output
stringlengths
62
421
instruction
stringlengths
497
47.6k
input
stringclasses
1 value
Avrupa Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmedi. <br/>2014 yılının ilk toplantısı için Frankfurt’ta toplanan Avrupa Merkez Bankası yöneti...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Avrupa Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmedi. 2014 yılının ilk toplantısı için Frankfurt’ta toplanan Avrupa Merkez Bankası yönetimi faiz oranlarının yüzde 0.25 olarak devam etmesine karar verdi. Bugün yapılan toplantıda alınan kararda mevduat oranı da değiştirilmeyerek yüzde 0 seviyesinde bırakıldı. Avrupa Merkez Bankası 7 Kasım’daki toplantısında faizi 25 baz puan düşürerek yüzde 0.50’den tarihi düşük yüzde 0.25 seviyesine çekmişti. (İHA)
Bir kadın, komşusunun 10 haftalık yavru kedisini mikrodalga fırında pişirdi Kadının gerekçesi ise tüyler ürpertti
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Sarah Knutton isimli komşusuyla tartışan Gina Robins(31), genç kadının kedisini mikrodalga fırında pişirdi. Komşusuna olayın ardından yolladığı şüpheli mesaj ile yakayı ele veren kadının, suçunu intikam duygusuyla işlemiş olabileceği belirtiliyor. KEDİNİN SAHİBİ SARAH KNUTTON Knutton, Robins'in atıştırmalık bir şeyler getirerek mutfağa girdiğini, daha sonra mikrodalga fırından korkunç sesler duyulduğunu, Robins'e bu sesin ne anlama geldiğini sorduğununda kendisinin böyle bir ses duymadığını söylediğini belirtti. Knutton, daha sonra Robins'in mutfaktan çığlık atarak döndüğünü ve kendisinin de mikrodalga fırının içine baktığında şok geçirdiğini ifade etti. Komşusundan şüphelenmesinin asıl nedeni olarak ise olayın yaşandığı günden bir gün sonra, Robins'in yolladığı, "Eden bulur derler. Kediye ne mi oldu? Kader" yazılı telefon mesajı oldu. Hakkındaki suçlamaları reddeden Robins, kedinin tesadüfen mikrodalga fırının içine sıkışmış olabileceğini iddia etti. Mahkeme tarafından suçlu bulunan Robins'in alacağı ceza gelecek ay kesinleşecek.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı TEOG lise nakilleriyle ilgili açıklama yaptı devlet liselerinde 15 bin açık kontenjan olduğunu söyledi
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: TEOG puanına göre yerleştirildiği lisede eğitim görmek istemeyen öğrenciler lise nakil başvurusu yapacak. Lise nakil başvuruları için kritik öneme sahip okul kontenjanlarıyla ilgili beklenen açıklama ise Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'dan geldi. Avcı, devlet liselerinde 15 bin kontenjanın açık olduğunu duyurdu. Avcı, "Bu haftadan itibaren özel okullara geçişler başladığı için devlet okullarımızda yeni kontenjanlar oluştu. Son aldığım bilgiye bu kontenjan 15 bine yaklaştı. Bu kontenjanlar önümüzdeki haftalarda artarak devam edecek. Velilerimiz telaş etmesinler. Nakil talepleri pazartesi gününden itibaren yapılabilecek" dedi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TEOG nakilleri ve 40 bin öğretmen ataması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Öğretmen atamaları düzenlemesinin TBMM’de olduğunu fakat Meclis tatile girdiği için geciktiğini hatırlattı. Bakan Avcı, TEOG nakilleri ile ilgili de, 1 milyon 300 bin öğrencinin ortaokulu bitirerek liseye başlayacağını, bu öğrencilerin yüzde 93'ünü oluşturan 1 milyon 50 bin öğrencinin 15 tercihinden birine yerleştiğini, burada bir sorunun bulunmadığını belirtti. KONTENJANLARDA SIKINTILAR VAR Onun dışında yerleşemeyenlerin de seçtikleri okul türüne göre yerleştirildiklerini dile getiren Avcı, şöyle konuştu: "Bu hafta itibariyle kontenjanlarda bazı sıkıntılar vardı. Bunun anlaşılabilir nedenleri var. Çünkü özel okullara geçiş henüz başlamamıştı. O yüzden okullarda kontenjan boşlukları yeterince oluşmamıştı. Şimdi bu haftadan itibaren özel okullara geçişler başladığı için devlet okullarımızda yeni kontenjanlar oluşuyor. Son aldığım bilgiye göre, bu kontenjan 15 bine yaklaştı. Bu kontenjanlar önümüzdeki haftalarda artarak devam edecek. Velilerimiz telaş etmesinler. Nakil talepleri pazartesi gününden itibaren yapılabilecek. Onlara biraz zorluk verdiğimizin farkındayız ama sistem oturuyor. Özel okullara geçişlerle birlikte her bölgede devlet okullarında yeni kontenjanlar oluşacak ve bulundukları yerlerden daha uzak yerlere yönlendirilmiş olan öğrencilerimiz, bunlar zorunlu olarak sistem tarafından yönlendirilmiş ama onun telafisi var. Boşalan kontenjanlara onlar kayıtlarını yaptırabilecekler. Bu süreç, eylül ayı sonuna kadar devam edecek. Her hafta pazartesi, salı, çarşamba, perşembe günü nakil talepleri alınacak. Bu talepler cuma günü değerlendirilecek ve her cuma kaymalardan ötürü oluşan yeni kontenjanlar tekrar ilan edilecek. Onu takip eden pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri o yeni boşalan kontenjanlara nakil talepleri alınacak. Sistem eylül sonuna kadar bu şekilde düzenli bir biçimde işleyecek. Dolayısıyla 1 milyon 300 bin öğrencimizin mümkün olan en yükseğini, kendi tercih ettikleri, istedikleri ve kendilerine uygun olan yerlerdeki okullara yerleştirmek için eğitim teşkilatımız, okullarımız, müdürlerimiz, yöneticilerimiz olağanüstü bir gayretle çalışıyorlar. İnşallah eylül ayı içerisinde bu sorunların tamamını çözmüş olacağız. VELİLER ARASINDA ÖNCELİK FARKI YOK Pazartesi gününden itibaren nakil taleplerinin alınacağını dile getiren Avcı, pazartesi nakil talebinde bulunan veli ile diğer günler talepte bulunan veliler arasında bir öncelik farkı bulunmayacağının altını çizdi. Avcı, puan üstünlüğüne göre, taleplerin gerçekleştirildiğini söyledi.
Üreticiler serada kâr ortaklı çalışacak, yılda ortalama 20 bin lira kazanacak aile bulmakta güçlük çekiyorlar.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Yaklaşık 25 yıldır halde komisyonculuk yapan Fatih Ekinci, tarım sektöründe iş ve işçi bulma sıkıntısı ile üreticilerin sera kurmada yaşadığı sorunları en aza indirmek amacıyla 2 yıl önce internet sitesi kurdu. 'www.domates.com.tr' adını tescilleyen Ekinci, internet ortamında tarım işçilerini, üreticileri, tarımsal ekipman ve ilaç, gübre, tohum satan firmaları bir araya getirdi. Ekinci'nin oluşturduğu internet sitesi ayda ortalama 10 bin ziyaretçi sayısına ulaştı. ÜRETİCİLER SERA İŞÇİSİ ARIYOR Ekinci'nin oluşturduğu internet sitesi tarım sektöründe çalışacak işçi bulmada sıkıntı yaşayan üreticilerden kısa sürede yoğun ilgi gördü. İnternet sitesindeki 938 üyenin yüzde 50'sinin serada çalışmak amacıyla iş ya da işçi bulmak için kayıt olduğunu anlatan Ekinci, üreticilerin sera kurarken yaşadığı sorunları, tarımsal ekipman ve ürün sıkıntısı çekenlerin de siteye kayıt olarak güncel gelişmeleri takip ettiğini belirtti. YILDA 20 BİN LİRA GELİR Üreticilerin serada çalışacak tarım işçisi bulma konusunda büyük sıkıntı yaşadığını aktaran Ekinci, sitede 90 üretici ile 43 işçiye ait ilanın yer aldığını ve bu sayının her gün değiştiğini aktardı. Üreticilerin bir aile ile kar ortaklı olarak serada çalıştıracak işçi bulma sıkıntısına değinen Ekinci, "Üreticiler serasında kar ortaklı çalışacak ve yılda en az 20 bin lira kazanacak aile bulmakta zorluk çekiyor" dedi. Üreticiler tarafından serada çalışacak aileye barınacağı evin de verileceğini belirten Ekinci, karı koca çalışacak işçinin ev kirası ile yol parası ödeme derdi de yaşamayacağını söyledi. GÜNLÜK 50 LİRA YEVMİYE Ekinci siteye ilan veren üreticilerin serada günlük 50 liraya çalışacak işçi bulmakta da zorluk çektiğini anlattı. Gündelik işçilerin, iş devamlılığı olmaması nedeniyle tarım sektörünü tercih etmediğini dile getiren Ekinci, şöyle konuştu: "Üreticiler genellikle yıllık ya da sezonluk olarak serada çalışacak aile arıyor. Ailelere sera yakınında kalabileceği ev de veriyor. Doğal afet gibi olaylar yaşanmayıp, seradaki ürünlerin zarar görmediği takdirde karı kocadan oluşan bir ailenin 5 dönüm seradan yılda 20 bin lira geliri oluyor. Bu rakam seradan elde edilen hasadın miktarına göre artıyor. Gündelik çalışanlar ise kişibaşı 50 lira yevmiye kazanıyor. Siteye ilan veren üreticilerin en büyük sıkıntısı bu şartlarda çalışacak işçi bulamamak. Tarım sektöründeki işçi krizi üretimde verimliliği de düşürüyor. Benim amacım bu soruna çözüm üretmek." SİTE DÜNYA GENELİNDE 'TIK'LANIYOR Ekinci, günde ortalama 300 kişinin ziyaret ettiği internet sitesinde tarımsal ürün satan firmaların da üreticilere tanıtımının yapıldığını aktardı. Siteyi Türkiye'de Antalya'nın ardından en fazla İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Muğla'dan ziyaretçilerin incelediğini ifade eden Antalya dışında yaşayan kişilerin de serada çalışmak için siteye ilan veren üreticilerle irtibat kurduğunu anlattı. Ekici, geçen ay Hollanda başta olmak üzere Rusya, Yunanistan, Ukrayna, Avusturya, Letonya, Moldova, Dominik Cumhuriyeti, Nijerya, Singapur gibi farklı ülkelerden kişilerin de siteyi ziyaret ederek, tarımsal ürünler ve sera kurma çalışmaları hakkında bilgi edindiğini söyledi.
Ertuğrul Sağlam, idmanda istediklerini yapamayan oyuncuları sert bir dille uyardı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Bursaspor, Spor Toto Süper Lig'in ikinci yarısının hazırlıklarına Özlüce Tesisleri’nde akşam saatlerinde yaptığı antrenmanla devam etti. Genç hoca, antrenman öncesi saha ortasında futbolcularla kısa bir toplantı yaptı. Ardından ısınma çalışmaları yapan yeşil-beyazlı futbolcular, dar alanda kısa pas çalışması ile devam etti. Oyuncularından isabetli pas atarak hızlı oynamasını isteyen Ertuğrul Sağlam, hata yapan futbolcularını uyardı. Yanlış yapan futbolcusunun yanına giden genç hoca, futbolcusuna yaptığı hatayı gösterip doğrusunu yapmasını istedi. Başarılı teknik adam, söylediklerini yapamayan oyuncuları ise zaman zaman fırçaladı. Yeşil-beyazlı ekipte sakatlıkları bulunan Batalla ile Okan takımdan ayrı salonda çalışırken, ülkelerinde bulunan kaleci Carson, Vederson, Bangura, İnsua, Tagoe antrenmana katılmadı. Bursaspor, yarın yapacağı antrenmanla ikinci yarının ilk maçında karşılaşacağı Kayserispor maçı hazırlıklarına devam edecek.
KAYSERİ ve Niğde'de okullar tatil edildi tatil kararını Kayseri Valiliği açıkladı. Kayseri hava durumu ise fena kar şiddetini arttırıdı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: KAYSERİ ve Niğde'de okullar bugün tatil edildi tatil kararını Kayseri Valiliği verdi. Kayseri hava durumu ise fena kar yağışı şiddetini arttıracak. Niğde hava durumu ise kar şiddetini giderek arttıracak. Kar yağışı ve aşırı buzlanma nedeniyle Niğde il merkezi, merkeze bağlı köy ve beldeler ile Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde eğitime ara verildiği bildirildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, "Kar yağışının ardından soğuk ve buzlanma nedeniyle merkez, merkeze bağlı köy ve beldelerdeki ilk ve orta dereceli okullar, 31 Aralık Perşembe günü, 1 gün süreyle tatil edilmiştir" ifadelerine yer verildi KAYSERİ HAVA DURUMU OKULLAR TATİL Kayseri'nin Yahyalı ilçesi Kaymakamlığından yapılan açıklamada, kar yağışı nedeniyle ilçedeki okulların 31 Aralık Perşembe günü, 1 gün süreyle tatil edildiği bildirildi. AYSERİ HAVA DURUMU
AİHM uzun yargılama süresiyle ilgili Türkiye'den gelen yaklaşık 3 bin şikayet başvurusunu bir yıllığına askıya aldı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) uzun yargılama süresiyle ilgili Türkiye'den gelen yaklaşık 3 bin şikayet başvurusunu bir yıllığına askıya aldı. AİHM kendisine gelen, Türk hükümetinin bilgisine iletilmemiş şikayet başvuruları için Ankara'nın öncelikle gerekli yasal düzenleme yapıp bir etkili iç hukuk yolu oluşturmasını beklemeyi kararlaştırdı. Strasbourg mahkemesi, bir yılın sonunda Türkiye'nin söz konusu şikayetlerle ilgili etkili iç hukuk yolu oluşturup oluşturmadığına bakarak kararını verecek. AİHM, Türk hükümetine daha önceden iletilmiş 330 davayla ilgili kararını gelecek dönemde vermeye devam edecek. Uzun yargılama süresiyle gelen bir şikayeti, "pilot dava" ilan eden AİHM, bu konudaki gerekçeli kararının, diğer askıya alınan davalarla ilgili mağduriyetin giderilmesi için emsal oluşturması görüşünü benimsedi. Ümmühan Kaplan tarafından yapılan ve pilot dava olarak nitelenen şikayetle ilgili olarak AİHM, Türkiye'nin makul bir sürede yargılamayla ilgili 6. ve etkili başvuru hakkıyla ilgili 13. maddelerini ihlal ettiği görüşüne vardı. Ergin sıcak bakmıştı Adalet Bakanı Sadullah Ergin, son Strasbourg ziyareti sırasında konuyu gündeme getirmiş ve AİHM de önemli iş yükünden hafifleyeceği için bu öneriye sıcak bakmıştı. Türkiye'nin kurulacak etkin iç hukuk yoluyla bir komisyon kurup, bu şikayetlerle ilgili mağduriyetleri giderecek önlemleri alması bekleniyor. AİHM, daha sonra bu konuda alınan önlemlerin içtihatlarına uygun olup olmadığına yine bir pilot dava seçip değerlendirdikten sonra bu konudaki son kararını verecek. AİHM daha önce çok sayıda Kıbrıslı Rum'un başvurusuyla ilgili olarak, KKTC'de kurulan taşınmaz mal komisyonu etkili iç hukuk yolu olarak tanımışı ve Rumların başvurularının burada çözülmesini görüşünü benimsemişti.
Antalya'da kuvvetli rüzgar ve sağanak, hayatı olumsuz etkiledi. Hortum oluşan Demre ilçesinde cam kırılması sonucu 10 kişi hafif yaralandı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Aksu, Demre ve Kepez ilçelerinde hortum etkili oldu. Aksu ilçesine bağlı Güzelyurt Mahallesi'ndeki Merkez Camisi'nin minaresi yatsı namazından sonra devrildi. Minarenin cemaatin dağılmasından 10 dakika sonra devrilmesi, büyük bir kazayı önledi. Aksu Belediyesi İtfaiye ekipleri bölgede temizlik yaptı. Caminin bir penceresinin camları da rüzgar nedeniyle kırıldı. Aksu ilçesinde çok sayıda sera da hortum nedeniyle hasar gördü. Kepez ilçesinde etkili olan hortum nedeniyle D400 karayolunun çevresinde çok sayıda ağacın devrildiği görüldü. Hortumda bazı evlerin çatıları uçarken, bazı işyerlerinin ve durakların da camları kırıldı.
Binlerce kişiyi “Çiftlikbank” adı altında bir organizasyonla milyonlarca lira dolandırdıktan sonra kayıplara karışan Mehmet Aydın’ın eşi Sıla Aydın ifadesinde eşinin uluslararası bağlantıları ve kurduğu diğer şirketler hakkında da bilgiler verirken en son 3 Ocak 20018'de görüştüğünü söyledi. Ayrıca 34 araca el konuldu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 80 bin kişiyi dolandırıp 511 milyon vurgun yaparak Uruguay'a kaçan Çiftlik Bank kurucusu Mehmet Aydın’ın Almanya, Amerika, Azerbaycan ve Dubai’de de yatırımcıları olduğunu ve bu yatırımcılara güçlü görünmek için Dubai’de bir şirket kurduğunu anlatan Sıla Aydın “Uruguay süreli vatandaşılığı aldığını ve orada mal edindiğini sonradan öğrendim. En son 3 Ocak 2018’de İstanbul’da görüştük.” ifadelerini kullandı. ''EKSİK PARALARIN YERİNE BİTCOİN KOYUYORDU'' “Akhisar’da 1000, 2000 kadar bitcoin makinası vardı. Bu makinaları getirtmek için yurtdışındaki birine yüklü miktarda para göndermişti. Ancak onlara devlet el koydu. Sonrasında bunları İzmir bayisi H.C ile yurtdışından getirdiler. Ancak ne kadar getirdiklerini bilmiyorum. O dönemde Mehmet Aydın’ın bitcoin üretimine ihtiyacı vardı. Çünkü şirket adına eksik görünen paraların buradan telafi edilmesi gerekiyordu. Burada üretilen bitcoinler Mehmet Aydın’ın kendi şahsi hesabına aktarılıyormuş.” ''ALMANYA VE ABD'DE YATIRIMCILARI VAR'' “Mehmet Aydın’ın Dubai ile bağlantısı vardı. Buradaki şirketin yüzde 30’u Mehmet’in üzerine yüzde 70’i ise şirketin Türkiye Genel Müdürü N.K’nın oğlu Ü.K’nın üzerine kayıtlı. Ayrıca Almanya, Amerika, Azerbaycan ve Dubai’de de yatırımcılara kendilerini yüksek göstermek için şirket kurdurdular. Ancak oradan çok fazla gelir olmuyordu. Sonrasında Sakarya’nın Taraklı ilçesinde çiftlik kurdular. Tuzlukçu’da da bir çiftlik projesi vardı. Karacabey’de de arı çiftliği var. Boşanma aşamasında olduğumuz için Mehmet Aydın’ın Uruguay’da süreli vatandaşlık aldığını ve mal varlığı edindiğini sonradan öğrendim. En son 3 Ocak 2018’de İstanbul’da görüştük.” ARAÇLARINA EL KONULDU Bir vatandaşın ihbarı üzerine harekete geçen Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, merkez Nilüfer ilçesi Küçük Sanayi Toptancılar Çarşısında şirketin işyeri olarak kullandığı öğrenilen binanın önünde bulunan çoğunluğu 34 ve 17 plakalı toplam 34 araca soruşturma kapsamında el konuldu. Bir aracın içerisinde Çiftlik Banka ait irsaliye makbuzları bulunurken, kapısına kilit vurulan iş yerinin içerisinde ise Çiftlik Bank’a ait malzemeler olduğu görüldü. Bursa Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri gözetimi altında tutulan araçların, Çiftlik Bank ile ilgili soruşturma başlatan İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edileceği öğrenildi. Çiftlik Bank vurgununun altından FETÖ çıktı!
24 Haziran 2018 Türkiye Genel Seçim Sonuçları için oy verme işlemi saat 08.00'da başlayacak. 27. Dönem seçim sonuçları yasağı kalktığı anda son dakika verileri ile sonuçlar internethaber.com seçim sayfasında olacak.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Türkiye 27. Dönem Parlamentosu'nu belirlemek üzere 24 Haziran'da sandığa gidiyor. Türkiye 27. Dönem Milletvekillerini belirleyecek olan bu Genel Seçime AK Parti, CHP, HDP, HÜDA PAR, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi ile Vatan Partisi katılıyor. BBP'nin adayları AK Parti, DP'nin adayları ise İYİ Parti listelerinden seçime giriyor. 2018 seçimlerinde ittifaklar çekişecek. Cumhur ittifakı AK Parti ve MHP Millet İttifakı ise CHP, Saadet Partisi ve İyi Parti'den oluşuyor. Türkiye genelinde seçmenler, saat 08.00-17.00 saatleri arasında sandık başına gidecek. Ancak saat 17.00'ye geldiği halde, sandık başında oylarını vermek üzere bekleyen seçmenler, başkan tarafından sayıldıktan sonra sıra ile oylarını kullanacak. Seçim Sonuçları YSK yasağı ne zaman kalkıyor : Radyolar ve her türlü yayın organlarınca seçim günü saat 18.00'e kadar seçim ve seçim sonuçlarıyla ilgili haber, tahmin ve yorum yapılamayacak. Radyolarda ve her türlü yayın organlarında 18.00-21.00 saatleri arasında ancak YSK tarafından seçim ile ilgili verilecek haber ve tebliğler yayınlanabilecek. Seçim günü bütün yayınlar saat 21.00'den sonra serbest olacak ancak YSK tarafından gerek görülmesi halinde saat 21.00'den önce de yayınların serbest bırakılmasına karar verilebilecek. YSK yasağının kalkması ile 27. dönem milletvekili genel seçim sonuçları canlı yayın verileri ile internethaber.com sitesinde olacak. SEÇİMDE OY VERME İŞLEMİ : Seçmenler, üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası bulunan, kimliği tereddütsüz ortaya koyan, resimli, resmi nitelikteki belgelerden biriyle oy kullanılabilecek. Seçmenin nerede oy kullanacağını gösteren seçmen bilgi kağıdının getirilmesi zorunlu olmayacak. Seçmen bilgi kağıdı gelmeyenler nerede, hangi sandıkta oy kullanacağını Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) internet sitesinden de görebilecek. Seçimin ikinci tura kalması halinde seçmen bilgi kağıdı yeniden gerekli olmayacak. Seçimde cep telefon yasak : Cep telefonu, fotoğraf veya film makinesi gibi görüntü kaydedici veya haberleşme sağlayıcı cihazlarla oy verme yerine girilmesi yasak olacak. Bu tür cihazlar, oy verme işlemi bittikten sonra iade edilmek üzere sandık kuruluna bırakılacak. Seçmen, cumhurbaşkanına ve milletvekillerine yönelik tercihte bulundukları iki ayrı oy pusulasını aynı zarfa koyarak sandığa atacak. Önce Cumhurbaşkanı seçimine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak. Yatağa bağımlı hastalar için seyyar sandık uygulaması bu seçimde ilk kez hayata geçirilecek. Bu kapsamda, seyyar sandıklarda oy kullanabilmeleri için hastalığı ve engeli sebebiyle yatağa bağımlı olduğunu beyan eden seçmenlerin ayağına sandık götürülecek. Yatağa bağımlılık kriteri aranan uygulama kapsamında, 17 bin 258 seçmen bin 303 sandıkta oy kullanacak. Yurt Dışı Seçim Sonuçları ve oyları : Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyon 49 bin 65 seçmenin, yurt dışındaki 60 ülke ve 123 temsilcilikte 7 Haziran'da başlayan oy verme işlemi 19 Haziran'da sona erdi. Yurt dışı temsilciliklerde ve gümrük kapılarında toplam 1 milyon 486 bin 532 seçmen oyunu kullandı. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin gümrük kapılarında oy verme işlemleri 24 Haziran'a kadar sürecek. Yurt dışında kullanılan oy pusulaları, uçaklar ve diplomatik kuryelerle Türkiye'ye getirildi. Ankara'daki Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulunda saklanan oylar, seçim günü tüm yurtta oy verme işleminin tamamlanmasının ardından diğer oylarla eş zamanlı açılarak sayılmaya başlanacak. Seçim günü yasakları : Seçim günü saat 06.00'dan 24.00'e kadar alkollü içki satılamayacak, içkili ve umumi yerlerde alkollü içki verilmesi ve içilmesi yasak olacak, eğlence yerleri oy verme süresince kapalı kalacak, eğlence yeri niteliğindeki lokantalarda yalnızca yemek verilebilecek. Çay bahçeleri de kapalı olacak. Seçim yasaklarına ve kurallara uyulmak şartıyla oy verme günü saat 18.00'den sonra alkolsüz düğün yapılabilecek. Emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka kimse silah taşıyamayacak.
Kars'ın Selim ilçesinde yaşayan, en büyük hayalleri parka gitmek olan çocuklarla yapılan roportaj sosyal medyayı salladı...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Kars'ın Selim ilçesinde yaşayan, en büyük hayalleri parka gitmek olan çocuklar ve onlar için elini taşın altına koyan güzel insanlar... (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.)
Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti Sümeyra Öztürk cevaplıyor; Çocuğum konuşmuyor, nereye başvurmalıyım?
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Ülkemizde konuşma bozuklukları uzmanlığı yeni gelişen bir alan olduğu için çoğu zaman ebeveynler çocuklarında konuşmayla ilgili bir problem gördüklerinde nereye başvurmaları gerektiği hakkında kararsız kalırlar ve ne yazık ki yapılan yanlış ve eksik yönlendirmeler sonucunda zaman kaybederek tedavi için geç kalabilirler. O nedenle bu videoda siz ebeveynlere çocuğunuzda konuşmayla ilgili bir problem gözlemlediğinizde nasıl bir yol izlemeniz gerektiği basamaklar halinde anlatılacaktır.
Kore yarımadasında tansiyon çok yüksek. Top sesleri yeniden yankılandı. Kore'nin son açıklaması ortamı iyice gerdi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Kuzey Kore'nin bu hafta içinde top ateşi açtığı, Sarı Deniz'deki Yeonypeong adasından top sesleri duyulduğu iddia edildi. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığından ismi gizli tutulmak koşuluyla açıklamada bulunan bir yetkili, adadan 2 kez top sesi geldiğini ve askeri yetkililerin olayın ayrıntılarını belirlemeye çalıştığını söyledi. Poyngyang rejimi, 28 Kasım Pazar günü yapılacak olan ABD-Güney Kore ortak askeri tatbikatın, Kore Yarımadasını "savaşın eşiğine" getireceği konusunda uyarıda bulundu. Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA tarafından yayımlayan mesajında Kuzey Kore hükümeti, Pazar günü yapılacak olan tatbikatın Kuzey Kore'yi hedef aldığını belirtti. "TATBİKAT SAVAŞA NEDEN OLUR" Pyongyang'daki yetkililer mesajda, "ABD ve Güney Kore ikilisinin 'tetiğe basma sevdası' yüzünden, Kore Yarımadası savaşın eşiğine sürüklenecek" şeklinde ifadeler kullandı. Kore yarımadasında, Salı günü Güney ve Kuzey Kore arasında karşılıklı ateş açılmasıyla patlak veren gerginliğin ardından ABD ve Güney Kore olayın geliştiği bölgede 28 Kasım Pazar günü ortak askeri tatbikat yapma kararı almıştı. Tatbikata, ABD'nin nükleer uçak gemisi USS George Washington da katılacak.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle kutlamaları kabul etti. Protokolün, kutlamaları kabul için be...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle kutlamaları kabul etti. Protokolün, kutlamaları kabul için beklediği ve basın mensuplarının liderlerin birbirleriyle diyaloglarını izlediği alan ilk kez basına kapatıldı. TBMM Tören Salonu’nda gerçekleşen Meclis’in 93. Kuruluş yıldönümü kutlamaları öncesinde İstiklal Marşı okundu. Karşın ardından Çiçek, sırasıyla protokolün tebriklerini kabul etti. Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar, kuvvet komutanları, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile milletvekilleri katıldı. “MÜCADELEYE DESTEK VEREN HERKESE BORCUMUZ VAR” Kutlamaları kabul eden Çiçek, gazetecilerin de bayramını kutladı. Kutlamaların ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Çiçek, 23 Nisan tarihinin kendileri için çok önemli ve tarihi bir gün olduğunu söyledi. Bugün iki bayramın birlikte kutlandığını belirten Çiçek, bunlarından bir tanesinin ‘Milli Egemenlik Bayramı’ olduğunu belirtti. 23 Nisan 1920’de Türk milletinin bağımsızlığına, bütünlüğüne ve varlığına karşı sürdürülmeye çalışılan işgale karşı tüm dünyaya örnek olacak bir istiklal, bir bağımsızlık mücadelesi verdiğinin altını çizen Çiçek, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak nelere sahipsek, hangi imkanları kullanıyorsa bunların hepsinin temelinde o gün verilen mücadelenin önemi vardır, katkısı vardır. Başta aziz Atatürk olmak üzere Birinci Meclis’in rahmetli olmuş milletvekillerine ve mücadeleye destek veren herkese borcumuz var. Her geçen gün coşkuyla kutlamak bir manada hakkı teslim etmektir” diye konuştu. “KIYMETİNİ DAHA İYİ ANLIYORUZ” 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın biraz daha coşkulu olmasının nedenin çevrede ve dünyada olup bitenler olduğuna dikkat çeken Çiçek, Türkiye’nin çevresindeki bütün olumsuzluklara rağmen bir barış ve istikrar ülkesi olarak varlığını sürdürüyor, kalkınma çabalarını sürekli hale getiriyorsa bunun o gün atılan adımların sonunda elde edilen kazanımların sonucu olduğunu vurguladı. Çiçek, “Şimdi bunun kıymetini daha iyi anlıyoruz. Daha çok anlamalıyız. Eğer bu coşku bu anlamı ifade ediyorsa hepimizin bundan kıvanç duymamız gerekiyor” dedi. “DÜNYADA ÇOCUK BAYRAMI OLAN TEK ÜLKE BİZİZ” 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın aynı zamanda tüm dünya çocuklarına armağan edilmiş bir gün olduğunu hatırlatan Çiçek, “Bunun gururunu da ayrıca millet olarak yaşamamız lazım. Çünkü dünyada çocuk bayramı olan tek ülke biziz. Çocuklarımızla ilgili çok şey söylüyoruz. Bir defa daha söylemek gerekir. Onlar bizim geleceğimizdir. Onlara ne kadar önem verir, onları ne kadar iyi eğitirsek, ne kadar donanımlı hale getirirsek geleceğimizde o kadar teminat altındadır demektir. Çünkü ben şuna inanıyorum; uluslar arası rekabette dünya devletleri arasındaki sıralamada yerimizi tayin edecek, bugün bulunduğumuz noktadan daha ileri bir noktaya bizi taşıyacak olan çocuklarımız, gençlerimizdir. Bu nedenle bu bayram bu manada da son derece önemlidir. Çocuklara verdiğimiz önemin vurgulanması bakımından inşallah huzur içerisinde, barış içerisinde her geçen yıl biraz daha coşkuyla bu bayramları kutlamış oluruz. Milletimizin ve çocuklarımızın bayramını bir defa daha tebrik ediyorum” diye konuştu. Öte yandan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, törenin ardından çıkışta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile tokalaştı. (İHA)
Bursa'da bir kişi internetten aldığı pompalı tüfeği denerken 15 yaşındaki iki çocuğu vurdu. Çocuklardan biri hayatını kaybederken, diğeri ağır yaralandı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: BURSA'da internetten 350 liraya satın aldığı pompalı tüfeği denemek için kahvenin önüne gelip rastgele ateş açan 27 yaşındaki Sezai İsanç, 15 yaşındaki iki çocuğu vurdu. Yaralı çocuklardan Doğukan Avcı, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, arkadaşı Mustafa Paşa'nın sağlık durumunun ağır olduğu bildirildi. Evinde yakalanan İsa İsanç’ı mahallelinin kovalaması, güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Olay, dün saat 20.00 sıralarında merkez Osmangazi İlçesi Küçükbalıklı Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre 'uyuşturucu ticareti yapmak' ve 'adam yaralama' suçlarından kaydı bulunan Sezai İsanç, internetten 350 liraya satın aldığı pompalı tüfeği denemek için sokağa çıktı. Mahalle kırathanesinin önüne gelen İsanç, çuvaldan çıkardığı tüfekle çevreye rastgele ateş etmeye başladı. Bu sırada kırathanenin önünde çay içen Doğukan Avcı ve sınıf arkadaşı Mustafa Paşa, vücutlarına isabet eden saçmalarla ağır yaralandı. 2 çocuk, kahve çalışanları tarafından Dr. Ayten Bozkaya Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Sırtına ve karın boşluğuna isabet eden saçmalarla ağır yaralanan Doğukan Avcı, müdühaleye rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Sağlık durumu ağır olan Mustafa Paşa'nın ise yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor. KOVALAMACA KAMERALARDA Ateş ettikten sonra Sezai İsanç, tüfeği çuvala koyarak kaçmaya başladı. Bu sırada durumu fark eden mahalle sakinleri elinde tüfek olan saldırganı kovalamaya başladı. Ara sokaklarda izini kaybettiren İsanç, gözden kayboldu. Bu sırada mahallede bulunan güvenlik kameraları, saldırganın kaçmasını ve mahalle sakinlerinin onu kovalamasını saniye saniye kaydetti. "DENEMEK İÇİN ATEŞ ETTİM, PİŞMANIM" Kısa süre içerisinde olay yerine gelen Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ile Gasp Büro Amirliği ekipleri, çevrede bulunan güvenlik kameralarını takibe alarak şüphelinin daha önceden 6 suç kaydı bulunan ve psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Sezai İsanç olduğunu tespit etti. İsanç'ın evine operasyon düzenleyen ekipler, saldırganı gözaltına aldı. Evde yapılan aramalarda suç aleti de ele geçirildi. İfadesi alınmak üzere emniyete getirilen İsanç, "Tüfeği internetten beğenip 350 liraya aldım. Tüfek elime geçti ve denemek istedim. Evimden çıkarak sokağa indim. Burada rastgele ateş etmeye başladım. Çocukları yaraladığımı görünce korkup kaçtım. Evimde saklandım. Pişmanım" diye ifade verdi. İsanç, ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi.
Fırat Kalkanı Harekatı'nın 89. gününde son dakika haber geldi. IŞİD tarafından yapılan saldırıda 4 asker yaralandı, 1 asker şehit oldu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerinin neden olduğu tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek maksadıyla 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı, Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesi'nin 51’inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı ile BM’nin IŞİD mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürülüyor. BOMBALI ARAÇLA SALDIRDILAR DEAŞ terör örgütü mensuplarınca yapılan roketli, bombalı araçlı, bombalı, mayınlı saldırılar sonucu 4 Türk askeri yaralanırken, Numan bölgesinde meydana kazada ise 1 asker şehit oldu, 3 asker hafif şekilde yaralandı. Yapılan açıklamada, “Karadağ sektöründe karadan sağlanan yoğun ateş desteği ile muhalif unsurların planlı bölgelerin ele geçirilmesine yönelik ileri harekâtı devam etmektedir. DEAŞ terör örgütü mensuplarınca Bab batısında yer alan Al Ghuz meskûn mahali kuzeyinde 1 adet zırhlı muharebe aracına (ZMA) güdümlü tanksavar roketi ile yapılan saldırı sonucu personelimizde herhangi bir zayiat meydana gelmemiş, ZMA hafif hasar almış; Bab batısında yer alan Al Azrak meskûn mahalli güneyinde bombalı araç ile yapılan intihar saldırısında 2 uzman erbaş hafif şekilde yaralanmış; Al Ghuz kuzeyinde DEAŞ terörö örgütü tarafından yapılan saldırı sonucu çıkan şarapnel parçalarından iki kahraman silah arkadaşımız hafif şekilde yaralanmış; Kabassin’de 1 geliştirilmiş zırhlı personel taşıyıcı (GZPT) aracı mayına basmış ancak personel zayiatı meydana gelmemiş, GZPT hafif hasar almıştır. KAZADA BİR ASKER ŞEHİT Numan bölgesinde meydana kaza sonucu 1 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 3 kahraman silah arkadaşımız da hafif şekilde yaralanmışlardır. Gün içerisinde yaşanan çatışmalarda 9 muhalif yaralanmıştır. Muhalif unsurlarca 214 meskûn mahalde (yaklaşık bin 780 kilometrekare) kontrol sağlanmıştır. Hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 79 DEAŞ terör örgütü hedefine 311 Fırtına, 60 ÇNRA ve 85 tank atışı, 5 PYD/PKK terör örgütü hedefine 29 Fırtına atışı yapılarak, DEAŞ terör örgütü ve PYD/PKK mensuplarınca kullanılan barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta-kontrol tesisleri, silah ve araçları etkisiz hale getirilmiştir."
