Datasets:
mrbesher
/
tr-paraphrase-tatoeba

Dataset card Data Studio Files Community
src
stringlengths
13
47
tgt
stringlengths
11
64
Tom bize senin de Kanadalı olduğunu söyledi.
Tom senin de Kanadalı olduğunu söyledi.
Tom henüz balıkları kızartmadı.
Tom henüz balığı kızartmadı.
Bu şemsiyeyi kime aldın?
O şemsiyeyi kime aldın?
Tom yeni koşullara uyumlandı.
Tom yeni koşullara uyum sağladı.
O ve onun erkek arkadaşı porno izliyorlardı.
O ve erkek arkadaşı porno izliyordu.
Neredeyse her gün arabamı yıkarım.
Arabamı neredeyse her gün yıkarım.
Sihirle şapkasından bir tavşan çıkardı.
Sihirli bir şekilde şapkasından tavşan çıkardı.
Tom sonraki sınavı geçeceğinden emin.
Tom bir sonraki sınavı geçeceğinden emin.
Bence Tom bize gerçeği söylemedi.
Sanırım Tom bize gerçeği söylemedi.
Hâlâ bir köpeğin var mı?
Hala köpeğin var mı?
Bir lise öğretmeni ile evlidir.
Bir lise öğretmeniyle evli.
Yaklaşık bir saat sürüyor.
Yaklaşık bir saat sürer.
Tom ofisinde seni bekliyor.
Tom seni ofisinde bekliyor.
Tıp okuma kararını alkışlıyorum.
Tıp okuma kararınızı alkışlıyorum.
Tom bunu tekrar deneyecek.
Tom tekrar deneyecek.
Dilerlerse bir şey ekleyebilirler.
İsterlerse bir şey ekleyebilirler.
Tom bana gıdıklandığını söyledi.
Tom gıdıklandığını söyledi.
Tom köpeğine bir kemik verdi.
Tom köpeğine kemik verdi.
Tom çocukları için hediyeler aldı.
Tom çocuklarına hediye aldı.
Bir yabancı dil biliyor musun?
Yabancı bir dil biliyor musun?
Tom şu anda muhtemelen çok aç değil.
Tom muhtemelen şu an pek aç değildir.
Gördüğü her şey onun merakını uyandırıyor.
Gördüğü her şey merakını uyandırıyor.
Tom odada yalnız bırakıldı.
Tom odada yalnız kaldı.
Tom sadece koşer yemeği yer.
Tom sadece koşer yemek yer.
Tom kedisini sık sık köpek mamasıyla besler.
Tom sık sık kedi köpek mamasıyla beslenir.
Tom bu bahar Boston'a gidecek.
Tom bu bahar Boston'a gidiyor.
Tom bütün hafta bunu yapıyor.
Tom bütün hafta bunu yaptı.
Tom ve Mary gelecek hafta sonu evleniyorlar.
Tom ve Mary önümüzdeki hafta sonu evleniyorlar.
Emily bir portakal yedi.
Emily portakal yedi.
Tom'un iki odalı bir evi var.
Tom'un iki odası olan bir evi var.
Avokado yağ açısından zengindir.
Avokado yağ bakımından zengindir.
Noel o konuda hiçbir şey bilmiyor.
Noel bu konuda hiçbir şey bilmiyor.
Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.
Beyzbol oynamamızı önerdi.
Neden hep bu kadar yorgun görünüyorsun?
Neden hep yorgun görünüyorsun?
Tom gitar çalar mı?
Tom gitar çalıyor mu?
Cebinizde başka ne var?
Cebinde başka ne var?
Ben sensiz kaybolmuş hissettim.
Sensiz kendimi kaybolmuş hissettim.
Boston'da bir teyze ve amcam var.
Boston'da bir teyzem ve amcam var.
Benim yemeklerimi annem hazırlar.
Annem yemeklerimi hazırlar.
Tom Mary'yi doktora geri götürdü.
Tom, Mary'i doktora geri götürdü.
Tom gibi adamları nasıl durdururuz?
Tom gibi adamları nasıl durduracağız?
Tom ve ben şimdi çok meşgulüz.
Tom ve ben şu an çok meşgulüz.
Tom ve Mary daha önce bunu yaptılar.
Tom ve Mary bunu daha önce de yaptılar.
Bunu zaten üç kere yaptım.
Bunu zaten üç kez yaptım.
Tom eve döndüğünde onunla konuşacağım.
Eve döndüğünde Tom'la konuşacağım.
O bebek neden ağlıyor?
Bu bebek neden ağlıyor?
Çok sayıda arkadaş edindim.
Bir sürü arkadaş edindim.
O benim bıçağım değil.
Bu benim bıçağım değil.
Hayatımın kolay olduğunu sanmıyorum.
Hayatımın kolay olduğunu düşünmüyorum.
Bir yastık satın almayı unuttum.
Bir yastık almayı unuttum.
Tom Fransızca konuştuğunu söyledi.
