöneticimizin avukatlarından Uğur Altınarık da nöbetimize 13 aylık kızı Dora ile katılarak destek verdi. Altınarık “Direnerek, mücadele ederek bu dönemlerin de üstesinden gelip çocuklarımıza aydınlık yarınlar bırakacağız” dedi. On dört gündür gece gündüz nöbet tutan Haydar Şahin ise Cumhuriyet gazetesinin halkın gazetesi olduğunu belirterek halkın kazanacağını dile getirdi. Şahin gazetemizin objektif yayın yapan gazetelerden birisi olduğunu vurgulayarak, “Basının özgür olmadğı bir ülkede hastalıklı bir güruh yetişir” dedi. CHP Başakşehir İlçe Örgütü üyesi Hüseyin Karabulut da, “ Bu gazete bizim gözümüz kulağımız. Sol görüşlü dernekler şartsız, talepsiz bir araya gelmelidir. Bunu yapabilirsek Türkiye değişir. Duyarlı insanları buraya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
15 Kasım 2016 Salı, 02:12
cumhuriyet
null
Tek çare direnmek
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/630684/Tek_care_direnmek.html
Fazıl Say'ın Bodrum'daki konserine ilgi büyük olunca kısa süreli izdiham yaşandı.
null
Muğla'nın Bodrum İlçesi Ortakent-Yahşi Beldesi'nde Anadolu Konserleri Turnesi kapsamında konser veren ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, sanatseverlerden büyük ilgi gördü. Konsere ilgi büyük olunca kısa süreli izdiham yaşandı. Ortakent-Yahşi'deki Marmara Koleji Halikarnassos Kültür Merkezi'nde Fazıl Say'ı yaklaşık 600 kişi dinledi. Fazla bilet satılması nedeniyle bazı dinleyenler sandalyelere, bazıları da merdivenlere oturmak zorunda kaldı. Oturacak yer bulamayan Say hayranlarının bir bölümü geri döndü. Konserinde Beethoven'in yanı sıra kendisine ait 'Sivas', 'Hopa', 'Ankara', 'Bodrum', 'Kara Toprak' ve 'Paganini Jazz' adlı eserleri de seslendiren Say, konser sonunda uzun uzun alkışlandı.
28.03.2013 - 14:26
null
[]
Fazıl Say'a büyük ilgi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/fazil-saya-buyuk-ilgi,k-dmNAN4EkSq6Lyt8TJOiA
32 yaşındaki Amar'e Stoudemire, New York Knicks'ten ayrılarak Dallas Mavericks'le sözleşme imzaladı.
null
New York Knicks'ten ayrılan Amar'e Stoudemire, Dallas Mavericks'e imza attı. Knicks formasına veda eden ve NBA'de sezonun geri kalan bölümünde Mavericks için oynayacak olan Amar'e Stoudemire yeni takımı hakkında, "Nowitzki ve Chandler'la yan yana basketbol oynayacak olmaktan dolayı çok heyecanlıyım" yorumunu yaptı. NBA kariyerine Phoenix Suns'la başlayan Amar'e Stoudemire son olarak New York Knicks forması giyiyordu. 2003 sezonunda "Yılın En iyi Çaylağı" olan Stoudemire, 6 kez de All-Star seçilmeyi başardı. New York ekibiyle macerası sona eren 32 yaşındaki Amar'e Stoudemire için Knicks Başkanı Phil Jackson, "Amar'e'nin Knicks'teki zamanı kendi isteğiyle sona erdi. Burada %100'üyle mücadele etti, böyle hatırlanması gerek." şeklinde görüş belirtmişti. Stoudemire, son takımı olan New York Knicks formasıyla çıktığı 255 maçta 17.3 sayı, 6.7 ribaunt ortalamalarıyla oynamıştı.
19.02.2015 - 14:02
Ntvspor
['Basketbol', 'Spor']
Stoudemire Dallas'a imza attı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/stoudemire-dallasa-imza-atti,zFmOKrgMJkOttru4s9ajLA
Kurban Bayramı'na yakın dönemlerde ve sonrasında, hayvandan hayvana, hayvandan insana salgın hastalıkların bulaşma riski artıyor.
null
Gaziantep Kilis Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Satıl, kurbanlık alacakların, hayvanın yaşı, kilosu ve sağlık durumunu dikkate almak zorunda olduklarını söyledi. Satıl, Kurbanlıkların sağlık kontrolünden geçirilmesi ve kaçak hayvan girişlerine kesinlikle izin verilmemesi gerektiğine dikkati çeken Satıl, kurbanlık alacak vatandaşlara şu uyarılarda bulundu: "Hayvanların canlı görünmesi, ağzından burnundan salya akmaması, yünlerinin karışık olmaması, zayıf olmamasına dikkat edilmeli. Ayrıca, küçük baş hayvanlar için 1 yaşını doldurmuş, 55-60 kiloda olması ve erkek olanların tercih edilmesi gerekir. Büyükbaş hayvanlarda ise doğum yapmamış olan ve 2 yaşını doldurmuş olan hayvanlar tercih edilmeli. Büyükbaş hayvanlarda ise ideal kilo 250-300 kilo ile 450-500 kilo ağırlığıdır. Özellikle, fazla kilolu hayvanların tercih edilmemesi gerekir. Çünkü, fazla kilolu olan hayvanlarda yağ oranı yüksektir.''     İnsan sağlığının korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi bakımından, satış merkezleri hazırlanmasının son derece önemli olduğuna vurgu yapan Satıl, şöyle konuştu: ''Kurban Bayramı'na yakın dönemlerde ve sonrasında, Türkiye genelinde hayvandan hayvana, hayvandan insana salgın hastalıkların bulaşma riski artar. Hayvan sevkıyatının hız kazandığı bu dönemde, hayvan hareketlerinin mutlaka kontrol altına alınması gerekir. Satış merkezleri bu konuda en öncelikli adımdır. Cadde ve sokaklarda rastgele dolaştırılarak hayvan satışına izin verilmemeli. Bu durum, özelikle hayvandan insana bir çok hastalığın bulaşmasına zemin hazırlayabilir. Özellikle, büyük kentlerde temiz bir çevre çok önemli. Hayvanların sokak aralarında dolaştırılarak satılmaya çalışılması, çevre kirliliğine neden olabilir. Ayrıca, bu tür satışlarda, hayvanların sağlıklı olup olmadığının tespiti mümkün olmaz. Vatandaşlarımız, yetkisi olmayan kişilerden kurbanlık alarak, hem maddi, hem de sağlık açısından büyük zararlar görebilirler.''
09.11.2009 - 14:25
Anadolu Ajansı
[]
Kurbanlıklar hastalık riskini artırıyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kurbanliklar-hastalik-riskini-artiriyor,dNH4vuX3ekSmgOC5eDAUSA
Beşiktaş'ın yıldız futbolcusu Guti, sevgilisinin kalbini kazanmak için Madrid'in en ünlü diskoteğini kapattı.
null
Geçtiğimiz hafta bir açıklama yapan Noelia Lopez, ünlü futbolcu ile ilişkilerinin bittiğini söylemişti. Bunun üzerine Madrid'e uçan Guti, sevgilisi ile barışmak için Gabana'yı seçti. Mekanda yakın arkadaşı Juan Pena'nın şarkıları ile coşan futbolcunun, Lopez ile barışmak için saatlerce dil döktüğü ancak iknada zorlandığı belirtiliyor. İspanyol basını, beyaz Porche'si ile yalnız gelen, ancak sevgilisiyle çıkan Guti'nin paparazzilere yakalanmamak için her yolu denediği ancak başarılı olamadığını yazdı. İspanyol oyunu, ünlü magazin yayını "Salvame" adlı programın da konusu oldu. Ünlülerin gazetecisi olan Kiko Matamoros, ikilinin tekrar birlikte olmasının imkansız olduğunu vurguladı.
12.10.2010 - 11:12
null
[]
Barışmak için disko kapattı
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/barismak-icin-disko-kapatti,oPYlEvLOkkWHVz9a_b_Q8Q
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'ya babasının vefatı dolayısıyla başsağlığı diledi.
null
Genel Başkanı , Genel Başkan Yardımcısı 'yı telefonla arayarak, babasının vefatı dolayısıyla başsağlığı dileklerini iletti. CHP Basın Biriminden yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile telefonla görüştü. Kılıçdaroğlu, görüşmede Yazıcı'ya babası Mustafa Yazıcı'nın vefatı dolayısıyla başsağlığı diledi.
13.04.2019 - 21:07
Anadolu Ajansı
['Yurt Haber', 'Türkiye', 'chp', 'Kemal Kılıçdaroğlu']
Kılıçdaroğlu'ndan Yazıcı'ya taziye telefonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kilicdaroglundan-yaziciya-taziye-telefonu,NJMGuUV3U0aEqalU4EzBdg
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) koruma çalışmaları kapsamında oluşturulan ''Dünya Kültür Mirası Listesinde'' yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'nın çevre düzenlemesi çerçevesinde, istimlak kararı alınan binalarla ilgili çalışmalar devam ediyor.
null
Sivas'ın Divriği ilçesindeki Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'nın çevre düzenlemesi çalışmaları kapsamında, tarihi yapının etrafındaki binaların kamulaştırılması için çalışmalar sürüyor.   Kıymet Takdir ve Uzlaşma Komisyonu, 65 bin metrekare alandaki 52 özel mülkiyetin kamulaştırılması amacıyla yaklaşık 300 hak sahibiyle toplantı yapacak. Hak sahiplerine tebliğde bulunan kurul, 8-10 Aralık arasında Divriği Kaymakamlığı Toplantı Salonu'nda belirlenen program dahilinde bu kişilerle görüşecek.   Toplantıda anlaşma sağlanan mülkiyet sahiplerine tapu işlemlerinin ardından paralarının peşin ödeneceği, kamulaştırmaya veya belirlenen mülkiyet bedeline razı olmayanlar için komisyonun mahkemeye gideceği bildirildi. Kamulaştırmanın tamamlanmasının ardından haziran veya temmuz aylarında 52 yapının yıkılmasının planlandığı, yıkım yapılacak alanda tarihi eser kalıntıları olup olmadığına yönelik arkeolojik kazı çalışması da yapılacağı, daha sonra çevre düzenlemesine yönelik çalışmaların başlayacağı belirtildi.   İstimlak çalışmaları doğrultusunda ilk yıkımın Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katılımıyla 5 Eylül 2009'da yapıldığı kamulaştırma çalışmalarında, ikinci etapta ise 87 evin kamulaştırılacağı öğrenildi. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nın etrafındaki mülklerin kamulaştırılması için yapılacak harcamaların, Sivas İl Özel İdaresince karşılanacağı kaydedildi.   Anadolu beyliklerinden Mengücekoğulları döneminde, hükümdar Süleyman Şah'ın oğlu Ahmed Şah tarafından 1228'de yaptırılan Divriği Ulu Camii ve caminin bitişiğine Behram Şah'ın kızı Melike Turan Melek tarafından aynı yıl yaptırılan darüşşifa, inanç ve tarih turizmi açısından önemli bir eser olarak gösteriliyor.  UNESCO'nun ''Dünya Kültür Mirası'' listesinde Türkiye'den 9 doğal ve kültürel varlık arasında ilk 3'te yer alan, ''Görmeden Ölmeyin'' sloganıyla tanıtımı yapılan Ulu Camii ve Darüşşifası, özgün mimarisi, estetik, kültürel ve evrensel değeriyle 13. yüzyılda kadın-erkek eşitliğini de simgeleyen bir anıt olarak nitelendiriliyor. Avrupalı bilim adamlarınca ''Anadolu'nun El-Hamrası'' olarak görülen tarihi yapı, mimari yapısıyla başta sanat tarihçileri olmak üzere mimar ve mühendisleri büyülüyor.
02.12.2009 - 17:09
null
[]
Divriği Ulu Camii koruma altında 
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/divrigi-ulu-camii-koruma-altinda,q0kE7C6EXkmf4VJN_Di-kw
Konya'nın Kadınhanı ilçesinde toprağa gömülü kadın cesedi bulundu. Olayla ilgili soruşturma ise çok yönlü olarak devam ediyor.
null
Konya’nın Kadınhanı ilçesinde toprağa gömülü kadın cesedi bulundu. Olayla ilgili soruşturma ise çok yönlü olarak devam ediyor. Olay, dün Kadınhanı ilçesine bağlı Osmancık Mahallesi sınırları içerisinde bulunan DSİ’ya ait sulama göletinin yanında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, mantar toplamak için arazide gezen bir mahalle sakini, toprağın yüzeyine doğru çıkmış vaziyette bir kafatası görmesinin ardından jandarma ve mahalle muhtarını arayarak durumu bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri kafatasının bulunduğu yerde yaptığı kazıda bir kadın cesedi buldu. Olayla ilgili Konya Cumhuriyet Başsavcılığından da açıklama yapıldı. Açıklamada, 28 Nisan 2019 günü Kadınhanı ilçesi Osmancık Mahallesi sınırları içerisinde bulunan DSİ’ye ait sulama göletinin yanında mantar toplayan bir vatandaşın haber vermesi üzerine harekete geçildiği belirtilerek, “Kadınhanı Cumhuriyet Savcısı ve İl Jandarma Komutanlığı Olay Yeri İnceleme ekiplerinin bölgede yaptığı araştırmada olay yeri kazıldığında 2530 yaşlarında bayana ait ceset bulundu. Ceset, kimlik bilgileri ile ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Kadınhanı Devlet Hastanesine kaldırıldı. Faillerin bulunmasına yönelik çalışmalar ve Kadınhanı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma devam etmektedir” denildi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
29 Nisan 2019 Pazartesi, 12:04
haberturk
[]
Konya’da bulunan kadın cesediyle ilgili soruşturma sürüyor
null
https://www.haberturk.com/konya-haberleri/68687257-konyada-bulunan-kadin-cesediyle-ilgili-sorusturma-suruyor
Beşiktaş 2 hafta aradan sonra kazandı... Spor Toto Süper Lig'de Mersin İdman Yurdu’na konuk olan siyah beyazlılar, Fernandes ve Nobre(K.K.)'nin golleriyle rakibini 2-1 mağlup etti ve Galatasaray ile Fenerbahçe'yi takibini sürdürdü.
null
Spor Toto Süper Lig’in 27. haftasında zirve yarışından uzaklaşmak istemeyen Beşiktaş, ligde kalma mücadelesi veren son sıradaki Mersin İdman Yurdu’na konuk oldu. Beşiktaş, Fernandes ve Nobre (K.K.)’nin golleriyle Mersin İdman Yurdu’nu deplasmanda 2-1 mağlup etti. Ligde son 2 hafta 5 puan kaybeden siyah beyazlılar, bu galibiyetle puanını 46’ya çıkardı ve Galatasaray ile Fenerbahçe’yi takibini sürdürdü. Ligde kalma umutları azalan Mersin İdman Yurdu ise 21 puanda kaldı. Mersin İdman Yurdu sahaya David, Murat Ceylan, Desouza, Nduka, Culio, Mert Nobre, Burhan Eşer, Tanju, Aydın, Mitrovic ve Lawal ilk 11’i ile çıkarken, Beşiktaş da McGregor, Fernandes, İbrahim Toraman, Veli, Almeida, Olcay, Hilbert, Gökhan, Necip, Ersan ve Niang ilk 11’i ile sahada yer aldı. Karşılaşmaya etkili başlayan taraf Mersin İdman Yurdu oldu. İlk dakikalarda Beşiktaş kalesinde önemli pozisyonlar yakalayan ev sahibi takım, son vuruşlarda başarılı olamadı. Beşiktaş’ta 14. dakikada sakatlanan Almeida yerini Holosko’ya bıraktı. Oyunda dengeyi kurduktan sonra Mersin idman Yurdu kalesine yüklenmeye başlayan Beşiktaş, aradığı golü 32. dakikada Fernandes ile buldu. Ceza sahası sol çaprazında topla buluşan Olcay, pasını Fernandes’e verdi. Portekizli yıldız futbolcu, savunma oyuncusu ve kalecinin arasından düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve takımını deplasmanda 1-0 öne geçirdi. Bu dakikadan sonra Beşiktaş daha kontrollü bir oyun sergilerken, Mersin İdman Yurdu daha fazla rakip kaleye gitmeye başladı. Ev sahibi takım 40. dakikada Nobre ile Beşiktaş’a cevap verdi ve skora 1-1 eşitlik getirdi. Mersin İdman Yurdu rakip ceza sahasına yakın noktadan serbest vuruş kullandı. Ceza sahasına gelen topa çok iyi yükselen Nobre, düzgün bir kafa vuruşuyla kaleci McGregor’u mağlup etti ve skora denge getirdi. İlk yarının kalan bölümünde başka gol olmazken, takımlar soyunma odasına 1-1 eşitlikle gitti. Maçın ikinci devresine Beşiktaş daha etkili başladı. Oyunu Mersin İdman Yurdu yarı sahasına yıkmaya çalışan siyah beyazlılar, 51. dakikada Nobre’nin kendi kalesine attığı golle 2-1 öne geçti. Beşiktaş’ın sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda Fernandes topu ceza sahası içine ortaladı. Gelen topu Nobre ters bir kafa vuruşuyla kendi ağlarına gönderdi: 1-2. Beşiktaş’ta Niang 85. dakikada sakatlık geçirirken, 86. dakikada tecrübeli futbolcu yerini Escude’ye bıraktı. Kalan bölümde iki takım da yakaladığı pozisyonları değerlendiremezken, Beşiktaş sahadan 2-1’lik sonuçla galip ayrılarak hanesine 3 puan yazdırdı. Tevfik Sırrı Gür Abdullah Yılmaz, İsmail Köse, Nihat Mızrak David, Murat Ceylan, Desouza, Nduka, Culio, Mert Nobre, Burhan Eşer, Tanju (Dk. 81 Can Erdem), Aydın, Mitrovic, Lawal (Dk. 52 Ben Yahia) McGregor, Fernandes, İbrahim Toraman, Veli, Almeida (Dk. 14 Holosko), Olcay, Hilbert, Gökhan, Necip (Dk. 61 Oğuzhan), Ersan, Niang (Dk. 86 Escude) Dk. 32 Fernandes, Dk. 51 Mert Nobre (Kendi kalesine)(Beşiktaş), Dk. 40 Mert Nobre (Mersin İdman Yurdu) Dk. 17 Nduka, Dk. 22 Murat Ceylan, Dk. 32 Aydın, Dk. 54 Ben Yahia (Mersin İdman Yurdu), Dk. 65 Veli (Beşiktaş)
01.04.2013 - 23:01
Ntvspor
[]
Kartal Mersin'de uçtu
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/kartal-mersinde-uctu,qZuqeZthJkS1K8vrVMQD3Q
Okmeydanı'nda Burak Can Karamanoğlu'nun yaşamını yitirdiği olaya ilişkin hazırlanan ve eksik soruşturma gerekçesiyle savcılığa iade edilen iddianame, yeniden hazırlanarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
AA
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesindeki Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi savcılarından Mesut Erdinç Bayhan, Okmeydanı'nda 12 Mart'ta düzenlenen silahlı saldırıda Karamanoğlu'nun yaşamını yitirmesi ve 3 kişinin yaralanmasına ilişkin hazırladığı iddianamenin gönderildiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce "eksik soruşturma" nedeniyle iade edilmesi üzerine, yeniden iddianame yazarak aynı mahkemeye gönderdi. Yeni iddianamede 4 olan şüpheli sayısı 5'e yükseldi. Tutuklu şüpheliler Oğuz K. ve Volkan G. ile tutuksuz şüpheliler Mustafa T. ve Zafer K'ya şüpheli Gökhan K'nın da eklendiği iddianamede, DHKP-C'ye üye olduğu iddia edilen Gökhan K. hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Şüpheliler Volkan G, Oğuz K, Gökhan K. ve Mustafa T. hakkında "kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezası istenen iddianamede, Oğuz K, Volkan G. ve Gökhan K. hakkında ayrıca "terör örgütüne üye olmak", "örgüt adına eylem yapmak", "Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarından 12 ila 52 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor. İddianamede, Zafer K. hakkında ise "ruhsatsız silah ticareti" suçundan 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Dosyada bir gizli tanığın da ifadesine yer verilen yeni iddianameye, mahkemenin iade gerekçesi yaptığı telefon dökümleri (HTS) kayıtları da konuldu. Eski iddianamenin iade gerekçeleri arasında yer alan Oğuz K'nın örgüte üye olduğuna dair delilin dosyada bulunamamasına ilişkin olarak da yeni iddianamede, şüphelinin DHKP-C'nin çağrısı üzerine eyleme katılıp suç işlediği belirtilerek, bir örgütün çağrısı üzerine suç işleyen kişinin örgüt üyeliğinden ceza aldığına dair Yargıtay ilamına yer verildi.
9 Temmuz 2014 Çarşamba, 19:31
cumhuriyet
null
Burak Can cinayetinde yeni iddianame
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/92413/Burak_Can_cinayetinde_yeni_iddianame.html
Bursa'da eşi ile ayrılmak üzere olan bir damat, konuşmak için gittiği kayınpederinin evinde kayınpederini ve kayınbiraderini öldürdü. Olay yerinden kaçan şüpheli ise yakalandı.
null
Bursa'da eşinin ailesi ile tartışan damat, hem kayınpederini hem de kayınbiraderini bıçaklayarak öldürdü.  İsabey Mahallesi’nde meydana gelen olayda,  eşiyle boşanma aşamasında olan Engin K. akşam saatlerinde konuşmak için kayınpederi Nezir Aktan’a ait eve gitti. Burada bir süre konuşan iki taraf arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya döndü. Kavga sırasında damat Engin K. sinirlerine hakim olamayarak kayınpederi Nezir Aktan’ı bıçakladı. Babasının bıçaklandığını gören Yasin Aktan da eniştesiyle kavgaya tutuştu. Kısa bir süre kavga eden ikiliden Engin K., elindeki bıçakla kayınbiraderi Yasin Aktan’ı da karın boşluğundan yaraladı.  Kayınpederini ve kayınbiraderini yaralayan Engin K. olay yerinden kaçarken kavgayı gören vatandaşlar hemen durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralanan baba ve oğlu hastaneye kaldırırken polis ise şüpheli Engin K.’nin peşine düştü. Hastaneye sevk edilen baba ve oğuldan önce baba Nezir Aktan sonra da oğlu Yasin Aktan hayatını kaybetti. Olay yerinden kaçan şüpheli Engin K. ise polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Öte yandan, polis ekipleri gece boyunca olası bir duruma karşı baba ve oğlun hayatını kaybettiği hastanede geniş güvenlik tedbirleri aldı.
16.07.2019 - 11:18
İHA
['Gündem', 'Türkiye', 'Bursa', 'Cinayet']
Ayrılmak isteyen eşinin babasını ve kardeşini öldürdü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ayrilmak-isteyen-esinin-babasini-ve-kardesini-oldurdu,Rw58hwBNWEu4w7o7cVfEPA
Hindistan'da işletme zinciri sahibi iş insanı V.G. Siddhartha, Karnataka eyaletinde bir nehir kıyısında ölü bulundu.
null
Yerel basındaki haberlerde, "Cafe Coffee Day" adlı işletme zincirinin sahibi 60 yaşındaki Siddhartha'nın cesedinin, eyaletin Mangalore bölgesindeki Netravati Nehri'nin kıyısında bulunduğu bildirildi. Bir balıkçı tarafından bulunan Siddhartha'nın cesedinin hastaneye götürüldükten sonra ailesi tarafından teşhis edildiği aktarıldı. Siddhartha'nın şoförünün yetkililere verdiği bilgide, iş insanının pazartesi akşamından bu yana kayıp olduğu belirtildi. Eski Karnataka Eyaleti Başbakanı ve iktidardaki Hindistan Halk Partisi'nin (BJP) mensubu S.M. Krishna'nın damadı olan Siddhartha'nın ölümüyle ilgili, Hindistan'ın eski Başbakanı H.D. Deve Gowda başta olmak üzere ülkedeki siyasi liderlerin üzüntülerini dile getirdiği ifade edildi. Öte yandan, Siddhartha'nın çalışanlarına mektup yazdığı belirtildi. Mektubunda, borç aldığı kişilerce büyük baskı altında olduğunu ve gelir vergisi konusunda yetkililerin tacizine maruz kaldığını ifade eden Siddhartha'nın, "kendisine güvenenen insanları hayal kırıklığına uğrattığı için üzgün olduğunu" yazdığı kaydedildi.
31.07.2019 - 13:02
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Asya', 'Hindistan']
Hindistan'da işletme zinciri sahibi ölü bulundu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/hindistanda-isletme-zinciri-sahibi-olu-bulundu,FnEZsWHXV0G662QyA8yf4A
Suriye’nin Halep kentinin kuzeyinde ve Türkiye sınırında olan 4 köy daha IŞİD’in eline geçti. IŞİD ile ÖSO arasında şiddetli çatışmalar devam ederken IŞİD de Azez’e yaklaşıyor.
cumhuriyet.com.tr
Edinilen bilgilere göre IŞİD, Halep’in kuzeyinde yer alan ve Türkiye sınırında olan bölgelerde, Türkiye ve ABD’nin desteklediği ÖSO’ya bağlı grupların elindeki köyleri yeniden ele geçirdi. Mınbıc ve Cerablus kentinden getirdiği ağır silah ve militanlarla ÖSO’ya saldıran IŞİD, ilerlemeye devam ediyor. Sputnik'in haberine göre, Türkiye’nin Obüs topları ve ABD’nin önderliğindeki koalisyon uçaklarının hava desteği verdiği ÖSO’ya karşı 2 koldan büyük bir saldırı başlatan IŞİD, dün gece yaptığı sızma operasyonuyla Azez kentinin güneydoğusunda yer alan Carez, Şeyh, Rih ve El Bel köylerini aldı. Bu köylerin alınmasıyla IŞİD, Kilis karşısında bulunan ve Türkiye’nin çok önemsediği Azez kentine yaklaştı. Örgütün Azez’e varmasına 4 kilometre kaldı.
19 Mayıs 2016 Perşembe, 14:14
cumhuriyet
null
IŞID Türkiye sınırında 4 köyü ele geçirdi
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/536437/ISID_Turkiye_sinirinda_4_koyu_ele_gecirdi.html
İstanbul Sancaktepe'de 'de Naciye Torunoğlu adlı kadın evinde başına bir cisimle vurularak öldürülmüş halde bulundu. Olayla ilgili Torunoğlu'nun madde bağımlısı olduğu iddia edilen oğlu cinayet şüphelisi olarak aranıyor.
cumhuriyet.com.tr
Sancaktepe Kemal Türker Mahallesi Halilbey Sokak'ta 3 katlı binanın giriş katında saat 21.30 sıralarında meydana gelen olayda iddiaya göre, Naciye Torunoğlu'na (57) iki gündür ulaşamayan anne ve babası durumu polis ekiplerine bildirdi. Çilingir yardımıyla kapıyı açan polis ekipleri içeri girdiklerinde Naciye Torunoğlu'nun hareketsiz bir şekilde yerde yattığını görerek durumu sağlık ekiplerine haber verdi. Eve gelen sağlık ekipleri yerde yatan Naciye Torunoğlu'nun hayatını kaybettiğini belirledi. Sancaktepe Asayiş Büro Amirliği, Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ve Cinayet Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipleri evin içerisinde yaklaşık dört saat delil araştırması yaptı. Ekiplerin ilk incelemelerinde Naciye Torunoğlu'nun başından sert bir cisimle darbe aldığını tespit etti. Ekiplerin incelemelerin ardından Naciye Torunoğlu'nun cenazesi ise İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait cenaze aracıyla Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi' morguna kaldırıldı. Cenazenin götürülmesi sırasında Torunoğlu'nun kızı ve yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Sancaktepe Asayiş Büro Amirliği ve Cinayet Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipleri evinin komşularına ve yakınlarına olayla ilgili bilgi toplamaya çalıştı. Edilen bilgiye göre, Naciye Torunoğlu'nun iki oğlu ve bir kızı olduğu, eşi ve bir oğlunun Aydın'da inşaatta çalıştığı, madde bağımlısı olduğu iddia edilen diğer oğlunun ise annesiyle birlikte yaşadığı öğrenildi. Oğlunun ayrıca annesinden sürekli para istediği ve sürekli kavga ettikleri komşuları tarafından iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken cinayet şüphelisi olan oğlunu ise yakalamak için çalışma başlatıldı.
11 Eylül 2019 Çarşamba, 08:31
cumhuriyet
null
Sancaktepe'de kadın cinayeti: Şüpheli öz oğlu
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1573986/Sancaktepe_de_kadin_cinayeti__Supheli_oz_oglu.html
Michelin’den 1 Mayıs- 10 Haziran tarihleri arasında 4 adet lastik alana, plaj seti hediye.
null
Hediye plaj seti, 1 Mayıs – 10 Haziran 2013 tarihleri arasında Michelin yetkili bayilerinden otomobil, kamyonet ve 4x4 yaz lastiklerinden 4 adet alan tüketicilere verilecektir. Bu kampanya, katılan bayilerde geçerli olup, stoklarla sınırlıdır. Kampanya ile ilgili ayrıntılı bilgi ’de.