Telefon aboneliğine gerek kalmadan ADSL abonesi olmaya imkan veren uygulama için fiyatlar belli olmaya başladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Türk Telekom, ADSL aboneliği için sabit hat zorunluluğunu ortadan kaldıracak Yalın ADSL uygulaması için BTK'ya tarife ücretlerini bildirdi. Bu ücretler BTK'dan onay alırsa yürürlüğe girecek. Türk Telekom'un önerdiği ücretleri inceleyen TELKODER, yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklayarak ADSL tarifelerinde bir ucuzlamanın olmadığını aksine zam yapıldığını orata koydu. Türk Telekom tarafından teklif edilen “Yalın ADSL” ücreti; “ADSL kullanım ücreti” ve “Yalın ADSL erişim ücreti” olarak iki ücretin toplanması ile elde edilliyor. "ADSL kullanım ücreti” ile mevcut ücretlere %18 zam yapılmak istendiği görülüyor. YALIN ADSL TELEFONLU ADSL'DEN PAHALI TELKODER'e göre Türk Telekom tarafından 19,3 TL olarak teklif edilen “Yalın ADSL Erişim ücreti”nin en fazla 4,85 TL olması gerekiyor. Bugün HesaplıHatt abonesi olarak ve hiç telefon görüşmesi yapmayarak vergiler dahil sadece 9,33 TL sabit ücret odeyerek ADSL abonesi olmak mümkün iken, bu ücretin yerine 19,3 TL teklif edilmesi Yalın ADSL'e geçmeyi imkansız hale getiriyor. TELKODER, Türk Telekom tarafından 38,69 TL olarak teklif edilen 2 MB /4 GB kotalı “Yalın ADSL” toptan alım ücretinin en fazla 16 TL olması gerektiğini açıklayarak BTK’nın teklif edilen ücretlerde gerekli indirimleri yapmasını istedi. Yalın ADSL nedir? “Yalın ADSL”, ADSL aboneliğinin gerçekleştirilmesi için herhangi bir sabit telefon aboneliği zorunluluğunu ortadan kaldırmaktadır. Bu uygulamayı, tüketici hakları ve genişbant internet hizmeti alanındaki rekabetin geliştirilmesi açısından son derece önemli bir adım olarak görüyoruz. Yalın ADSL uygulamasının başlatılması, tüketicilerin ADSL için iki ayrı başvuruda bulunma ve sabit telefon sabit ücreti ile ADSL hizmeti için iki ayrı ücret ödeme zorunluluğunu ortadan kaldıracak. Bu uygulamanın başlaması ile birlikte, tüketicilerin ADSL’den yararlanma maliyetinde düşme olacaktır. Yalın ADSL hizmetinin başlaması ile birlikte tüketiciler, hizmet alacakları işletmeciler arasında seçim yapabilecek ve daha uygun fiyatlarla ADSL hizmeti alabilecekler. Ayrıca tüketiciler istedikleri takdirde sabit hatlarını iade ederek sadece internet hizmeti alabilecekler.
13 yaşındaki E.N.B. ile 15 yaşındaki İ.B. Facebook'ta tanıştıkları iki erkekle kaçınca harekete geçen polis teknik takip ile kız çocuklarına ulaştı...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Ankara’nın Kazan İlçesi’nde aynı aparmanda iki komşu ailenin çocukları olan ve 3 günden bu yana kayıp olan 13 yaşındaki E.N.B. ile 15 yaşındaki İ.B. adlı kızların Facebook üzerinden tanıştıkları 2 erkek arkadaşları ile Beypazarı’nda bulundu. POLİS FACEBOOK TAKİBİYLE ULAŞTI İlçedeki Atatürk Mahallesi’ndeki aynı apartmanda oturan E.N.B. ile İ.B. adlı kızların kaybolmaları üzerine aileleri Kazan polisine ihbarda bulundu. Ekipler, Kazan Ortaokulu 2’nci sınıf öğrencisi E.N.B. ile arkadaşı İ.B.’nin bulunması için harekete geçti. Polis, kızların okuldaki arkadaşları, öğretmenleri ve Facebook üzerinden yazışmalarını inceleyip, teknik takip sonucu arkadaşlarına ulaştı. AİLELERE "İYİYİZ" MESAJI Kızların ailelerine gönderdikleri "İyiyiz" mesajı ardından cep telefonlarını kapattıkları belirtildi. Polisin yaptığı teknik takip sonucu, kızların buluştuktan sonra kaçtıkları arkadaşlarının cep telefonu sinyali yardımıyla 24 saat geçmeden bulundukları yer tespit edildi. BEYPAZARI'NDA BULUNDULAR Polis, yaptığı teknik takip sonucu kızlarla birlikte arkadaşlarını Beypazarı’nda bir inşaat yakınında sokakta gezerken buldu. Kızlarla buluşan ve yaşları 18’in üzerinde olduğu belirtilen 2 erkekten biri, polisin takipte olduğunu anlayıp kaçarken, diğer arkadaşı ise kızlarla birlikte yakalandı. İfadesi alınan kızlarla birlikte erkek arkadaşı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, kaçan diğer erkek arkadaşlarının ise aranmasına başlandı. Kızlarının yakalanması için polisten ve devlet yetkililerinden yardım isteminde bulunan ailenin şikayeti üzerine Kazan Savcılığı soruşturma başlattı.
İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberine göre Suriye'nin Batı'dan gelebilecek bir saldırıya karşılık İsrail, Ürdün, ve Suriyeli muhaliflerin de olduğu olası misilleme listesinde bir seçenek de Türkiye.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Daily Telegraph gazetesi, Suriye'yle ilgili haberlerinde öncelikle, askeri müdahale olması durumunda ülkenin nasıl misilleme yapabileceğini değerlendiriyor. Daily Telegraph, Esad rejiminin Batı'dan gelebilecek bir saldırıya dolaylı yoldan karşılık verebileceği görüşüne yer veriyor. Esad rejimini yakından tanıyan bir akademisyen olan Joshua Landis'e göre "Suriye rejimi yeni bir cephe, yeni bir savaş istemiyor. Ancak bir suikast, bir iki yerde bombalı saldırı düzenlenmesi daha büyük bir olasılık." Bununla beraber aralarında İsrail, Ürdün, ve Suriyeli muhaliflerin de olduğu olası misilleme listesinde bir seçenek de Türkiye. Gazete, olası hedeflerin başında ABD'nin İncirlik üssünü ya da İngiltere'nin Kıbrıs'taki askeri üssünü sayıyor. Daily Telegraph'a göre "Her ikisi de Suriye ordusunun Scud B füzelerinin 300 kilometrelik menzili içinde yer alıyor. Bu füzelere kimyasal silah yerleştirilebilir. Bununla beraber askeri üslerin hedef alınması Batı'nın tam kapsamlı bir saldırı başlatması riskini de beraberinde getirir." Gazete, Esad karşıtı diye nitelediği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sınırdan muhaliflerin ve silahların geçmesine izin verdiğini hatırlatıyor ve ekliyor: "Ama Esad'ın yaptığı söylenen Reyhanlı'daki bombalı saldırı, Erdoğan'ın Suriye politikasından duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirmek isteyen yerel halkı sokaklara döktü. "Bunun gibi saldırıların devam etmesi kendisinin otoritesine darbe vurabileceği gibi, Suriye'nin de önemli bir NATO üyesinin güvenliğini tehdit edebileceği yönünde Amerika'ya açık ve net bir mesaj gönderecektir."
Görülüyor ki Erdoğan Kemal Beyin aklını başından almış. Kurtuluş yolu arıyor. Ne diyelim Erdoğan'ı açıklada hayatında bir seçim kazanarak veda et..
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Bir tarafta; Recep Tayyip Erdoğan’ın ismi üzerinde Cumhur ittifakı yapan ; AK Parti-MHP ve BBP… Diğer tarafta Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden siyaset yapan; CHP, İP, SP,HDP… Yani Türkiye karpuz gibi ikiye ayrılmış durumda… Bütün kartlar masaya serilmiş… 16 yıldır Recep Tayyip Erdoğan karşısında hezimet üzerine hezimet yaşayan Bay Kemal ve partisi CHP görülüyor ki 24 Haziran’da Erdoğan’a son barutunu atmaya hazırlanıyor… Son atımlık barutta hedefi tutturamamak demek CHP tabanının aday olmasa da Kemal Kılıçdaroğlu’ ndan kurtuluşu demek! Bundan kaçışı yok!.. Daha bir ay önce erken seçim için Erdoğan’a ‘Hodri meydan’ çeken Kemal Bey şimdi aday olarak çıkmaya cesaret edemese de muhtemel yenilginin faturasının kendisine kesilmesinin önüne geçemeyeceği aşikar!.. Yani CHP’de 24 Haziran’dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!.. Kemal , Özgür ve Bülent beyler yolcudur Abbas misali!.. Geçtiğimiz günlerde Üstat Hasan Kaçan çok güzel bir tvet atarak gönderme yapmıştı... ‘Siyasette adaylığını koyup karşısına çıkamıyor amma ‘Gel benim karşıma televizyonda çık…’ diyor.. Okan Bayülgen misiniz? Parti Genel Başkanı mı?’ Aynen öyle!.. Bay Kemal bir garip adam!.. 2016 yılında bakın ne diyordu 'Duyum aldık.15 MHP milletvekili AKP’ye geçecek. Kendi partisine ihanet eden, başka partiye geçerek kendi seçmenine ihanet eden karakterde milletvekili var mı?’' Şimdi bir düşünün!.. Bunu diyen adam 15 milletvekilini hülle yoluyla İP’y e kiralaması yetmediği gibi şimdi siyasi ahlak ve demokrasi edebiyatı yapıyor... * Ya İyi Parti’ye ne demeli!.. Görülüyor ki siyasi bunalımda olan ne dediğini kulağı duymamaya başlayan Kemal beyin aklını başından alan Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığını fırsata çeviriyor!.. Çeviriyor ama siyasi ahlak anlayışını kendi ifadeleri ile ayaklar altına alarak.. Ne diyordu Meral hanım; ‘Biz sırf aday olabilmek için grup kurmak gibi bir abidik gubidik işimiz olmayacak’ Bunu diyen hanımefendi de Kemal beyden 15 milletvekili kiralıyor! Siyasi ahlak şahane !.. * Ya Temel Karamollaoğlu’nun SP’si !.. Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı adı altında Erbakan hocanın kemiklerini sızlatıyor!.. Öyle bir ruh hali ki bir düşünün Erbakan hocaya iftira atıp ’Bosna için topladığı paraları faize yatırarak kaçırdı’ diyen Levent Gültekin gibi sözde yazarlara Erbakan’ı anma gecesinde ödül veren bir SP Genel Başkanı ortada!.. Yani Erdoğan düşmanlığı gözlerini bürümüş şaşkın ördek gibi dolaşan bir muhalefet gerçeğini Türkiye yaşıyor!.. Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için çare arıyorlar!.. Vatana, millete hayırlı olacak projeler üretecek çalışacak bir cumhurbaşkanı adayı değil Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapacak bir aday arıyorlar!.. Tek dertleri R. Tayyip Erdoğan Çünkü Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 yıldır millet ile kurduğu muhteşem bağın bir türlü kopmaması CHP’si, İP’ si, SP’si, HDP’si yani hepsini siyaseten akıl tutulması hastalığına hapsetti. Öyle bir ruh hali ki!.. Özgür Özel diyor ki ‘Erdoğan’ı çıldırtacak zamanda, en çıldırtacak şekilde en çıldırtacak adayı açıklayacağız’ Ya şu beyine bak arkadaş!.. Bu nasıl ruh hali!.. Dikkat edin “ Erdoğan şu hizmeti yapmadı,verdiği şu sözü tutmadı” dedikleri bir şey yok! Çünkü hizmetten önce hep koltuk gelir bunun içinde hakaret etmek gerekir havasında olmuşlar!.. * Ya Sayın Abdullah Gül'e ne denmeli!.. En üzüntü verici yan ise burası.. Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşimiz’ dediği Gül Erdoğan karşıtlarının elinde malzeme olmasına ses çıkarmıyor!.. Kendisini Cumhurbaşkanı seçtirmemek için Cumhuriyet mitingleri tertipleyenler, gecenin bir yarısı tencere tava çalanların bugün de Erdoğan’dan kurtulmak için kendisini kullanmaları için umut kapısı oluyor!.. Hadi buyur!.. Çıkıp ‘Recep Tayyip Erdoğan kardeşim adayken bize düşen görev onu desteklemek’ diyemedi bir türlü!.. Bundan sonra söylese ne yazar söylemese!.. Allah aşkına bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı Abdullah Gül diye birinin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturması mümkün müydü? * Bitmedi terör örgütü cephesi!.. Bakın PKK elebaşlarından Cemil Bıyık nasıl çağrı yapıyor.. ‘Erdoğan-Bahçeli ittifakına karşı hep birlikte mücadele edeceğiz. Bu hedef için birleşirsek hem içeriden hem de uluslararası alanda büyük destek görürüz’ Gelelim Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığını körükleyen ve muhalefete omuz veren FETÖ'nun ruh haline!.. Pensilvanya’dan Gül işaretini bakın nasıl yapıyor… ‘Ağlayan gözlerimin içine GÜL, kupkuru çölleri cennete çeviren GÜL, bir kere daha gelip o gönüllere taht kur…’ Yani muhalefeti, terör örgütleri Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için bir trenin vagonları gibi yol alıyor… Makinist kim? FETÖ!.. Yani FETÖ'nun trenine binen bir muhalefet bloğu olduğu aşikar!.. * Bitmiyor!.. Öyle duyumlar geliyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek için dışarıdan önemli finans kaynaklarının muhalefet eli ile bazı derneklere ve STÖ’ lere paralar aktarmaya başladığı söyleniyor. Öte yandan da sarılmışlar bir demokrasi yalanına!... Türkiye’de demokrasi yokmuş da 24 Haziran’da Erdoğan’ı devirerek demokrasi getireceklermiş… 15 milletvekilini kendi iradeleri dışında resmen kurbanlık koyun gibi İYİ Parti’ye satanlar mı bu ülkede demokrasi dersi verip Erdoğan’a “diktatör” diye saldırıcak... Hadi oradan… Bu ülkede demokrasi olmazsa eğer Erdoğan diktatör olsa bu kadar hain rahatlıkla cirit atar mı? Bakın Eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissenger bir konuşmasında ne demişti. ‘Amerika iki sebeple güçlüdür. Ülkesindeki vatan hainlerini bulur ve öldürür.. Diğer ülkelerdeki vatan hainlerini bulur kullanır’ Bunu mu istiyorsunuz.. Ne demek istediğimi anladınız mı? Türkiye’de demokrasi yokmuş hadi oradan… Olmasaydı olmazdınız!bb Diyeceğim o ki ; İyi ki Recep Tayyip Erdoğan var!.. Bu akıl tutulması yaşayanlara bu ülke ve bu milleti mahkum etmiyor.. Ve bu kafalar varken Allah uzun ömürler versin Recep Tayyip Erdoğan bir 16 yıl daha iktidar olur bu ülkede!.. Aday olmamakta direnip hala tv ekranlarında Erdoğan'ı rakip olmaya davet ederek komik duruma düşen Kemal Beye tavsiyem!.. Bir türlü aday bulamıyorsun 'Bizimde adayımız Recep Tayyip Erdoğan' de de kurtul be Sayın Genel Başkan... En azından bir seçimde kazanmış olursunuz!.. Şaka bir yana diyeceğim şu ki!.. Başta Kemal bey olmak üzere ' Varsa yoksa Erdoğan' diyerek gözlerini Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı bürüyen muhaliflere tavsiyem çok yoğun olacağı görülen Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden 24 Haziran gecesi randevu alsınlar!.. Nasılsa Kemal bey 15 Temmuz hain darbe gecesi Bakırköy'de Belediye Başkanının evinde kahvesini içip tv'lerden yaşananları izlemişti ya! Yani bildik yer!.. Böyle bir muhalefet karşısında iddia ediyorum Cumhurbaşkanlığı seçimini Kemal beyler gibi bir muhalefet bloğu karşısında Erdoğan çok rahat bir şekilde kazanacağını Meral Akşener'in algı operasyonu ile şişirildiği gerçekçi anketler söylüyor.. Şimdiden geçmiş olsun!..
NASA, amatör gökbilimciler için geliştirdiği 'asteroid' avı uygulamasını sundu. NASA, amatör gökbilimcilerle daha fazla asteroit keşfetmek istiyor.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: NASA, ilk kez iki yıl önce duyurduğu asteroit keşfi uygulamasını sundu. Gelecekte asteroitlerden maden çıkarmayı hedefleyen Planetary Resources firmasıyla geliştirilen uygulama, Mac ve PC'lerde kullanılabilecek. Uygulama yeni asteroitlerin keşfedilmesinin yanı sıra Dünya'ya Yakın Nesnelerin (NEO) sınıflandırılmasında da kullanılacak. 'Asteroid Veri Avcısı' adı verilen uygulama, amatör gökbilimcilere asteroit kuşağı ve ötesindeki gök cisimlerini tespit etme ve rotalarını belirleme imkanı sunacak. NASA, uygulama sayesinde elde edeceği destekle NEO olarak adlandırılan yörüngeye girebilecek asteroitlerden de daha fazla tespit etmeyi amaçlıyor. Teleskopla çekilen görüntülerin yüklenebileceği uygulama, fotoğraflar üzerinde çalıştıracağı algoritmayla gök cisimlerinin hareketlerini eşleştirmeye çalışacak. NASA, geliştirilen algoritmanın geçmişteki yazılımlara oranla asteroit kuşağında (Mars ile Jüpiter arasındaki bölge) yüzde 15 daha fazla gök cismi tespit edebildiğini belirtti. Bedava olan uygulama, amatör gökbilimcileri kendi teleskoplarıyla elde ettikleri fotoğrafları analiz edebilecek. Asteroid Veri Avcısı sayesinde bir gün Dünya'nın yörüngesine girerek yaşamı tehdit edebileceği düşünülen NEO cisimlerinden daha fazla tespit edilmesi amaçlanıyor. Ayrıca, mineral zengini asteroidler gelecekte maden kolonisi haline getirilmek için işaretlenecek. Google'ın da dahil olduğu konsorsiyumun yönettiği Planetary Resources, 2020'li yıllarda asteroit madenciliğine başlamayı hedefliyor. Şirket, Nisan 2012'de yaptığı açıklamada Amun 3554 adlı bir göktaşında 22 trilyon dolarlık mineral tespit edildiğini açıklamıştı. Asteroid Veri Avcısı'nı indirmek için tıklayın. Kaynak: Al Jazeera
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davası devam eden Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ın babası, adaletin hâla tecelli edeceğine inandığını söyled...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davası devam eden Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ın babası, adaletin hâla tecelli edeceğine inandığını söyledi. Ölen kızının her duruşmasını takip eden Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ın babası Mehmet Baş, “Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesine tahliye için dilekçe verdiler. 2. Ağır Ceza Mahkemesi bunlara 12 maddelik bir şüpheyi yüzlerine vurdu. Hâla delil yok denilerek tahliyesi isteniyor. Yüce mahkememiz bunları değerlendiriyor. Tutukluluk halinin devamına karar verdi ve adaletin bir gün tecelli edeceğine inanıyoruz” dedi.
Küçük odalarından şikayet eden milletvekillerine müjde. 40 metrekare yeni odalar yapılacak
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Milletvekilleri, 9 metrekarelik odalarının küçüklüğünden şikayet edince 'daha büyük yeni oda' projesi başlatılıyor. Vekillerin Meclis'teki yeni odası 40 metrekareden oluşacak. İnşaatın temeli Temmuz ayında atılıyor. Bilal Çetin'in haberine göre, 'de milletvekillerinin odalarının küçük olmasına yönelik şikayetleri azaltmak için başlatılan vekillere yeni oda projesi start alıyor. İlk etapta bahçesine 11 kattan oluşacak parlamenterler binası inşa edilecek. 92.071 metrekare kapalı inşaat alanına sahip olacak yeni binada 3 kat bodrum, 2 kat zemin ve 6 kat normal kat olacak. Projede 506 adet milletvekili odası olacak. Milletvekillerinin daha rahat çalışmasını sağlamak için odalar 40 metrekare olarak planlandı. Bu odaların 26 metrekaresi milletvekili, 14 metreakresi ise sekreter odası olarak inşa edilecek. Vekillerin şu an kullandıkları odalar 9 metrekareden oluşuyor. Komisyon başkanlarının odası 40 metrekare, sekreterya odası 22 metrekare olmak üzere 62 metrekareden oluşacak. Yeni binada Başkanlığı yapmış ve hayatta olan 8 eski başkana da oda tahsis edilecek. 'nin yeni binasında 623 araçlık da kapalı otopark var. Kompleksin bölümlerinden olan Ziyaretçi Kabul Binası 7 bin 808 metrekarelik bir alana sahip olacak. Ziyaretçi kabul salonunda 1500 metrekare büyüklüğünde bir ziyaretçi bekleme salonu ve kafeterya yer alacak. TEMEL TEMMUZ'DA ATILIYOR 'deki yeni binalar doktorluk binasının olduğu bölüme yapılacak. Mart ayında doktorluk binası taşınarak yıkılacak ve yerine yeni bina inşa edilecek. Yeni binanın temeli ise Temmuz ayında atılacak. BUTİK OTEL TALEBİ VAR 'de yeni inşa edilecek binalardan birinin butik otel olarak inşa edilmesi isteniyor. Milletvekilleri bu yöndeki taleplerini Başkanlığı'na iletti. Başkanlığı'nın olumlu bakması halinde Meclis'te milletvekilleri için küçük bir butik otel inşa edilecek. Meclis'teki birçok vekilin evini 'ya taşımaması nedeniyle 'daki kamu misafirhanelerinde kalıyor.
Bu haftaya 5.29 seviyelerinde başlayan dolar FED başkanın açıklamaları sonrası dün son 4 ayın en düşük seviyesine indi. Haftanın son işlem gününe 5.16 seviyesinde uyanan dolar akşam saatlerinde 5.18'e yükseldi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Dün son 4 ayın en düşük seviyesini gören dolar haftanın son gün işlem gününe 5.16 seviyesinden başladı. Dolar kuru, dün gün içinde 5.1343'e kadar gerileyerek 7.24’ü gördüğü 6 Ağustos'tan bu yana en düşük seviyeye indi. Dolar akşam saatlerinde 5.18'e yükseldi. ABD ile ilişkilerde düzelme, Türkiye’nin İran ambargosundan muaf tutulması TL’nin güçlenmesine neden oldu. Önceki akşam ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın yaptığı sunumda faiz artışlarını 4’ten 2’ye indirebileceğini ima etmesi de doların global çapta düşüşüne neden olmuş, TL başta olmak üzere birçok gelişen ülke para birimi dolar karşısında değerlenmişti. Dolar ile birlikte son 4 ayın en düşük seviyesini gören altın ise bugüne yatay seyirde uyandı. İşte dolar ve altındaki son durum: Saat 17:01'de dolar, euro ve sterlin
BURSA için bugün iftar vakti saat 03.41 olarak görünüyor. Bursa sahur saati yani imsak vakti ise Diyanet imsakiyesi 'nde göre 03.41 olarak yer alıyor.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: BURSA için bugün (23 Haziran 2015) iftar ve sahur saatleri Diyanet 2015 yılı ramazan imsakiyesinde yer alıyor. İftara ne kadar kaldı , imsak vakti kaçta giriyor , oruç acacağımız akşam ezanı saatleri bu imsakiyede bulunuyor. İMSAKİYE 2015 - TÜM İLLER İFTAR SAATLERİ - TIKLAYIN SAHURDA BUNLARI YEMEYİN! Oruçlu olduğumuz süre uzadıkça açlık ve susuzluk daha baskın hale geliyor. Açlık ve susuzluk çekmemek için sahurda tok tutan yiyeceklere yönelin. Sahur sofrasında tuz oranı yüksek yiyeceklerden uzak durmak gerekiyor. Salam, sosis, sucuk, tuzlu peynirler, pastırma ve zeytinleri sahur sofranızdan kaldırın. BURSA İMSAKİYE 2015 YILI SAHUR VE İFTAR VAKTİ Bursa imsakiyesi Diyanet işleri başkanlığı tarafından yayınlandı iftar saatleri ve imsak (sahur saatleri) vakitleri şöyle olacak. Hicri Tarih Miladi Tarih İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı 1 RAMAZAN 1436 18 Haziran 2015 Perşembe 03:28 05:27 13:12 17:08 20:44 22:32 2 RAMAZAN 1436 19 Haziran 2015 Cuma 03:28 05:27 13:12 17:08 20:45 22:33 3 RAMAZAN 1436 20 Haziran 2015 Cumartesi 03:28 05:27 13:12 17:09 20:45 22:33 4 RAMAZAN 1436 21 Haziran 2015 Pazar 03:28 05:27 13:12 17:09 20:45 22:33 5 RAMAZAN 1436 22 Haziran 2015 Pazartesi 03:29 05:28 13:13 17:09 20:45 22:34 6 RAMAZAN 1436 23 Haziran 2015 Salı 03:29 05:28 13:13 17:09 20:46 22:34 7 RAMAZAN 1436 24 Haziran 2015 Çarşamba 03:29 05:28 13:13 17:09 20:46 22:34 8 RAMAZAN 1436 25 Haziran 2015 Perşembe 03:30 05:28 13:13 17:10 20:46 22:34 9 RAMAZAN 1436 26 Haziran 2015 Cuma 03:30 05:29 13:14 17:10 20:46 22:34 10 RAMAZAN 1436 27 Haziran 2015 Cumartesi 03:31 05:29 13:14 17:10 20:46 22:34 11 RAMAZAN 1436 28 Haziran 2015 Pazar 03:31 05:29 13:14 17:10 20:46 22:34 12 RAMAZAN 1436 29 Haziran 2015 Pazartesi 03:32 05:30 13:14 17:10 20:46 22:34 13 RAMAZAN 1436 30 Haziran 2015 Salı 03:32 05:30 13:14 17:10 20:46 22:34 14 RAMAZAN 1436 1 Temmuz 2015 Çarşamba 03:33 05:31 13:15 17:11 20:46 22:33 15 RAMAZAN 1436 2 Temmuz 2015 Perşembe 03:34 05:31 13:15 17:11 20:46 22:33 16 RAMAZAN 1436 3 Temmuz 2015 Cuma 03:34 05:32 13:15 17:11 20:46 22:33 17 RAMAZAN 1436 4 Temmuz 2015 Cumartesi 03:35 05:32 13:15 17:11 20:46 22:32 18 RAMAZAN 1436 5 Temmuz 2015 Pazar 03:36 05:33 13:15 17:11 20:45 22:32 19 RAMAZAN 1436 6 Temmuz 2015 Pazartesi 03:37 05:33 13:15 17:11 20:45 22:31 20 RAMAZAN 1436 7 Temmuz 2015 Salı 03:38 05:34 13:16 17:11 20:45 22:31 21 RAMAZAN 1436 8 Temmuz 2015 Çarşamba 03:39 05:35 13:16 17:11 20:45 22:30 22 RAMAZAN 1436 9 Temmuz 2015 Perşembe 03:40 05:35 13:16 17:11 20:44 22:29 23 RAMAZAN 1436 10 Temmuz 2015 Cuma 03:41 05:36 13:16 17:11 20:44 22:29 24 RAMAZAN 1436 11 Temmuz 2015 Cumartesi 03:42 05:37 13:16 17:11 20:44 22:28 25 RAMAZAN 1436 12 Temmuz 2015 Pazar 03:43 05:37 13:16 17:12 20:43 22:27 26 RAMAZAN 1436 13 Temmuz 2015 Pazartesi 03:44 05:38 13:16 17:12 20:43 22:26 KADİR GECESİ 27 RAMAZAN 1436 14 Temmuz 2015 Salı 03:46 05:39 13:17 17:12 20:42 22:25 28 RAMAZAN 1436 15 Temmuz 2015 Çarşamba 03:47 05:40 13:17 17:11 20:42 22:24 29 RAMAZAN 1436 16 Temmuz 2015 Perşembe 03:48 05:40 13:17 17:11 20:41 22:24 ORUÇTA BUNLAR SUSUZLUĞU ÇOK ARTIRIR Kızartmalar ve yağ oranı yüksek yiyecekler gün içinde susuzluğunuzu fazlasıyla artırır. Oruçluyken susuzluk çekmemek için patates kızartması, börek, açma, köfte, pilav ve pizza gibi yemekleri yemeyin. Şayet sahurda çay içmek gibi bir alışkanlığınız varsa bundan da vazgeçin. Çünkü çay içeriği itibariyle idrara çıkma oranını artırır. Bu da vücuttan hızlı bir şekilde su atılması manasına gelir. Bu yüzden oruçluyken çok susuzluk çekebilirsiniz. SAHURDA BUNLAR YENİRSE ÇABUK ACIKIRSINIZ Sahur sofrasında tok tutan yiyecekler bulundukmak kadar açlığınızı artıran yiyeceklerden uzak durmak da önemli. Sahurda yenen şekeri yüksek yiyecekler kan şekerinizi hızlı düşüreceği için daha çabuk acıkmanıza neden olur. O nedenle özellikle sahurda tüketmemeniz gereken yiyecekler kek, kurabiye, tatlı, çikolata, bal ve reçel gibi şekeri yüksek gıdalar. Sahur sofranızdan ekmeği eksik etmeyin. Sahurda yiyeceğiniz iki dilim tahıllı veya çavdar ekmeği ihtiyacınız olan karbonhidrata bire-bir çözümdür. Eğer tansiyon probleminiz yoksa terleme ile vücuttan kaybedilen elektrolitleri yerine koymak için 1 şişe doğal maden suyu için. Her sahurda en az 3 bardak su içmeyi ihmal etmeyin. CANAN KARATAY İFTAR VE SAHUR ÖNERİLERİ Canan Karatay Habertürk'te katıldığı canlı yayında Ramazan 'da oruç tutanların susuzluk ve açlık dertlerine derman olacak formüller önerdi. Bir müftü kızı olduğunu belirten Canan Karatay iftar sofrasının abartılmamasını normal bir akşam yemeği olarak hazırlanmasını tavsiye etti. 'Oruç tuttunuz diye aşırıya kaçmayın' diyen Canan Karatay, 'İftarı suyla açıp üç-beş zeytin tüketin. İftarda çorba çok önemli. Soğuk ayran çorbası başta olmak üzere her türlü çorba içilebilir" dedi. İFTARDA KELLE PAÇA ÇORBASI İÇİN Canan Karatay'ın aktardığına göre iftarda içilebilecek en iyi çorba kelle-paça çorbası. Bu çorba besleyici ve sağlıklı olduğu için iftar yemeklerinin baş sırasında bulunmalı. Canan Karatay 'Doyurucudur, mideyi korur' diyerek Ramazan ayında kelle paça ile kolay oruç tutulabileceğini söyledi. HURMA İFTARDA YENİR Mİ? Canan Karatay 'ın iddiasına göre Peygamberimiz iftarını hurma değil zeytin ile açıyordu. Ancak Peygambere dair tüm hadislerde tam tersi bir bilgi yer alıyor. Canan Karatay hurmayı tatlı olduğu için iftar sofrasından kaldırıyor ve şöyle diyor; -"Ben hurma yerine iftarı açmak için zeytini öneriyorum. Hazreti Muhammed de zeytinle orucunu açarmış. Hurma çok şekerlidir. Uzun süre susuz kalmış vücuda şeker yüklenmez. Ancak iftardan sonra sahura kadar beklerken bir hurma yenebilir. " ORUÇTA BAŞ AĞRISININ SEBEBİ BU! Gün boyu oruç tutup aç ve susuz kalan vücut iftar sofrasına oturduğunda dengesini şaşırıyor. Bir çok kişide tansiyon, şeker düşmesi ya da yükselmesi gibi ani sıkıntılar oluşturuyor. Peki bunu nasıl önlersiniz. Canan Karatay iftar sofrasında olmaması gerekenleri açıkladı; -"Şekerli gazlı içecekler asla iftar sofrasında olmaz. Bir kere aç kalan bir kişiye şeker verilmez. Aç kalan biri şekerli gazlı su içmemeli. Çay içebilirsiniz şekersiz olacak, kahve içebilirsiniz şekersiz olacak. Peki neden? 16 - 18 saat susuz kalan vücutta kan yoğunlaşır. Baş ağrısının sebebi de budur. Su içmediğimiz için. Bunun üzerine şekerli su içerseniz hemen susarsınız. PİDENİN İÇİNE TERAYAĞINI BASIN Ramazan pidesi iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezi. Ancak beyaz undan yapılan pide aynı zamanda 'kan şekerini' yükselten bir numaralı aktör. Bu kötü yönünü avantaja çevirmenin yolu ise köy tereyağı. Hem iftarda hem da sahurda pideyi Canan Karatay bu şekilde yemenizi öneriyor; "-İftarda pide yenebilir ama nasıl yiyeceksiniz. Pideyi ikiye ayıracaksınız. Avucunuz kadar bir pideye bol bol terayağı (köy tereyağı) süreceksiniz veya bol doğal zeytin yağına batırıp yiyeceksiniz. Pideyi böyle yerseniz kan şekerinizi yükseltmez. Pide beyaz undan yapıldığı için kan şekerini yükseltiyor. -Sahurda pidenin yarısına tereyağı sürüp yiyin. Bunu yaparsanız şekeriniz fırlamıyor. Haliyle çok rahat oruç tutabilirsiniz. SAHURDA NE YEMELİ? Ramazanda bol bol ayran, yoğurt ve zeytinyağlı etli yemekler ile kuru fasülye tüketilmesini öneren Canan Karatay, sahurda ne yemeli hangi sahur yemekleri tok tutar sorusuna da yanıt verdi ve şu sıralamayı yaptı. -Sahura kadar uyumuyorsanız azar azar sık sık su ve ayran için yoğurt yiyin. Özellikle evde yapılmış yoğurt çok önemli -Çok tatlı, şeker ve ekmek yememek gerekiyor. Bunları yerseniz vücutta 24 saat etkili oluyor. -Sahurda tuzda çok önemli. Ancak kaya tuzu kullanmak şart. Kaya tuzu doğal mineral ve doğal vitamin sağlıyor. Tuzdan korkmayın. -Tatlı olarak bir baklava yiyebilirsiniz. Ancak en sağlıklı tatlı güllaçtır. Bir de hoşaf çok önemlidir. Gece boyunca içilebilir, sahurda da iftarda da içilebilir. -Sahurda hiç meyve yemeyin! Meyve şekerdir sizi susatır. SAHURDA TOK TUTAN YİYECEK TERAYAĞINDA YUMURTA Sahurda yenilen yemekler gün boyu açlık ve susuzluk çekmemek açısından çok önemli. Sahurda tok tutan yiyeceklerin başında ise yumurta geliyor. Canan Karatay yumurtanın nasıl yeneceğini de şöyle anlatıyor; -"Sahurda 3-4 yumurtayı bol tereyağına kırıp yiyebilirsiniz. Sarısıyla birlikte yenilmelidir. Sahurda yumurta çok önemli. Yağlı çok önemli. Yumurta ve tereyağından aldığınız enerji sizi 24 saat tok tutabilir. Sahurda zeytin ve zeytinyağı yiyebilirsiniz. Yağın verdiği enerji sizi 72 saat götürür. Dinç tutar, başınız dönmez. SAHURDA BUNLARI YEMEYİN -"Şekerden ve kızarmışlardan uzak durmak gerekiyor. Trans yağlar ve margarinler Amerikada'da senede 20 bin kalp krizinin sebebidir. Trans yağlar hazır ve pakete girmiş yiyeceklerde olur. Ramazan boyunca şekerlerden, trans yağlardan uzak durun. Bunu yaparsanız kilo da verirsiniz. Bol su için bu çok önemli. SAHURDA TOK TUTAN YİYECEKLER LİSTESİ YEŞİL ÇAY Yeşil çay, çay yaprakları hasat edildikten sonra hemen kurutulan yapraklardan meydana gelir. Eski tıbbi yazıtlarda çayın uyarıcı özelikte olduğu, yorgunluğu giderme ve beyin fonksiyonları üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu yazılmıştır. Yeşil çayla ilgili yapılan çalışmaların pek çok çalışmada yeşil çay tüketiminin içerdiği kateşin sebebiyle kilo kontrolünde ve vücut yağını azaltmada önemli olduğu görülmüştür. Yeşil çay tüketimi kalbin endotel fonksiyonun yükseltilmesinde de etkilidir. Herhangi bir sağlık probleminiz yok ise ramazanda günde 2–3 fincan yeşil çay içerek kalbinizi ve bedeninizi mutlu edebilirsiniz. YUMURTA Sahurda yumurta tok tutar. Neden mi? Bilinen iki çeşit örnek proteinden birinin anne sütü diğerinin yumurta olduğunu biliyor muydunuz? Anne sütünden sonra en kaliteli protein olması, uzun süreli doygunluk hissi sağlaması ramazan ayında sahur sofralarında yumurtanın bulunmasını gerekli kılıyor. Kahvaltıda yumurta tüketilen günlerde gün içerisindeki iştah seviyesi daha düşük seyreder. Yapılan çalışmalarda da kahvaltıda yumurta yiyen bireylerin o günkü kalori alımları daha düşük olduğu gösterilmiştir. Yumurta kan şekeri kontrolü de sağlayarak yemek yeme isteğini düşürüyor. TARÇIN Tarçın üzerine yapılan sayısız çalışmanın sonuçları bir tutam tarçının dahi yemek sonrası insülin tırmanışlarını engelleyip, açlıklara son verdiğini göstermiştir. Ramazanda kan şekerinin dengelenmesinin yanı sıra trigliserid ve kolesterol seviyelerin düşürülmesi isteniyorsa düzeli olarak her gün silme bir çay kaşığı kadar tarçın tüketilebilir. Sahurda içeceğiniz 1 çay kaşığı tarçın eklenmiş 1 su bardağı yarım yağlı süt bir sonraki gün daha rahat oruç tutmanızı sağlar. ÇÖREKOTU Ölümden başka birçok derde deva olduğu söylenen çörekotu birçok faydası yanında doygunluk hissi sağlamasıyla da ramazanda tüketilmesini önerdiğim bir baharattır. Sahurda öğütülerek ya da tam haliyle salatalara, yoğurda eklenecek çörekotu doygunluk hissi dışında zindelik de yaratır. İçerdiği sağlıklı yağlar tokluk hissi yaratır. Maydanoz, dereotu, nane, fesleğen gibi yeşilliklerle hazırlayacağınız bir sahur kahvaltısına serpeceğiniz çörekotu kilo kontrolünüzü sağlarken, aynı zamanda mide ve barsak sisteminin de desteklenmesinde etkili olacaktır. SÜT Biri iftarla sahur arasında biri sahurda olmak her gün 2 bardak süt içilmeli. Süt önemli bir kalsiyum ve D vitamini kaynağı olmasının tok tutarak açlık hissini bastıracaktır. ESMER BUĞDAY 15. yüzyılda Avrupa’ya gelen esmer buğday Japonya başta olmak üzere Rusya, Kanada, Fransa ve Türkiye de yetiştirilmektedir. Magnezyum, B vitamini ve manganezin sengin bir kaynağıdır. Kaynaklardaki bilgiler arasında bu zengin içeriği sayesinde Çin ordusu tarafından güçlerinin artması için tüketildiği de yer almaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda esmer buğday tüketen deneklerin beden yağ yüzdelerinin düştüğü, sağlıklı yağ oranlarına doğru yol aldıkları gösterilmiştir. E vitamini, selenyum, fenolik asit ve kolesterol düzeylerini düşüren flavonoidlerce zengin olan esmer buğday ramazanda salatalara, ekmeklere eklenerek hem iştah kontrolünün sağlanması hem de kolesterol seviyelerinin düşürülmesi için kullanılabilir. KEFİR Sindirimi ve hazmı kolay, besleyici bir içecektir. Tıpkı yoğurt gibi sindirim sisteminin desteklenmesine yardımcı bir fermente edilmiş süt ürünüdür. Yoğurttan daha yoğun olan probiyotik içeriği ile barsaktaki iyi huylu bakterilerin artmasına yardımcı olur, kötü huylu bakterilerin yerleşmesini önler. Laktoz intoleransı olan, mide problemleri olan bireyler tarafından da rahatlıkla tüketilebildiği için kıymetlidir. İçeriği zengin mineral, vitaminlerle dolu kefir sıcak yaz günlerinde sıvı alımını arttırmak için kullanılabilecek serinletici bir içecektir. Kefir; Bağışıklık sistemini güçlendirir, mide barsak florasını dengeler, hazmı kolaylaştırır, kabızlığı önler, kansere karşı koruyucudur, yüksek tansiyon, kolesterol düşürülmesinde etkilidir. KURU FASULYE Bir beslenme kılavuzu olan My Pyramid 2005’te haftada 3 su bardağı dolusu fasulye tüketilmesi önerildiğini biliyor muydunuz? Günümüzden 7000 yıl önce çeşitli medeniyetler tarafından yetiştirildiğini bildiğimiz fasulye ramazanda kilo kontrolü sırasında en büyük yardımcılarımızdan biri olabilir. Yapılan çalışmalarda baklagil tüketen bireylerin kan şekeri kontrolünün daha iyi olduğu ve baklagillerin mükemmel tokluk hissi sağladığı tespit edilmiştir. 1999–2002 yılındaki Ulusal Sağlık ve Beslenme Sınama Araştırmasındaki araştırmacılar, fasulye tüketen bireylerin tüketmeyenlere oranla daha iyi kilo kontrolü sağladıkları bulmuştur. Ramazanda fasulye tüketiminizi ana yemeğin yanında bol mevsim yeşillikli kişi başı bir tatlı kaşığı yağlı bir piyaz olarak veya fasulyeyi ana yemek olarak pişirerek dâhil edebilirsiniz. MEYVELER Sahurda bolca meyve tüketin Yapılan araştırmalar sonucunda yapısında triptofan aminoasidi fazla olan besinlerin iştahı azalttığı belirtilmiştir. Muz, avokado, yulaf ve süt triptofan bakımından zengin gıdalardır. Bezelye, fıstık, fasulye gibi albumin bakımından zengin besinler tüketerek iştahınızı azaltabilirsiniz. Meyveler doğal şeker kaynağıdır. Sahurda tüketeceğiniz 2-3 porsiyon meyve sizi gün içinde rahatlatacaktır. Kan şekerinde hızlı iniş çıkışlar açlık hissinin oluşmasındaki en önemli faktörlerden birisidir. Krom kan şekeri düzenleyen bir mineraldir. Yulaf, peynir, ısırgan otu, meyan kökü, buğday, süt ve süt ürünleri, yer fıstığı önemli krom kaynaklarıdır.
