text
stringlengths 11
1.64k
| label_text
stringclasses 12
values | label
int64 0
11
|
---|---|---|
DİHABER'de yer alan habere göre, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde düzenlenen “Medya ve 15 Temmuz” başlıklı söyleşide, yönelttikleri soruları ile CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş'ı kızdıran ve salonu terk ettiren öğrenciler Ş.Ç., E.Ç., S.C. ve G.D. adlı 4 öğrenci hakkında üniversite rektörlüğü tarafından soruşturma başlatıldı. | education | 10 |
Söyleşide 15 Temmuz darbe girişimi hakkında konuşmak isteyen Aktaş, öğrencilerin Kürt illerinde yaşanan hak ihlalleri ile Adana’daki tarikat yurdunda çıkan ve 11'i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan yangına ilişkin yayın politikalarını eleştiren soruları karşısında salonu terk etmişti. | education | 10 |
Hakkında soruşturma açılan İletişim Fakültesi öğrencisi E.Ç., “Kendisine sorular sormamız ardından 'hepinizle görüşeceğiz' diye tehdit etti" diye aktardı. Aktaş’ın tehditleri ile açılan soruşturmanın bağlantılı olduğunu kaydeden E.Ç., “O bizi tehdit etti sonrasında okul soruşturma açtı. Bunun için Aktaş’a teşekkür ediyoruz” diye belirtti. | education | 10 |
E.Ç., 15 Temmuz sonrası CNN Türk’ün hükümet tarafından “demokrasi kahramanı” olarak lanse edilmesini vurgulayarak, şunları aktardı: “Sorulara dahi tahammülü olamayan kişilere hiçbir şekilde özgür basın diyemeyiz. Ancak yandaş basın diyebiliriz.” | education | 10 |
Hakkında soruşturma açılan bir başka öğrenci Ş.Ç. de, CNN Türk’ün hükümetin izniyle haber yapan bir kanal olduğunu ifade ederek, “Özgür basın, diye ortalıkta dolaşıyorlar. Öncelikle insanların soru sorma haklarına saygı göstersinler” diye belirtti. | education | 10 |
Söyleyişi de Aktaş’a “Bir buçuk yılda öldürülen 300 çocuğu neden haber yapmadınız” diye soran Ş.Ç., “Aktaş, konuşmaya geldiğinde en büyük tutkusunun Beşiktaş ve 3 çocuğu olduğunu söyledi. Ben de dayanamadım ve en büyük tutkusu 3 çocuğu olan bir babaya sordum, öldürülen 300 çocuğu neden haber yapmadığını. İşte bunu için bana soruşturma açıldı” dedi. | education | 10 |
Adana Aladağ’da Süleymancılara ait bir öğrenci yurdunda önceki gün gerçekleşen yangın faciası, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde protesto edildi. Sultanahmet Tramvay durağında bir araya gelen yaklaşık 250 kişilik grup, buradan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca “AKP elini çocuklardan çek”, “Tarikat yurtları kapatılsın”, “Kader değil, bu bir katliam” sloganları atıldı. Yürüyüşe çok sayıda üniversite öğrencisi de destek verdi. | education | 10 |
İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne ulaşan yurttaşların önü, polisler tarafından kesildi. Burada İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu adına Sevtap Akdağ, basın açıklamasını okudu. Açıklamada, Adana’nın Aladağ İlçesi’nde “Süleymancılar” olarak bilinen cemaate ait yurtta Salı gecesi çıkan yangında 11’i çocuk, 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 22 kişinin ise yaralandığı belirtilerek, yaşananın kaza değil katliam olduğu vurgulandı. | education | 10 |
Katliama “kader” demenin bu suçun ortağı olmak anlamına geldiği vurgulanan açıklamada “Aladağ’da çocuklarımızın ölümünde denetim yapmamaktan ihmale kadar sorumluluğunu yerine getirmeyen herkes yargılanmalıdır. Tarikat ve cemaat yurtları derhal kapatılmalıdır. Öğrenciler kamusal hizmetin gereği olarak nitelikli ve parasız yurtlarda barınma hakkına sahip olmalıdır” denildi. | education | 10 |
Adana’nın Aladağ İlçesi’nde “Süleymancılar” olarak bilinen cemaate ait yurtta Salı gecesi çıkan yangında 11’i çocuk, 1’i görevli 12 kişi hayatını kaybetti, 22 kişi yaralandı. | education | 10 |
Yaşanan kaza değildir, katliamdır, ilk değildir ve iktidarın politikaları sürdükçe son da olmayacaktır. Eğitimi piyasalaştıran, eğitim alanını cemaatlere, tarikatlara açan AKP politikaları sadece geleceğimizi değil, bugünümüzü de tehdit etmektedir. Çocuklar cinsel saldırı, istismar, şiddet ve katliamlara maruz kalmaktadır. İktidar politikaları ülkemizde yaşayan çocukları türlü felaketlerle yüz yüze bırakmaktadır. Bu yüzden katliama “kader” diyen kim olursa olsun bu suçun ortağıdır. Aynı cemaatin Konya’daki kaçak Kuran kursunda 2008 yılında LPG sızıntısı nedeniyle patlama olmuş, 17 çocuk hayatını kaybetmişti. 8 yıldır sorumlular cezalandırılmadı, olayın üstü örtülmeye, unutturulmaya çalışıldı. | education | 10 |
