id
stringlengths
64
64
text
stringlengths
58
100k
57f95060a9a06f35adc3acb473f58223d9994e79530ab8f16c33fb4789e12ba8
Yılmaz, yaptığı açıklamada, Süper Lig'in ilk yarısında genel olarak bakıldığında iyi futbol oynadıklarını ifade etti. Atiker Konyaspor'un, oynadığı futbolu herkese benimsettiğini belirten Yılmaz, "Genel olarak baktığımızda sezona iyi başlamadık. Turkcell Süper Kupa'yı aldık. Kupayı almamızla maalesef 5 maçlık seyircisiz oynama cezası yedik. Bunun yanı sıra 7 maçta hakem hataları ile karşılaştık. Yani neredeyse ligin yarısında hakem hatalarıyla karşı karşıya kalmışız." diye konuştu. Yılmaz, seyircisiz oynama cezasının kendilerini çok etkilediğine dikkati çekerek, "Geçen sene ve önceki sene Konya Büyükşehir Belediye Stadı'nda ligin en fazla seyircisi olan takım bizdik. 5 maçlık ceza maalesef taraftarımızı soğuttu, aramızda ciddi bir kopukluk oldu. Yani Süper Kupa'yı almak güzeldi ama getirisi bize çok ağır oldu." değerlendirmesinde bulundu. - "Ciddi takviyeler yapmamız gerekiyor" İkinci yarı için takıma mutlaka takviye yapacaklarını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Hocamızla görüşüyoruz. Raporları doğrultusunda özellikle uç bölgeye ciddi takviyeler yapmamız gerekiyor. Çünkü bu takım ileri gidiyor, ceza sahasına giriyor. En kötü maçımız Bursaspor maçıydı. 3-0 yenildiğimiz maçtı. O maçta bile yüzde 70 oranında oynadık. 20 tane orta yaptık. 12 tane şut çektik ama gol olmadı. Bunun en önemli nedeni ise santrfor eksikliğimiz. Bunu giderdiğimiz zaman bu takım yukarılara çok hızlı çıkacak ve ligi ilk 10 içerisinde bitireceğiz diye düşünüyorum." Transferde daha çok Türkiye liginden arayış içerisinde olduklarını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Premier Lig'den de denk gelirse almak isteriz. Bizim şu an tek düşüncemiz; gol sorunumuzu çözecek bir oyuncu transferi yapmak. Taraftarımızı da heyecanlandıracak santrfor arayışı içerisindeyiz. Çünkü taraftarımız her zaman bizim 12. gücümüz oldu. Bugüne kadar elde ettiğimiz başarılarımızın arkasında hep taraftarımız vardı. Onlara her zaman saygı duyuyoruz ve desteklerini bekliyoruz." - "Taraftarı heyecanlandıracak bir forvet almak istiyoruz" Yılmaz, tribünlerin dolu olmasının futbolcuları daha da hırslandırdığına işaret ederek, "Takımımız çok iyi oynuyor, iyi bir forvetle bu takımı üst seviyelere çıkaracağımıza inanıyorum. Türkiye liginin en iyi 5 takımından birisiyiz ama yerimiz maalesef burası olmamalıydı." ifadelerini kullandı.
66ce80c2aabeb48c71f126b9228c81056055f5d5a8fd0c6ce3fb60d14b8bc50e
5 Kuruş! Fenerbahçe tribünlerinde maç seyretmenin maliyetine baktım; en ucuz bilet 40 küsur, en pahalı bilet ise 265 TL. Yazıyla iki yüz altmış beş Türk Lirası! Bırakın en pahalı bileti, benim paramla bu futbol 5 kuruş etmez! Taraftar hem bu rakamlardan hem de, "Yönetim istifa" diye bağırdığında dayak yemekten bıkmış olacak ki, tribünler yine bomboştu. İyi de yapıyorlar aslında... 265 lirayla çoluğunla, çocuğunla iyi bir ziyafet çekersin kendine... Sinir, stres yapmamış hem de dayak yememiş olursun! Trabzonspor- Beşiktaş karşılaşmasını izledikten sonra sanırım her maç boş gelecek taraftarlara... Onlar da haklı, verdiği paranın karşılığını almak istiyorlar. Taraftar golü bile rakibin kendi kalesine attığını gördükten sonra ne diye maça gelecek ki? Heyecan yok heyecan. Yönetimde yok, futbolcularda yok dolayısıyla taraftarlarda da yok. Sadece bedava bilet alıp stada gelenlerde "yalandan" bir heyecan var! Lens ve diğerleri! Hala bazı hedeflerin varken ortaya bu kadar ruhsuz bir oyun koymanın tarifini yapamıyorum. Advocaat'a, "Şu oyuncuyu neden oynatmadın" diyebiliyor muyuz? Hayır. Bu durum takımın ne kadar kötü olduğunu gözler önüne seriyor. Advocaat'ın sahaya çıkartabildiklerinin kalibresi bu kadar! Sezon sonuna kadar da fazlasını beklemeyin. Her takımın, "En azından 1 puan alabiliriz" diye düşündüğü Kadıköy'ü ben kabul etmiyorum. Kadıköy rakiplerin korkulu rüyasıdır. Gelenler buradan fark yemeden gitmeyi düşünürken, şimdi gelinen noktaya bakın! Rakipler orta sahayı geçemezken, Fenerbahçe'ye baskı yaptıkları dönemlere geldik. "Taktik maktik yok, at topu Lens'e" stratejisi artık işe yaramaz hale geldi. Her rakip Fenerbahçe'deki tek markaj yapılacak adamın Lens olduğunu biliyor ve sahaya öyle çıkıyor. "Diğerleri" varlık gösteremeyince Fenerbahçe'nin hücum gücü diye birşey kalmıyor! Her hafta "geriye giden" oyuncuları konuşuyoruz ya. Alper kadar dibe çökenini uzun süredir hiç görmemiştim. Orta sahada oynamanın avantajını kullanıp, "gizlenmesi" onu saklayamıyor artık! Advocaat'ın karşılaşmayı oyuncu değiştirmeden bitirmesi yedek kulübesine hiç güvenmediğini gösteriyor. Bu şartlarda yedek oyuncuların performanslarını artırması çok zor. Hollandalı hoca kafasının dikine giderken ve sezon sonu gidecekken arkasında büyük bir enkaz bırakacağı es geçilmesin. Bu oyuncuları toparlamak zor olacak. Her şeye rağmen rakiplerin birbiriyle oynayacağı hafta kazanmak, yukarılara tırmanabilmek adına önemliydi. Bunun önemini sadece bir grup anlayabilse de!
cf1ebcdb17a8836acdefe44956e5088adc2aad4130206cd6cfb6392332875bc2
Turkish Spor Toto Super Lig leaders Besiktas increased their lead to four points over their closest opponents, Medipol Basaksehir on Sunday. The Istanbul giants cruised to a comfortable victory against the 13th-placed Akhisar Belediyespor with a score of 3-1, thanks to goals from Turkish international Cenk Tosun, Brazilian midfielder Anderson Talisca and Turkish defender Atinc Nukan. Besiktas are now leading the league with 47 points, four points above second-placed Medipol Basaksehir, who could not break the deadlock on Saturday against the bottom-placed Gaziantepspor. Another league contenders, Galatasaray, left crucial 2 points in an away match on Saturday evening after ending the game in a 1-1 draw. Galatasaray, however, managed to maintain the third spot as another Istanbul giants, Fenerbahce, drew goalless in their home field against Istanbul side Kasimpasa. Fenerbahce currently stand at 4th place with 37 points, three less than Galatasaray. The league's match day 21 will end Monday evening after seventh-placed Trabzonspor take on 15th-placed Alanyaspor. The results so far on match day 21: Kayserispor 2 Bursaspor 0 Antalyaspor 1 Karabukspor 0 Medipol Basaksehir 0 Gaziantepspor 0 Caykur Rizespor 1 Galatasaray 1 Genclerbirligi 2 Atiker Konyaspor 0 Fenerbahce 0 Kasimpasa 0 Adanaspor 1 Osmanlispor 5 Besiktas 3 Akhisar Bld. 1 *Genclerbirligi v Gaziantepspor match was postponed on Match day 18, due to the passing of Genclerbirligi's longtime chairman Ilhan Cavcav on January 22. Below are the standings as of Monday, 2 p.m. local time (1100GMT):
fddf50eee2a4aafed62566e4da929f13778e5d0f43555f0dbdde41fdf8f46221
Karşılaşmanın ardından Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Beklediklerinden zor bir maç olduğunu ifade eden Şenol Güneş, "Oyuncu kalitesi ve takım üstünlüğümüzü sahaya yansıtamadık. Rakip dirençli. İstanbul'da da aynı şeyi yapmaya çalıştılar. Fizik kontrolle çabuk çıkmayı düşünüyorlardı. Bunları hep bekliyorduk. Bu maçta ilk yarıda kendi sahamızda kalıp maçı idare etmeye çalışan takımımız bir gol yiyince daha sonra panik içerisinde oynamaya başladı. Dolayısıyla hem ilk yarı hem ikinci yarı oyun disiplininden kopmalar oldu. Oysa biz önde bastığımızda daha etkili olacağımız bir maçtı. Rakibe şanslar verdik. 2 golü de zaten biz kaptırdık onlar attılar. Son anda attığımız golle turu geçtik ama bugünkü oyun adına üzgünüm. Oyuncuların da benimde çok daha iş yapmamız gereken bir maç olduğunu görüyorum. Evet oyuncu değişiklikleri, geç gelenler, fizik olarak eksik olanlar bu dağılımı yaşıyoruz ama Beşiktaş'ta oynayan her oyuncu daha çok verim verebilmeli. Hem topu kullanmada hem baskıda eksik kaldık. Rakibin bize karşı motivasyonunu ve fizik gücünü kullanarak oynamasını kolaylaştırdı. Kapanıp, bizden aldığı toplarla çıkmaya çalıştı. 2'nci yarı biraz daha kopmalar başladı. İstek vardı ama oyun kopmaları da vardı. Rakip de pozisyon bulabilirdi. Tur atlamayı da yine bu oyuncular yaptığı için tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "FİZİK VE TOP KULLANMA AÇISINDAN EKSİKLER VARDI" Fizik ve top kullanma açısından eksikler olduğunu söyleyen Güneş, "Sadece Roco değil mesela oyuna girdi golü attı, iyi de iş yaptı Negredo ama fizik olarak daha istenilen seviyede değil. Fizik olarak iyi olan Vagner Love, yeterli üretimi yok. İkisi arasında biraz daha istekli oynayan orada, gol atmada ve oyun olarak takımla bütünleşmede sıkıntı yaşayan bir Larin var. Dolayısıyla bu tip sıkıntılarımız olacak. Buna benzer yine geç gelen Ricardo mesela geç geldi. İstekli ama tam istediğimiz peformansta değil. Lens dinamik çok iyi ama bulamadı. Babel, çok iyi çalıştı ama bu maçta düşüktü. Oğuzhan, Tolgay top kullanamadı. Yani hem top kullanmada hem de fizik olarak eksik vardı. Karşımızda olan takım fizik olarak da iyiydi. Haddini de biliyordu. Yapabileceklerinin en iyisini yaptılar. Umarım ki Bursaspor maçına kadar takım oturur. İyi bir kadro oluşur ve herkes performansını bulur. İkinci yarıda panik ve telaştan dolayı kendi oyunlarını oynayamadıklarını belirten Şenol Güneş, "İlk yarıda kendi sahamızda durup, rakip pozisyon bulmadı ama orada duracağımıza önde bassak daha etkili olacaktık. Bu eksik, rakibe baskı da eksik. Rakibin sert oyununa biz cevap veremedik. Hakem de bu işi kolaylaştırdı, sinirlendik. Zaten bunlara hazır olmayınca oyun kontrolü kayboldu. Aynı zamanda pas yüzdemizde düşüktü. Çok top kayıpları yaptık. Birbirimizle bağlantımız, yön değiştirmeler atakta, bugün bizim oyunumuzun dışında bir oyun oldu. İlk yarı da rölantiden oldu, ikinci yarıda istek vardı, panik ve telaş vardı. Rakibin de oyun formatına uygun bir durum ortaya çıktı. Hakem de buna izin verdi. Tam biz atağa gidiyoruz, faul veriyor bize. Hakem ve rakibin şartlarına göre yine de biz daha iyi olmalıydık. Biz kendimizi eleştireceğiz ve değiştireceğiz. "BUGÜNKÜ TAKIMA YÜZDE YÜZ HAZIR DEMEK DOĞRU OLMAZ" Takımı değerlendirmek için henüz erken olduğunu ifade eden Şenol Güneş, "Rakip ne yaparsa yapsın, siz kendi oyununuzu geliştirince etkili olursunuz ki Akhisar maçında da rakip bizim ne yapacağımızı biliyordu ama o tempoyu devam ettirmemiz gerekiyor. Aynı şekilde burada da 1-0'ı nasılsa yeneriz veya maçı taşıyalım daha sonra tempo olacak dediğimiz yerde hatalar yapabileceğimizi görüyoruz. Şuanda takım zaten yüzde yüz değerlendirmeye alınmaz. İyi de oynasak, kötü de oynasak belli bir zaman sonra bunlar tam değerlendirilir. Şimdi geçen maça girdiği zaman Roco hiç hata yapmadı, bu maçta hatalar yaptı. Pepe zaman zaman boşa çıktı o da sonradan geldi. Caner dinamik ama o da düşüşe geçebilir. Babel aynı. Bunlar hazır oyuncular. Bu tip yük binmelerden kaynaklı sıkıntılar olabilir. Bir de eksik olan oyuncular var. Dolayısıyla uyumsuzluklar da var. Bugünkü takıma yüzde yüz hazır demek doğru olmaz. Buna rağmen burada kim oynarsa oynasın bu skor alabileceğimiz en kötü skor. Böyle olmalıydı zaten. O yüzden üzüntü vericiydi. Biz burada son dakikada 2-0 kaybettiğimiz zaman konuşacak bir şey yok. Çünkü, kötüydük. Ancak onlar bizi 2-0 yenecek kadar oyun kaliteli oynadı mı yok. Ancak istekliydi. Kazanma hırsı vardı. Koştular, savaştılar. Onun için şans onlara daha çok yardım etti. Bizim ikinci yarı kontrolsüz de olsa isteğimiz, kalitemizle de Negredo'nun attığı golle o da kırmızı kartı arkadan yedi zaten" ifadelerini kullandı. "BU BİZİM İÇİN BİR DERS OLDU" Mağlup olmalarının üzüntü verici olduğunu söyleyen Güneş, "Bu bizim için bir ders oldu. Play off maçını bu kadar emek verdik, buraya geldik hem mağlup olduk. Bir defa bu üzüntü verici. Ama turu geçtik o önemli. Şimdi play off turunu geçmek istiyoruz. Erzurum maçı da 2 gün sonra. Daha kısa olduğu için, bazı değişiklikler yapmayı düşündük. Kimlerle nasıl oynayacağımızı şimdi tekrar gözden geçireceğiz. Süre kısa. Bunun dışında bir şey söyleyeyim. Öncelikle rakip takımı tebrik ediyorum. Kapasitesinin üstünde iki maçta da zorladı. Ben diğer maçlarını da seyrettim. Bize karşı motivasyonları, büyük bir takıma karşı oynama hırsları biraz fazlaydı. Onları tebrik ediyorum. Bizim takımda da her şarta, olumsuzluğa rağmen turu geçti. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Ama en önemlisi seyircilerin, ben saha içerisinde bir olumsuzluk görmedim. Hata yapıldı, karışık olmasına rağmen medenice oturdular. Gol atan sevindi, gol yiyen üzüldü. Hem LASK Linz taraftarlarını hem de Beşiktaş taraftarlarını tebrik ediyorum. Demek ki olabiliyormuş. Bir korkumuz da oydu. Biliyorsunuz seyirciyi karışık aldılar. Böyle bir şey Lyon'da yaşamıştık. Taraftarları tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.
9a85b172c33ccaf13baefecaa4ef39405f1fbe0e54e6b22c42b007e17de2121b
Geçtiğimiz sezonda Avrupa Kupası'nda oynadıklarını hatırlatan Sırp çalıştırıcı, sezon başında Avrupa Ligi'ne geçiş yapmalarının kendileri adına kolay olmadığını belirterek, "Geçen sezon bildiğiniz gibi EuroCup Women'da oynadık ve EuroLeague'e geçiş yaptık bu sezon başında. Bu geçiş hiçbir takım için kolay değil, dolayısıyla bizim için de kolay değildi. EuroLeague'de çok büyük beklentilere sahip olamazdık sezon başında. Bu geçişi yapmak kolay değildi" dedi. "BAHANELERE SIĞINAN BİR İNSAN DEĞİLİM" Takımın kadro kalitesine ve sezon başındaki tercihlerine değinen Maljkovic, "Tabii Moriah Jefferson bizim için çok çok büyük bir kayıptı. Hem Moriah'ın oyuncu özellikleri olsun, hem insani özellikleri olsun bizim için çok önemliydi. Geçtiğimiz sezon Işıl Alben ile beraber kısa rotasyonunun ana kemiğini oluşturuyorlardı ve tüm sezon boyunca takımı taşımışlardı. Onu kaybetmek, bizim için çok büyük bir kayıp oldu. Tabii şu olsaydı bu olurdu diye kafamda kurmuyorum. Böyle bir insan değilim. Bahanelere sığınan bir insan değilim. Şu an elimizdeki takım bu, güvendiğim oyunculara sahibim. Onlara güveniyorum. Dolayısıyla elimizdeki takımla sezonu devam ettiriyoruz, hedeflerimize ulaşmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. "YABANCI KURALININ TÜRK KADIN BASKETBOLUNA ÇOK FAZLA KATKISI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM" Bu sezon ligdeki kötü gidişlerini sezon başında değişen yabancı kuralına bağlayan Marina Maljkovic şöyle konuştu: "Geçtiğimiz sezondan bu sezona geçişte Türkiye Ligi'nde büyük bir değişikliğe gidildi. En az 2 yerli oyuncuyu sahaya sürmek zorundasınız. Tabii ki bu çok büyük bir değişim oldu takımlar için. Açıkçası bu kuralı çok fazla anladığımı söyleyemem çünkü Türk kadın basketboluna çok fazla katkısı olduğunu düşünmüyorum. Ekrem Memnun da benim yakın arkadaşım, Dünya Şampiyonası için seçeceği takımı az çok biliyor. Eleme kadrosundan 1-2 oyuncu belki değişti ama genel olarak kadro aynı kaldı. Bu kuralın çok fazla bir katkısı olduğunu düşünmüyorum. Benim yaklaşımımdan baktığımızda sahaya en iyi 5 oyuncuyu sürmek benim işim. Ama bu kural beni bir tane iyi oyuncumu oyuna koyarken sahada iyi oynayan bir diğer oyuncumu oyundan çıkartmak zorunda bırakıyor. Bu kural elimizi bağlıyor. Bu sezonun bizim için çok basit bir açıklaması var; bu kural bizim elimizi kolumuzu bağlamış durumda." "TÜM KONSANTRASYONUMUZ FİNALDE" Yönetimin değişim sürecinin kendilerini nasıl etkilediği ile ilgili sorulan soruya, "Tabii ki konuştuk ama şu an önümüzde kritik bir dönemeç var. Bu dönemecin ardından bunları konuşmak daha doğru olur" şeklinde yanıt veren Maljkovic, gelecek sezonun planlamasına ilişkin ise, "Bir koç için en zorlu görev iyi oyuncuları seçmektir. Ondan da öte iyi oyuncuları iyi bir takım kimyası ile harmanlamaktır. Bu da zorlu bir döneme gireceğimizin sinyalini veren bir şey ama dediğim gibi tüm konsantrasyonum final maçında. Final maçının ardından 2 yıllık planımı dahi konuşabilir ama şu an için finallerin bitmesini bekleyeceğiz, tüm konsantrasyonumuz ona yönelik" diyerek sözlerini tamamladı. Sarı kırmızılılar, Kadınlar Avrupa Kupası finalinde 11 Nisan Çarşamba günü (yarın) içeride, 18 Nisan Çarşamba günü ise deplasmanda İtalya'nın Reyer Venezia takımı ile karşı karşıya gelecek.
135a94f106e62fc0b75f25efe9b1c95b62fc95186069fde462ea5ed2e6f9f172
International Boxing Association (AIBA) has accepted a Turkey's request regarding headscarf practices in the country's rings, Turkish Boxing Federation chairman said on Thursday. Talking to media representatives, Eyup Gozgec said AIBA has given approval to the application that they made in February. According to the new decision, women boxers are now not required to remove their headscarves during announcements of scoring and ceremonies after matches. The decision comes into effect immediately. Previously, women boxers were asked not to cover their heads when they took out their helmets at the end of the competition. It was also a must for them to be present at the ceremonies without wearing headscarf. The announcement comes a week after a Muslim boxer Amaiya Zafar from Minnesota has won her fight to wear hijab during matches in the U.S. Gozgec stated many sportswomen in other countries are also facing similar problems. "There are many Muslim countries within the AIBA. Other sportswomen are also having difficulties," he said, adding: "The decision should be an example not only for us but also for other countries." Gozgec, who is also executive committee member of AIBA, stated that he would make a proposal to the association to make that practice to be valid in all the countries.
77f6ef0fc89491d38199f1036d9304a958c10d0d9df3805d97c4eadbe57222c9
The news came after AC Milan beat Sassuolo in a 2-1 victory. There had been speculation in the last few months that German coach Ralf Rangnick might make the move to Italy. But his representatives said in a statement that negotiations had come to an end, and both parties had decided it was not the right time to take on any role at AC Milan. Pioli had previously faced criticism, but the team has stepped up their game since Italian football returned from a coronavirus-induced halt and so far remain undefeated. The contract extension means Pioli is signed on as coach until June 2022.
68efe3b7ce0d4772b2835d9879fa77c86be8fc3a64fa09d95b268f0ee5ae665b
Sarı-kırmızılı ekibin devre arasında'tan renklerine bağladığıaçıklamalarda bulundu. Yeşil Burun Adaları asıllı Hollandalı yıldız, Yunan kulübüne resmi televizyon aracılığıyla veda etti. 26 yaşındaki oyuncu,'dan teklif aldıktan sonra bunu reddetmenin imkansız olduğunu söyledi. Rodrigues " PAOK 'u çok seviyorum. Benim için kolay bir karar olmadı ama hayatta böyle şanslar size her zaman gelmez.benim hayallerimi süsleyen takımlardan biri. Oradan gelen teklifi reddedemezdim. Bu büyük fırsatı kullanmak istedim" ifadelerini kullandı. Garry Rodrigues sözlerini şöyle tamamladı: "Şimdi'nın sayılı kulüplerinden birine geldim. Uyum sürecini çabuk atlatacağımı düşünüyorum. Bir an önceformasını giyip muhteşem taraftarımızın önüne çıkmak istiyorum. Galatasaray 'a para için geldiğimi söyleyenler var. Bu kesinlikle doğru değil. Ben hayallerimi takip ettim ve şu an buradayım. Hedefim yeni kulübümde başarılı olup,Bu kulübün geleneğinde olan başarılarda benim de katkım olmasını istiyorum"G.Saray?Rodrigues için PAOK'aödeyecek. Ayrıca bir sonraki satışından yüzde 20 pay verecek. Yıldız oyuncu sezon sonuna kadar, geri kalan sezonun her biri içinsabit ücret alacak.Aslan'ınyeni kanat oyuncusuPAOK taraftarının tepkisinianlayabildiğini söyledi.Rodrigues "Bana kızıyorlaramaisteyincegitmek zorundaydım"diye konuştu.Garry Rodrigues, Galatasaray'dagibi yıldızlarla forma giyecek olmasının kendisini heyecanlandırdığını söyledi. 26 yaşındaki oyuncu "Sneijder ve De Jong'dan öğreneceğim çok şeyler var. Onlarla aynı sahada olmak bile benim için büyük bir ders. Şimdi" ifadelerini kullandı.Garry Rodrigues, Galatasaray'a transferi gerçekleştiği için çok mutlu olduğunu söyledi. Hollandalı yıldız, havaalanındaki karşılamadan dolayı mutlu olduğunu da sözlerine eklediGarry Rodrigues,'dan ilk teklifi aldığında resmen çarpıldığını söyledi. 26 yaşındaki oyuncu "Benimle ilgilenmeleribir şey. Şimdiden o formayı giymek için sabırsızlanıyorum" ifadelerini kullandı.PAOK'un hocası Vladan İvic, Garry Rodrigues'in gidişinin ardından konuştu "Burada kalmasını isterdim ancak onu zorla tutamazdık. Yerini doldurmak kolay olmayacak"Yasin ve Bruma cezalı, Sinan sakat, Poldi'nin durumu belirsiz. Rodrigues, Konya maçında sol kanatta olacak. Cimbom'unyeni transferiayağının tozuyla maça çıkacak. Önceki gün İstanbul'a gelen ve takıma yeni katılan 26 yaşındaki futbolcu Konya'ya karşı 11'deki yerini alacak. Aslan'dakart cezaları nedeniyle zorlu deplasmanda yok.de sakatlığını henüz atlatamadı.Çin'etransferi gündemde olan'nin forma giyip giymeyeceği de belirsiz. Rodrigues böylece daha takım arkadaşlarının adını ezberleyemeden onlarla maça çıkacak.