Türkiye seçim sürecine Abdullah Gül'ün çatı aday olup olmayacağı tartışmalarıyla girdi. Akşener adaylıkta ısrar edince Gül'ün aday olmaktan son anda vazgeçtiği iddia edildi. Başbakan Binali Yıldırım yaşanan gelişmeleri değerlendirdi ve çok sert açıklamalar yaptı Gül'e gönderme yapan Yıldırım ''çatı projesi patladı, itibar zor elde edilir, kolay kaybedilir'' dedi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Türkiye seçim sürecine Abdullah Gül'ün çatı aday olup olmayacağı tartışmalarıyla girdi. Akşener adaylıkta ısrar edince Gül'ün aday olmaktan son anda vazgeçtiği iddia edildi. Başbakan Binali Yıldırım yaşanan gelişmeleri değerlendirdi ve çok sert açıklamalar yaptı Gül'e gönderme yapan Yıldırım ''çatı projesi patladı, itibar zor elde edilir, kolay kaybedilir'' dedi. Başbakan Binali Yıldırım, İspanya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yıldırım Abdulah Gül'ün adaylık iddialarıyla ilgili zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Abdullah Gül arasında br görüşme olur mu sorusuna Yıldırım "Gerek olmadığı kanaatindeyim. İtibar zor elde edilir, kolay kaybedilir." yanıtını verdi. Yıldırım'ın açıklamaları şöyle: ÇATI PROJESİ PATLADI: Bu kadar gayretin arkasında bir mühendislik projesi var. Proje gözüktüğü kadarıyla akamete uğradı, patladı, elde kaldı. Proje başarısız. MUHALEFET DE ÇOK SES VAR BİZDE TEK "Seçim havasına girince herkes 'ben de adayım' demek için bir havaya girer. Bu havaya girdiğinde siyasi hareketlilik olur. Bizim adayımız belli sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan. Biz başkaları ne yapar ne eder bizi ilgilendirmiyor. Muhalefet ortak aday çıkaramayacak gibi duruyor. Muhalefet de çok ses var, bizde tek ses var." ÇATI ADAYI İDDİALARI "Başarısız görülmüş bir çatı adayını bir kez daha tekrar etmek, bu kadar bilinmeyen denklemi bir araya getirmek ne derece doğru söylemek isterim. Bahçeli’nin Gül ile ilgili tweetlerindeki gibi kardeşlik karanlığa mı gömüldü? Her şey milletin gözü önünde oluyor. Gittiğiniz yerde AK Parti’yi iliştirirseniz neden görevdeyken neden söylemediniz demezler mi? İtibar zor elde edilir, kolay da kaybedilmemelidir" GÜL VE ERDOĞAN BİR ARAYA GELECEK Mİ? "Bu tabii her iki ismin bileceği bir şeydir. Ben bu görüşmeye gerek olmadığı kanaatindeyim.Başbakan Yıldırım, Saadet Partisi’nin adaylarla ilgili gayretleriyle ilgili, ''Hırs aklın önüne geçmemelidir" dedi. İnşallah, hedefimiz o. Tahmini ben vermem, tahmin vermek vatandaşın iradesine saygısızlık olur. Ben partimin bir neferiyim. Başbakanlık görevi zaten onurlu bir görevdir. Bu görevi 2 yıl süre içerisinde dolu dolu yaşadık. Türkiye’nin belki 50 yılda karşılaşmayacağı konularla karşılaştık. Türkiye’nin gündeminde olup da bir türlü yapılamayan işleri yaptık. Darbesi, referandumu, sistem değişikliği, Fırat Kalkanı, Afrin Harekatı, ekonomiyle ilgili gelişmeler, yani birçok konuyu iki seneye sığdırdık. Çalıştık, çabaladık. İyi niyetle gayret ettik, bugünlere geldik. Bu onur bize yeter. Bundan sonra kader çizgimizde ne varsa onu yaşayacağız? İKİ BÖLÜMLÜ SEÇİM KAMPANYASI Bu seçimin bir özelliği var. Bir cumhurbaşkanı kampanyası var bir de milletvekillerinin kampanyası var. Yani Meclis grubunun da güçlü olarak gelmesi lazım. Dolayısıyla kampanyayı 2 bölümde alacağız. Cumhurbaşkanlığı kampanyası başlı başına ama milletvekilleri adaylarımız, partimize bugüne kadar hizmet etmiş, isimleri temayüz etmiş arkadaşlarımız da Türkiye’nin her tarafında milletvekili seçimlerine yönelik, cumhurbaşkanı seçimlerine yönelik kampanya yürütecekler. "KILIÇDAROĞLU VATANI MI KENDİNİ Mİ KURTARACAK?" Vallahi vatanı kurtarma mı, kendini kurtarma mı bilemeyiz. Parçayı kurtarma dönemi de olabilir. Vatanın nesini kurtaracağız kardeşim? Vatan Kurtuluş Savaşı'nda kurtulmuş. Cumhuriyetimiz bütün birikimleriyle bugüne kadar gelmiş. Erken seçim olayı belli ki içeride de dışarı da hesapları bozdu. Bununla alakalı başta Amerika olmak üzere?.. Yani bazıları hayal kırıklığına uğradı. Bunu da gizlemiyorlar. O zaman doğru bir iş yaptık demek ki, doğru bir karar. Bahçeli gerçeği ortaya çıktı! Meğer Abdullah Gül'e teklif etmiş Abdullah Gül son anda minderden neden kaçtı? İşte sebepler
Aralıksız yağan kar yağışı tüm yurtta hayatı olumsuz etkledi. Hava durumu raporlarına göre cumaya kadar sıcaklık düşecek kar devam edecek. Peki İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Afyon, Balıkesir, Kütahya, Kastamonu, ve Kocaeli'de hava durumu nas
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Aralıksız yağan kar yağışı tüm yurtta hayatı olumsuz etkledi. Hava durumu raporlarına göre cumaya kadar sıcaklık düşecek kar devam edecek. Peki İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Afyon, Balıkesir, Kütahya, Kastamonu, ve Kocaeli'de hava durumu nas Dün sabah saatlerinde başlayan ve öğleden sonra etkisini arttıran kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Yeni hava durumu raporlarına göre kar yağışı bugün de etkili olacak. Yer yer şiddetini arttıracak olan kar yağışı özellikle İstanbul'da bugün de şiddetli hissedilecek. Meteorolojiden gelen son tahminlere göre gece yoğunlaşan kar yağışı bugün de etkili sıcaklıklar 4 ila 5 derece düşüyor. Kar yağışı öğleden sonra şiddetinin arttıracak. Peki İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Kayseri, Niğde, Afyon, Balıkesir, Kütahya, Kastamonu, ve Kocaeli'de hava durumu nasıl olacak? Bugün birçok ilde okullar tatil edildi. 20 ŞUBAT OKULLAR HANGİ İLLERDE TATİL? İstanbul'da etkisini artıran kar yağışının tipiye dönüşmesi nedeniyle trafikte yoğunluk yaşanırken, Büyükçekmece'de de kar yüzünden bazı araçlar yolda mahsur kaldı. BİTTİ DERKEN YENİ KAR ALARMI GELDİ SON HAVA DURUMU BU İLLERDE EĞİTİME KAR ARASI stanbul, Ordu, Samsun, Tunceli, Nevşehir, Sakarya, Niğde, Kastamonu ve Bingöl'de kar yağışı nedeniyle okullar bugün 1 gün süreyle tatil edildi. Bu arada Ankara'da kar yağışı dün akşam saatlerinde başladı. Belirli aralıklarla devam eden kar yağışı nedeniyle okulların tatil edilmeyeceği belirtilirken, bazı ilçelerde ise devam eden kar yağışı nedeniyle, okulların tatil edilebileceği kaydedildi. KAR KALINLIKLARI ŞÖYLE Bazı bölgelerdeki kar kalınlıkları şöyle belirtildi: Çatalca'nın köyleri, Bınkılıç, Aydos: 40 - 60 cm Çatalca, Esenyurt, Beylikdüzü, Hadımköy, Selimpaşa, Başakşehir, Beylikdüzü, Arnavutköy, Uğur Mumcu: 25- 40 cm Çavuşbaşı, Maltepe, Beykoz, Sancaktepe, Polenezköy: 20-25 cm Çekmeköy, Ümraniye, Maslak, Göktürk, Kemerburgaz: 15-20 cm Kağıthane, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Beşiktaş, Üsküdar: 10-15 cm Caddebostan, Suadiye, Bakırköy, Florya: 5-8 cm SICAKLIK AZALIYOR KAR BASTIRIYOR Marmara'nın doğusu, İç Ege, Akdeniz'in iç ve doğu kesimleri, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Kırklareli, Tekirdağ ve Çanakkale'nin doğu ilçelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Doğu Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu'nun güneyinde yağmur ve sağanak, yağış alan diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması beklenen yağışların; Marmara'nın doğusu, Batı ve Orta Karadeniz, İç Anadolu'nun doğusu, Doğu Akdeniz'in iç kesimleri ile Elazığ, Bingöl ve Tunceli çevrelerinde yer yer yoğun kar, Doğu Akdeniz kıyıları ile Gaziantep, kilis ve Adıyaman çevrelerinde kuvvetli yağmur ve sağanak şeklinde olacağı tahmin ediliyor. HAVA SICAKLIĞI Guney, iç ve batı kesimlerde 4 ila 6 derece azalacağı tahmin ediliyor. Rüzgar, Genellikle kuzey ve kuzeydoğu, güneydoğu kesimlerde güney ve güneydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, İç Ege ve Marmara'nın güneydoğusunda kuvvetli olarak (40-60 km/s), Marmara'nın kuzey ve batısı ile Ege kıyılarında kısa süreli fırtına (50-70 km/s), Güney Ege kıyılarında ve Batı Akdeniz'de fırtına (60-80 km/s) şeklinde eseceği tahmin ediliyor. KAR İSTANBUL'DA BUGÜN DE ETKİLİ Parçalı çok bulutlu, İstanbul ve bölgenin doğusu ile Tekirdağ ve Kırklareli'nin doğu kesimleri aralıklı kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; İstanbul ve bölgenin doğusunda (Kocaeli, Sakarya ve Yalova) kuvvetli ve yer yer yoğun kar şeklinde olması bekleniyor. 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, kar yağışı kent genelinde kuvvetli ve yer yer yoğun olarak yarın da gün boyu aralıklarla devam edecek. İstanbul'da Karadeniz üzerinden gelen Sibirya kökenli oldukça soğuk ve yağışlı hava kütlesinin etkileri, perşembe günü öğle saatlerine kadar sürecek. Gün içinde en yüksek 3 derece ölçülen, gece ve sabah saatlerinde ise sıfır derecenin altına düşecek sıcaklık, yarın en yüksek 2, perşembe günü ise 3 derece civarında seyredecek. BUZLANMA VE DON UYARISI Yağışın akşam saatlerinden itibaren etkisini artırmasıyla kar kalınlığı yüksek kesimlerden başlamak üzere yer yer 10 santimetrenin üzerine çıkacak. Yoğun kar yağışı sebebiyle kara, deniz, hava ulaşımda yaşanacak aksamaların yanı sıra sıcaklığın sıfır derece ve altına düşmesi sebebiyle buzlanma ve don da görülebilecek. Bu arada, yetkililer, vatandaşlar ve sürücüler de hava şartları nedeniyle meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları yönünde uyarıldı. CUMAYA'YA KADAR KAR YAĞIŞI ETKİLİ İstanbul'da sabah saatlerinde başlayan kar yağışı sürerken, Çatalca ve Hadımköy'de kar kalınlığı 20 santimetre ölçüldü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, saat 17.00 itibarıyla kar yüksekliği Çatalca ve Hadımköy'de 20, Arnavutköy'de 15, Beylikdüzü, Başakşehir ve Esenyurt'da 10 santimetreye ulaştı. Kar kalınlığı Kavacık, Kandilli ve Sarıyer'de 8, Beykoz, Aydos, Ümraniye, Çekmeköy ve Zekeriyaköy'de 5, Bağcılar, Başakşehir, Silivri ve Maslak'ta 3, Fatih, Şile, Yakacık ve Bakırköy'de 2, Kartal ve Pendik'te 1 santimetreye yükseldi. KAR KALINLIĞI 30 CM'Yİ GEÇTİ İstanbul'da sabah saatlerinde başlayan kar yağışı sürerken, Çatalca ve Hadımköy'de kar kalınlığı 20 santimetre ölçüldü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, saat 17.00 itibarıyla kar yüksekliği Çatalca ve Hadımköy'de 20, Arnavutköy'de 15, Beylikdüzü, Başakşehir ve Esenyurt'da 10 santimetreye ulaştı. Kar kalınlığı Kavacık, Kandilli ve Sarıyer'de 8, Beykoz, Aydos, Ümraniye, Çekmeköy ve Zekeriyaköy'de 5, Bağcılar, Başakşehir, Silivri ve Maslak'ta 3, Fatih, Şile, Yakacık ve Bakırköy'de 2, Kartal ve Pendik'te 1 santimetreye yükseldi. BOLU'DA HAYAT DURDU! Bolu'da kar yağışı, günlük yaşamı ve ulaşımı olumsuz etkiliyor. Kent merkezinde sabah başlayan yağış nedeniyle kar kalınlığı 5 santimetreye ulaştı. İş yerlerine gitmek için evlerinden çıkan vatandaşlar, buzlanmanın da etkisiyle yürümekte güçlük çekti. Yağış nedeniyle ulaşımda da zaman zaman aksamalar yaşanıyor. Sürücüler, yağış dolayısıyla trafikte yavaş seyrediyor. Bolu Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, kar yağışının 20 Şubat'a kadar devam edeceğini, hava sıcaklıklarının ise sıfırın altında 5 dereceye kadar düşeceğini bildirdi. DENİZLİ-AFYON YOLU KAPANDI! Kar yağışı ve buzlanma nedeniyle Denizli'yi Antalya ve Afyonkarahisar'a bağlayan yollarda ulaşım kontrollü sağlanıyor. Kentte akşam saatlerinde başlayan kar yağışı nedeniyle şehirler arası karayollarında ulaşım kontrollü sağlanıyor, Denizli-Antalya karayolu Cankurtaran mevkisine tır, çekici gibi ağır tonajlı araçlar ile zincirsiz araçların geçişine izin verilmiyor. Karayolları ekiplerinin tuzlama ve kar küreme yaptığı yollarda, trafik ekipleri de güvenlik noktalarında sürücülere dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulunuyor.
Kartal ve Maltepe’de yarın ve 26 Temmuz Çarşamba günleri bazı semtlere elektrik verilemeyecek
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ’den (AYEDAŞ) yapılan açıklamaya göre, bazı trafo merkezlerinde bakım ve onarım çalışması yapılacağından yarın Kartal’da 09.00-12.00 saatleri arasında Petrol İş Mahallesi Kızılay Bulvarı Haritacılar Caddesi ve civarı, Maltepe’de Zümrütevler Mahallesi Gül Caddesi Nurcan Sokak ve civarı elektrik alamayacak. Maltepe’de 26 Temmuz perşembe günü 13.00-16.00 saatleri arasında ise İdealtepe Mahallesi Namık Kemal Caddesi Menekşe Sokak ve Eraykent siteleri, 09.00-12.00 saatleri arasında da Aydınevler Mahallesi Dumlupınar Caddesi Gayret Sokak ve Kırçiçeği Caddesi’nde elektrik kesintisi yapılacak.
Turkcell Süper Lig'in 19. haftasında evinde Eskişehir'i ağırlayan Bursa 3 puana 3 golle ulaşarak zirve takibini sürdürdü...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Geçtiğimiz hafta yoğun kar yağısı sebebiyle Kasımpaşa maçı ertelenen Bursaspor 19. haftada konuk ettiği Eskişehirspor'u rahat bir oyunun ardından 3-1 mağlup etti ve zirve takibini sürdürdü. Bursaspor'a rakibini önünde galibiyet gollerini getiren isimler Ozan İpek, Turgay ve Ali Tandoğan olurken, Eskişehirspor'un tek sayısı penaltı atışından Ümit Karan'dan geldi. Bursaspor bu galibiyetin ardından puanını 38'e yükseltirken, Eskişehirspor 28 puanda kaldı. İLK YARIDAN DAKİKALAR Bursaspor, seyircisinin büyük ilgi göstererek tribünleri doldurduğu maça, adeta 1-0 önde başladı. Maçın başlama vuruşunu yapan Eskişehirsporlu futbolcular, topu yeşil-beyazlılara kaptırdı. Turgay'ın ara pasında hareketlenen Ozan İpek, sol kanattan ceza sahasına girer girmez şutunu çekti. Ağlarla buluşan top, maçın henüz 30'lu saniyelerinde ev sahibi takımı öne geçirdi: 1-0 3. dakikada sağ kanattan gelişen Bursaspor atağında Sercan, topu ceza sahası içinde bekleyen Turgay'a ortaladı. Arka direkte topla buluşan Turgay'ın kafa şutunda top, kale direğinden döndü. Turgay'ın dönen topa volesinde, kaleci Ivesa yakın mesafeden gelen meşin yuvarlağı tokatlayarak tehlikeyi uzaklaştırdı. 13. dakikada Ozan İpek'in sol kanattan ceza sahasına girerek yaptığı kaleye paralel ortasına dokunamayan Turgay, mutlak gol pozisyonundan yararlanamadı. 14. dakikada önceki pozisyondan yararlanamayan Turgay, bu sefer sol kanattan ceza sahasına giren Sercan'ın pasında topu kale önünde kontrol ederek, ağlarla buluşturdu: 2-0 26. dakikada Eskişehirspor adına sağ kanattan kazanılan serbest vuruşu, Caner kullandı. Caner'in ortasında kimsenin dokunamadığı top, ceza sahası içinde sekerek kaleci Ivankov'da kaldı. 33. dakikada orta sahada aldığı topu sürerek, ceza sahası içine kadar giren Ergiç, pasını uygun durumda bekleyen Volkan'a aktardı. Volkan'ın topu düzelterek attığı şutta kaleci Ivasa gole izin vermedi. 42. dakikada ceza sahası önünde topla buluşan Bülent Ertuğrul'un sert şutunu, kaleci Ivankov parmaklarının ucuyla kornere çeldi. Maçın ilk yarısı, Bursaspor'un 2-0 üstünlüğüyle sona erdi. İKİNCİ YARIDAN DAKİKALAR 60. dakikada Mustafa'nın kendi yarı sahasından ortasında Eskişehirspor defansından seken top, kale önünde bekleyen Turgay'ın önünde kaldı. Turgay, çok kötü bir vuruşla topu auta gönderdi. 63. dakikada Ali'nin sağ kanattan ortasında topla buluşan Turgay'ın kafa şutu, kaleci Ivesa'da kaldı. 74. dakikada kazanılan korner atışını, Ali kullandı. Ali'nin ortasında Ömer'in kafayla kaleye gönderdiği topu, kaleci Ivesa kontrol etti. 82. dakikada Sezer'in sol kanattan ceza sahasına ortasında, Ümit'in kafa şutu, kale direğinin yanında auta çıktı. 83. dakikada sağ kanattan hareketlenen Ali, defans oyuncularını çalımlayarak ceza sahasına girdi. Ali'nin düzgün vuruşunda top ağlarla buluştu: 3-0 87. dakikada Eskişehirspor'un sağ kanattan kazandığı serbest atışı, Sezer kullandı. Sezer'in ortasında ceza sahasında oluşan karambolde, hakem Bünyamin Gezer penaltı noktasını gösterdi. Penaltı atışını kullanan Ümit, topu ağlara gönderdi: 3-1 Bu arada, Ümit'in golünün ardından Eskişehirspor taraftarları, bulundukları tribünün koltuklarını sökerek sahaya attı. Maç, ev sahibi ekibin 3-1 üstünlüğüyle sona erdi. BURSASPOR: 3-1 :ESKİŞEHİRSPOR Stat: Atatürk Hakemler: Bünyamin Gezer xxx, Baki Tuncay Akkın xxx, Asım Yusuf Öz xxx Bursaspor: Ivankov xx, Ömer xxx, İbrahim xxx, Mustafa xx, Ali xxx, Hüseyin xxx, Ergiç xxx (Dk. 46 Bekir Ozan xx), Ozan İpek xxx, Volkan xx (Dk. 46 Veli xx), Turgay xxx, Sercan xxx (Dk. 80 Batalla x) Eskişehirspor: Ivesa xx, Nadareviç xx, Sezgin xx, Volkan xx, Koray xx, Bülent Ertuğrul xx (Dk. 70 Okwunwanne x), Ragıp x, Caner x (Dk. 46 Sezer xx), Alper x (Dk. 30 Erkan x), Mehmet x, Ümit x Goller: Dk. 1 Ozan İpek, Dk. 14 Turgay, Dk. 83 Ali (Bursaspor), Dk. 87 Ümit (penaltıdan) (Eskişehirspor) Sarı kartlar: Dk. 60 Hüseyin (Bursaspor), Dk. 50 Bülent Ertuğrul, Dk. 57 Ragıp, Dk. 82 Erkan (Eskişehirspor)
Özel Çevre Kurumu, 24 yıl sonra kapatılınca CHP, Özal’ın mirasına sahip çıktı ve Anayasa Mahkemesine iptal davası açtı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Turgut Özal'ın, Türkiye'deki doğa mirasını korumak için kurduğu Özel Çevre Koruma Kurumu kapatılınca CHP Anayasa Mahkemesine iptal davası açtı. Bugüne kadar Turgut Özal'ın icraatlarını sık sık eleştiren CHP ilk kez Özal'ın mirasına sahip çıktı. Turgut Özal'ın talimatıyla 24 yıl önce oluşturulan kurul, aralarında Göcek, Ihlara, Uzungöl, Pamukkale gibi dünya harikası bölgeleri özel korumaya almıştı. Kurumun kapatılması sonucu, özel koruma bölgelerinin imara açılması, çarpık kentleşme ve doğanın tahrip edilmesiyle karşı karşıya kalacağı öne sürülüyor. Anayasa mahkemesin e iptal davası açan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Hükümet, Özel Çevre Koruma Kurulu'nu kaldıran, özel çevre koruma anlayışına son veren bir kanun hükmünde kararname çıkardı. Türkiye'deki meraları dahi yapılaşmaya açacak hükümler var'' dedi. ÖZAL'IN MİRASI Kapatılan kurum 14 bölgede çevre sorunlarını gidermek, korumak, imar planlarını yapmak gibi görevleri sürdürüyordu. Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen alanlarda doğal güzellikler ve tarihi kalıntılarının korunmasından da sorumluydu. Bölgelerde yapılacak her türlü yapı ve tesis, Kurulun iznini gerektiriyordu. Kurumun görevleri bundan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülecek, personeli de Bakanlığa devredilecek. Bakanlıkta Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü kurulacak. Türkiye'de özel koruma altında 14 özel bölge bulunuyor. Bu bölgeler arasında en büyük alanı bin 443 kilometrekare ile Datça-Bozburun oluşturuyor. İkinci sırada ise 805 kilometrekare ile Göcek yer alıyor. 14 bölge ''Göcek, Dalyan, Patara, Kekova, Göksu, Gölbaşı, Pamukkale, Ihlara, Foça, Belek, Bozburun, Gökova, Uzungöl ve Tuzgölü'' olarak sıralanıyor. KURUCUSU DA ENDİŞELİ Turgut Özal'ın Göcek'i keşfetmesi sonrası doğa harikası bölgelerin koruma altına alınması kararlaştırılmış ve Özal'ın danışmanı gazeteci Can Pulak'ın girişimiyle Özel Çevre Kurumu kurulmuştu. Pulak kurumun 24 yıl sonra kapatılmasından endişe duyduğunu belirterek şunları söyledi: ''Kurumun kapatılarak, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü adı altında görevini sürdürmesi kararı yanlıştır. Bu kurum, ülkemizin çok değerli yerlerinin korunmasında önemli görevler yaptı. Doğrudan Başbakanlığa bağlı olduğu için müdahale yapılamadı. Şimdi Çevre bakanlığının çatısı altında siyasi olarak etkilenecek. Göcek, Gökova körfezinin betonlaşması, imara açılması bu kurum sayesinde önlendi. Şimdi gelecekten endişe ediyorum"
Gece mesaisinde çalışan kadınlar her ne şekilde olursa olsun geceleri 7 buçuk saatten fazla çalıştırılamayacak
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 18 yaşını doldurmuş kadın çalışanların gece postalarında çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmeliğe göre, kadın çalışanlar her ne şekilde olursa olsun gece postasında yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamayacak. Belediye sınırları dışındaki her türlü işyeri işverenleri ile belediye sınırları içinde olmakla beraber, posta değişim saatlerinde toplu taşıma araçları ile gidip gelme zorluğu bulunan işyeri işverenleri, gece postalarında çalıştıracakları kadın çalışanları, sağlayacakları uygun araçlarla ikametgâhlarına en yakın merkezden, işyerine götürüp getirmekle yükümlü olacak. Kadın çalışanların gece postalarında çalıştırılabilmeleri için, işe başlamadan önce, gece postalarında çalıştırılmalarında sakınca olmadığına ilişkin sağlık raporu işyerinde görevli işyeri hekiminden alınacak. Ayrıca işveren, işin devamı süresince, çalışanın özel durumunu, işyerinde maruz kalınan sağlık ve güvenlik risklerini de dikkate alarak işyeri hekimince belirlenen düzenli aralıklarla çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlayacak. KOCASININ ÇALIŞTIĞI GECE POSTASINA RASTLAMAYACAK ŞEKİLDE DÜZENLENECEK Kadın çalışanın kocası da işin postalar halinde yürütüldüğü aynı veya ayrı bir işyerinde çalışıyor ise kadın çalışanın isteği üzerine, gece çalıştırılması, kocasının çalıştığı gece postasına rastlamayacak şekilde düzenlenecek. Aynı işyerinde çalışan eşlerin aynı gece postasında çalışma istekleri, işverence, imkan dahilinde karşılanacak. GEBELİK VE ANALIK DURUMUNDA KADIN ÇALIŞANLAR BİR YIL SÜRE İLE GECE POSTALARINDA ÇALIŞTIRILMAYACAK Kadın çalışanlar, gebe olduklarının doktor raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar, emziren kadın çalışanlar ise doğum tarihinden başlamak üzere kendi mevzuatlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla bir yıl süre ile gece postalarında çalıştırılamayacak. Ancak emziren kadın çalışanlarda bu süre, anne veya çocuğun sağlığı açısından gerekli olduğunun işyerinde görevli işyeri hekiminden alınan raporla belgelenmesi halinde altı ay daha uzatılacak. Bu çalışanların anılan sürelerdeki çalışmaları, “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına” dair yönetmelik hükümleri saklı kalmak üzere gündüz postalarına rastlayacak şekilde düzenlenecek. GECE ÇALIŞTIRILACAK KADIN ÇALIŞANLARIN İSİM LİSTELERİ İŞYERİNDE SAKLANACAK Gece postalarında kadın çalışan çalıştırmak isteyen işverenler, gece çalıştırılacak kadın çalışanların isim listelerini, iş müfettişlerince yapılan denetimlerde göstermek üzere işyerinde saklanacak. Bu Yönetmeliğin yayımından önce kadın çalışanların gece postalarına ilişkin alınan sağlık raporları süresince geçerli olacak.
Hükümet kamuya 6 bin 113 engelli memur alıyor! Engelli memur adaylarının ataması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılacak.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İNTERNETHABER- Engelli memur atamaları çarşamba günü Beştepe'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapılacak. Engelli memur atamalarıyla ilgili takvim belli oldu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılacağı törende 6 bin 113 engelli adayın kura ve atamaları yapılacak. EĞİTİM SEVİYESİNE GÖRE ATAMA Çarşamba günü yapılacak atamalar, 22 Temmuz'da sona eren başvurular sonrası engelli adayların eğitim düzeylerine göre yapılacak. Buna göre ilkokul ve ortaokul eğitim seviyesinden bin 220 kişi, ortaöğretim seviyesinden 2 bin 514 kişi, ön lisans eğitim seviyesinden bin 340 kişi, lisans eğitim seviyesinden de bin 39 kişinin ataması gerçekleştirilecek.
Başbakan Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı bu kez CNN Türk'ü karıştırdı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: CNN Türk'te yine kıyamet koptu! Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi İhsan Yılmaz, kaset siyasetini Erdoğan'ın başlattığı yönünde imada bulununca itiraz AK Partili Mehmet Metiner'den geldi. Kendisiyle ilgili sözlerine sinirlenen Yılmaz ise canlı yayında Mehmet Metiner'e "terbiyesizlik yapma" diye bağırınca, ikili arasında sert dialoglar yaşandı. Cüneyt Özdemir'in hazırlayıp sunduğu 5N1K'da yine tansiyon yükseldi. Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi İhsan Yılmaz, ses kayıtlarıyla ilgili iddiaların mutlaka yargıya taşınması gerektiğini söyleyerek 17 Aralık soruşturması sonrası bazı savcıların yerlerinin değiştirilmesini eleştirdi. Bugün yasa dışı dinlemeleri eleştirenlerin, seçim meydanlarında aynı ses kayıtları üzerinden cemaate yüklendiğini iddia eden Yıllaz, Erdoğan'ın "ananas ve tesbih" sözlerini hatırlattı. METİNER KARŞI ÇIKTI İhsan Yılmaz'ın akademisyen olduğunu, buna göre davranması gerektiğini söyleyen Metiner ise Erdoğan'a yönelik sözleri kabul etmediğini, aynen iade ettiğini söyledi. Metiner'in canlı yayındaki üslubunu eleştiren Yılmaz, kendisiyle ilgili paralel yakıştırmasına karşı çıktı. İkili arasında yaşanan dialogda Yılmaz, Metiner'e "terbiyesizlik yapma" diye bağırınca araya Cüneyt Özdemir girdi. İşte stüdyoda tansiyonu yükselten o sert sözler;
Galatasaray, Türk takımlarının Avrupa'dan men edilme tehlikesi nedeniyle UEFA'ya resmen başvurma kararı aldı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Türk futbolunun Avrupa kupalarından men edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalması Galatasaray'ı harekete geçirdi. Sarı-kırmızılılar, salı veya çarşamba günü UEFA'nın merkezinin bulunduğu İsviçre'ye çıkarma yaparak olası men cezasının önüne geçmek için resmi girişimde bulunacak. Milliyet'in haberine göre, Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk'ün, UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino ile bir araya geleceği ve elindeki dosyası teslim edeceği belirlendi. Öztürk'ün, Galatasaray Kulübü'nün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamaları, gazete ve televizyonlara verilen röportajları, TFF ile UEFA arasındaki görüşmelerle ilgili yayınları dosyaya koyacağı "Biz uyardık, ama dinlemediler" diyeceği öğrenildi. Dubai'de katıldığı bir konferansta, şikeye karışanlara karşı gerekli tüm adımların atılması ve "sıfır tolerans" ilkesinin benimsenmesi uyarısında bulunan Intantino'nun, her fırsatta Avrupa tehlikesine dikkat çeken sarı-kırmızılıların savunmasını ciddi biçimde masaya yatıracağı belirtildi. Galatasaray daha önce İsviçre'de hukuk bürosu açma kararı alarak, uluslararası arenada lobi çalışmalarına başlamıştı. KAYIP 250 MİLYON EURO Galatasaray, Türkiye'ye, UEFA'dan Avrupa yasağı gelmesi durumunda kayıplarının 250 milyon euro olacağını hesaplıyor. Avrupa yasağının uygulanmaması halinde 3 hatta 5 yıl Şampiyonlar Ligi'ni "çantada keklik" görmeye başlayan sarı-kırmızılı yönetim, 3 senenin en az 150, 5 senenin ise kulübe 250 milyon euro kazandıracağını düşünüyorlar. Galatasaray'ın, Avrupa yasağına sürekli vurgu yapmasının altında, 5 yıl içinde elde edeceği muhtemel gelirle rakiplerine fark atacağı düşüncesi bulunuyor. GALATASARAY'IN KEYFİNİ KAÇIRDI Bu arada Şenes Erzik'in, TFF başkanlığına aday olmaması Galatasaray'ın keyfini kaçırdı. Erzik'in koltuğa oturması durumunda 58. maddeyi kesinlikle uygulayacağını belirten sarı-kırmızılılar, "UEFA Başkanı Platini, sıfır tolerans diyor. Ona en yakın isim bir seferliğine af getirir, puan cezası ile olayın üstünü örterse, diğer ülkeler bunu gündeme getirerek tepki gösterirdi" görüşünde birleştiler.