“BU ÜLKEDE KATLETMEK DEĞİL, HALKIN YAŞANANLARDAN HABERDAR OLMASININ SAĞLAMAK SUÇ SAYILMAKTADIR” | education | 10 |
Bu tür katliamlardan sonra ise iktidarın en iyi bildiği şey haberlere yasak getirmektir. Bu ülkede katliamlara zemin hazırlamak, katletmek değil, halkın yaşananlardan haberdar olmasını sağlamak suç sayılmaktadır. | education | 10 |
Adana Aladağ’da yıkılan devlet yurdundaki öğrencilerin cemaat yurduna taşınması ülkemizdeki eğitim sistemindeki AKP politikasının resmidir. Kamusal bir hak olması gereken eğitim cemaatler, tarikatlara açılmaktadır. Bu gibi yurtlar ise denetlememektedir. Yoksul halk, cemaatlere mecbur bırakılmaktadır. Bu politika suçtur ve çocukların hayatına mal olmaktadır. MEB Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne göre ortaöğrenim ve yükseköğrenim kurumlarında öğrenim görmekte olan öğrenciler için, başka bir ifade ile sadece lise ve üniversite öğrencileri için özel yurt açılabilir. Aladağ’da çıkan yangında ölen çocukların 11 – 14 yaşları arasında ortaokul öğrencileri olduğu açıktır. Temel eğitim çağındaki çocuklar için sadece devlet tarafından yurt ya da pansiyon kurulabilmesine rağmen, ortaokul öğrencilerinin bu yurda yerleştirilmesinin önünü açan herkes bu kitlesel cinayetten sorumludur. | education | 10 |
Ülkemizde çeşitli vakıf ve cemaatlere ait yüzlerce yurt bulunmaktadır. Bunların çok büyük bölümü yasal değildir ya da yasal boşluklardan yararlanmaktadır. Cemaat ve tarikatların örgütlenmek için büyük önem gösterdiği bu yurtlar çoğu zaman fiziki olarak da yurt olma vasfı taşımamaktadır. Denetime de tabi tutulmayan bu yerler öğrencilerin hayatını tehdit etmektedir. | education | 10 |
Diğer yandan hükümet yetkilileri olayın üstüne gitmek bir yana üstünün örtülmesi için söz birliği etmektedirler. Yangından yaralı kurtulan çocuklar yangın merdiveninin kilitli olduğunu ifade etmişler, bakanlar kilitli olmadığını ispata çalışmışlardır. İktidar mensupları anlaşılıyor ki cemaatlerin itibarını korumayı kendilerine dava haline getirmişler. Yaşanan her olayı geçiştirmeye çalışanlar, “hepimiz Ensar’ız” diye yan yana dizilenler aynı tutumlarını sürdürmektedir. | education | 10 |
“TARİKAT VE CEMAAT YURTLARI DERHAL KAPATILMALIDIR” | education | 10 |
Aladağ’da çocuklarımızın ölümünde denetim yapmamaktan ihmale kadar sorumluluğunu yerine getirmeyen herkes yargılanmalıdır. Tarikat ve cemaat yurtları derhal kapatılmalıdır. Öğrenciler kamusal hizmetin gereği olarak nitelikli ve parasız yurtlarda barınma hakkına sahip olmalıdır. Eğitim alanındaki cemaat ve tarikatların varlığına son verilmelidir. Eğitimdeki piyasacı ve gerici politikalara son verilmelidir. | education | 10 |
Yeni düzenlemeye göre bir okulun proje okulu olabilmesi için herhangi ulusal ya da uluslararası proje yapmasına gerek kalmadı. Yeni yönetmelik, bir eğitim kurumunun Milli Eğitim Bakanı onayı ile ‘proje okul’ yapılmasını sağlıyor. | education | 10 |
Sözcü'den Yurdagül Uygun'un haberine göre, bugün Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'le ‘Proje Okul' tanımı değiştirildi. | education | 10 |
Eski yönetmelikte ‘Proje okulu' tanımı ‘Ulusal projeler ile uluslararası ikili ya da çok taraflı olarak yapılan anlaşma veya protokollere göre proje uygulaması yapılan eğitim kurumlarını' şeklinde tanımlanırken, yeni düzenlemeye göre şu şekilde değiştirildi: “Proje Okulu: Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen eğitim kurumlarını” deniliyordu. | education | 10 |
Diğer bir deyimle, daha önce bir okulun proje okulu olabilmesi için ulusal ve uluslararası proje yapması gerekirken, artık Milli Eğitim Bakanı'nın onayı yetecek. Yani bir eğitim kurumunun herhangi proje yapmasına gerek kalmaksızın, Bakan, istediği okulu proje okulu olarak belirleyebilecek. | education | 10 |
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Plan ve Bütçe Komisyonunda Milli Eğitim bütçesine ilişkin konuşma yaptı. Yılmaz, hükümet programında ifade edildiği gibi bilgi tabanlı ekonominin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren özgürlükçü, üretken ve rekabetçi bir eğitim sistemi oluşturma çabalarına devam edeceklerini belirterek, "Türkiye’nin 21’inci yüzyılda önüne koyduğu hedeflere ancak eğitimle ulaşılabileceğinin farkında olarak geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da bütçeden en fazla pay eğitime ayrılmıştır. | education | 10 |
