id
int64 1
9.2k
| answers
list | title
stringlengths 4
104
| question
stringlengths 2
257
| context
stringlengths 31
11.1k
|
---|---|---|---|---|
4,532 | [
{
"answer_start": "191",
"text": "Bahriye Merkez Hastanesi"
}
] | Menahem Hodara | Menahem Hodara'nın görev yaptığı Deniz Hastanesi'nin eski ismi nedir? | 1890'da Askeri Tıbbiye'yi (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane) bitirdikten sonra uzmanlık öğrenimi için Hamburg'a gönderildi. Bir süre de Viyana'da çalıştı ve 1906'da İstanbul'a döndü. Kasımpaşa'daki Bahriye Merkez Hastanesi'nde (bugün Deniz Hastanesi) emraz-i cildiye (deri) ve zühreviye (Cinsel yolla bulaşan hastalıklar) hekimi olarak görevlendirildi. Gerek bu görevi gerekse daha sonra getirldiği saray hekimliği sırasında bilimsel araştırmalarını ve deneylerini yoğun bir biçimde sürdürdü. Bir tür trichorrhexis nodosa olan "Hodara Hastalığı"nı tanımlayarak uluslararası tıp literatürüne girdi. |
4,533 | [
{
"answer_start": "176",
"text": "Kasımpaşa'da"
}
] | Menahem Hodara | Menahem Hodara'nın görev yaptığı Bahriye Merkez Hastanesi nerededir? | 1890'da Askeri Tıbbiye'yi (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane) bitirdikten sonra uzmanlık öğrenimi için Hamburg'a gönderildi. Bir süre de Viyana'da çalıştı ve 1906'da İstanbul'a döndü. Kasımpaşa'daki Bahriye Merkez Hastanesi'nde (bugün Deniz Hastanesi) emraz-i cildiye (deri) ve zühreviye (Cinsel yolla bulaşan hastalıklar) hekimi olarak görevlendirildi. Gerek bu görevi gerekse daha sonra getirldiği saray hekimliği sırasında bilimsel araştırmalarını ve deneylerini yoğun bir biçimde sürdürdü. Bir tür trichorrhexis nodosa olan "Hodara Hastalığı"nı tanımlayarak uluslararası tıp literatürüne girdi. |
4,534 | [
{
"answer_start": "244",
"text": "emraz-i cildiye (deri) ve zühreviye (Cinsel yolla bulaşan hastalıklar) hekimi"
}
] | Menahem Hodara | Menahem Hodara'nın Bahriye Merkez Hastanesi'ndeki görevi nedir? | 1890'da Askeri Tıbbiye'yi (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane) bitirdikten sonra uzmanlık öğrenimi için Hamburg'a gönderildi. Bir süre de Viyana'da çalıştı ve 1906'da İstanbul'a döndü. Kasımpaşa'daki Bahriye Merkez Hastanesi'nde (bugün Deniz Hastanesi) emraz-i cildiye (deri) ve zühreviye (Cinsel yolla bulaşan hastalıklar) hekimi olarak görevlendirildi. Gerek bu görevi gerekse daha sonra getirldiği saray hekimliği sırasında bilimsel araştırmalarını ve deneylerini yoğun bir biçimde sürdürdü. Bir tür trichorrhexis nodosa olan "Hodara Hastalığı"nı tanımlayarak uluslararası tıp literatürüne girdi. |
4,535 | [
{
"answer_start": "486",
"text": "Bir tür trichorrhexis nodosa olan \"Hodara Hastalığı\"nı "
}
] | Menahem Hodara | Menahem Hodara'nın uluslararası tıp literatürüne girmesi hangi hastalığı tanımlamasıyla olmuştur? | 1890'da Askeri Tıbbiye'yi (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane) bitirdikten sonra uzmanlık öğrenimi için Hamburg'a gönderildi. Bir süre de Viyana'da çalıştı ve 1906'da İstanbul'a döndü. Kasımpaşa'daki Bahriye Merkez Hastanesi'nde (bugün Deniz Hastanesi) emraz-i cildiye (deri) ve zühreviye (Cinsel yolla bulaşan hastalıklar) hekimi olarak görevlendirildi. Gerek bu görevi gerekse daha sonra getirldiği saray hekimliği sırasında bilimsel araştırmalarını ve deneylerini yoğun bir biçimde sürdürdü. Bir tür trichorrhexis nodosa olan "Hodara Hastalığı"nı tanımlayarak uluslararası tıp literatürüne girdi. |
4,536 | [
{
"answer_start": "46",
"text": " Hulusi Behçet "
}
] | Menahem Hodara | Menahem Hodara'nın öğrencisi kimdir? | Salisik asit, krizarobin ve iyodun, öğrencisi Hulusi Behçet ile birlikte de süblimenin deri üzerindeki etkilerini araştırdı. Çeşitli benlerin, donmaların ve süt çocuklarındaki kalça erimesinin histopatolojisiyle, "piedra" olarak bilinen hastalığı ilk o tanımladı. |
4,537 | [
{
"answer_start": "0",
"text": " Salisik asit, krizarobin ve iyodun, öğrencisi Hulusi Behçet ile birlikte de süblimenin "
}
] | Menahem Hodara | Menahem Hodara hangi maddelerin deri üzerindeki etkilerini araştırdı ? | Salisik asit, krizarobin ve iyodun, öğrencisi Hulusi Behçet ile birlikte de süblimenin deri üzerindeki etkilerini araştırdı. Çeşitli benlerin, donmaların ve süt çocuklarındaki kalça erimesinin histopatolojisiyle, "piedra" olarak bilinen hastalığı ilk o tanımladı. |
4,538 | [
{
"answer_start": "126",
"text": "Çeşitli benlerin, donmaların ve süt çocuklarındaki kalça erimesinin histopatolojisiyle, \"piedra\" olarak bilinen hastalığı "
}
] | Menahem Hodara | tıp alanında Menahem Hodara İlk defa hangi hastalıkları tanımladı? | Salisik asit, krizarobin ve iyodun, öğrencisi Hulusi Behçet ile birlikte de süblimenin deri üzerindeki etkilerini araştırdı. Çeşitli benlerin, donmaların ve süt çocuklarındaki kalça erimesinin histopatolojisiyle, "piedra" olarak bilinen hastalığı ilk o tanımladı. |
4,539 | [
{
"answer_start": "190",
"text": "Fransızca ve Almanca "
}
] | Menahem Hodara | Menahem Hodara araştırmaların sonuçlarını hangi dillerde yayımladı? | Bakteriyoloji uzmanı Ömer Fuad Bey'le birlikte deri mikozlarını inceleyerek, derideki mantar hastalığı ve deri aspergillozu olgularının saptanmasına öncülük etti. Araştırmalarının sonuçları Fransızca ve Almanca olarak Avrupa'da yayımlandı. Ünlü dermatoloji uzmanı Unna,Hodara'yı "Alman ve Fransız tıp literatürünü yayınlarıyla zenginleştiren kişi" olarak tanımlar. |
4,540 | [
{
"answer_start": "343",
"text": "Leonardo da Vinci'ye"
}
] | cezeri.txt | Ebû’l İz El Cezeri kime ilham kaynağı olmuştur? | Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî (d. 1136, Cizre, Şırnak; ö. 1206, Cizre), (Arapça: (أَبُو اَلْعِزِ إسْماعِيلِ بْنُ الرِّزاز الجزري), Kürtçe: Îsmaîlê Cizîrî), İslam'ın Altın Çağında çalışmalar yapan Müslüman bilim insanı ve mühendis. Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen Ebû’l İz El Cezeri'nin Leonardo da Vinci'ye ilham kaynağı olduğu düşünülür. |
4,541 | [
{
"answer_start": "164",
"text": "İslam'ın Altın Çağında çalışmalar yapan Müslüman bilim insanı ve mühendis"
}
] | cezeri.txt | Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî kimdir? | Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî (d. 1136, Cizre, Şırnak; ö. 1206, Cizre), (Arapça: (أَبُو اَلْعِزِ إسْماعِيلِ بْنُ الرِّزاز الجزري), Kürtçe: Îsmaîlê Cizîrî), İslam'ın Altın Çağında çalışmalar yapan Müslüman bilim insanı ve mühendis. Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen Ebû’l İz El Cezeri'nin Leonardo da Vinci'ye ilham kaynağı olduğu düşünülür. |
4,542 | [
{
"answer_start": "226",
"text": "Kirman'a"
}
] | Ali Kuşçu.txt | Ali Kuşçu habersizce nereye gitmiştir? | Öğrenmeye karşı olan azmini bir türlü tatmin edemeyen Ali Kuşçu, gerek Uluğ Bey'den ve gerek Kadızâde-i Rûmî'den izin alamayacağım korkusu ile veya bizim sana öğrettiklerimiz yetmedi mi hissini uyandırmamak azmiyle habersizce Kirman'a gitmiştir. |
4,543 | [
{
"answer_start": "172",
"text": "Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde"
}
] | Asım_Akin | Asım Akın ilk olarak nerede görev yapmıştır? | Asım Akin, 1940 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. St. Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, asistan olarak göreve başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde 1969 yılında Uzman, 1975 yılında Doçent ve 1982 yılında Profesör oldu. 1976-1977 yıllarında Fransa'ya giderek Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde çalıştı. 1978 yılında kurucusu bulunduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir. |
4,544 | [
{
"answer_start": "24",
"text": "İstanbul'da"
}
] | Asım_Akin | Asım Akın nerede doğmuştur? | Asım Akin, 1940 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. St. Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, asistan olarak göreve başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde 1969 yılında Uzman, 1975 yılında Doçent ve 1982 yılında Profesör oldu. 1976-1977 yıllarında Fransa'ya giderek Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde çalıştı. 1978 yılında kurucusu bulunduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir. |
4,545 | [
{
"answer_start": "51",
"text": "St. Joseph Lisesi"
}
] | Asım_Akin | Asım Akın hangi liseden mezun olmuştur? | Asım Akin, 1940 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. St. Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, asistan olarak göreve başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde 1969 yılında Uzman, 1975 yılında Doçent ve 1982 yılında Profesör oldu. 1976-1977 yıllarında Fransa'ya giderek Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde çalıştı. 1978 yılında kurucusu bulunduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir. |
4,546 | [
{
"answer_start": "234",
"text": "1969"
}