Ankara 9. İdare Mahkemesi, üniversiteyi kazanan sözleşmeli memurun, üniversitenin olduğu şehre tayin edilmesine hükmetti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Türk sağlık-Sen tarafından, Kars Kafkas Üniversitesi Hemşirelik lisans bölümünü kazanan Ankara'da çalışan sözleşmeli üyenin öğrenim durumundan tayininin reddedilmesi üzerine Ankara 9. İdare Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Davayı görüşen mahkeme eğitim hakkının Anayasal hak olduğuna dikkat çekerek, sözleşmeli memurun Kars'a tayin edilmesi gerektiğine hükmetti. Kararda kadrolu memurların eğitim nedeniyle tayin hakkı varken sözleşmeli memurların çalıştırılmasına dair esaslara göre eğitim mazereti nedeniyle tayin hakkına izin verilmediğinin idare tarafından öne sürüldüğü belirtildi. Kararda 657'ye bağlı çalışan sözleşmeli memurların da diğer kadrolu memurlar gibi kamu görevlisi niteliği taşıdığı belirtildi. Mahkeme kararında, 'Kafkas Üniversitesi Hemşirelik lisans bölümünü kazanan sözleşmeli memurun Anayasa hükmü gereği eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılmaması gerektiği ortadadır' denilerek sözleşmeli memurun eğitim nedeniyle tayin talebinin kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekildi. İdarenin tayin işleminin reddine ilişkin kararının hukuka ve hakkaniyete uyarlılığının bulunmadığı ifade edilerek reddedilmesine karar verildi. Kararla ilgili bir değerlendirme yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci "Sözleşmeli memura eğitim hakkını çok görenlere karşı kazanılan bu dava çok önemlidir. Anayasanın açık hükmüne rağmen sözleşmeli memurların Bakanlar Kurulu kararı ile eğitim hakkından yoksun bırakılması hukuktan geri dönmüştür. Mahkeme sözleşmeli memura eğitim için tayin hakkını tanımıştır. Karar emsal olarak algılanmalı ve hükümet bu konuda gerekli düzenlemeleri yaparak sözleşmeli memurların bu mağduriyetini sonlandırmalıdır." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'ye destek veren 8 iş adamıyla İzmir'de gizlice görüştü.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , önceki akşam sürpriz bir biçimde ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da iş yapan 8 ünlü işadamıyla bir araya geldi. Bir otelde düzenlenen yemeğin katılımcıları “sır” gibi saklanırken, iş adamlarının, “Önceki seçimlerde, AKP ’ye oy verdik, partiye destek sunduk. Ancak artık endişeliyiz. Bu seçimlerde demokrasiyi rafa kaldırmayacağını bildiğimiz siyasi partilerin yanında durmak istiyoruz” mesajını verdikleri iddia edildi. Milliyet gazetesinin haberine göre, önceki akşam İzmir’e hareketinden önce Marriott Otel’de sürpriz bir programa katıldı. Basından ve partililerden dahi saklanan yemeğin CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin tarafından organize edildiği öğrenildi. Yemeğe ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yatırımları bulunan 8 ünlü işadamı katıldı. İş adamlarının isimleri, “AK Parti baskısıyla karşılaşabilecekleri” gerekçesiyle paylaşılmadı. İddialara göre, iş adamları, “Geçmişte Ak Parti’ye oy verdik. Maddi destek de sağladık. Ancak artık Türkiye’nin gidişatından endişeliyiz. Demokrasi ve hukuk konularında kaygılarımız var. Bu seçimlerde demokrat bir tavır takındığını bildiğimiz, demokrasiyi rafa kaldırmayacağını bildiğimiz siyasi partilerin yanında durmak istiyoruz” diyerek CHP’ye dolaylı destek mesajı verdikleri belirtildi. Yemekte, CHP’nin Kürt sorunun çözümü konusundaki tutumumun da bölgede karşılığı olduğu, ancak Ak Parti-HDP kutuplaşması nedeniyle CHP’nin bölgede yeteri kadar oy alamadığı tespitinin yapıldığı da ileri sürüldü. İŞSİZLERLE BULUŞACAK Kılıçdaroğlu, bugün ODTÜ Vişnelik tesislerinde genç işsizlerle bir araya gelecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu ve Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız’ın organizasyonunda farklı sektörlerden gençlerin katılacağı toplantıdan çıkan kararların, seçim bildirgesine yansıyacağı ifade ediliyor. Kılıçdaroğlu, daha sonra Tunceli’ye geçerek Pertek’te muhtarlarla bir araya gelecek.
Diriliş Ertuğrul'un kısa sürede çok sevilen karakterleri arasına giren fakat bir süredir ekranlarda olmayan Bamsı Beyrek Kayı Obası'na geri dönüyor.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Diriliş'te, Ertuğrul'un Alp'lerinden Bamsı'yı canlandıran Nurettin Sönmez, motosiklet kazasında ayağını kırdığı için yeni sezon bölümlerinde rol almıyordu. Kısa sürede dizinin efsane karakterleri arasına giren Bamsı, izleyici ile yeniden buluşacak. AYAĞINDAKİ ALÇIYI ALDIRDI Ayağındaki alçıyı aldıran Nurettin Sönmez, Diriliş'in İstanbul'daki çekimlerinde yer aldı. Sönmez, Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu'nun Beykoz'daki Diriliş Ertuğrul'un setine yaptığı ziyarette görüntülendi.
Erken rezervasyon kampanyası, yerli tatilcilerdeki ''son dakika karar verme'' alışkanlığını değiştirdi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ''Tatil Herkesin Hakkı'' sloganıyla ocak ayında başlatılan ve nisan ayı sonuna kadar devam edecek olan erken rezervasyon kampanyası, yerli tatilcilerdeki ''son dakika karar verme'' alışkanlığını değiştirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın seyahat acenteleriyle yürüttüğü kampanya çerçevesinde, tur paketlerini yüzde 35-40 arasında indirimle alabilen vatandaşlar bu yıl da tatil için en çok Antalya ve Ege bölgesini seçiyor. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı (TÜROFED) Osman Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turizm sektörünün Türkiye ekonomisine getirdiği katkı ve sağladığı faydanın yadsınamaz ölçüde olduğunu söyledi. Geçen yıl devam eden küresel finans krizinin turizm sektörüne de yansıdığını belirten Ayık, beklenen yavaşlamayla turizm gelirleri ve ziyaretçi sayılarında da önemli bir artışın yaşanamadığını anımsattı. Erken rezervasyon sisteminin son yıllara göre artış gösterdiğini bildiren Ayık, ''Özellikle 2013'ün bu açıdan hareketli geçmesini bekliyoruz'' dedi. İnsanların genellikle erken tatil rezervasyonlarından faydalanmaya şubat ayından itibaren başvurduklarını ve rezervasyon taleplerini haziran ayına kadar devam ettirdiklerini dile getirdi. Son yıllarda internet üzerinden sağlanan tatil fırsatlarının da tatilini uygun fiyatlarda yapmak isteyen müşterilere daha cazip geldiğini dile getiren Ayık, ''Çünkü internet, turizmle ilgili bilgi almak ve fırsat satın almak açısından artık daha etkili bir yöntem oldu. Dolayısıyla tüketiciler uygun fiyatlarla gitmek isteyecekleri tatil bölgelerini rahatlıkla bulabiliyor'' diye konuştu. Bu yıl da en çok Muğla ve Antalya tercih ediliyor İki üç yıl öncesine ait istatistiklerin çoğu tüketicinin son ana kadar tatil planında kararsız kaldığını ve bu nedenle erken rezervasyon taleplerinin çok yaygın olmadığını bildiren Ayık, şunları söyledi: ''2011 yılında tahmini 1,5 milyon kişi erken rezervasyon kampanyalarından yararlanmış ve turizm iç piyasasında yüzde 35-40 canlanma sağlanmıştır. Erken rezervasyon fırsatlarında Türkiye içinde genelde tercih edilen bölgeler Akdeniz ve Ege bölgelerinde yer alan Antalya ve Muğla'daki tatil yerleridir. Yurt dışı tatil yörelerine ilişkin talepler de genelde vizesiz turistik yerlere gerçekleştirilmektedir. Türkiye turizminin 2023 yılı için hedeflediği stratejiler de bu yöndedir. Nitelikli turistik tesislerin erken rezervasyon sistemi yoluyla yerli turiste sezon dışında da uygun fiyatlarla tatil yapma olanağı sunmasına yönelik programların artırılması hedeflenmektedir.'' ''Kıyıya yığılmaların önüne geçilemiyor'' Türkiye'de turizm alanları konusunda alternatiflerin fazl a olmasına rağmen bu yıl da kıyıya yığılmaların önüne geçilemediğini ifade eden Ayık, şunları kaydetti: ''Burada kontrollü bir büyüme gerçekleştirilmesi önemlidir. Bunların yanı sıra çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik de üzerinde durulması gereken bir konudur. Yapılacak altyapı çalışmaları yanı sıra nitelikli ve eğitimli iş gücü istihdamına dair planlama yapılması şarttır. Dolayısıyla buradan gelinecek nokta turizmin tek bir sezonda değil, yılın 12 ayında da gerçekleştirilebiliyor olmasına yöneliktir. Sezonluktan ziyade tüm yıla yayılan turizm faaliyetleri her tür turizm alanını değerlendirmeye yetecektir. Buna yönelik uygun maliyet ve iş gücü analiziyle bunların teşvikleri gerçekleştirilmelidir. Dolayısıyla tatil bölgelerinin kaynakları ve altyapıları zenginleştirilmeli, otel yatak sayıları, personel sayıları buna göre istihdam edilmelidir.''
Galip Ensarioğlu'nun Yenişehir ilçesi Ofis semti Sanat Sokağı'ndaki evinin önünde beklerken silahlı saldırıya uğradığı iddia edildi. Ensarioğlu yaralının koruması olmadığını açıkladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: AK Parti Milletvekili adayı Galip Ensarioğlu'nun evinin önünde silahlı kavga çıktı. Kavgada bir kişi yaralandı. AK Parti Diyarbakır Milletvekili adayı Galip Ensarioğlu'nun özel olarak Yenişehir ilçesi Ofis semti Sanat Sokağı'ndaki evinin önünde silahlı kavga çıktı. Yaralanan kişinin Ensarioğlu'nun koruması olduğu iddia edildi ancak Ensarioğlu yalanladı. ENSARİOĞLU: YARALANAN KORUMAM DEĞİL Kavgada yaralanan bir kişi, Ensarioğlu'nun da yardımıyla ambulansla hastaneye kaldırıldı. Galip Ensarioğlu, "Evden çıktım. Silahlı kavgayı gördüm. Hemen benim evin alt tarafında oldu. Yaralıya yardım ettim. Benim korumalarımdan biri değil, 2 kişinin silahlı kavgası" dedi. ENSARİOĞLU'NUN YARDIMIYLA HASTANEYE KALDIRILDI Yaralanan kişi silah sesi üzerine dışarı çıkan Ensarioğlu'nun da yardımıyla ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde okulda içtikleri sütten rahatsızlanan 10 öğrenci hastanede tedavi altına alındı.<br/>Edinilen bilgiye göre, ...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde okulda içtikleri sütten rahatsızlanan 10 öğrenci hastanede tedavi altına alındı. Edinilen bilgiye göre, Necati Bey İlköğretim Okulu’nda 10 öğrenci içtikleri sütün ardından bulantı şikayetiyle öğretmenlerine başvurdu. Öğretmenlerin 112 Acil Servise haber vermesi üzerine 10 öğrenci Moris Şinasi Çocuk Hastanesi’ne kaldırıldı. Manisa İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, 10 çocuğun süt alerjisi nedeniyle Moris Şinasi Çocuk Hastanesinde ayakta tedavilerinin yapıldığını ve durumlarını iyi olduğu bildirildi. Yapılan açıklamada ayrıca sütten zehirlenmenin söz konusu olmadığı kaydedildi. (İHA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP ile ilgili sözlerini sert bulunduğunu söyleyen Oğuz Haksever'e tepki gösterdi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'i terletti! Erdoğan, HDP'ye yönelik bazı ifadelerinin bir hayli sert olduğunu söyleyen Haksever'e tepki gösterdi, o sertliğin ne olduğunu sordu. Bir kaç saniye de olsa yaşadığı şaşkınlık nedeniyle soruya cevap veremeyen Haksever, durumu toparlamaya çalışsa da pek başarılı olamadı. Erdoğan, NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in gündeme ilişkin sorularını cevapladı. HDP'ye yönelik eleştirilerini burada da sürdüren Erdoğan, bazı sözleri için sert değerlendirmesi yapan Haksever'e tepki gösterdi. İşte ikili arasındaki o ilginç diyalog; Oğuz Haksever: HDP ile ilgili sert eleştiriler vardı... Erdoğan: Nedir benim yönelttiğim ağır eleştiri O.H: Valla, yani işte sert eleştiriler Erdoğan: Mesala? O.H: Selahattin Bey için dediniz kanlı felan... Erdoğan: Mesela? Yani kusura bakmayın şimdi! Kalkıp siz, milleti sokağa dökeceksiniz, sokağa döktükten sonra 50 kişi ölecek. Bu kan değil mi? Oğuz Bey Allahışkına... Biz konuştuğumuz zaman sert oluyor. Bunların konuştuğunu neden kaale almıyor sunuz? O.H: Yo böyle bir şeyi ben söylemedim tabi.. Erdoğan: Kanlı- kansız diyorsunuz ama. Kanlı işte. 50 kişi ölmüş bunun lamı cimi yok artık.
2016 yılı Temmuz ayında 129 milyon TL fazla veren bütçe, 2017 yılı Temmuz ayında 926 milyon TL fazla verdi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 2017 yılı temmuz ayında bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,3 oranında artarak 52,5 milyar TL olurken, bütçe giderleri yüzde 21,5 oranında artarak 51,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Bütçe, temmuz ayında 6,7 milyar TL faiz dışı fazla verdi. 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde 1,3 milyar TL fazla veren bütçe, 2017 yılı Ocak-Temmuz döneminde 24,3 milyar TL açık verdi. 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde 31,9 milyar TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2017 yılı Ocak-Temmuz döneminde 8,4 milyar TL faiz dışı fazla verildi. 2017 yılı Ocak-Temmuz döneminde bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 oranında artarak 351,7 milyar TL oldu. Bütçe giderleri ise yüzde 18,9 oranında artarak 376 milyar TL olarak gerçekleşti. TOPLANMANIN BİR GÖSTERGESİ Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal, temmuz ayında bütçe 926 milyon TL fazla vererek geçen yılın aynı ayına göre 796 milyon TL iyileşme sergilediğini belirterek, bu iyileşmenin 15 Temmuz darbe girişiminin etkisinin bertaraf edilmesi ile ekonomideki hızlı toparlanmanın bir göstergesi olarak vergi gelirlerinde kendisini gösterdiğini kaydetti. Bakan Ağbal bütçe verileri ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, bu sene yerinde ve zamanında uygulamaya konulan teşviklerin de etkisi ile vergi gelirleri normal patikasına döndüğünü, 6736 ve 7020 sayılı yapılandırma kanunlarından kaynaklı tahsilatların da etkisi ile temmuz ayında vergi gelirleri yüzde 27,6 oranında arttığını kaydetti. Ağbal açıklamasında şunları söyledi: "Ocak-Temmuz döneminde bütçe gelirleri 351,7 milyar TL, harcamalar ise 376 milyar TL olmuştur. Ekonomik büyümeyi destekleyici kararların ve teşvik unsurlarının da etkisiyle bu dönemde bütçe 24,3 milyar TL açık vermiştir. Bunun 9 milyar TL’si sosyal güvenlik primlerinin yılın son üç ayına ertelenmesinden kaynaklanmıştır. Önümüzdeki dönemde ise ekonomiyi destekleyici uygulamaların sona ermesiyle birlikte bütçe açığındaki artış trendi azalacaktır. Yılbaşından bu yana ekonomiye ilişkin gerek üretim gerek tüketim gerekse dış ticaret kanalından veriler son derece olumludur. Yılın geri kalanına ilişkin öncü veriler de 2017 yılında ekonomik büyümenin OVP hedeflerimizin üzerinde gerçekleşeceğini işaret etmektedir. Ekonomik aktivitedeki canlanma vergi gelirlerini olumlu yönde etkilemektedir. Bununla beraber önümüzdeki dönemde harcama artışlarını kontrol altına alarak ve bütçe açığını makul seviyelerde tutarak mali disiplin konusunda gerekli kararlılığı göstermeye devam edeceğiz."
Karakoç' un hayatının anlatıldığı "Gün Doğmadan" adlı belgesel yarın saat 19.00'da yeniden gösterilecek...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde, yarın saat 19.00'da Türkiye'nin önemli münevverlerinden Sezai Karakoç' un hayatının anlatıldığı "Gün Doğmadan" adlı belgesel filminin gösterimi gerçekleşecek. Gösterim sonrasında yaklaşık, bir senelik yoğun bir çalışmanın ürünü olan filmle ilgili olarak, Prof. Dr. Durmuş Günay ve Doç. Dr. Münire Kevser Baş, izleyicilerle söyleşi yapacak. Doğu'nun yedinci oğlu Karakoç'un yaşadığı zamana tanıklığına dair önemli detaylar içeren belgesel film, Karakoç'un izinde, bu topraklar üzerindeki değişimi, dünyanın teknolojik ve fikirsel anlamda dönüşümünü, bütün bunlarla birlikte gelen, anlam karmaşalarını, şiirsel bir üslupla anlatıyor.
Uzmanlar, yürüyüş yapmanın kişleri daha yaratıcı bir hale getirdiğini açıkladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ABD'deki Santa Clara Üniversitesi'nden bilim adamlarının araştırması, konsantrasyon ve daha iyi düşünmek için yürümenin etkili olabileceğini gösterdi. Çoğu üniversite öğrencisi 176 gönüllü, bazı yaratıcılık testlerine tabi tutuldu. Gönüllülerden testlere oturarak, koşu bandında, açık havada ve yürüdükten sonra yanıt vermeleri istendi. YARATICILIKTA %60 ARTIŞ Yürürken ve yürüdükten sonra gönüllülerin bu testlerde daha başarılı olduğu görüldü. Araştırmaya imza atanlardan Marily Oppezzo, koşu bandında ve açık havada yürüyenlerin yaratıcılığında yüzde 60 artış saptandığını vurguladı. Araştırmanın sonuçları “Journal of Experimental Psychology” dergisinde yayımlandı.
Katar'da hizmet veren bir Türk firmada çalışan şef Cumali Adıgüzel, gelen müşterilere yaptığı şovla hem yürekleri ağza getirdi hem kendine hayran bıraktı. Sosyal medyada bir anda yayılan videoya kullanıcılar, 'Nusret'i tahtından eder' yorumlarında bulundu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Katar'daki bir Türk restoranında kaydedilen bu görüntüler sosyal medyada 'Nusret'e rakip çıktı' yorumlarına neden oldu. Bıçaklarla şov yaparak et servisi yapan Türk şef Cumali Adıgüzel'in sosyal medyada onbinlerce takipçisi var. Adıgüzel'in tıpkı Nusret gibi kendine ait bir tuz dökme hareketi de var. (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.)
ABD-Kuzey Kore arasında savaş çanları çalarken son dakika gelişmesi yaşandı. ABD'nin 27 Temmuz'dan itibaren Kuzey Kore'ye seyahat yasağı getireceği duyuruldu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ABD ile Kuzey Kore arasındaki gerilimi daha da tırmandıracak bir gelişme yaşandı. Kuzey Kore'ye seyahatler organize eden iki tur şirketi, ABD'nin kısa süre içerisinde vatandaşlarına Kuzey Kore'ye seyahat yasağı koyacağını duyurdu. Koryo Tur'dan yapılan açıklamaya göre, ABD vatandaşları için uygulanacak yasak 27 Temmuz'da açıklanacak ve 30 gün sonra uygulamaya konulacak. İKİ FARKLI ŞİRKET DUYURDU Bir diğer tur şirketi Young Pioneer Tur da Twitter üzerinden yaptığı açıklamayla yasağı duyurdu ve 27 Temmuz'da açıklanacağını belirtti. Yasağın ne kadar süreceğine ilişkin bir açıklama ise yapılmadı. ABD'Lİ ÖĞRENCİ KOMA HALİNDE DÖNMÜŞTÜ ABD'li üniversite öğrencisi Otto Warmbier, bir süre önce turist olarak Kuzey Kore'ye gitmiş ancak burada gözaltına alındıktan sonra 15 yıl ağır işçilik cezasına çarptırılmıştı. Yaklaşık 1.5 yıl cezaevinde kalan Warmbier daha sonra koma halinde ABD'ye iade edilmiş, ancak hayatını kaybetmişti. Kuzey Kore'de halen 3 ABD vatandaşı tutuklu bulunuyor.
Olay Trabzon'da meydana geldi... Kapkaççı genç bir kızın çantasına yapıştı... Kız, 'İçinde sadece 5 TL var' diye haykırınca...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Trabzon'un Araklı İlçesi'nde, yolda yürüyen 24 yaşındaki Ayşe Özkan'ın çantasını çekip alan kapkaçcı, genç kızın "İçinde sadece 5 lira var" demesi üzerine çantayı bırakıp kaçtı. Olay geçen cumartesi günü Özgen Mahallesi'nde meydana geldi. Yolda yürüyen Ayşe Özkan'ın yanına yaklaşan bir kapkaçcı, genç kızın kolundaki çantayı alıp kaçmak istedi. Çıkan boğuşma sırasında Ayşe Özkan'ın, "İçinde sadece 5 lira var" demesi üzerine kapkaçcı çantayı bırakarak kaçtı. Olay sonrası İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne başvuran Ayşe Özkan, başından geçenleri anlattı ve şikayetçi oldu. Polis, 24- 25 yaşlarındaki kapkaçcıyı bulabilmek için çalışma başlattı.
45 yaşındaki kadının oğlu öldü. Ancak o yine de torun sahibi olmak istiyor. Ölü oğluna gelin arıyor.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Laura Evans adlı Teksaslı bir kadın, ölü oğlunun dondurulmuş spermlerinden hamile kalacak taşıyıcı anneleri aradığını açıkladı. Nisan 2009'da oğlunu bir cinayete yitiren Laura Evans adlı Teksaslı bir kadın, oğlu ölmeden önce spermlerini aldırarak dondurdu.. 45 yaşındaki kadın şimdi, basın aracılığıyla, ölü oğlunun dondurulmuş spermlerinden hamile kalacak taşıyıcı anneleri aradığını açıkladı.. Ancak annenin bu durumu, Amerika'da büyük tartışma yarattı. aşırı Hıristiyanlar ve ahlak grupları, Laura'nın durumunu "Tanrıyı oynamak" olarak yorumlarken, psikologlar ise, "Oğlunun yerine yeni bir oğul arıyor" diye açıklıyor.. Ancak anneyi durduracak bir yasal düzenleme bulunmuyor.. Anne oğlunun taşıyıcısı olmak isteyen kadınlara 50 bin dolar vaadediyor
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, "Denetimleri yaparken sıkıntı yaşansın ya da canını yakalım ve ya kapatalım anlayışıyla...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, "Denetimleri yaparken sıkıntı yaşansın ya da canını yakalım ve ya kapatalım anlayışıyla denetleme yapmıyoruz" dedi. Çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunmak için Samsun’a gelen BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, basın mensuplarıyla Samsun Büyükşehir Belediyesi Sevgi Kafe’de yemekte bir araya geldi. Yemek öncesi basın mensuplarının sorunlarını dinleyen BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, kurumun yaptığı denetimlerin bazen yanlış anlaşıldığını belirtti. Genel Müdür Atalay, "Kamu ilanları devam ediyor. İnşallah devam da edecek. Biz sizlerin her zaman yanınızdayız. Sizlerin sorunlarınızı dinlemeye geldik. Strateji toplantısı yapmaya geldik. Sık sık kontroller yapıyoruz. Mevzuatları uyguluyoruz. Bu mevzuatlarda sizlere uygun olmayan olabilir. Mevzuat değiştirilir mi? Allah yazısı değildir. Tabii ki değiştirilir. Değiştirilinceye kadar da mevzuatı uygulamak zorundayız. Denetimleri yaparken sıkıntı yaşansın ya da canını yakalım ve ya kapatalım anlayışıyla denetleme yapmıyoruz. Kurallara uyulup uyulmadığına dikkat ediyoruz. Buna bakmak zorundayız. Tek tek bayi kontrolleri ya da abone kontrolleri yapıyoruz. Bize verilen belgeler haricinde denetleme yapıyoruz. Şehrin ve yörenin haberleri var mı bunlara bakıyoruz" diye konuştu. Yapılan denetimlerle kaçak ilanları önlediklerini söyleyen Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, "Denetimlerimizi bu zamana kadar nasıl yapıyorsak, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Belki artırarak devam edeceğiz ama her şey sizi daha iyiye götürebilmek içindir. Başlangıçta zor gelebilir ama kuşkunuz olmasın. Kaçak ilanları önledik. Şubelerimiz sizinle ele ele vererek çalışıyor. Samsun şubemiz de ciddi anlamda çalışmalarını sürdürüyor. Teklifleriniz varsa açığız. Siz iyi gazete yaptıkça reklamlar artıyor. Türkiye ve Samsun büyüyor. İnanılmaz yatırımlar yapılıyor. Samsun buna layık. Sizlere büyük görevler düşüyor. Samsun’da ve sizlerle burada olmaktan çok memnunum" şeklinde konuştu. Düzenlenen programa BİK Samsun Şube Müdürü Mustafa Bayraktar, Basın-Yayın ve Enformasyon İl Müdürü Tahsin Bayar, Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Fatma Dursun, Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Temiz, ulusal ve yerel basın kuruluşlarının temsilcileri katıldı. (İHA)
Gökçek’in “Aylinciğim” sözlerinden dolayı Beyaz TV’ye RTÜK’ün üst kurulu toplantısında ceza verilmemesi, toplantıda Ak Parti ile CHP kontenjanından gelen üyeler arasında gerilimi tırmandırdı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: CHP Ankara milletvekili Aylin Nazlıaka ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki içme suyu tartışması, RTÜK’te sözlü kavgaya neden oldu. RTÜK’ün üst kurul toplantısı bugün yapıldı. Toplantının Gündem konularından biri de, CHP Ankara milletvekili aylin nazlıaka ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında Ankara’nın içme suyu ile ilgili yaşanan tartışma çerçevesinde Beyaz TV’deki bir programda konuşulanlar oldu. Beyaz TV’de Alper Tan’ın programında Gökçek’in Nazlıaka ile ilgili sözlerinin yer aldığı dosya ele alındı. Milliyet’in aldığı bilgilere göre; muhalif üyeler, Gökçek’in sözlerinden dolayı televizyona ceza verilmesini istedi. Televizyona; CHP milletvekiline cevap hakkı tanınmaması, hakaret ve iftira atılması ile bir milletvekilini aşağılayıcı ifadeler kullanılması çerçevesinde ceza verilmesi istendi. Ancak ceza isteği Ak Parti kontenjanından seçilen 5 üst kurul üyesinin oyu ile reddedildi. 5’e 4 oy çoğunluğu ile bu programa ceza verilmedi. Görüşmeler sırasında Ak Parti ile CHP kontenjanından seçilen üyeler arasında çıkan sözlü tartışma alevlendi. Bunun üzerine CHP kontenjanından seçilen Ali Öztunç, toplantıyı terk etti. Bu kavga üzerine toplantı ertelendi. EN AĞIR CEZA VERİLİRDİ Telefonla görüştüğümüz Öztunç toplantıyı terk ettiğini doğruladı. Öztunç, “Tarafsız gözle bakılsaydı bu programa kesinlikle ceza verilirdi. Eğer Nazlıaka’nın yerinde bir Ak Parti milletvekili, Gökçek’in yerinde de CHP’li belediye başkanı olsaydı. RTÜK olarak en ağır ceza verilirdi. İktidarın üyeleri militanca davrandı. Bunu kınıyorum” diye konuştu. GÖKÇEK – NAZLIAKA TARTIŞMASI Eylül ayında yayın sürerken Nazlıaka Twitter hesabından "40 dakikadır @beyaztv 'ye bağlayamadılar. Bir de objektif yayıncılık diyorlar!!! Bağlayacağız diyerek beni 11:17'den beri yayına bağlamayan @beyaztv! Sen telefonumu hak etmiyorsun! İyi geceler tweetdaşlar!" diyerek tepki göstermişti. Gökçek ise program sırasında "AYLİN, KORKTUN DEĞİL Mİ?BEN İDDİALARI SIRALADIM, SEN CEVAP VER.REZİL OLDUN DEĞİL Mİ? CESARETİN C'Sİ VARSA BAĞLAN..." tweeti yazmıştı. Program bittiğinde ise Gökçek'ten bu kez "BEN İDDİA ETMEDEN SEN NİYE BAĞLANACAKTIN... YARIN EVİNE SAAT 11.00'DE EKİP GÖNDERİYORUM...DEPONU TEMİZLETECEK MİSİN?" tweeti atmıştı. Gökçek’in programda “Aylinciğim” demesi de tepki görmüştü.
BKM Mutfak'ın anlatıcısı olarak yıldızı parlayan ve sempatik kişiliğiyle beğeni toplayan Eser Yenerler, son dönemin gözde isimleri arasında...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Star TV'de sunduğu "Eyvah Düşüyorum" isimli yarışma programı her hafta SBT ölçümlerinde ilk 5'te yerini alan Yenenler'e Kanal D'nin cumartesi akşamları talk show sunması için teklif yaptığı öğrenildi. Milliyet'in haberine göre Yenenler'le kanal eğer her konuda anlaşırsa genç oyuncu Okan Bayülgen'den kalan boşluğu dolduracak. Böylece Kanal D de genç bir isme destek vermiş olacak. "Öyle Bir Geçer Zaman Ki" dizisinin Aylin'i Farah Zeynep Abdullah ile beraber olan Yenenler, özel hayatındaki istikrarla da dikkat çekiyor.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “Özel yetkili mahkemeler bu ülkenin adalet sistemine vurulmuş kara bir lekedir” dedi. <br/>CHP Uş...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “Özel yetkili mahkemeler bu ülkenin adalet sistemine vurulmuş kara bir lekedir” dedi. CHP Uşak Milletvekili Yılmaz, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye’nin kurucu partisi niteliğinde olan CHP olarak, bu ülkenin demokratik çağdaş hukuk devleti kalması yönünde mücadele edeceğiz. Bu mücadele yine bizim omuzlarımızda yükselecektir” diye konuştu. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması yönünde teklif verdiklerini belirten Yılmaz, “Teklifi verdiğimiz zaman bu mahkemelerin evrensel hukuk sistemine uygun olmadığını, verdikleri kararların yok hükmünde olduğunu söylemiştik. Bu mahkemeler Türkiye’nin adalet sistemine vurulmuş kara bir lekedir. Kaldırılmalıdır” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ’Türbülans gibi bir tartışmanın içindeyiz’ yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Yılmaz, şunları söyledi: "Bir ülkede hukuk güvenliği olmazsa, adalete güven olmazsa o ülkede türbülansın olması ve o ülkedeki bütün kaynakların ya da bütün kurumların çökmesi söz konusu olabilir. Biz böylesi bir şeyi asla istemiyoruz. En kısa zamanda bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşması gerekiyor. Anayasa değişikliği yapılması gerekiyor, HSYK’nın yeniden oluşturulması gerekiyor." (İHA)
PKK, çözüm sürecinin gidişatının nasıl olacağının 30 Mart yerel seçim sonuçlarına göre belirleneceğini açıkladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: PKK'nın sitesinde yeralan, 'PKK'nin tüm kadro ve sempatizanlarına' başlıklı PKK Yürütme Komitesi imzalı bildiride, çözüm süreci konusunda, savaşın sonucunda sürecin gelişmesi ve sürecin adı konusunda AK Parti ile Abdullah Öcalan arasında amaç birliğinin bulunmadığı belirtildi. Bildiride, "AKP baştan itibaren savaşta ulaşamadığı sonuçları siyaset yöntemiyle kazanabilmek için böyle bir süreçten yana olmuş, süreci tamamen 2014 yerel seçimlerini ve Cumhurbaşkanı seçimlerini kazanma amacına bağlamıştır. Diğer yandan önder Apo da AKP'nin bu konumunu değerlendirerek, demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü yönünde bazı politik adımlar atmaya zorlamayı hedeflemiştir. Hala böyle bir konumda mücadele etmekte, kendi duruşu çerçevesinde süreci devam ettirmektedir" denildi. 'ALDATILAN, ALDANILAN BİR DURUM YOK' Çözüm sürecinde bilinmeyen, anlaşılmayan, aldatılan, aldanılan bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığı belirtilen bildiri şöyle devam etti: "Hareket olarak biz de baştan itibaren hem AKP politikalarını, hem de önder Apo'nun yaklaşımlarını bu temelde değerlendirerek sürece evet dedik. Önder Apo'nun tutumunu daha derinden anlayıp AKP'yi demokratik siyasi mücadeleyle zorlama hedefini pratikte uygun yol ve yöntemlerle yürüterek sonuç almayı hedefledik. Bu sürecin ilk aşaması bu temelde gerçekleşti ve hareketimiz açısından önemli bir siyasi açılımı ve gelişmeyi de sağladı. Fakat ikinci aşamayı geliştirme, yürütmede belli bir zorlanma yaşadık. Fakat, öz itibariyle süreci önder Apo'nun planladığı çerçevede yürütmeye çalıştık." 'SÜRECİN GİDİŞATINI 30 MART SEÇİM SONUÇLARI BELİRLEYECEK' Yerel seçimlerin de değerlendirildiği PKK bildirisinde, daha sonra şu görüşlere yer verildi: "Bu bakımdan içine girdiğimiz yerel seçim döneminin genelde Türkiye'de, özel olarak da Kürdistan'da PKK ile AKP arasında kıyasıya bir seçim mücadelesi biçiminde geçeceği açıktır. Türkiye siyasetinin nasıl yürüyeceği, esas olarak 30 Mart 2014 yerel seçimlerinin sonuçlarına göre belirleneceği anlaşılmıştır. O zamana kadarki süreç ağırlıklı olarak seçim mücadelesi biçiminde geçecektir. Bu nedenle 30 Mart yerel seçimleri siyasi bakımdan büyük anlam ifade etmektedir. Sonuçları Türkiye'nin siyasi gidişatını, doğrultusunu belirleyecektir." 'BARZANİ AMED'E AKP'NİN KOLTUK DEĞNEĞİ OLARAK GİTTİ' Erbil'de yapılması planlanan ve sürekli ertelenen Kürt Ulusal Kongresi ve Irak Kürdistan yönetimi ile ilişkilerin de ele alındığı bildiride şunlar kaydedildi: "KDP yönetiminin son dönemlerde hem Rojava ve Bakur'a (Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu bölgesi) dönük politikalarında karşıt tutuma girmiş olduğunu, hem de güneydeki duruşuyla demokratik hükümetin kurulmasını ve ulusal kongre çalışmalarını engellediğini söyleyebiliriz. Halbuki yaz boyu ulusal kongre çalışmaları temelinde tüm parçalardaki Kürtler KDP liderliğini öne çıkartmaya, daha etkili politika yürütür hale getirmeye çalıştılar. Rojava halkı ve demokratik güçler her zaman KDP ile ilişkilere önem verdiler ve dayanışma içinde olmak istediler. Önder Apo, Barzani'yi ulusal kongre eş başkanlığına önerdi ve bu genel olarak da kabul görmüştü. Eğer Kürt iradesiyle birleşmiş olsaydı KDP liderliği Ulusal Kongrenin Eş başkanı, bir yönüyle de Kürdistan'ın başkanı olarak Amed'e, Kamışlı'ya gidebilecekti. Fakat, Kürt iradesine dayanmak yerine AKP ve ABD iradesine dayanması, Kürtlerin başkanı olarak Amed'e gitmek yerine AKP'nin koltuk değneği olarak gitmesi elbette ki onur kırıcı bir durumdur. Bütün Kürt toplumunun onuru kırılmıştır, incinmiştir. Barzani ailesinin bütün toplum nezdinde oluşturduğu itibar bile bu politik tutum sonucunda sarsılmıştır."
