id
int64 1
9.2k
| answers
list | title
stringlengths 4
104
| question
stringlengths 2
257
| context
stringlengths 31
11.1k
|
---|---|---|---|---|
8,330 | [
{
"answer_start": "1124",
"text": " Abdülkadir Bey"
}
] | Emin Mehmed Bey | Emin Mehmed Bey'in oğlunun adı nedir? | Emin Mehmed Bey (d. 5 Haziran 1758 - ö. 23 Nisan 1809) Babası eski Sadrazam Emin Paşa'dır. 27 Ramazan 1171 (5 Haziran 1758) de doğdu. Alâiyeli Kadızade Mehmed, Karamânî Âbid, Çatalcalı Ahmed, Gelenbevî İsmail, Enver Efendi'lerden ilmi, heyeti ve edebiyatı, Tatarcık, Numan ve Benlizade'lerden nücum, istihrâc-ı düstur ve âlât-ı irtifâiye'yi ve Yesâri'den ta'lîk hattını öğrenmiş ve 1182 (1768/9) de ehliyetsiz olarak aldığı müderrisliğin, 1206 (1791/2) da Galata mollalığında hakkını ifa eylemiştir. Rebiülevvel 1210 (Eylül/Ekim 1795) da Edirne payesi, Rebiülâhir 1211 (Ekim 1796) de Mekke payesi ve Cemaziyelevvel 1215 (Eylül/Ekim 1800) de İstanbul kadısı olmuştur. Bitiminde Cemaziyelevvel 1216 (Eylül 1801) da Anadolu payesiyle taltif olunmuş, Zilhicce 1218 (Mart 1804) de 2. defa İstanbul kadısı olmuş ve Rebiülâhir 1220 (Temmuz 1805) de Anadolu kazaskeri olup ayrıldıktan sonra Receb 1223 (Eylül 1808) de Rumeli payesini almıştır. 8 Rebiülevvel 1224 (23 Nisan 1809)de öldü. Eyüp'te Cemaziyelevvel 1209 (Ocak 1795) de vefat eden annesi Hâfize Hanım yanına defnedilmiştir. Muhakkık, dindar, fakih, fazıldı. Oğlu, sudûrdan Abdülkadir Bey'dir. |
8,331 | [
{
"answer_start": "1033",
"text": "annesi Hâfize Hanım yanına"
}
] | Emin Mehmed Bey | Emin Mehmed Bey'in cenazesi nereye defnedilmiştir? | Emin Mehmed Bey (d. 5 Haziran 1758 - ö. 23 Nisan 1809) Babası eski Sadrazam Emin Paşa'dır. 27 Ramazan 1171 (5 Haziran 1758) de doğdu. Alâiyeli Kadızade Mehmed, Karamânî Âbid, Çatalcalı Ahmed, Gelenbevî İsmail, Enver Efendi'lerden ilmi, heyeti ve edebiyatı, Tatarcık, Numan ve Benlizade'lerden nücum, istihrâc-ı düstur ve âlât-ı irtifâiye'yi ve Yesâri'den ta'lîk hattını öğrenmiş ve 1182 (1768/9) de ehliyetsiz olarak aldığı müderrisliğin, 1206 (1791/2) da Galata mollalığında hakkını ifa eylemiştir. Rebiülevvel 1210 (Eylül/Ekim 1795) da Edirne payesi, Rebiülâhir 1211 (Ekim 1796) de Mekke payesi ve Cemaziyelevvel 1215 (Eylül/Ekim 1800) de İstanbul kadısı olmuştur. Bitiminde Cemaziyelevvel 1216 (Eylül 1801) da Anadolu payesiyle taltif olunmuş, Zilhicce 1218 (Mart 1804) de 2. defa İstanbul kadısı olmuş ve Rebiülâhir 1220 (Temmuz 1805) de Anadolu kazaskeri olup ayrıldıktan sonra Receb 1223 (Eylül 1808) de Rumeli payesini almıştır. 8 Rebiülevvel 1224 (23 Nisan 1809)de öldü. Eyüp'te Cemaziyelevvel 1209 (Ocak 1795) de vefat eden annesi Hâfize Hanım yanına defnedilmiştir. Muhakkık, dindar, fakih, fazıldı. Oğlu, sudûrdan Abdülkadir Bey'dir. |
8,332 | [
{
"answer_start": "936",
"text": "8 Rebiülevvel 1224 (23 Nisan 1809)"
}
] | Emin Mehmed Bey | Emin Mehmed Bey ne zaman vefat etmiştir? | Emin Mehmed Bey (d. 5 Haziran 1758 - ö. 23 Nisan 1809) Babası eski Sadrazam Emin Paşa'dır. 27 Ramazan 1171 (5 Haziran 1758) de doğdu. Alâiyeli Kadızade Mehmed, Karamânî Âbid, Çatalcalı Ahmed, Gelenbevî İsmail, Enver Efendi'lerden ilmi, heyeti ve edebiyatı, Tatarcık, Numan ve Benlizade'lerden nücum, istihrâc-ı düstur ve âlât-ı irtifâiye'yi ve Yesâri'den ta'lîk hattını öğrenmiş ve 1182 (1768/9) de ehliyetsiz olarak aldığı müderrisliğin, 1206 (1791/2) da Galata mollalığında hakkını ifa eylemiştir. Rebiülevvel 1210 (Eylül/Ekim 1795) da Edirne payesi, Rebiülâhir 1211 (Ekim 1796) de Mekke payesi ve Cemaziyelevvel 1215 (Eylül/Ekim 1800) de İstanbul kadısı olmuştur. Bitiminde Cemaziyelevvel 1216 (Eylül 1801) da Anadolu payesiyle taltif olunmuş, Zilhicce 1218 (Mart 1804) de 2. defa İstanbul kadısı olmuş ve Rebiülâhir 1220 (Temmuz 1805) de Anadolu kazaskeri olup ayrıldıktan sonra Receb 1223 (Eylül 1808) de Rumeli payesini almıştır. 8 Rebiülevvel 1224 (23 Nisan 1809)de öldü. Eyüp'te Cemaziyelevvel 1209 (Ocak 1795) de vefat eden annesi Hâfize Hanım yanına defnedilmiştir. Muhakkık, dindar, fakih, fazıldı. Oğlu, sudûrdan Abdülkadir Bey'dir. |
8,333 | [
{
"answer_start": "20",
"text": "5 Haziran 1758"
}
] | Emin Mehmed Bey | Emin Mehmed Bey ne zaman dünyaya gelmiştir? | Emin Mehmed Bey (d. 5 Haziran 1758 - ö. 23 Nisan 1809) Babası eski Sadrazam Emin Paşa'dır. 27 Ramazan 1171 (5 Haziran 1758) de doğdu. Alâiyeli Kadızade Mehmed, Karamânî Âbid, Çatalcalı Ahmed, Gelenbevî İsmail, Enver Efendi'lerden ilmi, heyeti ve edebiyatı, Tatarcık, Numan ve Benlizade'lerden nücum, istihrâc-ı düstur ve âlât-ı irtifâiye'yi ve Yesâri'den ta'lîk hattını öğrenmiş ve 1182 (1768/9) de ehliyetsiz olarak aldığı müderrisliğin, 1206 (1791/2) da Galata mollalığında hakkını ifa eylemiştir. Rebiülevvel 1210 (Eylül/Ekim 1795) da Edirne payesi, Rebiülâhir 1211 (Ekim 1796) de Mekke payesi ve Cemaziyelevvel 1215 (Eylül/Ekim 1800) de İstanbul kadısı olmuştur. Bitiminde Cemaziyelevvel 1216 (Eylül 1801) da Anadolu payesiyle taltif olunmuş, Zilhicce 1218 (Mart 1804) de 2. defa İstanbul kadısı olmuş ve Rebiülâhir 1220 (Temmuz 1805) de Anadolu kazaskeri olup ayrıldıktan sonra Receb 1223 (Eylül 1808) de Rumeli payesini almıştır. 8 Rebiülevvel 1224 (23 Nisan 1809)de öldü. Eyüp'te Cemaziyelevvel 1209 (Ocak 1795) de vefat eden annesi Hâfize Hanım yanına defnedilmiştir. Muhakkık, dindar, fakih, fazıldı. Oğlu, sudûrdan Abdülkadir Bey'dir. |
8,334 | [
{
"answer_start": "134",
"text": "Alâiyeli Kadızade Mehmed, Karamânî Âbid, Çatalcalı Ahmed, Gelenbevî İsmail, Enver Efendi'lerden"
}
] | Emin Mehmed Bey | Emin Mehmed Bey ilmi, heyeti ve edebiyatı kimden öğrenmiştir? | Emin Mehmed Bey (d. 5 Haziran 1758 - ö. 23 Nisan 1809) Babası eski Sadrazam Emin Paşa'dır. 27 Ramazan 1171 (5 Haziran 1758) de doğdu. Alâiyeli Kadızade Mehmed, Karamânî Âbid, Çatalcalı Ahmed, Gelenbevî İsmail, Enver Efendi'lerden ilmi, heyeti ve edebiyatı, Tatarcık, Numan ve Benlizade'lerden nücum, istihrâc-ı düstur ve âlât-ı irtifâiye'yi ve Yesâri'den ta'lîk hattını öğrenmiş ve 1182 (1768/9) de ehliyetsiz olarak aldığı müderrisliğin, 1206 (1791/2) da Galata mollalığında hakkını ifa eylemiştir. Rebiülevvel 1210 (Eylül/Ekim 1795) da Edirne payesi, Rebiülâhir 1211 (Ekim 1796) de Mekke payesi ve Cemaziyelevvel 1215 (Eylül/Ekim 1800) de İstanbul kadısı olmuştur. Bitiminde Cemaziyelevvel 1216 (Eylül 1801) da Anadolu payesiyle taltif olunmuş, Zilhicce 1218 (Mart 1804) de 2. defa İstanbul kadısı olmuş ve Rebiülâhir 1220 (Temmuz 1805) de Anadolu kazaskeri olup ayrıldıktan sonra Receb 1223 (Eylül 1808) de Rumeli payesini almıştır. 8 Rebiülevvel 1224 (23 Nisan 1809)de öldü. Eyüp'te Cemaziyelevvel 1209 (Ocak 1795) de vefat eden annesi Hâfize Hanım yanına defnedilmiştir. Muhakkık, dindar, fakih, fazıldı. Oğlu, sudûrdan Abdülkadir Bey'dir. |
8,335 | [
{
"answer_start": "553",
"text": "Rebiülâhir 1211 (Ekim 1796) de"
}
] | Emin Mehmed Bey | Emin Mehmed Bey hangi tarihte Mekke payesi olmuştur? | Emin Mehmed Bey (d. 5 Haziran 1758 - ö. 23 Nisan 1809) Babası eski Sadrazam Emin Paşa'dır. 27 Ramazan 1171 (5 Haziran 1758) de doğdu. Alâiyeli Kadızade Mehmed, Karamânî Âbid, Çatalcalı Ahmed, Gelenbevî İsmail, Enver Efendi'lerden ilmi, heyeti ve edebiyatı, Tatarcık, Numan ve Benlizade'lerden nücum, istihrâc-ı düstur ve âlât-ı irtifâiye'yi ve Yesâri'den ta'lîk hattını öğrenmiş ve 1182 (1768/9) de ehliyetsiz olarak aldığı müderrisliğin, 1206 (1791/2) da Galata mollalığında hakkını ifa eylemiştir. Rebiülevvel 1210 (Eylül/Ekim 1795) da Edirne payesi, Rebiülâhir 1211 (Ekim 1796) de Mekke payesi ve Cemaziyelevvel 1215 (Eylül/Ekim 1800) de İstanbul kadısı olmuştur. Bitiminde Cemaziyelevvel 1216 (Eylül 1801) da Anadolu payesiyle taltif olunmuş, Zilhicce 1218 (Mart 1804) de 2. defa İstanbul kadısı olmuş ve Rebiülâhir 1220 (Temmuz 1805) de Anadolu kazaskeri olup ayrıldıktan sonra Receb 1223 (Eylül 1808) de Rumeli payesini almıştır. 8 Rebiülevvel 1224 (23 Nisan 1809)de öldü. Eyüp'te Cemaziyelevvel 1209 (Ocak 1795) de vefat eden annesi Hâfize Hanım yanına defnedilmiştir. Muhakkık, dindar, fakih, fazıldı. Oğlu, sudûrdan Abdülkadir Bey'dir. |
8,336 | [
{
"answer_start": "116",
"text": "Sorbonne'da"
}
] | Bakır Çağlar | Bakır Çağlar doktorasını nerede yapmıştır? | Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Daha sonra Sorbonne'da iki doktora yaptı. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde anayasa hukuku ve insan hakları konularında dersler verdi. Bir dönem Anayasa Mahkemesi'nin hukuk danışmanı olan Prof. Çağlar, altı yıl Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye Devleti aleyhine açılan davalarda, Türkiye'nin avukatlığını yürüttü. Bu görevinden tartışmalı bir şekilde istifa ederek ayrıldı. 19 Temmuz 1999 tarihinde Neşe Düzel ile yaptığı röportajda, "Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur" düşüncesi ile görevi kabul ettiğini söylese de, sonunda bu görevi kabul etmekten pişmanlık duyduğunu belirtmiştir. Türkiye adına 200 kadar davaya girmiş ve girdiği davaların büyük kısmında, Türkiye tarafından tazminat ödenerek "dostça çözüm" yoluna gidilmiştir. Çağlar, böylelikle Türkiye devletinin duruşmalar sonucunda mahkûm olmadığını söylemiştir. Akademisyenin, “Anayasa Bilimi”, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” adında kitapları bulunmaktadır. 25 Temmuz 2011 tarihinde tedavi gördüğü hastanede mide kanamasından vefat etmiştir, cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. |
8,337 | [
{
"answer_start": "820",
"text": "200 kadar"
}
] | Bakır Çağlar | Bakır Çağlar Türkiye adına aşağı yukarı kaç davaya girmiştir? | Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Daha sonra Sorbonne'da iki doktora yaptı. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde anayasa hukuku ve insan hakları konularında dersler verdi. Bir dönem Anayasa Mahkemesi'nin hukuk danışmanı olan Prof. Çağlar, altı yıl Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye Devleti aleyhine açılan davalarda, Türkiye'nin avukatlığını yürüttü. Bu görevinden tartışmalı bir şekilde istifa ederek ayrıldı. 19 Temmuz 1999 tarihinde Neşe Düzel ile yaptığı röportajda, "Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur" düşüncesi ile görevi kabul ettiğini söylese de, sonunda bu görevi kabul etmekten pişmanlık duyduğunu belirtmiştir. Türkiye adına 200 kadar davaya girmiş ve girdiği davaların büyük kısmında, Türkiye tarafından tazminat ödenerek "dostça çözüm" yoluna gidilmiştir. Çağlar, böylelikle Türkiye devletinin duruşmalar sonucunda mahkûm olmadığını söylemiştir. Akademisyenin, “Anayasa Bilimi”, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” adında kitapları bulunmaktadır. 25 Temmuz 2011 tarihinde tedavi gördüğü hastanede mide kanamasından vefat etmiştir, cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. |
8,338 | [
{
"answer_start": "567",
"text": "\"Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur\" düşüncesi ile"
}