] | Asım_Akin | Asım Akın hangi yılda uzman olmuştur? | Asım Akin, 1940 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. St. Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, asistan olarak göreve başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde 1969 yılında Uzman, 1975 yılında Doçent ve 1982 yılında Profesör oldu. 1976-1977 yıllarında Fransa'ya giderek Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde çalıştı. 1978 yılında kurucusu bulunduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir. |
4,547 | [
{
"answer_start": "254",
"text": "1975"
}
] | Asım_Akin | Asım Akın hangi yılda doçent unvanı almıştır? | Asım Akin, 1940 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. St. Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, asistan olarak göreve başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde 1969 yılında Uzman, 1975 yılında Doçent ve 1982 yılında Profesör oldu. 1976-1977 yıllarında Fransa'ya giderek Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde çalıştı. 1978 yılında kurucusu bulunduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir. |
4,548 | [
{
"answer_start": "277",
"text": "1982"
}
] | Asım_Akin | Asım Akın hangi yılda profesör ünvanı almıştır? | Asım Akin, 1940 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. St. Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, asistan olarak göreve başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde 1969 yılında Uzman, 1975 yılında Doçent ve 1982 yılında Profesör oldu. 1976-1977 yıllarında Fransa'ya giderek Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde çalıştı. 1978 yılında kurucusu bulunduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir. |
4,549 | [
{
"answer_start": "344",
"text": "Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde"
}
] | Asım_Akin | Asım Akın Fransa’da nerede çalışmıştır? | Asım Akin, 1940 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. St. Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, asistan olarak göreve başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde 1969 yılında Uzman, 1975 yılında Doçent ve 1982 yılında Profesör oldu. 1976-1977 yıllarında Fransa'ya giderek Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde çalıştı. 1978 yılında kurucusu bulunduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir. |
4,550 | [
{
"answer_start": "11",
"text": "1940"
}
] | Asım_Akin | Asım Akin kaç yılında doğmuştur | Asım Akin, 1940 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. St. Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, asistan olarak göreve başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde 1969 yılında Uzman, 1975 yılında Doçent ve 1982 yılında Profesör oldu. 1976-1977 yıllarında Fransa'ya giderek Paris Üniversitsi Tıp Fakültesi'nde çalıştı. 1978 yılında kurucusu bulunduğu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir. |
4,551 | [
{
"answer_start": "19",
"text": "Temel Nükleer Tıp"
}
] | Asım_Akin | Asım Akın'ın nükleer tıp konusunda yazdığı ders kitabının ismi nedir | Konusunda yazdığı "Temel Nükleer Tıp" adlı bir ders kitabı ve 200'ü aşkın yayımlanmış bilimsel yayın ve makalesi vardır. Düşünsel ve kültürel çalışmaları arasında "Masonluğun Kökenleri", "Evrende İnsan", "Tarih Boyunca Masonluk", "Masonluğun Kültür ve Mesajı", "Masonluk ve/veya Pozitif Düşünmenin Soyağacı" ile "Spekülatif Masonluğun Oluşumu" adlı kitapları yayımlanmıştır. 2005-2007 yılları arasında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın Büyük Üstatlığını yapmıştır. |
4,552 | [
{
"answer_start": "220",
"text": "hiperbolik geometri, ergodik teori, simplektik geometri ve Teichmüller teorisi"
}
] | Meryem Mirzahani | Mirzakhani hangi alanlarda çalışmalar yapmıştır | 2008’den bu yana Stanford Üniversitesi'nde matematik profesörü olarak çalışan Mirzakhani, 2014 yılında “Matematiğin Nobeli” sayılan Fields madalyasını alarak bu ödülü kazanan ilk kadın olmuştur. Çalışmalarında özellikle hiperbolik geometri, ergodik teori, simplektik geometri ve Teichmüller teorisine odaklanmaktadır |
4,553 | [
{
"answer_start": "78",
"text": "Mirzakhani"
}
] | Meryem Mirzahani | Matematik fields madalyasını kazanan ilk kadın profesör kimdir | 2008’den bu yana Stanford Üniversitesi'nde matematik profesörü olarak çalışan Mirzakhani, 2014 yılında “Matematiğin Nobeli” sayılan Fields madalyasını alarak bu ödülü kazanan ilk kadın olmuştur. Çalışmalarında özellikle hiperbolik geometri, ergodik teori, simplektik geometri ve Teichmüller teorisine odaklanmaktadır |
4,554 | [
{
"answer_start": "313",
"text": "hiperbolik geometri, ergodik teori, simplektik geometri ve Teichmüller teorisi"
}
] | Meryem Mirzahani | Meryem Mirzakhani çalışmalarında hangi teorilere odaklanmaktadır ? |
Meryem Mirzakhani ( d. 3 Mayıs 1977, Tahran - ö. 15 Temmuz 2017), İranlı
matematikçi.
2008’den bu yana Stanford Üniversitesi'nde matematik profesörü olarak çalışan Mirzakhani, 2014 yılında “Matematiğin Nobeli” sayılan Fields madalyasını alarak bu ödülü kazanan ilk kadın olmuştur. Çalışmalarında özellikle hiperbolik geometri, ergodik teori, simplektik geometri ve Teichmüller teorisine odaklanmaktadır
|
4,555 | [
{
"answer_start": "197",
"text": "Matematiğin Nobeli"
}
] | Meryem Mirzahani | Fields madalyası neye benzetilmiştir ? |
Meryem Mirzakhani ( d. 3 Mayıs 1977, Tahran - ö. 15 Temmuz 2017), İranlı
matematikçi.
2008’den bu yana Stanford Üniversitesi'nde matematik profesörü olarak çalışan Mirzakhani, 2014 yılında “Matematiğin Nobeli” sayılan Fields madalyasını alarak bu ödülü kazanan ilk kadın olmuştur. Çalışmalarında özellikle hiperbolik geometri, ergodik teori, simplektik geometri ve Teichmüller teorisine odaklanmaktadır
|
4,556 | [
{
"answer_start": "886",
"text": "meme kanseri"
}
] | Meryem Mirzahani | Meryem Mirzahani hangi hastalık yüzünden vefat etmiştir ? | 1977 yılında başkent Tahran'da dünyaya geldi.
Tahran’da üstün yetenekli öğrencilere hizmet veren bir kurumda öğrenim gördü. 1994 ve 1995'de ülkesinin matematik olimpiyat takımında yer aldı ve altın madalya aldı. 1999'da Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi'nden mezun oldu. Lisansüstü çalışma için ABD’ye gitti, 2004'te Harvard'dan doktorasını aldı. 2004-2008 yıllarında Clay Matematik Enstitüsü ve Princeton Üniversitesi’nde görev yaptı. 2008’de Stanford Üniversitesi’nde profesör oldu.
2014 yılında Güney Kore'nin başkenti Seul'daki Uluslararası Matematikçiler Kongresi tarafından verilen Fields Madalyası'na layık görüldü. Bu ödülü alan ilk kadın bilim insanı oldu. Başarısı İran cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından gayri resmi olarak kutlanmıştır.
Kuramsal bilgisayar bilimci olan Çek vatandaşı Jan Vondrák ile evlidir ve bir kızı vardır.
15 Temmuz 2017 tarihinde meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetti. |
4,557 | [
{
"answer_start": "800",
"text": "Çek vatandaşı"
}
] | Meryem Mirzahani | Meryem Mirzahanin eşi hangi ülkenin vatandaşıdır ? | 1977 yılında başkent Tahran'da dünyaya geldi.
Tahran’da üstün yetenekli öğrencilere hizmet veren bir kurumda öğrenim gördü. 1994 ve 1995'de ülkesinin matematik olimpiyat takımında yer aldı ve altın madalya aldı. 1999'da Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi'nden mezun oldu. Lisansüstü çalışma için ABD’ye gitti, 2004'te Harvard'dan doktorasını aldı. 2004-2008 yıllarında Clay Matematik Enstitüsü ve Princeton Üniversitesi’nde görev yaptı. 2008’de Stanford Üniversitesi’nde profesör oldu.
2014 yılında Güney Kore'nin başkenti Seul'daki Uluslararası Matematikçiler Kongresi tarafından verilen Fields Madalyası'na layık görüldü. Bu ödülü alan ilk kadın bilim insanı oldu. Başarısı İran cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından gayri resmi olarak kutlanmıştır.
Kuramsal bilgisayar bilimci olan Çek vatandaşı Jan Vondrák ile evlidir ve bir kızı vardır.
15 Temmuz 2017 tarihinde meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetti. |
4,558 | [
{
"answer_start": "194",
"text": " altın madalya"
}
] | Meryem Mirzahani | Meryem Mirzahani olimpiyatda ne ödülü almıştır ? | 1977 yılında başkent Tahran'da dünyaya geldi.
Tahran’da üstün yetenekli öğrencilere hizmet veren bir kurumda öğrenim gördü. 1994 ve 1995'de ülkesinin matematik olimpiyat takımında yer aldı ve altın madalya aldı. 1999'da Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi'nden mezun oldu. Lisansüstü çalışma için ABD’ye gitti, 2004'te Harvard'dan doktorasını aldı. 2004-2008 yıllarında Clay Matematik Enstitüsü ve Princeton Üniversitesi’nde görev yaptı. 2008’de Stanford Üniversitesi’nde profesör oldu.
2014 yılında Güney Kore'nin başkenti Seul'daki Uluslararası Matematikçiler Kongresi tarafından verilen Fields Madalyası'na layık görüldü. Bu ödülü alan ilk kadın bilim insanı oldu. Başarısı İran cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından gayri resmi olarak kutlanmıştır.
Kuramsal bilgisayar bilimci olan Çek vatandaşı Jan Vondrák ile evlidir ve bir kızı vardır.
