instruction
stringlengths 324
10.1k
| input
stringclasses 1
value | output
stringclasses 5
values |
---|---|---|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Bizim evliliğimizde mankenliğe yer yoktu 15 yaşındayken Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nde mankenliğe başlayan Fatoş Kayacan Hataylı, evlendikten sonra eşinin isteğiyle podyumlara veda ediyor. 'İkimiz de çocuk istiyorduk' diyen Fatoş Hanım, 'Meslek beni bırakmadan ben onu bıraktım' şeklinde konuşuyor. bir suikast sonucu hayatını kaybeden Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Kemal Kayacan'ın kızı olan Fatoş Kayacan Hataylı, iki soyadı kullanıyor. Fatoş Hanım, büyük saygı duyduğu babasının ve eşi Ertuğrul Hataylı'nın soyadını gururla taşıdığını söylüyor. Asker bir babanın kızı olmasına rağmen 17 yaşında mankenlik yapmaya başlayıp, 10 yıl podyumlarda boy göstermiş Hataylı... İki yıl önce siyasete de atılan Fatoş Hanım, yazar kimliğiyle de tanınıyor. Hayatı dolu dolu yaşamaktan hoşlanan Hataylı, şimdilerde iki dergi birden yönetiyor. GÜZEL OLMAK YETMEZDİ * Manken olmaya nasıl karar vermiştiniz? Lise sondayken mankenlik ve zarafet kursunu gittim. İçimde hep manken olma isteği vardı ama bunu dile getirmeye utanıyordum. 15 yaşındayken İzmir'de bir defile izledim ve 'Ben niye manken olmuyorum' dedim. Zaten mankenlik ve zarafet kursuna gidince, bu merakın kursla sınırlı kalmayacağını anlamıştım. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü ile mankenliğe başladım. Olgunlaşma'da manken olmanın şartları vardı. Çok iyi aile kızı olmak gerekiyordu. Eğitimli ve lisan bilmek de şarttı. O zamanki bütün manken arkadaşlarım böyleydi. Sadece güzel olmak yetmiyordu. * Asker bir babanın kızı olarak aileniz manken olmanıza tepki göstermedi mi? Babanızı nasıl ikna ettiniz? Babamı ikna etmeye çalışırken üç isim öne sürdüm. Çağla Kurtuluş, Lale Akatlı ve Başak Gürsoy. Biz mankenlikte onlardan sonra gelen gruplarız. 'Baba onlara babaları izin veriyor' dedim. Babam aydın bir insan olduğu için bunu kabul etti. Bana sadece 'Ankara Olgunlaşma'nın dışına çıkma' dedi. Mankenliği insanlara çok zor şartlarda kabul ettirdik. Mankenliğin ne olduğunu bilmiyorlardı. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın hanımı bile 'Fatoş'un mankenlik yapmaya ihtiyacı mı var?' demişti. Ben yine de 10 yıl süreyle podyuma çıktım. * Manken olmanız babanızın askerliğini etkilemedi mi? Babamın mesleki açıdan kritik bir dönemiydi. Aleyhinde çalışmalar yapılıyordu. 'Onun kızı manken' şeklinde bir pürüz çıkardılar. Babam ona da kulağını tıkadı. Babam çok aydın ve modern bir insandı. Ben de onu utandıracak bir yaşantı içinde hiç olmadım. Ama yine de mankenlik yaptığım için, benim yüzümden babamın kariyerini etkileyecek bir şey olsaydı kendimi affetmezdim. Babam bu durumu hiçbir zaman engel görmedi. Hatta bir gün Kuvvet Komutanı'yken benim defilemi kamerayla bile çekti. * Mankenlikten büyük paralar kazanıyor muydunuz? Yurtdışına çıkışların en zor olduğu dönemlerde biz her sene üç kere yurt dışına çıkıyorduk. Benim hizmet pasaportum vardı. Elçiliklerde kalıyorduk. Milli manken diye ayrıcalığımız var. Şimdi böyle bir kavram yok. Aldığım para çok azdı. Bu önemli değildi çünkü işlere devletten görevli olarak gidiyorduk. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak Olgunlaşma bünyesinde mankenlik okulu açıldı. O okulun ilk hocası ben oldum. PODYUMDA BİR STARDIM * Fatoş Kayacan Hataylı nasıl bir mankendi? İyi bir mankendim. Çok disiplinliydim. Bana gel dedikleri zaman vaktinde orada olurdum. Aynı tarihte üniversiteye gidiyordum. İkisini de çok güzel yürüttüm. Olgunlaşma grubu çok farklıydı. Üst düzey devlet memuru gibiydik. Benim için o dönemlerde "Podyumların Prensesi" diyorlardı. Bu da bana gurur veriyordu. Hatta benden sonra birçok asker ve bakan kızı da beni örnek alıp, mankenliğe gönül verdi. * Podyumda neyi asla giymiyordunuz? Mayo asla giymiyordum. O zaman moda olmasına rağmen mini de giymiyordum. Çünkü Olgunlaşma'nın eserleri Ankara'daki devlet büyüklerine satılmak amacıyla yapılıyordu. Her biri sanat eseriydi. Eskiden çıplaklık yoktu. Ama benim kastettiğim çıplaklık özel hayatla ilgili olan. İşini layığı ile yapan ve sadece podyumda giymesi gerektiği tarzda kıyafetler giyenlere saygım var. Ucuzluktan yana bir görüntü ve yaşam portresi çizen ve adını manken ilan edenleri kınıyorum. 90'LARDA İŞ ÇIĞRINDAN ÇIKTI * O zaman da mankenlik basamak olarak kullanılıyor muydu? Mankenleri birbirinden ayırmak için 'Mankenler Derneği' kurduk. Çünkü önüne gelen kendini manken diye tanıtıyordu. 90'lı yılların başında bu iş çığrından çıktı. Mankenlik basamak olmaya başladı. Sinemaya, şarkıcılığa ve zengin kocaya giden yol mankenlikten geçer bir hale geldi. Bizim zamanımızda, mankenlik mesleğine büyük saygı vardı. * Mankenliği nasıl bıraktınız? Mankenlik nasılsa beni bırakacaktı ben ondan önce davrandım! 78 yılında podyumdan vazgeçtim. Bizim evliliğimizde mankenliğe yer yoktu. Çünkü ikimizin de çocuk özlemi vardı. Tam 10 yıl mankenlik yaptım. Ve bu meslekte doyuma ulaşmıştım. Ama yapmasaydım içimde ukte kalırdı. Geriye dönüp baktığımda o günlerimle gurur duyuyorum. Ama bazıları geriye dönüp baktığında gurur duyamayacak. Mesela şimdikiler.. İki kızım var ve iyi ki manken olmak istemiyorlar diye seviniyorum. * Mücevherlere düşkün müsünüz? Yaşamınızda evlilik sonrası değişen ne oldu? O yıllarda askerlik, memuriyetti. Ama dünyanın en şerefli göreviydi. İnsanlar o zamanlar bu kadar maddi değildi. Özal'lı yıllardan sonra para her şeyin önüne geçti. Halbuki ondan önce sınıf ayrımı yoktu. Şu anda marka giyinen, parası olan insan sosyete. Benim ailemin maddi sorunu hiç olmadı. O zaman arabamı da babam aldı. Ailem bana her konuda sahip çıktı. Hiç bir eksikliğim olmadı. Mücevherleri ben de her kadın kadar severim. Bazı insanların mücevherle ışıldamaya ihtiyacı vardır. Bazılarının yoktur. Bazıları tek taşla, pırlanta saatle değer buluyor. KÜLKEDİSİ DEĞİL PRENSESİM * Kendinizi Külkedisi'yle özdeşleştirdiğiniz bir yanınız var mı? Ben Külkedisi değil, zaten prensesim. Çok saygın bir babanın, eğitimli, beğenilen ve sevilen kızıyım. Bu nedenle sevdiğim saydığım iki adamın soyadını kullanıyorum. Ben sadece kocasının karısı olan tiplerden değilim. Böylelerine acıyorum. * Çalışma hayatından ev hayatına geçince zorlanmadınız mı? İkinci kızımı yeni doğurmuştum. Eşimle birlikte bir davete gittim. Çocuklarla uğraşmaktan Türkiye'de neler olup bittiğinden haberim yoktu. Bir boşluktaydım. Kafamda sadece çocuklar vardı. 'Camı açık bırakırlar mı, çocuğun maması bozulur mu?' diye düşünüyordum. Yemekte yanıma bir bey düştü. Bütün bir gece adamı esir aldım. Adamla sadece çocuk maması ve çocuk kakası konuştum. O kadar ev kadını olmuştum ki eve gittiğim zaman kendimden tiksindim. O gece 'Sen bu değilim' dedim | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Komşuda fiyatlara olimpiyat zammı Yunan Kalkınma Bakanlığı, olimpiyatı fırsat bilerek fazladan kâr etmek isteyen esnaf için önlem aldı. Bu yıl Atina'da düzenlenen olimpiyat oyunlarını fırsat bilerek fazladan kar etmek isteyenlerin artması üzerine, Yunan kalkınma bakanlığı ek önlemler almayı uygun gördü.. Atina'ya gelmesi beklenen yüzbinlerce yabancıyı bu tür "tuzaklardan" kurtarmak amacıyla hazırlanan uzunca bir fiyat listesi otellere, olimpiyat tesislerine, cafe ve restoranların bulunduğu semtlerde dağıtılmaya başlandı.. Bu listeyle, olimpiyatların yapılacağı 13-29 ağustos tarihleri arasında Atina'ya gelecek olan yabancıların bazı ürünlere en fazla hangi fiyatı ödeyeceği de belirlendi. Olimpiyat oyunları nedeniyle 3.5 milyonluk başkent Atina'nın altyapısı baştan aşağı geliştirildi. Metro ve tramvay hatlarının yanısıra hava alanına tren seferleri kondu. Atina'nın düne kadar karmakarışık olan trafiğine çekidüzen veren yollar genişletildi. Çevre yolu ve köprüler inşa edildi. Mağazalar yaz aylarında saat 15.00'e kadar açık kalırken, olimpiyat günlerinde sabah 09.00'dan akşam 21.00'e kadar açık kalacak. Bankalar da çalışma saatlerini akşam saatlerine kadar uzatacak. Hastaneler sürekli açık kalacak. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
İspanya nihayet B Grubunda Slovenyayı farklı geçen Boğalar, böylece 1950 yılından bu yana ilk kez turnuvadaki açılış maçından galibiyetle ayrılmayı başardı. 52 yıldan bu yana ilk sınavdan kazanarak çıkamayan İspanyaya galibiyeti Raul, Valeron ve Hierronun penaltıdan kaydettiği goller getirdi. Slovenyanın tek sayısı Cimiroticten gelirken, penaltı pozisyonunda ağır bir karar veren Faslı hakem Guezzaz Sloven futbolcuların protestolarına hedef oldu. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Cengiz İmren'den boşanmaya karar veren Seren Serengil'i teselli etmek yakın arkadaşı Mehmet Ali Erbil ve sevgilisi Tuğba Coşkun'a düştü. Erbil ve sevgilisi önceki gece uzun zamandır kendini eve kapatan ve moralinin çok bozuk olduğu söylenen Serengil'i alıp Ortaköy'ün yolunu tuttu. Önce Buz Ada'ya gittiler ardından da Anjelique Bar'a. Bu arada Coşkun, Serengil'in elini bir an olsun bırakmadı. Sabaha karşı da Serengil'in Hummer cipine binerek eve döndüler. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Halliburton'a 7.5 milyon dolar ceza ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in başkanlığını yaptığı dönemde muhasebe sistemini habersizce değiştirerek karını şişirmekle suçlanan Halliburton petrol şirketi, hakkındaki ithamın kalkması için 7.5 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etti. Petrol altyapısı ve hizmetleri konusunda uzmanlaşan Halliburton şirketi, uyguladığı muhasebe sistemini 1998 yılında habersizce değiştirerek, o yıl ve 1999'un bir bölümüne ilişkin karını 120 milyon dolar fazla göstermiş ve firmanın muhasebe sistemini değiştirdiği, ancak 2000 yılında açıklanmıştı. Cheney, ABD başkan yardımcılığına adaylığını koymadan önce 1995-2000 yılları arasında Halliburton'ın başkanlığını yürütüyordu. Halliburton'ın, söz konusu usulsüzlüğe ilişkin 7.5 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etmesi üzerine şirkete yönelik suçlama düşmüş oldu | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Futbol şöleni ANTALYADA organize edilen WOW Cup Futbol Turnuvasının ilk ayağı yarın yapılacak olan açılışla başlayacak. Antalyanın Kundu Köyündeki WOW Football Centerda düzenlenecek turnuvalara Rusya, Almanya, Belçika ve Hollandadan takımlarla Türkiyeden Beşiktaş, Denizlispor ve Antalyaspor katılacak. İki ayrı grupta düzenlenecek olan turnuva büyük çekişmeye sahne olacak. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
'Daum bizi fena işletti' -------------------------------------------------------------------------------- Athena, Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum'un kendilerine yaptığı espriyi unutamıyor. Ünlü teknik direktör, Mannheim'la yapılan hazırlık maçında grup üyelerini kulübeye çağırıp, 'Hazırlanın sizi de oynatacağım' deyince ne yapacaklarını şaşırmışlar Eurovision Şarkı Yarışması'nın ardından çıkardıkları 'Us' adlı albümleriyle yoğun bir çalışma temposuna giren Athena, Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum'un, kendilerine yaptığı bir espriyi unutamıyor. Fenerbahçe fanatiği olarak tanınan grup üyeleri, takımlarının Almanya kampı sırasında yaşadıkları olayı kahkahalar atarak AKŞAM'a anlattılar. EUROVİSİON ŞANS GETİRDİ Sarı Lacivert renklere olan sevgilerinin Daum'un bile kulağına gittiğini belirten Hakan, 'Takımın Almanya'da yaptığı kampa davet üzerine katıldık. Mannheim ile Fenerbahçe'nin yapacağı maç önceside konser verdik. Konserin ardından Daum bizi maç başlarken kulübeye davet etti. 'Hadi hazırlanın sizi de oynatacağım' deyince ne yapacağımızı şaşırdık. Meğer bizim takımın sıkı taraftarı olduğumuzu, hatta bir marş bile yazdığımızı duymuş. Tanışmak için bizi çağırmış. Sözlerinin espri olduğunu anlayınca rahatladık, dakikalarca güldük. O çok sıcak ve esprili bir adam' diye konuştu. Athena'nın kurucusu Gökhan ise Eurovision'dan sonra yurtdışında da tanınan bir ekip olduklarını belirterek, 'Daha önce yurtdışında çalışma planlarımız ve bize gelen teklifler vardı. Eurovision'dan sonra bu daha kolay oldu ve sayısı bir anda arttı. Almanya'da bir çok TV programına katıldık, dergilere röportajlar verdik. Şu anda başta Almanya olmak üzere Belçika, Lüksemburg, Rusya, Sırbistan-Karadağ'da da konserlerimiz devam ediyor' dedi | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
HAFTANIN ANALİZİ BÜYÜKLER CEZALI Ligimizin en geniş olanaklara sahip takımları, üç büyükler kazanmalarına rağmen iyi futbol oynamıyorlar. Bu hafta onlara yer yok! Hafta içi Avrupada üç de üç yapana kadar cezalılar TAMER BAĞLAN Türkiyenin en iyi olanaklara sahip, hatta bu konuda uzak ara rakipsiz takımları, üç büyükler. Milyon dolarlık kadroları, tesisleri, taraftarları, raytingleri, trajları ve bunlara paralel olarak oluşan doğal imtiyazları ile rakipsizliklerini her alanda sürdürmekteler. İş bu nedenle, yalnızca renkdaşları değil, futbola taraf tüm futbolseverler de haklı olarak onlardan iyi futbol beklemekteler. Ancak, ne gezer... Yedi hafta geride kaldı, hala rakip forvetlerin kaçırdığı fırsatlar, savunmaların yaptığı hatalar ve bir kaç iyi adamın bireysel yetenekleri ile sonuca gitmekteler. Artık yeter! Cezalılar bu hafta! Ne isimleri geçecek yazıda, ne de herhangi bir övgü haklarında. Ancak ve ancak, hafta içi Avrupa Kupası maçlarında üçte üç yaparlarsa affedilecekler... Geçen hafta da vurguladığımız gibi, çok iyi bir kadrosu bulunan ve ilk üç hafta aldığı beraberliklerin ardından Takım hüviyetine kavuşup üst üste dördüncü kez kazanan Gaziantepspor, sadece yukarı sıraları değil, zirveyi zorluyor. Bir sezonluk aradan sonra, Kırmızı - Siyahlıların yeniden büyük oynamaya başlaması, hemşehrileri kadar futbolumuzda yeni heyecanlar arayan bizleri de pek mutlu ediyor. Gençlerbirliği ise, tıpkı tahmin ettiğimiz gibi. Seri galibiyetler ve seri yenilgiler... Bu artık, her sezon tekrarlanan bir Ersun Yanal klasiği. Son derece bilimsel ve kendini yenileyerek görevini yapan Yanalın takımlarının inişli çıkışlı grafikler çizmesinin ardında, fiziksel değil psikolojik etkenler gizli... Yazı yazmak hem zor zanaat hem riskli hem de bazen oldukça sakıncalı. İnsan her kelimeyi çok dikkatli ve tartarak yazmalı. Bir önceki hafta aldığı yenilgi sonrası "Zaten fazla abartılmıştı" imasıyla eleştirirsen tuttuğu takımı, yarım düzine gol atıp haftanın takımı olunca "Kayısı yer misin?" diye sorar adama Malatyalı... Geçen sezon da Trabzonda kazanmıştı Samsunspor ve o kazanç ligde kalmasını sağlayan en değerli puanlardan üçüydü. Bu önemli galibiyette öne çıkanlar Shorunmu, Osman ve skora imzasını atan Celil kadar biraz hakem biraz da şans faktörüydü. Yeniden yapılanma kararlılığında ve kesinlikle doğru yolda olan Trabzonspor, hiç şüphe yok bu uğurda daha çok sıkıntılar yaşayıp, moralsiz kalacak. Tekrar eski günlere dönmek hiç de kolay olmayacak. Tek çare var! Trabzonlu, taş bastığı bağrına, başkanını, yöneticisini ve futbolcusunu da alacak... Sahasında üst üste üçüncü kez kazanan Denizlisporun centilmen taraftarı, Adanaspor maçından sonra da mutluydu dönerken evine. Belli oldu! Bu sezon ligin üst sıraları olacak Horozların yeri. Aman dikkatli, sakin olun ve sağlam durun! 2-0 çok önemli avantaj. Lorienti yani, fırsatı kaçırmayın, zehir etmeyin bize perşembeyi... HAFTANIN TAKIMI MALATYA : Elazığspor deplasmanında aldığı yenilgiden iyi ders çıkaran Sarı - Kırmızılılar, Altay karşısında dört dörtlük bir oyun ortaya koydu. Sahasında bileğinin kolay kolay bükülmeyeceğini herkese gösterdi. HAFTANIN HOCASI Ziya DOĞAN : Malatyasporun bu yıl çehresini değiştirdi. Tecrübeli hoca takımda yaptığı köklü değişikliğin meyvelerini yavaş yavaş topluyor. Altay maçında verdiği taktik, oyun düzeni ve kadro seçimi tam isabetti. HAFTANIN HAKEMİ Muhittin BOŞAT: Hakem hatalarının zirveye çıktığı 7. haftada Malatyaspor - Altay maçını iyi yönetti. Pozisyonları yakından izledi, avantaj kurallarına dikkat etti. Her iki takım oyuncularının da takdirini topladı. HAFTANIN PORTRESİ ORTEGA F.Bahçe : Elazığspor maçını tek başına çevirdi. Fenerbahçeden beklediği futbolu bulamayan 40 bin seyirci, Arjantinli yıldızın müthiş tangosu ile keyiflendi. Top kendisine geldiğinde hem rakibi, hem tribünleri büyülüyor. Bizlere de sadece "ayağına sağlık" demek düşüyor. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Yaşar'a sanal kâr suçlaması Aralık 99'da el konan Yaşarbank'ın gruba ait iken açıkladığı 7.1 trilyonluk kârın fiktif olduğu aslında aynı dönemde 350 trilyon zararı bulunduğu iddia edildi. Yine aynı dönemde, bankanın aktif büyüklüğünün % 51'inin sanal olduğu belirtildi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Aralık 99'da el konan Yaşarbank'ın yönetiminin muhasebe kayıtları ile oynayarak, bankanın kârını şişirdiğini iddia etti. Kurul, bankanın yönetiminin kamuoyuna yanıltıcı rakamlar açıkladığı gerekçesiyle bankanın eski patronu Selçuk Yaşar ve yönetim kurulu üyeleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Yaşarbank'a el konulmadan önceki 1999 yılı 9 aylık bilançosunda 7.1 trilyon kâr gösterilirken, aslında o dönem halka açık bankanın 421 trilyon lira zararı olduğu öne sürüldü. Kurul'un banka kayıtlarıyla oynayarak kârın şişirilmesi nedeniyle suç duyurusunda bulunduğu kişiler arasında Selçuk Yaşar'ın yanısıra o dönem banka yönetim kurulu üyesi olan ve şimdi Yaşar Grubu'nun başına geçen kızı Feyhan Kalpaklıoğlu da yer aldı. AKTİF TOPLAMI PATLADI Edinilen bilgiye göre Yaşarbank yönetimi, bankanın 1996 yılından itibaren Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na geçene kadar 3 yılda her bilanço dönemi öncesinde özellikle bankanın gelirlerini olduğundan da yüksek göstermeye yönelik işlem yaptı. Banka Fon'a alındığında ardında 13 bin 722 borsa yatırımcısını bırakan Yaşarbank'ın gelir şişirme yöntemiyle kamuoyunu yanılttığı ileri sürüldü. Bankanın el konulmasından önceki kamuoyuna açıklanan son bilançosunda 7.1 trilyon kar gösterilmişti. Ancak iddiaya göre bu dönemde bankanın 428 trilyonluk fiktif gelirin etkisiyle karlı duruma geçtiği aslında, 421 trilyon lira zararın bulunduğu belirtildi. Aynı durum altı aylık bilançoda varolduğu iddia edildi. Yaşarbank'ın 6 aylık bilançoda 4.5 trilyon lira kar açıklamışken, aslında 350 trilyon zararda olduğu öner sürüldü. Bankanın özellikle el konulma tarihi olan Aralık 99'a doğru kâr patlatmaya yönelik işlemlerinin arttığı iddia edilirken, edinilen bilgiye göre Yaşarbank mali durumunda gerçeği yansıtmayan işlemler bankanın son bilançosunda neredeyse yüzde 50'yi aştı. Bankanın zararının gizlenmek için gerçeğe aykırı kayıtlarla banka aktif büyüklüğünün de 2 katına çıkarıldığı iddia edildi. SON 3 YILDA YOĞUNLAŞTI Yaşarbank'ın gelirlerini arttırarak, kârını şişirme politikasını ise bankanın kimi şubeleri aracılığıyla yaptığı ileri sürüldü. Öyleki banka tarafından gerçekte hiç bir kredi kullanımı olamadığı halde kredi kullandırılmış ve gelir elde edilmiş gibi gerçeğe aykırı kayıtlar yapıldığı iddia edildi. Edinilen bilgiye göre 1997 yılı 12 aylık mali tablolarında aktif toplamı 288 trilyon lira olan Yaşarbank'ın bu büyüklük içinde 114 trilyon liralık bölümünün gerçeği yansıtmıyordu. Fon'a alınmadan önceki 9 aylık bilançosuna göre de bankanın aktif büyüklüğünün 843 trilyon olarak açıklanmasına karşın gerçekte bu tutarın 415 trilyon lira olması gerektiği iddia edildi. 1 YILDAN 3 YILA HAPİS Bu arada SPK, bankanın diğer yönetim kurulu üyeleri Mustafa Günenç, Ali Ayhan Ertenü, Muhittin Bilget, Uray Ergun, Sema Gökçen, banka genel müdürü Canip Özardalı, bankanın muhasebeden sorumlu Güdür Yardımcısı Yurdaer Çayırlı, Muhasebe Birim Müdürü Kamuran Yalçınkaya, bankanın şube müdürlerinden Ceyhan Deniz Göztepe, Vesbiye Namkoç, Mehmet Sezgin ve Yaşar Gültekin hakkında da 'yalan yanlış bilgilendirme' suçunu içeren Sermaye Piyasası Kanunu'nun 49-A-3 maddesi kapsamında işlem yapılması ve 1 yıldan 3 yıla hapis cezası ile yargılanmaları için savcılığa suç duyurusunda bulundu. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Zana tahliye için başvurdu Avukatları aracılığıyla Ankara DGMye başvuran Leyla Zana, Dicle, Doğan ve Sadak, yeniden yargılanma istedi ANKARA Milliyet Eski DEPli milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak, avukatları aracılığıyla Ankara DGMye başvurarak yeniden yargılanma talep etti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin, 2. uyum paketi kapsamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının yeniden yargılama nedeni sayılmasına ilişkin düzenlemeyi onaylamasının ardından Avukat Yusuf Alataş, Ankara 1 Nolu DGMye yeniden yargılanma talebini içeren dilekçeyi sundu. Alataş, AİHMnin, DEP davasına ilişkin kesin kararını 17 Temmuz 2001de verdiğini ve sanıkların adil yargılanmadıkları hükmüne vardığını anımsatarak, şunları kaydetti: "Yasa yürürlüğe girdiği için, daha önce hükmü veren 1 Nolu DGMye başvuruda bulundum. Yeni düzenlemeyle yargılanmanın yenilenmesini, bu milletvekillerinin 8 yıl 10 aydır cezaevinde olduklarının da dikkate alınarak, infazın durdurulmasını ve serbest bırakılmalarını talep ettim. Talebin kabul edileceğini umuyorum." | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Memo pas geçti NBADE Merkez Grubu lideri Detroit Pistons, New York Knicks deplasmanından 97 - 93lük yenilgiyle ayrıldı. Maçın yıldızı, 14ü dördüncü periyotta olmak üzere 22 sayı kaydeden New Yorklu Latrell Sprewell oldu. Rakibinden daha çok ribaunt (43 - 36) almasına ve ilk yarıyı 54 - 50 önde kapamasına rağmen yenilmekten kurtulamayan Detroitde Richard Hamilton 27 sayı ile oynadı. Milli oyuncumuz Mehmet Okur ise oynadığı 18 dakika içinde önceki maçlardaki performansından uzak bir görüntü çizdi. Mehmet, 2/5 iki sayı, 0/2 üç sayı, 3 ribaunt, 2 asist ile oynadı, maçı 4 sayı tamamladı. Diğer sonuçlar Indiana - Memphis : 101 - 92 Orlando - Cleveland : 109 - 85 Philadelphia-Atlanta : 105 - 114 Miami - Toronto : 107 - 98 N.Orleans-Milwaukee : 113 - 98 S.Antonio-Minnesota : 94 - 101 (U) Seattle - Denver : 101 - 99 (U) Golden State - Houston : 107 - 117 LA Lakers - Boston : 104 - 96 Phoenix - Washington : 109 - 83 | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