] | Bakır Çağlar | Bakır Çağlar Anayasa mahkemesi hukuk danışmanlığını hangi düşünce ile kabul etmiştir? | Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Daha sonra Sorbonne'da iki doktora yaptı. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde anayasa hukuku ve insan hakları konularında dersler verdi. Bir dönem Anayasa Mahkemesi'nin hukuk danışmanı olan Prof. Çağlar, altı yıl Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye Devleti aleyhine açılan davalarda, Türkiye'nin avukatlığını yürüttü. Bu görevinden tartışmalı bir şekilde istifa ederek ayrıldı. 19 Temmuz 1999 tarihinde Neşe Düzel ile yaptığı röportajda, "Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur" düşüncesi ile görevi kabul ettiğini söylese de, sonunda bu görevi kabul etmekten pişmanlık duyduğunu belirtmiştir. Türkiye adına 200 kadar davaya girmiş ve girdiği davaların büyük kısmında, Türkiye tarafından tazminat ödenerek "dostça çözüm" yoluna gidilmiştir. Çağlar, böylelikle Türkiye devletinin duruşmalar sonucunda mahkûm olmadığını söylemiştir. Akademisyenin, “Anayasa Bilimi”, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” adında kitapları bulunmaktadır. 25 Temmuz 2011 tarihinde tedavi gördüğü hastanede mide kanamasından vefat etmiştir, cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. |
8,339 | [
{
"answer_start": "1291",
"text": "Karacaahmet Mezarlığı'na"
}
] | Bakır Çağlar | Çağlar'ın cenazesi nereye defnedilmiştir? | Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Daha sonra Sorbonne'da iki doktora yaptı. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde anayasa hukuku ve insan hakları konularında dersler verdi. Bir dönem Anayasa Mahkemesi'nin hukuk danışmanı olan Prof. Çağlar, altı yıl Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye Devleti aleyhine açılan davalarda, Türkiye'nin avukatlığını yürüttü. Bu görevinden tartışmalı bir şekilde istifa ederek ayrıldı. 19 Temmuz 1999 tarihinde Neşe Düzel ile yaptığı röportajda, "Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur" düşüncesi ile görevi kabul ettiğini söylese de, sonunda bu görevi kabul etmekten pişmanlık duyduğunu belirtmiştir. Türkiye adına 200 kadar davaya girmiş ve girdiği davaların büyük kısmında, Türkiye tarafından tazminat ödenerek "dostça çözüm" yoluna gidilmiştir. Çağlar, böylelikle Türkiye devletinin duruşmalar sonucunda mahkûm olmadığını söylemiştir. Akademisyenin, “Anayasa Bilimi”, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” adında kitapları bulunmaktadır. 25 Temmuz 2011 tarihinde tedavi gördüğü hastanede mide kanamasından vefat etmiştir, cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. |
8,340 | [
{
"answer_start": "1244",
"text": "mide kanamasından"
}
] | Bakır Çağlar | Bakır Çağlar hangi hastalıktan dolayı vefat etmiştir? | Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Daha sonra Sorbonne'da iki doktora yaptı. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde anayasa hukuku ve insan hakları konularında dersler verdi. Bir dönem Anayasa Mahkemesi'nin hukuk danışmanı olan Prof. Çağlar, altı yıl Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye Devleti aleyhine açılan davalarda, Türkiye'nin avukatlığını yürüttü. Bu görevinden tartışmalı bir şekilde istifa ederek ayrıldı. 19 Temmuz 1999 tarihinde Neşe Düzel ile yaptığı röportajda, "Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur" düşüncesi ile görevi kabul ettiğini söylese de, sonunda bu görevi kabul etmekten pişmanlık duyduğunu belirtmiştir. Türkiye adına 200 kadar davaya girmiş ve girdiği davaların büyük kısmında, Türkiye tarafından tazminat ödenerek "dostça çözüm" yoluna gidilmiştir. Çağlar, böylelikle Türkiye devletinin duruşmalar sonucunda mahkûm olmadığını söylemiştir. Akademisyenin, “Anayasa Bilimi”, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” adında kitapları bulunmaktadır. 25 Temmuz 2011 tarihinde tedavi gördüğü hastanede mide kanamasından vefat etmiştir, cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. |
8,341 | [
{
"answer_start": "1111",
"text": "İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye"
}
] | Bakır Çağlar | Çağlar'ın yazdığı kitaplar nelerdir? | Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Daha sonra Sorbonne'da iki doktora yaptı. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde anayasa hukuku ve insan hakları konularında dersler verdi. Bir dönem Anayasa Mahkemesi'nin hukuk danışmanı olan Prof. Çağlar, altı yıl Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye Devleti aleyhine açılan davalarda, Türkiye'nin avukatlığını yürüttü. Bu görevinden tartışmalı bir şekilde istifa ederek ayrıldı. 19 Temmuz 1999 tarihinde Neşe Düzel ile yaptığı röportajda, "Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur" düşüncesi ile görevi kabul ettiğini söylese de, sonunda bu görevi kabul etmekten pişmanlık duyduğunu belirtmiştir. Türkiye adına 200 kadar davaya girmiş ve girdiği davaların büyük kısmında, Türkiye tarafından tazminat ödenerek "dostça çözüm" yoluna gidilmiştir. Çağlar, böylelikle Türkiye devletinin duruşmalar sonucunda mahkûm olmadığını söylemiştir. Akademisyenin, “Anayasa Bilimi”, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” adında kitapları bulunmaktadır. 25 Temmuz 2011 tarihinde tedavi gördüğü hastanede mide kanamasından vefat etmiştir, cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. |
8,342 | [
{
"answer_start": "313",
"text": "altı yıl"
}
] | Bakır Çağlar | Çağlar, kaç sene boyunca Anayasa makemesi'nin hukuk danışmanı olarak kalmıştır? | Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Daha sonra Sorbonne'da iki doktora yaptı. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde anayasa hukuku ve insan hakları konularında dersler verdi. Bir dönem Anayasa Mahkemesi'nin hukuk danışmanı olan Prof. Çağlar, altı yıl Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye Devleti aleyhine açılan davalarda, Türkiye'nin avukatlığını yürüttü. Bu görevinden tartışmalı bir şekilde istifa ederek ayrıldı. 19 Temmuz 1999 tarihinde Neşe Düzel ile yaptığı röportajda, "Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur" düşüncesi ile görevi kabul ettiğini söylese de, sonunda bu görevi kabul etmekten pişmanlık duyduğunu belirtmiştir. Türkiye adına 200 kadar davaya girmiş ve girdiği davaların büyük kısmında, Türkiye tarafından tazminat ödenerek "dostça çözüm" yoluna gidilmiştir. Çağlar, böylelikle Türkiye devletinin duruşmalar sonucunda mahkûm olmadığını söylemiştir. Akademisyenin, “Anayasa Bilimi”, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” adında kitapları bulunmaktadır. 25 Temmuz 2011 tarihinde tedavi gördüğü hastanede mide kanamasından vefat etmiştir, cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. |
8,343 | [
{
"answer_start": "205",
"text": "insan hakları"
}
] | Bakır Çağlar | Bakır Çağlar hangi konularda dersler vermiştir? | Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Daha sonra Sorbonne'da iki doktora yaptı. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde anayasa hukuku ve insan hakları konularında dersler verdi. Bir dönem Anayasa Mahkemesi'nin hukuk danışmanı olan Prof. Çağlar, altı yıl Strazburg'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye Devleti aleyhine açılan davalarda, Türkiye'nin avukatlığını yürüttü. Bu görevinden tartışmalı bir şekilde istifa ederek ayrıldı. 19 Temmuz 1999 tarihinde Neşe Düzel ile yaptığı röportajda, "Türkiye'nin iç hukukunun Strazburg hukukuyla uyumlu hale sokulmasını sağlamak ve insan hakları açısından bir kazanım olur" düşüncesi ile görevi kabul ettiğini söylese de, sonunda bu görevi kabul etmekten pişmanlık duyduğunu belirtmiştir. Türkiye adına 200 kadar davaya girmiş ve girdiği davaların büyük kısmında, Türkiye tarafından tazminat ödenerek "dostça çözüm" yoluna gidilmiştir. Çağlar, böylelikle Türkiye devletinin duruşmalar sonucunda mahkûm olmadığını söylemiştir. Akademisyenin, “Anayasa Bilimi”, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” adında kitapları bulunmaktadır. 25 Temmuz 2011 tarihinde tedavi gördüğü hastanede mide kanamasından vefat etmiştir, cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. |
8,344 | [
{
"answer_start": "18",
"text": "1941"
}
] | Bakır Çağlar | Bakır Çağlar hangi yılda doğmuştur? | Bakır Çağlar, (d. 1941, İstanbul - ö. 25 Temmuz 2011, Lefkoşa) Türk anayasa hukukçusu, akademisyen. |
8,345 | [
{
"answer_start": "54",
"text": "Lefkoşa"
}
] | Bakır Çağlar | Bakır Çağlar hangi şehirde doğmuştur? | Bakır Çağlar, (d. 1941, İstanbul - ö. 25 Temmuz 2011, Lefkoşa) Türk anayasa hukukçusu, akademisyen. |
8,346 | [
{
"answer_start": "87",
"text": "akademisyen"
}
] | Bakır Çağlar | Bakır Çağlar'ın mesleği nedir? | Bakır Çağlar, (d. 1941, İstanbul - ö. 25 Temmuz 2011, Lefkoşa) Türk anayasa hukukçusu, akademisyen. |
8,347 | [
{
"answer_start": "76",
"text": "Fen Fakültesi"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Araştırma ve Uygulama Merkezi hangi fakülte bünyesinde kurulmuştur? | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 1933 yılında Fen Fakültesi bünyesinde kurulan Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nün araştırma ve gözlemlerinde kullanılması amacıyla açılmıştır. Gözlemsel astronomi konusunda çalışmalara evsahipliği yapan merkez;
Yıldız, güneş, uydu, astroid, kuyrukluyıldız, meteor, metorit ve tutulma gözlemleri yapmak ve gözlem verilerini değerlendirmek.
Dünyanın sayılı 200 gözlem veri merkezi ile 1939 yılından bu yana sürdürülen veri alışverişini sürdürmek.
NASA, ESA gibi kuruluşların atmosfer dışından gözlem yapmak amacıyla uzaya gönderdiği yapay uydu verilerini alıp indirgemek ve değerlendirmek
Gerek yurt dışından alınan gerekse İstanbul Üniversitesi Gözlemevi'nde elde edilen verileri kullanarak ve gerekli bilgisayar programlarını yazarak araştırmalar yapıp yayınlamak. gibi amaçlar gütmektedir. |
8,348 | [
{
"answer_start": "75",
"text": " Fen Fakültesi bünyesinde kurulan Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nün araştırma ve gözlemlerinde kullanılması "
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin kurulma amacı nedir? | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 1933 yılında Fen Fakültesi bünyesinde kurulan Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nün araştırma ve gözlemlerinde kullanılması amacıyla açılmıştır. Gözlemsel astronomi konusunda çalışmalara evsahipliği yapan merkez;
Yıldız, güneş, uydu, astroid, kuyrukluyıldız, meteor, metorit ve tutulma gözlemleri yapmak ve gözlem verilerini değerlendirmek.
Dünyanın sayılı 200 gözlem veri merkezi ile 1939 yılından bu yana sürdürülen veri alışverişini sürdürmek.
NASA, ESA gibi kuruluşların atmosfer dışından gözlem yapmak amacıyla uzaya gönderdiği yapay uydu verilerini alıp indirgemek ve değerlendirmek
Gerek yurt dışından alınan gerekse İstanbul Üniversitesi Gözlemevi'nde elde edilen verileri kullanarak ve gerekli bilgisayar programlarını yazarak araştırmalar yapıp yayınlamak. gibi amaçlar gütmektedir. |
8,349 | [
{
"answer_start": "661",
"text": "Gerek yurt dışından alınan gerekse İstanbul Üniversitesi Gözlemevi'nde elde edilen verileri kullanarak ve gerekli bilgisayar programlarını yazarak araştırmalar yapıp yayınlamak"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | İstanbul Üniversitesi Gözlemevinin ne gibi amaçları vardır? | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 1933 yılında Fen Fakültesi bünyesinde kurulan Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nün araştırma ve gözlemlerinde kullanılması amacıyla açılmıştır. Gözlemsel astronomi konusunda çalışmalara evsahipliği yapan merkez;
Yıldız, güneş, uydu, astroid, kuyrukluyıldız, meteor, metorit ve tutulma gözlemleri yapmak ve gözlem verilerini değerlendirmek.