03e8fac6ed4b8403fc886f39b4bee3e1e3e4586b144dd6b28dd12137892c4e62
Sepang şehriyle aynı adı taşıyan 5,5 kilometrelik pistte 20 tur üzerinden gerçekleştirilecek yarış, pazar günü TSİ 10.00'da başlayacak. MotoGP'de geride kalan 16 yarışın 10'unu İspanyol, 6'sını ise İtalyan pilotlar kazandı. Repsol Honda takımının sürücülerinden İspanyol Marc Marquez üçüncü, dokuzuncu, onuncu, on üçüncü, on dördüncü ve on altıncı, Movistar Yamaha takımından İspanyol Maverick Vinales birinci, ikinci ve beşinci etaptaki yarışlardan galip ayrıldı. Aynı ülkeden Dani Pedrosa da dördüncü etapta galibiyete ulaştı. Altıncı, yedinci, on birinci, on ikinci ve on beşinci yarışta Ducati takımından İtalyan Andrea Dovizioso, sekizinci etapta ise Movistar Yamaha'dan İtalyan Valentino Rossi zirveyi rakiplerine bırakmadı. Pilotlar klasmanı Sezonun 16. yarışının ardından pilotlar klasmanının ilk 5 sırası şöyle: 1. Marc Marquez (İspanya) - 269 puan 2. Andrea Dovizioso (İtalya) - 236 3. Maverick Vinales (İspanya) - 219 4. Valentino Rossi (İtalya) - 188 5. Dani Pedrosa (İspanya) - 174
a94a891528fe330333dafb883158b15577eddf8d43b99bad9ad0135e01a525cf
GÜLTİKEN Mersin Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 3.'sü gerçekleştirilen 'Sporun Mutfağındakiler Paneli', öğrencilerden büyük ilgi gördü. Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen paneli, spor yazarı ve yorumcusu Cevdet Ünüvar yönetti. Panele, Beşiktaş'ın ve milli takımın unutulmaz eski forveti Ali Kurtuluş Gültiken, eski milli atlet Mehmet Terzi, CNN Türk Spor Müdürü Cem Yılmaz, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yunus Yıldırım, spor spikeri Emre Tilev ile spor muhabiri Serhan Türk katıldı. Çok sayıda öğrencinin katıldığı panelde, sporun tüm dalları konuşuldu. Burada açıklamalarda bulunan eski atlet Mehmet Terzi, sporun çok önemli olduğunu ifade ederek, "Ben dünyanın her yerinde ve en büyük organizasyonlarda yarıştım. Çünkü hedeflerimi hep büyük maratonlara koymuştum. Orada en iyilerle yarışmak, onlarla mücadele etmek benim en büyük hedefimdi. Sizler de bu hedefleri yapabilirsiniz" diye konuştu.Eski milli futbolcu Ali Kurtuluş Gültiken ise Mersin'de bulunmaktan ve futbol takımlarına ödül vermekten büyük keyif aldıklarını söyledi. Futbola kendisinin de amatör bir ruhla başladığını kaydeden Gültiken, uzun bir süre sahalarda kaldığını dile getirdi. Futbolun herkesin ortak sporu olduğunu ifade eden eski futbolcu, "Türkiye'de ve dünyada en çok konuşulan, en çok bahsedilen, en çok peşinden koşulan, en fazla heyecan oluşturan spor futboldur. Dolayısıyla bizde de milyonlar hep futbolun arkasından gidiyor" şeklinde konuştu.'Futbolcu olmanın sırrı nedir?' şeklinde sorulan bir soruyu yanıtlayan Gültiken, "Allah'ın önce bir yetenek vermesi lazım. Sonra bu yeteneği kendi adımıza geliştirmemiz lazım ama yaptığımız işi de çok sevmemiz gerek. Asla pes etmemek lazım. Disiplinli olmak, iyi beslenmek, sevdiğiniz işi çok fazla araştırmak zorundasınız. Tabii en önemlisi şevkle ve aşkla yaptığınız işin peşinden koşmak lazım. Gençlerimizde de bu var" ifadelerimi kullandı.'Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde Porto'yu yenebilir mi?' sorusuna ise Ali Gültiken 'in cevabı şöyle oldu:"Kazanır. Ama şunu söyleyeyim, kazanmasa da berabere kalsa da çıkar. Hiç ihtimal vermiyoruz. Olur ya futbolun tersliği olur kaybedebileceğiniz günlerde olabilir. Bugün bir futbol talihsizliği yaşayıp kaybetse de çıkar. Yani 10 puanla artık bundan sonra her halükarda o gruptan çıkarız diye düşünüyorum."Süper Lig'de şampiyonluk yarışının 4 takım arasında geçeceğini düşündüğünü dile getiren Gültiken, "Şu anda bir şey söylemek çok zor. Ancak görünüyor ki 3'lü bir yarış var. Ama ben ilk yarının sonunda Fenerbahçe'nin de buna dahil olacağını düşünüyorum. İkinci yarı 4'lü bir yarış olacak gibi görünüyor. Fenerbahçe bu dönemi iyi geçerse lig farklı bir noktaya gidebilir. Son yıllarda görmediğimiz gibi çok zorlu ve çok zevkli bir lig izleyebiliriz" diye konuştu.Aykut Kocaman'ın başarılı bir teknik adam olduğunu belirten Ali Kurtuluş Gültiken, "Aykut hocayı beğeniyorum. Son dönem içerisinde belki de Aykut Kocaman'ın bu süreçte beklediği skorlar olmadı ama genel olarak şuna bakmak lazım; Aykut hoca geçmiş dönemde geldiğinde ve teknik direktörlük kariyeri içerisinde çok başarılı bir teknik adam. Fenerbahçe'yi kriz döneminde yönetmiş, şampiyonluk yaşamış, Avrupa'da önemli bir yere getirmiş, Türkiye Kupası'nı yıllar sonra kazandırmış. Bu süreçte üst üste başarıları olan ve kriz döneminde kriz yönetmiş bir teknik adam. Bu dönem içerisinde elbette Fenerbahçe camiası bundan hoşnut değil ama süreçte biraz daha farklı şeyler izleyeceğiz gibi geliyor" şeklinde konuştu.A Milli Futbol Takımı'ndaki problemin psikolojik olduğunu aktaran CNN Türk Spor Müdürü Cem Yılmaz, "1930'dan beri dünya kupası finallerine sadece 2 kez gidebildik. Bu sene yine ıskaladık. Bence potansiyeli fazlasıyla olan bir ülkeyiz. Bugün İzlanda'nın bu düşük nüfusla gruptan birinci olarak çıktığını düşündüğümüzde hakikaten bir yanlışlık, bir tuhaflık var. İzlanda gidiyor, biz gidemiyorsak bir sorun var. Oyuncu potansiyelimiz var ama bunu iyi değerlendiremiyoruz. Geçen yıl da sürekli bir kaos yaşandı. Biraz kendi kendimizi bozuyoruz. Bence sorun burada. Belki son yıllarda alt yapıda da ciddi sorunlar oluştu ama en önemli sorunumuz psikolojik ve mental" dedi.Spor spikeri Emre Tilev ise futbolun ilk başlangıcı ile sonrasındaki süreçle ilgili öğrencilere bilgiler verdi. Tilev, ayrıca örnek bir maç anlatımı yaparak renkli görüntüler oluşturdu. Konuşmaların ardından panele katılan konuklara çiçek ve plaket verildi.
497eb241a134b8064b94d6bbad170c66b1383eb0d892f498f750380c4619ebd9
Son 5 yıldır başarılı bir işbirliği yürüten Vodafone ve Beşiktaş, Türkiye'de futbolun geleceğine katkıda bulunacak önemli bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Dünyanın ilk dijital scouting projesi olarak başlatılan "Geleceğin KaraKartalı" ile Türk futboluna genç yetenekler kazandırılacak. Voda fone ve Beşiktaş'ın ortak projesi olarak geliştirilen "Geleceğin KaraKartalı" kapsamında, Türkiye'nin dört bir yanından yaşları 8-10 ve 11-13 arasında değişen çocuklar için, Türk futbolunun önde gelen teknik insanlarına ulaşarak geleceğin başarılı futbol oyuncuları arasına katılma konusunda fırsat eşitliği sağlanacak. Tanıtım töreninde konuşan ve Vodafone ile yaptıkları sponsorluğun uzun vadeli bir iş birliği olduğunu ifade eden Başkan Fikret Orman, "Dünyada bir ilk olan bu projeyle Türkiye'nin dört bir yanındaki yetenekli çocukları altyapıya kazandırmayı hedefledik. Her zaman, her mekanda fırsat eşitliği yaratan, herkesin her yerde katılım sağlayabileceği dijital bir platform oluşturuyoruz. Beşiktaşlı olsun olmasın herkesi KaraKartal hareketine çağırıyoruz" ifadelerini kullandı. PROJE NASIL İŞLEYECEK? * Vodafone Park mobil uygulaması üzerinden ya da geleceginkarakartali. com sitesine çocukların yeteneklerini sergilediği en fazla 59 saniyelik videolar yükleyecek. * Bu videolar, top kontrolü, top sürme ve çalım, pas ve şut ile özel bir hareketten oluşacak. * Videoların oylanması sonucu en çok oy alan 350 çocuk bölge elemelerine katılma hakkını kazanacak. * Beşiktaş'ın deneyimli scout ve antrenör ekibi tarafından gerçekleştirilecek seçmeler sonucu toplam 35 çocuk, tesislerde 4 günlük kampa alınacak. * Vodafone Park'taki bir günlük final etkinliğinde en az 3 çocuk Beşiktaş'ın altyapısına dahil olarak futbolcu olma hayalini gerçekleştirme imkânı bulacak. NE DEDİLER? Yokluktan geldim Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş: Sokaktan gelen bir oyuncu olarak bunu söylüyorum. Hiçbir malzeme olmadan, eğitim almadan, 15 yaşına kadar şehrin dışına çıkmayı hayallerimde yaşadığım bir dönemden bugüne gelmeyi gururla paylaşmak istiyorum. Sokaktan zirveye giden çocuklarımızın olmasını diliyorum. Ben yoklukta ancak İstanbul'a kadar geldim. Şimdi Vodafone ile çocuklar dünyaya açılacak. Heyecan verici Vodafone Türkiye Yöneticisi Colman Deegan: İki yıldır bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bizim için heyecan verici bir proje. Türkiye'de 8-13 yaş arasındaki tüm çocuklara erişmek istiyoruz. Beşiktaş'a gelip bu takımın parçası olmanın fırsatını sunuyoruz. Çok önemli bir proje, gurur duyuyoruz. Fırsat eşitliği Voda fone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy: Çocukların kulüplere, tesislere, hocalara erişimi zor oluyor. Bu noktada dijitalleşmenin önemi ortaya çıkıyor. Fırsat eşitliği geliyor. Geleceğin KaraKartalı projesiyle milyonlarca çocuğa ulaşmak istiyoruz.
83d6fa3d94e1989eac7bbcb637672ade8b07ff88bfbea7978ec84d3579309ffd
Zirve yaptılar Beşiktaş, Alanyaspor maçına zirve yapmak için çıktı. Kara Kartal 2. haftada kaybettiği liderliği geri almanın hesaplarını yaparken gözler geçen haftanın yaramaz çocuğu Quaresma'nın üzerindeydi. Özrünü dilemişti ama bu yeterli değildi. Beşiktaş taraftarı onun sahada özür dilemesini ve kendini affettirmesini istiyordu. Öyle de oldu. İlk dakikalarda sazı eline alan Q7 bu kez eldiven değil gollük paslar ve gol atıyordu. İşte kendisinden beklenen özür de buydu. Yaramaz çocuk bu ya, yapacağını yapıyordu yine. Durup dururken atılmanın eşiğine geldi. Rakibe kafa attı, didişti durdu. İyi ki takımını eksik bırakmadı. İşler iyi giderken bunlar göze batmaz. Ama işler kötü giderse bu kez kendini affettiremez. Şenol hocaya golden sonra gidip sarılmasını ayakta alkışlıyoruz. Zaten maçtan sonra açıklamasında da Şenol hoca bizim için teknik direktörden daha fazlası diyerek geç de olsa değerini anladı. Talisca mecburi forvet! Maça gelince Beşiktaş 4-1 kazandı ama ilerleyen maçlarda özellikle savunmada ve forvette sıkıntı çekecek gibi görünüyor. Şenol hocanın elinde şu anda bulunan tek forvet Cenk Tosun sakatlanınca Talisca mecburen forvet oynadı. Bu da yönetime transfer için adeta bir mesajdı. Bu sorunun bir an önce çözülmesi lazım. Bir parantez de Ryan Babel'e açalım. Her geçen gün takıma daha fazla ısınıyor ve katkı sağlıyor. Attığı gol de tam bir usta işiydi. Farkını ortaya koydu. Her hafta her maçta olduğu gibi farklı skandallara imza atan hakemler yine yapacağını yaptı. Tebrik ediyorum Alper Ulusoy'u! Bu istikrarı bozmadı. Son yıllarda gördüğüm en skandal penaltı kararını verdi. Cüneyt Çakır'ın Karabük'te verdiği penaltıyı saymazsak... Bu karar sadece futbol sahalarının değil dünyanın en sakin insanlarından biri olan Fabri'yi bile çıldırttı. Sizce haksız mı Fabri? Belki de kariyerinin en güzel kurtarışlarından birini yapmıştı. Sonuç olarak Beşiktaş'ın şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu sadece söylemiyorum, iddia ediyorum. Ama buna yönetimin de inanıp Şenol hocanın isteklerini yerine getirmesi lazım.
d341d15890974eae1b8e097decf0e6dc57f3dee16c41dbab9f693ad3128995d2
‘Aksi ispatlanmadığı sürece, sorumluluklarını yerine getirmeyen kulüp ceza alır” diyen UEFA’nın, Lyon’a çok ağır para cezası vermesi bekleniyor Lyon-Beşiktaş maçında yaşananlarla ilgili verilecek ceza ya da cezalar herkesin merak konusu oldu. Lyon'lu holiganların Beşiktaşlı taraftarlara saldırması, ardından tribünlerde meşale yanması ve Lyon taraftarlarının sahaya girmesi ile gelişen olaylar maçın 45 dakika geç başlamasına neden olmuştu. İki kulübü de disipline sevk eden UEFA hakem ve gözlemcilerinden gelen raporları incelerken daha önceki yaptırımlarına bakıldığında, para cezası bekleniyor. GÜVENLİK SAĞLANMALIYDI UEFA Disiplin Talimatnamesine göre, ev sahibi güvenliği sağlamak zorunda. Bu sebeple maçta yaşananlar Lyon kulübünün sorumluluğuna giriyor. Tribünlerde holiganların Beşiktaşlılara saldırması ve ardından taraftarların sahaya girmesi konularında Lyon yönetiminin açık bir acziyeti gözleniyor. UEFA 'Aksi ispatlanmadığı sürece, bu sorumluluklarını yerine getirmeyen kulüp ceza alır' diyor. Zaten Lyon Başkanı Aulas'ın maç sonu açıklamaları da 'aksini ispatlamak' ifadesi üzerine. Ancak UEFA'nın Lyon'a çok ciddi bir para cezası vermesi gündemde. BEŞİKTAŞ ise Babel'in golünden sonra yanan meşaleler nedeniyle ceza alacak. Bu konuda UEFA'nın tavizi yok. Hakem Miguel Lahoz'un da kaptan Oğuzhan aracılığı ile tribünleri uyarması, olayın raporlara işlendiği anlamına geliyor. Öte yandan siyah beyazlı takımın daha önce yine tribün olayları sebebiyle UEFA'dan para cezası almış olması tedirginlik yaratıyor. UEFA, yeni cezalar verirken eski dosyalara da bakıyor ve bu verilecek cezayı etkiliyor. Ancak İstanbul'daki maçın seyircisiz oynanması gibi bir ceza BEKLENMİYOR!.. KARŞI HAMLE YAPMAK İÇİN ELİMİZ KUVVETLİ Siyah-beyazlı yönetici Metin Albayrak, Beşiktaş'ın hakkını her yerde sonuna kadar arayacaklarını ve tüm yaşananları en ince ayrıntısına kadar takip edeceklerini söyledi. Albayrak, "Maçtan sonra planımızı çalıştık, önlemlerimiz var. Başkan Fikret Orman, bu konuyla ilgili çalışmalar yapmak için takımla döndü. TFF ve UEFA nezdinde üzerimize düşeni yapıyoruz. Hakkımızı yedirmedik, yedirmeyeceğiz. Başkanımız ve ikinci Başkanımız, sürekli Servet Yardımcı ile istişare içindeydi, devamlı görüştük. Beşiktaş'ın haklarını her zaman her yerde koruruz" diye konuştu. Beşiktaşlı yönetici şöyle devam etti: "Tüm Türkiye'yi temsil eden bir takım olduğumuz için hep beraber hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Onlar her yol mübah felsefesiyle bunları yapıyorlar. Medyanın müthiş desteği var, herkese teşekkür ediyorum. Bir arkadaşımız Cenevre'de. Kulüp anlamında her türlü karşı gelebilecek salvolara karşı bekliyoruz. Ona karşı hamle yapmak için elimiz kuvvetli. Ama bu Avrupa, bir anda birleşebiliyorlar. Hakkımızı yedirmeyeceğiz!" İŞTE BİRKAÇ ÖRNEK: SAHAYA GİREN TARAFTARLAR İÇİN - 2017 UEFA Şampiyonlar Ligi son 16'lar rövanş maçında sahasında PSG'yi 6-1 yenen Barcelona, çeyrek final turunu getiren son golün atılmasının ardından bazı taraftarlarının sahaya girmesinden dolayı para cezasına çarptırıldı. UEFA Kontrol, Etik ve Disiplin Kurulu, Barcelona-PSG maçında taraftarın sahaya girmesiyle disiplin yönetmenliğinin 16. maddesinin ihlal edildiğini açıklayarak, İspanyol kulübüne 19 bin euro para cezası verildiğini duyurmuştu. YABANCI MADDE VE MEŞALE CEZALARI - 2017 Mona co maçında taraftarın sahaya girmesi ve sahaya yabancı madde atılması nedeniyle Manchester City'ye 18 bin euro para cezası verildi. Arsenal ise taraftarların saha içine müdahalesi sebebiyle 5 bin euro, Bayern Münih ise sahaya yabancı madde atımı yüzünden 3 bin euro para cezasına çarptırıldı. St. Etienne de taraftarlarının yaktığı meşaleler nedeniyle 50 bin euro para cezasına, Rostov ise 16 bin euro para cezasına çarptırıldı.
4a708b976c796867e8ca0854113365848a4c6886de509feeb9ce14a10c951bd0
Dünyanın üçüncü büyük spor organizasyonu olan İşitme Engelliler Olimpiyatları'nın 23.'süne ev sahipliği yapan Samsun'da golf müsabakaları, dünyanın deniz üzerine inşa edilen ilk golf sahasında gerçekleştiriliyor. Türkiye Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu, olimpiyatlarda golf branşının ilk kez yer almasıyla ilgili AA muhabirine açıklamada bulundu. Golfün ilk kez bu organizasyonda oyunlara eklenmesinin önemine dikkati çeken Ağaoğlu, şunları kaydetti: "İşitme Engelliler Olimpiyatları sadece ülkemizde yapıldığı için değil golf sporu için de çok önemlidir. Golf, 114 yıllık bir aradan sonra olimpiyatlara Rio de Janeiro'da girdi. Paralimpik Oyunları'na girme çalışmamız var. Golf, İşitme Engelliler Olimpiyatları'na ilk defa Samsun'da girdi. Dünya Golf Federasyonunun da gözü burada. Çünkü Samsun'daki organizasyonda başarılı olursa, bundan sonra bu oyunlarda golf müsabakalarına devam edilecek. Bunun için bu organizasyona çok büyük önem veriyoruz." Organizasyonun Türkiye'nin adına yakışır bir şekilde tamamlanması için uğraştıklarını vurgulayan Ağaoğlu, bütün çabalarının 22 ülkeden gelen golfçülerin buradan mutlu ayrılması yönünde olduğunu dile getirdi. "Türkiye bir yıl içinde 2 olimpiyat yapabilecek kapasiteye sahip" Türkiye'nin her konuda adından söz ettiren bir ülke hale geldiğine işaret eden Ağaoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye'nin yapamayacağı hiçbir organizasyon yok. Hatta Türkiye, bir yıl içinde 2 olimpiyat yapabilecek birikime, güce, tecrübeye, kapasiteye, yeterliliğe ve tesis sayısına sahip bir ülke. Olimpiyatlara ev sahipliği, biraz farklı bir kavram. Orada sadece sizin bu tür yeterlilikleriniz ağır basmıyor ve yeterli olmuyor. Lobinizin çok güçlü olması lazım. 2020 Olimpiyatları adaylık sürecinde ben de açık bir şekilde gördüm. Lobinin çok güçlü olması lazım, yoksa çok güçlü olduğunuz yerlerde bile size olumsuz eleştiri gelebiliyor." "Yılda 12 dünya golf şampiyonası yapabiliriz" İstanbul'un her türlü spor organizasyonuna ev sahipliği yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu anlatan Ağaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Yazın İstanbul'un havası her türlü sporu yapmaya müsait. Katar, futbolda Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak. O tarihlerde haşlanmış mısır gibi veya fırınlanmış patates gibi dolaşırsınız ortalıkta. Fakat o kadar güçlü bir lobi ile girdi ki Katar, iklimin olumsuzluğunun çok fazla esamesi bile okunmadı. Bizim olimpiyatlara ev sahipliği yapamamamızdaki en büyük neden, olumsuz lobi çalışmalarıdır. Bugün geriye dönüp baktığımızda çok açık ve net olarak belli oluyor, 2020 adaylık sürecinde aleyhimize oluşan kötü lobinin neden kaynaklandığı. Bunu geçmemiz lazım. Yoksa organizasyon açısından biz de her ay, yılda 12 dünya golf şampiyonası yapabiliriz. Tesis olarak, birikim olarak neresinden bakarsak bakalım dünyada bu tür organizasyonları yapabilen 10 ülke varsa bunlardan biri Türkiye'dir. Lobi sıkıntısını bir şekilde halletmemiz lazım."
56eda34cc84e8dc98533061299c7398c10ce3d9076e294e68b1bf794fe6b8fac
Altınordu kulübü teknoji ve bilimsel çalışmalarına bir yenisini ekledi. Daha önce Passance, kaleci refleks geliştirme aleti, senseball gibi yenilikleri Türkiye'de ilk kez kullanan İzmir kulübü yeni bir performans ölçüm aletini altyapıda uygulamaya geçirdi. İzmir'de 2016'dan bu yana faaliyet gösteren Hakan Şumnulu ve Mert Gülsoy'un sahibi olduğu "Performa.nz" şirketi, Altınordu için HIT/IT Asistant programını geliştirdi. HIT/IT Asistant programınında futbolcunun top kontrolü, teknik, tepki, sürat, çabukluk, koordinasyonu ölçme ve geliştirilmesi amaçlandı. Yeni programın, hem 6-13 yaş arasındaki futbolcuların eğitim gördüğü Yeşilyurt Sait Altınordu Yerleşkesi, hem de 14-19 yaş aralığındaki yarışmacı elit takımların bulunduğu Metin Oktay Yerleşkesi'nde uygulanması kararlaştırıldı. Futbolda teknoloji ve yeniliklerin her zaman kullanılması gerektiğini söyleyen Altınordu Futbol Kulübü BaşkanıSeyit Mehmet Özkan, "Türk futbolunun kurtuluşu, gerçek profesyonel futbolcuların yetiştirilmesi gerçeğinde yatıyor. Oyuncuların doğru gelişimi için de her kulübün bu sistemlerle çalışması şart. Çünkü ölçemediğiniz işte başarılı olamazsınız. Bu bizim için ana kuraldır. Biz futbolda geçmişte olduğu gibi her zaman bilimi, teknolojiyi ve yenilikleri takip edip, altyapılarımızda kullanacağız" dedi.
c6cf48d21cec8a95e208f39d534a7df19a3d064fe0225c836255c92ca475a59b
Ve Trabzonspor… En sona lideri bıraktık. Futbolculara; Teknik direktörlere; Taraftarlara; İsteğim şu; kız çocuklarınıza en değerli hazinenizmiş gibi bakın, onları itaat etmeleri için değil; lider olmaları için eğitin, yönlendirin. Karınlarını doyurduğunuz kadar zihinlerini ve ruhlarını da doyurun. Terbiye karşılıklı saygıdan geçer unutmayalım.Gelelim Dört büyüklere… Hepsinin ayrı bir kokusu ve kontrolsüz yaklaşanın canını yakan dikenleri vardır. Misal Fenerbahçe, güçlü. Arkasında geniş bir kitle var. Bu nedenle sevinci de hüznü de gürültülü olur.En çok da teknik direktörleri konuşulur Sarı Kanarya'nın.Aykut Kocaman geldi-gitti, ardından İsmail Kartal, sonra Ersun Yanal derken, Pereira ve Advocaat… Saymak ve yazmak bile zor bir de düşünün yaşanan süreci. Fenerbahçe geçen sezondan kalma kararsızlıkların ceremesini çekiyor aslında...Transfer, Fenerbahçe'nin oyun sistemine/teknik adamın isteklerine göre değil yöneticilere göre yapıldı.Bu F.Bahçe'ye özgü bir durum değil neredeyse kulüplerimizin tamamı benzer durumlar yaşıyor.Halbuki transfer de teknik adama bırakılsaydı, Advocaat isabetli hamlelerini Lens haricinde başka oyuncularda da gösterebilirdi. Advocaat 'ın istediği oyuncular takıma dahil edilmedi ya da edilemedi… Hollandalı da etkiye tepki gösteriyor. Mevcut oyuncuları farklı zamanlarda farklı mevkilerde oynatmaya çalışıyor. "Malzeme bu" mesajı veriyor. Alınan galibiyetlerden sonra da yaptığı basın toplantılarında faturayı aslında oyunculara kesmiyor "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" hesabı yönetime serzenişte bulunuyor... Özetle; artık bu hatalardan vazgeçilmeli. Gelecek sezondan itibaren 'biz Fenerbahçe'yiz, istediğimiz yıldız oyuncuyu her şartta getiririz' felsefesinden vazgeçip, az maliyetle keşfedilmeyi bekleyen oyuncuları araştırarak, "nokta atışı'' transferlerle 4. yıldızı takmaya yoğunlaşmalı... Bir de elde olan yetenekli oyuncuların kıymeti bilinmeli, değil mi Advocaat Hocam (!) Gelelim Galatasaray'a; ezeli rakipleri birbirleriyle boğuşurken, iki şampiyonluğu; Süper Kupa ve Ziraat Türkiye Kupası'nı müzeye götüren sarı kırmızılılar ekonomik anlamdaysa bir türlü istenen düzeye gelemiyor. Başkan Özbek'in hedefi doğru. Yolu meşakkatli ama bu azimle başarmaması için bir sebep yok. Bir de kadroyu revize etmek kaçınılmaz.Biraz daha dinamizm, daha çok genç oyuncu…Trabzonspor, Başkan Muharrem Usta'ya çok şey borçlu. Gerek üslubuyla gerek mantığıyla gerek ise oyuncu ve teknik direktörüne sahip çıkışıyla kendini farklı kılan başkanlardan biri. Dolayısıyla Trabzonspor'u analiz ederken başkan Muharrem Usta'ya değinmeden geçersek haksızlık etmiş oluruz. Trabzonspor deyim yerindeyseTüm taraftarların umudunu kestiği anda Başkan Usta öyle profesyonelce devreye girdi öyle bir üslup kullandı ki fırtınayı önledi. Aslında bu, camiaya ne kadar güven verdiğinin de bir kanıtı; çünkü insanlar size inandıkları kadar sözünüzü dinlerler... Taraftarı inandırdı, teknik adamlara güven verdi. İyi takım kurdu, ''hedef 50. yıl '' diyerek, bu sezon için şampiyonluk baskısı da yaşatmadı. Ağır ağır çıkılacaktı merdivenler… Önce ligin ilk 5'te bitirilmesi gerekiyordu.Yıllardır özlenen şampiyonluk ise bir sonraki sezonun hedefiydi. Amaç ulaşılabilir düzeydeydi yani…Gerçekçiydi.. Kulübün başındaki isimin real hedefi futbolcuları da etkilemiş,inandırmış olacak ki, transfer döneminde istenilen futbolcular hayıflanmadan yadırgamadan tercih etti Trabzonspor'u. En güzel örnek Beşiktaş'ın yıldızı Olcay Şahan...Koşa koşa gitti, üstelik "ağabeylik'' unvanıyla… Sorumluluk büyüktü…Kısa zamanda 11'in vazgeçilmez ismi oldu. Sistemi de, kolbastıyı da sevdi..Ve beklentilerin üstünde performansa ulaştı. Sadece Olcay Şahan değildi doğru transfere örnek. Mas, Pereira ve Rodellega da doğru hamlelerdendi...Bir de Yusuf Yazıcı var! Uzun lafın kısası kadro dışı bırakılan Mehmet Ekici'yi çok çabuk unutturdu genç yetenek... Trabzonspor'un bu özverili oyuncularla ve en kritik zamanda doğru hamleleri yapan başkanı Muharrem Usta ile sırtı yere gelmez…Beşiktaş, transfer döneminde kuşkusuz en çok takip edilen kulüp. Transfer döneminde yaptığı nokta atışlarıyla taraftarının ve Türk futbolseverin gönlünü fethediyor.. Doğru isimleri transfer edebilirsiniz ancak, oyun sisteminizin keyif vermesi de bir o kadar önemli; işte tam bu noktada devreye Şenol Hoca giriyor. Çünkü oyun izleyiciye keyif verdiği sürece statlar dolup taşar. Futbolcular moral bulur… Başarı gelir… Ve başarıyla doğru orantılı olarak transferde tercih edilen kulüp haline gelirsiniz. Beşiktaş'ın sihirli bir oyun sistemi var; biraz potansiyeli olan oyuncu ''Güneş sisteminde'' parlayıp, yörüngeye oturuyor. Bu sistemde gitmek de zor kalmak da.Kalmak için çok çalışmak gerek. Gitmek ise; ancak gözyaşlarıyla oluyor. Gitme kararı alan ayrılırken gönülden bağlı olduğunu dile getirip öyle gidiyor.Giderken de "Hiçbir yerde görmediğim sevgiyi Beşiktaş'ta gördüm burada yaşadıklarımı unutmam mümkün değil, hayatımda hep ayrı bir yeri olacak'' cümlelerini kuruyor.Şimdi eğri oturup doğru konuşalım son zamanlarda (ilk zamanlarda da pek farklı değildi) taraftar desteği deyince aklımıza ilk ''Beşiktaş taraftarı'' geliyor.Tabii bunda en önemli nokta Vodafone Arena.Taraftar uzuuun süredir stadın açılmasını bekledi.Beklenen gün geldiğinde de stat doldu taştı. Sanırım hep böyle olacak çünkü Beşiktaş taraftarının gözünde önemli önemsiz maç yok. Onlar ''Beşiktaş'ın maçı var'' diyerek başlıyor güne, koşuyor tribüne.Şampi… Beşiktaş'' çünkü planlamasını doğru yaptı.Sistemini benimsedi, benimsetti.Vodafone Arena'ya kavuştu, seyircisi iyi maç kötü maç ayırmaksızın desteğini sürdürüyor.7'den 77'ye inancı tam.Taraftarın da,yönetimin de,futbolcuların da… Amaaa! Benim hala Başakşehir'den umudum var. Sezonun ilk bölümündeki performansını, istikrarını yakalaması halinde Beşiktaş'ın işi güçleşir. Bu arada gönülden Başakşehir'in şampiyon olmasını istiyorum.Tecrübe önemli... Tecrübeli isimlerle birlikte yıldız adaylarımıza da yer verirdim. Bazı oyuncular bağlı olduğu,formasını giydiği kulüpte sistem ile parlasa da milli takımda isteneni veremeyebiliyor buna örnek Cenk Tosun. Burak Yılmaz'ın tecrübesi ve hücum hattındaki diğer oyuncularla (Arda ve Hakan gibi) uyumu önemli. Bu sebeple forvet için ilk tercihim Burak olur.Orta sahada hem deneyim hem kreatiflik hem de dinamizm konuşmalı ikili birbirini tamamlamalı bu sebeple Hakan Çalhanoğlu'nu biraz geriye çekip orta alanda Emre Belözoğlu ile birlikte forma şansı verirdim.Beşiktaş-Benfica maçı… 3. golden sonra "Beşiktaş maçı çeviremez'' deniyordu. İlk yarı sonunda arkadaşlarım ''eve gidiyoruz'' deyince, "Stattan çıkmayın bu maç döner en kötü de 3-3 biter' demiştim" hadi oradan Pollyanna seni'' tepkileri almıştım (hatta mesajı sosyal medyada ve sonraki gün programımda da paylaşmıştım) Beşiktaş maçı döndürdü. Maç sonu skor 3-3 …Gelir ve giderlere bakıldığında Beşiktaş ama oyun anlamında transfer edilen oyuncuların uyum süreci yaşamadan oyun sistemine uyum sağlaması ve reaksiyon vermesi anlamında Kayserispor.Kulüp başkanlarına; Türkiye'deki gelir düzeyi göz önüne alındığında maç biletleri hayli pahalı; insanların günlük yaşam stresinden uzaklaşmak adına kendilerini motive ettiği yerlerin başında statlar geliyor.Dolayısıyla tuttuğu takıma gönülden destek vermek isteyen baba-oğulları, baba- kızları ya da anne-oğulları maddi sıkıntıya sokmamak gerekli. Unutmayalım ki statlar boş kalırsa,takım yeterince desteklenmezse oynanan oyunun, ligin kalitesinin de bir anlamı kalmaz. Bilet fiyatlarının uygun bir seviyeye çekilmesi en başlıca temennim.Hazır söz statlar ve taraftardan açılmışken; azımsanmayacak sayıda futbolu seven ve destekleyen kadın olduğunu da unutmayalım. Gerek stada giriş-çıkış gerekse tribünde kadınların uğrayabileceği nahoş durumları engellemek adına girişimlere başlanmalı. Ayrıca kulüp başkanları açıklama yaparken daha dikkatli ve sorumlu davranmalı. Ortamı geren açıklamalar en çok futbolseverlerin hiddetlenmesine sebep oluyor. Bu hiddetin doğurduğu tatsız olayların sonucunda en çok anne ve eşler yani kadınlarımız üzülüyor.Futbol; basketbol, voleybol, tenis, yüzme gibi sporlara kıyasla sadece 1 top ile sokakta dahi oynanabilen, bugün hemen her çocuğun oynayıp, izleyebileceği popüler bir spor. Çoğu çocuğun hayali futbolcu olmak. Çocukların idolü futbolcular sadece yetenekleriyle bir yere gelmiyor. Maçlarını izlemek için statlarını dolduran taraftara çok şey borçlular.Önemli olan elde ettikleri popülariteyi; nereden-nereye kimlerin sayesinde geldiklerini unutmadan mütevazı, alçak gönüllük ile koruyabilmek. Sahada gösterdikleri performans ve centilmenlikleriyle anılmaları önemli. Bunun en güzel örneği, tuttukları renk fark etmeksizin herkesin beğenisini kazanmış ''Alex de Souza''Kadın spor spikerlerini ötekileştirmeden, ayrıştırmadan; onların da gerçekten bu mesleği sevgi, özveri ve büyük bir emekle yaptığına inanıp cinsiyetçilik yapmamaları ve emeğe saygı duymaları.Bugün Amerika, Fransa, Almanya, Kanada gibi ülkelerde kadın futbol ligleri erkeklerinki kadar ilgi duyulup izlenirken; ülkemizde kadının futbola olan ilgisi ve bu alandaki meslek tercihini yadırgamamalıyız.Her şeyde olduğu gibi futbol da kadınla güzel ve anlamlı.Hayatım boyunca çok yakınlarım haricinde din ve siyaset başlıklı konuları konuşmam.Bu 2 konu ''ince çizgide''dir ve sevdiklerimizi kırma noktasına getirebilir. Aynı şey derbilerde de geçerli. Maç sırasında veya sonrasında sevdiklerimi kırabilecek söz söylemekten espri yapmaktan kaçınırım .Fanatizm şiddet olmadan güzel. Kötü tezahüratlara karşıyız. Maç sırasında veya sonrasında alınan yenilgiyle, değer verdiklerimizi kırmamalı gereksiz polemiklerden kaçınmalı.
