abstract
stringlengths 1
1.01k
| author
stringclasses 118
values | content
stringlengths 1
55.8k
| date
stringlengths 18
32
| source
stringclasses 50
values | tags
stringlengths 2
284
⌀ | title
stringlengths 6
166
| topic
stringclasses 45
values | url
stringlengths 48
180
|
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Geçen ay yürümeye başlayınca bir kilo zayıflayıp 27 kiloya düşen 16 aylık Elif Naz, 10 yaşındaki çocuk kilosuna ulaşmasındaki neden bulunamadan hayatını kaybetti.
| null |
Sıdıka - Ercan Akgıran çiftinin kızları Elif Naz Akgıran, 4 aylıktan itibaren hızla kilo almaya başladı. 3 kez İstanbul'daki hastanelerde, 5 kez Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi ile 2 kez İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yatan küçük kızın neden kilo aldığı belirlenemedi. Bir buçuk ay önce DEÜ Hastanesi'ne yattığında 28 kilo gelen Elif Naz'ın, aşırı kilosu yüzünden nefes darlığı gelişti, dudakları ve bacakları morardı. Zaman zaman yediği yiyecekler akciğerine kaçan, hastanede aspire edilen Elif Naz'ın, hastaneden taburcu edilirken kilo vermesi de istendi. Son bir ayda ayaklandı, doktorların istediği gibi bir kilo verdi. Bu ailesi için sevindirici bir gelişmeydi. DHA'nın haberine göre; bu sevinç uzun sürmedi, 16 aylık Elif Naz hayatını kaybetti. Uyuyan kızının yanına gittiğinde ağzının ifrazatla dolu olduğunu gören baba Ercan Akgıran, son bir umut kızını önce bir özel polikliniğe, oradan da DEÜ Hastanesi'ne götürdü. Minik kızın kalbini çalıştırıp geri döndürmek için yapılan müdahaleler Elif Naz'ı yaşatmaya yetmedi. Kızının kiloları yüzünden geceleri uyuyamadığını, son günlerde soğuk algınlığı geçirdiği için bu uykusuzluğunun, öksürük ve ifrazatın arttığını belirten Akgıran, "Kızım sabah 06.00'da uyuyabilmişti. Saat 08.00'de gittim baktım, uyuyordu. Daha sonra kalktığımda ise ağzında koyu renk ifrazat vardı, onu temizledim. Nefes aldığını sanıyordum, önce polikliniğe, ardından hastaneye götürdüm. Ambulansta da kalp masajı yaptılar ama kurtaramadılar. Onu götürdüğümde zaten kaybetmişiz. Tomografileri de temiz çıktı, hormon tetkikleri de. Tıp kızımın hastalığında aciz kaldı" dedi.
|
08.02.2011 - 11:41
| null |
[]
|
Tıp teşhis koyamadı, Elif Naz öldü
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tip-teshis-koyamadi-elif-naz-oldu,Y9E8hTzN-kapmeqaFZCjGg
|
Kocaeli'de müfettişlerce yapılan denetimlerde 925 öğrencinin kaldığı 10 öğrenci yurdunun ruhsatı ve işletme belgesinin olmadığı belirlendi.
| null |
Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişlerince özel öğrenci yurtlarında yapılan kontrollerde, ruhsatı ve işletme belgesi bulunmadığı belirlenen yurtlar hakkında inceleme başlatıldı. Söz konusu yurtlara 10 gün içinde ruhsat almak için müracaat etmelerinin tebliğ edildiği, ruhsat almayan yurtların ise mühürleneceği öğrenildi. Bu arada, ruhsatı bulunmayan yurtların yeni açıldığı, kent genelinde 100'e yakın özel öğrenci yurdu bulunduğu belirtildi. Kocaeli Valisi Ercan Topaca, ruhsatı ve işletme belgesi olmayan yurtlara belediyenin 10 gün süre verdiğini ve bu süre içerisinde yurtların gerekli belgeleri çıkarmaları gerektiğini söyledi. Yurt binaların şu an için iş yeri olarak görüldüğünü ifade eden Topaca, evrakların tamamlanması ve şartların uygun olması durumunda aynı gün ruhsat alınabildiğini belirtti. ''Kendilerine tebligat yapıldı. 10 günlük sürenin sonunu bekliyoruz'' diyen Topaca, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bu yurtlarda 925 civarında öğrenci var. Öğrencilerin 600'ü birinde barınıyor. İşlemlerini yapacaklarını, kapanmayacaklarını umuyorum. İşlemlerini tamamlamazlarsa da elbette gereğini yapacağız. Buralarda yangın olabilir, acil durumlar oluşabilir, bunun riskini alamayız. Verilen 10 günlük sürenin ardından yeniden değerlendirme yapılacak, öğrenciler için de bir formül bulunacaktır. Öğrencilerin açıkta kalmaması için hazırlık yapıyoruz. Öğrencileri boş olan yurtlara yerleştirebiliriz.''
|
02.11.2010 - 17:29
| null |
[]
|
10 öğrenci yurdu ruhsatsız çıktı
|
Eğitim
|
https://www.ntv.com.tr/egitim/10-ogrenci-yurdu-ruhsatsiz-cikti,M443roRSY0Kedm4jquzJGA
|
Japonya'ya yapılan ziyaretten dönerken 1890 yılında Pasifik Okyanusu'nda 550 denizcisiyle batan Ertuğrul Fırkateyni'nde sürdürülen kazı ve kurtarma çalışmalarının bu yılki etabında; top, mermi ve gülleler gün ışığına çıkarıldı
|
DHA
|
Pasifik Okyanusu'nda batan Ertuğrul Fırkateyni'nde 11 yıl önce başlayan kazı ve kurtarma çalışmalarının bu yılki ayağı, ocak ayında başladı. Ertuğrul'un battığı kayalıklardan 200 metre açıkta ve 30-40 metre derinlikte, çalışmalar yürütülüyor. DHA'nın haberine göre, Japon ve Türk dalgıçların ortaklaşa yaptığı 120 dalışta; Osmanlı gemisine ait toplar günü ışığına çıkarıldı. İngiliz Palliser marka 3 adet 52 kilo ağırlığında top mermisi ile 3 adet 30 kilo ağırlığında top mermisi dalgıçlar tarafından 127 yıl sonra gün ışığına çıkarıldı. Yapılan kazı kurtarma çalışmaları sırasında ayrıca porselen tabaklar, gemiye ait ahşap ve metal parçalarda çıkarıldı. Eserler Kushimoto kentindeki Ertuğrul Araştırma Merkezi ve Konservasyon Laboratuvarı'na getirilerek üzerinde çalışmalara başlandı. Ertuğrul Fırkateyni'nden çıkarılan eserler kısa zamanda 'da da duyuldu. Kusimoto kentindeki okuldaki öğrenciler ile yöredeki üniversitelerin tarih bölümü öğrencileri ve öğretim üyeleri, Ertuğrul Araştırma Merkezi'ne akın ederek proje başkanı kaptan Tufan Turanlı'dan bilgi aldı. Turanlı ülkede düzenlediği konferansta, 11 yıldır süren çalışmalarda gelinen noktayı, çıkarılan eserleri, eserlerin Japonya'da ve 'de sergilenmeleri ile Türk-Japon dostluğuna olan katkılarını görseller eşliğinde anlattı. Çalışmaların başladığı ilk yıldan itibaren 8 bin 130 eser ve kalıntı çıkarıldığnı belirten Turanlı, bu yılki programda önceki yıllarda çıkarılan eserlerin konservasyon ve restorasyonuna ağırlık verileceğini belirterek, "Geminin cephaneliğine ve buradan çıkarılan buluntulara öncelik veren ekip bilhassa çıkarılan top mermileri ve güllelerin tuzdan arındırılması ve konservasyonuna yönelmiştir. Bu top mermilerinden 7 inç (18 cm) çaplı iki adedinin konservasyonu gerçekleşmiştir. Ertuğrul Firkateyni'nden çıkarılan bu Palliser mermisinin ağırlığı 30 kilogram olmasına rağmen, askeri kayıtlarda merminin asıl ağırlığının içindeki boşluğa yerleştirilen 2.5 libre (1.3 kg) patlayıcı ile birlikte 115 libre (52 kilo) olduğu bilinmektedir. Ateşleme fitiline sahip olmayan, hedef darbesine çarptığı anda darbenin tesiriyle patlayan Pallister mermilerinin kullanımı, modern gemi gövdelerinde tesirini kaybettiği için 1880li yıllardan sonra İngiliz Donanması tarafından kaldırılmıştır" dedi. Ertuğrul Fırkateyni kazılarının Arkeolojik Başkanı olan Turanlı'nın eşi, iki çocuk annesi İspanyol Dr. Berta Maria Lledo Solbes Turanlı ise, "Japon ve Türk halklarının dostluğu ve dayanışmasının simgesi olan Ertuğrul Firkateyni Sergisi'ni en kısa zamanda memleketim İspanya başta olmak üzere dünyanın birçok yerine götüreceğim. Türk askerinin, Türk ordusunun 127 yıl önce yaşadığı ve bugüne kadar taşıdığı barış ve dostluk için yaşamlarını verdiği bu hikayeyi, tüm dünyaya duyuracağım. Bu dostluğu duyurmak için 5-6 dilde hazırladığım kitap ve sunumu şehitlerimize armağan edeceğim" dedi. Turanlı kurtarma ve konservasyon çalışmalarının mayıs ayının ortalarına kadar süreceğini belirtti. Ertuğrul Fırkateyni 1890 yılında II. Abdülhamit tarafından bir iyi niyet elçisi olarak Japonya'ya gönderilmişti. Bin bir zorlukla Japonya'ya varan denizcilerimiz dönüş yolunda Kushimoto açıklarında bir fırtınaya yakalanmışlar, Ertuğrul kayalıklara çarparak parçalanmıştı. Görevinden çok batışıyla iki halkı yakınlaştıran Ertuğrul Fırkateyni bugün Türk ve Japon halklarını yakınlaştıracak yeni bir projenin çıkış noktasını oluşturuyor. 630 denizcisiyle 11 ay süren bir seferin ardından Japonya'ya varan Ertuğrul Fırkateyni Japonya'da İmparator Meici tarafından ihtimamla karşılanmış, İmparator'un isteği üzerine gemi komutanı Osman Paşa, konuşmasını Türkçe olarak yapmıştır. Zorluklarla tamamladıkları bu önemli görevden sonra denizcilerimiz tayfun mevsimi olduğu halde dönüş yolculuğuna çıkmışlardır. Ertuğrul Japonya'nın güneyinde Oshima adası açıklarında kayalıklara çarparak parçalanmış, Osman Paşa dahil 550 gemici şehit olmuştur. Oshima köylüleri 69 denizcinin kurtarılmasında ve şehitlerimizin gömülmesinde çok büyük emek vermişlerdir.
|
16.02.2018 - 15:00
|
haberturk
|
['ertuğrul fırkateyni', 'japonya', 'pasifik okyanusu', 'türkiye']
|
Ertuğrul Fırkateyni'nin top ve mermileri 127 yıl sonra gün ışığına çıkarıldı
|
Gündem
|
https://www.haberturk.com/ertugrul-firkateyni-nin-top-ve-mermileri-127-yil-sonra-gun-isigina-cikarildi-1840860
|
Spor Toto Süper Lig’de 7 haftadır kazanamayan Mersin İdman Yurdu, son 2 maçını kaybeden Kasımpaşa’yı ağırladı. Mersin temsilcisi maçı Welliton (3), Khalili, Mitroviç ve Pedriel’in golleriyle 6-2 kazandı. Kasımpaşa’nın golleri Veysel Sarı ve Babel’den geldi. Bu sonuçla Mersin İdman Yurdu puanını 26’ya çıkarırken Kasımpaşa 23 puanda kaldı.
|
Abidin Yağmur
|
Karşılaşmanın ilk yarım saatlik diliminde oyun kontrolünü elinde tutan taraf Kasımpaşa oldu. Konuk ekip, rakip yarı alanda yoğun pres yaparak Mersin’in atak geliştirmesini engelledi, topa daha fazla sahip olarak organize ataklar geliştirmeye çalıştı. Ancak Kasımpaşa gol pozisyonu üretmekte zorlandı. Mersin İdman Yurdu ise 23. Dakikada Gökçek Vederson’un serbest vuruşunda gole yaklaştıysa da kaleci Isaksson golü önledi. Mersin İdman Yurdu’nun 30. Dakikada geliştirdiği atakta Khalili’nin savunma arkasına attığı topa Nakoulma koştu ancak Kasımpaşa kalecisi zamanında çıkarak ceza yayı önünde topa müdahale etmeyi başardı. 38. dakikada gelişen Kasımpaşa atağında ceza alanında topla buluşan Babel, Malki ile verkaça girdi, Malki’nin uygun pozisyondaki vuruşunda top üstten dışarı çıktı. Mersin İdman Yurdu golü 42. Dakikada buldu. Serkan’ın kullandığı serbest vuruş sonrası topla buluşan Gökçek Vederson ceza alanına ortaladı, Güven’in indirdiği topa Welliton vurdu: 1-0 İlk yarının duraklama dakikalarında Kasımpaşa atağında topla buluşan Babel ceza alanı dışından sert vurdu, kaleci Nihat son anda topu çelmeyi başardı ve taraflar soyunma odasına 1-0’lık skorla girdi. Konuk ekip oyuncuları, 55. Dakikada geliştirdikleri atak sırasında Mersin oyuncusu Servet Çetin’in ceza alanında topa elle müdahale ettiğini iddia ederek penaltı bekledi ancak hakem Abitoğlu Servet’in diziyle topa vurduğunu kaydetti. Kasımpaşa’nın ikinci yarı başındaki baskısını çabuk atlatan Mersin İdman Yurdu, 57.dakikada ikinci golü buldu. Savunmanın arkasına atılan topla ceza alanı önünde buluşan Welliton topu ayağında tuttu, ceza alanına kaçan Khalili’ye aktardı, bu oyuncu çaprazdan düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 2-0 62. dakikada Kasımpaşa atağında topla buluşan Babel ceza alanı dışından sert ve düzgün vurdu, kaleci Nihat topa müdahale etti, pozisyonu iyi süzen Veysel Sarı kaleciden dönen topa dokundu, top hayli yavaş olmasına rağmen filelerle buluştu: 2-1 75. dakikada gelişen Mersin İdman Yurdu atağında Kasımpaşa savunmasından Donk, ceza alanında topu ıskalayınca Welliton araya girdi, çaprazdan vuruşunda top ağlarla buluştu: 3-1 77. dakikada topla buluşan Babel, kaleye uzak mesafeden vurdu, Mersin kalecisi Nihat topa müdahale için çıkmayınca top filelerle buluştu: 3-2 Golden sonra Kasımpaşa oyunu Mersin kalesine yığdı. 83. Dakikada gelişen ani Mersin atağında Welliton, Sancak tarafından ceza alanında düşürülünce hakem penaltı noktasını gösterdi. Atışı kullanan Mitroviç golü kaydetti: 4-2 89. dakikada gelişen Mersin atağında kale önünde oluşan karambolde topla buluşan Pedriel topu ağlara gönderdi: 5-2 Duraklama dakikalarında da ataklarını sürdüren Mersin İdman Yurdu’nda Sinan c eza çizgisi üzerinde kaleciyle bire bir kaldı, iki oyuncu çarpışınca boşta kalan topa Khalili müdahale etti, bu oyuncunun ceza alanına gönderdiği topla buluşan Welliton’la 6.golü kaydetti. STAT: Tevfik Sırrı Gür Mustafa Kamil Abitoğlu, Adil Sinem, Asım Yusuf Öz Nihat Şahin, Loret Sadiku, Murat Ceylan (Dk. 66 Mehmet Taş), Gökçek Vederson, Güven Varol (Dk. 87 Sinan Kaloğlu), Milan Mitroviç, Prejuce Nakoulma (Dk. 73 Pedriel), Serkan Balcı, Abdul Khalili, Welliton, Servet Çetin Andreas İsaksson, İlhan Eker, Sancak Kaplan, Ryan Donk, Ryan Babel, Sanharib Malki, Veysel Sarı, Tabare Vıudez, Ferhat Kiraz (Dk. 65 İbrahim Halil Çolak), Orhan Şam, Andre De Costa Welliton (3) (Dk. 42, 73, 90+), Khalili (Dk.57), Mitroviç (Dk. 86), Pedriel (Dk. 89)(MİY) Veysel Sarı (Dk. 62), Babel (Dk. 77) (Kasımpaşa) Veysel Sarı, Malki,Sancak Kaplan (Kasımpaşa), Sadiku, Welliton, Mehmet Taş(MİY)
|
8 Şubat 2015 Pazar, 14:58
|
cumhuriyet
| null |
Mersin İdman Yurdu, Kasımpaşa'yı gole boğdu
|
Spor
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/209451/Mersin_idman_Yurdu__Kasimpasa_yi_gole_bogdu.html
|
İstanbul'da Şile, Kadıköy, Pendik, Ümraniye, Ataşehir ve Üsküdar'ın bazı bölgelerine 15 Mart'ta elektrik verilemeyecek.
| null |
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre, Şile'de 10.00-13.30'da, Çavuş Mahallesi, Oltu, Akdeniz, Emektar, Kızılırmak sokakları, Kadıköy'de 09.00-17.00'de, Bostancı Mahallesi, Daryol, Turşucu Dere, Emin Alipaşa, Hazan, Çağlar, Taşlıçeşme sokakları, Pendik'te 12.00-14.00'te, Kurtköy Mahallesi, Yeşilırmak Sokak elektrik alamayacak. Ümraniye'de 00.30-06.30'da, Çakmak Mahallesi, Abant, Abide, Adalar, Bağcı, Baraj, Tavukçuyolu, Varan, Ağaoğlu, Başaran sokakları, Ataşehir'de 10.00-16.00'da, Kayışdağı Mahallesi, Üçnar Yolu, Yakutlar, Canan, Şelale sokakları, Üsküdar'da 10.00-12.00'de, Altunizade Mahallesi, Pişkinler, Nuhkuyusu sokaklarında kesinti uygulanacak.
|
13.03.2016 - 10:39
|
Anadolu Ajansı
|
['Ekonomi', 'Genel']
|
İstanbul'da elektrik kesintisi
|
Ekonomi
|
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/istanbulda-elektrik-kesintisi,aAXO5bF8fUCa2kQ3-um-AQ
|
İstanbul Kartal’da bir tekel bayisine operasyon düzenleyen narkotimler, 3 buçuk kilogram esrar, pompalı tüfek ve tabanca ele geçirdi. Operasyonda 3 şüpheli polis tarafından gözaltına alındı.
|
cumhuriyet.com.tr
|
İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı Sokak Suçları ve Narkotim Büro Amirliği ekipleri, Kartal’da bir tekel bayisinde uyuşturucu madde depolandığı ve satıldığı ihbarını aldı. İhbarı değerlendiren narkotimler, fiziki ve teknik takiplerin ardından operasyon için düğmeye bastı. Hazırlıklarını tamamlayarak harekete geçen tim, dün saat 21.00 sıralarında Soğanlık Yeni Mahallesi’ndeki bayiye operasyon düzenledi. Operasyonda bayiye giren narkotimler, iş yerinin arka bölümünde arama gerçekleştirdi. Yapılan aramalarda siyah renkli çöp poşetinin içerisinde 3 buçuk kilogram esrar ele geçirildi. Polis ekipleri aramalarda ayrıca ruhsatsız bir pompalı tüfek, tabanca ve 24 adet mermi buldu. Ele geçirilen esrar maddelerine ve diğer suç unsurlarına polis tarafından el konuldu.
|
16 Aralık 2018 Pazar, 09:37
|
cumhuriyet
| null |
Tekel bayisine uyuşturucu operasyonu
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1171650/Tekel_bayisine_uyusturucu_operasyonu.html
|
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Türkiye'nin Sincar'a girişeceği herhangi bir operasyon için Irak hükümetinin onayının alınması gerektiğini söyledi.
|
cumhuriyet.com.tr
|
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, başkent Washington'da düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin "Sincar'daki durumu açıklığa kavuşturabilir misiniz? PKK ayrıldığını söylüyor ama Türkiye hala tehdit ediyor. Sizin bildiğiniz kadarıyla durum nedir?" sorusuna verdiği yanıtta PKK'nin adını anmadan, "Sincar'da bazı grupların bulunduğuna ilişkin haberleri elbette ki gördük. Sincar'ı birçoğumuz Yezidilerden hatırlıyoruz, orada yaşayan, kimileri kurtarılmak zorunda kalan, kimileri de IŞİD tarafından vahşice öldürülen Yezidiler. Biz bazı grupların Sincar'da bulunduğu haberlerini gördük" dedi. Türkiye'nin bu grupların Kuzey Irak'ta bulunmasından dolayı bazı kaygılarını dile getirdiğini anladıklarını belirten Nauert, "Sincar da ABD de, Irak'ta yapılacak herhangi bir operasyonun, Irak hükümetinin onayı ile yapılmasını bekler. Yani Türkiye Sincar'a gelecekse bunu Irak hükümeti ile koordine etmeleri gerek" şeklinde konuştu. Nauert, "PKK'nin Sincar'dan ayrılıp ayrılmadığına ilişkin ABD'nin bilgisi var mı" sorusunu ise cevapsız bıraktı.
|
30 Mart 2018 Cuma, 08:39
|
cumhuriyet
| null |
ABD'den Türkiye'ye Sincar uyarısı: Irak hükümetinin onayı gerekir
|
Dünya
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/950754/ABD_den_Turkiye_ye_Sincar_uyarisi__Irak_hukumetinin_onayi_gerekir.html
|
Bademcik ameliyatından sonra vücudun savunmasız kalacağı yönündeki görüş gerçeği yansıtmıyor. Uzmanlara göre, dil kökü ve geniz eti aynı görevi üstleniyor.