Dünyanın sayılı 200 gözlem veri merkezi ile 1939 yılından bu yana sürdürülen veri alışverişini sürdürmek.
NASA, ESA gibi kuruluşların atmosfer dışından gözlem yapmak amacıyla uzaya gönderdiği yapay uydu verilerini alıp indirgemek ve değerlendirmek
Gerek yurt dışından alınan gerekse İstanbul Üniversitesi Gözlemevi'nde elde edilen verileri kullanarak ve gerekli bilgisayar programlarını yazarak araştırmalar yapıp yayınlamak. gibi amaçlar gütmektedir. |
8,350 | [
{
"answer_start": "76",
"text": "Fen Fakültesi bünyesinde kurulan Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nün araştırma ve gözlemlerinde kullanılması amacıyla"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi hangi amaçla açılmıştır? | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 1933 yılında Fen Fakültesi bünyesinde kurulan Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nün araştırma ve gözlemlerinde kullanılması amacıyla açılmıştır. Gözlemsel astronomi konusunda çalışmalara evsahipliği yapan merkez;
Yıldız, güneş, uydu, astroid, kuyrukluyıldız, meteor, metorit ve tutulma gözlemleri yapmak ve gözlem verilerini değerlendirmek.
Dünyanın sayılı 200 gözlem veri merkezi ile 1939 yılından bu yana sürdürülen veri alışverişini sürdürmek.
NASA, ESA gibi kuruluşların atmosfer dışından gözlem yapmak amacıyla uzaya gönderdiği yapay uydu verilerini alıp indirgemek ve değerlendirmek
Gerek yurt dışından alınan gerekse İstanbul Üniversitesi Gözlemevi'nde elde edilen verileri kullanarak ve gerekli bilgisayar programlarını yazarak araştırmalar yapıp yayınlamak. gibi amaçlar gütmektedir. |
8,351 | [
{
"answer_start": "63",
"text": "1933 yılında"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi kaç yılında açılmıştır? | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Araştırma ve Uygulama Merkezi, 1933 yılında Fen Fakültesi bünyesinde kurulan Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nün araştırma ve gözlemlerinde kullanılması amacıyla açılmıştır. Gözlemsel astronomi konusunda çalışmalara evsahipliği yapan merkez;
Yıldız, güneş, uydu, astroid, kuyrukluyıldız, meteor, metorit ve tutulma gözlemleri yapmak ve gözlem verilerini değerlendirmek.
Dünyanın sayılı 200 gözlem veri merkezi ile 1939 yılından bu yana sürdürülen veri alışverişini sürdürmek.
NASA, ESA gibi kuruluşların atmosfer dışından gözlem yapmak amacıyla uzaya gönderdiği yapay uydu verilerini alıp indirgemek ve değerlendirmek
Gerek yurt dışından alınan gerekse İstanbul Üniversitesi Gözlemevi'nde elde edilen verileri kullanarak ve gerekli bilgisayar programlarını yazarak araştırmalar yapıp yayınlamak. gibi amaçlar gütmektedir. |
8,352 | [
{
"answer_start": "143",
"text": " rasyonel-modernist akım"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | Gözlemevi binası hangi mimari akım içinde değerlendirilmektedir? | Gözlemevi olarak kullanılan yapı, 1934-1936 yılları arasında, mimar Arif Hikmet Holtay'ın çizimlerine göre inşa edilmiştir. Yapı, mimari olarak rasyonel-modernist akım içinde değerlendirilmektedir. Hâlen etkin olarak aynı amaçla kullanılmaktadır. |
8,353 | [
{
"answer_start": "62",
"text": "mimar Arif Hikmet Holtay'ın"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | Gözlemevi inşasında kimin çizimleri kullanılmıştır? | Gözlemevi olarak kullanılan yapı, 1934-1936 yılları arasında, mimar Arif Hikmet Holtay'ın çizimlerine göre inşa edilmiştir. Yapı, mimari olarak rasyonel-modernist akım içinde değerlendirilmektedir. Hâlen etkin olarak aynı amaçla kullanılmaktadır. |
8,354 | [
{
"answer_start": "33",
"text": " 1934-1936"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | Gözlemevi hangi yıllar arasında inşa edilmiştir? | Gözlemevi olarak kullanılan yapı, 1934-1936 yılları arasında, mimar Arif Hikmet Holtay'ın çizimlerine göre inşa edilmiştir. Yapı, mimari olarak rasyonel-modernist akım içinde değerlendirilmektedir. Hâlen etkin olarak aynı amaçla kullanılmaktadır. |
8,355 | [
{
"answer_start": "77",
"text": "2009 "
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi'ndeki yenileştirme çalışmaları kaç yılında başlamıştır? | Gözlemevi ana binası (Yapım 1933) ve etrafındaki farklı yapılaşmalar (1950), 2009 yılında başlayan yenileştirme çalışmaları projesi çerçevesinde 8 Temmuz 2013 tarihinde tamamlanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda ana binaya karbon fiberlerle ve çeliklerle takviye ve iyileştirme yapılıp aslına uygun restorasyonu tamamlanmıştır. Çevre binaların 1999 depremi sonrası oluşan hasarlı kalıntıları tamamen yıkılarak yerine ana bina ile uyumlu Avrupa'nın en modern ve işlevsel Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ve Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi bina kompleksi oluşturuldu. |
8,356 | [
{
"answer_start": "28",
"text": "1933"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi ana binası kaç yılında yapılmıştır? | Gözlemevi ana binası (Yapım 1933) ve etrafındaki farklı yapılaşmalar (1950), 2009 yılında başlayan yenileştirme çalışmaları projesi çerçevesinde 8 Temmuz 2013 tarihinde tamamlanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda ana binaya karbon fiberlerle ve çeliklerle takviye ve iyileştirme yapılıp aslına uygun restorasyonu tamamlanmıştır. Çevre binaların 1999 depremi sonrası oluşan hasarlı kalıntıları tamamen yıkılarak yerine ana bina ile uyumlu Avrupa'nın en modern ve işlevsel Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ve Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi bina kompleksi oluşturuldu. |
8,357 | [
{
"answer_start": "220",
"text": "karbon fiberlerle ve çeliklerle"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | Gözlemevi ana binasına hangi malzemelerle takviye ve iyileştirme yapılmıştır? | Gözlemevi ana binası (Yapım 1933) ve etrafındaki farklı yapılaşmalar (1950), 2009 yılında başlayan yenileştirme çalışmaları projesi çerçevesinde 8 Temmuz 2013 tarihinde tamamlanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda ana binaya karbon fiberlerle ve çeliklerle takviye ve iyileştirme yapılıp aslına uygun restorasyonu tamamlanmıştır. Çevre binaların 1999 depremi sonrası oluşan hasarlı kalıntıları tamamen yıkılarak yerine ana bina ile uyumlu Avrupa'nın en modern ve işlevsel Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ve Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi bina kompleksi oluşturuldu. |
8,358 | [
{
"answer_start": "145",
"text": "8 Temmuz 2013"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | Gözlemevi ana binasındaki yenileştirme çalışmaları hangi tarihte tamamlanmıştır? | Gözlemevi ana binası (Yapım 1933) ve etrafındaki farklı yapılaşmalar (1950), 2009 yılında başlayan yenileştirme çalışmaları projesi çerçevesinde 8 Temmuz 2013 tarihinde tamamlanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda ana binaya karbon fiberlerle ve çeliklerle takviye ve iyileştirme yapılıp aslına uygun restorasyonu tamamlanmıştır. Çevre binaların 1999 depremi sonrası oluşan hasarlı kalıntıları tamamen yıkılarak yerine ana bina ile uyumlu Avrupa'nın en modern ve işlevsel Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ve Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi bina kompleksi oluşturuldu. |
8,359 | [
{
"answer_start": "99",
"text": "yenileştirme çalışmaları projesi"
}
] | İstanbul Üniversitesi Gözlemevi | Gözlemevi ana binası hangi proje çerçevesinde yenileştirilmiştir? | Gözlemevi ana binası (Yapım 1933) ve etrafındaki farklı yapılaşmalar (1950), 2009 yılında başlayan yenileştirme çalışmaları projesi çerçevesinde 8 Temmuz 2013 tarihinde tamamlanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda ana binaya karbon fiberlerle ve çeliklerle takviye ve iyileştirme yapılıp aslına uygun restorasyonu tamamlanmıştır. Çevre binaların 1999 depremi sonrası oluşan hasarlı kalıntıları tamamen yıkılarak yerine ana bina ile uyumlu Avrupa'nın en modern ve işlevsel Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ve Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi bina kompleksi oluşturuldu. |
8,360 | [
{
"answer_start": "130",
"text": "Türkiye ve İngiltere’de "
}
] | Şakir Kocabaş - kimkimdir.gen.tr | 1972-86 yılları arasında hangi ülkelerde kimya üzerine çalışmalar yapmıştır? | İlk, orta ve lise tahsilini İstanbul’da tamamladı. 1970 yılında İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi’nden mezun oldu. 1972-86 yıllarında Türkiye ve İngiltere’de kimya sanayiinde teknik ve idari görevlerde bulundu. Bu süre içinde bilim ve dil felsefesi çalıştı. |
8,361 | [
{
"answer_start": "222",
"text": "bilim ve dil felsefesi"
}
] | Şakir Kocabaş - kimkimdir.gen.tr | Şakir Kocabaş felsefenin hangi dallarıyla ilgilenmiştir? | İlk, orta ve lise tahsilini İstanbul’da tamamladı. 1970 yılında İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi’nden mezun oldu. 1972-86 yıllarında Türkiye ve İngiltere’de kimya sanayiinde teknik ve idari görevlerde bulundu. Bu süre içinde bilim ve dil felsefesi çalıştı. |
8,362 | [
{
"answer_start": "64",
"text": "İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi"
}
] | Şakir Kocabaş - kimkimdir.gen.tr | Şakir Kocabaş hangi üniversite ve fakültede okumuştur? | İlk, orta ve lise tahsilini İstanbul’da tamamladı. 1970 yılında İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi’nden mezun oldu. 1972-86 yıllarında Türkiye ve İngiltere’de kimya sanayiinde teknik ve idari görevlerde bulundu. Bu süre içinde bilim ve dil felsefesi çalıştı. |
8,363 | [
{
"answer_start": "28",
"text": "İstanbul’da "
}
] | Şakir Kocabaş - kimkimdir.gen.tr | Şakir Kocabaş lise eğitimini nerede almıştır? | İlk, orta ve lise tahsilini İstanbul’da tamamladı. 1970 yılında İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi’nden mezun oldu. 1972-86 yıllarında Türkiye ve İngiltere’de kimya sanayiinde teknik ve idari görevlerde bulundu. Bu süre içinde bilim ve dil felsefesi çalıştı. |
8,364 | [
{
"answer_start": "20",
"text": "\"İfadelerin Gramatik Ayırımı\" "
}
] | Şakir Kocabaş - kimkimdir.gen.tr | Şakir Kocabaş'ın 1985'te yayımlanan kitabının adı nedir? | 1985’te yayınladığı "İfadelerin Gramatik Ayırımı" adlı kitabı Düşünce dalında Yazarlar Birliği’nin ödülünü kazandı. 1985-90 yılları arasında Londra Üniversitesi’nde yapay zeka alanında doktora yaptı. Doktora tezinin konusu “Bilginin İşlevsel Sınıflandırılması: Bilimsel Araştırma ve Buluşlar Üzerine Uygulamalar” (Functional Categorization of Discovery) idi. |
8,372 | [
{
"answer_start": "83",
"text": "öğretim üyesi"
}
] | Şakir Kocabaş - kimkimdir.gen.t | Şakir Kocabaş'ın İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde görevi nedir? | 1991 yılında Türkiye’ye dönen Dr. Kocabaş İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı ve Tübitak Marmara Araştırma Merkezi’nde Yapay Zeka Öbek başkanlığı yaptı. Kocabaş’ın yapay zeka alanında 15’den fazla uluslararası makale ve konferans yayını bulunmaktadır. |
8,373 | [
{
"answer_start": "218",
"text": "15’den fazla "
}
] | Şakir Kocabaş - kimkimdir.gen.t | Şakir Kocabaş’ın yapay zeka alanında kaç adet yayını vardır? | 1991 yılında Türkiye’ye dönen Dr. Kocabaş İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı ve Tübitak Marmara Araştırma Merkezi’nde Yapay Zeka Öbek başkanlığı yaptı. Kocabaş’ın yapay zeka alanında 15’den fazla uluslararası makale ve konferans yayını bulunmaktadır. |
8,374 | [
{
"answer_start": "153",
"text": "Yapay Zeka Öbek başkanlığı"
}
] | Şakir Kocabaş - kimkimdir.gen.t | Şakir Kocabaş Tübitak Marmara Araştırma Merkezi’nde hangi görevi üstlenmiştir? | 1991 yılında Türkiye’ye dönen Dr. Kocabaş İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı ve Tübitak Marmara Araştırma Merkezi’nde Yapay Zeka Öbek başkanlığı yaptı. Kocabaş’ın yapay zeka alanında 15’den fazla uluslararası makale ve konferans yayını bulunmaktadır. |
8,375 | [
{
"answer_start": "151",
"text": " İki mandrel ve tirlin çelik, grafit çubuğu sapı pirinç"
}
] | Uzun Pergel | Uzun Pergel'in ek parçaları nelerdir? | Pirinç, tornalanmış, 2 parça, vida dişiyle birbirine bağ-lanabilir, uzunluk 55 ve 57 cm., üzerinde hareketli iki pirinç binici bulunmakta. Ek parçalar: İki mandrel ve tirlin çelik, grafit çubuğu sapı pirinç. Kadife iç kaplamalı oyuklu ahşap mahfaza. |
8,376 | [
{
"answer_start": "76",
"text": "55 ve 57 cm."