2002 yılında 10 milyar lira kaynak ayrılmışken, 2017 yılında eğitime 122 milyar 414 milyon lira kaynak ayrıldı. Bugün itibariyle resmi ve özel toplam 5 bin 95 anaokulu, 21 bin 521 anasınıfı, 25 bin 300 ilkokul, 14 bin 421 ortaokul ve 325 yatılı bölge okulu ile temel eğitim alanında, 3 bin 277 Anadolu lisesi, 607 Fen Lisesi ve Sosyal Bilimler Lisesi, 65 Spor Lisesi, 79 Güzel Sanatlar Lisesi, bin 40 özel temel lise, bin 400 Anadolu İmam Hatip Lisesi ile genel ortaöğretim alanında, 2 bin 750 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 92 Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi ve 785 çok programlı Anadolu Lisesi ile mesleki ve teknik ortaöğretim alanında eğitim ve öğretim faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz" ifadelerini kullandı. | education | 10 |
"TOPLAM 2 BİN 249 KURUM KAPATILMIŞTIR" | education | 10 |
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 2 bin 249 kurumun kapatıldığını söyleyen Bakan Yılmaz, şu ifadeleri kaydetti: | education | 10 |
"Milli iradeye yönelik Fettullahçı Terör Örgütü 15 Temmuz darbe girişimini müteakip, bir daha böyle bir olayla milleti muhatap kılmamak için alınan tedbirler kapsamında, bu terör örgütüyle irtibatı, iltisakı ve aidiyeti tespit edilen bin 60 özel okul, 345 diğer özel öğretim kurumu, 844 özel öğrenci yurdu olmak üzere toplam 2 bin 249 kurum kapatılmıştır. Kapatılan bu özel okullarda öğrenim gören öğrencilerin mağdur olmaması için gerekli tedbirler alınarak, resmi ve özel okullara nakilleri sağlanmıştır." | education | 10 |
10 Ekim tarihinde Bakanlığa bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapmak üzere 18 bin 506 sözleşmeli öğretmenin atamasının yapıldığını söyleyen Yılmaz, "Atanan sözleşmeli öğretmenler sözleşmeleri süresinde bulundukları bölgede çalışmaya devam edeceklerdir. Bu atamalarla birlikte atama öncesi 885 bin 357 olan öğretmen sayımız 903 bin 863’e yükselmiştir. Bu sayının yüzde 62.08’ine karşılık gelen 561 bin 135 öğretmenin ataması son 14 yılda yapılmıştır. Bu süre içinde 2002-2003 eğitim öğretim yılında ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 28 iken, bu sayı bugün 16’ya düşmüştür. Aynı şekilde 2002-2003 eğitim öğretim yılında ortaöğretimde 18 iken, 2015-2016 eğitim öğretim yılında bu sayı 13’e düşmüştür" şeklinde konuştu. | education | 10 |
Yılmaz, 111’i devlet, 63’ü vakıf üniversitesi ve 7’si vakıf meslek yüksek okulu olmak üzere toplam 181 yüksek öğretim kurumu olduğunu belirterek, öğrenci sayısının 7 milyon 313 bin 403’e ulaştığını aktardı. Bakan Yılmaz, "15 Temmuz 2016 tarihinde başarısız darbe girişimi sonucunda 15 vakıf yüksek öğretim kurumu kapatılmış, bu üniversitelerde öğrenim gören 65 bin 2016 öğrenci güç ama yönetilebilir bir yaklaşımla devlet be vakıf yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmiş ve intibakları gerçekleştirilmiştir, bu konuda mağduriyet yaşanmaması için özel çaba gösterilmiştir" ifadelerini kullandı. | education | 10 |
İzmir Bayraklı’da tamgün eğitim veren Kaymakam Özgür Azer Kurak Ortaokulu’nda L-M-N sınıflarında okuyan öğrencilerin yeterli derslik olmaması nedeniyle bahçede ve okul koridorlarında sınıf için bekletildikleri iddia edildi. | education | 10 |
2019’a kadar bütün okullarda tamgün eğitime geçileceğinin açıklanmasına karşın yeterli derslik sayısının bulunmaması bir dizi sorunları da beraberinde getiriyor. İzmir Bayraklı’da tamgün eğitim sistemine geçilen Kaymakam Özgür Azer Kurak Ortaokulu’nda öğrenciler sınıf yetersizliğinden derslerini olumsuz şartlar altında görüyor. Bu yıl 5. sınıfa başlayan öğrenciler derslik sorunu yaşarken veliler ise yaşanan duruma isyan ediyor. | education | 10 |
İsminin verilmesini istemeyen bir veli okulun tamgün eğitim verecek kapasiteye sahip olmadığını belirterek, “Okula Torbalı, Kemalpaşa, Mavişehir ve Çamdibi gibi yerlerden çok sayıda nakil öğrenci gelerek kapasitesinin çok üzerine çıkıldı. Bir sınıfta 45 ila 47 arasında öğrenci eğitim görüyor. Okuldaki L-M ve N sınıflarında okuyan öğrenciler derslik olmadığı için bahçede oturuyor. Okul idaresi çocukların dışarıda olmasını ise ‘beden eğitimi’ dersi yapıyorlar olarak açıklıyor. Bu 3 ayrı sınıfta okuyan çocukları nereye yerleştirmeyi planlıyorlar” dedi. | education | 10 |