| null |
Halk arasında ''çocuk bademcik ameliyatı olduğunda vücut savunmasız kalır'' şeklinde bir inanış olduğunu söyleyen ve ameliyatla çıkarılan bu dokunun yerini alacak başka dokuların bulunduğunu belirten Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Prof. Dr. Murat Karaşen, ''Vatandaş bunu bilmiyor'' dedi. Bu yöndeki görüşlerin doğru olmadığını, bademciğin ameliyatla alınması durumunda dil kökü, geniz eti ve diğer benzer özelliklere sahip dokuların bademcik görevi üstlenip çocuğu koruyacağını belirten Karaşen, ''Dolayısıyla çocuklar hiçbir zaman korumasız kalmıyor'' ifadelerini kullandı. Bademciklerin ana görevini üç yaşa kadar yaptığını, bu yaştan sonra görevini yavaş yavaş bıraktığını ifade eden Karaşen, ''Biz hekimler, insanın dokusunu ameliyatla almayı birinci tercih olarak asla kullanmayız. Ameliyat kararında kar-zarar karşılaştırması yaparız. Zararı karından daha fazlaysa o dokuyu orada tutmak istemeyiz'' diye konuştu. Bademcik ameliyatı kararının verilmesinden önce çocuğun üç ya da dört ayda bir enfeksiyon geçirip geçirmediğinin, bu sırada ateşlenip ateşlenmediğinin ve sık ilaç kullanıp kullanmadığının izlendiğini ifade eden Karaşen, aynı zamanda beslenmeye bağlı gelişiminde sorunların olup olmadığının kontrol edildiğini anlattı. Karaşen, bademcik ameliyatlarının ''çocuğumun bademciği alındı ve daha çok hasta olmaya başladı'' görüşüyle hiç karşılaşmadığını ifade ederek, şu bilgileri verdi: ''Pek çok araştırmada, bademciğin yüzeyinde değil, asıl orta göbeğindeki mikropların hastalık yaptığı ortaya konmuştur. Bademcik dokusu sık enfeksiyondan sonra artık işlev göremez hale geliyor. Mikroplara yaşayabilecekleri, çoğalacakları uygun ortam haline dönüşüyor. Mikroplar orada tutunuyor, içinde yaşıyor. Vücudun direncinin düştüğü ilk anda veya ilk soğuk algınlığında enfeksiyona çeviriyor. Dolayısıyla sık enfeksiyon geçiren, sık ateşlenen, antibiyotik ve diğer ilaçları sık kullanan, okula devamsızlık yapan çocuklar, beslenemiyor, güçsüz düşüyor, gelişimleri yeterli olamıyor, işte bu durundaki çocukların bademciklerini tutmanın yanlış olduğunu ailelerin bilmesi gerekiyor.'' Prof. Dr. Karaşen, bademciklerin sık enfeksiyona neden olmadığı, ancak aşırı büyümesinden dolayı nefes almayı güçleştirdiği, uyku apnesi ve horlamaya neden olduğu durumlarda bademciğin tamamının alınmadığını da bildirdi. Bu durumda ''soğuk ablasyon'' teknolojisiyle dokuyu tıraşlayarak küçültme yöntemi yapıldığını kaydeden Karaşen, bu yöntemde bademcik dokusunun bir miktarının bırakıldığını sözlerine ekledi.
|
21.05.2012 - 13:06
| null |
[]
|
Bademcik alınınca savunma bitmiyor
|
Sağlık
|
https://www.ntv.com.tr/saglik/bademcik-alininca-savunma-bitmiyor,YJ2833d60EGd5sZHQdh81g
|
Bahçeli bu kez kadın yardımcı seçecek...
| null |
Lideri Bahçeli seçim sürecinde kaset skandallarıyla boşalan koltuklara atama yaparken bu kez kadın yardımcı da seçecek. En kuvvetli adaylar Başdanışmanı ile Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel. MHP, seçim sürecinde özel görüntüleri internete sızdırılınca ayrılan 9 yönetici yerine yeni atamalar yapacak. MHP Lideri , “Tam bir hayal kırıklığı oldu” dediği kadro kaybının yaralarını, yeni atamalarla sarmaya çalışacak. Bahçeli’nin, pazar günü yapılacak MYK’da boşalan koltuklara yeni atamalar yaparken bu kez kadın yardımcı da seçeceği belirtiliyor. Halen görev yapan Genel Başkan Yardımcıları Faruk Bal, Tunca Toskay, Semih Yalçın, İsmet Büyükataman, Münir Kutluata ve Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Çakmakoğlu’nun yerlerini koruması bekleniyor. Bahçeli’nin isim belirlerken “özel hayatında dikkatli olma” kriterini de uygulayacağı belirtiliyor. Başkanlık Divanı için ismi geçenler arasında Kırıkkale’de milletvekili seçilemeyerek şaşkınlık yaratan eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş öne çıkıyor. Bahçeli, ilk kez kendisine kadın yardımcı da seçecek. Konuşulan isimler Ankara’dan milletvekili seçilen Başdanışmanı Zühal Topçu ile Eskişehir’den milletvekili seçilen Ruhsar Demirel.
|
16.06.2011 - 09:52
|
haberturk
|
['devlet bahçeli', 'mhp', 'myk', 'ruhsar demirel', 'zühal topçu']
|
Bahçeli bir ilki gerçekleştirecek!
|
Gündem
|
https://www.haberturk.com/gundem/haber/640203-bahceli-bir-ilki-gerceklestirecek
|
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nin Irak sınırındaki Yeşilova Köyü'nde, askerler kaçakçı bir gruba müdahale etti.
|
DHA
|
Çıkan olaylarda 3 asker ile 1 köylü hafif şekilde yaralandı. Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nin Irak sınırındaki Yeşilova Köyü'nde, dün akşam saatlerinde askerler kaçakçı bir gruba müdahale etti. Askerlerin gaz bombası ile müdahalede bulunduğu grup, taş ve molotof attı. Çıkan olaylarda 1 köylü müdahale sırasında, 3 askerde atılan taşlarla hafif şekilde yaralandı. Yaralı asker ve vatandaşın olay yerinde ayakta tedavi edildikleri belirtildi.
|
5 Eylül 2014 Cuma, 11:36
|
cumhuriyet
| null |
Sınırda kaçakçılara müdahale
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/115157/Sinirda_kacakcilara_mudahale.html
|
ABD'de tutuklu bulunan Rıza Sarraf'ın avukatı tarafından mahkemeye 50 milyon dolarlık rekor kefalet teklifinde bulunduğu ve bu teklifin Savcı Preet Bharara tarafından reddedildiği ortaya çıktı. Sarraf, Ebru Gündeş ile kardeşinin düğününde tanıştığını söyledi.
|
DHA
|
Şarkıcı eşi Ebru Gündeş ve kızı ile ABD’ye giriş yapmak isterken, Miami Havalimanı’nda gözaltına alındıktan sonra, kara para aklama, dolandırıcılık ve İran’a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile çıkarıldığı mahkemede tutuklandıktan sonra New York’a getirilen ve 10 milyon doları nakit olmak üzere 50 milyon dolar kefalet karşılığında serbest kalmak için avukatı aracılığıyla mahkemeye başvuran Rıza Sarraf'ın kefaletle serbest bırakılması halinde kalacağı ev şimdiden kiralandı ve bütün güvenlik kameraları yerleştirildi. Sarraf'ın ev hapsinde tutulması durumunda onu koruyacak güvenlik şirketi ile de anlaşma sağlandı. Bir otel çalışanına cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle New York’ta tutuklanan eski IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn’in da aralarında bulunduğu üst düzey kişilerin ev hapsi cezalarında güvenlik önlemleri alan Guidepost adlı güvenlik şirketi görevlilerinin Rıza Sarraf'ı 24 saat boyunca gözlem altında tutulması için, söz konusu şirketle anlaşmaya varıldığı belirtildi. Sarraf'ın avukatı Benjamin Brafman, öncelikle New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın ofisi ile görüşerek Sarraf'ın kefaletle serbest bırakılması konusunda anlaşmayı denedi. Ancak Bharara’nın ofisi, Sarraf'ın duruşma tarihine kadar tutuklu bulunmasının uygun olacağını belirterek kefaletle serbest bırakılması teklifini kabul etmedi. İstediği sonucu başsavcılıktan alamayan Brafman, Sarraf'ın “Çok tanınmış, başarılı, hayırsever işadamı olduğunu ve kalacağı evde 24 saat gözetim altında tutulacağı için kaçma ihtimalinin olmadığını” belirterek kefalet başvurusunda bulundu. Sarraf'ın terör ve şiddet olaylarına karışmadığına dikkat çeken tecrübeli avukat, yakın dönemde Çinli milyarder Ng Lap Şeng’in de kefaletle serbest bırakılmasını örnek gösterdi. Şeng’in 1,8 milyar dolar mal varlığı olduğu halde kefaletle serbest bırakıldığına dikkat çeken Brafman, Sarraf'ın Çinli işadamı kadar zengin olmadığını ve kaçma tehlikesi olmadığını savundu. Avukat, başvuru dilekçesinde Sarraf'ın New York Güney Bölgesi sınırları dışına çıkmayacağını, New York’ta bir konutta kalacağı, konutun 24 saat boyunca silahlı güvenlik görevlileri tarafından korunacağı ve GPS’le izleneceği taahhüdünde bulundu. Sarraf'ın evden yalnıza sağlık gerekçeleri, avukatlarıyla görüşme, dini görevlerini yerine getirme ve mahkemede davaya gitmek için evinden çıkabileceği belirtildi. Güvenliğin Guidepost şirketi tarafından sağlanacağını, her zaman yanında iki görevlinin bulunacağını belirten Brafman, Sarraf için Manhattan’da kiralanan evin şirket tarafından kontrol edilip, güvenlik kameraların yerleştirildiğini aktardı. Guidepost şirketinin uluslararası alanda, güvenlik, araştırma, risk yönetimi gibi konularda başarılı olduğu dilekçede anlatıldı. Guidepost'un ayrıca Sarraf için bir araba ve şoför de tahsis edeceği ve evden çıkması gerekirse bu araçla gideceği yerlere ulaşımının sağlanacağı belirtildi. Sarraf'ın kaçma ihtimali olmadığı konusunda hakimi ikna etmeye çalışan Amerikalı avukat, müvekkilinin midesinde ülser, böbrek bölgesinde tümör bulunduğu ve özel diyeti olduğu için bu şartlarda hapishanede kalmasının uygun olmadığını detaylı bir şekilde anlattı. “Sarraf'ın Ortadoğu’da tanınmış bir sanatçı Ebru Gündeş ile evli olduğunu ve kaçak duruma düşmesi halinde hem evliliğini hem de eşinin kariyerini mahvedeceğini” aktaran Brafman, İran asıllı işadamının kaçması durumunda uluslararası müzik yıldızı eşinin kariyerine de zarar vereceğini, eşinin “bir kaçakla evli” konumuna düşeceğini belirtti. Sarraf'ın Türkiye’de tanınmış ve başarılı bir işadamı olarak bilindiğini kaydeden Amerikalı avukat, “Sarraf, kendisini savunmayı taahhüt etmiş ve yurttaşlık görevlerini yerine getiren bir insan olarak kaçma ihtimali yok” dedi. Müvekkilinin ABD’de bir bağlantısı olmadığını, bütün yakınlarının Türkiye’de olduğunu hatırlatan Brafman, savcılık ofisininSarraf’ın ABD ile bağlantısı olmadığını ve çok zengin olduğu için uçma riskinin olabileceği iddiasında bulunabileceğine dikkat çekti. Ancak Brafman, Sarraf’ın 24 saat gözaltında olacağı için bunun imkansız olduğunu ayrıca kaçak olarak bilinmesinin eşine ve kendisine çok büyük zarar getireceğini düşüneceği için uçma riskinin olmadığını söyledi. Mahkeme ile anlaşmaya varılması durumunda müvekkilinin kaçmasının ihtimal dahilinde olmadığını söyleyen Brafman, Sarraf'ın ABD toplumu içinde tehlikeli olmadığını öne sürdü. Savcılıktaki dokümanların çok fazla olduğunu ve bunların anlaşılması için Farsça-Türkçe dillerini bilen tercümanların hazır bulunması gerektiğini kaydeden Brafman, “Sarraf ile dokümanları inceleyeceğimiz zaman Türkçe ve Farsça bilen tercümanların hazır bulunması gerekiyor. Bu görüşmeleri yapmak için hapishanedeki teknolojik destek müsait olmayabilir. Bu yüzden savunmayı doğru düzgün hazırlamak zor olacak” dedi. Brfaman, bu nedenleri öne sürerek, müvekkilinin kefaletle serbest bırakılmasını talep etti. Mahkemeye sunulan dilekçede, Rıza Sarraf'ın 17-25 Aralık soruşturması sonucu Türkiye’de hapis yattığına değinilmediği dikkat çekti. Dilekçede bu bilgi yer almazken, Sarraf'ın kardeşinin düğününde Ebru Gündeş ile tanıştığı daha sonra ilişkilerinin ilerlediği detaylı bir şekilde anlatıldı. New York’ta mahkemeye sunulan kefalet dilekçesinde, Rıza Sarraf'ın , yalnızca İran ve Türkiye değil, aynı zamanda Makedonya pasaportu sahibi olduğu da ortaya çıktı. Sarraf’ın kefaletle serbest kalması durumunda, İran, Türkiye ve Makedonya pasaportlarının, kendisinin New York’tan ayrılmasını önlemek için mahkemeye teslim edileceği, yeni bir seyahat belgesine de başvuramayacağı dilekçede belirtildi. Sarraf'ın avukatı Brafman, müvekkilinin kendisini daha çok Türk olarak gördüğüne dikkat çekti. Savcı Preet Bharara tarafından hazırlanan ön iddianamede, Sarraf hakkında toplam 75 yıl hapis cezası isteniyor. 33 yaşındaki Sarraf, New York'un Manhattan bölgesindeki Metropolitan Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
|
18 Mayıs 2016 Çarşamba, 23:28
|
cumhuriyet
| null |
Savcı Bharara, Sarraf'ın 50 milyon rekor kefalet talebini reddetti
|
Dünya
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/536138/Savci_Bharara__Sarraf_in_50_milyon_rekor_kefalet_talebini_reddetti.html
|
2 Eylül'de sona ereceği duyurulan 2019 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Yazılı Sınavı başvuruları, yoğun ilgi nedeniyle 6 Eylül Cuma günü saat 23.59'a kadar uzatıldı.
| null |
Arabuluculuk sınavı için başvuru süresi 6 Eylül Cuma günü saat 23.59'a kadar uzatıldı. Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 24 Kasım'da yapılacak 2019 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Yazılı Sınavı başvurularının 19 Ağustos'ta başladığı ve 2 Eylül'de sona ereceğinin duyurulduğu hatırlatıldı. Sınav için, 19 Ağustos'tan bugüne kadar 26 binin üzerinde başvuru yapıldığı belirtilen açıklamada, "Sınav başvurularına çok yoğun ilgi olması nedeniyle başvuru yapacak adayların mağduriyet yaşamaması amacıyla başvurular 6 Eylül Cuma günü saat 23.59’a kadar uzatılmıştır" ifadelerine yer verildi.
|
02.09.2019 - 14:34
|
Anadolu Ajansı
|
['haberler', 'haber', 'sınav', 'başvuru ']
|
Arabuluculuk sınavına başvuru süresi uzatıldı
|
Eğitim
|
https://www.ntv.com.tr/egitim/arabuluculuk-sinavina-basvuru-suresi-uzatildi,tpSJ57AplUKQ3wxdU1q-LQ
|
Türkiye'deki her iki ölümün biri kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanıyor. Kalp hastalıklarının 2020 yılında yaklaşık 400 bin ölümden sorumlu olacağı tahmin ediliyor.
| null |
Türkiye'nin, özellikle kadınlarda kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerde ''Avrupa'da birinci'' sırada yer aldığına dikkati çeken Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, Avrupa'da her yıl kadınların yüzde 55'inin kalp ve damar hastalıklarından dolayı hayatını kaybettiğini belirterek, ''Kadınlarda hastalığın seyri daha kötü olmakla birlikte, hastalığa bağlı ölüm ise daha fazla görülüyor. Bu hastalıklar, kadınlarda kanser, osteoporoz veya diğer hastalıklardan daha fazla ölüme neden oluyor'' diye konuştu. Kadınlarda menopoz öncesinde kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin tüm dünyada giderek artığını vurgulayan Tokgözoğlu, söz konusu hastalıkların oluşum mekanizmasının her iki cinsiyette benzer olmakla birlikte, kadınlarda hastalıktan şüphelenme oranlarının düşük kaldığını, klinik bulguların farklılaştığını, tanı ve tedavi yaklaşımlarının da değişebildiğini belirtti. Tokgözoğlu, kadınların en sık göğüs ağrısı şikâyetiyle hastaneye başvuruda bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''Sırt, çene, karın ağrısı, nefes darlığı veya sadece bulantı, kusma da şikâyetler arasında yer alıyor. Koroner kalp hastalığı, kadınlarda erkeklere göre daha ileri yaş döneminde geliştiğinden kalp krizi semptomları diğer hastalıklar tarafından maskelenebiliyor. Bu gibi nedenlerle kadınlar bulguları fazla ciddiye almıyor. Hatta kadınlarda hiçbir şikâyet olmadan kalp krizi de gelişebiliyor. Fark edilmeden geçirilen kalp krizleri erkeklerle kıyaslandığında kadınlarda daha sık görülüyor. Ayrıca, diyabet öyküsü olan kadınlarda kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm oranı da artıyor.'' Prof. Dr. Necla özer de kalp hastalıklarının tanısında kullanılan tanı yöntemlerinin başarısı açısından da farklılıklar görüldüğünü belirterek, ''Mesela, kalp hastalıklarının tanısında sıklıkla kullanılan efor testi kadınlarda daha az güvenilir sonuçlar veriyor'' dedi. Prof. Dr. Tokgözoğlu, kalp ve damar hastalıklarına ait farkındalığın ve bilginin artmasıyla sorunun çözülebileceğini vurguladı. Bunun için 2011 yılında ''Kadın Kalbi'' isimli bir bilimsel çalışma başlatıldığını anlatan Tokgözoğlu, bu kapsamda çeşitli eğitim faaliyetleri yürütüldüğünü söyledi. Tokgözoğlu, toplam 651 kadının katıldığını çalışmanın ilk sonuçlarında, kadınlarda kilo sorunu olduğu ve buna bağlı olarak da diyabet görülme sıklığının arttığını anlattı. Tokgözoğlu, çalışmanın tam kapsamlı raporunun yıl sonunda hazırlanacağını ifade etti.
|
08.03.2011 - 16:36
| null |
[]
|
İki ölümden biri 'kalp’ten
|
Sağlık
|
https://www.ntv.com.tr/saglik/iki-olumden-biri-kalpten,3kl8XWnGBUSa6f4VMVwQjg
|
İsrail hükümetine “iki yüzlü ve yalancı” diyen Başbakan Erdoğan, Tevrat’taki 10 emir arasında yer alan “Öldürmeyeceksin” kelimesini, hem İngilizce hem de İbranice söyledi.
| null |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür Park'ta Dünya Çevre Günü Kutlamaları ve toplu açılışlar dolayısıyla düzenlenen törende bir konuşma yaptı. Erdoğan, konuşmada yardım gemilerine operasyon düzenleyen İsrail'e yönelik sert çıkışını sürdürdü. Dün İsrail'den getirilen yaralıları ziyaret ettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''Eli silahsız olan bu kardeşlerimize ateşli silahlarla saldırmışlar. Plastik mermi de kullanmışlar, demir leblebi de kullanmışlar, kurşun da kullanmışlar. Hepsini gördük. Ameliyattan çıkan, yoğun bakımda olan kardeşlerimizin hallerini gördük. Onlar da yaşadıklarını bize anlattı. Dahası bu gemilerin yolcuları sadece Türkiye'den değil, 32 ülke var. Hepsini dinledikten sonra baktık ki büyük bir zulüm ve tamamen korsanca bir saldırı'' değerlendirmesinde bulundu. İsrail saldırısını ''açık bir devlet terörü, hukuk tanımamak, saldırganlık'' olarak tanımlayan Erdoğan, saldırının, ''İsrail'deki hükümetin nasıl bir hastalık ruh hali, nasıl bir paranoya, nasıl bir travma içinde bulunduğunun örneği'' olduğunu söyledi. İsrail Hükümeti'nin ''dünya bize karşı ikiyüzlü davranıyor'' söylemlerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Hayır. İkiyüzlü olan sensin, yalancı olan sensin, katliam yapanlardan gurur duyan sensin, 'arkanızdayım' diyen sensin, sen. Bir kez daha söylüyorum, öldürmeyi iyi bilirsiniz. Ben onlara kendi dillerinden konuşuyorum. Tevrattaki on emirden altıncısı diyor ki 'öldürmeyeceksin.' Anlamadın mı? Bak bir kez daha İngilizce söylüyorum: 'you shall not kill.' Yine mi anlamadın? Bak o zaman senin dilinden, İbranice söylüyorum: 'Lo tir'tsach.' Buradan bir hususun da altını çizerek söylüyorum. İsrail'deki hükümetin zorba tavrı, sadece Filistin'i değil, sadece bölgeyi değil, İsrail halkını da zora sokuyor, İsrail halkını da rahatsız ediyor. Hükümetin İsrail halkını yalnızlaştıran, dünyadan tecrit eden, dünya nezrinde imajını zedeleyen bu hırçın siyaseti İsrail vatandaşlarını da zora sokuyor. Hükümetin sebep olduğu siyon yıldızını gamalı hacla yan yana gösteren dünya algısı, eminim ki İsrail halkını da rahatsız ediyor. İsrail halkını bu düşüncesiz, bu öngörüsüz, zalim ve vicdansız yöneticilere karşı daha dikkatli davranmaya İsrail'in sokulmak istendiği mecrayı daha dikkatli okumaya davet ediyorum.'' İsrail'in saldırısının ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun sürdürdüğü diplomatik süreci anlatan Başbakan Erdoğan, TBMM'de grubu bulunan partilerin İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere saldırısını oy birliğiyle, ittifakla bir deklarasyon yayınlamak suretiyle yeni bir sürece bağladığını söyledi. İsrail'de kalan yaralılardan son ikisinin de Sağlık Bakanlığına ait uçakla Türkiye'ye getirildiğini bildiren Erdoğan, böylece İsrail hastanelerinde hiçbir Türk vatandaşının kalmadığını kaydetti. Saldırı sonrasında Türkiye'nin Dışişleri, Sağlık, İçişleri ve Adalet bakanlıklarının, Silahlı Kuvvetlerin, devletin hep birlikte STK'larla adım attığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Adım adım süratle bu işleri tamamlamanın gayreti içinde olduk. Emeği geçen, bu gayreti samimi şekilde ortaya koyan tüm kardeşlerime tüm görevlilere şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum. Bütün imkanlarımızı kullandık. Uluslararası gücümüzü devreye soktuk. Ama bitirmedik. Bundan sonra da devam edeceğiz. Çünkü bu iş noktalanmadı. Bunun arkası var. Devam ediyoruz, devam edeceğiz. Ne yapılması gerekiyorsa uluslararası camiada bunları da yapmaya devam edeceğiz. Hak yerini buluncaya kadar bu devam edecek.''
|
04.06.2010 - 18:24
| null |
[]
|
Erdoğan'dan İsrail'e üç dilde çağrı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogandan-israile-uc-dilde-cagri,XWkPpda8EE-ExR2Cz0UayQ
|
Galatasaray'ın Portekizli oyuncusu Bruma, yeni sezona dair beklentilerini anlat ve "Kişisel gelişim sağladım, artık daha iyi bir oyuncu olarak karşınızdayım" dedi.
|
cumhuriyet.com.tr
|
Galatasaray'ın Portekizli futbolcusu Bruma, kulüp televizyonunun sorularını yanıtladı. Sarı-kırmızılı takımın İsviçre kampını değerlendiren Bruma, "Güzel bir ortamda kamp yapıyoruz. Yeni hocamızın özellikle gençlere çok faydası oluyor. Önemli başarılar elde edileceğini düşünüyorum" dedi. Geçen sezon Real Sociedad'da kiralık olarak forma giyen 21 yaşındaki futbolcu, kişisel gelişimi hakkında; "İlk baştaki Bruma ile şimdiki Bruma arasında fark var. İspanya'ya gidip, La Liga'da gelişme kaydeden bir Bruma var. Daha iyi bir Bruma ile Galatasaray taraftarının karşısındayım" yorumunu yaptı. Bruma, Portekiz'in EURO 2016'daki şampiyonluğu hakkında ise; "Portekiz bunu hak etti. Ben ve bütün Portekizliler bu şampiyonlukla gurur duyuyoruz. Artık bu başarının üstüne koymak bu başarıyı devam ettirmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.