15 Temmuz 2017 tarihinde meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetti. |
4,559 | [
{
"answer_start": "91",
"text": " Amerikan Matematik Derneği Satter Ödülü"
}
] | Meryem Mirzahani | 2013 yılında hangi ödülü almıştır ? | 2014 Uluslararası Matematikçiler Kongresi Fields Madalyası
2014 Clay Araştırma Ödülü
2013 Amerikan Matematik Derneği Satter Ödülü
2009 Bluementhal Ödülü
1995 Matematik Olimpiyatları Altın Madalya Ödülü
1994 Matematik Olimpiyatları Altın Madalya Ödülü |
4,560 | [
{
"answer_start": "278",
"text": "Harvard'dan"
}
] | Meryem Mirzakhani | Meryem Mirzakhani doktorasını nerede yaptı | Tahran’da üstün yetenekli öğrencilere hizmet veren bir kurumda öğrenim gördü. 1994 ve 1995'de ülkesinin matematik olimpiyat takımında yer aldı ve altın madalya aldı. 1999'da Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi'nden mezun oldu. Lisansüstü çalışma için ABD’ye gitti, 2004'te Harvard'dan doktorasını aldı. 2004-2008 yıllarında Clay Matematik Enstitüsü ve Princeton Üniversitesi’nde görev yaptı. 2008’de Stanford Üniversitesi’nde profesör oldu. |
4,561 | [
{
"answer_start": "174",
"text": "Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi"
}
] | Meryem Mirzakhani | Meryem Mirzakhani lisans derecesini hangi okuldan almıştır | Tahran’da üstün yetenekli öğrencilere hizmet veren bir kurumda öğrenim gördü. 1994 ve 1995'de ülkesinin matematik olimpiyat takımında yer aldı ve altın madalya aldı. 1999'da Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi'nden mezun oldu. Lisansüstü çalışma için ABD’ye gitti, 2004'te Harvard'dan doktorasını aldı. 2004-2008 yıllarında Clay Matematik Enstitüsü ve Princeton Üniversitesi’nde görev yaptı. 2008’de Stanford Üniversitesi’nde profesör oldu. |
4,562 | [
{
"answer_start": "31",
"text": "25 Mart 1611'de İstanbul' da"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi hangi tarihte ve nerede doğmuştur? | Hicri 10 Muharrem 1020, Miladi 25 Mart 1611'de İstanbul' da doğmuştur. |
4,563 | [
{
"answer_start": "323",
"text": " Musâhip Derviş Ömer Ağa'dan"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi kimden musiki öğrenmiştir? | Evliya Çelebi, çok iyi bir öğrenim gördü. Önce mahalle mektebine gitti. Daha sonra Şeyhülislam Hamit Efendi Medresesi'ne girdi. Burada yedi yıl okuduktan sonra saraya özgü bir okul olan Enderun'a devam etti. Enderûn'da sarf (dil bilgisi), nahiv (gramer), kâfiye, hüsn-ü hat dersleri gördüğü gibi Enderûn musikişinaslarından Musâhip Derviş Ömer Ağa'dan da musiki öğrendi. |
4,564 | [
{
"answer_start": "135",
"text": "yedi yıl"
}
] | Evliya Çelebi | İyi bir öğrenim görmüş olan Evliya Çelebi okuduğu medreseyi kaç yılda tamamlamıştır? | Evliya Çelebi, çok iyi bir öğrenim gördü. Önce mahalle mektebine gitti. Daha sonra Şeyhülislam Hamit Efendi Medresesi'ne girdi. Burada yedi yıl okuduktan sonra saraya özgü bir okul olan Enderun'a devam etti. Enderûn'da sarf (dil bilgisi), nahiv (gramer), kâfiye, hüsn-ü hat dersleri gördüğü gibi Enderûn musikişinaslarından Musâhip Derviş Ömer Ağa'dan da musiki öğrendi. |
4,565 | [
{
"answer_start": "214",
"text": "Fatih Sultan Mehmed'in"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'nin babasının dedesi hangi padişahın akıncılarındandı? | Çelebi ailesi aslen Kütahyalı olup, fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş, zaman zaman Kütahya'da da kalmışlardır. İstanbul'un Fethi sırasında Evliya Çelebi'nin dedesi Kara Ahmet Bey'in dedesi olan Yavuz Özbek (Er), Fatih Sultan Mehmed'in akıncılarından olup fetih ganimeti ile Unkapanı'nda yüz dükkân, bir cami ile beraber bir ev yaptırmıştır. Eski adıyla Sağrıcılar Camii olan bu cami Yavuz Sinan Camii'dir. Evliya Çelebi'nin dedesi Kara Ahmet Bey, Kütahya'daki evlerinin önündeki türbede medfundur. Babası Derviş Mehmed Zıllî,I. Süleyman'dan I. Ahmed’e kadarki padişahların kuyumcubaşılığında bulunmuş pek çok sefere katılmış, çok yaşlı iken vefat etmiştir. Annesi Abhaz'dır. Annesinin kardeşi Melek Ahmed Paşa'nın validesi olduğu için Melek Ahmed Paşa'nın himayesinde bulunmuştur. Amcası Firâki Abdurrahmân Çelebi'dir. Babası, annesi ve büyük annesi Beyoğlu'nda şimdiki Lohusa Sultan Türbesi yakınındaki Meyyit Mezarlığı'nda gömülüdür Unesco tarafından doğumunun 400. yılı münasebetiyle 2011 yılı, Evliya Çelebi yılı ilan edilmiştir. |
4,566 | [
{
"answer_start": "937",
"text": "Unesco tarafından doğumunun 400. yılı münasebetiyle"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi yılı kim tarafından ve neden ilan edilmiştir? | Çelebi ailesi aslen Kütahyalı olup, fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş, zaman zaman Kütahya'da da kalmışlardır. İstanbul'un Fethi sırasında Evliya Çelebi'nin dedesi Kara Ahmet Bey'in dedesi olan Yavuz Özbek (Er), Fatih Sultan Mehmed'in akıncılarından olup fetih ganimeti ile Unkapanı'nda yüz dükkân, bir cami ile beraber bir ev yaptırmıştır. Eski adıyla Sağrıcılar Camii olan bu cami Yavuz Sinan Camii'dir. Evliya Çelebi'nin dedesi Kara Ahmet Bey, Kütahya'daki evlerinin önündeki türbede medfundur. Babası Derviş Mehmed Zıllî,I. Süleyman'dan I. Ahmed’e kadarki padişahların kuyumcubaşılığında bulunmuş pek çok sefere katılmış, çok yaşlı iken vefat etmiştir. Annesi Abhaz'dır. Annesinin kardeşi Melek Ahmed Paşa'nın validesi olduğu için Melek Ahmed Paşa'nın himayesinde bulunmuştur. Amcası Firâki Abdurrahmân Çelebi'dir. Babası, annesi ve büyük annesi Beyoğlu'nda şimdiki Lohusa Sultan Türbesi yakınındaki Meyyit Mezarlığı'nda gömülüdür Unesco tarafından doğumunun 400. yılı münasebetiyle 2011 yılı, Evliya Çelebi yılı ilan edilmiştir. |
4,567 | [
{
"answer_start": "989",
"text": "2011 yılı"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi yılı olarak bilinen yıl hangi yıldır? | Çelebi ailesi aslen Kütahyalı olup, fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş, zaman zaman Kütahya'da da kalmışlardır. İstanbul'un Fethi sırasında Evliya Çelebi'nin dedesi Kara Ahmet Bey'in dedesi olan Yavuz Özbek (Er), Fatih Sultan Mehmed'in akıncılarından olup fetih ganimeti ile Unkapanı'nda yüz dükkân, bir cami ile beraber bir ev yaptırmıştır. Eski adıyla Sağrıcılar Camii olan bu cami Yavuz Sinan Camii'dir. Evliya Çelebi'nin dedesi Kara Ahmet Bey, Kütahya'daki evlerinin önündeki türbede medfundur. Babası Derviş Mehmed Zıllî,I. Süleyman'dan I. Ahmed’e kadarki padişahların kuyumcubaşılığında bulunmuş pek çok sefere katılmış, çok yaşlı iken vefat etmiştir. Annesi Abhaz'dır. Annesinin kardeşi Melek Ahmed Paşa'nın validesi olduğu için Melek Ahmed Paşa'nın himayesinde bulunmuştur. Amcası Firâki Abdurrahmân Çelebi'dir. Babası, annesi ve büyük annesi Beyoğlu'nda şimdiki Lohusa Sultan Türbesi yakınındaki Meyyit Mezarlığı'nda gömülüdür Unesco tarafından doğumunun 400. yılı münasebetiyle 2011 yılı, Evliya Çelebi yılı ilan edilmiştir. |
4,568 | [
{
"answer_start": "566",
"text": " zeka ve güzel konuşma kabiliyeti sayesinde "
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'nin sarayda geçirdiği dönemde IV. Murad'ın beğenisini nasıl kazanmıştır? | Okul öğreniminin dışında özel hocalardan Kur'an, Arapça, güzel yazı, musiki, beden eğitimi ve yabancı dil dersleri aldı. Kur'an'ı ezberleyerek hafız oldu. Öğrenimini bitirdikten sonra 25 yaşında iken Ayasofya Camii'nde mukabele okuduğu sırada camiye gelen IV. Murad'ın iradesiyle saraya alınıp musahipler arasına katıldı. Saraya alınmasına o sırada silahtar olan akrabası Melek Ahmed Paşa, Ruznâmeci İbrahim Efendi ve Hattat Hasan Paşa yardımcı olmuşlardır. Yaptığı işlerle padişah ve devlet ileri gelenlerinin beğenisini kazandı. IV. Murad'ın vefatına kadar sarayda zeka ve güzel konuşma kabiliyeti sayesinde pâdişahın teveccühünü kazandı. Bu yüzden çok yüksek görevlere getirilmesi düşünülüyordu. |
4,569 | [
{
"answer_start": "372",