İstanbul Sarıyer’de bir eve pencereden giren inşaat işçisi 36 yaşındaki L.E., 29 yaşındaki H.Ç. adlı kadına uykuda tecavüz etmek istedi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Habertürk'ün haberine göre, taytının kesildiğini fark edip uyanan genç kadının çığlıkları üzerine uyanan erkek kardeşleri saldırganı dövdü. Buna rağmen kaçmayı başaran L.E., tedavi için gittiği hastanede yakalandı. Olay, geçen cuma günü gece saat 05.00 sıralarında yaşandı. Bıçaklı saldırgan H.Ç.’yi “Bir kez birlikte olacağız. Bağırırsan sana zarar veririm” diyerek tehdit etti. Genç kadın polise verdiği ifadesinde “Sabaha karşı vücudumda bir el hissederek uyandım. Uyandığımda taytımı bıçakla kesiyordu. Bıçağı göstererek ‘Sesini çıkarma seninle sevişmek istiyorum. Bağırma sana zarar veririm’ dedi. Bağırarak yardım istedim. Erkek kardeşlerim sesime uyanarak beni kurtardı” dediği öğrenildi.
YAŞ toplantısından önce Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanının istifası dünya basınında geniş yer buldu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Kritik Yüksek Askeri Şûra toplantısından önce Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanının emekliliklerini isteyerek istifa etmeleri dünya basınında geniş yer buldu. EN BÜYÜK İKİNCİ ORDU The Wall Street Journal: GÜVENLİK uzmanları büyük ölçüde bu hareketin, NATO'da ABD'den sonraki en büyük ikinci ordu olan Türk ordusunun, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'yle giriştiği uzun süreli iktidar mücadelesinde kanatlarının kırpıldığının onayı olduğu görüşünde. SİYASİ MALİYETİ OLABİLİR Los Angeles Times: BİR zamanlar ordunun zaptedilemez görülen gücüne karşı olanlar bile Türkiye'de bu toplu ayrılmaların hem AK Parti hem de ülkenin uluslararası itibarı açısından şiddetli siyasi maliyetleri olabileceğini kabul ediyor. DEMOKRASİ İÇİN ÇOK ŞEY The New York Times: İSTİFALAR aynı zamanda bir demokrasi olarak Türkiye ile ilgili çok şey söylüyor. Çünkü bu ülkenin vatandaşları, Sayın Erdoğan'ın gücünü giderek artıran Adalet ve Kalkınma Partisi'nden hoşlanmayanlar bile, artık askeri kuralları kabul etmeye hevesli değil. Türkiye bütün bunların dışında büyüdü. TERFİLERE DENK GELDİ CNN: Komutanların istifası, darbe planlamak suçlamasıyla tutuklanan generallerin terfileri hakkındaki tartışmaların ortasında geldi. EKONOMİYİ ETKİLEYEBİLİR Bloomberg: Türkiye'nin risk algısını yükseltir. Görevden ayrılmalar ekonominin aşırı ısınmasıyla ilgili kaygıların arttığı bir dönemde geldi. Lira kısa vadede daha büyük baskı altında kalacak. ANLAŞMAZLIK DORUKTA The Guardian: Ordu ile hükümet arasındaki anlaşmazlığın doruğa çıktığının işareti. ATATÜRK BENZETMESİ HAARETZ: Erdoğan, Türkiye'nin modern Atatürk'ü mü oluyor? Ordunun en üst kademesindeki 4 generalin istifalarıyla, Türkiye Başbakanı Erdoğan'ın eline askerin üzerindeki devlet kontrolünü artırmak için büyük fırsat geçti. KUTUPLAŞMA ARTACAK REUTERS: Türk hükümeti, ordu üzerindeki kontolünü güçlendiriyor. Bu zaferin bedeli İslami kökleri olan hükümetle onun muhalifi olan laikler arasındaki kutuplaşmanın artmasına neden olacaktır.
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Londra’dan özel uçağı ile dün Kiev’e gelerek yönetim kurulu ile olağanüstü kriz toplantısı yaptı
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Demirören, hiçbir oyuncuyu sezon sonuna kadar göndermeyeceklerini ifade ederek "Sezon bitmedi. Sezon bitimine kadar tüm oyuncularımıza tam destek vereceğiz. Bir maçta hata yapılıyorsa, önce sebebi araştırılmalı. Kimse kimseyi bu kadar kolay suçlamasın. Ferrari'nin sahada kaldığı süre içerisinde kendisine uygulanan fiziki işkenceye karşı sergilediği performans herkes tarafından alkışlandı. Ama kırmızı kart görünce idama götürüldü" dedi. Schuster'den rapor aldım Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre Fenerbahçe karşısında alınan mağlubiyet ve şeref tribününde çıkan olaylar ile ilgili olarak rapor alan başkan Demirören, sarı lacivertli ekip karşısında sergilenen futbolun 65. dakikaya kadar mükemmel olduğuna işaret ederek, "Ferrari ile ilgili raporu teknik direktör Schuster'den aldım. İtalyan oyuncunun Lugano tarafından maç başından sonuna kadar sürekli taciz edildiğini ve vücudunun tırnak izleri ile dolduğunu belirten Schuster, bu oyuncuya sadece para cezası verilmesini istedi. Kendisi ile tekrar oturup konuşacağız. Şeref tribününde çıkan olayları kesinlikle tasvip etmiyorum. Çok üzücü bir olay. Şeref tribününde İstanbul Beden Terbiyesi İl Müdürü Tamer Taşpınar'ın titizlikle yaptığı hizmetleri biliyorum. Mutlaka bir tahrik olayı oldu" dedi. Önceliğimiz iyi futbol Demirören, siyah beyazlı takımın kötü gidişinin araştırılmasını isteyerek Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı ile Cengiz Zülfikaroğlu'ndan teknik direktör Schuster ile ortak bir rapor hazırlamalarını istedi. Demirören, Beşiktaş'ın başarılara abone bir ekip olduğunu hatırlatarak, "Her yıl büyük hedefler belirleyerek yola çıkıyoruz. Bu yıl UEFA Kupası'nda beklenmedik bir mağlubiyet aldık. Umarım rövanş maçı umduğumuz gibi geçer. Süper Lig'de her şeye yeniden başlamalıyız. Kalan maçlarımızda öncelikle iyi futbol ve bol gol izlettirmeliyiz. "
Ülkelerindeki iç karışıklık nedeniyle Türkiye'ye gelen Suriyeliler, ramazanın ilk sahurunu kaldıkları çadır kentlerde yaptı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Hatay'ın Altınözü ilçesinde bulunan Boynuyoğun'daki çadır kentte kalan Suriyeliler, ramazana ulaşmanın mutluluğu ile ülkelerinden uzak olmanın hüznünü birlikte yaşadılar. Suriyeliler, Türkiye'nin kendilerini rahat ettirmek için bütün imkanlarını kullandığını belirtti. Çadırkentte kalan Suriyeli Raid Salih, bir yıl önce ailesi ile birlikte Suriye'nin İdlip kentine bağlı Cisrir Şuğur beldesinden Türkiye'ye sığındıklarını söyledi. Türkiye'de ikinci ramazanı geçirdiklerini ifade eden Salih, ''Geçen yıl da ramazanı yine Türkiye'de geçirdik ve bundan dolayı çok mutluyuz. Esed'in dönemi bitmek üzere bir kaç gün içinde ülkemize dönerek ramazanı orada tamamlayacağımıza inanıyoruz. Türkiye burada bizim ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Başta bize kucak açan Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a ve Türkiye halkına sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz'' dedi. Çadırkentte kalan İzzettin Hilhano da, bir sonraki ramazanı halkıyla birlikte Suriye'de geçirmeyi temenni ettiğini belirtti. Hilhano, bir yıl önce ailesi ile Türkiye'ye geldiklerini ve yardımlarını kendilerinden esirgemeyen Türkiye'ye hayat boyu minnet borçlu olacaklarını söyledi. Çadırkent sakinlerinden Hasan İdo ise Türkiye'yi ve türk halkını çok sevdiğini kendilerinin de Türk halkının her zaman yanlarında olacaklarını belirtti. Çadır kentte kalan Suriyeliler'e kendi istekleri doğrultusunda sahura yönelik kahvaltılık ürünler dağıtıldı. Kendi ekmeklerini pişiren Suriyeliler, sahurlarını yaptıktan sonra ülkelerindeki olayların son bulması için dualar etti.
BİM 26 Ocak indirimli ürünler aktüel kataloğu yayınladı. Yarın yani 26 Ocak cuma günü BİM'de büyük indirim var. BİM 26 Ocak haftanın indirimli ürünleri aktüel kataloğa göre giyimden, aksesuara, küçük ev eşyalarından gıdaya kadar birçok üründe indirim var. Gelin haftanın indirimli ürünleri BİM 26 Ocak indirimli ürünlerine bakalım.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: BİM 26 Ocak indirimli ürünler aktüel kataloğu yayınladı. Yarın yani 26 Ocak cuma günü BİM'de büyük indirim var. BİM 26 Ocak haftanın indirimli ürünleri aktüel kataloğa göre giyimden, aksesuara, küçük ev eşyalarından gıdaya kadar birçok üründe indirim var. Gelin haftanın indirimli ürünleri BİM 26 Ocak indirimli ürünlerine bakalım. BİM 26 Ocak indirimli ürünler aktüel katalog yayınlandı. Yarın yüzlerce şubesi bulunan BİM'de büyük indirim var.BİM 26 Ocak haftanın indirimli ürünler listesi internethaber'de. Yeni haftasında indirimlerini sürdüren BİMaktüel, kaliteli ürünleri ve her kategoride birden fazla çeşidi ile yaptığı indirimler ile tüketicilerinin cebini düşünmeye devam ediyor. Binlerce mağazası ile neredeyse komşunuz kadar yanı başınızda olanBİM marketlerinde bu hafta stoklarla sınırlı aktüel kataloğunda çok fazla çeşitte ürünlere kaçırmadan sahip olun. 26 Ocak 2018 Bim aktüel ürünler kataloğunda bulunan tüm fırsat ürünleri renk ve sayı yönünden belirli adetlerde marketlere dağıtılacağından kampanya günü sabah ilk saatlerde tükenebilmektedir.. Bim marketleri 26 Ocak günü için yüzlerce fırsatın bulunduğu aktüel ürün kataloglarını yayınladı. Cazip fiyatlı kaliteli ürünleri müşterilere ulaştırma felsefesinden vazgeçmeyen firma, ekonomik alışveriş yapmak isteyenlerin düşük bütçe ile daha fazla alışveriş yapabilmesini sağladığı için sıklıkla tercih ediliyor.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Galip Ensarioğlu, çözüm sürecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayıtında daha önemli bulduğu bir konu olduğunu ifade etti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Diyarbakır’da seçim çalışmalarını sürdüren AK Parti Diyarbakır Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Galip Ensarioğlu, DHA Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Burada çözüm süreci ve MİT yasa teklifiyle ile ilgili açıklamalarda bulunan Ensarioğlu, çözüm sürecinin çok kıymetli olduğunu ifade ederek, "Çözüm süreci, sayın Başbakan’ın siyasi hayatından, hatta daha değerli bulduğunu söylediği bir konu. Başbakan’ın hiç bir zaman neye mal olursa olsun vazgeçmeyeceği Türkiye’nin en önemli projesidir. Onun için biz var olduğumuz müddetçe, partimiz varolduğu müddetçe ve Başbakan sağ olduğu müddetçe çözüm süreci devam edecek. Çözüm sürecinin devam etmemesinin tek koşulu bizim ortadan kalkmamızdır. Biz halen varsak çözüm sürecide vardır" dedi. YASAL OLAMAYAN HİÇBİR ALAN BIRAKMAYACAĞIZ Ensarioğlu, Meclis’te gündeme gelen MİT yasa teklifiyle ilgili, Oslo sürecinden sonra bir komployla karşı karşıya kaldıklarını ve Başbakan ile MİT Müsteşarını hedef alan aslında özünde çözüm sürecini hedef alan bir süreç yaşadıklarını söyledi. Ensarioğlu, "Dolayısıyla bu işleri bu ülkede MİT yürütmeyecekte kim yürütecek? Bu operasyonları bütün dünyada gizli servisler yürütür. Türkiye’de taşlar yerine oturuyor. Sistem oturuyor. Zaten bu işleri yapan bir MİT var. MİT dinleme yapacak. Türkiye’de yasal olmayan hiç bir alan bırakmayacağız" diye konuştu. İMRALI ZİYARETGAH DEĞİL Ensarioğlu, BDP heyetleri dışında İmralı Adası’na ziyaretlerin olup olmayacağı ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: "Orası bir ziyaretgah değil. Türkiye’nin en önemli sorunun çözümüyle ilgili yani bu işin bir tarafı devletse, hükümetse, bir tarafı da PKK’nın kendisidir ve PKK’nın lideridir. Çözüm sürecinin önemli aktörüdür Öcalan. Bu çözüm sürecindeki faaliyetlerini yürütebilmek ve katkı sağlayabilmesi için kiminle görüşmesi gerekiyorsa onunla görüşür." DEMOKRATİK ÖZERKLİK TALEBİ SADECE SLOGAN VE SÖYLEMDİR Ensarioğlu, BDP’lilerin demokratik özerklik inşaa etme ile ilgili açıklamalarına değinerek, "Demokratik özerklik ve yahut da özerk bölge bunlar öyle bir partinin, bir grubun ya da birilerinin ben ilan ettim, ben inşa ettim demesiyle olmuyor. Bu cehalettir. Demokratik özerklik ya da özerk bölge anayasal bir statüdür. Bu ancak siz bu idari yapınızla ilgili anayasanıza madde eklerseniz bu statüyü anayasal olarak tanırsanız gerçekleşir. Tek taraflı gerçekleşmez. Bunu da bilmek gerekir. BDP’nin kendi tabanına sunacağı çok fazla argüman kalmadı. Artık mağduriyetleri yok, ölümler yok, cenaze yok, dil ve kimlik önündeki engeller kalkıyor. Türkiye demokratikleşiyor. Ne kaldı Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a statü reformdur. Bu seçim özerkliği inşa ediyoruz. Özerkliğe oynuyoruz. Bunlar sadece slogan ve söylemden ibarettir" dedi.
BURSA’da partisinin verdiği ahde vefa yemeğinde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, önemli açıklamalarda bulundu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: BURSA’da partisinin verdiği ahde vefa yemeğinde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. İsrafın önemini vurgulayan Arınç, askerlik hakkında da önemli bilgiler verdi. "7 Haziran seçimlerinde Avrupa’daki hedeflerinin 1 milyon kişiyi sandığa götürmek olduğunu söyleyen Arınç, "Biz sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da kullanılan oyların da yüzde 60’ını alıyoruz. Diğer bir önemli konu da bu oylar sayesinde birçok parti seçim barajını geçemeyecektir. Şuanda gençlerden askerlik için alınan 6 bin Euro’yu seçimlerden sonra bin Euro’ya düşüreceğiz" dedi. İSRAFIN ÖNÜNÜ ALIRSAK... Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde partilileriyle bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, israf konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Arınç, yemek duası ile ilgili bir fıkra anlatırken israf konusuna değinerek, "İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz. 13 yıllık iktidarımızın her tarafı altın yazılarla, başarıyla doludur. Ama israf konusunda karnemiz kırıktır. Haberiniz olsun. ’Allah israf edenleri sevmez diyor. Belediye başkanı da, milletvekili de, anne baba olarak ebeveyn olarak siz de israf etmeyeceksiniz. Çocuk da israf etmeyecek. O pahalı ambalajlı şeylerden alıp da yarısını atmak, ekmeğin yenmemiş kısımlarını çöp tenekesine koymak, yemeği sünnetlemeden, ucundan alıp artık hale getirmek bizim inancımızda yok. Bizim inanç ve geleneklerimiz, ekmek kırıntılarını bile elimizi böyle ıslatıp kırıntıları ağzımıza atmaktan geçer. Eğer bu yemek duaları Türkçe yapılabilse bir kısmımız bundan ders alacağız. İnsanın ürpermesi lazım. Allah, israf edenleri sevmez. Peygamberimiz, ‘Bir akarsuda abdest alsan bile israf etme’ buyuruyor. Yarım saatlik yemek duasına ihtiyaç yok. Yemek duaları Türkçe olsa da, bir kısmımız bundan ders alacağız. İnşallah hocalarımız duyar. Arapça’nın ardından Türkçe birkaç kelime dua eder, ne söylediğini anlarız" dedi. AK PARTİYİ ZAYIFLATMAK İÇİN ÇALIŞAN ŞER ODAKLARI VAR Daha önceki seçimlerde diğer partilerin ittifak yaptıklarını hatırlatan Bülent Arınç, "Ak Partiyi zayıflatabilmek, hükümetine çelme takabilmek, onu başarılarından alıkoymak için içeride ve dışarıda çalışan çok şer odakları var. Kapatmak istediler, kapatamadılar. İçimizden bölmek istediler bölemediler. Bugün geldiğimiz noktada yeni kurulan tuzaklardan da başarıyla geçeceğiz. Bu partiler içerideki sayımızı azaltmak için hükümetin gücünü kırabilmek için yeni oyunlar peşinde. Bunların hiç birisi bizi yolumuzdan alıkoymaz. Onların ekmeklerine yağ sürecek bir davranışı hiç kimse bizden beklemesin. Bu zamanlarda dedikodu, fitne, fesat çok konuşulur. Bunlarla vakit geçirecek değiliz. Vesveseyi bırakıp Ak Parti için çalışacaksınız. Bu bir belediye seçimi değildir. Şüphesiz ki belediye seçimlerinde şahıslar önemlidir. Ama şimdi bir liste var. Türkiye’yi bu rahat ve huzurlu ortamdan çıkarıp tekrar terörlü, günlere döndürmek isteyenler var. Güçlü bir Türkiye dışarının işine gelmez. İçerideki fesatçıların da işine gelmez. Türkiye’nin tökezlemesini, diz çökmesini, eskiden olduğu gibi muhtaç hale gelmesini isteyenler var" ifadelerini kullandı. ASKERLİK BİN EURO’YA DÜŞECEK 7 Haziran seçimlerinde Avrupa’daki hedeflerinin 1 milyon kişiyi sandığa götürmek olduğunu söyleyen Arınç, "Biz sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da kullanılan oyların da yüzde 60’ını alıyoruz. Diğer bir önemli konu da bu oylar sayesinde birçok parti seçim barajını geçemeyecektir. Avrupa’da işsizlik oranı çok yüksek, işsiz olan Türklerin sayısı yüzde 45’lerde. Şuanda gençlerden askerlik için alınan 6 bin Euro’yu seçimlerden sonra bin Euro’ya düşüreceğiz" dedi. 3 AYDA ÜLKE BATAR Diğer partilerin devlet idaresini bilmediğini belirten Bülent Arınç, diğer partilere devlet idaresi verilmesi halinde onların 3 ayda ülkeyi batıracağını iddia edip, "Son yapılan ankete göre CHP’nin oy oranın yüzde 25, MHP’nin ise 15 civarında. Kırgınlıklar, dargınlıklar küskünlüğü atacağız. Partimize sıkı sıkı yapışacağız. Önümüzdeki seçim için daha çok oy, daha çok çalışma ilkesini göstereceğiz" diye konuştu.
Giresunspor taraftarı olan ve geçimini simitçilik yaparak sağlayan Kadir Arpacık, Giresunspor’un başarısı için simit satarak kazandığı paray...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Giresunspor taraftarı olan ve geçimini simitçilik yaparak sağlayan Kadir Arpacık, Giresunspor’un başarısı için simit satarak kazandığı parayı yönetime vermek istedi. Giresun Federasyonu’nun her ay düzenlediği Bilgelik Akademisi’ne konuk olan Giresunspor Başkanı Mustafa Bozbağ’a bağış yapmak isteyen Kadir Arpacık isimli Giresunspor taraftarı, hem Giresunspor sevgisi hem de örnek davranışıyla herkesi duygulandırdı. Arpacık, "Bu da benim yardımım" diyerek cebindeki tüm parasını başkan Bozbağ’a vermek istedi. Bunun üzerine Giresunspor Başkanı Bozbağ, bu örnek davranışından dolayı Kadir Arpacık’a üzerinde isminin yazılı olduğu Giresunspor formasını hediye etti. (İHA)
Ünlü sanatçı Hande Yener Muğla’nın Bodrum ilçesinde vereceği konser öncesinde hastanelik oldu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Gümbet Barlar Sokağı'nda bulunan Pasha Clup'de sahne alan ünlü pop sanatçısı Hande Yener, hastalığı nedeniyle sahneye geç çıktı. Hastanede serum verilerek tedaviye alınan ünlü sanatçı, tedavisinin bitmesinin ardından sahneye koştu. Yener'in gribal enfeksiyon kaptığı için 2 gündür kulaklarından tedavi gördüğü de öğrenildi. Gece sahne öncesi rahatsızlığının artması ile birlikte Bodrum’da özel bir hastaneye kaldırılan Yener, tedavisi uzun sürünce konser vereceği clube yaklaşık 1 saat gecikti. Hastaneden çıkar çıkmaz sahneye çıkan ünlü pop sanatçısı hayranlarından özür dileyerek, “İnanılmaz bir gribim bugün, griple uğraşıyorum. Doping alarak ayakta duruyorum. Altın Kelebek ödüllerinden 3 dalda aday olduğumu öğrenince ve sizin bu kalabalığınızı görünce hastalığım kalmadı. Ben size hastayım, diğer hastalıklarla işim olmaz” dedi. Açıklamasının ardından şarkılarına devam eden Yener, hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. İzdiham oluşan konserde clubın kapıları doluluktan dolayı kapandı. Yener'in giydiği kıyafet ise yürekleri hoplattı. Transparan bir kıyafet giyen ünlü sanatçının içine giydiği mayokini ise dikkatlerden kaçmadı. Hasta hasta dans eden Yener, “Biraz daha dans edersem iyileşirim” diyerek espri yapmayı da ihmal etmedi. YILDIZ TİLBE’DEN HANDE YENER’E SÜPRİZ Yener şarkı söylerken, Yıldız Tilbe de ünlü şarkıcıyı izlemeye geldi. Bir anda Tilbe’yi karşısında gören Yener, “Yıldız Tilbe geldi. Usta sanatçı 23 yıldır sahnelerde, ben de 13 yıldır sahnelerdeyim senin izinden gidiyorum” dedi. Gazetecilerin görüntü aldığını gören Yıldız Tilbe, "Bacaklarımı çekmeyin" diyerek espri yaptı. Tilbe ile beraber ünlü sanatçı Aylin Coşkun da Yener’i izleyenler arasında yer aldı.
Eskişehir Valiliği, Gezi Parkı eylemlerinde yaralanarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz i...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Eskişehir Valiliği, Gezi Parkı eylemlerinde yaralanarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz ile ilgili basında yer alan "Tim kuruldu" iddialarına yanıt verdi. Valilik tarafından yapılan açıklamada, "Bazı basın organlarında yer alan ’Tim kuruldu’ vesaire gibi yazılar doğru değildir ve hayal ürünüdür’’ denildi. Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamada, resmi ve sivil polislerin yasalarda yer alan yasal teçhizatlarla görev aldıklarını, bu konuda bazı basın organlarında yer alan ’Tim kuruldu’ gibi haberlerin hayal ürünü olduğunu belirtildi. Açıklamada, ’’Valiliğimizce yasal protesto ve gösterilere hiçbir surette müdahale edilmemiştir. Gezi Parkı protestoları esnasında ortamdan istifade etmeye çalışan illegal örgütlerin ve marjinal grupların yasadışı eylemlerinin önlenmesi ve kamu düzeninin korunması amacıyla resmi ve sivil polisler görev yapmışlardır. Emniyet teşkilatı mensuplarımız, günlerce devam eden eylemlerde gerek resmi, gerek sivil görevliler olarak yasa ile tanımlanan çerçevede ve yasal teçhizatları ile görev almıştır. Bu meyanda ‘bazı’ basın organlarında yer alan ‘Tim kuruldu’ vesaire gibi yazılar doğru değildir ve hayal ürünüdür. Bu olaylar esnasında Ali İsmail Korkmaz isimli öğrencimizin hayatını kaybetmesi hepimizi derinden üzmüştür. Bu üzücü olayın gerçek fail veya faillerinin bulunması için soruşturmalar devam etmektedir” denildi. (İHA)
Dün akşam Ataşehir'de bir caminin 2 minaresi yıkıldı. Yıkılma anı cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Olayda yaralı ve can kaybı yaşanmadı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İstanbul Ataşehir Örnek mahallesinde seyreden araçta bulunan kişi, sıradışı yağışı cep telefonuna kaydettiği sırada arkada, binaların arkasında Mimarsinan Camiinin 2 minaresi de görülüyor. Kayıt devam ederken iki minarenin aynı anda yıkıldığı görülüyor. Bugün yıkılan iki minarenin enkazının caminin avlusunda olduğu görülüyor. Caminin imamı Metin Ayyıldız o sırada camide kimsenin olmadığını söyledi.
Suriye iyice rotasını kaybetti. Şimdi de bu iddia var. Lazkiye kendine saldırı yapıldığı bu saldırının da Türkiye üzerinden geldi öne sürüldü.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: SURİYE, Türkiye'den sızan bir grup teröristin Lazkiye kentine bağlı el Yamame Köyü Karakolu'na silahlı saldırı düzenlediğini, teröristlerden bir bölümünün öldürüldüğünü, bir bölümünün kaçtığını öne sürdü. Suriye'nin resmi haber ajansı Sana, Lazkiye kentinin kırsal kesiminde Türkiye ile sınır bölgesinde bulunan el-Yemame Köyü karakoluna Cumartesi günü Türkiye topraklarından gelen silahlı bir terör grubunun saldırısına maruz kaldığını iddia etti. Haberde, karakolda bulunan güvenlik birimlerinin teröristlerin saldırısına karşılık vermesi sonucu çıkan çatışmada silahlı terör grubunun birçok üyesinin etkisiz hale getirildi, bir çoğunün yaralandığı bir bölümünün ise, Türkiye topraklarına kaçtığı savunuldu. Çatışmada Suriye'deki karakoldaki bazı görevlilerin de yaralandığı ileri sürüldü.
PKK terör örgütünden kaçarak karakola teslim olan çocuğun anlattıkları PKK'nın hain planlarını ortaya koydu...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Türkiye’nin terörle mücadelede profesyonel askerler ve özel harekat polislerine ağırlık vermeye başlamasıyla köşeye sıkışan bölücü terör örgütü PKK da taktik değiştirdi. Bir emniyet yetkilisi, terör örgütünün ailelerinden koparıp kısa süreli eğitim verdiği çocukları, çatışma bölgelerine gönderdiğini; bunların kısa sürede ölmeleriyle artacak terörist cenazeleriyle, halkın tepki göstermesinin amaçlandığını kaydetti. Ailelere çağrıda da bulunan yetkili, çocuklarıyla ilgilenmelerini istedi. Terörle mücadele daha etkin olmak ve operasyonel gücü arttırıp bölücü terör örgütünü etkisiz hale getirmek için profesyonel birliklere ağırlık veren Türk Silahlı Kuvvetleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü, düzenlediği operasyonlarla PKK’ya büyük kayıplar verdirdi. Yalnızca 1 Ocak ile 31 Ekim 2012 tarihleri arasında 530 PKK’lı terörist öldürüldü. Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde geçen yaz, ’Vur kal’ taktiği uygulamaya çalışıp hüsrana uğrayan ve operasyonlarla iyice köşeye sıkışan bölücü terör örgütü PKK’nın yeni bir taktiği ortaya çıktı. ÖRGÜTE KATILDIĞI GÜN YAKALANMIŞ Hakkari merkeze 30 kilometre uzaklıktaki Kırıkdağ Köyü arkasında bulunan Kırıkdağ Mevkii’ndeki bir taş ocağına geçen 19 Ekim’de operasyon düzenleyen Hakkari Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerle teröristler arasında çatışma çıktı. Çatışmada Şube Müdürü Yalçın Dizdaroğlu (44), polis memurları Ertuğrul Polat (29) ile Okan Koç (28) şehit olurken; 3 terörist öldürüldü, 1 terörist de yaralı ele geçirildi. O saldırıda yaralı olarak yakalanan ve tedavisi yapılan 16 yaşındaki E.G.’nin, PKK’ya çatışma günü katıldığı ve eline silah verildiği ortaya çıktı. ÇOCUKLARI KAÇIRIYOR Hakkari’de yalnızca 5 ay içinde 180 çocuğun terör örgütü PKK’ya katıldığı, bunlardan bir çoğunun ise kaçırıldığı öğrenildi. Bir emniyet yetkilisi, örgütün, ailelerinden koparıp, kısa süreli eğitim verdiği çocukları çatışma bölgelerine gönderdiğini; bunların kısa sürede ölmelerinin ve böylelikle terörist cenazelerinin sayısının artmasının sağlanıp, halkın sokağa çıkmasının amaçlandığını kaydetti. Cenazeleri fırsat bilen teröristlerin burada çeşitli provakasyonlarla bölgede yaşayanlarla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeye çalıştığını ifade eden yetkili, halkın büyük çoğunluğunun örgütün karşısında olduğunu ve yakınlarının PKK’ya katılmasına karşı çıktıklarını belirtti. KARAKOLA TESLİM OLDU Hakkari’nin Çukurca İlçesi kırsalında, sınıra yakın bir karakola gidip askere teslim olan 15 yaşındaki çocuğun verdiği ifade ise PKK’nın yeni taktiğini gözler önüne serdi. Adı açıklanmayan çocuk, babasıyla çobanlık yaptığını, teröristlerin kendisini kaçırdığı ve Irak’ın Kuzey’indeki Haftanin kampında 45 gün silahlı eğitim aldığını ardından da 25 kişilik terörist grupla, Çukurca kırsalına geldiklerini, burada kendisine askeri birliklerin yerlerinin gösterildiğini ve Irak’ın Kuzeyi’ndeki bir mağarada kaldıklarını dile getirdi. Teslim olan çocuk ifadesinde, eline silah verilip mağara girişinde nöbete gönderildiğini bunu fırsat bilip kaçtığını ve ailesine kavuşmak istediği söylediği öğrenildi. ’ŞERVAN EĞİTİMİ’ 1 AYA İNDİRİLMİŞ Eleman sıkıntısı çeken bölücü terör örgütü PKK’nın benzer çocuk kaçırma olaylarını Irak’ın kuzeyindeki birçok köyde de yaptığını hatırlatan emniyet yetkilisi, son zamanlarda teslim olan ya da yakalanan teröristlerin ifadelerindeki bir ayrıntıya dikkat çekti. Yetkili, PKK’lıların, ’Şervan Eğitimi’ dedikleri, örgüte yeni katılanlara verilen ve 6 ay süren silahlı eğitimin de son taktik gereği 1 aya indirildiğini dile getirdi. EMNİYET AİLELERE UYARDI Emniyet yetkilisi, ailelere de çağrıda bulunup, çocuklarını ilgisiz bırakmamalarını istedi. Zor şartlarda büyüyen çocukların daha kolay kandırıldığını da ifade eden yetkili, dağa çıkan çocukların gerçeği gördükten sonra pişman olduklarını, ancak örgütün ölüm tehdidi nedeniyle geri dönemediklerini kaydetti.
Adı Zehra dizisi 6. yeni bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Adı Zehra 6. yeni bölümüyle 31 Mart 2018 Cumartesi akşamı FOX'ta olacak. Adı Zehra'nın bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak?
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Adı Zehra 6. yeni bölüm 2. fragmanı yayınlandı. Adı Zehra'nın son bölümünde neler olacak? Adı Zehra 31 Mart 2018 Cumartesi akşamı FOX'ta... Berlin’de; tutucu bir Türk ailesinin kızı olarak dünyaya gelen 23 yaşındaki Zehra Şimşek’in yaşadıkları ne planlanabilir ne de yeryüzündeki herhangi biri, onun yaşadıklarını hayal edebilirdir! Dizi, Göçmen Türk kızı Zehra’nın Berlin’deki yoksul ve bağnaz ailesinin evinde başlayıp, İstanbullu zengin bir ailenin sırlarla ve korkunç bir suçla gölgelenmiş konağında devam eden inanılmaz öyküsünü anlatır. Ailesinin namusunu kirlettiği gerekçesiyle bir otobanda ölüme terk edilen ve bir kimliği bile olmayan genç Zehra, ardı ardına gelen olaylar sonucunda yedi yıldır kayıp olan Hande adlı bir kızın yerine geçer. Üstelik kayıp kızın annesi de Almanya’ya, Türk konsolosluğuna davet edilmiş ve Zehra’yı kızı olarak teşhis etmiştir! Kızını bulduğu için sevinç içinde olan anne, Zehra’yı alıp, İstanbul’a götürür. Zehra, başına daha büyük dertler açılacağını bilmeden İstanbul’a gider. Ama aklında binlerce soru vardır. Bir anne öz kızını nasıl olup da tanıyamamıştır? Sahiden Zehra’yı kızına mı benzetmiştir? Her şeyden önemlisi, gerçek Hande’ye ne olmuştur? Bu aile neyi gizlemektedir? Bir yandan peşindeki babası ve ağabeyinden kaçan, bir yandan da öz annesini merak eden Zehra, yeni ailesi hakkındaki sırları öğrendikçe, hem kendi hayatı giderek daha da tehlikeye girecek, hem de aşkı yeniden keşfedecektir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özel uçakla Balıkesir’e geldi.<br/>Kılıçdaroğlu’nu taşıyan uçak, saat 10.42’te Balıkesir Havaalanı’na ...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özel uçakla Balıkesir’e geldi. Kılıçdaroğlu’nu taşıyan uçak, saat 10.42’te Balıkesir Havaalanı’na iniş yaptı. Ana muhalefet partisi liderini Balıkesir Havaalanı’nda; genel başkan yardımcıları Sena Kaleli ve Erdoğan Toprak ile Balıkesir milletvekilleri Haluk Ahmet Gümüş, Ayşe Nedret Akova ve Namık Havutça, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, CHP İl Başkanı Muzaffer Mavuk, ilçe ve belediye başkanları ile partililer karşıladı. Havaalanında sorulan soruları cevaplamayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Balıkesir’deki ziyaret ve temasları, Balıkesir Ticaret Odası ile başlayacak. Ardından Balıkesir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (BESOB), Balıkesir Ziraat Odası’nı ziyaret edecek olan Kılıçdaroğlu, Balıkesir Küçük Sanayi Sitesi’nde verilecek öğle yemeğinde sanayi esnafıyla bir araya gelecek. Kılıçdaroğlu, programına Balıkesir Ticaret Borsası’nı ziyaretle devam edecek. Bu arada Borsa Başkanı Faruk Kula’nın adı CHP’den Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için geçmiş ancak CHP’nin resmen teklif de götürdüğü ünlü iş adamı Faruk Kula, adaylığıyla ilgili olumlu bir cevap vermemişti. Kılıçdaroğlu buradan Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Balıkesir Sanayi Odası’nı da ziyaret ettikten sonra OSB’deki iki fabrikada inceleme yapacak. CHP liderinin, günün sonunda Asya Termal Otel’de iş adamları ile buluşacağı akşam yemeğinin ardından özel uçakla Balıkesir’den ayrılması bekleniyor. (İHA)
AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, Bülent Arınç ve Suat Kılıç'la ilgili bomba açıklamalarda bulundu. Metiner ''onların artık gönül dünyamızda yerleri yok'' dedi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Kayseri’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağının olmadığını söylemenin büyük bir yanlış olacağını anlatarak Bülent Arınç ve Suat Kılıç'a sert sözlerle yüklendi. Metiner, “Yani bir darbe varsa, bu darbenin siyasi ayağının olmaması mümkün değildir. Sonuçta darbe başarılı olsaydı, bu ülkeyi yönetecek insanları vardı. Bu isimler konusunda bilgi sahibi değilim. Mutlaka MİT ve Cumhurbaşkanımız gerekli bilgiye sahiplerdir. Darbenin siyasi ayağının olmadığını söylemek çok büyük bir yanlışlık olur. Ayrıca FETÖ'nün siyasi ayağının olmadığını söylemek, çok büyük bir yanlışlık olur” dedi. AK PARTİ'NİN İÇİNDEKİ FETÖ'CÜLER TEMİZLENECEK Metiner, AK Parti içindeki FETÖ’cü unsurları da temizleyeceklerini ileri sürdü. Metiner, “Biz Ak Partili olarak tespit ettiğimiz bütün unsurların için gerekeni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın Ak Partinin içinde de FETÖ´cü unsurlar varsa da bunların kökünden kazınacağını konusunda hiç kimsenin endişesi olmasın” dedi. O İSİMLERİN GÖNÜL DÜNYAMIZDA YERİ YOK’ Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melik Gökçek'in, bir süre önce “Bülent Arınç darbenin Başbakanı olacaktı” iddiasını da değerlendiren Metiner, “Kişisel olarak benim için Bülent Arınç'ın ve de Suat Kılıç gibi başkaca isimlerin bugün geldiğimiz yer itibarı ile gönül dünyamızda zerrece bir yeri yoktur” diye konuştu
ADIYAMAN AK Parti milletvekili aday listeleri YSK tarafından incelendi. 26 Mayıs 2018 tarihinde YSK Adıyaman AKP milletvekili adaylarının geçici isim listesini ilan etmişti. YSK'nın kesinleştirdiği AK Parti milletvekili aday listeleri 24 haziran seçimlerinde geçerli olacak.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: YSK tarafından AK Parti Adıyaman 27. dönem milletvekili aday listesi incelemeden geçirildi. Ön incelemede eksik evrak ya da adaylığına engel durumları olan Adıyaman milletvekili adayları belirlenip AKP'ye düzeltmesi için iletildi. YSK 30 mayıs itibariyle kesinleşen AK Parti Adıyaman milletvekili aday listelerini duyuruyor. Bu listeler 24 Haziran 2018 seçimlerinde geçerli olacak. AK Parti, CHP, HDP, İyi Parti, MHP, Saadet Partisi, Vatan Partisi 87, Hür Dava Partisi 85 seçim çevresinde seçime katılacak. Karara göre, Türkiye genelinde 68 bağımsız milletvekili adayı bulunuyor. YSK'nın ilan ettiği Adıyaman AK Parti milletvekili adayları isim listesi şöyleydi: AK PARTİ ADAYLARI : Partide, 26. Dönem'de milletvekili olan 167 kişi yeniden aday gösterildi. Siyasette kadınların yer almasına önem veren AK Parti'de 126 kadın milletvekili adayı listede kendisine yer bulurken, 474 erkek adaya listelerde yer verildi. AK Parti'nin 27. Dönem milletvekili aday listesinde 25 yaş altı aday sayısı 57, engelli aday sayısı ise 8 oldu. AK Parti adaylarının meslekleri : Adayların mesleklerine bakıldığında, 213 kişi mesleğini özel sektör olarak beyan etti. Adayların 106'sı avukat, 61'i mimar/mühendis, 23'ü öğrenci, 17'si doktor, 15'i kamuda yönetici, 14'er mali müşavir ve öğretmen, 8'i eczacı ve 6'sı gazetecilerden oluştu. Listede, vali Selami Altınok, sporcu Kenan Sofuoğlu, Alpay Özalan ve Selçuk Çebi de yer aldı. Listede olmayan isimler : 65. Hükümet'te görev alan Başbakan Yardımcısı Şimşek, AB Bakanı Çelik, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, Ekonomi Bakanı Zeybekci, Maliye Bakanı Ağbal listede yer almadı. TÜM İLLERİN MİLLETVEKİLİ ADAYLARI İSİM LİSTESİ-PDF
Özellikle Ramazan ayında talebe bağlı olarak et fiyatlarının tavan yapması ve rekor fiyatların oluşması kaçınılmaz!..