|
12 Temmuz 2016 Salı, 13:18
|
cumhuriyet
| null |
"O eski Bruma yok"
|
Spor
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/565863/_O_eski_Bruma_yok_.html
|
Gazete Habertürk yazarı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Canan Karatay'ın son dönemde yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Gazete Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Yılmaz, “Canan Karatay’ın açıklamalarını üzüntüyle izliyorum. Depresyonu turşu yiyerek çözmek gibi önerileri tartışmak istemiyorum. Somut kanıtları olmadan konuşmamalı.” dedi
| null |
Malum, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle birlikte nişasta bazlı şeker tartışması yeniden alevlendi. Peki nişasta bazlı şeker ile pancar şekerinin farkı ne? Sağlık açısından vücudumuza ne gibi etkileri oluyor? Bu sıcak gündemi konuşmak için konunun en önemli uzmanlarından, 2015’te Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından verilen diyabet alanında ‘Yılın Bilim Adamı’ ödülünü alan, Habertürk Gazetesi Sağlık Yazarı Prof. Dr. Temel Yılmaz’ın kapısını çaldım. Temel Hoca’ya yalnızca şeker meselesini değil Canan Karatay’ın tartışma yaratan açıklamalarını ve son dönemde yaygınlaşan mide küçültme ameliyatlarını da sordum... Konunun iki farklı yönü var: Politik boyutu ve sağlık boyutu. Öncelikle bu konu ile ilgili yürütülen politikalar konusunda düşüncemi söylemek istiyorum. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de pancar üretiminin sınırlandırılmasına da karşıyım. Üretim ağırlığının nişasta bazlı şekerlere kaydırılmasını doğru bulmuyorum. Olayın sağlık boyutuna gelince; bu konuda çok ciddi bilgi kirliliği var. Şekerleri kısaca gıdalarda doğal olarak bulunan ve tatlı tadı veren glikoz, fruktoz ve sakkaroz benzeri maddeler olarak tanımlıyoruz. Türkiye’de ticari ölçekte üretilmekte olan şekerler, şeker pancarından elde edilen “çay şekeri” sakkaroz ile mısırdan elde edilen “mısır şekeri” fruktoz-glikoz karışımları. Sakkaroz yani çay şekeri, vücuda alındıktan sonra midenin asitli ortamında ve bağırsaklarda inversiyona uğrayarak yarı yarıya glikoz ve fruktoza dönüşür. Nişasta bazlı şeker (NŞB) ise mısırda bulunan nişastanın işlenmesiyle elde edilen fruktoz içeren şekerler olarak tanımlanıyor. Mısırdan üretildiği için “mısır şekeri” ya da “mısır şurubu” olarak da adlandırılıyor. Gerek pancar şekerinin (çay şekeri),gerek mısır şekerinin 1 gramı vücuda 4 kilokalori enerji veriyor. Sonuçta mısır şekeri hem karışım hem de kalori olarak pancar şekeri ya da sanayi şekerine benziyor. Aralarındaki önemli fark şu; mısır şekerinin içindeki fruktoz daha yüksek. Fruktoz, çeşitli meyvelerde ve balda doğal olarak bulunan basit bir şekerdir. Özelliği sakkaroza göre yüzde 30 daha tatlı olması ve vücutta emiliminin glikozdan daha yavaş gerçekleşmesidir. Yapılan çalışmalar, aşırı fruktoz alımı ile kanda trigliserd artışına neden olduğunu ve NASH adını verdiğimiz non alkolik karaciğer yağlanmasını artırdığını gösteriyor. Pankreas kanseri ile ilişkisi konusunda yayınlar tartışmalı. Ancak özellikle son yıllarda gençlerde büyük artış gösteren NASH yani karaciğer yağlanmasından aşırı şeker tüketimi sorumlu gösteriliyor. Sonuçta sağlık açısından mısır şurubu vitrindeki sorumlu ama mide-bağırsaklarda fruktoz ve glikoza dönüşen pancar şekerinin de sağlık açısından sorumlu olduğunu unutmamak gerek. Evet, nişasta bazlı şeker zararlı ama pancar şekeri de masum değil. Özellikle genç kuşakta hangi çeşit olursa total şeker alımını sınırlamak gerek. Bu konuda hem normal kilonun hem de obezitenin sınırları uzunca bir süredir tartışılıyor. 100 yıl önce Belçikalı bir bilim insanı vücut kitle indeksi formülünü buldu. Vücudun ağırlığının boyun metre cinsinden karesine bölümü... Bu formüle göre, vücut kitle indeksi 25’in altında olanlar sağlıklı, 25 ile 30 arası olanlar hafif kilolu, 30’un üstünde olanlar obez, 40’ın üstünde olanlar da morbid obez olarak alınıyor. Obezite ilaçlarında ve bariatrik cerrahide hep bu yöntem kullanılıyor. Fakat bu formülün sakıncalı bir tarafı var. 14 yaşında, 1.70 boyundaki bir genç kızı düşünün; bir de 74 yaşında, 1.70 boyundaki yaşlı bir kadını düşünün. 14 yaşındaki bir çocukla 70 yaşındaki bir kadını aynı obezite kavramının içine aldığınızda yanlış yaparsınız, çünkü insan yaşlandıkça vücut yapısı, kemik sistemi, vücuttaki yağ dağılımı değişiyor. Sağlık Bakanlığı, bariatrik cerrahi için ön koşul olarak 35 değerini alıyor. Ama bu 35 değeri, her yaştan insan için farklı bir sonucu ifade ediyor. Evet, ağırlık bölü boyun metre cinsinden karesi. Yaşlılarda 35 olarak aldığınız noktada, bir yığın insanı gereksiz yere cerrahiye sürüklemiş olursunuz. Bu konuyla ilişkili olarak yeni formül arayışları var Bu noktada, “Her obez sağlıksız mıdır?” sorusunu tartışmak gerekiyor. Obezitenin sürekli olarak sağlığa çok zararlı olduğu düşüncesiyle konuya yaklaşılıyor. Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olanları bu tartışmaya dahil etmiyorum çünkü morbid obezin gerçekten kalbe, vücuda çok fazla yükü var. Ama bu tür obezite hastalarının sayısı da az. Asıl olan, 35 ile 40 arasındaki oran. İnsanların büyük bir çoğunluğu 30 ile 40 arasında. İnsanlarda yağ dağılımı iki türlü oluyor: Birincisi, viseral yağlanma dediğimiz, iç organların etrafını kaplayan yağlanma tipi. Bu tür yağlanmalar, kardiyovasküler açısından çok riskli olan hipertansiyonun, diyabetin altındaki asıl neden olarak alınıyor. Buna karşılık, obezitenin bir bölümünde de viseral yağlanma yok; yağ sadece deri altında toplanmış oluyor. Bunlarda bir risk yok. Evet. Sırf vücut kitle indeksleri 35’in üzerinde olduğu için onları aslında lüzumsuz yere daha riskli bir yere; ameliyata itiyoruz. Ameliyatın hem kendisinin riskleri var hem de ameliyat olduktan sonra birçok sorun çıkıyor. Normalde, viseral yağlanma yoksa obezite, insanların hayatını kısaltan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmıyor. Oysaki siz bu insanları operasyona yolladığınızda, yüzde 10’lara varan ameliyat sırasında ölüm riski var. Evet, yüzde 10 civarında. Bununla ilişkili olarak resmi bir açıklama yok; bazı merkezler “Yüzde 6”, bazıları “Yüzde 5” diyor. Bununla ilişkili olarak Sağlık Bakanlığı’nın bir açıklama yapması ve bu sonuçları bildirmesi gerekir. Ölüm vakıalarını sadece birtakım gazete haberlerinden görüyoruz. Mide cerrahisi operasyonları söz konusu olunca daima, “Gittim, 50 kilo verdim. İnsülini bıraktım. Aslanlar gibi oldum” şeklinde kahramanlık hikâyeleri anlatılır. Diyabet nedeniyle ameliyat olanların yüzde 70’i, 10 yıl sonra yeniden diyabet ilaçları ve insülin kullanıyor. Aslında 2 yıl içinde de 3’te 1’i tekrar insüline başlıyor. Burada inanılmaz bir sanayi oluştu. Diğer alanlardaki cerrahlar, kendi işlerini bırakıp bariatrik cerrah oldu. Memlekette bu kadar bariatrik cerrah yoktur. Bu ülkedeki cerrahların neredeyse yüzde 50’si bariatrik cerrahi alanına kaydı. Yeteri kadar uzmanlaşmış ekipler, uzmanlaşmış sağlık merkezleri olmadıkça komplikasyonlar artıyor. En ücra ilçeye gidin, o ilçenin özel hastanesinde “Bariatrik cerrahi ameliyatlarımız başlamıştır” diye kocaman bir afiş görürsünüz. Bu bir şaka değil! Mideyi alırsanız midedeki yiyecekler çok hızlı bir şekilde ince bağırsağa geçiyor. Midedeki yiyecekler ince bağırsağa geçtiği zaman çok ani olarak hipoglisemi oluyor; soğuk terleme, fenalık hissi, baygınlık hissi başlıyor. Bunu damping sendromu olarak adlandırıyoruz. Evet. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde midesinin bir bölümü alınan bir genç kızda çok ciddi olarak damping sendromu ortaya çıkmış. O ekip alıp bu sefer düzeltme operasyonu adıyla yeni bir operasyon yapmış. O yeni operasyondan sonra bulgular iki kat artmış. Genç kıza hastanede sürekli şekerli serum veriliyor. Bunların hiçbiri yazılmıyor. Ayrıca bu ameliyatlarda sağlam dokuyu çıkarıyorlar. Midenin bir bölümü alınıp atılıyor. Bu çıkarılan alandaki hücreler, B12 vitamini emilimini sağlıyor. Sonra bu insanlar hayatları boyunca B12 iğnesi oluyor. Vücut kitle indeksini alacaksak sınır 40’ın üzerinde olmalı. Bu işler bu kadar basit olmamalı, insan hayatından söz ediyoruz. Canan Hoca’nın açıklamalarını artık biraz üzüntüyle izliyorum. Depresyonu sadece bağırsaklara ve faydalı-zararlı bakterilere bağlamak, sorunu turşu yiyerek çözmek gibi önerleri de tartışmak istemiyorum! Sorun bu tür talkshow türü yorumlardan çok daha ciddi. Sadece bizim toplum değil, dünyadaki tüm toplumların sorunu. Hekimler arasındaki bu tür tartışmaların yeri medya değil, olmamalı. Bir hipoteziniz varsa, bununla ilgili olarak bir araştırma yaparsınız. Oturup araştırmayı kaleme alırsınız, sonra bu çalışmayı hakemli dergilerden birisine gönderirsiniz. O arada da bir bilimsel kongrede sunmak istersiniz. Oradaki sunumda konunun uzmanları sizi dinler, onayladıkları noktalarda onaylar, akıllarına yatmayan noktalarda da sorularını sorar. Ondan sonra o düzeltmelerini yapar. Yayın, hakemli bir dergide çıkar. Bu artık uluslararası standartlarda yapılmış bir araştırmadır ve herkes bunu uygular. Evet, somut kanıtlar olmadan konuşmamalı. “Şeker yükleme testini yaptıranların çocukları şeker hastası olur, kalbi delik olur” diyorsanız, bunu kanıtlamanız lazım. Tıpta gelişigüzel konuşma hakkınız yok. İnsan hayatıyla ilişkili olarak karar veren ve daha sonra hesap sorulmayan mesleklerden biri hâkimlik, diğeri de hekimlik. Bir hasta, gelip sizi bir otorite olarak aldığı zaman, ağzınızdan çıkacak her kelimeyi izler. Söylediğiniz bir kelimeye takılır, sabaha kadar uyumaz. Canan Hoca’nın, glikoz tolerans testi yapılmış annelerin çocuklarının verilen glikoza bağlı olarak diyabet olduğuna dair kendi klinik araştırmasını ya da literatüre ilişkin araştırmasını bekliyorum. Baktım ama bulamadım. Depresyon ilaç tüketiminin aşırı olduğuna katılıyorum. Bunun temel nedeni, gelişen teknolojinin insanlara getirdiği yeni hayat modeli. İnsanlar artık çok daha uzun saatler çalışıyor, daha uzun süre kapalı ortamlarda kalıyor, daha hareketsiz ve daha stresli. Mesaj-mail trafiği de düşük yoğunluklu stresi tüm güne yaydı. İnsanlar artık sürekli çalışan, sürekli izlenen ve sürekli uyarı ve emirlerle sürekli yönetilen modern köleler haline geldi ve tüm toplumlarda depresyon patladı. İlaç kullanımı da arttı. Ancak bu durum tek başına bu kadar aşırı ilaç kullanımını izah etmez. Sorunu psikoterapik rehabilitasyonlarla çözümlenebilecek birçok insan hemen ilaca yönlendiriliyor. Aşırı miktarda gereksiz, indikasyonsuz ilaç tüketimi var. Bu ilaçlar duyguları etkileyen ilaçlar, stres ve üzüntüleri azaltırken sevinç ve mutlulukları da buduyor. Çalışma koşullarının biraz daha düzeltilmesi, işyerlerinde çalışana psikolojik danışmanlık sağlanması gibi önlemler, sorunların çözümünde çok önemli rol oynayabilir. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İ.Ü. Diyabet Araştırma ve Uygulamaları Merkezi Müdürü olarak görev yapıyor. Tip 1 ve Tip 2 diyabet alanında 350’nin üzerinde yayını ve 20’nin üzerinde kitabı var. 2015 yılında Uluslararası Diyabet Federasyonu, diyabet alanında “Yılın Bilim Adamı” ödülünü Prof. Yılmaz’a vermişti. Yazılarını her cumartesi Habertürk Gazetesi’nde okuyabilirsiniz.
|
11.03.2018 - 05:03
|
haberturk
|
['prof. dr. temel yılmaz', 'canan karatay', 'depresyon']
|
Prof. Dr. Temel Yılmaz: Canan Karatay kanıtsız konuşmamalı’
|
Sağlık
|
https://www.haberturk.com/prof-dr-temel-yilmaz-dan-canan-karatay-aciklamasi-1871361
|
GameX Uluslararası Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı, oyun dünyasını 5-8 Eylül tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde buluşturacak.
| null |
Oyun tutkunlarını 15 yıldır bir araya getiren oyun ve eğlence fuarı , bu yıl 5-8 Eylül tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek. Oyuncuların birçok farklı içerikle buluşacağı fuarda, PC ve mobil platformdaki birçok oyun, video oyunlar, drone ve robot yarışları, sanal gerçeklik deneyim alanı, turnuvalar ve cosplay yarışmaları oyun severlerin beğenisine sunulacak. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinin en büyük oyun ve eğlence fuarlarından biri olan GameX Uluslararası Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı'nda, oyun dünyasında yer almak isteyen markalar, oyun geliştiriciler ve oyun yayıncıları bir araya gelecek. Oyun sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda markanın genç oyuncularla iletişim kuracağı fuarda, e-spor turnuvaları, imza günleri, Indie oyun alanı, konferanslar, eğitimler, topluluk etkinlikleri de yer alacak. Düzenlenmeye başladığı zamandan bu yana 2,5 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan fuarda, oyun dünyasındaki gelişmeler de ele alınacak. Giriş ücretlerinin 20 ile 150 lira arasında değiştiği fuar; 5, 6 ve 7 Eylül tarihlerinde 10:00-18:00, 8 Eylül tarihinde 10:00-17:00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olacak.
|
03.09.2019 - 09:09
|
Anadolu Ajansı
|
['Teknoloji', 'Oyun', 'dijital oyun']
|
Oyun dünyası "GameX Uluslararası Oyun Fuarı"nda buluşacak
|
Teknoloji
|
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/oyun-dunyasi-gamex-uluslararasi-oyun-fuarinda-bulusacak,IrwMceQuBkSmKvdo1wpzvg
|
Kaliteli bir uyku sağlığımız için son derece önemli. Peki kaliteli bir uyku için nelere dikkat edilmeli? Sağlık ve Beslenme Danışmanı Aslı Çakar yazdı...
| null |
Kronik uykusuzluk (insomnia) günümüzde hızla artıyor. Birçoğumuz artık yapay bir uyku uyuyoruz ve uyku ilaçlarına bağımlı hale geldik. Gün boyu yüksek enerji arzu edilen bir durum iken, gece vücut enerjisinin düşmesi gerekir, fakat ne yazık ki gece boyunca da enerjimiz istenilenin çok üzerinde kalıyor. Yeterince ve kaliteli uyumak sağlığımız için son derece önemli. Yetişkin bireylerin 7 ile 9 saat uykuya ihtiyacı varken, büyüme çağında olanların ise daha uzun saatler uyku uyuması gerekmektedir. Gece uykusunda organlarımız dinlenir, kaslarımız gelişir, dokularımız onarılır ve protein sentezi sağlanır. Açlık tokluk kontrol eden hormonlarımız, stres ve büyüme hormonumuz dengelenir. Beyin, gün içerisinde öğrendiklerini süzgeçten geçirir, depo eder ve ertesi gün yeni bilgi alimi için yer açar, hafızamızı güçlendirir. Daha birçok metabolik aktivite yine uykuda gerçekleşir. İyi bir uyku, ertesi gün zinde olmamızı sağlar, bağışıklık sistemimizi güçlendirir, odaklanmamızı arttır ve duygusal iniş çıkışlara engel olur. İyi bir uyku kadar rüya görmek de son derece önemlidir. Rüya görmemek hafıza kaybına sebep olmaktadır. REM donemi olarak adlandırılan rüya görme ve uyku kalitesi, melatonin hormonu ve vücut ısısı tarafından yönetilir. Tıpkı doğada olduğu gibi, aksam hava soğurken insan vücudunun da ısısı düşer. Rüyada beyin, tıpkı bir bağırsak gibi çalışarak, gün içinde alınan bilgileri sindirir ve bu şekilde de öğrenme gerçekleşir, öğrendiklerimizden neyin depo edilip edilmeyeceğine karar verir. Maalesef birçok anti-depresan ve alkol kullanımı uykudaki REM dönemine engel olur. Araştırmalara göre rüya görmeyen insanlardaki uyku sekli duygu bozuklukları rahatsızlıkları olan bireylerle aynıdır. Bu da uyku bozuklukları ve depresyon arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Uykusuz bir beyin, uykusuzluk ve açlık sinyalini karıştırır. Uykusuz kalan bireylerde leptin (açlık hormonu) seviyesi artarken ghrelin (tokluk hormonu) seviyesi azalır. Bu durum kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha yüksek görülmektedir. Dolayısıyla, iyi uyku çekmeyen insanlar ertesi gün enerjik olabilmek için daha çok kalori tüketirler ve özellikle de şekerli, yüksek glisemik endeksli gıdalara yönelirler. Ek olarak aksamları geç saate kadar oturmak atıştırmaları arttırmaktadır. Güçsüzleşen bağışık sistemiyle vücut birçok hastalığa daha açık hale gelir. Araştırmalara göre viral enfeksiyonlara yakalanma riski uykusuz bireylerde %50 daha yüksek. Bir gece evvelki uykusuzluk sebebiyle az salgılanan insülin hormonu ertesi gün kan şekerinde dengesizliklere sebep olur, glikoz toleransı düşer, insülin direncine ve dolayısıyla diyabet ve obeziteye sebep olur. Ek olarak kalitesiz bir uyku hipertansiyon, kalp hastalıkları ve kanser riskini arttırır. Tedirginlik, gerginlik, öfke ve huzursuzluk artar, birçok duygu bozuklukları ortaya çıkar. Araştırmalara göre depresyon ve uykusuzluk arasında yüksek bir bağlantı vardır. REM (rüya) döneminde azalma hafızanın zayıflamasına sebep olur. Düzensiz ve eksik uykuda hafızanın kendini toparlaması zorlaşır. Sonuç olarak da dikkat dağınıklığı, unutkanlık ve algı sisteminde bozukluklar meydana gelir. Gece boyunca kortizol seviyesi düşmesi gerekmekteyken, iyi uyumayan bireylerde gece kortizolu yüksek kalır. Yüksek kortizol, insülin hormonunu arttır ve bel çevresinde yağlanmaya sebep olarak ve diyabet gibi birçok rahatsızlığa neden olur. Görüldüğü üzere uyku, sağlığımız ve yaşam kalitemiz için çok kritik. Bu kadar önemli olup da bu kadar önemsiz hale gelen bu doğal ihtiyatimizin kalitesini nasıl arttırabiliriz? Taze meyve sebze tüketip seker ve kafeini azaltmalıyız. Ek olarak rüya görmeye engel olan alkolden uzak durmalıyız. Sindirim yüksek enerji gerektirir ve ağır yemek yendiğinde sindirim sistemi uzun saatler boyunca çalışır, vücudun dinlenmesi için olan gerekli vakit daralır. k Aksam saatleri sıvı tüketmek, gece boyunca tuvalet molalarını artırarak uykunun bölünmesine sebep olur. Karalıkta aktive olan melatonin hormonu hafızamızın güçlü kalmasına yardımcı olur. Elektronikler mavi ışık değdiğimiz, melatonin salgılanmasını azaltan yapay ışık saçarlar. Birçok hastalığın bas sebebi olarak görülen enflamasyon, aynı zamanda uyku kalitesini de bozar, horlama ve uyku apnesine sebep olur. Sağlıklı beslenerek, düzenli egzersiz yaparak ve stresten uzak durarak enflamasyonu azaltabiliriz. Melatonin salgılanmasının ön maddesi olan Triptofan adli amino asit somon, yumurta, ananas, soya, kuruyemiş, karides gibi besinlerde bulunur. Triptofan’in vücutta düzgün metabolize edilmesi REM ve uyku kalitesi için hayati önem taşır. Doğru bilinen yanlışlından biri olan uyku ve sütun pozitif ilişkisi aslında tam tersi bir etki yaratmaktadır. Sütün içerisindeki uzun zincirli proteinler, Triptofan olarak adlandırılan protein ile kana karışmak için yarışa gidererekten Triptofan’ın metabolize edilmesini azaltır. Düzgün metabolize edilmeyen triptofan da melatonin seviyesini düşürerek uykuyu döngüsünü bozar. Yatak odasının düzenli olması beynimizi sakinleştirerek uykuya dalmamızı kolaylaştırır. Ortalığı toplu olması kadar beynimizi de boşaltmak da yine aksam rahat bir uyku çekmemize yardımcı olur. Yatmadan önce meditasyon yapmak beynimizi günün stresinden arındırmak için iyi yöntemdir. Mikrobiotasina Sahip Olmak Araştırmalara göre bağırsak mikrobionasinin yapısı sirkadiyen ritmimizi (biyolojik saatimiz) aylayarak uyku kalitemizi belirlemektedir. Sağlıklı bir bağırsak miktrobiotasi olan bireyler daha kaliteli uyku çekmektedir. Sonuç olarak, iyi uyumak demek sağlıklı bir beden, sağlık bir zihin ve kaliteli bir yasam demektir.