Okulun yetersizliğini belirten dilekçeyi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne verdiklerini ve okula gelen müfettişin de aynı yönde görüş belirttiğini söyleyen veli “Üst sınıflarda çocukları okuyan bazı velilerin araya siyasi iktidardan birilerini koyarak müfettiş kararını değiştirmeye çalıştıklarını duyuyoruz. Peki, bizim çocuklarımızın suçu ne” diye isyan etti. | education | 10 |
İddialar üzerine aradığımız okulun telefonuna gün boyunca ulaşamadık. | education | 10 |
Mevcut sınıfları eğitim kalitesi açısından da yetersiz olduğunu söyleyen bir veli, “Öğrenciler fen dersi için 3. kata çıkarken, matematik dersi için 1. kata iniyorlar. Bu sırada sınıflarda yer kapma telaşında olan çocuklar düşerek yaralanıyor. Sınıflar o kadar kalabalık bir haldeki tahtaya 1 metre mesafeden ders yapıyorlar. Okul yönetimi sorunu çözmek için bodrum katında bulunan kazan dairesi gibi rutubet içindeki odaları sınıfa çevirmeye çalışıyor. Buralara ise her hafta başı kura ile bir sınıf giderek ders yapacak ve muhtemelen de ağırlıklı 5. sınıflar olacak” dedi. | education | 10 |
"MEB Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik", Resmi gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemeyle 7 Eylül 2013 tarihli Milli eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğindeki bazı hükümler değiştirildi. | education | 10 |
Buna göre, yazılı sınavların açık uçlu maddelerden oluşan yazılı yoklama şeklinde yapılması esası getirildi. Ancak her dersin sınavlarından biri, kısa cevaplı, doğru-yanlış, eşleştirmeli veya çoktan seçmeli testlerle de yapılabilecek. | education | 10 |
Mesleki ve teknik ortaöğretim programlarında, bir ders saati okulda 40 dakika, işletmelerde ise 60 dakika olarak uygulanacak. İşletmelerdeki mesleki eğitim, günde 8 saat olarak yapılacak. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının çerçeve öğretim programları ve haftalık ders çizelgelerinde yer alan mesleki alan ve dal uygulamalarına ilişkin dersler, işletmelerde yapılması durumunda "işletmelerde mesleki eğitim" olarak adlandırılacak. | education | 10 |
2016-2017 eğitim öğretim yılının başlamasının üstünden bir ay geçti. Okullar binlerce kamu emekçisinin açığa alınması ve ihraç edilmesi sonucu öğretmen eksikliğiyle açılmışken, okullarda kitapların dağıtılmaması, zorunlu seçmeli din dersi dayatması, 15 Temmuz’un “demokrasi etkinlikleri” adı altında öğrencilere anlatılmasının yanında AKP propagandasının yapılması, imam hatipleştirilmeye çalışılan okullar, proje okulları aracılığıyla AKP’nin kadrolaşması ve öğrencilerden alınan paralar da yaşanan sorunlara eklendi. | education | 10 |
Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi, 2016-2017 eğitim öğretim yılının 19 Eylül-19 Ekim tarihlerini kapsayan Eğitim Hakkı Raporu’nun 17’ncisini yayımladı. Hazırladıkları raporu bugün (19 Ekim) Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklamasıyla sunan Eğitim Hakkı Meclisi, Ankara’da valiliğin getirmiş olduğu toplantı, gösteri ve yürüyüş yasağını da deldi. | education | 10 |
Artvin, Kocaeli, İzmir, İstanbul ve Ankara’da okul önlerinde öğretmen ve velilerle yapılan okul durum anketleri değerlendirilerek hazırlanan raporu velilerden Şemsettin Yaşar açıkladı. | education | 10 |
Anket sonuçlarına göre velilerin %82’si en önemli sorunun ders kitaplarının olmaması olduğunu belirtti. Velilerin %89’u eğitim-öğretim materyallerinin hazırlanmasında iktidarın siyasi kaygıyla hareket ettiğini belirtti. | education | 10 |
AKP’nin 15 Temmuz’u eğitim alanında fırsata çevirdiğini belirten veliler, Gülen Cemaati’nden boşalan kadrolara başka cemaat ve tarikat üyelerinin yerleştirileceği kaygısını taşıdığını belirtti. Ayrıca anket sonucunda çocukların 15 Temmuz adı altında şiddet içerikli etkinliklere maruz kaldığı ve çocuklara propaganda yapıldığı belirlendi. | education | 10 |
Ankete göre ilkokul velilerinin %99’u çocuklarını imam hatibe göndermek istemediğini belirtirken, okullarda gerici uygulamaların devam ettiği de belirlendi. | education | 10 |