İŞTE TERİM'İN ASLANI Galatasaray Teknik Direktörü, kulübün resmi internet sitesinde kamp dönemi ve yeni transferleri Sarı - Kırmızılı taraftarlara anlattı, çarpıcı yorumlar yaptı Düşüncelerini paylaştı TEKNİK Direktör Fatih Terim, Galatasaraylı taraftarlarla kulübün resmi internet sitesi olan www.galatasaray.orgda buluştu. Sarı - Kırmızılıların hocası kamp çalışmalarının yanısıra yeni transferler hakkında da detaylı bilgiler verdi. Terim giriş konuşmasında "Size söz verdiğim gibi devre arası ile ilgili bazı bilgi ve düşüncelerimi aktarmak için gene sitemizi kullanıyorum" ifadelerini kullandı. Kamp nasıl geçti ? Ara dönemdeki hazırlık çalışmalarını üç etapta gerçekleştirdik. 1- İspanya (Marbella dönemi): Kondisyon ve taktik çalışmalarının yanı sıra önemli takımlarla hazırlık maçları oynadık. Futbolcularımın bu sürede sergiledikleri performans beni çok mutlu etti. 2- Mısır Milli Takımı ile yapılan maç: Mısır Milli Takımı ile ciddi bir hazırlık maçı yaptık. Yeni transferimiz Ali Lukunkuyu da, bu maçta formamız altında ilk defa görmek ve takıma ısındırmak imkanı bulduk. iki günlük seyahat ve Kahirenin hepimizi etkileyen gizemli havası takım arkadaşlığının daha da pekişmesine neden oldu. Ayrıca Kahirede bize gösterilen yoğun ilgi, coşku ve Galatasaray sevgisi bir kere daha Galatasaraylılığımızla övünme ve onur duyma fırsatını verdi. 3- Antalyadaki kamp dönemi: Hava şartlarının çok elverişsiz olmasına ve bu yüzden planladığımız çalışmaların zaman zaman aksamasına rağmen hedeflerimize yaklaşma açısından çok yararlı olduğuna inanıyorum. Yeni transferler ARA transferleri yaparken bir yandan bugün ihtiyacımız olan tecrübeli ve yetişmiş futbolcuları bünyemize katarken diğer yandan da Galatasarayımın geleceğini yaratmak için genç yetenekleri kazanmaya yöneldik. Önce kalitelerine ve tecrübelerine rağmen bizimle uyum sağlayamadıkları için yolladığımız futbolcuların yerine aldığımız yeni oyuncularımıza bir göz atalım. Abel Xavier: Kalitesi ve tecrübesi tartışılmaz bu yıldız futbolcuyu sağ bek olarak veya defans bloğu içinde herhangi bir görevde kullanmayı planlıyorum. Ali Lukunku: Takımın yan toplarda ve hava toplarındaki eksiğimizi gidereceğine ve gol yollarında çok etkili olacağına inanıyorum. Revivo: Yeteneğini ve neler yapabileceğini Türk futbolseverleri yakından biliyor. Eksilen 10 numaralı formamızın hakkını vereceğine inanıyorum. Gençler: Bu üç tecrübeli futbolcunun yanı sıra önümüzdeki yıllarda parlamaya aday İlker, Volkan, Suat Usta, Sabri ve Aykut gibi gençleri de yetiştirmek üzere aramıza aldık. Sevgili Galatasaraylılar bu gençleri ve gelişmelerini dikkatle izleyin... Ve hedefleri: İKİNCİ yarıda hedefimiz hep aynı: Devamlı mücadele eden, sahada savaşan bir takım. Tabii sonunda da şampiyonluk. Taraftarlarımız Floryada onlara layık olmak için gece gündüz çalışan ve başarıya kilitlenmiş bir ekibin olduğunu ve bu ekibin başarılı olabilmesi için gerekli en büyük kuvvetin Galatasaraylıların ilgi, destek ve sevgisi olduğunu unutmasınlar. Daha büyük başarılara el ele ulaşmak üzere... Hocadan bir söz: Bir yıl sonrasını düşünüyorsan buğday ek, On yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç ek, Yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir... | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Madonna ile eşi Ritchie boşanmanın eşiğinde Madonna ile yönetmen eşi Guy Ritchienin kıskançlık yüzünden boşanma yolunda olduğu ortaya çıktı. Internet sitelerinin haberlerine göre, sürekli Madonnanın kendisini aldattığı şüphesi içinde bulunduğu belirtilen Ritchie, ünlü yıldıza sonunda dünyayı dar etti. Madonnayı deli gibi kıskanan Ritchie, bu yılki dünya turnesinde sanatçıyı iyice bunalttı. Madonnayı gün boyu cep telefonundan arayan Ritchie, telefonda sürekli yanında kimin olduğunu sorarak eşini üzdü. Şarkıcının dansçıları ve eski erkek arkadaşlarından şüphelenen Ritchienin bu kıskançlıkları, sonunda çekilmez hale geldi | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı, Türk bankalarının sahip olduğu sanayi iştirakleri ile grup kredilerinin yabancılara satışı zorlaştırdığını söyledi. İngiliz Financial Times gazetesindeki haberde Sabancı, Türk bankalarının sanayi iştirakleri ve bağlı bulundukları holdinglerde taşıdıkları risklere dikkat çekerek "Bu durum bankaların yabancı yatırımcılarca satın alınmasını zorlaştırıyor" diye konuştu. Haberde, Sabancı'ya dayanarak Akbank'ın satılık olmadığı, ancak Türk bankacılık endüstrisinin tepesinde yalnızlık çektiği de belirtildi. Son 20 yılda Akbank'ın 17 kez Türkiye'nin en kârlı bankası olduğunu hatırlatan Financial Times gazetesi bankanın yabancı yatırımcılar için de cazip hedeflerden biri durumunda olduğunu belirtti. Akbank'taki Sabancı Holding ve ailesinin hisse payının yüzde 70 olduğu belirtilirken Akbank'ın holding şirketlerine verdiği kredilerin toplam kredi portföyündeki payının yüzde 9'un altında bulunduğu kaydedildi. 'Ana kuruluşa verilen kredi korkutuyor' Sabancı, haberde Türk bankalarının aile sahipliğine dayanan yapısına işaret etti ve bu yüzden bankaların bağlı bulunduğu ana kuruluşlara verilen kredilerin yabancı yatırımcıyı korkuttuğunu belirtti | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Haftanın Analizi Haftanın Kare Ası BEKİR (İstanbulspor) Fenerbahçenin sayısız hava atağını kafa vuruşlarıyla kesti. Önce Oktay ve Serhatı sildi. Herhalde dünya rekoru kırdı! Denizlinin son umudu Anderssona bile "Göklerin hakimi benim" dedi. Hızını alamadı, bir ara forvete çıktı, Fenerbahçenin savunma oyuncularını da terletti. AUGUSTİNE (Ankaragücü) Geçen hafta Kennedy coşmuştu. "Şimdi sıra bende" dedi, Malatya maçında ön plana çıktı. Koştukça koştu. Coştukça coştu. Rakip savunmayı dağıttı, birbirinden şık golleriyle alkışlandı. Durdurmayı Malatyaspor başaramadı. Sıradakileri kara düşünceler sardı. YORDANOV (Kocaelispor) Türk futbolseveri onu geçen sezon tanıdı. Daha geldiği ilk günden kumaşının kalitesi belliydi. Alışma devresini çabuk atlattı, bu sezon başrol oyunculuğuna soyundu. Kocaelisporun orta sahadaki yönetmeni, Antalyasporu yıkan adamlardan biri oldu. HAMİ (Trabzonspor) Bir oyuncu maçın kaderini baştan aşağı değiştirebilir mi? Evet, değiştirir. Herkes, "Belçikalı, Sambacı" derken, unutulur gibi olan Hami, Gaziantep maçında sahneye çıktı. Oyuna girer girmez rakip kilidi açtı. Bir gol attı, bir de attırdı. Takımını kâbustan uyandırdı. HAFTANIN KARMASI Majdan (Göztepe), Baidoo (Samsunspor), Bülent (Galatasaray), Bekir (İstanbulspor), Yordanov (Kocaelispor), Augustine (Ankaragücü), Rogerio (Ankaragücü), Murat Sözkesen (Bursaspor), İlhan (Beşiktaş), Hami (Trabzonspor) Haftanın Takımı İstanbulspor Haftanın sürprizini yaptı. Son şampiyon Fenerbahçenin hatalarını affetmedi, tek golle kazanırken, büyük bir farkı kaçırdı. Bu galibiyetle rakibine Glasgow Rangers maçı öncesi büyük bir ders verdi. Aykut Kocaman (İstanbulspor) Türk futbolunda geleceği olan teknik adamlardan biri. Metin Türel ustanın yanında pişti, bu sezon işbaşına geçti. Daha ilk iki hafta sonunda ne kadar hünerli olduğunu gösterdi. Fenerbahçe karşısında taktiği de, takım tertibi de mükemmeldi. Haftanın Hakemi Muhittin Boşat Haftanın en kritik maçlarından biri olan Trabzon-Gaziantep karşılaşmasını başarıyla yönetti. Kartları yerinde çıkardı. Gaziantepin bir atağını ofsayt diye kesti. Ancak burada hata yardımcısınındı. Yıldız Krallığı 7 Yıldız: Kennedy (Ankaragücü), Bekir (İstanbulspor) 6 Yıldız: Da Silva (Trabzon), Serhat (F.Bahçe), Cem, Macit, Jarro (Trabzon), Murat Alaçayır (D.Bakır), El Saka, Tolunay (Denizli), Rogerio, İsmet, Adem, Niyazi, Hakan Keleş, Augustine (A.Gücü), Devran (Ç.Rize), Timko, Hasan Yiğit, Yordanov (Kocaeli), Mustafa (Göztepe), Zdravkov, Saffet, Saidou (İst.Spor) Gol Krallığı 3 Gol: Revivo (F.Bahçe), Kennedy, Augustine, Yılmaz (A.Gücü), Ersen Martin (Göztepe) 2 Gol: Hakan Keleş (A.Gücü), Muzaffer (Denizli), Kona, Fazlı (Diyarbakır), Alper (G.Birliği), İlhan (Beşiktaş), Murat Sözkesen (Bursa), Mehmet Yılmaz (Samsun) Asist Krallığı 4 Asist: Kennedy (Ankaragücü) 2 Asist: İsmet, Rogerio (Ankaragücü), Hami (Trabzonspor) Kart Cezalıları Kırmızı: Muzaffer (Denizli), Tolga (Gençlerbirliği), Vural (Samsun), Krivov, Mehmet Polat (G.Antep), Selçuk (Malatya) | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Komser Şekspiri çevirecekler herhalde DYP genel başkan adayı Menderes, rakibi Ağara gönderme yaptı: "Fotoğraf aynı. Kozakçıoğlu, Bedükle Komser Şekspiri mi çevirecekler?" AYDIN HASAN Ankara DYP genel başkan adaylarından Aydın Menderes, rakiplerinden İlhan Kesicinin statükonun adayı olduğunu, Mehmet Ağarın da DYPye yapacağı bir katkının bulunmadığını öne sürdü. Menderes, "Fotoğraf aynı fotoğraf, Hayri Kozakçıoğlu, Saffet Arıkan Bedük ile Komser Şekspir filmi mi çevirecekler?" diye sordu. Milletvekili Lojmanlarındaki konutunda bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Menderes, Genel Başkan Tansu Çillerin de 14 - 15 Aralıktaki kongreye gelmemesi gerektiğini söyledi. Menderes, son dönemde siyasi danışmanlığını yaptığı Çiller için "Sözünde durmazdı" nitelendirmesinde bulunurken, "Kongrede yeniden aday olabilir. Şüphem var" dedi. Çiller ile çalışmasında sıkıntılı dönemler yaşadığını ifade eden Menderes, o dönemde parti zarar görmesin diye sessiz kaldıklarını söyledi. Kongreye katılması halinde Çillerin ne şekilde karşılanacağının önemine dikkat çeken Menderes, şöyle konuştu: ÇİLLER KENARDAN İZLESİN "Çiller protestolarla karşılanırsa bu Kesicinin kazanamayacağı anlamına gelir. Ama tantanalı bir karşılama olursa, kararsız delegeleri Kesiciye doğru iter. Gelirse dokuz yıllık dönemi tartışmaya açılır ve eleştiriye konu olur. Köşesinden izlerse, DYPnin itibarlı genel başkanları arasında yerini alır." | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Doğum kayıtları, internette Konya Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi, Türkiye' de ilk kez,doğum kayıtlarını internette yayınlıyor. [HaberSağlık-İstanbul] Konya Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi,doğum kayıtlarını internet adreslerinde yayınlıyor.İlgili bölümden annenin adı soyadı, yaşı; bebeğin doğum tarihi-saati, doğum şekli, cinsiyeti, kilosu, boyu ve doğumu yaptıran kişi bilgilerine ulaşılabiliyor. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Yatırım yapan kazanacak Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mustafa Su, Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) katılım paylarının hangi oranda yatırıma yönlendirildiğinin önemli olduğunu söyledi. Katılımcıların kesinti oranlarına dikkat etmesi gerektiğini belirten Su, sistemin cazip hale gelebilmesi için katılım paylarının azami ölçüde yatırıma yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Anadolu Hayat Emeklilik olarak katkı paylarından sadece yüzde 2.4 oranında kesinti uyguladıklarını dile getiren Mustafa Su, "Katılımcıların yatırdıkları her 100 liralık katkı payının 97.6 lirasını yatırıma yönlendirerek daha kazançlı çıkmalarını sağlıyoruz. Sistemin başladığı günden bu yana düşük kesinti prensibini başarıyla uyguladık" dedi. BES'te uzun vadede hem katılımcıların, hem şirketlerin, hem de ülke ekonomisinin kazançlı çıkacağını belirten Mustafa Su şöyle konuştu: "Bilindiği gibi, bireysel emeklilik sistemi hem katılımcıya hem de şirketlere uzun vadede kazanç vaat etmektedir. Emeklilik şirketleri ne kadar çok fedakârlık yaparsa, katılımcıların menfaati o kadar artacaktır. Hedefimiz düşük kesinti stratejisiyle sistemi cazip hale getirmektir." 'Kesintiye dikkat' AnadoluHayatEmeklilik GenelMüdürüMustafaSu, BES katılımcılarına şu uyarılarda bulundu: "Bireysel emekliliğe titizlikle hazırlandık. Amacımız katılımcıların menfaatlerine uygun planlar sunmak, bu amaçla kesinti oranlarını minimumda tutarak katkı paylarının en üst seviyede yatırıma yönlendirilmesini ve yüksek getiri sahibi olmalarını sağlamaktır. Katılımcıların dikkatli olması gereken bu hususları özellikle belirtmek isterim. Bu arada katılımcılar yatırdıkları her 100 birim katkı payının ne kadarı kesintiye gidiyor, ne kadarı yatırıma yönlendiriliyor, sorusunu mutlaka sormalı." AXA OYAK Sigorta'ya 2004 Tüketici Ödülü Grand Cevahir Otel'de düzenlenen 'Tüketici Zirvesi'nde Devlet Bakanı Güldal Akşit ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün katılımıyla 'Tüketici 2004 Kalite Ödülleri' sahiplerini buldu. Tüketici Dergisi bu zirveden önce düzenlediği kalite anketiyle bir yıl boyunca iki değişik kanaldan Türk halkının marka tercihlerini araştırdı. İlk aşamada yaklaşık 38 bin kişi ile birebir anket gerçekleştirildi. Elde edilen sonuçlar daha sonra, Tüketici Dergisi'nin internet sitesinden gelen oylarla birleştirildi ve Türkiye'de tüketicinin kalitesine en çok güvendiği markalar belirlendi. Marka araştırmasının 'Sigorta Şirketleri' dalındaki birincilik ödülü AXA OYAK'ın oldu. Pek çok firmanın faaliyet gösterdiği Türk sigorta sektörü içerisinde yüzde 18'lik bir oyla alanında Türkiye'nin kalitesine en güvenilen markası olan AXA OYAK, en yakın rakibi ile arasında yüzde 5'lik bir fark yarattı. Genel Sigorta 'değişim ve gelişim'e açık Genel Sigorta çalışanları Maslak Princess Otel'de "Motivasyon Toplantısı'nda buluştu. 2003 yılında şirket genelinde başlatılan 'değişim ve gelişim' workshop projesinin devamı olan bu çalışmaya genel müdürlük ve tüm bölge müdürlüklerinden yönetici ve çalışanlar katıldı. Genel Sigorta Genel Müdürü Hulusi Taşkıran'ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda genel müdür yardımcıları Serdar Gül ve Didem Bulut hazır bulundu. Çalışanlara özel bilgi Pazarlama, Eğitim ve Reklam, Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Didem Bulut, katılanlara Genel Sigorta'nın sektördeki en son durumunu yansıtan bir sunumla şirketin sektör içindeki konumu, sermaye durumu ve finansal yapısı ile ilgili bilgileri aktardı. Şirket genelinde kaliteli hizmet sunumuna önem verildiği vurgulanarak, geçen yıldan bu yana kalite iyileştirme faaliyetleri hakkındaki grup workshop'lar ve alınan aksiyonlar irdelendi. Toplantıda şirketin en son reklam çalışması olan 'kâğıt ötesi sigortacılık' temasının işlendiği reklam görseli tanıtıldı. Bu arada şirket çalışanlarının önem verdiği öneri sistemi de değerlendirildi. Öneri sistemine gönderilen önerilerin değerlendirilmesi sonunda pazarlama yetkilisi Rengin Kızılkaya birincilik ödülü aldı. Başak'ın balığı konuştu Digiturk'ün 33 radyo ve ekstra müzik kanalındaki balıklar Başak Sigorta'nın reklamında konuşuyor Digiturk'ün 33 radyo ve ekstra müzik kanalını açtığınızda karşınıza gelen akvaryumdaki balıkların Başak Sigorta reklamında yaptıklarını gördüyseniz şaşırmayın. Aquavision'un deniz dibinin büyüleyici atmosferini ekrana yansıttığı bu yeni uygulama ile stresten arınmak için Kızıldeniz'e veya Maldivler'e gitmenize gerek yok. Akmerkez'de kurulan 2000 litrelik akvaryumdan görüntülerin yayımlandığı Digiturk'ün ekstra müzik ve radyo kanallarından deniz altının gizemli dünyasını keşfedebilirsiniz. Buraya ilk reklamveren olan Başak Sigorta, huzur ve güveni çağrıştıran bir ortamda reklamlarının müşteriye ulaşmasını amaçlıyor. Aquavision olarak adlandırılan reklam projesinde, akvaryumdaki balıklar birbirleriyle konuşma balonlarıyla konuşturuluyor ve diyaloglarda şirket isimleri geçiyor. Bu arada ekranda görülen gerçek akvaryumda 21 cins balık ve 100'ün üzerinde deniz canlısı yaşıyor. Başak Sigorta Reklam Müdürü Burcu Dinçer, "İnsanlar çağın gereği artık evlerine gittiklerinde daha sakin ve huzurlu bir ortam arıyor. Digitürk radyo kanallarının 33 kanalından herhangi birini açtığınızda hem müzik dinliyorsunuz, hem de akvaryumda balıkları seyrediyorsunuz. Halkımızın sevebileceği projelerde yer almak istiyoruz" dedi. Melodi de 'Batı'lı Batı Sigorta, yat yarışlarının tanınmış isimlerinden olan 'Melodi' teknesine iki yıldır sponsor olarak destek veriyor. Batı Sigorta'yı bayrağını taşıyarak yarışlarda tanıtan 'Melodi' teknesi, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2004 yılında da yurtiçi ve yurtdışı yarışlarda başarılara damga vurmak için yarışacak. Eğitim hep sürecek Tekstilbank şube müdürleri ile Acıbadem Sağlık ve Hayat Sigorta yetkilileri, eğitim çalışmasında bir araya geldi. Acıbadem Sigorta ve Acıbadem Sağlık Grubu tanıtım filmleri gösterildikten sonra, toplantının açılış konuşmasını Acıbadem Sigorta Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gülsultan Doğan yaptı. Hedef büyük Acıbadem Sigorta'nın üretim rakamları ve hedeflenen veriler Satıştan Sorumlu Grup Müdürü Serpil Erden tarafından, Acıbadem Sigorta ürünleri ise Projeler ve Organizasyon Grup Müdürü Timur Kaya tarafından Tekstilbank şube müdürlerine aktarıldı. Acıbadem Sigorta ve Tekstilbank işbirliğinin şube kârlılığı Gülsultan Doğan tarafından anlatıldıktan sonra, soruları Tıbbi Koordinasyon Müdürü Dr. Tuğrul Özseçen yanıtladı. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Cep telefonu sinyallerine karşı kulaklık koruması Cep telefonlarının yaydığı ve zararlı olup olmadığı tartışılan mikrodalgalardan koruyan bir kulaklık geliştirildi. İngilteredeki Warwick Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde görevli bilim adamı Roger Green ve çalışma arkadaşları, kullanıcıları cep telefonlarının yaydığı ve zararlı olup olmadığı tartışılan mikrodalgalardan koruyan bir kulaklık geliştirdiler. Alman Bild der Wissenschaft dergisinin internet sitesinde yayınlanan habere göre, cep telefonundan gelen elektrik sinyalini optik sinyale dönüştürerek plastik bir kablodan geçirdiklerini belirten Green, optik sinyalin bu kablodan geçtikten sonra kulaklığa ulaştığında sese dönüştürüldüğünü kaydetti. Birçok insanın kulaklık aracığıyla cep telefonunun yaydığı dalgalardan korunmak istediğini, fakat piyasadaki cihazların anten gibi çalışarak zararı artırabileceğini söyleyen Green, bu olası zararı optik sinyalle çözdüklerini belirtti. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
İşadamı Ömer Gündüz'ün eşi Nursel Gündüz'ün Muğla'nın Fethiye Ilçesi'ne bağlı Göcek Beldesi'nde Afrodit Restoran'da verdiği yemek ünlü isimleri buluşturdu. Yemeğe Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, Belma Simavi, Azize Taylan, modacı Vural-Meral Gökçaylı, Monik Bernatta gibi isimlerin de aralarında olduğu 25 kişi katıldı. Enstrümental Fransız müziği eşliğinde yenen yemekte puf böreği, fava, lakerda, çiğ fangri, zeytinyağlı sebzeler, karavida, lahos ve sinarit balıklarının yanı sıra özel pişirilmiş fangri balığı ikram edildi. Gündüz çifti ve kızları Çiğdem'in konuklarla yakından ilgilendiği gecede Fransız Merü ve Safarin şarapları servis edildi. Koç yemek sonunda "Yemek çok güzeldi. Nursel Hanım'a teşekkür ediyoruz. Göcek de güzel ancak denizlerde problem var. Ben TURMEPA adına konuşuyorum. Kendi teknelerimiz denizi kirletiyor. Yabancılar kirletmiyor. Ciddi bir arıtma tesisi gerekiyor. Yoksa Göcek'i kaybedeceğiz" dedi. Nursel Gündüz ise "Göcek'te dinlenmekte olan dostlarımızla birlikte yemek yemek istedik. Her yıl verdiğim bu yemekte dostlarımızla keyifli bir akşam geçirdik" diye konuştu. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
[HaberSağlık-İstanbul] Diyabet, kalp hastalıkları, astım, böbrek yetmezliği, kanser, dalağın alınması.. Çok farklı görünen tüm bu hastalıkların tek ortak noktası, hastanın bağışıklık sisteminde yol açtığı ağır hasarlardı. Şimdi ise bir ortak noktaları daha var: söz konusu hastalar için başta grip ve zatürre olmak üzere birçok aşı artık bedava! Sağlık Bakanlığının 2004 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı kapsamında, diyabetli hastalar, kalp hastaları, astımlılar, böbrek yetmezlikli hastalar, kanser hastaları, dalağı alınan yada kan hastalıkları nedeniyle dalağı işlevini yitirmiş hastalar bağışıklık durumu olumsuz etkilendiği için enfeksiyon hastalıklarının daha ağır seyrettiği yüksek riskli gruba dahil sayılıyor. Bu nedenle Sağlık Kurulu raporlarında Her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırması ve 5 yılda bir pnömokok (zatürre) aşısı yapılması gereklidir cümlesi eklendiği takdirde, bu aşıların bedelleri tümüyle devlet tarafından karşılanıyor. Hastaların aşı mevsimi olan sonbahar-kış aylarında aşılarını ücretsiz alabilmeleri için raporlarına bu aşıları bir an önce ekletmesi gerekiyor. Diyabetli bir hasta için grip, ağrı ve ateşten daha öte tehlikeler ifade ediyor. Grip, diyabet hastası için daha fazla hasta olma, hastanede daha uzun zaman geçirme ve hatta ölüm anlamına gelebiliyor. Çünkü diyabet hastasının bağışıklık sisteminde yetersizlikler olabiliyor. Bu sebeple grip ve zatürreden ölenlerin sayısı, diyabetiklerde üç katına çıkmakta. Kalp hastalarının grip nedeniyle kalp krizi geçirme ve dolayısıyla ölüm riski çok daha yüksek. Grip aşısının kalp hastalarında kalp krizi geçirme riskini azalttığı bulunmuş durumda. Grip ayrıca astım hastalarının da atak geçirme sıklığını artırarak hayati tehlike yaratıyor. Bu yüksek risklerden kurtulmanın yolu ise grip aşısı yaptırmaktan geçiyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, kronik hastalığı olanların mutlaka aşılanmalarını öneriyor. Kaynak:Zego İletişim Stratejileri Merkezi | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Gökçek'e soruşturma İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek hakkında belediye şirketlerinin ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle soruşturma başlattı Tolga ŞARDAN Ankara İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında "şok" soruşturma başlatarak, 6 ayrı iddia çerçevesinde yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturması yapacak. 28 Mart yerel seçimleri için geri sayım başlarken, AKP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olacağı konuşulan Gökçek'in, yerel seçim öncesinde yapacağı faaliyetlerin yanı sıra bazı belediye şirketlerinin ihaleleriyle ilgili "ihbar mektubu" İçişleri Bakanlığı'nı harekete geçirdi. İddiaları ciddi bulan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, soruşturma açılması için talimat verdi. Savunma istenecek Ankara'da siyasi çevrelerde bomba etkisi yapan ve "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını garanti gören Gökçek, istediğini alamayacak" yorumlarına neden olan gelişme çerçevesinde iki Mülkiye başmüfettişi görevlendirildi. Müfettişler, yerel seçimlere az bir süre kala, siyaseti rekabetin kızıştığı dönemde, Gökçek'in savunmasını alacak. İhbar mektubunda yer alan iddialar arasında, "muhtaç insanlara dağıtılmak için gözlük ve işitme cihazı alınması" ihalesiyle, "gıda yardımları" da yer alıyor. Ayrıca, belediye şirketleri arasında yer alan inşaat firması Metropol A.Ş., beton üretimi yapan Bel - Beton, plastik malzemeler ve türevlerini üreten Bel - Plas ile Altınpark'ın işleticiliğini yürüten Anfa şirketlerinin ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiaları, soruşturma konusunu oluşturdu. Soruşturmanın, Gökçek'in en yakın rakibi olan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok'un şansını artırdığı belirtildi. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