}
] | Uzun Pergel | Uzun Pergel'in uzunluğu kaç cm'dir | Pirinç, tornalanmış, 2 parça, vida dişiyle birbirine bağ-lanabilir, uzunluk 55 ve 57 cm., üzerinde hareketli iki pirinç binici bulunmakta. Ek parçalar: İki mandrel ve tirlin çelik, grafit çubuğu sapı pirinç. Kadife iç kaplamalı oyuklu ahşap mahfaza. |
8,379 | [
{
"answer_start": "202",
"text": "mevcut açıları ölçme"
}
] | Açıölçer | Açıölçer hangi amaçlarla kullanılabilir? | Bu açıölçer türü Osmanlı astronomların 10./16. yüzyıldan bir minyatür üzerinde (bkz. s. 148) tasvir edilen avadanlıkları arasında bulunmaktadır.Alet hem istenen derecelere göre açılar sağlama-ya hem de mevcut açıları ölçmeye yaramaktadır. |
8,380 | [
{
"answer_start": "391",
"text": "«değişik uzunluklardaki doğru parçalarını sunulan tarzda bir ve aynı ölçeğe göre bölümleme şablonudur"
}
] | Daireleri ve Düz Çizgileri Bölümlemek İçin Düzenekler | destūr el-aḳṭār nedir? | İstīʿāb el-Vucūh el-Mümkine fī Ṣanʿat el-Asṭurlābisimli kitabında el-Bīrūnī, usturlap imaline yöne-lik yardımcı araçlar hakkında ilginç ayrıntılar aktarmaktadır. Bunlardan birisi «daireleri belirli bir tarzda bölümlemek için, yani verilen yayları üzerlerine taşımak için olan destūr ed-devāʾir(daireler düzeneği) dir.» İkinci alet destūr el-aḳṭār ya da destūr el-muḳanṭar adındadır. Bu alet «değişik uzunluklardaki doğru parçalarını sunulan tarzda bir ve aynı ölçeğe göre bölümleme şablonudur. Ayrıca açılır kapanır bir çifte cetvel (masṭar müsennā) tarif edilmektedir ve eğik uçlu bir pergel anılmaktadır |
8,381 | [
{
"answer_start": "352",
"text": " destūr el-muḳanṭar"
}
] | Daireleri ve Düz Çizgileri Bölümlemek İçin Düzenekler | destūr el-aḳṭār'ın diğer adı nedir? | İstīʿāb el-Vucūh el-Mümkine fī Ṣanʿat el-Asṭurlābisimli kitabında el-Bīrūnī, usturlap imaline yöne-lik yardımcı araçlar hakkında ilginç ayrıntılar aktarmaktadır. Bunlardan birisi «daireleri belirli bir tarzda bölümlemek için, yani verilen yayları üzerlerine taşımak için olan destūr ed-devāʾir(daireler düzeneği) dir.» İkinci alet destūr el-aḳṭār ya da destūr el-muḳanṭar adındadır. Bu alet «değişik uzunluklardaki doğru parçalarını sunulan tarzda bir ve aynı ölçeğe göre bölümleme şablonudur. Ayrıca açılır kapanır bir çifte cetvel (masṭar müsennā) tarif edilmektedir ve eğik uçlu bir pergel anılmaktadır |
8,382 | [
{
"answer_start": "66",
"text": "el-Bīrūnī"
}
] | Daireleri ve Düz Çizgileri Bölümlemek İçin Düzenekler | İstīʿāb el-Vucūh el-Mümkine fī Ṣanʿat el-Asṭurlāb kimin eseridir? | İstīʿāb el-Vucūh el-Mümkine fī Ṣanʿat el-Asṭurlābisimli kitabında el-Bīrūnī, usturlap imaline yöne-lik yardımcı araçlar hakkında ilginç ayrıntılar aktarmaktadır. Bunlardan birisi «daireleri belirli bir tarzda bölümlemek için, yani verilen yayları üzerlerine taşımak için olan destūr ed-devāʾir(daireler düzeneği) dir.» İkinci alet destūr el-aḳṭār ya da destūr el-muḳanṭar adındadır. Bu alet «değişik uzunluklardaki doğru parçalarını sunulan tarzda bir ve aynı ölçeğe göre bölümleme şablonudur. Ayrıca açılır kapanır bir çifte cetvel (masṭar müsennā) tarif edilmektedir ve eğik uçlu bir pergel anılmaktadır |
8,383 | [
{
"answer_start": "272",
"text": "Öklid geometrisi ve Batlamyus astronomisini"
}
] | El-Biruni | Ebu Nasr Mansur El-Biruni'ye hangi konuları öğretti? | Ebu Reyhan Muhammad bin Ahmed el-Biruni, bugünün Özbekistan'ı sayılan Harezm'de 973 senesinde doğdu. Bölgenin hükümdar ailesinden olan Ebu Nasr Mansur'dan bilim konularıyla ilgili ilk eğitimini aldı. Ebu Nasr Mansur seçkin bir gökbilimce ve matematikçiydi ve El-Biruni'ye Öklid geometrisi ve Batlamyus astronomisini öğretti. |
8,384 | [
{
"answer_start": "101",
"text": "Bölgenin hükümdar ailesinden olan Ebu Nasr Mansur'dan"
}
] | El-Biruni | El-Biruni ilk bilimsel eğitimini kimden aldı? | Ebu Reyhan Muhammad bin Ahmed el-Biruni, bugünün Özbekistan'ı sayılan Harezm'de 973 senesinde doğdu. Bölgenin hükümdar ailesinden olan Ebu Nasr Mansur'dan bilim konularıyla ilgili ilk eğitimini aldı. Ebu Nasr Mansur seçkin bir gökbilimce ve matematikçiydi ve El-Biruni'ye Öklid geometrisi ve Batlamyus astronomisini öğretti. |
8,385 | [
{
"answer_start": "41",
"text": "bugünün Özbekistan'ı sayılan Harezm'de"
}
] | El-Biruni | El-Biruni nerede dünyaya geldi? | Ebu Reyhan Muhammad bin Ahmed el-Biruni, bugünün Özbekistan'ı sayılan Harezm'de 973 senesinde doğdu. Bölgenin hükümdar ailesinden olan Ebu Nasr Mansur'dan bilim konularıyla ilgili ilk eğitimini aldı. Ebu Nasr Mansur seçkin bir gökbilimce ve matematikçiydi ve El-Biruni'ye Öklid geometrisi ve Batlamyus astronomisini öğretti. |
8,386 | [
{
"answer_start": "80",
"text": "973 senesinde"
}
] | El-Biruni | El-Biruni kaç senesinde dünyaya geldi? | Ebu Reyhan Muhammad bin Ahmed el-Biruni, bugünün Özbekistan'ı sayılan Harezm'de 973 senesinde doğdu. Bölgenin hükümdar ailesinden olan Ebu Nasr Mansur'dan bilim konularıyla ilgili ilk eğitimini aldı. Ebu Nasr Mansur seçkin bir gökbilimce ve matematikçiydi ve El-Biruni'ye Öklid geometrisi ve Batlamyus astronomisini öğretti. |
8,387 | [
{
"answer_start": "302",
"text": "Aristo, Arşimet ve Demokritus"
}
] | El-Biruni | Biruni hangi yunan filozoflarından etkilenmiştir? | 11. yüzyılın önemli Müslüman hükümdarlarından Gazneli Mahmut ise Hindistan seyahatlerine El-Biruni'yi de götürdü.
El-Biruni, meşhur kitabı Kitab'üt-Tahkik Ma li'l-Hind'i 1017-1030 yılları arasında Hindistan'da yaşarken yazdı. 17 yaşında bilimsel çalışmalarına başlayan Biruni, Yunan filozoflarından Aristo, Arşimet ve Demokritus'un çalışmalarından etkilendi. |
8,388 | [
{
"answer_start": "173",
"text": "1017-1030 yılları arasında"
}
] | El-Biruni | Kitab'üt-Tahkik Ma li'l-Hind'i El-Biruni tarafından hangi yıllar arasında yazılmıştır? | 11. yüzyılın önemli Müslüman hükümdarlarından Gazneli Mahmut ise Hindistan seyahatlerine El-Biruni'yi de götürdü.
El-Biruni, meşhur kitabı Kitab'üt-Tahkik Ma li'l-Hind'i 1017-1030 yılları arasında Hindistan'da yaşarken yazdı. 17 yaşında bilimsel çalışmalarına başlayan Biruni, Yunan filozoflarından Aristo, Arşimet ve Demokritus'un çalışmalarından etkilendi. |
8,389 | [
{
"answer_start": "46",
"text": "Gazneli Mahmut"
}
] | El-Biruni | El-Biruni Hindistan seyahatlerine hangi hükümdarla birlikte gitti? | 11. yüzyılın önemli Müslüman hükümdarlarından Gazneli Mahmut ise Hindistan seyahatlerine El-Biruni'yi de götürdü.
El-Biruni, meşhur kitabı Kitab'üt-Tahkik Ma li'l-Hind'i 1017-1030 yılları arasında Hindistan'da yaşarken yazdı. 17 yaşında bilimsel çalışmalarına başlayan Biruni, Yunan filozoflarından Aristo, Arşimet ve Demokritus'un çalışmalarından etkilendi. |
8,390 | [
{
"answer_start": "181",
"text": "Jeodezi biliminin"
}
] | El-Biruni | Biruni hangi bilim dalının kurucusudur? | Biruni Güneşin yüksekliği ve şehrin boylamını hesapladı, Güneşin hareketlerinden mevsimlerin ne zaman başladığını belirledi. Dünyanın çapını, bugünkü değere çok yakın olarak buldu. Jeodezi biliminin ise kurucusu oldu. Biruni ayrıca Hindistan'dayken öğrendiği trigonometrinin astronomiden ayrı bir bilim olarak görülmesi gerektiğini savundu. Trigonometrik fonksiyonlarda yarıçapın birim olarak kullanılmasını önerdi. |
8,391 | [
{
"answer_start": "114",
"text": "428/1037"
}
] | Gök Kuşağı Teorisine Dair | Ebū ʿAlī İbn Sīnā ne zaman ölmüştür? | Günümüze ulaşan, daha doğrusu araştırılan kay-nakların bilgisinin ulaştırdığı kanaate göre, Ebū ʿAlī İbn Sīnā (ö. 428/1037)1 gök kuşağı öğretisin-de2 büyük üstaddan (Aristo’dan) hiç de önem-siz sayılamayacak ölçüde uzaklaşmaya başlamış Aristoculardan birisiydi3. İbn Sīnā’nın gök kuşağı görüşü sonraları Avrupalı ardılları üzerinde geniş ölçüde etkide bulunmuştur4. İbn Sīnā diyor ki5: «Gök kuşağının diğer durumlarını henüz nihai ola-rak incelememiş olmakla beraber bazı durumları net bir şekilde kavradım. Çoğu kez, bu kavisin [gök kuşağı] göğün yoğun bulutlarla olduğu sıralarda belirmediğini tespit ettim. Benim de ait olduğum peripatetik ekolün gökkuşağı hakkındaki öğretile-ri beni çok az tatmin etmektedir. Herşeyden önce gökkuşağının kesif bulutların olmadığı yerde nasıl göründüğünü bizzat gözlemlediğim şekliyle anlat-mak istiyorum. Daha sonra, gökkuşağının neden dolayı sadece bir yarım daireden veya daha küçü-ğünden oluştuğu meselesini münakaşa edeceğim. Aynı zamanda gökkuşağının yazları niçin günün her vaktinde ortaya çıkmadığını, fakat muhteme-len kışın her vaktinde ortaya çıkabildiğini gösteri-yorum. Gökkuşağının renkleri hususunda henüz bir açıklığa kavuşmuş değilim. Nedenlerini bilmi-yorum, başkalarının tam anlamıyla yanlış ve akıl dışı öğretileri de beni tatmin etmemektedir. |
8,392 | [
{
"answer_start": "58",
"text": "1228"
}
] | Âdil Melike Turhan Hastanesi | Âdil Melike Turhan Hastanesi hangi yılda inşa ettirilmiştir? | Anadolu'nun günümüze eksiksiz ulaşan bu en eski hastanesi 1228 yılında Fahreddin Behram Şah'ın kızı ve Mengücek Beyliği'nden Amed Şah'ın refikası Âdil Melike Turhan tarafından inşa ettirilmiştir. Hastane, Divriği'de (Sivas'ın güney doğusu) Amed Şah tarafından inşa ettirilmiş olan camiin bitişiğinde inşa edilmiştir. Hastane kısmı 32 x 24 metrelik bir alana sahiptir; cami ile birlikte bütün külliyenin alanı 32 x 64 metre ebadındadır. |
8,393 | [
{
"answer_start": "205",
"text": "Divriği"
}
] | Âdil Melike Turhan Hastanesi | Âdil Melike Turhan Hastanesi Sivas'ın hangi ilçesindedir? | Anadolu'nun günümüze eksiksiz ulaşan bu en eski hastanesi 1228 yılında Fahreddin Behram Şah'ın kızı ve Mengücek Beyliği'nden Amed Şah'ın refikası Âdil Melike Turhan tarafından inşa ettirilmiştir. Hastane, Divriği'de (Sivas'ın güney doğusu) Amed Şah tarafından inşa ettirilmiş olan camiin bitişiğinde inşa edilmiştir. Hastane kısmı 32 x 24 metrelik bir alana sahiptir; cami ile birlikte bütün külliyenin alanı 32 x 64 metre ebadındadır. |
8,394 | [
{
"answer_start": "331",
"text": "32 x 24"
}
] | Âdil Melike Turhan Hastanesi | Âdil Melike Turhan Hastanesi'nin alanı kaç metredir? | Anadolu'nun günümüze eksiksiz ulaşan bu en eski hastanesi 1228 yılında Fahreddin Behram Şah'ın kızı ve Mengücek Beyliği'nden Amed Şah'ın refikası Âdil Melike Turhan tarafından inşa ettirilmiştir. Hastane, Divriği'de (Sivas'ın güney doğusu) Amed Şah tarafından inşa ettirilmiş olan camiin bitişiğinde inşa edilmiştir. Hastane kısmı 32 x 24 metrelik bir alana sahiptir; cami ile birlikte bütün külliyenin alanı 32 x 64 metre ebadındadır. |
8,395 | [
{
"answer_start": "125",