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, yaşanan gelişmeler ve mevcut hayvan potansiyeliyle talebin karşılanması dikkate alındığında et fiyatlarının daha da artmasının beklendiğini bildirerek, ''Özellikle 2 hafta sonra başlayacak Ramazan ayında talebe bağlı olarak et fiyatlarının tavan yapması ve rekor fiyatların oluşması kaçınılmazdır'' dedi. Yeşildere, Türkiye'de yaşanan kırmızı et sorunu ve et ithalatında yaşanan son gelişmeleri değerlendirmek üzere düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, 1996 yılından beri canlı hayvan ve et ithalatında kontrol belgesi düzenlememesi nedeniyle yapılamayan canlı hayvan ithalatının et fiyatlarındaki yükselişi durdurmak amacıyla bir süre önce yeniden başlatıldığını hatırlattı. Canlı hayvan ithalatının kırmızı et fiyatlarındaki yükselmeyi durdurmadığını savunan Yeşildere, üreticiden alınan karkas etin kilosunun 13–17 lira arasında olduğu Türkiye'de tüketicilerin dünyanın en pahalı etini tüketmeye devam ettiğini öne sürdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2007 yılında 8,19 kilogram olan kişi başına kırmızı et tüketim miktarının 2009'da 5,73 kilogram olarak gerçekleştiğini aktaran Yeşildere, toplam et tüketiminin ise beyaz et, balık eti de dahil olmak üzere 20-22 kilogram civarında olduğunun tahmin edildiğini kaydetti. Yeşildere, et üretimi ile besi hayvancılığının süt üretimiyle doğrudan bağlantılı olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Süt sığırcılığında yaşanan darboğaz, et sektöründe negatif etkisini çok kısa sürede göstermektedir. 2007 yılında süt fiyatlarının düşmesi süt hayvanlarının kesime sevk edilmesine yol açmış. TÜİK verilerine göre sağılan süt hayvanları sayısı 2008 yılında 900 bin, 2009 yılında ise 350 bin civarında azalmıştır. 2007 yılında yaşanan süt alım fiyatlarının düşmesine bağlı olarak üreticinin süt veren ineğini kesime göndermesinin sonucunda Türkiye kasaplık hayvan ithal etmek zorunda bırakılmıştır. Ülkemiz insanının yeterli ve dengeli beslenebilmesi amacıyla süt veren ineğin kesilmemesi için gerekli tedbirlerin hükümet tarafından alınması şarttır.'' Yeşildere, ''Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi sınırlarından ülkemize kaçak olarak giren canlı hayvan veya karkas etin ülkeye girişi oldukça düşmüştür. Kaçak olarak mutlaka giriyordur yine... Zaten girmese bu fiyatlar 60 TL'ye çıkar. Bugüne kadar kaçak hayvanla ayakta durduk. Ancak kaçak girişler önlendiğinden bir ara fiyatlar oldukça yükseldi. Şimdi girişler tekrar başlamıştır o yüzden fiyatlar dengede duruyor. Bu çözüm değil, devlet bunun önüne geçmeli. Kaçak eti biz hiçbir şekilde istemiyoruz'' dedi. -KURBANLIKLARIN YÜZDE 80'İ KAYIT DIŞI- Prof. Dr. Yeşildere, Türkiye'de hayvancılık ürünlerini işleyen 24 bin civarında sanayi tesisi ile belediyelere ait 803 adet, özel sektöre ait 96 adet mezbaha bulunduğunu aktararak, ''Sayın Tarım ve Köyişleri Bakanı 'mezbahalarda kayıt dışılık mevcuttur, esas sorun buradan kaynaklanmaktadır' diyor. Eğer böyle bir sorun varsa ki bize göre de yıllardır vardır, bunu çözecek olan da bakanlıktır. Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanların yüzde 80'i de kayıt dışıdır. Türkiye'de halk sağlığı ciddi risk altındadır'' şeklinde konuştu. Et spekülatörleri ve yetiştiriciler gibi zincirde yer alan kesimleri suçlamak yerine hayvancılık politikaları ve uygun programlar oluşturulmasının ve bunların yürürlüğünün sağlanmasının atılacak en doğru adım olacağını vurgulayan Yeşildere, şunları kaydetti: ''Ancak bu şekilde sektör ve fiyatlar standart hale getirilebilir ve ileriye yönelik ülkemizde de et tüketimi yeterli ve sağlıklı hale gelebilir. Besi danası ithali kısa süreli çözüm olarak görülebilir ki, geçtiğimiz birkaç ayda yaşanan tecrübe besi danası ithalatının ülkemiz için çözüm olamayacağının bir örneğinin yaşanmasını sağlamıştır. Türkiye'de kırmızı et ihtiyacını karşılayacak potansiyel mevcuttur.''
İNGİLTERE dün Brexit oylaması için sandık başına gitti. Bugün ise İngiltere'nin referandum sonuçlarına göre AB'den çıkma kararı aldığı açıklandı. Peki İngiltere Avrupa Birliği'nden çıkınca ne olacak? İşte detaylar...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Serbest dolaşım Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) 43 yıl önce üye olan İngiltere'nin birlikten ayrılmasıyla "serbest dolaşım" en önemli konu olarak öne çıkacak. İngiltere her ne kadar çok sayıda göçmenin ülkeye gelmesinden rahatsız görünse de aslında serbest dolaşım ekonomik olarak İngiltere'ye büyük fayda sağlıyor. İngiliz vatandaşlarının 2014 yılında herhangi bir vizeye tabi tutulmadan AB ülkelerine 44 milyon ziyaret gerçekleştirmesi bunu örnek olarak gösteriliyor.
'Doğal destek ürünleri'' satan profesörün ilan titizliği: Milli Gazete'de sakallı, Taraf'ta takım elbiseli kravatlı, Akit'te kravatsız sakallı fotoğraf
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Tıp profesörü İlker Durak, "bilimsel çalışmaları doğrultusunda hazırlandığını" belirttiği Natura adlı doğal destek ürünleri için farklı gazetelere verdiği ilanda kullandığı fotoğraf seçimiyle dikkat çekti. Durak, değişik okur profiline sahip üç gazetede yer alan ilanlarında, söz konusu gazetelerin yayın çizgilerine uyumlu fotoğraflar kullandı. İslami kesimin önde gelen gazetelerinden Milli Gazete'de yer alan ilanda, gazetenin takım elbiseye ve kravata daha ılımlı yaklaştığı bilinen okurlarının eğilimine uygun olarak sakallı ve kravatlı fotoğrafını kullanan Durak, aynı kesime ait daha radikal çizgideki Akit gazetesindeki ilanda ise kravatsız ve sakallı fotoğrafına yer verdi. Profesör İlker Durak, doğal destek ürünlerinden mahrum bırakmak istemediği liberal kesimlere yönelik olarak seçtiği Taraf gazetesindeki ilanda da takım elbiseli, kravatlı ve sinekkaydı tıraşlı halini yansıtan fotoğrafını kullandı. YASAL SORUNDAN KAÇIYOR Cumhuriyet'in haberine göre, her üç gazetede yer alan ilanlarda kullanılan üslup Durak'ı karşılaşacağı olası yasal sorunlardan koruyacak titizliğe sahip. Herhangi bir bitkisel ürünün doğrudan tanıtımının yapılmadığı ilanlarda Durak'ın, doğal besin desteğinin faydalı olacağına ilişkin değerlendirmesi, "Sevindirici Haber" başlığıyla yer alıyor. Sadece Milli Gazete'deki ilanın sonunda "Natura ürünleri Prof. Dr. İlker Durak'ın bilimsel çalışmaları ışığında hazırlanan doğal destek ürünleridir" ifadesine yer veriliyor. BAKANLIK UYARIYOR AMA... Durak'ın dini gerekçelerle bırakılan ve sünnet olduğu bilinen sakallı fotoğrafıyla İslami çizgideki söz konusu iki yayın organında yer alması, gazetenin dindar okurları üzerinde güven duygusunun oluşmasına yol açıyor. Okur profiline gösterdiği dikkati, ürün pazarlamada göstermediği belli olan Durak, güvene dayalı bir iş yaparken bile tüketiciyi yanıltmış oluyor. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, internet ve televizyon üzerinden alınan bitkisel ilaçlar konusunda vatandaşları sık sık uyarmasına rağmen halen birçok yayın organında bu tür ürünlerin reklamlarına yer veriliyor.
VAN'da yerli ile yabancı turistlerin ilk uğrak yerlerinden Akdamar Adası, havaların ısınması ve badem ağaçlarının çiçek açmasıyla farklı bir güzelliğe büründü.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: VAN'ın en önemli tarihi, turistik değerlerinden Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'nı çok sayıda yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor. Akdamar Adası'ndaki Vaspurakan Kralı 1. Gagik tarafından 915-921 yıllarında yaptırılan kilise ile ada genelinde bulunan badem ağaçlarının çiçek açıp yeşile bürünmesi, adaya farklı bir güzellik kazandırdı. İlkbaharda ziyaretçi sayısında artış yaşanan Gevaş ilçesi sınırlarındaki ada ve üzerinde bulunan Akdamar Kilisesi, Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinden gelen misafirlere ev sahipliği yapıyor. Kentin tarihi ve doğal güzelliklerini görmeye gelenler, Van Gölü'nün eşsiz maviliği ortasındaki Akdamar Adası ve üzerindeki kiliseyi ziyaret etmeden bölgeden ayrılmıyor. Özellikle İranlılar tarafından yoğun şekilde ziyaret edilen adayı, ayda yaklaşık 10 bin kişi geziyor. Gölün mavi suları, Artos Dağı'nın henüz erimemiş karları ve badem ağaçlarının rengarenk çiçekleriyle bütünleşen ada ve üzerindeki tarihi kilise, fotoğraf meraklılarının da ilgisini çekiyor. Ziyaretçilerden Helin Özakbaş, işi dolayısıyla 3 yıldır kentte olduğunu ve fırsat buldukça Akdamar Adası'nı ziyaret ettiğini belirtti. "Adanın müthiş bir doğası var" Özakbaş, "Adanın müthiş bir doğası var. Oksijeni bol, yeşil ve ayrıca deniz havası alabiliyorsunuz. Havaların ısınmasıyla Akdamar'da da badem ağaçları çiçek açtı. Van ve bölge gerçekten çok güzel. Bence herkesin gelip, bu eşsiz doğayı görmesi gerekiyor" dedi. İranlı ziyaretçilerden Neda Sohrabi de 3 yıldır nevruz tatilini Van'da değerlendirdiklerini ve her gelişlerinde adayı ziyaret ettiklerini söyledi. Van'ı çok sevdiklerini dile getiren Sohrabi, "Ülkemizin ve Van'ın kültürü birbirine çok yakın. Burada hiç yabancılık çekmiyoruz. Van'da gezilip görülmesi gereken çok güzel yerler var. İnsanları da çok iyi. Akdamar'ı çok beğeniyoruz ve bu beşinci ziyaretimiz ama en çok yemeklerini seviyoruz" diye konuştu. Van'a ilk kez geldiğini anlatan Nergiz Keremi ise gördüğü güzellikler karşısında ziyaretini yenileyeceğini dile getirdi. Keremi, "Bu kentte yabancılık çekmiyoruz. Kendimizi ülkemizde gibi hissediyoruz." diye konuştu.
ABD'nin Kore Yarımadası'na gönderdiği USS Carl Vinson ve diğer savaş gemileri, Güney Kore ve Japon filolarıyla buluştu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ABD'nin bütün dünyayı kandırıp Kore Yarımadası'na gönderdiğini duyurduğu USS Carl Vinson ve diğer savaş gemileri, sıcak bölgeye artık yalnızca iki saat uzaklıkta. Pasifik Komutanı Amiral Harry Harris, taarruz filosunun çarşamba günü Filipin Denizi'nde olduğunu ve Kuzey Kore'ye iki saat saldırı mesafesinde bulunduğunu açıkladı. BÜYÜK BİR TATBİKAT BAŞLAYACAK Kuzey Kore'nin nükleer tehditlerine karşı gövde gösterisi için bölgeye gönderilen filo, Busan limanına demirleyen nükleer denizaltı USS Michigan'a katılacak. ABD donanmasının internet sitesinde paylaşılan fotoğraflarda, Güney Kore ve Japon savaş gemilerinin USS Carl Vinson'la birlikte seyrettiği görülüyor. Üç ülke, kısa süre içinde birlikte büyük bir tatbikata başlayacak. Fotoğraflarda ayrıca bazı helikopterlerin atış yaptığı yer aldı. FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ HAYATA GEÇİYOR Amiral Harrs, Güney Kore'de kurulumuna başlanan Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması (THAAD) füze savunma sisteminin birkaç gün içinde hazır olacağını ve Kuzey Kore'den gelebilecek saldırılara karşı koyacağını da söyledi. KUZEY KORE: TESTLER ASLA DURMAYACAK Washington, son haftalarda Çin üzerinden Kuzey Kore'ye baskı kurmayı denedi ancak bu adım henüz sonuç vermiş görünmüyor. Pekin yönetimi, müttefiki Pyognyang'dan nükleer silah programına son vermesini istese de Amerikan CNN kanalına dün özel röportaj veren Kuzey Kore yönetiminden Sok Chol Won, testlerin asla durmayacağını söyledi. Won, "Denemeler, nükleer gücümüzü sağlamlaştırmanın önemli bir parçası. ABD'nin düşmanca hareketleri sürdüğü müddetçe asla nükleer ve füze testlerini sona erdirmeyeceğiz" dedi.
Denizli'nin Çivril ilçesinde yaşayan işçi emeklisi Özdemir, 6'şar parmaklı elleri ve ayaklarıyla ilgi odağı oldu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Ellerinde ve ayaklarında 12'şer olmak üzere toplam 24 parmağı bulunan 65 yaşındaki Ali İhsan Özdemir görenleri şaşırtıyor. Özdemir, gazetecilere yaptığı açıklamada, bugüne kadar parmaklarıyla ilgili herhangi bir sağlık sorunu yaşamadığını ifade etti. Doğuştan elleri ve ayaklarının 6 parmaklı olduğunu kaydeden Ali İhsan Özdemir, "Toplamda 24 parmağım var. Görenler ilk başta şaşırsa da ben bu durumdan rahatsız değilim" dedi. AĞABEYİ DE 6 PARMAKLI Özdemir, 5 kardeş olduklarını, ailesinde ağabeyinin de el ve ayaklarında 6'şar parmak bulunduğu bilgisini paylaştı. 3 çocuk babası olduğunu aktaran Ali İhsan Özdemir, "Fazla parmaklarım ne iş hayatında ne de sosyal yaşantımda sıkıntı çıkardı. Sadece askere gideceğim zaman, istersem çürük raporu alabileceğimi söylediler. Ama ben istemedim ve askerliğimi yaptım, geldim. Bütün parmaklarımı kullanabiliyorum. Sadece en küçük parmağımdaki güç, diğerlerine göre biraz daha az. Ama fonksiyon olarak hepsi işlevini yapıyor" diye konuştu.
Dünyanın en büyük panosu Ortaköy'de sergilenmeye başladı. İşte panoda bulunan resmedilmiş eserler..
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Dünyanın en büyük seramik panosu "İstanbul" Başkan Kadir Topbaş ve İşadamı İbrahim Bodur'un katıldığı törenle açıldı. Ortaköy Çırağan Caddesi'ne yerleştirilen 85 metre uzunluğundaki ve 5 metre yüksekliğindeki panoda İstanbul'un simgesi olan Topkapı Sarayı, Sultanahmet Cami, Alman Çeşmesi ve Ortaköy Cami gibi eserler resmedildi. İstanbul'un tarihi eserlerinin resmedildiği dünyanın en büyük seramik panosu Ortaköy'de açıldı. Dünyanın en büyük seramik panosu olma özelliğine sahip olan "İstanbul" panosu, Kale grubu kurucusu Dr. İbrahim Bodur ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın katıldığı bir törenle açıldı. Ortaköy'deki Feriye Lokantası'nda gerçekleşen törene İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun yanı sıra, işadamları Rahmi Koç ve Zeynel Abidin Erdem de katıldı. Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'un dünyanın en güzel kenti ve adeta çeyiz sandığı olduğunu belirterek, "Güzellikleriyle dünyayı büyüleyen bu şehir giderek kendini daha fazla hissettiriyor. Asya ile Avrupa'nın birleştiği bu şehrin böyle güzel sanat eserleriyle daha da güzelleştirilmesi takdire şayandır. Çünkü dünyada artık ülkeler değil şehirler yarışıyor. Şehirlerin ön planda çıktığı günümüzde İstanbul, Kültür Başkentliği ile başlayan tanıtım sürecini, 2012 Avrupa Spor Başkentliği ile devam ettirecek" dedi. Ortaköy Çırağan Caddesi'nde Kabataş Kültür Merkezi karşısında yer alan duvarı, dünyada ilk kez Kaleseramik tarafından, 1000x3000x3mm ebatlarında üretilen Kalesinterflex malzemesi üzerine uygulanan "İstanbul" panosu ile renklendi. Yaklaşık beş ayda tamamlanan pano, seramik sanatçısı Mustafa Tunçalp tarafından tasarlandı. "İstanbul" panosu 85 metre uzunluğu, 5 metre yüksekliği ve 425 metrekarelik alanı ile dünyanın en büyük seramik panosu olma özelliğini taşıyor. İstanbul'un simgeleri olan yapıların resmedildiği panoda, tarihi yapı, çeşme ve cami gibi kültürel zenginlikler belli bir kompozisyon içinde yorumlanıyor. Panoda, Kızkulesi, Dikilitaş, Ayasofya, Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Sultan Ahmet Camii, Süleymaniye Camii, Zeyrek Camii, Ortaköy Camii, Alman Çeşmesi, Sultanahmet Çeşmesi, Beyazıt Kulesi, Taksim Atatürk Anıtı gibi İstanbul'un simgeleri haline gelen eserlerin eskizleri bulunuyor. Ayrıca, porselen seramik üzerine seramik boyaları ile çalışılıp fırınlanan panoda, İstanbul'un dokusu olan dalgalar ve kuşlar da yer alıyor.
Survivor son bölüm izleyenleri yine ekrana kilitledi. Survivor 58. bölümüne Hasan'ın gözyaşları damga vurdu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Survivor son bölümde Ünlüler ve Gönüllüler arasındaki rekabet kızıştı. Survivor en son elenen isim olan Sahra'nın gidişi sonrası adada neler yaşandı? İşte Survivor 58. bölümde yaşananların detayları... HASAN GÖZYAŞLARINA BOĞULDU Hasan, adada son dönemde yaşadıklarını anlatıp gözyaşlarına hakim olamadı. SAHRA'NIN GİDİŞİNE ÜZÜLENLER Survivor All Star’ın 23 Mayıs akşamı yayınlanan bölümünde Hakan ve Serenay, elendikten sonra gözyaşlarına boğulan Sahra için çok üzüldüklerini söylediler. Sahra'nın finali görmeyi çok istediğini bildiğini söyleyen Serenay, rakibi elendikten sonra kendisini tutamayıp ağladığını söyledi. MERVE İLE BERNA ARASINDA GERGİNLİK Survivor ödül oyunu sırasında kenardan yarışmacılara bağıran Merve Aydın'a Berna tepki gösterdi. HİLMİCEM VE DOĞUKAN'A DOĞUM GÜNÜ Survivor All Star’ın 23 Mayıs akşamı yayınlanan bölümünde, Doğukan ve Hilmicem'e doğum günü sürprizi yapıldı. Bozok, aynı gün doğan Hilmicem ve Doğukan'a hindistan cevizinden pasta yaptı. Tüm yarışmacılar Gönüllülerin dost evinde bir araya geldi.
Ekonomi ve finans dünyasında günün öne çıkan haberlerini sizin için derledik.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Enerji Bakanlığı peşpeşe gelen benzin zamların ardından ne yapacağını şaşıran vatandaşa yakıtta tasarrufun tüyolarını verdi.... Akaryakıt fiyatlarının rekor seviyelere ulaşması vatandaşın cebini fena halde yaktı. Fakat bazı ipuçlarıyla yakıtta yüzde 50 edebilirsiniz... Benzinin fiyatlarındaki yükseliş yakıtta tasarrufu gündeme getirirken, Enerji Bakanlığı uzmanları tüketicileri yakıt ekonomisi için bazı önlemler almalarını öneriyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı uzmanları tarafından hazırlanan ''Taşıtların Ekonomik Kullanılması İçin Sürücünün El Kitabı''na göre, otomobil kullanırken dikkat edilecek bazı küçük detaylar hem yakıt tasarrufu sağlıyor hem de aracın ömrünü uzatıyor. KISA MESAFEDE ARAÇ KULLANMAYIN! Kısa mesafeli araç kullanmaktan kaçınmak, bunun yerine toplu taşıma araçlarından yararlanmak daha doğru. Sinirli veya moralsiz zamanlarda da araç kullanılması açısından doğru değil. KÜÇÜK SİLİNDİRLİ ARAÇ TERCİHİ Küçük silindir hacimli araçların yakıt tasarrufundaki önemi büyük. Aynı güçte olan taşıtların en hafif olanı aynı zamanda en az yakıt tüketeni. Aynı güçte, fakat değişik ağırlıktaki araçlar arasında yapılan deneylerde 800 kilogram gelen bir taşıtın bin 200 kilogram gelen taşıta göre yüzde 15 daha az yakıt tükettiği belirlenmiş. ARACI RÖLANTİYE ALMAYIN! Rölantide motoru gereğinden fazla çalıştırmak, yaygın olan kanının tam aksine fayda yerine daha fazla yakıt tüketimine neden oluyor. İlk hareketten önce, aracın ısınması için uzun süre beklememek gerekiyor. Kısa mesafeli şehir içi kullanımında aracın iyi havalarda 30 saniye ısıtılması yeterli oluyor. Çok soğuk havalarda süre biraz daha uzun tutulabiliyor. Isınmış bir motorinin bir dakikada rölantide çalışmasıyla harcanan yakıt, duran bir motorinin çalışması için gereken yakıttan daha fazla oluyor. Genel olarak motoru tekrar çalıştırmak için gaz pedalına basmaya gerek bulunmuyor. YUMUŞAK KALKIŞLAR YAPIN! Ani ve süratli kalkışlar dört kat daha fazla yakıt sarfına sebep oluyor. Yumuşak ve yavaş kalkışlar ise daha az yakıtla uzun yol yapılmasına yardımcı oluyor. Düzgün ve dikkatli bir kullanış, daima atılgan ve sinirli bir kullanıştan daha ekonomik. BAKAN ŞİMŞEK DE VERGİLERDEN RAHATSIZ HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ... [PAGE] Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten vergi itirafı geldi. Bakan Şimşek Özel İletişim Vergisi'nin çokluğundan rahatsız olduğunu söyledi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ''Özel iletişim vergisinin yüksekliği beni de rahatsız ediyor. Mali imkan oluşturabilirsek indirim yapılması gereken alanlardan biri budur'' dedi. Mali disiplinle ilgili soruları yanıtlayan şu değerlendirmeleri yaptı: "Geçen yıl büyüme çok güçlüydü iç talep eksenliydi. Bu yıl işimiz biraz daha zor. Harcamalarda disiplini koruyacağız. 2011 bütçe performansında yeniden yapılandırma etkisi vardı. 2011'de ulaştırma ve Van Depremi için 11 milyar TL kaynak aktardık. İlk iki aya bakınca geçen yıla göre biraz zayıflama var. Maalesef sosyal güvenlik kanayan yara olmaya devam ediyor. Büyüme geçen sene kadar güçlü değil. İlk çeyreğinde işaretler belki öngördüğümüzden de daha düşük. Yüzde 4'lük büyüme makul görünüyor. Bir şok yaşamazsak hedefler doğrultusunda bir performans ortaya koyacağız. İlk ayları tedirginlikle izliyoruz." CARİ AÇIK KORKUTTU Şimşek cari açığı da değerlendirdi ve cari açığın ciddi bir yapısal sorun olduğunu söyledi: "Cari açık çok ciddi yapısal sorun. Rekabet gücüyle ilişkili bir sorun. Cari açık sadece enerji veya konjonktürel unsurlarla açıklanacak konu değil. Kısa vadede yapılabilecekler belli. Finansman ayağında bir çaba içine girmemiz lazım. Körfez'de nüfusun önemli bir kesimi İstanbul'da ya da Bursa'da, Antalya'da ikinci bir eve sahip olmak isteyebilir. Mütekabiliyetin serbest kalması Körfez sermayesini Türkyie'ye çekecektir. Cari açığın üçte ikisini doğrudan yatırımlarla finanse edebilsek Türkiye'yi arzulanan noktaya getirir. Beş yıl sonra Türkiye savunma sanayiinde çok önemli ihracatçı olacak. Cari açık yapısal bir problem, günübirlik çözüm yok. Kısa vadede bu ülkeyi daha cazip hale getirmek lazım. İstanbul'un konumunu güçlendirecek adımlar var. Finans sektörünün derinleşmesine yönelik fon yönetimini kolaylaştıracak boyutuyla adımlar atacağız. Yılın ilk yarısında paketi Meclis'ten geçireceğimize inanıyorum. " dedi. BİREYSEL EMEKLİLİK Bakan, bireysel emeklilikle ilgili olarak "Çok boyutlu şu anda bakıyoruz. Daha çok özel emeklilik fonlarını nasıl teşvik ederiz, katılımcı sayısını nasıl artırırız. Bunu yaparken herkesi dinliyoruz" diye konuştu. AKARYAKITTA TEK SORUMLU MALİYE DEĞİL Akaryakıttaki vergiye değinen Şimşek, "2009'un sonundan bu yana Vergi yükünde bir artış yok. Fakat yükü halen akaryakıtta yüksek. İmkan olsa düşürülmeli mi, bunu tartışırım. Akaryakıtta da biz fedakarlık içindeyiz. Biz ÖTV'yi enflasyon kadar bile artırmıyoruz. 2002'de benzinliğe beraber gitsek daha çok litre alırdınız ama 70 lirası maliyeye gelirdi. Şimdi 56 lirası geliyor. Avrupa'da, dünyada en yüksek fiyat diyorlar. Sebebi sadece maliye değil. Akaryakıt yükünde Avrupa'da 7. sıraya düştük. Benzin fiyatı 4,70 lira, bunun yüzde 56'sı bize geliyor" şeklinde konuştu. İMKAN OLSA ÖİV'DE İNDİRİM YAPILIR Şimşek, özel iletişim vergisinde düzenleme olup olmayacağı sorusuna "Özel iletişim vergisinin yüksekliği beni de rahatsız ediyor. Bu rekabet gücünde de çok önemli faktör. Mali imkan oluşturabilirsek evet indirim yapılması gereken alanlardan biri budur. Bu sektörün gelişmesi önünde engel. Bir tek atımlık barut var derseniz, ben onu istihdam artışında kullanırım" diye yanıt verdi. PIRLANTADA ÖTV DEĞİL KDV OLMALI Pırlanta üzerindeki yüzde 20 ÖTV'nin dünya uygulamalarına aykırı olduğunu belirten Şimşek, "Normalde KDV olur, ÖTV olmaz. Ben sordum, bunu sektör istedi dediler. Aslında düzeltilmesi gerekir. Türkiye'deki uygulama dünyaya paralel değil. Bunun istismarından çekindiğimiz için adım atmıyoruz. ÖTV yerine KDV olmalıdır. KDV daha doğrudur" dedi. ALTIN YATIRIMCININ YÜZÜNÜ GÜLDÜRMÜYOR! HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ... [PAGE] Uluslararası piyasalarda altın son iki ayın en düşük seviyesini gördü. Yatırımcısına aylık bazda yüzde 7.03 değer kaybettirdi. Uluslararası piyasalarda ons fiyatı 1.63240 ile son iki ayın en düşük seviyesini gördü. 2011 yılını 1.56450 dolardan kapatan altın, sene başından bu yana yüzde 4,55 prim yaparken, aylık bazda ise yüzde 7,03 oranında değer kaybetti. Bu yıl en yüksek 1.790,79 dolara kadar çıkarken en düşük olarak 1.563,15 seviyesini gördü. Altın şu dakikalarda 1.636 dolardan işlem görüyor. Altın bu seviyeleri son olarak ocak ayı ortalarında görmüştü. Gümüşteki aylık kayıp yüzde 7'yi geçti Geçen yılı 27,851 seviyesinden kapatan gümüş ise bu yıl en yüksek 37,512 dolara kadar yükselirken, en düşük 27,665 seviyesini gördü. Gümüş sene başından bugüne yüzde 14,26 değer kazanırken, aylık bazda ise yatırımcısına yüzde 7,25 kaybettirdi. Gümüş şu dakikalarda 31,831 seviyesinde işlem görüyor. YENİ TTK ÖNCE RİZELİLER'E TANITILACAK! HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ... [PAGE] Bakanlık ve bazı Sivil Toplum Kuruluşu Üyelerinin işbirliği ile 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu'nu Rize'de tanıtılacak. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) iş birliğiyle 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu'nu Rize'de tanıtılacak.TOBB'dan yapılan açıklamaya göre yeni Türk Ticaret Kanunu'nun getirdiği fırsatlar, yenilikler ve yükümlülükler, yarın saat 14.00'te İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek ''Şirketlere Yönelik Yeni Türk Ticaret Kanunu Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantıları'' ile tanıtılacak. Toplantının açılış konuşmalarını, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı'nın yapması bekleniyor. YOKSUL AİLENİN EVİNİ DEVLET ISITACAK! HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ... [PAGE] Yoksul ailelerin yakacak ihtiyacı bu yıl da hükümet tarafından karşılanacak. Bedava kömür dağıtımına ilişkin kararname tamamladı. Yoksul ailelerin yakacak ihtiyacı bu yıl da hükümet tarafından karşılanacak. Bakanlar Kurulu 2012 programında yer alan bedava kömür dağıtımına ilişkin kararnameyi tamamladı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren karara göre bu yıl iki milyon ton kömür ihtiyaç sahibi yoksul ailelere dağıtılacak. Türkiye Kömür İşletmeleri ve Türkiye Taşkömürü Kurumu, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca belirlenecek yoksul ailelere 500 kilogram kömürü bedava verecek. Göreve gelmesinin hemen ardından yılında yoksul ailelere kömür yardımı yapmaya başlayan hükümet, 2011'de 1.9 milyon tonla birlikte toplamda 13 milyon tona yakın kömürü bedava dağıttı. 2003 yılında 663 bin ton ile başlayan bedava kömür miktarı, yıllar içinde arttırıldı.9 yıllık maliyeti 3.2 milyar liraya ulaşan kömür yardımından yararlanan aile sayısı ise 2.5 milyona yaklaşmış olacak. DIŞ BORCUMUZ HAZİNEYİ TÜKETİYOR! HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ... Merkez Bankası verilerine göre Türkiye'nin dış borcunda son durum belli oldu. Ne kadar borçlandık, ne kadar ödendi? İşte 2011-2012 dış borç ödemeleri... Merkez Bankası'nın haftalık verilerine göre dış borç ödemesinin 55467 milyon doları Hazine, 30,30 milyon doları genel ve katma bütçeli idarelerin dokümantasyon, kitap bedeli, katılma payı, üyelik aidatı gibi ödemeleri ile MSB ve savunma sanayi ödemelerinin meydana getirdiği diğer kamu ödemeleri, 28,96 milyon doları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından gerçekleştirildi. Söz konusu dönemde IMF'ye ve Türk Savunma Fonuna ödeme yapılmadı. Böylece şimdiye kadarki yapılan toplam ödeme 3 milyar 491,85 milyon dolar oldu. Türkiye, 2011 yılında toplam 12 milyar 823,42 milyon dolar dış borç ödemesi yapmış ve bu ödemenin 8 milyar 297,77 milyon dolarını Hazine tek başına gerçekleştirmişti. Türkiye'nin 2011 yılı ve 2012 yılına ilişkin dış borç ödemeleri şöyle: 2011 ------------------------------------------------------------------------------ Aylar Hazine Diğer TCMB IMF'ye yapılan Türk Savunma Toplam ödemeler ödemeler Fonu ödemeler ------ ---------- ---------- -------- ----------- ------------- -------------- Ocak 1.663,79 72,57 7,31 - - 1.743,67 Şubat 473,06 112,83 26,10 412,43 - 1.024,42 Mart 734,58 175,37 36,17 147,76 - 1.093,88 Nisan 563,07 85,97 8,78 251,68 - 909,50 Mayıs 648,29 51,29 31,11 168,75 - 899,44 Haziran 1.229,93 189,05 44,19 150,31 - 1.613,48 Temmuz 683,97 108,43 11,39 19,26 - 823,05 Ağustos 311,03 46,23 21,01 856,57 - 1.234,84 Eylül 703,53 40,28 40,47 147,44 29,96 961,68 Ekim 448,73 71,74 48,62 13,63 - 582,72 Kasım 428,95 41,68 6,88 590,24 - 1.067,75 Aralık 408,84 222,48 92,83 144,84 - 868,99 TOPLAM 8.297,77 1.217,92 374,86 2.902,91 29,96 12.823,42 2012 ----------------------------------------------------------------------------- Ocak 1.667,34 51,23 28,91 9,02 - 1.756,50 Şubat 474,32 61,70 5,98 579,40 - 1.121,40 Mart 554,67 30,30 28,96 - 613,93 TOPLAM 2.696,34 143,24 63,85 588,42 0,00 3.491,85 BU PROJELER 500 BİN DOLAR ALACAK! HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ... [PAGE] Türk ürünlerinin yurt dışı pazarlarda markalaşması sağlayacak projelere yıllık 500 bin dolar destek geliyor. Türk ürünlerinin yurt dışında markalaşması ve Türk malı imajının yerleştirilmesi çalışmaları kapsamında üretici dernekleri ve birliklerinin ve reklam faaliyetlerine verilen desteklere yeni düzenlemeler getirildi. 'Türk Ürünlerinin Yurt dışında Markalaşması Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi Ve Turquality'nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ'' Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, önceki tebliğde yer alan ''Müsteşarlık: Dış Ticaret Müsteşarlığını (DTM),'' ibaresi ''Bakanlık: Ekonomi Bakanlığını,''; ''Birlik: Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı kuruluşu olan İhracatçı Birliklerini,'' ibaresi ''Birlik: İhracatçı Birliklerini,'' olarak değiştirildi. İhracatçı birlikleri, üretici dernekleri ve birliklerinin desteklenmesine ilişkin, iştigal ettiği sektörü tek başına temsil eden birliklerin, iştigal sahasına giren ürünlerinin yurt dışı pazarlarda markalaşması amacıyla gerçekleştirecekleri tanıtım, reklam ve pazarlama (görsel ve yazılı tanıtım, show, defile, ülke imaj kampanyası, pazar araştırması, sponsorluk, marka-promosyon ajansı, gibi) projelerine ilişkin harcamaları, yüzde 80 oranında ve proje başına yıllık en fazla 500 bin dolarla desteklenecek. Öte yandan birden fazla birlik tarafından oluşturulan ve destek kapsamına alınan projelerde, birlik başına 250 bin dolar destek sağlanacak. Her birliğin aynı anda bir projesi desteklenebilecek ve projesi sona eren birlikler yeni bir projeyle başvuru yapabilecek. Söz konusu birlikler ve marka destek programında yer alan şirketler, iştigal sahasına giren ürünlerinin yurt dışı pazarlarda markalaşması amacıyla gerçekleştirecekleri ve benzeri faaliyetlerinde destek kapsamına alındıkları tarihten itibaren dört yıl ve proje bazında bu faaliyetlerine ilişkin harcamalarında yüzde 80 oranında ve yıllık en fazla 250 bin dolar destekten yararlandırılacak. KART AİDATINDA OYUN İÇİNDE OYUN! HABERİ OKUMAK İÇİN SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ... [PAGE] EKredi kartı aidatları bankalar ve müşterileri arasında sorun olmaya devam ediyor. Bankalar aidat iadesi yapmamak için işi yokuşa sürüyor. Bankalar ve tüketiciler arasındaki "kredi kartı aidatı" kavgası bir başka boyut kazandı. Hazal Ateş'in haberine göre bazı bankalar kesilen aidatı talep eden tüketiciden son bir yıllık ekstrelerini istedi. "Bir yıllık ekstre dökümünüz yoksa aidatı alamazsınız" yanıtıyla karşılaşan tüketiciler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) hem yazılı hem de sözlü şikâyette bulundu. BDDK'ya gelen şikâyetlerde başı çekmeye devam ediyor. Kredi kartı şikâyetlerinde de ücret ve komisyonlar birinci sırada yer alıyor. Kredi kartı aidatları konusunda Kurum'a resmi şikâyetlerin yanı sıra Başkanı Tevfik Bilgin'e de çok sayıda mektup geliyor. Bu mektuplarda da, aidat almakta, aldığını vermemekte ısrarlı olan bankalar bunun için her türlü formüle başvurduğunu ortaya koyuyor. yetkilileri, tüketicilerin, aidatı aleyhine açtığı yüzlerce davayı kazanmalarına rağmen aidat alan bankalara yönelik bir yaptırımın söz konusu olamayacağını belirtiyor. PUANLARI BİLE ALIYORLAR Yetkilerinden alınan bilgiye göre, bazı bankalar aidatını geri isteyen vatandaşlardan son bir yıllık kart ekstresinin dökümünü istiyor. "12 aylık ekstreniz yoksa böyle bir talepte bulunamazsınız" diyerek tüketiciyi kapıdan çeviriyorlar. Bu şikayetleri dikkate alan BDDK, ekstre talep eden bankaları uyaracak. Bazı bankaların da aidat ödemek istemeyen tüketicilerin kartında biriken puanlarından kesinti yaptığı belirtiliyor. A. Şener, BDDK'ya gönderdiği şikâyet dilekçesinde, "Bankaya ait bir kredi kartımın aidatını puanlarımdan kestiğini 4 ay sonra fark ettim. Onayım olmadan puanımdan 50 lira kesinti yapılmış" diyor. AİDAT KAZANDIRIYOR Kart aidatı alan bankaların yıllık aidat geliri 1.2-1.5 milyar TL. Bankalar, müşterilerinden yaklaşık 25-35 lira arasında kart parası kesiyor. Tüketiciler Birliği'ne 400 bin kişi şikâyet başvurusunda bulundu. MERKEZ BANKASI KART FAİZİNİ DEĞİŞTİRMEDİ Merkez Bankası, işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarında değişiklik yapılmadığını duyurdu. Merkez Bankası'nca yapılan açıklamada, bankaların diğer ülkelerde olduğu gibi faiz oranlarını bireysel kredi faizlerine göre daha yüksek belirlediği anımsatıldı. Bu nedenle kısa vadeli kredi gereksinimi olan sahiplerinin bu gereksinimlerini kredi kartları yerine tüketici kredileri yoluyla karşılamalarının menfaatlerine olacağı da ifade edildi. Açıklamada, 1 Ocak 2012'den itibaren geçerli olan aylık azami akdi ve gecikme faiz oranlarının değiştirilmediği belirtildi.