Okulların %73’ünde ise bağış adı altında para toplandığı belirlenirken, ankete katılan velilerin % 85’i Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim politikasına güvenmediklerini belirtti. | education | 10 |
Basın açıklaması, hazırlanan Eğitim Hakkı Raporu’nun MEB’e teslim edilmesiyle sonlanırken, Eğitim Hakkı Meclisi okullarda yaşanan sorunlara müdahale edeceklerini ve veli, öğretmen, öğrenci el ele sorunların çözümü için mücadele edeceklerini belirtti. | education | 10 |
17. Eğitim Hakkı Raporu’nun tamamı şöyle: | education | 10 |
2016-2017 eğitim-öğretim yılının ilk ayında öğrencilerin ders kitapları dağıtılmadı. | education | 10 |
Ankete katılan velilerin %82’si yeni eğitim öğretim yılının ilk ayında en önemli sorun olarak ders kitaplarının olmaması olarak görmektedir. Ankete verilen cevaplara göre eğitim-öğretim yılının ilk ayında ilkokul ve ortaokullarda en çok Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Müzik ve Sosyal Bilgiler ders kitapları, Liselerde Türk Dili ve Edebiyatı, Felsefe ve Din dersi kitaplarının dağıtımında eksiklik vardır. | education | 10 |
Velilerin %89’u eğitim-öğretim materyallerinin hazırlanmasında ve basılmasında iktidarın siyasi kaygılarla hareket ettiğini düşündüğünü belirtmiştir. | education | 10 |
AKP, 15 Temmuz’u eğitim alanında da fırsata çevirdi | education | 10 |
Ankete katılan velilerin %73‘ü iktidarın eğitim alanında da 15 Temmuz Darbe Girişimini kendisi için fırsata çevirdiğini düşünmektedir. | education | 10 |
Ankete katılan velilerin % 72’si mülakatla sözleşmeli öğretmen çalıştırılmasına ilişkin Gülen Cemaatinden boşalan yerlere başka cemaat ve tarikat üyelerinin yerleştirileceği, siyasi kadrolaşmanın artacağına ilişkin endişe duyduklarını ifade etmiştir. | education | 10 |
15 Temmuz bahanesiyle çocuklara propaganda yapıldı | education | 10 |
Ankete katılanların %70’i okulların açıldığı ilk hafta gerçekleştirilen 15 Temmuz etkinliklerinde çocuklara dağıtılan broşürlerin, izletilen videoların, okunan şiirlerin çocukların düzeylerine, yaş özelliklerine uygun olmadığını ve şiddet içerdiğini belirtmiştir. Hafta boyunca okullarda idareciler tarafından dini ve iktidar yanlısı siyasi söylemlerde bulunulduğu ifade edilmiştir. | education | 10 |
“Okulunuzda gerçekleştirilen 15 Temmuz etkinlikleri sonrasında çocuğunuzda gözlemlediğiniz olumlu/olumsuz etkiler neler oldu” sorusuna veliler; çocuklarının konuyu anlamadığını, sıkıldığını, gergin ve bıkkın olduğunu, etkinlik sonrası şiddet içeren resimler çizdiğini belirtmiştir. Ankette de belirtildiği gibi 15 Temmuz bahanesiyle çocuklara propaganda yapılmış, gelişimlerini olumsuz etkileyecek uygulamalar yapmaktan çekinilmemiştir. | education | 10 |
Veliler çocuklarını imam hatipte okutmak istemiyor | education | 10 |
Ankette “çocuğunuz eğer ilkokula gidiyorsa nasıl bir ortaokula göndermek istersiniz” sorusuna velilerin %99’u ilkokuldan sonra çocuklarını imam hatip ortaokuluna göndermek istemediğini belirtmiştir. | education | 10 |
“Çocuğunuz eğer ortaokula gidiyorsa nasıl bir liseye göndermek istersiniz” sorusuna ise veliler; çocuklarını %52 fen liselerine, %30 Anadolu liselerine, %9 meslek liselerine, %7 sosyal bilimler liselerine, %2 imam hatip liselerine göndermek istiyorum diyerek cevap vermiştir. | education | 10 |
Velilerin %51’i okullarında öğrencilerin kılık-kıyafetlerinden, eteğinin boyu, pantolonun darlığı, saçının şekli, taktığı takıdan dolayı okul yönetimi tarafından uyarıldığını belirtmiştir. | education | 10 |
“Çocuğunuzun seçmeli dersini nasıl seçtiniz” sorusuna velilerin %62’si seçmek istediğimiz dersin öğretmeni olmadığı için mecbur kaldık cevabını vermiştir. | education | 10 |
Okulların %73’ünde kitap, fotokopi, gezi, spor, staj dosyası, hizmetli çalıştırabilme gibi çeşitli kalemlerde bağış adı altında katkı payı/aidat toplandığı belirtilirken; okulların %46’sında sınıf mevcudunda geçen seneye göre bir artış olduğu belirtilmektedir. | education | 10 |
Temizlik bütün okulların en ciddi sorunlarından birisidir. Özellikle tuvaletlerin pis olduğu tüm veliler tarafından belirtilmiştir. Bazı okullarda sınıf temizliğini zaman zaman velilerin yaptığı görülmektedir. Meslek liselerinde ise özellikle atölyelerin temizliği hala öğrencilere yaptırılmaktadır. Okulların %85’inde yardımcı hizmetlilerin taşeron olarak çalıştırıldığı belirtilmiştir. | education | 10 |