06.05.2013 - 17:32
null
[]
Tatilde Önce Güvenlik
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/tatilde-once-guvenlik,FhN4JMmr1EuseWfijKIsdQ
Bugüne kadar 3 bin 400 kişinin ölümüne neden olan ölümcül Ebola virüsünün ekim ayının sonlarında önce Fransa sonra da İngiltere'ye ulaşma olasılığı olduğu açıklandı.
null
İngiliz basınının bilimadamlarının araştırmalarına dayandırarak verdiği haberlerde, hastalığın yayılma biçimleri ve uluslararası havayolu trafik verileri göz önüne alındığında Ebola virüsünün Fransa ve İngiltere'ye ekim ayının sonlarına doğru ulaşma ihtimali olduğu belirtildi. Independent gazetesi, hastalık analizi ve hava yolları trafiği verileri göz önüne alındığı takdirde virüsün 24 Ekim'e kadar Fransa'ya ulaşma ihtimalinin yüzde 75, İngiltere'ye ulaşma ihtimalinin de yüzde 50 olduğunu yazdı. Lancaster Universitesi'nden virüs uzmanı Dr. Derek Gatherer, Daily Mirror gazetesine yaptığı değerlendirmede, virüsün bulaşmasını piyangoya benzetirken, Batı Afrika'da hastalığın hızla yayılmaya devam etmesi durumunda virüsün bu ülkelerden yolcu taşıyan uçaklarla Avrupa'ya gelmesinin an meselesi olduğunu söyledi. Mart ayında Batı Afrika'da ortaya çıkan ve bugüne kadar 3 bin 400 kişinin ölümüne neden olan ölümcül virüsün daha hızlı yayıldığı ve bugüne kadar 7 bin 200 kişiyi etkilediği biliniyor. Şimdiye kadar Fransa ve İngiltere'de sadece tek bir hasta Ebola virüsü nedeniyle tedavi edilirken bilimadamlarının araştırmalarına göre Afrika'dan bir çok yolcunun bu virüsten etkilendiklerinin farkına varmaksızın hastalığı Avrupa'ya taşıyabilme ihtimali bulunuyor. Hastalıktan en çok etkilenen Gine, Sierra Loone ve Liberya gibi Afrika ülkelerinden Fransa'ya yoğun seyahat trafiğinin olması dolayısıyla bu virüsten en çok etkilenen ülkeler arasında Fransa'nın olabileceği tahmin ediliyor. Bilim dergisi PloS'da yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, Belçika'nın hastalığı Avrupa'ya taşıma riskinin yüzde 40, İspanya ve İsviçre'nin yüzde 14 olduğu belirtildi. Diğer yandan Dünya Sağlık Örgütü virüsten en çok etkilenen ülkelere yönelik bugüne kadar hiçbir seyahat sınırlamarı koymazken İngiliz Havayolları ile Emirates bu ülkelere bazı uçuşlarını durdurdu.
06.10.2014 - 16:36
null
[]
‘Ebola 3 hafta içinde Avrupa’ya ulaşabilir’
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/ebola-3-hafta-icinde-avrupaya-ulasabilir,TfrfRYq1f0Kr231U_LqUwA
Dün Adana'ya gelen Kuzey İrlanda Milli Futbol Takımı, özel maç öncesi son antrenmanına çıktı
null
Adana'da oynanacak Türkiye-Kuzey İrlanda özel futbol maçı öncesinde kente gelen Kuzey İrlanda ekibi, son antrenmanını yaptı. Adana 5 Ocak Stadyumu'ndaki antrenmana İrlanda ekibi tam kadro katıldı. Teknik direktör Michael O'Neill yönetiminde gerçekleştirilen antrenmanın basına açık kısmında oyuncular, ısınma, koşu ve pas çalışması, kaleciler de ayrı çalışma yaptı. Antrenmanın geri kalan bölümü basına kapalı sürdü. Kuzey İrlanda Milli Takımı'nın aday kadrosu şöyle: ''Roy Carroll (Olympiakos),Alan Mannus (St Johnstone) Gareth McAuley (West Bromwich Albion),Jonathan Evans (Manchester United),Lee Hodson (MK Dons),Daniel Lafferty (Burnley),Rory McArdle (Bradford City),Aaron Hughes (Fulham),Chris Baird (Reading),Steven Davis (Southampton),Oliver Norwood (Huddersfield Town),Shane Ferguson (Birmingham City),Chris Brunt (West Bromwich Albion),Sammy Clingan (Kilmarnock),Michael O'Connor (Rotherham United),Billy McKay (Inverness),Martin Paterson (Huddersfield Town),Jamie Ward (Derby County),Niall McGinn (Aberdeen),Will Grigg'dan (Brentford).'' Türkiye-Kuzey İrlanda özel maçı, yarın 21.00'de başlayacak.
14.11.2013 - 18:53
haberturk
['kuzey irlanda milli futbol takımı']
K.İrlanda antrenmanını tamamladı
Spor
https://www.haberturk.com/spor/futbol/haber/894543-kirlanda-antrenmanini-tamamladi
Yüzde 53'lük bir kesimin tatil yapmayı planladığı Türkiye'de ortalama tatil süresi 2 hafta ve bütçesi de 998 lira...
null
MasterCard tarafından gerçekleştirilen ''MasterIndex Yaz Tatili Araştırması''na göre, yaz tatili yapacakların yaş aralıkları incelendiğinde, yaş arttıkça tatile çıkma planının azaldığı görülüyor. Aynı şekilde ekonomik seviye düştükçe tatil yapma oranı azalıyor. Sonuçlar bölgesel bazda incelendiğinde de yüzde 58'i tatil planı yapan Marmara bölgesi halkının tatil ile en ilgili bölge olduğu görülüyor.    Tatil planlayanların yüzde 45'i bir hafta, yüzde 34'ü iki hafta, yüzde 8'i üç hafta, yüzde 13'ü ise bir ay ya da daha fazla tatil yapacağını belirtirken, yaz tatiline çıkmayı planlayanların yüzde 32'si tatil süresini evde geçirecek, yüzde 29'u akraba veya tanıdık yanına, yüzde 22'si ise yurt içinde bir tatil köyü veya otele gidecek. Tatilini kendi yazlığında geçirmeyi planlayanların oranı ise yüzde 6 seviyesinde bulunuyor.  Araştırmaya göre, yaz tatili alışverişinde en büyük gider kalemini giyecek oluşturuyor. Araştırmaya katılarak tatile çıkacağını söyleyenlerin yüzde 46'sı hazırlık için giyecek aldığını belirtirken, gider kalemleri arasında kozmetik, spor malzemesi, kitap/dergi de yer alıyor. Bu alışverişlerin yüzde 25'i alışveriş merkezlerinden, yüzde 15'i mahalle mağazalarından, yüzde 11'i ise semt pazarlarından yapılıyor.  Yaz tatili için ayrılan toplam bütçenin ortalama 998 lira olduğunu ortaya koyan araştırmaya göre, bu rakam kadınlarda 894 liraya düşerken erkeklerde 1.096 liraya çıkıyor. Sonuçlara yaş kırılımına göre bakıldığında 45-54 yaş grubunun 1.297 lira ile liderliği, 35-44 yaş grubunun ise 1.131 lira ile ikinciliği elinde bulundurduğu görülüyor. Tatil bütçesi yüksek gelir seviyesinde 1.890 liraya çıkarken düşük gelir seviyesinde 491 lirada kalıyor.  Araştırma katılımcılarının yüzde 43'ü tatilin kendileri için akraba, aile ziyareti veya köye gitmek, yüzde 36'sı ise deniz kenarı, güneş ve kumsal anlamına geldiğini belirtiyor. Tatili deniz kenarı olarak tanımlama eğilimi erkeklerde, gençlerde ve yüksek ekonomik seviyelerde artış gösteriyor. Tatilcilerin yüzde 25'i otobüsle, yüzde 22'si kendi arabasıyla, yüzde 6'sı ise uçakla yolculuk yapmayı planlıyor.  Katılımcıların yurt dışı tatili hayallerini, yüzde 33'le New York, Londra, Paris, Moskova gibi büyük bir şehirde tatil yapmak, yüzde 11'le Bahamalar, Maldivler, Karayipler gibi tropik adalarda deniz ve kumsal tatili yapmak, yüzde 9'la İtalya, Fransa, Yunan adaları gibi yerlerde yeme, içme, keyif ve gastronomi turuna katılmak süslüyor.
25.07.2011 - 12:01
null
[]
Tatil limiti: En fazla 1000 lira
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/tatil-limiti-en-fazla-1000-lira,bAVi9bjOn0CmZm_C_hbe4A
Konya'daki FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan pilot sayısı 45'e yükseldi. Zanlılardan 26'sı ise serbest bırakıldı.
null
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yapılanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarına yönelik soruşturma kapsamında Konya merkezli 8 ilde haklarında gözaltı kararı verilen 54'ü üsteğmen 55 pilotun yakalanması için çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda aranan bir kişinin daha yakalanmasıyla gözaltı sayısının 45'e çıktığı bildirildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan zanlılardan biri ifadesinin ardından salıverildi. Adliyeye sevk edilen 25 kişiden biri adli kontrol, 24'ü de yurtdışı yasağı şartıyla serbest bırakıldı. Pilotlardan 19'unun işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.
15.11.2016 - 10:24
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Konya’da 26 pilot serbest bırakıldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/konyada-26-pilot-serbest-birakildi,7AmCZKqc_0qXhj7e0pU0Cg
Sağlık Bakanı Koca, kurban kesimi ve et tüketimi konusunda vatandaşları uyardı, hayvandan insana geçebilen hastalıklar (zoonotik) konusunda dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
null
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kurban Bayramı'nda 22 bin hekim, 78 bin hemşire, 30 bine yakın da diğer sağlık çalışanlarından olmak üzere 130 bin personelin görev yapacağını söyledi. Bakan Koca, Kurban Bayramı'nda verilecek sağlık hizmetlerine ilişkin, açıklamalarda bulundu. Sağlık hizmetlerinin 7 gün 24 saat esasına göre yürütülen kesintisiz hizmetler olduğuna işaret eden Koca, Kurban Bayramı'nda da sağlık hizmet sunumunda en ufak bir aksama olmaması adına tüm hazırlık ve planlamaları yaptıklarını söyledi. Kurban Bayramı'nda kaza, yaralanma ve hasta oranlarının diğer günlere göre oranla arttığına dikkati çeken Koca, "Yalnızca kurban kesiminden kaynaklı yaralanmalar değil, trafik kazaları ve gıda zehirlenmelerinde de ciddi artış görüyoruz. Ambulans taleplerinde ve acil servislere başvuruda ciddi yoğunluk yaşanıyor" dedi. Bayram süresince de acil hizmetler kapsamında tedbirleri aldıklarını belirten Koca, şu bilgileri paylaştı: "Bayram tatili boyunca Türkiye genelinde 112 komuta merkezlerimiz ve 2 bin 801 acil istasyonumuz hizmet verecek. Ayrıca 5 bin 500'den fazla ambulansımız ve 35 bine yakın acil hizmetler personelimiz görev yapacak. Toplamda ise 130 bin kişi, bunun 22 bini hekim olmak üzere, bayram süresince hizmet verir olacak. Organ nakli, kalp damar cerrahisi ve yanık gibi özellikli acil müdahale edilmesi gereken birimlerimiz de bayramda aktif devrede olacak. Vatandaşlarımızın bayramı sağlıkla geçirmesini temenni ediyorum." Bayramda nöbette olacak sağlık çalışanlarının bu süreçte fedakarca görev yapacağını dile getiren Koca, sağlık çalışanlarının bayramını da kutlayarak görevlerinde başarılar diledi. Bakan Koca, sağlıklı bir bayram için hem kurban kesimi hem de et tüketimi sırasında vatandaşların nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda da önerilerde bulundu. Kurban ibadetini yerine getirirken, zoonotik, yani hayvandan insana geçebilen hastalıklar konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Koca, "Özellikle hasta olan hayvanlarla temas edilmemesi, kesim ve et paylaşımında hijyenik eldiven kullanılması gerekir. Kist hidatik, bruselloz, şarbon, KKKA, tüberküloz, teniyoz gibi hem hayvanlar hem de insanlar için tehlikeli olabilen hastalıklara dikkat etmek gerekir. Bu konuda da el yıkama son derece önemlidir. El dezenfektanları da tercih edilebilir." ifadelerini kullandı. Kurbanlık naklinde, kesim yerlerinde, etin işlenmesi aşamalarında da güvenlik ve teknik şartların karşılanması gerektiğine dikkati çeken Koca, şunları kaydetti:"Kurbanlık seçerken mutlaka veteriner kontrolünden geçmiş sağlıklı hayvanlar tercih edilmeli. Hasta ve ölen hayvanlara çıplak elle temas edilmemeli, sütü sağılmamalı, ölen hayvanlar dere ve su kaynaklarından uzak yerlerde derine gömülmeli.Sakatatlarda leke ve kist gibi herhangi bir durum olduğunda temas edilmemesi gerekir. Bu dönemde kalp damar ve diyabet gibi hastalığı olan vatandaşlarımızın da et tüketimi noktasında dikkatli olmaları gerekiyor. Özellikle eti aşırı kızartmadan, kömürleşmeden haşlama ve ızgara tarzı etin yenilmesi sağlık açısından faydalı olacaktır."
09.08.2019 - 12:02
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel', 'Kurban Bayramı ']
Sağlık Bakanı Koca'dan 'zoonotik hastalık' uyarısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/saglik-bakani-kocadan-zoonotik-hastalik-uyarisi,7ylCZYQ_40S_quU6IILnog
UEFA Avrupa Ligi C Grubu'nda yarın sahasında İsviçre'nin Basel takımıyla karşılaşacak olan Trabzonspor, Avrupa arenasında 131. maçına çıkacak
null
, UEFA Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu'nda Çekya'nın Sparta Prag ekibiyle ilk maçta 2-2 evinde ise 2-1'lık skorla mağlup ederek play-off turunda mücadele etmeye hak kazanarak AEK'nın rakibi oldu. Yunan ekibiyle deplasmanda oynadığı maçı 3-1 kazanan bordo-mavililer evinde 2-0 kaybetmesine rağmen gruplara kalmayı başararak Basel, Krasnodar ve Getafe ile C grubunda mücadele etmeye hak kazandı. Karadeniz ekibi İspanya'da Getafe ile oynadığı ilk maçı 1-0 kaybetmişti. Bordo-mavili ekip Avrupa arenasında bugüne kadar oynadığı 130 maçta 50 galibiyet ve 33 beraberlik aldı. 47 müsabakadan ise mağlubiyetle ayrıldı. Söz konusu karşılaşmalarda rakip fileleri 169 kez havalandıran Karadeniz ekibi, kalesinde de 173 gol gördü. Trabzonspor, ilk olarak 1976-1977 sezonunda başladığı Avrupa serüveninde Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 28, 2009-2010 sezonundan itibaren UEFA Avrupa Ligi adıyla düzenlenmeye başlanan eski adıyla UEFA Kupası'nda 82, Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda 12 ve UEFA Intertoto Kupası'nda 8 maç oynadı. Trabzonspor, Basel ile UEFA Avrupa Ligi'nde 83. maçını oynayacak. Kupada ilk olarak 1982-1983 sezonunda Almanya'nın Kaiserslautern takımı ile eşleşen bordo-mavililer, bugüne dek oynadığı 82 maçın 33'ünde sahadan galibiyetle ayrıldı. 21 maçta berabere kalan bordo-mavililer, 28 maçta mağlup oldu. Söz konusu maçlarda rakip fileleri 113 kez havalandıran Karadeniz ekibi, kalesinde ise 109 gole engel olamadı. Karadeniz ekibi, Avrupa kupalarında en farklı galibiyetini Arnavutluk'un Vllaznia takımı karşısında aldı. Karadeniz ekibi, 2007-2008 sezonunda UEFA Intertoto Kupası'nda Arnavutluk temsilcisini sahasında 6-0'lık sonuçla mağlup ederek, Avrupa'da oynadığı 127 maçtaki en farklı galibiyetine imza attı. Trabzonspor, Avrupa kupalarında en farklı yenilgisini ise İspanya'nın Barcelona takımı karşısında gördü. Bordo-mavililer, 1990-1991 sezonu Avrupa Kupa Galipleri Kupası 1. Tur rövanş maçında deplasmanda Barcelona'ya 7-2'lik sonuçla mağlup olmuştu.
02.10.2019 - 12:39
haberturk
['trabzonspor', 'basel', 'trabzonspor basel maçı ne zaman']
Trabzonspor, Avrupa'da 131. maçına çıkıyor
Spor
https://www.haberturk.com/trabzonspor-avrupa-da-131-macina-cikiyor-2527308-spor
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Gazeteci Nedim Şener, Ahmet Şık tutuklandıktan 9 ay sonra bugün hakim karşısına çıktı. Çağlayan Adliyesi'nde görülen ilk duruşmada tahliye kararı çıkmadı.
null
İstanbul Adalet Sarayı'nda faaliyet gösteren özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Prof. Dr. Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Şükrü Doğan Yurdakul, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Muhammet Sait Çakır, Coşkun Musluk, Müyesser Uğur ile tutuksuz sanıklar Ahmet Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleli katıldı. Duruşmada sanık avukatları reddi hakim talebinde bulundu. Tutuklu sanıklardan gazeteci Ahmet Şık'ın avukatı Akın Atalay duruşmada söz aldı. Avukat Atalay, ''Müvekkilimin tutuklanmasının kitap içeriğiyle ilgisi olmadığı açıklandı. Gerçekten, Ahmet Şık, 'aşk' kitabı yazsaydı, söz konusu kitabın içeriği farklı olsaydı, suçlanır mıydı?'' diye konuştu. Doğan Yurdakul'un avukatı da söz alarak ''İtilmekten, kakılmaktan yorulduk, hırpalandık, örselendik artık. Saatlerce aramalardan geçiriliyoruz. Müvekkilim de hırpalandı artık. Haksızlığa meydan verilmesin'' diye konuştu. Duruşmada, tutuklu sanık Yalçın Küçük söz istedi. Ancak Mahkeme Başkanı Resul Çakır, sanıkların avukatlarına söz verdiklerini belirtti. Bunun üzerine sanık Küçük'ün avukatı, ''Ben söz almadım ve herhangi bir talepte bulunmadım. Bu nedenle müvekkilime söz verilmesini istiyorum'' dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Çakır, sanık Yalçın Küçük'e söz verdi. Küçük, yıllar önce yargılandığı bir davada katibi ağlattığını anlatarak, ''Beni dinleyen mahkeme üyeleri hep yargıtaya gitmiştir. Demek ki iyi yetiştirmişim'' diye konuştu. ''Bu dava Şık ve Şener davası değildir'' diyen Yalçın Küçük, şöyle devam etti: ''Bu dava Şık, Şener davası değildir. Bu beni rencide eder. Türkiye'de hapse giren ilk gazeteci de Şık ve Şener değildir. Bu davada bir eksik var. Sanıklardan Kaşif gelemedi. Onun savunması benim savunmam gibidir. Savunmasından benim malumatım var. Güvendiği kişilere notlar gönderirdi. Avukatlar, öyle bir hava oluşturdu ki sanki herkes tahliye olacak, sakın beni de unutmayın.'' Yalçın Küçük'ün konuşmasının ardından bazı sanıklar da söz istedi. Ancak Mahkeme Başkanı Çakır, sanık Küçük'e avukatı konuşmadığı için söz verildiğini hatırlattı. Silivri Cezaevinde 12 Kasım'da rahatsızlanan ve hayatını kaybeden davanın tutuklu sanıklarından Kaşif Kozinoğlu'nun avukatı da müvekkilinin hayatını kaybetmesine ilişkin belge ile davadan çekildiğine dair yazıyı mahkemeye sundu. Cumhuriyet Savcısı Ufuk Ermertcan, bazı sanık ve avukatlarının reddi hakim talebinin üst mahkemece değerlendirilmesini, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, reddi hakim talebinin İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini kararlaştırdı. Mahkeme Heyeti, tutuklu sanıkların avukatlarının tahliye talepleri ile duruşmadan önce ve duruşma sırasında yapılan diğer taleplerin reddi hakim ile ilgili kararın kesinleşmesinden sonra, re'sen ele alınarak, değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı, 26 Aralık tarihine erteledi. Tutuklu sanıklardan Soner Yalçın'ın avukatı aracılığıyla basın mensuplarına dağıttığı yazıda, ''Onurumla girdiğim cezaevinden, utançla çıkmaya hiç niyetim yok. Burada, düşünce özgürlüğünü sonuna kadar savunacağım. Bilirim ki bir aydın için en büyük eksiklik, direnme gücünden yoksun olmaktır'' ifadelerine yer verdi. 3 sayfalık yazısında, bütün karalamalara, tehditlere rağmen düşüncesini ve mesleğini, ne olursa olsun koruyacağını kaydeden Yalçın, ''İnsan kalmakta inat edeceğim. Zor olan ruhsal esarettir. Fiziksel tutsaklık geçicidir'' değerlendirmesinde bulundu. 25 yıllık gazetecilik birikimiyle, devletin gölgesinde yasa dışı işler yapanların yolun sonuna geldiğini ifade eden Yalçın, cesaretle, bu karanlık ''tertibin'' üzerine gideceğini kaydetti. Bu arada, duruşma, kalabalık duruşmaların görülmesi için planlanan salonda yapıldı. Bu salona, sadece ana bloktan giriş sağlanabildi. Salona geçiş yapılan diğer koridor ve geçişler güvenlik gerekçesiyle kapatılırken, asansörlerin de bu katta durması engellendi. Duruşmayı izlemeye gelen bazı basın mensupları ile izleyiciler, dolu olması nedeniyle salona giremedi. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, TGS Başkanı Ercan İpekçi, gazeteciler Ruşen Çakır, Ruhat Mengi ile yabancı basın mensupları da duruşmayı izlemeye gelenler arasında yer aldı. Adalet Sarayı önünde toplanan Gazetecilere Özgürlük Platformu üyeleri ile Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König ve Başkan Yardımcısı Philippe Leruth, Alman Gazeteciler Sendikası üyeleri Ramis Kılıçarslan ve Monika Kabay, Uluslararası Basın Enstitüsü Başkan Yardımcısı Pavol Mudry, Avrupa ve Kuzey Amerika Basın Özgürlüğü Danışmanı Steven Ellis, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Avrupa Sorumlusu Johann Bihr, Avrupa Gazeteciler Birliği Başkan Yardımcısı Saia Tsaouasidou, Avrupa Parlamentosu üyelerinden Sajjad Karim ve Barbara Matera, Orhan Dink, Ece Temelkuran ve Banu Güven'in de aralarında bulunduğu grup, Türkçe ve İngilizce olarak ''Özgür basın varsa, özgür toplum vardır'' yazılı bir pankart açtı. Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Başkanı Ümit Gürtuna yaptığı basın açıklamasında, Türkiye'de halen çok sayıda gazeteci ve medya kuruşu hakkında hapis veya para cezası talebiyle açılmış 10 bin civarında soruşturma ve dava bulunduğunu söyledi. Gürtuna, ''Türk Ceza Kanunu'nun ve Terörle Mücadele Kanunu'nun basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan hükümlerinden dolayı cezaevindeki tutuklu ve hükümlü gazeteci sayısı 63'e ulaşmıştır. Bu sayıyla Türkiye, dünyada tutuklu gazeteciler sıralamasında birinci sıraya oturmuştur. Bu, demokratikleşme çabası içinde olan bir ülkenin ayıbıdır” dedi. Tutuklu ve hükümlü gazetecilerin zor zamanlar geçirdiğini söyleyen Gürtuna ''Gazeteci Doğan Yurdakul'un, her an kaçmaya fırsat kolluyormuş ve başka hiçbir yöntem yokmuş gibi cezaevi aracıyla eşinin cenazesine katılabilmesi, Türk basın tarihine geçecek bir trajedidir'' şeklinde konuştu. Gürtuna, ''Van depreminde Bayram Otel'in enkazı altında kalarak yaşamını yitiren Cem Emir ve Sebahattin Yılmaz'ı saygı ile anıyoruz. 'Gazeteciler yıpranıyor mu ki' diyerek gazetecilerin yıpranma hakkını elinden alan zihniyet burada kendini sorgulamalıdır'' dedi. TGS Başkanı Ercan İpekçi de ''Uluslararası meslek örgütleri Türkiye'de cezaevinde bulunan bütün gazetecilerle dayanışmalarını göstermek adına bu duruşmayı izleyecekler. Türkiye'de uzun tutukluluk süreleri, gazetecilere baskılar, ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalarla karşı karşıyayız'' dedi Basın açıklamasına katılan Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Philippe Leruth, Odatv davasında yargılanan gazetecilere destek amacıyla geldiklerini belirterek, ''Burada bu binada yargılanan meslektaşlarımız için Avrupalı arkadaşlarımızla beraber burada bulunuyoruz. Ama bunun da ötesinde Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü konusunda yakından ilgiliyiz. Basın ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir yerde demokrasiden söz edilemez. Size mücadelenizde yanınızda olduğumuzu ve sonun kadar beraber olduğumuzu bildirmek istiyorum'' diye konuştu. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de “Özgür basın için çabalayan, haber yapan insanların tutuklu olduğu bir ülkede ben özgür olmaktan utanıyorum'' şeklinde konuştu. Cihaner, şöyle konuştu: ''Mahkemenin şunu demesi gerekirdi: 'Reddedildiğim için ben buna karar vermiyorum'. Ancak mahkeme red talebinin reddedileceğinden o kadar emin ki arada ben bunu değerlendireceğim diyor. Belki red talebi kabul edilecek, sen değerlendiremeyeceksin. Başka bir mahkeme bakacak. Ama süreç o kadar güven veriyor ki bu arkadaşlara artık gelecekte ne olacağını öngörüyorlar. Biz göremiyoruz. Türkiye'de hukuk adına artık hiç bir şey öngörülemez. Onun için çok uzun bir tutukluluk dönemi de olabilir. Yarın serbest de bırakılabilirler. Yazılmamış, basılmamış kitap bile örgütsel doküman kabul edilebiliyor.'' Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince hazırlanan iddianamede, Yalçın Küçük'ün ''silahlı örgüt kurmak ve yönetmek'', ''kaos ortamı oluşturmak amacıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek'', ''devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin ekmek'', ''yasaklanan bilgileri temin etmek'', ''adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek'' suçlarından ve ''örgüt yöneticisi sıfatıyla diğer şüphelilerin işlemiş olduğu özel hayatın gizliliğini ihlal etmek'' suçundan 21 yıldan 43 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Soner Yalçın'ın ''silahlı örgüte üye olmak'', ''kaos ortamı oluşturmak amacıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek'', ''devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek'', ''yasaklanan bilgileri temin etmek'', ''adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek'', ''özel hayatın gizliğini ihlal etmek'' ve ''kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek'' suçlarından 14 ile 36,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, gazeteci Ahmet Şık ile eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın ''silahlı örgüte yardım etmek'' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Kaşif Kozinoğlu'nun ''silahlı örgüte üye olmak'', ''devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek'' ve ''yasaklanan bilgileri temin etmek'' suçlarından 11,5 yıldan 26 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Nedim Şener'in de ''silahlı örgüte yardım etmek'' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. İddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlara ilişkin olarak 7,5 ila 23 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması isteniyor. Davanın sanıkları arasında yer alan Kaşif Kozinoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinde 12 Kasım'da rahatsızlanmış ve daha sonra hayatını kaybetmişti.
22.11.2011 - 11:46
null
[]
İlk duruşmada tahliye yok
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ilk-durusmada-tahliye-yok,ulPlOFKee0KRMwlwb_HEnQ
Fenerbahçe ile oynanacak olan Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final rövanş maçına çıkmayan Beşiktaş'ı hangi yaptırımlar bekliyor?
null
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanacak olan Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final rövanşına siyah-beyazlı kulübün çıkmaması üzerine hakem Mete Kalkavan mücadeleyi tatil etti. Nihai kararı Türkiye Futbol Federasyonu verecek. Ziraat Türkiye Kupası Statüsü'nün maça çıkmama durumuyla ilgili verilecek cezaları düzenleyen ilgili maddesinin hükmüne göre Beşiktaş Kulübü bu durumda hükmen mağlup sayılacak. Organizasyondan ihraç edilecek. Siyah-beyazlı ekip, gelecek sezon da Türkiye Kupası'na katılamayacak ve kupanın ticari haklarından elde edilen gelirin dağıtımıyla ilgili de her hangi bir talepte bulunamayacak. Kupa statüsündeki 8. maddenin 1. hükmünde şu ifadeler bulunuyor: "Türkiye Kupası müsabakalarında yer almaya hak kazanmasına rağmen müsabakada yer almayan kulüp hakkında, hükmen mağlubiyet kararı verilmekle birlikte o sezon ve bir sonraki sezon Türkiye Kupası müsabakalarından ihraç edilir ve takip eden sezonda Türkiye Kupası'nda yer alamayacak. Ayrıca, Türkiye Kupası'nın ticari haklarından elde edilen gelirlerin dağıtımına ilişkin olarak hiçbir talepte bulunamaz."