4c66306914d93bba64a21248a3427da98d10ba19dd1e0c5b96a6d881d052fb6c
Kusursuz Beşiktaş kağıt üzerinde zor görünen Göztepe maçını kolay geçerken orta sahayı Necip'le birlikte muhteşem parselleyen, kazandığı her topu öne oynayan ve çabuk oynayan dahası bir de gol atan Medel yıldızlaştı. Şenol hocam yine Oğuzhan ya da Tolgay'dan birini kullanma ihtiyacı duyar mı bilemem ama Medel, o bölgede hem pres anlamında, hem de pas trafiğine katkı anlamında deyim yerindeyse kusursuz fırtına gibi! Beşiktaş'ın çok geniş bir kadrosu var, başka hiçbir takım ideal on birinden beş oyuncudan yoksun çıktığı maçta böyle bir galibiyet alamazdı. Quaresma, Atiba, Oğuzhan, Tolgay ve Gökhan Gönül yok... Buna rağmen on bir başlayan da, sonradan giren de büyük katkı verdi. Larin ayağının tozuyla gol attı misal, Beşiktaş'ın bahtsızı Lens ise ne yaptıysa olmadı! Top bile kafayı takmış Lens'e. AĞIRLIĞINI KOYDU Hemen belirtelim kolay görünen skorun arkasında Şenol hocanın önemli bir hamlesi de yatıyor olabilir. Güneş 3-1'den sonra sahadaki görüntüyü beğenmeyince Lens'i çıkarıp Vida'yı sağ beke, Caner'i sağ öne çekerken ön tarafa da Pektemek'i gönderdi. Bu hamle Göztepe'nin umutlandığı anlarda maçın kontrolünün Beşiktaş'ta kalmasını sağladı ve rakibin kanatlardan gelmesi zorlaşırken Beşiktaş her iki kanadı da daha iyi kullanmaya başladı. Farklı skor da bu manzarayla geldi zaten. Bu galibiyetle şampiyonluk yolunda önemli bir virajı şov yaparak geçen Beşiktaş yarışın en kritik haftalarında ağırlığını koymaya başladı diyebilirim. Şu anda maç sayıları farklı olsa da Galatasaray'la arasında bir puan alan Kara Kartal, Sarı-Kırmızılı takımın Gençlerbirliği deplasmanında puan kaybedip kaybetmeyeceğini merakla bekliyor... Not: Fikret Orman'ın talihsiz açıklamalarıyla zor durumda kalan Demba Ba elinden geleni yaptı, muhteşem şutunu Fabri aynı güzellikte kurtardı.
9ac5824e9dda1160004fc2fd22c5432e793d33f593e60401734ccb9a1a85cad0
"Tabi öncelikle puan olarak baktığımızda iyi bir yerdeyiz. Unutulmaması lazım ki kritik maçları da aldığımız oldu. Hedefimiz şampiyonluk. İyi gittiğimizi düşünüyorum. Gerçekten şöyle bir durum var. Her takım her takımı yenebiliyor. Zor bir lig maç olacak bu sene. Ligin geliştiğini görüyoruz. Takımların güçlendiğini görüyoruz. Daha çok gol atmak için kendimi geliştiriyorum. Gerçekten şampiyonluğa oynuyorsak takımın kazanması lazım. Gol atıp atmamak önemli değil. 5 golle takıma bir katkı sağladım. Mutlu olduğum bir konu ama hedeflerim daha yüksekdi. Hocalarımız yardımcı oluyor.Her oyuncudan bir şey kapmak isterim. Messi'nin hızı olsun tekniği olsun çok iyi. İbrahimoviç'in fiziksel kuvveti olsun gücü olsun iyi. Brezilyalı Ronaldo gözümde bir numaralı bir santrafor.'' Futbol benim hayalimdi. Ancak altyapıya başladığımda inşaatlarda elektrikçilik yapıyordum. Bir sene dişimi sıktım. Sabah 7'den 3'e kadar inşaatta çalışıp idmana geliyordum. En sonunda ödülüm gibi oldu. Basel'le anlaştım. Hızlı bir çıkış sağladım. Basel'in dostluk maçında gol atınca Leverkussen'e transfer oldum. İsviçre milli takımına çağrıldım. Avrupa'ya adım atmam çok önemliydi. Adım adım kariyer yapmak istedim. O yüzden Leverkusen'den teklif geldiğinde benim için ideal bir takımdı. Leverkusen'de kendimi gösterdim başarılı oldum.''''Kariyerimde beni bir sürü stoper zorladı ama en çok İngiltere milli maçında Rio Ferdinand zorladı. Duvar gibiydi.'''' Kasımpaşa 'ya geldiğim sene Türkiye 'de Kasımpaşa dışında bir kulüpten önemli bir teklif almamıştım. Gelir gelmez bağlarım kopunca çok üzüldüm. Hocam da kulüp de çok üzüldü. İlk kez ağır bir sakatlık geçiriyordum. Şokunu uzun süre atamadım. Kasımpaşa'da ikinci senem iyi geçti. İyi başladık sonra düşüş yaşadık. 2016'da İsviçre milli takımında oynamak isterdim ama hoca şans vermedi. 1-0 mağlupken bir maçta beni oyuna aldı. Oyunu değiştirdim ama kazanamadık. Karabükspor maçından sonra tribünlere kalp işareti yaptığım gol sevinci o an içimden geldi. Beşiktaş ile süper kupa maçı vardı. Taraftarlar bizi yalnız bırakmasın istedim. Taraftarlara golü armağan ettim. ''''Rize maçında attığım gol kariyerimin en güzel golüydü. Akılmda kalan bir başka unutamadığım golü de Basel'de kafayla atmıştı. Topa öyle bir sıçramışım ki, rakip oyuncunun kafası dizimin altında kalmıştı. İsviçre'nin Almanya'yı uzun süre sonra yendiği maçta hat-trick yapmam da unutamadığım maçlar arasında. Türkiye'ye karşı 2008'de İsviçre forması giydiğim karşılaşmayı da unutamıyorum."
7c8d89efc154a8890f530eae03079755bfe01d5a4d3e96360588d79503ea6d28
Boys generally view their fathers as the leading role model for their lives, with many deciding to carry on in their footsteps for their careers. In modern football, many players have followed in their father's footsteps and some have even surpassed the achievements of the elder generation. For others, the pressure to meet expectations are too high of a bar to reach. Here are some famous father-son duos: Cesare and Paolo Maldini Cesare Maldini is a Milan legend who lifted four Serie A titles, and the European Cup in 1963. He played 398 matches for Milan from 1954 to 1966 and won the Winners' Cup and Coppa Italia in 1973. Regarded as one of the best defenders in the history of modern football, son Paolo, also left his mark on Milan's history with his playing style and achievements. He won seven Serie A titles and five European Cups in 901 appearances for Milan between 1984 and 2009. Both were captains for Milan multiple years. Gheorghe and Ianis Hagi Regarded as one of the best-attacking midfielders during the 1980s and 1990s, Gheorghe Hagi, former Romanian player, played for powerful clubs in Europe, including Steaua Bucharest, Real Madrid, Barcelona and Galatasaray. He won four consecutive Turkish league titles between 1996 and 2000 with Galatasaray and was a key player of the club's UEFA Cup and UEFA Super Cup glories in 2000. His son, Ianis, a product of the Gheorghe Hagi Football Academy, started his career at Viitorul Constanta, then played for Fiorentina and Genk. The 21-year-old plays the same position as his father and is now making appearances for the Glasgow Rangers in Scotland and the Romanian national team. Patrick and Justin Kluivert Former Dutch forward Patrick Kluivert is the third-highest goal-scorer for the Netherlands international team with 40 goals. He won two consecutive Eredivisie titles with Ajax during the 1994-95 and 1995-96 seasons. He lifted the UEFA Champions League title and UEFA Super Cup in 1995. Kluivert played with major European clubs such as Milan and Barcelona and lifted the La Liga title in 1999. His son, Justin, began his career as his father did in Ajax, before moving to Serie A club Roma in 2018. With a €22.5 million ($25 million) market value, the 21-year-old is viewed as one of the best young wingers in European football. Peter and Kasper Schmeichel Peter and Kasper Schmeichels of Denmark left their marks on the English Premier League as they became the only biological father and son to lift the title in England's top tier division. The elder Schmeichel was one of the greatest goalkeepers during the 1990s as captain of the Manchester United squad, winning major titles. He won five Premier League titles in the 1990s and the UEFA Champions League cup in 1999. He lifted the European Championship trophy in 1992 with Denmark's national team. Denmark shocked the world with the victory coming from the underdog nation in the tournament. Kasper Schmeichel, 33, also a goalkeeper, began his career at Manchester City but has been a Leicester City regular since 2010. Leicester City amazed the global football community with a fairy-tale Premier League win in 2016. Zinedine Zidane, two sons Zinedine Zidane is one of the most important players of all time and is known for excellent ball control and dribbling skills. During his time with Juventus, he helped the Turin side clinch an Intercontinental Cup and UEFA Super Cup. The peak of his career was the FIFA World Cup in 1998, when France won the title at the Stade de France. The Blues beat Brazil 3-0 as Zidane became a national hero, scoring two goals. Two years later, Zidane moved to Real Madrid with a world-record transfer fee of $86.62 million. With the Spanish giants, he earned a Champions League title, an Intercontinental Cup title and a UEFA Super Cup title. His name was the most spoken during the 2006 FIFA World Cup. In the final match, the legend was sent off with a direct red card after he headbutted Italian defender Marco Materazzi. His eldest son, Enzo, started his career with Real Madrid's youth team, then was promoted to the club's first team. Throughout his career, Enzo played for several Spanish clubs and is currently playing for Almeria. Luca, 22, made his professional debut for Real Madrid in La Liga when Los Galacticos drew 2-2 against Villarreal in 2018. In July 2019, Luca was transferred to Spain's Racing Santander. He has made 31 appearances for Santander. Danny Blind and Daley Blind Dutch legend Danny Blind spent his career with just two clubs -- Sparta Rotterdam and Ajax in the Netherlands. During 13 seasons at Ajax, he helped his team to win a UEFA Champions League title, UEFA Super Cup title, UEFA Cup title and an intercontinental cup title. The younger Blind transferred to Manchester United from Ajax in 2014, where he was part of the team that clinched the UEFA Europa League in 2017. The defender was a member of the Netherlands team that finished third at the 2014 FIFA World Cup. Alf-Inge Haaland and Erling Haaland Alf-Inge Haaland was a Norwegian defender and midfielder for the English clubs Nottingham Forest, Leeds United and Manchester City. He retired when he was at Norway's Rosseland BK in 2013. He made 34 appearances for the national team. Erling was one of the most exciting transfers when he moved to Borussia Dortmund from RB Salzburg in January. The teen is the first player in UEFA Champions League history to score six goals in his first three games and is the only player to score five goals in his first two games in Germany's Bundesliga. The 19-year-old forward produced 10 goals and one assist in eight games in the UEFA Champions League. Carles Busquets and Sergio Busquets The Spanish goalkeeper Carles Busquets played mostly for Barcelona, making 115 appearances for Barca from 1988 to 1999. Busquets was on the bench when Barcelona beat Italy's Sampdoria in the final of the European Champions Clubs Cup in 1992. Sergio is a product of Barcelona's youth system and was promoted to team A in 2008. The defensive midfielder produced 15 goals and 37 assists in 571 appearances. During his 12 seasons at Barca, Sergio was an integral part of winning the UEFA Champions League titles in 2009, 2011 and 2015. He was also a part of Spanish team that won the 2010 FIFA World Cup and UEFA Euro 2012 title. Roger and Romelu Lukaku Roger Lukaku's career began in Africa with the Cote d'Ivoire team in 1990. After three years, he moved to Belgium's Boom FC in 1993. Throughout his career, he played for several Belgian clubs and joined Turkish club Genclerbirligi in 1997, making 34 appearances. Roger Lukaku, hailing from the Democratic Republic of Congo chose to play for the national team of the country, then known as Zaire. Romelu Lukaku played for Belgium's Anderlecht and several English clubs, including Chelsea. He was one of the top signings in the summer of 2019 as Inter Milan signed him away from Manchester United for €65 million ($71.5 million). The forward helped Belgium win bronze at the 2018 FIFA World Cup in Russia.
5142940e1a26c54bf269454fc4138317b0e33b1768b87a56d1386b9508c7e2ab
Bu sezon takıma katılan Brezilyalı futbolcu Maicon , sarı-kırmızılı kulübün dergisinin 172. sayısına açıklamalarda bulundu. Futbola babasından dolayı başladığını belirten başarılı futbolcu, "Profesyonel değildi. Amatör bir oyuncuydu ama yaşadığımız yerde oynadığı futbolla adını duyurmuştu, bilinen bir isimdi. Her zaman babamın elinden tutup onun antrenmanlarına gittim. Tahmin ediyorum ki, yürümeye başladığım günden bu yana topun peşinden gidiyorum" diye konuştu.20 yaşında Porto'ya transfer olurken potansiyelinin farkında olduğunu söyleyen Maicon, "Bir yere gelebileceğime çok inanıyordum. Mamore'de altı ay kaldım. Ondan sonra Cruzeiro'ya transfer oldum. 20 değil, 19 yaşındaydım; Portekiz'e denenme amaçlı olarak gittim. Cabofriense'de bir - iki maç oynadım. Cruzeiro ile kontratım devam ediyordu bu süre içinde İpatinga'dan bir transfer teklifi geldi. Onlarla anlaşmak üzereydim. Ama Cruzeiro'dan hocam aradı, 'Portekiz'de denenmek ister misin?' diye sordu. O sırada İpatinga ile anlaşmaya varsaydım, yani imza atsaydım; beni ve ailemi çok rahatlatacak bir anlaşma olacaktı. Çok düşündüm ve şansımı Avrupa'da denemekten yana kullandım. Belki de o an için bir risk aldım ama bunun doğru bir karar olduğunu bugün görebiliyorum" şeklinde konuştu.Çalıştığı takımlarda Porto'dayken Villas Boas'ı öne koyduğunu vurgulayan Maicon, "Bir sezonda dört kupa kazandık. Avrupa şampiyonu olduk. Onunla takım olarak harika bir sezon geçirdik" dedi.Porto'dan ayrılması ile ilgili 'O an için Porto sayfasının kapanması gerekiyordu' diyen Brezilyalı futbolcu, "Bu kararı ailemle beraber verdik. O günlerde aile olarak Brezilya özlemimiz de vardı. İyi bir teklif geldi Sao Paulo'dan dönme kararı aldık. Önemli bir tecrübe oldu Sao Paulo benim için" ifadelerini kullandı.Galatasaray'ın teklifi ilk ulaştığında neler hissettiğinin sorulması üzerine Maicon, "Porto, Portekiz'in en iyi kulübü Sao Paulo da Brezilya'nın en büyük kulüplerinden bir tanesi. Gelmeden önce bana "Türkiye'nin en büyük kulübü kim?" diye sorsalar şüphesiz Galatasaray derdim. Gelince de bunu gördüm. Galatasaray'ın teklifi geldiğinde fazla düşünmedim. Eşimle konuştuk ve Galatasaray'a gelme kararı aldık" diye cevap verdi.Karabükspor maçında son dakikada attığı golle galibiyeti getirmesinin hatırlatılması üzerine başarılı defans oyuncusu, "O maçla ilgili bakışım, hakemin yaptığı hatadan dolayı Bence hakemin verdiği penaltı kararı, doğru bir karar değildi. Sonuçta bütün hakemlere saygım var. Futbolcunun her zaman hakemlerle arasındaki ilişkiyi iyi ayarlaması gerekir. Çünkü sahada oyunu yöneten kişi onlar Maç içinde gelişen bir tepkiydi belki de O maçta gol atacağımı hissettim diyebilirim. Güzel de bir gol attım" dedi.Porto'da sağ bek oynadığı dönemde ofansif yönünü geliştirdiğini ifade eden Maicon, sözlerini şöyle sürdürdü:"Porto'da sağ bekte 15 maç üst üste oynadım. Benim için önemli bir deneyimdi. Ofansif olarak kendimi geliştirdim o dönemde. Kendi oyun stilimde zaten ofansif özellikler var. Doğru ifade etmek gerekirse gole yakın bir oyuncu olabiliyorum. Bir defans oyuncusu için önemli bir özellik. Mutlaka bu desteği vermeye devam edeceğim."Brezilya Milli Takımı'na gitmenin büyük bir gurur olduğunu söyleyen Maicon, "Dünyadaki bütün ülke vatandaşları için öyledir diye tahmin ediyorum ama biz Brezilyalılar için çok daha önemli milli takımda olmak. Ben de milli takımda yer almayı çok istiyorum. Çok önemli kulüplerde forma giydim ve başarıların içinde yer aldım. Milli takım için her zaman çalışmalısınız. Benim yapabileceğim de, o daveti almak için çok çalışmak. Ben de onu yapıyorum. Ama bunun sonucunda gidemezsem de yapabileceğim bir şey yok" diye konuştu.Copa Libertadores'te The Strongest maçında kaleci Denis Cesar kırmızı kart gördüğünde kaleye geçmesinin hatırlaması üzerine Maicon, "O maçı hiçbir zaman unutmayacağım. O an için aslında kaleye geçmeyi kimse istemez. Ama ben sorumluluğu alıp kaleye geçtim. Sadece benim için değil, tüm Sao Paulo taraftarları için unutulmaz bir maç oldu. Hatta kariyerimde en etkilendiğim maç diyebilirim" yorumunu yaptı. Brezilyalı futbolcu, Melo'nun kaleye geçip penaltı kurtarmasını hatırladığını ve önemli bir kurtarış olduğunu söyledi.Süper Lig'e iyi başladıklarını söyleyen 29 yaşındaki futbolcu, "Başlangıç performansımız çok iyiydi. Şu an için söyleyeceğim birbirimize daha çok sarılmamız gerektiği. Mücadele futbolda çok önemli. Biz bu çıkışı mücadele ederek yakaladık. Öyle de devam etmeliyiz. Bunu yapacak güç bizde var. Bütün takımın hedefi ligi şampiyon bitirmek. Başaracak da güçteyiz" değerlendirmesinde bulundu.Defans olarak maçlarda zorlandığı isimleri de açıklayan Brezilyalı futbolcu, "Oynadığınız bütün forvetler size ister istemez sıkıntı yapıyor. İsimlerden ziyade sizin ve takım arkadaşlarınızın konsantrasyonu önemli diye düşünüyorum. Çok önemli isimlere karşı oynadım. Bunlar arasında İbrahimoviç, Balotelli, Higuain, Aquero gibi isimler var. Ama bence isimsiz bir forvet günündeyken size bu isimlerden çok daha fazla sorun çıkartır. O yüzden önemli olan karşıdakinin değil, sizin performansınız" şeklinde konuştu.
c1a039a559ef16a756b607c6dc0dbfd67fb54db49ec45407fc8937cb6cb098e3
Teknik direktör Fuat Yaman, İspanya temsilcisi Celta Vigo'ya transfer olan Okay Yokuşlu'nun 15 yaşındayken de çok olgun bir futbolcunun kafa yapısına sahip olduğunu söyledi. Futbola Altay altyapısında başlayan 1994 doğumlu Okay Yokuşlu, siyah-beyazlı formayla ilk resmi maçını henüz 16 yaşını doldurmadan 17 Ocak 2010'da Ziraat Türkiye Kupası A Grubu maçında Tokatspor'a karşı oynadı. 2009-2010 sezonunda 12 lig ve 2 kupa maçında mücadele eden Okay, o sezon 2 gole imza attı. Profesyonel kariyerindeki ilk golünü 23 Ocak 2010'da 1. Lig maçında Orduspor'a kaydeden Okay, ligin en genç golcüsü unvanını eline geçirdi. Okay Yokuşlu, 2011-2012 sezonunda 2 milyon 300 bin lira bonservis ücretiyle Süper Lig temsilcisi Kayserispor'a transfer olduktan sonra 2015-2016'da da 2 milyon avro sözleşme fesih bedeliyle Trabzonspor ile anlaşma imzaladı. Bordo-mavili ekipte başarılı performansını sürdüren 24 yaşındaki Okay Yokuşlu, 6 milyon avro bonservis bedeliyle İspanya 1. Futbol Ligi (La Liga) ekiplerinden Celta Vigo ile 5 yıllık sözleşme imzaladı. Türkiye kariyerinde 162 Süper Lig, 64 1. Lig ve 29 Ziraat Türkiye Kupası maçına çıkan Okay Yokuşlu, bu müsabakalarda 22 gole imza attı. Okay Yokuşlu, A Milli Takım ile 14 kez sahaya çıkarken, birçok defa da çeşitli alt yaş gruplarında ay-yıldızlı formayı giydi. "Okay Yokuşlu Celta Vigo'da başarılı olacaktır" Okay Yokuşlu'ya Altay'ın A takımında ilk kez şans veren teknik direktör Fuat Yaman, yaptığı açıklamada, o dönem kulübün ekonomik olarak sıkıntı yaşadığını ve genç futbolculardan yararlanma yoluna gittiklerini hatırlattı. Genç futbolcusunun forma giydiği maçlarda başarılı bir performans gösterdiğini dile getiren Yaman, şunları kaydetti: "Genç yaşına rağmen en genç golcü unvanını kazandı. Okay, 15 yaşındayken de çok olgun bir oyuncunun futbol kafasına sahipti. Futbolda tecrübe de çok önemlidir. Futbol doğru karar vermek üzerine oynanan bir oyun. Kararın yanlış ise istediğin kadar hızlı ol, kondisyonun olsun, iyi futbol oynayamazsın. Okay, futbolu doğru oynayan bir çocuktu, fiziği de yaşıtlarına göre gelişmişti. Daha az yıpranabileceği bölgelerde forvet arkasında kullandım. Dikine gitme özelliği, mücadelenin daha az olduğu yerlerde kullandım kendisini. Zaten daha sonra Kayserispor'a oradan da Trabzonspor'a gitti. Zamanında Beşiktaş'a da defalarca Okay Yokuşlu'yu anlatmıştım. Okay Yokuşlu Celta Vigo'da başarılı olacaktır." Yaman, Türkiye'nin futbolcu kaynağı açısından çok zengin olduğunu vurguladı. Antrenörlerin Türk futbolcusuna güvenip onlara şans vermesi gerektiğine işaret eden Yaman, "Yabancı sayısı sınırsız olsun ama Türk oyunculara da eşit şartlar sunalım." diye konuştu.