Ankete göre okulların %34’ünde kütüphane, %30’unda laboratuvar bulunmakta, %95’inde revir/sağlık odası bulunmamaktadır. | education | 10 |
Ankete katılan velilerin % 85’i Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim politikasına güvenmediklerini ifade etmişlerdir. | education | 10 |
Yeni yönetmeliğe göre, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan hafızlık belgesi almış ancak TEOG’a girmemiş ya da herhangi bir kuruma yerleşememiş 8. sınıf mezunu öğrenciler, “hafızlık programı uygulayan” imam hatip liselerine (İHL) yerleştirilecek. Daha önce İHL öğretmenlerinin “dini konularda halkın bilgilendirilmesine” yönelik hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenleyebileceğini hükme bağlayan MEB, geri adım attı. Yeni yönetmelikten, İHL öğretmenlerine verilen “dini konularda halkın bilgilendirilmesine yönelik program düzenleme” görevi çıkarıldı. MEB’in, ortaöğretim yönetmeliğinde 3 yılda yaptığı 5. değişiklik kararı, dünkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Dikkat çeken diğer düzenlemeler şöyle: | education | 10 |
Klasik sanatlar ile musiki programı ya da projesi uygulayan Anadolu İHL’leri de güzel sanatlar ve spor liseleri gibi yetenek sınavı ile öğrenci alacak. | education | 10 |
Sosyal hizmet, emniyet ve asayiş birimlerinin raporları doğrultusunda koruma ve bakım altına alınan öğrencilerin özürsüz devamsızlık süresi 10 günü geçmemek kaydıyla toplam devamsızlık süresi 60 gün uygulanacak. Ortaöğretim seviyesinde eğitim yapan polis okullarından artık Anadolu, fen gibi liselere nakil ve geçiş yapılamayacak. | education | 10 |
Kuran dersi sınavları her dönemde 2 defadan az olmamak üzere ve dersin özelliğine göre yazılı ve uygulamalı yapılacak. Sınavların şekline, sayısına ve uygulamalı sınavların süresi zümre öğretmenler kurulunda belirlenecek. | education | 10 |
Nöbetlerle ilgili bir maddede yer alan “bayan öğretmen” ifadesi, yeni yönetmelikte “kadın” ile değiştirildi. | education | 10 |
“Milli ve manevi değerlere, genel ahlak ve âdaba uygun olmayan tutum ve davranışlarda bulunmanın” cezası ise “okuldan 1-5 gün arasında kısa süreli uzaklaştırma” olacak. | education | 10 |
MEB mevzuatındaki “izinsiz gösteri ve toplantı düzenlemek ve katılmak” fiili, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun kararı ile suç olmaktan çıkarıldı. Düzenlemeyi okul dışı fiillerin de soruşturulmasına dayanarak hukuki belirlilik ilkesine aykırı bulan kurul, “Belirlilik ilkesi kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem ifade etmektedir” değerlendirmesini yaptı. MEB ise karara itiraz etti. | education | 10 |
MEB, 1 Temmuz 2015’te Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ndeki disiplin hükümlerinde değişiklik yapmış ve “izinsiz gösteri ve toplantı düzenlemek ve katılmak” okuldan 1-5 gün arasında uzaklaştırma cezasını gerektiren davranışlar arasında sayılmıştı. | education | 10 |
Bakanlık düzenlemeyi, “izinsiz gösteri, etkinlik ve toplantıya dair disiplin hükmünün okul sınırları içindeki davranışlara ilişkin olduğu, eğitim öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma, inceleme ile ilgili faaliyetlerin yürütüleceğine ilişkin anayasal hükme rağmen, okul sınırları içinde izinsiz yapılacak gösterilerin eğitim öğretim faaliyetlerini sekteye uğratacağı, anayasal hak olan eğitim hakkının kullanımını engelleyeceği” ifadeleri ile savundu. Ancak MEB, “izinsiz gösteri, toplantı”nın okul dışında yapılması durumunda idarenin yaptırımının ne olacağı konusunda bir açıklama yapamadı. | education | 10 |
Danıştay kararın gerekçesinde ise, “İzinsiz gösteri ve toplantıya dair hükmün okul sınırları içindeki davranışlara ilişkin olduğu belirtilse de, bu husus açık şekilde belirtilmediğinden maddenin uygulayıcısı konumunda bulunan idareler tarafından okul dışındaki davranışların da soruşturulmasına ve disiplin cezası uygulanmasına sebebiyet verecektir” ifadeleri kullanıldı. | education | 10 |
Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı proje okul uygulamasını protesto eden öğrenciler okul müdürleri tarafından ikna odalarına alınmış ve disiplin cezası ile tehdit edilmişlerdi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı ile proje okul protestolarına katılan öğrenciler, yönetmeliğin bu maddesi gerekçe gösterilerek soruşturulamayacak ve cezalandırılamayacak. | education | 10 |