yorgunluğu gidermenin en kolay yolu olarak banyoyu görüyoruz. Bu doğru ancak güzel bir masaj ya da buhar banyosunun da bedenimize yararları saymakla bitmez. Eğer yolunuz düşerse iş çıkışı bir bakım merkezinde bitkilerin yardımıyla günün yorgunluğunu üzerinizden atabilirsiniz. Hayatın giderek bireyselleştiği ve yenilendiği günümüzde aklımız kadar bedenimizin yenilenmeye ihtiyacı var. Bu da kişilerin yüzlerini doğaya dönmelerine neden oluyor. Aslında doğaya dönüşün asıl nedeni; iç dünyamızı yeniden keşfetmek, bedensel ve ruhsal gereksinimlerimizin farkına hastalıklara direnç göstermek. Bunun için doğa sonsuz bir nimet bizim için. Besinlerimizi, soluduğumuz havayı ve enerjimizi ona borçluyuz. İşte aromaterapinin önemi burada ortaya çıkıyor. Aromaterapi, bitkisel yağlarla uygulanan bir yöntem. Günümüzde bilimsel tıbba destek olarak ve yoğunlukla güzellik alanında kullanılıyor. Bitkilerin aromatik özleri masajla vücuda uygulanıyor, bedenimizde ve ruhumuzda yarattığı pozitif enerji yükünü hissetmeye dayanıyor. Aromatik yağlar ise bitkilerin çiçek, yaprak, kabuk, kök ve meyvelerinden elde ediliyor. En eski güzellik yöntemi bitkiler 1- Aromaterapik masaj Aromatik yağların masajla uygulanması cilt altındaki yağ tabakalarına daha çabuk ulaşmasını sağlıyor. Sonuçta cilt canlanıyor, parlaklık kazanıyor. 2- Aromatik banyolar Bitki banyoları: Bitkiler saplarıyla birlikte sıcak su dolu küvetin içine serpiliyor. Fiziksel ve psikolojik olarak rahatlamanızı sağlıyor. Aromatik tuz banyoları: Aromatik yağların rafine edilmiş deniz ve kaya tuzuyla harmanlanmasıyla elde ediliyor. Şişlik, ödem, yorgunluk, çatlak ve selülitlerin giderilmesinde etkili. Aromatik esans banyoları: Aromatik esansların sauna, buhar banyosu, küvet veya jakuziye katılmasıyla uygulanıyor. Yağlar vücuda derinlemesine nüfuz ederek kaslarda sıkılaşma ve toksinlerin atılmasını sağlıyor. 3- Aromatik yosun-parafin banyoları Aromatik yağ ya da esanslar yosun veya parafin içine katılarak, basen ve karın bölgesindeki çatlakların, elastikiyet kaybının azaltılmasını hedefliyor. Bu yağların aynı zamanda yüz ve dekolte bölgesinde toparlayıcı bir etkisi var. Kozmetik ürünlerinde aromatik güzellik Bitkiler, sonsuz güzelliğin en etkili silahları arasında sayılıyor. Birçok kozmetik ürünün içeriğinde de yoğun olarak kullanılan bitkilerin yüzde yüz gücünü hissetmek mümkün. Aromatik yağların etkileri yağların özelliklerine, kullanım alanlarına ve saklama koşullarına bağlı olarak değişiyor. Masaj uygulaması sırasında kullanılan aromatik yağların koyu renkli şişelerde, serin yerlerde ve mutlaka kapalı bir şekilde saklanması gerekiyor. Güneşin tadını yaz mevsimi boyunca doya doya çıkaran vücudumuz artık gerçek anlamda bir bakıma ihtiyaç duyuyor. İstanbulun önemli spa adreslerinden biri olan Laveda Spa, Ritz Carlton Otelinde cildinizi yenileyip ruhunuzu dinlendirmeyi vaat ediyor. Cilde parlaklık ve ışıltı veren ve tamamen doğal deniz kaynaklı ürünlerle yapılan bakımlarla hücrelerin derinlemesine temizlenmesi sağlanıyor. Güneşin kuruttuğu cilt yoğun su bazlı nemlendirici bakımla daha sonra kaybettiği nemi geri kazanıyor. Peeling uygulaması da cildin yeniden nefes alması için bire bir. Ve çikolata bakımı. Bileşimindeki mineraller, badem, mısır buğdayı, kılıç otu yağları ve bitki özleri ile tüm vücudu yoğun bir şekilde nemlendiriyor ve pürüzsüzleşmesini sağlıyor. Yüz şişkinliğine son Babor, elastikiyetini ve sıkılığını kaybetmiş ciltlere Face Contour Fluidi sunuyor. Göz çevresi dahil yüzün her bölgesine uygulanabilen bitkisel drenaj ve sıkılaştırıcı kompleks bakım programı etkisini ilk kullanımdan itibaren gösteriyor. İllüzyon değil gerçek La Prairie serisine ait Rose Illusion cildin pürüzsüz, genç ve ışıltılı görünmesini sağlayan bir makyaj öncesi bakım. Silikon teknolojisi sayesinde cilt yüzeyini hafifçe dolgunlaştırıyor. Böylelikle ince çizgiler dolarak kırışıklıkların minimize edilmesini sağlıyor. Işığı dağıtan polimerler de cilt kusurlarını kamufle ediyor ve cilt tonunun dengelenmesine yardımcı oluyor. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Efendim, hafta sonu Bodrum'daydım. Ankara'nın önemli iş kadınlarından sevgili arkadaşım Nur Kalgay'ın muhteşem evinde bir davet vardı. E Bodrum'un her zaman varolan renkli yaşamı, özellikle Göltürkbükü'ndeki hareketli gün ve geceler de malum. Bodrum dedikoduları hafta sonunda gümbür gümbür gelecek. Bugün seyahatten önce ve sonra yaptığım İstanbul turumdan söz edeceğim. Yüreği güzel insan kareograf Uğurkan Erez ve İzmirli ünlü modacı Ertan Kayıtken ile bir akşam can dostum İzzet Çapa'nın Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nun bitişiğinde yer alan, bu yazın en favori restoran&barı olan Balkon On5'ine gittik. Deniz Akkaya, Ayça Çingitaş, Aslı Tümen, ünlülerin kuaförü Hatice Bayer, fotoğraf sanatçısı Yaşar Saracoğlu, birbirlerine çok yakışan Yağmur Ünal, Barış Yaman, Mert Talu, her zaman kaliteli eğlenmesiyle dikkatimi çeken sevgili Fazıl Bilgel, Beyaz, Cem Davran ve eşi, Mine Çayıroğlu, Doğa Rutkay oradaydı. Yemekler müthiş. Mutfak şefi Ateş kardeşlerin dışında Balkon On5'in bir yıldızı daha var; Ayşen Aksu. Servisi inanılmaz. O gece ortaya fırında kızartılmış orospu mantısı ve közlenmiş patlıcanlı mantı, ev tipi yaprak sarma, Grek salata geldi. Hepimiz birer parça tattık. Ana yemekte yine ortaya beğendili devekuşu ve iskender salatası söyledik. Gidip yiyin, beğenmezseniz, samimi söylüyorum, hesabı ben ödeyeceğim. Bu arada DJ Emre Koçit o kadar güzel müzik yapıyor ki biz bile yerimizde duramayıp dansettik. Bir ara baktım, sempatik işletmeci sevgili Gügü (Gülsüm Sami), İzzet'in sağ kolu olan ama şu an Miami'ye yerleşmeye hazırlanan Tolga Sezgin ile pistteydi. Kısacası Balkon On5 yıkılıyordu. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Deri yüzeyinin incelenmesinde yeni buluş Bilimadamları, birbirinin üzerine bindirilen iki lazer ışını yardımıyla, insan vücudunun ayrıntılarını neredeyse sınırsız derecede... Bilimadamları, birbirinin üzerine bindirilen iki lazer ışını yardımıyla, insan vücudunun ayrıntılarını neredeyse sınırsız derecede büyütebilecek yeni bir yöntem keşfetti. Bugüne kadar, röntgen ışınları, manyetik tarama, ultrasonografi ve positron emisyon tomografisinde olduğu gibi radyoaktif maddelerin kullanımıyla vücut tarama, dokuları araştırma ve insan derisini incelemeye kadar insan vücudunun ayrıntılarını görüntülemenin binbir yöntemini bulan bilim dünyası, deri yüzeyinin incelenmesinde hiç bir yan etkisi bulunmayan yeni bir yöntem geliştirdi. Münih Üniversitesi'nin laboratuarlarında keşfedilen yeni holografik resimlendirme ve görüntüleme yöntemi üç boyutlu klasik hologramlarla kıyaslandığında farklılık arz ediyor. Zira insan derisinin en ince ayrıntısına kadar görüntülenmesini sağlayan bu yeni yöntemde, üç boyutlu görüntünün oluşumu bilinen holografik yapılardan çok farklı. Bu yöntemde iki lazer ışını üst üste bindiriliyor. Bir lazer ışını doğrudan lazer cihazından çıkarken, diğer ışın, holografik resimlendirilmesi yapılacak objenin üzerinden yansıtılarak diğeriyle buluşturuluyor. Örneğin bir deri parçası bu şekilde yansıtılabiliyor. Araştırma grubunun yöneticisi Klaus Meerholz, bu yöntem sayesinde görüntülemede yepyeni boyutlar kazanıldığını belirterek, ''Örneğin insan derisini ele alalım, bu yeni yöntemle deriye bugüne kadar olduğundan kat kat fazla zoom yapma imkanı güdeme geliyor. Yani görüntüyü istediğimiz kadar büyütüp, örneğin deri yüzeyindeki bir benin kanser riski taşıyıp taşımadığını tespit etmek gibi bir olanağa kavuşuyoruz'' dedi. Oluşturulan holografik görüntünün çok kısa bir süre sabit kalabilmesi, söz konusu yöntemin tıp dünyasında kullanılmasını engelleyen ve çözülemeyen bir sorun olarak görülüyor. Örneğin kolundaki beni incelenen bir hasta kolunu biraz yerinden oynatsa görüntü kayboluyor. Ancak bilimadamları şimdi aynı flaş öncesi kırmızı göz efektini indirgemek için kullanılan ön flaşlarda olduğu gibi çok kısa bir ön lazerle holografik görüntüyü netleştirmeye çalışıyor. Önümüzdeki dönemde söz konusu bu yöntemin görüntülendirme için yeni ve etkin bir yöntem olup olamayacağı konusunda Klaus Meerholz, ''Bunun çözümün yeterli olup olmadığını, yöntemin işleyip işlemeyeceğini zaman gösterecek. Gerekli ortamı, gerekli araçları ve klinik ortamda kullanılabilecek bir yöntemi sağlamayı başardık, ancak asıl denemeyi tamamlayamadık henüz'' açıklamasında bulundu. Münih Üniversitesi bilimadamları, söz konusu deneyleri şimdiye kadar kağıt üzerindeki bir üniversite logosuyla gerçekleştirdi. Çok düşük kuvvette ışınların kullanılması nedeniyle zararsız olan deneyin bundan sonraki aşamasında, deyim yerindeyse, artık insan derisi mercek altına alınacak. Uzmanlara göre, Münih Üniversitesi laboratuarlarının imzasını taşıyan yöntem, eksikler tamamlanarak tıp dünyasının hizmetine sunulduğunda, yeni bir dönem başlamış olacak. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Türkiye pazarında 14 yıldır faaliyet gösteren Metro Group'un yürüttüğü sosyal sorumluluk projelerinin rakamsal boyutu 1 milyon dolara yaklaştı. Metro Group ve Metro Cash&Carry, fakirlik sınırında bulunan Bursa'nın Büyükorhan ilçesine bağlı Ericek Köyü'nün beş senelik bir proje dahilinde rehabilitasyonunu üstlendi. Real'in 'Sokak Futbolu' projesi de büyük ilgi görüyor. Bu yıl düzenlenen 3. Sokak Futbolu Turnuvası'na 3 bin takım müracaat etti. Metro Group ve Praktiker Yapı Market'in Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın katkılarıyla hazırlattığı 'Depremden Nasıl Korunuruz?' kitapçığı da Praktiker mağazalarında müşterilere ücretsiz olarak veriliyor. Halkı bilgilendiriyor Mutfak Dostları Derneği ile ortak projede 'Yenilebilir Otlar Kitabı' Anadolu'da kaybolan mutfak değerlerini anımsatmayı amaçlıyor. İstanbul Kültür Festivali'nin sponsorluğunun yanı sıra Metro Group Kısa Film Yarışması ile de genç yönetmen adaylarının eğitimine katkıda bulunmayı ve Türk sinemasının gelişmesini desteklemeyi amaçlıyor. Dünyanın 28 ülkesinde faaliyet gösteren Metro Group'un Türkiye Temsilcisi Nurdan Tümbek, sponsorluk projelerinin mağazaların cirosunu artırmaktan ziyade tüketici ile ortak bir ruh yaratmak için yürütüldüğünü ifade etti | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Merko Gıda dört tesisini kiraladı Oyakbank'a borcu nedeniyle yeni kredi imkanı ortadan kalkan Merko Gıda, dört üretim tesisini kiraya verdi EKONOMİ SERVİSİ Kreditör bankalarla olan görüşmelerinin Oyak Bank'ın yasal takibe geçmesi nedeniyle kilitlendiğini dün açıklayan Merko Gıda, 4 üretim tesisini kiraladı. Merko Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş'den Borsa'ya gönderilen açıklamada, Oyak Bank'ın 1 milyon 238 bin dolarlık kredi alacağını tahsil etmek için yasal takibe geçmesi üzerine yeni kredi bulma imkanlarının ortadan kaktığına dikkat çekildi. Merko Gıda'nın mevcudiyetini korumak, çiftçileri, tedarikçileri ve çalışanları mağdur etmemek için aktifinde kayıtlı bulunan 4 tesisiyle ilgili olarak 2 şirketle kiralama sözleşmesi yaptığı bildirildi. Açıklamaya göre, şirketin Yalova Altınova'da kurulu derin dondurulmuş meyve sebze üretimi yapan tesisi ile Bursa Mustafakemalpaşa'da Tepecik kasabasında kurulu salça, şeftali-kayısı püresi tesisi, Haskon Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye kiralandı. İzmir Torbalı'da kurulu derin dondurulmuş meyve sebze üretimi yapan tesis ile Bursa Karacabey Sultaniye köyünde kurulu tesis de Agromer Zırai Alım, Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye kiraya verildi | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Kalp rahatsızlıkları tedavisinde yeni yöntem Vehbi Koç Vakfı (VKV) Amerikan Hastanesinde hizmete sokulan E.E.C.P (Enhanced External Counter Pulsation) cihazı sayesinde bazı kalp... Vehbi Koç Vakfı (VKV) Amerikan Hastanesinde hizmete sokulan E.E.C.P (Enhanced External Counter Pulsation) cihazı sayesinde bazı kalp rahatsızlıkları by-pass ameliyatına gerek kalmadan tedavi edilebiliyor. Yapılan yazılı açıklamaya göre, ön hazırlık gerektirmeyen ve hiçbir ağrı hissettirmeyen bu yöntemde, cihaz sayesinde kalbe normalin yüzde 40-60 fazlası kan pompalanıyor. Böylece kalbe kan taşıyan küçük kılcal damarlar genişliyor ve kalbi besleyen yeni yan damarların oluşumu sağlanıyor. Yöntem çeşitli nedenlerle açık kalp ameliyatı uygulanamayacak veya by-pass tekrarının riskli olduğu hastalar, damarları by-pass ameliyatı veya balon anjiyoplasti ile açılması teknik olarak mümkün olmayanlar ve kalp yetmezliği bulguları ile yoğun ilaç tedavisine rağmen nefes darlığının görüldüğü hastalara uygulanabiliyor. Tedavinin bugüne kadar 7 vakada başarılı şekilde uygulandığını belirten Kardiyoloji Bölümünden Dr. Erdoğan Aygar, yöntemin 1er saat süren 35 seanstan oluştuğunu söyledi. Dr. Aygar, tedavinin hastanın durumuna göre beşinci seanstan itibaren etkisini gösterdiğini ve kişilerin seansların ardından güncel hayata devam edebildiğini ifade etti. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Sezer e-hükümeti beğendi ÜMİT BEKTAŞ Cumhurbaşkanı Sezer, Baltık ülkeleri gezisinin son durağı olan Estonyada Başbakan Siim Kallası, "e-hükümet" olarak adlandırılan ve tamamı bilgisayarlarla donatılmış hükümet binasında ziyaret etti. Kallas, Sezere Bakanlar Kurulunun bilgisayarlarla donatılmış bir salonda toplandığını, tüm bakanların da bilgisayar üzerinden çalışmalara katıldığını belirtti. Hiç kâğıt kullanılmayan toplantılara katılamayan bakanların da bilgisayar üzerinden görüşmeleri izlediği ve çalışmaların otomatik olarak arşivlendiği sistemden çok etkilenen Sezer, dün gece yurda döndü... | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Dr. Yılmaz Arkan, diyabet hastalığının yanı sıra hipertansiyon ve obezite gibi rahatsızlıkları olan kişilerin sıcak havalarda risk taşıdıkları için daha dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. Kavun, karpuz ve üzüm gibi bazı meyvelerin diyabet hastaları tarafından az tüketilmesi gerektiğini kaydeden Arkan, şöyle konuştu: Diyabet, obezite ve hipertansiyon hastaları, C vitamini bol olan greyfurt, limon gibi meyveler tüketmelidir. Diyabet hastaları günlük 5 tane üzüm, bir dilim kavun ve karpuz yiyebilirler. Bu hastalar, salatalık, çekirdeği çıkarılmış domates ve yeşil sebzeleri de rahatlıkla tüketebilirler. Gaziantepin yöresel içeceklerinden meyan şerbetinin de şekersiz olarak ya da sakarinle alınabileceğini belirten Arkan, meyanın idrar söktürücü özelliği olduğunu söyledi. Türkiye genelinde nüfusun yüzde 4.5i diyabetli iken Gaziantepte bu oranın yüzde 14 olduğuna da dikkati çeken Arkan, Gaziantepte diyabetli hasta sayısının yüksek olmasının genetik etkenlerin yanında, beslenme alışkanlıklarından da kaynaklandığını sözlerine ekledi. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
SSKya yüksek fiyatla ilaç alımı hakkında soruşturma açılırken, SSK İstanbul İhale Komisyonu Başkanı Azmi Arslanın geçen cuma günü sağlık sorunlarını gerekçe göstererek rapor alıp yurtdışına çıktığı saptandı. SSKya yüksek fiyatla ilaç alımı hakkında soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Roche firmasının yanı sıra diğer ilaç firmalarınında aynı yöntemle SSKya yüksek fiyatla ilaç sattığını tespit etti. SSKnın MSD ilaç firmasından 18 milyon 203 bin liralık ilaçı 21 milyon 403 bin liradan, Pfizerden ise 14 milyon 61 bin liralık ilacı 17 milyon 235 bin liradan aldığı belirlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı incelemenin ardından aralarından MSD, Pfizer, Novartis şirketlerinin de yer aldığı ilaç firmaları hakkında da soruşturma başlatılacağı, delil toplamak amacıyla yöneticilerinin bilgisine başvurulacağı belirtildi. Ayrıca SSKnın ihalelerinin denetlenmesi işleminin Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından yapılması gerektiği bildirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının SSK İstanbul İhale Komisyonunun kimlerden oluştuğuna dair ilgili kurumlara yazdığı yazıya henüz cevap gelmediği ileri sürüldü. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Fon Dinç Bilgin'in teknesini satacak İstanbul Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından Sabah Gazetesi Samandıra Tesisleri'nde, Etibank'ın devlete olan borçlarından dolayı yapılan operasyonda, banka eski sahibi Dinç Bilgin'in el konulan malları arasında yer alan tekne satışa çıkarılacak. TMSF'den yapılan açıklamaya göre, gerçekleşen operasyonda el konulan Bilgin'in damadı Clifford Holmes Polley'in üzerine kayıtlı olan tekne dışındaki 57 klasik otomobilin satış işlemleri gerçekleştirildikten sonra, teknenin satışı için gereken muameleler de tamamlandı. İşlemleri biten tekne ve römork, 19 Ağustos Perşembe günü TMSF Satış Mahalli Büyükdere Caddesi Numara 147 Esentepe adresinde satılacak. Muhammen bedeli 24 milyar lira olan tekne 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 85. maddesine göre açık artırma ve peşin para ile satışa sunulacak. Ancak, verilen bedelin muhammen değerin yüzde 75'inden az olması veya hiç alıcı bulunmaması halinde, ikinci satış 24 Ağustos tarihinde yine aynı adreste yapılacak. Teknenin tellaliye ve damga vergisi alıcıya ait olacak. Verilen bilgiye göre, açık artırma ile satılacak olan tekne Yakuplu Köyü yolu üzeri, (Bayındırbank deposu) Çuhadaroğlu binası, Numara 34 Yakuplu Büyükçekmece adresinde görülebilir. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Evde kullanılabilen kalp şok cihazına onay Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) evde kullanılabilecek ilk defibrilatör cihazını onayladı. Philips elektronik firmasınca üretilen ve 2295 dolara satılacak olan cihazın kullanımının çok basit olduğu bildirildi. Defibrilatörler, hastanelerin yanı sıra uçaklar, alışveriş merkezleri ve havaalanları gibi halkın yoğun olduğu yerlerde bulunduruluyor. Cihaz, elektro şok yardımıyla, duran bir kalbin yeniden atmasını sağlıyor. Ev tipi defibrilatör, doktorlar tarafından reçeteye yazılabilecek, ancak cihaz kullanılmadan mutlaka acil servis aranarak ambulans istenilecek. Ambulans beklerken çok sayıda hastanın hayatını kaybettiğini belirten uzmanlar, cihaz sayesinde hastanın yaşama şansının yükseleceğini ifade ediyorlar. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Pekkan'ın evliliği 6 gün sürmüştü! Hande Ataizi ile Fethi Pekin'in mutlulukları neredeyse 24 saat bile sürmezken boşanma süresindeki rekor ise Ajda Pekkan'a ait. 1973'te Coşkun Sapmaz'la nikah masasına oturan Pekkan'ın evliliği 6 gün sürmüştü. 4 Ağustos'ta nikah masasına oturup, balayına çıkarken "Evlilikte Mal Ayrılığı" sözleşmesi nedeniyle tartışıp yolda ayrılan Hande Ataizi ile Fethi Pekin'in akıbeti 'ayrılmaya karar verdik' faksıyla belli oldu. Sosyete ve sanat çevrelerinde şimdi herkes, başından beri bu evliliğe karşı çıkan baba Ahmet Pekin'in gönlünden geçenin geç de olsa gerçekleştiğini söylüyor içinden... Yıllar önce benzeri bir durum süperstar Ajda Pekkan'ın da başına gelmişti. Ajda Pekkan, Zürih'te bir davette tanıştığı Adana'nın ünlü ailelerinden Sapmazlar'ın oğlu Coşkun Sapmaz'la, yıldırım aşkıyla 1973 yılında, gizli bir nikahla evlenmişti. Fakat o dönemlerde Zürih'te tekstil tahsili yapan Coşkun Bey'in babası bu evliliği duyunca kıyametleri koparmış ve yeni evliler mecburen 6 gün sonra boşanmak zorunda kalmıştı. Sonu mutlu biten de var Haziran ayında evlenen Ozan İçkale ile Özge Sabit'in düğünleri ise sonu mutlu bitenlere en iyi örnek. Nadire İçkale'nin oğlu Ozan İçkale ile Özge Sabit'in düğünleri, aslında geçen yıl eylül ayında Çırağan Sarayı'nda gerçekleşecekti. Ancak İçkale Şirketler Grubu'nun başında bulunan Ozan İçkale, düğünden bir gün önce evlilikten vazgeçmişti. Evliliğin son anda iptali, pek çok iddiayı da beraberinde getirmişti. Söylentilere göre anne Nadire İçkale, bu birlikteliğe başından beri sıcak bakmıyordu. Diğer bir iddia ise Ozan'ın "Evlilikte Mal Ayrılığı" sözleşmesi istemesi ve Özge'nin bu duruma sıcak bakmayıp "kesinlikle hayır" demesiydi. Ancak aralarındaki sorunları halleden çift 8 ay sonra Ankara'da görkemli bir düğünle evlendiler. Sonu böyle mutlu biten ilişkiler de yok değil tabii. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
IMF'nin kayıp 4.8 milyar doları Rus barona gitmiş İngiliz Times gazetesi 1998'de IMF'nin Rusya'ya yolladığı 4.8 milyar dolarlık kayıp paranın, Rus işadamı ve İngiliz Chelsea takımının sahibi Abramovich'e gittiği iddialarına yer verdi. Chelsea takımının sahibi Rus işadamı Roman Abromoviç için Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Rusya'da kaybolduğu söylenen milyarlarının adresi olduğu iddia ediliyor. İngiltere'de yayımlanan Times gazetesinin manşetine taşıdığı habere göre Abromoviç'in adının geçtiği bu olay İsviçreli yetkililerce soruşturulmaya başlandı. Gazetenin haberine göre 1998 yılında IMF'nin Rusya'ya gönderdiği 20 milyar dolardan 4.8 milyar dolar esrarengiz bir şekilde ortadan yok oldu. 10.6 milyar dolarlık şahsi servetiyle dünyanın en zengin 25'inci kişisi seçilen 37 yaşındaki Abramovich'in adı modern zamanların en büyük finansal bilmecesi olarak adlandırılan bu olay için İsviçreli yetkililer tarafından hazırlanan raporlarda 3 kere geçti. Haberde Abramovich'in ilişkisi bulunduğu tespit edilen Rusya'daki kimi şirketlerin ise bu olayla ilgili düzinelerce evrakta kaydı bulunduğu belirtildi. IMF'nin 1998'de rubleyi desteklemek için özel bankalara 20 milyar dolar aktardığı ve özel Rus bankaların bu parayla ruble alarak, rublenin merkez bankasına iadesi ile de tedavüldeki rublenin azalmasıyla paranın değer kazanmasının amaçlandığı söyleniyor. Ancak İsviçreli yetkililer bu planın böyle işlemediğini söylüyor. YOLSUZLUK SENARYOSU Yetkililerin senaryonasına göre, 4 milyar 800 milyon dolar tutarında olduğu düşünülen IMF fonları New York'ta bir hesaba havale edildi, buradan da İsviçre'ye geçti. İsviçreli yetkililer muhabir banka sistemiyle gizli hesaplar oluşturan Rus yönetiminin Abramovich'in sahibi olduğu Runicom grubu eliyle bu hesapları yönettiğini öne sürüyor. Ancak gerek IMF, gerek Rusya, fonların kötüye kullanılmadığını savunuyor. Abramovich'in sadece Rus işadamı kimliği ile değil İngiltere'de milyonlarca seyircisi olan bir futbol kulubü sahibi olarak ta futbol dünyasını şekillendirdiği yorumları yapılırken, Chelsea futbol kulubüne 400 milyon dolar transfer parası ayıran Rus işadamı ile ilgili iddialar soruşturuluyor. Diğer yandan araştırmayı yürüten yetkililer, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin skandal hakkında bildiklerini açıklamayı reddettiğini söylüyor. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Horlamayı kesen farklı bir yöntem Pozisyon değiştirmek horlamayı engelliyen en eski yöntem, kola takılan yeni bir ürün bu işlevi size hatırlatıyor (Habersaglık-Istanbul) Snorestopper adlı cihaz horlamayı doğal yöntemle önlüyor. Cihazın ithalatçısı Tartı Dış Tic. yetkilisi Ali Yükselin verdiği bilgiye göre, cihaz horlamayı algıladığında, sinirleri uyarmak için 4 sn.lik hafif bir elektrik akımını otomatik olarak horlayan kişinin cildine gönderiyor. Beyin, sinirlerdeki bu uyarıyı hissediyor ve pozisyon değişikliğini hatırlatıyor. Böylece horlamanız sona eriyor. Snorestopper hakkında; - Hafif elektrik uyarıları uykuyu etkilemez ve bölmez, - Özel olarak dizayn edilmiş biosensor ve şiddet kontrolü, - Horlamayı otomatik olarak algılar, - Uyurken yanlış dokunuşlardan etkilenmez, - Modern görünümlü ve kol saati şeklinde dizayn edilmiştir, - 12 saatten sonra otomatik olarak kapanır. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
