id
int64 1
9.2k
| answers
list | title
stringlengths 4
104
| question
stringlengths 2
257
| context
stringlengths 31
11.1k
|
---|---|---|---|---|
4,732 | [
{
"answer_start": "56",
"text": "1967"
}
] | Bilim_ve_Teknik.txt | Bilim ve Teknik dergisi kaç yılında yayına başlamıştır? | = Bilim ve Teknik =
Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından lise ve dengi okullara; Genel Kurmay Başkanlığı tarafından Silahlı Kuvvetler personeline tavsiye edilmiştir.
Bilim ve Teknik dergisi Haziran 2006'da çıkan 463. sayısında ilk sayıdan başlayıp 457. sayısına kadar olan dergilerini sanal ortama aktararak okurlarına DVD biçiminde Bilgi Hazinesi adıyla hediye olarak vermiştir.
Bilim ve Teknik, 1967'den 1994 yılına kadar dergi formatında basılmıştı ve ciltleri TÜBİTAK'ta satılmıştı. 1994'ten itibaren de boyutu büyütülerek A4 (21x29,7cm)ölçülerinde basılmaya başlandı.
2001 yılında İrfan Sayar'ın çizdiği Zihni Sinir'in "procelerini" yayınlamaya başladı. Bu yılda
400. sayısında (Mart 2001) birlikte ek olarak "İnsan Genomu" verildi. Bundan sonraki yıldan itibaren,2002 yılında ek olarak "Yeni Ufuklara" adlı küçük bir dergi verilmeye başlandı. Şimdiler de ise "Yıldız Takımı" eki dergiyle birlikte verilmektedir. Bu ekte güncel ve ilginç bilimsel konuların daha basit şekilde anlatımları bulunmaktadır. Ayrıca dergiyle birlikte her ay Bilim CD'leri Serisi adıyla belgesel CD'leri verilmektedir.
2005 yılında Formula-G adı verilen yarışları düzenlenmesinde rol alan Bilim ve Teknik dergisi, 2007 yılında da Hidromobil yarışlarını düzenleyerek Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynakları konusunda farkındalığın oluşturulmasında öncülük etmiştir.
Ocak 2009'dan itibaren dergide kalıcı değişiklikler olmuştur: Dergi boyutu biraz küçülmüş 21x27,5cm olmuştur. "Yıldız Takımı" adlı ek bölüm 4 ayda 1 yayımlanmaya başlanmıştır.
Bilim ve Teknik Dergisi, Temmuz 2009 sayısında ise 1967'den 2008'e dek bilgi birikimini döktüğü bir DVD'yi okurlarına armağan etmiştir. Bu arşivdeki dosyalar PDF dosyası şeklindedir.
== Kaynakça ==
|
4,733 | [
{
"answer_start": "42",
"text": "936"
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | El zehravi kaç yılında doğmuştur |
Ebu'l Kasım Halef ibn Abbas ez-Zehravi (936-1013), (), daha çok bilinen adıyla El-Zehravi (), Avrupalılar tarafından isimlendirildiği şekliyle Abulcasis (Arapça'da Ebu'l Kasım),
Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır.
Dış gebeliği tanımlayan ilk doktor olmasının yanı sıra, hemofilinin kalıtsal doğasını da belirleyen ilk kişidir.
|
4,734 | [
{
"answer_start": "296",
"text": "kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar"
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | Ebu'l Kasım El-Zehravi'nin modern tıbba öncülük etme sebebi nedir? | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
4,735 | [
{
"answer_start": "221",
"text": "30 "
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | Kitab al-Tasrif kaç ciltten oluşur? | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
4,736 | [
{
"answer_start": "239",
"text": "Kitab al-Tasrif"
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | Ebu'l Kasım El-Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı nedir? | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
4,737 | [
{
"answer_start": "42",
"text": "hekim ve cerrahtır"
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | Ebu'l Kasım El-Zehravi'nin mesleği nedir? | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
4,738 | [
{
"answer_start": "127",
"text": "Cerrahi'nin Babası "
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | Ebu'l Kasım El-Zehravi'nin kabul gördüğü isim nedir? | Endülüs'te yaşamış olan bir Arap-Müslüman hekim ve cerrahtır. Ortaçağ İslam Dünyası'nın önde gelen hekimlerinden olan Zehravi, Cerrahi'nin Babası olarak kabul görür. Zehravi'nin tıbba yaptığı en büyük katkı, hiç şüphesiz 30 ciltten oluşan Kitab al-Tasrif (et-Tasrif) isimli eseridir. Zehravi'nin kullandığı cerrahi alet ve uygulamalar, modern tıbba öncülük etmiştir. İcat ettiği cerrahi aletlerden bazıları günümüzde hala kullanılmaktadır. |
4,739 | [
{
"answer_start": "143",
"text": "Abulcasis "
}
] | Ebu'l Kasım El-Zehravi | Ebu'l Kasım El-Zehravi'yi Avrupalılar nasıl isimlendirir? | Ebu'l Kasım Halef ibn Abbas ez-Zehravi (936-1013), (), daha çok bilinen adıyla El-Zehravi (), Avrupalılar tarafından isimlendirildiği şekliyle Abulcasis (Arapça'da Ebu'l Kasım), |
4,740 | [
{
"answer_start": "146",
"text": "330"
}
] | İbnü'n Nedîm | a? | Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Bağdat’ta yaşadığı ve orada öldüğü biliniyorsa da doğum tarihi kesin olarak belli değildir. el-Fihrist’te (s. 330), Hâricî fukahasından olan dostu Berdaî’den söz ederken onu hicri 340’ta (951) gördüğünü ve kitaplarının listesini aldığını belirtir. Anılan tarihte bu âlimle tanışıp dostluk kuracak kadar olgun bir yaşta olduğuna göre 320 (932) yılı civarında doğduğu söylenebilir. |
4,741 | [
{
"answer_start": "339",
"text": "olgun"
}
] | İbnü'n Nedîm | k? | Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Bağdat’ta yaşadığı ve orada öldüğü biliniyorsa da doğum tarihi kesin olarak belli değildir. el-Fihrist’te (s. 330), Hâricî fukahasından olan dostu Berdaî’den söz ederken onu hicri 340’ta (951) gördüğünü ve kitaplarının listesini aldığını belirtir. Anılan tarihte bu âlimle tanışıp dostluk kuracak kadar olgun bir yaşta olduğuna göre 320 (932) yılı civarında doğduğu söylenebilir. |
4,742 | [
{
"answer_start": "101",
"text": "haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla "
}
] | ASELSAN | ASELSAN neden kuruldu? | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
4,743 | [
{
"answer_start": "32",
"text": "Askerî Elektronik Sanayii"
}
] | ASELSAN | ASELSAN'ın açılımı nedir? | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
4,744 | [
{
"answer_start": "60",
"text": "1975 yılında "
}
] | ASELSAN | ASELSAN kaç yılında kurulmuştur? | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
4,745 | [
{
"answer_start": "302",
"text": "Macunköy, Ankara tesislerinde"
}
] | ASELSAN | ASELSAN nerede üretime başlamıştır ? | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
4,746 | [
{
"answer_start": "73",
"text": "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla "
}
] | ASELSAN | ASELSAN hangi amaçla kurulmuştur? | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
4,747 | [
{
"answer_start": "60",
"text": "1975"
}
] | ASELSAN | ASELSAN hangi yılda kurulmuştur? | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
4,748 | [
{
"answer_start": "168",
"text": "Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın"
}
] | ASELSAN | ASELSAN hangi vakfın bir kuruluşudur ? | ASELSAN AŞ (ASELSAN), (açılımı: Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşudur. Yatırım çalışmalarını kısa sürede tamamlamış ve 1979 yılı başlarında Macunköy, Ankara tesislerinde üretim faaliyetine geçmiştir. |
4,749 | [
{
"answer_start": "697",
"text": "Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te"
}
] | ASELSAN | ASELSAN Ankara'da hangi tesislerde üretim ve mühendislik faaliyeti sürdürmektedir ? | Kuruluş yıllarından bu yana ileri teknolojiye dayalı olarak, programlı bir şekilde müşteri ve ürün yelpazesini genişletmiş olup, bugün modern elektronik cihaz ve sistemler geliştiren, üreten, tesis eden, pazarlayan ve satış sonrası hizmetlerini yürüten entegre bir elektronik sanayii kuruluşu haline gelmiş ASELSAN, farklı yatırım ve üretim yapısı gerektiren proje konularına bağlı olarak Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grup Başkanlığı (HBT), Savunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanlığı (SST), Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı (REHİS), Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grup Başkanlığı (MGEO) olmak üzere dört ayrı grup başkanlığını yapısında bulundurmaktadır. Ankara'da Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te yerleşik dört ayrı tesiste üretim ve mühendislik faaliyetlerini sürdürmekte olan ASELSAN'ın Genel Müdürlüğü Ankara, Macunköy'de bulunmaktadır. |