03.05.2018 - 21:15
null
['Spor', 'Beşiktaş', 'tff', 'Fenerbahçe']
Kupa maçına çıkmayan Beşiktaş'ı hangi yaptırımlar bekliyor
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/kupa-macina-cikmayan-besiktasi-hangi-yaptirimlar-bekliyor,df8Dp_mSxUm3c8xmBSUIoQ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyüklerin yol açtığı savaşların faturası çocuklara kesilmesin. Büyüklerin vurdumduymazlığının bedelini minik bedenler ödemesin'' dedi. Erdoğan, Nazım Hikmet'in ''Kız Çocuğu'' şiirinden de dizeler okudu.
null
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de, "TRT 39. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği Cumhurbaşkanlığı Kabul Töreni"nde konuştu. Sözlerine, "Türkiye'ye, Ankara'ya, Cumhurbaşkanlığı Külliye'mize hoş geldiniz. Sevincimizi tüm dünya çocuklarıyla birlikte paylaştığımız 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle bugün burada bizlerle bir arada olduğunuz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" diyerek başlayan Erdoğan, heyecanlı ve coşkulu olduğunu, bugün kendisini daha da genç hissettiğini söyledi. Erdoğan, salondaki çocuklara "Sizler, adeta bana gençlik iksiri aşılıyorsunuz" şeklinde seslenerek, dünyada başka örneği olmayan bu milli bayramı, uluslararası düzeyde bir şenliğe dönüştüren bu tarz etkinliklerde emeği olan herkese şükranlarını iletti. Beştepe'de, büyük bir sahnesi olan kongre merkezinin bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, bundan sonra bu tür kutlamaları o salonda yapacaklarını, çocukların gösterilerinin orada çok daha etkin olacağını ifade etti. Erdoğan, 23 Nisan'ın tüm dünya çocukları için sevinç, coşku, dayanışma ve paylaşma günü olduğunu vurgulayarak, "Ama bu yıl da dünyanın çeşitli yerlerinde ne yazık ki 10 binlerce çocuk 23 Nisan'ı görme imkanı bulamadı. Hatta içinde bulunduğumuz şu 20 Nisan gününden 23 Nisan'a kadar geçecek üç günde dahi acıya, felakete maruz kalan çocuklar olabilir" değerlendirmesinde bulundu. Suriye ve Irak'ta savaşın, Somali başta olmak üzere Afrika'nın çeşitli yerlerinde açlığın pençesine düşen ve açlığın pençesinde kıvranan tüm çocuklara şahsı, salonda bulunan çocuklar ve Türkiye'nin çocukları adına selamları gönderen Erdoğan, kalplerinin ve dualarının onlarla olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nazım Hikmet'in "Kız Çocuğu" ismindeki şiirinin "Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yoktur. Şeker bile yiyemez ki kaat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler" dizelerini okudu. Çocukların öldürülmemesi temennisinde bulunan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Büyüklerin yol açtığı savaşların faturası çocuklara kesilmesin. Büyüklerin vurdumduymazlığının bedelini minik bedenler ödemesin. Kısa bir süre önce işte Suriye'de kimyasal silahlarla öldürülen iki ikiz çocuğun babasını ülkeme davet ettim. Hemen çocuklarını gömdükten bir gün sonra kendisini Hatay'da ağırladım. Tabi o fotoğraf karelerine düşen iki ikiz yavrusunu kucağında görüntüleyen dünya basını, acaba bu olay karşısında ne dedi, bunlara nasıl baktı Halbuki o iki yavru inanıyorum ki yüzlerce, binlerce çocuk Suriye'de kimyasal silahlarla öldürülmüştü. Konvansiyonel silahlarla öldürülmüştü. İşte 'artık bu tür ölümler olmasın' diyoruz. Biz Türkiye olarak bu haksızlığa isyan ediyoruz. Hem içeride hem dışarıda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Suriye ve Irak'tan ülkemize gelen ve büyük bir bölümü de çocuk olan 3 milyon sığınmacıya sınırlarımızı ve kucaklarımızı açtık. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Onların tüm bakımlarını üstlendik, onların eğitimiyle ilgileniyoruz. Sağlık noktasındaki bütün sıkıntılarını gideriyoruz. Şu ana kadar 6 yılda 25 milyar dolar bunun için yatırım yaptık." Erdoğan, ne yazık ki Avrupa Birliği'nden 725 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Mülteciler Konseyi'nden 550 milyon dolar geldiğini bildirdi. Yardımlar gelse de gelmese de yardım yapacaklarının altını çizen Erdoğan, "Çünkü bizim değerler silsilemiz içinde biliyoruz ki veren el, alan elden hayırlıdır" dedi. Şairin "Çocuk öldü mü güneş simsiyah görünür gözümüze" dediğine dikkati çeken Erdoğan, uluslararası kuruluşlar ve diğer ülkelerden ciddi bir yardım almıyor olmalarına rağmen 6 yıldır insanlarla evlerini ve ekmekleri bölüştüklerini, bölüşmeye de devam edeceklerini dile getirdi. Çeşitli kamu ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla pek çok ülkede çocuklara yönelik yardım eğitim ve sağlık faaliyetleri yürüttüklerini anlatan Erdoğan, "İnsanın, hele çocuğun olduğu yerde başka bir ölçü aramayız. Dünyadaki tüm donörler arasında bu konuda Türkiye, ABD'den sonra ikinci sırada. Ayrıca gayri safi milli hasılaya oranla değerlendirdiğimiz zaman Türkiye birinci sırada. Çünkü biz dertliyiz. Biz mazlum ve mağdurların yanında yer almaya devam edeceğiz" diye konuştu. Kendi ülkelerinde geleceğin yöneticisi olacak çocuklara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sizden bir ricam var. Lütfen sorumluluk sahibi olduğunuzda, bugün sizin yaşınızda olan çocukların dünyanın diğer bölgelerinde hangi şartlarda yaşadığını unutmayın. Savaşlardan açlık ve kuraklık tehlikelerine, kötü muameleden küçük yaşta çalıştırılmaya kadar diğer çocukların hangi sıkıntılara maruz kaldığını unutmayın. Her ölüm erkendir ama çocuk ölümü gerçekten çok erkendir. Biz, çocuklar yaşasın istiyoruz. Çocuklar yaşasın ki büyüdüklerinde daha güzel bir dünyanın inşasına katkı sağlasın istiyoruz. Daha da önemlisi çocuklar sadece yaşamakla kalmasın, kendilerini güvende hissetsinler, gıdadan giyime, eğitimden sağlığa, her türlü hizmeti alsınlar istiyoruz. Bunun için sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Anne babalarınızdan, öğretmenlerinizden başlayarak ülkenizdeki tüm büyüklerden, dünyadaki çocukların yaşadıkları sıkıntılar konusunda daha hassas olmalarını talep etmelisiniz. Emin olun siz isterseniz olur." Erdoğan, çocuk masumiyeti karşısında yumuşamayacak hiçbir insanın, hiçbir kalbin olmadığını, bunu kendinden çok iyi bildiğini aktardı. El ele verildiğinde dünyayı değiştirebileceklerini ifade eden Erdoğan, çocuklara, asıl etkinlikleri pazar günü yapılacak 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na katılımları için teşekkür etti. Çocuklardan, anne, baba ve öğretmenleri başta olmak üzere ülkelerindeki tüm büyüklere selamlarını iletmelerini isteyen Erdoğan, ister tatil, ister eğitim, ister ziyaret, hangi amaçla gelirlerse gelsinler çocuklara Türkiye'nin kapısının daima açık olduğunu sözlerine ekledi.
21.04.2017 - 15:25
Anadolu Ajansı
['Siyaset', 'Türkiye', 'Recep Tayyip Erdoğan']
Erdoğan: Büyüklerin yol açtığı savaşların faturası çocuklara kesilmesin
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdoganbuyuklerin-yol-actigi-savaslarin-faturasi-cocuklara-kesilmesin,S2HhGuRZmk2ZRHwkDSJCQQ
Spor Toto Süper Lig'de Bursaspor 2-0 geriye düştüğü Antalya deplasmanından 2-2'lik beraberlikle ayrıldı ve yenilgisiz tek takım unvanını korudu.
null
10 haftayı geride bıraktığımız Spor Toto Süper Lig'de yenilgisiz tek takım unvanı bulunan Bursaspor, 2-0 geriye düştüğü Antalyaspor karşısında ikinci yarıda bulduğu gollerle sahadan 2-2'lik beraberlikle ayrıldı ve unvanını Antalya'da da bırakmadı. Bursaspor son 5 maçtaki dördüncü beraberliğini aldı. Bursaspor'un liderliği de tehlikeye girdi. Trabzonspor eğer Galatasaray'ı yenerse Bursaspor liderlik koltuğunu kaptırmış olacak. Hafta arasında Şampiyonlar Ligi'nde Manchester United'a yenilen Bursaspor Antalyaspor deplasmanına çıktı ligde. Karşılaşmaya Antalyaspor iyi başladı. 24. dakikada Uğur İnceman'ın golüyle 1-0 öne geçen Antalyaspor golden sonra da Bursaspor karşısında üstünlüğünü sürdürdü. İlk yarının son dakikalarında Bursa kalesine organize bir şekilde gelen Antalyaspor ceza sahası içerisinden Kerem Şeras'ın güzel golüyle 2-0 öne geçti. İlk yarı bu skorla sona erdi. İkinci yarıya ise Bursaspor daha atak başladı. 52. dakikada sağ kanattan yapılan ortaya Ali Tandoğan kafayla vurdu ve kaleci Ömer'i avladı. Bu pozisyonda rakibiyle çarpışan Ali Tandoğan bir anda yere yığıldı ve acil olarak hastaneye kaldırıldı. Hastaneden aldığımız bilgiler sonucu Ali Tandoğan'ın kafa travması geçirdiği fakat durumunun iyi olduğu açıklandı. Herkesi telaşlandıran bu pozisyon sonrası oyun kaldığı yerdem devam etti. Dakikalar 74'ü gösterdiğinde Bursaspor beraberlik golünü Ozan İpek ile buldu ve 2-0 geriye düştüğü karşılaşmada beraberliği yakalamayı başardı. Golden sonra açık oynayan her iki takım da önemli gol pozisyonları buldu. Ivankov'un hatalı pasları sonrası Djehoua ve Antalyaspor defansının hataları sonucu Leonel Nunez önemli fırsatlardan yararlanamadı. 86. dakikada Serge Djehoua'ya sert bir şekilde faul yapan rumen futbolcu Kirita direkt kırmızı kartla oyundan atıldı ve takımını 10 kişi bıraktı. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Bursaspor Antalya deplasmanından 2-2'lik beraberlikle ayrıldı. Bursaspor bu skorla puanını 25'e çıkartırken Antalyaspor da 18 puana yükseldi.
06.11.2010 - 19:05
Ntvspor
[]
Unvanını Antalya'da da bırakmadı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/unvanini-antalyada-da-birakmadi,7fqUwY7U6U-M2maWxkHW2w
Batı Konferansı'nın 2. sırasında bulunan San Antonio Spurs, Target Center'da konuk olduğu Minnesota Timberwolves'u 105-91'lik skorla geçerek art arda 4., toplamda 18. galibiyetini aldı.
null
Spurs'te Kawhi Leonard 31, Patty Mills 15, Pau Gasol ve Kyle Anderson 11'er, Nicolas Laprovittola 10 sayı kaydetti. Sezonun 15. yenilgisini yaşayan Timberwolves'ta Zach LaVine 25, Gorgui Dieng 16, Kris Dunn 15, Karl-Anthony Towns ve Andrew Wiggins 11'er sayı buldu. NBA'e 10 maçla devam edilecek. - Sonuçlar Washington Wizards-Orlando Magic: 116-124 Miami Heat-New York Knicks: 103-114 Detroit Pistons-Chicago Bulls: 102-91 Memphis Grizzlies-Philadelphia 76ers: 96-91 Minnesota Timberwolves-San Antonio Spurs: 91-105 Utah Jazz-Phoenix Suns: 112-105
07.12.2016 - 11:24
Anadolu Ajansı
['Basketbol', 'Spor', 'NBA']
Spurs'ten art arda 4. galibiyet
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/spursten-art-arda-4-galibiyet,u00MiyFk5ESYw4zUn9PT3A
Business Insider sitesi, fiyat ve işlevlerini dikkate alarak bu yılın en iyi akıllı telefonların sıralamasını yaptı.
cumhuriyet.com.tr
Business Insider’in oluşturduğu listenin başında Çin üretimi OnePlus 7T yerleşti. Açıklamaya göre bu telefon, 2019 yılının Android cihazları arasında en yüksek verimi gösteriyor, güzel bir dış görünüme sahip olan cihazda mükemmel bir kamera ve güçlü bir pil mevcut. İkinci sırada Apple’ın ürettiği iPhone 11 gösterildi. Bu cihazın mükemmel 6.1 inçlik ekranla ve güçlü bir işlemciyle donatıldığı ve üzerinde çok verimli bir kameranın bulunduğu belirtildi. Listenin üçüncüsüyse OnePlus’un 7 Pro adlı farklı bir modeli oldu. Açıklamada bu telefonun sahip olduğu verimli işlemcinin ve iyi kameranın yanı sıra parmak izi ve yüz tanıma sensörlerinin son derece hızlı çalıştığı vurgulandı. Sıralamanın dördüncü basamağına Google’ın sunduğu Pixel 3a ve Pixel 3a XL cihazları yerleşti. Yazara göre bu telefonlar çok iyi performans göstermekle birlikte uzun süre boyunca kullanılabiliyor ve OLED ekranlarla donatılmış durumda. Beşinci sıradaysa yine OnePlus’un 6T modeli yer aldı. Üreticinin diğer ürünlerinde olduğu gibi bu telefonu da farklı kılan özellikler iyi performans, uzun süreli kullanım, hızlı parmak izi ve yüz tanıma sensörleri. Yazıya göre bu cihaz ayrıca süper hızlı şarj cihazı ile de donatılmış durumda. Bu modellerin yanı sıra listeye Samsung Galaxy S10e, iPhone XR, Samsung Galaxy Note 10 Plus, Samsung Galaxy S10 ve Galaxy S10 Plus, ayrıca iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max cihazları da girdi.
29 Eylül 2019 Pazar, 15:34
cumhuriyet
null
İşte 2019'un en iyi akıllı telefonları
Teknoloji
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/1604030/iste_2019_un_en_iyi_akilli_telefonlari.html
İspanyol basını, Atletico Madrid'de forma giyen Türk futbolcu Arda Turan'a övgüler yağdırdı: "Herkese karşı oynuyor", "Takımı fişekleyen tek futbolcu"
null
İspanyol basını, La Liga'da Athletic Bilbao'yu 2-1 yenen Atletico Madrid'de forma giyen Türk futbolcu Arda Turan'a övgüler yağdırdı. El Pais gazetesi, ''Arda Turan herkese karşı oynuyor'' başlığı altında verdiği haberde, ''Atletico'da futbolu ortaya koyan, takımı fişekleyen tek futbolcu'' yorumunda bulundu. Arda'nın futbolunun, teknik direktör Simeone'nin sisteminin bir parçası olmadığı, Türk futbolcunun özel bir stile sahip olduğu vurgulanan yazıda, ''her zaman topa sahip olmak isteyen ve kimsenin yapmadığı gibi topla oynayan Arda'nın, takım arkadaşlarına iyi bir yol açıcı olduğu'' ifade edildi. İspanyol basını, Athletic Bilbao maçının ilk yarısında sahanın en iyisi olarak Arda'yı gösterirken, AS gazetesi, ''Arda parıldadı. Türk futbolcunun mükemmel maçı, çok büyük bir teknik kapasiteye sahip ve asla bunu saklamıyor. Sahadan alkışlarla ayrıldı'' diye yazdı. Diğer spor gazetelerinden Marca ise ''Atletico Madrid için bir kaynak. Türk futbolcu maça çok motive başladı ve ilk yarının en iyi hareketleri ondan geldi. Saldırdı ama aynı zamanda top da çaldı'', El Mundo Deportivo da ''Fırtına gibi başladı ve en tehlikeli atakları yarattı. Ama kendini tüketti'' ifadelerini ön plana çıkardı. Öte yandan, Athletic Bilbao karşısındaki galibiyetle puanını 39'a çıkaran ve ligde 7'nci sıraya yükselen Atletico Madrid'in, ilk 4'e kalarak gelecek sezon UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için yeniden ümitlendiği belirtildi.
22.03.2012 - 14:01
Anadolu Ajansı
[]
Arda'ya övgü: Takımı fişekleyen tek futbolcu
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/ardaya-ovgu-takimi-fisekleyen-tek-futbolcu,CTnmdsdB5E6iwXpU9LbRKQ
Her şeyin kontrol altında olmasının değişmez kural olduğu modern dünyada, kontrol mekanizması bozulursa birden, modern insandan geriye ne kalır? J.G. Ballard'ın 'Gökdelen'i Türkçede
null
Dış dünyadan izole, sakinlerinin tüm ihtiyaçlarını dışarı çıkmadan giderebilecekleri bir sisteme sahip, upuzun gökdelenlerden oluşan dev bir site dışarıdan nasıl görünür? Gazete ve televizyonlardaki lüks site reklamları gibi mi? Güvenli? Sıcak? Zengin? Huzurlu? “Gökdelen”in hikâyesi tam da böyle bir dünyada başlıyor.‎ ‏Gökdelen sakinlerinin kalplerine yayılan küçük nefret tohumları, “üst, orta ve alt kattakiler” arasında giderek vahşileşen akıl almaz derecede şiddetli bir savaşa dönüşüyor. Kaosun merkezinde ise sitenin kalbi olan tüketim katedrali, dev bir alışveriş merkezi yer alıyor. Sonrası Ballard'ın ağzından anlatılan bir modernizm masalı. Ve tüm modernizm masalları gibi, sonu iyi bitmiyor. Ballard’ın çizdiği distopik dünya korkutucu, şiddet dolu ama gerçek: Erk, yetki ve sahip olma arayışıyla, bu arayışın getirdiği kırgınlık ve kızgınlıklarla harmanlanmış bir tüketim kültürünün patlaması…
24.09.2012 - 11:57
null
[]
Gökdelen'deki korkutucu dünya
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gokdelendeki-korkutucu-dunya,x-E2nGlBBkCfYkaNmLgNaA
İstanbul’un Sarıyer ilçesinde lüks otomobiliyle ışıklarda yavaşladığı anda silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden kişinin mafya lideri olduğu iddia edildi.
null
Sarıyer ilçesinde 40 yaşındaki Ali Ekber Akgün, lüks marka otomobiliyle İstinye Bayırı'ndan aşağıya doğru inerken kırmızı ışık nedeniyle yavaşladı.  Bu sırada arkasından gelen araçtan inen iki kişi, Ali Ekber Akgün'ün aracına doğru ateş etmeye başladı. Açılan ateş nedeniyle aracının hakimiyetini kaybeden Akgün kaldırıma çıktı. Saldırganlar ise geldikleri araç ile kaçtı.  Yaralı sürücü Ali Ekber Akgün ambulans ile İstinye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak Akgün tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Görgü tanığı Fatih Yüksel olay anını şöyle anlattı: “Biz berberde oturuyorduk. O sırada peş peşe silah sesi duyduk. Kaza yapmış aracı gördük. İçinde yaralı birinin olduğu nu görünce arkadaşlarla camı kırdık. Sürücünün yaşayıp yaşamadığına baktık, ambulans bekledik. Ancak ambulans geç geldi.” İstanbul'da işlenen bu suikast, Hollanda'da da büyük yankı uyandırdı. Çünkü Hollanda medyasına göre Akgün, bir mafya lideriydi. Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri ise saldırganların yakalanması için çalışmalarına devam ediyor.  40 yaşındaki Akgün Hollanda Adalet Bakanlığı'nın arananlar listesindeydi. Tehlikeli suçlu olarak nitelendiriliyordu.  İsmi hırsızlık, soygun ve cinayete karışmıştı. Tutuksuz yargılanırken Türkiye'ye kaçmıştı. Hollanda haber siteleri suikasti "Ganster İstanbul'da öldürüldü" diye duyurdu.
25.12.2014 - 01:02
NTV Haber, DHA
['Gündem', 'Türkiye']
Sarıyer'de trafik ışıklarında işlenen cinayet Hollanda gündeminde
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sariyerde-trafik-isiklarinda-islenen-cinayet-hollanda-gundeminde,8lyxG4cC3EOtUr7XgT66ag
3 Temmuz sürecinde şike iddiasıyla görülen davada başta Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile yöneticilerin yeniden ve adil yargılanması talebiyle başlatılan 'Adalete Fener Yak' kampanyasına ünlüler de destek verdi.
cumhuriyet.com.tr
3 Temmuz sürecinde şike iddiasıyla görülen davada başta Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile yöneticilerin yeniden ve adil yargılanması talebiyle başlatılan Adalete Fener Yak İmza Kampanyası http://www.change.org/tr/adaletefeneryak internet sitesi üzerinden tüm hızıyla devam ediyor. Elazığ’dan Artvin’e, Almanya’dan ABD’ye kadar dünyanın dört bir yanından sarı lacivertli renklere gönül verenlerin desteği 600 bine yaklaşırken, kampanyaya ünlü isimlerden de destek geldi. Berna Laçin, Burcu Kara, Cem Yılmaz, Ceyda Düvenci, Emre Kınay, Emre Karayel, Kıraç, Okan Bayülgen, Sarp Akkaya, Şebnem Ferah, Şevket Çoruh kamera karşısına geçti. Adalet çağrısında bulunan ünlü isimler Adalete Fener Yak Kampanyası kapsamında adil ve yeniden yargılama taleplerini yineledi. Facebook.com/AdaleteFenerYak ve Twitter.com/AdaleteFenerYak başta olmak üzere kampanyanın sosyal medya hesaplarından eşzamanlı yayınlanan videoda yer alan ünlü isimlerini ortak çağrısı şöyle: “1907’den bu yana sarı ile laciverti, emekle azmi, inançla onuru birbirinden hiç ayırmadık. 3 Temmuz’dan beri masumiyetimize güvenimizi, armaya sadakatimizi bir gün bile unutmadık. Şimdi, bugün, hemen adilce, yeniden yargılanmak istiyoruz. Hükümeti, muhalefeti, Anayasa Mahkemesi’ni, meclisi, sivil toplum örgütlerini, sizi, hepinizi adalet için adil yargılanma için göreve çağırıyoruz. Geleceğimiz için, geleceğiniz için Adalete Fener Yak!” (AMK)
7 Mayıs 2014 Çarşamba, 01:52
cumhuriyet
null
Ünlülerden 'Adalete Fener Yak' çağrısı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/68955/Unlulerden__Adalete_Fener_Yak__cagrisi.html
İstanbul Maltepe sahil yolu üzerinde, yüksek promil alkollü şekilde araç kullanırken yakalanan sürücüye, ''alkollü araç kullanmayı alışkanlık haline getirdiği'' gerekçesiyle 5 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, verilen cezayı da ertelemedi.
null
Geçtiğimiz Haziran ayında Maltepe sahil yolu üzerinde aracıyla seyir halindeyken trafik polislerince durdurulan 38 yaşındaki Burak Y.'nin, yapılan alkol muayenesinde 367 promil alkol aldığı tespit edildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, Burak Y.'nin alkollü araç kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu kaydedildi. Sanığın Silivri 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla sanığın aynı suçlamayla 3 kez ehliyetine el konulduğu, olay anında ehliyetsiz olduğu belirtildi. Sanık hakkında 'Alkol veya uyuşturucu madde etkisi altındayken araç kullanma' suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Anadolu 8. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık hakkında karar verildi. Duruşmada ifade veren tutuksuz sanık, psikolojisinin bozuk olduğunu belirterek içkiyi bıraktığını ifade etti. Mahkeme kararında, sanığın alkol nedeniyle ehliyetinin alındığı bir dönemde ve yine çok fazla alkollü bir şekilde araç kullanırken yakalandığı, alkollü araç kullanmayı alışkanlık haline getirdiği gerekçesiyle 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın onanması halinde, sanık cezaevine girecek. İlerde suç tekrarından kaçınacağı konusunda mahkemece kanaat oluşmadığını belirten hakim, verdiği cezayı da ertelemedi. Öte yandan Türk Ceza Kanunu'nun 51. Maddesi, 'Hapis cezasının ertelenmesi' konusunu düzenliyor. Buna göre, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası ertelenebilir.
13.12.2013 - 14:39
null
[]
Alkollü araç kullanmaya 5 ay hapis
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/alkollu-arac-kullanmaya-5-ay-hapis,RmWj1orbbkCHosOVBBAfeQ
84 yaşındaki Fidel Castro, yaşamını ve Küba Devrimi'ni kaleme aldı. "Stratejik Zafer" adlı kitabının Havana'daki tanıtımına katılan Castro'nun hedefinde yine ABD vardı.
null
Sağlık sorunları nedeniyle 4 yıl önce iktidarı kardeşine devreden ve uzun süre halkın karşısına çıkmayan Küba'nın efsanevi lideri Fidel Castro, bu dönemde boş durmadı. 10 gün sonra 84. yaşgününü kutlamaya hazırlanan Castro, sıradışı yaşamını, Küba Devrimi'ni ve 50 yıl süren iktidarını "Stratejik Zafer" adlı kitapta anlattı. 800 sayfalık kitapta diktatör Fulgencio Batista'ya karşı yürütülen silahlı mücadeleye ilişkin fotoğraflar, haritalar ve planlar da yer alıyor. 4 yıl aradan sonra ilk kez geçen ay yeniden halkın karşısına çıkmaya başlayan ve hızla iyileştiği gözlenen Castro, kitabının Havana'daki tanıtımına da katıldı. 1 saatten uzun bir süre konuşan, kitaptan bölümler okuyan Castro ABD'ye de yüklenerek şöyle dedi: "Amerika Birleşik Devletleri 50 yıldır devrimi yıkmaya çalışmaktan bıkmadı... Bu daha ne kadar sürecek?" Fidel Castro, "Stratejik Zafer"in devamı niteliğindeki yeni kitabı üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü de belirtti.
03.08.2010 - 13:41
NTV Haber
[]
Castro Küba Devrimi'ni anlatıyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/castro-kuba-devrimini-anlatiyor,yz4rjnnp_ESQlwM8VuoXRA
NASA, iklim modellerine dayanarak atmosfer sıcaklığının 2099'da nasıl olacağını gösteren harita hesapladı. Yüzyılın sonunda 45 derecelik sıcaklık rutin hale gelecek.
NASA ve Al Jazeera
NASA, 21 farklı iklim modelini değerlendirerek Temmuz 2099'un küresel sıcaklık haritasını hazırladı. Haritada, 2015'in başında milyonda 400 parçacık olan CO2 seviyesi, milyonda 900 parçacığa yükselmiş durumda. Dünyadaki bölge ve şehirlere göre sıcaklığın değişimine ait bilgi sunan NASA Earth Exchange (NEX) verilerinden yararlanarak hazırlanan harita, 2099'da günlük sıcaklık değişiminin nasıl olacağı hakkında da fikir sundu. NASA'ya göre, Temmuz 2099'da Güneş'in battığı yerlerde sıcaklık minimum -10 derece olacakken, gündüzleri 45 derece ve üzerine çıkacak. NASA mühendislerinden Ellen Stofan, 'küresel ısınmanın sel ile kuraklığı nasıl tetikleyeceği ve hava akımlarını nasıl değiştireceği konusunda fikir elde etmeye çalıştıklarını' belirtti. Stofan, teknoloji ve yeni yöntemler sayesinde Dünya'yı uzaydan daha iyi gözlemleyebildiklerini ve bu sayede ileride küresel ısınmayla mücadele etmemizi sağlayacak veriler topladıklarını söyledi. NASA, küresel ısınmanın etkilerini 1950 ile 2100 arasında oluşturan iklim modellerine göre değerlendirdiklerini ve 11 Terabyte'dan fazla verinin kullanıldığını belirtti. Isının harita üzerindeki dağılımının 25 kilometre çözünürlüğe kadar inen doğruluk içerdiği ifade edildi. NEX verileri, Amazon web hizmetleri üzerinden kamuya da sunuluyor. OpenNEX programı aracılığıyla isteyen herkes çeşitli iklim modelleri üzerinde araştırma yapabiliyor.
15 Haziran 2015 Pazartesi, 13:18
cumhuriyet
null
Felaket geliyor! 45 derece sıcaklık...