HANGİSİ TAKİYE? AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerdeki en büyük rakibi CHPyi Nevşehirde ağır dille eleştirdi. Erdoğan, Kırşehir mitinginde ise seçim sonrası yolsuzlukla savaş için CHPyi ortaklığa davet etti NEVŞEHİR DHA Miting alanlarındaki sert söylemleriyle dikkat çeken AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eleştirilerini meydanlara 80 binleri toplamayı başaran en büyük rakibi CHPye yöneltti. Nevşehirde CHPyi bir medya grubuyla işbirliği yapmakla suçlayan Erdoğan, Kırşehir mitinginde ise seçim sonrası yolsuzluklar konusunda ortaklık yapmaya çağırdı. İFTİRA EDİYORLAR Nevşehir Telekom Meydanında halka seslenen Erdoğan, AKPnin "önlenemez" yükselişinden korkan partilerin iftira kampanyası başlattığını öne sürdü. Bir önceki seçime katılamayan partilerin seçim sandıklarına temsilci verememesini eleştiren Erdoğan, bu uygulamanın adil olmadığını savundu ve CHPnin de 1946 seçimlerindeki açık oy, gizli tasnif uygulaması yaptığını anımsattı. Erdoğan, 15 bin kilometre duble yol yapacakları vaadini anımsatarak, şöyle konuştu: "Bu kâfir zihniyet bunu da saptırıp Nasıl yapacaksınız? diyor. Baktım, CHP bize saldırıyor. Baykal, kibar insandı. Ben de kendisine saygı duyuyorum. Dokunulmazlık konusuna değiniyor. Benimle ilgili dosyalar şu, bu diyorlar. İSKİ HATIRLATMASI Bir taraftan demokrasi diyeceksin, bir taraftan dokunulmazlık zırhına bürünmesin diyeceksin. Bizimle ilgili konuşurlarsa biz de konuşuruz. Hiçbir yolsuzluğun altında imzamı göremezler. Ama, onların, İSKİsi var." Kırşehirde de halka seslenen Erdoğan, "Türkiye, CHPnin cemaziyülevvelini iyi bilir" dedi. Baykalın kendisiyle özel olarak ilgilenmeye başladığını, "arkasında dosya olan insan bu ülkeyi yönetemez" dediğini söyleyen Erdoğan, kendisinin dokunulmazlık zırhına bürünmek gibi bir durumunun olmadığını söyledi. Millete hizmet yolunda bedel ödemeye hazır olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Arzu etmezdim, istemezdim böyle sataşmalar olsun. Halbuki kendisine bir sevgim vardı, yine olacak inşallah. Erdoğan milletvekili değil, dokunulmazlık zırhına girmeyecek de, hazırlanmıyor da. Diyorum ki yarın, inşallah bu Mecliste AKP ile CHP birlikte olacaktır. Yolsuzluklar konusunda el ele, omuz omuza vermeye hazırız. Ülkede bu yolsuzlukları beraber kaldıralım. Buna da hazırlarsa zaten sorun yok." ANAPA DA TAŞ Erdoğan, bastırdıkları afişlerde AKPyi siyah ampülle tasvir eden ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmazı da "Bu aydınlık ampul biziz, karanlık olan sensin" diyerek eleştirdi. 5 SORU 5 CEVAP Erdoğan nedeniyle AKP kapatılır mı? 1- AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın kuruculuktan istifa edip genel başkanlığı bırakmaması nasıl yorumlandı? Hukukçular, Yüksek Mahkemenin kararını tam olarak yerine getirmeyen Erdoğanın "hukuka karşı hile" yaptığı görüşünde birleşti. Kaynaklar, bunun Erdoğan için bir dizi hukuki sonuç yaratabileceğine dikkat çekti. 2- AKPye kapatma davası açılır mı? Siyasi Partiler Yasasına (SPY) göre, Anayasa Mahkemesinin kararlarına uyulmaması durumunda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kapatma davası açma yetkisi bulunuyor. Ancak yapılan değişiklikle, ihtar kararlarına uymama, kapatma nedeni olmaktan çıkarıldı. Bu nedenle başsavcının ya AKP hakkında, Erdoğanla parti üyelerinin söz ve eylemlerini de içine alacak kapsamlı bir kapatma davası açacağı ya da partiye ikinci kez ihtar verilmesi için başvuruda bulunacağı belirtiliyor. 3- Mahkeme kararını yerine getirmeyen kurucular kurulu için işlem yapılabilir mi? SPYye göre 312. maddeden mahkûmiyeti bulunan bir kişi, siyasi partiye üye olamıyor. Bu nedenle Erdoğan ve Kurucular Kurulunun tavrı, "yargı kararlarına uymamak" anlamı taşıyor. Kaynaklar, bu durumda, üyeler hakkında TCKnın "yetkili makamların emirlerine itaatsizlik" başlığında düzenlenen ve 6 aya kadar hafif hapis cezası öngören 526. maddesinden dava açılabileceğini vurguluyor. Başsavcının bunun üzerinde de durduğu, SPYden TCKya bu konuda gönderme yapılıp yapılmadığını araştırdığı belirtiliyor. 4- Mahkeme kararını yerine getirmemesi Erdoğanın politik yaşamını nasıl etkiler? Yüksek Seçim Kurulunun 312. maddeden aldığı ceza nedeniyle adaylığına vize vermediği Erdoğanın milletvekili olabilmesi için "memnu haklarının iadesi"ni kazanması gerekiyor. TCKnın 122. maddesine göre, bir kişiye memnu haklarının iade edilmesi için bu kişinin "pişmanlık duyduğunu ihsas edecek surette iyi halli görülmesi" gerekiyor. Ancak mitinglerde oldukça sert bir üslup kullanan ve Anayasa Mahkemesi kararını yerine getirmeyen Erdoğanın iyi halini mahkemeye kanıtlamasının sorun olabileceği ifade ediliyor. 5- Bu ihtimaller nasıl ortadan kalkar? SPYye göre, bu ihtimallerin ortadan kalkması için Erdoğanın partinin genel başkanlığından ayrılması ve partiye üye dahi olmaması gerekiyor. AKPden haremselamlık yürüyüş KONYA DHA AKPnin Konyadaki halk yürüyüşünde "harem selam" uygulaması yapıldı. Mevlana Müzesi önünden başlayan yürüyüşte kadınlar erkeklerden 3 metre geride, ayrı yürüdü. AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi ve Konya 1. sıra milletvekili adayı Doç. Dr. Halil Ürün, "Sokaklar dardı. Bayanlarımızın daha rahat etmesi için böyle bir uygulama oldu" dedi. Ürün, kendisini görüntüleyen bir kadın basın mensubunu da göstererek, "Bakın beni bile bayan bir kameraman çekiyor. Biz niye selamlığa geçelim ki?" dedi. Ürün, AKP Grup Başkanı Bülent Arınçın "Türban sorununu çözmek AKPnin namusudur" sözüne de sahip çıkarak, "Bu hepimizin görüşüdür" diye konuştu. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Tarıma rekabet geliyor Bu anlaşmanın en önemli yanı tarımdaki destekleri süreç içinde tümüyle ortadan kaldırmayı hedeflemesi. Bu hedefe varıldığında tarım ticareti serbest rekabet şartlarında yürütülecek. Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ), Cenevre'de 27 Temmuz'da başlayıp 1 Ağustos'ta sona eren ve DTÖ'nun Taylandlı Başkanı Supachi Panitchpakdi'nin "tarihi" olarak nitelediği toplantıda belirlenen Çerçeve Anlaşması'nın Türkiye için önemi ne? Bu sorunun cevabını vermeden önce, DTÖ'nün tarımla ilgili kurumsal hedefini özetleyelim. NASIL BİR DÜNYA TARIMI? DTÖ'nün karar alırken oylama yöntemini benimsemeyip, görüş birliği araması da çok önemli bir özelliği. Tarım konusundaki çabaların son toplantıya kadar istenilen yolu alamamasının nedeni de bu. Son toplantıda kabul gören tarım konusundaki "Çerçeve Anlaşma" da çok farklı çıkarlara ve o çıkarlar ardında toplanan üye ülkelere rağmen görüş birliği ile alındı. GATT'ın kendini de feshettiği son müzakere turlarının yapıldığı Urugay toplantısında, tarımı da DTÖ kapsamına aldı. Üyeler, tarım ülkelerinden yapılan ithalatta uyguladıkları gümrükleri indirerek pazara girişi kolaylaştıracaklar, iç üretimdeki destekleri ve ihracata uyguladıkları teşviki azaltacaklar. Kısacası tarım ticaretini serbest rekabet şartları altında yürütecekler. Bunun teknik olarak mümkün olması için üç aşama tespit edilmiş: 1- Pazara giriş 2- İç destekler ve 3- İhracatta sübvansiyonlar. Pazara giriş için varılan anlaşmaya göre, gelişmiş ülkeler altı yıl içinde yüzde 36, gelişme yolundaki ülkeler de on yıl içinde yüzde 24 nispetinde gümrük vergilerinde indirim yapacak. İç desteklere gelince, 1986 ila 1988 yılları arasındaki tarifeler esas alınacak. Gelişmiş ülkeler altı yıl içinde tarıma verdikleri desteklerinde yüzde 20, gelişmekte olan ülkeler ise on yıl içinde yüzde 13.33 oranında indirime gidecek. İç destekler konusunda bir istisna ise asgari desteklerdir. Asgari destek, o malın üretim değerinin Gelişmekte olan ülkelerde yüzde onunu, gelişmiş ülkelerde ise yüzde beşini geçmemesi gerekmektedir. Türkiye'deki destekleme alımları, ürünün üretim değerinin yüzde onunun altında kaldığı için, ülke olarak burada bir sorun yaşamayacağız. İhracat sübvansiyonları da aynen diğer iki konu gibi indirim hedeflidir. Bütçe harcamalarından ve sübvansiyonlardan yararlanan ürün adedinin sınırlanması istenmektedir. Buna göre gelişmiş ülkeler, anlaşma yapıldığından itibaren altı yıl içinde, bütçedeki ihracata yönelik destek harcamalarını yüzde 36, sübvansiyonlardan yararlanan ürün sayısını da yüzde 24 oranında azaltacak. Bu oranlar, Gelişmekte olan ülkeler için ise sırasıyla on yıl içinde yüzde 24 ve yüzde 14'tür. Esas alınacak dönem kimi ülkeler için 1986 ile 1990, bazısı için 1991 ile 1992'dir. DTÖ'nun tarımda, tüm desteklerden arındırılmış son durağa gitmeden önce, acilen hedeflediği çerçeve bundan ibaret. Bu hedefler temel bir mutabakat sağlamış ama herkesin çıkarı farklılaşınca arabayı yola koymak kolay olmamış. Bu nedenle son anlaşmayı arabayı yeniden yola koymak olarak niteleyenler de var. Peki, neden daha bir anlaşma sağlanamadan araba yoldan çıktı: Bunu anlamak için, DTÖ'nün içindeki farklı çıkar gruplarının kısa bir anlatımını yapmak gerekiyor. Bunlar öyle çelişiyor ki Dünya Ticareti'nin ancak yüzde on beşini oluşturan tarımsal ve tarıma dayalı endüstri malları, DTÖ'nün pazarlıklarının yüzde 85'ini oluşturuyor... Çünkü, öncelikle zengin Kuzey ile fakir Güney arasında bir çelişki var... Fakir ülkeler, zenginlerin tarım ihracatında uyguladıkları sübvansiyona son vermesini istiyor. Aynı zamanda endüstriyel ürünlere de pazarlarını açmalarını talep ediyor. Ne ki, çelişki bu kadarla sınırlı değil. Fransa'nın, tüm Avrupa köylülerinin sözcülüğüne soyunmuş, bu nedenle de hem AB'nin tavrını eleştirip, hem de Amerika Birleşik Devletleri'ne muhalif bir duruşu var. ABD'YE TAVIR VAR Amerika'ya tavır alanlar sadece AB, Fransa değil. Gelişmekte olan ülkeler arasında da AB muhalifleri var. Karışıklık bu kadarla da bitmiyor. Dünyanın en büyük tarım ithalatçısı ülkeleri birleştiren On'lar Grubu var. Bu grubun içinde İsviçre, Japonya, İsrail, Güney Kore bulunuyor... Bu grup kendileri için hassas olarak niteledikleri ürünler için hem sübvansiyonları, hem de yüksek gümrük duvarlarını savunuyorlar... Örneğin, Japonya'da pirinç ithalatı için uygulanan gümrük duvarı yüzde 500... En büyük tarım ürünü ihracatçıları da On Yedi'ler olarak toplanmış bulunuyor... Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda bunlardan... Bu grup esas olarak ABD'yi hedef almış durumda. Sübvansiyonların ve yüksek korumanın kaldırılmasını istiyorlar. Tarım ürünleri ihracatçısı olan ama On Yedi'ler gibi çok gelişmemiş olanlar da, Yirmi'leri oluşturuyor. Bunların liderliğini dünyanın en büyük soya ve şeker üreticisi olan Brezilya yapıyor. Yirmi'ler de sübvansiyonların tümünün kaldırılmasını istemekte... Diğer gruptan belki de tek farkı gümrük duvarlarının zamana yayılarak kademeli kaldırılmasını istemek. DTÖ tüm bu farklı çıkarları bir Çerçeve Anlaşma içinde toparladı. Anlaşmaya biraz da bu nedenle "tarihi" denmekte. Şimdi geliyoruz dizinin en önemli ve hassas sorusuna, "Türkiye'nin bu gelişmeler ışığında durumu nedir, ne yapmalı, nasıl durmalı? | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
İngilterenin kaderi Ada temsilcisi 34 yıldır yenemediği İsveçi yine geçemedi. SolCampbell ile öne çıkan İngilizlere Alexandersson cevap verdi DÜNYA Kupasının en zorlu grubu olarak tanımlanan F Grubunda İngiltere, 34 yıldır yenemediği İsveçi yine geçemedi. En son 1968teki özel karşılaşmada yendiği İsveçi üst üste dokuz maçtır mağlup edemeyen İngiltere, 10. maça hızlı başladı. 24. dakikada Campbell ile golü de buldu. Ancak ikinci yarıda açılan İsveç, oyuna ağırlığını koyarken, 59. dakikada defansın hatasını değerlendiren Alexandersson, beraberliği getiren golü kaydetti. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Kurtlar Vadisi'nin konsey toplantısı gibi garden parti Hem senaryosuyla hem içerdiği şiddet sahneleriyle geçtiğimiz sezon olay yaratan 'Kurtlar Vadisi' dizisinin oyuncuları, Bodrum'da biraraya geldi. Onları buluşturan isim de dizide 'Mossad Ajanı Esther'i canlandıran Sinem Bayer oldu. Aile dostları olan yapımcı Osman Sınav'ın teklifi üzerine Bodrum'daki villasında rol arkadaşlarına parti veren Sinem Hanım'a Clup Flipper'in sahibi olan eşi Ahmet Bayer de eşlik etti. Konsey toplantısını anımsatan parti hayli kalabalıktı. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Filiz Akın kanser mücadelesini kitapta anlatacak Türk sinemasının ünlü sanatçısı Filiz Akın, kanserle olan mücadelesini Yaşama Dönüş adını verdiği kitabında anlatacak. Nisan ayından beri Houstondaki M.D. Anderson Kanser Merkezinde kemoterapi ve radyoterapi tedavisi görmeye başlayan Filiz Akın, tedavi süresince yaşadıklarını Yaşama Dönüş adlı kitapta topluyor. Hastalığa yakalandığı andan itibaren yaşadıklarını not alan ve gazete yazılarıyla duygularını hayranlarıyla paylaşan Akın, gelen yoğun istek üzerine bir kitap yazma kararı aldı. Ülkemizde yılda yaklaşık 100 bin kişinin kansere yakalandığını ve hem hastaların, hem de hasta yakınlarının yaşadıklarını çok iyi anladığını belirten Filiz Akın, bunu paylaşmanın önemli ve gerekli olduğunu söyledi. Üç yayınevinden teklif alan Filiz Akının daha önce de Güzellikler Merhaba adlı kitabı yayınlanmıştı. Yaşama Dönüşün yılbaşından önce piyasaya çıkması bekleniyor. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Ajda Pekkan cuma akşamı Bodrum'da Geçen yıl Bodrum Antik Tiyatro'da ilki gerçekleştirilen 'Yıldızlı Turkcell Geceleri' isimli konser dizisinin bu cuma konuğu Türk popunun süperstarı Ajda Pekkan. Restorasyonu geçen yıl tamamlanarak ziyarete açılan Bodrum Antik Tiyatro'da, Turkcell sponsorluğunda düzenlenen konserler, 9 Temmuz gecesi Nilüfer-Fahir Atakoğlu konseriyle start almıştı. Bodrum bu kez bir divayı ağırlayacak. Ajda Pekkan 13 Ağustos cuma gecesi Bodrumlu hayranları ile buluşacak. 'Yıldızlı Turkcell Geceleri', 21 Ağustos cumartesi gecesi Sertab Erener ve Fazıl Say konseriyle sona erecek | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Toronto'daki Hastanelerde VOIP Çözümler Torontodaki St.Michaels ve Mount Sinai Hastaneleri, Nortel NetworksSuccession Kurumsal VoIP (Voice over IP - IP tabanlı ses iletimi)çözümlerini kullanarak... Torontodaki St.Michaels ve Mount Sinai Hastaneleri, Nortel Networks Succession Kurumsal VoIP (Voice over IP - IP tabanlı ses iletimi) çözümlerini kullanarak büyüyen tesislerinin artan iletişim gereksinimlerini karşılamaya yönelik önemli adımlar attı. Birleşik IP ağına geçme aşamasında Nortel Networks, St. Michaels hastanesinin mevcut teknolojisini ve donanımını desteklemesine yardımcı oldu. Mount Sinai ise tamamen IP Succession çözümünü kullandı. VoIP gerçekleştirme çalışmalarında uygulanan farklı yöntemler Nortel Networks portföyünün gücünü, iş gereksinimlerine göre müşterilere farklı kullanım seçenekleri sunabildiğini yeniden gösterdi. Nortel Networks, St. Michaels hastanesinin iletişim sistemini verimli, güvenilir ve esnek IP tabanlı ağa dönüştürdü. Başka bir hastane ile birleşilmesi sonucu 1.300den 2.700e çıkan kullanıcı sayısı desteklenerek hastanenin yerel ve geniş alan ağlarını yeniden yapılandırmasına olanak tanındı. Nortel Networks Meridian1 VoIP çözümü sayesinde, mevcut özellikler, ses servisleri ve donanım yatırımları korunarak St. Michaels hastanesine konferans görüşme, otomatik tekrar arama ve seçmeli çağrı yönlendirme gibi gelişmiş ses servisleri fonksiyonları ve geniş kapsamlı ağ özellikleri sundu. Meridian1 VoIP ile birlikte St. Michael, altı önemli uydu bölgesine CallPilot tümleşik mesajlaşma gibi gelişmiş ses servislerini sunmak için Nortel Networksün Remote Office (Uzak Ofis) 9150 teknolojisini ve 120den fazla Nortel Networks i2004 Internet telefonunu kullanıyor. Mount Sinai Hastanesi ise, i2004 Internet telefonlarını, Nortel Networksün Succession Kurumsal Çağrı Sunucusu (CSE) 1000, Passport 8600 Yönlendirme Anahtarları ve Business Policy Switchi kapsayan IP çözümünü seçti. Succession CSE 1000, çağrı dağıtımı ve bağlantı yönetimi gibi gelişmiş ses servislerine yönelik sunucu tabanlı bir IP iletişim sistemidir. Passport 8600, tıbbi görüntüleme, teletıp ve video konferans gibi kritik uygulamalara yönelik Gigabit Ethernet performansı sağlar. Mount Sinainin 160 i2004 Internet telefonunun bağlantısını yapmak üzere kullanacağı Business Policy Switch, sağlam ve güvenilir yerel alan ağ çözümü sunar. Kaynak: turk.internet.com | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
'Kapanmıyoruz, büyüyoruz' Toys'R'Us Türkiye Başkanı Murat Beyazıt, ABD'deki merkezin oyuncaktan çekilme kararından etkilenmediklerini , yeni mağazalar açarak büyüdüklerini söyledi EKONOMİ SERVİSİ Toys'R'Us Amerika'nın oyuncak işinden çekilmesi kararının Türkiye'deki mağazaları etkilemeyeceği belirtildi. Toys'R'Us Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Beyazıt, "Kapanmak diye bir şey söz konusu olamaz. Amerika'nın kararı Amerika'yı bağlar. Biz kararlı bir şekilde büyümeye devam edeceğiz" dedi. Beyazıt, şöyle konuştu: "Firmanın merkezi Amerika, oyuncak kısmını başka bir şirkete satmak istiyor. Toys'R'Us Türkiye'de geçmiş yıllara nazaran çok daha hızlı büyüyor. Bırakın olumsuzu daha güçlü bir şirket bize olumlu yansıyacaktır." Toys'R'Us'ın dünyada 29 ülkede faaliyet gösterdiğini ve bunların 24'ünün kendileri gibi lisans anlaşmaları şeklinde olduğunu dile getiren Beyazıt, "Biz bir Türk aile şirketi olarak Türkiye'de daha da büyümeyi, İstanbul'da en az 10 tane daha Toys'R'Us mağazası açmayı düşünüyoruz" dedi. Kayseri, Eskişehir, Samsun gibi illerde de mağaza açacaklarını belirten Beyazıt, "Biz sadece oyuncak satmıyoruz. Türkiye'de en çok puset, biberon, kırtasiye, bisiklet satan mağaza zinciriyiz. Bunu tüketici satışlarla gösteriyor. Biz de bu olumlu gelişmeler doğrultusunda kararlı bir şekilde büyümeyi sürdüreceğiz. Kapanmak gibi bir şey söz konusu olamaz" diye konuştu. 28 milyon dolar zarar Oyuncak mağaza zinciri Toys'R'Us'ın ABD'deki merkezi geçen hafta global oyuncak işinden tamamen vazgeçebileceğini açıklamıştı. The New York Times gazetesinde çıkan haberde Wall - Mart ve Target gibi ucuz ürün satan zincir mağazaları ile rekabet edemediği için şirketin oyuncak kısmını başka bir firmaya satma kararı aldığı belirtilmişti. ABD oyuncak pazarını Wall - Mart'a kaptıran firma, 2004 yılı ilk çeyreğinde 28 milyon dolar zarar ettiğini açıklamıştı. Firmanın dünya genelinde bin 460 mağazası bulunuyor. Bu mağazalarda 60 bin kişi çalışıyor | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Son iki yılda yaptıkları ortaklıkla büyük ilgi gören Nükhet Duru ile Cenk Eren, Rumeli Hisarı Konserleri kapsamında sahneye çıktılar. Duruyu Atinada çalışacağı müzikholün sahipleri de izledi. Duru, Sezen Aksu taklidi yaparak da izleyicileri güldürdü. İkili, ilk bölümü Osman Aga şarkısıyla bitirirken, ikinci bölümde ise Türk Sanat Müziği üstadı Münir Nurettin Selçukun eserlerini seslendirdi. Bugüne kadar Ajda Pekkan ve Nükhet Duruyla sahne çalışması yaptığı için çok gururlu olduğunu söyleyen Cenk Eren Allah nasip ederse Sezenle ve Nilüferle de çalışmak istiyorum dedi. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
ZENGİN, AMA YOKSUL! Beşiktaş'ın rakibi Valencia, üstün kapasitesine ve kadrosuna rağmen yeteri kadar keyifli ve üretken değil. Evinde tek kale oynayıp, sonuçta zorlanıyor, deplasmanda tek golü kolluyor UEFA rehberi / Ebru Köksaldı - 2 Hector Cuper ile bol finalli, ama hayal kırıklığı dolu yılların ardından göreve gelen Rafael Benitez, ilk sezonunda (2001 - 2002), takımı şampiyonluğa taşıyıverdi. Valencia buna, 1971'den beri hasretti. Yine en az gol yiyen takım oldular. Bu beceriye, Avrupa'ya alışan ve daha fazla sorumluluk almasına izin verilen Aimar'ın olgunlaşmasıyla biraz daha pozitif futbol kattılar. Ama kapasitelerine bakıldığında hala yeterince keyifli ve üretken değiller. Veteran mangası Son 3 sezonun ligde en az gol yiyen takımının defansı veteran mangası gibi. Ayala (31) - Pellegrino (33) - Carboni (39) üçlüsünün yaş ortalaması, rakibi sinsi tebessümlere itse de, yakaladıkları uyum, verimlerini beklenenden yukarı taşıyor. Ayala'nın gördüğü itibarı abartılı bulsam da, 4'lünün denge unsuru o. Kastileşen sertliği, takımı için önemli kart tehlikesi. Defans üçlüsünün iyice ağırlaştığı ve pozisyon hatalarının arttığı da çok net. Benitez bu bölgelere yeni isimleri de hazırlıyor. Sağ ve sol bekte Garrido (25) ve Aurelio (25), stoperde Marchena gibi. Sağ kanatta Curro Torres (27) iyi bir kesici. Valencia'nın aza kanaat getiren oyunu, onları bir veya iki gollü galibiyetlerin gediklisi yapıyor. Deplasmanlarda rahat oynuyorlar. Savunmayı orta sahaya yakın tutup, Aimar - Mista - Vicente'nin (sağ kanatta tercihe göre Angulo - Rufete, solda Aurelio) takibi zor kontralarıyla galibiyet arıyorlar. Aimar'lı Valencia'nın seyir zevki tartışılmaz. Takımın oyun zekasına ve yaratıcılığına sınıf atlatan bu Arjantinli'nin, en çok faule maruz kalan futbolcu olmasına şaşmamak lazım. Ama faulle sinen biri değil. Defansın önünde orta saha ile bağlantı noktası; Albelda - Baraja ikilisi, Aimar'ın kafasını savunma yapmaya yormayıp, tamamen hücuma odaklanmasını sağlayan kilit blok. Yeni veliahtlar Baraja istikrarsızlık yaşıyor. Sakatlık yüzünden 5 ay takımdan uzak kalmasına rağmen 2001 - 2002 sezonunda muhteşem performansıyla takımın gidişatını değiştirmişti. Şampiyonluk yılındaki agresif, hücumun yönlendirici kimliği yok. Daha fazla defansif orta saha olup, Aimar'ı ön plana çıkardı. Valencia'nın kanatları ön plana çıkaran stili, Kily Gonzalez ve Claudio Lopez gibi isimlerin ayrılmasına rağmen sol kanada yeni veliahtlarını da buldu: Vicente ve Aurelio. Aurelio sakatlık nedeniyle bu sezon ortalıkta görünmedi. Sol açık, ama Benitez onu 39'luk Carboni'nin alternatifi olarak kullanıyor. Sağ kanatta ise Angulo ve Rufete öncelikli tercihler. İkisi de önceki yılları aratan bir düşüşte. Rufete sürati kadar iri cüssesiyle ikili mücadelelerde ayakta kalabiliyor. Angulo ise tipik bir joker. Oyuna girdikten sonra skorun değişmesini sağlayan, ceza alanında fırsatçı; ama çıtkırıldım. Penaltıya dikkat Benitez vaadedilen transferlerin yapılmaması ve en önemlisi arzuladığı tarzda santrfor alınmaması yüzünden yönetimle soğuk savaşta iken, Mista dertlere deva olan bir çıkış yaptı. Şimdiden geçen sezondaki gol adedini geçti (13 gol). Çabuk oyuncuları onlara bol bol penaltı kazandırıyor. Rakibin, zorlaması için, kalabalık ve disiplinli bir orta saha ile çıkması gerek. Valencia'nın geçen sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki Inter maçında olduğu gibi birçok iç saha maçında tek kale oynayıp sonuca gidememe problemi de var. Deplasmanda garanti futbolu tercih edip tek golü kolluyorlar; iç sahada orta saha ileri çıkıyor ve bu onları deplasmanda güçlü, evlerinde, daha yenilebilir kılıyor. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