4,750 | [
{
"answer_start": "498",
"text": "Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı"
}
] | ASELSAN | REHİS'in açılımı nedir? | Kuruluş yıllarından bu yana ileri teknolojiye dayalı olarak, programlı bir şekilde müşteri ve ürün yelpazesini genişletmiş olup, bugün modern elektronik cihaz ve sistemler geliştiren, üreten, tesis eden, pazarlayan ve satış sonrası hizmetlerini yürüten entegre bir elektronik sanayii kuruluşu haline gelmiş ASELSAN, farklı yatırım ve üretim yapısı gerektiren proje konularına bağlı olarak Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grup Başkanlığı (HBT), Savunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanlığı (SST), Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı (REHİS), Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grup Başkanlığı (MGEO) olmak üzere dört ayrı grup başkanlığını yapısında bulundurmaktadır. Ankara'da Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te yerleşik dört ayrı tesiste üretim ve mühendislik faaliyetlerini sürdürmekte olan ASELSAN'ın Genel Müdürlüğü Ankara, Macunköy'de bulunmaktadır. |
4,751 | [
{
"answer_start": "631",
"text": "dört "
}
] | ASELSAN | ASELSAN kaç ayrı grup başkanlığını yapısında bulundurmaktadır? | Kuruluş yıllarından bu yana ileri teknolojiye dayalı olarak, programlı bir şekilde müşteri ve ürün yelpazesini genişletmiş olup, bugün modern elektronik cihaz ve sistemler geliştiren, üreten, tesis eden, pazarlayan ve satış sonrası hizmetlerini yürüten entegre bir elektronik sanayii kuruluşu haline gelmiş ASELSAN, farklı yatırım ve üretim yapısı gerektiren proje konularına bağlı olarak Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grup Başkanlığı (HBT), Savunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanlığı (SST), Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı (REHİS), Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grup Başkanlığı (MGEO) olmak üzere dört ayrı grup başkanlığını yapısında bulundurmaktadır. Ankara'da Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te yerleşik dört ayrı tesiste üretim ve mühendislik faaliyetlerini sürdürmekte olan ASELSAN'ın Genel Müdürlüğü Ankara, Macunköy'de bulunmaktadır. |
4,752 | [
{
"answer_start": "9",
"text": "profesyonel telsiz, PMR telsiz gibi sivil ürünlerini"
}
] | ASELSAN | AselsanNet hangi sivil ürünleri üretmektedir? | ASELSAN, profesyonel telsiz, PMR telsiz gibi sivil ürünlerini 2006'da kurduğu AselsanNET Ltd. Şti. aracılığı ile yürütmektedir. AselsanNET'in genel müdürlüğü Ankara'da olup, İstanbul, İzmir Bölge Müdürlükleri ve yurt çapına yayılmış olan bayileri ve yetkili servisleri ile satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmektedir. |
4,753 | [
{
"answer_start": "62",
"text": "2006'da"
}
] | ASELSAN | AselsanNet handi yılda kurulmuştur ? | ASELSAN, profesyonel telsiz, PMR telsiz gibi sivil ürünlerini 2006'da kurduğu AselsanNET Ltd. Şti. aracılığı ile yürütmektedir. AselsanNET'in genel müdürlüğü Ankara'da olup, İstanbul, İzmir Bölge Müdürlükleri ve yurt çapına yayılmış olan bayileri ve yetkili servisleri ile satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmektedir. |
4,754 | [
{
"answer_start": "158",
"text": "Ankara'da"
}
] | ASELSAN | AselsanNET'in genel müdürlüğü nerededir? | ASELSAN, profesyonel telsiz, PMR telsiz gibi sivil ürünlerini 2006'da kurduğu AselsanNET Ltd. Şti. aracılığı ile yürütmektedir. AselsanNET'in genel müdürlüğü Ankara'da olup, İstanbul, İzmir Bölge Müdürlükleri ve yurt çapına yayılmış olan bayileri ve yetkili servisleri ile satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmektedir. |
4,755 | [
{
"answer_start": "103",
"text": "1998 "
}
] | ASELSAN | ASELSAN Azerbaycan'da kaç yılında kurulmuştur? |
Çeşitli ülkelerde temsilcilikleri bulunan ASELSAN, ilk yurtdışı şirketi olan ASELSAN BAKÜ şirketini, 1998 yılında Azerbaycan'da kurarak faaliyete geçirmiştir. ASELSAN ayrıca TÜMAKÜDER'e üyedir. |
4,756 | [
{
"answer_start": "176",
"text": "TÜMAKÜDER'e"
}
] | ASELSAN | ASELSAN ayrıca neye üyedir? |
Çeşitli ülkelerde temsilcilikleri bulunan ASELSAN, ilk yurtdışı şirketi olan ASELSAN BAKÜ şirketini, 1998 yılında Azerbaycan'da kurarak faaliyete geçirmiştir. ASELSAN ayrıca TÜMAKÜDER'e üyedir. |
4,757 | [
{
"answer_start": "79",
"text": "ASELSAN BAKÜ"
}
] | ASELSAN | ASELSAN'ın ilk yurtdışı şirketinin adı nedir? |
Çeşitli ülkelerde temsilcilikleri bulunan ASELSAN, ilk yurtdışı şirketi olan ASELSAN BAKÜ şirketini, 1998 yılında Azerbaycan'da kurarak faaliyete geçirmiştir. ASELSAN ayrıca TÜMAKÜDER'e üyedir. |
4,758 | [
{
"answer_start": "10",
"text": "Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir"
}
] | F klavye | F klavye nedir? | F klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir. 20 Ekim 1955 tarihinde Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi tarafından onaylanmış ve bu tarihten itibaren kullanılmaya başlanmıştır. |
4,759 | [
{
"answer_start": "1075",
"text": "parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi"
}
] | F klavye | F klavyenin oluşturulması için kurulan ekiplerden ikincisi hangi konuda çalışmıştır? | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
4,760 | [
{
"answer_start": "915",
"text": "43.500 Türk lirası"
}
] | F klavye | Uluslara İşbirliği İdaresi için yazılan raporda F klavyenin geliştirilip standart olarak kullanılması sonucu bir yılda elde ne kadar tasarruf edilmesi öngörülmüştür? | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
4,761 | [
{
"answer_start": "721",
"text": "ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti"
}
] | F klavye | New York Üniversitesinin F klavye oluşturulması üzerine çalışmasının Marshall Planı çerçevesindeki ana amacı neydi? | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
4,762 | [
{
"answer_start": "190",
"text": "Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması"
}
] | F klavye | Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de F klavye çalışmalarına katılmalarını ne sağlamıştır? | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
4,763 | [
{
"answer_start": "155",
"text": "İhsan Sıtkı Yener"
}
] | F klavye | Türkçe için geliştirilen F klavye üzerine çalışan ilk isim kimdir? | Türkçe için ideal bir klavye çalışmalarına başlayan ilk isim, bu çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde gerçekleştiren daktilo öğretmeni İhsan Sıtkı Yener'di. Bu sıralarda Ankara Üniversitesi ile New York Üniversitesi arasındaki iş birliği anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelen Anthony R. Lanza ile Edwark Tutark Jr. de bu çalışmalara dahil oldu. New York Üniversitesi'nden gelen ekip yaptığı çalışmaları, finansmanlarını sağlayan Uluslararası İşbirliği İdaresi için yazdığı raporda özetledi. II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından on altı ülkeye ekonomik destek sağlamayı öngören Marshall Planı çerçevesinde ülkenin yapacağı yardımları organize eden teşkilatların amacı, ekonomik yönden Türkiye'yi ileri götürecek projeleri desteklemekti. Hazırlanan rapora göre Türkçe yazıma uygun bir klavyenin geliştirilmesi ve bunun standart olarak kullanılması durumunda yılda 43.500 Türk lirası tasarruf edilecekti. Bu klavyenin oluşturulması için kurulan iki komisyondan ilki Türkçedeki harf sıklıkları ve ardışıklıkları, ikincisi ise parmakların fiziksel özelliklerini inceleyerek dizilimi konusunda çalıştı. |
4,764 | [
{
"answer_start": "70",
"text": "20 Ekim 1955"
}
] | F klavye | F klavye hangi tarihten itibaren kullanılmaya başlanmıştır? | F klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir. 20 Ekim 1955 tarihinde Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi tarafından onaylanmış ve bu tarihten itibaren kullanılmaya başlanmıştır. |
4,765 | [
{
"answer_start": "542",
"text": "Türkçeye en uygun klavye olmasından ötürü"
}