Teknoloji
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/299207/Felaket_geliyor__45_derece_sicaklik....html
Hindistan'ın Racastan eyaletine bağlı Jaipur kentinde, son 21 günde 55 kişide zika virüsü tespit edildi.
null
Times'ın eyalet sağlık departmanına dayandırdığı haberine göre, Jaipur kentinde son 21 günde kaydedilen 42 yeni zika virüsü vakası ile bu yıl ülke genelinde görülen vaka sayısı 55'e yükseldi. Bu yılki ilk zika virüsü vakası Tamil Nadu eyaletinde görülmüştü.  Jaipur'da zika virüsü tespit edilen kişilerden 11'inin hamile olduğu bildirildi. Bölgede sağlık ekipleri yaklaşık 26 bin evde incelemede bulundu. Daha önce bu kadar yüksek sayıda vaka kaydedilmediği belirtilen ülkede, son günlerdeki artış endişe verici olarak nitelendirildi. Zika virüsü, insanlara, enfekte "Aedes aegypti" türü sivrisineğin sokmasıyla bulaşıyor.  Sivrisinek sokması dışında kan ve cinsel ilişki yoluyla da bulaştığı ortaya çıkan Zika virüsüne, ilk kez 1947'de Uganda'nın Zika ormanlarındaki maymunlarda rastlanmıştı.  Zika virüsünün, hamilelere bulaşması halinde, bebeklerde nörogelişimsel bozukluğu ifade eden mikrosefaliye neden olduğu düşünülüyor.  Ateş, gözlerde kızarma, kusma, döküntü, baş, kas ve eklem ağrısı gibi belirtiler gösteren hastalığın, özgün bir tedavisi ve önleyici aşısı bulunmuyor.
13.10.2018 - 23:28
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Sağlık', 'Hindistan', 'zika virüsü']
Hindistan'da zika virüsü alarmı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/hindistanda-zika-virusu-alarmi,f0-htlpZ-kajv-AIFkKszQ
Mimarlar Odası Ankara Şubesi 8 Haziran'da 'Demokratik ve Özgür Bir Türkiye'ye Uyanmak üzere' başlığıyla, Atatürk Orman Çiftliği'ne yapılan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili bugüne kadar yaptıkları maliyet açıklamalarını tablo halinde yayınladı.
DHA
Konuyla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan "AOÇ ve saray ile ilgili 55 davamız var. Bu hukuksuzluk son bulana sorumluları yargı önüne çıkana kadar mücadelemiz devam edecek" mesajı verdi. Candan, "Atatürk'ün vasiyeti ihlal edilerek, kamusal alan gasp edilerek, hukuk ihlal edilerek, mimarlık etiği hiçe sayılarak, vergilerimiz lüks ve şatafata harcanmıştır. Haklı olduğumuz bu yolda, mücadelemizi hiçbir şey durduramayacaktır. Atatürk Orman Çiftliği alanlarının yeniden kamusallaştırılması ve tutsaklığından kurtarılması için uluslararası açtığımız fikir projesi yarışması devam ediyor. Ortak akılla, kamusallaştırılacak bu alandaki tüm kaçak yapıların kaderini, ne olacağını, yarışma sonucu ile birlikte halkımız karar verecektir. Ancak AOÇ'nin bağrına saplanan sarayın sadece bir kaçak yapı olmadığı, Cumhuriyet'in özgürlükçü değerlerine, evrensel hukuk ilkelerine, meydan okumanın mekânsal karşılığı olduğu da unutulmamalıdır" dedi. TOKİ'nin maliyetleri açıklarsak ekonomi zarar görür dediği günden bu yana Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili maliyetleri kalem kalem açıklayan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan "Binlerce kalem imalat var, bu hesap bitmez, ancak ülkede yoksulluk açlık, işsizlik sürerken, ülkenin kaynaklarının nereye harcandığının bir kez daha görülmesi açısından, maliyetleri tablo haline getirdik. Başbakanlık Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ilişkin maliyetleri faturaları ile birlikte, kalem kalem açıklayana kadar bu süreç devam edecek. Bunlar bizim mesleğin günlük yaptığı işler. Bugüne kadar kent izleme merkezimizdeki uzmanlarla birlikte, açıkladığımız maliyetler minimum düzeyde açıklanmıştır, bu maliyetlerin hepsi özel üretim olarak değerlendirilmeli ve en az yüzde 35-40 maliyet eklenmelidir. Saraydaki maliyetlerin tamamının tablosunu halkımızın bir kez daha değerlendirmesi için iftiharla sunarız. Seçim sonuçları ne olursa olsun, mücadele devam edecek" şeklinde konuştu. Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili iddia ettikleri ve bugüne kadar yaptıkları maliyet açıklamalarını tablosu şöyle; "Peyzaj ve Bitki Maliyeti 2.500.000 Peyzaj Bakım Maliyeti 108.000.000 Yüksek Güvenlikli cam maliyeti(22.000 metrekare üzerinden) 701.000.000 4.000 metrekare halı maliyeti 1.200.000 Aylık elektrik gideri 1.200.000 6 aylık soğutma gideri 3.600.000 Isıtma gideri-doğalgaz 6aylık 10.000.000 Güvenlik maliyeti-altyapı ve sadece kameralar) 50.000.000 1 yılık temizlik maliyeti 104.000.000 Asansör Maliyeti (81 asansör) 30.000.000 Çakıl taşı maliyeti(490 ton) 1.500.000 Altın varaklı bardak maliyeti(adet) 1.000 Klozet maliyeti(5 - 7 - 10 bin) ortalama 500 klozetten 3.600.000 1 m² ipekli duvar kağıdı 300 avro) 1.000 Saray etrafı yol ve kavşak maliyeti 60.000.000 Yüksek güvenlikli kasa 100.000 Ultra VİP sinema 300.000 Tek mevsimde mevsimlik çiçek alımı 400.000/mevsim 1.600.000 Proje bedelleri(asgari) 500.000.000 Asansörlerin aylık bakımı 200.000/aylık bakımı 2.400.000 80 metrekare yüzme havuzu mekanik aksamı 75.000 avro 225.000 Sauna, spa hamam, jakuzi birim metrekare maliyeti (3000 avro) 9.000 Sıcak su maliyeti (yıllık) 2.000.000 Balo Salonları için 4000 m² parke 3.200.000 Mobilyalar İdari personel için (ana bina ve konut hariç) 16.000.000 Avize 200 adet (yuvarlak merdiven üstü) 35.000.000 150 adet (çift kanatlı kapı tanesi 170 bin lira) 100.000.000 Toplantı odası maliyeti (Genius marka bir koltuk tanesi 7 bin avro) 1.200.000 Tik ağacı kaplama 1m²si 500 avro 200.000.000 Bahçe Duvarları(çevresi 550 metre)işçiler 65 milyon diyorlar 20.000.000 Konut mutfak 650 metrekare 6.500.000 Yıkılan Orman Genel Müdürlüğü lojmanları için yeni lojman alımı 11.500.000 Sarayda fasıl için kullanılan masa ve sandalyelerin maliyeti 6.500.000 Sarayda kullanılan bizassa cam mozaik 1metre karesi 3000 avro 9.000 Saray çatı yüzeyi yaklaşık 35.000 metrekare 85.000.000 1 Aylık,elektrik, doğalgaz,peyzajbakım, ısıtma, soğutma v.b giderleri 21.000.000"
5 Haziran 2015 Cuma, 16:59
cumhuriyet
null
İşte kalem kalem Saray'ın maliyet tablosu
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/292471/iste_kalem_kalem_Saray_in_maliyet_tablosu.html
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için bir oraya girdik, başka bir şey için değil" sözlerine Rusya'dan yanıt geldi. Öte yandan Suriye Dışişleri'nden yapılan açıklamada Türk ordusunun amacının Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 'hükmüne son vermek' olduğu biçimindeki açıklamasının 'Suriye topraklarındaki Türk saldırganlığının kanıtı' olduğu kaydedildi.
cumhuriyet.com.tr
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı Operasyonu'na ilişkin dün yaptığı açıklamada "Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için bir oraya girdik, başka bir şey için değil" demişti. Erdoğan'ın sözlerine Rusya'dan yanıt geldi. Kremlin Sözcüsü Peskov, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 'hükmüne son vermeyi' amaçladıkları biçimindeki açıklamasının Moskova'nın görüşleri ile birbirine uymadığını belirtip Ankara'nın bu konuyla ilgili bir açıklama vereceğini umduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye Devlet Bakanı Esad'a ilişkin açıklamalarını değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, "Suriye'de askeri çözümün olmadığı söylenen anlaşmada Ankara'nın imzası var" dedi. Haftalık basın toplantısını düzenleyen Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Suriye'ye (Devlet Başkanı Beşar) Esad'ın hükümdarlığına son vermek için girdik" sözlerine ilişkin soruları yanıtladı. Zaharova, Erdoğan'ın söz konusu açıklamasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Hem Suriye krizinin çözümü hem de Türkiye ile ikili ilişkilerimiz bağlamında, resmi düzeyde varılan ya da Türk liderliği ile doğrudan varılan anlaşmalara bağlıyız. Konuyu çok fazla gürültüye sebep olması nedeniyle inceledik. Anladığım kadarıyla bu açıklamalar doğrudan alıntı şeklinde değildi. Biz Ankara'nın defalarca yaptığı açıklamalara ve Türkiye liderinin (Erdoğan) kamuoyu önünde yaptığı açıklamalara itibar ediyoruz, ki bu açıklamalar bu ülkenin (Türkiye) katılımcısı olduğu anlaşmaların temelinde yer alıyordu. Bahsettiğim yalnızca Moskova ve Ankara arasındaki anlaşmalar değil, Türkiye'nin de dahil olduğu Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun imzaladığı belgelerden de bahsediyorum. Hiç şüphe yok ki Suriye krizinin sona ermesi için barışçıl çözümden başka hiçbir yöntem yok. Zira Suriye'deki durumun askeri çözümü yok." Suriye Dışişleri'nden yapılan açıklamada Türk ordusunun amacının Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 'hükmüne son vermek' olduğu biçimindeki açıklamasının 'Suriye topraklarındaki Türk saldırganlığının kanıtı' olduğu kaydedildi. RİA Novosti'nin eline geçen Suriye Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Erdoğan'ın Türk saldırganlığının amaçlarına ilişkin açıklaması, onun (Erdoğan) yalanlarına son noktayı koydu ve Suriye topraklarındaki Türk saldırganlığının hırslar ve yanılsamaların sonucundan başka bir şey olmadığını ortaya çıkardı."
30 Kasım 2016 Çarşamba, 13:47
cumhuriyet
null
Erdoğan'ın 'Esad'ı devirmeye girdik' sözleri Moskova ile yeni kriz doğurdu
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/638141/Erdogan_in__Esad_i_devirmeye_girdik__sozleri_Moskova_ile_yeni_kriz_dogurdu.html
İzmir'de iki grup arasında çıkan silahlı kavgada arada kalan ve tabancayla vurulan kadın, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi
null
İzmir'in Konak ilçesinde iki grup arasında çıkan kavga sırasında yoldan geçen bir kadın silahla vurularak hayatını kaybetti. Alınan bilgiye göre, Yenişehir Mahallesi'nde aralarında önceden husumet olduğu öğrenilen iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine taraflar birbirine silahlarla ateş etmeye başladı. Bu sırada sokaktan geçen 38 yaşındaki Neşe Karaca, vücuduna bir tabancadan çıkan merminin isabet etmesi sonucu yaralandı. Çevredeki vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Karaca, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kadının cesedi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Polis, Karaca'nın vurulmasının ardından olay yerinden kaçan kişilerin yakalanması için çalışma başlattı.
13.05.2017 - 09:06
Anadolu Ajansı
[]
Yolda yürürken silahla vurulan kadın öldü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yolda-yururken-silahla-vurulan-kadin-oldu,KBY9FTOv_ESKXCETUfmUBA
Şeker farbrikalarının özelleştirilmesi çalışmalarını eleştiren CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, TBMM kürsüsüne şeker pancarı ile çıktı. Köksal, "Ülkemde, tarlamda, soframda GDO, nişasta bazlı şeker istemiyorum." dedi.
AA
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, TBMM Genel Kurul kürsüsüne baret takarak çıktı. Getirdiği şeker pancarını gösteren Köksal, "Ülkemde, tarlamda, soframda GDO, nişasta bazlı şeker istemiyorum." dedi. CHP, Danışma Kurulu toplanamadığı için şeker fabrikalarının özelleştirilmesine yönelik araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, Genel Kurula grup önerisi olarak getirdi. CHP'li Köksal, baret takarak ve elinde şeker pancarıyla çıktığı kürsüde, şeker pancarının yararlarının okulda AK Parti Grubuna yeterince anlatılamadığını savundu. Yanındaki şeker pancarını gösteren Köksal, "Çayımızın şekeri, ağzımızın tadı, hayatta olmazsa olmazımız doğal şekerin elde edildiği bitkidir, hayvanlarımızın yediği küspe, maya sanayinin hammaddesidir. Toprağın verimini yüzde 20 artırır, havaya oksijen verir, katma değer bakımından endüstri bitkileri içinde 2. sırada yer alır." diye konuştu. Köksal, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle, ülke topraklarından bu bitkinin yok edilmeye çalışıldığını, bu fabrikalarda çalışan 4 binin üzerindeki şeker emekçisinin mağdur edilmek istendiğini öne sürdü. ABD'nin, kendi ürettiği nişasta bazlı şeker denilen zehri Türkiye'ye yedirmek istediğini ileri süren Köksal, "Nişasta bazlı şeker lobisi karşısında dik durarak, kendi işçisi, üreticisi, nakliyecisini aşsız, işsiz bırakmayarak milli olunabileceğini" söyledi. Köksal, "Ülkemde, tarlamda, soframda GDO, nişasta bazlı şeker istemiyorum." dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, şeker üreticisinin yanında olduklarını dile getirdi. MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, Et Balık Kurumu örneğini hatırlatarak, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin gözden geçirilmesini istedi. AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, nakliyecilerin de besicilerin de hak kaybına uğramayacaklarını, şeker fabrikaları özelleştirildikten sonra bile Türkiye'nin şeker üretiminde ciddi pazar payı bulunacağını belirtti. Türkoğlu, yüzde 20 pazar payının devlette kalarak kamunun menfaatinin gözetileceğini ifade ederek, pancar üreticisinin yanında olduklarını söyledi. Türkoğlu, nişasta bazlı şeker kotasının yüzde 10'dan yüzde 5'e indirildiğini anımsatarak, bunun sevindirici bir durum olduğunu kaydetti. Türkoğlu, bu oranın daha da düşmesini temenni etti. Türkoğlu, fabrikalarda çalışan memurların haklarını korumak için özel hükümler getirildiğini vurguladı. "REHAVET KURUMU" HDP de "medyadaki tekçiliğin demokrasi açısından yaratacağı sorunların araştırılması" amacıyla verilen önergeyi, grup önerisi olarak getirdi. HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü, AK Parti'nin hem medya sahipliği hem medya kontrolü bakımından tarihte eşi görülmemiş, Cumhuriyetin kurucularının bile sahip olmadığı güçlü bir haberleşme ağına, medya kontrolüne sahip olduğunu savundu. Kürkcü, bunun mevcut yasaları da delik deşik eden uygulama olduğunu öne sürerek, "Rusya'da, Çin'de bile durum bu değildir. TBMM, medyada gerçekleşen bu rejim değişikliği karşısında harekete geçmek zorundadır. İktidarın faaliyetlerinin ve bilgisinin aşağıdan, toplumun diğer kanalları tarafından denetlenmesi imkanı yoktur." dedi. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, medyanın Türkiye'nin en önemli konularından biri haline geldiğini, iktidarın temel hedefinin çok kanallı tek seslilik olduğunu savundu. Balbay, 50-100 kanalın olduğu bir Türkiye izleneceğini ama hepsinde tek ses olacağını ileri sürerek, "Gidiş bu. Dünyada da tartışılan bu durum ne yazık ki Türkiye'de daha vahşi seyretmekte. Medyanın gücü yok, güçlerin medyası var." ifadelerini kullandı. Rekabet Kurumunun adının, artık "rehavet kurumu" olduğunu savunan Balbay, bu kurumdan hiçbir karar çıkmayacağını gördüklerini söyledi. AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, hükümetin, basının çeşitliliğini birtakım yaptırımlarla engellemeye çalıştığı, tek sesli ve tek elden yönetilen bir basın aracılığıyla toplumu manipüle etmek istediği iddialarını kabul etmediklerini bildirdi. Alparslan, AK Parti'nin, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında çok iyi gelişmelere imza attığını dile getirerek, "Ülkemizde basın, hem sayısal çeşitliliği ve renkliliği hem de çok sesliliğiyle, ajansları, medyası, yerel ve ulusal basın anlamında oldukça fazladır. Pek çok Avrupa ülkesinde ve dünyanın pek çok yerinde bile ifade edilemeyen, özgürlük derecesine varan bir şekilde, zaman zaman yöneticilerimize, Cumhurbaşkanımıza hakarete kadar uzanan bir özgürlükten bahsedildiğini hepimiz biliyoruz." diye konuştu. Alparslan, yapılması düşünülen medya satışının ticari bir ilişki olduğuna işaret etti. Konuşmaların ardından HDP ve CHP grup önerileri kabul edilmedi.
28.03.2018 - 16:59
haberturk
[]
CHP'li Köksal kürsüye şeker pancarı ile çıktı
Gündem
https://www.haberturk.com/chp-li-burcu-koksal-kursuye-seker-pancari-ile-cikti-1895580
İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella, Dışişleri Bakanı Gentiloni’yi yeni hükümeti kurması için görevlendirdi.
null
İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, ülkede geçen pazar yapılan anayasa değişikliği referandumundan ağır yenilgiyle çıktıktan sonra istifa eden Başbakan Matteo Renzi liderliğindeki koalisyon hükümeti yerine yeni hükümeti kuması için Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni’yi görevlendirdi. Cumhurbaşkanlığı sarayı Quirinale’de Cumhurbaşkanı Mattarella ve Gentiloni arasında gerçekleşen 50 dakikalık görüşmenin ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Ugo Zampetti, “Cumhurbaşkanı Mattarella, hükümeti kurma görevini Paolo Gentiloni’ye vermiştir. Paolo Gentiloni de bu hakkı kendinde saklı tutarak görevi kabul etmiştir.” dedi. Zampetti’nin ardından kısa bir açıklama yapan Gentiloni de kendisini bu göreve layık gördüğü için Cumhurbaşkanı'na teşekkür ederken, "Bu benim için bir başka onur vesilesi. Onur ve sorumluluk içinde görevimi yapmaya çalışacağım." ifadesini kullandı. Görevinden ayrılan Başbakan Matteo Renzi’nin referandum sürecinde söz verdiği gibi kaybettiği için istifa ettiğini ve bu nedenle de yeniden hükümeti kurma görevini kabul etmediğini hatırlatan Gentiloni, “İstişareler, Renzi’nin tutarlılığının saygıyı hak ettiğini gösterdi. İstişareler, aynı zamanda yeni hükümet için sorumluluk paylaşılması gerektiğini de ortaya koydu.” diye konuştu. Paolo Gentiloni, seçimle değil sorumlulukla göreve geldiğini belirterek, şunları kaydetti: “Parlamenter güçlerin yeni seçim yasasına yönelik işlerini kolaylaştırmanın yollarını arayacağız. İtalya’nın, vatandaşlarının haklarını garanti eden, uluslararası, sosyal, ekonomik konularla ve deprem bölgesinin sorunlarıyla kararlılıkla yüzleşen güçlü bir hükümete ihtiyacı olduğunun farkındayım. Görüşmelerim sonunda en kısa zamanda Cumhurbaşkanı’na bilgi vereceğim.” Parlamentonun her iki kanadında en çok sandalye sayısına sahip olmasına karşın Gentiloni’nin partisi Demokrat Partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu bulunmuyor. Bu nedenle Gentiloni, muhalefet partilerini sorumluluk paylaşımına davet ederken, vakit kaybetmeden partilerle hükümet için istişarelere başladı. Sosyal demokrat politika geleneğinden gelen 62 yaşındaki Paolo Gentiloni, 2006-2008 döneminde görev yapan Romano Prodi liderliğindeki koalisyon hükümetinde İletişim Bakanlığı yaparken, 31 Ekim 2014’te Federica Mogherini’nin AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi olmasıyla onun yerine Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmişti. Hükümetin kurulması ve parlamentodan güven oyu alması durumunda Gentiloni'yi bekleyen konular arasında; seçim kanunundaki sorunlar, kredi kriziyle mücadele eden dünyanın en eski bankalarından Monte dei Paschi di Siena’ya çözüm bulunması, geçen ağustos ve ekim aylarında depremle sarsılan ülkenin orta bölgelerindeki depremzedelere destek ve ülkenin başta AB Konseyi ve G7 zirvesine ev sahipliği olmak üzere önemli uluslararası zirvelerde temsili bulunuyor. Öte yandan, muhalefette yer alacağını istişareler sırasında belli eden 5 Yıldız Hareketi ve Kuzey Birliği Partisince, Gentiloni’nin hükümet kurmakla görevlendirilmesi eleştirilirken, bir an önce seçime gidilmesi çağrısı yinelendi.
11.12.2016 - 16:51
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Siyaset', 'Avrupa Birliği']
İtalya'da hükümeti kurma görevi Dışişleri Bakanı Gentiloni'nin
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/italyada-hukumeti-kurma-gorevi-disisleri-bakani-gentiloninin,Lqn-zL8Y3E6XA90VbophxQ
YSK kararı ile mazbatası iptal edilen Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım’ın ulaşım ve suda yapmayı vadettiği indirimlere ilişkin, "Her ne kadar İstanbulluya bir zaman kaybettirilse de biz görevimizi yerine getirmeye devam ediyoruz. O günlerde bize kaynağı nereden bulacaksınız diye serzenişte bulunanlar, rakibimiz de buna dahil bugün bizi kutlamış oldu. Ona da teşekkür ediyoruz." açıklamasında bulundu
cumhuriyet.com.tr
YSK kararı ile mazbatası iptal edilen Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Mehterçeşme Mahallesi'nde ikamet eden “Metrobüs Bahattin" lakaplı Bahattin Çağış'ın evine iftara konuk oldu. Ekrem İmamoğlu, iftar çıkışında kendisini bekleyen basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İmamoğlu'na AKP'nin adayı Binali Yıldırım'ın su fiyatları ve öğrenci AKBİL fiyatlarındaki indirim vaadini nasıl değerlendirdiği soruldu. İmamoğlu, “Zaten görevimizin başındayken ilgili kurumlara talimatlarımı yazmıştım. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi grubunun ısrarıyla, Milliyetçi Hareket partisi, İyi parti ve Ak Parti'nin temsilcilerinin katılımıyla meclisten komisyona havale edildi. Sanırım önümüzdeki oturumda hızlıca geri gelir ve kabul olur. Bizim tasarladığımız bir proje hayata geçmiş olur. Her ne kadar İstanbulluya bir zaman kaybettirilse de biz görevimizi yerine getirmeye devam ediyoruz. O günlerde bize kaynağı nereden bulacaksınız diye serzenişte bulunanlar, rakibimiz de buna dahil bugün bizi kutlamış oldu. Ona da teşekkür ediyoruz." şeklinde yanıt verdi. İstanbul halkının ihtiyaçlarının yoğunlaştığından bahseden İmamoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi sağlıklı bütçe planlamasıyla halkının sorunlarını paylaşmalı. Çözüm üretmelidir. Biz onu hayata geçiriyoruz. Her ne kadar biz sürecin başında olmasak da sürecin sıkı takipçisiyiz. 24 Haziranda zaman kaybetmeden yolumuza devam edeceğimizi biliyoruz."
13 Mayıs 2019 Pazartesi, 23:15
cumhuriyet
null
İmamoğlu: Bize kaynağı nereden bulacaksınız diye serzenişte bulunanlar bugün bizi kutlamış oldu
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1391250/imamoglu__Bize_kaynagi_nereden_bulacaksiniz_diye_serzeniste_bulunanlar_bugun_bizi_kutlamis_oldu.html
Bismil Belediyesi’nde taşeron işçilere sözlü sınavda ABD Başkanı Kennedy’nin Marilyn Monroe ile ilişkisinin sorulduğu iddia edildi. Elenen işçi Gülcan Öztürk, “Kennedy Havaalanı’nın nerede olduğu soruldu. Cevabını düşünürken kaymakam ekledi: ‘Sarışın ve kıvırcık saçlı bir sevgilisi vardı, senin gibi.’ Cevabı kendisi verdi” dedi. Kaymakam Gülenç ise “Sorunlu bir personeldi, zor sorduk” ifadesini kullandı
null
Bismil Belediyesi’nde kadroya alınacak 160 taşeron işçi ile geçen cuma günü mülakat yapıldı. Bismil Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Turgay Gülenç başkanlığındaki 5 kişilik komisyonun, kadın işçi Gülcan Öztürk’e suikast sonucu öldürülen eski ABD Başkanı John Kennedy’nin yasak aşkı Marilyn Monroe ve “aldatılan eşi” ile ilgili soru yönelttiği iddia edildi. Gazete Habertürk'ten Mehmet Kayahan'ın haberine göre belediye kültür müdürlüğünde 11 ay önce çalışmaya başladığını söyleyen Öztürk, mülakatta yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bana ‘ Havaalanı nerede?’ diye soruldu. Cevabını düşünürken, kaymakam bey hemen ekledi: ‘Sarışın ve kıvırcık saçlı bir sevgilisi vardı, senin gibi.’ ‘Bilmiyorum’ deyince cevabını kendisi verdi ve ‘Marilyn Monroe’ dedi. Sonra, ‘Kennedy’nin karısı kocasının onu aldattığını öğrendiğinde ne tepki verdi?’ sorusunu yöneltti. Bu sorular karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadım, cevap vermedim. Mülakatı geçemediğim için işime son verildi. Kültür biriminde çalışmama rağmen, beni park, bahçeler ile temizlik biriminde görevlendirdiler. Bütün verilen işleri en iyi şekilde yaptım. Kadro beklerken işimden oldum. İtirazda bulundum.” Öztürk itirazının sonucunu beklerken, konuyla ilgili telefonla ulaştığımız Kaymakam Gülenç ise iddialara ilişkin şunları söyledi: “Kendisine ‘John Kennedy kimdir? John Kennedy Havalimanı nerededir?’ gibi sorular sorduk. ‘Havalimanı İstanbul’dadır’ diye cevap verdi. Haliyle sınavı geçemedi. Zaten ‘John Kennedy Havalimanı İstanbul’dadır’ diyen birini kültür müdürlüğünde çalıştıramazdık. Asla John Kennedy’nin yasak aşkı Marilyn Monroe ile ilgili bir şey sormadık. Mülakatta başarısız olunca intikam hırsıyla iftira atıyor. Hakkında gerekli yasal işlemi yapacağız. Bir arkadaşımızın tavsiyesi ile işe almıştık. Yaptığı hiçbir iş yoktu, karıştırıyordu, sorunluydu, sıkıntılıydı. Mülakatta ona göre biraz zor soru sorduk ama çok da zor sorular değildi.” Mülakatta bazı kişilere ise “İbrahim Tatlıses nerelidir?”, “Yemeği kim yapar?”, “Treni kim kullanır?”, “Cumhurbaşkanı yokken yerine kim bakar?”, “Diyarbakır’ın kaç ilçesi vardır?”, “Bismil’in nüfusu ne kadardır ve kaç köyü vardır?”, “Diyarbakır’ın plakası kaçtır?” gibi sorular yöneltildiği öğrenildi.
06.04.2018 - 05:11
haberturk
['diyarbakır', 'bismil belediyesi', 'taşeron işçi sözlüsü', 'john kennedy', 'marilyn monroe', 'son dakika', 'haberler']
Taşeron işçi sözlüsünde ‘John Kennedy, Marilyn Monroe’ krizi
Gündem
https://www.haberturk.com/taseron-isci-sozlusunde-john-kennedy-marilyn-monroe-krizi-1907820
Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı, 5'i belediye olmak üzere, 11 kamu kuruluşu 126 engelli personel alımı için sınav açacak.
null
Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yer alan ilanına göre; Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 60, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 10, Jandarma Genel Komutanlığı 17, Adnan Menderes, Harran ve Amasya Üniversitesi Rektörlüğü 5'er adet engelli personel alımında bulunacak. Ayrıca Bursa Büyükşehir 18, Burdur Belediyesi 3, Ordu, ve Kayseri-Develi ile Hatay-Altınözü Belediyesi de 1'er adet engelli personel alacak. Başvurular, 26 Ekim ve 9 Kasım 2009 tarihleri arasında mesai saati bitimine kadar ilgili kuruluşlara yapılacak. Bu arada Dış Ticaret Müsteşarlığı yarışma sınavı ile toplam 50 adet dış ticaret uzman yardımcısı alacak. Yazılı sınav, 22 Kasım 2009'da saat 9.00 ile 18.00 saatleri arasında Ankara'da gerçekleştirilecek. Başvurular, 26 Ekim 2009 günü saat 09.00'da başlayacak ve 6 Kasım 2009 günü mesai bitiminde sona erecek. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörlüğü ise veteriner ve eğitim fakülteleri için 4 adet doçent alımında bulunacak.
19.10.2009 - 13:10
Anadolu Ajansı
[]
Kamuya 126 engelli personel alınacak
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/kamuya-126-engelli-personel-alinacak,gNruQVpW30SvNhXYwejI3Q
ABD yönetimi, Kuzey Kore'nin kömür taşıyan bir kargo gemisine "uluslararası yaptırımları deldiği" gerekçesiyle el konduğunu açıkladı.
null
ABD Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, kömür taşımak için kullanılan Kuzey Kore'ye ait kargo gemisi "Wise Honest"ın ABD kara sularına yaklaşması üzerine gemiye el konduğu bildirildi. ABD'nin ilk kez bir Kuzey Kore kargo gemisine el koyduğunu belirten yetkililer, geminin bakım ve ekipman ihtiyacının "yanlışlıkla" Amerikan bankaları üzerinden dolarla yapıldığını belirtti. Açıklamada, geminin Kuzey Kore'nin kömür transferine ilişkin uluslararası yaptırımları ihlal ettiği vurgulandı. Kargo gemisi Wise Honest, geçen ay da 24 mürettebatıyla birlikte Endonezya'da alıkonulmuştu. İki ülke arasındaki gerginlik artarken Kuzey Kore'nin bugün kısa menzilli balistik bir füze denemesi yaptığı açıklanmış, aynı gün ABD Hava Kuvvetleri de kıtalararası balistik bir füze denemesi gerçekleştirmişti.