"text": "Melek Ahmed Paşa, Ruznâmeci İbrahim Efendi ve Hattat Hasan Paşa"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'nin 25 yaşında saraya alınmasına kimler yardımcı olmuştur? | Okul öğreniminin dışında özel hocalardan Kur'an, Arapça, güzel yazı, musiki, beden eğitimi ve yabancı dil dersleri aldı. Kur'an'ı ezberleyerek hafız oldu. Öğrenimini bitirdikten sonra 25 yaşında iken Ayasofya Camii'nde mukabele okuduğu sırada camiye gelen IV. Murad'ın iradesiyle saraya alınıp musahipler arasına katıldı. Saraya alınmasına o sırada silahtar olan akrabası Melek Ahmed Paşa, Ruznâmeci İbrahim Efendi ve Hattat Hasan Paşa yardımcı olmuşlardır. Yaptığı işlerle padişah ve devlet ileri gelenlerinin beğenisini kazandı. IV. Murad'ın vefatına kadar sarayda zeka ve güzel konuşma kabiliyeti sayesinde pâdişahın teveccühünü kazandı. Bu yüzden çok yüksek görevlere getirilmesi düşünülüyordu. |
4,570 | [
{
"answer_start": "41",
"text": "Kur'an, Arapça, güzel yazı, musiki, beden eğitimi ve yabancı dil"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi okul eğitimi dışında hangi özel dersleri almıştır? | Okul öğreniminin dışında özel hocalardan Kur'an, Arapça, güzel yazı, musiki, beden eğitimi ve yabancı dil dersleri aldı. Kur'an'ı ezberleyerek hafız oldu. Öğrenimini bitirdikten sonra 25 yaşında iken Ayasofya Camii'nde mukabele okuduğu sırada camiye gelen IV. Murad'ın iradesiyle saraya alınıp musahipler arasına katıldı. Saraya alınmasına o sırada silahtar olan akrabası Melek Ahmed Paşa, Ruznâmeci İbrahim Efendi ve Hattat Hasan Paşa yardımcı olmuşlardır. Yaptığı işlerle padişah ve devlet ileri gelenlerinin beğenisini kazandı. IV. Murad'ın vefatına kadar sarayda zeka ve güzel konuşma kabiliyeti sayesinde pâdişahın teveccühünü kazandı. Bu yüzden çok yüksek görevlere getirilmesi düşünülüyordu. |
4,571 | [
{
"answer_start": "184",
"text": "Vezirlerle seyahatleri sırasında onların imam ve müezzinliklerinde ve iç ağalıklarında bulunarak pek çok defa haber götürme göreviyle"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi İstanbul'a gitme şansını nasıl elde etmiştir? | Seyahatlerini Melek Ahmed Paşa, Defterdarzâde Mehmed Paşa, Köse Ali Paşa, Köprülü Mehmed Paşa, Kırımı Hanı ve sairenin refakatinde yaptı ve bunlarla beraber yabancı ülkeleri de gördü. Vezirlerle seyahatleri sırasında onların imam ve müezzinliklerinde ve iç ağalıklarında bulunarak pek çok defa haber götürme göreviyle İstanbul'a ve başka yerlere gidip geldi. |
4,572 | [
{
"answer_start": "731",
"text": "\"Seyahat ya Resulullah\" "
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'nin "Şefaat ya Resulullah" diyeceğine ne demesi nedeniyle 70 yaşına kadar sürecek seyahati başlar? | Evliya Çelebi'nin düşünceleri ise çok farklıydı. Daha küçük yaşlarından itibaren içinde müthiş gezi arzusu vardı. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyordu. Bu yüzden sarayda fazla kalamadı. Kendisinin anlattığına göre bir rüya üzerine meşhur gezilerine başladı. 1040 Muharrem ayının Aşure Gecesi (19 Ağustos 1630) gördüğü rüya şöyledir: Rüyasında İstanbul'da Yemiş İskelesi civarında Ahi Çelebi Camii'ndedir. Orada muazzam bir cemaat vardır. Dikkat eder, İslam peygamberi Muhammed'i baş tarafta görür. Dört sadık halifesi ve diğer ashabı da hep oradadır. Muhammed'in yanına gidip ondan şefaat dilemek arzusundadır. Ama bir türlü cesaret edip de gidemez. En sonunda bir cesaretle gidip "Şefaat ya Resulullah" diyeceğine, "Seyahat ya Resulullah" der. Böylece, 70 yaşına kadar sürecek ve Ceşitli tehlike, sıkıntı ve hadiseler geçirmesine rağmen vazgeçmeyeceği seyahati başlar. |
4,573 | [
{
"answer_start": "273",
"text": "1040 Muharrem ayının Aşure Gecesi (19 Ağustos 1630)"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'yi gezilerine başlatan rüyayı ne zaman görmüştür? | Evliya Çelebi'nin düşünceleri ise çok farklıydı. Daha küçük yaşlarından itibaren içinde müthiş gezi arzusu vardı. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyordu. Bu yüzden sarayda fazla kalamadı. Kendisinin anlattığına göre bir rüya üzerine meşhur gezilerine başladı. 1040 Muharrem ayının Aşure Gecesi (19 Ağustos 1630) gördüğü rüya şöyledir: Rüyasında İstanbul'da Yemiş İskelesi civarında Ahi Çelebi Camii'ndedir. Orada muazzam bir cemaat vardır. Dikkat eder, İslam peygamberi Muhammed'i baş tarafta görür. Dört sadık halifesi ve diğer ashabı da hep oradadır. Muhammed'in yanına gidip ondan şefaat dilemek arzusundadır. Ama bir türlü cesaret edip de gidemez. En sonunda bir cesaretle gidip "Şefaat ya Resulullah" diyeceğine, "Seyahat ya Resulullah" der. Böylece, 70 yaşına kadar sürecek ve Ceşitli tehlike, sıkıntı ve hadiseler geçirmesine rağmen vazgeçmeyeceği seyahati başlar. |
4,574 | [
{
"answer_start": "229",
"text": "bir rüya"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'nin meşhur gezilerine başlatan şey ne olmuştur? | Evliya Çelebi'nin düşünceleri ise çok farklıydı. Daha küçük yaşlarından itibaren içinde müthiş gezi arzusu vardı. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyordu. Bu yüzden sarayda fazla kalamadı. Kendisinin anlattığına göre bir rüya üzerine meşhur gezilerine başladı. 1040 Muharrem ayının Aşure Gecesi (19 Ağustos 1630) gördüğü rüya şöyledir: Rüyasında İstanbul'da Yemiş İskelesi civarında Ahi Çelebi Camii'ndedir. Orada muazzam bir cemaat vardır. Dikkat eder, İslam peygamberi Muhammed'i baş tarafta görür. Dört sadık halifesi ve diğer ashabı da hep oradadır. Muhammed'in yanına gidip ondan şefaat dilemek arzusundadır. Ama bir türlü cesaret edip de gidemez. En sonunda bir cesaretle gidip "Şefaat ya Resulullah" diyeceğine, "Seyahat ya Resulullah" der. Böylece, 70 yaşına kadar sürecek ve Ceşitli tehlike, sıkıntı ve hadiseler geçirmesine rağmen vazgeçmeyeceği seyahati başlar. |
4,575 | [
{
"answer_start": "88",
"text": "müthiş gezi arzusu"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'nin sarayda kalmamasının nedeni nedir? | Evliya Çelebi'nin düşünceleri ise çok farklıydı. Daha küçük yaşlarından itibaren içinde müthiş gezi arzusu vardı. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyordu. Bu yüzden sarayda fazla kalamadı. Kendisinin anlattığına göre bir rüya üzerine meşhur gezilerine başladı. 1040 Muharrem ayının Aşure Gecesi (19 Ağustos 1630) gördüğü rüya şöyledir: Rüyasında İstanbul'da Yemiş İskelesi civarında Ahi Çelebi Camii'ndedir. Orada muazzam bir cemaat vardır. Dikkat eder, İslam peygamberi Muhammed'i baş tarafta görür. Dört sadık halifesi ve diğer ashabı da hep oradadır. Muhammed'in yanına gidip ondan şefaat dilemek arzusundadır. Ama bir türlü cesaret edip de gidemez. En sonunda bir cesaretle gidip "Şefaat ya Resulullah" diyeceğine, "Seyahat ya Resulullah" der. Böylece, 70 yaşına kadar sürecek ve Ceşitli tehlike, sıkıntı ve hadiseler geçirmesine rağmen vazgeçmeyeceği seyahati başlar. |
4,576 | [
{
"answer_start": "13",
"text": " İstanbul ve çevresine yaptı"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi ilk gezisini nerede yapmıştır? | İlk gezisini, İstanbul ve çevresine yaptı. Daha sonra İstanbul dışına çıktı. 1640 başlarında babasından habersizce Bursa'ya gitmek üzere İstanbul'dan çıktı. Bu seyahatten 35 gün sonra geri döndü. Oğlunun seyahat aşkını gören babası bundan sonra seyahatine müsaade etti ve kendisini zamanın önemli şeyhlerinden Abdü'l-ahat Nûri Efendi ve diğer şeyhlere götürüp el öptürerek hayır dualarını niyaz etti. |
4,577 | [
{
"answer_start": "32",
"text": "Temmuz 1640'ta İzmit'e"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi ikinci seyahatini ne zaman ve nereye yapmıştır? | Evliya Çelebi ikinci seyahatini Temmuz 1640'ta İzmit'e yaptı. Bu suretle 1630'dan 1681'e kadar sürecek olan elli yılı aşkın bir seyahat hayatı yaşadı. Gezdiği yerler arasında o zamanki Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yer alan hemen hemen bütün yerler vardı. |
4,578 | [
{
"answer_start": "73",
"text": "1630'dan 1681'e"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi gezilerini hangi yıllar arasında yapmıştır? | Evliya Çelebi ikinci seyahatini Temmuz 1640'ta İzmit'e yaptı. Bu suretle 1630'dan 1681'e kadar sürecek olan elli yılı aşkın bir seyahat hayatı yaşadı. Gezdiği yerler arasında o zamanki Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yer alan hemen hemen bütün yerler vardı. |
4,579 | [
{
"answer_start": "179",
"text": "fantastik"
}