] | F klavye | Başbakanlık tarafından yayınlanan genelgede F klavyenin kamu kurum ve kuruluşlarında kullanımının arttırılması talimatının verilmesinin gerekçesi nedir? | Çalışmalar sonucunda hazırlanan klavye önce Devlet Malzeme Ofisine sunuldu. 20 Ekim 1955'te ise Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesince bu klavye onandı. Türkiye'deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavye'ye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından "zorunlu standart" olarak onanmasıyla kesinleşti. Yıllar süren çabalara karşın Q klavye karşısında yaygın kullanılır hâle gelmedi. 10 Aralık 2013'te Başbakanlık tarafından Resmî Gazete'de yayımlanan bir genelgede, Türkçeye en uygun klavye olmasından ötürü F klavyenin kamu kurum ve kuruluşlarında yaygınlaştırılması için talimat verilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında 2017 yılı sonuna kadar klavyelelerin F klavyeye dönüştürülmesinin sağlanacağını bildirdi. |
4,766 | [
{
"answer_start": "243",
"text": "Gümrükler Kanunu'na"
}
] | F klavye | Tüm daktilo makinelerinin F klavyeye dönüştürülmesi hangi kanuna eklenmiştir? | Çalışmalar sonucunda hazırlanan klavye önce Devlet Malzeme Ofisine sunuldu. 20 Ekim 1955'te ise Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesince bu klavye onandı. Türkiye'deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavye'ye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından "zorunlu standart" olarak onanmasıyla kesinleşti. Yıllar süren çabalara karşın Q klavye karşısında yaygın kullanılır hâle gelmedi. 10 Aralık 2013'te Başbakanlık tarafından Resmî Gazete'de yayımlanan bir genelgede, Türkçeye en uygun klavye olmasından ötürü F klavyenin kamu kurum ve kuruluşlarında yaygınlaştırılması için talimat verilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında 2017 yılı sonuna kadar klavyelelerin F klavyeye dönüştürülmesinin sağlanacağını bildirdi. |
4,767 | [
{
"answer_start": "44",
"text": "Devlet Malzeme Ofisine"
}
] | F klavye | Çalışmalar sonucu hazırlanan F klavye ilk olarak nereye sunulmuştur? | Çalışmalar sonucunda hazırlanan klavye önce Devlet Malzeme Ofisine sunuldu. 20 Ekim 1955'te ise Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesince bu klavye onandı. Türkiye'deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavye'ye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından "zorunlu standart" olarak onanmasıyla kesinleşti. Yıllar süren çabalara karşın Q klavye karşısında yaygın kullanılır hâle gelmedi. 10 Aralık 2013'te Başbakanlık tarafından Resmî Gazete'de yayımlanan bir genelgede, Türkçeye en uygun klavye olmasından ötürü F klavyenin kamu kurum ve kuruluşlarında yaygınlaştırılması için talimat verilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında 2017 yılı sonuna kadar klavyelelerin F klavyeye dönüştürülmesinin sağlanacağını bildirdi. |
4,768 | [
{
"answer_start": "120",
"text": "25 rekor ve 59 dünya şampiyonluğu "
}
] | F klavye | 1957 yılından itibaren yapılan uluslararası klavye ile hızlı yazma yarışmalarında F klavye ile elde edilen başarılar nelerdir? | 1957 yılından bu yana yapılan ve Türkiye'nin katıldığı uluslararası klavye ile hızlı yazma yarışmalarında, f klavye ile 25 rekor ve 59 dünya şampiyonluğu elde edilmiştir. |
4,778 | [
{
"answer_start": "273",
"text": "Harezm’de"
}
] | Fahreddin er-Râzî | Fahreddin er-Râzî eğitiminden sonra ettiği seyahatlerde Mutezililer ile nerede tartışmalarda bulundur? | Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü. |
4,779 | [
{
"answer_start": "186",
"text": " zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden"
}
] | Fahreddin er-Râzî | Fahreddin er-Râzî dini ve fen bilimleri eğitimlerini kimlerden almıştır?Fahreddin er-Râzî dini ve fen bilimleri eğitimlerini kimlerden almıştır? | Künyesiyle beraber adı 'Muhammed bin Ömer bin Hüseyin bin Hüseyin bin Ali et-Teymî el-Bekrî'dir. Babası da büyük bir Horasan âlimiydi ve ilk eğitimini ondan aldı. Dinî ve fen bilimlerini zamanının ve şehrinin ünlü âlimlerinden aldı. Eğitimden sonra seyahat etmeye başladı. Harezm’de Mutezililerle, Herat’ta ise Kerramiyye mensuplarıyla tartışmalarda bulundu. Horasan'da Kutbeddin Muhammed tarafından ilgi gördü. |
4,780 | [
{
"answer_start": "133",
"text": "cisimlerin hareketi ve ses "
}
] | Fahreddin er-Râzî | Râzî özellikle hangi iki fizik konusu üzerine çalışmıştır? | Râzî, dinî ilimlerde olduğu kadar pozitif bilimlerde de oldukça başarılı bir bilim adamıydı. Özellikle fizik konularıyla ilgilenmiş, cisimlerin hareketi ve ses üzerine çalışmıştır. |
4,781 | [
{
"answer_start": "103",
"text": "fizik"
}
] | Fahreddin er-Râzî | Râzî dini bilimler dışında özellikle ilgili olduğu bilim dalı hangisidir? | Râzî, dinî ilimlerde olduğu kadar pozitif bilimlerde de oldukça başarılı bir bilim adamıydı. Özellikle fizik konularıyla ilgilenmiş, cisimlerin hareketi ve ses üzerine çalışmıştır. |
4,782 | [
{
"answer_start": "267",
"text": "Nesefî"
}
] | Fahreddin er-Râzî | Fahreddin er-Râzî'nin eseri olan Mefatih'ul Gayb tefsirinin kısaltılmış şekliyle yazılan Vâdıh isimli kitabın yazarı kimdir? | Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır. |
4,783 | [
{
"answer_start": "34",
"text": "Mefatih'ul Gayb"
}
] | Fahreddin er-Râzî | Fahreddin er-Râzî'nin Tefsir-i Kebir olarak bilinen kitabın adı nedir? | Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır. |
4,784 | [
{
"answer_start": "57",
"text": "Kur'an tefsiridir"
}
] | Fahreddin er-Râzî | Râzî'nin en önemli eserinin türü nedir? | Râzî'nin şüphesiz en önemli eseri Mefatih'ul Gayb isimli Kur'an tefsiridir. Tefsir-i Kebir (Ulu Tefsir) diye de bilinen kitabın ismi Türkçeye Gaybın Anahtarları şeklinde çevrilebilir. Bu eser sistematik olma yönüyle tefsir alanının öncü çalışmalarından kabul edilir. Nesefî, bu tefsirin kısaltılmış şeklini içeren Vâdıh isimli bir kitap yazmıştır. |
4,785 | [
{
"answer_start": "30",
"text": "Türkiye'nin radyasyon ve nükleer enerji politikalarına yön vermek"
}
] | Türkiye_Atom_Enerjisi_Kurumu | Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun kurulmasındaki gaye nedir ? | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Türkiye'nin radyasyon ve nükleer enerji politikalarına yön vermek üzere kurulmuş kurumdur. |
4,786 | [
{
"answer_start": "867",
"text": "kenarında bulunduğu göle izafeten"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | Proje neden Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi olarak isimlendirilmiştir ? | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
4,787 | [
{
"answer_start": "1091",
"text": "Temmuz 1961"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | İlk personel tayini ne zaman yapılmıştır? | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
4,788 | [
{
"answer_start": "819",
"text": "27 Mayıs 1962"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | TR-1 Reaktörü ne zaman açılmıştır? | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
4,789 | [
{
"answer_start": "599",
"text": "\"American Machine Foundary (AMF)\" firmasına"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | TR-1 Araştırma reaktörü yapımı hangi firmaya verilmiştir ? | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
4,790 | [
{
"answer_start": "401",
"text": "İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | 1956 yılında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu nerede bulunmaktadır ? | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
4,791 | [
{
"answer_start": "187",
"text": "Türkiye Atom Enerjisi Kurumu"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği hangi ismi almıştır ? | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
4,792 | [
{
"answer_start": "79",
"text": "Başbakanlık'a"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği hangi kuruluşa bağlı olarak kurulmuştur ? | "Atom enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği" 1956 yılında 6821 sayılı Yasa ile Başbakanlık'a bağlı olarak Ankara'da kurulmuştur. 1982 yılında 2690 sayılı Yasa ile Başbakan'a bağlı olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adı ile yeniden yapılanmıştır.