Tom Fransızca bildiğini söyledi.
Aoi bir dansçı oldu.
Aoi dansçı oldu.
O takım elbise için ne ödemem gerekiyor?
O takım elbise için ne kadar ödemem gerekiyor?
Dünya çapında kaç dil konuşulur?
Dünya çapında kaç dil konuşuluyor?
O benim yalnız gitmemi emretti.
Bana yalnız gitmemi emretti.
Tom bir kamyon tarafından eziliyordu.
Tom bir kamyon tarafından ezildi.
Kimse benden bunu yapmamı hiç istemedi.
Kimse benden bunu yapmamı istemedi.
Bu fırsat için mutluyum.
Bu fırsat için çok mutluyum.
Mary testinde bir sürü hata yaptı.
Mary testinde birçok hata yaptı.
Sizce ben seksi miyim?
Sence ben seksi miyim?
Dün kaç tane film izledin?
Dün kaç film izledin?
Hangi trene binmesi gerektiğini ona söyle.
Hangi trene binmesi gerektiğini söyle.
Ne zaman dışarı çıksam şapka giyerim.
Ne zaman dışarı çıksam şapka takıyorum.
Bugün sesin farklı gibi geliyor.
Bugün sesin farklı geliyor.
Güneşimizden daha büyük bir sürü yıldız var.
Güneşimizden daha büyük birçok yıldız var.
Tom bir çift lastik eldiven giydi.
Tom bir çift lastik eldiven çekti.
Bu gece bulaşıkları yıkayabilir misin?
Bu gece bulaşık yıkayabilir misin?
Seninle birlikte biraz zamana ihtiyacım var.
Seninle biraz zamana ihtiyacım var.
Tom hapse girmesini istiyorum.
Tom'un hapse girmesini istiyorum.
Takeshi bir soru sormak için elini kaldırdı.
Takeshi soru sormak için elini kaldırdı.
Gerçekten bunlara ihtiyacın var mı?
Bunlara gerçekten ihtiyacın var mı?
Denizi düşündüğümde, sakin hissediyorum.
Denizi düşündüğümde, kendimi sakin hissediyorum.
Çok pişmiş balık kuru ve tatsız olabilir.
Fazla pişmiş balık kuru ve tatsız olabilir.
Tom'un masasını taşımasına yardımcı oldum.
Tom'un masasını taşımasına yardım ettim.
Tom ve ben birbirimize baktık ve gülümsedik.
Tom ve ben birbirimize bakıp gülümsedik.
Tom sorular sormak istedi ama sormadı.
Tom soru sormak istedi ama sormadı.
Bir arkadaştan bir mektup aldım.
Bir arkadaşımdan mektup aldım.
Kahvaltı için genellikle sadece meyve yerim.
Kahvaltıda genelde sadece meyve yerim.
Tom ne yapmak istediğini henüz bize söylemedi.
Tom bize henüz ne yapmak istediğini söylemedi.
Tom bunu tek başına yaptı.
Tom tek başına yaptı.
Birkaç bardak şarap dili gevşetebilir.
Birkaç kadeh şarap dili gevşetebilir.
Burada sorun onlar değil.
Buradaki sorun onlar değil.
Biz oraya varıncaya kadar Tom uyuyor olacak.
Biz oraya varana kadar Tom uyuyor olacak.
Tom ve Mary birbirlerini hala seviyorlar mı?
Tom ve Mary hala birbirlerini seviyor mu?
Arabanı ödünç almam gerekiyor.
Arabanı ödünç almam lazım.
Tom uzun zamandır bir mektup yazmadı.
Tom uzun zamandır mektup yazmadı.
Bir iş bulmama yardım edebilir misin?
İş bulmama yardım eder misin?
Boston'a neden gittiğimi kimseye söylemedim.
Neden Boston'a gittiğimi kimseye söylemedim.
Belki öğleden sonra yağmur yağacak.
Belki öğleden sonra yağmur yağar.
Tereyağını margarinden ayırt edebilir misin?
Tereyağını margarinden ayırt edebiliyor musun?
Tom kaldırım kenarında bir masaya oturmuştu.
Tom kaldırım kenarındaki masada oturuyordu.
Oğlum asla ıspanağını yemez.
Oğlum asla ıspanak yemez.
Bunu yapma iznim var.
Bunu yapmaya iznim var.
Tom, tam otuz yaşında iken öldü.
Tom henüz otuz yaşındayken öldü.
Tom onu sana nasıl yaptırdı?
Tom sana bunu nasıl yaptırdı?
Köprünün 100 metre uzunluğu var.
Köprünün uzunluğu 100 metredir.
Bu sizin için Noel hediyesi.
Bu senin için bir Noel hediyesi.
Konser bir solo piyano ile başladı.
Konser bir piyano solosuyla başladı.
Sami o kızla temasa geçti.
Sami o kızla iletişime geçti.
Mary, Tom'un en küçük torunuydı.
Mary, Tom'un en küçük torunuydu.