09.05.2019 - 20:24
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Donald Trump', 'Kuzey Kore', 'ABD']
ABD, Kuzey Kore'nin kargo gemisine el koydu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-kuzey-korenin-kargo-gemisine-el-koydu,hD5fGfeYWkeB0AvjCsgPSw
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasına tepki gösteren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Haber yapan kişiyi hapse atıyorsunuz, onu hapse atan yargıç, yargıç değildir" dedi.
null
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: Gazeteci doğruyu her ortamda savunan kişidir. Gazetecilik böyle önemli bir meslektir. Medya; 4. güç olarak yasama, yargı, yürütmenin yanına basın 4. kuvvet olarak konumlandırılmıştır.  Doğru bilgi verdiği zaman ona gazeteci diyeceğiz. Demokrasilerde medyanın böyle bir özelliği var. Bizim gibi yarı demokrasilerde ise medya özgür değil. Dikta yönetimleri iki alana müdahale eder. Her söyleneni onaylayan bir medya isterler. Objektif yayın yapan medyayı baskı altına alırlar. Beyler rahatsız olmasın diye. O baskının şekilleri vardır. Medya patronuna ağır cezalar verir. 'Ya benim dediğimi yapacaksın ya da seni yaşatmayacağım' derler. Türkiye'de örnekleri var.  Beğenmedikleri gazetecileri işten attırırlar. Bunun da Türkiye'de onlarca örneği var. Gazetelere el koyuyorsunuz, televizyonların yayın yapmasını engelliyorsunuz, sonra 'Türkiye'de demokrasi var' diyorsunuz. Bizi dinleyen yurttaşlarıma soruyorum, demokrasi ve basın özgürlüğü bu mudur? Sayın Davutoğlu'na sorduklarında, 'Soru soran gazeteci evine gidebiliyorsa basın özgürdür' diyor. Evine gidiyorsa tamam ama haber yaptı diye hapse gönderirseniz basın özgürlüğünden söz edilemez. İki arkadaşımız MİT TIR'larını haber yaptı diye Silivri zindanındalar. Haber yalan mı?Yüzde 100 doğru. Tek cümlesinde çarpıtma yok. Bu mudur demokrasi ve medya özgürlüğü? Medyanın özgürlüğünü koruyacak tedbirleri devlet alır diyor Anayasa. Hükümet ne yapıyor? Madem haber yaptın, haber doğru, ben seni süründüreceğim diyor. Cumhuriyet doğruları yazan bir gazetedir. Her dönemde bedel ödemiştir. Bu ülkede göstermelik demokrasi vardır. Haber yapan kişiyi hapse atıyorsunuz, onu hapse atan yargıç, yargıç değildir. Vicdanında özgürlüğü hissetmeyen, medya özgürlüğünün ne olduğunu bilmeyen kişiye hakim, yargıç denilemez."
08.12.2015 - 15:33
ntv.com.tr
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
"Onu hapse atan yargıç, yargıç değildir"
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/onu-hapse-atan-yargic-yargic-degildir,Zji5vtMQrk6GODkoS3d3qw
Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu katıldığı panelde, Atatürk'ün takım tutmadığını savundu. Ulusu, Atatürk'ün daha çok bireysel sporlarla ilgilendiğini belirtti.
null
Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu, ''Atatürk, takım sporlarından çok güreş, atıcılık gibi bireysel sporlarla ilgileniyordu ve kesinlikle hiçbir takımı da tutmuyordu'' dedi. Bakırköy Belediyesi ve Yeşilköy Rotary Kulübü'nün Atatürk Haftası etkinlikleri çerçevesinde konuşan Ulusu, Atatürk'ün takımda tutmadığına ilşkin bilgileri, yanında kütüphanecisi olarak çalışan babasından aldığını ifade ederek şunları kaydetti: ''Rahmetli babam Nuri Ulusu uzun yıllar Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında kütüphanecisi olarak çalıştı. Ata'mızın ölümüne kadar hep yanı başındaydı. Babamın bana aktardığına göre Atatürk, takım tutmazdı. Kendisi Tevfik Fikret'e yakınlığı nedeniyle Galatasaray'la, maddi yardım yaptığı için Fenerbahçe'yle, Beşiktaş'ta yaşadığı için Beşiktaş ile anılmıştır. Oysa Atatürk, takım tutmazdı. Kendisi daha çok ata sporumuz güreş, atıcılık gibi bireysel sporlarla ilgileniyordu. Takım sporları ilgisini çekmiyordu. Hatta koyu Beşiktaş taraftarı olan rahmetli babam, Beşiktaş Ankara'ya maça gittiği zaman 'Paşam, Beşiktaş maçına gidelim' dediğinde Atatürk, 'Çocuk, sen git maçını seyret' dermiş.''
12.11.2012 - 17:11
Anadolu Ajansı
[]
'Atatürk takım tutmazdı'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ataturk-takim-tutmazdi,0Ycbm75ih0S37NPhnbyq0w
Uçakların alçalma ve kalkış hattında olduğu gerekçesiyle 14 katlı Adana Emniyet Müdürlüğü hizmet binasının 6 katı yıkıldı.
null
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün talebi doğrultusunda, uçakların alçalma ve kalkış hattında olduğu gerekçesiyle Adana İdare Mahkemesi tarafından 6 katının yıkılmasına karar verilen 14 katlı Emniyet Müdürlüğü hizmet binasında yıkım işlemleri tamamlandı. Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Emniyet Müdürlüğü hizmet binasının son durumu hakkında, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanı Vali Yardımcısı Ahmet Beyoğlu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Kırılmaz ve binanın yapımını üstlenen yüklenici firmanın sahibi Halil Avcı'dan bilgi aldı. Müteahhit Halil Avcı, 14 katlı inşa edilen binanın kat eksiltme çalışmalarının tamamlandığını ve 6 katın eksiltilerek, binanın 8 kata indirildiğini belirtti. Demirtaş ise hizmet binasının bir an önce tamamlanmasını arzu ettiklerini bildirerek, binanın eksik bölümlerinin yapımına en kısa zamanda başlanması ve çalışmaların hızlı bir şekilde tamamlanması talimatını verdi.
21.06.2016 - 16:05
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Uçuş hattındaki Emniyet Müdürlüğü binası "tıraşlandı"
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ucus-hattindaki-emniyet-mudurlugu-binasi-tiraslandi,4Y-Fq36iKUOK9DMHaIsOpw
Star TV'de perşembe 20.00'de yayınlanan Yüksek Sosyete'nin 5. bölümünde Cansu (Hazar Ergüçlü) ile Kerem (Engin Öztürk) arasında beklenen yakınlaşma yaşanıyor.
null
Yüksek Sosyete'nin 5. bölümünde Ece'nin gönlünü almaya çalışan Mert; dörtlümüz için göl kenarında bir piknik ayarlar. Kerem'den köşe bucak kaçan Cansu, Kerem'in evlenmeyeceğini öğrenen Ece'nin yalvarmalarına dayanamaz ve piknik teklifini kabul eder. Böylece dörtlümüz; sürpriz yakınlaşmaların habercisi bir pikniğe doğru yola çıkar. Diğer yandan Metin, Süreyya'yı geri kazanmak için romantik jestlere başvurur. Bu gelişmelerden haberi olmayan Işıl ise Süreyya’ya karşı verdiği savaşı kazandığını düşünür. Ama iki kadını da bekleyen kötü bir sürpriz vardır. Yüksek Sosyete 21 Temmuz Perşembe, saat 20.00'de Star TV'de
21.07.2016 - 15:54
null
['Yaşam', 'dizi', 'magazin']
Yüksek Sosyete'de beklenen yakınlaşma!
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/yuksek-sosyetede-beklenen-yakinlasma,tQZxVDOWS0KsTGmImPQvCg
Bursa'da sahibi olduğu kargo acentesinde tüfekle eylem yapan emekli asker, polisin iknası sonucu eylemine son verdi.
null
Sabah saatlerinde merkez Nilüfer ilçesi Beşevler Mahallesi'ndeki kargo şubesine gelen emekli asker Erkan S. sahibi olduğu acentenin anlaşmasının fesh edildiğini öne sürüp eylem yaptı. Çalışanları dışarı çıkartan Erkan S. tüfekle iki el de ateş etti. Polis geniş güvenlik önlemi aldı. Çelik yelik giyen ekipler bir yandan Erkan S. ile diyalogu sürdürüp, kargo firmasının avukatıyla da görüştü. Yapılan müzakereler sonrasında Erkan S. yaklaşık 1 saat 30 dakika sonra eylemine son verip polislerin yanına gitti. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Erkan S. ekmek mücadelesinin süreceğini söyledi. Erkan S. 4 ay önce kargo acenteliğini 75 bin liraya aldığını, kayyum atanınca sözleşmeye aykırı davrandığı iddiasıyla şube yetkisinin fesh edildiğini öne sürdü.
04.12.2015 - 12:41
İHA
['Türkiye']
Kargo şubesinde tüfekli eylem
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kargo-subesinde-tufekli-eylem,guNCy9VrEUeasKloHcWb3w
Dört gün sürecek Leipzig Kitap Fuarı'na katılan 2 bin 700 yayıncı, 20 bini yeni 100 bin kitabı okurlarıyla buluşturacak.
null
Almanya’nın ikinci büyük fuarı olan Leipzig Kitap Fuarı başladı. Açılış konuşmasını yapan Alman Yayıncılar Birliği Başkanı Alexander Skipis, Almanya’da kitap sektörünün cirosundaki yüzde 2’ye yakın artışa dikkat çekerek, 2013’e umutlu başladığını söyledi. Alman yayıncıların 2012 yılında elde ettiği ciro 9,6 milyar Euro olarak hesap edildi. En çok satılan kitaplar arasında başı seyahat rehberleri, roman ve bilgi başvuru kitapları çekiyor. Elektronik kitapların payı da yüzde 1'lik bir artış göstermiş. Fuarın ilk günü ayrıca, edebiyat, makale-derleme, edebiyat dışı ve çeviri kategorilerine 45 bin Euro’luk ödül verilecek. Bu yıl 141 Yayınevi’nden 430 kitap yarışmaya katıldı. Edebiyat alanında Avusturyalı yazar Anna Weidenholzer favori olarak gösteriliyor. 1984 doğumlu yazar 'Kış Balıklara İyi Geliyor' adlı kitabıyla yarışıyor. 7 kişilik jürinin yanı sıra oylamaya 13 bin okuyucu da katılacak. İnci Bürhaniye ve Selma Wels adlı iki kızkardeşin Berlin’de iki yıl önce kurduğu Binooki Yayınevi de fuar çerçevesinde Kurt Wolff Teşvik ödülünü alacak. Binooki Yayinevi Alper Canıgüz’ün 'Gizli Ajans' adlı kitabını Almancaya kazandırmış, kitap Almanya'nın en çok okunanlar listesinde yer almıştı. Leipzig Kitap Fuarı’nın açılışıyla birlikte Almanya çapında 'Dikkat Kitap!' başlıklı bir kampanya başlatıldı. Dört yıl sürecek kampanya sırasında bütün şehirlere asılan pankartlar, dağıtılacak kartpostal ve broşürlerle kitap okuma zevki aşılanmaya çalışılacak. Leipzig Kitap Fuarı’nda ayrıca Amos Oz’dan Christoph Hein’a kadar pek çok yazar kitaplarından parçalar okuyacak. Fuarı 160 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.
14.03.2013 - 19:45
null
[]
Leipzig'de kitap şöleni
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/leipzigde-kitap-soleni,6RxdFMKam0m38yY5YR5bCA
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na 1 gün kala Türkiye Cumhuriyet'i vatandaşları Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili söylediği sözleri araştırmaya başladı. Atatürk'ün en bilindik sözü ise Cumhuriyet Bayramı'ndan bir gün önce söylediği; "Efendiler! yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz" sözüdür. İşte Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili sözleri!
null
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na sayılı saatler var. Vatandaşlar sosyal medya hesaplarında paylaşmak için Atatürk'ün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili söylediği sözleri araştırıyor. İşte Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili sözleri! Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, büyük mücadelelerde ülkemizi düşman işgalinden kurtardı ve 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyeti ilan etti. Bugün kutlanan Cumhuriyet Bayramı ile Cumhuriyetimizin 94. yılı yad edilecek ve yurdumuzun düşman işgalinden kurtuluşunda mücadele veren aziz şehitlerimiz anılacak. İşte Atatürk'ün Cumhuriyet ile ilgili sözleri... * “Türk ulusu büyüktür. Özgürlüğü ve barışı sever. Canı pahasına da olsa, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak güçtedir. Ve yaşatacaktır…Cumhuriyet, etnik kökeni ne olursa olsun tüm yurttaşlarını Türk Ulusu çatı kimliğinde birleştirmiştir.” * Her karış toprağıyla bölünmez bütün olan ülkemiz Edirne’den Kars’a, İzmir’den Hakkari’ye, Sinop’tan Hatay’a, Türk Devleti’ne yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkesin ortak yurdudur. * Tekil devlet yapımız, ulusal birliğimizin, huzurun ve toplumsal barışın en önemli güvencesidir. Tekil devlet yapımızın, ülke tümlüğünün, ulusal birliğimizin sonsuza kadar korunacağından kimse kuşku duymamalıdır. * Demokrasi ilkesinin en yeni ve akılcı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi cumhuriyettir. * Türk ulusunun yaratılışına en uygun olan yönetim cumhuriyettir. * Cumhuriyet erdeme dayanan bir yönetimdir. * Cumhuriyet düşünce, beden ve bilim bakımından güçlü koruyucular ister. * Geleceğe güçlü biçimde ulaşabilmek, Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmakla olanaklıdır. * Benim nâçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. * Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. * Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı, Türk topluluğudur. * Cumhuriyet fikir serbestliği taraftandır. Samimî ve meşru olmak şartıyla, her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. * Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. * Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. 29 Ekim Cumhuriyet bayramı Geldi bize ne mutlu! Bayraklarla donattık, Güzel okulumuzu. Sokaklarda, evlerde Al bayrak dalgalanır. Onun o al rengini Bütün bir dünya tanır. Yirmi dokuz Ekimi Karşılarız neşeyle Çünkü bugün erdik, Büyük Cumhuriyet’e Yürüyün arkadaşlar Hep ileri koşalım, Bugün bayramımız var, Gelin bayramlaşalım. En güzel günümüzdür, Demokrasi ürünüdür, Atatürk’ün eseridir, Yirmi Dokuz Ekimler. Vatandaşın hür sesi, Vatanımın neşesi, Kucaklıyor herkesi, Yirmi Dokuz Ekimler. Cumhuriyet kuruldu, Türk’ün sesi duyuldu, Törenlerle kutlandı, Yirmi Dokuz Ekimler. Durmadan dalgalan şanlı bayrağım, Yurdumun en büyük bayramı bugün. Ufuklar gül açsın, gülsün toprağım, Yurdumun en büyük bayramı bugün. Ağaçlar bezensin, dallar süslensin. Bahçeler donansın, güller süslensin. Ata’nın açtığı yollar süslensin. Yurdumun en büyük bayramı bugün. Yurt için savaşmak bir şanlı düğün, Yaşamak duygusu her şeyden üstün, İstiklal sevdası ufkumuzda gün, Yurdumun en büyük bayramı bugün. Tarihe sığmayan şanlar Türk’ündür. Ölümden korkmayan canlar Türk’ündür. Bayrağa renk veren kanlar Türk’ündür, Yurdumun en büyük bayramı bugün. Ata’mız her zaman kalbimizde hız, Ülkümüz uğrunda ölmek ahtımız, Şölenler kurulsun, içilsin kımız. Yurdumun en büyük bayramı bugün. Kanım toprağa katanımız var, Bayrağın altında yatanımız var, Destanlar kaynağı vatanımız var, Yurdumun en büyük bayramı bugün. Bayrağımız çekilmiştir göğe, Bir daha inmeyecektir yere, Biz verirsek el ele, Muhtaç olmayız namerde. Atatürk'ün armağanı bu vatan, İzinden yürürüz hep Ata'm. Düşmandı yurdumuzdan kaçan, Cumhuriyetle şenlendi vatan. Ata'mın aziz kılıcı, Kesti bitirdi savaşı, Getirdi büyük barışı, Cumhuriyettir tek kurtarıcı. Türk milleti savaştı Yüce istiklâl için, Sonunda temelini Attı Cumhuriyetin. Atamızın yolunda Her zorluğu aşarız, Biz sağlam Türk gençleri, Neş'e ile coşarız. Bin dokuz yüz yirmi üç Yirmi Dokuz Ekimde, Şan ve şeref içinde Erdik Cumhuriyete. Var olsun Cumhuriyet Yaşasın Türk Milleti, Bizler yaşatacağız Şanlı Cumhuriyeti. Müjdeler var yurdumun toprağına, taşına; Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına! Bu rüzgarla şahlanmış dalga dalga bayrağım; Başka bir tuğ yaraşmaz Türk'ün özgür başına. Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu; Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... Yılları bir çığ gibi aşarak hafta hafta, Koşuyoruz durmadan kadın erkek bir safta... Elimizde meşale; ilke ilke Atatürk, Işıklarla donattık ülkeyi her hafta... Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu; Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... Aynı kandan feyz alır bunca toprak, bunca taş. Kılıç tutan bilekler, verdi sabanla savaş. Tekniğin dev nabzında her adım, her dakika, Çarklarda aynı tempo, yüreklerde aynı marş... Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu; Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... Biz yürekten bağlıyız elli yıldır bu yola; “Yurtta barış” ilk hedef, “Cihanda sulh” parola. Koparamaz hiçbir güç bizi milli birlikten; Atamızın izinden koşuyoruz kol kola... Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu; Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... Yaşasın hür ulusum! Soylu gencim, benliğim! Yaşasın şanlı ordum, sarsılmaz güvenliğim! Ersin elli yıllarım nice mutlu çağlara; Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim!.. Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu; Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu...
28.10.2018 - 12:53
haberturk
['29 ekim cumhuriyet bayramı', '29 ekim cumhuriyet bayramı şiirleri', '29 ekim cumhuriyet bayramı atatürk', '29 ekim cumhuriyet bayramı sözleri', 'mustafa kemal atatürk', 'mustafa kemal atatürk sözleri']
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili sözleri! "Efendiler! yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz"
Gündem
https://www.haberturk.com/gazi-mustafa-kemal-ataturk-un-29-ekim-cumhuriyet-bayrami-ile-ilgili-sozleri-2196358
UEFA Avrupa Ligi H Grubu 5. maçında lider Shakhtar Donetsk'e konuk olan Atiker Konyaspor, rakibi karşısında sahadan farklı yenik ayrıldı ve Avrupa defterini kapattı.
null
Atiker Konyaspor, UEFA Avrupa Ligi H Grubu'ndaki 5. maçında deplasmanda Ukrayna'nın Shakhtar Donetsk takımına 4-0 yenilerek Avrupa'ya veda etti. UEFA Avrupa Ligi H Grubu 5. maçında Atiker Konyaspor, Arena Lviv’de Shakhtar Donetsk’e konuk oldu. Ev sahibi ekip, 10’da Abdülkerim Bardakçı’nın kendi kalesine, 36’da da Dentinho’nun attığı gollerle devreyi 2-0 önde kapattı. 66’da Srna’nın asistinde Eduardo da Silva’nın attığı golle farkı 3’e çıkartan Shakhtar, 74’te Bernard’ın attığı golle skoru ilan etti. Bu galibiyet sonrası Shakhtar Donetsk puanını 15'e çıkarırken temsilcimiz Atiker Konyaspor ise 1 puanda kaldı. Grubun son haftasında Atiker Konyaspor, Gent'i ağırlarken Shakhtar Donetsk ise Braga deplasmanına konuk olacak.
24.11.2016 - 22:53
Ntvspor
['Spor', 'Konyaspor', 'UEFA Avrupa Ligi']
Konyaspor UEFA Avrupa Ligi'ne veda etti
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/konyaspor-uefa-avrupa-ligine-veda-etti,01zAr0Ez30aw2UFZslzZJA
Odatv Davası'nda ilk duruşmasına 9 gün kala yaşamını yitiren MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
null
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, ''Odatv'' davasının tutuklu sanığı iken cezaevinde rahatsızlanarak hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu'nun ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada, ''ölümün kalp damar rahatsızlığı nedeniyle olduğunun'' belirlenmesi üzerine takipsizlik kararı verdi. Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören tarafından, Kozinoğlu'nun ölümüne ilişkin 5 aydır yürütülen soruşturma tamamlandı. Kozinoğlu'nun, cezevinde kendisini ziyaret eden bir yakınına, ''kalbinin durduğunu, nabzının atmadığını, kendisine 'kırık kalp sendromu' teşhisinin konulduğunu'' söylediğini ses kayıtlarından belirleyen savcılık, MİT'ten, Kozinoğlu'nun sağlık dosyasını da istedi. Savcılık, Kozinoğlu'nun 2005 yılından itibaren kalp rahatsızlığına ilişkin yaptırdığı tetkiklerin yer aldığı belgelerin bulunduğu sağlık dosyasını da Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Adli Tıp Kurumu'nun, Kozinoğlu'nun ölümünün kalp rahatsızlığına bağlı normal ölüm olduğuna ilişkin raporu üzerine, soruşturmayı tamamlayarak, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Savcılığın kararında, ''ölüme neden olabilecek kamu görevlilerinden kaynaklanan ihmal, kasıt veya gecikme olmadığı, başkalarına atfedilecek bir kusurun bulunmadığı'' kaydedildi. ''Odatv'' davası kapsamında tutuklu bulunan Kaşif Kozinoğlu, Silivri Cezaevinde 12 Kasım 2011 tarihinde yaşamını yitirmişti. Kozinoğlu'nun ölümünün ardından soruşturma başlatan savcılık, Kozinoğlu'nun koğuş arkadaşları ikinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur ve Hasan Ataman Yıldırım'ın ifadelerine başvurmuştu.
11.04.2012 - 12:38
Anadolu Ajansı
[]
Kozinoğlu'nun ölümüne takipsizlik kararı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kozinoglunun-olumune-takipsizlik-karari,VzpZkVoKgkW7x1gNr4kSpw
Maliye Bakanlığı, ekonomik krizi fırsat bilip de, tefecilik yapan factoring şirketlerinin peşine düştü.
null
Factoring şirketleri nezdinde ilk vergi incelemesini Maliye Teftiş Kurulu başlattı. Denetim birimlerinin son 10 yıllık dönemdeki sektör incelemelerini büyüteç altına alan Kurul, risk analizleri sonucunda factoring sektöründe geniş çaplı denetim kararı aldı. Bu çerçevede Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın onayıyla, factoring şirketlerine yönelik ön araştırma yapıldı. Bu araştırmada, Türkiye'nin ABD'den sonra en fazla factoring şirketine sahip ülke olduğu ve şirketlerin 2008'e girerken 20 milyar dolarlık bir işlem hacmine ulaştığı tespit edildi. Daha sonra da factoring sektörünü inceleyecek bir ekip oluşturuldu ve 100 firma için tarama çalışması başlatıldı. Bu çalışmada şirketlerin ortaklık yapısı ve faaliyetleri masaya yatırıldı, risk analizlerine yönelindi. Analiz sonrası, öncelikle denetlenecek firmalar belirlenerek, bunlar nezdinde incelemeye geçildi. Maliye müfettişlerinin sektör incelemesinin devam ettiği belirtildi. Son dönemde factoring sektöründe krizi fırsat bilen bazı kişi ve kuruluşların kayıt dışı olarak elden para verdiği ve tefecilik yaptığı şeklinde Gelir İdaresi Başkanlığına çok sayıda şikayet iletildi. Bu gelişme üzerine Gelirler Kontrolörlerinin de factoring şirketleri nezdinde kapsamlı denetim faaliyetinde bulunması kararlaştırıldı. Gelirler Kontrolörlerinin de, ön araştırmaların ardından factoring sektörünü büyüteç altına alacağı bildirildi. Öte yandan Hesap Uzmanları Kurulunun bankacılık sektörüne yönelik incelemeleri sırasında da bir factoring şirketinin kayıt dışı işlemlerle tefecilik yaptığı ortaya çıkarıldı. Hesap uzmanlarının denetim çalışmasında, İstanbul'da bazı kişilerin banka hesaplarında çok ciddi tutarlarda para hareketleri olduğu belirlendi. Para hareketlerinin uzantılarının soruşturulması neticesinde 25 kişiye ait hesapların 1 merkezden yönetildiği anlaşıldı. Para hareketleriyle ilgili araştırmaları daha da derinleştiren Hesap Uzmanları, işlemlerin bir factoring şirketi tarafından gerçekleştirildiğini tespit etti. Şirket ortaklarının işlemlerin bir bölümünü kayıtlı olarak yaptığı, kayıtlı tutarın 2-3 katı işlemin ise kayıt dışı şekilde elden yürütüldüğü görüldü ve bu factoring şirketine 200 milyon liranın üzerinde vergi ve ceza tahakkuk ettirildi. Factoring şirketi, daha sonra Maliye Bakanlığı'na uzlaşma talebinde bulundu ve taraflar 130 milyon liraya uzlaştı. Maliye Bakanlığı'ndan bir yetkili, ülkemizde, piyasada faaliyet gösteren tefecilerin yanı sıra factoring şirketleri kanalıyla da tefecilik yapıldığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: ''Bu tür tefecilik işleri, ekonomik kriz ortamlarında çok daha yaygınlaşıyor. Krizi fırsat bilenler, bu tür işlere yöneliyor. Bu işlem de daha çok çek, senet kırmak suretiyle gerçekleştiriliyor. Ortada vadesi gelmemiş ya da tahsili böyle kriz ortamlarında daha da zorlaşmış çok sayıda çek ve senet var. Şirkete gidiliyor. 100 liralık çek ya da senet karşılığı 50 lira alınıyor. Tefecilik yapanlar da, bunu bazen zor kullanarak, tahsil ediyor. Diğer yöntemde de zora düşen kişi ya da şirketler, elden yüksek faizle para alıyor ve darboğazı atlatmaya çalışıyor.''
23.03.2009 - 11:48
Anadolu Ajansı
[]
Maliye tefecilerin peşine düştü
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/maliye-tefecilerin-pesine-dustu,toXF-f9hS0yOEQdU2n-gaw
Belle du Berry & David Lewis, Charlie Haden Quartet West, Peter Cincotti gibi önemli müzisyenler Mart ve Nisan'da Salon'da olacak.
null
İKSV’nin Şişhane’deki yeni binasında yer alan performans merkezi Salon, dünyaca ünlü sanatçılara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Müzikseverlerin Paris Combo grubuyla yakından tanıdığı Belle du Berry ve David Lewis, iki akşam üst üste Salon’da! İkili, yeni projeleriyle 27 Mart Cumartesi günü saat 22.00’de, 28 Mart Pazar günü ise saat 20.00’de sahne alacak. Vokalist Belle du Berry ve trompetçi David Lewis, müzikal birlikteliklerinin ilk ürünü olan, 200 binden fazla satan Living Room albümüyle dünya çapında başarı yakalayan Paris Combo’nun ardından, kendi isimleriyle imza attıkları bu yepyeni projeyle ilk defa İstanbul’da. İkilinin 2009’un sonunda yayımladıkları Quizz albümü, Fransız şansonlarından Amerikan caz ve swing’ine uzanan neşe dolu şarkılarıyla dikkat çekiyor. Salon, caz dünyasının en önemli müzisyenlerinden, kontrbas virtüözü Charlie Haden’a, büyüleyici iki konser için ev sahipliği yapıyor. Caz’ın efsane ismi Charlie Haden, 6 Nisan Salı ve 7 Nisan Çarşamba akşamları saat 21.00’de, çıkardığı albümler ve gerçekleştirdiği performanslarla büyük beğeni toplayan, birçok Down Beat ödülü kazanan Quartet West ekibiyle birlikte Salon’da iki özel konser verecek. “Kontrbasın şairi”, besteci ve grup lideri Charlie Haden, kaydettiği albümlerle sayısız ödüller kazandı ve kendisinin de ustası olan Ornette Coleman’la başlayan caz devriminde çok önemli bir yer edindi. Bu caz efsanesini, Salon’un samimi ortamında izleme fırsatını kaçırmayın! New York Times’ın “yeni neslin gelecek vat eden en iyi vokalist ve piyanistlerinden” olarak değerlendirdiği Peter Cincotti, ilk kez 16. Uluslararası İstanbul Caz Festivali için adım attığı İstanbul’a, bu defa Salon seyircileri için geliyor. Hayran kitlesi gün geçtikçe artan pop-caz vokalisti, piyanist ve şarkı yazarı Peter Cincotti, 14 Nisan Çarşamba akşamı saat 21.00’de Salon’da sahne alıyor. 2000 yılında Montreux Jazz Festivali’nde birincilik ödülünü kazanması ve ilk albümü On The Moon ile Billboard’un listesinde ikinci sıraya kadar tırmanmasıyla dünya çapında ün kazanan yirmi altı yaşındaki karizmatik müzisyen, hayat dolu, enerjik ve baştan çıkarıcı sesinin yanı sıra etkileyici sahne performansıyla da dikkat çekiyor. Salon, Mart ve Nisan aylarında, Belle du Berry & David Lewis, Charlie Haden Quartet West ve Peter Cincotti’nin yanı sıra, 1 Mart Pazartesi Hüseyin Sermet, 5 Mart Cuma !deladap, 8 Mart Pazartesi Sema, 13 Mart Cumartesi Kerem Görsev & Allan Harris ve 10 Nisan Cumartesi Arthur H konserlerine ev sahipliği yapacak. 17 Mart Çarşamba ve 18 Mart Perşembe akşamları ise RemDans Proje Topluluğu’nun EKO.atlama isimli gösterisi sahnelenecek. Ayrıca 2010 Ubor Metenga Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilecek öykü çözümlemeleri, 29 Mart Pazartesi Haldun Taner’in Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu ve 19 Nisan Pazartesi Füruzan’ın Ah Güzel İstanbul öyküleriyle devam edecek. Salon’da gerçekleştirilecek Mart ve Nisan etkinliklerinin biletleri 27 Şubat Cumartesi günü satışa çıkıyor.