1956 yılında devlet bütçesine bir araştırma reaktörünün kurulması ve ilk masraflarını karşılamak amacı ile 760.000 TL (~ 270.000 $) tahsisat konmuş ve İstanbul'da Küçükçekmece Gölü kenarında şimdiki arazi istimlak edilmiştir. 1957 yılında nükleer bilimlere ait deneysel çalışmaları yapmak üzere TR-1 Araştırma reaktörü için müracaat eden 5 firmadan "American Machine Foundary (AMF)" firmasına "anahtar teslimi" usulüne göre TR-1 Reaktörü yapımı ihale edilmiştir. TR-1 Reaktörü 1959-1962 yılları arasında bu merkezde inşa edilmiş, ilk kez 6 Ocak 1962'de kritik olmuş ve 27 Mayıs 1962'de işletmeye açılmıştır. Projeye, kenarında bulunduğu göle izafeten 1960 yılında "Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi" adı verilmiştir. Reaktör bina inşaatı 2 Kasım 1960'ta, laboratuvar ve atölye kanadı Nisan 1961'de bitmiş ve ilk personel tayinleri Temmuz 1961'de yapılmaya başlanmıştır. |
4,793 | [
{
"answer_start": "311",
"text": "Nükleer Bilimler ve Teknoloji Alanlarında"
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | Hangi alanlara çalışmaya yönlendirmektedir ? | Nükleer Politikanın Esaslarını Belirlemek ve Başbakanın Onayına Sunmak,
Halkın, Radyasyonla Çalışanların ve Çevrenin Radyasyondan Korunmasını Sağlamak,
Radyasyon Güvenliğini Sağlamak ,
Nükleer Güvenliğin Sağlandığını Garanti Altına Almak
Ülkenin Nükleer Tehlikelere Karşı Korunma Stratejisini Belirlemek ,
Nükleer Bilimler ve Teknoloji Alanlarında Araştırma Yapmak ve Araştırmayı Teşvik Etmek ,
Ülkenin Nükleer ve Radyolojik Tekniklerden Faydalanmasına Yönelik Çalışmaları Teşvik Etmek,
Nükleer Alanda Görev Yapacak Personel Yetiştirmek ,
Uluslararası Kuruluşlarla Nükleer Alanda İşbirliği yapmak
Nükleer Alanda Ulusal ve Uluslararası Hukuk ile ilgili Çalışmalar Yapmak
Nükleer Konularda Halkı Bilgilendirmektir. |
4,794 | [
{
"answer_start": "242",
"text": "Ülkenin Nükleer Tehlikelere Karşı Korunma Stratejisini "
}
] | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu | Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ülke için hangi stratejiyi belirler ? | Nükleer Politikanın Esaslarını Belirlemek ve Başbakanın Onayına Sunmak,
Halkın, Radyasyonla Çalışanların ve Çevrenin Radyasyondan Korunmasını Sağlamak,
Radyasyon Güvenliğini Sağlamak ,
Nükleer Güvenliğin Sağlandığını Garanti Altına Almak
Ülkenin Nükleer Tehlikelere Karşı Korunma Stratejisini Belirlemek ,
Nükleer Bilimler ve Teknoloji Alanlarında Araştırma Yapmak ve Araştırmayı Teşvik Etmek ,
Ülkenin Nükleer ve Radyolojik Tekniklerden Faydalanmasına Yönelik Çalışmaları Teşvik Etmek,
Nükleer Alanda Görev Yapacak Personel Yetiştirmek ,
Uluslararası Kuruluşlarla Nükleer Alanda İşbirliği yapmak
Nükleer Alanda Ulusal ve Uluslararası Hukuk ile ilgili Çalışmalar Yapmak
Nükleer Konularda Halkı Bilgilendirmektir. |
4,795 | [
{
"answer_start": "508",
"text": "Farsça"
}
] | Ahmed Eflâkî | Ahmed Eflâkî'nin en önemli kitabı hangi dilde yazılmıştır ? | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
4,796 | [
{
"answer_start": "382",
"text": "Mevlana Türbesi civarına"
}
] | Ahmed Eflâkî | Ahmed Eflâkî'nin mezarı nerede bulunmaktadır ? | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
4,797 | [
{
"answer_start": "243",
"text": "Ârif Çelebi"
}
] | Ahmed Eflâkî | Ahmed Eflâkî'nin hayatının sonuna dek kaldığı kişi kimdir ? | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
4,798 | [
{
"answer_start": "243",
"text": "Ârif Çelebi"
}
] | Ahmed Eflâkî | Ahmed Eflâkî kimin öğrencisi olmuştur ? | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
4,799 | [
{
"answer_start": "85",
"text": "din ve astronomi"
}
] | Ahmed Eflâkî | Ahmet Eflâkî hangi alanlarda uzmandır ? | Ahmed Eflâkî (ö. 1360, Konya), Karamanoğulları devrinde yaşamış Horasan erenlerinden din ve astronomi âlimi.
Türkistan'da doğmuş, daha sonra Anadolu'ya yerleşmiştir. Konya'da Mevlânâ'nın oğlu Sultan Veled ile görüşmüş, daha sonra onun oğlu Ârif Çelebi'nin talebesi olmuştur. Ömrünün sonuna kadar onunla kalmış ve ilim için Anadolu'yu gezmişlerdir.
Konya'da ölen Ahmed Eflâkî, Mevlana Türbesi civarına gömülmüştür.
En önemli kitabı, Mevlânâ ve Mevlevî tarikatı hakkında en geniş bilgileri bulunduran Farsça olarak yazılmış Menâkıbü’l Ârifîn'dir. |
4,800 | [
{
"answer_start": "1062",
"text": "TÖV"
}
] | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi 2008 yılında hangi kurum tarafından ödül almıştır ? | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM), Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle Bilkent Üniversitesi dahilinde faaliyet göstermekte olan bir araştırma merkezidir.
2006 yılının başında başlayan UNAM-Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Projesi’nin 1. Fazı zamanından bir yıl önce bitirilmiştir. Bu faz döneminde bina ve araştırma ekipmanına 28 Milyon TL yatırım yapılmıştır. 2006 yılı ortalarında başlayan ve 1,5 yılda bitirilen UNAM binası yaklaşık 9000 m² kapalı alan üzerine kurulmuştur; içerisinde titreşim ve sıcaklık kontrollü 62 laboratuvar, konferans salonu ve ofisleri barındırmaktadır. 400 m² temiz oda da 2009 yılı ortalarında faaliyete geçmiştir. 1. Faz döneminde alınan cihazların çoğu kurularak araştırma çalışmalarında kullanılmaya başlanmış, malzeme bilimi ve nanoteknoloji konusunda yüksek lisans ve doktora programları süreçlerine de dahil olan hidrojen depolama, karbon nanotüpler, spintronik silisyum nanoteller, fiber lazerler, silisyum nanokristaller konularında da önemli çalışmalar yapılmıştır. UNAM'a 2007'de TÜSİAD, 2008'de TÖV ve 2009'da TÜBİTAK tarafından bilim ve teknoloji ödülleri verilmiştir.
UNAM günümüzde bünesindeki 400'den fazla bilim insanı ile 1000'e yakın kullanıcıya hizmet vermektedir. Günümüze kadar 90 üzerinde lisansüstü mezun vermiş olup, Bilkent üniversitesinde yapılan bütün yayınların %40'ı UANM'dan çıkmaktadır.
|
4,801 | [
{
"answer_start": "514",
"text": "titreşim ve sıcaklık kontrollü"
}
] | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi | UNAM binasındaki laboratuvarının özellikleri nedir ? | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM), Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle Bilkent Üniversitesi dahilinde faaliyet göstermekte olan bir araştırma merkezidir.