|
26.09.2018 - 17:51
|
haberturk
|
['uykunun önemi', 'uyku', 'sağlıklı uyku']
|
Kaliteli uyku için bunlara dikkat!
|
Sağlık
|
https://www.haberturk.com/kaliteli-uyku-icin-bunlara-dikkat-2157583
|
Galatasaray'ın milli futbolcusu Serdar Aziz, UEFA Uluslar B Ligi 2. Grup ikinci maçı öncesi sakatlığı nedeniyle aday kadrodan çıkarıldı.
| null |
Galatasaray'ın milli futbolcusu Serdar Aziz, A Milli Futbol Takımı'nın 10 Eylül Pazartesi günü deplasmanda İsveç ile oynayacağı UEFA Uluslar B Ligi 2. Grup ikinci maçı öncesi sakatlığı nedeniyle aday kadrodan çıkarıldı. Türkiye Futbol Federasyonundan yapılan açıklamada, "Dün akşam Trabzon'da Rusya ile oynanan maçın devre arasında arka adalesindeki sakatlık nedeniyle oyundan alınan Serdar Aziz, aday kadrodan çıkarıldı." denildi.
|
08.09.2018 - 12:24
|
Anadolu Ajansı
|
['Futbol', 'Spor', 'milli takım']
|
Serdar Aziz, aday kadrodan çıkarıldı
|
Spor
|
https://www.ntv.com.tr/spor/serdar-aziz-aday-kadrodan-cikarildi,TB-jfqnXUky5Lzem5uQ6FA
|
Ordu'da, Gölköy Belediyesi'nin öncülüğünde açılan, bin kişi istihdamlı tekstil fabrikasında çalışacak işçi bulunamıyor. Belediye başkanı, işletmeciyle mahalle toplantıları düzenleyip işçi arıyor.
| null |
Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, 12 milyon lira yatırımla açılan fabrikada 320 kişinin çalıştığını söyledi. Geçen yıl ağustos ayında faaliyete geçen fabrikanın resmi açılışını yaklaşık bir hafta önce gerçekleştirdiklerini, mülkiyeti belediyeye ait bu fabrikanın, 2009 yılında siyasi vaatlerin içerisinde yer aldığını ifade etti. Mert, ilçelerine uzun uğraşlar sonucu kazandırdıkları fabrikanın faaliyete geçmesinden duydukları mutluluğu dile getirerek, "Biz aslında 250-300 kişinin çalışabileceği küçük bir fabrika kurmayı düşünüyorduk. Ancak ilerleyen süreç, ilçemize daha büyük bir fabrika kurmamız gerektiğini gösterdi. Hem Gölköy hem de komşu ilçelerden göç alabileceğimiz bir fabrika olması gerekiyordu. Bunun için kolları sıvadık ve 8 bin 600 metrekare arsa üzerine kurulu, 6 bin metrekare kapalı alanı bulunan bu fabrikayı bir yıl gibi kısa bir sürede tamamladık. Yaklaşık bir yıldır üretim yapılıyor" diye konuştu. Belediyenin öz kaynaklarıyla yapılan tekstil fabrikasına 4 milyon lira harcadıklarını kaydeden Mert, "Yaklaşık olarak işletmeci kardeşimiz de 6 milyon civarında yatırım gerçekleştirdi. Devlet, İŞKUR aracılığıyla ise 2 milyon lira yatırım yaptı. Toplamda da yerel yönetim, devlet kanalı ve işletmeci mantığıyla oluşturduğumuz bu fabrika yaklaşık 12 milyon lira yatırımla ilçemize kazandırılmış oldu. Ancak yaklaşık bin kişinin istihdam edilebileceği bu fabrikamızda şu an itibarıyla 320 kişi çalışıyor. Maalesef işçi bulmakta güçlük çekiyoruz" ifadelerini kullandı. İlçelerinin tarıma endeksli olduğunu vurgulayan Mert, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle geçen yıl zirai dondan dolayı fındığın olmaması nedeniyle ciddi bir göç kaybı oldu. Yaklaşık 33 bin nüfusa sahip ilçemizin nüfusu 30 binlere kadar düştü. Üç bin nüfus kaybından dolayı çok ciddi istihdam sıkıntısı yaşadık. İnşallah bu yıl fındığın verimli oluşuyla göçün tersine döneceğini bekliyoruz. Temennimiz fabrikadaki işçi açığını en kısa sürede kapatabilmek." Tekstil fabrikasına işçi bulabilmek için işletmeciyle mahalle toplantıları düzenleyip işçi aradıklarını anlatan Mert, "İşçi bulmak için bazen cuma bazen de cumartesi günleri ekipler halinde mahalle toplantıları yapıyoruz. Gittiğimiz mahallelerde kız kardeşlerimize ve gençlerimize bu fabrikanın neye dönük, onlara ne gibi faydalar getireceğini anlatarakişçi temini için çalışıyoruz. Toplantıların ardından minibüsler ile bu gençlerimizi fabrikaya getiriyoruz. Burayı gezdiriyoruz. Daha sonra çalışmaya karar verdiğinde hemen ikinci gün iş başı yaptırıyoruz. Bu fabrika 800-850 kişi içeride, 50-60 kişi servis minibüsü, içerisindeki güvenliği, temizlikçisi ve aşçılarıyla bin kişiyi rahatlıkla istihdam edebilir, bin kişi buradan maaş alabilir" diye devam etti. Fabrika Müdürü Eyüp Çalış da ilçeye önemli bir yatırım kazandırdıklarını, ancak en önemli sorunlarının işçi bulmak olduğunu vurguladı. Çalış, çevre ilçelerden de işçi beklediklerini kapılarının işsiz gençlere açık olduğunu kaydetti.
|
05.05.2015 - 13:16
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
Belediye, fabrikada çalışacak işçi bulamıyor
|
Ekonomi
|
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/belediye-fabrikada-calisacak-isci-bulamiyor,YPUmfvvOFUOTXUU7n7u6eg
|
Günümüzde stres, düzensiz beslenme, katkı maddeleri, yoğun iş temposu ve alışkanlıkların kabızlık sorununu artırdığını belirten Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Serhat Bor, “Kabızlık, medeniyetin yol açtığı, tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır” dedi.
| null |
Kabızlığın her yaşta görülebilen bir sorun olduğunu söyleyen Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı , sorunun kadınları daha fazla etkilediğini belirtti. Gebelik, stres, hareketsizlik, aşırı diyet yapmak, bazı hastalıklar (tiroidin az çalışması, nörolojik hastalıklar) ve özellikle ilaçların tetikleyici olabildiğini aktaran Bor, “ , medeniyetin yol açtığı, tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır” ifadesini kullandı. Kabızlığın, ölüm riski hiç olmasa da bazen hastaları bezdirecek kadar şiddetli yakınmalar oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bor şöyle devam etti: “Kabızlık, kişileri sosyal açıdan etkiler, seyahat ve ev ziyaretlerinden kaçınmalarına sebep olabilir. Zorlanma sırasında oluşan çatlaklar nedeniyle dışkıda kan görülmesi kişileri telaşlandıran ve doktora başvurmalarına yol açan önemli bir etkendir. Çatlaklar nedeniyle ağrı duymamak için dışkılama ertelenir, ertelendikçe dışkı daha sertleşir ve kabızlık kronikleşir. Kabızlıkta kanser korkusu küçümsenemeyecek oranda sıktır.” Daha önce hiçbir yakınması olmayan bir kişide 40 yaşından sonra kabızlık başlamasının, üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu aktaran Bor, “İstemsiz kilo kaybı, ailede bağırsak kanseri varlığı, kansızlık, dışkı çapında incelme, makattan kan gelmesi gibi durumlarda ileri tetkik ve gereklidir. Yine de gaitada (dışkıda) gizli kan aranması, özellikle 40 yaş üstünde yakınması olsun olmasın herkesin yaptırması gereken bir kontrol muayenesidir” dedi. Çok sayıda hastada, bir takım davranış değişiklikleri ve nefes egzersizleri ile ve sadece kısa süreli ilaç tedavisiyle çözüme ulaştırılabildiğini belirten Prof. Dr. Bor, kabızlık tedavisi hakkında şu bilgileri paylaştı: “İlk yapılması gereken yaşam tarzında kabızlığa yol açan nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin; tuvalet seçerek dışkılamayı ertelemek, az sıvı almak, posasız beslenmek kabızlığa zemin hazırlar. Dışkılama hissi ertelenmemelidir. Her sabah kahvaltıdan sonra büyük bir bardak su içip 10 dakikaya kadar tuvalette oturup nefes egzersizleri yapılması çok yararlı olmaktadır. Aşırı ıkınmadan ve tuvalette 10 dakikadan uzun oturmadan kaçınılmalıdır. Alaturka tuvaletler daha kolay dışkılama sağlar. Diğer tuvaletlerde ise ayak altına bir yükseklik koyulması önerilir. İlaçlarla ilgili çok sayıda yanlış inanış mevcuttur. En sık söyleneni kabızlık önleyici ilaçların alışkanlık yaptığı veya bağırsaklara zarar verdiğidir. Bu söylemler yanlıştır. İlaç tedavisinde ülkemizde yakınlarda kullanılmaya başlanan polietilen glikol grubu ile laktuloz en başarılı olanlarıdır. Ne yazık ki ilk sayılan grup SGK tarafından ödenmemektedir. Yurtdışında yeni ve başarılı ilaçlar geliştirilmiş olmakla birlikte mevcut fiyat politikaları nedeniyle yıllardır ülkemizde piyasaya yeni ilaç çıkarılmamaktadır.” Her hastada çevre, aile, iş sorunları, fiziki ve seksüel taciz öyküsü gibi psikojenik faktörlerin araştırılması gerektiğini söyleyen Dr. Bor, “Yakınmalar psikolojik sorunların ve özellikle de gereksiz kanser korkusunun varlığında daha da kötüye gider. Zaman zaman tedaviye psikolojiyi düzenleyen ilaçlar da eklenebilir. Hasta-hekim iletişiminin en önemli olduğu hastalıklardan birisidir. Hastanın hekimine inanması tanı ve tedaviye ciddi katkı sağlar” diye konuştu.
|
13.02.2018 - 17:19
|
ntv.com.tr
|
['Genel Sağlık', 'Beslenme', 'Kanser', 'İstanbul', 'Kabızlık', 'kabızlık ilaçları']
|
“Kabızlık medeniyetin bir yan etkisi!”
|
Sağlık
|
https://www.ntv.com.tr/saglik/kabizlik-medeniyetin-bir-yan-etkisi,HU7pfo3SAE-OILgkO9q7Zw
|
Başbakan Binali Yıldırım, bugün TBMM Genel Kurulunda yaşanan tartışmaya ilişkin, "Ben yalana karşı çok titizim. Her şeyi hoş görebilirim ama gözümün içine baka baka yalan söyleyenlere asla müsamaha gösteremem." dedi.
| null |
haberi! Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın, TBMM'nin 98'inci açılış yıl dönümü dolayısıyla verdiği resepsiyona katıldı. Başbakan Yıldırım, bir basın mensubunun, CHP'nin, partiden 15 milletvekilinin İYİ Parti'ye katılmasını "demokrasinin gereği" olarak değerlendirdiğini hatırlatılması üzerine, "Yersen" ifadesini kullandı. Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda bugün yaşanan tartışmaya ilişkin, "Ben yalana karşı çok titizim. Her şeyi hoş görebilirim ama gözümün içine baka baka yalan söyleyenlere asla müsamaha gösteremem." diye konuştu. "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti adına söz alan Nuri Okutan kürsüye çıkmadan önce salondan ayrılmanızı eleştirdi." yönündeki bir soruya Binali Yıldırım, "Nezaketi bize öğretecek olanlar önce kendileri nezaketli iş yapsınlar. Başkalarının adamlarıyla iş yapmasınlar." şeklinde yanıt verdi. Yıldırım, "Sizce Sayın Erdoğan'ın karşısına Sayın Abdullah Gül ortak çatı adayı olarak çıkar mı?" şeklindeki soru üzerine, "Sayın Abdullah Gül'e sorarsanız daha doğru olur." cevabını verdi. Ardından, "Sizi nasıl etkiler?" sorusuna da Başbakan Yıldırım, "Olasılıklara göre amel edilmez." karşılığını verdi.
|
23.04.2018 - 19:41
|
Anadolu Ajansı
|
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
|
SON DAKİKA: TBMM'deki gergin oturumla ilgili Başbakan'dan açıklama
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakikatbmmdeki-gergin-oturumla-ilgili-basbakandan-aciklama,aapN7dY4PkWxVvUaKNJ4Gw
|
Osmanlıspor, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunun rövanşında deplasmanda Estonya'nın Nomme Kalju takımıyla karşılaşacak.
| null |
Başkent Tallinn'deki Kadriorg Stadı'nda yapılacak müsabaka, TSİ 19.00'da başlayacak. Karşılaşmayı Almanya Futbol Federasyonundan Christian Dingert yönetecek. Dingert'in yardımcılıklarını ise Holger Henschel ve Tobias Christ yapacak. Ankara'da yapılan ilk maçı 1-0 kazanan Osmanlıspor, bu avantajını iyi değerlendirerek rakibi karşısında tur arayacak. Osmanlıspor'da sakatlıkları süren Musa Çağıran ve Engin Bekdemir forma giyemeyecek.
|
04.08.2016 - 09:19
|
Anadolu Ajansı
|
['Futbol', 'Spor', 'UEFA Avrupa Ligi']
|
Osmanlıspor, Kalju deplasmanında
|
Spor
|
https://www.ntv.com.tr/spor/osmanlispor-kalju-deplasmaninda,ZrIXwTp4Hk-P4Tjd1sSxng
|
ABD'nin New York kentinde belediye yetkilileri, dini liderler ve toplum temsilcileri, Müslümanlarla ilgili açıklamaları nedeniyle Donald Trump'ı sert bir şekilde kınadı.
| null |
ABD'nin New York kentinde, Cumhuriyetçi Parti içindeki başkan adaylığı yarışının iddialı ismi işadamı Donald Trump'ın Müslümanların ülkeye alınmaması yönündeki çağrısına karşı ortak bir eylem gerçekleştirildi. Eylemde, sert bir şekilde kınanan Trump'ın yarıştan çekilmesi istendi. New York'ta yaklaşık 200 kadar siyasetçi, toplum temsilcisi ve dini lider, Trump'ın ABD'nin Müslümanlara kapılarını kapamasını içeren önerisini kınamak için Belediye Başkanlık binası önünde bir araya geldi. New York Meclis Başkanı Melissa Mark-Viverito'un önderliğinde Belediye Başkanlığı binası girişindeki basamaklarda toplanan New York Meclis Üyeleri, çok sayıda farklı dini inanıştan toplum lideri, sivil toplum aktivisitleri Trump'ın ırkçı söylemini sert bir şekilde kınadılar. New York Meclis Başkanı Mark-Viverito eylemde yaptığı konuşmada, "Bugün burada, Donald Trump'a ve nefret ve bölücü söylemde bulunanlara yüksek sesle net bir şekilde 'yeter artık' demek için bulunuyoruz" dedi. Mark-Viverito, Trump'ı ırkçı bir demogog olarak niteleyerek, başkanlıkla hiçbir ilgisinin olmadığını ifade etti. Mark-Viverito'nun sunuşundan sonra ilk konuşmayı Müslüman toplumunu temsil eden New York Üniversitesi İslam Merkezi imamı Halife Latif yaptı. Konuşmasında, aşırılık yanlısı seslerin bir araya gelerek bastırılması gerektiğini belirten Latif, IŞİD'in ve Cumhuriyetçilerin cehaletinin, farklıkların bir arada olduğu toplumlara bir temel olamayacağını ifade etti. Eylemde konuşma yapan New York Belediyesi Kamu Avukatı Letitia James de "Bugün hepimiz biriz. Hiç kimsenin bizi bölmesine izin vermemeliyiz" açıklamasında bulundu. James ayrıca, Trump'ın başkanlık yarışından çektirilmesi gerektiğini ifade etti. New York Mali İşler Koordinatörü Scott M. Stringer ise "Abraham Lincoln'un Cumhuriyetçi Partisi bu mu " diyerek, bu tür söylemler yüzünden son dönemde partinin bitme noktasına geldiğini söyledi. Türk toplum temsilcilerinden Erhan Yıldırım, Levent Ali Yıldız, Rıza Ataş ve Hakan Karolak'ın da katıldığı protesto eyleminde, Müslüman toplum liderleriyle birlikte Yahudi, Hıristiyan ve Buddist liderler hazır bulundu. Bu arada protestonun bulunduğu alana gelen bir kadın ve bir erkek, "Donald Trump çok yaşa" diye slogan atarak Meclis Başkanı Mark-Viverito'nun sözünü kesmeye çalıştı.
|
10.12.2015 - 07:00
|
Anadolu Ajansı
|
['Dünya']
|
New York'lu liderlerden Trump'a tepki
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/new-yorklu-liderlerden-trumpa-tepki,EpJ2_7wf5kSNt_JcQWrxpA
|
En çok indirilen uygulama Apple tarafından açıklandı. iOS platformunda 2016 yılında en çok indirilen uygulama Nintendo’nun mobil dünyaya ilk adımı olan Pokemon Go oldu.
|
cumhuriyet.com.tr
|
2016, Nintendo’nun akıllı telefonlara adım attığı yıl oldu. Nintendo tarafından geliştirilmese de, Pokemon Go ile bir nevi ilk deneme olma özelliğine sahipti. iOS platformunda 2016 yılında en çok indirilen uygulama olduğu açıklanan Pokemon Go, Nintendo’nun mobil dünyaya yönelik hamlelerini daha da sıklaştırabileceğinin habercisi oldu. Nintendo’nun mobil dünya için bir diğer hamlesi olan Super Mario Go da büyük başarıya imza attı. 2016 yılının en çok indirilen uygulaması Pokemon Go olsa da, Apple’ın yaptığı açıklamaya göre Super Mario Go da Noel ve Yılbaşı döneminin en çok indirilen uygulaması olma başarısını gösterdi. 2016 yılında App Store’da elde edilen başarıları da açıklayan Apple, yıl boyunca uygulama geliştiricilerin toplam 20 milyar dolar kazandığını belirtti. Ayrıca 1 Ocak 2017 tarihinde App Store’da toplam 240 milyon dolarlık satış gerçekleştiği de açıklandı.
|
8 Ocak 2017 Pazar, 16:18
|
cumhuriyet
| null |
En çok indirilen uygulama Pokemon Go oldu
|
Teknoloji
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/657015/En_cok_indirilen_uygulama_Pokemon_Go_oldu.html
|
2011’in en hızlı çıkış yapan şarkıcısı Lana Del Rey ve Marilyn Manson Berlin’de birlikte görüldü.
| null |
Alman metal grubu Rammstein’la düet yapmak için Berlin’e gelen Manson, Lana del Rey’le yemek yerken görüntülendi. Aynı gün içinde ikili, müzisyen Barry Manilow’la birlikte poz verdi, iddiaya göre daha sonra Manson’ın kaldığı otele birlikte girdi. 25 yaşındaki Lana Del Rey’in Kassidy grubunun solistiyle 7 aylık birlikteliği olduğu biliniyor. Bu yüzden romantik bir birliktelik yaşamadığı düşünülen ikili ortak bir müzik projesine hazırlanıyor olabilir. Manson, en son yeni albümü için Johny Depp ile yapacağı düet çalışmasıyla gündeme gelmişti.
|
26.03.2012 - 14:08
| null |
[]
|
Lana Del Rey ve Marilyn Manson?
|
Yaşam
|
https://www.ntv.com.tr/yasam/lana-del-rey-ve-marilyn-manson,VgDhrxdrok-MrHpG-EIvHw
|
İlk taksidi Ocak ayı içinde ödenen motorlu taşıtlar vergisinde, ikinci taksit ödemeleri bugün sonra erecek.
| null |
Motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksidini ödemede son güne girildi. İlk taksidi Ocak ayı içinde ödenen motorlu taşıtlar vergisinde, ikinci taksit ödemeleri bugün sona eriyor. Kanun gereği Motorlu Taşıtlar Vergisi ödemeleri vergi tahsilatına yetkili bankalar ile vergi dairelerine yapılabiliyor. Ödemeler Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sayfasına girilerek kredi kartıyla da gerçekleştirilebiliyor.
|
27.07.2009 - 11:23
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
Taşıt vergisinde son gün
|
Ekonomi
|
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/tasit-vergisinde-son-gun,ZCcj31Bag0--m-qO7w6D7Q
|
Sağlık Bakanlığı, 2 bin 905 solunum semptomu olan hastadan alınan örneklerden 463’ünde domuz gribi tespit edildiğini açıkladı. Domuz gribi vakalarında geçen yıla oranla artış yaşanmadığı belirtilen açıklamada, riskli gruplara ‘aşı olun’ uyarısı yapıldı.
|
Cumhuriyet
|
Sağlık Bakanlığı Grip Bilimsel Danışma Kurulu’na göre bu sezonda, 2 bin 905 solunum semptomu olan hastadan alınan örneklerden 1261’inde bir solunum yolu virüsünün tespit edildiği, bunlardan 463’ünde domuz gribi olarak bilinen İnfluenza A H1N1 olduğu belirtildi. Yapılan genetik analizlerde ise domuz gribi virüsünün daha önceki sezonlarda dolaşımda var olan virüsler ile aynı olduğu, mevcut aşının ve ilacın virüse karşı etkili olduğu tespit edildiği, ülke genelinde antiviral ilaç ve aşıya erişimde herhangi bir sıkıntı olmadığı kaydedildi. Hastaların 1261’inde bir solunum yolu virüsü, 595’inde Rhino, RSV gibi diğer solunum yolu virüsleri, 463’ünde İnfluenza A H1N1, 134’ünde İnfluenza A H3N2 ve 38’inde İnfluenza B virüsü bulundu. Açıklamada, “Mevcut verilerin geçen yıllardaki grip sezonu verileri ile karşılaştırması yapıldığında farklı bir durum olmadığı, gribin olağan seyri içerisinde olduğu tespit edilmiştir. İnfluenza her yaşta görülebilir. Özellikle risk gruplarındaki kişilerde hastalık daha ağır seyredebilmekte hatta ölümlere neden olabilmektedir” denildi. 1 - Özellikle risk grubunda bulunanlar grip aşılarını grip mevsimi boyunca yaptırabilir. 2 - Hasta kişilerin sağlık kurumlarına ve kalabalık ortamlara gitmek zorunda kaldıklarında maske takmaları, hastalığın diğer kişilere bulaşmasını engellemektedir. 3 - Hapşırma ve öksürme sırasında tek kullanımlık kâğıt mendil kullanılmalıdır ve kullanıldıktan sonra etrafa temas ettirilmeden çöpe atılmalıdır. Eğer mendil yok ise kolun iç kısmı kullanılarak ağız ve burun örtülmelidir.