25.02.2010 - 19:20
null
[]
Yıldızlar Salon'a çıkmaya devam ediyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yildizlar-salona-cikmaya-devam-ediyor,Hl3eyJIkuEa3Ni4LAKO3dw
Ödenek yetersizliğini gidermek veya bütçelerde öngörülmeyen hizmetler için her bütçe yılında ayrılan “yedek ödenek” kalemine 2019 yılı için 7.8 milyar lira konuldu. 2017’de 6.4 milyar ayrılıp yıl sonunda 38 milyar liraya ulaşan bu harcama kalemini artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak kontrol edecek.
cumhuriyet.com.tr
Sayıştay’ın 2017 yılı Genel Uygunluk Bildiriminde CHP’nin her yıl bütçe dışına çıkıldığı ve bütçe disiplininin bozulduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğü ve iptal kararı alınmasına karşın tüm hızıyla süren yedek ödenek kullanımına ilişkin tespitler yer aldı. , yasaya göre gene bütçe toplamının yüzde 2’sinden fazla olamayan bu ödenek bütçe yılı sona erdiğinde ulaştığı büyüklükle uzun yıllardır bu yasal sınırın üzerine çıktı. Sayıştay raporunda da ödenek aktarma, kamu idarelerinin toplam ödenek tutarında bir değişim olmamakla birlikte eklenen ve düşülen ödenek tutarının yıl sonu ödenek toplamlarına oranının yüzde 1’den yüzde 92’ye kadar değiştiği, ortalama değişim oranının ise yüzde 28,45 olarak gerçekleştiği belirtildi. 2017 yılında kullandığı yedek ödeneğin toplam ödeneğine oranı en yüksek olan kurum yüzde 92 ile Başbakanlık oldu. Başbakanlığı yüzde 80 ile Sağlık Bakanlığı, yüzde 77 ile AFAD, yüzde 73 ile Kalkınma Bakanlığı, yüzde 66 ile Milli Eğitim Bakanlığı ve yüzde 63 ile Emniyet Genel Müdürlüğü izledi. 38 milyarlık ödeneğin tamamının yedek ödenekten aktarmalarla düşüldüğü ve bu tertipteki genel ödenek toplamının sıfırlandığı kaydedilen raporda, uygulamanın mevzuata aykırılığı ile ilgili de şu tespit yer aldı: “5018 sayılı Kanunun 23’üncü maddesi hükmü uyarınca, genel bütçeli idarelerin yedek ödenek miktarına getirilen yüzde 2’lik sınırlama, başlangıç ödeneklerine ilişkin bulunmaktadır. 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 6’ncı maddesi ile Maliye Bakanlığına verilen yetkiler dâhilinde yapılan ödenek aktarmaları sonucunda, yedek ödenek tutarı 38 milyar 6 milyon 572 bin 361 Türk Lirasına ulaşmıştır. Bu tutar, 661.5 milyar TL’lik genel bütçeli idareler yıl sonu toplam ödeneğinin yüzde 5,74’üne tekabül etmektedir.” Raporda, 2016 yılında da 35.4 milyar TL ile yedek ödenek tutarı, yıl sonu toplam ödeneğinin yüzde 6.09’una ulaşmıştı. Sayıştay, yasaya aykırı olan “Bütçe hakkının gaspı, kotrolsüz bu alışkanlıkla ilgili uyarılarda bulunmadığı raporunda, “Konu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgilerine arz olunur” demekle yetindi. 2017 yılında 6.4 milyar ayrılıp 38 milyar lira harcama yapılan yedek ödenek kalemi için Orta Vadeli Mali Plan’a göre, 2019 yılı için 7.8 milyar, 2020 için 7.7 milyar, 2021 yılı için ise 8.3 milyarlık ödenek ayrıldı.
13 Ekim 2018 Cumartesi, 11:35
cumhuriyet
null
Erdoğan ve Albayrak'a 7.8 milyar 'yedek ödenek'
Ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/1110330/Erdogan_ve_Albayrak_a_7.8_milyar__yedek_odenek_.html
Adı Galatasaray ile anılan Demir Grup Sivasspor’un Brezilyalı futbolcusu Douglas Pereira dos Santos, sosyal medya hesabından Sivasspor’a ve Sivas’a veda etti.
cumhuriyet.com.tr
DG Sivasspor’un başarılı defans oyuncusu Douglas, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla takımdan ayrıldığını duyurdu. Tecrübeli oyuncu, “Bir sezon daha sona erdi. Arkadaşlarım, Sivasspor ve tüm Sivas’ta yaşadıklarım her şey için teşekkür etmeliyim. Serüvenim Sivasspor formasıyla burada bitiyor! Sivasspor Kulübü daima saygı ve sevgime sahip olacak. Sivas şehri, buraya ilk adım attığım andan itibaren sadece benimle değil ailemle olan ilginiz için de çok teşekkür ediyorum. Seninle daima yanımda kalacağım unutulmaz anlar yaşadım Sivasspor” ifadesini kullandı. 28 yaşındaki futbolcu, bu sezon Sivasspor’da 32 kez ilk 11’de forma giydi. 2 bin 822 dakika sahada kaldı. Takımında 3 gol, 7 de asist yapma başarısı gösteren Brezilyalı oyuncu 4 kez sarı kart görürken 2 defa da kırmızı kartla cezalandırıldı.
26 Mayıs 2019 Pazar, 18:15
cumhuriyet
null
Galatasaray ile anılan Douglas Sivas’a veda etti
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1411709/Galatasaray_ile_anilan_Douglas_Sivas_a_veda_etti.html
Grip diye hastaneye götürülen 9 yaşındaki Nisan Tandoğan, şeker komasına girdiği anlaşılamayınca felç kaldı. Doktorlar hakkında verilen takipsizlik kararının ardından ailenin başvurusuyla "yaralama" davası açıldı. Habertürk Haber Merkezinden Arzu Kaya'nın haberine göre; çocukları için "umut yok" diyen aile, hukuk mücadelesi başlattı
HABERTURK.COM
Grip diye hastaneye götürülen Nisan Tandoğan, şeker komasına girdiği anlaşılamayınca felç kaldı. Doktorlar hakkında verilen takipsizlik kararının ardından ailenin başvurusuyla "yaralama" davası açıldı. Habertürk muhabiri Arzu Kaya'nın haberine göre; çocukları için "umut yok" diyen aile, hukuk mücadelesi başlattı.  Nisan 9 yaşında, Tandoğan ailesinin en küçük kız çocuğu. Yüzde 100 felç ve doktorların yanlış uyguladığı tedaviler sonucu öz bakımını yapamayacak halde. Onu bu hale getiren olaylar silsilesi 6 yıl önce yaşandı. 3 yaşındaki çocuğunun grip olduğunu düşünerek doktora götüren ailesi, şeker koması farkedilmeyerek yanlış tedavi uygulanan evlatlarının yatağa mahkum olmasıyla büyük yıkım yaşadı. Olayda ihmali olanlara karşı hukuk mücadelesi başlatan aile, bunu büyük ölçüde kazandı. Doktorlara verilen 'ihmali yok' raporu ortadan kalktı, savcılık 2 doktor hakkında bir yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Ancak ailenin evladına dair umudu yok. Gözü yaşlı anne, “Benim hayatım bitti. Benim çocuğumun hayatı bitti. Yüzde 100 felç ama hiçbir şekilde umut yok artık” diyor. Avukatları ise hukuksal mücadelenin sonuna kadar devam edip sürecin kapatılamayacağını dile getiriyor. Tandoğan ailesi 2009 yılının Mart ayında 2 kız çocuğunun ardından üçüncüsünü kucaklarına almanın mutluluğunu yaşadı. Çok değil 3 yıl sürdü mutlulukları. Sonrasında ise hayatları zindana döndü. 3 yaşına gelen Nisan, 2012 yılının Mart ayında grip olduğu düşünülerek Tuzla'daki 3 Nolu Çocuk Sağlığı Merkezi'ne götürüldü. Üst solunum yolu enfeksiyonu tanısı ile reçete düzenlenip gönderildi. İyileşmeyen Tandoğan'a, 3 gün sonra Tuzla Devlet Hastanesi'nde faranjit, 2 gün sonra da Yakacık Doğum Evi ve Çocuk Hastanesi'nde bronşit teşhisi konuldu. İki hastanede de küçük kıza serum bağlandı, evine gönderildi. Küçük Nisan aynı günün sonunda şeker komasına girdi. Ancak bu durum tespit edilemedi. Doktorların yanlış teşhis ve tedavisi sonucu Nisan felç oldu. Öz bakımını dahi yapamayan ve göbeğinden bir hortumla beslenmek durumunda kalan küçük kızın ailesi hukuk mücadelesi başlattı. Takipsizlik verilip kapatılan dosyayı Yargıtay bozdu. Yıllar sonra 2 doktor hakkında “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan bir yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili hazırladığı iddianamesinde, 8 Mart 2012 günü Nisan Tandoğan'ın ilk olarak hastaneye götürülüp 5. günün sonunda Özel Remedy Hastanesi'nde şeker komasına girdiğinin anlaşıldığını belirtti. Tandoğan'ın sürekli bakıma muhtaç yaşaması ve doktorların yanlış teşhis ile tedavisi nedeniyle ailesinin suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti. Tuzla Devlet Hastanesi iç hastalıkları uzmanı doktoru Zeynep Buzluk ile Yakacık Doğum Evi ve Çocuk Hastanesi'nde çocuk hastalıkları uzmanı Muhammet Karadeniz'in kusurlu olup olmadıklarının tespit edilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alındığını belirten savcılık, raporda şüpheli doktorların eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu yönünde gelen rapor nedeniyle önce takipsizlik kararı verildiğini kaydetti. Takipsizlik kararının ardından dosya Yargıtay'a taşındı.Yargıtay bilirkişi raporlarının dahi mahkemeyi bağlamadığını, doktorların kusur değerlendirmesinin mahkemece yapılması gerektiğine hükmetti. Suçlamaları kabul etmeyen 2 doktorun yargılanmasına ise yarın başlanacak. Yargılama öncesi konuştuğumuz acılı aile, gözyaşları ile kızlarının yaşadığı odayı gösteriyor bizlere. “Kızımın hali bu” diyor acılı anne Gönül Tandoğan. “Sapasağlamdı çocuğum. Grip diye doktora götürdüm, şu an benim çocuğum perişan halde. Ne yapacağımı ben de bilmiyorum. Diğer çocuklarımın da psikolojileri bozuldu. Bizim de. Hastanedeyken çocuğum tekerlekli sandalyeden hiç kalkamadı. Daha önce çocuğumun hiç böyle olmadığını söylediğimde ise 'abartma annesi, serum takarız rahatlar' dediler. Serum takıldıktan sonra daha kötü oldu. Artık kendimizi unuttuk. Diğer çocuklarımla, eşimle, evimle de ilgilenmem lazımken her şeyimi bıraktım. Onunlayım. Benim hayatım bitti. Benim çocuğumun hayatı bitti. Bir tahlil bile yapılmadan serum taktılar. Şekeri beynine vurmuş. Şimdi şeker kontrollerine ve haftada bir fizik tedaviye götürüyorum. Evde kendim de fizik tedaviyle alakalı hareketler yaptırıyorum. Yüzde yüz felç ama hiçbir şekilde umut yok artık” dedi. Fabrikada işçi olan baba Şevket Tandoğan ise çocuğuna kendi imkanlarıyla yaptıkları oturma aparatlarını göstererek, “Çocuğum yürüyen, konuşan aktif bir çocuktu. Ufak bir grip diye hastanelere götürdüğümüzde serum taktılar. Serum bitince 'gidebilirsiniz' dediler ama biz çocuğumuzda anormal bir durum olduğunu fark ettik" diye konuştu. Aile yakını ve aynı zamanda avukatları olan Kenan Tandoğan da 6 yıl mücadele verdiklerini söyleyerek, “Çocuğumuz maalesef yiyemiyor, konuşamıyor, dolaşamıyor. Göbekten hortumla besleniyor. Bir kan tahlili yapıp durumuna baksalardı bu böyle olmazdı. Yanlış tedavi yöntemi uygulandı. Bu hale getirilmesine sebep olan da sağlık sistemimiz. Bütün uzmanlar doktor hatasına inanıyor ama rapor vermiyorlardı. Çünkü 'bugün başka doktorun başına gelen yarın benim başıma gelir' diye düşünüyorlardı. Adli Tıp raporunun sonuç kısmında da bir aklama var. Yargı sistemi de aynı; hatayı göz önünde bulundurarak dosyaları kapatıyorlar. Verdiğimiz çaba sonucu Yargıtay üzerinden dosya döndü geldi. Ama biz iddianameden de çok memnun değiliz. Çok daha ağır hükümlerle yargılanmaları gerekirken çok basit bir hükümle yargılanıyorlar ve süreci de kapatmak istiyorlar. Hukuksal mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bu mücadelemiz sadece Nisan için değil Nisanlar içindir” dedi.
09.07.2018 - 16:40
haberturk
['şeker koması', 'nisan tandoğan']
“Umut yok artık”
Sağlık
https://www.haberturk.com/umut-yok-artik-2051323
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile telefonda görüştü.
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile telefonda görüştü. Erdoğan'ın Trump ile görüşmesinde S-400 savunma sisteminin tedariki konusunda çalışma grubu kurulması teklifini gündeme getirdiği öğrenildi. İkili ve bölgesel meselelerin ele alındığı görüşmede 75 milyar dolarlık ticaret hedefi yeniden teyit edildiği bildirildi. Görüşmede ayrıca Suriye'deki gelişmelerin ele alındığı, terörle mücadelede yakın iş birliğinin sürdürülmesinde mutabık kalındığı aktarıldı. Beyaz Saray, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki görüşmeye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İki lider, ticareti arttırma noktasındaki ortak arzu, Suriye'nin kuzeyine ilişkin güvenlik endişelerine yönelik müzakerelerde sağlanan ilerleme ve Türkiye'nin planlanan S-400 füze savunma sistemi alması dahil ikili ilişkiler hakkındaki birçok konuyu ele aldı."
29 Nisan 2019 Pazartesi, 17:33
cumhuriyet
null
Erdoğan ve Trump arasında S-400 görüşmesi
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1368963/Erdogan_ve_Trump_arasinda_S-400_gorusmesi.html
Sevdiğiniz dizinin en heyecanlı anlarını tekrar izlemek ister misiniz?
null
’ın en heyecanlı bölümlerinden oluşan klipler tvyo.com’da! Her sahnesi hayranlık uyandıran muhteşem dizide en beğendiğiniz anları tekrar izlemek ister misiniz? Süleyman Mustafa’yı payitahta çağırıyor ve hakkında ağır bir karar veriyor. Mustafa hüsrana uğrarken, Mehmet için taht yolu açılıyor. İki kardeş arasındaki ipler geriliyor. Hürrem zaferini kutlarken, Mahidevran oğlu için gözünü karartıyor.
06.06.2013 - 17:50
null
[]
Muhteşem Yüzyıl’ın en çarpıcı sahneleri
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/muhtesem-yuzyilin-en-carpici-sahneleri,TxXrt6xQoEyjiTMlLwLPkA
İspanyol basını, Barcelona-PSG maçının hakemi Aytekin'in düşük performansı gerekçesiyle bir daha Şampiyonlar Ligi'nde görev alamayabileceğini öne sürdü
null
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde, Barcelona'nın Paris Saint-Germain'i (PSG) 6-1 yendiği maçı yöneten Türk asıllı Alman hakem Deniz Aytekin, İspanya'da gündeme oturdu. İspanyol spor gazetesi Marca, 38 yaşındaki Aytekin'in, karşılaşma sırasında verdiği kararların tartışmaya yol açtığını ve Şampiyonlar Ligi'nde bundan sonra görev almama riskiyle karşı karşıya olduğunu iddia etti. Haberde, UEFA Hakem Komitesi Başkanı Pierluigi Collina'nın karşılaşmayı Nou Camp'ta izlediği ve hakem Aytekin'in verdiği kararları beğenmediği belirtildi. UEFA'nın ise Deniz Aytekin'in yönetimiyle ilgili olarak ilk ve ikinci yarı sonlarına ilave edilen ek süreleri uzun bulduğu ifade edildi.
09.03.2017 - 22:39
Anadolu Ajansı
['Spor', 'Barcelona']
İspanya'da gündem hakem Deniz Aytekin
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/ispanyada-gundem-hakem-deniz-aytekin,y9EC8XkxCEeiOR8Z0NX3kQ
G.Saray, maliyeti yüksek bazı isimlerle yolları ayırmak istiyor.Oyuncular ise düşük yıllık ücret içeren teklifleri kabul etmiyor.
Cumhur Önder Arslan
Yeni sezonda planladığı kadro yapılanmasınıhenüz hayata geçiremeyen, takımda düşünülmeyen bazı oyuncularla yolları ayıramayan ve özellikle forvet ile orta saha transferlerini gerçekleştiremeyen Galatasaray’da bekleyiş sürüyor. Sarı-Kırmızılı yönetimin, futbolcu menajerleriyle yaptıkları görüşmede hem takımda düşünülmeyen hem de yıllık maliyetleri yüksek olan Umut Bulut, Olcan Adın, Chedjou, Tarık Çamdal, Salih Dursun ve Ryan Donk’a gelecek tekliflerin kendilerine bildirilmesini istedikleri öğrenildi. Bu isimlerden; Umut 1 milyon 850 bin Avro, Olcan 1 milyon 800 bin Avro, Chedjou 2 milyon 200 bin Avro, Tarık 1 milyon 391 bin Avro, Salih 1 milyon 500 bin TL, Donk ise 1 milyon 500 bin Avro sözleşmeleri gereği Galatasaray’dan garanti para artı maç başı ücret kazanıyor. Chedjou’ya bazı Fransız kulüplerinden, Donk’a ise birkaç Çin ekibinden teklif geldiği bildirildi. Ayrıca Umut Bulut’la Süper Lig’den Kasımpaşa, Karabükspor, Adanaspor ve Alanyaspor; Olcan Adın’la ise Gençlerbirliği, Alanyaspor, Kasımpaşa ile Başakşehir’in ilgisi olduğu kaydedildi. Tarık Çamdal ve Salih Dursun’a da yine bazı Süper Lig ekiplerinin tekliflerini menajerlerine ilettiği belirtildi. Ancak oyunculara gelen tekliflerin, Galatasaray’da kazandıkları yıllık ücretten çok düşük seviyede bulunduğu ifade edildi. Bu nedenle 6 futbolcunun da şimdilik Sarı-Kırmızılılardan ayrılmaya sıcak bakmadıkları vurgulandı. Galatasaraylı yöneticiler, oyuncuların gelen teklifleri düşük bulması nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşadıklarını dile getiriyor. Yönetim, bu isimlerle yollarını ayırıp, hem yüksek maaş yüklerinden kurtulmak hem de kadroya yeni oyuncu takviyesi yapmak istediklerini aktarıyor.
11 Temmuz 2016 Pazartesi, 12:04
cumhuriyet
null
Galatasaray'da 9.2 Milyon Avro'luk sancı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/565243/Galatasaray_da_9.2_Milyon_Avro_luk_sanci.html
Rusya, ABD’de Hamdi Ulukaya adlı Türkün kurduğu Çobani firmasının ürettiği ve Soçi Olimpiyatları'ndaki Amerikalı sporculara gönderilen yoğurtların ülkeye girişine izin vermedi. Sorunu çözmek için ABD senatosu devreye girdi.
null
Soçi Kış Olimpiyatları, Rusya ve Amerika arasındaki yoğurt kriziyle başladı. ABD’li sporcular için özel olarak getirilmek istenen binlerce koli yoğurtlar, Moskova'nın engeline takıldı. Bahsi geçen yoğurtlar, Hamdi Ulukaya adlı Türkün sahibi olduğu, ABD’nin bir numaralı yoğurt markası "Çobani" firması tarafından üretiliyor. Rus yetkililer, gerekli evrakların hazırlanmadığı gerekçesiyle sporcuların sabah kahvaltısında tükettiği yoğurtların Soçi'ye girişine izin vermedi. Bu durumun aşılması için Amerikan senatosu dahi devrede. Senatör Chuck Shumer, Rusya'nın Washington büyükelçisine mektup göndererek, bir defaya mahsus yoğurtların girişine izin verilmesini istedi. Sorunun süt ürünlerinin ithalatıyla ilgili iki ülke arasında fikir ayrılığından kaynaklandığı belirtildi. Gerekli protein ve enerjiyi yoğurtla karşıladıklarını ifade eden sporcular da şikayetçi. Çobani firması aynı zamanda, Soçi'de madalya için yarışan 200'den fazla ABD’li sporcunun sponsorlarından biri konumunda.
08.02.2014 - 16:58
NTV Haber
[]
Soçi'de yoğurt krizi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/socide-yogurt-krizi,fjuk7D_2JECAF7Vm9Bp3WQ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 16 Haziran'da iftarda astsubaylarla bir araya geldi. Astsubaylara hitap eden Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm personeliyle bir bütün olduğunu belirtti.
null
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Orgeneral Hulusi Akar, 16 Haziran'da Merkez Orduevinde düzenlenen iftarda astsubaylarla bir araya geldi. Astsubaylara hitap eden Orgeneral Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm personeliyle bir bütün olduğunu belirtti. Bütünlük içinde operasyonel faaliyetleri yürütmenin yanı sıra orta ve uzun vadeli yapılanmanın sağlanmasına yönelik projeler de ürettiklerini ifade eden Orgeneral Akar, bütün personelin en iyi şekilde bilim ve tecrübeyle donatılacağını bildirdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, şunları kaydetti: ''Ülkemizin ve milletimizin egemenliği, bağımsızlığı, bayraklaşan yurt topraklarının güvenliği, birliği, bütünlüğü için gece gündüz demeden omuz omuza asker, jandarma, polis, korucu bir bütün halinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Devletin tüm milli güç unsurlarını ayağa kaldırarak askeriyle siviliyle bir bütün halinde ve omuz omuza, kardeşçe büyük bir dayanışma içinde bunları yaparken en önemli kuralımız da bölgede yaşayan sivil, masum halkımıza asla ve kat'a zarar vermemek oldu." İftara astsubay üst karargah hizmetleri eğitimlerini başarıyla tamamlayarak mezun olan astsubaylar, kuvvet ve komutanlık astsubayları ve birliklerini temsilen gelen astsubayların yanı sıra kuvvet komutanları da katıldı.
20.06.2016 - 16:50
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Orgeneral Hulusi Akar, astsubaylarla iftarda bir araya geldi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/orgeneral-hulusi-akar-astsubaylarlaiftardabir-araya-geldi,Zni2HuVcHkiGY90ePdTXjQ
Gaziantep’te yolcu minibüsünde fenalaştıktan sonra indirilip kaldırıma bırakılan genç uzun süre duvarın dibinde can çekiştikten sonra duyarlı vatandaşların haber verdiği ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan genç hastanede hayatını kaybetti.
null
İnsanlık öldü dedirten olay, 17 Haziran günü saat 19.30 sıralarında Ocaklar Mahallesi 16. Cadde üzerinde yaşandı. Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinden Gaziantep’e giden Halil Cengiz (25), şehir girişinde, bindiği plakası ve sürücüsü belirlenemeyen minibüsün içinde fenalaştı. Fenalaşan genci hastaneye götürmesi gereken sürücü, bunun yerine yol kenarında durarak otomatik kapıyı açtı. Başka bir yolcu, fenalaşan Halil Cengiz’i sürükleyerek minibüsten indirip duvar dibine yasladı. Bir süre bekleyen minibüs daha sonra olay yerinden uzaklaşırken yaşananlar çevrede bulunan bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Çevredeki vatandaşlar duvar dibine bırakılan ve can çekişen gence uzun süre yardım etmedi. Yaklaşık yarım saat duvar dibinde duran genci yoldan geçen bazı duvarlı vatandaşlar fark ederek sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine giden sağlık görevlileri şahsın başında beklerken ambulanstan inen bayan sağlık görevlisi hastanın yanına bile gitmeden tekrar ambulansa binerek oturdu. Daha sonra yaka paça kaldırılan genç, ambulansa konularak hastaneye götürüldü. Yaşanan olay ise güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Ambulansla hastaneye kaldırılan Halil Cengiz, yoğun bakıma alındı. Yaklaşık 4 saat yoğun bakımda kalan şahıs, gece saat 00.03 sıralarında hayatını kaybetti. Şahsın cesedi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Gaziantep Adli Tıp Morguna kaldırıldı. Baba Suphi Cengiz, oğlunun ölümünde sağlık görevlileri de dahil olmak üzere birçok kişinin kusuru olduğunu iddia ederek haklarını arayacaklarını belirtti. Yaşananların insanlık dışı olduğunu belirten baba Suphi Cengiz, ”Olay şöyle gelişiyor, Halil Cengiz benim oğlumdur. İzmir’de biz mevsimlik işçi olarak biz çalışmaya gitmiştik. 45 gün sonra buna 4 yıl 2 ay bir ceza geldi. Bunalıma girdi. Oradan da çekti Gaziantep’e geldi. Gaziantep’ten köye gidiyor, köyden de Suruç’a gidiyor. Suruç’tan geri dolmuşa binip gelirken bu skandallar ortaya çıkıyor. Minibüsçü getirip bu şekilde bırakıyor. Biz cenazeden 4-5 gün sonra bu görüntülere ulaştık. Biz minibüsçüden, ambulanstan, devlet hastanesinin hepsinden şikayetçiyiz çünkü cebinde telefonu vardı. En azından bizi aramaları gerekiyordu. Cenazeyi morga kaldırdıktan sonra bizi arıyorlar. Bu şekilde bir şey olur mu? Oraya sanki minibüsçü bir canlı bomba indirmiş kimse yanına yaklaşamıyor. Dersinki orada bir canlı bomba var. Bir insan bu şekilde oraya indirilir mi? Sen bir toplu taşıma aracısın, toplu insanları taşıyorsun. Yani böyle bir şey olamaz. Ben hepsinden şikayetçiyim ve davacıyım. Cumhuriyet Başsavcısının direkt olaya el koymasını istiyorum. Sağlık Bakanının olaya el atmasını istiyorum. Dünyanın bu görüntüleri görmesini istiyorum ki insanlar bundan bir ibret alsın. Bir daha insanlar böyle terk edilmesin. Benim ciğerim yanmış başka kimsenin ciğeri yanmasın. Daha önce bir problemi yoktu. Birkaç kez uyuşturucu kullandı ama son 1 buçuk senedir terk etmişti. Uyuşturucu falan aldığı yoktu. Hastanede bunun bir uyuşturucu kaydı var diye buna uyuşturucu müdahalesi yapmışlar. En son da doktor bu kalp krizinden gitti diyor. Ambulans başına geliyor görüyorsunuz nasıl hareket yaptığını. 4 aylık evlidir. Ambulans şoförü geliyor hastaya müdahale etmeye tenezzül etmiyor, hastaya bakmıyor. Orada adam can çekişiyor bakmıyor. Ambulans şoförü bir şey var mı yok mu diye orada gözlerine falan bakıyor. Böyle bir şey olur mu? Sağlık Bakanı diyor ki bizim hastamız şeyde kalmayacak. Biz bu kadar ambulans getirmişiz, bu kadar ambulans yapmışız. Senin adın ne, senin adın cankurtaran. Sen oraya gelmiş görevini yapmıyorsun. Oradaki halka bu nedir diye soruyorsun. Bu ne almış? Farz etki zehir almıştır. farz etki uyuşturucu almıştır. Senin görevin o anda onu kurtarmak. Hemşire iniyor geri arabaya biniyor. Görüntülerde hepsi var. Ben bunların hepsinden şikayetçi ve davacıyım” dedi.