Mahir Yeğmen, İstanbul Erkek Lisesi’nin “efsane”müdürü. 1972- 1973 öğretim yılında müdür yardımcısı olarak çalışmaya başlayan, 1979- 1996 yılları arasında da müdürlüğünü yapan Yeğmen, “Bu okulu diğer okulların düzeyine getirmek için tuzak kurmak en büyük ihanettir. Bu okulun kendi statüsünde devam etmemesi halinde Türkiye kaybeder” dedi. | education | 10 |
Türkiye’nin çok karışık bir döneminde müdür yardımcılığına atandığını hatırlatan Yeğmen, “O dönem Türkiye iki kutba ayrılmıştı. Onu okulun içine sokmamak için inanılmaz bir çaba harcadım. Bu okul, analitik düşünen insanların olduğu bir yerdir. Alman öğretmenlerin tümü eğitim ve öğretimde düşünmeyi, yargılamayı, sorgulamayı bilen bir gruptur. Bu okulda üniversite sıkıntısı hiçbir zaman olmadı. Üçüncü olmak onlar için başarısızlıktır” dedi. Her yıl okula giren 144 öğrencinin istekleri, nasıl bir programla mutlu olacakları üzerine düşünerek düzenlemeler yaptıklarını anlatan Yeğmen, şöyle devam etti: “İstanbul Erkek Lisesi, yarınların Türkiye’sinde aydınlık insanların olduğu bir okuldur. Analitik düşünce, sorgulama, bilimsel düşünce her zaman ön plandadır. | education | 10 |
Kendi alanlarında en tepeye gelen insanlardır. Büyük bir aidiyet duygusu vardır. Bu okula giren öğrenci çok akıllıdır. Hem sağduyuları vardır hem ülke sevgileri vardır. Şimdi bu okulu kalkıp da diğer okulların düzeyine getirmek için tuzak kurmak en büyük ihanettir. Kabul etmek mümkün değildir. İstanbul Erkek Liseli’nin bir duruşu vardır. Bu çocuklara çok emek sarf edildi. Proje okullardan vazgeçilerek bu okulların kendi statüsünde devam etmesinde çok büyük fayda var, aksi halde Türkiye kaybeder.” | education | 10 |
Müdürlük yaptığı dönemde, Mezunlar Derneği ve Vakıf’la çalışmalar yapıldığını, Türkiye ve Almanya arasında anlaşmalar imzalandığını anlatan Yeğmen, “Öğretmenlerin okul müdürünün ve belli ekibin değerlendirmesiyle alınması gerekliydi. Meslekte 10 yılını geçirmiş, branşında başarılı öğretmenleri seçtik. İlkokulu bitirip yatılı gelmiş öğrencilerle Alman öğretmenler arasındaki iletişimi bu öğretmenlerle sağladık” dedi. | education | 10 |
3 OKULDA BİRDEN GÖREV YAPAN SAKİN ÖNER: AKADEMİK BAŞARI DÜŞER | education | 10 |
İstanbul Erkek ve Vefa liselerinde müdürlük, Pertevniyal Lisesi’nde Müdür Başyardımcılığı yapan, Türk Eğitim Vakıfları Dayanışma Konseyi Liseleri Eğitim Derneği (TEVDAK) Genel Sekreteri Sakin Öner, proje okul uygulamasının bu okulları nasıl etkileyeceği biçimindeki soruyu şöyle yanıtladı: “Proje okullar çalışması amaç olarak olumlu görünmesine rağmen hazırlanan yönetmelik amaçla ilgisi olmayan şekilde olumsuz şartlar içeriyor. | education | 10 |
Gerek yönetici, gerekse öğretmen atamalarında somut kriterler getirilmediği için keyfi yönetici ve öğretmen seçimlerine müsait bir durumda. Bu okullar Türkiye’de 1.5 milyon öğrenci içinde ilk 10- 15 bin arasına giren öğrencilerin okuduğu ülkemizin seçkin okulları. Bu okullara rastgele seçilmiş yönetici ve öğretmen ataması bu okulların hem akademik başarısını hem de üniversite yerleştirme oranlarını düşürecektir. Ayrıca bunların arasında 100 yılın üzerinde tarihe sahip olan kurumsal kültürü ve gelenekleri oluşmuş liseler bulunmaktadır. Bir anda yönetici ve öğretmenlerinin değiştirilmesi bu kurumların kurumsal kültürlerini de büyük ölçüde erozyona uğratacaktır. Bu nedenle yapılması gereken öncelikle proje okullar yönetmeliğinin yeniden gözden geçirilerek amacına uygun haline getirilmesidir. Kurumsal hafıza yok olur. | education | 10 |
Öğretmenlerin bu okulların özelliklerine uygun şekilde nitelikli olmasına özen gösterilmelidir. 2 yıldır başyardımcılığı yapmış olmak bu okullara müdür olmak için yeterli değildir. 4 yıllık öğretmenlik kıdemi olanların da bu okullara öğretmen atanması son derece yanlıştır. Akademik başarılarının ve mesleki performanslarının Ölçülmesi gerekir.” | education | 10 |