46514a12c97e8383accd7c055d7a95b50f4891776af3e3b296be7d9c35a99181
Beşiktaş, Demir Grup Sivasspor maçında çirkin ve kötü tezahüratta bulunan Spor Toto Kuzey Üst 408 ve Spor Toto Kuzey Alt 108 bloka giriş yapan seyircilerin kartlarının bloke edilmesi ve bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesi cezası verdi. Galatasaray ise Göztepe karşılaşmasında taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle 15 bin TL para cezasına çarptırıldı. PFDK'dan yapılan açıklama şu şekilde: "1- BEŞİKTAŞ A.Ş.'nin, 19.05.2018 tarihinde oynanan BEŞİKTAŞ A.Ş.-DEMİR GRUP SİVASSPOR Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT'nin 53/3. Maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan SPOR TOTO KUZEY ÜST 408 ve SPOR TOTO KUZEY ALT 108 bloka giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 2- EVKUR YENİ MALATYASPOR Kulübünün, 18.05.2018 tarihinde oynanan EVKUR YENİ MALATYASPOR-KAYSERİSPOR Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasında, akreditasyon sisteminin TFF talimatlarına uygun olarak işletilmemesinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 15.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 3- GÖZTEPE A.Ş.'nin, 19.05.2018 tarihinde oynanan GÖZTEPE A.Ş. - GALATASARAY A.Ş. Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 100.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, FDT'nin 53/3. Maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan MARATON TRİBÜN A,B,C,D,E,F,G,H,K,L,M,N,O bloka giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada GÖZTEPE A.Ş.'nin, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 30.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 4- GALATASARAY A.Ş.'nin, 19.05.2018 tarihinde oynanan GÖZTEPE A.Ş. - GALATASARAY A.Ş. Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 15.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 5- MEDİPOL BAŞAKŞEHİR FK'nın, 19.05.2018 tarihinde oynanan MEDİPOL BAŞAKŞEHİR FK - KASIMPAŞA A.Ş. Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasında taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı İHTAR CEZASI ile cezalandırılmasına, FDT'nin 53/3. Maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan BATI VIP ÜST D bloka giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 6- GAZİŞEHİR GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ'nün, 19.05.2018 tarihinde oynanan GAZİŞEHİR GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ - BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE ERZURUMSPOR Spor Toto 1. Lig Play Off Müsabakaları müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 7.500.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 7- BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE ERZURUMSPOR Kulübünün, 19.05.2018 tarihinde oynanan GAZİŞEHİR GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ - BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE ERZURUMSPOR Spor Toto 1. Lig Play Off Müsabakaları müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 7.500.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 8- KEÇİÖRENGÜCÜ Kulübünün, 18.05.2018 tarihinde oynanan AFJET AFYONSPOR - KEÇİÖRENGÜCÜ TFF 2. Lig Play Off Müsabakaları müsabakasında, takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 2.100.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir."
e37f19d85a1fa81be5f6e727a339f66df9b8bb6c3443ae1fd1b9d86407bbf8d2
Özbek, Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanacak derbi öncesi ezeli rakiplerle ilgili ve sarı kırmızılı ekibin gündemine dair açıklamalarda bulundu. "GOMİS'E HASTA VE YAŞLI DİYORLARDI" Galatasaray'ın transfer uçaklarının peşe peşe ineceğini verdiği röportajda müjdeleyen Dursun Özbek, isabetli transferlerin getirdiği başarıyı izlemenin keyfini yaşıyor. "Gomis'i transfer ederken millet ne diyordu?" diyerek sözlerine başlayan Özbek, "Gomis için hasta, yaşlı, bayılıyor diyorlardı. İmza parası verilir mi diyorlardı. Peki şimdi ne diyorlar?" şeklinde konuşarak erken eleştirilere cevap vermiş oldu. "HER MAÇ STADIMIZIN SADECE GİŞE HASILATI 1 MİLYON EURO" Geçen sezon 15 bin kişiye oynadıklarını hatırlatan Dursun Özbek; "Biz iyi bir takım kurarak Galatasaray seyircisini harekete geçirdik. Şimdi ortalama 40 bine yakın taraftara oynuyoruz. Şimdi biz aradaki gelir farklılığını geçen seneyle kıyasladığımız zaman biz her maçta bu sene 1 Milyon Euro kasaya fazla para koyuyoruz. Şimdi içerde 17 maç oynadığımızı düşünün, 17 Milyon Euro eder. Sponsorlarımızı etkisi, sahaya aldığımız Led reklamlar, halı reklamlar, GS Store'daki satışlar... 45 Bin kişini geldiği bir stad düşünün ne kadar kar ettiğimizi siz hesaplayın. Şimdi soruyorum; ticaret kafasıyla baktığımız zaman yaptığımız iş doğru mu yanlış mı? "şeklinde konuştu. Özbek şöyle devam etti: "Galatasaray'ın en çok tartışılan yönlerinden bir tanesi, daha doğrusu camianın, genel kurul üyelerinin tartıştığı konu; 40 milyon lira harcadın transfere, zaten para yoktu dediler. Yani para yoksa yapmazdık. Olmadığı zaman zaten yapmıyorduk. Şimdi ise mali durumumuz müsait ve bu transferleri yaptık. Bunu hangi matematiğe, hangi aritmetiğe ticari olarak dayandırarak yaptık? Bunu daha önceden söyleseydik tevatür olarak algılanabilirdi. Ama şimdi ise reale baktığımız zaman şu çok net; geçen seneki stat gelirinden, yani naklen yayın, mercing dayzing falan bunları söylemiyorum. Sadece stada gelen seyirci kapasitesine bağlı olarak durum şudur; geçen sene daha mütevazi bir takımla oynarken gelirimiz X lira, bu sene seyirci kapasitesine bağlı olarak her maçta gişe hasılatı olarak 1 milyon euro fark atıyoruz. Aradaki fark maç başına tam 1 milyon euro. 17 iç saha maçını hesaplarsak 17 milyon euro yapar. Maç günü mağazaların önünde de uzun kuyruklar oluyor. Kulübün sporsorlarına da baktığımız zaman UNICEF gibi isimler Galatasaray'a geliyor. Bu yan faktörleri saymıyorum bile. Sadece gişe geliri ile biz aradaki 20 milyon euro'luk farkı yaratmışız. Taraftarın mutluluğu da bize beleş kalmış. Taraftarı mutlu etmek bize büyük mutluluk veriyor." 'GALATASARAY PARASINI ÖDEYEMİYOR, BORCUNU VEREMİYOR DEVRİ BİTTİ' Bana göre bu durum, taraftarın stada dönmesi yönetim için önemli bir faktör. Böyle bir vizyon ortaya koyup, 'taraftarımı hem memnun edeyim, hem mali yapım düzgün çalışsın' demek önemli. Bugün kimse Galatasaray için şunu söyleyemiyor; Galatasaray parasını ödeyemiyor, borcunu veremiyor diyemiyor. Bunların hepsi bitti. Biz yönetime geldikten sonra birinci önceliğimiz mali yapıydı, bunu çözersek öteki tarafı daha kolay çözeceğimizi biliyorduk." 'GALATASARAY GİBİ KULÜPLERİ YÖNETMEK İÇİN PROJELERİNİZ OLMASI LAZIM" "Galatasaray gibi kulüpleri yönetmek için projeleriniz olması lazım. Finansal yapıyla ilgili, futbol takımının başarısıyla ilgili olur alt yapıyla ilgili olur, ama olmalı. Birçok farklı projeleriniz olabilir. Futbol takımıyla ilgili projemiz şu; Biz bonservis itibariyle 40 Milyon Dolarlık transfer yaptık. 10 taneye yakın futbolcu aldık ve yepyeni bir takım kurduk. Bu arada da elimizde mevcut bulunan futbolcuları da sattık. Buradan da 18-19 Milyon Euro civarında da bir gelir elde ettik. Yani hesaba vurduğun zaman 20-21 Milyon Euro fazla transfer yapmışız. Ama taraftarımız bunu kısa sürede gişe hasılatıyla kapatacak." "GALATASARAY, RİVA PROJESİ'NDE HEDEFİNE ULAŞMIŞTIR" "Bu noktada Galatasaray, hedeflediği, projelendirdiği karı yakalamıştır. Bugün itibarıyla garanti edilen para yaklaşık 200 milyon Dolar. Emlak Konut'un projelerine bakın. Asgari tutar deklare edildikten sonra, ihale sonrası, işin bitiminde karlılık hangi oranda realize olmuş? Bizim elimizde grafikler var. Bu bir süreç. İhaleden sonra, Emlak Konut'un tüm projelerinde karlılık ilk başta 10 liraysa, proje bitiminde 20-30 lira oluyor. 2-3 misli daha fazla para oluyor. Binalar yapılıp satıldıktan sonra kar daha da artıyor." "GALATASARAY'A BU KAPIYI AÇAN SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZDIR" Bugün itibarıyla 200 milyon Dolar şu an konuşulan para, iş bittikten sonra 350-400 milyon dolar civarında olacak. Emlak Konut'un güvenilirliği çerçevesinde olan bir gelişme. Bu noktada Galatasaray devlet güvencesiyle hedefine ulaşmıştır. Bu çok önemli. Şimdi Riva Projesi başarıyla ilerliyor. Bu başarıda, Emlak Konut çalışanlarının payı büyüktür. Galatasaray'a bu kapıyı açan da Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Bu bölgede 900 tane villa yapılacak. Biz Galatasaray ailesi olarak orada olmak istiyoruz diye kendilerine deklare ettik. Bu bir site organizasyonu, grup evler var. 50 veya 70 civarı bir grup ev istiyoruz diye bir konuşma yapıldı. Olacak gibi gözüküyor. "RİVA PROJESİ'NDEN GELEN TÜM PARA BANKA BORÇLARINA GİDECEK" Bu projeden gelen parayı tamamen Galatasaray'ın banka borçlarının kapatılması yönünde kullanacağız. Galatasaray Sportif A.Ş.'nin gelirleri, bugün itibarıyla performansa bağlı olarak artmıştır. Bu gelirler, Galatasaray Spor Kulübü'nü rahatça döndürüyor. Yeter ki, her yıl 150 milyon TL civarı ödenen faizlerden kurtulalım." "FLORYA, BAŞBAKAN'IN İMZASINA KALDI" Florya Metin Oktay Tesisleri'nin ne zaman değerlendirileceği hakkında da konuşan Özbek, "Florya, Başbakan'ın imzasına kaldı. Beklemedeyiz. Onay çıktığı anda işlemlere başlayacağız. Burası için ihaleyi alan firmadan 50-70 kadar evin GS üyelerine ayrılmasını istedik" dedi. FENERBAHÇE - BEŞİKTAŞ DERBİSİ İÇİN GÖNLÜNDEN GEÇEN SONUCU AÇIKLADI Galatasaray'ıın başkanı Cumartesi günü oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin de berabere bitmesini istedi. Özbek, derbi maçın sonucuna yönelik tahmin sorusuna; "2 taraf da üzülmesin berabere kalsınlar. 2 taraf da önemli kulüpler, üzülmesinler" cevabını verdi. GALATASARAY MÜZESİ MÜJDESİ Özbek, 1 ay sonra açacakları Galatasaray müzesi ile ilgili olarak ise "Real Madrid ve Barcelona gibi dünya devi kulüplerin müzelerinden çok daha iyisini çok daha görkemlisini yaptık. Bunu 1 ay sonra açacağız ve tüm Galatasaraylılara yakışır bir müze oldu" dedi. "ARDA İLE GÖRÜŞMEDİM" Başkan Özbek, Arda Turan'ın devre arasında Galatasaray'a dönüp dönmeyeceği ile ilgili soru üzerine tecrübeli futbolcuyla görüşme yapmadığını söyledi.
83c17682164d3cbc055fb2b8bfd7a1885a1be91ac9f4d1f721ac564b1687b0a1
TEKER BİLE DEĞİŞTİREMEZ | ERTEM ŞENER Soyunma odasından 1-0 önde başlayarak çıkmıştı sahaya Beşiktaş. Kadrolar açıklandığında böyle düşündü herkes. Lens, Talisca, Oğuzhan, Cenk, Negredo ve hücumcu bekleriyle Şenol Hocanın bu maçı kazanmayı değil, 'farklı' kazanmayı istediği anlaşılıyordu sahaya sürdüğü kadrodan. Maç başladı ve Gençlerbirliği bütün planlarını alt üst etti Şenol Güneş'in. 18'inden çıkamadı Beşiktaş. Gökhan, Caner, Lens, Talisca başta olmak üzere herkes Monaco'ya önceden uçmuşlardı sanki. Negredo ile Cenk ilerde, eller sürekli havada 'atın artık şuraya topu' dercesine bekleyip durdular. Beşiktaş'ta ilk yarıda en çok yorulan isim Fabri oldu. O direkten o direğe koştu durdu. Saha içinde en az 4-5 arkadaşından daha fazla performans gösterdi koşu mesafesi anlamında. G.Birliği çarpıştı, Beşiktaş çırpındı. Beşiktaş kötü oynamadı, Beşiktaş oynayamadı, oynatmadı Gençler! 35 dakika geride kaldıktan sonra ne olduysa oldu Beşiktaş'a. Hafif hafif toparlandı. İyi top yapmaya başladılar. Sonra bir anda aklıma geldi. Caner, Oğuzhan ve Cenk'in ne işi vardı 11'de? Yorgun döndüler milli takımdan. Fiziksel olartak eksik kaldılar. Hani alternatifli kadrosu Beşiktaş'ın? Kusurabakmayın da Beşiktaş gibi bir takımda her futbolcu, her bölgede oynayabilmeli. Ki böylesine kritik dönemeçli maçlarda her an, her şekilde oynatabileceğin bir kaç topçun olmalı, olabilmeli.
d3fe347181585f96d1dd2d901de26e7398f3593122f77d6df5d5b5d3cc9ca03d
NBA's Western Conference team Los Angeles Clippers are set to trade their small forward Tobias Harris to Philadelphia 76ers, a US sports columnist said on Wednesday. "The LA Clippers and Philadelphia 76ers agreed on a blockbuster deal that sends forward Tobias Harris to partner with the Sixers' Joel Embiid, Ben Simmons and Jimmy Butler to pursue an Eastern Conference title, league sources told ESPN," Adrian Wojnarowski said on Twitter. Wojnarowski said that 76ers forwards Wilson Chandler, Mike Muscala and rookie guard Landry Shamet were sent to Clippers. As part of this trade, Clippers' Serbian center Boban Marjanovic and forward Mike Scott were traded to the 76ers. This season the 76ers eye the Eastern Conference title as they have deepened their already well-established squad with Harris and Marjanovic. The 76ers have several stars such as Joel Embiid, Ben Simmons and Jimmy Butler. Playing in NBA since 2011, Harris is having his best season in the league, averaging 20.9 points and 7.9 rebounds. On Tuesday, Harris was red hot against Charlotte Hornets as he produced 34 points, including the game-winning bucket as Clippers got the win in Charlotte, 117-115. LAKERS CUT TALKS WITH PELICANS ON DAVIS TRADE The Los Angeles Lakers -- who were dubbed as the most interested team to acquire superstar Anthony Davis from the New Orleans Pelicans -- were reportedly cut off the trade talks after the Pelicans' "outrageous" requests. Lakers organization had offered their young talents in Lonzo Ball, Kyle Kuza, Brandon Ingram, Jost Hart and Ivica Zubac to the New Orleans Pelicans, as well as veteran shooting guard Kentavious Caldwell-Pope, including first round draft picks in exchange for Anthony Davis and Solomon Hill. But the Pelicans organization wanted more and more in exchange of Davis, according to a report by Brad Turner of the Los Angeles Times.
c3547242b63b9d615de9a13a3c418b6aefb93146134b90799cb8b23add51d7ef
Futbola nasıl başladığı hakkında sorulan soruya Yusuf Yazıcı, "6 yaşında futbolla tanıştım. Sokak aralarında oynayarak futbola başladım. Annem ve babamın da üstümde çok fazla desteği oldu. Babam baştan beri çok destek oldu ancak annem benim hep okumamı, asker veya polis olmamı isterdi. Bir seviyeden sonra artık o da beni desteklemeye başladı. Babam bana çok fazla güvendi, futbolcu olabileceğimi söyledi. Futbola başlamamda abimin de büyük etkisi var. O normalde futbol oynadı ama okula daha fazla önem verdi. O çok fazla oynamadı. Küçük kardeşim de Trabzonspor'un altyapısında oynuyor. İnşallah onun da iyi futbolcu olmasını isterim." şeklinde cevap verdi. Yusuf Yazıcı futbola başladığı mevkiiyi, "Ben 13-14 yaşına kadar sol açık oynadım. Ama aklım hep orta sahadaydı. Top kanatlara çok fazla gelmiyordu. Topun en çok olduğu orta sahada oynamak istiyordum... Mutlu Dervişoğlu hocamız göreve başladığında bana orta sahada görev verdi. Ondan sonra orta saha oynamaya başladım." sözleriyle anlattı. "BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN TEKNİK ADAM..." Kaç teknik direktörle çalıştığında konusunda genç yıldız, "İlk önce Salih Teke, Salim Doğan'la çalıştım. Beni onlar seçti... Çok önemli isimlerle çalıştım. Özkan Sümer, Sadi Tekelioğlu, Adil Turan, Mutlu Dervişoğlu, Hakan Yılmaz ve Aşkın hocayla çalıştım. Altyapıda iyi bir eğitim aldık. Ancak her yıl hocalarımız değişiyordu. Farklı hocalar geliyordu ki, bize farklı şeyler öğretilsin. Onun için çok sayıda hocayla çalıştım." ifadelerini kullandı. Kendisini en çok etkileyen hoca ile ilgili Yusuf Yazıcı, "Futbolda kırılma noktam Mutlu Dervişoğlu sayesinde oldu. Çünkü sol açık oynuyordum, beni orta sahada oynatmaya başladı. Belki de onun sayesinde buralardayım... Tabi ki okul seçmelerinde beni seçen Salih Teke ve Salim Doğan'ın üstümde çok fazla emeği var." şeklinde kaydetti. 2015 yılında yaşadığı Dünya Şampiyonası ile ilgili Yusuf Yazıcı, "Çok kaliteli zamanlar yaşadım. Benim için unutulmayacak anılar arasında yer alıyor. İnanılmaz bir duyguydu... Şampiyon olduk, herkes seviniyor; ben dondum kaldım. Şoka girmiştim çünkü dünya şampiyonu olmuştuk. Kolay bir şey değildi. O günü asla unutamam." ifadelerini kullandı. "A TAKIMA TAM ZAMANINDA GELDİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM" 'Bir gün Trabzonspor forması giymeyi hayal ediyor muydun?' sorusuna genç yıldız, "Altyapıda idman yaparken hocamız su molası veriyordu. Orada çeşme vardı, herkes su içerken ben içmiyordum... Ben, o kenarda A takımın idmanı vardı; onları izliyordum. İnanıyordum kendime, içimde bir rahatlık vardı; 'Ben bu takımda oynamalıyım' diyordum. Allah'a şükürler olsun, bu takımdayım. A Takıma tam zamanında geldiğimi düşünüyorum. 5-6 yıl birlikte çalıştığımız Sadi Tekelioğlu, A takımda göreve getirilmişti. O yukarıya çıktığında, beni de yukarıya çıkardı. Biz de ondan sonra oynamaya başladık." şeklinde yanıt verdi. Kendisinin beğenmediği özelliklerini sıralayan Yusuf Yazıcı, "Eksiklerimin farkındayım. Bundan dolayı ekstra idmanlar da yapıyorum. Futbolda yetinmemek gerekiyor. Mesela kafa vuruşlarında biraz eksiğim var. Şut özelliğimde biraz daha kendimi geliştirebilirim. Daha iyi olabilirim yani. Sağ ayağımı da geliştirmeye çalışıyorum." dedi. Milli takıma çağrılmasıyla ilgili konuşan bordo mavili takımın oyuncusu, "Milli takıma çağrılmak çok gurur verici. Oraya gidip, Trabzonspor'a döndüğümde daha fazla öz güvenli oluyorum. Benim için orası ayrı bir nokta." söyledi. "SANTRFOR ARKASI KENDİMİ İYİ HİSSEDİYORUM" Şampiyonluk yarışı hakkında sorulan soruya genç yıldız, "Ben Trabzonspor taraftarıyım. Tribünlerden geldim buraya... Trabzonspor taraftarının bizden ne istediğini çok iyi biliyorum. Trabzonspor her maça kazanmak için çıkar ve oynar. Biz de bunun bilincindeyiz aslında. Takımı en üst seviyeye çıkartmak için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Üst seviyelerde oynamayı çok istiyoruz. İnşallah bunu da başarırız." şeklinde cevap verdi. Santrfor arkasında kendisini daha rahat hissettiğini söyleyen Yusuf Yazıcı şöyle devam etti: "Kendimi o bölgede çok özgür hissediyorum. Çünkü, orada topla çok buluşuyorum... Orası benim yerim diyebilirim." 'Trabzonspor seyircisi hakkında ne düşünüyorsun' sorusunu Yusuf Yazıcı, "Taraftarın ne istediğini, ne beklediğini çok iyi biliyorum. Sevgisi de tepkisi de apayrı. Mesala 2009-2010 sezonunda Türkiye Kupası'nı kazanmıştık. Bizde kupa sevinçleri Trabzon Meydan Parkı'nda kutlanır. Böyle bir şey olamaz. Dedim ki, 'Allah'ım biz şampiyon olursak, düşünemiyorum burayı'. Yani Trabzonspor taraftarı muazzamdır. Geçen Galatasaray maçını kazandık, meydan yine öyle. Arabaları sallıyorlar, şarkılar, besteler söylüyorlar. İnanılmaz bir taraftarımız var. Belki de dünyadaki ender taraftarlardan biri. Çünkü; Trabzonspor'la yatıp, Trabzonspor'la kalkıyorlar. Biz maç kaybettiğimizde belki eşiyle konuşmayan insanlar var. O gün işe gittiğinde patrona trip atan insanlar var. Trabzon şehri böyle bir şehir." şeklinde yanıtladı. Yusuf Yazıcı'nın diğer açıklamalarından satır başları şöyle; ''KENDİMİ GELİŞTİRİYORUM'' "Özel hayatımla ilgili çok boş vaktim olmuyor. Sabah idman oluyor. Aynı zamanda üniversite 2. sınıf öğrencisiyim. Normalde 3. sınıf olmam gerekiyordu ama devam zorunluluğundan dolayı 2. sınıfım. Buradan da hocalarıma selam yollamak istiyorum, devamlılık konusunda yardımcı olmaları için. Genelde ailemle zaman geçiriyorum. Ya da çok yakın arkadaşlarım var, 8 yaşından beri tanıdığım. Onlarla zaman geçiriyorum. İngilizce kursuna gidiyorum. Kendimi geliştiriyorum..." "GELECEK HAKKINDA KONUŞMAYI SEVMİYORUM" Transfer haberlerini okumuyorum. Benim için önemli olan, içinde bulunduğum sürece odaklanmak. Trabzonspor'a vefa borcumu ödemem gerekiyor. Geleceğim hakkında konuşmayı pek fazla sevmiyorum. Ama tabi ki de Avrupa'da oynamak istiyorum. İspanya Ligi daha fazla hoşuma gidiyor. Kendimi Avrupa'ya hazırlıyorum, hem fiziksel hem de zihinsel anlamda. Kendime yatırım yapıyorum. Profesyonel bir ekibim var, beslenmeden, mental düşünceye kadar destek alıyorum. "ANNEME SÖZ VERMİŞTİM..." Aldığım paraları babama veriyorum. Anneme söz vermiştim, ona ev aldım. 3 yıl önce evimiz yıkılmıştı ve annem çok üzülmüştü. Ben de ona 'üzülme, ben sana ev alacağım' demiştim. Bunu da gerçekleştirdim. Benim için de büyük bir gurur. Şimdi de babama araba almak istiyorum. Benim araba gibi bir önceliğim yok. Benim önceliğim ailem. Onlar için bir şeyler yapabilmek. "BURADA BASKI VAR" Türkiye Ligi'nda baskı olduğu için zor. Futbolcular, buraya rahat bir ülkeden geliyor ve sonrasında sıkıntı yaşıyorlar. O leveli atlayamıyorlar. Geldiği takımda harika işler yapıyorlar ama buraya geldiklerinde sıkıntı yaşıyorlar. Sebebinin baskı olduğunu düşünüyorum. Rahat hissetmiyorlar kendilerini. "İYİ FUTBOLCU OLMAK İÇİN..." Futbolcu olmasaydım beden eğitimi öğretmeni olabilirdim. Şuanda da bunu okuyorum zaten. İyi futbolcu, kendisine iyi bakmalı... Yemeğine, gelişimine dikkat etmeli. Ailesine çevresine özen göstermeli. Yani, kısaca kendisine dört dörtlük bakması gerekiyor. "YOLUN ÇOK BAŞINDAYIM" Daha çok yolun başındayım. Çok fazla hedefim var. Şuanda sahip olduklarım için çok gururluyum ama daha yeni başladım. Mesala, Trabzonspor'da çok büyük başarılar kazanmak, kupalar kazanmak ve bunlarda pay sahibi olmak istiyorum. Benim hedeflerim çok fazla... Milli takımda da kupalar kazanmak istiyorum. Henüz bir şey başardığımı düşünmüyorum. Azla yetinmem, her zaman daha iyisi diye çabalarım. "BURAYI ÇOK SEVİYORLAR" Türk futbolcular yabancı futbolculara çok yardımcı oluyorlar. Onur abi ve Burak abi, onlara çok yardımcı oluyor. Yapılan toplantılarda onlarla yakından ilgileniyor. Onlar da bu şehre alışıyor. verilen izinlerde kendi ülkesine ya da İstanbul'a gitmek istemeyen oyuncular var. Burayı çok seviyorlar.
16079f93a39fb2c13589c8bf1bb9fff5b27f96d740dbc4304747e05d86879821
Turkey's Atiker Konyaspor was eliminated from the UEFA Europa League on Thursday evening following a 1-1 draw with Vitoria Guimaraes in Portugal on Thursday. In its last match of the Group I, the green-whites made the draw with its own goal and bid farewell to the tournament after placing third in the group. Konyaspor's French midfielder Mehdi Bourabia scored the goal for his team sending the ball into the opposition net at the 15th minute. But, in the second half of the match, Konyaspor defenseman Ali Turan hit the ball into his own net while trying to clear it of the match. Here are the standings in Group I after the sixth and final matches:
494f29c7463b7d406671d94223745bf62f07585beb7ed96a01e48b4bc6beefa2
Talisca farkı Öncelikle Beşiktaş çok önemli bir deplasmandan 3 puanla dönüyor. Bugün Osmanlıspor Süper Lig'in en iyi futbol oynayan takımlarının başında geliyor. Ancak kabul etmemiz gereken önemli bir gerçek var ki; Beşiktaş, geçen sezonki gücünden çok ama çok uzak... Geçen sezon o rakiplerini darmadağın eden Beşiktaş'ta bu sezon önlenemez bir düşüş var. Beşiktaş'ın dünkü galibiyetinde en önemli faktör Anderson Talisca'ydı. Talisca'nın en önemli özelliği sürpriz şutları... Brezilyalı futbolcu dünkü 90 dakikada iki sürpriz şut attı ki; bunlardan biri gol oldu. Dikkat ediyorum; Talisca'nın attığı her golün ayrı bir güzelliği var. Talisca'nın bu sezon Beşiktaş formasıyla 11 resmi karşılaşmada 7 gol atmayı başarması alkışa değer. Beşiktaş dün Talisca ile bulduğu golden sonra maçı rölantiye almak istedi. bu çok riskli sonuçlar doğurabilirdi ama Cenk Tosun Beşiktaşlıları rahatlatan golü herkesi rahatlattı. Siyah-Beyazlı takım sonuçta önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Yapma Quaresma Şenol Güneş 70. dakikada orta sahayı güçlendirmek adına Quaresma-Tolgay Arslan değişikliğine giderken beni şaşırtan oyundan çıkarken Quaresma'nın Şenol Güneş'e yaptığı çirkin tepkiydi. Bak Quaresma; bu taraftar seni çok seviyor. Beşiktaş'tan iyi de para kazanıyorsun. Yaşın 33'e gelmiş olmana rağmen Beşiktaş'la 3 yıllık daha sözleşme imzalaman an meselesi. Böylesine çirkin hareketler senin gibi kariyerli bir futbolcuya hiç ama hiç yakışmıyor. Büyük umutlarla transfer edilen Ryan Babel'i beğenmedim. Tabii ki daha zamana ihtiyacı var ama Babel takım arkadaşlarından ve oyundan çok kopuktu. Bekleyip göreceğiz! Dünkü 90 dakikada futbol adına söylenebilecek çok şey yoktu aslında. Beşiktaş önemli bir deplasmandan 3 puanla dönerek zirve yarışında kalmayı başardı.