'Görünüm iyi' dedi, not artırdı Cari açığın dalgalı kur ve yüksek rezervler sayesinde yeni bir kriz riski oluşturmayacağını belirten Standard and Poor's, Türkiye'nin görünümünün iyileşmesine bağlı olarak notunu yükseltti Kredi derecelendirme kuruluşu Stardard and Poor's (S&P), görünümün iyi olduğunu ve cari açığın krize neden olmayacağını belirterek kredi notlarını artırdı. Kuruluş, dün yaptığı açıklamayla Türkiye'nin makroekonomik görünümünün iyileşmesine bağlı olarak uzun dönemli yerel ve yabancı para cinsi notlarını sırasıyla BB ve BB eksiye yükseltti. Kuruluş ülke görünümünün ise durağan olduğunu açıkladı. S&P, not artırımının, ülkenin makroekonomik istikrara yönelik ilerlemesini yansıttığını bildirdi. Açık yüzde 4 olur Açıklama S&P'nin, yılın ilk yarısında 9 milyar 945 milyon dolara yükselen ve piyasalarda "kriz çıkar mı çıkmaz mı" tartışmalarının yapılmasına neden olan cari açık konusuna ise olumsuz yaklaşmadığını gösterdi. Açıklamada, cari açığın gayri safi milli hasılaya (GSMH) oranının 2004 ve 2005'te yüzde 3.5 - 4'e çıkabileceği, ancak dalgalı kur ve uluslararası rezervlerin yeni bir kriz riskini dengeleyeceği ifade edildi. S&P, IMF ile 2005 - 2007 arasında yeni bir program yapılmasının ve AB müzakerelerinin 2005'te başlamasının Türkiye'ye güçlü bir çapa sağlayacağını belirterek, "AB ile müzakerelere başlamadaki ilerleme ve kamu maliyesinin daha da güçlenmesi yeni not artışına yol açabilecek" dedi. 'Yüksek FDF gerek' Yüksek borcun düşürülmesi için hükümetin mevcut IMF programındaki hedefe yakın bir faiz dışı fazlaya (FDF) bağlı kalması gerekeceğine dikkat çeken S&P, yüksek reel faizlerin, zayıf gelir tabanının ve büyük sosyal güvenlik açıklarının mali esnekliği sınırladığını bildirdi. Kuruluş ayrıca, mevcut başarıları, IMF programını ve AB müzakerelerini tehlikeye atacak adımların not düşürme baskısına neden olabileceğini vurguladı. S&P'nin BB notu, spekülatif derecedeki notlar içindeki en yüksek notu ifade ediyor. Not, ülkenin ödememeye daha az eğilimli olduğu anlamına geliyor. Bankalar açıkta düşüş bekliyor Bankalar, temmuzda dış ticaret açığının 3 milyar doların altına düşmesini bekliyor. İktisadi yönelim anketinde sipariş ve satışların yavaşlamasının ithalatı bir miktar düşüreceğini tahmin eden bankalar ihracatta da 5 milyar doların üzerindeki seyrin sürmesini bekliyor. Tahminler ihracatta 5.1 - 5.5 milyar dolar, ithalat ise 7.9 - 8.4 milyar dolar arasında bulunuyor. Bu arada Gümrük Müsteşarlığı ihracatı 5.3 milyar, ithalatı da 7.7 milyar dolar civarında tahmin etti. Cari açığa önlem için ağustos beklenecek Döviz kurlarında mayısta yaşanan düzeltme, kamu bankalarının tüketici kredilerinde frene basması ve hurda indiriminin yarıya düşürülmesinin cari açık üzerindeki olumlu etkisinin, temmuz ve ağustos ayı verilerinde görüleceği belirtiliyor.Ekonomi yönetimi, atılan adımların ithalat üzerindeki etkilerinin gecikmeli olarak ortaya çıktığını ifade ederken düzenlemelerin olumlu etkilerinin temmuz ve ağustos verileri ile ortaya çıkacağını belirtiyor. Yetkililer, ağustosta da cari açıkta yükseliş sürerse yeni önlemlerin gündeme gelebileceğine işaret ediyor. Milli gelirin yüzde 4'ü kadar cari açığın sorun yaratmayacağını kaydeden yetkililer, bu yılki açığın da yüzde 5'lere varmasının beklenmediğini belirtiyor. Bankalar korktu Öte yandan, açık bankaları korkuttu. Cari açığın haziranda 9 milyar 945 milyon dolar çıkmasıyla bankalar açık pozisyonlarını hızla kapattı. 30 Temmuz'da 1 milyar 85 milyon dolar olan bankaların açık pozisyonları (döviz yükümlülüklerinin varlıklarını aşan kısmı) 6 Ağustos itibariyle 596 milyon dolar geriledi ve 439 milyon dolara indi. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Darbe dönemlerinde, özellikle sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanıp hüküm giyen ve neredeyse ömür boyu kamu haklarından yasaklı hale gelenlere haklarının iadesine ilişkin yasa teklifi TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Adalet Bakanlığı temsilcisi, Şartla Salıverme Yasası'nda olduğu gibi yine kargaşa yaşanacağı uyarısında bulundu. 78'liler Vakfı'nın girişimleriyle AKP Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa ve CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek'in hazırladığı yasa teklifinin görüşmeleri sırasında Komisyon Başkanı Köksal Toptan'ın, "Anayasa'ya aykırılık olabileceği" gerekçesiyle Anayasa Komisyonu'ndan görüş istenmesi" önerisi reddedildi. CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, hakların iadesiyle bir dönemin kapanacağını söylerken, tarihin, Meclis seçiminin yapıldığı 1983 yerine siyasi yasakların kalktığı 1987 olarak belirlenmesini istedi. CHP Adana Milletvekili Ziya Yergök de, cezalarını çekenlerin mahrumiyetlerinin 2013'e kadar sürdüğüne, neredeyse ömür boyu yasak getirildiğine dikkat çekti. AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, adi suçluları da kapsayan teklife karşı çıkarken ırza geçip adam öldürenlerin de bu düzenlemeden yararlanabileceğini bildirdi. Bakanlık temsilcisi, af niteliğinde olduğu için nitelikli çoğunluk gerektiğini belirterek, şartla salıverme yasasında yaşanan karmaşa dikkate alındığında yasaya karşı olduklarını söyledi. Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin de düzenlemenin TCK çerçecesinde ele alınabileceğini belirterek, olumlu görüş bildirdiklerini kaydetti. Ne getiriyor? Teklif bu şekliyle yasalaşırsa, 31 Aralık 1987'den önce işlenmiş suçlarla ilgili olarak tüm mahkemeler tarafından yapılan yargılamalar sonucu, haklarında mahkûmiyet kararı verilenlerden, kanunun yayım tarihinden önce tahliye olanlar ile şartla salıverilenlere mahkemelerce memnu haklarının iadesine karar verilebilecek. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
EUTELSAT Türk Doktorlarını Dünyaya Bağlıyor Uydu operatörü EUTELSAT EMISPHER ve MED NETU adlı iki yeni projeyle Türkdoktorlarını ve üniversitelerini dünyaya bağlamaya hazırlanıyor. Çapa Tıp Fakültesinin EUTELSATla gerçekleştirdiği işbirliği sayesinde Türk doktorları hastalarını tedavi ederken yabancı meslektaşlarının görüşlerini anında alabilecekler. Ege Üniversitesi ise EUTELSATla uzaktan eğitime merhaba diyecek. 2002 sonuna kadar tamamlanması planlanan projelerden EMISPHER Projesi Türk doktorlarının kilometrelerce uzaktaki yabancı meslektaşlarıyla fikir alışverişine olanak tanırken, MED NETU adlı eğitim projesi de üniversitelere uzaktan eğitim olanakları sunacak. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından 18 - 27 Mart 2002 tarihleri arasında düzenlenen Üçüncü Dünya Telekomünikasyon Kalkınma Konferansına katılmak üzere Türkiyeye gelen EUTELSAT Kurumsal İş Geliştirme Direktörü ve CEO Yardımcısı Jean-Paul Brillaud ve Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya Satış ve Pazarlama Müdürü Ali Korur düzenledikleri basın toplantısında EUTELSAT ve Türkiye pazarındaki projeleriyle ilgili bilgi verdi. EUTELSATın dünyanın dördüncü, Avrupanın ise en büyük uydu operatörü olduğunu hatırlatan Jean-Paul Brillaud, HOT BIRD ve EUROBIRD ailelerinden 18 uydusuyla şirketin dünya çapında 98 milyon eve ulaştığını belirtti. EUTELSAT tarafından Avrupa ve Orta Doğuda yapılan bir araştırmanın Türkiyenin bu bölgedeki 38 ülke içerisinde en büyük ve en gelişmiş kablo ve uydu TV pazarlarından biri olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Brillaud, Türkiyede radyo TV yayınlarından yüzde 82sinin HOTBIRD uyduları üzerinden 3.44 milyon eve ulaştığını kaydetti. Brillaud ayrıca EUTELSATın sunduğu Internet omurga hizmetlerinin yüzde 32.5unun Türkiyeye verildiğine dikkat çekti. EMISPHER Projesiyle kilometrelerce öteden teşhis EUTELSATın İstanbul Çapa Tıp Fakültesiyle birlikte hayata geçirmeye hazırlandığı EMISPHER Projesi ile Türk cerrahlar ameliyatları sırasında Avrupalı meslektaşlarıyla görüş alışverişinde bulunabilecek, onların deneyimlerinden yararlanabilecekler. Türk doktorlar aynı proje kapsamında yabancı tıp arşivlerine ulaşabilecek, yurtdışında geliştirilen yeni teknikler hakkında anında bilgi sahibi olabilecek ve seminerlere katılabilecek. EUTELSAT uyduları, saniyede 2 megabitlik veri aktarma kapasiteleriyle hareketli ve hareketsiz görüntülerin ve sesin aktarımına olanak tanıyacak. Projeye dahil olan hastaneler dörde bölünmüş ekranlarda karşılarında hem farklı bir mekandaki meslektaşlarını hem de hastanın görüntülerini izleyebilecek. Böylece birbirinden kilometrelerce uzakta bulunan doktorlar, muayene sırasında hastanın durumu hakkında görüş alışverişinde bulunabilecek, birbirlerine farklı tedavi şekilleri önerebilecek. Ege Üniversitesinde EUTELSATla uzaktan eğitim devri Eutelsat, Avrupa Komisyonunun Eumedis programı (Euro-Mediterranean Information Society Programme Avrupa-Akdeniz Bilgi Toplumu Programı) çerçevesinde de uzaktan eğitim projesini Ege Üniversitesi ile yapacağı işbirliğiyle gerçekleştirecek. Projenin 2002 yılı sonuna kadar tamamlanıp, hayata geçirilmesi planlanıyor. Bu proje Avrupa-Akdeniz bölgesinde bilgi toplumu oluşturma yolunda önemli bir adım. Uzaktan eğitim için böylesine bir teknoloji ağının kurulması dünyanın dört bir yanında bilim alanında yaşanan değişimlerin paylaşılması açısından büyük önem taşıyor. Proje kapsamında kurulacak olan ağ ile, Fransa, İtalya, Türkiye, Yunanistan, Suriye ve Mısırın da aralarında bulunduğu 11 ülkede, mühendislik, ekonomi, mimarlık ve kültürel miras gibi pek çok konuda EUTELSAT uyduları aracılığıyla uzaktan eğitim verilebilecek. Brillaud: Yeni uydular yolda 2002 yılında 5, 2003 yılında ise 1 yeni uyduyu daha hizmete sunmayı planladıklarını anlatan Brillaud, şirketin 2002 yılında 670 milyon Euro ciro hedeflediği ve yıl sonuna kadar halka açılacaklarını dile getirdi. Brillaud ayrıca, EUTELSATın 2003ün ikinci çeyreğinde fırlatmayı planladığı, bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük uydu projesi olan W3A hakkında da detaylı bilgi verdi. EUTELSATın Türkiye pazarına büyük önem verdiğini kaydeden Brillaud, 7 derece doğuda, W3 uydusu ile aynı yörüngeye yerleşecek olan W3A nın 40 transponderinden 23ünün Türk pazarına ayrıldığını kaydetti. Brillaud, 2003 yılının ikinci çeyreğinde fırlatılması planlanan W3Anın, Avrupa, Türkiye, Orta Doğu, Orta Asya Cumhuriyetleri ve Afrikayı kapsayacağını ve çokluortam, içerik dağıtım ağları ile sayısal TV hizmetleri sunacağını kaydetti. Eutelsat hakkında Dünyanın önde gelen uydu operatörlerinden birisi olan ve merkezi Pariste bulunan Eutelsat S.A., Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Güneybatı Asya ve Amerika kıtasına televizyon ve radyo yayıncılığı, internet erişimi ve multimedya hizmetleri, IP çözüm ve servisleri, kurumsal ağ çözümleri ve profesyonel iletişim uygulamaları sağlamaktadır. HOT, BIRD ve diğer uyduları aracılığıyla 98 milyon uydu ve kablolu televizyon abonesine 1000in üzerinde televizyon ve 550 radyo kanalının yayınını yapmaktadır. Eutelsat 18 uydusuyla dünyanın en büyük dördüncü uydu filosuna sahiptir. 6 adet uydusu ise yapım aşamasındadır. Eutelsat 2001 yılndaı1 milyar Euroya yakın ciro elde etmiştir.(turk.internet.com) | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Hangi banka, 200-500 milyon lirayla hayatı kurtulabilecek fakirin fakiri işsiz kadınları muhatap kabul eder de, kredi verir, sonra kredinin taksitlerinin peşine düşer? Gelir beyanı, teminat, kefil istemeden kredi imkânı tanır? 'Mikro finans kuruluşları' kanun tasarısı işsizlik ve yoksullukla mücadelede yeni cephe olması amacıyla hazırlandı. Tasarı, Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeyi bekliyor. Yeni yasama yılında ilk görüşülecek tasarı olacak. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve AKP Diyarbakır Milletvekili Prof. Dr. Aziz Akgül'ün girişimiyle Temmuz 2003'te başlatılan 'mikro kredi projesi'nin ikinci ve büyük adımı olacak, tasarının kanunlaşması. Tasarıda, mikro finans kuruluşları ikiye ayrılıyor: Mevduat kabul edenler ve mevduat kabul etmeyenler. Mevduat kabul eden mikro finans kuruluşları asgari 1 trilyon liralık sermayeye sahip olacak. Kuruluş sürecinde, bankaların kuruluşunda aranılan tüm şartlar geçerli olacak. Nitekim kanun tasarısı hazırlanırken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) teknik desteği alındı. 'Finans kuruluşları niye ilgi göstersin ki' sorusuna yanıt bulmadan önce mikrokredi projesi konusuyla bugüne kadar hiç ilgilenmemiş olanlara kısa bir özet yapalım. Önümüzdeki günlerde Diyarbakır'da düzenlenecek 'Mikro Kredi Danışma Kurulu' toplantısı öncesinde Prof. Dr. Aziz Akgül, 'bilanço'yu çıkarmış. Danışma Kurulu toplantısı, projeye inanıp maddi destekte bulunanlar ile manevi desteğini esirgemeyen gazetecilerin de katılacağı bir hesap verme yeri olacak. Prof. Dr. Aziz Akgül, 18 Temmuz 2003'ten bu yana pilot bölge seçilen Diyarbakır'da 815 kişinin toplam 420 milyar liralık mikro kredi kullandığını söylüyor. Dağıtılan krediler kadın başına 100 milyon lirayla 750 milyon lira arasında değişiyor. Kimi aldığı bu sermayeyle 'elişi', kimi yemek yapıp satıyor. Krediyle çamaşır makinesi alıp çevre lokantaların örtülerini yıkayanlar da var, 200 milyon liraya sera kuran da. Kadınlar, taksitleri haftalık olarak kapılarına gelen proje sorumlularına ödüyor. Bir yılda tahakkuk eden kredide geri dönüş yüzde 100. Projenin mimarı Prof. Dr. Aziz Akgül'e "Mevduat kabul eden, kâr amacı güden ticari bir kuruluş 100-200 milyon liralık krediyle niye uğraşsın?" diye soruyorum. Prof. Dr. Aziz Akgül, "Büyük bir pazar var" diye yanıtlamaya başlıyor ve devam ediyor: "Türkiye'de 20 milyonluk bir kesim şu an bankacılık sisteminden aydalanamıyor. Mikro kredi dünyada, 111 ülkede veriliyor. Finans kuruluşları için en kârlı alan. Sonuçta yüzde 100 geri dönüşü var." Kanun tasarısına göre mevduat kabul etmeyen mikro finans kuruluşları, Temmuz 2003'ten bu yana 815 kadına 420 milyar liralık finansman sağlayan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı gibi kâr amacı gütmeyecek, hizmetin sürdürülebilir olması amacıyla krediye hizmet bedelini ilave edecek. Sivil toplum kuruluşları, vakıf, dernek, belediye, il özel idareleri, sendikalar mevduat kabul etmeyen mikro finans kuruluşları başlığı altında fakirlere el uzatabilecek. Kanun tasarısına göre bu kuruluşlar 'sürdürülebilir hizmet vermesi' halinde vergiden muaf da tutulabilecek. Sıra öğretmen eğitiminde Eğitim reformu çalışmalarını takip edenlerin çoğunun aklında aynı soru var? "İlköğretimde eleştirel düşünen, sorgulayan, yaratıcı, çözüm getiren, bilgi teknolojilerini kullanan çocuklar yetiştirmeyi hedefleyen yeni müfredatı, eski müfredatın en önemli parçası öğretmenler uygulayabilecek mi?" Maalesef ki, çocukların sahip olması hedeflenen özellikleri tüm öğretmenler taşımıyor. Öğretmenler için eğitim süreci başlatılmış. Üç aydır 1700 öğretmene hizmet için eğitim verilmiş, katlanarak devam edecekmiş. Öğretmenlerin de müfredatın önce bilgisine, sonra kültürüne sahip olmaları amaçlanıyor. Finansbank inceliyor Prof. Dr. Aziz Akgül mikro finans kuruluşları tasarısının kanunlaşması halinde yabancı yatırımcıların da Türkiye'ye ilgi göstereceğini söylüyor. Aslında ilginin de ötesinde Alman Kalkınma Bankası, Dünya Bankası'nın özel sektörü destekleme kuruluşu IFC ile birlikte Türkiye'ye yatırım yapma niyetindeymiş. Konuyla 'yerlilerden' de ilgilenler var. Örneğin Finansbank. Finansbank'ın bir ekibi, Diyarbakır'a gidip, mikro kredi uygulamasını tetkik etmiş. Finansbank'ın sahibi Hüsnü Özyeğin 'sosyal sorumluluk projeleriyle' çok ilgili işadamlarındandır. Eşi Ayşen Özyeğin ise Türkiye'nin en etkin 'topluma yatırım' örgütlerinden Anne Çocuk Eğitim Vakfı'nın (AÇEV) kurucusu.Mikro kredi uygulaması başlarken, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'na Finansbank, 25 bin dolarlık katkıda bulunmuştu | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Markalı ürün seferberliği MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Nurettin Nebati, Çin tehdidi dolayısıyla yılbaşından sonra ihracat gelirlerinde ciddi bir düşüş yaşanacağı tahmininde bulunarak, buna karşı markalı ürün seferberliği başlatılması gerektiğini bildirdi. Nurettin Nebati, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiyenin ihracatta rekor üstüne rekor kırmasına karşın, yılbaşından itibaren dış satım gelirlerinde ciddi bir düşüş yaşanacağı öngörüsünde bulundu. İhracatta istikrarlı büyüme için markalaşmaya odaklanmanın kaçınılamaz bir gerçek olduğu vurgulayan Nebati, İhracatta katma değeri yüksek markalı ürünlerin ağırlığı arttırılabilirse, Türkiyenin ihracat geliri 2010 yılında yıllık 150 milyar dolara ulaşabilir dedi. Nebati, Türkiyenin 2003ten itibaren ihracatta rekor üstüne rekor kırmasına karşın, ihracatın üçte birini gerçekleştiren tekstil ve hazır giyim sanayicileri arasında 2005le ilgili kaygıların had safhaya ulaştığını dile getirdi | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
'PKK varlığına son verin' Sezer, Türkiye'ye gelen Irak Cumhurbaşkanı'na, "Teröre barınak olmayın. PKK'nın Irak'taki varlığına bir an önce son verilmesini bekliyoruz" dedi ANKARA Milliyet / Fotoğraf: ALTAN BURGUCU Irak Cumhurbaşkanı Gazi El Yaver, resmi ziyaret için geldiği Ankara'da Türkiye'nin 3 talebiyle karşılaştı. Türkiye, Kerkük'ün özel statüsünün korunması, PKK / KONGRA - GEL'in Kuzey Irak'tan tasfiyesi ve ticaretin güvenli koşullar içinde yapılması taleplerini Irak tarafına iletti. El Yaver'in Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüşmesi, planlanandan bir saat uzun sürdü. Sezer ortak açıklamada, Irak'ta çalışan ve Irak'a taşımacılık yapan Türk vatandaşlarını hedef alan saldırıların, ekonomideki ikili ilişkileri engelleyecek boyuta ulaşmaması için etkin önlemlerin en kısa sürede uygulamaya konulmasının dile getirildiğini söyledi. Önem taşıyan bir diğer konunun, PKK / KONGRA - GEL'in Irak'taki varlığı olduğunu ifade eden Sezer, "Yeni Irak'ın terör örgütlerine barınak oluşturmamasını ve terör örgütünün Irak'taki varlığına bir an önce son verilmesini beklediklerini El Yaver'e belirttim" dedi. Sezer, Kerkük'ün demografik yapısının bozulması yönündeki girişimlerin Irak'ın istikrarını tehlikeye düşüreceğini aktardığını dile getirdi. El Yaver, karşılıklı iyi komşuluk prensiplerine bağlı kalarak, içişlerine müdahaleden uzak bir şekilde düşüncelerin dile getirildiğini belirtti. Irak Cumhurbaşkanı'nın ilk ziyareti Ankara'ya Irak Cumhurbaşkanı Gazi El Yaver, Bağdat'tan Ankara'ya Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı Casa tipi bir uçakla geldi. Yaver'i Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen karşıladı. El Yaver'in Ankara'ya birçok valizle gelmesi dikkat çekti. Anıtkabir'i ziyaret eden El Yaver, Çankaya'da resmi törenle karşılandı. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Samın unvan günü AĞIR sıklette Avrupa Profesyonel Boks Şampiyonu olan Sinan Şamil Sam, bu akşam Berlindeki Estrel Convention Centerde İngiliz rakibi Danny Williamsa karşı unvan maçı yapacak. Sam, Williamsı yendiği takdirde Dünya sıralamasında ilk 10a girecek ve Dünya Şampiyonluğu için ringe çıkabilecek. Dickel zehirlendi FENERBAHÇE yarın Galatasaray ile potada yapacağı derbi öncesinde Dickel şokuyla sarsıldı. Sarı - Lacivertli takımın oyun kurucusu Dickelin gıda zehirlenmesi yaşadığı bildirildi. Hastaneye kaldırılan Yeni Zelandalı oyuncuya serum takıldığı ve son durumunun maç günü belli olacağı açıklandı. Cim-Boma ceza BASKETBOL Federasyonu Disiplin Kurulu, Galatasaraya bir maç saha kapatma ve 2.5 milyar lira para cezası verdi. Yapılan açıklamada, cezaya gerekçe olarak, Darüşşafaka ile oynanan maçta Sarı - Kırmızılı taraftarların sahaya yabancı madde atması ve küfürlü tezahürat yapması gösterildi. Blackburn Rovers gülmek istiyor İNGİLTERE Premier Liginde Tugay ve Hakan Şükürün takımı Blackburn Rovers bugün Türkiye saatiyle 17.00de Southamptonı ağırlayacak. 1 Ocaktan beri galibiyet yüzü göremeyen Blackburnde Teknik Direktör Greame Souness, Tugayı ilk 11de oynatmayı planlıyor. Ligde 34 puanla 12. sırada olan Mavi - Beyazlılar, üç puanı alıp düşme potasından uzaklaşmayı amaçlıyor. Milli Amigo Birol İspanya yolcusu ULUSLARARASI spor organizasyonlarında Türkiyenin ve Türk sporcularının yanında olan Milli Amigo Birol, Kurban Bayramında İspanyada olacak. Son olarak atletimiz Süreyya Ayhanın yanında bulunan Birol, Real Sociedadın Real Betis ve Osasuna karşılaşmalarında Nihat ve Tayfuna destek verecek. Portekizde Scolari devrimi PORTEKİZ Milli Takımının başına geçen Brezilyalı Felipe Scolari, kadroda büyük değişiklikler yaptı. Portekizlilerin efsane kalecisi Vitor Baiayı takıma çağırmayan tecrübeli teknik adam, Joao Pinto, Nuno Capucho ve Nuno Gomesi de listeye dahil etmedi. Yıldız oyuncuların yerine 21 yaşaltı milli takımdan yeni oyuncular kadroya çağrıldı. Bir yere gitmem WERDER Bremenin transfer listesinde yer alan Ümit Özat, Belek kampında Fenerbahçe ile söz kestiğini ve kesinlikle ayrılmayacağını belirtti. Tecrübeli oyuncu, "Bana göre Avrupanın hatta dünyanın sayılı kulüplerinden birindeyim. Ancak yönetim ve teknik kadro beni düşünmediğini söylerse, o zaman başımın çaresine bakarım" dedi. Ceyhundan savunma SARI-Lacivertli takımın orta sahadaki yıldızı oyundan çıkarken verdiği tepkinin normal karşılanması gerektiğini söyledi. Ceyhun, "Oynamadığımız zaman elbette üzüleceğiz. Hepimiz duygusalız. Seyirci bizi anlamalı. Elimden geleni yapıyorum. Tam kapasitede olduğumu söyleyemem. Ancak her hafta aynı performans gösterilmez" diye konuştu. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Bizimkiler kazandı Okur göz doldurdu NBA'İN Merkez Grubu'nda zirveyi zorlayan Detroit Pistons'ın, sahasında Milwakuee Bucks'ı 102-98 yendiği maçta 26 dakika görev yapan Mehmet Okur 11 sayı, 7 ribaundla oynadı. Üst üste altı maçını kaybeden Detroit galibiyetle yeniden tanışırken, maça yine ilk beşte başlayan Okur, ayrıca 1 asist yaptı, 1 top çaldı, 5 blok aldı. Detroit'te Richard Hamilton 23, Chauncey Billups da 20 sayı attı. Hido'dan 5 sayı SON şampiyon ve Ortabatı Grubu ikincisi San Antonio Spurs ise Hidayet Türkoğlu'nun da ilk beşte başladığı deplasmandaki maçta Toronto Raptors'u 86 - 82'lik skorla geçti. 27 dakika süre alan Hidayet, 5 sayı attı, 3 savunma ribaundu aldı, 2 asist yaptı ve 2 de top çaldı. Tim Duncan, 26 sayı, 21 ribaunt ve 5 blokluk performansıyla galibiyeti getirdi. Toronto'da ise Vince Carter 22 sayı kaydetti. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