26.06.2015 - 07:49
İHA
['Türkiye']
Gaziantep'te "insanlık ölmüş" dedirten görüntü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gaziantepte-insanlik-olmus-dedirten-goruntu,Y5SRAXdwrk-O2z8VrGJF-A
İngiliz hükümeti, ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılması sonrası, İngiltere'deki AB vatandaşlarının da diğer bütün yabancı çalışanlarla aynı kurallara tabi olmasını oy birliğiyle kabul etti. Ancak İngiltere ile AB arasında süren Brexit müzakerelerinde ilerleme sağlanması halinde bu politika yumuşatılabilir.
BBC Türkçe
Reuters İngiliz hükümeti, ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılması (Brexit) sonrası, İngiltere'deki AB vatandaşlarının da diğer bütün yabancı çalışanlarla aynı kurallara tabi olması prensibini oy birliğiyle kabul etti. Ancak İngiltere ile AB arasında süren Brexit müzakerelerinde ilerleme sağlanması halinde bu politika yumuşatılabilir. Hükümet son kararı bağımsız Göçmenlik Danışma Komitesi'nin tavsiyeleri doğrultusunda aldı. BBC'ye konuşan bir yetkili, hükümetin göçmenlerle ilgili kurallarının, göçmenlerin hangi ülkeden olup olmadığına göre değil, mesleki eğitim ve becerilerine göre düzenlendiğini söyledi. Fakat, "vasıfsız işçi" kategorisindeki AB göçmenlerinin ülkeye girişinin engellenmesinin bazı sektörleri etkileyebileceğinden endişelenenler de var. İngiltere Başbakanı Theresa May bir süredir, Brexit'ten sonra Avrupa'dan göçmen akışının serbest olmayacağını söylüyordu. BBC Siyaset Editörü Laura Kuenssberg, "Serbest dolaşıma son vermek bu anlamda Başbakan Theresa May açısından geri dönülemeyecek bir vaat haline geldi" diyor. Fakat yine de kabinenin bu kararının ilerde AB vatandaşlarına uygulanacak göçmen kuralları konusunda çok kesin bir çizgi sayılamayacağını, uygulamanın yapılacak Brexit anlaşması çerçevesinde yapılacak anlaşmalarla yumuşatılabileceğini düşünenler de var. Ana muhalefet İşçi Partisi'nin Brexit sözcüsü Sir Keir Starmer ise "Ayrımcılık olmaması için adil bir sistem oluşturmak gerekiyor" dedi. BBC'ye konuşan Sir Keir Starmer, "Eğer Avrupa Birliği ile yakın ekonomik ilişkiler istiyorsak, AB vatandaşlarıyla ilgili kuralları da tartışmaya açma ihtiyacı olabileceğini" söyleyerek bu konuda kapıyı açık bıraktı. Halen Avrupa Ekonomik Alanı'ndaki tüm ülkelerden göçmenler vizesiz ve mesleki becerileri dikkate alınmaksızın AB içinde seyahat ve çalışma özgürlüğüne sahip. Söz konusu bölge AB üyelerinin yanı sıra Norveç, İzlanda, Lihtenştayn ve İsviçre'yi de kapsıyor. PA Şu anda geçerli olan kurallara göre, Avrupa Ekonomik Alanı dışındaki bir ülkeden İngiltere'ye göçmek isteyen bir kişinin bir dizi vize başvurusunda bulunması gerekiyor. Bu kişilerin başvurabileceği vizelerden Tier 1 (T1) diye anılan Birinci Düzey vize, yatırımcılar ve sıra dışı yetenek sahibi kişileri içerirken, Tier 5 (T5) yani Beşinci Düzey vize ise kısa dönem gönüllü işler ya da eğitim programları için gelenleri kapsıyor. En çok kullanılanlar ise vasıflı işçileri kapsayan T2 ile öğrenciler için düzenlenen T4 vizeleri. Vasıfsız işçilere mahsus T3 vizeleri ise şu an dondurulmuş bulunuyor. Bu vizelerden bazıları göçmenlere eşlerini ve çocuklarını da beraberlerinde getirme hakkı veriyor. Vizeler genel olarak, son yıllarda giderek sıkılaştırılan bir puanlama sistemine göre karara bağlanıyor. Getty ImagesBugünkü kabine toplantısı sırasında tekrar referandum yapılmasını talep eden Brexit karşıtları Başbakanlık önünde gösterilerini sürdürüyorlardı Mesela tecrübeli ve vasıflı işçi vizesi olan T2'yi alabilmek için bu kişilerin yılda en az 30 bin sterlin kazanacakları işlerde çalışmaları ön koşulu var. Gelirin yüksekliği ya da çalıştıkları sektörde vasıflı işçi sıkıntısı olması hep puan artırıcı faktörler sayılıyor. Vizelerin çoğunda İngilizce bilmek, sponsor bulmuş olmak ve belli bir süre boyunca sosyal yardım başvurusu yapmayacağını taahhüt etmek gibi ek koşullar da oluyor. Türkiye'den İngiltere'ye gelenler ise bu ihtimallere ek olarak Ankara Anlaşması hükümlerine göre vize başvurusunda bulunabiliyor. Bu vizenin hükümlerinde de yakında değişiklikler yapılmıştı. İngiltere, 29 Mart 2019'da AB'den ayrılacak. Fakat 31 Aralık 2020'ye kadar bir "geçiş dönemi" olması konusunda taraflar arasında anlaşma sağlanmıştı. Bu geçiş döneminde İngiltere'ye gelen AB vatandaşları şu anda sahip oldukları hak ve güvencelere sahip olmayı sürdürecekler. Aynı şey AB ülkelerine giden, oralarda yaşayan ve çalışan İngiltere vatandaşları için de geçerli olacak. Ancak AB ile İngiltere arasında süren müzakerelerde anlaşma sağlanamazsa herhangi bir geçiş dönemi olmayacak. Bu durumda yeni göçmen kurallarına geçilmesi gerekiyor. Ama böyle bir geçiş için de sistem hazır olmadığından aşamalı bir geçiş olması muhtemel.
25 Eylül 2018 Salı, 15:14
cumhuriyet
null
İngiltere: Brexit sonrası Avrupa Birliği vatandaşlarına ayrıcalık yok
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1093523/ingiltere__Brexit_sonrasi_Avrupa_Birligi_vatandaslarina_ayricalik_yok.html
Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu Mehmet Ekici, Beşiktaş derbisinin önemini bildiklerini söyleyerek, galip gelmek istediklerini belirtti.
null
Fenerbahçe'nin yıldız futbolcuları Nabil Dirar ile Mehmet Ekici, Ülker Stadyumu’nda bulunan Fenerium mağazasında imza gününe katıldı. Sarı-lacivertli taraftarlar, mağaza dışında uzun kuyruklar oluştururken, futbolculara formalarını imzalatıp, hatıra fotoğrafı çektirdi. Dirar ve Mehmet Ekici, imza gününde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Her iki oyuncu da yeni sezon formalarından çubuklu olanını beğendiklerini söyledi. Bu hafta Ülker Stadyumu’nda oynayacakları Beşiktaş derbisinin sorulması üzerine Dirar, “Geçtiğimiz hafta Alanyaspor maçında aldığımız galibiyet önemliydi. O maçın öncesinde de söyledim. Birbirimize alışıyoruz. Artık daha organize bir takım görüntüsü veriyoruz. İlk 4 haftayı istediğimiz gibi geçirmedik. Geçtiğimiz hafta 4-1 kazanmamız moral oldu. O maçın ardından derbi hazırlıklarını sürdürüyoruz. Herkesin sabırsızlıkla beklediği bir derbi var. Ben de buraya büyük karşılaşmalar oynamaya geldim. Bu hafta sakatlığımdan dolayı takımdaki yerimi alamayacağım. Ama ilerleyen haftalarda takıma döndüğümde böyle büyük maçlarda oynayacağım. Umarım istediğimiz sonucu alırız” şeklinde konuştu. Beşiktaş maçının önemini takım olarak bildiklerini ifade eden Mehmet Ekici, “Bizim için çok önemli. Hocamız bizi çok iyi hazırladı. Herkesin bildiği gibi önemli bir maç. Herkesin iyi hazırlandığını düşünüyorum. İnşallah hafta sonu istediğimizi sahaya yansıtırız” diye konuştu. Geçtiğimiz sezon oynamamasının bu sezonki performansını etkilendiği şeklinde sorulan soruya Ekici, “Sıkıntılar yaşandı ama size katılmıyorum. Her maç önemli. Her maçta yüzde yüzümü vermeye çalışıyorum. Ben derbi maçı diye ayırt etmiyorum. Benim için her çıktığım maç önemli” şeklinde konuştu. Sakat olduğu dönemde boş durmadığını ve salonda çalıştığını vurgulayan Mehmet Ekici, “Sakatlığım uzun sürdü. Hocam şans verirse oynarım. Hocamıza kalmış. Onun kararına saygı duyarım. Ben elimden geleni yapacağım. Önemli olan takım olarak mücadele etmemiz ve 3 puanı almamız” ifadelerini kullandı.
21.09.2017 - 15:39
İHA
['Futbol', 'Spor', 'Beşiktaş', 'Fenerbahçe']
Mehmet Ekici: Beşiktaş derbisinin önemini takım olarak biliyoruz
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/mehmet-ekici-besiktas-derbisinin-onemini-takim-olarak-biliyoruz,AjG6HTvKcUmBDZ66xsJoWA
Amerikan Basketbol Ligi (NBA) 2017-18 sezonunun ilk gününde Houston Rockets, son şampiyon Golden State Warriors'ı 122-121 yendi.
null
NBA'de yeni sezon 2 karşılaşmayla başladı. 2016-17 sezonunu şampiyon tamamlayan Golden State Warriors ile Houston Rockets arasındaki mücadele büyük heyecana sahne oldu. 6 oyuncunun çift haneli skor ürettiği Rockets, Warriors deplasmanından 122-121 galip ayrıldı. Rockets'ı galibiyete, 27 sayı, 10 asist, 6 ribauntla oynayan James Harden, 24 sayı kaydeden Eric Gordon ve 20 sayı, 6 ribaunt üreten P.J. Tucker taşıdı. Rockets'ın bu sezon kadrosuna kattığı all-star oyun kurucu Chris Paul ise 4 sayı, 11 asist ve 8 ribauntluk katkı yaptı. Warriors cephesinde Kevin Durant'in 20 sayı, 7 asist, 5 ribaunt, 4 blok, Stephen Curry'nin 22 sayı, 5 ribaunt, Nick Young'ın 23 sayı ve Draymond Green'in 9 sayı, 13 asist, 11 ribauntluk performansı galibiyete yetmedi.
18.10.2017 - 10:54
Anadolu Ajansı
['Basketbol', 'Spor', 'NBA']
Şampiyon Warriors yenilgiyle başladı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/sampiyon-warriors-yenilgiyle-basladi,-ETA2tR_QEiOJVE8D78gNQ
Avrupa Birliği (AB), Peru ile vize muafiyeti anlaşması imzaladı.
null
Brüksel'de gerçekleştirilen törende, muafiyet anlaşmasına AB Dönem Başkanı Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Bert Koenders ile Peru Dışişleri Bakanı Ana Maria Sanchez de Rios imza attı. Törende, Peru Devlet Başkanı Ollanta Humala'nın yanı sıra AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu'nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos da yer aldı.  Anlaşmayla, AB vatandaşları Peru'ya, Peru vatandaşları da AB ülkelerine vizesiz seyahat edebilecek. Uygulama, ücret karşılığında bir iş yapmak hariç turizm, kültürel ziyaretler, bilimsel faaliyetler, aile ziyaretleri ve iş gibi her türlü seyahat için geçerli olacak. Seyahatlerde 180 günlük bir dönemde gidilen ülkede 90 güne kadar kalınabilecek.  Yarından itibaren koşullu olarak uygulanmaya konulacak olan anlaşma, Avrupa Parlamentosu'nun onay vermesinin ardından resmiyet kazanacak. Vizesiz seyahat, Schengen Anlaşması'na taraf olamayan İngiltere ve İrlanda için ise geçerli olmayacak.
14.03.2016 - 21:55
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa']
AB Peru vatandaşları için vizeyi kaldırdı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/ab-peru-vatandaslari-icin-vizeyi-kaldirdi,sONCk1cTwEOgSaOvaH9LKA
Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen işçilerce, Türk bayrağı yakıldığı iddiaları nedeniyle olaylar çıktı.
null
Kütahya'nın Dağçeşme Mahallesi'ndeki TOKİ inşaatında Doğu ve Güneydoğu illerinden çalışmaya gelen işçilerce Türk bayrağı yakıldığı ve olayla ilgili 3 kişinin polis tarafından gözaltına alındığı iddiası ilçede hızla yayıldı. İddialar üzerine binlerce vatandaş polis merkezi önünde toplandı. Slogan atan vatandaşlar polis merkezini taş yağmuruna tuttu. İlçede gerginliğin yükselmesi üzerine merkezden ve çevre ilçelerden çok sayıda polis ekibi bölgeye sevk edildi. Olayların büyümesi üzerine Kütahya Emniyet Müdürü Vekili Hasan Çevik de ilçeye gitti. Kütahya Valisi Şerif Yılmaz, yaptığı açıklamada kesinlikle bayrak yakma olayının söz konusu olmadığını ifade ederek, şunları söyledi: "İnşaatta kaynak çalışması yaparken çıkan kıvılcımlardan dolayı yangın çıktı. Çıkan bu yangında binada asılı bulunan Türk bayrağı da yanmış. Olayda kesinlikle herhangi biri tarafından bayrak yakılması söz konusu değildir. Vatandaşlarımızı sağduyuya davet ediyorum." Yılmaz, gerekli tedbirlerin alınması için bölgeye takviye ekiplerin görevlendirildiğini sözlerine ekledi.
01.06.2016 - 04:12
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Bayrak yakma iddiası ilçede gerginliğe yol açtı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bayrak-yakma-iddiasi-ilcede-gerginlige-yol-acti,0eIsOmAgTUyeX_P0RD7OHA
Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın 7. yarışı Kanada Grand Prix'sinde, Mercedes takımının Büyük Britanyalı pilotu Lewis Hamilton birinci oldu.
null
sezonunun 7. mücadelesi, 'nın  kentindeki 4 bin 361 metrelik Gilles Villeneuve Pisti'nde 70 tur üzerinden yapıldı. Yarışa "pole pozisyonu"ndan başlayan sürücüsü , yerini mücadele sonuna kadar korudu.  Yarışa 5. sırada başlayan Red Bull-Tag Heuer'in Hollandalı pilotu Max Verstappen, iyi bir start alarak ikinci sıraya kadar yükselse de aracında yaşanan mekanik problem nedeniyle mücadele dışı kaldı. İkinci sırada yarışa başlayan Ferrari'nin Alman pilotu Sebastian Vettel, startta Verstappen'in araç kanadına çarpması sonucu gerileyerek pite girmek zorunda kaldı. Sürücüler klasmanında lider durumdaki Vettel, 18.'liğe kadar gerilediği mücadelenin sonlarında toparlayarak 4. sıraya kadar yükseldi. Starttan yarış sonuna kadar liderliği kimseye kaptırmayan Hamilton, 1.33.05.154'lük derecesiyle sezonun 3'üncü, kariyerinin 56'ncı birinciliğine ulaştı.  Kanada'da 6. kez zafere ulaşan Büyük Britanyalı sürücünün 19.8 saniye arkasında bitiş çizgisine gelen takım arkadaşı Fin pilot Valtteri Bottas 2'nci, liderin 35.3 saniye gerisindeki Red Bull-TAG Heuer'in Avustralyalı sürücüsü Daniel Ricciardo 3'üncü oldu.  Puanını 129'a çıkaran pilotlar klasmanı ikincisi Hamilton, lider Vettel ile arasındaki farkı 12'ye indirdi. İki sürücüyü, 95 puanla Bottas izledi.  Sezonun 8. yarışı Azerbaycan Grand Prix'si, 25 Haziran'da yapılacak.    1. Lewis Hamilton (Mercedes) 2. Valtteri Bottas (Mercedes) 3. Daniel Ricciardo (Red Bull-TAG Heuer) 4. Sebastian Vettel (Ferrari) 5. Sergio Perez (Force India) 6. Esteban Ocon (Force India) 7. Kimi Raikkonen (Ferrari) 8. Nico Hulkenberg (Renault) 9. Lance Stroll (Williams) 10. Romain Grosjean (Haas-Ferrari) Kanada Grand Prix'sinin ardından pilotlar ve takımlar klasmanının ilk 5 sırası da şöyle oluştu: Pilotlar klasmanı: 1. Sebastian Vettel (Almanya) - 141 puan 2. Lewis Hamilton (Büyük Britanya) - 129  3. Valtteri Bottas (Finlandiya) - 95  4. Kimi Raikkonen (Finlandiya) - 73  5. Daniel Ricciardo (Avustralya) - 67 Takımlar klasmanı: 1. Mercedes - 222 2. Ferrari - 214  3. Red Bull - 112 4. Force India - 71  5. Toro Rosso - 29
11.06.2017 - 23:24
Anadolu Ajansı
['Motor Sporları', 'Dünya', 'Spor', 'Kanada']
Kanada'da kazanan Hamilton
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/kanadada-kazanan-hamilton,r3DnJTXmmUCKDXFSdUaPVw
Xiaomi’nin büyük merakla beklenen yeni nesil amiral gemisi Xiaomi Mi 7’nin çıkış tarihi ortaya çıktı. İşte o tarih ve son detaylar!
cumhuriyet.com.tr
Son dönemin başarılı şirketlerinden bir sonraki amiral gemisi için hazırlıklarını tamamlıyor. En son nesil ve yüksek özelliklerle donatılacak olan cihazın posteri üzerinde resmi olmayan hesaplarca paylaşıldı. Poster üzerinde telefon değil, yalnızca “7” logosu bulunuyor. Bunun hemen aşağısında ise tanıtım tarihi olarak gösterilmiş. Şimdiye kadar ortaya çıkan bilgilere göre çentikli ekran tasarımı, işlemci, RAM ve okuyucuya sahip olacak olan cihaz, yine mayıs ayında tanıtılması beklenen ve ile doğrudan rakip olacak. Her zaman olduğu gibi iddialı bir fiyat bandından raflarda yerini alması beklenen Mi 7, dünya çapında merakla beklenen telefonlar arasında bulunuyor.
2 Mayıs 2018 Çarşamba, 20:44
cumhuriyet
null
Xiaomi Mi 7’nin çıkış tarihi açıklandı
Teknoloji
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/967540/Xiaomi_Mi_7_nin_cikis_tarihi_aciklandi.html
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Bizi bize, komşuyu komşuya düşman etmeye çalışanlara, teröre hep birlikte karşı durmalıyız. Gün Türk'ün Kürt'e, Kürt'ün Türk'e, Alevi'nin Sünni'ye, Sünni'nin Alevi'ye el uzatma günüdür'' dedi.
null
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaptığı yazılı açıklamada, son dönemde artan terör olaylarının, masum insanların yüreğini yaktığını belirterek, bir taraftan terör belasını yaşarken, diğer taraftan toplumda artan bir kutuplaşma ile akıl ve vicdan tutulmasının yaşanıyor olmasından büyük endişe duyduklarını kaydetti. Türkiye üzerinde kirli bir oyun oynanırken, bu tuzağın herkese kurulduğunun görülmesi gerektiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Ülkemiz, birliğimiz ve huzurumuz hedef alınmış durumda. Bu tuzağı kuranların oyunlarına düşmemek, birliğimizi ve kardeşliğimizi korumak yine bizim elimizde" değerlendirmesinde bulundu. Hisarcıklıoğlu, herkesin sağduyusunu koruması, vicdanının sesini dinlesi gerektiğini ifade ederek, fitne ateşinin birlikte söndürülmesi gerektiğinin altını çizdi. "Ülkemize, insanlarımıza bu tuzağı kuranları Allah, Kahhar ismiyle kahretsin" ifadesini kullanan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Bizi bize, komşuyu komşuya düşman etmeye çalışanlara, teröre, hep birlikte karşı durmalıyız. Çağrımız 78 milyon vatandaşımızadır. Gün Türk'ün Kürt'e, Kürt'ün Türk'e, Alevi'nin Sünni'ye, Sünni'nin Alevi'ye el uzatma günüdür. Gün bir olma, iri olma, diri olma günüdür. Unutma, sen yoksan bir eksiğiz. Hadi sarıl Kürt akrabana, Türk arkadaşına, Hadi sarıl Alevi komşuna, Sünni dostuna, Hadi sarıl gayrimüslim hemşerine. Fitneye, fesada, tahrikçilere, provokatörlere fırsat verme. Bir çağrımız da yazılı, görsel ve sanal ortamda yorum yapanlara, yazı yazanlara. Özellikle sosyal medya kullanıcılarına. Öfke kusan, tahrik eden, asılsız itham ve iftiralarla milleti kışkırtan yazı ve yorumlarınıza lütfen biraz dikkat edin. Sokaktaki tansiyonu bir de siz yükseltmeyin, toplumun sosyal fay hatları ile oynamayın. Vatandaşlarımız da sosyal medyadaki asılsız iddia ve kışkırtmalara lütfen itibar etmesin. Ülkemizin tamamında birlikte yaşama iradesi göstermek zorundayız. Tepkimizi göstereceğiz, protesto edeceğiz, ama şiddete bulaşmadan, kimseye zarar vermeden, kimseyi tahkir etmeden. Terörü protestoya sonuna kadar evet, ama şiddete hayır. Siyasetçilerimiz de mutlaka suhuletle ve sükunetle hareket etmeli, gerginlikten sakınmalı, kucaklayıcı bir üslup benimsemeli. Zira siyaset sahnesinde sergilenen gerginlik ve saflaşmalar, terör için en verimli zemini oluşturur. Kışkırtıcı söylemler bırakılmalı, kamuoyunu germekten sakınılmalıdır." Hisarcıklıoğlu, demokrasinin "hak" ve "özgürlük" demek olduğunu, ama aynı zamanda da sorumluluk anlamına geldiğini ifade ederek, sorumluluk almadan, hak ve özgürlüğün olamayacağını bildirdi. Bugün herkesin sabırla imtihan günü olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Sabırla ve metanetle birbirimize sarılmalı, vicdanlı olmalıyız. Necip Fazıl bizlere nasıl sesleniyor, 'Sen bir devsin, yükü ağırdır devin'. Biz büyük bir milletiz ve büyük bir ülkeyiz. Elbette sorunlarımız da büyük olacak. Ama biz bu sorunların üstesinden geldiğimiz için büyük bir millet ve büyük bir ülke olduk. Allah'ın izniyle büyük millet ve büyük ülke olmayı da hep birlikte nesiller boyu sürdüreceğiz" ifadesini kullandı.
11.09.2015 - 16:56
Anadolu Ajansı
['Ekonomi']
Rifat Hisarcıklıoğlu: Teröre hep birlikte karşı durmalıyız
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/rifat-hisarciklioglu-terore-hep-birlikte-karsi-durmaliyiz,dnNUeOFP9Eqk1qsLFxwOIg
Uzun zamandır tartışmaların odağı olan ekmekle ilgili açıklamalar bitmek tükenmek bilmiyor. Uzmanların bir kısmı 'ekmek yiyin' diyor, diğer kısmı ise, 'ekmek tüketmeyin' diyor. Kafalar karışık! Haliyle, vatandaş şu soruyu soruyor: "Uzmanlar arasında bile bir fikir birliği yok. Peki ekmeği yiyelim mi, yemeyelim mi?"
HABERTURK.COM
Uzun zamandır tartışmalı olan konularından biri de ekmek. Kimi uzmanlar ekmeğin faydalarından bahsederken, kimileri de bir doktor olarak ekmeği hayatından tamamen çıkardığını, ekmeğin beslenmede yeri olmaması gerektiğini savunuyor. Sağlıklı bir yaşam için diyetimizden ekmeği çıkarmak mı gerekir? Ekmeğe karşı olan uzmanlar, sadece işlem görmüş undan yapıldığı için beyaz ekmeğe mi karşı yoksa ekmeğin her türüne mi?  Ekmeğin beslenmede önemli bir yer tuttuğunu söyleyen uzmanlar ise çavdar, yulaf, çok tahıllı, karabuğday ekmeklerinin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Ancak her şeyin fazlası zarardır ilkesinden yola çıkarak, günlük miktarı aşmamak kaydıyla...  İç Hastalıkları ve Gastroentoloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, tam tahıllı beslenmenin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Diyabet Birliği (ADA) tarafından da obezite ile savaşta önerildiğini unutmamak gerektiğine dikkat çekmişti. Dr. Bektaş, "Tam tahıllı ekmek ya da buğday ekmeğini çiğnemek uzun sürer ve içerdiği lif nedeniyle de kişiyi tok tutar. Ayrıca şeker ve insülin düzeyini de yükseltmez. Tam tahıllı ekmek bazı meyve ve sebzeden daha fazla lif içerir. İçerdiği lifler sayesinde bağırsaktaki dost bakterilere fayda sağlar. Düzenli tam buğday, çok tahıllı, yulaf ve çavdar ekmekleri tüketimi karın çevresi yağlanmasını da azaltır. Ancak yeşil yapraklı sebzeler hariç çok miktarda tüketilen her gıdanın kiloyu artıracağı unutulmamalıdır" açıklamasında bulunmuştu.  Dr. Bektaş, Harvard Üniversitesi tarafından hazırlanan yeni liste baz alındığında; tam tahıllı ekmeği ve buğday ekmeğinin oldukça iyi değerlere sahip olduğunu belirtmişti.  "Beslenme tavsiyeleri ile tüm dünyanın sağlığını bozan, endüstri işbirlikçisi Harvard'a bu kadar çok değer verilmesini katiyen anlamıyorum. Harvard'ın listesi başlarında paralansın!" diyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, "Genetiğiyle oynanmış buğday veya tahıllardan elde edilen, rüşeym ve kepeği ayrılmış, işlenmiş undan, endüstriyel maya ile yapılan ve katkı maddeleri eklenen ekmek için 'sakın yemeyin' diyorum" dedi.  Prof. Dr. Küçükusta, "Zayıflamak istemek yanlış bir hedeftir, adam gibi beslenmeyi hedeflemek gerekir. İlle de 'Şu kiloda olacaksın' diye bir şey yoktur" diye konuştu.  Birkaç sene öncesine kadar tam tahıl unundan geleneksel usullerle evde kendi yaptıkları ekmekten sabahları 1-2 dilim yediğini ancak birkaç senedir neredeyse ekmeği sıfırladığını açıklayan Küçükusta, "Makarna, börek, simit, mantı, lahmacun ve benzeri gıdaları en aza indirdim çünkü ekmek ve hamur işlerinden alacağım besin ögelerinin tümünü daha güvenle alacağım başka yiyecekler var" açıklamasında bulundu.  İç Hastalıkları ve Gastroentoloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, "Buğday mı insanı, insan mı buğdayı evcilleştirdi bilinmez. Buğday medeniyettir, buğday olmasa uygarlık olmazdı. Söz meclisten dışarı ama un değirmenleri ile savaşmak kimseye bir şey kazandırmaz. Ancak konu Ahmet Rasim Küçükusta hocanın yazıları olduğunda,  zaman ve değer verip  okurum..." diyerek, şu açıklamada bulundu: "Vücudun günlük enerji ihtiyacının yüzde 55-60’ı karbonhidratlardan, 25-35’i yağlardan, yüzde 12-15’i proteinlerden karşılanmalıdır. Dünyada insanların enerji ihtiyacının yüzde 50’den fazlası tahıllardan karşılandığı düşünüldüğünde işin önemi anlaşılıyor. Tahıllar ulaşılması kolay, ucuz ve sağlıklı besinler. Tahıl denilince ülkemizde buğday ilk sırayı alıyor. Buğday soframıza sadece ekmek olarak değil makarna, bulgur pilavı, unlu mamuller ya da kahvaltı gevrekleri şeklinde gelebiliyor. Hayır buğday yemem diyorsanız şeker, patates , pirinç ya da mısırdan enerjinizi sağlayacaksınız."
28.08.2018 - 15:21
haberturk
['ekmek', 'ekmek sağlıklı mı?', 'ekmek zararlı mı?', 'prof. dr. ahmet rasim küçükusta', 'dr. atilla bektaş']
Ekmek polemiği!
Sağlık
https://www.haberturk.com/ekmek-polemigi-2120092
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Suriye’de Türk subayı yakalandı” iddiasını yalanladı.
null
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Davutoğlu, 4 Türk subayının Suriye’de yakalandığı yönündeki iddiaları yalanladı. Davutoğlu, CHP'nin konuyla ilgili verdiği soru önergesine de tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Genelkurmay Başkanlığımız gayet açık, sarih; hiçbir şüpheye mahal bırakmayan bir açıklama yaptı. TSK’nın disiplini herkesçe bilinirken, herhangi bir şekilde şahsi bir teşebbüsün yapılması mümkün değilken, tekrar tekrar bu haberlerin, çoğu dış kaynaklı bu haberlerin manipülasyon amaçlı basında yer almasını yadırgıyoruz. Ama daha çok yadırgadığımız böylesine temelsiz haberlere dayalı olarak ana muhalefet partisinin, bu tarz soru önergeleriyle sanki gerçek payı varmış gibi Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni uluslararası alanda zor durumda bırakacak bu şekilde açıklamalarda bulunmasıdır. Genelkurmay Başkanlığı’nın açıkladığı gibi kesinlikle hiçbir Türk askeri, Türk subayı Suriye’de herhangi bir sebeple bulunmamaktadır. Açıklama son derece nettir, sarihtir. Bu şekilde yapılan spekülasyonların hepsi hem iç hem dış kamuoyunu manipüle etme amaçlıdır. İrfanına güvendiğimiz halkımız ve kamuoyunun bu tür manipülasyonlara karşı uyanık olmasını ve bu manipülasyonları yapanları kınamasını rica ederiz.”