35e434aef304e4e2f9ed46adb2307fedf1a9ab015ad7ac680c327983f7125816
“Transfer çalışmalarına başladık. Yurt dışında birçok maç izliyoruz ve eksik bölgelerimiz için takviye yapacağız. Bu müthiş taraftarın desteği ile başarı kaçınılmaz. Trabzonspor iyi bir yapılanma ile şampiyonluğun en büyük adayıdır TRABZONSPOR Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, TRT Spor'a konuk oldu ve çok önemli açıklamalar yaptı. Trabzonspor'da bulunduğu için çok mutlu olduğunu ve Trabzon'u çok sevdiğini vurgulayan 54 yaşındaki hoca, "Benim en çok çalışmak istediğim yerlerden bii Trabzon'du. Tek şansızlığım arada göreve gelmem. Sezon başı orada olmayı çok isterdim. Çünkü o zaman kendi takımımı hazırlayabilirdim" dedi. Ara dönem için çalışmalara başladıklarını vurgulayan Çalımbay şöyle devam etti: "Bütün arkadaşlarımız yurt dışına gitti. Milli ve lig maçlarını izliyorlar. Yerli futbolcu almak isteriz ama zor. Takımda nerede eksik varsa onları tamamlayacağız. Ama tabii kulübün bütçesi, ödeme durumu var. Bunları da göz önünde bulundurmak zorundayız. Transfer yaparken kulübe zarar vermemeliyiz. Aslında her gelen antrenör transfer yapacak diye bir şey yok ama bizde eksikler var. Sonuçta hoca değişikliği olmuşsa bir aksaklık vardır. Sonuçta durup dururken hoca değişmez." YÜZDE 99 TUTTURURUM GÜNDEME gelen Polonyalı stoper Micael Pazdan ile ilgili de konuşan Çalımbay, "Sadece Pazdan değil bütün takımı seyrediyoruz. Pazdan'ın sakatlığı var ama bakacağız. Şu anda Servet Çetin yarın (bugün) Slovakya'ya gidecek. Oradan Avusturya'yı seyredecek. Hafta sonu diğer arkadaşlarımız gidecek, büyük maçları seyredecek. Bede devam etti: "Sosa, geçen sezon fazla oynamamış. Sezon başı hazırlık döneminde bulunmamış. Sosa şu anda istediğimiz seviyede değil. Ama bir ay sonra çok farklı olacak. Aynı şekilde Volkan Şen var. O da hazırlık dönemi geçirmedi. Bu arkadaşlara biraz zaman lazım. Bongonda da aynı şekilde. Ama Antalya'da güzel bir kamp yaptık. Çok da güzel kamp oldu. Hazırlık maçında Volkan, Sosa'yı 90 dakika oynattık. Maç temposu kazanmalarını istiyoruz." 6 MAÇIMIZ DA FİNAL TRABZON'u çok sevdiğini vurgulayan Çalımbay, şöyle devam etti: "Burası büyük bir camia. Sorumluluğumuzu biliyoruz. Uykusuz geceler geçirsek de hiç önemli değil. İnanılmaz bir taraftar desteği var. Burada başarı kaçınılmaz. Anadolu'dan bir şampiyon çıkacaksa en büyük aday Trabzonspor'dur. Bu takımda kesinlikle başarılı olacağım. Bunu çok iyi biliyorum. Bu şehir başarıya aç. Burada başarılı olursan omuzlarda taşınırsın. İlk yarıda kalan 6 lig maçı ve kupa karşılaşmalarımız bizim için final öneminde. Hakemlerin de çok dikkatli olması gerekmektedir. Yusuf ve Abdülkadir çok yetenekli." lirlediğimiz lig maçları var. Sonuçta listemizi belirleriz, alırız ya da almayız. Ama istatistiklere bakın, gittiğim yerlerde özellikle yabancı transferimizin yüzde 99'u tutar. Boş yabancı almayız. Hele hele seyretmeden kesinlikle almayız" dedi. MORALLER ÇOK BOZUKTU GÖREVE geldiği zaman takımda gördüğü en önemli eksikliğin moralsizlik olduğunu vurgulayan Çalımbay, "Bütün oyuncular demoralize olmuşlar. Kendi kapasitelerinin altındaydılar. Her şeyden evvel üzgündüler. Bir galibiyetle başlamak lazımdı. Malatya'ya kaybettik, ardından G.Saray derbisi geldi. Dediler ki 'Nasıl durduracaksınız, ne yapacaksınız?' Dedim bu bizim için büyük bir şans. Sonuçta mükemmel bir futbolla galip geldik. Kayseri'de berabere kaldık ama ilk kez gol yememiş olduk. Bu da bizim için önemliydi" diye konuştu. SOSA 1 AY SONRA COŞAR Sosa'nın devre arasında ayrılıp ayrılmayacağı ile ilgili iddiaya Çalımbay, "Şu an öyle bir şey yok" diye yanıt verirken, şu ş
af71113acfd85d825c4389f738b80bc163a9ebf4f0814de0e594795d90ad5374
vergiler çıkınca 950 bin euro girennet 2.3 milyon euro ve bonuslarla 3 milyon euro'luk teklifi sonrasında adeta isyan etti. Önce teknik direktörardından da sportif direktörile görüşerek sarı-kırmızılı formayı giymek istediğini iletti.için kapıyı 10 milyon euro'dan açan Juventus ise 8 milyon euro'ya inerkenise 7 milyon euro'ya kadar çıktı. Pazarlık ve görüşmeler devam ediyor.Juventus Genel Menajeri Beppe Marotta, Asamoah 'ın yerine düşündükleri Spinazzola konusunda Atalanta ile henüz anlaşamadıklarını söyledi. Marotta, kiralık verdikleri Spinazzola'yı almak istediklerini açıkça dile getirirken "Her an her şey olabilir" dedi.
aac1b04b00379efbf1eaa3989229095251bfb5e8529b757835851312be980910
Hopikoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Trabzon'un, Türk spor tarihinde her zaman için sevginin, bağlılığın ve mücadeleden vazgeçmemenin sembolü olduğunu belirterek Türk insanının yüce gönlünün spor sahalarındaki temsilciliğini üstlendiğini vurguladı. Muharrem Usta'ya karşı sosyal ve görsel medyada yapılan yakışıksız, çirkin ve yaralayıcı saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirten Hopikoğlu, şunları kaydetti: "Herkes bilmelidir ki, dün olduğu gibi bugün de, yarın da Sayın Muharrem Usta'nın, ailesinin ve Medical Park camiasının yanındayız. Unutulmaması gereken en önemli nokta, biz bu toprakların insanları için, sevginin özgür ancak saygının mecburiyet olduğu gerçeğidir. Her meslekte, her yöneticinin eleştirilebilir olduğu hayatın bir gerçeği olsa da saygının her daim herkes için esas teşkil etmesi kaliteli bir toplumun temelidir. Trabzon'a gönül veren, Trabzonlu olmaktan gurur duyan herkesi Trabzon'a yakışır şekilde birlik olmaya çağırıyoruz."
11f32095351e5cbbe9d5ca4aab1696ccb24bcf0e53fb67c008048cc8dfc07ab6
Olaylı derbinin ardından açıklamalarda bulunan Beşiktaş İkinci Başkanı Ahmet Nur Çebi, yaşananların ilk maçla bağlantılı olduğunu söyledi. Futboldan başka sahada her şeyin olduğunu belirten Çebi, "3 gün önce oynanmış derbi maçımız vardı. O günden bir hırslanma var ki sahada savaşır gibi oynadılar. Her iki takım da birbiriyle hoş olmayan tavırla futbol sergiledi. Geçen maçın etkisiyle hazırlanmış senaryoydu. Keşke keyifli maç oynansaydı. Futbolun dışında her şey sahada vardı. Üzgünüm, keşke futbol seyredebilseydik" diye konuştu. QUARESMA'YI TAHRİK ETTİ Karşılaşmada Josef De Souza'ya yaptığı hareket sonucunda kırmızı kart gören Quaresma hakkında da konuşan Ahmet Nur Çebi, "Umarım büyük ceza almaz. Karşı tarafın hareketine de baktığınız zaman tahrik edici bir harekette bulunduğunu görüyoruz. İnşallah bunu göz önünde bulundururlar. Bu hareketi tasvip etmiyorum. Karşı tarafında vurma hareketi olduğunu kayıtları izlediğinizde anlayacaksınız" değerlendirmesinde bulundu. KAVGA EDECEK HALİM YOK Kendisinin de yer aldığı devre arasında koridorda çıkan olayların sorulması üzerine Ahmet Nur Çebi, oyuncuları ayırmaya çalıştığını söyledi. 60 yaşında olduğunu belirten siyah-beyazlı yönetici, "Önümde olan kimse onu ayırmaya çalıştım. Bunu 'kavga etti' şekilde söyledilerse ayıp etmişler. Benden 30 santim büyük biriyle kavga edecek halim yok. Yaşım da müsait değil. Biz yanlış bir şey yapmadık. Keşke bizim kavgayı ayırdığımız söylenseydi" açıklamasını yaptı. EFENDi OLMALIYIZ Siyah-beyazlı taraftarlara da mesaj veren Ahmet Nur Çebi, "Beşiktaş gibi olmayız. Efendi olmak zorundayız. Rakiplere örnek göstermeliyiz. Onların destekleri başarıyoruz. Bundan yoksun kalmamak için gerekeni onların da yapması lazım" dedi.
fff93e8ddcad72beead9cdbba5805e2f3ac04d503497fe0febf6803927c6b95b
Yalçın, yaptığı açıklamada, başkent Kopenhag'da 13-17 Aralık tarihlerinde düzenlenecek şampiyonada kürsüde yer alabilmek için mücadele edeceklerini vurguladı. "Beklentimiz, kalıcı başarılar." ifadesini kullanan Yalçın, şunları söyledi: "Milli takım kafilemizin, kendilerine yakışır şekilde uluslararası platformlarda söz sahibi olabilmeleri açısından ve öncelikli olarak ülkemizde gerekli değeri görmeleri inancıyla elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Çocuklarımız kendilerini milli sporcu olarak görmelidirler ki gittikleri yarışlarda 'gerçekten arkamızda bir Türkiye var' demeliler. Bizler de bunun için varız. Artık milli takım kafilemiz hak ettikleri değeri görüyor çünkü arkalarında milli değerlere sahip çıkan bir federasyon ve yönetimi var. Danimarka'dan madalya beklentimiz var. Şundan eminiz ki başarı destekle olur, her zaman desteğimiz spora ve sporcuya eksiksiz olacaktır." Yüzme sporunu en üst seviyeye taşıyacak çalışmaları ve bu çalışmaları destekleyen projeleri bulunduğunu dile getiren Yalçın, "Uzunca zamana yaydığımız bu çalışmalarla Türkiye'de yüzme sporunu hak ettiği yere getireceğiz. Bu bağlamda en önemli kriterimiz disiplinli bir şekilde çok çalışmak." ifadelerini kullandı. Katılan yeni sporcularla milli takım kadrosunun her geçen gün başarılarla genişleyeceğini anlatan Yalçın, şunları kaydetti: "Kafilemizdeki her sporcu ve antrenör bizim için aynı değerdedir. Her birinin ailesine verdikleri özveriden dolayı teşekkür ediyor, büyük başarılarda herkesin büyük emeği olduğunu düşünerek tüm sporcularımızın her koşulda yanlarında olduğumuzu altını çizerek belirtmek istiyoruz."
939a70276e559ffe3ae8c3886e57e1f5034c011e339c2221771cc59fe36b821f
Belarus ve Estonya ile oynanacak olan Avrupa Şampiyonası Elemeleri karşılaşmaları öncesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen A Milli Kadın Basketbol Takımı'nın başarılı oyuncusu Işıl Alben , İHA'ya açıklamalarda bulundu. Belarus ile deplasmanda zorlu bir müsabakaya çıkacaklarını aktaran Alben, "Kasım ayında iki güzel maç oynamıştık. Şimdi Belarus en güçlü rakibimiz ve deplasmanda oynuyoruz. Çok zor bir maç. Ama artık birbirimizi çok iyi tanıyan bir ekibiz. Bu önümüzdeki bir kaç günü iyi değerlendirip güzel bir sonuçla dönmek istiyoruz" diye konuştu.A Milli Takım ile istikrarı yakaladıklarını belirten Işıl Alben, "Milli Takım'da ciddi bir istikrar söz konusu. İlk olarak kürsüye 2011'de çıkmıştık. Ondan sonra katıldığımız her şampiyonadan ülkemize başarıyla dönüyoruz. Hem kulüplerde hem de Milli Takım'da aynı başarıyı yakalamak çok önemli. Ülkemizdeki sporcu sayısını da yükseltmek istiyoruz. Kız çocuklarının daha çok basketbola yönelmesini istiyoruz. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Kulüpler bazında da her sene Avrupa platformunda önemli işler yapılıyor. Böyle olunca da kulüp ve milli takım birbirini destekliyor" şeklinde konuştu.Başarılı basketbolcu, özellikle kız çocuklarının sporla ilgilenmelerinin kendisini mutlu ettiğini dile getirerek, "Çocukların, özellikle de kız çocuklarının sporun her branşına olan ilgisini önemsiyorum. Çünkü onlar bizim geleceğimiz. Kendi hayatları için de spora yönelmeleri çok önemli ve özel bir şey. Onlardan güzel yorumlar duymak beni ayrı motive ediyor" ifadelerini kullandı.
7df8f0b5cf7ae132646b5a55dc7350914d467ac363a9f1744e4c936d8656d1f0
Aslan değil sırtlan Öyle tribünler vardı ki dün akşam pazar görünümlü bir cuma gecesi yaşadık. Hatta sanki bir derbi maçı vardı. Galatasaray, Beşiktaş ya da Fenerbahçe ile oynuyor gibiydi. Tribünler de böyleydi, maça başlayan Galatasaray da. Kulübede Tudor da maçı yöneten Ali Palabıyık da. Hatta top toplayan çocuklar da. Samet Aybaba özlemiş derbi havasını. Tadını çıkardı derbi görünümlü havanın. N'diaye, Melo gibi Galatasaray taraftarını arkasına alıp oynuyor bu da ona ayrı bir güç katıyor. Belhanda elinde 150 anahtar ile tek bir evin anahtarını arayan emlakçı gibi kilidi açmaya çalışıyordu. Öyle ki 25 dakika geride kaldığında Galatasaray gol bulamamış ' Eee hadi ama' diye homurdanmalar başlamıştı tribünlerde. Aslanların en büyük özelliği sabah 9'dan akşam 17'ye kadar uyurlar. Ava gece çıkarlar. O gündüz uzun süren uyku inanılmaz acıktırır Aslanları. Afrika'da 50 gün kaldım Kenya'da ve bunu bizzat gözlerimle gördüm. İşte Gomis'te ilk yarım saatte avını arayan aslan gibiydi. Her ceylanın peşinden koşan Aslan'a dönüştü. Çünkü maçın başında 45 bin kişi öyle destek verdi ki Gomis'e. Açlıktan midesi delinmiş gibiydi Gomis'in. Ceylan değil timsah Dakikalar geçtikçe Sivasspor ceylan değil timsaha dönüştü. Timsah gibi suyun altına saklandı. Timsah, avcıdan, Aslan Gomis'ten kaçtı ama fırsat aradı. 'Belki doyan ben olurum' dedi , ava giden avlanır misalini denedi. Mariano bugün premier ligde üst düzey her takımda oynar bu performansıyla. Belli ki Tudor Tolga'ya bu sezon demiş ki 'git savunmanı rakip 18 içinde yap bulursan da araya sıkıştır bir iki tane'. Yaptı da yapıyor da yapacakta. Sırtlan gibi. Hiç acımıyor. Canlı canlı parçalıyor Tolga. Aslan değil sırtlan sanki! Ciğerini söküyor avının, rakibinin. Bu Tudor'un taktiksel başarısıdır. Negredo 0, Soldado 0, Van Persie 0, Tolga Ciğerci 4 gol! Tolga'nın 3 haftadır üst üste gol atması tekrarlanan doğa olayları gibi oldu; güneşin doğuşu, güneşin batışı, Tolga'nın golleri. Gomis ya katı savunmayla ya ofsayt taktiği ile durdurulur. Samet Aybaba ' Benim onu durduracak adamım daha dünyaya gelmedi. En azından ofsayt taktiği ile durdurayım' demiş. Galatasaray'a Galatasaray gibi oynayan takımlar ya kazanacak ya farklı yenilgiler alacak bu sezon. Galatasaray maçları eskiden bitmezdi. 90 dakika sanki 900 dakika kadar uzundu. Bu sezon 90 dakika 9 dakikada bitiyor! Geçen sezon Galatasaray gol kaçırdığı zamanlarda nadir gelişen ataklarında taraftarı sinir hastası oluyordu. Bu sezon ise gol kaçırınca bile hoşuna gidiyor Galatasaraylıların. Bir ara Muslera o kadar sıkıldı ki kalesinde 'Yeter be beni de oyuna alın. Ben de oynayacağım' dedi ve orta sahada ön libero görevine soyundu. Haklıydı ama kadroda herkes görevini yapınca eskisi gibi olmuyor Muslera için. Lükse bakın! Fernando bir makinanın en önemli parçası gibi. Olmazsa olmaz. Yedek kulübesi Feghouli katılana kadar zayıf ayrıca takviye hala şart! Unutmadan sırtlan Tolga'ya bir uyarı 'kendine bir gol sevinci bul, şart oldu'. Serdar Aziz'in iki haftadır kaş, göz demeden topa girmesi, her topa kafasını sokması Galatasaray'ı bu sezon anlatan en önemli görüntü. Düşünsenize sorunsuz, disiplinli, çalışkan Sneijder ve Podolski şu takımda Belhanda ile Rodrigues'in yerinde olsalardı?
8d8e3dda96a7e138917c7e70fee82430b59e691d843c3e847becca2f662c6c6d
Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi, İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi ve Palmarina Bodrum'un sponsorluğunda The Bodrum Cup Uluslararası Deniz Festivali'nin bu yıl 29'uncusu düzenleniyor. Dün akşam Trafo Bodrum'da, The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal, The Bodrum Cup Onursal Başkanı Erman Aras, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Gündüz Nalbantoğlu ve sponsorların temsilcilerinin katılımıyla basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan The Bodrum Cup Onursal Başkanı Erman Aras, "Hedefi İstanbul'a çekmeyi düşünüyoruz artık. Biraz kabımızdan çıkmamız gerekiyor. Bodrum'dan gidebilecek olan küçük teknelerimiz ile birlikte belki 5, belki 10 belki de daha fazla gulet ile ile 30'uncu yılımızı İstanbul'dan başlatmak istiyoruz. Bu yılki yarışların da iyi geçmesini diliyorum" dedi. Basın toplantısının ardından Mandalin Bar'da açılış kokteyli düzenlendi. Açılış kokteylinde The Bodrum Cup Onursal Başkanı Aras, Organizasyon Komitesi Başkanı Uysal, Bodrum Belediye Başkan Vekili Niyazi Atare ve sporsor firmaların temsilcileri ile birlikte, geleneksel kampana çanını çalarak, yarışların resmi olarak startını verdi. Yelken yarışlarına katılanlar, gece boyunca eğlenerek, keyifli anlar geçirdi. Bugün yarışlar saat 12.00'de Bodrum-Kissebükü etabıyla başlayacak.
546b22374cdcb4ced1163759d454a993eb73d5d14f063219885b4a874161ff18
Turkey's Fenerbahce beat Russia's Zenit 1-0 in the first leg game of the round of 32 in UEFA Europa League on Tuesday. In the match at Ulker Stadium in Istanbul, Turkish club gained advantage before the second-leg in Russia. Fenerbahce's Slimani scored the goal on the 21st minute. Zenit missed a penalty shot before the break on the 45th minute as Fenerbahce goalkeeper Harun Tekin saved Mak's penalty shot. In Turkish league, the struggling Yellow Canaries have been suffering the worst season in their history, with only five wins in 21 outings. Fenerbahce are now in the 14th place and a distant 23 points away from the top spot while Zenit are at the top of Russian league with 34 points. The second leg will be played on Feb. 21 in St. Petersburg, Russia.
8ed114931927c91e97b6388381b2fa5de4f300c32713f561068504b9ea6f80c5
B ORDO-mavili kulüp, bu sezon Türkiye Kupası'nı kazanmak istiyor. Genel sekreter Gençağa Meriç, Trabzonspor'un her zaman hedefleri olan bir kulüp olduğunu, Ziraat Türkiye Kupası'nı da müzelerine götürmeyi amaçladıklarını söyledi. Meriç, Ziraat Türkiye Kupası'nda BB Erzurumspor ile yapacakları ilk maçtan avantajlı bir sonuçla ayrılmayı hedeflediklerini belirterek "Tra b - zonspor'un ligde de kupada da hedefleri bellidir. Hedefimiz Türkiye Kupası'nı kazanmak. 9. kez kupayı müzemize götürmek istiyoruz. Biz her maçı ciddiye alıyoruz" dedi. Bordo-mavili yönetici, ligde son haftalarda çıkışa geçtiklerini kaydederek, "İlk yarıda kalan 4 maçımızı en iyi şekilde kapatmamız halinde liderle puan farkının daha da azalarak devre arasına gireceğimizi düşünüyoruz. İkinci yarıda zirve yarışı içinde yer alan bir Trabzonspor olacaktır" ifadelerini kullandı. 8 şampiyonluğu BULUNUYOR Süper Lig'e ilk çıktığı 1974-75 sezonunda Türkiye Kupası'nda final oynama başarısı gösteren Trabzonspor, toplam 14 kez kupada finale çıktı ve 8 kez mutlu sona ulaştı. Bu sene de oldukça iddialı olan Karadeniz ekibinde Meriç, "Rıza Çalımbay ile yeni bir hava yakaladık. Bunun meyvelerini de toplamaya başladık. Takımda yeni bir hava oluştu ve bu pozitif durum sonuçlara yansıdı. Eksik bölgeler için transfer çalışmaları yapıyoruz. Gerekli takviyelerle çok daha başka noktalara gideceğiz" ifadesini kullandı. Yunus Emre SEL 9. kez müzeye gelecek Süper Lig'de Osmanlıspor ve Sivasspor maçlarını kazanarak çıkışa geçen Trabzonspor, Ziraat Türkiye Kupası'nda da galibiyet serisini sürdürmek istiyor. Yaşanan teknik adam değişikliği sonrası yeni bir ivme yakalayan Karadeniz ekibi, en son 2009-2010 sezonunda müzesine götürdüğü kupayı bu sezon 9. kez almayı hedefliyor. Trabzonspor, çeşitli isimler altında organize edilen Türkiye Kupası'nda 14 kez final oynadı. 8. kez kupayı müzesine götüren bordo-mavililer, 8. kez de sahadan moralsiz ayrıldı. Fırtına kupa finalinde 4 kez Beşiktaş, 3 kez G.Saray, 2 kez F.Bahçe ve G.Birliği 1'er kez de Kocaelispor, Bursaspor ve Adana Demir ile karşılaştı. 7 yıllık hasret bitecek Türkiye Kupası ve Federasyon Kupası isimleri altında düzenlenen yeni adıyla Ziraat Türkiye Kupası olan organizasyonda Galatasaray ve Beşiktaş'ın ardından kupayı en çok müzesine götüren 3. takım olan Trabzonspor, 7 sezonluk hasretine son vermek istiyor. Fırtına bu kupayı en son 2009-10'da F.Bahçe'yi finalde yenerek almıştı. FIRTINA ESECEK TRABZONSPOR, Ziraat Türkiye Kupası 5'inci tur ilk maçında deplasmanda karşılaşacağı TFF 1'inci Lig ekibi Büyükşehir Belediye Erzurumspor'u mağlup ederek bir üst tur için evine avantajlı bir skorla dönmeyi hedefliyor. 2016-17 sezonunda Ziraat Türkiye Kupası'na grup aşamasında havlu atan, bu sezon ise kupada iddialı olan bordo- mavililerde tek hedef kazanmak. 4'üncü turda Çorum Belediyespor'u 6-0 mağlup ederek tur atlayan Karadeniz ekibi, bugün deplasmanda oynayacağı maçtan da avantajlı sonuçla dönemeye çalışacak. Teknik direktör Rıza Çalımbay'ın, bu maça ligdeki 11'den farklı bir kurgu ile çıkacağı öğrenildi. Çalımbay, kupa maçının kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, "Oyuncularımızla konuştuk ve en büyük hedefimiz o kupayı müzemize götürmek" dedi. 5 MAÇTIR YENiLMiYOR Teknik direktör Rıza Çalımbay'ın göreve gelmesinin ardından bordomavililer, ligde ve kupada 6 resmi müsabaka oynadı. Bu periyotta 4 galibiyet, 1 beraberlik aldı ve 1 kez de yenildi. Karadeniz ekibi son 5 maçta ise kaybetmedi. Ziraat Türkiye Kupası 4. Turu'nda deplasmanda Çorum Belediye'yi 6-0 yenen bordo- mavililer, ligde ise Galatasaray'ı 2-1 yenerken; Kayserispor ile 0-0 berabere kaldı. Osmanlaspor'u 4-3 ve Sivasspor'u da 2-1 ile geçti Mini yorum: "Bulunmaz fırsat" / Olcay Çakır Trabzonspor ligde yükseldikçe özgüveni de bununla doğru orantılı olarak yükselmeye başladı. Sürekli hedef revize etmek zorunda kalınması bundan.Öyle ki; şu an camiada kupa net hedef haline gelirken, ligde de"gidebildiğimiz en iyi yer" olarak isim verilmese de; ilk 4 içerisinde yer almak hedeflenmiş gözüküyor. Puan farkı daha da kapanabilir. Oynamayan futbolcuları görme, mevkilerine ve takıma muhtemel katkılarını test etme adına Rıza hoca için bulunmaz bir fırsat kupa mesaisi. Geçmiş dönem yaşanmış "anlamsız" elenmeler müsabakalara lig farkı gözetmeksizin itina gösterilmesini işaret ediyor!