2006 yılının başında başlayan UNAM-Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Projesi’nin 1. Fazı zamanından bir yıl önce bitirilmiştir. Bu faz döneminde bina ve araştırma ekipmanına 28 Milyon TL yatırım yapılmıştır. 2006 yılı ortalarında başlayan ve 1,5 yılda bitirilen UNAM binası yaklaşık 9000 m² kapalı alan üzerine kurulmuştur; içerisinde titreşim ve sıcaklık kontrollü 62 laboratuvar, konferans salonu ve ofisleri barındırmaktadır. 400 m² temiz oda da 2009 yılı ortalarında faaliyete geçmiştir. 1. Faz döneminde alınan cihazların çoğu kurularak araştırma çalışmalarında kullanılmaya başlanmış, malzeme bilimi ve nanoteknoloji konusunda yüksek lisans ve doktora programları süreçlerine de dahil olan hidrojen depolama, karbon nanotüpler, spintronik silisyum nanoteller, fiber lazerler, silisyum nanokristaller konularında da önemli çalışmalar yapılmıştır. UNAM'a 2007'de TÜSİAD, 2008'de TÖV ve 2009'da TÜBİTAK tarafından bilim ve teknoloji ödülleri verilmiştir.
UNAM günümüzde bünesindeki 400'den fazla bilim insanı ile 1000'e yakın kullanıcıya hizmet vermektedir. Günümüze kadar 90 üzerinde lisansüstü mezun vermiş olup, Bilkent üniversitesinde yapılan bütün yayınların %40'ı UANM'dan çıkmaktadır.
|
4,802 | [
{
"answer_start": "353",
"text": "28 Milyon TL"
}
] | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Projesi’nin 1. Fazı ne kadar yatırım almıştır ? | Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM), Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle Bilkent Üniversitesi dahilinde faaliyet göstermekte olan bir araştırma merkezidir.
2006 yılının başında başlayan UNAM-Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Projesi’nin 1. Fazı zamanından bir yıl önce bitirilmiştir. Bu faz döneminde bina ve araştırma ekipmanına 28 Milyon TL yatırım yapılmıştır. 2006 yılı ortalarında başlayan ve 1,5 yılda bitirilen UNAM binası yaklaşık 9000 m² kapalı alan üzerine kurulmuştur; içerisinde titreşim ve sıcaklık kontrollü 62 laboratuvar, konferans salonu ve ofisleri barındırmaktadır. 400 m² temiz oda da 2009 yılı ortalarında faaliyete geçmiştir. 1. Faz döneminde alınan cihazların çoğu kurularak araştırma çalışmalarında kullanılmaya başlanmış, malzeme bilimi ve nanoteknoloji konusunda yüksek lisans ve doktora programları süreçlerine de dahil olan hidrojen depolama, karbon nanotüpler, spintronik silisyum nanoteller, fiber lazerler, silisyum nanokristaller konularında da önemli çalışmalar yapılmıştır. UNAM'a 2007'de TÜSİAD, 2008'de TÖV ve 2009'da TÜBİTAK tarafından bilim ve teknoloji ödülleri verilmiştir.
UNAM günümüzde bünesindeki 400'den fazla bilim insanı ile 1000'e yakın kullanıcıya hizmet vermektedir. Günümüze kadar 90 üzerinde lisansüstü mezun vermiş olup, Bilkent üniversitesinde yapılan bütün yayınların %40'ı UANM'dan çıkmaktadır.
|
4,803 | [
{
"answer_start": "126",
"text": "MIT'de"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar'ın eşi nerede iktisat profesörlüğü yapmaktadır? |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
4,804 | [
{
"answer_start": "190",
"text": "Daron Acemoğlu'dur"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar'ın eşi kimdir? |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
4,805 | [
{
"answer_start": "154",
"text": "alanında tanınan bir ekonomist"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar'ın eşi ne iş yapmaktdır? |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
4,806 | [
{
"answer_start": "101",
"text": "İsmail Özdağlar"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar'ın babası kimdir? |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
4,807 | [
{
"answer_start": "33",
"text": " Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar'ın babası ne iş yapmaktadır? |
Babası eski bir milletvekili ve Turgut Özal'ın ilk kabinesinde petrol işlerine bakan Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, eşi ise MIT'de iktisat profesörü ve alanında tanınan bir ekonomist olan Daron Acemoğlu'dur.
|
4,808 | [
{
"answer_start": "412",
"text": "Aralık 2017"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar ne zaman bölüm başkanı olmuştur? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,809 | [
{
"answer_start": "372",
"text": "2012 sonrasında"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar ne zaman profesör unvanını almıştır? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,810 | [
{
"answer_start": "311",
"text": " tamamladı"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde ne yapmıştır? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,811 | [
{
"answer_start": "323",
"text": "2003"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar yüksek lisans ve doktorasını ne zaman tamamlamıştır? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,812 | [
{
"answer_start": "274",
"text": "Massachusetts Teknoloji Enstitüsü"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar yüksek lisans ve doktorasını nerede tamamlamıştır? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,813 | [
{
"answer_start": "198",
"text": "1996’da"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar Amerika Birleşik devletlerine ne zaman gitmiştir? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,814 | [
{
"answer_start": "154",
"text": "Elektrik Elektronik Bölümü"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar hangi bölümden mezun olmuştur? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,815 | [
{
"answer_start": "124",
"text": "Orta Doğu Teknik Üniversitesi "
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar hangi üniversiteden mezun olmuştur? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,816 | [
{
"answer_start": "24",
"text": "oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla"
}
] | Asuman Özdağlar | Asuman Özdağlar yaptığı hangi çalışmalarla tanınmaktadır? | Asuman Özdağlar (1974), oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanınan Türk bilim insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. 1996’da Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek yüksek lisans ve doktorasını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde tamamladı (2003). Daha sonra burada görev almaya başladı ve 2012 sonrasında profesör unvanını aldı. Aralık 2017'de ise enstitünün Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’na atandı. |
4,817 | [
{
"answer_start": "39",
"text": "Rumeli'de"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen'in babası 1877 yılında nerede kadılık yapmıştır? | 1877 yılında babasının kadılık yaptığı Rumeli'de dünyaya geldi. Babası, Anadolu ve Rumeli'de çeşitli yerlerde kadılık görevinde bulunmuş Abdülgaffar Efendi'dir. Ailesi, Akseki'nin Gödene Bala Köyü'ndendir. |
4,818 | [
{
"answer_start": "313",
"text": "Sâlih Zeki Bey"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen Riyâziyyât Medresesi'ne kimin teşvikiyle girmiştir? | İlk öğrenimini Akseki ve Alanya'da, orta öğrenimini İzmir'in Bayındır kazasında yaptı. İstanbul'da Sultan Selim Câmii Muvakkithânesi'nde dönemin Başmüneccimi olan son müneccimbaşı Hüseyin Hilmi Efendi'nin yanında çalışıp eski astronomi ve takvim hazırlama usullerini öğrendi; bu sırada ünlü bilim tarihçilerinden Sâlih Zeki Bey'in dikkatini çekti; onun teşvikiyle 1901 yılında yeni açılan Riyâziyyât Medresesi'ne (Matematiksel Bilimler Fakültesi) girdi. |
4,819 | [
{
"answer_start": "180",