"text": "Amed Şah"
}
] | Âdil Melike Turhan Hastanesi | Âdil Melike Turhan Hastanesi'nin bitişiğinde olan camii kim tarafından inşa ettirilmiştir? | Anadolu'nun günümüze eksiksiz ulaşan bu en eski hastanesi 1228 yılında Fahreddin Behram Şah'ın kızı ve Mengücek Beyliği'nden Amed Şah'ın refikası Âdil Melike Turhan tarafından inşa ettirilmiştir. Hastane, Divriği'de (Sivas'ın güney doğusu) Amed Şah tarafından inşa ettirilmiş olan camiin bitişiğinde inşa edilmiştir. Hastane kısmı 32 x 24 metrelik bir alana sahiptir; cami ile birlikte bütün külliyenin alanı 32 x 64 metre ebadındadır. |
8,396 | [
{
"answer_start": "409",
"text": "32 x 64"
}
] | Âdil Melike Turhan Hastanesi | Âdil Melike Turhan Hastanesi'nin külliyesinin alanı kaç metredir? | Anadolu'nun günümüze eksiksiz ulaşan bu en eski hastanesi 1228 yılında Fahreddin Behram Şah'ın kızı ve Mengücek Beyliği'nden Amed Şah'ın refikası Âdil Melike Turhan tarafından inşa ettirilmiştir. Hastane, Divriği'de (Sivas'ın güney doğusu) Amed Şah tarafından inşa ettirilmiş olan camiin bitişiğinde inşa edilmiştir. Hastane kısmı 32 x 24 metrelik bir alana sahiptir; cami ile birlikte bütün külliyenin alanı 32 x 64 metre ebadındadır. |
8,397 | [
{
"answer_start": "146",
"text": "Âdil Melike Turhan"
}
] | Âdil Melike Turhan Hastanesi | Âdil Melike Turhan Hastanesi kim tarafından inşa ettirilmiştir? | Anadolu'nun günümüze eksiksiz ulaşan bu en eski hastanesi 1228 yılında Fahreddin Behram Şah'ın kızı ve Mengücek Beyliği'nden Amed Şah'ın refikası Âdil Melike Turhan tarafından inşa ettirilmiştir. Hastane, Divriği'de (Sivas'ın güney doğusu) Amed Şah tarafından inşa ettirilmiş olan camiin bitişiğinde inşa edilmiştir. Hastane kısmı 32 x 24 metrelik bir alana sahiptir; cami ile birlikte bütün külliyenin alanı 32 x 64 metre ebadındadır. |
8,398 | [
{
"answer_start": "119",
"text": "Muhammed, Ahmed ve el-Hasan"
}
] | Benu Musa | Benu Musa kimlerden oluşur? | Musa bin Şakir'in 9. yüzyılın ikinci yarısında Bağdat'da matematikçi, astronom ve fizikçiler olarak faaliyette bulunan Muhammed, Ahmed ve el-Hasan isimli üç oğluna verilen isimdir. |
8,399 | [
{
"answer_start": "154",
"text": "üç"
}
] | Benu Musa | Musa bin Şakir'in kaç oğlu vardır? | Musa bin Şakir'in 9. yüzyılın ikinci yarısında Bağdat'da matematikçi, astronom ve fizikçiler olarak faaliyette bulunan Muhammed, Ahmed ve el-Hasan isimli üç oğluna verilen isimdir. |
8,400 | [
{
"answer_start": "47",
"text": "Bağdat'da"
}
] | Benu Musa | Benu Musa nerede yaşamaktaydılar? | Musa bin Şakir'in 9. yüzyılın ikinci yarısında Bağdat'da matematikçi, astronom ve fizikçiler olarak faaliyette bulunan Muhammed, Ahmed ve el-Hasan isimli üç oğluna verilen isimdir. |
8,401 | [
{
"answer_start": "10",
"text": "Kitab el-Hiyel"
}
] | Benu Musa | Benu Musa'nın sönmeyen lambasının bahsi hangi kitaplarında geçer? | Benu Musa Kitab el-Hiyel isimli kitaplarında şiddetli rüzgarda bile sönmeyen bir lamba tarif etmişlerdir. Modelimiz, Benu Musa'nın tariflerine, verdikleri resme ve E. Wiedemann ve D. Hill'in yorumlarına dayanarak oluşturulmuştur. İçinde lambanın bulunduğu yarım silindir, bir ayaklık içerisine kolaylıkla döndürülebilir olarak yerleştirilmiştir. Buna sabitlenen pirinç bayrak, hava hareketleri esnasında kapalı tarafla birlikte rüzgara doğru dönmesini sağlar, böylelikle ışık hava cereyanı tarafından söndürülemez. Bayrağın hafif hava cereyanında da dönebilmesi için, yatakların kolay hareketliliği çok önemli bir rol oynamaktadır. |
8,402 | [
{
"answer_start": "525",
"text": "hafif hava cereyanında da dönebilmesi"
}
] | Benu Musa | Benu Musa'nın sönmeyen lambasının yataklarının kolay hareketliliği ne için tasarlanmıştır? | Benu Musa Kitab el-Hiyel isimli kitaplarında şiddetli rüzgarda bile sönmeyen bir lamba tarif etmişlerdir. Modelimiz, Benu Musa'nın tariflerine, verdikleri resme ve E. Wiedemann ve D. Hill'in yorumlarına dayanarak oluşturulmuştur. İçinde lambanın bulunduğu yarım silindir, bir ayaklık içerisine kolaylıkla döndürülebilir olarak yerleştirilmiştir. Buna sabitlenen pirinç bayrak, hava hareketleri esnasında kapalı tarafla birlikte rüzgara doğru dönmesini sağlar, böylelikle ışık hava cereyanı tarafından söndürülemez. Bayrağın hafif hava cereyanında da dönebilmesi için, yatakların kolay hareketliliği çok önemli bir rol oynamaktadır. |
8,403 | [
{
"answer_start": "20",
"text": "Allah lambası"
}
] | Benu Musa | Benu Musa'nın bitmeyen lambalarına verdikleri ad nedir? | Arapça sirac Allah (Allah lambası) adıyla bir yağ lambası nitelendirilmektedir. Bu lambanın fitili kendiliğinden ileri çıkmakta ve yağı kendiliğinden içeri akmaktadır. Onu gören herkes, yağdan ve fitilden hiçbir şeyin asla tükenmediğine inanır. Musa'nın üç oğlu (Benu Musa), 9. yüzyılın ilk yarısında Kitab el-Hiyel isimli kitaplarında bu tür bir lamba tarif etmişlerdir. Lamba, kimsenin yeniden fitil sürmesine gerek kalmaksızın günlerce yanabiliyordu. Yağ otomatik olarak yeniden akıyordu, görünüşe göre miktar azalmaksızın. Teknik olarak iddialı bu sistem, lambanın gizli bir rezervuardan kendi kendini yeniden doldurmasını temin etmektedir. Alçalan yağ seviyesi j aralığını açar açmaz vakum kalkar, aralık tekrar kaybolana ve rezervuarda vakum yenilenene kadar, yağ lambanın içine akar. Asıl lambanın doldurulması bu şekilde daima sabit kalmaktadır. şamandırası, fitilin reservuardaki azalan yağ seviyesinde otomatik olarak yeniden itilmesine sebep olmaktadır. Kullanım amacı hakkında Benu Musa şöyle demektedirler: Bu lambayı din işleriyle uğraşan insanlar yakarlar. Onlar bu lambada, ateşin sönmediği, yani ateşin ateş borusu içinde kesintisiz olarak yandığı sonsuz bir lambanın olduğuna inanırlar, bu, Zerdüştler'de ve Kilise'de, yani Hıristiyanlardaki durumdur. Şamdan ve yağ deposu, sadece lamba görülecek şekilde duvara gizli olarak yerleştirilirse, bu durum bakan kimse üzerinde daha iyi bir etki bırakır. |
8,404 | [
{
"answer_start": "46",
"text": "yağ lambası"
}
] | Benu Musa | Benu Musa'nın bitmeyen lambası ne tür bir lambadır? | Arapça sirac Allah (Allah lambası) adıyla bir yağ lambası nitelendirilmektedir. Bu lambanın fitili kendiliğinden ileri çıkmakta ve yağı kendiliğinden içeri akmaktadır. Onu gören herkes, yağdan ve fitilden hiçbir şeyin asla tükenmediğine inanır. Musa'nın üç oğlu (Benu Musa), 9. yüzyılın ilk yarısında Kitab el-Hiyel isimli kitaplarında bu tür bir lamba tarif etmişlerdir. Lamba, kimsenin yeniden fitil sürmesine gerek kalmaksızın günlerce yanabiliyordu. Yağ otomatik olarak yeniden akıyordu, görünüşe göre miktar azalmaksızın. Teknik olarak iddialı bu sistem, lambanın gizli bir rezervuardan kendi kendini yeniden doldurmasını temin etmektedir. Alçalan yağ seviyesi j aralığını açar açmaz vakum kalkar, aralık tekrar kaybolana ve rezervuarda vakum yenilenene kadar, yağ lambanın içine akar. Asıl lambanın doldurulması bu şekilde daima sabit kalmaktadır. şamandırası, fitilin reservuardaki azalan yağ seviyesinde otomatik olarak yeniden itilmesine sebep olmaktadır. Kullanım amacı hakkında Benu Musa şöyle demektedirler: Bu lambayı din işleriyle uğraşan insanlar yakarlar. Onlar bu lambada, ateşin sönmediği, yani ateşin ateş borusu içinde kesintisiz olarak yandığı sonsuz bir lambanın olduğuna inanırlar, bu, Zerdüştler'de ve Kilise'de, yani Hıristiyanlardaki durumdur. Şamdan ve yağ deposu, sadece lamba görülecek şekilde duvara gizli olarak yerleştirilirse, bu durum bakan kimse üzerinde daha iyi bir etki bırakır. |
8,405 | [
{
"answer_start": "301",
"text": "Kitab el-Hiyel"
}
] | Benu Musa | Benu Musa'nın bitmeyen lambasının bahsi hangi kitapta geçer? | Arapça sirac Allah (Allah lambası) adıyla bir yağ lambası nitelendirilmektedir. Bu lambanın fitili kendiliğinden ileri çıkmakta ve yağı kendiliğinden içeri akmaktadır. Onu gören herkes, yağdan ve fitilden hiçbir şeyin asla tükenmediğine inanır. Musa'nın üç oğlu (Benu Musa), 9. yüzyılın ilk yarısında Kitab el-Hiyel isimli kitaplarında bu tür bir lamba tarif etmişlerdir. Lamba, kimsenin yeniden fitil sürmesine gerek kalmaksızın günlerce yanabiliyordu. Yağ otomatik olarak yeniden akıyordu, görünüşe göre miktar azalmaksızın. Teknik olarak iddialı bu sistem, lambanın gizli bir rezervuardan kendi kendini yeniden doldurmasını temin etmektedir. Alçalan yağ seviyesi j aralığını açar açmaz vakum kalkar, aralık tekrar kaybolana ve rezervuarda vakum yenilenene kadar, yağ lambanın içine akar. Asıl lambanın doldurulması bu şekilde daima sabit kalmaktadır. şamandırası, fitilin reservuardaki azalan yağ seviyesinde otomatik olarak yeniden itilmesine sebep olmaktadır. Kullanım amacı hakkında Benu Musa şöyle demektedirler: Bu lambayı din işleriyle uğraşan insanlar yakarlar. Onlar bu lambada, ateşin sönmediği, yani ateşin ateş borusu içinde kesintisiz olarak yandığı sonsuz bir lambanın olduğuna inanırlar, bu, Zerdüştler'de ve Kilise'de, yani Hıristiyanlardaki durumdur. Şamdan ve yağ deposu, sadece lamba görülecek şekilde duvara gizli olarak yerleştirilirse, bu durum bakan kimse üzerinde daha iyi bir etki bırakır. |
8,406 | [
{
"answer_start": "1031",
"text": "din işleriyle uğraşan insanlar"
}
] | Benu Musa | Benu Musa bitmeyen lambalarının daha çok kimlerin kullandığını söylemiştir? | Arapça sirac Allah (Allah lambası) adıyla bir yağ lambası nitelendirilmektedir. Bu lambanın fitili kendiliğinden ileri çıkmakta ve yağı kendiliğinden içeri akmaktadır. Onu gören herkes, yağdan ve fitilden hiçbir şeyin asla tükenmediğine inanır. Musa'nın üç oğlu (Benu Musa), 9. yüzyılın ilk yarısında Kitab el-Hiyel isimli kitaplarında bu tür bir lamba tarif etmişlerdir. Lamba, kimsenin yeniden fitil sürmesine gerek kalmaksızın günlerce yanabiliyordu. Yağ otomatik olarak yeniden akıyordu, görünüşe göre miktar azalmaksızın. Teknik olarak iddialı bu sistem, lambanın gizli bir rezervuardan kendi kendini yeniden doldurmasını temin etmektedir. Alçalan yağ seviyesi j aralığını açar açmaz vakum kalkar, aralık tekrar kaybolana ve rezervuarda vakum yenilenene kadar, yağ lambanın içine akar. Asıl lambanın doldurulması bu şekilde daima sabit kalmaktadır. şamandırası, fitilin reservuardaki azalan yağ seviyesinde otomatik olarak yeniden itilmesine sebep olmaktadır. Kullanım amacı hakkında Benu Musa şöyle demektedirler: Bu lambayı din işleriyle uğraşan insanlar yakarlar. Onlar bu lambada, ateşin sönmediği, yani ateşin ateş borusu içinde kesintisiz olarak yandığı sonsuz bir lambanın olduğuna inanırlar, bu, Zerdüştler'de ve Kilise'de, yani Hıristiyanlardaki durumdur. Şamdan ve yağ deposu, sadece lamba görülecek şekilde duvara gizli olarak yerleştirilirse, bu durum bakan kimse üzerinde daha iyi bir etki bırakır. |