39dbcaa612bcf7fbf22ff64a7fc92fe6bf40ab897958888165f4dff2581fbd22
İlhan Cavcav'ın vefatının ardından Başkan olan oğlu Murat Cavcav'ın yönetiminde yer alan ve 2017 Ekim ayında istifa eden dört yöneticiden biri olan Arda Çakmak, Mayıs ayında yapılacak olan genel kurul öncesi adaylığını duyurdu. Arda Çakmak, yaptığı yazılı açıklamada, futbolun hayattan çok daha gerçekçi olduğunu ve yanlışta ısrar edenlerin yok olacağını ifade ederek, bu sezon Gençlerbirliği'nde yaşananlara işaret etti. Geçen hafta içinde Ümit Özat'ın basın toplantısı düzenleyerek antrenmanları basına kapatmasını da eleştiren Arda Çakmak, teknik kadroyla yönetim kurulunun ayrı düştüğünü ifade etti. Arda Çakmak'ın yaptığı yazılı açıklama şu şekilde: "Futbol hayattan çok daha gerçekçidir; yanlış yaparsanız kaybeder, yanlışta ısrar ederseniz yok olursunuz. Malum olduğu üzere 2017-2018 sezonu geçen yıl kaybettiğimiz Onursal Başkanımız İlhan Cavcav'ın adıyla oynanıyor. Ancak Gençlerbirliği bu sezonun ve şanlı tarihinin hatrına yakışmayacak bir performansa sahip. Ligin bitmesine sekiz hafta kala puan tablosunda tehlikeli bir pozisyondayız. Öyle görünüyor ki önümüzdeki sekiz hafta boyunca yaşanacaklar Gençlerbirliği'nin gelecek yıllarını belirleyecek kadar hayati önem taşıyor. Ancak geçen hafta boyunca kamuoyunda yaşananlar Gençlerbirliği'nde yönetim ve teknik kadronun tehlikenin farkında olmadıklarını gösteriyor. Belki umurlarında bile değil. Kendi ifadelerinden anladığımız şu: Bütün bu olan bitenlere rağmen en sonunda birileri cesaret edip teknik adamın oynattığı futbolu eleştiriyor. O da basın mensuplarını toplayıp 'değerlendirme' adı altında basın üzerinden kendisini eleştirenlere cevap veriyor. Umalım ki yaşadıkları utançtan olsun bir demir perde ülkesi gibi içine kapanmış kulüpte teknik kadroyla yönetim kurulunun ayrı düştüğü açıktır. Ama olan yine basın mensuplarına olmuş, ilk defa bir teknik adam elle tutulur bir gerekçe sunmadan 'antrenmanları basına' kapattığını bir basın toplantısında açıklamıştır. Dahası bir kaç gün sonra Gençlerbirliği'nin o benzersiz ismi, bütün bu komediyi savunan garip bir açıklamanın altına imza diye atılmıştır. Sadece kulüp içinden gelen eleştiriler karşısında sağduyusunu kaybetmiş, sekiz maç oynanmadan paniğe kapılmış bu yönetim anlayışı herkesi olduğu gibi beni de endişeye düşürmektedir. Çünkü henüz son sekiz maçtan hiç biri oynanmadı? Henüz en önemli rakiplerimizle karşılaşmadık? Şimdiden bunca paniklemiş bir yönetim iki hafta sonra eğer teknik adamın söylediği gibi rakiplerine yenilirse ne yapacak? Sadece sahada oynanan oyuna içlerinden biri 'rezalet' dedi diye efelenen teknik adama haddini bildiremeyenler yanlışları yüzlerine söylendiğinde ne diyecek, nereye bakacak? Daha milyonlarca Euro harcanarak alınmış yabancı oyuncularınızın tek tek isimlerini ve kaç dakika oynadıklarını söylemedik? Daha sezon ortasında 'annem hasta' diye kulübü ve şehri terk eden oyuncunun neden Ankara'ya bir defa bile gelmek istemediğinden kimsenin haberi yok. Sezon bitmeden sözleşmesini feshettiğiniz oyuncunun size gönderdiği mesajları yine sadece siz okudunuz? Daha bir yıl önce kasamızdaki 56 milyona ek olarak transfer ve yayın gelirlerinden geriye kaç lira kaldığını kimse sormadı? Ben Gençlerbirliği'nin sezon sonunda bu formaya emek vermiş onlarca futbolcumuzun ruhuyla, armadaki şimşeklerin ışığı, taraftarımızın sevdasıyla ligde kalacağından eminim. Ama şu kesin, her zaman övündüğümüz ekonomik bağımsızlığımız tehlikededir! Mesele düşmek, kalmak değildir! 95 yılda Gençlerbirliği için oynayan her futbolcunun, çalışan her işçinin, görev alan her yöneticinin, sevdalanan her taraftarın dişiyle, tırnağıyla, alın teriyle yaşattığı bir kurum yok olmak tehlikesiyle karşı karşıyadır! Mayıs ayında, puan tablosunda nerede bulunursa bulunsun herkese malum ki Gençlerbirliği Spor Kulübü'nün mevcut yönetimi 2017-2018 İlhan Cavcav sezonunda başarısız olmuştur. Ama Gençlerbirliği'ni sevenler şunu bilmelidir ki ben Arda Çakmak, bu armayı yaşatmak isteyen herkesle beraber önümüzdeki Mayıs'ta yapılacak genel kurulda, orada olacağım! Gençlerbirliği ile kalbi çarpan her üyemizden ricam aidatlarını bir an önce yatırıp üyeliklerine sahip çıkmalarıdır. İnancım şudur ki bizler yani Gençlerbirliği'ni sevmeyi kendi hür iradesiyle seçmiş olanlar oldukça Gençlerbirliği de var olacaktır! Biz mücadele edeceğiz, Gençlerbirliği kazanacak! ARDA ÇAKMAK KİMDİR? Arda Çakmak, Ankara Yükseliş Koleji'nden mezun olduktan sonra Amerika'da California State University'den İnşşat Mühendisliği diploması aldı. İnşaat, Madencilik ve Enerji sektörlerinde Türkiye ve Yunanistan, Mozambik, Türkmenistan gibi çeşitli ülkelerde yatırımları bulunan Artes grubu şirketlerinin yönetim kurulu başkanlığını yapan Arda Çakmak babadan Gençlerbirliği taraftarı. 1981 yılından itibaren İlhan Cavcav'ın başkanlığında yönetim kurullarında görev alan Remzi Çakmak'ın oğlu. Çakmak, İlhan Cavcav'la da yakın mesai yürüttü. 2001 yılında bugün Hacettepe adıyla Spor Toto 2'nci Lig'de mücadele eden Gençlerbirliği Asaş'da başkanvekilliği yapan Çakmak 2002 yılından İlhan Cavcav'ın vefat ettiği 2017 yılına dek kurulan yönetim kurullarında çeşitli görevler aldı. 2015-2017 yılları arasında Hacettepespor'un da başkanlığını yapan Arda Çakmak bu sezon başında Ekim ayı içinde üç diğer yönetim kurulu üyesiyle beraber Gençlerbirliği Başkanı Murat Cavcav'ın şahsi yönetim anlayışını, transfer politikalarını ve teknik kadro seçimi konusundaki tavırlarını gerekçe göstererek istifa etmişti.
ee33f6db1c33cb81bd31a733c179b958627adfb12a1a416c0bee3928ed1d86bb
Maçı değerlendiren Dilmen: Konsantrasyonumuz bugün düşük o yüzden Galatasaray ve Osmanlıspor'dan özür dileriz. Fenerbahçe'nin maçı var ve müthiş bir organizasyon gerçekten tebrik ederim. Biz de çok heyecanlıyız.Galatasaray'ın heyecanlı ve coşkulu futbolu devam etti. Tekrar üçüncülüğe yerleşti. Muslera bugün geçen hafta gibi pozisyonlar kurtardı. Galatasaray'ı kutlamak lazım. SNEİJDER'İ FEDA EDEMEZSİNİZ Darbeli bir takım ve bugün de "Ben üçüncü olmak istiyorum" diyen bir Galatasaray vardı.Galatasaray hak ettiği bir galibiyet elde etti. Üçüncülük yarışında ikili averaja göre Fenenerbahçe iyi olmasına rağmen Başakşehir maçında gördük. Galatasaray, Fenerbahçe'den Daha arzulu. Fenerbahçe basket takımının 10'da 1'i futbolda olsa bundan gamsız olamazlar.Galatasaray haklı bir galibiyet elde etti. Tasarruf yapacaksanız bunu Sneijder ile yapamazsınız. Sneijder'i feda edemezsiniz. Sorgulanabilir ama... Van Persie'nin 4 gol atmasından ödüm kopuyor. Bir anda iyi olur diye. Galatasaray tasarrufu burada kullanmamalı. Messi ve Ronaldo dışında herkesin yeri dolar. Snejder'in de dolar! Hagi geldi.. Şu an tribüne oyuncu çeken Sneijder ve Muslera var. Sneijder'in protesto edildiğini duymadım. Sneijder her an her şeyi yapabilir. Bu sezon kötü dediğimiz Sneijder asistlerde başta gidiyor. HEP BİLİNDİK OYUNCULAR ALINIYOR Eren'in inşallah ciddi sakatlığı yoktur. Çok sık sakatlanan bir oyuncu fiziğine rağmen. Gelecekle ilgili planlamaları hoca kazanmak için yapıyor. Kendini garanti altına almak istiyor. Stoper için minimum bir tane uzun almalılar. Carole çok düştü. Bir tane de sağ bek. Önemli bir scout ekibi var ama hep bilindik oyuncular alınıyor. U21 turnuvalarına acaba gidildi mi? Stoper için ciddi para harcamaları lazım. Yanına da sağ bek ve sol bek ciddi araştırma yapılırsa alınabilir. Dünya Şampiyonası ve Avrupa Şampiyonası da yok. Bu sene yakaladın, yakaladın. SELÇUK İNAN KRİZİ YÖNETMEYE ÇALIŞIYOR Büyük takımlarda yüzünüz eskidiğinde eleştirilerde ilk hedef olursunuz. Selçuk İnan takıma hakim olmaya çalışıyor. Bir kriz var ve onu yönetmeye çalışıyor. Performans olarak da inişte olan bir oyuncu. Ofansif kadronun arkasında bekleyen bir oyuncu. 5-6 yıl sonra bu oyunculara ihale kalır. Selçuk da bunlar bir tanesi. Burak da leblebi gibi gol atıyordu. Sabri bugün hala oynuyorsa da Galatasaray da onun kıymetini biliyor. Eboue dahil 7-8 bek alındı ama o oynuyor. Sadece futbolculuk yetmez, demek ki kişiliği de iyi.
ba3b76241834fde907a51ef25b0cfd8459db4d9bed83ab1df72e07bf1afb59ce
Atiker Konyaspor managed to overcome odds and defeated Fenerbahce 3-2 in Istanbul on Friday evening in Turkish "Spor Toto Super Lig". Despite early Fenerbahce attacks, Konyaspor found the opening goal in the 17th minute, when Bosnian striker Riad Bajic found the net. Fenerbahce equalized the match in the 21st minute, when defender Martin Skrtel's shot from 25 meters away was enough to beat goalkeeper Serkan Kirintili. Only a minute after, Konyaspor regained the lead; again Bajic was able to steal the ball from Mehmet Topal and calmly made the finish. In the first half, Fenerbahce's Brazilian striker Fernandao was injured and had to be subbed off. The second half started with Fenerbahce attacks, but the "Yellow Canaries" were unable to beat Konyaspor's defense. Konyaspor increased the lead to two in the 54th minute; this time Omer Ali Sahiner was the scorer. Senegalese striker Moussa Sow scored in the 72nd minute for Fenerbahce to make the score 2-3, but the Istanbul-based giants could not find the equalizing goal in the remaining minutes. With the unexpected win, Konyaspor increased their points to 35. Fenerbahce, whose five-game unbeaten streak came to an end, stayed in the fourth-place with 44 points. Fenerbahce manager to retire After the match, Fenerbahce's Dutch Manager Dick Advocaat said he will leave the club by the end of the season. "I am leaving the club by the end of the season," Advocaat said. "I don't see any harm announcing my decision. If I had not, the management would have done it anyway," he said. The renowned manager also mentioned he will retire as manager by the end of the season as well. The 69-year-old managed many teams throughout his career, including the Netherlands, Belgium, Russia and Serbia national teams, as well as PSV Eindhoven, Glasgow Rangers and Sunderland.
3b0c4abbea0bc64e453f82605525017fce303cb87683410b80002f04da52e33c
Turkey's Fenerbahce was eliminated from the UEFA Europa League tournament after losing to Russia's Zenit 3-1 in the 32 round. Zenit's Magomed Ozdoev scored an early goal in the 4 minute of the second-leg match in St. Petersburg. Sardar Azmoun scored in the 37 and 76 minute. Fenerbahce's goal came by Mehmet Topal just before halftime in minute 43. The Turkish club had the advantage going in to the match after blanking Zenit 1-0 at home in the first leg in the second-highest level football competition in Europe. Zenit moves on with the win to the round of 16. In the Turkish league, the struggling Yellow Canaries have been suffering its worst season in their history, with only five wins in 22 outings. Fenerbahce is 15th place with just 24 points -- a distant 24 points the leaders. Zenit is at the top of the Russian league with 34 points.
b89a0fc7973b388b1e90ce3f608f9cd3dcead628118e7c8bc1c4d31fb618e2e1
Beşiktaş Kulübü, yurt dışında bazı haber sitelerinde Ersan Gülüm ile ilgili çıkan haberleri yalanladı. Siyah-beyazlı kulübün konuyla ilgili resmi siteden yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Oyuncumuz Ersan Adem Gülüm'ün 2016 Ocak ayında gerçekleştirilen transferine ilişkin, yurt dışında bazı haber sitelerinde yer alan ve bir menajerin 'Beşiktaş Kulübü'nde görevli birileri Ersan Adem Gülüm transferi sırasında komisyonun pay edilmesinde rol oynadı' açıklamaları kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, her transferde olduğu gibi Ersan Adem Gülüm transferinde de etik ve resmi olmayan her tür iş ilişkisinden uzak durmuş, Beşiktaş'ın en yüksek menfaatlerine uygun şekilde transferi gerçekleştirmiştir. Oyuncumuzun satışıyla ilgili tüm rakamlar kayıtlara geçmiş olup, kulübümüz tarafından hiçbir menajere bir ödeme yapılmamış veya yaptırılmamıştır. Ayrıca Beşiktaş Yönetim Kurulu, konunun hassasiyeti ve şeffaflık ilkesiyle, Denetleme Kurulu'ndan transfere ilişkin bütün kayıtların incelenmesini ve rapor olarak yayınlanmasını talep etmiştir. Haberlerde adı geçen ve menajer olduğunu söyleyen kişi, etik ve resmi olmayan bir şekilde bu transfere müdahil olarak, haksız kazanç sağlamak istemiş olup, buna kulübümüz tarafından kesinlikle müsaade edilmemiştir. Haksız kazanç elde etme peşinde olan ve kulübümüzün adını kullanan kişilerle ilgili her tür hukuki işlemin başlatılacağının tüm kamuoyu tarafından bilmesini önemle rica ederiz."
660216feed049c0f999f766c549cf9b1d663cb72245efbae2cd4e36c4cef006b
A cross-continental swimming race across the Bosphorus will be held on July 21. Some 2,400 swimmers from 52 countries will participate in the 31st edition of Samsung Bosphorus Cross-Continental Swimming Race. The race will start in Kanlica neighborhood on the Asian side of Istanbul and end at Kurucesme on the European side, covering a distance of 6.5 kilometers (4 miles). Swimmers from Russia, Ukraine, the United Kingdom, Indonesia, Oman, Pakistan, Peru and the Philippines are expected to participate in the competition. Marcos Diaz, who become the first athlete crossing five continents by swimming in 2009, will also participate in the race. The popularity of the race can be gauged from the fact that the quota for 1,200 foreign swimmers filled in 28 minutes.
0c36009523becd8fc406343129d97bfb4237dd3a79954575b3a012db119dc2f6
Medipol Başakşehir maçı hazırlıklarına İlhan Cavcav Tesisleri'nde devam eden Gençlerbirliği'nde teknik patron Mesut Bakkal, idman sonu basın mensuplarının karşısına çıktı. Seyircili ve seyircisiz oynamanın futbola olan katkısını İzmir'de gördüklerini ifade eden Bakkal, "Ligde daha 30 maç var. Gençlerbirliği camiası 30 maç kala her şeyin bittiğini düşünüyorsa o zaman diğer takımların vay haline. Benimle birlikte geçen iki haftayı değerlendirecek olursak, özellikle Trabzonspor ve Göztepe deplasmanları ile ilgili. Öncelikle şunu belirteyim, seyircili ve seyircisiz oynamanın futbola olan katkısını İzmir'de gördük. İki takım da coşkulu, seyredenlerin keyif aldığı maç oldu. Bununla birlikte, pek değinmem ama hakem hatalarının olduğu maçlar oldu. Hakemlerin kendilerine biraz çeki düzen vermeleri gerekiyor. Çünkü deplasmanda iki gol atmışım ofsayttan yediğim bir gol ve taçtan çıkan bir pozisyon. Yayıncı kuruluşun kamerasının önü kapalı olduğundan çekemediği bir pozisyon. Böyle olunca kimseye derdinizi anlatamıyorsunuz. Takımdan, özellikle Göztepe maçının ikinci yarısında çok memnundum ve bu şekilde devam etmemiz gerekiyor. Bugüne kadar 104 kilometre koşan takım 112 kilometrede bu maçı bitirdi.'' diye konuştu. "KENDİMİ EVİMDE GİBİ HİSSEDİYORUM" Çalıştığı dönem itibari ile inanılmaz tepki veren bir takımı olduğunu söyleyen Bakkal, "Takımın yaş ortalaması 24. Bu tempo artışı devam ettiği sürece, çok daha farklı sonuçlar alacağımızı düşünüyorum. Evimde gibi çalışıyorum ve çok huzurluyum. Başkanımız inanılmaz destek veriyor. Çok özgürlük tanıyor bu sebepten galip gelmeye mecbur kalıyorsunuz. Bu takıma da olumlu yansıyor. Sahadaki mücadele olmasaydı ben bu kadar emin konuşmayabilirdim. Sahada yenilebilirsiniz ama yenilmenin de bir helali vardır. Bizim camiamıza yakışan budur. Geldiğim günden beri bunu işlemeye çalışıyorum. Takımın yüreği yanmaya başladı buda bir şeylerin ortaya çıkacağını gösteriyor diye düşünüyorum. Sabırla çalışmaya devam edeceğiz. Camia inanılmaz destek oluyor" ifadelerini kullandı. "HER MAÇ ZOR" "Benim bakış açım şu, her maç zor" diyerek sözlerine devam eden Bakkal, "Süper Lig'de puan artık midede değil daha altlara kadar indi. Artık alanların daraldığı tempoların yükseldiği her kulübün iyi olduğu bir ligdeyiz. Her maç çok iyi oluyor bizde bunlar içersinde var olacağız, buna inanıyorum. Çünkü 15 günlük çalışma bana inanılmaz güven verdi" değerlendirmesini yaptı. "İYİ OYUNCULAR TAKIMI KURTARMAZ TAKIM CAMİAYI KURTARIR" Son dönemde istifa eden hocalar ile ilgili soruyu yanıtlayan Bakkal, "Çok net örnek verebilirim, Medipol Başakşehir. Bu takımda futbolcu şunu biliyor! Burada hoca gitmez, ben giderim. Çünkü hocanın zayıf olduğunu düşünen bir oyuncu grubunun performansının artması mümkün değil. 28 tane oyucuyu 11'de oynatacağım ve maç başı ücret alanlar var. Çoğunu oynamadığı zaman kesiyorsun bu da ister istemez olumsuzluk yaratıyor. İnandığınız, güvendiğiniz hocalarla yola devam etmeniz lazım. Örnek olarak Abdullah Avcı... Başakşehir'i tebrik ediyorum. Daha sonra Aykut Kocaman'ın geçen sene yarattığı hoca takımı. Rıza hocam Antalya'ya geldiğinde sıfır puandaydılar aldı götürdü takımı 5'inci haftada gitti. Bana diyorlar ki niye uzun vadeli anlaşmalar yapmıyorsun ben de diyorum ki bu benim burada 4'üncü senem. Uzun vadeli çalışmak bence kulüpleri rahatlatacaktır. Burada en önemli olay kulüplerin ekipleri iyi seçmesi. Altınordu'da neden bu kadar iyi oyuncu yetişiyor çünkü sistem işliyor. Sistemin olmadığı bir yerde çöküş başlar. İyi oyuncular takımı kurtarmaz takım camiayı kurtarır" şeklinde konuştu. "Doktorluğu biliyorsunuz, malzemeciliği biliyorsunuz, idareciliği biliyorsunuz bir tek yapmadığınız futbolculuk" diyen Bakkal, "Üzülerek söylüyorum, futbolcu kardeşlerimden özür diliyorum, futbolcular artık kulüpleri yönetmeye başladılar. Hoca götürüp getiriyorlar. Türkiye'de hemen hemen 10 kulüpte çalıştım. Diyorum ki doktorluğu biliyorsunuz, malzemeciliği biliyorsunuz, idareciliği biliyorsunuz bir tek yapmadığınız futbolculuk. Bizim burada öyle bir derdimiz yok çok şükür öyle bir şeye de müsaade etmeyiz. İşinizi iyi yaparsanız futbolcuya da iyi ulaşırsanız onlar size cevap verir. Emek harcarsanız bu iş oluyor" dedi. "YABANCI KONUSUNDA TEK İSTEDİĞİM ŞEY KRİTER GETİRMEK" Son olarak yabancı kuralına değinen Bakkal, "Biz hiçbir şey düşünmeden denemeden kanunları çıkartıyoruz. Çok kaliteli yabancı oyuncularla çalıştım ve katkıda da bulundular. O zaman ne yapacağız? Kriter getireceğiz. Örnek olarak diyeceğiz ki biz 30 defa milli olmuş, 25 yaş üstü oyuncu almıyoruz. Biz bunu federasyon bazında yapamadık farz edelim. O zaman Gençlerbirliği Kulübü olarak biz yapacağız bunu. Çünkü inanılmaz bir altyapımız var. Buralardan oyuncu çıkartıp oynatmayı teknik direktöre mecbur edeceksiniz. İnsanlara da bunu açıklayacaksınız. Hükümet istediyse bu iş bitecektir. Yabancı konusunda tek istediğim şey kriter getirmek. Biz bunu mecbur etmedikçe millet olarak bunu yapmayız. Gençlerbiriliği Teknik Direktörü olarak biz sistem yapalım kendi değerlerimizi biz ortaya çıkaralım. Futbol sadece kazanmak veya kaybetmek değildir. Kendi kanunumuzu yapalım ve bunu deldirmeyelim. Altyapıdan bir oyuncu oynattı diye hocayı iki gün sonra göndermeyelim" diyerek sözlerini noktaladı.
2e6138e018bf9d5c606a0fadf881b8a3d54c04dc4039b86332e170c48df14bf1
Akhisar maçı öncesi özellikle savunmadaki eksikler can sıkıyor. Sakat Durica, Kamil Ahmet ile birlikte cezalı Hubocan'ın yokluğunda teknik direktör Rıza Çalımbay bu bölgede Uğur ile birlikte Okay 'a şans vermeyi planlıyor. Çalımbay'ın Okay yerine ise orta alanda Kucka'nın yanında Onazi'yi oynatmayı düşündüğü öğrenildi. Bordo-mavililerde zorlu deplasmanda cezası biten Burak'ın forma giyecek olması ile gol sorunun çözülmesi bekleniyor. Burak'ın 18 golü var.21 maç10 galibiyet7 beraberlik4 yenilgi37 gol attı17 gol yedi
b74a82b2d09d73ea0e5c95bbd40efd8576796f2e548038264368ea3bb8e3b6d2
Takımı fiziki güç olarak yukarı taşımak için Antalya’da çalışmanın dozunu yüksek tutan Çalımbay, hırsı ve neşeyi de geri getirdi, ‘Babacan’ tavrı ile kalplere dokundu Ersun Yanal'ın ardından göreve gelen teknik direktör Rıza Çalımbay, takımın havasını değiştirdi. G.Saray derbisindeki futbol ile Trabzon'un gerçek gücünü ortaya koyan Çalımbay, büyük fırsat gördüğü milli arada Antalya'da adeta her oyuncudan daha fazla çalışıp, lige dönüşte gerçek fırtınanın kopmasını sağlamak istiyor. Eğlenceli ama yüksek tempoda idman yaptıran Çalımbay, idmanların her anında yer alıyor. HAK EDEN OYNAR Taktiksel idmanlarda takımda kaybolan 'forma rekabetini' geri getiren tecrübeli hoca, as-yedek ayrımının bittiğini de gösterdi. Her oyuncu ile yakından ilgilenip 'babacan' tavrı ile kalplere dokunan Çalımbay, takımı yeniden hırslı ve neşeli havaya kavuşturdu. Çalımbay, her oyuncu ile ilgilenip 'hak eden formayı alır' mesajını güçlü olarak veriyor.
ec09557e0ee63fe6076812fc0c141057aebea75e95e7fb932f437bd9bff60585
Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda düzenlenen ve kulüp başkanı Dursun Özbek'in de katıldığı törende, 298 yeni üye, berat ve üyelik kartlarını aldı. Törende yeni üyelere hitaben bir konuşma yapan Özbek, "Bu kulüpte emek, hırs, mücadele ve gözyaşı var. Artık her adımınız bu büyük ailenin faydasına olmalı, daha büyük bir sorumlulukla atılmalı. Sizlerden bu eşsiz büyüklüğün farkına vararak davranmanızı ve yaşadığınız her yerde, yaptığınız her işte örnek teşkil etmenizi istiyorum. Üyeliğinizin sizlere, camiamıza, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum ve yaşasın Galatasaray diyorum." ifadelerini kullandı. Galatasaray Kulübü Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar da kulüpteki üye sayısının 12 bin 318'e yükseldiğini söyledi.
a71e8f7d55e44c713448d2b31db72655bfb850ecb9a952049c36cfe7e824a8a8
MLS’de Orlando City’de forma giyen Brezilyalı yıldız futbolcu Kaka, ligde en fazla maaş alan futbolcular arasındaki listede ilk sırada yer aldı. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'dan takımların yer aldığı MSL'de top koşturan Kaka, bu yıl kulübünden aldığı maaşla ligde en çok maaş alan futbolcu oldu. MLS Futbolcular Birliği'nden yapılan açıklamada, Orlando City'den yılda 7 milyon 167 bin Dolar maaş alan Kaka, listede zirvede yer aldı. Yıldız futbolcu bu sezon Orlando City'nin New York City'i 1-0 mağlup ettiği karşılaşmada sakatlanarak, mücadelenin 11. dakikasında oyundan çıkmak zorunda kalmıştı. Geçtiğimiz yıl da bu listenin üst sırasında yer alan Brezilyalı futbolcuyu, 7 milyon 115 bin Dolar ile Toronto'nun İtalyan yıldızı Sebastian Giovinco takip etti. Listede Pirlo 4, David Villa 5 ve Bastian Schweinsteiger 6. sırada yer aldı. MSL'de en fazla maaş alan futbolcular, takımları ve kazandıkları ücret şöyle: 1 - Kaka - Orlando City - 7 milyon 167 bin Dolar 2 - Sebastian Giovinco - Toronto - 7 milyon 115 bin Dolar 3 - Michael Bradley - Toronto - 6 milyon 500 bin Dolar 4 - Andrea Pirlo - New York City - 5 milyon 915 bin Dolar 5 - David Villa - New York City - 5 milyon 610 bin Dolar 6 - Giovani dos Santos - Los Angeles Galaxy - 5 milyon 500 bin Dolar 7 - Bastian Schweinsteiger - Chicago Fire - 5 milyon 400 bin Dolar 8 - Jozy Altidore - Toronto - 4 milyon 875 bin Dolar 9 - Clint Dempsey - Seattle Sounders - 3 milyon 892 bin Dolar 10 - Diego Valeri Portland - Timbers - 2 milyon 607 bin Dolar
d8b9b75f88c695a59a22b0f15ecca18f8e6b4e2426da3d5a3c416e5b50dc0912
Sizi gidi eyyamcılar A Spor'da bazı akşamlar müthiş boks maçları olur. Boks şiddetli bir spor... Ne kadar kızsanız, beğenmeseniz de insan seyrediyor. Boksörler birbirine yumruk attıkça belki de insanlar kendi içlerindekini dışarıya dökmüş oluyor, onu bilemem. İlk yarı oynanıyor, maç kopmamış. Orta alanda Bruma'ya Alanyasporlu Carlos Garcia hareket yapıyor. Alanyasporlu oyuncunun yaptığı hareket sarı kartlık. Bu harekete maruz kalan Bruma, rakibine bir sol kroşe, bir sağ kroşe atıyor. Yani bizim A Spor'daki boks maçlarındaki müthiş enstantaneler yanında halt etmiş. Yoruma açık değil kesin kırmızı! Şimdi olay burada başlayıp bitiyor. Yani nerede? Hakem geliyor, Alanyalı oyuncuya kart göstermiyor, Bruma'ya sarı kart gösteriyor. Bu, şu demektir; "Ben pozisyonu gördüm. Bruma'nın yaptığı hareket sarı kartlık" diyor. Bruma'ya hiç kart göstermese kabul edeceğim. Şimdi bu hakeme soruyorum: Yolda yürürken biri ona Bruma'nın attığı gibi iki yumruğu atsa adamdan davacı olur mu, olmaz mı? Maalesef bu sene hakemlerimiz bu! Benim gördüğüm de şu; Başakşehir gitsin. Ama haddini bilsin çok da fazla gitmesin. Mesela evvelki günkü hakem faciası… Hüseyin Göçek! Başakşehir'in 3 puanı gitti. Başakşehir gitmesin ama Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray da potada kalsınlar. Düşünmek dahi istemiyorum ama görüntü bu. Riekerink, okul takımı antrenörüymüş... Öteki Hollanda'dan gelmiş... Diğer ikisi milli takımı çalıştırmış... Hepsi hikaye! Bir orta oyunu oynanıyor, sonunu ben de merak ediyorum! Şimdi bana şunu söyleyebilirsiniz? Bruma'nın atılma pozisyonunu niye bu kadar abartıyorsun! Alın bakalım Bruma'yı Galatasaray takımından, ne olur? Sanane, hakem olarak Bruma'yı kurtarmaya kalkıyorsun! Sen önce kendini kurtar. Bu hakem Türkiye'deki eyyamcılardan bir tanesi zaten. Kapasitesi bu kadar. Bu ve bunun gibi hakemler yüzünden zaten teknolojik hakemlik gelecek. Düşünün bir, Cüneyt Çakır dün bir maç idare ediyor. Kaleci beyaz eldivenle topu çeliyor. O takımın aleyhine Cüneyt Çakır penaltı veriyor. Benim aklıma başka şeyler de gelmiyor değil. Acaba bu MHK gitsin, başka MHK mı gelsin! Ben bu hakemlerden her şeyi beklerim. Belki de Cüneyt Çakır, MHK'nın başına babasını istiyordur. Ne güzel baba-oğul idare ederler. Adaletin olmadığı yerde futbol mu konuşacağız, pozisyon mu konuşacağız, teknik direktör mü, futbolcu mu konuşacağız! BİTSE DE KURTULSAK! Bakınız! İlk yarı bitiyor. Bugün yukarıdakilerden F.Bahçe'nin maçı var. Başakşehir için herkes hemfikir. Standart bir futbol oynuyorlar, terbiyesizlik ve ahlaksızlık yapmıyorlar. Hem teknik adamları, hem yöneticileri, hem futbolcuları sportmenlik çerçevesi içinde mücadele ediyorlar. Ve namağlup liderler… Bazı hakemlere rağmen! Bunun haricinde ne Galatasaray, ne Beşiktaş ne de Fenerbahçe için aynı müspet düşünceleri söyleyemeyeceğim. Bu kötü ligde ilk yarı bitiyor. Çirkin futboluyla, çirkin hakemleriyle, çirkin naklen yayınlarıyla. Bugün maçlar bitse de kurtulsak! ÜÇ İSİM VAR GERİSİ HİKAYE Galatasaray'da bir gerçek var. Kalede zaten Muslera çok iyi. Sneijder kımıldarsa Galatasaray da kımıldıyor. Çünkü Bruma gibi bir adam var. Rakipler için her an büyük tehlike. Yani koca G.Saray'da üç kişi var. Diğerleri hikaye… Seyirci Sabri'ye kızıyor. Beyler! Bu Sabri 17 senedir Galatasaray'da… Sabri'nin yerine harcanan para herhalde milyar doları geçmiştir, mübalağası bir kenara… Ama hâlâ Sabri oynuyor. Demek ki bu Galatasaray takımının yöneticileri bu kadar basiretsiz ve başarılı tipler. Sen bu kadar paraları harcayıp, hâlâ Sabri oynuyorsa yazık değil mi o verdiğiniz paralara!