"text": "Hüseyin Hilmi Efendi'nin yanında çalışıp"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen İstanbul'da bulunduğu sırada eski astronomi ve takvim hazırlama usullerini nasıl öğrenmiştir? | İlk öğrenimini Akseki ve Alanya'da, orta öğrenimini İzmir'in Bayındır kazasında yaptı. İstanbul'da Sultan Selim Câmii Muvakkithânesi'nde dönemin Başmüneccimi olan son müneccimbaşı Hüseyin Hilmi Efendi'nin yanında çalışıp eski astronomi ve takvim hazırlama usullerini öğrendi; bu sırada ünlü bilim tarihçilerinden Sâlih Zeki Bey'in dikkatini çekti; onun teşvikiyle 1901 yılında yeni açılan Riyâziyyât Medresesi'ne (Matematiksel Bilimler Fakültesi) girdi. |
4,820 | [
{
"answer_start": "143",
"text": "Mehmet Akif"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen'in İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne de katılmasına vesile olduğu ve kendisine Süleymaniye Kürsüsünde adlı şiirini ithaf etmiş ünlü şair kimdir? | Öğrenciliği sırasında siyasetle de ilgilenen Fatin Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti kurucuları arasında yer aldı ve bir süre tutuklandı. Dostu Mehmet Akif'in ve 11 arkadaşının cemiyete katılmasına da vesile oldu. Fatin Bey'in yakın dostu olan ünlü şair, 1912'de yayımlanan Süleymaniye Kürsüsünde adlı şiirini, kendisine ithaf etmiştir. Fatin Gökmen, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra ilgisini tamamen bilime yöneltti. |
4,821 | [
{
"answer_start": "56",
"text": "İttihat ve Terakki Cemiyeti"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen tutuklandığı sırada kurucularından da olduğu hangi cemiyetin içindeydi? | Öğrenciliği sırasında siyasetle de ilgilenen Fatin Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti kurucuları arasında yer aldı ve bir süre tutuklandı. Dostu Mehmet Akif'in ve 11 arkadaşının cemiyete katılmasına da vesile oldu. Fatin Bey'in yakın dostu olan ünlü şair, 1912'de yayımlanan Süleymaniye Kürsüsünde adlı şiirini, kendisine ithaf etmiştir. Fatin Gökmen, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra ilgisini tamamen bilime yöneltti. |
4,822 | [
{
"answer_start": "203",
"text": "iki"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen TBMM'de kaç dönem görev yapmıştır? | İstanbul Üniversitesi'nde dersler veren Fatin Bey, 1933 yılında üniversiteden ayrıldı. 1943 yılında gözlemevindeki görevinden emekliye ayrıldıktan sonra politikaya atılan Fatih Gökmen, 1950 yılına kadar iki dönem TBMM'de Konya milletvekili olarak görev yaptı. |
4,823 | [
{
"answer_start": "51",
"text": "1933 yılında"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen ders verdiği İstanbul Üniversitesi'nden kaç yılında ayrılmıştır? | İstanbul Üniversitesi'nde dersler veren Fatin Bey, 1933 yılında üniversiteden ayrıldı. 1943 yılında gözlemevindeki görevinden emekliye ayrıldıktan sonra politikaya atılan Fatih Gökmen, 1950 yılına kadar iki dönem TBMM'de Konya milletvekili olarak görev yaptı. |
4,824 | [
{
"answer_start": "8",
"text": "Dârülfünun Fen Medresesi"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen hangi kurumdaki çalışmalarıyla Türkiye'de modern astronomi eğitiminin temelini atmıştır? | 1909’da Dârülfünun Fen Medresesi (Fakültesi) astronomi ve hisab-ı ihtimali (olasılık) müderrisliğine getirildi. 1933’e kadarki bu görevi esnasında yüzlerce öğrenci yetiştirdi; bu zaman zarfında bir devre de Fen Fakültesi dekanlığı yaptı. Bu kurumdaki çalışmalarıyla Türkiye’de modern astronomi eğitiminin temelini attı. |
4,825 | [
{
"answer_start": "45",
"text": "astronomi ve hisab-ı ihtimali"
}
] | Fatih Gökmen | 1909 yılında Fatih Gökmen'in müderris olarak çalıştığı konular nelerdir? | 1909’da Dârülfünun Fen Medresesi (Fakültesi) astronomi ve hisab-ı ihtimali (olasılık) müderrisliğine getirildi. 1933’e kadarki bu görevi esnasında yüzlerce öğrenci yetiştirdi; bu zaman zarfında bir devre de Fen Fakültesi dekanlığı yaptı. Bu kurumdaki çalışmalarıyla Türkiye’de modern astronomi eğitiminin temelini attı. |
4,826 | [
{
"answer_start": "906",
"text": "savaşlar "
}
] | Fatih Gökmen | Kandilli Gözlemevi'nde esaslı bir görev yerine getirilememesinin nedeni nedir? | 1910'da dönemin Maarif Nâzırı Emrullah Efendi tarafından Rasadhâne-i Âmire'nin müdürlüğüne atandı. Rasathane-i Âmire, 1868'den beri görev yapmaktaydı ve 1909'daki 31 Mart Olayları sırasında binası ve âletleri tahrip edilmişti. Fatin Gökmen, yeniden kurulması istenen gözlemevinin yeri için incelemeler yaptı ve rasathaneyi İcadiye Tepesi'nde kurmaya karar verdi. Eski rasathane gibi meteoroloji istasyonu seviyesinde bir gözlemevi yerine Belçika'daki Uccle Kraliyet Gözlemevi gibi bir astronomi ve jeofizik gözlemevi olması için gerekli binaları yaptırıp âletleri satın aldırdı; böylece bugün de faaliyet hâlinde bulunan Kandilli Gözlemevi'nin temelleri atıldı. Fransız Meteoroloji Birliği aracılığıyla getirtilen ve birinci sınıf bir meteoroloji istasyonunda kullanılan âletlerle 1 Temmuz1911 tarihindeh itibâren sürekli ve düzenli bir biçimde meteorolojik unsurların ölçüm ve kayıtlarını başlattı. Ancak savaşlar yüzünden rasathane Cumhuriyet’e kadar esaslı bir görev yerine getiremedi. Sadece bazı meteorolojik çalışmalar yapıldı ve memleket saat ayarı basit aletlerle belirlenerek bazı kurumlara bildirilmeye başlandı.
|
4,827 | [
{
"answer_start": "451",
"text": "Uccle Kraliyet Gözlemevi"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen temellerini attığı Kandilli Gözlemevi'nin hangi gözlemevi gibi olmasını istemiştir? | 1910'da dönemin Maarif Nâzırı Emrullah Efendi tarafından Rasadhâne-i Âmire'nin müdürlüğüne atandı. Rasathane-i Âmire, 1868'den beri görev yapmaktaydı ve 1909'daki 31 Mart Olayları sırasında binası ve âletleri tahrip edilmişti. Fatin Gökmen, yeniden kurulması istenen gözlemevinin yeri için incelemeler yaptı ve rasathaneyi İcadiye Tepesi'nde kurmaya karar verdi. Eski rasathane gibi meteoroloji istasyonu seviyesinde bir gözlemevi yerine Belçika'daki Uccle Kraliyet Gözlemevi gibi bir astronomi ve jeofizik gözlemevi olması için gerekli binaları yaptırıp âletleri satın aldırdı; böylece bugün de faaliyet hâlinde bulunan Kandilli Gözlemevi'nin temelleri atıldı. Fransız Meteoroloji Birliği aracılığıyla getirtilen ve birinci sınıf bir meteoroloji istasyonunda kullanılan âletlerle 1 Temmuz1911 tarihindeh itibâren sürekli ve düzenli bir biçimde meteorolojik unsurların ölçüm ve kayıtlarını başlattı. Ancak savaşlar yüzünden rasathane Cumhuriyet’e kadar esaslı bir görev yerine getiremedi. Sadece bazı meteorolojik çalışmalar yapıldı ve memleket saat ayarı basit aletlerle belirlenerek bazı kurumlara bildirilmeye başlandı.
|
4,828 | [
{
"answer_start": "57",
"text": "Rasadhâne-i Âmire"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen'in 1868'de göreve başladığı kurumun adı nedir? | 1910'da dönemin Maarif Nâzırı Emrullah Efendi tarafından Rasadhâne-i Âmire'nin müdürlüğüne atandı. Rasathane-i Âmire, 1868'den beri görev yapmaktaydı ve 1909'daki 31 Mart Olayları sırasında binası ve âletleri tahrip edilmişti. Fatin Gökmen, yeniden kurulması istenen gözlemevinin yeri için incelemeler yaptı ve rasathaneyi İcadiye Tepesi'nde kurmaya karar verdi. Eski rasathane gibi meteoroloji istasyonu seviyesinde bir gözlemevi yerine Belçika'daki Uccle Kraliyet Gözlemevi gibi bir astronomi ve jeofizik gözlemevi olması için gerekli binaları yaptırıp âletleri satın aldırdı; böylece bugün de faaliyet hâlinde bulunan Kandilli Gözlemevi'nin temelleri atıldı. Fransız Meteoroloji Birliği aracılığıyla getirtilen ve birinci sınıf bir meteoroloji istasyonunda kullanılan âletlerle 1 Temmuz1911 tarihindeh itibâren sürekli ve düzenli bir biçimde meteorolojik unsurların ölçüm ve kayıtlarını başlattı. Ancak savaşlar yüzünden rasathane Cumhuriyet’e kadar esaslı bir görev yerine getiremedi. Sadece bazı meteorolojik çalışmalar yapıldı ve memleket saat ayarı basit aletlerle belirlenerek bazı kurumlara bildirilmeye başlandı.