|
14 Ocak 2016 Perşembe, 03:07
|
cumhuriyet
| null |
Bakanlık 'grip' deyip geçecek
|
Sağlık
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/saglik/463470/Bakanlik__grip__deyip_gececek.html
|
MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topçu'nun görevinden istifa ettiği bildirildi.
| null |
MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topçu, görevinden istifa etti. Edinilen bilgiye göre Zühal Topçu, özel nedenlerden dolayı görevinden ayrılmak istediğini Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye iletti. Bahçeli'nin de bu talebi kabul ettiği öğrenildi. Twitter hesabından paylaşımda bulunan Topcu, "2012'den beri severek ve isteyerek sürdürdüğüm Genel Başkan Yardımcılığı'ndan ailevi nedenlerle üzülerek ayrılmak zorunda kaldım. Divan üyeliğim boyunca yardımlarını ve desteklerini esirgemeyen sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'ye şükranlarımı borç bilirim." ifadelerini kullandı. Zühal Topcu, bundan sonra Ankara Milletvekili ve MHP MYK üyesi olarak görevine devam edeceğini kaydetti. MHP Ankara Milletvekili Topçu, Parti İçi Eğitim ve Liderlik Okulundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu.
|
01.08.2016 - 22:02
|
NTV Haber, Anadolu Ajansı
|
['Türkiye', 'Devlet Bahçeli', 'Milliyetçi Hareket Partisi', 'Genel']
|
MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topçu istifa etti
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mhp-genel-baskan-yardimcisi-zuhal-topcu-istifa-etti,fACC9yFLYkqZvd7OadmQNQ
|
Yunanistan'ın birçok bölgesini etkilemeye başlayan tropik kasırga 'Zorba-Kırbaç', Güney İon bölgesinde ve Peloponez'in güneybatısında bulunan Pilos bölgesinde 9.0 bofor şiddetinde rüzgar, şiddetli yağmur, toprak kayması ve dev dalgalarla kendini hissettirdi. Meteoroloji 'Ege'yi etkilemeyecek' açıklaması yaptı.
|
cumhuriyet.com.tr
|
Kasırga birçok yerde elektrik kesintisine neden oldu. Meteoroloji merkezinin son değerlendirmesine göre 'Zorba'nın geçmeyeceği bölgeler Kuzey İon, Epir ve Batı Makedonya bölgeleri olarak açıklandı. Kasırgadan etkilenmeyeceğine inanılan Doğu Makedonya ve Trakya bölgeleri ise bu doğa olayıyla Pazar günü karşı karşıya gelecekler. Kasırganın Attika bölgesine bugün öğleden sonra ulaşması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun, "Marmara'nın batısı ve kıyı Ege'de beklenilen rüzgar şiddeti ve yağış miktarının bir miktar azalması bekleniyor" dedi. Açıklamada ''Fırtına Ege kıyılarını etkilemeden kuzeye yönelecek. Marmara'nın batısı ve kıyı Ege'de rüzgarın şiddeti ve yağış miktarı azalacak. Çiftçiler, denizciler ve balıkçılar uyarıları takip etsin'' denildi. Fırtınanın hareket yönünü değiştireceğini bildiren Coşkun, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Ülkemizin batı kıyılarını yarın sabah saatlerinden itibaren etkilemesi beklenilen Orta Akdeniz'de oluşan tropik fırtınanın; bugün yapılan son tahminlerde hareket yönünün değişerek, Mora Yarımadası üzerinden Ege Denizi üzerine kadar gelmesi ve şiddetini kısmen azaltarak kuzeye yönelmesi tahmin ediliyor. Bu sebeple Marmara'nın batısı ve Kıyı Ege'de beklenilen rüzgar şiddeti ve yağış miktarının bir miktar azalması bekleniyor. Muğla, Aydın, İzmir ve Balıkesir'in batı kıyı ilçeleri, Çanakkale ve Edirne'de Pazar günü rüzgar hızının 70-90 km/saat, yağış miktarının ise m2'ye 50-75 kg civarında gerçekleşeceği, ancak Ege denizinde açıklarda rüzgar hızının 100 km/saat ve üzerinde eseceği, yağışın ise metrekareye 100 kg üzerinde meydana geleceği tahmin ediliyor. Bu tür fırtınaların, yön ve şiddeti değişebildiğinden Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz tarafından anlık olarak takip edilmektedir. Özellikle çiftçilerimize, denizcilerimize, balıkçılarımız ve bölgedeki vatandaşlarımız ile yetkililere; yaptığımız uyarıları takip etmelerini, dikkatli ve tedbiri elden bırakmamalarını öneriyoruz"
|
29 Eylül 2018 Cumartesi, 09:48
|
cumhuriyet
| null |
Meteoroloji'den 'tropik fırtına' açıklaması
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1097320/Meteoroloji_den__tropik_firtina__aciklamasi.html
|
Türk keşif uydusu Göktürk-2, TSİ 18.12’de Çin’in Jiuquan Hava Üssü'nden başarılı bir ateşlemeyle uzaya gönderildi. Dünyadan 686 kilometre yükseklikteki yörüngesine ulaşan ve ilk sinyalini gönderen uydu, Türkiye'nin Uzay'daki gözü olacak.
| null |
Yüzde 80 yerli yapım olan yüksek çözünürlüklü Türk keşif ve gözlem uydusu Göktürk-2, Çin’deki Jiuquan Fırlatma Üssü’nden saat 18.12'de Uzay'a fırlatıldı. Başarılı bir ateşlemeyle uzaya gönderilen uydu, saat 18.25'te 686 kilometre yükseklikteki yörüngesine oturdu. Göktürk-2'den ilk sinyal 19.39'da Norveç Trömso'dan alındı. Konuyla ilgili açıklama TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdür Vekili Tamer Beşer'den geldi. Beşer, Göktürk-2'nin 18.25'te yörüngeye yerleşmesinin ardından, 19.39'da uydunun ilk sinyalinin de başarılı şekilde alındığını ve uydu ile yer arasındaki iletişimin sağlıklı şekilde kurulduğunu ifade etti. Uydunun çalıştığına dair testlerin de başarıyla kontrol edildiğini anlatan Beşer, bundan sonra uydunun panellerinin de yarın sabah açılacağını ve normal işlevlerine başlayacağını söyledi. Testler tamamlandıktan sonra yarın Göktürk-2'nin uzaydan yollayacağı ilk görüntüleri almayı hedeflediklerini bildiren Beşer, ''Bu tümüyle ekibin tercihi olacak. Görüntü alımından önce belki biraz daha testlere devam edebiliriz. Ancak Göktürk-2'den görüntü alabilecek durumdayız'' diye konuştu. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, "Bir hayal kurduk ve hayalimizi gerçekleştirdik" dedi. Erdoğan, ''Bugün Türkiye için miletimiz için tarihi bir anı hep birlikte yaşıyoruz. Türkiye olarak geçmişte de uzaya uydu gönderdik ancak bugün gönderdiğimiz Göktürk-2 uydusu bu alanda artık iddia sahibi bir ülke olduğumuzun da somut ispatı oldu. Şu anda kendi uydusunu imal edebilen 25 ülkeden biri konumuna yükseliyoruz'' diye konuştu. Konuşmasında İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'dan da alıntı yapan Erdoğan, ''Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak, alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak. Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun. Ümide sarıl sımsıkı, seyret ne olursun! Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar; Me'yus olanın ruhunu, vicdanını bağlar. Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır. Feryadı bırak kendine gel. Çünkü zaman dar... Uğraş ki telafi edecek bunca zarar var'' dizelerini okudu. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Biz işte böyle bir ruhla, böyle bir özgüvenle, böyle bir azim, ümit ve kararlılıkla hareket etme durumundayız. Biz yetiştirdiğimiz öğrencilere, genç nesillere, çocuklara böyle bir ufku, böyle bir vizyonu vermek zorundayız. Bakın yıllar yılı bizde diğer devletler, diğer medeniyetler karşısında maalesef ezik nesiller yetiştirilmek istendi. İthal her ürüne hayranlıkla bakan, dünyadaki her gelişmeyi hayranlıkla izleyen ama ben bunu daha iyi yaparım demeyen, diyemeyen nesiller yetiştirilmek istendi. Son 50 yılda dünyada her alanda çok büyük değişimler ve bilimsel teknolojik ilerlemeler kaydedilirken bizde başta üniversiteler olmak üzere kamuoyu gereksiz, faydasız boş tartışmalarla meşgul edildi. Bugün artık tüm bu gereksiz tartışmaları geride bıraktık. Biz geleceğe odaklandık. Milletçe, 75 milyon 2023 hedeflerine inandık ve hamdolsun emin adımlarla kararla adımlarla bu hedefe ilerliyoruz. Hızımızı hiç kesmeyeceğiz. Son 10 yılda yakaladığımız bu ivmeyi sürekli yükselteceğiz." TUŞAŞ ve TÜBİTAK tarafından geliştirilen Göktürk-2, askeri istihbarat ve keşiflerde Türkiye'nin gözü olacak. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait olan ve 140 milyon lira bütçeli proje kapsamında yapımına 2007 yılında başlanan uydu, sahip olduğu 2.5 metreye kadar çözünürlük kapasitesiyle kamyonet, otomobil ve zırhlı araçları net bir şekilde görüntüleyebilecek. Havaalanlarındaki askeri hareketliliği Türkiye'ye rapor edecek olan Göktürk-2, dünyanın her noktasından görüntü alabilecek ve bunları Ankara'daki harekat merkezine gönderecek. Dünya çevresini 98 dakikada turlayabilecek olan uydudan tek seferde 600 kilometrelik şeridin görüntüsü indirilebilecek.
|
18.12.2012 - 20:12
| null |
[]
|
Türk keşif uydusu Göktürk-2 Uzay'a fırlatıldı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/turk-kesif-uydusu-gokturk-2-uzaya-firlatildi,M2fcsWPqvUuVrcAs45pv3A
|
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD'nin büyükelçiliğini bir yıl içinde Kudüs'e taşıyacağına dair yaptığı açıklamaya Trump'tan yalanlama geldi.
| null |
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Hindistan gezisi sırasında uçakta gazetecilere ABD'nin büyükelçiliğini yıl sonunda Kudüs'e taşıyacağını söylemişti. ABD Başkanı Donald Trump'a İsrail Başbakanı Netanyahu'nun açıklaması soruldu. ABD Başkanı Donald Trump bu iddianın doğru olmadığını söyledi. Büyükelçiliğin yıl sonunda taşınmayacağını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson geçtiğimiz ay büyükelçiliğin taşınmasının 3 yıl süreceğini açıklamıştı.
|
18.01.2018 - 10:16
|
NTV Haber
|
['Dünya', 'İsrail', 'Donald Trump', 'Ortadoğu', 'Kudüs']
|
Trump'tan Netanyahu'ya yalanlama
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/trumptan-netanyahuya-yalanlama,-6DN-hrAe0qjiVaJs6egdw
|
Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde silahını boşaltan Astsubay Erhan Ö.’nün tabancasından çıkan kaza kurşunuyla vurulan Er Mete İmrak şehit oldu.
| null |
Tekirdağ'ın Şarköy ilçesindeki Jandarma Komutanlığı’nda nöbetçi olan Astsubay Erhan Ö. bir düğünde kavga olduğu ihbarını aldı. Jandarma erlerini de yanına alıp kavganın olduğu düğüne giden Erhan Ö., iddialara göre kavgayı havaya ateş ederek yatıştırmak için tabancasının ağzına mermi verdi. Düğündeki kavganın bittiğini gören Astsubay Erhan Ö. tutanak tanzim ederek geri döndü. Habertürk gazetesinde yer alan habere göre, dönüş yoluna geçen Astsubay Erhan Ö. beldede faaliyet gösteren bir diskoyu kontrol ettikten sonra, tabancasının ağzındaki mermiyi boşaltmak istedi. Bu esnada tabancadan çıkan mermi araç şoförü jandarma er Mete İmrak’ın boğazına isabet etti. Kanlar içinde kalan Irmak olay yerinde şehit oldu. Olaydan sonra askeri savcı tarafından gözaltına alınan Astsubay Erhan Ö., ''Silahımın ağzındaki mermiyi boşaltıyordum. Nasıl olduğunu anlamadım. Bir anda oldu. Tabancadan çıkan mermi askerime isabet etti” dedi. İfadesinin ardından askeri mahkemeye çıkartılan Erhan Ö. tutuklanarak Çorlu Askeri Cezaevi’ne konuldu. Öte yandan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin internet sitesinde, Jandarma Er Mete İmrak için Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel imzalı bir taziye mesajı yayınlandı.
|
07.09.2012 - 11:30
| null |
[]
|
Yanlışlıkla kendi askerini vurdu
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yanlislikla-kendi-askerini-vurdu,Q63tmsqwSUSXgLhACgegPg
|
Antalya'da bir süredir ayrı yaşadığı eşini silahla ayağından yaralayan koca, kavgayı ayırmaya çalışan bir kişinin de ölümüne neden oldu.
| null |
Antalya'nın Manavgat ilçesinde ayrı yaşadığı eşini silahla yaralayan koca, kafede çıkan kavgayı ayırmaya çalışan bir kişinin ölümüne neden oldu. Hasan T (25), bir süredir ayrı yaşadığı eşi Döne Umut T'nin (21) bulunduğu Aşağı Pazarcı Mahallesi 1001 Sokak'taki kafeye gitti. Elindeki pompalı tüfekle havaya ateş eden Hasan T, burada tartıştığı Döne Umut T'yi ayağından yaraladı. Kavgayı ayırmaya çalışırken boynuna isabet eden saçmalarla yaralanan Şahin Azgın (40) ile Döne Umut T, 112 Acil Servis ekiplerince Manavgat Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Şahin Azgın, buradaki müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Pompalı tüfeği olay yerinde bırakarak otomobiliyle kaçan zanlı Hasan T, Manavgat Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekiplerince Sülek Mahallesi'nde yakalandı.
|
16.11.2017 - 12:37
|
Anadolu Ajansı
|
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Antalya']
|
Karı koca kavgasını ayırmaya çalışırken öldü
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kari-koca-kavgasini-ayirmaya-calisirken-oldu,zLNerbGNu0ebW2Km1PCGRQ
|
El bileği, elin fonksiyonlarını yerine getirme konusunda çok önemli bir role sahip. Bu bölgede oluşan sorunlar, hareket kısıtlılığına ve ciddi problemlere yol açabiliyor. Son yıllardaki yeni tedavi seçenekleriyse sorunu hem hastalar hem de doktorlar için daha konforlu hale getiriyor
| null |
El bileği elin hem aşağı yukarı hareket etmesinde hem de rotasyon hareketlerinin sağlanmasında rol alır. Parmakların hareketlerin yapılması için dörderli iki sıra halinde dizilmiş kemikleri, önkol hareketini sağlayan kirişler, duyusunu sağlayan sinirler ve dolaşımını sağlayan damar yapıları el bileğinden geçer. Gazete Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre; El Cerrahisi ve Mikro Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. İ. Bülent Özçelik, “El bileği ağrıları ya eklem içinde yer alan yapılara ya da eklem dışı nedenlere bağlı oluşabilir” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eklem içi ağrı nedenleri arasında el bileğinin küçük kemiklerini bir arada tutan bağların yaralanması, el bileği ile önkol kemikleri arasında yer alan menisküs denilen yumuşak dokunun yırtılması, el bileği kemiklerinin travmayla kırılması, çeşitli nedenlerle dolaşımlarının bozulması ve yine eklem kaynaklı içi sıvı dolu kistlerin oluşumu sayılabilir. Eklem dışı nedenler arasındaysa elin duyusunu sağlayan sinirlerin el bileğinden geçerken sıkışması, kiriş yapılarında oluşan sıkışıklıklar ve diğer bozukluklar bulunur.” “El bileği menisküsü, el bileğinin en önemli yapılarından biridir. Menisküs yırtığı olduğu zaman özellikle beşinci parmak tarafında ağrılar oluşur ve kişi elini her döndürdüğünde ağrı hisseder. İlerleyen zamanda el bileği devamlı ağrılı bir hal alır” diyen Prof. Dr. Özçelik, ekliyor: “Geçmişte açık cerrahi yollarla tedavi edilen çoğu hastalık gibi el bileği menisküs yırtığı da kapalı kameralı yöntemle çok rahat şekilde tedavi edilebilir hale gelmiştir. El bileği menisküs ortasında oluşan yırtıkların tedavisi, yırtık olan kısmın çıkarılıp o bölgenin temizlenmesiyle yapılır. Menisküs yapısının cilde yakın kısmındaki yırtıkların tamiriyse yine kapalı ameliyat yöntemleriyle gerçekleştirilir.” Bağ yaralanmaları çıkık ve kırıkla beraber oluşabileceği gibi kırık oluşmadan da meydana gelebilir. Travma sonrası kırık olmadan oluşan bağ yaralanmaları dikkate alınmadığında daha ciddi problemlere yol açabilir. Bu sorun el bileğini çok zorlu hareketlerde kullanmayan ofis çalışanlarında bile herhangi bir travma olmaksızın görülebilir. Bunun nedeni el bileğinin uzun süre devamlı ve zorlayıcı pozisyonlarda kullanılmasıdır. Bağ yaralanmalarında el bileği üst tarafında hassasiyet saptanır. Ağrı özellikle el bileğinin yukarı hareketlerinde artar. Bir cismin itilmesi veya el bileğinin bir yere dayanarak zorlanmasında da ağrı görülür. Bazen el bileği hareketleri sırasında anormal sesler de mevcuttur. Bu sorunda röntgen incelemesi yapılarak el bileği kemikleri arasındaki dizilim ve pozisyon değişimleri incelenir. MR görüntülemesi ve bilgisayarlı tomografi tetkiklerinin yapılması tanı için gereklidir. Eklem kapsülü, tendon kılıfı üzerinden çıkan içi jel kıvamında bir sıvı ile dolu kistik yapıdaki iyi huylu veya tendon kitleler olarak tanımlanır. El bileği kisti, eklem kapsülünün zayıf olduğu bölgelerden kapsülün yukarı doğru fıtıklaşması ve içinin eklem sıvısıyla dolmasıyla oluşur. Eklem sıvısının fıtıklaşan kapsülün içine girip çıkması nedeniyle şişliğin sertliği ve büyüklüğü günden güne değişir. Genellikle 20-40 yaş arasında ve daha çok kadınlarda görülür. Tek bir kist şeklinde ve çoğunlukla el bileği ve eldeki belli yerlerde çıkmakla beraber, el ve el bileğinin hemen her ekleminde yerleşebilir. Kist tekrarlayan küçük travmalar sonrası da oluşabilir. Hastanın mesleğiyle doğrudan bir ilişkisi yoktur. Aniden ortaya çıkabileceği gibi aylar içinde yavaşça da gelişebilir. Şişlik dinlenmeyle azalıp aktiviteyle artabilir. Bazen kistin patlaması sonucu tamamen ortadan kalkabilir. Fazla büyüyen kistler eklem hareketleri sırasında ağrıya neden olabilir. Bu kistler kötü huylu değildir ve başka bölgelere yayılmaz. Tedavi çoğu hastada gözleme almak yönünde olmalıdır. Kist ağrılı hale geldiğinde hareketler ve fonksiyonlarda kısıtlanma, aşırı şişlik oluşumu ve estetik olarak kötü görünüm olduğunda cerrahi uygulanmalıdır. Kistin nüks ihtimalini en aza indirmek için köken aldığı eklem aralığına kadar ulaşmak ve burada bir pencere oluşturarak çıkarmak gerekir. Tedavi el bileği ateli kullanımından cerrahiye kadar uzanan çeşitlilik gösterir. El bileği artroskopisi (kameralı sistemle el bileğinin kapalı yöntemle incelenmesi) el bileği üzerinden küçük delikler açılarak bir tanesinden kamera, diğerlerinden özel yapılmış cerrahi aletlerle girilerek el bileği iç yapı- larının incelenmesidir. Bu, el bileği bağ yaralanması düşü- nülen hastalara yapılması gereken bir incelemedir. Yöntemle çoğu zaman eklem içi yapıların tedavisi sağlanabilir. Hasarlanma miktarı çok olmayan erken evrelerde tedavi çoğu zaman kapalı kameralı yöntemlerle sağlanır. Uzun süre önce oluşmuş, el bileği kemiklerinde belirgin yer değişiklikleri oluşmuş ve devamlı el bileği ağrısıyla başvuran hastalarda önce artroskopik olarak kıkırdak hasarının oluşup oluşmadığına, bağın yaralılık durumuna ve kemiklerin pozisyonuna bakılır. Kapalı yöntemlerle çözüm bulunamayan vakalarda cerrahi olarak pin, vida tatbik edilebilir ve başka yerden alınan bağlar yardımıyla çok çeşitli bağ onarımları yapılabilir. El bileği kemiklerinin bir kısmının birbiriyle dondurulması da (birleştirilmesi) önemli tedavi seçeneklerindendir. Eğer kıkırdak hasarlanması varsa veya daha önce yapılan tedaviler başarısız olmuşsa el bileğinin tamamen dondurulması, üst sıra kemiklerin çıkarılması (proksimal row karpektomi) veya son yıllarda geliştirilen ve uygulanmaya başlanan el bileği protezleri tedavi seçenekleri arasındadır. Hastalığın bu evrelere gelmemesini sağlamak için erken evrelerde mutlaka doğru tedavi gerekmektedir.
|
06.03.2018 - 09:57
|
haberturk
|
['el bileği kisti']
|
Küçük sorunlar büyük problemlere yol açabilir
|
Sağlık
|
https://www.haberturk.com/kucuk-sorunlar-buyuk-problemlere-yol-acabilir-1864584
|
Meteoroloji, Karadeniz Bölgesinde kar erimesine bağlı olarak, su baskını, heyelan ile çığ uyarısında bulundu.
|
cumhuriyet.com.tr
|
Meteoroloji'den yapılan açıklamada, "Karadeniz Bölgesinde geçtiğimiz günlerde meydana gelen yoğun kar yağışlarıyla birlikte yüksek kar örtüsü oluşmuştur. Yarın (28.01.2016 Perşembe), 29.01.2016 Cuma ve 30.01.2016 Cumartesi günleri yurdumuzda sıcaklıkların artacağı , Doğu Karadeniz kıyı kesimi ile Batı ve Orta Karadeniz’de yağmur şeklinde yağışlar olacağı tahmin edilmektedir. Yağış ve sıcaklık artışıyla birlikte kar erimeleri beklendiğinden; su baskını, heyelan ve çığ gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır" denildi.
|
27 Ocak 2016 Çarşamba, 12:21
|
cumhuriyet
| null |
Meteoroloji'den uyarı
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/470874/Meteoroloji_den_uyari.html
|
İstanbul'da dün zaman zaman yaşamı felç eden şiddetli yağışın bazı bölgelerde bugün de sürmesi bekleniyor. Meteoroloji, sel, hortum ve yıldırım için de uyarıyor.