] | Evliya Çelebi | Seyahatnamenin anlatım biçimi nasıldır? | Seyahatname, Evliya Çelebi tarafından 17. yüzyılda yazılmış olan çok ünlü bir gezi kitabıdır. 10 ciltten oluşur. Gerçekçi bir gözle izlenen olaylar, yalın ve duru, zaman zaman da fantastik bir anlatım içinde, halkın anlayacağı şekilde yazılmış, yine halkın anlayacağı şekilde deyimler çokça kullanılmıştır. Halk etimolojisi de bolca görülür. |
4,580 | [
{
"answer_start": "94",
"text": "10"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'nin Seyahatname olan eseri kaç ciltten oluşur? | Seyahatname, Evliya Çelebi tarafından 17. yüzyılda yazılmış olan çok ünlü bir gezi kitabıdır. 10 ciltten oluşur. Gerçekçi bir gözle izlenen olaylar, yalın ve duru, zaman zaman da fantastik bir anlatım içinde, halkın anlayacağı şekilde yazılmış, yine halkın anlayacağı şekilde deyimler çokça kullanılmıştır. Halk etimolojisi de bolca görülür. |
4,581 | [
{
"answer_start": "38",
"text": "17. yüzyılda"
}
] | Evliya Çelebi | Evliya Çelebi'nin ünlü gezi kitabı Seyahatname ne zaman yazılmıştır? | Seyahatname, Evliya Çelebi tarafından 17. yüzyılda yazılmış olan çok ünlü bir gezi kitabıdır. 10 ciltten oluşur. Gerçekçi bir gözle izlenen olaylar, yalın ve duru, zaman zaman da fantastik bir anlatım içinde, halkın anlayacağı şekilde yazılmış, yine halkın anlayacağı şekilde deyimler çokça kullanılmıştır. Halk etimolojisi de bolca görülür. |
4,582 | [
{
"answer_start": "0",
"text": "Ahmet Şuayp"
}
] | Ahmet Şuayip | Öncekilerin aksine positivizmi her yönüyle detaylı şekilde inceleyen kimdir? | Ahmet Şuayp'tan önce Beşir Fuat pozitivizm ile materyalizm arasındaki farklara değinmiş, ancak ayrımın felsefi yönünden çok edebi yönüne ağırlık vermiştir. Hüseyin Cahit Yalçın da ayrımın estetik yönünü ele almıştır. Ancak ilk olarak Ahmet Şuayp positivizmi her yönüyle kapsamlı şekilde incelemiş, felsefi, tarihsel, edebi yönlerini birlikte ele almıştır. |
4,583 | [
{
"answer_start": "156",
"text": "Hüseyin Cahit Yalçın"
}
] | Ahmet Şuayip | pozitivizm ile materyalizm arasındaki ayrımın estetik yönüne ağırlık veren kimdir? | Ahmet Şuayp'tan önce Beşir Fuat pozitivizm ile materyalizm arasındaki farklara değinmiş, ancak ayrımın felsefi yönünden çok edebi yönüne ağırlık vermiştir. Hüseyin Cahit Yalçın da ayrımın estetik yönünü ele almıştır. Ancak ilk olarak Ahmet Şuayp positivizmi her yönüyle kapsamlı şekilde incelemiş, felsefi, tarihsel, edebi yönlerini birlikte ele almıştır. |
4,584 | [
{
"answer_start": "21",
"text": "Beşir Fuat"
}
] | Ahmet Şuayip | pozitivizm ile materyalizm arasındaki ayrımın daha çok edebi yönüne değinen kimdir? | Ahmet Şuayp'tan önce Beşir Fuat pozitivizm ile materyalizm arasındaki farklara değinmiş, ancak ayrımın felsefi yönünden çok edebi yönüne ağırlık vermiştir. Hüseyin Cahit Yalçın da ayrımın estetik yönünü ele almıştır. Ancak ilk olarak Ahmet Şuayp positivizmi her yönüyle kapsamlı şekilde incelemiş, felsefi, tarihsel, edebi yönlerini birlikte ele almıştır. |
4,585 | [
{
"answer_start": "222",
"text": "Ahmet Şuayip"
}
] | Ahmet Şuayip | Alfred Fouillée ve Schopenhauer'in adı Türkiye'de ilk olarak kim sayesinde duyulmuştur? | Sosyoloji alanında Taine'in aşılmış olduğunu söyler ve Émile Durkheim ile Gabriel Tarde adlı iki yeni filozofun adını verir. Daha sonraki yıllarda Türkiye'de önemli etkileri olacak olan bu iki filozoftan ilk söz eden kişi Ahmet Şuayip olmuştur. Taine'in öğrencisi olan August Comte'u da bir filozof olarak değerlendirir. Alfred Fouillée ve Schopenhauer'in adı da Türk edebiyatında ilk olarak onunla duyulmuştur. |
4,586 | [
{
"answer_start": "222",
"text": "Ahmet Şuayip"
}
] | Ahmet Şuayip | Taine'in öğrencisi olan August Comte kim tarafından bir filozof olarak değerlendirilir? | Sosyoloji alanında Taine'in aşılmış olduğunu söyler ve Émile Durkheim ile Gabriel Tarde adlı iki yeni filozofun adını verir. Daha sonraki yıllarda Türkiye'de önemli etkileri olacak olan bu iki filozoftan ilk söz eden kişi Ahmet Şuayip olmuştur. Taine'in öğrencisi olan August Comte'u da bir filozof olarak değerlendirir. Alfred Fouillée ve Schopenhauer'in adı da Türk edebiyatında ilk olarak onunla duyulmuştur. |
4,587 | [
{
"answer_start": "55",
"text": "Émile Durkheim ile Gabriel"
}
] | Ahmet Şuayip | Ahmet Şuayip'in söz ettiği ve Türkiyede'de önemli etkileri olan filozoflar kimlerdir? | Sosyoloji alanında Taine'in aşılmış olduğunu söyler ve Émile Durkheim ile Gabriel Tarde adlı iki yeni filozofun adını verir. Daha sonraki yıllarda Türkiye'de önemli etkileri olacak olan bu iki filozoftan ilk söz eden kişi Ahmet Şuayip olmuştur. Taine'in öğrencisi olan August Comte'u da bir filozof olarak değerlendirir. Alfred Fouillée ve Schopenhauer'in adı da Türk edebiyatında ilk olarak onunla duyulmuştur. |
4,588 | [
{
"answer_start": "522",
"text": "sosyoloji"
}
] | Ahmet Şuayip | Ahmet Şuayip dergide hangi alandaki düşüncelerini yazmıştır? | Meşrutiyetin ilanından sonra düşünce hayatına katılan çok sayıda dergiden biri de Şuayip'in felsefeci Rıza Tevfik ve iktisatçı Mehmet Cavid Bey ile birlikte çıkardıkları Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası'dır. Derginin ilk sayısında Rıza Tevfik ve Mehmet Cavid ile birlikte yazdıkları 'Mukaddime ve Program" makalesi grubun felsefi, politik, ekonomik görüşlerini özetlemektedir. Pozitivist ve liberal düşünceleri savunan dergi 1911'e kadar 27 sayı çıkmıştır. Derginin yazılarının büyük kısmı Ahmet Şuayıp'e aittir ve sosyoloji alanındaki düşüncelerini bu dergide yazmıştır.
|
4,589 | [
{
"answer_start": "291",
"text": "Mukaddime ve Program"
}
] | Ahmet Şuayip | Şuayip,Rıza Tevfik ve Mehmet Cavid'ten oluşan grubun felsefi, politik, ekonomik görüşlerini özetleyen makalenin ismi nedir? | Meşrutiyetin ilanından sonra düşünce hayatına katılan çok sayıda dergiden biri de Şuayip'in felsefeci Rıza Tevfik ve iktisatçı Mehmet Cavid Bey ile birlikte çıkardıkları Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası'dır. Derginin ilk sayısında Rıza Tevfik ve Mehmet Cavid ile birlikte yazdıkları 'Mukaddime ve Program" makalesi grubun felsefi, politik, ekonomik görüşlerini özetlemektedir. Pozitivist ve liberal düşünceleri savunan dergi 1911'e kadar 27 sayı çıkmıştır. Derginin yazılarının büyük kısmı Ahmet Şuayıp'e aittir ve sosyoloji alanındaki düşüncelerini bu dergide yazmıştır.
|
4,590 | [
{
"answer_start": "92",
"text": "felsefeci Rıza Tevfik ve iktisatçı Mehmet Cavid Bey"
}
] | Ahmet Şuayip | Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası dergisinin çıkartılmasında Şuayip'e kimler eşlik etmiştir? | Meşrutiyetin ilanından sonra düşünce hayatına katılan çok sayıda dergiden biri de Şuayip'in felsefeci Rıza Tevfik ve iktisatçı Mehmet Cavid Bey ile birlikte çıkardıkları Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası'dır. Derginin ilk sayısında Rıza Tevfik ve Mehmet Cavid ile birlikte yazdıkları 'Mukaddime ve Program" makalesi grubun felsefi, politik, ekonomik görüşlerini özetlemektedir. Pozitivist ve liberal düşünceleri savunan dergi 1911'e kadar 27 sayı çıkmıştır. Derginin yazılarının büyük kısmı Ahmet Şuayıp'e aittir ve sosyoloji alanındaki düşüncelerini bu dergide yazmıştır.
|
4,591 | [
{
"answer_start": "50",
"text": "pozitivizmin"
}
] | Ahmet Şuayip | Ahmet Şuayip hangi akımın Türkiye'de tanınmasında rolü olmuştur? | Ahmet Şuayip (d. 1876 İstanbul, ö. 1910 İstanbul) pozitivizmin Türkiye'de tanınmasında rolü olmuş olan felsefeci, hukuk adamı ve düşünür. Servet-i Fünun dergisinde yazdığı incelemelerle, söyleşilerle, batı edebiyatını izleyen çalışmaları ile tanındı. |
4,592 | [
{
"answer_start": "0",
"text": "Ahmet Şuayip"
}
] | Ahmet Şuayip | Servet-i Fünun dergisinde yazdığı incelemelerle tanınan felsefeci kimdir? | Ahmet Şuayip (d. 1876 İstanbul, ö. 1910 İstanbul) pozitivizmin Türkiye'de tanınmasında rolü olmuş olan felsefeci, hukuk adamı ve düşünür. Servet-i Fünun dergisinde yazdığı incelemelerle, söyleşilerle, batı edebiyatını izleyen çalışmaları ile tanındı. |
4,593 | [
{
"answer_start": "474",
"text": "1908 Meşrutiyetinden sonra"
}