|
4,829 | [
{
"answer_start": "163",
"text": "31 Mart Olayları"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen hangi olayların sonucunda gözlemevinin yeniden kurulmasını istemiştir? | 1910'da dönemin Maarif Nâzırı Emrullah Efendi tarafından Rasadhâne-i Âmire'nin müdürlüğüne atandı. Rasathane-i Âmire, 1868'den beri görev yapmaktaydı ve 1909'daki 31 Mart Olayları sırasında binası ve âletleri tahrip edilmişti. Fatin Gökmen, yeniden kurulması istenen gözlemevinin yeri için incelemeler yaptı ve rasathaneyi İcadiye Tepesi'nde kurmaya karar verdi. Eski rasathane gibi meteoroloji istasyonu seviyesinde bir gözlemevi yerine Belçika'daki Uccle Kraliyet Gözlemevi gibi bir astronomi ve jeofizik gözlemevi olması için gerekli binaları yaptırıp âletleri satın aldırdı; böylece bugün de faaliyet hâlinde bulunan Kandilli Gözlemevi'nin temelleri atıldı. Fransız Meteoroloji Birliği aracılığıyla getirtilen ve birinci sınıf bir meteoroloji istasyonunda kullanılan âletlerle 1 Temmuz1911 tarihindeh itibâren sürekli ve düzenli bir biçimde meteorolojik unsurların ölçüm ve kayıtlarını başlattı. Ancak savaşlar yüzünden rasathane Cumhuriyet’e kadar esaslı bir görev yerine getiremedi. Sadece bazı meteorolojik çalışmalar yapıldı ve memleket saat ayarı basit aletlerle belirlenerek bazı kurumlara bildirilmeye başlandı.
|
4,830 | [
{
"answer_start": "170",
"text": "1925 yılı sonlarında"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen'in kurduğu Kandilli Gözlemevine aybaşlarını hesaplama görevi ne zaman verilmiştir? | 1926 başına kadar resmi takvim olarak kullanılmış olan Hicri kameri takvimin aybaşları tespitini bilimsel esaslara dayandırmak üzere çalışmalar yaptı; girişimleri sonucu 1925 yılı sonlarında çıkan bir kanunla Kandilli Rasathanesi hicri-kameri aybaşlarını hesapla görevlendirildi. |
4,831 | [
{
"answer_start": "516",
"text": "Süleymaniye Kitaplığı'na"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen incelediği kitapların tasvirlerini yazdığı kitabı hangi kitaplığa devretmiştir? | Bütün ömrünü rasathaneyi geliştirmeye adayan bilim adamının Almanya'dan getirterek on beş yıllık bir çabayla 1935 yılında yerine monte ettirdiği 20 milimetrelik Zeiss marka teleskop ve ömrü boyunca topladığı matematik ve astronomi ile ilgili eserlerden oluşan kitaplık, bugün de büyük bir önem taşımakta ve araştırmacılar tarafından yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Kendisi, kütüphanedeki bütün kitapları incelemiş ve tavsiflerini tek tek birer kağıda yazıp ilgili kitabın içine koymuştur. Kitaplarını daha sonra Süleymaniye Kitaplığı'na devretmiştir. |
4,832 | [
{
"answer_start": "161",
"text": "Zeiss"
}
] | Fatih Gökmen | Fatih Gökmen'in Almanya'dan getirterek monte ettirdiği hala kullanılmaya devam edilen teleskopun markası nedir? | Bütün ömrünü rasathaneyi geliştirmeye adayan bilim adamının Almanya'dan getirterek on beş yıllık bir çabayla 1935 yılında yerine monte ettirdiği 20 milimetrelik Zeiss marka teleskop ve ömrü boyunca topladığı matematik ve astronomi ile ilgili eserlerden oluşan kitaplık, bugün de büyük bir önem taşımakta ve araştırmacılar tarafından yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Kendisi, kütüphanedeki bütün kitapları incelemiş ve tavsiflerini tek tek birer kağıda yazıp ilgili kitabın içine koymuştur. Kitaplarını daha sonra Süleymaniye Kitaplığı'na devretmiştir. |
4,833 | [
{
"answer_start": "766",
"text": "TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin Gebze'deki kampüsünde"
}
] | Ulusal Metroloji Enstitüsü | Ulusal Metroloji Enstitüsü nerede bulunmaktadır ? |
Gümrük Birliği Kararı ve DTÖ anlaşması ile Türk ihraç ürünlerinin pazarlandıkları ülkelerde geçerli olan kural ve standartlara uygunluğunun belgelenmesi büyük önem kazanmıştır. Bu işlemin en önemli aşaması, üretim sırasında ve sonrasında yapılan ölçümlerin uluslararası geçerliliğinin sağlanmasıdır. Bir ülkede yapılan test, analiz ve kalibrasyon gibi ölçümlerin uluslararası alanda kabul görmesi, o ülkede faaliyet gösteren ölçme sisteminin diğer ülkelerce tanınmasına bağlıdır.
Türkiye, dünyadaki gelişmelere uygun olarak ölçme alanındaki faaliyetleri koordine etmek ve Türkiye'de yapılan ölçümleri güvence altına alarak uluslararası sisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla 1992 yılında TÜBİTAK bünyesinde Ulusal Metroloji Enstitüsü'nü (UME) kurmuştur. UME, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin Gebze'deki kampüsünde faaliyet göstermektedir. |
4,834 | [
{
"answer_start": "695",
"text": "TÜBİTAK"
}
] | Ulusal Metroloji Enstitüsü | UME hangi kuruma bağlıdır ? |
Gümrük Birliği Kararı ve DTÖ anlaşması ile Türk ihraç ürünlerinin pazarlandıkları ülkelerde geçerli olan kural ve standartlara uygunluğunun belgelenmesi büyük önem kazanmıştır. Bu işlemin en önemli aşaması, üretim sırasında ve sonrasında yapılan ölçümlerin uluslararası geçerliliğinin sağlanmasıdır. Bir ülkede yapılan test, analiz ve kalibrasyon gibi ölçümlerin uluslararası alanda kabul görmesi, o ülkede faaliyet gösteren ölçme sisteminin diğer ülkelerce tanınmasına bağlıdır.
Türkiye, dünyadaki gelişmelere uygun olarak ölçme alanındaki faaliyetleri koordine etmek ve Türkiye'de yapılan ölçümleri güvence altına alarak uluslararası sisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla 1992 yılında TÜBİTAK bünyesinde Ulusal Metroloji Enstitüsü'nü (UME) kurmuştur. UME, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin Gebze'deki kampüsünde faaliyet göstermektedir. |
4,835 | [
{
"answer_start": "682",
"text": "1992"
}
] | Ulusal Metroloji Enstitüsü | UME hangi tarihte kurulmuştur ? |
Gümrük Birliği Kararı ve DTÖ anlaşması ile Türk ihraç ürünlerinin pazarlandıkları ülkelerde geçerli olan kural ve standartlara uygunluğunun belgelenmesi büyük önem kazanmıştır. Bu işlemin en önemli aşaması, üretim sırasında ve sonrasında yapılan ölçümlerin uluslararası geçerliliğinin sağlanmasıdır. Bir ülkede yapılan test, analiz ve kalibrasyon gibi ölçümlerin uluslararası alanda kabul görmesi, o ülkede faaliyet gösteren ölçme sisteminin diğer ülkelerce tanınmasına bağlıdır.