04.01.2013 - 18:17
null
[]
Davutoğlu: Suriye’de subayımız yakalanmadı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/davutoglu-suriyede-subayimiz-yakalanmadi,0D1b0353s0CP1tb7EckEjw
Şanlıurfa'da eğlenmek amaçlı hareket halindeki traktörün sürücü koltuğuna oturmaya çalışan Hüseyin Alkan (19), dengesini kaybederek düşüp, tekerleklerin altında kaldı. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
cumhuriyet.com.tr
Kaza, akşam saatlerinde Ulucanlar Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Hüseyin Alkan ile ismi henüz öğrenilemeyen bir arkadaşı traktörle tarla sürerken eğlenmek istedi. Sürücü koltuğunu boş bırakarak rolentiye aldıkları traktör tarlada ilerlerken Alkan ve arkadaşı ise aracın arka tarafında oturarak sohbet etti. Daha sonra ayağa kalkarak sürücü koltuğuna atlamaya çalışan Alkan dengesini kaybederek traktörün altına düştü. Lastiğin altında kalarak yaralanan genç adam olayı görenlerin haber verdiği ambulansla Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan Alkan doktorların tüm çabasına rağmen yaşamını yitirdi. Alkan'ın cansız bedeni Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
31 Ocak 2019 Perşembe, 08:30
cumhuriyet
null
Feci ölüm! Eğlenmek isterken...
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1225140/Feci_olum__Eglenmek_isterken....html
ABD Başkanı Trump, nükleer programı uluslararası krize sebep olan Kuzey Kore'nin "belasını aradığını" söyleyerek, Çin'den Kuzey Kore konusunda destek istedi.
cumhuriyet.com.tr
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'e, Kuzey Kore sorununu çözerlerse, ABD ile yapacakları ticari anlaşmanın çok daha iyi olacağını açıkladığını" söyledi. "Kuzey Kore belasını arıyor," diye yazan Trump, "Eğer Çin bu konuda yardım etmeye karar verirse, harika olur. Eğer yardım etmezlerse de, biz sorunu onlar olmadan çözeriz," diye ekledi.
11 Nisan 2017 Salı, 16:49
cumhuriyet
null
Trump, Çin'den destek istedi
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/718567/Trump__Cin_den_destek_istedi.html
ABD’nin Houston kentinde yaşayan Deleon Alonso Smith (19) isimli genç silahla birlikte selfie çektiği sırada silahın ateş alması üzerine hayatını kaybetti.
null
Polisin yaptığı açıklamaya göre ABD’nin Teksas eyaletine bağlı Houston şehrinde yaşayan 19 yaşındaki bir genç silahla birlikte selfie çekerken kazayla kendini vurdu. Kurşunun boğazına isabet etmesi sonucu Deleon Alonso Smith hayatını kaybetti. Aile üyeleri şok geçirirken Smith’in amcası Eric Douglas “Hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. Hala inanamıyorum” dedi. Smith'in büyükannesi Alma Douglas ise, “Dün benim doğum günümdü ve benim doğum günümü kutlamaya gelmişti. Sonrasında bu haberi duydum” ifadelerini kullandı. Olay sırasında başka bir odada bulunan Smith’in kuzeni ise polise verdiği ifadede silahı aynı gün içerisinde bulduklarını söyledi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
02.09.2015 - 20:38
İHA
['Teknoloji', 'Dünya', 'Amerika', 'Yaşam']
Silahla selfie çekerken kendini vurdu
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/silahla-selfie-cekerken-kendini-vurdu,5KIgzhgGjU61YVv5wmUJ4g
İTÜ'de aralarında profesörlerin de bulunduğu 108 öğretim elemanı 15 ay hapis cezası alan öğrencilerine destek için imza kampanyası başlattı.
null
İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim elemanları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı 2008-2009 öğretim yılı açılış töreninde 'izinsiz gösteri' yaptıkları gerekçesiyle 15 ay hapis cezasına çarptırılan 18 öğrenci için imza kampanyası başlattı. İmza metninde "Düşünce üretimi ve ifadesi demokratik bir hak ve yükümlülüktür. Bu hak, temelinde bağımsız ve özgür düşünce üretiminin yattığı üniversitede de olmazsa olmaz bir koşuldur" denildi. 108 öğretim elemanının imzalarıyla destek verdikleri metin şöyle: "Bir grup İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi, Başbakanın da katıldığı 2008-2009 Akademik yılı açılış töreni esnasında, törenin yapıldığı binanın dışında pankart açtıkları ve slogan attıkları gerekçesiyle emniyet güçleri tarafından gözaltına alınmış ve haklarında dava açılmıştır. Onsekiz öğrencimizin Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten 1 yıl 3’er ay hapis cezası almış olduklarını öğrenmiş bulunuyoruz. Düşünce üretimi ve ifadesi demokratik bir hak ve yükümlülüktür. Bu hak, temelinde bağımsız ve özgür düşünce üretiminin yattığı üniversitede de olmazsa olmaz bir koşuldur. Bu nedenle İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim elemanları olarak, üniversiteye polis çağırılması, üniversite içinde polisin öğrencilere müdahale etmesi, öğrencilerin gözaltına alınması ve başlatılan adli süreç sonucunda hapis ve para cezasına çarptırılmasının, demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önünde ciddi bir engel oluşturduğunu düşünüyoruz. Demokratik ilkeler gereği, vatandaşlık hak ve yükümlülüklerin asli bir öğesi sayılan toplantı, gösteri ve benzeri etkinliklerin bu şekilde tepki görmesi ve cezalandırılması, Anayasa’nın koruduğu ifade özgürlüğü ilkesine de aykırıdır. İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim elemanları olarak bu husustaki tahammülsüzlüğün giderek artmakta olduğunu kaygıyla gözlemliyor ve bu etkinlikleri bir güvenlik tehdidi olarak algılayan yaklaşımı reddediyoruz. Yeni yetişen kuşakların düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri ortamı savunmayı görev bildiğimizi ve öğrencilerimizin yanında olduğumuzu kamuoyuna duyururuz."
07.12.2010 - 11:06
null
[]
İTÜ'lü hocalardan öğrencilerine destek
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/itulu-hocalardan-ogrencilerine-destek,6snv1He230un2zlQabnGzw
İsveç merkezli mobilya mağazası Ikea'nın ilk olarak geçen yıl Belçika'da başlattığı saklambaç oyunu şirketin başına iş açtı.
null
Mağazalarında saklambaç oynanmasına izin veren organizasyonun fikir babasının "Bazen çocukça şeyler yapmak gerek ve Ikea'nın oldukça büyük bir salonu var" sözleriyle duyuran Ikea, geri adım attı. Organizasyonun beklenenden fazla kişinin ilgisini çekmesi ve kontrolden çıkmasının ardından şirket oyunları iptal etti. Önümüzdeki günlerde Çek Cumhuriyeti ve Hollanda'daki mağazalarda düzenlenecek oyunların iptal edildiğini duyuran şirketin sözcüsü Martina Smedberg, sosyal medyada hayal kırıklığına sebep olan kararı "Mağazalarımızdaki insanların güvende olduğundan emin olmalıyız. Eğer nerede olduklarını bilemezsek onların güvenliğini sağlayamayız" ifadeleriyle savundu. İlk olarak geçen sene temmuz ayında Belçika'da organize edilen oyunlara 500 kişi katılmıştı. Facebook üzerinden organize edilen oyunlara Amsterdam'da 19 bin, Breda'da 5 bin 500 ve Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da ise 1.100 kişinin katılması bekleniyordu. Hollanda ve Çek Cumhuriyeti'ndeki organizasyonlara 32 bin Facebook kullanıcısı katılacağını açıklamıştı.
17.03.2015 - 17:44
ntv.com.tr
['Yaşam']
Ikea: Lütfen mağazamızda saklambaç oynamayın
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/ikea-lutfen-magazamizda-saklambac-oynamayin,sY2lIE_vEE6LCQNm81uhKA
Ekran ve kamera sorunları derken şimdi de Google Pixel 2 ve Pixel 2 XL’nin mikrofon sorunu yaşadığı iddia ediliyor.
cumhuriyet.com.tr
Üstelik bu durumdan şikayetçi olanların sayısı hiç de azımsanacak türden değil. Google hala konu hakkında rapor toplarken, bir kullanıcı mikrofona üfleyerek sorunun çözülebildiğini iddia ediyor. Google, uzun süredir üzerinde çalıştığı yeni amiral gemisi modelleri ve ’i geçtiğimiz ay görücüye çıkarmıştı. İlk etapta sınırlı bir bölgede satışa sunulan yeni Pixel modelleri, global pazara açılmadan olay oldu. Telefonu satın alan kullanıcılardan bazıları kameradan, bazıları ise ekrandan şikayetçi olmuştu. Şimdi ise bazı kullanıcıların telefonun mikrofonu hakkında şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Birçok kullanıcının iddiasına göre, ve Pixel 2 XL’in mikrofonu konuşma ve Google Asistan’ın kullanıldığı esnada devre dışı kalabiliyor. ’ın bu sorunu çözmek için henüz rapor toplama aşamasında olduğu belirtiliyor. Fakat bir kullanıcı bu soruna geçici bir çözüm bulmuş gibi görünüyor. Hatta bulunan bu çözüm, diğer kullanıcıların bir kısmı tarafından da doğrulanmış durumda. Mikrofon sorunu yaşayan kullanıcısı, mikrofona üflenerek bu sorunun geçici olarak çözüme kavuştuğundan bahsetmiş. Bu yöntemi deneyenler de mikrofonun düzeldiğini belirtmişler. Şimdilik gözler ’a çevrilmiş durumda. Bakalım yazılım ve teknoloji dünyasının dev ismi bu soruna nasıl bir çözüm getirecek. Umarız toplu bir halde mikrofonlara üfleyelim de olsun bitsine getirmezler.
10 Kasım 2017 Cuma, 12:42
cumhuriyet
null
Mikrofona üfleyince çalışıyor!
Teknoloji
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/863136/Mikrofona_ufleyince_calisiyor_.html
Aydın'da kontrolden çıkarak bir sitenin duvarına çarpan vidanjörün sürücüsü hayatını kaybetti.
null
Aydın'ın Didim ilçesinde, kontrolden çıkan vidanjörün sitenin duvar ve demir kapısını kırarak devrilmesi sonucu sürücü Sezai Aslan hayatını kaybetti. Kaza, Akbük Mahallesi, Gülkent Sitesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Sezai Aslan (58) idaresindeki özel bir firmaya ait vidanjör, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu ana yolun karşısına geçti. Yol kenarında bulunan Gülkent Sitesinin istinat duvarı ve demir kapıyı yıkarak siteye giren vidanjör, bir evin duvarına çarparak ters devrildi. Kazada sürücüsü Sezai Aslan, olay yerinde yaşamını yitirdi. Aracın içerisinde sıkışan Aslan’ın cenazesi, itfaiye ekipleri tarafından çıkarılarak otopsi için morga kaldırıldı. Kaza anında vidanjörün çarptığı evlerde kimsenin bulunmaması olası faciayı önledi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
12.09.2018 - 11:15
İHA
['Gündem', 'Türkiye', 'Aydın', 'Genel']
Kontrolden çıkan vidanjör siteye girdi: 1 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kontrolden-cikan-vidanjor-siteye-girdi-1-olu,dTy0YlU7KUinrBwSQpdKlg
Yeni filminin gösteriminde düzgün fiziğiyle görenleri şaşırtan Helen Mirren beyazperde izleyicisi ile bu kez emekli bir ajan olarak buluşuyor.
null
Red adlı filmde emekliliğe alışmaya çalışan Victoria adlı yeni emekli bir CIA ajanını canlandıran Mirren, New York Film Festivali'nin açılışındaki gösterime katıldığı vücudu saran kırmızı kıyafetiyle yıllara bir kez daha meydan okudu. Filmde Victoria adlı karakter emekliliğini Bingo oynamak ya da örgü örmek yerine Morgan Freeman, Bruce Willis ve John Malkovich'ten oluşan bir suikast timine katılarak yaşamaya karar veriyor. Yıllara yenilmeyen aktrisin bu yıl gösterime girecek bir diğer filmi de The Tempest... Shakespeare oyunundan adapte edilen filmde Mirren, Prospera karakterini oynayacak. The Tempest Aralık ayında, Red de 22 Ekim'de sinemalarda olacak.
07.10.2010 - 13:20
null
[]
65'lik aksiyon yıldızı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/65lik-aksiyon-yildizi,qKb9kpuoek2dbanLtLaFVw
İsrail Başbakanı Netanyahu, Savunma Bakanı Yalon'dan, Filistinlilerin cenazelerinin ailelerine teslim işlemlerinin durdurulmasını istedi.
null
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, öldürülen Filistinlilerin naaşlarının alıkonulması ve ailelerine teslim edilmemesi yönünde bir karar çıkardığı bildirildi. İsrail Kanal 2 televizyonunun haberine göre Netanyahu, Savunma Bakanı Moşe Yalon'u arayarak, Filistinlilerin cenazelerinin ailelerine teslim işlemlerinin durdurulmasını istedi. Haberde söz konusu karara gerekçe olarak, "cenazelerin defnedildiği sırada İsrail güçleriyle Filistinliler arasında çıkan olaylar" gösterildi. Ekim ayından bu yana "bıçakla veya araçla saldırı girişiminde bulundukları" iddiasıyla vurularak öldürülen pek çok Filistinlinin cenazesi, İsrail tarafından alıkonuluyor.
29.03.2016 - 06:07
Anadolu Ajansı
['Dünya']
İsrail, Filistinlilerin cenazelerini vermeyecek
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/israil-filistinlilerin-cenazelerini-vermeyecek,6VnJnaobH0CHsr_39_sSDg
SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Erdoğan, yayınladığı Kurban Bayramı mesajında "Ekonomimize yönelik saldırının doğrudan ezanımıza ve bayrağımıza yönelik saldırılardan hiçbir farkı yoktur” ifadelerini kullandı.
null
haberi!  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı görüntülü mesajına, "Aziz milletim, sevgili kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, mübarek Kurban Bayramı'nızı tebrik ediyorum. Bizleri bir Kurban Bayramı'na daha kavuşturan Rabbimize hamdediyorum" sözleriyle başladı. Bayramın tüm İslam alemine ve insanlığa hayırlar getirmesini temenni eden Erdoğan, Kurban Bayramı'nın rahmet ve bereketinin sıkıntılardan kurtulmaya vesile olmasını diledi. Türk milletinin iyi günde, kötü günde birlik olabilme, kenetlenebilme, tek yürek, tek yumruk gibi hareket edebilme kabiliyeti sayesinde binlerce yıldır ayakta kalmayı başardığını ifade eden Erdoğan, son yıllarda karşılaşılan her saldırının, darbe girişiminin, tuzağın bu sayede bertaraf edildiğini belirtti. Erdoğan, bugün de milletin aynı erdemli tavrı gösterdiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kurban Bayramı'mızın hemen ardından 947. yıl dönümünü bizzat yerinde idrak edeceğiniz Malazgirt Zaferi'mizden bu yana, nice badirelere göğüs germiş bir milletiz. Özgürlüğümüzün sembolleri olan ezanımıza ve bayrağımıza yönelik her saldırıya aynı azim, kararlılık ve dirayetle karşılık verdik" diye konuştu. Gelecek hafta 96. yıl dönümüne ulaşılan 30 Ağustos Zaferi'nin de vatana sahip çıkma iradesinin tezahürlerinden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "15 Temmuz'da maziden atiye kurduğumuz köprüyü ve coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı canımız pahasına koruma kararlılığımızı bir kez daha gösterdik. Ekonomimize yönelik saldırının doğrudan ezanımıza ve bayrağımıza yönelik saldırılardan hiçbir farkı yoktur. Amaç aynıdır. Amaç Türkiye'yi ve Türk milletini dize getirmektir, esir almaktır. Biz boynuna boyunduruk vurulmasındansa boynunun vurulmasını tercih eden bir milletiz. Terör örgütleriyle, içimizdeki ihanet çeteleriyle, binbir hileyle, desiseyle, tuzakla çökertemedikleri Türkiye'yi döviz kuruyla pes ettireceklerini sananlar, yanıldıklarını pek yakında göreceklerdir. Allah'ın izniyle ülkemiz bunların hepsinin de üstesinden gelecek güce, imkana, dirayete sahiptir. Yeter ki biz bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım." Hac farizasını yerine getirmek için mübarek topraklarda bulunanların ibadetlerinin kabul ve makbul olmasını dileyen Erdoğan, Filistin'den Suriye'ye Güney Asya'dan Türkistan'a kadar dünyanın pek çok yerinde zulüm altında inleyen tüm mazlumların kurtuluşu için dua ettiğini söyledi. Araçlarıyla yola çıkanlardan dikkatli olmalarını, hız sınırlarına riayet etmelerini, emniyet kemerlerini takmalarını, uykusuz direksiyon başına geçmemelerini, trafik kurallarına harfiyen uymalarını isteyen Erdoğan, bayram sevincinin matem havasına büründürülmemesi için herkesin üzerine düşeni yapması çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı'nın gönüllere ferahlık, hanelere mutluluk, Türkiye'ye aydınlık getirmesini dileyerek, sevgi ve saygılarını iletti.
20.08.2018 - 11:03
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
SON DAKİKA: Erdoğan: Ekonomimize yönelik saldırının ezan ve bayrağımıza yapılan saldırıdan farkı yok
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-erdogan-ekonomimize-yonelik-saldirinin-ezan-ve-bayragimiza-yapilan-s,FoNRibZWZ0icJ96S2gqxhQ
Genç Türk yönetmen Damlasu Temizel, bu yılki 62. Cannes Film Festivali'nin, ''kısa metrajlı filmler köşesine'', ''Ney Der Ki'' isimli filmiyle katılıyor.
null
İtalya'nın Perugia Üniversitesindeki eğitimi sırasında aldığı İtalyan sinema tarihi ve oyunculuk dersleriyle sinemaya merak saran 27 yaşındaki genç yönetmen, ilk defa çektiği kısa metrajlı filmde, Hz. Mevlana'nın evrensel felsefesini temel alıyor. Filmde, ''ruhun olgunlaşma sürecinde hep öze dönüş, yaşlı bir kadının gözünden, bu felsefeye olan değişik yaşlardaki yolculuklarının yansımaları'' anlatılıyor. Kısa filmin bir bölümü İstanbul'da, diğer bölümü ise Konya Mevlana Müzesi'nde geçiyor. Filmiyle ilgili olarak konuşan Temizel, Cannes'a ilk kez geçen yılki festivali izlemek için geldiğini belirterek, ilk kısa filminin, bu yılki festivalde gösterilecek olmasından çok memnun olduğunu ve gurur duyduğunu söyledi. Temizel, kısa filminin süresinin yaklaşık 15 dakika olduğunu ve sadece 9 bin lira maliyetle çekildiğini kaydetti. Genç yönetmen, filmin çekiminde gerek senaryo, gerek yapım ve oyuncu olarak en büyük yardımcısının annesi Suzan Kızıklıoğlu ve anneannesi Mualla Kızıklıoğlu olduğunu ifade etti. 1982 yılında İstanbul'da doğan Temizel, Konya Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun oldu. Öğrencilik döneminde Ankara İtalyan Kültür Merkezinden üst üste aldığı burslarla İtalya'da dil eğitimini tamamlayan Damlasu Temizel, daha sonra İtalyan Dış Ticaret Bakanlığının özel bursuyla ''Universtita? Per Stranieri Di Perugia''da 2005 yılında yüksek lisans öğrenimini yaptı. Perugia Üniversitesinde aldığı İtalyan sinema tarihi, yönetmenlik ve oyunculuk derslerinin etkisiyle Türkiye'ye dönüşünde yeniden İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo TV Sinema Bölümünde öğrenime başlayan genç yönetmen, halen bu okulda 3. sınıf öğrencisi.
14.05.2009 - 18:21
Anadolu Ajansı
[]
Mevlana felsefesi Cannes'a taşındı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mevlana-felsefesi-cannesa-tasindi,ImXoNFtVvUC0Lwd3OupDfQ
Çinli teknoloji devi Xiaomi, akıllı telefonları için yeni tanıttığı arayüzünü güncelleme paketleri halinde yayınlamaya hazırlanıyor. Firma ayrıca tam tarih de vererek kullanıcıları memnun ediyor.
cumhuriyet.com.tr
Xiaomi, ilk aşamada için 11 Ağustos’ta yayınlanacak. Bu tepe modellerin ardından 25 Ağustos’ta 12 model daha güncellemeye sahip olacak. Bu modeller ise Son aşamada ise güncellemeyi Redmi 2A ve Redmi 1/1S eylül ayında alacak. Güncelleme için verilen tarihlerin Çin için geçerli olduğunu fakat ülkemizdeki telefonlara gelmesinin çok sürmeyeceğini de söyleyelim. Akıllı uygulama başlatıcı, resim arama ve akıllı asistan gibi yeni özellikleriyle beğeni toplayan MIUI 9, ayrıca gelişmiş CPU güçlendirme modu, akıcı arayüzüyle kullanıcıların dikkatini çekiyor. Yeni tanıtılan Mi 5X’in özellikleri de geçtiğimiz hafta ortaya çıktı. Qualcomm Snapdragon 625 işlemci, Adreno 506 grafik birimi, 4 GB RAM, 5.5 inç Full HD ekran, 12 MP 4K kayıt özellikli arka; 5 MP ön kamera, 64 GB depolama, microSD kart veya 2. sim kart girişi ve Type-C portu. Ayrıca 5X 200 euro gibi rekabetçi bir fiyatla satışa çıkmıştı.
7 Ağustos 2017 Pazartesi, 09:12
cumhuriyet
null
Ay bitimine kadar 14 telefona güncelleme yapacak
Teknoloji
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/797480/Ay_bitimine_kadar_14_telefona_guncelleme_yapacak.html
Bingöl Valiliği, valilik bünyesinde Olağanüstü Hal (OHAL) bürosu kurulduğunu açıkladı.
DHA
Bingöl Valiliği'nden konuya ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi: "Türkiye genelinde 21.07.2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren 3 aylık Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesi nedeniyle Anayasa'nın 120'nci maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, ülke genelinde 21 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren 90 gün süreyle olağanüstü hal ilan edilmesi; Milli Güvenlik Kurulu'nun 20.07.2016 tarihli ve 498 sayılı tavsiye kararı göz önünde bulundurularak, Bakanlar Kurulu'nca 20.07.2016 tarihinde kararlaştırılmış ve 21.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle ilgili madde ve karar gereği, iş ve işlemlerin yürütülmesi amacıyla valiliğimiz bünyesinde 'OHAL Bürosu' oluşturulmuştur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
23 Temmuz 2016 Cumartesi, 20:12
cumhuriyet
null
Bingöl Valiliği, OHAL Bürosu kurdu
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/573092/Bingol_Valiligi__OHAL_Burosu_kurdu.html
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu bir basamak düşürmesine Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tepki gösterdi.
null
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tepkisini, Twitter'dan gösterdi ve Yunan filozof Epictetus'un bir sözünden alıntı yaptı. Şimşek, "Önemli olan başınıza nelerin geldiği değil, bunlara nasıl tepki verdiğinizdir" mesajını paylaştı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin "BBB-" olan kredi notunu "BB+" seviyesine düşürmüş, Standard & Poor's da Türkiye'nin not görünümünü "Durağan"dan "Negatif"e çekmişti.
28.01.2017 - 20:28
NTV Haber
['Ekonomi']
Mehmet Şimşek'ten Fitch tepkisi
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/mehmet-simsekten-fitch-tepkisi,At5_UXKnJUemtYo82oLlAw
Terör örgütü YPG/PKK ve Beşar Esad rejimi, örgüt işgalindeki iki büyük barajdan sonra petrol kuyularının işletmesinin rejime devri konusunda da anlaştı. Terör örgütü YPG/PKK ve rejim, bir aydır yürüttükleri müzakereleri sonuçlandırarak örgütün işgalindeki petrol sahalarının işletme haklarının rejime devredilmesinde uzlaştı
AA
AA'nın Rakka'daki güvenilir yerel kaynaklardan aldığı bilgiye göre, terör örgütü YPG/PKK ve rejim, bir aydır yürüttükleri müzakereleri sonuçlandırarak örgütün işgalindeki petrol sahalarının işletme haklarının rejime devredilmesinde uzlaştı. Anlaşmaya göre, rejim, Kanadalı bir şirketin döşeyeceği veya onaracağı borularla kuyulardaki petrolü ve doğalgazı kendi bölgelerine çekecek. Rejim, petrol ve doğalgazdan ürettiği elektriği terör örgütü YPG/PKK'nın işgalindeki alanlara dağıtacak. Terör örgütü YPG/PKK ihtiyacı olan ham petrolü doğrudan kuyulardan almaya devam edecek. Kanadalı şirketle kontratın ilk aşama için 6 aylığına yapıldığı, boruların döşenmesine ve mevcut boruların onarımına Deyrizor'dan başlandığı öğrenildi. Borular, ülkenin en büyük petrol sahası El Ömer ve Tanak sahalarından başlayarak, petrolü rejim kontrolündeki Teym sahasına akıtacak. Son durak ise rejimin Humus'taki rafinerisi olacak. El Ömer ve Tanak sahalarından çıkan doğalgaz da YPG/PKK'nın işgalindeki Koniko gaz tesisine gelecek, rejim buradan doğalgazı çekecek. Bu kapsamda geçen hafta aralarında Rus uzmanların da bulunduğu bir rejim heyeti, ülkenin en büyük petrol sahası El Ömer'i ziyaret etmişti.  16 Temmuz'da da rejim ve YPG/PKK, ülkenin en büyük iki barajı olan Tabka ve Tişrin'in işletmesinin rejime devri için uzlaşmıştı. YPG/PKK ve rejim, 2 Haziran'da El Ömer'den çıkartılan petrolü takas etme konusunda anlaşmaya varmıştı. Rejim ve YPG/PKK yaklaşık bir yıl önce 'de örgütün işgal ettiği Haseke ilindeki sahalardan çıkarılan petrolün gelirini paylaşma kararı almıştı. ABD destekli terör örgütü, Suriye'de petrol kaynaklarının yaklaşık yüzde 70'ini işgal ediyor. Irak sınırındaki Deyrizor ili, Suriye'nin en büyük petrol sahalarına ev sahipliği yapıyor. 11 büyük yatak, nehrin doğusunda yer alıyor. Deyrizor'u ikiye bölen Fırat Nehri’nin doğusundaki El Ömer, Tanak, Vard, Afra, Kevari, Cefre, Carnuf, Azrak, Kahar, Şueytat ve Galban petrol sahaları, tahmini hesaplamalara göre Suriye’nin enerji kaynaklarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor.
19.07.2018 - 11:49
haberturk
['ypg', 'suriye', 'beşar esad', 'petrol', 'gaz', 'anlaşma', 'dünyadan haberler']
Terör örgütü YPG ile Esad rejimi anlaştı!
Dünya
https://www.haberturk.com/teror-orgutu-ypg-ile-esad-rejimi-anlasti-2065435
Julian Assange’nin tartışmalı otobiyografisi dünya ile Türkiye'de de yayınlanıyor.
null
Yayımladığı belgelerle dünya gündemini sarsan Julian Assange bu defa otobiyografisiyle tartışma yaratacak. Tüm dünyada hakları 38 ülkeye satılan ve Türkçede de merakla beklenen Onaylanmamış Otobiyografi tüm dünyayla birlikte Kasım ayında Alfa Yayınları tarafından yayınlanarak Türk okuruyla buluşacak. Assange yazdığı otobiyografisine iki İsveçli kadına tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandıktan sonra gönderildiği cezaevinde yaşadıklarını anlatarak başlıyor. Çocukluğunu ve onu bugünkü Julian Assange yapan etkenleri tüm samimiyetiyle paylaşan Assange, Wikileaks’in kuruluş ve yükseliş öyküsünü de anlatıyor. Assange, Türkiye ile ilgili de çarpıcı belgelerin elinde olduğunu iddia ediyor. Wikileaks’ın kurucusu Julian Assange bugün (5 Ekim) Doğuş Medya Grubu’nun düzenlediği Yeni Medya Düzeni Konferansı’na video-konferans yoluyla katılacak.
05.10.2011 - 15:59
null
[]
Onaylanmamış otobiyografi Türkçede
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/onaylanmamis-otobiyografi-turkcede,De_QPluyG0-QKGwuDeUf8Q