] | Ahmet Şuayip | Ne zaman politikaya atılması istenmiştir? | 1876'da İstanbul'da doğdu. Fatih Rüştiyesi, Vefa İdadisi, Hukuk Mektebi öğrenimlerinden sonra, İdare Hukuku ve Devletler Hukuku öğretmenliği yaptı. İstanbul Maarif Müdürlüğü, Divan-ı Muhasebat Müdde-i Umumiliği görevlerinde bulundu. Birkaç aylıkken babası Salih Efendi'yi kaybetti, bu yüzden çocukluk ve gençlik dönemi zorlukla geçti. Çeşitli resmi makamlarda müdürlük ve idarecilik yaptı. Vefa İdadisi'nde arkadaş olduğu Hüseyin Cahit Yalçın'la dostluğu ömür boyu sürdü. 1908 Meşrutiyetinden sonra politik hayata girmesi istenmesine karşın, yapılan davetleri geri çevirmiş Mekteb-i Hukuk'taki «Hukuk-i İdare» ile «Hukuk-ı Düvel» derslerine devam etmiştir. |
4,594 | [
{
"answer_start": "44",
"text": "Vefa İdadisi"
}
] | Ahmet Şuayip | Hüseyin Cahit Yalçın'la nerede arkadaş olmuştur? | 1876'da İstanbul'da doğdu. Fatih Rüştiyesi, Vefa İdadisi, Hukuk Mektebi öğrenimlerinden sonra, İdare Hukuku ve Devletler Hukuku öğretmenliği yaptı. İstanbul Maarif Müdürlüğü, Divan-ı Muhasebat Müdde-i Umumiliği görevlerinde bulundu. Birkaç aylıkken babası Salih Efendi'yi kaybetti, bu yüzden çocukluk ve gençlik dönemi zorlukla geçti. Çeşitli resmi makamlarda müdürlük ve idarecilik yaptı. Vefa İdadisi'nde arkadaş olduğu Hüseyin Cahit Yalçın'la dostluğu ömür boyu sürdü. 1908 Meşrutiyetinden sonra politik hayata girmesi istenmesine karşın, yapılan davetleri geri çevirmiş Mekteb-i Hukuk'taki «Hukuk-i İdare» ile «Hukuk-ı Düvel» derslerine devam etmiştir. |
4,595 | [
{
"answer_start": "787",
"text": " Henri Bergson ve Emile Boutrox"
}
] | Ahmet Şuayip | Ahmet Şuayip'in anlattığı felsefecilerden kimler positivizme karşı durmuştur? | Servet-i Fünun dergisinde yazı dizisi olarak yayınlanan ve daha sonra kitaplastırılan "Hayat ve Kitaplar" baslıklı yazılarında pozitivist felsefenin yakın tarihi üzerinde durur. Bu dizinin ilk makalesinde amacını yeni düsünme ufukları açmak, okuyucularını batının eserlerinden haberdar etmek, faydalı bilgiler sunmak olarak açıklar. Gabriel Monod, Ernest Lavisse, Gustave Flaubert, Carsten Niebuhr, Theodor Mommsen ve Hippolyte Taine'i okuyucularına açıklar. Basvurduğu kaynakları arasında Emile Hannequin'ın Çağdas Pozitivizmin İlkeleri göze çarpar. Ahmet Suayip, Taine'in felsefesini anlatırken pozitivizmin temel düsüncelerini irdeler, kendisinin hangi noktalarda ayrıldığını da gösterir. Taine, Servet-i Fünuncuları çok etkilemiş bir filozoftur. Diğer taraftan positivizme karşı olan Henri Bergson ve Emile Boutrox gibi felsefecileri de anlatır. |
4,596 | [
{
"answer_start": "428",
"text": "Taine"
}
] | Ahmet Şuayip | Servet-i Fünuncuların çok etkisi altında kaldıkları filozof kimdir? | Servet-i Fünun dergisinde yazı dizisi olarak yayınlanan ve daha sonra kitaplastırılan "Hayat ve Kitaplar" baslıklı yazılarında pozitivist felsefenin yakın tarihi üzerinde durur. Bu dizinin ilk makalesinde amacını yeni düsünme ufukları açmak, okuyucularını batının eserlerinden haberdar etmek, faydalı bilgiler sunmak olarak açıklar. Gabriel Monod, Ernest Lavisse, Gustave Flaubert, Carsten Niebuhr, Theodor Mommsen ve Hippolyte Taine'i okuyucularına açıklar. Basvurduğu kaynakları arasında Emile Hannequin'ın Çağdas Pozitivizmin İlkeleri göze çarpar. Ahmet Suayip, Taine'in felsefesini anlatırken pozitivizmin temel düsüncelerini irdeler, kendisinin hangi noktalarda ayrıldığını da gösterir. Taine, Servet-i Fünuncuları çok etkilemiş bir filozoftur. Diğer taraftan positivizme karşı olan Henri Bergson ve Emile Boutrox gibi felsefecileri de anlatır. |
4,597 | [
{
"answer_start": "490",
"text": "Emile Hannequin"
}
] | Ahmet Şuayip | Çağdas Pozitivizmin İlkeleri kimin eseridir? | Servet-i Fünun dergisinde yazı dizisi olarak yayınlanan ve daha sonra kitaplastırılan "Hayat ve Kitaplar" baslıklı yazılarında pozitivist felsefenin yakın tarihi üzerinde durur. Bu dizinin ilk makalesinde amacını yeni düsünme ufukları açmak, okuyucularını batının eserlerinden haberdar etmek, faydalı bilgiler sunmak olarak açıklar. Gabriel Monod, Ernest Lavisse, Gustave Flaubert, Carsten Niebuhr, Theodor Mommsen ve Hippolyte Taine'i okuyucularına açıklar. Basvurduğu kaynakları arasında Emile Hannequin'ın Çağdas Pozitivizmin İlkeleri göze çarpar. Ahmet Suayip, Taine'in felsefesini anlatırken pozitivizmin temel düsüncelerini irdeler, kendisinin hangi noktalarda ayrıldığını da gösterir. Taine, Servet-i Fünuncuları çok etkilemiş bir filozoftur. Diğer taraftan positivizme karşı olan Henri Bergson ve Emile Boutrox gibi felsefecileri de anlatır. |
4,598 | [
{
"answer_start": "127",
"text": "pozitivist felsefenin yakın tarihi "
}
] | Ahmet Şuayip | "Hayat ve Kitaplar" baslıklı yazılarda hangi konu üzerinde duruluyor? | Servet-i Fünun dergisinde yazı dizisi olarak yayınlanan ve daha sonra kitaplastırılan "Hayat ve Kitaplar" baslıklı yazılarında pozitivist felsefenin yakın tarihi üzerinde durur. Bu dizinin ilk makalesinde amacını yeni düsünme ufukları açmak, okuyucularını batının eserlerinden haberdar etmek, faydalı bilgiler sunmak olarak açıklar. Gabriel Monod, Ernest Lavisse, Gustave Flaubert, Carsten Niebuhr, Theodor Mommsen ve Hippolyte Taine'i okuyucularına açıklar. Basvurduğu kaynakları arasında Emile Hannequin'ın Çağdas Pozitivizmin İlkeleri göze çarpar. Ahmet Suayip, Taine'in felsefesini anlatırken pozitivizmin temel düsüncelerini irdeler, kendisinin hangi noktalarda ayrıldığını da gösterir. Taine, Servet-i Fünuncuları çok etkilemiş bir filozoftur. Diğer taraftan positivizme karşı olan Henri Bergson ve Emile Boutrox gibi felsefecileri de anlatır. |
4,599 | [
{
"answer_start": "387",
"text": "Şuayip"
}
] | Ahmet Şuayip | Dini tamamen düşünce alanının dışında gören kimdir? | Şuaip'e göre felsefe düşünme ve tertip etmektir. Düşünme ise iki şekilde olabilir.
Nazari-spekülatif
Maddi ve müspet - pozitif
Birinci düşünme şekli, düşünmeye ve hayal etmeye önem verir, tecrübe önem taşımaz. İkinci düşünme şekli ise tecrübeye önem verilir. Bir düşüncenin doğruluğu onu olaylara uyguladıktan sonra ortaya çıkar. Pozitivist yaklaşımıyla ikinci düşünce şeklini seçen Şuayip felsefenin rehberinin müspet ilimler olması gerektiğini ileri sürer ve dini tamamen düşünce alanının dışında tutar. Felsefenin görevi evrenin kanunları
ile insanın tabi olduğu kanunların ilişkisini tespit etmektir. |
4,600 | [
{
"answer_start": "415",
"text": " müspet ilimler"
}
] | Ahmet Şuayip | İkinci düşünce şeklini seçen Şuayip, dini tamamen düşünce alanının dışında tutmakla felsefenin rehberini ne olarak değerlendirmiştir? | Şuaip'e göre felsefe düşünme ve tertip etmektir. Düşünme ise iki şekilde olabilir.
Nazari-spekülatif
Maddi ve müspet - pozitif
Birinci düşünme şekli, düşünmeye ve hayal etmeye önem verir, tecrübe önem taşımaz. İkinci düşünme şekli ise tecrübeye önem verilir. Bir düşüncenin doğruluğu onu olaylara uyguladıktan sonra ortaya çıkar. Pozitivist yaklaşımıyla ikinci düşünce şeklini seçen Şuayip felsefenin rehberinin müspet ilimler olması gerektiğini ileri sürer ve dini tamamen düşünce alanının dışında tutar. Felsefenin görevi evrenin kanunları
ile insanın tabi olduğu kanunların ilişkisini tespit etmektir. |
4,601 | [
{
"answer_start": "358",
"text": "ikinci"
}
] | Ahmet Şuayip | Ahmet Şuayip birinci ve ikinci düşünme şekillerinden hangisini seçmiştir? | Şuaip'e göre felsefe düşünme ve tertip etmektir. Düşünme ise iki şekilde olabilir.
Nazari-spekülatif
Maddi ve müspet - pozitif
Birinci düşünme şekli, düşünmeye ve hayal etmeye önem verir, tecrübe önem taşımaz. İkinci düşünme şekli ise tecrübeye önem verilir. Bir düşüncenin doğruluğu onu olaylara uyguladıktan sonra ortaya çıkar. Pozitivist yaklaşımıyla ikinci düşünce şeklini seçen Şuayip felsefenin rehberinin müspet ilimler olması gerektiğini ileri sürer ve dini tamamen düşünce alanının dışında tutar. Felsefenin görevi evrenin kanunları
ile insanın tabi olduğu kanunların ilişkisini tespit etmektir. |
4,602 | [
{
"answer_start": "288",
"text": "onu olaylara uyguladıktan sonra"
}
] | Ahmet Şuayip | İkinci düşünme şekline göre bir düşüncenin doğruluğu ne zaman ortaya çıkar? | Şuaip'e göre felsefe düşünme ve tertip etmektir. Düşünme ise iki şekilde olabilir.