|
cumhuriyet.com.tr
|
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, İstanbul'un kuzey kesimlerinde, başta Arnavutköy olmak üzere, çok kuvvetli ve yer yer şiddetli yağış bekleniyor. Yapılan açıklamada ayrıca vatandaşlar sel, su hortumu, yıldırım ve ulaşımda aksamalar konusunda uyarıldı.
|
3 Ağustos 2014 Pazar, 10:34
|
cumhuriyet
| null |
Meteoroloji'den kritik uyarı
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/101245/Meteoroloji_den_kritik_uyari.html
|
İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu kapsayan Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptı.
|
DHA
|
iddiasıyla açılan davada çok önemli bir karar alındı. İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi, suçunun Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirterek, ilgili kanunun iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına karar verdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden iki öğrencinin yargılandığı dava, Fikir Kulüpleri Federasyonu gazetesinin başlıklı sayısının okul koridoruna asılması nedeniyle açılmıştı. Hakim, geçen duruşmada sanıkların avukatının TCK'nın 299. Maddesi'nin (Cumhurbaşkanına hakaret) Anayasa'ya aykırılığını ileri sürdüğünü, aykırılık iddialarının Anayasa'nın ilgili hükümleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ilgili kararları incelenerek bir karar verilmesi yönünde talep de bulunduğunu hatırlattı. Hakim, aykırılık iddialarının incelemeye alındığını açıkladı. Kararda şu ifadelere yer verdi: "Mahkememizce 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinin (Cumhurbaşkanına hakaret), 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 'Cumhuriyetin Nitelikleri' başlıklı 2. maddesine ve 'Kanun Önünde Eşitlik' başlıklı 10. maddesine aykırı düzenleme içerdiği kanaatine varıldığından, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 152. maddesi gereğince, Anayasa Mahkemesi'ne, mahkememiz başvurusunun itiraz olarak kabul edilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinin iptaline karar verilmesi hususunda başvuruda bulunulmasına, mahkememizin bu dosyasında sanıklar haklarında görülmekte olan kamu davasında, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 40. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi'nce başvuru ile ilgili olarak verilecek kararın veriliği açıklanmasına kadar, Anayasa Mahkemesi kararının sonucunun beklenmesine karar verildi." Mahkememizce iptali istenen kuralın (TCK'nın 299 maddesi) Anayasa'nın hangi maddelerine aykırı olduklarını açıklayan gerekçeli başvuru kararının aslının, başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı örneğinin, iddianeme veya davayı açan belgeler ile dosyanın ilgili bölümlerinin onaylı örneklerinin mümkün olan en kısa sürede dizi listesine bağlanarak Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı Eylül ayına erteledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "müşteki", Özgür Yılmaz ve Nuray Uçar ise "şüpheli" sıfatıyla yer alıyor. İddianamede 9 Aralık 2014 tarihinde saat 08.40 sıralarında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi koridoruna ve Fen Fakültesi giriş kapısına Arapça ve Türkçe karakter başlıklı Fikri Klüpleri Federasyonu (FKF) çeviri gazetesi ibareli afişlerin İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi Nuray Uçar ve Özgür Yılmaz tarafından yapılan uyarılara rağmen asıldığı iddia edildi. İddianamede söz konusu afişteki sözlerle "Cumhurbaşkanına hakaret" kastının olduğu belirtilerek, 2 şüphelinin de "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8'er aya kadar hapsi istendi. İki sanık da geçtiğimiz duruşmada ifade vermiş ve dava konusu afişi kendilerinin asmadığını belirterek, suçlamaları reddetmişti. Cumhurbaşkanına hakaret Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) (Değişik: 29/6/2005 - 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. (3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır. Yargılanan öğrencilerin Avukatı Özgür Urfa, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçuyla ilgili yasal düzenlemenin Anayasa'ya ve AİHM'in kararlarına açıkca aykırı olduğunu belirterek, "Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar 2 bin'e yakın açılan Cumhurbaşkanına hakaret davalarını etkileyecektir. Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar emsal olacaktır. Anayasa Mahkemesi, 299. maddeyi iptal ederse diğer davaların da düşmesi gerekecektir" diye konuştu. Avukat Urfa, siyasi kişilerin sert ve sarsıcı eleştirileri hakaret olarak algılamamaları gerektiğini belirterek, yaptıkları iş siyaset olduğu için eleştirileri hoş görmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
|
29 Mart 2016 Salı, 12:54
|
cumhuriyet
| null |
Mahkeme, 'Cumhurbaşkanına hakaret' maddesi Anayasa'ya aykırı' dedi, AYM'ye başvurdu
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/506388/Mahkeme___Cumhurbaskanina_hakaret__maddesi_Anayasa_ya_aykiri__dedi__AYM_ye_basvurdu.html
|
SON DAKİKA HABERİ: İstanbul merkezli 9 ilde yürütülen ByLock soruşturması kapsamında 50 kişi için gözaltı kararı verildi.
| null |
haberi! İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) şifreli mesajlaşma programı ByLock kullanıcılarının tespit edilmesine yönelik çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda, ByLock içerikleri çözümlenen 50 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Bunun üzerine harekete geçen emniyet güçleri, İstanbul merkezli Samsun, Sakarya, Konya, Kahramanmaraş, Hatay, Trabzon, Yozgat ve Balıkesir'de eş zamanlı operasyonlar düzenledi. Operasyonda şu ana kadar 27 şüpheli gözaltına alındı. Polis ekipleri, şüphelilerin adreslerindeki aramalarını sürdürüyor. Hakkında gözaltı kararı verilen şüphelilerin arasında öğretmen ve avukatların da bulunduğu belirtildi.
|
02.11.2018 - 08:56
|
Anadolu Ajansı
|
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
|
SON DAKİKA: 9 ilde ByLock operasyonu: 50 gözaltı kararı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-9-ilde-bylock-operasyonu-50-gozalti-karari,LZDCQdX1Ykm3qmHwc1I2gA
|
Libya açıklarında "Elhiblu 1" adlı tankeri kaçıran ve haklarında soruşturma açılan düzensiz göçmenlerden 3'ü, Malta yasalarına göre, terör suçu kapsamına giren "gemiyi güç kullanarak ele geçirmek ve mürettebatı tehdit etmek" suçundan yargılanacak.
| null |
açıklarında bayraklı " " adlı tanker gemisini kaçıran ve haklarında soruşturma açılan düzensiz göçmenlerden 3'ü, Malta yasalarına göre terör suçlamasıyla yargılanacak. Malta donanmasına ait askeri geminin müdahalesiyle kontrolü ele geçirilen tankerin La Valetta Limanı'na getirilmesinin ardından mahkemeye çıkarılan ve terör suçu kapsamında yargılanacak 3 gence, "tanker gemisini güç kullanarak ele geçirmek ve mürettebatı tehdit etmek" suçu yöneltildi. Malta'nın başkenti Valetta'da görülen duruşmada, tankeri kaçırmaya kalkışan gençlerden birinin 19 yaşındaki Gine'li Abdalla Bari olduğu açıklandı. Suçlama yöneltilen 15 yaşındaki Gineli ve 16 yaşındaki Fildişi Sahili'nden kişilerinse yaşları 18'den küçük olduğu için kimlikleri duyurulmadı. Suçsuz olduklarını iddia eden 3 gencin kefalet talebini ise Yargıç Donatella Frendo Dimech, sanıkların Malta'da kefaleti ödeyecek herhangi bir bağları olmadığı ve henüz tankerdeki siviller, kaptan ve mürettebat dinlenmediği için reddetti. Mahkemeye çıkarılan 19 yaşındaki sanık, ülkesinde sosyoloji okuduğunu belirtirken, diğer iki genç orta okul öğrencisi olduklarını söyledi. Malta yasalarına göre, bir geminin hukuksuz bir şekilde kontrolünün ele geçirilmesi, terör faaliyeti kapsamına giriyor. Yasalarda bu suçu işleyenlere 7 ile 30 yıl arasında hapis cezası öngörülüyor. Malta İçişleri Bakanlığı, gemideki düzensiz göçmenlerden 19'unun kadın, 12'sinin de çocuk olduğunu duyurmuştu. Tuzla'dan 22 Mart'ta hareket eden Palau Cumhuriyeti bayraklı "Elhiblu 1" isimli tankerin kaptan ve mürettebatı, Libya kıyılarından çıktıkları belirtilen ve Avrupa'ya doğru bir botla yol alan kötü şartlardaki 108 düzensiz göçmeni 27 Mart'ta kurtarmıştı. İtalyan basınında, geminin Libya'ya doğru gitmesi üzerine düzensiz göçmenlerin kaptan ve mürettebatı tehdit ederek kaçırdıkları, geminin yönünü Malta'ya doğru çevirdikleri haberleri yer almıştı. Geminin kaçırılması haberleri üzerine de Malta Donanması, söz konusu gemiye müdahale etmişti. 52 metrelik tankerin kaptanının Türk, 4 personelinin Hint ve birinin Libyalı olduğu bildirilmişti.
|
30.03.2019 - 21:31
|
Anadolu Ajansı
|
['Dünya', 'Türkiye', 'Libya']
|
Türkiye'den hareket eden Palau bayraklı tankeri kaçıranlar için karar
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/turkiyeden-hareket-eden-palau-bayrakli-tankeri-kaciranlar-icin-karar,f-qXra5KpEquzzNESA_Fzw
|
Selahattin Demirtaş, PKK'ya düzenlenen operasyonun amaçlarından birinin erken seçimlerde HDP'yi vurmak olduğunu iddia etti.
| null |
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden açıklamalarda bulundu. Hükümeti eleştiren Demirtaş, ''Basit bir komployu yapacak yetenekten bile yoksunsunuz. Sizi kendi halinize bıraksak bile kendinizi bitireceksiniz zaten" ifadelerini kullandı.
|
26.07.2015 - 12:29
|
NTV Haber
|
['Gündem', 'Siyaset', 'Türkiye']
|
Demirtaş Twitter'dan açıklama yaptı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/demirtas-twitterdan-aciklama-yapti,JCmRnIZfi0SGrWlvwfL52A
|
Almanya Başbakanı Merkel, Avrupa Birliği ülkelerine ,nükleer santrallerin güvenlik normlarına ilişkin de ortak bir standart oluşturulması çağrısında bulundu.
| null |
Almanya Başbakanı Angela Merkel, web sayfasında yayımladığı metinde, 24-25 Martta düzenlenecek AB Zirvesi'nde nükleer santrallerdeki güvenlik normlarına ilişkin ortak bir standart belirlenmesi konusunun değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, ''AB, elmanın ölçüsünden muzun şekline kadar hemen her konuda ortak standartlar oluşturdu. Avrupa'daki tüm nükleer santrallerde uygulanmak üzere tek tip güvenlik standardı oluşturulmasını da tartışabiliriz çünkü bölgedeki bir nükleer santralde meydana gelecek bir kazadan herkes aynı ölçüde etkilenecektir'' ifadesine yer verdi. Japonya'daki depremin ardından Avrupa Komisyonu'nun enerjiden sorumlu komiseri Guenther Oettinger'e nükleer santral operatörleri ve düzenleyicilerini güvenlik normlarını değerlendirmek üzere bir araya getirmesi çağrısında bulunan Merkel, ''Bu felaketten ne öğrenebileceğimize karar vermek zorundayız'' değerlendirmesinde bulundu. Merkel, Japonya'daki nükleer krizin ardından 1980'den önce faaliyete geçen ülkedeki 7 nükleer santralin üç ay için kapatılmasına karar verdiklerini açıklamıştı.
|
19.03.2011 - 17:35
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
Merkel nükleer santraller için çağrıda bulundu
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/merkel-nukleer-santraller-icin-cagrida-bulundu,kmKRiao4YkOTXZT_UoemZQ
|
Yargıda toplu izin kullanımı anlamına gelen adli tatil yarın başlıyor. Tatil boyunca nöbetçi mahkemeler görev yapacak, FETÖ davalarına ise devam edilecek.
| null |
Yargıda toplu izin kullanımı anlamına gelen adli tatil yarın başlıyor. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çeşitli mahkemelerde başlayan çok sanıklı davalara ise adli tatil boyunca devam edilecek. Adli tatil boyunca adliyelerde görev yapacak nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşıyan davaları görüşecek. Diğer davalara ise yeni adli yıla kadar ara verilecek. Yüksek yargı organları Danıştay, Yargıtay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde de nöbetçi heyetler görev yapacak. Danıştay'da görev yapacak nöbetçi heyet, esastan karar veremeyecek ve yalnızca "yürütmenin durdurulması" taleplerini karara bağlayacak. Yargıtay'da da ceza ve hukuk olmak üzere iki nöbetçi daire görev yapacak. Ceza dairesi tutuklu sanıklarla ilgili dosyalara bakacak. Anayasa Mahkemesi ise adli tatil kapsamına girmiyor. Adli tatil 31 Ağustos 2017'te sona erecek. Ankara Adliyesindeki çeşitli mahkemelerde görülmeye başlanan FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin çok sanıklı davalar ise adli tatil boyunca sürecek, bazı yeni davalar da görülmeye başlanacak. Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözleşmeli subay adaylarının da bulunduğu 164 kişinin yargılandığı davaya 24 Temmuz'da devam edilecek. FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT yerleşkesine giderek yayınları kesmeye çalıştığı iddia edilen 5'i sivil 16 sanığın Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı dava ise 17 Ağustos'ta devam edecek. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 481 sanıklı davaya ise Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 1 Ağustos'ta başlanacak. Duruşmalar, 29 Ağustos'a kadar sürecek. Darbe girişimi gecesi Kara Havacılık Komutanlığındaki olaylara ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına da Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki duruşma salonunda 31 Temmuz'da başlanacak. Duruşmalar, 25 Ağustos'a kadar devam edecek. Aralarında eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı Korgeneral Metin İyidil'in de bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davaya, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 7 Ağustos'ta başlanacak.
|
19.07.2017 - 17:31
|
Anadolu Ajansı
|
['Fethullah Gülen', 'FETÖ', '15 Temmuz', '15 Temmuz darbe girişimi']
|
Yargıda tatil yarın başlıyor (FETÖ davaları hariç)
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yargida-tatil-yarin-basliyor-feto-davalari-haric,-1L1ynAA5UKyDWDz3jk_Tg
|
Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda "aranarak içeri alınmaya" tepki gösteren avukatlarla görüştü
| null |
Ardından Bölükbaşı, çantalarını x-ray cihazına bırakmadan ve el dedektörüyle aranmadan avukatların sadece kapı dedektöründen geçmesinin yeterli olduğunu belirtti. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edildiği Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda "aranarak içeri alınmaya" tepki gösteren avukatların arama noktası önünde bekleyişi sürerken İdareden sorumlu Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı avukatlarla görüşmeye geldi. Burada uygulamayı protesto eden avukatlarla konuşan Bölükbaşı “Ben de sabahleyin çantamı bu cihaza bırakarak içeriye girdim. Lütfen herkes anlayışlı olsun" dedi. Bu sırada bir avukat “Savcı bey bizi detektörlerle arıyorlar" dedi. Daha sonra eline bir detektör alan avukat, inceleme yapan Bölükbaşı'nın üzerine aradı. Bu sırada kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Bölükbaşı daha sonra avukatların el dedektörüyle aranmadan sadece kapı dedektöründen geçebilecekleri talimatını verdi. Bunu üzerine avukatlar üzerilerini ve çantalarını aratmayarak, kimliklerini okutup kapı dedektöründen geçerek içeriye girdi. Avukatlar bu durumu alkışlarla karşıladı.
|
03.04.2015 - 16:55
|
haberturk
|
['hacı hasan bölükbaşı', 'avukatların aranması', 'dedektör', 'çağlayan']
|
Başsavcıvekili Bölükbaşı:Kapı dedektöründen geçmesi yeterli
|
Gündem
|
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1061743-bassavcivekili-bolukbasi-kapi-dedektorunden-gecmesi-yeterli
|
DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, ''Barış tek taraflı olmaz, barışın sağlanması diyalogdan geçer'' dedi.
| null |
Demokratik Toplum Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna ve beraberindeki parti meclis üyeleri, Ağrı'da il ve ilçe teşkilatı yöneticileri tarafından karşılandı. Belediye İş Merkezi önünde vatandaşlara seslenen Ayna, ''demokratik açılım'' sürecini halkla paylaşmak amacıyla ülkenin birçok il ve ilçesinde halk toplantısı düzenlediklerini belirterek, şöyle konuştu: ''Biz adaletin sağlanması, Kürt sorununun çözümü için yollara düştük. Bizler sadece Kürt halkının değil, bütün halkların hakkının sağlanması gerektiğini belirtiyoruz. Biz eşitlik kavramına büyük önem veriyoruz. Eğer sorunlar çözülecekse, hak ve özgürlüklerin sağlanması gerekiyor. Bunlar sağlanarak sürecin önü açılır. Burada yıllardır Kürt halkı barışta ısrar ediyor. Ama barış tek taraflı olmaz, barışın sağlanması diyalogdan geçer.'' Ayna, halka hitap ettikten sonra Belediye düğün salonunda düzenlenen toplantıya katıldı.
|
18.11.2009 - 17:45
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
'Barışın sağlanması diyalogdan geçer'
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/barisin-saglanmasi-diyalogdan-gecer,u9srEL4vX0iUepvrOK9E8Q
|
Galatasaraylı futbolcu Tolga Cigerci takip ettiği dizileri Çukur ve Söz olarak açıkladı.
| null |
'ın geçtiğimiz hafta kazandığı 21. şampiyonlukta pay sahibi olan Sarı-Kırmızılı futbolcu ve dizisilerini takip ettiğini dile getirdi. 26 yaşındaki futbolcu şöyle konuştu: "Tarzımı bilen bir arkadaşım bana 'Çukur' dizisini önerdi. Bir defa seyredince de dediği kadar varmış. Arkası geldi. Yamaç, Vartolu en beğendiğim karakterler. Bir de 'Söz' dizisini takip ediyorum. Onu da çok beğeniyorum. Yabancı olarak da Amerikan ve Alman dizilerinden de takip ettiklerim var."
|
24.05.2018 - 14:43
| null |
['Televizyon', 'Yaşam', 'magazin']
|
Tolga Cigerci Çukur ve Söz hayranı çıktı
|
Yaşam
|
https://www.ntv.com.tr/yasam/tolga-cigerci-cukur-ve-soz-hayrani-cikti,-6zdyh6s7EOYcqay2mYsQA
|
Suriye sınırında vurulan Su 24 tipi Rus savaş uçağının pilotlarından birinin öldüğü iddia edildi. Sultan Abdulhamid Han Tugayı Sözcüsü Mustafa Abdullah diğer pilotun ellerinde olduğunu açıkladı. Türkmen 2'nci Sahil Tümen Komutan Yardımcısı Alpaslan Çelik ise pilotlardan ikisini de paraşütle inerken vurduklarını söyledi
| null |
Türkiye hava sahasını ihlal eden bir savaş uçağının düşürüldüğü bölge yakınlarında Suriyeli Türkmenlerin, Kızıldağ’ı rejim birliklerinden geri aldığı açıklandı. Bir muhalif komutan, sıcak çatışmaların devam ettiği alan paraşütle inen pilotlardan birini yakaladıklarını söyledi. Bölgedeki Türkmen birliklerinden Sultan Abdulhamid Han Tugayı Sözcüsü Mustafa Abdullah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cuma günü rejim birliklerinin kontrolüne geçen Türkmen Dağı'nın en stratejik tepesi olan Kızıldağ'da bu sabah saatlerinden itibaren geniş çaplı operasyon başlattıklarını belirtti. Kızıldağ bölgesinde 3 gündür şiddetli çatışmalar yaşandığını ifade eden Abdullah, şunları kaydetti: "Kızıldağ bölgesinde 3 gündür devam eden operasyonlar sonrasında bugün saat 06.00 sıralarında geniş çaplı operasyon başlatıldı. 6 şehit ve 14-15 yaralımız var. Rejimin eline geçen Kızıldağ, bütün noktalarıyla bizlerin kontrolüne geçti. Sıcak çatışmalar devam ediyor, inşallah ilerleyişimiz devam edecek. Çatışmalar sırasında bir tank, 3 doçka ve bir buldozer ele geçirdik. Rejim askerleri, Şii milisler ve Mihraç Uralteröristlerinden yüzlerce ölü Kızıldağ'da kaldı. Operasyonlar devam ederken Türkiye sınırını ihlal eden Rus savaş uçağı düşürüldü, pilotlar paraşütle atladı. Rejim ile bizim aramızda kalan, iki tarafın da giremediği, sıcak çatışmaların devam ettiği alana inen pilotlardan birisi mücahitlerimizin eline geçti." Türkmen Bölgesi’nde DHA Muhabirinin görüştüğü Türkmen 2’nci Sahil Tümen Komutan Yardımcısı Alpaslan Çelik "Pilotlardan ikisini de paraşütle inerken vurduk" diye konuştu. Suriye sınırında, sınır ihlali yaptığı belirtilen ve F-16'lar tarafından vurulan Su 24 tipi Rus savaş uçağının pilotlarından birinin öldüğü öne sürüldü. Reuters'a gönderilen videoda, pilotun yerde hareketsiz yattığı görülüyor. Pilotun çevresindekilerin ise tekbir getirdiği duyuluyor. Pilotun etrafına toplanmış kişiler "10. Tümen Rus pilotu ele geçirdi" diyor.
|
24.11.2015 - 15:49
|
haberturk
|
['suriye', 'rusya', 'türkmenler']
|
Türkmen komutan yardımcısı: Rus pilotların ikisini de vurduk
|
Dünya
|
https://www.haberturk.com/dunya/haber/1157923-turkmen-komutan-yardimcisi-rus-pilotlarin-ikisini-de-vurduk
|
Kırşehir'de, çalıntı malzemelerle kurulan mandıra iddiasında 2 kişi hakkında dava açıldı.