1e42a7db14789e6698e596c3a771687f20b55e2bbb2862a2684ddf0076558bbc
Bu gurur Beşiktaş’ın Beşiktaş için çok ama çok zor bir maçtı. Çünkü sadece 1 puan kazanmaktı. Kazanmaya alışkın bir takım için kolay değildir bu tip maçları oynamak. Beşiktaş temkinli oynarken ilk 25 dakikada Ryan Babel ve Quaresma'nın harika vuruşlarında kaleyi Casillas'tan devralan Sa'yı aşamadı. Tam 'ilk 30 dakika böyle geçiliyor' derken Porto duran top organizasyonundan çok güzel bir gol attı. Golde, Portolu futbolcuların güzel paslaşmasında Beşiktaş savunmasının uyuklaması hepimize soğuk duş oldu. Bu gol aslında fena da olmadı. Porto golü sonrası Beşiktaş canlandı. İlk 35 dakikada topla buluşamayan Cenk Tosun, yine bu dakikaya kadar topla belki temas bile etmeyen Talisca'ya "Al da at" dercesine uzun yıllar unutulmayacak bir gol attırdı. Bundan sonra işler kolayladı, Beşiktaş deyim yerindeyse maçın direksiyonuna geçti. Şenol Güneş formdaydı Beşiktaş savunmasında Tosic yaptığı kademe pas hatalarıyla taraftarlara saç baş yoldururken her açığı müthiş bir şekilde kapatan Pepe'yi belki bir sene yaşlandırdı. Zaten Şenol Güneş de baktı olacak gibi değil, ikinci yarıya Tosic-Medel değişikliğiyle başladı. İstatistikler ne der bilmiyorum ama dün pas trafiğinde rekor kırılmış olabilir. Beşiktaş'ta Tolgay Arslan sahanın yıldızıydı. Genç futbolcu takımını bir maestro gibi yönetti. Pepe inanılmaz bir mücadele örneği gösterdi, her şeyini sahaya verdi. Babel ve Quaresma büyük birer yıldızı olduklarını bir kez daha gösterdiler. İki futbolcu da dört dörtlüktü. Atiba'dan, Gökhan Gönül'e, Adriano'dan formasını ıslatan ve bu başarıda pay sahibi olan herkese selam olsun. Beşiktaş artık ilk 16'da.. bu Türk Futbolu için de çok önemli bir başarı. Şenol Güneş ve öğrencileri Türk futbolunda çıtayı yükseltmeyi başardı. Ben bu takıma canı gönülden inanıyorum. Kara Kartal'ın bu sezon en azından çeyrek finale yükseleceğini ümit ediyorum. Beşiktaş taraftarı dünkü mücadelede hem çok güzel takımlarını destekledi hem de sürekli maçı yaşadılar ve Portolu futbolcuları baskı altına aldılar.
86dc0ffea4b47a7f30b1203bcde5aa938649ab8cf6d4adbab8723faa8c31364d
Fotoğraf! Konya'da sadece galibiyet fotoğrafına bakarsak, Fenerbahçe'yi tarihi kayıpların kıyısından döndüren talihli bir galibiyet görürüz. Rötuşlanmış mutlu aile fotoğrafına bakarsak bir dolu soru işareti görürüz. Ama cevaplar bir süreliğine uyutulmuştur. Ne de olsa dayatılan bir gerçek var; yeniden yapılanmak! Bir galibiyet Fenerbahçe'yi bu kadar sevindiriyorsa. Konya maçı sonrası görüntüler Piramitler önünde hatıra fotoğrafı çektiriyormuş kadar değerli sayılıyorsa. Fenerbahçe'nin nasıl bir krizin kıyısında gezindiğinin de resmidir. "Önceki karşılaşmalarda yanımızda olmayan şans Konya'da ilk defa yanımızdaydı" diyen Cocu'ya da hatırlatmak gerekir. "Şansınızı yeteri kadar denediniz, biraz da futbolun peşine takılın!" Çünkü Fenerbahçe'nin kalitesi işi şansa bırakmaz! *** Fenerbahçe'nin en büyük talihsizliği elindeki yerli futbolcular. Devrimin kanatlardan başlaması gerekiyor ama ne oralar dokunulmaz! Ne diyelim; uçurumu sevenlerin kanatları olmalı. Yabancı transferlere ve yorumlara gelince. Gidenlerin yokluğunu kalp krizine benzeten Cocu'nun, gelenleri nasıl karşıladığını söylemeye gerek kalmıyor. Ama medyada bir övgü bir övgü sormayın gitsin. Oysa daha görecek çok şeyimiz var. Yılda 5 milyon euro'ya mal olan adamların bir asistle ya da "çok çalışıyor" yorumuyla aldıklarını ödeştirmesi mümkün değildir. Ben Alex'in benzerini arıyorum Fernandao'nun değil. Ben başoyuncuyu arıyorum, bir sahnelik pozların adamını değil. Gördüğüm zaman alkışlarımı da eksik etmem cümlelerimi de. Ben gençlerden yanayım. Barış Alıcı'yı geçen yıllarda olduğu gibi silip atacaklar ya ona yanarım. Not: Fenerbahçe arka arkaya 10 galibiyet de alsa, bazı adamlar için düşüncelerimiz asla değişmez. Menajer ajansı ortağı Comolli'nin bizim gönlümüzde kendini temize çekme şansı yoktur. Ne yazık ki; Fenerbahçe'nin kalbine yerleştirilen bu adamı işaret etmenin de hükmü yoktur. Nasılsa kara kutulara bile uçak düştükten sonra bakılır. *** Her sezon yeni haksızlıklarla yüz yüzeyiz! Hakemler için VAR olan gerçekleri değiştirmedikçe, hangi sistemi getirirseniz getirin fayda etmez. Düdükler sahibinin sesi çünkü adaletin değil. O yüzden ülkede güvenilir bir tane hakem YOK! Beşiktaşlı Medel'i ikinci sarıdan sahadan atan bir adamı hakem diye nitelendirmek hiçbir kitaba uymaz. Temsili adalet fiyaskosu. Halil Umut Meler'i sezon başından beri izleyin neler yapmış neler! "Böyle adamlar için üçüncü ligde maç yönetmek bile fazla" desek haksızlık etmeyiz Birçoklarına iyi bakın. En güvenilir isimler bile şimdi harika eyyamcı! *** Bazen ayrıntılarda çok şey gizlidir. Antalyaspor karşısındaki Başakşehir'e baktım da, öncelikle dikkatimi çeken Mert Günok oldu. Bir libero gibi oynadı ve neredeyse her topu oyuna ayağıyla soktu. Savunmadan başlayan yaratıcılık sisteminde aktif bir rol aldı. Topu ayakla oynayan bir kaleci gerçeği diğer kalecilerin kendilerini yenilemesi için zaruri bir ihtiyaçtır diyorsam. Futboldaki yaratıcılığın simgesi Abdullah Avcı'nın da hakkını vermiş olurum.
7bbead663ea844a9ab720762ac55a5d0d23b708db73d2dea823c59ed91d5e254
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman , bugün yapılan Beşiktaş maçı hazırlıkları öncesinde basın mensuplarıyla bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi.İlk dört yılının Sakaryaspor'da geçtiğini ifade eden Kocaman, "O dönemde gençtik ve bu kadar göz önünde değildik. Yaptıklarım ve yapamadıklarımla 30-31 yıldır vitrindeki insanlardan biriyim. Hesap kitaplarla işi olmayan, evden işe işten eve giden bir insanım. Ancak söylediğim şeyler de göz çıkaracak kadar göze batan şeyler. 2010-2011 sezonunda ilk yarının son 3 maçında 3 tane maç skoru değiştiren penaltılar verildi. O zaman bir gazeteci ile yaptığım sohbetin yayımlanması benim çok ağrıma gitmiş ve beni çok üzmüştü. Bundan çok da utanmıştım. İki kişinin arasındaki konuşmayı izinsiz yazmak hoş değildi. Sonuçlarında Şenol Güneş 'in ertesi gün yaptığı basın toplantısında muazzam bir atak geldi. Demek ki bir yere temas etmişiz. Basın toplantısında inanılmaz bir şekilde üstten bakan bir tavır vardı. Sınırlarını aşan, ağır bir basın toplantısı yapmıştı. Şimdi de fotoğraf çok net ortada. Son 2-3 yıldır ligin panoramasına bakılabilir. Ben baktığım zaman her şey o kadar aleni gözüküyor ki. Çok net bir fotoğraf var ama hemen hemen herkes bunu kabullenmiş gibi gözüküyor. Ancak ben itiraz ediyorum. Hiç kimsenin hakkında gözüm yok. Öbür taraftan da çalışıp çabalıyoruz, insanlara saygılı davranıyoruz. Kimsenin hakkımı yemesini istemiyorum. Bu kadar basit" diye konuştu.Futbolun zor ve yaşam sınırında oynanan oyunlardan bir tanesi olduğunu dile getiren Aykut Kocaman, "Her kafa vuruşu bir travma. Her ayağın topa sokulması, ciddi bir sakatlık riski barındırıyor. Temasın çok yüksek olduğu oyunlardan bir tanesi. Nabzın 200'leri geçtiği bir oyun. Bu oyunda hakemlerin hak denen şeye riayet etmesini istiyorum. Sorumluluğunu duyduğum takımım adına kimseden bir gram bir şey istediğim yok. Doğal, hatalar lehimize ve aleyhimize olacaktır ancak oyunların şeklini çevirecek hareketlere ne pahasına olursa olsun tahammülüm yok. Bunu yapabildiğim kadar seslendirmeye çalışacağım. Yarın bizim lehimize de olursa aynı şeyi seslendireceğimize söz veriyorum. Bizim lehimize güçle de yaşayamam. Bu, içselleştirdiğim bir şey. Kimsenin hakkında gözüm yok, kimsenin de hakkımızı yemesini istemiyorum" şeklinde konuştu.Derbide iki takımın da durumunun düşünüldüğünde hakemin kim olursa olsun arada kalacağını dile getiren Kocaman, "Bazı takımların lehine iyi yönetildiği zaman hakemlere ne oluyor, bazı takımların da aleyhine yönettiği zaman neler oluyor? Esas güç dengeleri burada oluşuyor. Buraya bakmak lazım. 2015-2016 sezonunda Beşiktaş ile oynadığımız ve 2-0 kazandığımız derbiden sonra Cüneyt Çakır , Beşiktaş'ın hiçbir derbisini yönetmedi. Karşılaşmanın hemen ardından yapılan açıklamalara bakarsanız asıl fotoğrafı görebilirsiniz ve Cüneyt Çakır'ın neden Beşiktaş'ın hiçbir derbisini yönetemediğini anlarsınız. Her zamanki iyi niyetimle, insanlara duyduğum sonsuz güvenle sahaya çıkacağız. Hakemin sosyal çevresinin, ailesinin olduğunu, ondan beklentilerin olabileceğini bilerek, eğilmeden ve bükülmeden mesleki yanlışlar dışında doğru karar vermek için çaba göstereceğine inanıyorum. Her zamanki sonsuz güven duygumla maça böyle bakacağım. Umarım hiç kimsenin hakkına art niyet olmadan, kast edilmeden oynanan ve hak edenin kazandığı bir oyun olur" ifadelerini kullandı.Futbolda temeldeki sorunların değişemeyeceğini söyleyen tecrübeli teknik adam, "Temel sorun, güvensizlik üzerine inşa edilmiş. Bu güvensizliğin oluşmasının öncesinde onlarca yıl var. Bunu kökünden değiştirme şansına sahip değiliz. Hakemler de maç aldıkları sürece onore ediliyor ve kazanıyorlar. A takımının maçlarını yönetirkenki davranışlarından sonra ödül veya ceza, B takımınınkilerden de farklı ceza veya ödüle götürmeyecek bir düzene doğru gitmeli. Galatasaray uzun zamandır bu tip söylemlerde bulunmuyordu ama onlar da başladı. Ortada gözüken bir fotoğraf var. O güçlerin bizim bunun farkında olduğumuzu bilmeleri çok önemli. Kamuoyu da bu bilince sahip olursa bu kadar fütursuz bir şekilde yapılmayacağını düşünüyorum. Artık çok fütursuz hale geldi. Biraz daha dengelenmesinde fayda var" dedi.Başakşehir galibiyetinin, fikstürün dönüşü açısında pek çok avantaj sağladığı gibi takıma güven tazelediğini de belirten Kocaman, "Ondan sonra kağıt üstünde göreceli olarak avantajlı gibi gözüken bir durum söz konusu olacak. Pazar günkü maçta en büyük getirisi, kazanacağımız 3 puandan fazla olacak. Başakşehir maçından getirisi 3 puan olduysa, Beşiktaş galibiyetinin getirisi en az 10 puan olacak gibi gözüküyor. Beşiktaş'ı istekli, mutlak kazanmak zorunda olduğu maçta yenebilmenin getirdiği haz duygusu ve camianın geç kalmış da olsa hedefe doğru kilitlenme güdüsü olacak" açıklamasını yaptı.'Şenol Güneş yanınıza gelmeyecekmiş. Bununla ilgili tavrınız ne olacak?' sorusuna cevap veren Aykut Kocaman, "Bana çeşitli yakıştırmalar yapılıyor ama duygularını çok net gösteren bir insanım. 2010-2011 sezonunda Fenerbahçe - Trabzonspor maçında ben gitmemiştim ama hoca gelmişti. O zaman 'Beni mahçup etmişti' demiştim. Ben o zaman kendi adıma bir tepki koymuştum. Oraya misafir olarak gideceğiz. Ev sahibinin tutumuna bağlı" diye konuştu."Şenol Güneş yanınıza gelmezse siz gider misiniz?" şeklindeki soru üzerine, "Bunu yapabileceğimi düşünmüyorum" dedi.Temel amaçlarının 34. hafta sonunda önde olmak olduğunu vurgulayan 52 yaşındaki teknik direktör, "Puan ortalaması geçen sezonlara göre biraz daha aşağıdan seyrediyor. Bundan sonra kalan 12 haftada artacağından emin değilim. Kuvvetli kadrolar var. İçeride, dışarıda şampiyonluğa oynayan takımların puan almasını önleyen takımlar var. Puan ortalamasının düşük olacağını söyleyebiliriz. Ne zaman öne geçeceğimizi söyleyemem" değerlendirmesini yaptı."Bu ülkenin en tutkulu taraftarı Fenerbahçeliler" diyen Kocaman, "Bu aynı zamanda tepkiselliği de getiriyor. Birkaç senedir taraftarın takıma karşı tepkisi var. Ben geldikten sonra taraftar bize ciddi bir kredi verdi. Vardar maçındaki düşük halimiz onları çok kırdı ama en büyük kırılma Kayserispor maçında oldu. Şu anda yapabileceğimiz şey, özellikle son haftalardaki oyunların sayısını fazlalaştırmak. Onların takıma sunduğu kredi ve güveni artırabilmek. Beşiktaş maçıyla güçlü oyunumuzu tekrar taraftara gösterebilmek. Sonraki haftalar bir nevi şampiyonluk adımları olacak. O ortamı sağlamak bizim elimizde. Bunun için çaba göstereceğiz. Taraftara bir serzenişte bulunmanın anlamı yok" diye konuştu.Bayern Münih - Beşiktaş maçı ile derbi maçı çok fazla ilişkilendirmediğini dile getiren Kocaman, "Beşiktaş ile ilgili olarak önümüzde son 2 yıl var. Vodafone Park'taki maç sonuçları ve oyun şekli var. Şampiyonlar Ligi'nde olmak isteyen Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Başakşehir gibi takımların geçiş yeri lig. Bayern Münih karşılaşmasındaki skorun, oyunun veya eksik kalmanın olumlu ya da olumsuz etkisi bu maçta 10 dakika sürer. 10. dakikadan sonra sonra her şey doğal seyrine döner. Biz o doğal seyirde neler olabileceğini hesaplamaya çalışıyoruz. Beşiktaş açısından bu maç, kırılma maçı olarak gözüküyor" şeklinde konuştu.Valbuena'nın kasığıyla ilgili bir problemi olduğunu ama sıkıntının maça yansımayacağını söyleyen Aykut Kocaman, "İsmail bu hafta her antrenmana çıktı. Geçen hafta sakatlığı olduğu için değil antrenman eksiğini kapatması için kadroya almamıştım. Skrtel, dün yüzde 100 antrenmana çıktı. Yarınki antrenmandan sonra kendisiyle konuşacağız. O görüşmeye göre kadroya alacağız. Mehmet Ekici, antrenmanlara çıkıyor. Beşiktaş maçının kadrosunda yer alacak" dedi.Beşiktaş maçını kazanmak zorunda olduklarını anlatan Kocaman, "Maç stratejisi oluşturacağız. Sonuçta uygulayıcılar oyuncular. Başakşehir maçında mükemmel uyguladılar. Yapabildiklerini gösterdiler. Karşımızda da son 2 yılın şampiyonu Beşiktaş var. Kayba hiç tahammülleri yok. Onların maça odaklanmalarını görebiliyorum. Yüzde 100 kazanmak için oynayacağız. Sahadaki sınırlar içinde bütün hesaplarımızı ona göre yapıyoruz. Mümkün olduğu kadar ibrenin bize dönmesini sağlamaya çalışacağız ama oradan kaybetmeden dönmek de çok kötü sonuç olmaz. Temel stratejimiz kazanmak üzerine olacak" açıklamasında bulundu.Futbolu iyi ve güzel oyunla nitelendirmediğini söyleyen Kocaman, "Kazanan takımlar var. Kazanmak için doğruları yapan takımlar var. Ligde doğru oynayan takımlar var ama bence üstteki takımlar içinde en doğru oyunu Başakşehir ve Fenerbahçe oynuyor" ifadelerini kullandı.Dün akşam tesadüfen ilk yarıdaki Beşiktaş maçını bir kez daha izlediğini belirten Kocaman, şöyle konuştu:"Hakem hatalarından yakınması gereken bizmişiz. Bunu bir kere daha gördüm. Beşiktaş'ı hakem hatasıyla değil, çok net bir şekilde hakemle değil hakkımızla yenmişiz. Yine Vodafone Park'a gideceğiz. Çok değerli bir rakiple karşılaşacağız ve hakkımızla yenmek için bütün gücümüzü ortaya koyacağız."Kocaman, gergin atmosferi oluşturacak takımın kendileri olmayacağını vurgulayarak, "Ne benim öyle bir niyetim ve arzum var ne de oyuncularımın. Eğer buraya doğru götürülürse ona da karşı duracak gücümüz var. Derbiyle alakalı en zor iş hakemlerin olacak. Ondan sonra da teknik direktörlerin işi zor" dedi.
7bceaf19ed42b20eac39b553df005009b088a1a3ce322d1c8d665210e635918c
Houston bir sorunumuz var Burdan başlayalım; Quaresma ya Beşiktaşlı gibi davranmayı öğren, ya da Japonya'dan Çin'e kadar her nereye gideceksen git! Yeter! Bu nedir arkadaş!? Sen hiç oyundan çıkmayacak mısın? Kaldı ki daha maçın başında gösterdiği kartlarla can yakacağı belli olan bir hakeme çanak tutup, alkışlıyor ve gereksiz bir sarı kart görüyorsun. Ben olsam ilk 45 sonunda alırdım seni oyundan Şenol hoca yine fazla idare etti. Neydi o halin, bilek bantlarını söküp yere atmalar v.s. Ayıp.. Beşiktaş yönetimi ve Şenol hocaya o ünlü cümleyle seslenmek istiyorum; Houston bi sorunumuz var! Rizespor can derdinde, on kişiyle kapanacak, direnecek, mücadele edecek, seni kilitlemeye çalışacak ve fırsat bulursa güçlü silahı, Kweuke'yle de vuracak. Kapanan takım, her rakibi zorlar bunu anlarım ama Babel, Quaresma gibi iki tecrübeli yıldızın sürekli içeri kat edip, kanatlardan bir kez bile son çizgiye inmemelerini anlamam… Oğuzhan ilk yarıda yürüdü, Babel saklandı, Quaresma ise gol öncesi verdiği pasta yaptığı gibi fantastik takıldı… Hal böyle olunca Cenk Tosun topa hasret kaldı, Talisca ise etrafında pas yapabilecek birini bulmakta zorlandı. Gökhan günü kurtardı Arkada iyi paslaşan Beşiktaş, saydığımız nedenlerden dolayı rakip ceza alanı civarında bunu yapamadı. Çözüm Quaresma, Cenk, Oğuzhan üçlüsünden ikisini çıkarıp Tolgay ve Aboubakar'ı sahaya sürmekti, Güneş de bunu yaptı. Peki manzara değişti mi? Hayır, golcüler Pazar gezmesine çıkmış gibiydiler, Allah'tan Gökhan Gönül günü kurtardı… Bu takım geçen sezon şampiyon olmuş yani şampiyonluk stresi yaşayacak hali yok. Peki öyleyse sorun ne? Sorun rahatlık, yaratılan algıya aldanmak özetle. Evet Beşiktaş şampiyonluk yarışında önemli avantaja sahip ama bu rahatlık değil, özgüven getirmeli. Sen kalan maçlarını kazanırsan bu avantajın bir anlamı olabilir, bunu idrak etmek gerek… İkinci yarıda tartışmalı bir pozisyon var, Atınç'ın koltuğunun altındaki top! Hakem penaltı verse itiraz etmem ama ben vermezdim. Atınç topun üzerine basıp düşüyor, kolunu kurtarma şansı da yok. Benim yorumum böyle. Neyse, o geyiği yapabileceğimiz bir maçtı; kötü oynarken kazanmak önemlidir!
e5cca0d0a83c395b28c523fbc18127a0048260002c703107680930de22653be9
YENİ sezon kadrosu için çalışmalarını sürdüren Boluspor, önceki gün büyük mesafe kat ettiği Özgür Can Özcan transferine noktayı koydu. 2015-2016'da kırmızıbeyazlı formayı giyen eski oyuncusuyla pürüzleri çözen Yarenler her konuda anlaşma sağladı. Bolu'ya bugün gelip imza atacak olan 30 yaşındaki golcü, daha sonra takımla çalışmalara başlayacak. G.Saray altyapısından yetişen Özgür Can, geçtiğimiz sezon formasını giydiği Gazişehir ile 35 resmi maçta 14 gol attı.