2014 yılında başlayan proje okul uygulamasında proje okul seçilen liselerin yönetici ve öğretmen atama yetkileri Milli Eğitim Bakanlığı’nda toplandı. Aralarında İstanbul’daki çok sayıda köklü lisenin de olduğu proje okullarda görev yapan ve görev süresi 8 yılı aşan çok sayıda öğretmen 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan KHK ile norm fazlası ilan edildi. Bakanlık norm fazlası ilan edilen öğretmenlerin öğretmen açığı bulunan okullara tayin edileceğini açıkladı. Bunun ardından bu okullarda veli, öğrenci ve mezunların protesto gösterileri başladı. | education | 10 |
ESKİ PERTEVNİYAL LİSESİ MÜDÜRÜ SEYHAN CENGİZ: ŞİMDİDEN BİR AY KAYBEDİLDİ | education | 10 |
Pertevniyal Lisesi eski müdürü, Lisenin Vakıf Başkanı Seyhan Cengiz, “Eğitim yılı başlayalı 1 ay geçti. Gönderilen öğretmenler ders yapmakta motive olamaz. Ataması yapılıp bu okullara gelecek öğretmen de eski okulunda yapamaz. Türkiye’nin kaybettiği 1 aydan fazla eğitim süreci var” dedi. Proje okul uygulamasıyla düşünülenin doğru olduğunu ancak uygulamada sorunlar bulunduğunu, okullarda kargaşa yaşandığını belirten Cengiz, şöyle devam etti: “Proje okul olduk diye sevindik mutlu olduk. Öğrencilerimiz için daha iyi olacak diye düşünmüştük. Bu okullarda öğrenciler proje, deney, gözlem yapacaklar. Ürettikleri bu projeleri uluslararası eğitim fuarlarında görücüye çıkaracaklardı. Eğitimde bir üst seviyeye gelenicekti. Ama öğretmenlerin nasıl atanacağı hiçbirimizin en küçük bir bilgisi yoktu. Proje okul olduk diye sevindik, mutlu olduk. Bunlar değerlendirilecek, artı bir puanla üniversiteye girecekler diye düşündüm ama böyle bir şey de yok. Atamalar eğitim yılı başladıktan sonra olmamalıydı. Giden öğretmenlerin kalitesini biliyoruz, gelenleri bilmiyoruz. Gelen de çok iyi olabilir.” | education | 10 |
PISA sonuçları, eğitim sisteminde yıllardır yapılan yanlışları bir kez daha gözler önüne serdi. Prof. Dr. Erhan Erkut, “TEOG’da 4 bin 700 öğrenci tüm soruları doğru yanıtladı. Bunlardan biri bile mi fende en üst seviyeye çıkama” diye sordu. | education | 10 |
Türkiye’de 15 yaş grubu öğrencilerin neredeyse üçte birinin, hem fen, hem matematik, hem de okumada temel okuryazarlık seviyesinin altında olduğuna dikkat çeken Prof. Erkut, “Bu sonuçlar önümüzdeki yıllarda da daha da kötüleşecek. Bu durumun üç önemli nedeni var. Birincisi dindar nesil yetiştirme çabası ve bunun eğitimde karşılığı yok. İkincisi ülke olarak fakirleştik ve üçüncüsü de okullaşma oranın artması” dedi. | education | 10 |
MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, çözüm önerilerini de şöyle sıraladı: | education | 10 |
“Partiler üstü bir komisyon kurulması lazım. Öğretmen değil öğrenci odaklı eğitime geçilmesi gerekiyor. Bizim sistemde bilgi aktarımı var. Bu sınavda ise bilgi aktarımı yerine beceri ve bilginin kullanımı ölçülüyor. Çocuklara da insafsızlık. Bu yılki PISA’da takım halinde problem çözme de vardı ve isteğe bağlıydı. Onun sonucu henüz açıklanmadı. Türkiye katılmamış da olabilir. Biz bireysel öğrenci yetiştiriyoruz. Oysa 21. yüzyıla hazırlanan öğrencilerin takım halinde öğrenmesi lazım.’’ | education | 10 |
Rapora göre Türk öğrencilerin sınavdaki başarısızlıklarını kısmen açıklayan faktörler: | education | 10 |
Öğrencilerin çoğunun sosyoekonomik yönden dezavantajlı gruplardan geliyor olması Türkiye’nin karnesi ise şöyle: | education | 10 |
Fende Türkiye’nin performansına benzer ülkeler: Romanya, Kıbrıs Rum Kesimi, Moldova, Arnavutluk, Trinidad ve Tobago, Tayland, Kosta Rika ve Katar. | education | 10 |
Fen okuryazarı olmayan öğrenci oranımız, sınava giren öğrencilerin neredeyse yarısı (yüzde 44.5). | education | 10 |
Fen’de en üst iki seviyede olan öğrenci oranı OECD’de yüzde 7.7 iken, bu oran Türk öğrenciler için sadece yüzde 0.3. Yani 333 Türk öğrenciden sadece birisi en üst iki seviyeden birisinde ve OECD ortalaması Türkiye ortalamasının 25 misli. En üst seviyedeki öğrenci oranımız ise 2012 sınavında olduğu gibi yine yüzde 0.0. | education | 10 |
Fen sınavındaki performansımız kötü ve son sınava kıyasla kötüleşmiş görünüyor. | education | 10 |
2009 ile 2015 kıyaslandığında, en üst iki seviyedeki öğrenci oranımızda 1.3 puanlık bir azalma görülürken, okuryazarlık seviyesinin altındaki öğrenci oranımızda 15.5 puanlık bir artış görülüyor. | education | 10 |
Geçen sınavdaki (2012) okuma puanımız 475 iken bu sınavda 47 puanlık bir düşüş kaydetmişiz. | education | 10 |
Temel okuryazarlığa (seviye 2) sahip olmayan öğrenci oranı OECD’de yüzde 20 iken Türkiye’de yüzde 40. | education | 10 |
Subsets and Splits