| null |
Kırşehir'de, çalıntı malzemelerle kurulan mandıra iddiasında 2 kişi hakkında dava açıldı. Mucur İlçesinde A.K., ve N.K.,'ya ait mandıradan 50 tona yakın demir boru, 8 galvanizli çatı, 25 adet projektörü çalınması ve çalıntı malların satışı sonrası bilir kişi raporu ile dava açıldı. Şüpheli T.Y., ve İ.Y.,'ye ait mandırada yapılan aramalarda 19 adet çeşitli ebatlarda demir boruların kaynatılıp birleştirilerek kullanıldığı tespit edildi. Mucur İlçesi Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadelerinde şüphelilerin üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Şüpheli T.Y., ve İ.Y., hakkında 'mala zarar verme, muhafaza altına alınmış mallara zarar verme, birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal' suçlarından dava açıldı. Çalıntı malların piyasa değerinin ise 500 bin lira olduğu tahmin ediliyor. 03 Ekim 2019 Perşembe İLGİLİ HABERLER
|
08 Temmuz 2019 Pazartesi, 12:09
|
haberturk
|
[]
|
500 bin liralık demir hırsızlığına dava açıldı
| null |
https://www.haberturk.com/kirsehir-haberleri/70325470-500-bin-liralik-demir-hirsizligina-dava-acildi
|
Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'nin 3. maçında Genk'e evinde 4-2 kaybederek büyük bir yara aldı. Maçta siyah-beyazlıların tepkisini çeken Ricardo Quaresma karşılaşma sonrasında flaş bir açıklama yaptı ve "Sorun bensem ocak ayında ayrılabilirim" dedi
| null |
, Genk'e 'nde 4-2 mağlup olurken gruptaki üçüncü maçında ikinci mağlubiyetini aldı ve haftayı son sırada kapattı. Siyah-beyazlı taraftarlar maçta futbolculara tepkisini gösterirken Quaresma karşılaşma sonrasında flaş açıklamalar yaptı. "Bugün denedik, çalıştık ama olmadı. Şans da yanımızda değildi. Pozisyonlara girdik, atamadık. Onlar pozisyonları değerlendirdiler. Üçüncü golden sonra kopma oldu." diyen Portekizli futbolcu ayrılabileceğini de söyledi. Taraftarların tepkilerine değinen Quaresma, "Takımımızda genç oyuncular var. Taraftarın tepkisinden sonra düştüler. Bana da tepki gösterdiler. Kötü oynadığımı düşünüyorlarsa tepki gösterebilirler. Ama lütfen genç oyuncuları ıslıklamasınlar.Ben bu kulüpten ayrıldım, geri döndüm. Eğer fazlalık ve sorun ben isem, ocak ayında yine ayrılabilirim." ifadelerini kullandı.
|
26.10.2018 - 00:16
|
haberturk
|
['quaresma', 'beşiktaş', 'genk', 'uefa avrupa ligi']
|
Quaresma'dan Genk maçı sonrasında flaş açıklama: "Ayrılabilirim"
|
Spor
|
https://www.haberturk.com/quaresma-dan-genk-maci-sonrasinda-flas-aciklama-ayrilabilirim-2192362-spor
|
İstanbul'da nisanda perakende fiyatlar yüzde 1,66 artış gösterdi. Yıllık bazda artış yüzde 10,23 oldu. Toptan fiyatlar ise yıllık bazda yüzde 11,64 arttı.
| null |
İstanbul'da, nisanda bir önceki aya kıyasla perakende fiyatlarda yüzde 1,66, toptan fiyatlarda ise yüzde 1,94 artış yaşandı. 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi 2018 nisan ayı itibarıyla yıllık ortalama yüzde 9,44, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yıllık ortalamada yüzde 11,90 oldu. Perakende fiyatlar nisanda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,23 toptan fiyatlar ise yüzde 11,64 arttı. Perakende fiyatlar nisanda bir önceki aya göre; giyim harcamalarında yüzde 13,60, kültür, eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 1,98, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 0,95, gıda harcamalarında yüzde 0,87, konut harcamalarında yüzde 0,85, ev eşyası harcamalarında yüzde 0,51, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 0,24 artış gösterdi. Diğer harcamalar grubunda fiyat değişimi izlenmedi. Nisan ayında toptan fiyatlar ise aylık bazda, gıda maddeleri grubunda yüzde 2,53, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 2,28, kimyevi maddeler grubunda yüzde 2,25, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 2,19, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 0,54, mensucat grubunda yüzde 0,09 arttı. Madenler grubunda yüzde 0,05 azalış izlendi. 2018 Nisan ayında İTO’nun İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’nde yer alan 242 ürünün 121’inin perakende fiyatı artarken, 31 ürünün fiyatı düştü, 90 ürünün fiyatı ise değişmedi. Nisan ayında giyim harcamaları kadın giyimi grubunda yer alan elbise, yüzde 32.98 ile fiyatı en fazla artış gösteren ürün oldu. Fiyatlarında artış yaşanan diğer ürünler; aynı gruptan yüzde 31.59 ile kadın bluzu, yüzde 28.55 ile kadın etek, yüzde 27.93 ile kadın ayakkabı ve yüzde 25.73 ile kadın çantası oldu. 2018 Nisan ayında gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyve grubunda yer alan oldu. Fiyatında azalış izlenen diğer ürünler; aynı gruptan yüzde 32.08 ile taze fasulye, yüzde 24.63 ile patlıcan, ev eşyası harcamaları grubundan yüzde 21.83 ile ütü ile yine gıda harcamaları grubunda fiyatı yüzde 18.20 düşen salatalık oldu.
|
01.05.2018 - 13:44
|
Anadolu Ajansı, DHA
|
['Ekonomi', 'Enflasyon', 'İstanbul']
|
İstanbul'da enflasyon arttı
|
Ekonomi
|
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/istanbulda-enflasyon-artti,J72K8QszkEGmQXdP8bjS6g
|
Depremzedeler, Japon doktor Miyazaki'nin anısına başlatılan yardım kampanyasında toplanan cep sobalarıyla ısınacak.
| null |
Japon doktor Atsushi Miyazaki'nin Van depreminde hayatını kaybetmesinin ardından Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine gelen Japon yazar, rehber Ayumi İwasaki, doğa fotoğrafçısı Gökmen Önay'la görüştü. Hem doktor Miyazaki'nin anısının yaşatılması hem de depremzedelere destek için yardımda bulunacaklarını ifade eden İwasaki, ülkesine döndükten sonra, ''http://blog.livedoor.jp/vandepremiyardim/archives/459685.html'' adlı blog kurarak yardım kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında Japonya'da toplanan cep sobaları ile battaniyeler, Van'a ulaştırılmak üzere Ağrılı fotoğrafçı Gökmen Önay'a gönderildi. Önay, 6 yıl önce İshak Paşa Sarayı'nda fotoğraf çekerken Japon yazar, rehber Ayumi İwasaki ile tanıştığını söyledi. İwasaki'yle her Türkiye'ye geldiğinde görüştüklerini belirten Önay, şunları kaydetti: ''Ayumi İwasaki ülkesine döndüğü zaman da arkadaşlığımız devam etti. Van depreminde hayatını kaybeden Japon doktor Miyazaki'nin ölümünden iki gün sonra arkadaşım İwasaki Doğubayazıt'a geldi, birlikte konuştuk. Hem doktor Miyazaki'nin anısını yaşatmak hem de depremzedelere destek olmak için yardım kampanyası başlatacağını söyledi. Bölgede özellikle ısıtıcıya ihtiyaç olduğunu ifade ettim. Japonya depreminde halkın ısınma ihtiyacını cep sobalarıyla karşıladığını ifade etti. İwasaki, Japonya depreminde Türkiye'den destek gördüklerini söyledi.'' Yazar İwasaki'nin ülkesine döndükten sonra bir blog kurarak depremzedeler için destek çağrısında bulunduğunu ifade eden Önay, kampanyanın ardından Japon halkı tarafından Türkiye'ye cep sobalarının gönderilmeye başladığını söyledi. Şu ana kadar kendisine bin 500 paket cep sobasının ulaştığını bildiren Önay, ''İlk etapta bin 500 paket cep sobası geldi. Japon halkı bunları kargoyla bana ulaştırıyor. Ben de araçla deprem bölgesine gönderip kendim dağıtıyorum. Vatandaşa bu cep sobalarını nasıl kullanacaklarını anlatıyorum'' diye konuştu. Yardım için gönderilen malzemelerin vergisini de ödemek zorunda kaldığını kaydeden Önay, ''Bunlar sonuçta yardım malzemesi. Ama Türkiye'ye giriş yapıldığı için vergi ödemek zorunda kalıyorum. İnsanlara yardım için götürülen bu malzemelerden vergi alınmazsa daha iyi olur çünkü maddi konuda sıkıntı yaşıyoruz. Bu malzemeleri kendi imkanlarımla deprem bölgesine götürüp dağıtıyorum'' dedi. Van'daki depremzedeler için gönderilen bazı paketlerden mektup çıktığını belirten Önay, ''Mektuplarda, Japon doktorun iki ülke arasında barış köprüsünü kurduğunu ve onun anısına depremzedelere ısınması için cep sobası gönderdiklerini ifade ediyorlar'' diye konuştu. Önay, Japonya'da ''kırk yama'' olarak adlandırılan ve ''unutulmadınız, yanınızdayız'' mesajı veren 20 battaniye de gönderildiğini bildirdi. Japonya'dan gönderilen cep sobası paketlerinde 5-6 adet soba bulunuyor. Sobanın üzerinde bulunan fünye çekilerek kişinin üzerindeki iç giysinin sırt bölümüne yapıştırılıyor. Elektrik ve ateşe ihtiyaç duymadan kendiliğinden ısınan cep sobası, vücut ısısını 24 saat boyunca 40 dereceye kadar koruyor.
|
23.11.2011 - 13:35
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
Depremzedeler cep sobalarıyla ısınacak
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/depremzedeler-cep-sobalariyla-isinacak,OLFajjqF7E6Qy5PH5YRREg
|
TÜSİAD, beklenen Anayasa teklifini açıkladı. Sivilleşmeden demokratikleşmeye bir çok reform vaat eden yeni anayasa çalışması başörtüsüyle ilgili de somut öneriler içeriyor.
| null |
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) hazırladığı yeni anayasa çalışmasında, ''vatandaşlık tanımında Türklük kavramına yer verilmemesi, cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması, nüfus kağıtlarında din hanesinin çıkarılması, din dersinin zorunlu ders olmaktan çıkarılması ve yüksek komuta kademesine atamaların TSK'nın göstereceği belli sayıda aday arasından sivil otorite tarafından gerçekleştirilmesi ve Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması'' gibi öneriler yer aldı. Çalışmayı özetleyen raporda, kimlikler, din ve vicdan özgürlüğü ve kuvvetler ayrılığı başlıklarının yanı sıra, yeni anayasanın yapım yöntemi ve yeni anayasanın temel ilke, kurum ve kuralları başlıkları ile birlikte beş alanı kapsayacak bir yuvarlak masa toplantıları dizisi başlatıldığı, yeni bir anayasa yazmayı değil, yeni anayasaya giden yolda en temel konularda fikirler demetini ortaya çıkarmayı amaçlayan bu çalışmanın, 11 toplantıda toplam 22 akademisyen ve kanaat önderini biraraya getirdiği belirtildi. Türkiye'nin mevcut politik şartlarında, ancak 2011 milletvekili genel seçiminden sonra yapılması beklenebilecek olan yeni anayasanın yapım sürecinin kolaylaştırılması için ''güven artırıcı tedbir'' olarak adlandırılabilecek bir dizi tedbir alınması gerektiği belirtilerek, şöyle denildi: ''Milletvekili genel seçiminde geçerli olan yüzde 10'luk ülke barajı yüksektir ve 2011 seçiminde daha düşük bir baraj uygulanması yeni anayasayı kabul edecek parlamentonun temsil gücünü artırır. (Bu asgari önerinin ötesine geçen bazı katılımcılar bu tedbiri yeni anayasa yapım sürecinin olmazsa olmaz bir koşulu olarak görmekte ve yeni anayasayı yapacak bir meclisin seçiminde barajın tamamen kalkması gerektiğini dile getirmektedir). İfade özgürlüğünü sınırlayan ceza mevzuatındaki bir dizi kanun hükmü değiştirilmeli ve yeni anayasa tartışma süreci, ifadenin özgür olduğu bir atmosferde cereyan etmelidir. Örgütlenme özgürlüğü de, ifade özgürlüğü için yukarıda yapılan tespite uygun olarak aşırı sınırlamalardan arındırılmalı ve özellikle siyasi partiler mevzuatı liberalleştirilmelidir'' Rapora göre, yeni bir anayasa hazırlanması ihtiyacının 1982 Anayasası'nın temel felsefesiyle ilgili sorundan kaynaklandığı göz önünde tutularak, yeni anayasa devlet odaklı değil birey ve insan odaklı bir felsefeyle kaleme alınmalı, meşru olan-olmayan düşünce ayrımı yapmamalı ve ideoloji bakımından tarafsız olmalı, toplumun en büyük beklentisi olarak tespit edilen eşitlik ve adalet kavramları, özgürlükle birlikte anayasanın değerler sistemini oluşturmalı, yeni anayasa milliyetçiliğe yer vermemeli, çoğulcu bir felsefeye sahip olmalı ve farklı kimliklere hak temelli yaklaşmalı, vatandaşlığın tanımlanmasında ''Türklük'' kavramına yer verilmeden, vatandaşlık bağı devletle birey arasındaki anayasal bir ilişki olarak tanımlanmalı. Temel hak ve özgürlüklerle ilgili taraf olunan uluslararası sözleşmelerin iç hukukta uygulanmasını sağlayacak ek tedbirler alınması gerektiği de önerilen çalışmaya göre, yabancıların anayasal statüsü yeniden ele alınmalı, belli koşullarla yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı başta gelmek üzere, yabancıların haklar ve özgürlükleri gözden geçirilmeli. ''Yeni anayasa, başörtüsü ile ilgili görüş ayrılıklarının çözüme kavuşturulmasında bir fırsat olarak değerlendirilmelidir'' ifadesine yer verilen çalışmada, üniversite öğrencilerinin, milletvekillerinin, öğretim üyelerinin ve belli kurallar dahilinde kamu görevlilerinin başörtüsü kullanmalarına engel bir gerekçe bulunmadığı, bununla birlikte hakim, savcı, polis, asker gibi devletin egemenlik yetkisini doğrudan kullanan ve tarafsızlığın öne çıktığı meslekleri icra eden kamu görevlilerinin; çocukların etkiye açık olmaları nedeniyle okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretimde görev yapan eğitimcilerin; reşit olmamaları sebebiyle, üniversite öncesi eğitim alan öğrencilerin din veya inancı belli eden simgeler taşımasının uygun olmadığı tespiti yapıldı. İnsan haklarının ayrılmaz bir parçası olan kültürel hakların, yeni anayasada ayrı bir hak grubu olarak ayrıntılı biçimde yer alması gerektiğine işaret edilen raporda, bu adımın, kimlikler temelinde ortaya çıkan bir dizi önemli sorunun çözümüne katkı sağlayacağı da ifade edildi. Anayasanın kişinin özel yaşam hakkını sadece aile ve ev yaşamı çerçevesinde değil kamusal yaşama taşan kısmıyla da düzenlemesi, devlet memurları için geçerli olan grev yasağını kaldırması ve uluslararası standartlara uygun şekilde düzenlemesi, vicdani ret hakkı, bireyin kişisel özerkliği, çevre hakkı, bilgi edinme hakkı gibi hakları tanıması gerektiği de belirtilen raporda, yeni anayasanın 1982 Anayasası'nda yer alan gençliğin korunması, sporun geliştirilmesi gibi, devlet otoritesini birey karşısında güçlendiren düzenlemelere yer vermemesi gerektiği vurgulandı. 50 sayfalık çalışmada ele alınan bazı öneriler şöyle sıralandı: -Siyasi parti faaliyetlerinin finansmanına anayasada mutlaka değinilmeli ve bu alan yasayla ayrıntılı bir biçimde düzenlemelidir. Devlet siyasi partilere hakkaniyete uygun bir şekilde mali yardımda bulunmalıdır. Siyasi partilerin mali denetimine ilişkin mevcut çerçeve güçlendirilmelidir. -Yeni anayasada parlamenter sistem benimsenmelidir. Cumhurbaşkanı bugün parlamenter sistemin özelliklerine uygun olmayan bir biçimde geniş yetkilere sahiptir; bu yetkiler sınırlandırılmalıdır. Parlamenter rejim çoğulcu hale getirilerek işletilmeye devam etmelidir ve yeni anayasada mevcut sistemin doğurabileceği olası tıkanıklıkları giderebilecek mekanizmalar öngörülmelidir. Bu noktada, gelecekte parlamenter sistemde kilitlenme riski doğurabileceğinden, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi usulünden vazgeçilerek parlamento tarafından seçilmesi usulüne geri dönülmesi bazı katılımcılar tarafından önerilmiş, diğer katılımcılar ise yetkileri azaltılmış cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi usulünün devam etmesi gerektiğini ifade etmiştir. -Demokrasinin yerel düzeyde güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım, yerel yönetimlerin etkinlik ve verimliliğini artıracağı gibi, özellikle Güneydoğu'ya hakim olan Kürt sorununun ve diğer kimlik sorunlarının çözümüne katkı sağlayabilecektir. Yerelleşmenin artırılması koşuluyla üniter yapının güncel ihtiyaçlara cevap verebilmesi mümkün olsa da üniter devlet ilkesinin esnetilmesi ile ortaya çıkan bölgeli devlet yapısı da tartışılabilir. -Türkiye'deki laiklik anlayışı, müdahaleci karakteri ve devletin dinlere, mezheplere ve inançsızlığa eşit mesafede konumlanmamış olması dolayısıyla Batı tipi laiklikten ayrışmaktadır. Bu kapsamda 1982 Anayasası'nın din ve vicdan özgürlüğünün kötüye kullanılması yasağını düzenleyen 24. maddesinin son fıkrası, dini inancın her türlü sosyal görünümünü yasaklamaya müsait olması nedeniyle yeni anayasada yer almamalıdır. Bu hükmün yerine İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 9. Maddesinde yer alan inanç özgürlüğüne ilişkin sınırlama nedenleri kabul edilebilir. -Nüfus kağıtlarında din hanesi bulunmamalıdır. Bunun uygulamada gerçekleşmesi için Anayasa'daki mevcut hükmün doğru olarak yorumlanması yeterli olduğu halde, yasama ve yargı organları tarafından bu şekilde yorumlanmamaktadır. -Diyanet İşleri Başkanlığı'nın varlığına ve yapısına ilişkin görüşler farklılık göstermekle birlikte, katılımcıların tamamı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın mevcut konumunu, laiklik ilkesine ve din ve vicdan özgürlüğüne aykırı bulmaktadır. -Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin ilköğretim okullarında zorunlu ders olarak yer alması hükmü yeni anayasada yer almamalıdır. -Ulus kavramı hukuki nitelik taşımadığından, Anayasa'da "Türk Milleti" veya milliyetçiliğe atıf yapan ifadeler ve etnik çağrışımı olan vurgular yer almamalıdır. -Anadilinde eğitim ve anadilin öğrenimi konularında adım atılması için gerekli toplumsal ve pedagojik (öğretmen yetiştirilmesi, müfredat hazırlanması vb.) altyapının oluşturulmasına ilişkin tedbirler alınmalıdır. -Kuvvetli bir kimlik boyutu da bulunan temsilde adalet sorunun giderilebilmesi için yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesi gerekmektedir. -Başkanlık sistemine geçiş, idarenin ve yürütme organının yapısının bu sisteme uyarlanmasını gerektirmektedir. Bu, kapsamlı ve yıllar alacak bir süreçtir ve ülkenin temel birçok sorunun çözümünü ikinci plana atabilecek ve erteleyebilecek niteliktedir. Yeni anayasa parlamenter sistemi benimsemelidir. -Milli Güvenlik Kurulu anayasal bir kurum olmaktan çıkarılmalı, yeniden yapılandırılmalı, üye kompozisyonu değiştirilmeli ve görev alanı net çizgilerle belirlenmelidir. -Askeri otoritenin seçilmiş organlara bağlı faaliyet yürütmesine dair demokratik ilkenin etkin işleyişinin, sadece yapısal bir değişiklikle sağlanamayacağını kabul etmekle birlikte, sivilleşme kapsamında gerekli bir adım olarak, Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmalıdır. -Savunma harcamalarının denetimi Sayıştay tarafından etkin bir biçimde yerine getirilmelidir. Savunma harcamalarının özelliğinden kaynaklanacak ve olağan görülebilecek gizlilik önlemlerinin alınması ile birlikte, savunma harcamaları TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından da sıkı bir biçimde incelenmeli ve denetlenmelidir. -Yüksek komuta kademesine atamalar Türk Silahlı Kuvvetleri'nin göstereceği belli sayıda aday arasından sivil otorite tarafından gerçekleştirilmelidir. Yüksek komuta kademesinde atama yetkisi silahlı kuvvetler ve sivil otorite arasında paylaşılmalıdır. Katılımcıların bir kısmı, Yüksek Askeri Şura'nın anayasal bir organ olmaktan çıkarılmasını önermiştir. -Cumhurbaşkanının rolünün parlamenter sisteme uyarlanması çerçevesinde, Devlet Denetleme Kurulu kaldırılmalıdır. -Yükseköğretim Kurulu yerine, üniversiteler arası planlama ve koordinasyondan sorumlu yeni bir yapı kurulmalıdır. Bu kapsamda akademik özgürlükler ve üniversitelerin özerkliği güvence altına alınmalıdır. TÜSİAD'ın yeni anayasa önerisiyle ilgili gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantılarının 22 katılımcısı şu isimlerden oluştu: ''Prof. Dr. Sibel İnceoğlu, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Prof. Dr. Ergun Özbudun, Prof. Dr. Mithat Sancar, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Sezer, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Prof. Dr. Nur Vergin, Prof. Dr. Serap Yazıcı, Dr. Hasan Ersel, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, İlter Türkmen, Doç. Dr. Sultan Uzeltürk, Dr. Müge Ayan Ceyhan, Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, Dr. Tarık Ziya Ekinci, Ümit Fırat, Fikret Toksöz, Prof. Dr. Mehmet Salih Yıldırım, Prof. Dr. İştar Gözaydın, Prof. Dr. Arus Yumul, Av. Kazım Genç ve İvo Molinas.''
|
22.03.2011 - 14:23
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
TÜSİAD'dan başörtülü vekile yeşil ışık
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tusiaddan-basortulu-vekile-yesil-isik,yjIzNaw_8ke4bKNhvqqb2w
|
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, "Kuzey Kore, uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılanan başarıları elde etmek için ABD ve Kuzey Kore liderlerinin ikinci zirvesi için çaba harcayacak" dedi. Çin'de Kim'in Trump'la görüşmesine yeşil ışık yaktı.