f9a56782a03fdca3d6e8a01afc566b9205784d35b64ba09a1ca2b0bdea28c079
Turkey's Besiktas have been paired with Germany's Bayern Munich in the UEFA Champions League's Round of 16 draw. Held in the Swiss city of Nyon on Monday afternoon, the draw saw 16 clubs paired with each other in Round of 16 clashes. Seeded group winners, including Besiktas, will play away in the first leg on Feb. 13-14 and 20-21. The second-leg matches, in which Besiktas will return home to Istanbul, will be played on Feb. 20-21 and March 13-14. Bayern Munich shared a number of posts via Twitter, including a photo of the German club's striker Robert Lewandowski, saying "#CometoBesiktas". The German giants were referring to a popular hashtag on Twitter in which Besiktas announced their transfers during the summer window. In response, Besiktas shared a tweet mentioning Bayern Munich. "Ask us to Timo Werner" the Istanbul side wrote in English on their Twitter account, referring to the first game of the group stage with RB Leipzig in September which saw Leipzig striker Timo Werner asking to be subbed off after feeling dizzy, apparently because of the thunderous cheer by Besiktas' vibrant fans at Vodafone Park stadium. Here are the full draws: Tottenham - Juventus Basel - Manhester City Basel - Manhester City Porto - Liverpool Shakhtar Donetsk - Roma Chelsea - Barcelona Besiktas - Bayern Munich Sevilla - Manchester United Real Madrid - Paris Saint-Germain
cc474ffab6e7c29b346f7b6d8acf439ce0d2a748455ec002266b7a9ab116461f
Sepil, yaptığı açıklamada, ligde Trabzonspor ve Osmanlıspor galibiyetlerinin ardından Gençlerbirliği maçını da kayıpsız geçtiklerini hatırlattı. İlk 5 haftada 10 puana ulaştıklarını kaydeden Sepil, şöyle devam etti: "Üst üste 3 galibiyet, bizim uzun yıllardır alıştığımız bir şey değil. Bunu Süper Lig'in başında yapmamız çok hoş. Ligin başında aldığımız bu galibiyetler bizim için çok önemli, gün geçtikçe takımımız daha fazla öz güven kazanacak. Daha iyi oynayacağız. Bu haftayı rahat geçireceğiz, sonra Demir Grup Sivasspor ve Medipol Başakşehir'le çok zor iki maça çıkacağız. Lige iyi başladık." Mehmet Sepil, cezalarının sona ermesinin ardından taraftarlarıyla buluştuklarını belirterek, "Taraftarımız için söylenecek bir şey yok. Her zaman söylediğim gibi Türkiye'nin en iyi taraftarı. Böyle bir taraftar olmayacağını ben her zaman söylüyorum. Her işi gönülden yapıyorlar." diye konuştu. Galibiyet serisi Ligin ilk iki haftasında Fenerbahçe ile beraber kalan ve Kayserispor'a mağlup olan Göztepe, Trabzonspor ve Osmanlıspor galibiyetlerinin ardından Gençlerbirliği'ni de yenerek galibiyet serisini 3 maça çıkardı. İlk iki iç saha maçında cezası nedeniyle taraftar desteğinden yoksun olan sarı-kırmızılı ekip, aldığı galibiyetle stadı dolduran taraftarlarına büyük coşku yaşattı. Süper Lig'e 14 yıl sonra dönen Göztepe, lige veda ettiği 2002-2003'te üst üste 2 galibiyet bile alamamış, 2001-2002'de ise sezonun ilk 3 maçını kayıpsız geçmişti. En son 3 maçlık galibiyet serisini 2015-2016 sezonunda TFF 1. Lig'de elde eden sarı-kırmızılı ekip, 2013-2014'te 2. Lig Beyaz Grup'ta son 7 maçında puan kaybetmemişti. Eski oyuncular atmaya devam ediyor Ligde ilk 5 haftada 10 gol kaydeden Göztepe, gollerin 7'sini maçların ilk yarılarında atarken, ikinci 45 dakikalarda ise 4 gol kaydetti. Gençlerbirliği karşılaşmasında birer gol kaydederek ligde üçüncü gollerine imza atan Adis Jahovic ile Tayfur Bingöl Göztepe'nin galip geldiği 3 maçta da fileleri havalandırdı. Kadrosuna kattığı 18 yeni oyuncuyla en fazla transfer yapan ekip konumundaki sarı-kırmızlılı ekibin attığı 10 golün 6'sı eski oyuncuları Jahovic ve Tayfur'dan geldi. Göztepe'de Oscar Scarione'nin 2, Andre Castro ile Nabil Ghilas'ın birer golü bulunuyor.
b1fc3dba0ddad3913f8d15e03d64cb97689e953890b4e47b84f7d017cadf9b25
İyi ki varsın Quaresma Beşiktaş taraftarı onu yaklaşık 10 yıl önce bağrına basıp, rakip takımda oynamasına rağmen tribünlere çağırmıştı. Quaresma tribünlerin aşkıydı... Q7, Beşiktaş'a geldiği 2010 yılına kadar tribünler onun transfer edilmesi için birçok beste yaptı. Bu, kolay kolay futbolcu beğenmeyen Beşiktaş tribünleri için çok büyük ayrıcalıktı. O dönemde Quaresma'nın Beşiktaş'a transfer edilmesi için büyük uğraş verenlerden biri de bendim. Q7, Beşiktaş'a imza attığı gün İstanbul'da hayat durmuş, İnönü Stadı tarihi günlerinden birini yaşamıştı. Onun resmen Kara Kartal olduğu gün Beşiktaşlı şampiyon olmuş kutlama yapmıştı. Sadece iki yılın ardından Quaresma parası ödenmesine rağmen neden kadro dışı bırakıldı, neden gönderildi hala anlamış değilim. Allahı var, Quaresma aleyhte hiçbir açıklama yapmamıştı. Q7 giderken sadece ve sadece Serdal Adalı onu uğurlamıştı. Portekizli yıldızın gidişi suskun olmuştu ama dönüşü de muhteşem oldu. Beşiktaş'a geldiği 1.5 yıldan bu yana Quaresma her geçen gün üstüne koyarak oynuyor. Q7; usta teknik adam Şenol Güneş'in yönetiminde Beşiktaş'ta kariyerinin en iyi performansını gösterirken, Portekiz Milli Takımı'nın Avrupa Şampiyonası'nı kazanmasında Cristiano Ronaldo ile birlikte başrolü oynadı. Quaresma; Beşiktaş için, Beşiktaş da Quaresma için çok ama çok önemli... O bizim Beşiktaş Ailesi'nin çok önemli bir değeri artık. Zaman zaman yaramazlık yapsa da onu hepimiz çok seviyoruz. İyi ki varsın Quaresma... Bu takım harika Ayrıntıya girmek istemiyorum ama Beşiktaş Basketbol Takımı'nın son iki sezondur play-off bile oynayamaması büyük ayıptı. Yönetimin 2012 yılında kupalara ambargo koyan takımı dağıtması taraftara karşı yaptığı büyük ayıptı. Beşiktaş yönetimi 4 yıl sonra çok sevdiğim antrenör Ufuk Sarıca ile göreve başladı. Sarıca kısa zamanda Beşiktaş basketbolunu ayağa kaldırdı. Sarıca ne mi yaptı? 1. Ufuk Sarıca, Türkiye'de çok görülmeyen bir olayı gerçekleştirdi; Beşiktaş'a 4 yıl Karşıyaka'da beraber çalıştığı ekibiyle geldi. Çalışma arkadaşları; Servet Özsüner, Engin Gençoğlu ve Arda Demirbağ, Tolga Altun; pırıl pırıl genç arkadaşlar... 2. Maçları Akatlar'da oynamak istedi. Psikolojik savaşa girerek 4 yıldan bu yana örümcek ağı tutmuş Beşiktaş'ın salonuna yeniden taraftarı çekti. Akatlar'da çalışma saatleri ve düzenini yeniden yapılandırdı. Şube yeniden kuruluyormuş gibi bütün eksikler giderildi. Çok kısa zamanda basketbol şubesine hava getirdiler ve örümcek ağıyla dolmaya başlayan Akatlar Spor Kompleksi yine dolmaya başladı. Çok da güzel oldu. 3. Ufuk hoca, Beşiktaş'a gelirken ilk isteği ödemeler konusundaki mali disiplindi. Ödemelerin aksadığı ve bu yüzden FIBA'dan transfer yasaklarıyla sıkıntılar yaşayan Beşiktaş basketbolu için bu çok ama çok önemliydi. 4. Yönetici Cihat Kumuşoğlu, Sarıca ve ekibine büyük katkı sağlıyor. Kumuşoğlu, bazılarının engellemelerine rağmen bu başarıda pay sahibi olmaya çalışıyor! Geçtiğimiz hafta Darüşşafaka ardından da salı günü Dinamo Sassari maçlarını izlerken duygulandım, gururlandım. Bu sezon Beşiktaş belki şampiyon olmasa bile basketbolda taraftarlarına güzel bir sezon geçirecek. Sarıca'nın sezon başından bu yana söylediği çok hoşuma giden bir sözü var; "Her maç son topa kadar mücadele edeceğiz!" Bu takım fazlasıyla desteği hak ediyor. Beşiktaşlı taraftarlara yeniden basketbolu sevdiren Ufuk Sarıca ve ekibine şapkamı çıkarıyorum. Uzaklarda değil Geçtiğimiz hafta Bolu Dağı'nda sevgili dostlarımla Cafer Usta'nın yerine gittik. Yemekler, dostluk, sohbet gerçekten şahaneydi. Boluspor yöneticisi Abdurrahim Uzunoğlu ve Bolulu dostlarımızla futbolu demledik. Boluspor'un bu sezonki başarılı performansı beni de çok mutlu ediyor. Doğrusu genç yetenekleriyle ünlü Boluspor'u çok özledik. Boluspor'un 18 yaşındaki 1.78 boyundaki süper stoperi Mamadou Diarra'yı sordum. Diarra gerçekten harika bir oyuncu... Sadece 50 bin euro'ya transfer edilmiş. İki ayağına çok hakim, çabuk bir futbolcu... Teknik Direktör Fuat Çapa'nın vazgeçilmezi olan Diarra karakter olarak da dört dörtlükmüş. Beşiktaşlı yöneticiler dünyanın dört bir yanında stoper ararken, Diarra İstanbul'dan sadece 265 km uzaklıktaki Bolu'da... Benden söylemesi...
d9bfbaf14fb8553516256bf04279e72e16c2f9d6b6dc35283a692a91e9bef1cd
World number one Simona Halep beat American Sofia Kenin to reach the third round in the Australian Open on Thursday. The Romanian top-seeder beat Kenin in 2-1 by 6-3, 6-7(5-7), 6-4. "I have no idea how I won," Halep said after the match. Halep will face American Venus Williams in the third round.
92011f2766cd3917a5398f16d159593fe919922ec8c3bb93e650b9e333123e84
Milli sporcu Derya Can tarih yazıyor. Paletsiz değişken ağırlık ip destekli serbest dalışta önceki gün 94 metreye inerek dünya rekoru kıran Can, dün de paletli dalışta zoru başardı. Kaş'ta 2 dakika 38 saniyede 111 metreye dalan Can, Şahika Encümen'e ait 110 metrelik dünya rekorunu geliştirdi.
e51063ed84263a884ac6555b35e39f90bcf999604ae70bd9084ce88b6af24593
2018 FIFA Dünya Kupası hazırlıkları çerçevesinde Almanya'nın konuk ettiği İngiltere'yi 1-0 yendiği özel maça kaptan olarak çıkan ve son milli müsabakasında takımının tek golüne şık bir vuruşla imza atan Podolski'ye destek ve tebrik mesajları geldi. Eski yıldız İngiliz futbolcu Gary Lineker, "Futbol 22 oyuncunun 90 dakika boyunca topun peşinden koştuğu, sonunda daima Almanların kazandığı basit bir oyundur." şeklindeki klasikleşen deyişini Podolski'ye uyarladı. Sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından Galatasaraylı futbolcuyu öven Lineker, "Futbol basit bir oyundur. 22 oyuncu 90 dakika topun peşinden koşar. Podolski çok sert vurur ve yine Almanya kazanır." paylaşımında bulundu. Football is a simple game. 22 men chase a ball around for 90 minutes. Podolski kicks it really hard and Germany win....again.
9debb4b5b52b6f2314ec1c9be881f31cc1af6d42beb9339fe028bee284723e0d
F.Bahçe'ye her kulvarda şampiyon olmak istediği için geldiğini söyleyen 24 yaşındaki futbolcu, Persie ve Sow ile birlikte oynamanın avantaj olduğunu da kaydedip, "Şu ana kadar 4 asistim var. İleride böyle harika forvetler olunca benim de işim kolaylaşıyor" dedi. "Kaybedecek zaman yok. Kendimi bir an önce ispat etmeliyim" diyerek Fener'de devam etme istediği gösteren Karavaiev , "F.Bahçe'de en çok neden etkilendin?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Organizasyonu büyüleyici. Her detay özenle hazırlanmış. Her şey futbolcular için düşünülmüş. Hayatın her alanı futbolcular için planlanmış."
5c8b5eb40e09ab03044430d1d6aa387db8ace94a056194078d7401fdc8e94df6
Şenliğe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve eşi Revna Demirören, TFF Başkanvekili Servet Yardımcı, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ, TOGEMDER Başkanı Saadet Gülbaran, Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. BAŞLAMA VURUŞUNU EMİNE ERDOĞAN YAPTI Düzenlenen şenlikte şöhretler karması, Türk ve Suriyeli çocuklardan kurulacak minik takımlar gösteri maçında karşı karşıya geldi. Mücadelenin başlama vuruşunu ise Emine Erdoğan yaptı. Karşılaşma başlamadan önce Emine Erdoğan, Suriye'de iç savaştan gelip Türk vatandaşlığna geçen Adem Metin Türk ile fotoğraf çektirdi. U14 Milli Takımı'nda yer alan Adem Metin, Emine Erdoğan'a topla kısa bir gösteri yaptı. Emine Erdoğan, Adem Metin'e sarılarak genç sporcuya başarılar diledi. Ayrıca 16 takımdan oluşan TFF-TOGEMDER Futbol Turnuvası gün boyu devam edecek ve final maçıyla sona erecek. EMİNE ERDOĞAN: İNSANLIK İÇİN ÖRNEK BİR GİRİŞİM OLARAK TARİHE GEÇECEKTİR'' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Nazım Hikmet'in "Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne" şirini okuyarak etkinliğin dünyaya örnek olması gerektiğini vurguladı. Emine Erdoğan şu ifadeleri kullandı: ''Misafirimiz olan Suriyeli çocuklarla ülkemiz çocuklarının böyle anlamlı bir etkinlikte buluşturulması takdire şayandır. Bu güzel mekanı çocuklarımıza açan yetkilileri tebrik ediyorum. Bugün burada çocuklarımıza sadece güzel bir gün değil hayata tutunacakları bir dal veriyorsunuz. Barışa, sevgiye ve dostluğa bir yatırım yapıyor, insanlığın geleceğine tohum ekiyorsunuz. İnanıyorum ki bu yatırım ileride çok güzel meyveler verecek. İnsanlık için örnek bir girişim olarak tarihe geçecektir" dedi. ''ÇOCUKLARIMIZIN YARALI YÜREĞİNE İNSANLIK PANSUMANI YAPMAK İÇİN BURADAYIZ'' Suriye'de 6 yıldır bir dram yaşandığını ifade eden Emine Erdoğan, "1 milyona yakın insan hayatını kaybetti. 6,5 milyon kişi yerinden, yurdundan edildi. Savaş tüm insanlığın yüreğinde onarılmaz yaralar açtı. Ülkemizde misafir ettiğimiz 2 milyon 800 bin Suriyeli mültecinin yaklaşık 1 milyon 300 bini kadınlardan oluşmakta. Savaşın yükünü en çok kadınlar ve çocuklar çekiyor. Nice masum yavru sorumlusu olmadığı bir dünyanın yükünü taşıyor. Kimileri kimyasal silahlarla vuruluyor, kimileri hayatları boyunca savaşın psikolojik etkisini taşımak durumunda kalıyor. İşte bizler bu ağır yüke omuz vermek, yaraları iyileştirmek üzere buradayız. Çocuklarımızın yaralı yüreğine insanlık pansumanı yapmak için buradayız. Nazım Hikmet'in dediği gibi, dünyayı verelim çocuklara. Hiç değilse bir günlüğüne. Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar. Türküler söyleyerek yıldızların arasında dünyayı çocuklara verelim kocaman bir elma gibi. Verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi hiç değilse bir günlüğüne doysunlar. Dünyayı çocuklara verelim bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı. Çocuklar dünyayı alacaklar elimizden ölümsüz ağaçlar dikecekler" ifadelerini kullandı. ''SURİYE MESELESİNDE TÜRKİYE UMUDU TEMSİL EDİYOR'' Suriye meselesinde tüm dünyanın duyarsız kalıp Türkiye'nin umudu temsil ettiğini belirten Emine Erdoğan, "İnanıyorum ki çocuklarımızın bugün burada yaşadığı temsili birliktelik dünyanın büyüklerine de örnek olsun. Dünya arkadaşlığı bu şekilde öğrenecek inşallah. Din, dil,ırk ayrımı yapmaksızın insan kardeşliğine doğru bir adım atılacaktır bugün. Bize bu duyguları yaşatan, bu umudu çocuklarımıza veren sivil toplum kuruluşlarımıza şükran borçluyuz. İnsanın dünyanın geleceğinden umudunu kestiği anda böylesi çabalar umutları yeniden diriltiyor. Tüm dünyanın duyarsız kaldığı bir konu karşısında çok şükür ki devletimiz ve milletimiz hep umudu temsil ediyor. Bayrağımız dalgalandığı her yerde insanlığı, vicdanı, merhameti hatırlatıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Suriyeli mülteci kardeşlerimizle ilgili hizmeti sadece barınma ile sınırlı değil. Devletimiz uluslararası kurumlar tarafından da takdir gören kampların yanı sıra eğitim, sağlık ve psikososyal desteklerle çok yönlü hizmetler veriyor. Dil, din, ırk ayrım yapmadan her zaman mazlumlara el uzatıyor. Zaman zaman mültecilerle bir araya geliyor kadınların sorunlarını dinliyorum. Sırtlarındaki ağır yükün yüreklerindeki memleket hasretinin biraz olsun azaldığını söylüyor minnetlerini ifade ediyorlar. Onlara bu yapılanların minnet konusu değil tarihimizin, inançlarımızın, değerlerimizin ve komşuluk hukukumuzun gereği olduğunu söylüyorum. Çocuklarımızın bugün burada tattığı dostluğu ve kardeşliği de gelecekte hayatlarının tüm alanlarına yansıtacak barış düşüncesini içlerinde mayalayacaklar inşallah" diye konuştu. ''GÖÇ MESELESİ TÜM DÜNYANIN ÖNCELİKLİ GÜNDEM MADDESİDİR'' Sporun kardeşlik olduğunu vurgulayan Ergoğan, ''Sadece bedenin değil ruhların da disipline edilmesidir. Böylesi buluşmalar siyasetin, Uluslararası politikaların sert, köşeli, rekabetçi yönlerini yumuşatarak daha nitelikli birlikteliklere vesile olacaktır inşallah. Göç meselesi tüm dünyanın öncelikli gündem maddesidir. Çeşitli sebeplerle insanlık sürekli hareket halinde. Toplumlar yeni durumlarla karşılaşıyor, uyum politikaları geliştiriyor. Şayet göç meselesi doğru yönetilebilirse toplumlara dinamizm getiren unsurlara dönüşebilir, zenginlik haline gelebilir. Suriyeli kardeşlerimiz arasında büyük birikimlere sahip meslek sahibi insanlar var. Bu kardeşlerimiz Türkiye, Suriye arasında kalıcı dostluklar inşaa etmeye vesile olabilirler. Kültür köprüsü kurabilirler." dedi. ''SURİYELİ ÇOCUKLARIN KAYIP NESİL OLMASINA GÖNLÜMÜZ ASLA RAZI OLMUYOR'' Türkiye'deki misafirlere Türkçenin zenginliklerini aktararak sorunsuz bir iletişim sağlamk gerektiğini kaydeden Emine Erdoğan, şöyle konuştu: ''Onlara yeni bir dil öğrenme noktasında yüreklendirmeliyiz. Sivil toplum kuruluşlarımız, devlet kurumlarımız çok güzel imkanlar sağlamakta. Lütfen bu imkanı değerlendirin ve dil öğrenerek sosyal hayatın bir parçası olun. Suriyeli çocukların kayıp nesil olmasına gönlümüz asla razı olmuyor. Temel eğitimlerini alma noktasında seferberliğimizi daha da arttıralım. Gençlere üniversitede okuma imkanı oluşturalım. Yüksek öğretim kurumumuz üniversitelerde Suriyeli gençler için özel öğrenci kontenjanı açmıştır. Savaşın yaralarını eğitim yatırımları ile bir nebze olsun arttırmamız gerekiyor. Tüm dünya çok kültürlülük reçeteleri arıyor. Birlikte yaşamanın formüllerini bulmaya çalışıyor. Bu konuda en iyi reçete bizim elimizdedir. Yüzyıllarca nice etnik unsuru bir arada yaşatmış tarihsel bir mirasa sahibiz. Geçmiş geleceğimizin aynasıdır. Farklılıkların bir arada yaşama ufkunu besleyebilir, dünyaya yeni bir vizyon sunabiliriz. Kültürlerin kesişme noktası olan Türkiye bu alanda önemli bir misyon taşıyor. Bu misyonu yerine getirmek için el birliği, gönül birliği yapmak durumundayız. Devlet, millet olarak gücümüzü insanlığın hayrına adamalıyız. Bugün burada buluşan masum yavrularımızın gözlerindeki ışığı hiç söndürmemek, umut dolu bakışlarını daim kılmak sorumluluğumuzdur. Baharın en güzel günlerinde onları tabiatın içinde mutlu vaziyette görmek hepimize çok iyi geldi, ruhlarımızı onardı. Arif Nihat Asya ne güzel söylüyor. Çocuk çok sevdi ağacı, verirdi ona her kış çiçekleri olsaydı. Ağaç çok sevdiği çocuğu, öperdi altın saçlarından dudakları olsaydı. Çocuklarımızı bu bahar tazeliğinde buluşturan, onlara umut aşılayan herkese insanlık adına teşekkür ediyorum. Burada oluşan sinerjinin dünyanın tüm masumlarına umut kaynağı olmasını temenni ediyorum." GENÇLİK VE SPOR BAKANI KILIÇ: ''BİZ HER KİM OLURSA OLSUN NEREDE ZULÜM GÖRÜRSE GÖRSÜN HERKESE YARDIM EDEN BİR MEDENİYETİZ'' 'Ülkemizin, milletimizin ve medeniyetimizin neleri başardığını, başaracağının küçük örneğini yaşıyoruz' diyen Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, ''Türkiye Cumhuriyeti olarak yanıbaşımızda bir caninin, diktatörün, bir insanlık tarafından nasibini almamış kişinin ülkesini felakete sürüklemiş yapısı içinde 3 milyondan fazla insanın evinden edildiği tek bir ülke hem kucağını hem aşını hem kapısını açarak Cumhurbaşkanımız önderliğinde oradan kaçarak hayatını kurtarmaya çalışanlara yuva oldu.Tarih önünde Türkiye'nin insanlık vazifesinden dolayı Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Çocuklar hepimizin gözbebeği, geleceği hepimizin üzerine titrediği ve zaman zaman sıkıntıya düştüklerinde başlarında gözyaşı döktüğümüz, dua ettiğimiz, imtihana girerken imtihanı beraber yaşadığımız en değerli varlıklarımız. Çocukların bir araya gelerek geleceklerine umut veriyor olmanın ne kadar önemli olduğunu tam anlamayabiliriz 15 sene sonra hayata kendilerini hazırlamak için çocukların Türkiye'de ve dünyada geldikleri noktayı görünce anlayacağız. Medeniyetin, demokrasilerin ve insan haklarının en büyük savunucuları bunu en iyi şekilde yaydıklarını iddia edenlerin Suriye konusunda veremedikleri sınavda tarih önünde anılacaklar. Gözyaşı akıtan çocuğun insanın hissettiği acıyı tarih önünde hesap vermek durumunda kalacaklar. Bu imtihanı alnımızın akıyla vermeye devam edeceğiz. Biz her kim olursa olsun nereden zulüm görürse görsün herkese yardım eden bir medeniyetiz'' şeklinde konuştu. TFF BAŞKANI DEMİRÖREN: '' AYLAN BEBEKLERİ HEM YAŞATACAĞIZ HEM DE AHLAKLI VE GEÇMİŞİNİ UNUTMAYAN SPORCULAR OLARAK YETİŞTİRECEĞİZ'' Federasyon olarak tesisleşmeye yaptıkları yatırımların yanında insana da yatırım yapmanın önemli olduğunu vurgulayan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, ''Bu yüzden, sosyal sorumluluk projelerinde, farkındalık oluşturmayı bir borç olarak görüyoruz. Zaten sosyal sorumluluk denince ve işin içine çocuklar girince ilgi ve sevgi kaçınılmaz oluyor. Spor ve de özellikle de futbol bu unsurların en büyük destekçisi ve öncüsüdür. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bugün burada ortaya çıkan geleceğimizin teminatı gençlerimizle, Suriyeli çocuklarımızın kaynaşmasına katkı yapacak bu tablo, tüm dünyaya örnek olmalı. Biz Aylan bebeği hiç unutmadık unutturmayacağız. Biz Aylan bebekleri hem yaşatacağız hem de ahlaklı ve geçmişini unutmayan sporcular olarak yetiştireceğiz. Avrupa hem vicdanını hem de sınırlarını kapattığında Türkiye'nin Suriyeli dostlarımızı kucaklamasını da unutturmayacağız. Ve elbette sayın cumhurbaşkanımızın mültecilerle ilgili dünyaya örnek olan tavır ve çabalarını da aklımızdan hiç çıkarmayacağız çıkarttırmayacağız. Türkiye olarak, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı düzenlemeye talibiz. Ve eminiz ki, bu turnuvayı alan ilk Müslüman ülke olacağız. Öyle ki, bu dev organizasyona, şampiyonluğa oynayacak güçlü bir milli takımla hazırlanmalıyız. Burada aramızda, U14 milli takımımıza seçilen, Suriyeli genç bir kardeşimiz var; Adem Metin Türk. O'na şimdiden yeni Messi gözüyle bakılıyor. Bakanlar Kurulu'nun kararı ve sayın cumhurbaşkanımızın imzasıyla Türk vatandaşlığına geçen adem, inanıyorum ki, A Milli Takımımızda bizim geleceğimiz olacak. Sadece Adem değil tabi başka kardeşlerimizde aralarından çıkacak. Saygıdeğer Hanımefendi, kıymetli misafirler; daha güçlü Türkiye, daha mutlu gençler için, çalışmalarımıza yılmadan devam edeceğiz. Bu yönde sosyal öncülüğümüz ve yatırımlarımız hep sürecek. Bu organizasyonda emeği geçen başta Sayın Saaddet Gülbaran olmak üzere tüm TOGEMDER ve TFF çalışanlarına, yönetim kurulu üyem ve değerli arkadaşım Cengiz Zülfikaroğlu'na desteklerini esirgemeyen Turkcell'e ve katılımınız nedeniyle sizlere bir kez daha teşekkür eder, hepinize saygılar sunarım'' dedi. TOGEMDER BAŞKANI GÜLBARAN: ''ÇOCUKLARI MİLLETLERİN GELECEĞİ OLARAK GÖREN LİDERİN EMANETÇİLERİYİZ'' Türkiye'nin duyarlı bir ülke olarak milyonlarca savaş mağduruna sahip çıktığını dile getiren TOGEMDER Başkanı Saadet Gülbaran, ''Çocukları milletlerin geleceği olarak gören ve büyük değer veren liderin emanetçileriyiz. Hükümetimizin talimatıyla kurulan kamplarda Vali ve Belediye Başkanları başta olmak üzere misafirlerimize en iyi yaşam imkanı sunulmaya çalışılıyor. TOGEMDER'de önceliğimiz her zaman çocuklar olmuştur. TFF ile çocuklar için hayata geçirdiğimiz şenliğimizde savaş yüzünde vatanlarından kopup gelenlere ülkemizin çocuklarıyla unutulmaz bir gün armağan etmek istedik'' diye konuştu. REVNA DEMİRÖREN: '' TOGEMDER'İN SEVGİ MUTLULUK İLKESİ YOLUMUZU AYDINLATTI'' TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören ise ''Çocuklarımızı mutlu etmek, umut aşılamak için bir araya geldik. Sevgi ve mutluluk paylaştıkta kutsallaşır. Yıllardır birlikte çalıştığımız TOGEMDER'in sevgi mutluluk ilkesi yolumuzu aydınlattı. Tek amacımız Türkiye'nin aydınlık geleceğine bir nebze katkıda bulunmak. Bugün de Türk ve Suriyeli çocukları bir araya getirdik. Yüzlerindeki mutluluğu ve heyecanı görmenizi istiyorum. Onların kaynaşması için bu etkinlikleri geleneksek hale getireceğiz. Çocukların küçük tebessümü dünyalara bedel. Anne yüreği kendi çocuklarla diğer çocuklar arasında ayrım yapmaz. Dini, dili, ırkı ne olursa olsun hepsi bizim çocuklarımız. Umarım bir gün çocuklar savaşsız bir dünyaya uyanırlar. Çocuksu mutluluklar ülkemizden eksik olmasın'' şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Emine Erdoğan'a bir plaket armağan etti.
README.md exists but content is empty. Use the Edit dataset card button to edit it.
Downloads last month
551
Edit dataset card