Tunceli'de öldürülen 600 bin TL ödüllü turuncu listede yer alan Sözde Batı Cephe sorumlusu kadın teröristin cenazesine katılmak için gelen HDP Milletvekili Dersim Dağ, güvenlik engeline takıldı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Tunceli'de Valiliği, 4 gün önce merkez Çirtik Deresi Bölgesinde İl Jandarma Komutanlığı tarafından terör örgütü PKK'ya yönelik yürütülen operasyonda İçişleri Bakanlığının terör arananlar listesinde 600 bin TL ödüllü "Turuncu" kategoride yer alan terör örgütü PKK'nın Sözde Batı Cephe YJA Star sorumlusu Jinda kod adlı Pınar Yıldırım ile birlikte 2 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 2 JÖH'ün de operasyonda yaralandığını açıklamıştı. Turuncu listedeki kadın teröristin cenazesine katılım için 35-40 kişilik grup Tunceli'ye geldi. Grup içinde 22 yaşındaki HDP'nin Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ'ın da yer aldığı ve cenazeye katılmak için girişimde bulunduğu öğrenildi. Terörist cenazenin olacağı köye giden Pülümür yolunu kapatan güvenlik güçleri, Milletvekili Dağ’ın geçişine izin vermedi. Güvenlik güçlerinin engeline takılan Dağ, Tunceli’den ayrılmak zorunda kaldı. "Provokasyona değil Tunceli'nin güzelliklerini görmeye gelsinler" Tunceli'nin başarılı operasyonlar ve yapılan yatırımlarla huzur şehri olduğunu dile getiren Tunceli Valisi ve Belediye Başkan Vekili Tuncay Sonel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Dışarıdan cenaze katılacağım bahanesiyle gelerek huzuru bozacak kişi HDP’li milletvekili de olsa müsaade etmeyiz. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere İçişleri Bakanımızın desteği ile kahraman güvenlik güçlerimiz teröristle mücadelede başarılı işler çıkardılar.Artık Tunceli’de aş var, iş var, huzur var, turizm ve yatırımlar var. Devletimizin şefkati ve sıcaklığını yöre insanımıza gösteriyoruz. Tunceli’de yapılan güzel işlerle artık yöremiz ışıl ışıl. Bu tür provokasyonlara müsaade etmeyiz. Provokasyona değil Tunceli'nin güzelliklerini görmeye gelsinler" dedi. Tunceli'de PKK'ya bir darbe daha! Ağaçta yakalandı
SP-BBP aday listelerindeki eksiklikler tamamlandı. Saadet Partisi ve BBP'nin orta aday listeleri Yüksek Seçim Kurulu-YSK'ya verildi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: BBP ile seçim ittifakı yapan Saadet Partisi, eksiklerini tamamlayarak milletvekili aday listesini Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) sundu. Yeni listeyi YSK'ya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Karaman ile eski BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan teslim etti. YSK'ya verilen listeye göre Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, İstanbul 1. Bölge 1 sıradan, eski BBP Lideri Mustafa Destici ise Ankara 2. Bölge 1. sıradan aday gösterildi. Ayrıca, Ahmet Özal da Mardin 1. sıradan aday oldu
İspanyol Kültür Merkezi Sosyalist Demokrasi Partisiüyesi 6'sı kadın 34 kişilik grup tarafından işgal edildi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Tekel işçilerine destek verdiğini söyleyen grup İspanyolca dil eğitiminin verildiği sınıflara girerek Tekel işçilerinin hakları için işgal yaptıklarını açıkladılar. Sınıflarda bulunan öğrenciler binadan çıkarken göstericiler kültür merkezinin balkonuna İspanyolca sloganlarda atarak ?El pueblo unido jamas sera vencido?(Örgütlenmiş bir halkı kimse yenemez) yazan afiş astılar.Çok sayıda Çevikkuvetin bulunduğu bina çevresinde gergin bekleyiş sürerken İspanya'nın İstanbul Başkonsolosu Enrique Romeu Ramos'ta geldi.Bir süre daha göstericilerin eylemlerini bitirmesini bekleyen polis daha sonra demir kesme makasları ile kilitlenen sınıflara girdi ve operasyon yaptı. 34 gösterici gözaltına alınırken çıkan arbede sırasında bir polisin telsizi göstericiler tarafından 3. kattan aşşağıya atıldı.Gözaltına alınan gösteriler polis tarafından sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şubesine götürüldü.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında inşa ettiği yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerini savunan ve buraların “İsrail’e ait olduğunu” söyleyen ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman’a "it oğlu it" dedi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in avukatlığına soyunan ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman’a "it oğlu it" dedi. ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın kendisine yönelik sözleriyle ilgili "Bu siyasi bir hitap mı yoksa Yahudi düşmanlığı mı?" değerlendirmesinde bulundu. Abbas, Filistinli üst düzey yöneticilerin katıldığı toplantının açılışında konuştu. Konuşması sırasında, 'Yahudi yerleşim birimleri İsrail'in bir parçasıdır' şeklindeki açıklaması sebebiyle Friedman'a yönelik "ağır sözler" sarf eden Abbas, şu ifadeleri kullandı: "İT OĞLU İT": "Yahudi yerleşim yerleri meşru...Birçok ABD'li yetkili bunu böyle kabul ediyor. Bunların başında da Tel Aviv'deki Büyükelçileri David Friedman geliyor. (Yahudi yerleşimciler) kendi topraklarında inşa ediyorlar diyor. İt oğlu it. Onlar topraklarında mı inşaat yapıyor? O yerleşimci, ailesi de yerleşimci. O, ABD'nin Tel Aviv Büyükelçisi ondan ne bekleyebiliriz ki?" Friedman geçen ay yaptığı bir açıklamada, "Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinin topluca boşaltılması İsrail'de iç savaş çıkmasına yol açabilir" diyerek, yerleşimcilerin buraları kendi toprakları olarak gördüklerini bu topraklara bağlı olduklarını ifade etmişti. HAMAS'A SUÇLAMA: Abbas, Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah'ın konvoyuna düzenlenen saldırıya da değinerek, bu konuda Hamas'ı suçladı. Filistin Devlet Başkanı, Gazze'ye yönelik "bazı mali ve hukuki kararlar" alacağını belirterek şunları söyledi: "Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah'ın konvoyuna Gazze Şeridi'nde düzenlenen saldırının arkasında Hamas var. Hamas tarafından yapılacak herhangi bir soruşturmayı veya verilecek bilgiyi kabul etmeyeceğiz." Arap vatanında bu tarz suikastları Hamas'ın icad ettiğini iddia eden Abbas, "Eğer suikast hedefine ulaşsaydı Filistin'de iç savaşa kapı aralamış olurdu." diye konuştu. Filistin uzlaşısı hakkında da konuşan Abbas, Hamas'ın Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlenen toplantılarda anlaşmaya varılan maddelere aykırı davrandığını belirtti. Gazze'deki yönetim konusunda ise Abbas, Hamas iktidarına işaret ederek, şu anki yönetimin egemenliğini ve kontrolü sürdürdüğünü, hükümetin Gazze'de bir yetkisi olmadığını ifade etti. Filistin Başbakanı Hamdallah, 13 Mart'ta Gazze'ye yaptığı ziyaret sırasında konvoyuna düzenlenen bombalı saldırıdan yara almadan kurtulmuştu. Saldırıda 7 kişinin yaralandığı belirtilmişti. BÜYÜKELÇİDEN YANIT: İbranice yayın yapan Maarif gazetesinin internet sitesindeki haberde Friedman, Abbas'ın kendisiyle ilgili "it oğlu it" sözüne tepki gösterdi. "Ebu Mazin (Abbas) bana 'it oğlu it' diyor. Bu siyasi bir hitap mı yoksa Yahudi düşmanlığı mı? Bu konuda yorum yapmıyor ve kararı size bırakıyorum." diyen Friedman, Abbas'ın bu sözleri, "Filistinlilerin birçok İsrailliyi öldürdüğü bir dönemde söylediğini" belirtti. ABD BÜYÜKELÇİSİ FRİEDMAN KİMDİR? ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail'e büyükelçi olarak atadığı Friedman, seçim kampanyası boyunca kendisine İsrail konusunda danışmanlık yapmıştı. İsrail'in yeni yerleşim yerleri inşa etmesine ve ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına destek veren Friedman, İsrail ile çok yakın ilişkilere sahip bir isim olarak biliniyor. ABD'de aşırı sağ kanada yakın duran ve Yahudi bir aileden gelen Friedman, daha önceki açıklamalarında "İsrail hükümetinin işgal altındaki Filistin topraklarında yeni Yahudi yerleşim birimleri inşa etmesinin barışın önünde engel olmadığını" savunmuştu. Friedman, bir dönem İsrail'de yayımlanan Yahudi yerleşim birimi yanlısı Siyonist Arutz Sheva ve sağcı Jerusalem Post gazetelerinde de köşe yazarlığı yapmıştı. BÜYÜKELÇİNİN KIZI İSRAİL'E GÖÇ ETTİ: ABD'nin Florida eyaletinde yaşayan Friedman'ın aynı zamanda Kudüs yakınındaki Telbiye bölgesinde de bir evi bulunuyor. Friedman’ın kızı da geçen yıl İsrail’e göç ederek burada yaşamaya başladı. İsrail'e büyükelçi olarak atanabilmesi için Amerikan Senato'sundaki oylama sürecinde, Friedman'ın İsrail yanlısı radikal görüşlerinin sorgulandığı tartışmalı bir oturum olmuştu. Senatodan onay almayı başaran Friedman, kişisel görüşlerini işine karıştırmama sözü vermişti.
Haiti'de meydana gelen 7 büyüklüğündeki deprem tüm dünyayı etkiliyor. Akdeniz'de de son günlerde bir hareketlilik var.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) Adana Şube Başkanı Melih Baki, son 3 yıldır Afrika kıtasının Anadolu'yu sıkıştırdığını belirterek, “Özellikle Akdeniz'de son günlerdeki deprem hareketliliği dikkati çekiyor” dedi. Baki, Haiti'de meydana gelen 7 büyüklüğündeki depremin yerküreyi etkilediğini söyledi. Bu depremin tüm fayları etkilediğini bildiren Baki, bu durumun tektonik çatıyı oluşturan ve gerilen yerlerde küçüklü büyüklü depremler üreteceğini ifade etti. Baki, Afrika kıtasının son 3 yıldır Akdeniz ile Anadolu'yu sıkıştırmasının, irili ufaklı depremlerle kendini yoğun şekilde hissettirdiğini kaydetti. Akdeniz bölgesinde son 2 günde 21 deprem olduğunu belirten Baki, şöyle devam etti: “Özellikle Akdeniz'de son günlerdeki deprem hareketliliği dikkat çekiyor. Halen devam eden bu depremlerin büyüklükleri, 2,9 ile 4,9 arasındadır. Batıda, Girit-Rodos-Dalma-Batma kuşağında oluşan bu depremlerden, 17 Ocakta 40 kilometre derinde 4,9 büyüklüğünde olan deprem çok önemlidir. Deprem 22.15'de meydana gelmiştir. Artçısı saat 22.59'da aletsel büyüklüğü 4,1 olarak yerin 15 kilometre derinliğinde olmuştur. Bunun sonucunda, Anadolu topraklarındaki uzantısı üzerinde deprem çoğalmaları-yoğunlaşması vardır. Bu bölge, güneyden gelen önemli bir kaktırma güçleri altında gerilmektedir. Bu yay boyunca biriken gerginliğin, daha büyük depremleri tetiklemesi sürpriz olmayacaktır.”
3S Kale Holding’in Avcılar’da inşa edeceği 3S Firuze Konakları’nın Mart ayında yapılacak lansmanı öncesinde, bölgenin en özel ve iddialı projelerinden biriyle tanışmak isteyenler için Satış Ofisi faaliyete geçti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 3S Kale Holding’in yüksek standartlardaki kalite anlayışı, malzeme seçimi ve uzman bir işçilikle hayata geçireceği 3S Firuze Konakları, 523 adet konut ve 45 adet mağazasıyla Avcılar Firuzköy bölgesinin en özel ve en iddialı projelerinden biri olacak. İster hayatınıza yatırım yapın, İster keyifle oturun. 1+1 den 4+1’e daire seçenekleriyle, İstanbul Üniversitesi’ne yakınlığıyla karlı bir yatırım 3s Firuze konakları’nda Herkesi mutlu edecek merkezi ve rahat ulaşım özelliği, yemyeşil bahçelerin güzelliği, sosyal imkanları, eşsiz göl manzarası ve özel mimarisiyle hayatınızdaki en önemli karar olmaya aday. 3S Firuze Konaklarını, daha yakından tanımak isteyenleri Satış Ofisi’nde ağırlamaya başladı. Balkonlu mimarisi, ferah ve nefes alan tasarımıyla huzurlu bir yaşam ortamı sunan 3S Firuze Konakları için lansman öncesi döneme özel avantajlı fiyatlar geçerli olacak. Ortak kat bahçeleri muhteşem göl manzarasını gözler önüne seren 3S Firuze Konakları, ailenin küçük bireylerine hitap eden İlk Adım Parkı ve Macera Parkı’nın yanı sıra açık ve kapalı sinema salonu, sosyal mekânları, zengin peyzaj alanıyla özlem duyulan mahalle kültürünü yeniden canlandırıyor. Akıllı ev sistemiyle donatılan proje, sakinlerine tamamen kendi kontrolleri altında kaliteli bir yaşam imkânı sunuyor. Şehrin merkezinde bir yaşam için… 3S Firuze Konakları, İstanbul Üniversitesi, Atatürk Havalimanı, Avcılar İDO İskelesi gibi önemli lokasyonlara yakınlığıyla merkezi bir noktada yer alıyor. 3S Firuze Konakları’ndan E-5, Avcılar İstanbul Üniversitesi Metrobüs Durağı ve yakın zamanda yapımı planlanan Yenikapı-Büyükçekmece Metrosu sadece yürüme mesafesinde bulunuyor. Deniz yolu ulaşımını tercih edenler için Avcılar İDO iskelesine sadece 5 dakika uzaklıkta yer alıyor.
Ordu birlikleri, Nusra Cephesi öncülüğündeki rejim karşıtı grupların eline geçen kentte karşı saldırı başlattı. Siviller çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmeye başladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Suriye ordusu, El Kaide ile bağlantılı Nusra Cephesi öncülüğündeki rejim karşıtı grupların eline geçen İdlib'de karşı saldırı başlattı. Şehirdeki siviller çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmeye başladı. Esad rejiminin Rakka'nın ardından kaybettiği ikinci vilayet başkenti olan İdlib'de, ordunun hava saldırılarına başladığı ve şehrin topçu ateşine tutulduğu belirtiliyor. İdlib'deyse rejim karşıtı güçlerin hapishanelerdeki mahkumları serbest bıraktığı bildiriliyor. Muhaliflerin oluşturduğu İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise isyancıların İdlib'i ele geçirmesinden önce hükümet güçlerinin en az dokuz mahkumu idam ettiğini açıkladı. 'Çok sayıda kişi öldü' Çatışmaların yeniden şiddetlenmesiyle birlikte İdlib halkı şehirden kaçmaya başladı. BBC'nin sorularını yanıtlayan Macid isimli bir sivil savunma gönüllüsü, isyancıların şehrin kontrolünü tamamen ele geçirdiğini belirterek "İnsanları İdlib'den tahliye etmemize yardımcı oluyorlar" dedi. "Dün gece saatlerine kadar tahliye operasyonlarına devam ettik. Ancak gece topçu bombardımanı başladı" diyen Macid, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini aktardı. Bombardıman sırasında sivil savunma gönüllülerine ait dört aracın da tahrip olduğunu aktaran Macid, "Bu sabah tahliyelere yeniden başladık. İnsanları çevre şehirlere naklediyoruz" diye konuştu. İsyancılar İdlib'deki Beşar Esad posterlerini tahrip etti İdlib'in stratejik önemi Şehrin rejim karşıtı güçlerin eline geçmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyi, büyük oranda rejim karşıtlarının kontrolüne girmiş oldu. İdlib'den geçen ve Suriye'nin kuzeyini başkent Şam'a bağlayan stratejik otoyol hattının da, şehrin düşmesiyle birlikte Suriye ordusununun kontrolünden çıktığı belirtiliyor.
ABD yönetiminin son zamanlarda sık sık gizlice görüştüğü Taliban'ın lideri Molla Muhammed Ömer'i 'dünyanın en çok aranan teröristler listesi'nden sessiz sedasız çıkardığı ortaya çıktı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İran devlet televizyonu Press TV'nin Pakistan medyasına dayandırdığı haberine göre, FBI önceki gün Molla Ömer'in hiçbir zaman aranan teröristler listesinde bulunmadığını açıkladı. ABD son aylarda Tayyip Ağa liderliğindeki Taliban heyetiyle Almanya ve Katar'da gizli görüşmeler yürütmekteydi. Bu görüşmeler sonucunda Taliban'ın Türkiye veya Suudi Arabistan'da bir ofis açması da gündeme gelmişti. ABD'nin Afganistan işgalinin başladığı 2001 yılından beri saklanan Taliban kurucusu ve lideri Molla Ömer, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'le birlikte New York'taki ikiz kule saldırılarından sorumlu tutulmaktaydı.
Yapılan son değerlendirmelere göre, yurdun kuzey ve iç kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, Göller Yöresi, Bilecik, Kütahya, Afyonkarah...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Yapılan son değerlendirmelere göre, yurdun kuzey ve iç kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, Göller Yöresi, Bilecik, Kütahya, Afyonkarahisar, Bolu, Trabzon, Rize, Artvin, Kars, Ardahan ve Iğdır çevreleri ile Denizli’nin doğu, Konya’nın batı kesimlerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığının kuzey bölgelerde 2 ila 4 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgar, Akdeniz kıyılarında güney ve güneybatı, diğer yerlerde kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Batı Karadeniz kıyıları, Marmara ve Kıyı Ege ile yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetli ve kısa süreli fırtına (50-70 km/s) şeklinde esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı bulutlu 18/32 İstanbul: Parçalı ve az bulutlu 23/29 İzmir: Az bulutlu ve açık 23/31 Adana: Parçalı ve az bulutlu 26/36 Antalya: Parçalı ve az bulutlu, bu akşam saatlerinde iç kesimleri çok bulutlu 26/31 Samsun: Parçalı bulutlu 18/28 Trabzon: Çok bulutlu, sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 22/26 Erzurum: Parçalı yer yer çok bulutlu 14/29 Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 21/40 (İHA)
Başbakan Erdoğan, 17 yayın kuruluşunun hazırladığı canlı yayında duygulu anlar yaşadı!
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İNTERNETHABER- Başbakan Erdoğan, depremin sembolleri haline gelen Yunusu ve Azra'yı hatırlattı, Van'da yaşanan acıların ülkede yeni bir dönemin de habercisi olduğunu söyledi. Van'ın sembol bir şehir olduğunu, yapılan yardımların ülke barışına büyük katkı sağlayacağını ifade eden Erdoğan, kaçak yapıları ve gecekonduları yıkacaklarını bu konuda da kimsenin kendilerine engel olmamasını istedi. Başbakan Erdoğan, Kanal D'nin öncülüğünde başlatılan ve 17 yayın kuruluşunun canlı yayınıyla destek verdiği "Van için tek yürek" programına telefonla katıldı. Van'ın simge bir şehir olduğunu ve yapılan yardımların barışa büyük katkı sağlayacağını ifade eden Erdoğan, yapılan yardımların gözlerini yaşarttığını söyledi. İşte Erdoğan'ın canlı yayındaki o sözleri: "Suuidi Arabistan'dan geldim henüz Ankara'da havalimanındayım. Özellikle Van için tek yürek kampanyasına destek veren tüm sanatçı arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu 74 milyonu bir araya getirme teşebbüsünüz, Türkiye'nin geleceği için barışa katkı adına da çok önemli. Van simge bir şehir. Ülke genelinde yapılan yardımlara bakıldığında halkımızın bu duyarlılığı bizlerin gözlerini yaşartıyor. Bu tür olaylarda halkımızın duyarlılığını gördüm. Somali'de de gördüm, Erzurum'da da gördüm. Bu millet bu dayanışmasılıyla aşamayacağı engel yok. Halkın bu alakasına çok teşekkür ederim. Sizlerin bu koordinasyonu gerçekleştirmedinizi şükranımı arz ediyorum." "YUNUS'U AZRA'YI UNUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL" Başbakan Erdoğan, Van depreminin sembolleri haline gelen Yunus ve Azra'yı unutmayacaklarını söyleyerek bu acıların Türkiye'de yeni bir döneme de vesile olacağını söyledi. Kaçak yapılar konusunda bir kez daha konuşan Erdoğan, şehirlerin yeniden inşa edileceğini söyleyerek kaçak yapılaşmalar ve gecekondular konusunda kendilerine kimsenin engel çıkarmamasını istedi. Erdoğan şöyle konuştu: "Depremde ebediyete intikal edenler belki arkalarında acılar bıraktı ama bu ülkede yeni bir dörneme vesile olacak. Bunu görür gibiyim. Beton altında kalan Yunusumuzu unutmamız mümkün değil, Azra'yı unutmamız mümkün değil. Temennimiz hep şudur: Ne olur kaçak yapı, gecekondu konusunda bize enğel olmasın. Şehirlerimizi yeniden inşa edelim. Benim oturduğum bina ne zaman yıkılacak endişesini taşımasın istiyorum. Yasal düzenleme ile yapacağımız kontrollerde, depreme dayanıklı olmayan binalar için yıkım kararı alacağız. Biz bu binalara, bir enkaz bedeli biçeceğiz ve bunun karşılığında konut vereceğiz. Enkaz bedelinin dışında kalana bölüme de 20 yıl vade tanıyacağız ve böylelikle kolay ödeme yolunu açmış olacağız. Vatandaşımız diyebilir ki kısa zamanda ödeyebilirim onlara da cazip fırsatlar sunacağız. Bu binaları TOKİ yapacak ve böylelikle şüpheleri de gidermiş olacağız."
Spor Toto Süper Lig'in 28. haftasında Manisaspor, kendisi gibi ligde zor günler geçiren Gaziantepspor'u kendi sahasında ağırladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Spor Toto Süper Lig'de, Gaziantepspor deplasmanda Manisaspor’u 2-0 yendi. Gaziantepspor'un gollerini 65. dakikada Muhammet ve 88. Dakikada Cenk Tosun attı. İki takımın da kontrollu başladığı maç, ilk 15 dakika orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Her iki takım da önemli bir gol pozisyonuna giremedi. 20. dakikada Sapara’nın kullandığı korner atışında Muhammed iyi yükseldi. Vuruşunda top, az farkla dışarıya gitti. 22. dakikada Ahmet İlhan’ın ortasında top, kaleci Karcemarkskas’ta kaldı. 24. dakikada Sapara’nın kullandığı serbest atışta Binya, kafayla topu kaleye gönderdi. Muhammed dokunamayınca misafir ekip, önemli bir gol pozisyonundan faydalanamadı. 27. dakikada Bekir Ozan, ceza sahası dışından set vurdu. Top, kaleci İlker Avcıbay’da kaldı. Bu, maçta kaleyi bulan ilk şut oldu. 30. dakikada Manisaspor’dan Majolaro’nun sert şutu, az farkla dışarıya gitti. 39. dakikada Gaziantep’ten Serdar Kurtuluş’un ortasına Muhammed’in kafa vuruşu, kaleci İlker Avcıbay’da kaldı. 44. dakikada Mejolara’nın serbest atıştan yaptığı ortada Dikon’un kafayla vuruşu, az farkla dışarıya gitti. Ev sahibi Manisaspor ikinci yarıya hızlı başladı. 48. dakikada Ahmet İlhan’ın ortasında Vucıcevıc’ın kafayla vuruşunda top direği sıyırarak dışarı gitti ve Manisaspor önemli bir pozisyondan yararlanamadı. 65. dakikada konuk ekip Gaziantepspor öne geçti. Serbest vuruştan Sapara’nın yaptığı ortada Muhammet’in kafa vuruşunda top direğe çarparak filelere gitti: 0-1. 75. dakikada Ömer Aysan’ın kullandığı kornerde Makukula kafayla topu indirdi. Kahe iyi bir vuruş yapamayınca Manisaspor beraberlik şansını yakalayamadı. 76. dakikada Vucıcevıc’ın kullandığı korner atışında Dıkon kafayı vurdu, topu çizgiden son anda Turgut Doğan Şahin çıkardı. 89. dakikada konuk ekip farkı 2’ye çıkardı. Turgut Doğan Şahin’in pasında Cenk Tosun topa ağlara gönderdi: 0 -2. Geri kalan dakikalarda başka gol olmadı ve Antep deplasmanda Manisaspor’u 2-0 mağlup etti. Stat: 19 Mayıs Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun. Manisaspor: İlker Avcıbay 5, Yiğit İncedemir 4, Akamınko 5, Ömer Aysan 4, Dıkon 5, Klukowskı 4, Nizamettin 4, Ahmet İlhan 5, Murat Erdoğan 4 (Dk. 68 Makukula 3), Mejolara 4 (Dk. 46 Vucıcevıc 4), Isaac 4 (Dk. 75 Kahe ?). Gaziantepspor: Karcemarkskas 6, Elyasa 6, Dany 7, Şenol 6, Yasin 6, Binya 7, Bekir Ozan 4 (Dk. 61 Turgut Dogan Şahin 6), Serdar Kurtuluş 6, Sapara 7, Cenk Tosun 6 (Dk. 89 Sezer Badur ?), Muhammet 7 (Dk. 77 Sosa 4). Goller: Dk. 65 Muhammet, Dk. 88 Cenk Tosun (Gaziantepspor) Sarı Kartlar: Dk. 71 Akamınko, Dk. 85 Ahmet İlhan (Manisaspor), Dk. 59 Cenk Tosun, Dk. 78 Elyasa (Gaziantepspor)
Karabükspor kümede kalma mücadelesi veren Konyaspor'u geriden gelip mağlup ederek 3 puanı hanesine yazdırdı...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Süper Lig'de geçtiğimiz hafta Gençberliği'ni mağlup ederek moral bulan Kardemir Karabükspor, son 7 maçtır kazanamayan ve artık düşme korkusunu fazlasıyla yaşayan Konyaspor'u konuk etti Gençlerbirliği'nden sonra Konyaspor'u da mağlup ederek puanını 32'ye çıkartan ligin mütevazi ekiplerinden Kardemir Karabükspor, Beşiktaş ve Galatasaray ile aynı puana ulaştı. Konya üstünlüğünü koruyamadı Maça hızlı başlayan taraf konuk ekip Konyaspor oldu. 5. dakikada sağ kanattan Grajciar'ın kullandığı serbest vuruşta, ceza sahası içerisinde bir an bomboş kalan Kamil Zayatte, takımını 1-0 öne geçirdi. Ancak Yılmaz Vural ve öğrencilerinin sevinci fazla uzun sürmedi. 17. dakikada gelişe Karabük atağında savunma ardına yollanan topa hareketlenmek isteyen Seriç, Zayatte'nin müdehalesine maruz kaldı ve hakem tereddüt etmeden penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen Cernat güzel bir vuruşla Pawelek'i avladı ve karşılaşmaya eşitlik getirdi. Bu golden sonra karşılaşmada tempo biraz daha düştü. Orta saha mücadelesi şeklinde geçen ilk yarının böyle bitmesi bekleniyordu ki, 45+1'de sahneye Ragued çıktı. Penaltıyı gole çeviren Cernat'ın kullandığı serbest vuruşta Hakan, topuk pasıyla topu içeri bıraktı. Pozisyonu iyi takip eden Ragued, topu boş ağlara göndermekte zorlanmadı ve ilk yarının da skorunu belirledi: 2-1. Karabük işini bilir İkinci yarı biraz daha durağan başladı. Rakip kalede etkili olmaya çalışan Konyaspor, bir türlü istediği pozisyonları yakalayamadı. Karabükspor ise daha kontrollü oynamaya çalıştığı dakikalarda ileri uç adamlarıyla gole gitmeye çalıştı. Böyle bir pozisyonda savunmanın arkasına iyi kaçan İlhan, Pawelek ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaleciyi geçmeyi başardı ancak kimse yardıma gelmeyince, bu ataktan sonuç alınmadı. 70. dakikada gelişen Konyaspor atağında Murat Tosun'un Tazameta'ya vermek istediği pasta araya defans girdi ancak seken topan Hakan'ın önünde kaldı. Bu oyuncunun sert vuruşunu Tomic iki hamlede kontrol edebildi. Kalan dakikalarda da başka gol olmayınca, Kardemir Karabükspor sahadan 2-1 galibiyetle ayrıldı. Bu sonuçla Karabük puanını 32'ye çıkartırken, ateş hattındaki Konyaspor 16 puanda kaldı.
Üsküdar Belediyesi tarafından bu yıl 22’ncisi düzenlenen Uluslararası Kâtibim Kültür ve Sanat Şenlikleri, sportif anlamda bir ilke sahne oldu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Daha önce sadece kıtalararası yüzme yarışlarına ev sahipliği yapan boğazın serin ve akıntılı suları bu kez kısa mesafede düzenlenen Kız Kulesi Yüzme Yarışına sahne oldu. Üsküdar Belediyesi ile İstanbul Yüzme İl Temsilciliği’nin işbirliği sonucunda boğazın akıntılı sularında gerçekleştirilen ve 400 metrelik parkurda düzenlenen Kız Kulesi Yüzme Yarışmasına 11 kategoride 205 sporcu katıldı. Akıntı nedeniyle 186 sporcunun tamamlayabildiği yarışta genel klasmanda birinciliği erkeklerde 4 dk. 05 saniye 21 saliselik derecesiyle Barış Hayırsever, bayanlarda ise 4 dk. 52 saniye netlik derecesiyle Özge Durukan kazandı. Kız Kulesi karşısında Salacak sahilinden başlayan yüzme yarışması, Kız Kulesi’ne gidiş dönüş parkurunu müteakip aynı noktada son buldu. 15 yüzme hakeminin gözetiminde düzenlenen yarışmada yüzücülerin güvenliği Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı tarafından sağlanırken Kız Kulesi üzerinden ve sahil boyunca binlerce sporsever ilk kez düzenlenen Kız Kulesi Yüzme Yarışması’nı ilgiyle izledi. Yarış süresince Saltanat Kayığı üzerinde yüzücülere eşlik eden Kâtip ve Kâtibeler, görsel anlamda yarışa büyük zenginlik kattı. Yarış sonunda dereceye giren sporculara ödüllerini AK Parti İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, Üsküdar Kaymakamı Süleyman Erdoğan ve Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara verdi. Genel Klasmanda dereceye giren sporcular ve elde ettikleri dereceler şöyle: Erkekler: 1. Barış Hayırsever – 4 dak. 05 san. 21 salise 2. Birkan Kordan – 4 dak. 10 san. 09 salise 3. Onur Coşkun – 4 dak. 12 san. 87 salise Bayanlar: 1- Özge Durukan – 04 dak. 52 san. 2- Eylül Kürklü – 05 dak. 02 san. 50 salise 3- Bağdat Türkyılmaz – 05 dak. 55 san. 28 salise
Nepal'in başkenti Katmandu yakınlarında, Everest tepesine gitmekte olan dağcıları taşıyan bir uçak düştü, 19 kişi öldü.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Nepal'in başkenti Katmandu yakınlarında Everest tepesine gitmekte olan dağcıları taşıyan bir uçak düştü, 19 kişi öldü. Ölenler arasında 7 İngiliz de bulunuyor. Sita Air tarafından işletilen uçak, Katmandu'dan kavalandıktan birkaç dakika sonra yere çakıldı. Yetkililer uçağın bir nehir kıyısına düşerek yanmaya başladığını belirtti. İki pervaneli Dornier uçağında 16 yolcu ve 3 kişilik mürettebat bulunuyordu. Uçağın niçin düştüğü anlaşılamadı. Ancak Tribhuvan Uluslararası Havaalanının Genel Müdürü Ratish Chandra Lal Suman, uçağın bir kuşa çarpmış göründüğünü söyledi. Ratish Chandra Lal Suman, uçağın kalkıştan hemen sonra, olağan dışı bir manevra yaptığı görülünce, pilotla temas kurulduğunu ve pilotun, uçağın bir akbabaya çarptığını söylediğini aktardı. Suman, uçak havaalanına geri dönmeye çalışırken yere çakıldığını belirtti. Uçağın düştüğü yöreye giden polis yetkilisi Bhagwan Bhandari, korkunç görüntülerle karşılaştıklarını anlattı. Bhandari, "Uçak yanıyordu, alevler 20 metreye yükseliyordu. Kurtarma çalışması için uçağa girmek mümkün değildi. Uçağın çeşitli bölümlerinin, motorunun infilak ettiği işitiliyordu." dedi. Dornier 228 tipi uçak, Everest'e çıkacak dağcıların toplandığı Lukla'ya gitmekteydi. Nepal'de dağcılık sezonu yeni açıldı. Aralarında Batılıların da bulunduğu binlerce dağcı Himalaya dağlarının tepelerine tırmanmak için Nepal'e gidiyor. İngiliz dağcı Alan Hinkes, BBC'ye yaptığı açıklamada, kendisinin de defalarca Katmandu'dan Lukla'ya uçtuğunu ve uçuş sorunlarının genellikle Lukla'da yaşandığını, yörenin uçuş açısından pek de güvenlikli olmadığını ama başka bir yol da bulunmadığını anlattı. Nepal'de Mayıs ayındaki bir diğer uçak kazasında 15 kişi ölmüş, 2011 Eylül'ünde de Everest'i izleme uçuşu yapan Buddha Air uçağının çakılması sonucu 19 kişi can vermişti.