8,407 | [
{
"answer_start": "151",
"text": "31"
}
] | Eğlence Otomatı | el-Muradî Kitab el-Esrar fî Netaic el-Efkar adlı eserinde kaç model çizmiştir? | Bu alet, Muhammed veya Ahmed b. Halef el-Muradî isimli bir kimse tarafından Kitab el-Esrar fî Netaic el-Efkar isimli kitabında tarif edilen ve çizilen 31 modelden birisidir. Kitabın sonraki dört modeliyle birlikte bu otomat, bir su saatine benzemektedir; çünkü belirli hareketler saptanmış fasılalar halinde ortaya çıkmaktadır, fakat özenli bir zaman ölçümü mevcut değildir. Bu model, J. Vernet, R. Casal, M.V. Villuendas ve Eduard Farré (Barselona)'nin açıklamalarına ve taslaklarına dayanarak yapılmıştır. Bu otomatta cıvanın kullanılmış olması kayda değerdir, böylece bu otomatla Alfons Cıva Saati arasında bir bağlantı meydana çıkmaktadır. Diğer yandan, konik supaplar, geciktirici sistemler, reaksiyon kontrolleri ve hassas basınç dengelemesi gibi Arap tekniğinin tipik unsurlarının bulunmaması göze çarpmaktadır. |
8,408 | [
{
"answer_start": "229",
"text": "su saati"
}
] | Eğlence Otomatı | el-Muradî'nin tasarladığı bu otomat ne tür bir saate benzemektedir? | Bu alet, Muhammed veya Ahmed b. Halef el-Muradî isimli bir kimse tarafından Kitab el-Esrar fî Netaic el-Efkar isimli kitabında tarif edilen ve çizilen 31 modelden birisidir. Kitabın sonraki dört modeliyle birlikte bu otomat, bir su saatine benzemektedir; çünkü belirli hareketler saptanmış fasılalar halinde ortaya çıkmaktadır, fakat özenli bir zaman ölçümü mevcut değildir. Bu model, J. Vernet, R. Casal, M.V. Villuendas ve Eduard Farré (Barselona)'nin açıklamalarına ve taslaklarına dayanarak yapılmıştır. Bu otomatta cıvanın kullanılmış olması kayda değerdir, böylece bu otomatla Alfons Cıva Saati arasında bir bağlantı meydana çıkmaktadır. Diğer yandan, konik supaplar, geciktirici sistemler, reaksiyon kontrolleri ve hassas basınç dengelemesi gibi Arap tekniğinin tipik unsurlarının bulunmaması göze çarpmaktadır. |
8,409 | [
{
"answer_start": "520",
"text": "cıva"
}
] | Eğlence Otomatı | el-Muradî'nin tasarladığı bu otomatta kullanılan en kayda değer şey nedir? | Bu alet, Muhammed veya Ahmed b. Halef el-Muradî isimli bir kimse tarafından Kitab el-Esrar fî Netaic el-Efkar isimli kitabında tarif edilen ve çizilen 31 modelden birisidir. Kitabın sonraki dört modeliyle birlikte bu otomat, bir su saatine benzemektedir; çünkü belirli hareketler saptanmış fasılalar halinde ortaya çıkmaktadır, fakat özenli bir zaman ölçümü mevcut değildir. Bu model, J. Vernet, R. Casal, M.V. Villuendas ve Eduard Farré (Barselona)'nin açıklamalarına ve taslaklarına dayanarak yapılmıştır. Bu otomatta cıvanın kullanılmış olması kayda değerdir, böylece bu otomatla Alfons Cıva Saati arasında bir bağlantı meydana çıkmaktadır. Diğer yandan, konik supaplar, geciktirici sistemler, reaksiyon kontrolleri ve hassas basınç dengelemesi gibi Arap tekniğinin tipik unsurlarının bulunmaması göze çarpmaktadır. |
8,410 | [
{
"answer_start": "76",
"text": "Kitab el-Esrar fî Netaic el-Efkar"
}
] | Eğlence Otomatı | el-Muradî tasarladığı bu otomatını hangi kitabında çizip tanıtmıştır? | Bu alet, Muhammed veya Ahmed b. Halef el-Muradî isimli bir kimse tarafından Kitab el-Esrar fî Netaic el-Efkar isimli kitabında tarif edilen ve çizilen 31 modelden birisidir. Kitabın sonraki dört modeliyle birlikte bu otomat, bir su saatine benzemektedir; çünkü belirli hareketler saptanmış fasılalar halinde ortaya çıkmaktadır, fakat özenli bir zaman ölçümü mevcut değildir. Bu model, J. Vernet, R. Casal, M.V. Villuendas ve Eduard Farré (Barselona)'nin açıklamalarına ve taslaklarına dayanarak yapılmıştır. Bu otomatta cıvanın kullanılmış olması kayda değerdir, böylece bu otomatla Alfons Cıva Saati arasında bir bağlantı meydana çıkmaktadır. Diğer yandan, konik supaplar, geciktirici sistemler, reaksiyon kontrolleri ve hassas basınç dengelemesi gibi Arap tekniğinin tipik unsurlarının bulunmaması göze çarpmaktadır. |
8,411 | [
{
"answer_start": "583",
"text": "Alfons Cıva Saati"
}
] | Eğlence Otomatı | el-Muradî'nin tasarladığı bu otomatta cıva kullanmasıyla yapılan hangi icat ile bağlantı meydana gelmektedir? | Bu alet, Muhammed veya Ahmed b. Halef el-Muradî isimli bir kimse tarafından Kitab el-Esrar fî Netaic el-Efkar isimli kitabında tarif edilen ve çizilen 31 modelden birisidir. Kitabın sonraki dört modeliyle birlikte bu otomat, bir su saatine benzemektedir; çünkü belirli hareketler saptanmış fasılalar halinde ortaya çıkmaktadır, fakat özenli bir zaman ölçümü mevcut değildir. Bu model, J. Vernet, R. Casal, M.V. Villuendas ve Eduard Farré (Barselona)'nin açıklamalarına ve taslaklarına dayanarak yapılmıştır. Bu otomatta cıvanın kullanılmış olması kayda değerdir, böylece bu otomatla Alfons Cıva Saati arasında bir bağlantı meydana çıkmaktadır. Diğer yandan, konik supaplar, geciktirici sistemler, reaksiyon kontrolleri ve hassas basınç dengelemesi gibi Arap tekniğinin tipik unsurlarının bulunmaması göze çarpmaktadır. |
8,412 | [
{
"answer_start": "658",
"text": "konik supaplar, geciktirici sistemler, reaksiyon kontrolleri"
}
] | Eğlence Otomatı | el-Muradî'nin tasarladığı bu otomatta Arap tekniğinin hangi tipik unsurları bulunmaz? | Bu alet, Muhammed veya Ahmed b. Halef el-Muradî isimli bir kimse tarafından Kitab el-Esrar fî Netaic el-Efkar isimli kitabında tarif edilen ve çizilen 31 modelden birisidir. Kitabın sonraki dört modeliyle birlikte bu otomat, bir su saatine benzemektedir; çünkü belirli hareketler saptanmış fasılalar halinde ortaya çıkmaktadır, fakat özenli bir zaman ölçümü mevcut değildir. Bu model, J. Vernet, R. Casal, M.V. Villuendas ve Eduard Farré (Barselona)'nin açıklamalarına ve taslaklarına dayanarak yapılmıştır. Bu otomatta cıvanın kullanılmış olması kayda değerdir, böylece bu otomatla Alfons Cıva Saati arasında bir bağlantı meydana çıkmaktadır. Diğer yandan, konik supaplar, geciktirici sistemler, reaksiyon kontrolleri ve hassas basınç dengelemesi gibi Arap tekniğinin tipik unsurlarının bulunmaması göze çarpmaktadır. |
8,413 | [
{
"answer_start": "25",
"text": "12"
}
] | el-Cezerî | el-Cezerî'nin şifreli kilidinin kaç hanesi vardır? | İbn er-Rezzaz el-Cezerî (1200 civarı) kitabının son bölümünde bir dizi mekanik araçlar ele almaktadır, bunlar arasında bir sandığı 12 harfle kilitlemeye yarayan şifreli bir kilit (kufl yukfelu ala şanduk bi-huruf isna aşer min huruf el-mucem) yer almaktadır. Kapak, dört şifreli kilitle ve bir döndürme topuzuna bağlı olan iki plakadan oluşmaktadır. Kapak plakası, takılacak yer olarak hizmet etmektedir. Altında bulunan plaka, döndürme topuzuyla birlikte birbirinden ayrı olarak sürülebilen iki yarımdan oluşmaktadır. Bu sadece, kilitler belirli bir kombinasyon üzere ayarlanırlarsa mümkündür. Kilitlerdeki daireler daha sonra, alt plakaya sabitlenmiş emniyet pimlerinin içine kayabileceği bir kanalı serbest bırakır. Eğer şifreli kilit bu iş için öngörülen bir sandığın üzerine yerleştirilirse altta bulunan plaka döndürme topuzu yardımıyla iki girintiye girebilir. Eş zamanlı olarak bir silindir, kenara yerleştirilmiş olan bir kılavuza sürülür, böylece alttaki plaka artık iç içe geçirilemez. Şifrelerin ayarlanmasıyla silindir emniyet altına alınır. Arapça'da sayısal bir değere tekabül eden on iki haneli harf şifresi açık kapakta kolayca değiştirilebilir. |
8,414 | [
{
"answer_start": "25",
"text": "1200"
}
] | el-Cezerî | el-Cezerî şifreli kilidini hangi yıl civarı tasarlamıştır? | İbn er-Rezzaz el-Cezerî (1200 civarı) kitabının son bölümünde bir dizi mekanik araçlar ele almaktadır, bunlar arasında bir sandığı 12 harfle kilitlemeye yarayan şifreli bir kilit (kufl yukfelu ala şanduk bi-huruf isna aşer min huruf el-mucem) yer almaktadır. Kapak, dört şifreli kilitle ve bir döndürme topuzuna bağlı olan iki plakadan oluşmaktadır. Kapak plakası, takılacak yer olarak hizmet etmektedir. Altında bulunan plaka, döndürme topuzuyla birlikte birbirinden ayrı olarak sürülebilen iki yarımdan oluşmaktadır. Bu sadece, kilitler belirli bir kombinasyon üzere ayarlanırlarsa mümkündür. Kilitlerdeki daireler daha sonra, alt plakaya sabitlenmiş emniyet pimlerinin içine kayabileceği bir kanalı serbest bırakır. Eğer şifreli kilit bu iş için öngörülen bir sandığın üzerine yerleştirilirse altta bulunan plaka döndürme topuzu yardımıyla iki girintiye girebilir. Eş zamanlı olarak bir silindir, kenara yerleştirilmiş olan bir kılavuza sürülür, böylece alttaki plaka artık iç içe geçirilemez. Şifrelerin ayarlanmasıyla silindir emniyet altına alınır. Arapça'da sayısal bir değere tekabül eden on iki haneli harf şifresi açık kapakta kolayca değiştirilebilir. |
8,415 | [
{
"answer_start": "267",
"text": "dört"
}
] | el-Cezerî | el-Cezerî'nin şifreli sandığında kaç kilit vardır? | İbn er-Rezzaz el-Cezerî (1200 civarı) kitabının son bölümünde bir dizi mekanik araçlar ele almaktadır, bunlar arasında bir sandığı 12 harfle kilitlemeye yarayan şifreli bir kilit (kufl yukfelu ala şanduk bi-huruf isna aşer min huruf el-mucem) yer almaktadır. Kapak, dört şifreli kilitle ve bir döndürme topuzuna bağlı olan iki plakadan oluşmaktadır. Kapak plakası, takılacak yer olarak hizmet etmektedir. Altında bulunan plaka, döndürme topuzuyla birlikte birbirinden ayrı olarak sürülebilen iki yarımdan oluşmaktadır. Bu sadece, kilitler belirli bir kombinasyon üzere ayarlanırlarsa mümkündür. Kilitlerdeki daireler daha sonra, alt plakaya sabitlenmiş emniyet pimlerinin içine kayabileceği bir kanalı serbest bırakır. Eğer şifreli kilit bu iş için öngörülen bir sandığın üzerine yerleştirilirse altta bulunan plaka döndürme topuzu yardımıyla iki girintiye girebilir. Eş zamanlı olarak bir silindir, kenara yerleştirilmiş olan bir kılavuza sürülür, böylece alttaki plaka artık iç içe geçirilemez. Şifrelerin ayarlanmasıyla silindir emniyet altına alınır. Arapça'da sayısal bir değere tekabül eden on iki haneli harf şifresi açık kapakta kolayca değiştirilebilir. |
8,416 | [
{
"answer_start": "324",
"text": "iki"
}