Türkiye, dünyadaki gelişmelere uygun olarak ölçme alanındaki faaliyetleri koordine etmek ve Türkiye'de yapılan ölçümleri güvence altına alarak uluslararası sisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla 1992 yılında TÜBİTAK bünyesinde Ulusal Metroloji Enstitüsü'nü (UME) kurmuştur. UME, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin Gebze'deki kampüsünde faaliyet göstermektedir. |
4,836 | [
{
"answer_start": "494",
"text": "dünyadaki gelişmelere uygun olarak ölçme alanındaki faaliyetleri koordine etmek ve Türkiye'de yapılan ölçümleri güvence altına alarak uluslararası sisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla"
}
] | Ulusal Metroloji Enstitüsü | Ulusal Metroloji Enstitüsü neden kurulmuştur ? |
Gümrük Birliği Kararı ve DTÖ anlaşması ile Türk ihraç ürünlerinin pazarlandıkları ülkelerde geçerli olan kural ve standartlara uygunluğunun belgelenmesi büyük önem kazanmıştır. Bu işlemin en önemli aşaması, üretim sırasında ve sonrasında yapılan ölçümlerin uluslararası geçerliliğinin sağlanmasıdır. Bir ülkede yapılan test, analiz ve kalibrasyon gibi ölçümlerin uluslararası alanda kabul görmesi, o ülkede faaliyet gösteren ölçme sisteminin diğer ülkelerce tanınmasına bağlıdır.
Türkiye, dünyadaki gelişmelere uygun olarak ölçme alanındaki faaliyetleri koordine etmek ve Türkiye'de yapılan ölçümleri güvence altına alarak uluslararası sisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla 1992 yılında TÜBİTAK bünyesinde Ulusal Metroloji Enstitüsü'nü (UME) kurmuştur. UME, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin Gebze'deki kampüsünde faaliyet göstermektedir. |
4,837 | [
{
"answer_start": "400",
"text": "o ülkede faaliyet gösteren ölçme sisteminin diğer ülkelerce tanınmasına"
}
] | Ulusal Metroloji Enstitüsü | Yapılan ölçümlerin geçerli olması neye bağlıdır ? |
Gümrük Birliği Kararı ve DTÖ anlaşması ile Türk ihraç ürünlerinin pazarlandıkları ülkelerde geçerli olan kural ve standartlara uygunluğunun belgelenmesi büyük önem kazanmıştır. Bu işlemin en önemli aşaması, üretim sırasında ve sonrasında yapılan ölçümlerin uluslararası geçerliliğinin sağlanmasıdır. Bir ülkede yapılan test, analiz ve kalibrasyon gibi ölçümlerin uluslararası alanda kabul görmesi, o ülkede faaliyet gösteren ölçme sisteminin diğer ülkelerce tanınmasına bağlıdır.
Türkiye, dünyadaki gelişmelere uygun olarak ölçme alanındaki faaliyetleri koordine etmek ve Türkiye'de yapılan ölçümleri güvence altına alarak uluslararası sisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla 1992 yılında TÜBİTAK bünyesinde Ulusal Metroloji Enstitüsü'nü (UME) kurmuştur. UME, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin Gebze'deki kampüsünde faaliyet göstermektedir. |
4,838 | [
{
"answer_start": "209",
"text": "üretim sırasında ve sonrasında yapılan ölçümlerin uluslararası geçerliliğinin sağlanması"
}
] | Ulusal Metroloji Enstitüsü | İhraç edilen ürünlerin standartlara uygunluğunun en önemli aşaması nedir ? |
Gümrük Birliği Kararı ve DTÖ anlaşması ile Türk ihraç ürünlerinin pazarlandıkları ülkelerde geçerli olan kural ve standartlara uygunluğunun belgelenmesi büyük önem kazanmıştır. Bu işlemin en önemli aşaması, üretim sırasında ve sonrasında yapılan ölçümlerin uluslararası geçerliliğinin sağlanmasıdır. Bir ülkede yapılan test, analiz ve kalibrasyon gibi ölçümlerin uluslararası alanda kabul görmesi, o ülkede faaliyet gösteren ölçme sisteminin diğer ülkelerce tanınmasına bağlıdır.
Türkiye, dünyadaki gelişmelere uygun olarak ölçme alanındaki faaliyetleri koordine etmek ve Türkiye'de yapılan ölçümleri güvence altına alarak uluslararası sisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla 1992 yılında TÜBİTAK bünyesinde Ulusal Metroloji Enstitüsü'nü (UME) kurmuştur. UME, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin Gebze'deki kampüsünde faaliyet göstermektedir. |
4,845 | [
{
"answer_start": "1037",
"text": "Sultan Halil"
}
] | Uluğ Bey | Uluğ Bey Herat'a kaçmadan önce kiminle savaştı ? | Uluğ Bey (, Türkçe: الغبیگ Ulug Beg; asıl adı: میرزا محمد طارق بن شاه رخ - Mīrzā Muhammed Ṭaragay bin Şāh Ruḫ; d. 22 Mart 1394 - ö. 27 Ekim 1449), Timur İmparatorluğu'nun 4. sultanı ve Türk Matematikçi ve astronomi bilgini.
Timur'un oğlu Şahruh'un büyük oğludur. 1393 yılında Sultaniye kentinde doğmuştur. Asıl adı Muhammed Taragay olup, Timur tarafından sevilmesi nedeniyle "Uluğ Bey" olarak anılmaya başladı. Timur’un Çin üzerine gerçekleştireceği sefere katıldı. Ancak Timur’un 18 Şubat 1405 tarihinde Otrar’da ölmesi üzerine onun naaşıyla birlikte Semerkant’a geri dönmek üzere harekete geçti. Timur ölmeden önce torunlarından Pir Muhammed’i varisi seçmesine rağmen Timur’un diğer torunlarından Halil Sultan taht üzerinde hak iddia etmeye başladı. Semerkant savunucuları Uluğ Bey ve beraberindeki emirleri şehre sokmayınca Buhara’ya geçmek zorunda kaldı. Buhara'da da can güvenliği kalmayınca gizlice babası Şahruh’un bulunduğu Herat’a kaçtı. 1406 yılında babası ve kuzeni Pir Muhammed’in ordularının başında Ceyhun dolaylarında Sultan Halil’ile karşılaştı. Ancak meydana gelen savaşta Sultan Halil’in galip gelmesi üzerine Herat’a kaçmak zorunda kaldı. 1409 yılında Şahruh, Sultan Halil’i ele geçirerek Semerkant’a hakim oldu. Uluğ Bey’de emir Şah Melik’in gözetiminde buranın hükümdarı oldu. Sonrasında Emir Nureddin isyanının bastırılması, Emir Şah Melik’in Herat valisi olmasıyla da Semerkand’da tek başına hüküm sürmeye başladı. |
4,846 | [
{
"answer_start": "831",
"text": "Buhara"
}
] | Uluğ Bey | Uluğ Bey Herat'a hangi şehirden kaçmıştır ? | Uluğ Bey (, Türkçe: الغبیگ Ulug Beg; asıl adı: میرزا محمد طارق بن شاه رخ - Mīrzā Muhammed Ṭaragay bin Şāh Ruḫ; d. 22 Mart 1394 - ö. 27 Ekim 1449), Timur İmparatorluğu'nun 4. sultanı ve Türk Matematikçi ve astronomi bilgini.
Timur'un oğlu Şahruh'un büyük oğludur. 1393 yılında Sultaniye kentinde doğmuştur. Asıl adı Muhammed Taragay olup, Timur tarafından sevilmesi nedeniyle "Uluğ Bey" olarak anılmaya başladı. Timur’un Çin üzerine gerçekleştireceği sefere katıldı. Ancak Timur’un 18 Şubat 1405 tarihinde Otrar’da ölmesi üzerine onun naaşıyla birlikte Semerkant’a geri dönmek üzere harekete geçti. Timur ölmeden önce torunlarından Pir Muhammed’i varisi seçmesine rağmen Timur’un diğer torunlarından Halil Sultan taht üzerinde hak iddia etmeye başladı. Semerkant savunucuları Uluğ Bey ve beraberindeki emirleri şehre sokmayınca Buhara’ya geçmek zorunda kaldı. Buhara'da da can güvenliği kalmayınca gizlice babası Şahruh’un bulunduğu Herat’a kaçtı. 1406 yılında babası ve kuzeni Pir Muhammed’in ordularının başında Ceyhun dolaylarında Sultan Halil’ile karşılaştı. Ancak meydana gelen savaşta Sultan Halil’in galip gelmesi üzerine Herat’a kaçmak zorunda kaldı. 1409 yılında Şahruh, Sultan Halil’i ele geçirerek Semerkant’a hakim oldu. Uluğ Bey’de emir Şah Melik’in gözetiminde buranın hükümdarı oldu. Sonrasında Emir Nureddin isyanının bastırılması, Emir Şah Melik’in Herat valisi olmasıyla da Semerkand’da tek başına hüküm sürmeye başladı. |
Subsets and Splits
No saved queries yet
Save your SQL queries to embed, download, and access them later. Queries will appear here once saved.