'Beni Britney'e benzetiyorlar' Oynadığı şeker reklamında söylediği 'Degajeme gel' ve 'Yıkılıyo' sözleriyle kısa sürede şöhret olan Ayça Tekindor, şimdi de ilk albümü 'Yıkılıyo' ile gündemde. Albümünün tanıtım fotoğrafları için seksi bir imaja bürünen Tekindor, en çok kendisini Britney Spears'a benzeten sevenlerinin sözlerine sevindiğini söyledi. Tekindor, "Albüm fotoğraflarımı görenler 'İnanılmaz Britney'e benzemişsin' diyor. Amacım da buydu" dedi. Albümünde 'Masum Pozisyon' isimli bir şarkıya yer veren Tekindor, "Sanıldığı gibi erotik ya da sansasyonel bir şarkı değil. Tam tersi, oldukça duygusal, yani damardan. Şarkı yapılırken ağlamaktan ciğerlerim çıktı" diye konuştu. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Eczaneler ve ilaç depoları zamlı ilaç satışlarına yarından itibaren başlayacaklar. Yapılan fiyat artışından sonra 1 milyon 520 bin liraya satılan Novalgine tablet 1 milyon 650 bin liraya, 5 milyon 490 liraya satılan Apranax Fort ise 5 milyon 960 liraya çıktı. Alfasilin 500 adlı antibiyotik 7 milyon 780 bin liradan, 8 milyon 450 bin liraya, Alfasid 375 adlı antibiyotik ise 14 milyon 640 bin liradan, 15 milyon 890 bin liraya yükseldi. Fiyat artışı yapılan bazı ilaçların eski ve yeni satış fiyatları söyle: İlaç Eski Fiyat Yeni Fiyat Aspirin 1.020.000 1.100.000 Çocuk Aspirini 390.000 430.000 Novalgine tab. 1.520.000 1.650.000 | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak yarın Ankara'ya geliyor. Alman diplomatik kaynaklarına göre, Schröder, Kıbrıs'ta sağlanacak başarının Türkiye'nin AB sürecine de olumlu yansıyacağını kaydedecek. Schröder, AB Komisyonu'dan olumlu karar çıkmaması için hiçbir neden bulunmadığının ve Türkiye'nin diğer adaylarla farklı muameleye tabi tutulmayacağının altını çizecek. Schröder, Türkiye'yi AB içinde görmek istediğini de vurgulayacak. Verheugen'den sürpriz ziyaret ABDULLAH KARAKUŞ Ankara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanan AKP MKYK'da Kıbrıs konusu ele alındı. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen'in 8 Mart'ta Türkiye'ye geleceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, müzakerelerin olumlu geçtiğini belirterek, şunları söyledi: "Çözüm için herkes umutlu. Masadan kalkmak istemiyoruz. İki kesimlilik, garantörlük ve göçmenler gibi konularda taviz verilmez. Bunlar olmazsa olmazlarımız." Toplantıda, Erdoğan'ın, 25 - 26 Mart'ta Belçika'da yapılacak AB zirvesine katılacağı da belirtildi. Osmanlı Ermenilerine tazminata onay çıktı DIŞ HABERLER SERVİSİ ABD'de Los Angeles Bölge Mahkemesi yargıcı Chriskina Snyder, 90 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu topraklarında soykırıma uğradıklarını iddia eden Ermenilerin yakınlarının açtığı toplu davada, New York Hayat Sigortası Şirketi'nin poliçe sahiplerine 20 milyon dolar (27 trilyon lira) tazminat ödemesi için ön onayı verdi. Duruşmaya 30 Temmuz'da devam edilecek. Karara göre, 30 Temmuz'dan sonra da tazminat talebinde bulunulabilecek. Böylece soykırıma maruz kaldıklarını iddia edenlere ilk kez tazminat ödenmesi için bir mahkeme kararı çıktı. Ermeni örgütleri tazminat tutarını tatmin edici bulmadı. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Gölge etme! İlk yarı bittiğinde Kocaelispor kalecisi Koraç, tek kurtarış yapmamıştı. Ama skor 1 - 0 Fenerbahçe lehine idi. Sarı - Lacivertliler koca bir 45 dakikada ürettikleri tek etkili akınla golü buldular. İkinci yarı da aslında pek farklı değildi. Kocaelispor kendi sahasında oyunu kabullenip, Fenerbahçenin yapacağı hatalardan pozisyon üretmenin hesabındaydı. Yenik duruma düşmek bile bu disiplini bozmadı. 10. dakikada kaleci Oğuzun, Lazarova ile giriştiği mücadelede beklentiler penaltı yönündeydi. Ortadaki topa Oğuzun rakibinden önce mücadelesi söz konusuydu. Bütün maç hem sahada, hem de tribünlerde bu pozisyonun tartışmasıyla geçti. Son üç maçın 14 gollü takımı, ligin dibinde kalmış Kocaelisporun mücadelesini bir türlü aşamıyordu. Henüz bir ay önce görev alan Güvenç Kurtar, Körfez ekibinin iki kanadını da hücumun içine sokup, orta sahada kolektif düzeni sağlarken, Lorantın ekibi uzun toplarla karambole yatıyordu. Fenerbahçe yönetiminin elinde olsa Güvenç hocaya küme düşen takımda yarattığı ahenkin yarısını Fenerbahçeye getirsin diye görev verirdi. Ama Lorantı hala teknik adam görenler bu cesareti gösteremezdi. Başarılı Bursaspor on birinin Rüştü haricinde Kocaelispor karşısında da korunması mantıklıydı. Ancak bu galibiyetlerin kadroda bazı futbolcuları kendi şovlarına yönlendirdiği de ortada. Ceyhun bunlardan biri. Topu sadece kendisine istiyor ve kendi kullanıyor. İyi işler de yapıyor. Ama bunlar azınlıkta kalıyor. Serhatın sakatlanmasıyla birlikte ikinci 45te görev alan Orteganın yine çok büyük top kaybı yüzdesiyle oynadığını da ekleyelim. Ogünün bu takıma gerçekten büyük katkıları var. Lazarovu sadece yer tutuşuyla sahadan silmesinin yanı sıra son 20 dakikada orta sahayı geçip pas yüzdesini arttırması, dağılan Fenerbahçe takımına kontrolü ve galibiyet golünü getirdi. Fenerbahçelilerin galibiyetten duydukları mutluluk, hiç bir güzellik üretmeyen futboluyla gölgeleniyor. Ve bu gölge bu teknik direktörle kalkacak gibi de gözükmüyor. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Trabzona moral: 3-0 Bordo - Mavili takım, Giresunspor ile oynadığı hazırlık maçında etkili futboluyla gözdoldurdu, Fatih (2) ve Mehmet Yılmaz ile galibiyete ulaştı Fatih Tekke coştu TRAFİK kazası geçiren ve 9 sporcusu yaralanan Keşap Belediyespor yararına oynanan dostluk maçında Trabzonspor, 3. Lig takımlarından Giresunsporu 3 - 0 mağlup etti. 22de Sommersin şutu kaleci Tufandan döndü. Pozisyonu takip eden Fatih topu ağlara yolladı. Golden bir dakika sonra yıldız futbolcu Giresun savunmasında yaşanan karambolu değerlendirip farkı 2ye çıkardı. İki farklı kadro TRABZONSPOR ikinci yarıya farklı bir kadro ile çıktı. Bordo - Mavili takım, 72de Mehmet Yılmazın düzgün vuruşuyla 3 - 0lık skora ulaştı. Öte yandan maç sonrasında Bordo - Mavili futbolculara büyük ilgi vardı. Keşap ilçesinde durdurulan otobüs çiçek yağmuruna tutuldu. Keşap Belediye Başkanı Metin Kaya tüm oyunculara çiçek verdi ve destekleri nedeniyle teşekkür etti. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Laikliği klonladılar Farklı olduklarını söyleyen ve yeni bir çizgi öneren Tayyipçilerin programındaki laiklik anlayışının, Saadet Partisi programındaki anlayıştan bir farkı yok ABDULLAH KARAKUŞ Ankara Biz yeniyiz diyen Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki yeni oluşumcuların "laiklik" anlayışıyla, Necmettin Erbakanın kurdurduğu Saadet Partisinin laiklik anlayışı arasında fark olmadığı ortaya çıktı. Erdoğanın laiklikle ilgili parti programına koydurduğu ifadelerin benzerleri SPnin programında da var. Tayyipçilerde laiklik Erdoğanın taslak programında laiklikle ilgili şu ifadeler yer aldı: "Partimiz, laikliği demokrasinin önemli bir şartı olarak görür. Laikliğin arkasındaki temel düşünce, devletin her türlü dini inanç ve kanaat karşısında tarafsızlığıdır. Laiklik bu anlamıyla aynı zamanda bir özgürlük ilkesidir. Toplumsal barışı sağlayan en önemli kurumlardan biridir..." Saadette laiklik Erbakanın kurduğu SPnin programında da laiklikle ilgili benzer şu ifadeler yer aldı: "Partimiz laiklik ilkesini toplumsal barışın ve demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak görür. Devlet, laikliğin gereği olarak din, inanç ve kanaat konusunda taraf olmamalıdır. Din, vicdan ve kanaat özgürlüğü temel insan hakları içinde yer alır. Bu hak, din seçme, dinini tek başına veya topluca, açık olarak ya da özel surette öğretim, tatbikat ve ibadetlerle açığa vurma ve örgütlenme özgürlüğünü içerir..." Atatürk ismine vurgu Erdoğanın taslak programında kurulacak partinin Atatürk ve cumhuriyet ilkelerine bağlı olacağının vurgusu yapıldı. SPnin programında da Atatürk övülerek, "Milletimiz Atatürk önderliğinde cumhuriyeti kurmuş ve hedefine Muasır medeniyete ulaşmayı koyarak dünya milletleri arasında onurlu yerini almıştır" denildi. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
İki yıl önce üretimi durdurulan Auer, Ulubaş Madeni Eşya Sanayi ile küllerinden yeniden doğacak. Ulubaş, "Sıcak eşya uzmanı" sloganıyla hafızalarda yer eden Auer'i Haziran ayında satın aldı ve Auer'in Lüleburgaz'daki fabrikasında iki yıl önce susan makineler üretime geçti. Ulubaş Madeni Eşya, Auer için eski sahibi Yapı Kredi Bankası'na 8.3 milyon dolar ödeyecek. Yapı Kredi'ye ödemeyi 8 yılda yapacak firma şimdi Auer markası için Türkiye'de ve Avrupa'da geniş bir satış ağı kurmak için harekete geçti. Ulubaş Madeni Eşya Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ulubaş, "İki yıl boyunca Auer'i almak için çalışma yaptık. Taliplisi çoktu ama bize kısmet oldu. Simdi hedefimiz bir yıl içinde Aeur'in eski havasını geri getirmek" diye konuştu. "Arçelik, Vestel gibi biz de Auer mağazaları açacağız" diyen Adnan Ulubaş, bayilik verme alışmalarının da tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Auer markası ile küçük ev eşyası üretimine de başlayacaklarını açıklayan Ulubaş, "Türkiye genelinde 176 adet distribütörlük ve yaklaşık 400 mağaza için bayilik vereceğiz. Evin her köşesinde Auer markası olacak" diye konuştu. Fabrikayı satın aldıktan hemen sonra eleman alımına başladıklarını belirten Adnan Ulubaş, "Bir ay içinde 105 kişiyi işe aldık. Yılsonuna kadar bu sayı 300'e ulaşacak. 2005 yılında tam kapasite çalışmaya başladığımızda bin kişiye istihdam sağlıyor olacağız" dedi. Ulubaş, bir ayda fabrikaya 3 milyon dolara yakın makine yatırımı yaptıklarını ifade etti. İhracata başladı hedef 20 milyon $ Fabrikayı yaklaşık iki ay önce almalarına rağmen ihracata bile başladıklarını belirten Ulubaş, ilk adımı israil ve Bulgaristan ile attıklarını söyledi. Hedeflerinin kısa sürede Avrupa pazarına açılmak olduğunu anlatan Ulubaş, "2005 yılı için önümüze minimum 20 milyon dolarlık bir ihracat hedefi koyduk" dedi. Ulubaş buzdolabı üretimine de başladı Emaye üretimi ile dünyada söz sahibi olan Ulubaş, bir süre önce beyaz eşya sektöründe faaliyete başlama vizyonu belirlemiş, bu amaçla 2003 yılında da 'Eurontristar' markasıyla 1 milyon adetlik buzdolabı üretim kapasitesine sahip bir fabrika kurmuştu. Adnan Ulubaş, son olarak Auer markasını alarak bu alandaki iddiasını ortaya koydu. Auer'i Türkiye'de bir Fransız kurdu Auer fabrikası 1940'lı yıllarda Fransa'dan Türkiye'ye gelen Auer Ailesi tarafından 1957'de kuruldu. Marka kısa sürede dünyaya açıldı. Fakat aile 1973 yılında bazı sıkıntılardan dolayı Fransa'ya geri döndü ve fabrikayı tüm hakları ile Yapı Kredi'nin kurucusu Kazım Taşkent'te sattı. Yapı Kredi Bankası 1980 yılında Çukurova bünyesine girince fabrika ikinci kez el değiştirdi. Son olarak iki ay önce fabrikayı Ulubaş şirketi satın aldı. Beyaz eşyadaki satış patlaması 'kriz gerçekten de bitti' dedirtiyor Ekonomideki büyüme ile birlikte dayanıklı tüketim malları üretiminde yaşanan artış, yılın 5 ayında beyaz eşya satışlarına da yansıdı. Faizlerdeki düşüş paralelinde düzenlenen kampanyaların da etkisiyle Ocak-Mayıs döneminde çamaşır makinesi satışında yüzde 83.9, fırında yüzde 71 artış oldu. 5 ayda 7 milyon TV satıldı. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Hızlı özel yaşamıyla tanınan ünlü oyuncu Arzu Yanardağ, artık olgunlaştığını söyleyerek yakında evleneceği müjdesini de verdi. Tatil Aşkları dizisinin başarılı oyuncusu Arzu Yanardağ, kendisi gibi oyuncu olan sevgilisiyle yakında evleneceğini söyledi. Geçmişinde yaşadığı yanlış ilişkiler yüzünden şimdiki sevgilisinin de insanlar tarafından aynı kefeye koyulduğunu söyleyen Yanardağ, Bu kez ilişkim hepsinden farklı ve çok mutluyum. İnsanlar geçmişe bakıp beni ve sevgilimi anlamaz oldular ama durum şimdi çok farklı, çok mutluyuz ve anlaşabildiğim bir insan. Evlenmek istememin diğer bir sebebi ise, insanların bana ve özellikle ona saygı göstermelerini sağlamak. Eğer evlenirsem, işin ciddi olduğunu ve onun gerçekten iyi bir insan olduğunu tam anlamıyla kavrayacaklar. Kendimi zaten evli biri olarak görüyorum ama insanların geçmişe bakıp bugünü değerlendirmesi ve bize saygı göstermemeleri beni evlenmeye zorluyor. Evliliğin kağıt üstünde olduğuna inanmıyorum ama bunu yapmak zorundayım diyor. Geçmişte kimilerine göre marjinal bir yaşantı sürdüğünü, ancak bu yaşantıdan zararlı çıkanın hep kendisi olduğunu söyleyen, bu arada yaşadıklarından pişmanlık duymadığını da ekleyen Arzu Yanardağ, Yaşadıklarımın arkasındayım, hepsi ben istedim diye oldu. Kendimi suçlu hissetmiyorum ve bu sefer kendimi daha olgunlaşmış olarak görüyorum. Dizilerdeki başarım, herkes tarafından fark ediliyor. Ciddi teklifler gelmeye başladı. İyi bir oyuncu olup yuvamı kuracağım. Yükseklerde gözüm yok, sadece işim ve aşkım var. Kimsenin benim hakkımda ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor diyor. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Hayali ihracatçı kendi kazdığı kuyuya düştü HALK arasında, Ava giden avlanır diye birsöz var. Hayali ihracat yapan firmalardan biri de, bu duruma düştü. Olay şu şekilde gelişiyor. Hayali ihracat yapan firmanın defter ve belgeleri ihracatta KDV iadesi yönünden inceleme yapılmak üzere bir yazı ile Maliye tarafından isteniyor. Kuşkusuz, incelemenin sonucuna göre de, hayali ihracat olup olmadığı ortaya çıkacak... ŞANSSIZLIĞIN BÖYLESİ!.. İhracatçı firma, defter ve belgeleri, sabah erkenden inceleme elemanına götürmek amacıyla, akşam saatlerinde şirkete ait kamyonete yüklemiş. Nasıl olduysa olmuş, kamyonetin kapılarını kilitlemeyi unutmuşlar. Bu da yetmiyormuş gibi, kamyonetin üzerinde anahtarı da unutmuşlar. Ondan sonra da olanlar olmuş. Birisi (!) kamyoneti çalmış, tabi kamyonette birlikte defter ve belgeler de gitmiş... Kamyonet daha sonra bulunmuş ama içinde defter ve belgeler yok!.. Firma, Ticaret Mahkemesine başvurup zayi belgesi almış bunu da inceleme elemanına ibraz edip, ihracatla ilgili defter ve belgelerimizi size getirmek üzere kamyonete koymuştuk, o kamyonet çalındı. Defter ve belgeler de yok oldu. İşte bunu ispat eden Mahkeme kararı... demişler. İnceleme elemanı önce ne yapacağını şaşırmış ancak çabuk toparlanıp, olayı mücbir sebep olarak kabul etmeyip, cezalı raporunu yazmış. Hayali ihracatçı, vergi mahkemesinde dava açmış ve davayı kazanmış. Ancak, Maliye olayı ısrarla takip edip, konuyu temyiz yoluyla Danıştaya götürmüş. DANIŞTAY NE DİYOR? Danıştay 11. Dairesi de, dosyayı inceleyip, tam metnini Danıştay Dergisinin 100. sayısında bulabileceğiniz şu kararı vermiş; ...dosyada bulunan ifade tutanaklarına göre, yükümlü şirket ile birlikte, ortakları aynı olan diğer 7 şirkete ait defter ve belgelerin bulunduğu kamyonetin işyerinin önünde kapıları açık ve kontak anahtarı üzerinde park edilmiş vaziyette iken akşam saat 20:00 ile 21:20 arasında çalındığı ve daha sonra da kamyonetin, çamura batmış şekilde bulunduğu ve içinden defterlerin alındığı belirtilmiştir. Bu şekilde izah edilen çalınma şekli, ticari hayatın icap ve koşullarına uygun düşmemektedir. Zira ticari belge niteliğinde olan sözkonusu defterlerin kamyonetle taşınması ve kamyonetin üzerinde anahtarı ile birlikte kapıları açık bir şekilde park edilmesi ve bu şekilde park edilen kamyonetin çalınması ticari hayatın akışına ters düşmektedir. Vergi Usul Kanununun 13/4. maddesinde, sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla, defter ve vesikalarının elden çıkmış bulunması hali mücbir sebep olarak kabul edilmiş ise de yukarıda açıklanan duruma göre olayda mücbir sebepten sözetme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, vergi idaresince yapılan işlem doğrudur. Görüldüğü gibi, ava giden avlanmış. Fazla uyanıklık işe yaramamış ve hayali ihracat operasyonu Danıştaydan dönmüş. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Dışbank'ın mevduatı 3.1 katrilyonu aştı İlk yarıda mevduatı yüzde 5 artışla 3.1 katrilyonu geçen Dışbank'ın kredileri de yüzde 36 büyüyerek 3 katrilyona yaklaştı. Bankanın altı aylık kârı 16 trilyon oldu Dışbank'ın, bu yılın ilk altı aylık bölümünde aktiflerinin 6 katrilyon lirayı, mevduatının 3.1 katrilyonu aştığı bildirildi. Dışbank'tan yapılan açıklamada, bankanın altı aylık bilanço sonuçları hakkında bilgi verildi. Açıklamada, bankanın perakende bankacılık alanında hızla büyümesini sürdürdüğü belirtilerek, şöyle denildi: "Net ücret ve komisyonların operasyonel giderleri karşılama oranı ilk altı ayda yüzde 27 olarak gerçekleşti. Bu oran, 2002'ye göre yüzde 285, geçen yıla göre de yüzde 68'lik bir artışı temsil ediyor." Bankanın toplam aktifleri içinde kredilerin payının yüzde 49.4'e çıktığı belirtilen açıklamada, Dışbank'ın 294 milyon dolar tutarındaki serbest sermayesiyle de Türkiye'nin sayılı bankaları arasındaki konumunu pekiştirdiği kaydedildi. Açıklamada, bankanın toplam mevduatının yüzde 5 artarak 3 katrilyon 107 trilyona yükseldiği, kredilerin yüzde 36 büyüyerek 2.9 katrilyon olarak gerçekleştiği bildirildi. Kredi kartı işlem cirosu pazar payı temmuz ayı itibariyle yüzde 3.57'ye yükselen Dışbank'ın, bankacılık hizmet gelirlerinin de geçen yıla göre yüzde 93 artarak 50 trilyona ulaştığı belirtildi. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Rodman mahkum NBAin ele avuca sığmayan "yaramaz çocuğu" Dennis Rodman, sonunda tecavüzden de tazminat ödemeye mahkum edildi. 40 yaşındaki yıldız, Tina New adındaki bir mankene 225 bin dolar ödemeye mahkum edildi. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Çıktık açık alınla Kamil Ocak Stadının hoparlörü onbinlerce vatla bağırıyordu: "Çıktık açık alınla" Evet "çıktık", ama gel bir de bize sor. İki gündür çektiklerimizi biz biliriz... Türk Futbolunun Avrupadaki klasik davranışı oldu bu artık. Önce "ağır" bir stres yaşayacaksın, ancak maçın bitiş düdüğü ile "tura" sevinip coşacaksın. Aynı Cim - Bom, aynı Fener... Evet, bu iki takımın İstanbuldan patlattığı bomba, Anadoludan yankılandı ve Gaziantepspor, rakibi Zimbruyu aşarak UEFA Kupasına kaldı. Sahada kanının son damlasına kadar mücadele vardı doğrusu. Hem Antep, hem Zimbru, UEFAya yapışmış bırakmıyordu. Belki de bu motivasyonu konuk futbolcular için "transfer piyasası", Gaziantepliler için tribünde oturan Şenol Güneş sağlıyordu. Golün kronometreler ikibuçuk dakikayı gösterirken erken gelmesi, Antep için baştan sona bir dezavantaj oldu. Fatih Tekkenin Moldovadaki tüm hatalarını affettiren bu golden sonra saldıran, gollü beraberlikle tur arayan Zimbru, özellikle sağ kanattaki Arhire ile ikide bir Antep kalesinde beliriyor, en az dört net gol pozisyonundan ancak birini gole çevirebiliyordu. 2 - 0a sevinemeden, devre 2 - 1 bitince ikinci kırkbeş dakikaya da baştan başladık. Bir gol herşeyin sonuydu... Antepte "zafer" ancak 61. dakikada ilan edildi. Hasan Özerin nefis golüyle 3 - 1 öne geçen Gaziantepspor için artık tüm stresler geride kalmış, dakikalar sayılıyordu. Ömer bir goldeki hatasına karşın yine kalesindeki devdi. Tevfik Lav Hoca, tüm kibarlığına karşın, çizgi yanından bağırıyordu... Ve dakika 81... Mustafa...4 - 1... Hoparlörler, tüm Gazianteplilerin duygularına son noktayı koydu: "Bu gece barda... Gönlüm hovarda..." Antepliye hovardalık yakışıyor doğrusu... | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
LUCENİN İSYANI Zagonun pozisyon hatası yapmasına, Noumanın kart görmesine kızan Beşiktaş Teknik Direktörü, "Kazanmaya başlayınca antipatik oluyoruz. Hakemin de nötr olmasını bekleyemezdim" dedi ORHAN YILDIRIM Özeleştiri yaptı GENÇLERBİRLİĞİ karşısında turu kaybeden Beşiktaş Teknik Direktörü Mircea Lucescu özeleştiri yaptı, ilk yarıda oyun kontrolünü rakibe teslim ettiklerini, Noumanın gördüğü kırmızı kartla sorumsuzca davrandığını, yenilen golde de Zagonun pozisyon hatası yaptığını ifade etti. Agresif bir rakiple oynadıklarına dikkat çeken Rumen hoca, "Kazanmak için sonuç önemlidir. Rakibimizi tebrik ediyorum" diye konuştu. "Ligin kopyası" LUCESCU, "Devre arası çok koşmamız gerektiğini söyleyip, olayı ikinci yarıda dengeledik. Ancak böyle bir sahada 9 kişiyle mücadele etmek zordu. Bu maç ligde oynadığımız maçın bir kopyasıydı. İlk maçta da 36 faul vardı. Bu karşılaşmada da aynı şeyler oldu" dedi. Rumen hoca şöyle devam etti: "Beşiktaş kazanmaya başlayınca antipatik olmaya başlıyor. Bu durumda hakemlerin nötr olmasını bekleyemezdim." "Tek hedef Avrupa" BEŞİKTAŞ karşısında turu kazanan Gençlerbirliğinin Teknik Direktörü Ersun Yanal ise, sahadaki mücadelenin Türk futbolu adına keyif verici olduğunu söyledi. Genç teknik adam, "İkinci yarının ilk 15 dakikası seyircinin de baskısı ile oynayamadık. Tur için çok mutluyum. İki takım da son yılların en iyi futbolunu seyrettirdi. Hedeflerimizin adı yok. Tek hedef Avrupa" diye konuştu. Yaralı Kartal Kırmızı kart gören Pascal Nouma ile Ahmet Yıldırım, Trabzonspor maçında yok. Sergen, İbrahim ve Tümerin ise sakatlıkları sürüyor Darbe yediler TÜRKİYE Kupasında Gençlerbirliğine elenerek kupaya veda eden Beşiktaş, kırmızı kartlar nedeniyle Trabzonspor lig maçı öncesinde ağır yara aldı. Dün geceki karşılaşmada oyundan atılan Ahmet Yıldırım ile Pascal Nouma, haftasonu oynanacak olan kritik karşılaşmada takımdaki yerlerini alamayacaklar. Sakatlar var CEZALILARIN yanısıra sakat futbolcuların durumu da moralleri bozdu. Ağrıları artan İbrahim ve Tümer dün MR çektirdi. İki futbolcunun Trabzonspor karşılaşmasına yetişmesinin zor olduğu belirtildi. Bir başka sakat Sergen Yalçının son durumu ise haftasonu yapılacak testten sonra netleşecek. VE RAKİP LAZIO: 1-2 Beşiktaşın UEFA Kupası çeyrek finalindeki rakibi İtalyanlar oldu. Krakow deplasmanından galip ayrılan Lazio, 13 Martta Kartalın misafiri olacak YOĞUN kar yağışı nedeniyle geçen hafta yapılamayan Wisla Krakow - Lazio mücadelesi dün oynandı, turu çıkaran taraf İtalyanlar oldu. Çizmede oynanan ilk maçtaki 3-3lük avantajı korumak için sahaya çıkan Polonya ekibi, 3. dakikada Kuzla ile öne geçti. Ancak 21de Couto ve 54te Chiesanın gollerine engel olamayan Wisla sahadan boynu bükük ayrıldı. Beşiktaş ile UEFA Kupası çeyrek finalinde karşılaşacak olan Çizme ekibi, 13 Martta Kartala misafir olacak. Bu maçın rövanşı da 20 Martta oynanacak. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Kalsiyum, bağırsak kanserinden koruyor Kemikler, dişler ve tırnakların sağlıklı gelişimi için gerekli olan kalsiyumun, bağırsak sağlığı için de gerektiği ortaya çıktı. Uzmanlar, bu konuda herkesi uyarıyorlar.Kalsiyum içeren besinlere önem vermeyen kişilerin, bağırsak kanserine yakalanma olasılığı çık fazla.Yeterli miktarda kalsiyum almayan kişiler için tehlikenin büyük olduğu hatırlatılıyor.Her gün, 700 mg. kalsiyum alınması gerekli.Bu nedenle sofranızdan sütü, yoğurdu, peyniri ve kalsiyum bakımından zengin olan diğer yiyecekleri eksik etmeyin. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Tom'un gala keyfi Yakışıklı aktör Tom Cruise, son filmi 'Collateral'in galası için önceki gün basının karşısına çıktı. Los Angeles'teki ön gösterimde, Tom Cruise'un yüzünden gülücük eksik olmadı | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Politika turu CHP: Pişmanlık yasası çıkmaz Hükümetİn Kıbrıs politikasını CHP tehdit gibi eleştirdi. Grup Başkanvekili Haluk Koç, "Kıbrıs'ta tarihi yanılgı ve teslimiyetçi tavır sergileyenlere ileride pişmanlık yasası çıkmayacağı hatırlatılmalıdır" dedi. Koç şunları kaydetti: "Eve dönüş yasası çıkaranlar, şimdi Kıbrıs Türkleri'ni kendi topraklarında kuşatmayı çözüm diye kabul edebiliyor. ABD'ye verilen taahhütler, şimdi de Kıbrıs konusunda TBMM devre dışı bırakılarak tekrarlanmaktadır. " ANAP: Prestij kaybettik ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas, hükümetin Kıbrıs konusunda taktik hata yaptığını ve altyapısı olmadan dünya kamuoyuna yönelik açıklamalarla Türkiye'nin ciddi şekilde prestij kaybına uğratıldığını öne sürdü. Nas, hükümetin taleplerine karşılık verilmediğini savunarak "Annan Planı'nda istendiği söylenen değişiklikler kayda geçirilmiş ne de De Soto görevinden alınmıştır. Annan mektubu da göstermektedir ki, Başbakan'ın esip gürlemesine rağmen hiçbir isteğini elde edememiştir" dedi. Demirel: Türkiye razı olmaz 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kıbrıs politikasını eleştirdiği hükümeti, "Gökkubbe gümbür gümbür başınıza iner" diye uyardı. Demirel, Gözcü gazetesine yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Bunlar dışarıda başka, içeride başka konuşarak Kıbrıs meselesini bu hale getirdiler. İçeride adanın gerçeklerinden söz ediyorlar, dışarıda Annan Planı'nı kabul ettiklerini söylüyorlar. Sonra dönüp diyorlar ki; 'Canım Kıbrıs'ı veriyor filan değiliz, çözüm buluyoruz.' Türkiye böyle bir çözüme razı olamaz. Kıbrıs elden çıkarılırsa gökkubbe başlarına iner." Kutan: Kıbrıs elden gidiyor MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, SP Genel Başkan Vekili Recai Kutan'ı ziyaret ederek Kıbrıs politikası nedeniyle hükümeti eleştirdi. Kutan da, AKP'lilerin Milli Görüş gömleğini çıkardıktan sonra teslimiyetçi olduklarını söyledi. Bahçeli, "Kıbrıs'ın New York'ta başlatılmak istenen ver kurtulcu anlayışla Türkiye'nin elinden alınmak istendiğini" belirtti. Kutan "Kıbrıs'ın adım adım elden çıkmak üzere olduğunu" kaydederek hükümetin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı rencide ettiğini vurguladı. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Hazine Müsteşarlığı'na olan 1.5 katrilyon liralık borcuyla listenin en üst sıralarında bulunan Ankara Büyükşehir Belediyesi, deniz ulaşımı olmayan Ankara'da "dev bir adım" atacak. Metro ve otobüs ulaşım fiyatlarını 1 Ocak 2004'ten geçerli olmak üzere artırma kararı alan belediye, göletlerde kullanılmak üzere nehir otobüsü işletmeye başlayacak. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in talimatıyla nehir otobüsü alınması amacıyla bir ihale açıldı. İhale sonucu alınmasına karar verilecek nehir gemisinin Eryaman'daki Susuz Göleti veya Fatih'deki Yunus Göleti'nde işletilmesi bekleniyor. Böylece vatandaşlar, gölet üzerinde nehir gemisiyle turlayabilecek. Konsorsiyuma yasak İhale duyurusuna göre belediyeye nehir gemisi satmak isteyenler 23 Aralık 2003'e kadar teklif verebilecek. Ticaret, sanayi veya meslek odalarından birine kayıtlı gerçek veya tüzel kişiler, belediyeden 100 milyon lira karşılığı alacakları teknik şartnamedeki koşulları yerine getirdikleri takdirde nehir gemisi ihalesine katılabilecek. Ancak konsorsiyum oluşturan firmalar ihaleye katılamayacak. İhale, 23 Aralık'ta, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Kızılay'daki merkez binasında saat 14.00'te yapılacak. İhaleyi kazanan firma nehir gemisini, sözleşmenin imzalanmasının ardından 45 gün içinde teslim edecek. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Bilinçaltı mesajlarına karşı özel dedektör Anonslardan, siyasi sloganlara kadar çeşitli cümleler fark ettirmeden insan beynine kazınıyor. Rusya Basın Bakanı Yardımcısı Valeri Sirojenkonun açıklamasına göre, 25inci kareyi saptamak üzere özel bir detektör geliştirildi ve bu cihaz ile yıl sonuna kadar tüm TV kanallarının sürekli kontrolü sağlanmış olacak. İtar-Tassın haberine göre, resmi olmayan bilgiler, Rusya TV programlarının 5te 1inin, 25inci kareyi içerdiğini ortaya koyuyor. İnsan gözünün, TV izlerken saniyede 24 kareyi algılayabildiği, 25inci karenin ise göz tarafından fark edilmese bile doğrudan beyne etki ettiği belirtiliyor. Uzmanlara göre bu etki, beyni yüksek derecede ikna edici olabileceği gibi, tahrip edici de olabiliyor. Rusya Basın Bakanlığı, bu etkiyi yayınlarında kullandığı tespit edilen TV kanallarının lisanslarının iptaline dahi gidilebileceği uyarısı yaptı. Bakanlık kaynaklarına göre, TVlerde yayımlanan her üç filmden birinde, 25inci kare şeklinde, promosyon amaçlı bir slogan veya reklam yer alabiliyor. Bu slogan veya reklamlar, başka kanal izleme şeklindeki anonslardan, siyasi amaçları hedefleyen sloganlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Rusyanın geliştirdiği detektörün, dünyadaki benzerlerinin dördüncüsü olduğu kaydedildi. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Büyükelçi atamaları, gerekli agremanların alınmasının ardından Resmi Gazetenin dünkü sayısında yayınlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Müsteşar Faruk Loğoğlu, merkeze alınan Washington Büyükelçisi Baki İlkinin yerine atandı. Canberra Büyükelçisi Umut Arık, Atina Büyükelçisi Ali Tınaz Tuygan, Vatikan Büyükelçisi Altan Güven, Helsinki Büyükelçisi Onur Gökçe, Avrupa Konseyi Daimi Temsilcisi Alev Kılıç, Muskat Büyükelçisi Nazif Murat Ersavcı, Santiago Büyükelçisi Türel Özkarol, Üsküp Büyükelçisi Mustafa Fazlı Keşmir, Kiev Büyükelçisi Mehmet Alp Karaosmanoğlu, Beyrut Büyükelçisi Nazım Dumlu ve Bakü Büyükelçisi Kadri Ecvet Tezcan merkeze atandı. Mehmet Taşer Üsküp, Mehmet Tansu Okandan Canberra, Yiğit Alpogan Atina, İlhan Yiğitbaşoğlu Helsinki, Ayşenur Alpaslan Santiago, Ali Bilge Cankorel Kiev, Celalettin Kart Beyrut, Ahmet Ünal Çeviköz Bakü ve H. Salah Korutürk Tunus, TBMM Başkanı Ömer İzginin danışmanı Filiz Dinçmen de Vatikan Büyükelçisi olarak atandı. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
GERGİN ZİRVE Ecevit tavır aldı: Şiddetin sürmesi ilişkilerimizi etkiler Şaron meydan okudu: Tavır alırsanız, karşılık veririz BARÇIN YİNANÇ Ankara Ankara, günübirlik bir ziyaret için Ankara'ya gelen İsrail Başbakanı Ariel Şaron'u Ortadoğu barış sürecini canlandırmanın yöntemi konusunda ikna edemedi. Başbakan Bülent Ecevit'in, "barış görüşmeleri için şiddetin sıfırlanması" önkoşulunu kaldırması önerisini kabul ettiremediği Şaron, Cumhurbaşkanı Sezer'in bölgeye uluslararası gözlemci güç konuşlandırılması telkinine soğuk baktı. Ankara'nın, şiddetin bölgeye hâkim olmasının ikili ilişkileri gölgeleyeceği uyarısı da Şaron'u etkilemeye yetmedi. "İlişkiler mütekabiliyet ilkesine dayanır" diyen Şaron, Türkiye'nin İsrail'e tavır almasının yanıtsız kalmayacağı mesajını verdi. Siz de aynısını yapardınız Şaron, önce şiddetin tamamen durması ısrarından vazgeçmesini isteyen Ecevit'e, Türkiye'nin de terörden çok çekmiş bir ülke olduğunu hatırlatarak, "Siz de aynı şeyi yapardınız" mesajını verdi. Şaron, "Ateş altında müzakere olmaz, müzakere savaş bitince olur" derken, Ecevit'ten, Filistin lideri Arafat'a şiddeti durdurması telkininde bulunmasını istedi. Ankara'da Arafat'la buluşmam İsrail'in Arafat'ı Filistin topraklarından göndereceği söylentilerine karşın Şaron, "Arafat'la barışa hazırız. Filistin liderini biz seçecek değiliz" dedi. "Filistin yönetimine barış konusunda çok ciddi olduğumu söyleyin" diyen Şaron, "Ancak güvenlik getirmeyen değil, kuşaklar boyu sürecek barış istiyorum" sözleriyle devam etti. Şaron, Ecevit'in Ankara'da Arafat'la zirve yapılması önerisini reddetti. Söz düellosu Ortak basın toplantısında da meydan okur tavrıyla dikkat çeken Şaron, "Yardımda bulunmak da, yardım görmek de isteriz. Karşılıklılığın ilişkilerde en doğru zemin olduğuna inanıyorum. Barış için tavizde bulunmaya hazırız. Vatandaşlarımızın güvenliği söz konusu olduğunda tavizde bulunamayız" dedi. Daha önce açış konuşması yapan Ecevit, yeniden söz alarak, "Barışa ulaşabilmek için şiddetin durdurulmasının gerçekçi olmayacağı düşüncesindeyiz. Çünkü şiddet yanlıları barışa zarar verebilir" diye konuştu. Arafat atışması İsrailli bir gazetecinin "Arafat'tan terörü durdurmasını istiyor musunuz?" sorusuna Ecevit, "Şiddet nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, karşıyız. Hiçbir politikacının halkı için teröre başvuracağına ihtimal vermem" diyerek, Arafat'ı savundu. Ecevit, "Bu şartlarda İsrail'in dostu olmak kolay mı?" sorusuna "Bölgede barış ortadan kalktığı vakit, bizim de Ortadoğu'daki bazı ilişkilerimiz sıkıntıya düşer. Barış sürecinin kesilmesinin ilişkilerimizi etkilemesini istemeyiz" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı ile de görüşen Şaron, Devlet Bakanı Kemal Derviş'e de ülkesinin enflasyonu indirme deneyimini anlattı. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Kanser tedavisinde yeni yöntem Karbon ışını ve su kullanılarak kanser tümörü tedavisinin Avusturyada da uygulanacağı bildirildi. Avusturyanın Baden kasabasında bugün başlayan Kanser tedavisinde nükleer ışının rolü konulu konferansta konuşan uzmanlar, Niederösterreich eyaletinde gelecek yıllarda karbon ışını ve su tedavisini uygulayacak bir merkezin kurulacağını, 100 milyon euroya malolacak merkezin yılda 1300 hastaya hizmet vereceğini bildirdiler. Kanser tümörlerine karşı kullanılan nükleer ışınların sağlıklı hücreleri de tahrip ettiğini belirten uzmanlar, karbon ışını ve su kullanılarak sağlıklı hücreleri tahrip etmeden tümörlerin öldürülebildiğini belirttiler. Konferansta sunulan bildirilerde, karbon ışını ve su ile, nükleer ışınlardan 3 kat daha fazla miktarda tümörün öldürülebildiği kaydedildi. Bu tedavi şeklinin Japonyanın Chiba adlı araştırma merkezinde ve Almanyanın Darmstadt kentindeki kliniklerde uygulandığını bildiren uzmanlar, tedaviden olumlu sonuçlar alındını kaydettiler. Konferans merkezinden yapılan yazılı açıklamada da, Pazar gününe kadar devam edecek konferansta, Avusturya, Almanya ve Japonya arasında kanser tedavisinde karbon ışını ve su kullanımı konusunda yoğun işbirliği yapılacağı bildirildi. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
İçtüzük değişikliği AKP'yi karıştırdı AKP'li Yalçınbayır, partisinin yaptığı içtüzük değişikliğini hukuka ve demokrasiye aykırı buldu ABDULLAH KARAKUŞ Ankara CHP'nin şiddetle karşı çıktığı TBMM içtüzük değişikliği, AKP'yi karıştırdı. eski Başbakan Yardımcısı ve AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, partisinin yaptığı içtüzük değişikliğinin hukuka ve demokrasiye aykırı olduğunu söyledi. Yalçınbayır, "Bir içtüzük değişikliğinde bu yapılırsa önümüzdeki günlerde demokrasiyle bağdaşmayan birçok şeyle karşılaşabileceğiz demektir" diye konuştu. Hükümetin kanun yaparken daha ciddi davranması gerektiğini kaydeden Yalçınbayır, partisini şu sözlerle eleştirdi: ÇELİŞKİLİ DAVRANMAYA HAKLARI YOK: İçtüzük değişikliği hukuka, demokrasiye aykırı. Anayasa Mahkemesi'nin iptal edeceği bir içtüzük. Geçen dönemde bizim karşı çıktığımız düzenlemeden daha da kötü. Muhalefetteyken bu içtüzük değişikliğine 50 milletvekilimiz karşı çıkmıştı. Bu 50 milletvekili o imzalarını hatırlamalı. İçtüzükle muhalefetin söz hakkı sınırlandırılıyor. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ DE YANLIŞTI: Programda katılımcılık ve uzlaşma olacak diyoruz. Katılımcılık olmadan anayasa değişikliği yapılmaz. Ulusal uzlaşma olması gerekirdi. Getirilen anayasa değişikliğinde bunu yapamadık, yanlış oldu. AKP'liler, DSP - ANAP - MHP koalisyonunca TBMM içtüzüğünde yapılan aynı yöndeki değişikliğin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açmış, mahkeme de 31 Ocak 2002'de değişikliği iptal etmişti. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Başsavcı, protokol savaşını kazandı... Danıştay, Nevşehir Başsavcısının iptal davasını sonuçlandırdı. Ankara dışındaki protokollerde yargı validen sonra yer alacak ANKARA ANKA Danıştay, yargı mensuplarının devlet protokolündeki yerinin general, belediye başkanı ve rektörlerden önde olması yönünde son sözünü söyledi. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Işık Keskin Özbayın, yargı mensuplarının protokoldeki sırasının Anayasada yer alan güçler ayrılığı ilkesine ters düştüğü gerekçesiyle açtığı iptal davası Danıştay 10. Dairesince kabul edildi. Başsavcıların, Ankara dışındaki protokollerde, validen sonra ve general-amirallerden önce yer almasını gerektiren karar Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığınca temyiz edildi, ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu geçen ay son sözü söyleyerek 10. Daire kararını oybirliğiyle onadı. Özbay, resmi törenlerdeki protokol sıralamasının Anayasaya uygun olarak düzenlenerek, hâkim ve savcıların illerde valinin, ilçelerde ise kaymakamın yanında yer alabilmesi için Nevşehir Valiliğine başvurdu. Ancak valilik, Ekim 1998de "ret" kararı alınca, Özbay Danıştaya dava açtı. Danıştay 10. Dairesi Özbayın davasını kısmen kabul ederken, protokolde başsavcıya 5. sırada yer verilmesinin hukuka uygun olmadığını saptadı. Kararda, Anayasaya göre resmi törenlerde yasama, yürütme ve yargıyı temsilen katılacakların bu sıralamaya göre protokolde yer alması gerektiğine işaret edildi. 10. Dairenin, Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliğinin Ek1 listesinin 5. sırasını iptal etmesiyle, Başkent Ankara dışındaki illerde başsavcıların protokolde validen sonra 2. sırada yer almasının hukuki zeminini yaratmış oldu. Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığının kararı temyiz etmesi üzerine ise konu bu kez kararları bağlayıcı olan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kuruluna taşındı. İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, temyiz istemini reddederken, "usul ve hukuka uygun olan" Daire kararını oybirliğiyle onadı. Danıştay Genel Kurul kararında, Anayasada tanımlanan kuvvetler ayrılığı ilkesinin "Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmediği, belli devlet yetkilerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği" olduğu belirtildi. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Vücut yağlarını kısa sürede eritebilecek yeni bir zayflatma aleti geliştirildi The Sunday Telegraph gazetesi, İsrail'de geliştirilen bir aygıt sayesinde vücut yağlarının kısa sürede ve kolayca eritilebileceğini öne sürdü. Gazetenin haberinde, geliştirilen aletin şu ana kadar sadece domuzlarda denendiği ve sonuç verdiği belirtilirken, ilk klinik denemelerin ise gelecek yıldan itibaren İngiltere'de yapılacağına işaret edildi. Bu aygıtın vücuttaki yağları yakmak için yüksek oranda ultrason dalgaları kullandığı, eritilen yağın kişinin vücudu tarafından emildiği ve vücut tarafından yakılarak yok edildiği belirtiliyor. Söz konusu aletin klinik denemelerinin de başarılı olması halinde aleti geliştiren kişilere milyarlarca dolar kazandıracağını da belirten Telegraph, halen bütün dünyada 1 milyon kişinin bütün eziyetine rağmen liposuction yaptırdığını, böylesine zahmetsiz bir yöntemin ortaya çıkmasının ise "devrim niteliği" taşıyacağını öne sürüyor. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Raydaki inekler haklı çıktı! HAYDARPAŞA Garında dev bir pankart. Bir karikatür. Karikatürde, mahkemede yargılanan inekler!.. Karikatürdeki savcı sanık sandalyesinde oturan inekleri göstererek şöyle konuşuyor: Bu sanıklar rahat seyredemeyeceğiz diye, hızlı tren projesini engellemeye çalışıyorlar sayın hakim! Demek, AKP Hükümetinin yaptıklarını eleştiren, tersini savunanlar inek!.. Demek, bilimadamları inek!.. Demek, çok ciddi hayati tehlikelere işaret edenler inek!.. Bu alayın bedelini, Türkiye ne yazık ki, çok pahalıya ödüyor. Halkla alay etmek!.. Bilimle alay etmek!.. Hatta, kendi insanlarına hakaret etmek!.. İKİ İHALE Aslında, önceki akşam Sakaryada raydan çıkan hızlı tren mi, yoksa pembe tablolar eşliğinde, raydan yavaş yavaş çıkan Türkiye mi?.. Hızlı tren, Ankara-İstanbul arasını 4-5 saate indirmek, yıllardır her iktidarın hayali. Elbette, olumlu bir amaç. Ama, altyapı şartıyla. Hızlı tren şartnamesi ilk kez 1991de hazırlanıyor. Aradan geçen 13 yılda, değişik nedenlerle askıda kalıyor. AKP işbaşına gelince, ele alınan projelerden biri de hızlı tren. Önce, Ankara-Eskişehir arası ihaleye çıkarılıyor. İhaleyi İspanyollar kazanıyor. Şimdi, sırada Eskişehir-İstanbul arasının ihalesi var. Peki, bu ne ihalesi.. Hızlı tren için altyapı ihalesi!.. Ama, bu altyapı olmadan hızlı tren seferleri başlıyor!.. HER ŞEY ALLAHTAN İhaleye çıkıldığına göre, altyapının hızlı trene göre yenilenmesi gerektiğini herkes biliyor!.. O yenilenmede neler var?.. - Virajları genişletmek - Rayları kalınlaştırmak - Rayların oturduğu yatakları güçlendirmek - Rampaları düşürmek. Teknik olarak belki daha başka önemli düzenlemeler. Ama bunların hiçbiri yapılmadan hızlı tren seferleri başlıyor. Yapmayın diyenler inek!.. Göz göre göre gelen facia ise, TCDD Genel Müdür Vekili Ali Kemal Ergüleçe göre, Her şey Allahtan!.. Kazaya bu teşhisi koyan genel müdürün kendisi Allahlık!.. İÇERİDEN UYARI İşin çarpıcı bir başka boyutu daha var. Hızlı tren uygulamaya geçmeden önce, TCDD içinden buna karşı çıkanlar var: Bu altyapı ile hızlı tren tehlikelidir!.. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TCDDnin yeni yönetimi, bu uyarıyı dikkate alacağı yerde, bunu siyasal direnme olarak kabul ediyor ve TCDDde bu uzmanlar bir kenara itiliyor. TCDDnin başına da Allahlık bir genel müdür!.. Yataklı vagonlarda içki yasağı getirmeye kalkan Allahlık bir adam!.. Öyle bir karikatürü, hiç sıkılmadan Haydarpaşa Garına astıran zihniyetin, böyle bir faciayı Her şey Allahtan diye nitelemesi, son derece normal. Hızlı trende altyapının tamamlanması için, zaten çıkılan ihale de bunu gösteriyor, daha en az 3-4 yıl gerekiyor. Ama, kim bekler 3-4 yılı, Biz yapıyoruz, yaptık, yaparız böbürlenmeleri!.. Trajedinin son perdesi, iki gariban makinistle bir gariban tren şefinin gözaltına alınması!.. RJ uçaklarına dikkat! ANADOLUda küçük havaalanlarına inebilen, uzun pistlere ihtiyaç göstermeyen uçaklar: RJ uçakları. Uzun süredir bunlar tehlike gösteriyor. Hatta, geçenlerde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım aynen şöyle diyor: RJleri iade ediyoruz. Bunlarla uçmak tehlikeli. Yerinde bir önlem!.. Ne var ki bu sözün gerisi gelmiyor. THYden öğrendiğim kadarıyla, RJ uçaklarından 4ü iade ediliyor, ama 6sı hálá uçuyor!.. Bu uyarıyı hatırlatmanın tam zamanı! | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Merkez Bankasını kim uyarsın MERKEZ Bankası (MB), hükümeti uyarmış: Eğer rahavete kapılınır, çok sıktık biraz gevşetelim denirse, özellikle enflasyonun düşmesi yönünde elde edilen kazanımlar kaybolur demiş. Elhak doğru demiş. Merak ediyorum, acaba MB kendini hiç hata yapmamış mı kabul ediyor? Mesela bana göre Merkez Bankası en az 30 aydır, gecelik faizi olması gerekenin çok üstünde tutarak ciddi hata ediyor. Bu eleştirinin cevabı, Gecelik faiz bu kadar yüksek tutulmamış olsaydı, enflasyon bu hızlı düşmezdi olabilir. Bu ifade de doğrudur. Ancak, uygulanan herhangi bir iktisat politikasının isabetlilik kriteri, sadece o politikanın hedeflediği amaç yönünde sağlanan başarı değildir. Acaba uygulanan politika, bir yönde olumlu sunuçlar verirken bir başka yerde olumsuz bir gelişmeye sebebiyet veriyor mu diye de sorgulamak gerekir. Karar teorisi, alınan her kararının bir al-ver (İngilizcesiyle trade-off, yani bir şey elde ederken, bir başka şeyi kaybetmek) içerdiğini söylüyor. Zaten herkes hayat mektebine devam ederken bu kuralı yaşayarak öğreniyor. Alacağı her tedbirin, bir yerlerde belli sakıncalara sebep olduğu biliyor ve bunu bekliyor. (Buna hesaplı riziko da denir.) Ama o tedbiri yine de alıyor. Çünkü tedbir almamak da bir karardır. Eğer tedbir alınmazsa, ortaya çıkacak zararın büyüklüğü tahmin edilir. Tedbirin yaratacağı zararın, bundan küçük olması belkeniyorsa, tedbir sakıncasına rağmen alınır. Rasyonel, yani iktisadi davranış budur. Ancak iş burada bitmez. Çünkü zaman içinde alınan tedbirin faydası azalan verim kanununa göre düşerken, yarattığı sakınca giderek kritik düzeye çıkabilir. Dolayısıyla hayatın dinamiği içinde, alınan her tedbir, izlenen her politika, gözden geçirilmek ve gerekiyorsa revize edilmek mecburiyetindedir. 1. Merkez Bankası (MB) tarafından izlenen yüksek gecelik faiz politikası, likitide saikiyle ellerinde döviz tutanları, birikimlerini TLye döndürmeye sevk etmiştir. Artan arz, döviz fiyatlarını düşürmüştür. Enflasyonda elde edilen muhteşem düşüşün ana sebebi bütçe disiplini olmakla birlikte düşük döviz fiyatı da bir o kadar etkendir. Bu bir başarıdır. 2. MB, sözde düşen döviz fiyatlarının daha da düşmememesi için, ama aslında döviz rezervlerini artırmak maksadıyla piyasalardan yüklü miktarda ucuz döviz almıştır. Bunda da bir isabet var. Ancak; 3. Dövizleri almak için piyasaya sürdüğü TLler, para arzını artırmasın diye MB, dönüp kendi çıkardığı parayı, aynı yüksek faizle piyasadan toplamıştır. Senyoraj geliri elde edeceğine bedel ödemiştir. 4. Gecelik faizlerin yüksek olduğu bir ortamda, bono ve tahvil faizleri de yüksek olmaya devam etmiştir. Bu, bütçenin faiz giderlerini artırmıştır. 5. En önemlisi, döviz fiyatları düşük kaldığı için cari açık (döviz gelir gider açığı) artmıştır. Açıktaki artış, henüz döviz fiyatları üzerinde ani bir sıçrama etkisi yaratmamıştır. Ama beklentileri değiştirmiştir. 6. Yüksek reel faizler yüzünden hükümet, sürdürülmesi zor bir faiz dışı fazla yüzdesi vermeye mahkûm edilmiştir. Buna rağmen kamu borcu reel olarak azalmamıştır. Son Söz: Alınan tedbirde kusur, alınan tedbirin maliyetini bilmemektir. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Futbol fukaraları DOĞAN KOLOĞLU Nerede Trabzonspor - Beşiktaş maçı, nerede bu maç? Tam bir mahalle futbolu. Hava sıcak. Her iki takım da üç günde bir top oynamış. Tempo düşük. Buna bir de Galatasarayın ilk yarı 30 dakika defansta ve atakta tek etkili hava topu alamadığı eklenirse, defanstan çıkan hava toplarının kaderi anlaşılır. Ayrıca Galatasarayda önce Ümit Davala sonra Sergen ardından Berkant sonra yine Sergen, Antep yorulmaya başlayınca biraz hareketlendiler diyebiliriz. Sarı - Kırmızılılar, hiç kontratak da yapamadı. Bir de 20li dakikalarda ilginç bir olay yaşadı. Galatasaray ofsayta düştü, ancak hemen atışı yapıldı. Dört Galatasaraylı, rakip on sekiz önünden yavaş yavaş dönerken, Hasan kontratakta az daha gol atıyordu. Uykuda bir futbol yaşamı vardı. Galatasaray ancak devre biterken açıldı. İlk yarı, ilk yirmi dakika, sahanın yıldızı Volkandı. Galatasarayın sol kanadını çözdü. Her ortası tehlikeydi. Ümit ne zaman destek isteyip, ileri çıktıysa Volkan o kanattan tehlike yarattı. Bir pasında Fatihin kafa vuruşu direkten döndü. Başka bir ortada Hasan Özer ıskaladı, bu kez Fatih golü attı. Galatasarayda fizik temposu düşük maçta Sergen ilk yarı üç iyi frikik attı. Koşmadı, sert müdahaleden kart gördü. Ağır kaldı, ofsayttan çıkamadığı için üç akını engelledi. Galatasaray ayrıca defansında beş kişi varken üç Antepli rahatlıkla paslaşıp, kaleye şut atan örnekler sergiledi. Bu hafta da Lucescu bu korkaklık alışkanlığını süzememiş. Dakika 69da Suat oyundan atıldı. Sergenin yerine koşan Bülent Akını aldı. Yenilerden hiçbiri yararlı oynayamadı. Mondragon yediği golde şaşkındı. Ayrıca Galatasaray çok sakat oyuncu vermeye başladı. Demek ki, Galatasaray antrenmanda ve maçlarda tükettiği vitamin, tuz gibi vücudun dengesini kuran mineralleri yeterince almıyor. Yazın sakatlıklar bununla bağlantılıdır. Galatasaray, bu nedenle herkesten fazla fire vermeye başladı. | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Günlerdir olumsuz haberler nedeniyle yükselişini sürdüren ve dün sabah 46.91 dolara ulaşarak yeni bir rekor kıran petrol fiyatlarının ateşi, Venezüella ve Suudi Arabistan'dan gelen olumlu haberlerle düşme eğilimine girdi. Ancak akşam üzeri Irak'ta Şii militanlarının bir kuyuyu ateşe vermesinin ardından yeniden tırmanışa geçti. ABD hafif ham petrolün varil fiyatı Irak'taki bombalamanın ardından 46.70 dolara çıkarken, Brent petrol ise 44.10 dolar ile yeni rekor kırdı. Venezüella'da hafta sonu gerçekleştirilen referandumda zaferini ilan eden Devlet Başkanı Hugo Chavez, zafer konuşmasında petrol piyasasında istikrar sözü verdi. "Hükümetim adına OPEC'e garanti ederim ki dünya petrol piyasasının istikrarı sağlanacak" diyen Chavez, Ortadoğu haricindeki en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesiyle ilgili endişelerin azalmasını sağladı. Hedef 25-30 dolar Başkent Riyad'da yayınlanan bir gazeteye açıklamalarda bulunan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah ise petrol fiyatlarını 25-30 dolara çekmeyi hedeflediklerini kaydetti. "Fiyatları 25-30 dolara düşürmek için petrol sahalarının izin verdiği ölçüde maksimum pompalama yapacağız" diyen Veliaht Prens, rekor seviyelerde gezen fiyatların gevşetilmesi adına ülkesinin üzerine düşeni yapacağını söyledi. Dün gün içinde New York Borsası'nda 46.91 dolarla tarihinin en yüksek değerini gören hafif türü ham petrolün varil fiyatı, Venezüella'daki referandum sonuçları ve Prens Abdullah'ın açıklamalarının ardından 46.20 dolara indi. Londra'da işlem gören Brent petrol ise 43 cent gerileyerek 43.40 dolara indi. Ancak Irak'taki bombalama haberleriyle ABD petrolü 44.70, brent ise 44.10 dolara yükseldi. Yukos: Üretime devam Rus petrol devi Yukos'un Başkanı Viktor Gerashchenko, şirketin eylül ayı sonuna kadar üretim yapmasına ve petrol birimini satmasına izin verildiğini açıkladı. Gerashchenko, mümkün olduğunca uzun süre şirketin iflasını önlemeye çalışacaklarını da vurguladı. Gerashchenko, "İçerden kaynaklarımız (ki bildiğiniz gibi son birkaç yıldır devlet sırrı diye bir şey kalmadı) bize Yukos'un kısa dönemde bütün iç ve dış sözleşmelerini yerine getirmesine izin verildiği yönünde bir talimat olduğunu söyledi" dedi. Yukos, devlete toplam 3.4 milyar doları bulan vergi borçları nedeniyle uzun süredir ayakta durmaya çalışıyor | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Sıcak ve nemli havaların insan vücudunda olumsuzluklara neden olduğunu söyleyen İl Sağlık Müdürü Saadettin Yazı, özellikle kalp ve tansiyon gibi kronik hastalar ile çocukların güneşten uzak durmaları, 11.00 ila 15.00 saatleri arasında kesinlikle dışarı çıkmamaları gerektiğini söyledi. Sıcak ve nemli havaların insanlar üzerinde sağlık sorunlarına neden olabildiğinin altını çizen Sağlık Müdürü Yazı, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastaların, uyarılara dikkat etmesi gerektiğini belirterek, "Bu tip insanların saat 11.00 ila 15.00 saatleri arasında kesinlikle dışarı çıkmamaları gerekir. Sıcak artışı, güneş çarpmaları, tansiyon ve kalp rahatsızlıkları gıda zehirlenmeleri ve aşırı nemden kaynaklanan yorgunluklar ile kramplar bu saatlerde insanlar üzerinde sıkça görülüyor" dedi. Aşırı nemin, vücudun sıcağa karşı savunma mekanizması olan terin buharlaşmasını önleyerek, serinlemeye engel olduğunu kaydeden Yazı, "Kişiler çok terler; fakat az serinler. Böylece aşırı sıvı kaybına bağlı olarak yorgunluk, halsizlik, iç sıkıntı, nabız zayıflığı ve dolaşım bozukluğu oluşabilir. Bu durumlarda kişiye aşırı sıvı kaybından dolayı tıbbi müdahale yapılmalı ve hemen sıcak ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Hastanın uzanması sağlanmalı ve eğer bilinci yerindeyse, bir litreye yakın su içirilmelidir. Bu tedbirlerin yanı sıra özellikle çocuklar, yaşlılar, kalp ve şeker gibi kronik hastalığı olanların yukarıda belirttiğimiz saatlerde dışarı çıkmamaları gerekmektedir. Bu türlü insanların serin yerleri tercih etmeleri ve bol su almaları gerekir" diye konuştu. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, İsrail'in peşmergelere komando eğitimi verdiği haberini dünyaya duyuran New Yorker yazarı Seymour Hersh'le görüşen üst düzey yetkilinin de Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olduğunu açıkladı. Gül'e yakın üst düzey bir kaynak da "Hersh'in makalesinde bahsettiği Türk yetkili biziz" dedi. Tan, Dışişleri Bakanlığı'nın haftalık basın toplantısında şöyle konuştu: "Irak'ta mutabakat oluşturulamaz ve bu iç çatışmaya yol açarsa, bölge ülkeleri ve uluslararası camianın söz hakkı doğar. Görüşler Iraklı yetkililere iletildi." | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Türk Telekomun, ağustos ayı başında uygulamaya koymayı planladığı ve abonelerden seçim yapmasını istediği yeni tarife paketlerinin uygulaması daha sonra 24 Ağustosa ertelenmişti. Telefon konuşma ücretlerinde belirli koşullara bağlı olarak ucuz tarifelere geçileceği şeklinde sunulan kampanyaya, çeşitli tüketici örgütleri "yanıltıcı" olduğu gerekçesiyle tepki göstermişti. Telekomun yeni tarife paketlerine ilişkin reklamlara, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alan Reklam Kurulu tarafından yasak getirildi. Reklam Kurulu, 10 Ağustosta yaptığı toplantıda, başta tüketici derneklerinin "indirim adı altında telefon ücretlerinde artış gerçekleştirildiği" görüşüyle tepki gösterdiği kampanyaya ilişkin reklamları durdurma kararı aldı. Kurulun kararı şöyle:"Türk Telekomünikasyon A.Ş.nin Telefon konuşmaları yüzde 80 ucuzluyor başlığıyla tanıttığı kampanya çerçevesinde abonelere sunduğu alternatif ücret paketleriyle ilgili reklamlarına ilişkin olarak; Türk Telekoma söz konusu reklamları tedbiren durdarma cezası verilmesi kararlaştırıldı." | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Gecikmeden doktora başvurmanız gereken durumlar: ·Dişlerin ve dilin düzenli ve doğru bir şekilde fırçlanması ve ağız içini temizlemesi kokuyu geçirmiyorsa ·Ağız kokusunu kanama, ağızda ya da boğazda şişme ve ağrı eşlik ediyorsa Ağız kokusunun en sık rastlanan nedeni ağız içindeki hastalıklardır. Diş çürükleri, ağız bakımının yetersiz olması, diş taşı oluşumu, dişetlerinin ve ağız içindeki mukozanın iltihabı, iyi temizlenmeyen protezler ağız kokusuna yol açar. Geniz bademciklerinin infeksiyonları, burunda ykronik nezle ve sinüzit, kronik yutak ve gırtlak iltihapları da birer ağız kokusu nedenidir. Yemek borusunda meydana gelen keselerin (divertikül) içinde besin parçalarınnı toplanarak konuşması ve hazımsızlık da ağız kokusuna sebep olur. Kronik bronşit ve akciğer absesi gibi solunum yolu rahatsızlıklarında da ağız kokusu olabilir. Böbrek yetmezlikleri sonucunda ortaya çıkan üremide nefeste amonyak kokusu, kronik karaciğer hastalığında fare ölüsüne benzeyen nefes kokusu ve şeker komsaındaki aseton kokusu bu tip ağız kokularıdır. Kadınların adet dönemlerinde ve gebelerde ağız kokusu olabilir. Ağızdan soluyan ve tükürük salgısı azalan ateşli hastalarda da ağız kokusu ortaya çıkabiliri. Ağız kokusu ancak nedeninin belirlenip uygun tedavinin yapılmasından sonra ortadan kalkar. Ağız içindeki nedenlere bağlı ağız kokusunun giderilmesi için dişlerin düzenli olarak fırçalanması, mikrop öldürücü ve koku giderci özellikleri olan gargaralar, ciklet, karanfil ve ağız spreyleri yararlı olabilir. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Kazakistan ile sorun çözüldü Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar, Kazakistan ile yaşanan taşımacılık sorununun tamamen çözüldüğünü bildirdi. Resmi temaslarda bulunmak üzere, 2-5 Ağustos tarihlerinde gittiği Kazakistan'a giden Kayalar, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: 'Daha önce Türkiye ile Kazakistan arasında yapılan anlaşma uyarınca, 3 bin adet TIR'a ücretsiz geçiş izni verilmişti. Kazakistan ile yapılan yeni anlaşma ile Türk-Kazak ortak taşımacılık şirketinin kurulması kararlaştırıldı. Söz konusu şirket ile taşımacılığın önündeki kısıtlamalar tamamen kalkacak. Dolayısıyla taşımacılıkta sorun bitmiş oldu.'' | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
İzmir Adnan Menderes Havalimanında bir güvenlik eziyeti yaşanıyor. THY, transit yolcuları ve iç hat yolcularını ayrı otobüslere bindirirken, yolcular 1 saat süren bir işlemle tek tek sayılıyor. İZMİR Adnan Menderes Havalimanında yurt dışı bağlantılı transit yolcuların gümrüğe götürülmek üzere iç hat yolcularından ayrı otobüse bindirilmesi ve bu sırada yaşanan sorunlar nedeniyle yolculuğun yarım saatle bir saat arasında uzuyor. Yolcular, bu işlemler sırasında tek tek sayıldıklarını söyleyip tepki gösterirken, Türk Hava Yolları (THY) yetkilileri, güvenlik nedeniyle bu işlemi yaptıklarını belirtti. Yurt dışından İzmire bilet alan yolcular, İstanbulda aktarma yapıp Türk Hava Yollarının iç hatlar uçağına biniyor. Bu nedenle normal olarak İstanbuldan İzmire gelen uçakta normal iç hat yolcuları olduğu gibi, yurt dışından gelen yolcular da yeralıyor. Transit yolcuların yurtiçine giriş işlemi de bu nedenle İzmirde Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde pasaport ve bagaj kontrolu yapılıyor. Yurt dışından gelen yolcular bundan sonra Türkiyeye giriş yapıyor. Uçak, İzmir Adnan Menderes Havalimanına indiğinde iç hat yolcuları ile Transit Yolcular ayrı otobüslere bindiriliyor. Normal yolcular iç hatlar çıkış terminaline, transit yolcular da dış hatlar terminaline pasaport kontrolüne götürülüyor. Yolcuların birbirlerinden ayrılıp ayrı otobüslere bindirilmeleri sırasında uçakta sorun yaşanıyor. Türk Hava Yollarının bu işlemlerle ilgili yaptıkları anonsları yolcular genellikle anlamıyor ve sorun yaşanıyor. Yanlış otobüslere binmeler olduğu gibi, THY görevlilerinin de kendilerine yardımcı olmadıkları öne sürülüyor. Uçakta ve otobüslere binildikten sonra yapılan sayımlarda yanlış otobüslere binildiği için transit yolcu sayısı genellikle birbirini tutmadığından, görevliler yeniden teker teker sayım yapmak zorunda kalıyor. Yolcular ve seyahat acentaları bu kargaşalık nedeniyle yarım saatle bir saat arasında gecikmeler yaşandığını vurguladı. Bu konuda tur organizatörleri, Yolcular uçağın içinde veya otobüslerde anlamsız bekletiliyor. Klimalar ve havalandırma kapatıldığı için uçağın içi sıcak oluyor. Yapılan anons ise anlaşılmıyor. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, bu sorunu sık sık yaşadığını belirterek, biraz dikkat ve özenle sorunun çözülebileceğini savundu. Demirtaş, gümrüklü yolcularla, iç hatlar yolcularının birbirlerine karışmaması için personelin ellerinde bir uyarı pankart ile yolculara yön göstermesi gerektiğini ifade etti. THY: Güvenlik için yapıyoruz THY yetkilileri mevcut uygulamayı yapmak zorunda olduklarını ifade etti. Sayım işleminin güvenlik açısından gerekli olduğunu vurgulayan yetkililer, yolcuların isim isim sayımının kendileri için de sıkıntı yarattığını ancak mevcut imkanlar dahilinde başka alternatiflerinin olmadığını belirterek şöyle dedi: Sayım işlemindeki amaç, yasadışı yollardan girişi önlemek. Yolcuları teker teker saymazsak emniyet yetkilileri THY görevlileri hakkında soruşturma açar. İsimleri okunan bazı yolcular bilerek cevap vermiyor ya da soruyu anlamamazlıktan geliyor. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Ege Üniversitesi Bilgi ve İletişim Teknolojileri Araştırma-Uygulama Merkezi (BİTAM), E.Ü. Tıp Fakültesi bünyesinde geliştirdiği kapalı devre TV sistemi sayesinde, ameliyatları canlı olarak yayınlıyor. Operasyonlar ayrıca, BİTAM web sayfası üzerinden de eş zamanlı olarak izlenebiliyor. BİTAM iletişim grubunun çekirdeğini oluşturan ve faaliyetleri sona eren Odyovizüel Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin girişimiyle, 1984 yılında çalışır hale getirilen sistemin, 2000 yılından itibaren modernize edilerek verimliliği artırıldı. Şu anda aktif durumdaki merkez stüdyoya bağlı 6 operasyon merkezi bulunuyor. Bunlar; göz hastalıkları, genel cerrahi, kulak-burun-boğaz, ortopedi ve travmatoloji, kadın hastalıkları ameliyathanesi ile girişimsel anjiyografi bölümü operasyon odası. Ayrıca, bilimsel kongre ve organizasyonların canlı yayını ya da çok kameralı çekimleri de BİTAM bünyesindeki canlı yayın ekibi tarafından yayıncılık kriterlerine uygun biçimde gerçekleştiriliyor. Çekimler, kapalı devre televizyon sistemi kullanılarak yapıldığı gibi, BİTAM web sayfası üzerinden de sanal alemde eş zamanlı olarak izlenebiliyor. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
İSTANBUL - Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD), Avrupa'da Türkiye hakkındaki önyargıları kırmayı hedeflediği kampanyayı 'Kalbinizi açın' sloganıyla başlattı. 'Open your heart: Kalbinizi açın' mesajını taşıyan projede, özellikle Avrupa kamuoyuna ulaşılmaya ve fikirleri değiştirilmeye çalışılıyor. Düzenlenen basın toplantısında konuşan TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Saraylı "Bizler Türkiye'nin problemlerini 'eğitim', 'birliğimiz' ve 'zenginleşmemiz' olarak üç başlık altında topluyoruz. Bu üç konuyu da doğrudan ilgilendiren ve kayıtsız kalınamayacak çok ciddi bir global değişim devam ediyor. Bu da Avrupa Birliği'dir. Başlattığımız projeyle amacımız Türkiye' nin AB'ye üyelik sürecini Avrupa kamuoyuna sokmak, kamuoyunda tartışılmasını sağlamak ve Türkiye' ye olan önyargıları yıkmak" diye konuştu. AB sürecinde artık siyasilerin yapacakları fazla bir şey olmadığına da dikkat çeken Saraylı, "Görüşmeler sonucunda referandumda halk oy verecek. Bu nedenle kendimizi AB halkına anlatmalı ve oy kullanmalarını sağlamalıyız" dedi. TÜGİAD'ın Uluslararası İlişkiler Komisyonu tarafından yürütülen bu çalışmanın sivil bir inisiyatif olduğunu ve 'Open your heart' mesajının bulunduğu logonun önce yurtdışına giden gemi ve kara taşımacılığı yapan üyelerinin araçlarıyla daha sonra ise Avrupa'ya giden posta ve kargo gönderileriyle ulaştırılacağını söyleyen Murat Saraylı, ilk uygulamayı CASPI Denizcilik'in, gemilerinde başlattığını ifade etti. | ekonomi |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Fener-A.Gücü Tatlının BİRİNCİ Süper Ligde üçüncü haftanın maçlarını yönetecek hakemler açıklandı. Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu, lige fırtına gibi başlangıç yapan Ankaragücü ile son şampiyon Fenerbahçe karşılaşması için Serdar Tatlıyı görevlendirdi. Beşiktaş - Trabzonspor randevusunda Ali Aydın, Çaykur Rizespor - Galatasaray maçında da Mustafa Çulcu düdük çalacak. Kimler yönetecek CUMARTESİ Göztepe - Samsun: Şahin Taşkınsoy Beşiktaş - Diyarbakır: Ali Aydın G.Birliği - İstanbulspor Kazım Erçakır Antalya - Y.Yozgat: Harun Yiğit PAZAR G.Antep - Denizlispor: Zafer Önder İpek Kocaeli - Malatyaspor: Ferhat Gündoğdu Fenerbahçe - Ankaragücü: Serdar Tatlı Ç.Rize - Galatasaray: Mustafa Çulcu | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Yaklaşık 1600 nüfuslu Camiliören Köyü'nde, son bir yılda kanserden ölenlerin sayısı 8'e ulaşınca, Köy Muhtarı Hidayet Dere, inceleme yapılması için Aksaray Sağlık İl Müdürlüğü'ne dilekçe verdi. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer ve Başkan Yardımcısı Dr. Murat Aral, köye gelerek incelemelerde bulundu. Camiliören Köyü Muhtarı Hidayet Dere'den köyün su kaynakları, toprak ve beslenme alışkanlıkları hakkında bilgi alan Tuncer, ''Köyde sigara içme oranı çok yüksek. Doğal gıdalarla beslenme çok az. Kanser hastalarındaki çoğalma buna bağlı olabilir. Ancak su ve toprak analizleri de yapılacak. Öncelikle köy halkına sigarayı bırakmalarını öneriyorum'' dedi. Sağlık İl Müdürlüğü yetkilileri ise gelen dilekçeden sonra köyün su ve toprak analizlerine başladıklarını belirterek, ''Kanser vakalarında gerçekten bir artış var. Ancak, bunun hangi faktörlere bağlı olarak arttığını bilmiyoruz. Gerekli çalışmaları yaptıktan sonra sonuca ulaşırız'' diye konuştu. | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Devler Play-Offta Erkekler Voleybol 1.Liginde Fenerbahçe ve Galatasarayın yanısıra Bayanlar Liginde de Beşiktaş bir üst tura çıktı ERKEKLER Voleybol 1. Liginde Play - Off ön eleme maçı oynayan Fenerbahçe ve Galatasaray yenilmelerine rağmen set averajıyla tur atladı. Fenerbahçe, ilk maçta 3 - 0 yendiği Arkas Saint Josephe 3 - 2 mağlup olurken, Galatasaray evinde 3 - 0 devirdiği Rize Fındıklıspora deplasmanda 3 - 2yle teslim oldu. BAYANLARDA ise Beşiktaş, İstanbulda 3 - 2 yendiği, Şanlıurfa Gençliki deplasmanda da aynı sonuçla geçerek bir üst tura çıktı. Karşıyaka da Ankarada 3 - 2 yenildiği SSKyı İzmirdeki rövanşta 3 - 1 mağlup etmeyi başardı ve set avarajıyla turu yakaladı. Play - Off ilk tur maçları erkeklerde 8, bayanlarda 9 Martta oynanacak. VOLEYBOL PANORAMA Söz sporcularda Erkeklerde tehir maçları nedeniyle lig gecikmeli sona erdi. Daha önce söylediğimiz gibi liderlik averajla belli oldu. İlk sırada Erdemir yer alırken, Arçelik set farkıyla ikinci sırada kaldı. Uzun süre lider kalan Ziraat üçüncü, SSK son maçını kaybedince dördüncü sıraya yerleşti. Ön eleme maçları sonrası Play - Off eşleşmeleri kesinleşti. Artık sıra üç etaplı final turnuvasında yer alacak dört takımın belirlenmesine geldi. Voleybolun dört büyükleri bu hafta sonu başlayacak Play - Offta eşleştikleri rakiplerini saf dışı bırakmak için oynayacaklar. Söz sırası şimdi takımların kaderini değiştirecek sporcularda olacak ! Lig süresince, Erdemirde Aykut, Viladimir, Arçelikte Gökhan, Stefanov, Ziraatbankta Hüseyin, Beduline, SSKda Erkan ile Ouchakov isimleri etkili oldu. Lig sisteminin, gelecek sezondan değişecek olması nedeniyle maçlar play - off uygulaması içinde son kez oynanacak. Haftanın takımı Erdemir Coachu Georg Strumilo (Erdemir) Starı Nikolov Vladimir (Erdemir) Haftanın karması Dariusz (Fenerbahçe), Victor (S.Joseph), Kırchev (Bursa Emniyet), Vladimir (Erdemir), Emre (Tokat BLD.), Hakan (Arçelik), Libero: Taylan (SSK) | spor |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Karikatirüst Oğuz Aral (68), Bodrum'da vefat etti. Özel Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Erkan İnal'dan alınan bilgiye göre, önceki akşam saatlerinde hastaneye getirilen Oğuz Aral, dün akşam saat 19.30 sıralarında hayatını kaybetti. Dr. İnal, Oğuz Aral'ın ''multiorgan yetmezliği'' nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, şöyle dedi: ''Oğuz Aral, dün akşam saatlerinde arka cidar bölgesindeki yaygın enfarktüs nedeniyle hastanemize getirildi. Kendisine hemen müdahale edildi. Ancak, gündüz saatlerinde böbrek yetmezliği ortaya çıktı. Günde üç paket sigara tükettiği için de beyin küçülmesi olmuş. Diyalize sokmak istendi, ancak her şey bir anda kötüye gitmiş. Bu akşam saat 19.30 sıralarında multiorgan yetmezliği nedeniyle vefat etti.'' Aral'ın dün öğle saatlerinde kendine gelerek, hemşire ve hasta bakıcılarla şakalaştığı öğrenildi | sağlık |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Tom Cruise, kendisini güldürecek eş arıyor Kısa süre önce nişanlısından ayrılan ünlü aktör Tom Cruise yine eş aramaya başladı. Cruise, kendisini güldürecek, maceraya meraklı, motosiklet ve uçağa binmeyi seven bir kadınla evlenmeye hazır olduğunu söyledi. Internetteki mirror sitesinin haberine göre ocak ayında nişanlısı Penelope Cruz ile yollarını ayıran Tom Cruise, üçüncü eşini aradığını ilan etti. Cruise, aradığı eşin niteliklerini, Mutlaka espri duygusu olmalı, beni güldürmeli. Hayatında maceradan kaçmamalı. Ben motosiklete ve uçağa binmeyi severim. Benimle bunları yapacak, benim kadar da keyif alacak birini arıyorum diye özetledi. | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Hayatındaki tek erkekle birlikte Güzel oyuncu Zeynep Tokuş da tatil için Çeşme'yi seçen ünlüler kervanına katıldı. Yaklaşık bir yıl önce eşi Bülent Helvacı'dan ani bir kararla ayrılan Tokuş, daha sonra yönetmen Veli Çelik'le beraberlik yaşamıştı. Geçtiğimiz haftalarda 'mecburen' ayrılmak zorunda kaldığı 'Çocuklar Duymasın' adlı dizinin kadrosuna katılmadan önce Çelik'le yollarını ayıran Zeynep Tokuş, artık hayatındaki tek erkeğin 1,5 yaşındaki oğlu Alp olduğunu söylüyor. Güzel oyuncu Çeşme'deki deniz ve güneşle içiçe yaşadığı tatil günlerinde bütün zamanını oğluyla birlikte geçiriyor | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Kenan Doğulu, 'metroseksüel' benzetmesinden rahatsız olunca tipini değiştirmeye karar verdi. Birçok müzik klibindeki erkek şarkıcıların birbirine benzediğine dikkat çeken Doğulu, şunları söyledi: "Son zamanlarda metroseksüellik esprisi adı altında belli bir tip oluşmaya başladı. Ben de bundan rahatsız olduğum için imaj değiştirdim. Saçlarımı tekrar uzatıyorum ve sakal bıraktım. Değişiklik peşindeyim | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
SHP lideri Murat Karayalçın, CHP'nin yerel seçimde adaylık önerisini "Arkadaşlarını bırak gel şeklindeki öneriyi kesinlikle kabul edemem. Bu vicdani ve siyasi olarak doğru değil" diyerek reddetti. CHP'nin tüm sol partiler için çatı olması gerektiğini belirten Karayalçın, solda işbirliğine DEHAP'ın engel olduğu iddiasını, "CHP, öteki sol partileri kabul etti de bir tek DEHAP'ı mı reddediyor?" diye değerlendirdi. | siyaset |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Evlenmeyi seviyor ABD'li aktör Tom Cruise, nişanlısı Penelope Cruz'dan ayrıldıktan sonra yeni bir eş aramaya başladı. Internetteki "mirror" sitesinin haberine göre, kendisini güldürecek, maceraya meraklı, motosiklet ve uçağa binmeyi seven bir kadınla evlenmeye hazır olduğunu söyleyen Cruise, "Ben evlenmeyi seven bir erkeğim. Asla bundan vazgeçmedim ve vazgeçmem de" diyor | magazin |
|
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin.
Kas erimesini önleyen özel çizmeler için çalışıyorlar Bilim adamları, uzun süre yerçekimsiz ortamda kalan astronotlarda görülen kas erimesini önleyen özel çizmeler geliştiriyor İnternetteki pressetext sitesinde çıkan habere göre, Houstonda yapılan Uzay Kongresi 2002de, geliştirilen özel çizmeler hakkında bilgi veren bilim adamları, çizmenin tabanının, yürürken, koşarken ve atlarken ayakta oluşan baskıların benzerini oluşturduğunu söylediler. Houston Üniversitesinde görevli bilim adamı Charles Layne, doğala çok yakın olacak bu baskıların bacaktaki kasları uyararak kas erimesini engelleyebileceğini belirtti. Yerçekimsiz ortamda kalan astronotların sadece kaslarının erimediğini kaydeden Layne, vücudun kasları kontrol etme yeteneğini de kaybettiğini söyledi. Özel çizmeyle yapılacak baskı sayesinde, sinir sistemi ve beynin de yürümenin nasıl bir şey olduğunu unutmayacağını belirten Layne, çizmenin yatalak hastalar için de kullanılabileceğini ifade etti. | sağlık |
Subsets and Splits