Türkiye her alanda olduğu gibi sağlık turizminde de son yıllarda büyük ilerleme kaydetti
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Cazip fiyatlar ve Araplar arasında artan popülaritesi sayesinde Türkiye, sağlık turizmi alanında bölgede önemli cazibe merkezlerinden biri haline geldi. İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre, Türkiye, diğer sağlık konularının yanı sıra "bıyık ve sakal estetik operasyonları" alanında da Araplar arasında büyük talep görüyor. Arap kültüründe bıyığın 'yiğitlik ve büyüklük' gibi anlamlar taşıdığına dikkat çekilen haberde, Körfez ülkelerinden birçok kişinin üst dudaklarına sarkan, daha kalın bıyığa sahip olmak için Türkiye'ye akın ettiği belirtildi. ERKEKLER İYİ GÖRÜNMEK İÇİN GELİYOR Guardian, fiyatları 2 bin ila 7 bin dolar arasında değişen bu tür operasyonların ucuz olmadığına dikkat çekerek, "Buna rağmen Arap erkekler, daha iyi bir görünüme sahip olabilmek için bu parayı gözden çıkarıyor." yorumunda bulundu. İstanbul Nişantaşı'nda bulunan bir klinik sahibi olan Estetik Cerrahi Doktoru Selahattin Tulunay, Guardian'a yaptığı açıklamada, her ay 60 civarında bu tür operasyonlardan yaptığını söylüyor. Tulunay, "Bazı erkekler iyi görünen bıyığın, önemli bir prestij kaynağı olduğunu düşünüyor." ifadelerini kullanıyor. Bıyığın yanında saç ektirme operasyonları için Arap dünyasından Türkiye'ye çok sayıda turistin geldiği de belirtiliyor.
Libya'da diktatör Kaddafi'ye karşı başlatılan halk ayaklanması devam ederken her geçen saat ölü sayısının arttığı bildirildi
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Libya’da güvenlik güçleri ile göstericiler arasında 4 gündür süren çatışmalarda en az 233 kişinin öldüğünü bildirdi. New York merkezli örgütün açıklamasında, ülkenin doğusunda yer alan Bingazi kentindeki iki hastaneden elde edilen verilere göre dün 60 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. AB: GÖSTERİCİLERE ATEŞ AÇILMASINI KINIYORUZ Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki gelişmeleri tartışmak üzere toplanan Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, Libya'da göstericilere ateş açılmasını kınadı. Bakanların ortak açıklamasında, "Libya'da çok sayıda göstericinin katledilmesinin son derece endişe verici olduğu" vurgulandı. Libya yönetimine barışçıl göstericilere karşı güç kullanımının derhal durdurulması çağrısı yapıldı. ABD: LİBYA, BARIŞÇIL GÖSTERİLERE İZİN VERMELİ ABD Dışişleri Bakanlığı, Libya yönetimini barışçı gösterilere izin vermeye çağırdı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Philip Crowley, "Unsurları teyit etmeye çalışıyoruz, ama son birkaç gündeki olaylar sırasında yüzlerce kişinin öldüğü ve yaralandığı yolunda haberler alıyoruz" dedi. Crowley, Libya hükümetini barışçı gösterilere izin vermeye davet etti.
"Genç yaşta şehit olmak da nasip işidir" diyen Bakan Şahin'e tepki gösterenlere Zaman yazarından cevap var.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in "Şehitlik de, gazilik de, uzun yaşamak da, genç yaşta şehit olmak da nasip işidir" sözlerine Zaman gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan destek verdi. Bazı medya organlarında tartışılacak sözler şeklinde verilen haberlere tepki gösteren yazar, bu çevreleri islami değerlere saygılı olmamakla eleştiriyor. "ŞEHİT OLUR İNŞALLAH" DUASI "Cenab-ı Hak, bizleri de şehit defterine yazar inşâallah!" diye bitirdiği yazısında şehitliğin toplumdaki karşılığını böyle anlatıyor: Sokaktan, kulaktan, yarım-yamalak edinilmiş bir İslâm kültürüne âşinâ olanlar bile bu habere, "Ne var bunda manşete çıkarılacak; yanlış bir şey söylememiş ki adam" der, dudak büker geçer. Bakan Şahin tartışılacak hayli söz söyledi, katılmadığım şeyler yaptığı da oldu bu defa "kitabın orta yerinden" konuşmuş. Bu haberi, "ne yapsak da hükümete çaksak" niyetiyle vitrinine çıkaran gazete editörlerinin haberi var mıdır şüpheliyim, cenâze evinde böyle konuşulur efendiler: "El hükmü lillah" denir. "Doğduk ki öleceğiz; Allah hepimize iman ile emâneti teslim etmek nasib etsin" denir, "O, hakiki âleme göçüp sırasını savdı; biz de o azîm güne hazırlıklı olmalıyız" denir. Hele bir şehidin evinde ancak Bakan Şahin'in sözleri söylenir: Evet, şehitlik bir nasib işidir ve herkese nasib olmaz. Ölümün çok ayrı, çok başka, çok kıymetli bir kategorisidir şehâdet; büyük piyangodur! Anadolu'da bir çocuk doğduğunda, aile büyüğü gelir, çocuğun kulağına ezan okur, adını koyar, "Allah cemiyetimize hayırlı etsin; şehid olur inşallah" der. "Şehid olur inşallah" duası, toplumdaki fay kırığını, daha doğrusu farklı dünya görüşlerini belirgin hale getiren ulvî bir niyazdır; çünkü şehitler hakkında Allah'ın hükmü pek lütufkâr, pek taltifkârdır: "Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin; hayır, onlar diridirler fakat siz bunun şuurunda değilsiniz 2/154", "... Aksine onlar diri olup Rabbleri katında rızıklandırılmaktadır 3/169)" Kezâ Efendimiz'in şehâdeti nasıl nitelediğine dikkat: "Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, isterdim ki Allah yolunda cihad edip öldürüleyim, sonra yine cihad edip öldürüleyim, sonra yine cihad edip öldürüleyim." Allah yolunda şehid olup öldürülmek, seküler (lâdini) dünya görüşünü benimseyenlerin ilk ağızda irkildiği, "Aman benim başıma gelmesin" diye sakınıp tahtaya üç kere vurduğu (!) bir durum. Hayatın ölümle sona erdiğine, öldükten sonra hiçliğe karışacağına inananlar için irkilme, anlaşılabilir bir şey; anlaşılamayan ise herkesin ille de böyle bir dünya görüşünü paylaşması gerektiği varsayımı.
Halk Bank Genel Müdür Yardımcısının tutuklanması 2013'de ABD senatosunda Türkiye'nin şikayet edildiği dilekçeyi akla getirdi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ABD’ nin Halk Bank aşkı bitmiyor!.. Bankanın 2013 yılından bu yana işlem hacmini büyütmesini İran başta olmak üzere uluslararası arenada boy göstermesini bir türlü hazmedemeyen üst akıl yine devrede!.. Bankanın uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’ nın ABD’ den dönerken hava alanında gözaltına alınıp sonrada acil şekilde mahkemeye çıkarılıp tutuklanması oyunun bitmediğini belgeliyor.. Asıl hedef hiç kuşkusuz banka üzerinden Türkiye!.. Tutuklanmanın nedenine bakın; İran'a yönelik ABD yaptırımlarını delmek ve bankacılık sahtekarlığı!.. İşte bu tutuklanma 18 Ekim 2016 tarihinde bu köşede ‘Ayakkabı kutusundan ABD çıktı’ başlıklı yazımı yeniden hatırlattı… Çünkü kafalar yine karıştı ve karıştırıldı. Bu tutuklamada 2013'dan kalma oyunun bir parçası olduğunu ortaya koydu. Çünkü ABD senatosunda 11 Nisan 2013 tarihinde bir grup senato üyesi tarafından Halk Bank üzerinden Türkiye şikayet edilmişti… Belgesi ile yayınlarken o yazımda şöyle demiştim... *** 15 Temmuz darbe girişimine giden yolda 17-25 Aralık 2013 tarihinde sözde rüşvet ve yolsuzluk ismi verilen operasyon, Türkiye Cumhuriyeti üzerinde ü büyük oyunu ortaya koydu!. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın" 17-25 Aralık’ta Fetö’nun farklı bir darbe girişimine muhatap olmuştuk . Uydurma deliler, hukuksuz işlemler ve algı operasyonuna dönüşen şovlarla, ülkenin seçilmiş başbakanını, ailesi ve çalışma arkadaşları ve büyük projeleri yürüten iş adamları üzerinden kuşatmaya kalktılar." şeklindeki açıklaması oyunun özetiydi!.. Çünkü hala bu ülkede o büyük oyunun perde arkasını anlamayanlar var. O büyük oyunun tam ortasında hedef olarak Türk bankacılığın yükselen yıldızı Halk Bankası var… Çünkü her şey onun hedef olması ile Türkiye üzerine kurgulandı... Banka tüzel kişiliği olarak hiçbir iddianın içerisinde yer almadığı halde, ayakkabı kutularıyla ve genel müdür üzerinden gerçekleşen linç kampanyası ile itibar kaybına uğratıldı... Bankayı hedef alanlar Türkiye’ yi yönetenleri Türk bankacılığının son yıllardaki gururu olan genel müdür Süleyman Aslan ve ayakkabı kutuları üzerinden suçlarken bankanın hem itibarına hem de borsadaki pozisyonuna zarar verdi… Çünkü Halk bankasının önü kesilmeliydi!... Destekleyenlerin ise İran'dan petrol ve gaz ticaretinde aracı olan bankanın devletin menfaatine ama yasal olmayan işlemler yaptığı yanılgısıyla bankayı savunması, bankadan sorumlu bakanın nedendir bilinmez olayların ve sorumluluğun dışında kalması çok ama çok düşündürücü olmuştu... Oysa gözden kaçan ayrıntılar ve gerçekler çok farklıydı... 17 Aralık'ta başlayan ve Türkiye ekonomisini derinden sarsan operasyonda halka açık şirketlerin değeri 270,9 milyar dolardan 221,5 milyar dolara geriledi. Yani 49 milyar dolar buharlaştı.. Kamu bankaları içerisinde en büyük zararı Halk Bank gördü. Çünkü Halk Bank görev zararı veren kamu bankaları içerisinde son 11 yılda en karlı bankalardan biri haline gelmişti. Bu durum gerek yurt içindeki özel sektör ve yurt dışında kurulu ve Türkiye'den banka satın alarak pazara girmiş bankaları fazlasıyla rahatsız etmişti! Banka yalnızca zarardan kurtulmakla kalmadı. Türkiye'nin en avantajlı ticari kredilerini vermenin yanı sıra tüketiciyi de memnun eden bireysel kredilerde kıyasıya rekabetin baş aktörü oldu. Son 5 yılın en istikrarlı büyüyen bankası oldu... Peki ne oldu? Halk Bank’da 17 Aralık operasyonun maliyeti 1,6 milyar dolar zarar olarak ortaya çıktı... Peki neden Halk Bank hedefe konulmuştu.. Asıl soru da işte bu.. Al Jazeera Turk'den araştırmacı yazar Selva Tok'un bu yönde önemli detayları içeren bilgilerini sizlerle paylaşmak istiyorum. *** Halk Bank’ ın hedefe konulmasının arkasında uluslararası dengeleri bile değiştiren bir neden var. O neden de, İran ile iş yapabilen tek banka olması ve Türk ekonomisine inanılmaz bir katkı sağlamasıydı. Bakın 2010’da ABD’nin uluslararası ödemeler sisteminde açılan yaklaşık 100 milyar dolarlık gedik, Türkiye'nin İran'ın petrol ve doğal gaz alacaklarını ABD’ nin parasal güç alanı dışına çıkarak by-pass etmesini Washington yönetimi hazmedemedi.. Çünkü gediğin sebebi, yükselen Çin değil, bölgesinde yükselen bir güç olma iddiasını en azından 2010'da koruyan Türkiye'ydi. Ve bu güç testine İran'ın 2009'da içine düştüğü ağır ekonomik ve mali dar boğaz neden olmuştu. Türkiye-İran ticaretinin yanı sıra Hindistan gibi dünyanın en büyük gelişmekte olan ekonomilerini de ilgilendiren boyuta dönüşen bu parasal başkaldırı, ABD'nin ulusal çıkarlarına karşıydı. Hal böyle oyunca oyun başladı... Önce ABD Hazine Bakan Yardımcısı Glaser başkanlığındaki ABD heyeti, İran'ın ticaret yaptığı en önemli ülkelere giderek, bu ülkelerdeki bankacılık ve finans sektörünün temsilcilerine yaptırımlar konusundaki kararlılıklarını anlatarak uyardı. ABD’ nin uyarısı Türk bankalarını endişelendirmişti. Türkiye pes etmedi.. Dönemin devlet bakanı Zafer Çağlayan’ ın ise bankacıların cesur olmalarını isteyerek "ABD’ nin yayınladığı ambargo kararı var. Her türlü finansman hareketlerine yasak getiren bir düzenleme. Bizi sadece BM'nin kararı bağlar. ABD’ nin ki değil. Bankaların cesaretli olması lazım" kullandığı sözler ABD’ yi kızdırdı.. Yani Türkiye doğru olanı yaparak ABD’ yi ciddiye almadı. Kısa süre sonra AB de BM kararıyla yetinmediğini gösteren, İran'a yönelik yaptırım paketini yürürlüğe koydu. Ancak bu girişim de İran'ın petrol ve doğal gaz satışına ve bu satıştan elde edilen parasal transferlerine engel olamayınca ABD çılgınlığı arttı... 2010'da Türkiye'ye gelen ABD Hazine Bakanlığı istihbarat yeni Müsteşarı David Cohen de bu kez daha sert bir dille uyardı. Cohen'in endişesini artıran, Türkiye ile İran arasındaki ticaret hacminde göze çarpan 10 milyar dolarlık artıştı. İki ülkenin 2002'de sadece 1 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2010'da 11 milyar dolara çıkmıştı. Beş yıl içinde 30 - 35 milyar dolara çıkması öngörülüyordu.. Türkiye, İran'dan petrol ile gaz ithal eden ve ABD baskısına direnemedikleri için satın aldıkları petrolün parasını İran'a ödeyemeyen Hindistan gibi büyük ithalatçı ülkelere aracılık etme hazırlığındaydı. Hindistan, Türkiye ödeme hattını açan ve deneyen ilk ülke olmuştu. Ve arı kovanına çomak sokan tarih yazan banka Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Halk Bank’ dı!. ABD'nin İran'a yönelik, tek taraflı uyguladığı finansal yaptırımlarından çekindikleri için Hint bankalarının dahi takas /muhabir banka işlevini yerine getirmemesi, Hindistan'daki petrol rafinerilerinin İran'dan gerçekleştirdiği günlük 400 bin varil ham petrol alımını riske sokmuştu. Türkiye, İran'dan petrol ve gaz ithal eden ve ABD baskısına direnemedikleri için satın aldıkları petrolün parasını İran'a ödeyemeyen Hindistan gibi büyük ithalatçı ülkelere Halk Bankası ile aracılık etme hazırlığına girdi. Halk bankası sektöründe hem dünyanın yükselen değeri hemde Türk ekonomisinin can simidi oluyordu. Temmuz 2011'de Hindistan maliye bakanı, İran petrol sevkiyatının ödemelerin ismini vermek istemediği bir Türk bankası üzerinden yapılması suretiyle çözüme kavuşacağını açıklıyordu. Batı hatta Hindistan bankalarının dahi yapmak istemediği parasal işlemlere Halk Bankası aracılık edecekti. Hindistan ve İran petrol ticaretine yeniden başlıyordu. Halk Bank aracılığı sayesinde hayata geçen bu ödeme hattı 2011 boyunca kullanıldı, tüm tarafların denetimine de açık tutulduğu için mevcut BM yaptırım kararlarına da aykırı değildi. Ama ABD çılgına dönmüştü.. Ekim 2011'de ABD'den gelen yeni bir heyet yine Ankara'yı İran petrol gelirlerinin nükleer faaliyette kullanıldığına ikna etmeye çalıştı. Ancak Ankara'nın milyarlarca dövizin transferinden oluşan kaynaklardan vazgeçmedi. Öyle ki.. 2010 itibariyle Hindistan'ın İran'dan yaptığı 15-20 milyar dolar tutarındaki petrol ithalatının yüzde 55'i Halkbank üzerinden gerçekleşiyordu. 2010 yılı gecikmiş ödemeler toplamı olan 5 milyar dolar da yine bu kanaldan İran'a gönderilmişti. 2011'in sonuna doğru ABD yeni bir önlemi daha devreye soktu ve İran'ın merkez bankası ile petrol gelirleri üzerinden parasal transfer yapan finansal kurumlarına yaptırım getirdi. Hindistan Türkiye'nin bu baskıya direnemeyeceğini düşünerek kendine alternatif yeni ödeme kanalları aramaya koyuldu. Ancak Halk Bank bir süre daha bu hattın açık olduğunu, BM kararlarına uygun hareket edildiğini, denetime açık olduklarını ve bu sürece Türkiye'nin en büyük rafineri şirketi olan Tüpraş'ın da dâhil olduğunu bildirdi. Botaş ve Tüpraş'ın yapmış olduğu alımlar karşısında Halk Bank’da İran kaynaklarına TL cinsinden hesaplar açılıyordu. Bu hesaplardan çekilen paralar ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti' nin herhangi bir dahli olmadan altına çevriliyor veya eski usul havale yöntemleri kullanılarak TL döviz cinsinden Dubai' ye ve oradan da ilgili şirketlere transfer ediliyordu. 2013 bütçe komisyonu görüşmeleri sırasında, Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının %18'ini ve petrol alımların %55'ini bu yöntemle İran'dan gerçekleştirildiği deklare ediliyordu. Ancak ABD yaptırımları sıkılaştıkça, İran ile enerji ticareti yapan diğer ülkelerin de Türkiye'nin önünü açtığı bu ödeme sistemini kullanmış olabileceğini düşünen ABD’ li uzmanlar, 2010 -2013 arası Türkiye'nin yaptığı parasal aracılığın 100 milyar doların üstünde olduğunu tahmin ederek çare arıyordu.. Kısa süre sonra, İran'dan petrol alan Çin, Hindistan ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 8 ülke petrol ithalatlarını makul seviyelere indirmeleri karşılığında ABD ile anlaştı. Ama Temmuz 2012'de istisna dönemi sürerken, Hindistan petrol alım ödemeleri de Türkiye'nin İran'dan yaptığı petrol ve doğal gaz alımları da devam etti. İran'a dönük ABD yaptırımlarına rağmen Türkiye üzerinden girişilen bu parasal operasyon, Türkiye'nin cari açığına da pozitif bir katkı sağlamış oluyordu. 2012'de yapılan analize göre, bu yolla "İran ambargodan biraz olsun kurtulmuş, Türkiye de eskiden ithal ettiği altınları ihraç ederek cari açığının düşüşünü hızlandırmış" oldu. Türkiye'nin ABD'nin tüm ısrarlı uyarılarına rağmen, İran'ın petrol gelirlerine ulaşmasına vermiş olduğu destek büyük bir cesaretti. Her iki açıdan da bakıldığında İran'ın çıkarları ve Türkiye'nin bölgesel güç olarak kapasitesinin tescili, diğer ifade ile özerklik arayışı, 2010 - 2013 yılları arasında Türkiye'nin hayli sıra dışı ve ABD' ye rağmen gerçekleşmiş bir parasal akışa ev sahipliği yapmasına neden olmuştu. *** İşte Selva Tok'un son derece önemli gördüğüm bilgileri böyle.. Hal böyle olunca da bu başarının mimarı İran ve Hindistan ile ilişkileri çok iyi kuran ve Türkiye’ye 16 milyar dolar girdi sağlayan Halk Bank ve Genel Müdürü Süleyman Aslan ABD ve AB’nin artık hedefindeydi. Gelelim yazımın bu noktadaki asıl noktasına.. Halk Bankası öyle bir rahatsızlık vermişti, İran ile ilişkisi öyle bir noktaya gelmişti ki ABD senatosunda senatör Dışişleri Bakanı Kerry ve Hazine Bakanı Lew’e altlarında imzası olan çok sayıda senatör tarafından çarpıcı bir şikayet mektubu yazılmıştı. Türk medyasında ilk kez bu köşede paylaştığım o şikayet mektubu Halk Bank genel müdür yardımcısı Atilla'nın neden tutuklandığının da bugün en geçerli belgesi olsa gerek... Peki ne yazıyordu 17/25 Aralık kumpasına giden yolun başlangıcındaki o şikayet mektubunda... İşte ABD senato' sun daki o mektup ve tercümesi; *** BİRLEŞİK DEVLETLER KURULTAYI Washington, DC 20515 Nisan 11, 2013 Sayın John Kerry Dışişleri Bakanı Birleşik Devletler Dış İşleri Bakanlığı 2201 C Yolu, N.W Washington, DC 20520 Sayın Jack Lew Hazine Bakanı Birleşik Devletler Hazine Bakanlığı Sayın Bakan Kerry ve Bakan Lew, “Size, Türkiye’ nin İran’a yaptırımını desteklemek ve terör örgütlerinin finansmanını engellemek konusundaki aldığı tedbirlerin yeterliliği konusunda bilgi almak adına yazmaktayız.Biz Türk hükümetinin ve Türk bankalarının İran’ ın nükleer silah erişimini önleme ve ikna etme konusundaki idari rolünü tanımakta olduğumuzu belirtmek isteriz. Türkiye ve İran arasındaki son dönemlerde gelişmelerden dolayı gittikçe tedirginlik duymaktayız. Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye uzun bir tarihi ortaklığı paylaşmaktadır. Türkiye ’nin hızla büyüyen ekonomisi daha da büyük bir gaz ve petrol kullanımı gerektirmekte ve açıkçası biz Türkiye ve İran arasındaki işbirliği hakkındaki raporlardan endişe duymaktayız. Türkiye, 2012 Mart ayında İran ile olan alışverişini yüzde 10-20 oranında azaltacağını belirtmişti ve bu yüzden de 11 Haziran 2012’de yaklaşık olarak P.L 112-81 yaptırımlar muafiyeti almıştı. Bu durum akabinde tekrardan 7 Aralık 2012 ayında İran’dan alınan petrol üzerine eklenen ilave indirim üzerine yenilenmiştir. Her ne kadar Türkiye’nin İran petrolü ve doğalgaz alımını azalttığını biliyor olsak da, devlete bağlı olan bankası Halk Bankası yaptırımlardan kaçınmak için bir aracı kuruluş olarak kullanılmaktadır. İran’ın, yurt dışında beş şubesi ve Tahran’da bir temsilcilik ofisi bulunan Halk Bankası’ nda, altın kullanarak uluslararası yaptırımlardan ödemelerini Halk Bankası’ nda biriktirerek sıyrıldığı konusundaki endişenizi paylaşmaktayız. Türkiye Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ‘Devlete ait olan Halk Bankası’nın İran ile var olan muamelat (işlemleri) devam edecektir’ açıklamaları, Halk Bankası’ nın belki İran’ın yasa dışı nükleer programını desteklediği yönündeki endişeye bir neden ortaya koymaktadır. Bu durum Halk Bankası’nın geçmişte uluslararası yaptırımlar altında olan ülkelerin fonları için bir aracı kuruluş olarak kullanılması yüzünden, büyük bir rahatsızlık yaratmaktadır. 1990’lar ve 2003 yılı arasında Halk Bankası İran tarafından Birleşmiş Milletlerin Türk şirketlerine yağ ve endüstriyel gereçler, iletişim ve taşımacılık mallarını ve yapı malzemelerinin yaptırımlarını kısıtlamak adına kullanılmıştı. Tüm bu gelişmelerin ışığında, sizden Halk Bankası’nın İran’a altın transferi faaliyetlerinin onaylanabilir bir yaptırım olup olmadığını düşünmenizi ısrar etmekteyiz. Bu yaptırımlarla ilişkili olarak P.L 112-230 kısmı bu senenin Temmuz ayında yürürlüğe girecektir. Sizden bunun Halk Bankası’nı ve onun Birleşik Devletler hissedarlarını nasıl etkileyeceği konusunda bir açıklama rica etmekteyiz. Bu iki yeni yasak gereksinimler için kullanılacak uygulama planı nedir? Ek olarak tan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 28 İran destekli yabancı şirketin Ocak 2013 yılında kurulmuş olduğunu bildirdi.Bu bilgi ayrıca TOBB’nin 2012 Eylül ayında yayınladığı ve 2011 yılında, 2.140 Iran destekli şirketin kurulduğunu gösteren ayrıca 651 İran tarafından finanse edilen şirketlerin 2012 yılının ilk dokuz ayında başlatıldığını belirten başka bir raporla devam etmektedir. Bu 2010 senesinden beri yüzde 40 oranında bir artış olduğunu göstermektedir ve ortaya endişe verici bir eğilim ortaya koymuştur. Türkiye’de faaliyette bulunan bu şirketler İran’ın yasadışı nükleer programına devam etmek için olan (kullandığı) cepheler midir? Türkiye, bu şüpheli İran firmalarının İran’a yasadışı nükleer programları konusunda yardım etmemeleri için ne gibi tedbirler almış bulunmaktadır? İran’ ın yasa dışı nükleer programı ülkemizin ulusal güvenliğini tehdit etmekle birlikte aynı zamanda uluslararası herhangi bir terörist organizasyonuna olan herhangi bir destek hem ABD vatandaşları için hem de dünya çağındaki müttefiklerimiz ve ortaklarımız için ciddi bir tehlike teşkil ettiğine inanıyoruz.” *** İşte 38 senatörün imzaladığı mektuptaki ifadeler böyleydi… İşte o mektup sorası düğmeye basıldı... 17-25 Aralık FETÖ operasyonları arka arkaya geldi… Devleti yönetenler alaşağı edilmek istenirken bankada çökertilmek istendi. Bu FETÖ' nün tek başına işi değildi... ABD'nin eliydi... Büyük başarıya imza atan İran ile bankanın ilişkilerini düzenleyen ve Türkiye’ye önemli bir kaynak yaratan o dönemin başarılı Genel Müdürü Süleyman Aslan bertaraf edildi… Oyun kurgu ile bertaraf edildi ki evinde yapılan aramada bulunan paralar kasıtlı simge olarak kullanılan ayakkabı kutularına yerleştirilerek "Ayakkabı kutularından milyon dolarlar' çıktı denerek medyaya görüntü verilerek çok iyi bir algı operasyonu oluşturuldu… 17-5 Aralık operasyonlarında kullanılan algı yönetimi teknikleri; ABD’ nin büyük oyununu perdelemek için dizayn edilmekten başka ne bir şey değildi. En küçük ayrıntı hesap edilmişti. Öyle ki 17 yıllık ABD tecrübesi ve oyun kuranların amirlerine ulaşabilecek çevresi ile AK Parti ve hükümet içindeki olası engel olan bakan Egemen Bağış’ında bu tekere çomak sokmasını engellemek için onuda milletin gözünden düşürmek için itibar suikastının düzenlenmesinin ihmal edilmemiş olması büyük oyunu ortaya koydu… Çünkü Bağış ABD’deki lobisi ile etkin bir isimdi… Bertaraf edildi... Anladınız mı şimdi İran ve Hindistan ile müthiş diyalog kuran Türk ekonomisine büyük katkı sağlayan, ABD uyarılarını dinlemeyen dünya markası olmaya başlayan Halk Bankası neden hedefti? Halk Bankası o gün bir anda 1,6 milyar dolar zarara uğratıldı… Yani ayakkabı kutusundan aslında ABD çıktı o gün… İşin aslı büyük oyunun aktörü Fetö eliyle ABD'deydi! Tıpkı 15 Temmuz gibi!.. Bu olayla belki ilgisi yok ama dün haber bültenlerine düşen FETÖ’ nun firari sanığı Adil Öksüz’ün 15 Temmuz darbe girişiminden 6 gün sonra ABD Başkonsolosluğundan tarafından telefon ile arandığının tespiti çok ama çok şey anlatmıyor mu?. Yok efendim vizeyi iptal etmek için aramışlar! Geçiniz... Söyleyeceğim şu ki Türkiye şaibe altında bırakılmak isteniyor. ABD’ deki yeni tutuklama ile Varlık fonuna devredilen Türk ekonomisinin önemli ayağı Halk Bank hala hedef olarak gösteriliyor... Yani perde arkasında Zarrab perde önünde Halk bank üzerinden Türkiye hedef gösteriliyor... Yani oyun içinde oyun sürüyor!.. Demem şu ki; Türkiye ayağa kalktıkça sınırları,bölgesi ekonomisi, yönetimi ile apaçık bir şekilde hedef haline geliyor!.. Nedeni apaçık; Batı ve ABD uyanan bağımsız bölgesinde güç olan bir Türkiye'yi asla istenmiyor!.. Üstat der ki; Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır... Ey Batı...Ey ABD... Türkiye uyandı artık... Güzel bir atasözümüz var... Korkunun ecele faydası yok...
Kadıköy D-100 Karayolu'nda üst geçit kaldırma çalışması nedeniyle tek yönlü trafik akışı yapılan yerde taksi beton bariyerlere saplandı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Kadıköy'de taksinin beton bariyerlere çarpması sonucu bir kişi öldü, iki kişi yaralandı. Kaza saat 04.00 sıralarında Kadıköy D-100 Karayolu Ankara istikameti Medeniyet Üniversitesi önünde meydana geldi. Uğur Şahin (28) adlı sürücünün kullandığı 34 TKA 54 plakalı taksi, üst geçit kaldırma çalışmaları nedeniyle trafik akışının tek yönlü verildiği yerde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun ortasındaki beton bariyerlere saplandı. Olayda taksi şoförü Uğur Şahin ve bir kadın yolcu ağır şekilde yaralanırken bir kadın da olay yerinde hayatını kaybetti. AYNI NOKTADA 5. KAZA Hayatını kaybeden kadın itfaiye ekipleri tarafından araçtan çıkartıldı. Yaralılar olay yerine gelen ambulansla Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Haberi alan taksi şoförünün arkadaşları aynı noktada bu gün 5. kazanın olduğunu yolun tek şeritten sağlandığını fakat yeterince uyarının yapılmadığını iddia etti. Polis üst geçit kaldırma çalışması yapan firmanın iki çalışanını ifadesini almak için polis merkezine götürdü. Polis Ekipleri olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı.
Diriliş Ertuğrul dizisi 107. yeni bölümüyle 21 Şubat 2018 Çarşamba akşamı TRT 1'de olacak. Diriliş Ertuğrul'un bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak?
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Diriliş Ertuğrul 107. yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Diriliş Ertuğrul'un yeni bölümünde neler olacak? Diriliş Ertuğrul 21 Şubat 2018 Çarşamba akşamı TRT 1'de... Moğollarla zorlu bir mücadele veren Ertuğrul Bey, kutlu davasının peşinden gidebilmek için kardeşlerinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Ertuğrul Bey’e inanan Kayılar, bu ayrılığın ardından yollara düştüler. Çetin geçen koşullarda Karacadağ sınırlarına kadar ilerleyen Kayıları burada bambaşka bir dünya bekliyordu. Yeni yurtları onlara farklı bir iklim, farklı topraklar ve farklı insanlar sunacaktı. Ertuğrul Bey, kutlu davasına giden yolda daha güçlü ve daha acımasız düşmanları olacağının farkındaydı. Peki, yeni düşmanlarını alt edebilmek için kılıcının keskinliği yetecek miydi? Ertuğrul Bey artık başka bir dünyadaydı. Ve bu dünya da at koşturmak daha çok akıl, cesaret ve sabır istiyordu. Karşısına daha güçlü ve daha acımasız olarak çıkan Tapınakçılar, Ertuğrul Bey’i zafer için yeni yöntemler bulmaya zorlayacaktı. Zira Tapınakçıların gizli eli olan Simon bir kılıç darbesiyle öldürülemeyecek kadar zeki ve güçlüydü. Üstelik Simon yalnız da olmayacaktı. Ertuğrul Bey, Simon’a destek olan Müslümanları öğrendiğinde ne yapacaktı? Ertuğrul Bey, kılıçların sustuğu, akıl oyunlarının konuştuğu bir cehennemin içindeydi. Peki, aklı onu bu cehennemin ateşinden koruyabilecek miydi? Karacadağ etekleri birçok Türkmen Obasına yurt olmuştu. Fakat aslen Tatar olan Çavdaroğlu Obası, aralarında en güçlü olanlarıydı. Bu güçlerini ise başarısızlığa tahammülü olmayan ve obayı demir yumrukla yöneten Candar Bey’den alıyorlardı. İktidarını yıllarca koruyan Candar Bey, en büyük imtihanını evlatlarıyla verecekti. Candar Bey’in büyük oğlu Ural’ın ihtirası obanın kaderini belirleyecekti. Çavdaroğlu ve Kayı Obası arasında yaşanacak gerilimi Candar Bey’in hamleleri durdurabilecek miydi? Ertuğrul Bey, Çavdaroğlu Obasından hiç beklemediği teklifler ve tehditler alacaktı. Peki, Kayılar ve Çavdaroğulları’nın yolu nerede ve nasıl kesişecekti? Ertuğrul’un vereceği her karar hem obanın kadınları hem de beyleri için yeni sonuçlara gebeydi. Ertuğrul artık obanın beyi olmuştu. Obada yeni sorunlar baş göstermişti. Göç yolunda yorgun düşen Kayılar ülküleri ve nefisleri arasında sıkışıp kalmıştı. Onlar için bu imtihan hiç kolay olmayacaktı. Dışarıda düşmanlarıyla mücadele veren Ertuğrul Bey’i içeride ise yeni sorunlar bekliyordu. Göç yolunda sevdiklerinden ayrı düşen ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Kayılar birliklerini koruyabilecekler miydi? İhanet, ihtiras ve akıl oyunlarıyla yüz yüze gelen Ertuğrul için tek hedef vardı. Bir milletin dirilişine vesile olmak…
Saadet Partisi'nin kullandığı Genel Merkez binasının kirasının ödenmemesi nedeniyle haciz işlemi başlatan Fatih Erbakan, binayı kendilerinin kuracağı yeni parti için kullanacağı ortaya çıktı. Ayrıca Erbakan'ın kuracağı partinin adının 'Refah Partisi' olacağı öğrenildi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan, Saadet Partisi'ne Genel Merkez binasının kirasının ödenmemesi nedeniyle haciz işlemi başlatmıştı. Ardından geçtiğimiz günlerde icra memurları parti binasına geldi. REFAH PARTİSİ OLACAK Milliyet'in haberine göre; Konuyla ilgili Fatih Erbakan ilk kez konuştu. Erbakan, "Çatışmanın, kavganın içine girme gibi bir durumumuz yok, istemiyoruz. Yoksa söyleyecek sözümüz olmadığından değil. Tamamen hukuki bir süreç. Kira ödemeden oturmaları mümkün olamayacağı için oradan çıkmaları gerekti." ifadelerini kullandı. İZİN ÇIKARSA PARTİNİN ADI REFAH PARTİSİ OLACAK Fatih Erbakan, binayı kendilerinin kullanacağını söyledi. Ayrıca eğer izin çıkarsa Fatih Erbakan yeni kuracağı partinin ismini "Refah Partisi" yapacak. Erbakan ve damadı Mehmet Altınöz'ün açtığı davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin verdiği tahliye kararı Yargıtay tarafından onanmıştı. Saadet Partisi'ne binayı tahliye etmesi için 1 ay süre verilmişti. Saadet Partisi'ne Fatih Erbakan darbesi Yargıtay da onadı...