Nazari-spekülatif
Maddi ve müspet - pozitif
Birinci düşünme şekli, düşünmeye ve hayal etmeye önem verir, tecrübe önem taşımaz. İkinci düşünme şekli ise tecrübeye önem verilir. Bir düşüncenin doğruluğu onu olaylara uyguladıktan sonra ortaya çıkar. Pozitivist yaklaşımıyla ikinci düşünce şeklini seçen Şuayip felsefenin rehberinin müspet ilimler olması gerektiğini ileri sürer ve dini tamamen düşünce alanının dışında tutar. Felsefenin görevi evrenin kanunları
ile insanın tabi olduğu kanunların ilişkisini tespit etmektir. |
4,603 | [
{
"answer_start": "246",
"text": "merhamet"
}
] | Ahmet Şuayip | Bir tür bencillik olarak ifade edilen nedir? | Ahlak konusunda metafiziğe yer vermez. Temel ahlak ilkesinin "kendini sevmek, kendi üstüne düşünmek" yani olduğunu açıklar. Merhamet, aile duygusu, şefkat gibi duygular ise gerçekte başkaları ile ilgili bir görev olduğu zaman ortaya çıkar, yani "merhamet, insanın nefsi hakkındaki tefekkürünün kendine benzer bir mevcut üzerinde iadesinden baska bir sey değildir" ve dolayısıyla yine bir tür bencilliktir. |
4,604 | [
{
"answer_start": "177",
"text": "ilim"
}
] | Ahmet Şuayip | İnsanların şeyleri farklı şekillerde anlamalarından dolayısıyla birbirlerine düşmanlık duymalarından ne sayesinde kurtulabiliriz? | İnsanların birbirlerine karşı düşmanlıklarının nedeni şeyleri farklı şekillerde anlamalarından kaynaklanmaktadır. İnsanları bundan kurtaracak olan ve gerçekleri gösterecek olan ilimdir. |
4,605 | [
{
"answer_start": "53",
"text": "sosyoloji"
}
] | Ahmet Şuayip | bütün bilimlerin başı ve hepsinin özeti mahiyetinde olan bilim dalı nedir? | Şuayip İstanbul Üniversitesinde Ziya Gökalp'ten önce sosyoloji dersleri verir. Şuayip'e göre sosyoloji en önemli bilimdir. Ona göre: "Bütün felsefi sorunlar, sosyal sorunlardan sayılır. İnsanların yetileri her şeyden önce kendi cinsinin mirasıdır ki, bu da toplumdan başka bir şey değildir. Toplumun koşulları hayatın yasalarına bağlıdır. Bu bakımdan hayat bilimi ile sosyoloji arasında çok büyük bir yakınlık vardır. Hatta bütün evren kuruluş halinde bir toplumdur. O halde sosyoloji bilimi bütün bilimlerin başı ve hepsinin özetidir." |
4,606 | [
{
"answer_start": "0",
"text": "Şuayip"
}
] | Ahmet Şuayip | Hayat bilimi ile sosyoloji arasında çok büyük bir yakınlık olduğunu kim düşünür? | Şuayip İstanbul Üniversitesinde Ziya Gökalp'ten önce sosyoloji dersleri verir. Şuayip'e göre sosyoloji en önemli bilimdir. Ona göre: "Bütün felsefi sorunlar, sosyal sorunlardan sayılır. İnsanların yetileri her şeyden önce kendi cinsinin mirasıdır ki, bu da toplumdan başka bir şey değildir. Toplumun koşulları hayatın yasalarına bağlıdır. Bu bakımdan hayat bilimi ile sosyoloji arasında çok büyük bir yakınlık vardır. Hatta bütün evren kuruluş halinde bir toplumdur. O halde sosyoloji bilimi bütün bilimlerin başı ve hepsinin özetidir." |
4,607 | [
{
"answer_start": "310",
"text": "hayatın yasalarına"
}
] | Ahmet Şuayip | Şuayip'e göre toplumun içinde bulunduğu koşullar neye bağlıdır? | Şuayip İstanbul Üniversitesinde Ziya Gökalp'ten önce sosyoloji dersleri verir. Şuayip'e göre sosyoloji en önemli bilimdir. Ona göre: "Bütün felsefi sorunlar, sosyal sorunlardan sayılır. İnsanların yetileri her şeyden önce kendi cinsinin mirasıdır ki, bu da toplumdan başka bir şey değildir. Toplumun koşulları hayatın yasalarına bağlıdır. Bu bakımdan hayat bilimi ile sosyoloji arasında çok büyük bir yakınlık vardır. Hatta bütün evren kuruluş halinde bir toplumdur. O halde sosyoloji bilimi bütün bilimlerin başı ve hepsinin özetidir." |
4,608 | [
{
"answer_start": "0",
"text": "Şuayip"
}
] | Ahmet Şuayip | Sosyolojinin en önemli bilim olduğunu kim düşünüyor? | Şuayip İstanbul Üniversitesinde Ziya Gökalp'ten önce sosyoloji dersleri verir. Şuayip'e göre sosyoloji en önemli bilimdir. Ona göre: "Bütün felsefi sorunlar, sosyal sorunlardan sayılır. İnsanların yetileri her şeyden önce kendi cinsinin mirasıdır ki, bu da toplumdan başka bir şey değildir. Toplumun koşulları hayatın yasalarına bağlıdır. Bu bakımdan hayat bilimi ile sosyoloji arasında çok büyük bir yakınlık vardır. Hatta bütün evren kuruluş halinde bir toplumdur. O halde sosyoloji bilimi bütün bilimlerin başı ve hepsinin özetidir." |
4,609 | [
{
"answer_start": "662",
"text": "Marx"
}
] | Ahmet Şuayip | Ekonomik gücü tek siyasi güç olarak gören ve bu nedenle Şuayip'in doğru bulmadığı kişi kimdir? | Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası'nda çıkan yazılarında devlet, ırk ve ekonomi konularında yazılar yazar. Ona göre devletlerin yapılarını belirleyen şey coğrafya ve iklimdir. Meralarda yaşayan halklar bedevi yaşam sürerler ve kalplerinde dünyayı fethetmek arzusu vardır ama merkezi devlet kurmazlar. Ormanlık arazide avcılıkla geçinen toplumlar ise merkezi devletler kurmaya eğilimlidirler ancak dünyayı fethetmeyi düşünmezler. İlk devletler insanların savunma ihtiyacını karşılamak için oluşmuştur. Toplumsal gelişmenin sonucunda bir siyasi kuvvet oluşur. Bu kuvvet değişik biçimlerde yani dini, ahlaki, fikri ya da iktisadi biçimlerde oluşabilir. Şuayip Marx'ı da iktisadi gücü tek siyasi güç olarak gördüğü için doğru bulmaz. |
4,610 | [
{
"answer_start": "447",
"text": " insanların savunma ihtiyacını karşılamak"
}
] | Ahmet Şuayip | İlk devletlerin oluşma amacı nedir? | Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası'nda çıkan yazılarında devlet, ırk ve ekonomi konularında yazılar yazar. Ona göre devletlerin yapılarını belirleyen şey coğrafya ve iklimdir. Meralarda yaşayan halklar bedevi yaşam sürerler ve kalplerinde dünyayı fethetmek arzusu vardır ama merkezi devlet kurmazlar. Ormanlık arazide avcılıkla geçinen toplumlar ise merkezi devletler kurmaya eğilimlidirler ancak dünyayı fethetmeyi düşünmezler. İlk devletler insanların savunma ihtiyacını karşılamak için oluşmuştur. Toplumsal gelişmenin sonucunda bir siyasi kuvvet oluşur. Bu kuvvet değişik biçimlerde yani dini, ahlaki, fikri ya da iktisadi biçimlerde oluşabilir. Şuayip Marx'ı da iktisadi gücü tek siyasi güç olarak gördüğü için doğru bulmaz. |
4,611 | [
{
"answer_start": "306",
"text": "Ormanlık arazide avcılıkla geçinen toplumlar"
}
] | Ahmet Şuayip | Meralarda yaşayan halkların tam tersi özelliğe sahip olanlar kimlerdir? | Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası'nda çıkan yazılarında devlet, ırk ve ekonomi konularında yazılar yazar. Ona göre devletlerin yapılarını belirleyen şey coğrafya ve iklimdir. Meralarda yaşayan halklar bedevi yaşam sürerler ve kalplerinde dünyayı fethetmek arzusu vardır ama merkezi devlet kurmazlar. Ormanlık arazide avcılıkla geçinen toplumlar ise merkezi devletler kurmaya eğilimlidirler ancak dünyayı fethetmeyi düşünmezler. İlk devletler insanların savunma ihtiyacını karşılamak için oluşmuştur. Toplumsal gelişmenin sonucunda bir siyasi kuvvet oluşur. Bu kuvvet değişik biçimlerde yani dini, ahlaki, fikri ya da iktisadi biçimlerde oluşabilir. Şuayip Marx'ı da iktisadi gücü tek siyasi güç olarak gördüğü için doğru bulmaz. |
4,612 | [
{
"answer_start": "181",
"text": "Meralarda yaşayan halklar"
}
] | Ahmet Şuayip | İçlerinde dünyayı fethetme isteği olup merkezi devlet kurma eğilimde olmayanlar kimlerdir? | Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası'nda çıkan yazılarında devlet, ırk ve ekonomi konularında yazılar yazar. Ona göre devletlerin yapılarını belirleyen şey coğrafya ve iklimdir. Meralarda yaşayan halklar bedevi yaşam sürerler ve kalplerinde dünyayı fethetmek arzusu vardır ama merkezi devlet kurmazlar. Ormanlık arazide avcılıkla geçinen toplumlar ise merkezi devletler kurmaya eğilimlidirler ancak dünyayı fethetmeyi düşünmezler. İlk devletler insanların savunma ihtiyacını karşılamak için oluşmuştur. Toplumsal gelişmenin sonucunda bir siyasi kuvvet oluşur. Bu kuvvet değişik biçimlerde yani dini, ahlaki, fikri ya da iktisadi biçimlerde oluşabilir. Şuayip Marx'ı da iktisadi gücü tek siyasi güç olarak gördüğü için doğru bulmaz. |
4,613 | [
{
"answer_start": "121",
"text": "devletlerin yapılarını"
}
] | Ahmet Şuayip | Coğrafya ve iklim neyi belirler? | Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası'nda çıkan yazılarında devlet, ırk ve ekonomi konularında yazılar yazar. Ona göre devletlerin yapılarını belirleyen şey coğrafya ve iklimdir. Meralarda yaşayan halklar bedevi yaşam sürerler ve kalplerinde dünyayı fethetmek arzusu vardır ama merkezi devlet kurmazlar. Ormanlık arazide avcılıkla geçinen toplumlar ise merkezi devletler kurmaya eğilimlidirler ancak dünyayı fethetmeyi düşünmezler. İlk devletler insanların savunma ihtiyacını karşılamak için oluşmuştur. Toplumsal gelişmenin sonucunda bir siyasi kuvvet oluşur. Bu kuvvet değişik biçimlerde yani dini, ahlaki, fikri ya da iktisadi biçimlerde oluşabilir. Şuayip Marx'ı da iktisadi gücü tek siyasi güç olarak gördüğü için doğru bulmaz. |
4,614 | [
{
"answer_start": "62",
"text": "vazife taksimi"
}
] | Ahmet Şuayip | Şuayip'e göre cemiyet oluşturmanın olmazsa olmazı nedir? | İşbölümü de Şuayip için önemlidir. İnsanlar ancak aralarında "vazife taksimi" yaptıkları zaman bir cemiyet oluştururlar. Her meslek sahibi birbirine hizmet eder. Hakim çiftçiye, çiftçi de hakime hizmet eder. |
4,615 | [
{
"answer_start": "346",
"text": "Eğer devletin idare şekli milletçe zıt ve muhalif ise"
}
] | Ahmet Şuayip | İhtilal yapmak hangi şartta kaçınılmaz olur? |
Devletin kanun yapıcıları son derece dikkatli olmalıdır. Cemiyetin bir yanı muhafazakar iken diğer yanı ilerici olup, islahat yapmak ister. Ancak bu islakatları yaparken gelenekleri gözönünde almak gerekir, değişiklikleri peyderpey yapmak gerekir. Tersine değişiklikleri yapmakta geç kalınırsa başka sorunlar yaşanır ve ihtilal vuku bulabilir. Eğer devletin idare şekli milletçe zıt ve muhalif ise ızdıraptan kurtulmak için ihtilal zaruridir. |
4,616 | [
{
"answer_start": "172",
"text": "gelenekler"
}
] | Ahmet Şuayip | Devletin ıslahat yaparken göz önünde bulundurması gereken şey nedir? |
Devletin kanun yapıcıları son derece dikkatli olmalıdır. Cemiyetin bir yanı muhafazakar iken diğer yanı ilerici olup, islahat yapmak ister. Ancak bu islakatları yaparken gelenekleri gözönünde almak gerekir, değişiklikleri peyderpey yapmak gerekir. Tersine değişiklikleri yapmakta geç kalınırsa başka sorunlar yaşanır ve ihtilal vuku bulabilir. Eğer devletin idare şekli milletçe zıt ve muhalif ise ızdıraptan kurtulmak için ihtilal zaruridir. |
4,617 | [
{
"answer_start": "207",
"text": "Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin hangi bölümden B. Sc derecesi almıştır ? | 1970 yılında Ankara Fen Lisesi'ni birincilikle bitiren Atalar, aynı yıl gerçekleştirilen Üniversitelere Giriş Sınavı'nda da beşinci olmuştur.