] | el-Cezerî | el-Cezerî'nin şifreli sandığının kapağı kaç plakadan oluşmaktaydı? | İbn er-Rezzaz el-Cezerî (1200 civarı) kitabının son bölümünde bir dizi mekanik araçlar ele almaktadır, bunlar arasında bir sandığı 12 harfle kilitlemeye yarayan şifreli bir kilit (kufl yukfelu ala şanduk bi-huruf isna aşer min huruf el-mucem) yer almaktadır. Kapak, dört şifreli kilitle ve bir döndürme topuzuna bağlı olan iki plakadan oluşmaktadır. Kapak plakası, takılacak yer olarak hizmet etmektedir. Altında bulunan plaka, döndürme topuzuyla birlikte birbirinden ayrı olarak sürülebilen iki yarımdan oluşmaktadır. Bu sadece, kilitler belirli bir kombinasyon üzere ayarlanırlarsa mümkündür. Kilitlerdeki daireler daha sonra, alt plakaya sabitlenmiş emniyet pimlerinin içine kayabileceği bir kanalı serbest bırakır. Eğer şifreli kilit bu iş için öngörülen bir sandığın üzerine yerleştirilirse altta bulunan plaka döndürme topuzu yardımıyla iki girintiye girebilir. Eş zamanlı olarak bir silindir, kenara yerleştirilmiş olan bir kılavuza sürülür, böylece alttaki plaka artık iç içe geçirilemez. Şifrelerin ayarlanmasıyla silindir emniyet altına alınır. Arapça'da sayısal bir değere tekabül eden on iki haneli harf şifresi açık kapakta kolayca değiştirilebilir. |
8,417 | [
{
"answer_start": "87",
"text": "Kahire"
}
] | Kalâvûn Hastanesi | Kalâvûn Hastanesi nerede bulunmaktadır? | Arap-İslam dünyasında en çok tanınan ve en önemli hastanelerden birisi de hiç kuşkusuz Kahire'de bulunan ve modern literatürde Kalâvûn hastanesi olarak isimlendirilen el-Maristan el-Kebîr el-Manşurî'dir. Kurucusu, Memlük Sultanı el-Melik el-Manşur Seyfeddîn Kalâvûn (dönemi 1279-1290)'dur. İnşasına, Şam'daki Bîmaristan en-Nurî'ye 1276 yılında yaptığı bir ziyaret sırasında bu binadan etkilenerek niyetlenmiştir. Kahire'de tahta çıkmasından beş yıl sonra, yani 1284 yılında inşaatı başlatmıştır. |
8,418 | [
{
"answer_start": "248",
"text": "Seyfeddîn Kalâvûn"
}
] | Kalâvûn Hastanesi | Kalâvûn Hastanesi'nin kurucusu kimdir? | Arap-İslam dünyasında en çok tanınan ve en önemli hastanelerden birisi de hiç kuşkusuz Kahire'de bulunan ve modern literatürde Kalâvûn hastanesi olarak isimlendirilen el-Maristan el-Kebîr el-Manşurî'dir. Kurucusu, Memlük Sultanı el-Melik el-Manşur Seyfeddîn Kalâvûn (dönemi 1279-1290)'dur. İnşasına, Şam'daki Bîmaristan en-Nurî'ye 1276 yılında yaptığı bir ziyaret sırasında bu binadan etkilenerek niyetlenmiştir. Kahire'de tahta çıkmasından beş yıl sonra, yani 1284 yılında inşaatı başlatmıştır. |
8,419 | [
{
"answer_start": "461",
"text": "1284"
}
] | Kalâvûn Hastanesi | Kalâvûn Hastanesi'nin inşaatı hangi yıllarda başlatılmıştır? | Arap-İslam dünyasında en çok tanınan ve en önemli hastanelerden birisi de hiç kuşkusuz Kahire'de bulunan ve modern literatürde Kalâvûn hastanesi olarak isimlendirilen el-Maristan el-Kebîr el-Manşurî'dir. Kurucusu, Memlük Sultanı el-Melik el-Manşur Seyfeddîn Kalâvûn (dönemi 1279-1290)'dur. İnşasına, Şam'daki Bîmaristan en-Nurî'ye 1276 yılında yaptığı bir ziyaret sırasında bu binadan etkilenerek niyetlenmiştir. Kahire'de tahta çıkmasından beş yıl sonra, yani 1284 yılında inşaatı başlatmıştır. |
8,420 | [
{
"answer_start": "300",
"text": "Şam'daki Bîmaristan en-Nurî"
}
] | Kalâvûn Hastanesi | Kalâvûn Hastanesi'nin kurucusu Seyfeddîn Kalâvûn nerede ve hangi yapıdan etkilenerek bu hastaneyi inşa ettirdi? | Arap-İslam dünyasında en çok tanınan ve en önemli hastanelerden birisi de hiç kuşkusuz Kahire'de bulunan ve modern literatürde Kalâvûn hastanesi olarak isimlendirilen el-Maristan el-Kebîr el-Manşurî'dir. Kurucusu, Memlük Sultanı el-Melik el-Manşur Seyfeddîn Kalâvûn (dönemi 1279-1290)'dur. İnşasına, Şam'daki Bîmaristan en-Nurî'ye 1276 yılında yaptığı bir ziyaret sırasında bu binadan etkilenerek niyetlenmiştir. Kahire'de tahta çıkmasından beş yıl sonra, yani 1284 yılında inşaatı başlatmıştır. |
8,421 | [
{
"answer_start": "167",
"text": "el-Maristan el-Kebîr el-Manşurî"
}
] | Kalâvûn Hastanesi | Kalâvûn Hastanesi'nin eski adı nedir? | Arap-İslam dünyasında en çok tanınan ve en önemli hastanelerden birisi de hiç kuşkusuz Kahire'de bulunan ve modern literatürde Kalâvûn hastanesi olarak isimlendirilen el-Maristan el-Kebîr el-Manşurî'dir. Kurucusu, Memlük Sultanı el-Melik el-Manşur Seyfeddîn Kalâvûn (dönemi 1279-1290)'dur. İnşasına, Şam'daki Bîmaristan en-Nurî'ye 1276 yılında yaptığı bir ziyaret sırasında bu binadan etkilenerek niyetlenmiştir. Kahire'de tahta çıkmasından beş yıl sonra, yani 1284 yılında inşaatı başlatmıştır. |
8,422 | [
{
"answer_start": "331",
"text": "1276"
}
] | Kalâvûn Hastanesi | Kalâvûn Hastanesi'nin kurucusu Seyfeddîn Kalâvûn Bîmaristan en-Nurî'yi hangi yılda ziyaret etmiştir? | Arap-İslam dünyasında en çok tanınan ve en önemli hastanelerden birisi de hiç kuşkusuz Kahire'de bulunan ve modern literatürde Kalâvûn hastanesi olarak isimlendirilen el-Maristan el-Kebîr el-Manşurî'dir. Kurucusu, Memlük Sultanı el-Melik el-Manşur Seyfeddîn Kalâvûn (dönemi 1279-1290)'dur. İnşasına, Şam'daki Bîmaristan en-Nurî'ye 1276 yılında yaptığı bir ziyaret sırasında bu binadan etkilenerek niyetlenmiştir. Kahire'de tahta çıkmasından beş yıl sonra, yani 1284 yılında inşaatı başlatmıştır. |
8,423 | [
{
"answer_start": "81",
"text": "Bağdat"
}
] | Mustanşıriyye Medresesi | Mustanşıriyye Medresesi nerededir? | Bu büyük medrese 1227 yılında son Abbasi Halifesi el-Mustanşır billah tarafından Bağdat'ta, Dicle kıyısında kurulmuştur. Burası, dört ortodoks fıkıh ekolünün öğretim konularının yanı sıra, tıbbın ve matematiksel bilimler öğretiminin de eşlik ettiği en eski Arap-İslam üniversitesi olabilir. Medresenin ihtiyaçlarının karşılanması, halife tarafından kurulan bir vakıf yoluyla gerçekleştiriliyordu. Ders veren hocaların ve diğer çalışanların sayısı 400 idi. Medrese, Bağdat'ın Moğollar tarafından istila edilmesinden sonra yağmalanan büyük ve önemli bir kütüphaneye sahipti. Halife, medreseyi sık sık ziyaret ediyor ve özel bir yerden dersleri ve bilginlerin tartışmalarını dinliyordu. Halife arasıra orada devlet konukları için resmi kabüller de düzenliyordu. |
8,424 | [
{
"answer_start": "50",
"text": "el-Mustanşır"
}
] | Mustanşıriyye Medresesi | Mustanşıriyye Medresesi'ni kim yaptırmıştır? | Bu büyük medrese 1227 yılında son Abbasi Halifesi el-Mustanşır billah tarafından Bağdat'ta, Dicle kıyısında kurulmuştur. Burası, dört ortodoks fıkıh ekolünün öğretim konularının yanı sıra, tıbbın ve matematiksel bilimler öğretiminin de eşlik ettiği en eski Arap-İslam üniversitesi olabilir. Medresenin ihtiyaçlarının karşılanması, halife tarafından kurulan bir vakıf yoluyla gerçekleştiriliyordu. Ders veren hocaların ve diğer çalışanların sayısı 400 idi. Medrese, Bağdat'ın Moğollar tarafından istila edilmesinden sonra yağmalanan büyük ve önemli bir kütüphaneye sahipti. Halife, medreseyi sık sık ziyaret ediyor ve özel bir yerden dersleri ve bilginlerin tartışmalarını dinliyordu. Halife arasıra orada devlet konukları için resmi kabüller de düzenliyordu. |
8,425 | [
{
"answer_start": "361",
"text": "vakıf yoluyla"
}
] | Mustanşıriyye Medresesi | Mustanşıriyye Medresesi'nin ihtiyaçları nereden karşılanırdı? | Bu büyük medrese 1227 yılında son Abbasi Halifesi el-Mustanşır billah tarafından Bağdat'ta, Dicle kıyısında kurulmuştur. Burası, dört ortodoks fıkıh ekolünün öğretim konularının yanı sıra, tıbbın ve matematiksel bilimler öğretiminin de eşlik ettiği en eski Arap-İslam üniversitesi olabilir. Medresenin ihtiyaçlarının karşılanması, halife tarafından kurulan bir vakıf yoluyla gerçekleştiriliyordu. Ders veren hocaların ve diğer çalışanların sayısı 400 idi. Medrese, Bağdat'ın Moğollar tarafından istila edilmesinden sonra yağmalanan büyük ve önemli bir kütüphaneye sahipti. Halife, medreseyi sık sık ziyaret ediyor ve özel bir yerden dersleri ve bilginlerin tartışmalarını dinliyordu. Halife arasıra orada devlet konukları için resmi kabüller de düzenliyordu. |
8,426 | [
{
"answer_start": "447",
"text": "400"
}
] | Mustanşıriyye Medresesi | Mustanşıriyye Medresesi'nde ders veren ve çalışanların sayısı kaçtı? | Bu büyük medrese 1227 yılında son Abbasi Halifesi el-Mustanşır billah tarafından Bağdat'ta, Dicle kıyısında kurulmuştur. Burası, dört ortodoks fıkıh ekolünün öğretim konularının yanı sıra, tıbbın ve matematiksel bilimler öğretiminin de eşlik ettiği en eski Arap-İslam üniversitesi olabilir. Medresenin ihtiyaçlarının karşılanması, halife tarafından kurulan bir vakıf yoluyla gerçekleştiriliyordu. Ders veren hocaların ve diğer çalışanların sayısı 400 idi. Medrese, Bağdat'ın Moğollar tarafından istila edilmesinden sonra yağmalanan büyük ve önemli bir kütüphaneye sahipti. Halife, medreseyi sık sık ziyaret ediyor ve özel bir yerden dersleri ve bilginlerin tartışmalarını dinliyordu. Halife arasıra orada devlet konukları için resmi kabüller de düzenliyordu. |
8,427 | [
{
"answer_start": "92",
"text": "Dicle"
}
] | Mustanşıriyye Medresesi | Mustanşıriyye Medresesi hangi nehrin kıyısında kurulmuştur? | Bu büyük medrese 1227 yılında son Abbasi Halifesi el-Mustanşır billah tarafından Bağdat'ta, Dicle kıyısında kurulmuştur. Burası, dört ortodoks fıkıh ekolünün öğretim konularının yanı sıra, tıbbın ve matematiksel bilimler öğretiminin de eşlik ettiği en eski Arap-İslam üniversitesi olabilir. Medresenin ihtiyaçlarının karşılanması, halife tarafından kurulan bir vakıf yoluyla gerçekleştiriliyordu. Ders veren hocaların ve diğer çalışanların sayısı 400 idi. Medrese, Bağdat'ın Moğollar tarafından istila edilmesinden sonra yağmalanan büyük ve önemli bir kütüphaneye sahipti. Halife, medreseyi sık sık ziyaret ediyor ve özel bir yerden dersleri ve bilginlerin tartışmalarını dinliyordu. Halife arasıra orada devlet konukları için resmi kabüller de düzenliyordu. |
8,428 | [
{
"answer_start": "17",
"text": "1227"
}
] | Mustanşıriyye Medresesi | Mustanşıriyye Medresesi'nin kuruluş yılı nedir? | Bu büyük medrese 1227 yılında son Abbasi Halifesi el-Mustanşır billah tarafından Bağdat'ta, Dicle kıyısında kurulmuştur. Burası, dört ortodoks fıkıh ekolünün öğretim konularının yanı sıra, tıbbın ve matematiksel bilimler öğretiminin de eşlik ettiği en eski Arap-İslam üniversitesi olabilir. Medresenin ihtiyaçlarının karşılanması, halife tarafından kurulan bir vakıf yoluyla gerçekleştiriliyordu. Ders veren hocaların ve diğer çalışanların sayısı 400 idi. Medrese, Bağdat'ın Moğollar tarafından istila edilmesinden sonra yağmalanan büyük ve önemli bir kütüphaneye sahipti. Halife, medreseyi sık sık ziyaret ediyor ve özel bir yerden dersleri ve bilginlerin tartışmalarını dinliyordu. Halife arasıra orada devlet konukları için resmi kabüller de düzenliyordu. |