Abdullah Atalar, B.Sc derecesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden almıştır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde de bölüm birincisi olmayı başaran Atalar, M.Sc ve Ph.D derecelerini sırasıyla 1976 ve 1978 yıllarında Stanford Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde elde etmiştir. Atalar'ın doktora tezi akustik mikroskobi hakkındadır. |
4,618 | [
{
"answer_start": "89",
"text": "Üniversitelere Giriş Sınavı"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar hangi sınavda beşinci olmuştur ? | 1970 yılında Ankara Fen Lisesi'ni birincilikle bitiren Atalar, aynı yıl gerçekleştirilen Üniversitelere Giriş Sınavı'nda da beşinci olmuştur.
Abdullah Atalar, B.Sc derecesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden almıştır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde de bölüm birincisi olmayı başaran Atalar, M.Sc ve Ph.D derecelerini sırasıyla 1976 ve 1978 yıllarında Stanford Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde elde etmiştir. Atalar'ın doktora tezi akustik mikroskobi hakkındadır. |
4,619 | [
{
"answer_start": "401",
"text": "Stanford Üniversitesi"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar M.Sc ve Ph.D derecelerini hangi üniversitede almıştır ? | 1970 yılında Ankara Fen Lisesi'ni birincilikle bitiren Atalar, aynı yıl gerçekleştirilen Üniversitelere Giriş Sınavı'nda da beşinci olmuştur.
Abdullah Atalar, B.Sc derecesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden almıştır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde de bölüm birincisi olmayı başaran Atalar, M.Sc ve Ph.D derecelerini sırasıyla 1976 ve 1978 yıllarında Stanford Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde elde etmiştir. Atalar'ın doktora tezi akustik mikroskobi hakkındadır. |
4,620 | [
{
"answer_start": "377",
"text": "1976 ve 1978 yıllarında"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar M.Sc ve Ph.D derecelerini hangi yıllarda almıştır ? | 1970 yılında Ankara Fen Lisesi'ni birincilikle bitiren Atalar, aynı yıl gerçekleştirilen Üniversitelere Giriş Sınavı'nda da beşinci olmuştur.
Abdullah Atalar, B.Sc derecesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden almıştır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde de bölüm birincisi olmayı başaran Atalar, M.Sc ve Ph.D derecelerini sırasıyla 1976 ve 1978 yıllarında Stanford Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde elde etmiştir. Atalar'ın doktora tezi akustik mikroskobi hakkındadır. |
4,621 | [
{
"answer_start": "13",
"text": "Ankara Fen Lisesi"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar hangi liseyi birincilik ile bitirmiştir ? | 1970 yılında Ankara Fen Lisesi'ni birincilikle bitiren Atalar, aynı yıl gerçekleştirilen Üniversitelere Giriş Sınavı'nda da beşinci olmuştur.
Abdullah Atalar, B.Sc derecesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden almıştır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde de bölüm birincisi olmayı başaran Atalar, M.Sc ve Ph.D derecelerini sırasıyla 1976 ve 1978 yıllarında Stanford Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde elde etmiştir. Atalar'ın doktora tezi akustik mikroskobi hakkındadır. |
4,622 | [
{
"answer_start": "56",
"text": "Bilkent Üniversitesi"
}
] | Abdullah Atalar | Türk bilim insanı olan Abdullah Atalar hangi üniversitede rektördür ? | Abdullah Atalar (d. 11 Nisan 1954, Gaziantep, Türkiye), Bilkent Üniversitesi rektörü olan Türk bilim insanıdır. |
4,623 | [
{
"answer_start": "35",
"text": "Gaziantep, Türkiye"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar nerede doğmuştur ? | Abdullah Atalar (d. 11 Nisan 1954, Gaziantep, Türkiye), Bilkent Üniversitesi rektörü olan Türk bilim insanıdır. |
4,624 | [
{
"answer_start": "20",
"text": "11 Nisan 1954"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar'ın doğum yılı nedir ? | Abdullah Atalar (d. 11 Nisan 1954, Gaziantep, Türkiye), Bilkent Üniversitesi rektörü olan Türk bilim insanıdır. |
4,625 | [
{
"answer_start": "365",
"text": "1981 yılında asistan profesörlüğe terfi eden Atalar"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar 1981 yılında hangi ünvanı elde etmiştir ? | 1980 yılına kadar Stanford Üniversitesi'nde gerek öğrencilik gerekse öğrencilik sonrası araştırmalar için kalan Atalar, 1979-1980 yılları arasında 8 aylık bir süreçte HP şirketinde de çalışmıştır. Daha sonra Türkiye'ye dönüş yapan Atalar 1980 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak katılmıştır. 1981 yılında asistan profesörlüğe terfi eden Atalar, 1982-1983 yılları arasında üniversitedeki görevine ara vererek kısa bir süreliğine Batı Almanya'daki Leica şirketinde çalışmalarda bulunmuştur. 1983 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne dönen Atalar yardımcı doçentliğe terfi etmiş ve 1986 yılına kadar bu üniversitedeki görevini sürdürmüştür. Atalar ayrıca 1980-1987 yılları arasında Aselsan firmasına da danışmanlık yapmıştır.
|
4,626 | [
{
"answer_start": "729",
"text": "1980-1987 yılları"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar Aselsan'da hangi yıllarda çalışmıştır ? | 1980 yılına kadar Stanford Üniversitesi'nde gerek öğrencilik gerekse öğrencilik sonrası araştırmalar için kalan Atalar, 1979-1980 yılları arasında 8 aylık bir süreçte HP şirketinde de çalışmıştır. Daha sonra Türkiye'ye dönüş yapan Atalar 1980 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak katılmıştır. 1981 yılında asistan profesörlüğe terfi eden Atalar, 1982-1983 yılları arasında üniversitedeki görevine ara vererek kısa bir süreliğine Batı Almanya'daki Leica şirketinde çalışmalarda bulunmuştur. 1983 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne dönen Atalar yardımcı doçentliğe terfi etmiş ve 1986 yılına kadar bu üniversitedeki görevini sürdürmüştür. Atalar ayrıca 1980-1987 yılları arasında Aselsan firmasına da danışmanlık yapmıştır.
|
4,627 | [
{
"answer_start": "501",
"text": "Batı Almanya'daki Leica şirketi"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar 1982-1983 yıllarında nerede çalışmıştır ? | 1980 yılına kadar Stanford Üniversitesi'nde gerek öğrencilik gerekse öğrencilik sonrası araştırmalar için kalan Atalar, 1979-1980 yılları arasında 8 aylık bir süreçte HP şirketinde de çalışmıştır. Daha sonra Türkiye'ye dönüş yapan Atalar 1980 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak katılmıştır. 1981 yılında asistan profesörlüğe terfi eden Atalar, 1982-1983 yılları arasında üniversitedeki görevine ara vererek kısa bir süreliğine Batı Almanya'daki Leica şirketinde çalışmalarda bulunmuştur. 1983 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne dönen Atalar yardımcı doçentliğe terfi etmiş ve 1986 yılına kadar bu üniversitedeki görevini sürdürmüştür. Atalar ayrıca 1980-1987 yılları arasında Aselsan firmasına da danışmanlık yapmıştır.
|
4,628 | [
{
"answer_start": "0",
"text": "1980"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar hangi yılda Orta Doğu Teknik Üniversitesinde öğretim görevlisi olmuştur ? | 1980 yılına kadar Stanford Üniversitesi'nde gerek öğrencilik gerekse öğrencilik sonrası araştırmalar için kalan Atalar, 1979-1980 yılları arasında 8 aylık bir süreçte HP şirketinde de çalışmıştır. Daha sonra Türkiye'ye dönüş yapan Atalar 1980 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak katılmıştır. 1981 yılında asistan profesörlüğe terfi eden Atalar, 1982-1983 yılları arasında üniversitedeki görevine ara vererek kısa bir süreliğine Batı Almanya'daki Leica şirketinde çalışmalarda bulunmuştur. 1983 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne dönen Atalar yardımcı doçentliğe terfi etmiş ve 1986 yılına kadar bu üniversitedeki görevini sürdürmüştür. Atalar ayrıca 1980-1987 yılları arasında Aselsan firmasına da danışmanlık yapmıştır.
|
4,629 | [
{
"answer_start": "120",
"text": "1979-1980 yılları arasında"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar hangi yıllarda HP şirketide çalışmıştır ? | 1980 yılına kadar Stanford Üniversitesi'nde gerek öğrencilik gerekse öğrencilik sonrası araştırmalar için kalan Atalar, 1979-1980 yılları arasında 8 aylık bir süreçte HP şirketinde de çalışmıştır. Daha sonra Türkiye'ye dönüş yapan Atalar 1980 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak katılmıştır. 1981 yılında asistan profesörlüğe terfi eden Atalar, 1982-1983 yılları arasında üniversitedeki görevine ara vererek kısa bir süreliğine Batı Almanya'daki Leica şirketinde çalışmalarda bulunmuştur. 1983 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne dönen Atalar yardımcı doçentliğe terfi etmiş ve 1986 yılına kadar bu üniversitedeki görevini sürdürmüştür. Atalar ayrıca 1980-1987 yılları arasında Aselsan firmasına da danışmanlık yapmıştır.
|
4,630 | [
{
"answer_start": "441",
"text": " Ginzton Laboratuvarları"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar Stanford Üniversitesi'nde hangi laboratuvarda çalışmıştır ? | 1986 yılında Bilkent Üniversitesi'nin kurulması ile bu üniversiteye transfer olan Atalar, doçent sıfatıyla Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nü kurmuş ve bu bölümün başkanlığına geçmiştir. 1990 yılında profesörlük unvanını alan Atalar, 1995 yılına kadar bölüm başkanlığı görevine devam etmiştir. 1995-1996 yılları arasında Stanford Üniversitesi'ne misafir profesör unvanıyla geçici olarak katılan Atalar, burada Ginzton Laboratuvarları'nda çalışmalarda bulunmuştur. |
4,631 | [
{
"answer_start": "265",
"text": " 1995 yılına kadar bölüm başkanlığı görevine devam etmiştir"
}
] | Abdullah Atalar | Abdullah Atalar Bilkent Üniversitesi'nde hangi yıla kadar bölüm başkanlığa devam etmiştir ? | 1986 yılında Bilkent Üniversitesi'nin kurulması ile bu üniversiteye transfer olan Atalar, doçent sıfatıyla Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nü kurmuş ve bu bölümün başkanlığına geçmiştir. 1990 yılında profesörlük unvanını alan Atalar, 1995 yılına kadar bölüm başkanlığı görevine devam etmiştir. 1995-1996 yılları arasında Stanford Üniversitesi'ne misafir profesör unvanıyla geçici olarak katılan Atalar, burada Ginzton Laboratuvarları'nda çalışmalarda bulunmuştur. |
Subsets and Splits
No saved queries yet
Save your SQL queries to embed, download, and access them later. Queries will appear here once saved.