8,429 | [
{
"answer_start": "102",
"text": "Emîr Nureddîn Mahmud b. Zengî"
}
] | Nureddin Hastanesi | Nureddin Hastanesi kim tarafında kuruldu? | el-Bîmaristan en-Nurî adıyla tanınan bu hastane, Salahaddîn (Saladin) Eyyubi'nin selefi bir Türk olan Emîr Nureddîn Mahmud b. Zengî tarafından, 1154 yılında kentin kurtarılışından hemen sonra kurulmuştur. Burası İslam dünyasının en meşhur hastanelerindendi ve 19. yüzyıla kadar hizmet veriyordu. Ulu Camii'nin ve iç kalenin yanı sıra, İslami dönemin Şam'daki en önemli abidelerinden sayılmaktadır. Hastanenin işleme tarzı ve organizasyonu hakkında Endülüslü bilgin İbn Cubeyr (ö. 1217), 1184 tarihindeki Şam ziyareti dolayısıyla, seyahatnamesinde şu bilgileri vermektedir: Burada yaklaşık yirmi okul ve biri yeni, biri eski olmak üzere iki hastane bulunmaktadır. Yeni olan daha çok ziyaret edilmektedir ve daha büyüktür. Günlük masrafı yaklaşık on beş dinardır. Orada hastaların isimlerini, ilaçlar ve hasta bakımı için gerekli harcamaları vb. kaydetmekle görevli çalışanlar bulunmaktadır. Hekimler her gün sabah erkenden gelirler, hastaları muayene ederler ve her bir hastanın durumunu göz önünde bulundurarak gerekli ilaçlarla yapılacak bakımı ve gıdaları düzenlerler. Orada akıl hastalarının tedavisi de yapılmaktadır. |
8,430 | [
{
"answer_start": "350",
"text": "Şam"
}
] | Nureddin Hastanesi | Nureddin Hastanesi nerede bulunmaktadır? | el-Bîmaristan en-Nurî adıyla tanınan bu hastane, Salahaddîn (Saladin) Eyyubi'nin selefi bir Türk olan Emîr Nureddîn Mahmud b. Zengî tarafından, 1154 yılında kentin kurtarılışından hemen sonra kurulmuştur. Burası İslam dünyasının en meşhur hastanelerindendi ve 19. yüzyıla kadar hizmet veriyordu. Ulu Camii'nin ve iç kalenin yanı sıra, İslami dönemin Şam'daki en önemli abidelerinden sayılmaktadır. Hastanenin işleme tarzı ve organizasyonu hakkında Endülüslü bilgin İbn Cubeyr (ö. 1217), 1184 tarihindeki Şam ziyareti dolayısıyla, seyahatnamesinde şu bilgileri vermektedir: Burada yaklaşık yirmi okul ve biri yeni, biri eski olmak üzere iki hastane bulunmaktadır. Yeni olan daha çok ziyaret edilmektedir ve daha büyüktür. Günlük masrafı yaklaşık on beş dinardır. Orada hastaların isimlerini, ilaçlar ve hasta bakımı için gerekli harcamaları vb. kaydetmekle görevli çalışanlar bulunmaktadır. Hekimler her gün sabah erkenden gelirler, hastaları muayene ederler ve her bir hastanın durumunu göz önünde bulundurarak gerekli ilaçlarla yapılacak bakımı ve gıdaları düzenlerler. Orada akıl hastalarının tedavisi de yapılmaktadır. |
8,431 | [
{
"answer_start": "144",
"text": "1154"
}
] | Nureddin Hastanesi | Nureddin Hastanesi hangi yılda kurulmuştur? | el-Bîmaristan en-Nurî adıyla tanınan bu hastane, Salahaddîn (Saladin) Eyyubi'nin selefi bir Türk olan Emîr Nureddîn Mahmud b. Zengî tarafından, 1154 yılında kentin kurtarılışından hemen sonra kurulmuştur. Burası İslam dünyasının en meşhur hastanelerindendi ve 19. yüzyıla kadar hizmet veriyordu. Ulu Camii'nin ve iç kalenin yanı sıra, İslami dönemin Şam'daki en önemli abidelerinden sayılmaktadır. Hastanenin işleme tarzı ve organizasyonu hakkında Endülüslü bilgin İbn Cubeyr (ö. 1217), 1184 tarihindeki Şam ziyareti dolayısıyla, seyahatnamesinde şu bilgileri vermektedir: Burada yaklaşık yirmi okul ve biri yeni, biri eski olmak üzere iki hastane bulunmaktadır. Yeni olan daha çok ziyaret edilmektedir ve daha büyüktür. Günlük masrafı yaklaşık on beş dinardır. Orada hastaların isimlerini, ilaçlar ve hasta bakımı için gerekli harcamaları vb. kaydetmekle görevli çalışanlar bulunmaktadır. Hekimler her gün sabah erkenden gelirler, hastaları muayene ederler ve her bir hastanın durumunu göz önünde bulundurarak gerekli ilaçlarla yapılacak bakımı ve gıdaları düzenlerler. Orada akıl hastalarının tedavisi de yapılmaktadır. |
8,432 | [
{
"answer_start": "260",
"text": "19."
}
] | Nureddin Hastanesi | Nureddin Hastanesi hangi yüzyıla kadar hizmet vermeye devam etti? | el-Bîmaristan en-Nurî adıyla tanınan bu hastane, Salahaddîn (Saladin) Eyyubi'nin selefi bir Türk olan Emîr Nureddîn Mahmud b. Zengî tarafından, 1154 yılında kentin kurtarılışından hemen sonra kurulmuştur. Burası İslam dünyasının en meşhur hastanelerindendi ve 19. yüzyıla kadar hizmet veriyordu. Ulu Camii'nin ve iç kalenin yanı sıra, İslami dönemin Şam'daki en önemli abidelerinden sayılmaktadır. Hastanenin işleme tarzı ve organizasyonu hakkında Endülüslü bilgin İbn Cubeyr (ö. 1217), 1184 tarihindeki Şam ziyareti dolayısıyla, seyahatnamesinde şu bilgileri vermektedir: Burada yaklaşık yirmi okul ve biri yeni, biri eski olmak üzere iki hastane bulunmaktadır. Yeni olan daha çok ziyaret edilmektedir ve daha büyüktür. Günlük masrafı yaklaşık on beş dinardır. Orada hastaların isimlerini, ilaçlar ve hasta bakımı için gerekli harcamaları vb. kaydetmekle görevli çalışanlar bulunmaktadır. Hekimler her gün sabah erkenden gelirler, hastaları muayene ederler ve her bir hastanın durumunu göz önünde bulundurarak gerekli ilaçlarla yapılacak bakımı ve gıdaları düzenlerler. Orada akıl hastalarının tedavisi de yapılmaktadır. |
8,433 | [
{
"answer_start": "465",
"text": "İbn Cubeyr"
}
] | Nureddin Hastanesi | Nureddin Hastanesi'nin işleme tarzı ve organizasyonu ile ilgili yazı yazan Endülüslü bilgin kimdir? | el-Bîmaristan en-Nurî adıyla tanınan bu hastane, Salahaddîn (Saladin) Eyyubi'nin selefi bir Türk olan Emîr Nureddîn Mahmud b. Zengî tarafından, 1154 yılında kentin kurtarılışından hemen sonra kurulmuştur. Burası İslam dünyasının en meşhur hastanelerindendi ve 19. yüzyıla kadar hizmet veriyordu. Ulu Camii'nin ve iç kalenin yanı sıra, İslami dönemin Şam'daki en önemli abidelerinden sayılmaktadır. Hastanenin işleme tarzı ve organizasyonu hakkında Endülüslü bilgin İbn Cubeyr (ö. 1217), 1184 tarihindeki Şam ziyareti dolayısıyla, seyahatnamesinde şu bilgileri vermektedir: Burada yaklaşık yirmi okul ve biri yeni, biri eski olmak üzere iki hastane bulunmaktadır. Yeni olan daha çok ziyaret edilmektedir ve daha büyüktür. Günlük masrafı yaklaşık on beş dinardır. Orada hastaların isimlerini, ilaçlar ve hasta bakımı için gerekli harcamaları vb. kaydetmekle görevli çalışanlar bulunmaktadır. Hekimler her gün sabah erkenden gelirler, hastaları muayene ederler ve her bir hastanın durumunu göz önünde bulundurarak gerekli ilaçlarla yapılacak bakımı ve gıdaları düzenlerler. Orada akıl hastalarının tedavisi de yapılmaktadır. |
8,434 | [
{
"answer_start": "487",
"text": "1184"
}
] | Nureddin Hastanesi | Nureddin Hastanesi hakkında yazan İbn Cubeyr kaç yılında burayı ziyaret etmiştir? | el-Bîmaristan en-Nurî adıyla tanınan bu hastane, Salahaddîn (Saladin) Eyyubi'nin selefi bir Türk olan Emîr Nureddîn Mahmud b. Zengî tarafından, 1154 yılında kentin kurtarılışından hemen sonra kurulmuştur. Burası İslam dünyasının en meşhur hastanelerindendi ve 19. yüzyıla kadar hizmet veriyordu. Ulu Camii'nin ve iç kalenin yanı sıra, İslami dönemin Şam'daki en önemli abidelerinden sayılmaktadır. Hastanenin işleme tarzı ve organizasyonu hakkında Endülüslü bilgin İbn Cubeyr (ö. 1217), 1184 tarihindeki Şam ziyareti dolayısıyla, seyahatnamesinde şu bilgileri vermektedir: Burada yaklaşık yirmi okul ve biri yeni, biri eski olmak üzere iki hastane bulunmaktadır. Yeni olan daha çok ziyaret edilmektedir ve daha büyüktür. Günlük masrafı yaklaşık on beş dinardır. Orada hastaların isimlerini, ilaçlar ve hasta bakımı için gerekli harcamaları vb. kaydetmekle görevli çalışanlar bulunmaktadır. Hekimler her gün sabah erkenden gelirler, hastaları muayene ederler ve her bir hastanın durumunu göz önünde bulundurarak gerekli ilaçlarla yapılacak bakımı ve gıdaları düzenlerler. Orada akıl hastalarının tedavisi de yapılmaktadır. |
8,435 | [
{
"answer_start": "745",
"text": "on beş dinar"
}
] | Nureddin Hastanesi | Nureddin Hastanesi hakkında yazan İbn Cubeyr bu hastanenin günlük masrafını kaç dinar olarak aktarmıştır? | el-Bîmaristan en-Nurî adıyla tanınan bu hastane, Salahaddîn (Saladin) Eyyubi'nin selefi bir Türk olan Emîr Nureddîn Mahmud b. Zengî tarafından, 1154 yılında kentin kurtarılışından hemen sonra kurulmuştur. Burası İslam dünyasının en meşhur hastanelerindendi ve 19. yüzyıla kadar hizmet veriyordu. Ulu Camii'nin ve iç kalenin yanı sıra, İslami dönemin Şam'daki en önemli abidelerinden sayılmaktadır. Hastanenin işleme tarzı ve organizasyonu hakkında Endülüslü bilgin İbn Cubeyr (ö. 1217), 1184 tarihindeki Şam ziyareti dolayısıyla, seyahatnamesinde şu bilgileri vermektedir: Burada yaklaşık yirmi okul ve biri yeni, biri eski olmak üzere iki hastane bulunmaktadır. Yeni olan daha çok ziyaret edilmektedir ve daha büyüktür. Günlük masrafı yaklaşık on beş dinardır. Orada hastaların isimlerini, ilaçlar ve hasta bakımı için gerekli harcamaları vb. kaydetmekle görevli çalışanlar bulunmaktadır. Hekimler her gün sabah erkenden gelirler, hastaları muayene ederler ve her bir hastanın durumunu göz önünde bulundurarak gerekli ilaçlarla yapılacak bakımı ve gıdaları düzenlerler. Orada akıl hastalarının tedavisi de yapılmaktadır. |
8,436 | [
{
"answer_start": "81",
"text": "Mısır"
}
] | Ahmed Zevail | Ahmed Zevail nerelidir? | Ahmed Hassan Zewail (; d. 26 Şubat 1946, Demenhur - ö. 2 Ağustos 2016, Pasadena) Mısırlı-ABD'li bilim insanı. 1999 yılında femtokimya üzerine çalışmaları için Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde fizik ve kimya profesörüdür. |
8,437 | [
{
"answer_start": "110",
"text": "1999"
}
] | Ahmed Zevail | Ahmed Zevail hangi yılda yaptığı çalışmalar ile Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır? | Ahmed Hassan Zewail (; d. 26 Şubat 1946, Demenhur - ö. 2 Ağustos 2016, Pasadena) Mısırlı-ABD'li bilim insanı. 1999 yılında femtokimya üzerine çalışmaları için Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde fizik ve kimya profesörüdür. |
8,438 | [
{
"answer_start": "193",
"text": "Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü"
}
] | Ahmed Zevail | Ahmed Zevail bir zamanlar hangi enstitüde fizik ve kimya profesörü olarak çalışmıştır? | Ahmed Hassan Zewail (; d. 26 Şubat 1946, Demenhur - ö. 2 Ağustos 2016, Pasadena) Mısırlı-ABD'li bilim insanı. 1999 yılında femtokimya üzerine çalışmaları için Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde fizik ve kimya profesörüdür. |
Subsets and Splits