| null |
Çin Merkezi Televizyonu (CCTV), Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile 8 Ocak’ta başkent Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda görüştüğünü belirtti. Yapılan heyetlerarası görüşmelerde Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, "Kuzey Kore, nükleerden arındırılma tutumuna ve Kore yarımadasının sorunun diyalog ve müzakere ile çözümüne bağlılığını sürdürecek, uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılanan başarıları elde etmek için ABD ve Kuzey Kore liderlerinin ikinci zirvesi için çaba harcayacak" ifadelerini kullandı. Kim, ayrıca iligili tarafların Kuzey Kore'nin "makul endişelerine" olumlu cevap vermesini ve yarımadanın sorunun "kapsamlı çözüme" ulaşmasını teşvik etmesini beklediklerini söyledi. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de Kore Yarımadası'nda mevcut durumda barış görüşmeleri ve müzakerelerin büyük ölçüde şekillendiğini belirterek, "Siyasi çözüm yarımadanın karşı karşıya olduğu nadir bir tarihi fırsat" dedi. Şi, Çin'in, Kuzey Kore tarafının yarımadanın nükleerden arındırılması yönünde bağlılığını sürdürmesini ve Koreler arası ilişkilerin iyileştirmesini desteklediğini kaydederek, "Çin, Kuzey Kore ve ABD'nin düzenlediği ilk görüşmeyi ve elde edilen sonuçları destekliyor, ilgili tarafların diyalog yoluyla 'makul endişeleri' çözmesini destekliyor." diye konuştu. "Kuzey Kore ile ABD'nin orta yolda buluşmasını umuyoruz" diyen Şi, ayrıca Çin'in, Kuzey Kore ve ilgili taraflarla yarımadanın barış ve istikrarının korunması adına yarımadanın nükleerden arındırılması ve bölgesel uzun süreli istikrarın sağlanması için yapıcı ve aktif rol oynamaya hazır olduğunu dile getirdi. Şi ve Kim, ikili ilişkilerin yeni dönemde sürekli geliştirilmesinin yanı sıra bölge ve dünya barışının istikrarına olumlu katkıda bulunması adına Kore Yarımadası'nın siyasi çözüm sürecini birlikte teşvik etmeye hazır olduklarını ifade etti. İki ülke lideri, ayrıca Çin ve Kuzey Kore ilişkileri ve ortak meselelere ilişkin derinlemesine görüş alışverişinde bulunarak önemli fikir birliklerine vardı. CCTV, Kim ve Şi'nin dün de birlikte öğle yemeği yediklerini aktararak ikili ilişkilere yönelik meseleleri ele aldıklarını bildirdi. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un Pekin'e pazartesi günü gelmişti. Ancak ziyaret boyunca iki liderin görüşmelerine ilişkin basına açıklama yapılmamıştı. Kim, Pekin'de dün de geleneksel Çin tıbbı için ilaçlar üreten bir fabrikayı ziyaret etmişti. Kim'i Pekin'e getiren yeşil renkli tren de dün Pekin'den ayrılmıştı.
|
10.01.2019 - 09:53
|
Anadolu Ajansı
|
['Dünya', 'Asya', 'Kuzey Kore', 'ABD']
|
Kim: Trump'la ikinci zirve için çabalayacağım
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/kim-trumpla-ikinci-zirve-icin-cabalayacagim,lYYKurZp0kSlQlH1BXp3kw
|
Japonya’da gerçekleştirilecek G20 enerji ve çevre bakanları toplantısında, Hürmüz Boğazı yakınında iki petrol tankerinin saldırıya uğramasının ardından gündeme gelen enerji güvenliği konusu da masaya yatırılacak.
| null |
Japonya'ya yük taşıyan iki petrol tankerinin Hürmüz Boğazı yakınında saldırıya uğramasının yankıları sürerken, Japonya yarın başlayacak G20 ülkeleri enerji ve çevre bakanları toplantısına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Nagano Eyaleti'ndeki Karuizawa kasabasında gerçekleştirilecek iki günlük toplantıda, son saldırılarla birlikte dünya gündemine oturan enerji güvenliği konusunun da gündeme gelmesi bekleniyor. ABD ile İran arasındaki gerilimin gölgesinde gerçekleştirilecek görüşmelere, diğer bir önemli Orta Doğu petrol üreticisi olan Suudi Arabistan da katılacak. İki günlük toplantılar dizisinin ardından G20 üyesi ülkelerin enerji ve çevre bakanlarının ortak bir açıklama yapması bekleniyor. Dün, Japonya'ya yük taşıyan 2 petrol tankerinin Hürmüz Boğazı yakınlarında saldırıya uğradığı açıklanmış, saldırı haberlerinden sonra petrol fiyatları yüzde 4 artmıştı. İran, saldırıların Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin İran ziyareti sırasında gerçekleşmesini "şüpheli" olarak nitelerken, ABD cephesi ise olanlardan İran'ı sorumlu tutmuştu. Yaşananların ardından enerji güvenliği konusu önemli gündem maddelerinden biri haline gelmişti.
|
14.06.2019 - 09:32
|
İHA
|
['Dünya', 'Ekonomi', 'haber']
|
G20 ülkelerinin enerji bakanları Japonya’da buluşacak
|
Ekonomi
|
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/g20-ulkelerinin-enerji-bakanlari-japonyada-bulusacak,mBnc7wtqpUG5RLepYDR91A
|
Memur maaşlarında aylıklara yapılan zam sonrası en düşük memur emekli maaşı ek ödemeyle birlikte 842,82 lira oldu.
| null |
Memur maaşlarına yılın ikinci yarısında yapılan yüzde 4,5'lik zam memur emeklilerine de aynen yansıtıldı. Temmuz-Aralık döneminde uygulanacak yeni katsayılar ile birlikte milletvekillerinin emekli maaşı 25 hizmet yılına göre 4 bin 466,5 liradan 4 bin 669,40 liraya, Genelkurmay Başkanının emekli maaşı 5 bin 301,1 liradan 5 bin 541,44 liraya, Anayasa Mahkemesi Başkanının emekli maaşı da 3 bin 709,79 liradan 3 bin 878,74 liraya çıktı. Söz konusu rakamın içinde vergi iadelerinin yerini alan yüzde 4'lük ek ödeme de yer aldı. Yılın ikinci yarısına dönük yüzde 4,5'lük zam sonrasında 25 yıllık Danıştay, Sayıştay Başkanları ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 3 bin 878,74 lira, Kuvvet Komutanları 4 bin 352,55 lira, Korgeneral-Koramiraller 3 bin 512,48 lira emekli maaşı alacak. Yeni katsayılarla emekli rektörlere 3 bin 86,63 lira, profesörlere 2 bin 912,22 lira, valilere 3 bin 112,80 lira emekli maaşı ödenirken, TBMM'deki bir Daire Başkanının emekli maaşı 3 bin 112,80 liraya, diğer daire başkanlarının 1668,85 liraya, genel müdürlerin de 3 bin 86,63 liraya yükselecek. Diğer taraftan YÖK Başkanın emekli maaşı 3 bin 878,74 lira, Devlet Personel Başkanının 3 bin 112,8 lira, Diyanet İşleri Başkanının 3 bin 403,48 lira, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanının da 3 bin 86,63 lira olacak. Emekli Merkez Bankası Başkanına da 3 bin 512,48 lira maaş ödemesi yapılacak. Başbakanlık Müsteşarının emekli maaşı da 3 bin 709,79 liradan 3 bin 878,74 liraya yükselecek. 7'nin 9'undan emekli olan normal bir memurun eline ise 803,9 lira yerine 842,82 lira geçecek. Yılın 2. yarısında maaşları Cumhurbaşkanlığı Bütçesine göre belirlenen emekli cumhurbaşkanlarına ise ilk yarıda olduğu gibi 10 bin 800 lira maaş ödenecek. Emekli aylıkları Cumhurbaşkanı emekli maaşına göre hesaplanan emekli Başbakanlara yılın geri kalan bölümünde de 8 bin 100 lira maaş verilecek.
|
30.07.2009 - 11:26
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
En düşük memur emeklisi maaşı 842 lira
|
Ekonomi
|
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/en-dusuk-memur-emeklisi-maasi-842-lira,4LS7NU0hyEGphdsZzhZeQA
|
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, yüksek dozda ve sık ağrı kesici kullanan erkeklerin çocuk sahibi olmada zorlandıklarını söyledi. Dr. Görgen'in işaret ettiği araştırmaya göre, eşi fazla miktarda ağrı kesici kullanan kadınların gebe kalma süresi uzuyor.
| null |
Human Reproduction dergisinde yayınlanan araştırmaya dikkat çeken , içerisinde asetaminofen (acetaminofen) maddesi bulunan lerin erkeklerin baba olmasını zorlaştırdığını söyledi. Dr. Görgen’in verdiği bilgiye göre, erkeğin idrarındaki asetaminofen yoğunluğunun 73,5 ng/ml’yi geçmesi durumunda, 5,4 ng/ml altında yoğunluk içerenlere göre gebelik oranı %35 düşüyor. Michigan ve Texas’ta yaşayan, 501 çiftin katıldığı araştırmada, araştırmacılar çiftleri 1 yıla kadar takip etti. Bu süreçte çiftlerin 347'sinde (%69) gebelik meydana geldi. Kadında saptanan yüksek asetaminofen konsantrasyonu gebe kalma süresini etkilemezken, te saptandığında bu süreyi uzattığı görüldü.
|
04.08.2016 - 17:06
|
ntv.com.tr
|
['Erkek Sağlığı']
|
Erkeklere ağrı kesici uyarısı
|
Sağlık
|
https://www.ntv.com.tr/saglik/erkeklere-agri-kesici-uyarisi,KeQ-Izi96E-GTMEChSB3mw
|
Oyunculuğu kadar son zamanlarda besteciliğe de ön planda olan Sera Tokdemir, önceki gün oğlu Bora ile birlikte bir alışveriş merkezinde objektiflere yansıdı. Kendine yöneltilen sorulara yanıt veren Tokdemir, "Müzik hayatımın da iyi bir şekilde ilerlediğini düşünüyorum. Sevgili Ajda Pekkan’ın yeni çıkartacağı albümde, bir şarkının bestesi bana ait olacak" ifadelerini kullandı
| null |
Oyunculuğu kadar son zamanlarda besteciliğe de ön planda olan Sera Tokdemir, önceki gün oğlu Bora ile birlikte bir alışveriş merkezinde objektiflere yansıdı. Basketçi oğluna ayakkabı alan oyuncu, önümüzdeki aylarda rol aldığı iki sinema filminin vizyon tarihini beklediğini söyledi. Kendine yöneltilen sorulara yanıt veren Tokdemir, "Önümüzdeki aylarda iki tane filmim vizyona girecek. Heyecanla bekliyorum, umarım izleyici memnun kalır. Bunun yanı sıra şu anlık anlaşmış olduğum bir dizi projesi yok. Müzik hayatımın da iyi bir şekilde ilerlediğini düşünüyorum. Sevgili Ajda Pekkan’ın yeni çıkartacağı albümde, bir şarkının bestesi bana ait olacak" ifadelerini kullandı.
|
24.09.2019 - 07:54
|
haberturk
|
['sera tokdemir', 'ajda pekkan']
|
Sera Tokdemir: Ajda Pekkan'a beste verdim
|
Fiskos
|
https://www.haberturk.com/sera-tokdemir-ajda-pekkan-a-beste-verdim-2524841-magazin
|
Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) Cleveland Cavaliers forması giyen Kevin Love, sol elinde meydana gelen kırık nedeniyle yaklaşık 2 ay sahalardan uzak kalacak.
| null |
NBA'in internet sitesinden yapılan açıklamada, Cavaliers'ın Pistons'a 125-114 kaybettiği maçın ilk çeyreğinde sakatlanan Love'ın sol elinde kırık tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, 29 yaşındaki ABD'li pota altı oyuncusunun yaklaşık 2 ay forma giyemeyeceği ifade edildi. Cavaliers'ta 2014'ten bu yana oynayan Love, bu sezon 18,2 sayı, 9,6 ribaunt ortalamaları yakaladı.
|
31.01.2018 - 12:49
|
Anadolu Ajansı
|
['Basketbol', 'Spor', 'NBA']
|
Cavaliers'ta Kevin Love yaklaşık 2 ay yok
|
Spor
|
https://www.ntv.com.tr/spor/cavaliersta-kevin-love-yaklasik-2-ay-yok,MP9ZysXtlkSFj0TEV2Xl2w
|
Avrupa Birliği İzlanda ile üyelik müzakerelerine başlamayı kararlaştırdı.
| null |
Avrupa Birliği liderlerinin Brüksel'deki zirvesinde alınan kararda, üyelik için İzlanda'nın İngiltere ve Hollanda ile yaşadığı borç krizini çözümlemesi gerektiği kaydedildi. İzlanda bankalarının 2008'de peşpeşe iflas etmesi ardından İngiltere ve Hollanda devreye girmiş, ancak mudilere ödenen paralara karşılık İzlanda hükümetinin bu ülkelere geri ödemeyi taahhüt ettiği 3,8 milyar euro, parlamentoda ve halkoyunda veto yemişti. Geçen yıl Temmuz ayında üyelik başvurusu kararı alan İzlanda yine de karardan memnun. Dışişleri Bakanı Ossur Skarphedinsson, kararı "İzlanda'ya Avrupalı bir ortak olarak, güvenoyu verilmesi" olarak yorumladı. Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende, müzakerelerin başlamasını engellemeyeceklerini, ancak sıra üye olmaya geldiğinde İzlanda'nın yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerektiğini belirtti. İzlanda'nın Birlik ile 35 alanda müzakerelere başlamış olan Türkiye, Hırvatistan ve Makedonya gibi ülkeleri kolaylıkla sollayacağı tahmin ediliyor. AB'ye aday olmak için bir ülkenin demokrasi olması, işler bir pazar ekonomisi bulunması ve sınır sorunları yaşamaması gerekiyor. Brüksel nezdinde, NATO üyesi İzlanda, kriterleri yerine getirmeye hayli yakın. İzlanda halihazırda pek çok Avrupa ülkesinin uyguladığı ve taraflar arasında seyahat serbestisi sağlayan Schengen sınır düzenlemelerine taraf olmuş durumda. Ayrıca Avrupa Ekonomik Alanı'nın da bir üyesi olarak, tek pazarın bir parçası. Bu nedenle ülke 2012'de üye olabilir diye düşünülüyor. Bununla birlikte ancak mali kriz ardından Avrupa'ya yönelen İzlanda'da beş partiden dördü, üyelik başvurusunun geri çekilmesini istiyor. Yapılan bir anket de kamuoyunun büyük bölümünün başvurudan vazgeçilmesini istediğini gösteriyor. AB üyeliği içinse kararın referandumda kabul edilmesi gerekiyor. İzlanda uzun yıllardır Atlas Okyanusu'nun kuzeyindeki balıkçılık alanlarını AB üyeleriyle paylaşmamak ve bu alandaki sıkı kurallara tabi olmamak için üyelikten uzak duruyordu. İzlanda'nın üye olmak için AB kuralları uyarınca balina avından da vazgeçmesi gerekli.
|
18.06.2010 - 12:23
| null |
[]
|
İzlanda'nın AB üyeliği için start verildi
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/izlandanin-ab-uyeligi-icin-start-verildi,1FUkc-t2LEiPAqkq4kumBg
|
ABD'nin Iowa eyaletinde halka seslenen Trump ülkesinin ekonomisini “fakir birisinin” yönetmesini istemediğini söyledi. Başkan Trump konuşması sırasında bir grubun prostestosuyla da karşılaştı.
| null |
ABD Başkanı Donald Trump konuşmasında ekonomi pozisyonlarına varlıklı isimleri atama konusundaki politikasını savundu. Başkan Trump 79 yaşındaki milyarder işadamı Wilbur Ross’u ticaret bakanı olarak seçtiğinde kendisine nedenini soranlara “çünkü istediğimiz düşünce tarzı bu” cevabını verdiğini anlattı. Trump bu kişilerin çok önemli görevlerden çekilerek kendisinin teklifini kabul ettiklerini hatırlattı. “Zengin-fakir tüm insanları sevdiğini” dile getiren ABD Başkanı Trump, “Özel makamlarda fakirleri istememem mantıklı değil mi? diye sordu. Öte yandan Başkan Trump’ın konuşması bir ara dikkat çeken bir protestoyla bölündü. Trump aleyhinde dövizler taşıyıp düdük çalan 5 kişi polis tarafından salonun dışına çıkarıldı. Başkan Trump’ın grubun dışarı çıkarılmasını izlerken “polisimizi seviyoruz” demesi dikkat çekti. Protestocu grup dışarı çıkarılana kadar yuhalandı.
|
22.06.2017 - 16:55
|
NTV Haber
|
['Dünya', 'Donald Trump', 'ABD']
|
Trump: Ekonomiyi fakir birisi yönetmemeli
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/trump-ekonomiyi-fakir-birisi-yonetmemeli,ktBoZnEcKE-Wk593Lmcx5Q
|
Malatya’da bir TIR ile minübüsün çarpışması sonucu 6 kişi öldü, 13 kişi de yaralandı.
| null |
Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinden Malatya'ya gelen minibüs ile karşı yöne seyir halindeki TIR, Erkenek Tüneli yakınlarında çarpıştı. Kazada minibüste bulunan 6 kişi hayatını kaybederken, 13 kişi de yaralandı. Ambulanslarla Malatya'daki hastanelere kaldırılan yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu belirtildi.
|
02.01.2010 - 13:57
| null |
[]
|
TIR ile minibüs çarpıştı: 6 ölü
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tir-ile-minibus-carpisti-6-olu,WT460Vg_6k-cV0QEnpeg4w
|
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
| null |
Perakende ticarette indirimli veya promosyonlu nın süresi, iş yeri açılışı, devri, kapanışı, adres veya faaliyet konusu değişikliğinde üç ayı, tasfiye durumunda ise altı ayı geçemeyecek. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, büyük mağaza ve zincir mağazalar ile bayi işletme ve özel yetkili işletmeler, üretici veya tedarikçiyle yaptıkları sözleşmede prim ve bedelin türü ve oranı ile verecekleri hizmetin süre veya sayısını belirtmek ve bu süre ve sayıda hizmet vermek koşuluyla, ürün talebini doğrudan etkileyen tanıtım ve konumlandırma gibi hizmetleri nedeniyle üretici veya tedarikçiden aktivite primi ile reklam, dergi, anons, raf tahsisi, gondol ve kasa önü bedeli gibi prim ve bedel talep edebilecek. Üreticiler veya tedarikçiler ile perakende işletmeler arasındaki alım satım işlemlerinden kaynaklanan ödemelerin sözleşmede öngörülen tarihte yapılması esas olacak. Üretim tarihinden itibaren otuz gün içinde bozulabilen ve buna bağlı olarak insan sağlığı açısından tehlike teşkil etmesi muhtemel hızlı tüketim mallarına ilişkin ödemelerin süresi, alacaklı üretici veya tedarikçinin küçük işletme, borçlunun ise büyük ölçekli işletme olduğu hallerde teslim tarihinden itibaren otuz günü geçemeyecek ve bu süre, vadeli araçlarla yapılan ödemelerin vadesi için de geçerli olacak. Teslim tarihinin belirlenemediği durumlarda, sevk irsaliyesinin düzenlendiği tarih teslim tarihi olarak kabul edilecek. Büyük mağaza veya zincir mağazaların başkalarına ürettirerek işletmesinin adıyla veya markasıyla iş yerinde satışa sunduğu ve fiyat, ambalaj veya tanıtımı üzerinde kontrole sahip olduğu ürünler, mağaza markalı ürün olarak kabul edilecek. Yurt içinde üretilen ve hızlı tüketim malı niteliği taşıyan mağaza markalı ürünlerin üzerinde veya ambalajlarında, perakende işletmenin ad, unvan veya markasının yanı sıra üreticinin tercihine göre üreticinin ad, unvan ya da markasına da yer verilecek ve ürünün üzerinde ayrıca hangi büyük mağaza veya zincir mağaza adına üretildiği belirtilecek. İndirimli veya promosyonlu satış kampanyaları; ürün, marka ya da işletmeyi tanıtmak, ürün alımını özendirmek ve satışını artırmak veya işletmenin ya da markanın imajını güçlendirmek gibi amaçlarla ve belirli sürelerle, perakende işletmelerce satışa sunulan daha düşük fiyata aynı mal veya hizmet, aynı fiyata daha fazla mal veya hizmet, bedelsiz ya da indirimli fiyattan ilave mal veya hizmet gibi uygulamaları kapsayacak. İndirimli veya promosyonlu satış kampanyalarının süresi, iş yeri açılışı, devri, kapanışı, adres veya faaliyet konusu değişikliğinde üç ayı, tasfiye durumunda ise altı ayı geçemeyecek. İş yerinin devri ve kapanışı ile adres ve faaliyet konusu değişikliği durumlarında, kampanyanın başlangıç tarihi il müdürlüğüne bildirilecek. Perakende işletmeler başlangıç ve bitiş tarihi belli olmayan indirimler yapamayacak. İndirimli veya promosyonlu satış kampanyasının fiyat etiketi gibi araçlar dışında, afiş, pankart ve benzeri araçlarla ilan edilmesi halinde bu araçlarda, kampanyanın başlangıç ve bitiş tarihine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde yer verilecek. İnternet sitesinde yapılan ilanlarda da kampanyanın başlangıç ve bitiş tarihi belirtilecek. Mahalli idareler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile bunların ortağı olduğu şirketler ve diğer tüzel kişiler birlikte veya bağımsız olarak, perakende işletmelerin katılımıyla, yılın belli dönemlerinde, ilçe, il, bölge veya ülke düzeyinde alışveriş festivali düzenleyebilecek. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bu festivaller için ayıracakları ödenek miktarı bütçelerinin yüzde beşini geçemeyecek. Alışveriş festivalinin başlangıç ve bitiş tarihleri ile festival programı, festivalin ilçe veya il düzeyinde düzenlenmesi durumunda il müdürlüğüne, bölge veya ülke düzeyinde düzenlenmesi durumunda ise Bakanlığa en az bir ay önceden yazılı olarak bildirilecek. Alışveriş festivalinin süresi bir yıl içinde altmış günü geçemeyecek. Festivalin etkinlik takvimi, ilçe, il, bölge veya ülke düzeyindeki uygulama alanı, bütçesi, katılımcıların işletme adı veya ticaret unvanı, adresi, telefonu gibi iletişim bilgileri, varsa tanıtıma ilişkin internet sitesi adresi ve festivali düzenleyen tüzel kişilere ait iletişim bilgileri yer alacak. Bir malın sürekli indirimli satışa konu olabilmesi için, üretiminin sonlanması ve sınırlı sayıda üretim gibi nedenlerle serideki stok adedinin az olması, belli bir mevsimde veya dönemde satılmak üzere üretilmekle birlikte, mevsim ya da dönem sonuna yakın yahut mevsim veya dönemin bitiminden sonra satışa konu olması, ihraç edilmek amacıyla üretilmekle birlikte çeşitli nedenlerle ihraç edilememiş olması, biçim, renk, büyüklük ve benzeri nitelikler bakımından maddi, ekonomik veya hukuki eksiklikler içermesi, teşhirde kullanılmış olması, iade edilmiş olması, fabrika çıkış fiyatı üzerinden satışa sunulması vb. nitelikleri taşıması gerekecek. Çalışma gün ve saatlerinin ilçe veya il düzeyinde belirlenmesine, meslek kuruluşlarının müşterek teklifi üzerine yetkili idarenin görüşü alınmak suretiyle vali, bölge veya ülke düzeyinde belirlenmesine üst meslek kuruluşlarının müşterek teklifi üzerine Bakanlık yetkili olacak. Çalışma gün ve saatlerinin belirlenmesinde mesleğe, mevsime ve turizme özgü şartlar ile yöresel şartlar, özel gün ve haftalar, milli ve dini bayramlar gibi hususlar gözetilecek. Çalışma gün ve saatlerine ilişkin müşterek teklif yazısı üst meslek kuruluşlarınca imzalanarak Bakanlığa gönderilecek ve yazıda teklife konu perakende işletme faaliyet kolu veya kolları ile bölge veya ülke düzeyi olmak üzere kararın uygulanacağı alan ve teklifin gerekçesi belirtilecek. Bakanlık gerektiğinde, üst meslek kuruluşlarından tekliflerine ilişkin gerekçelerin ve verilerin yer aldığı bir rapor talep edebilecek. Rapor, Bakanlıkça belirlenen süre içinde üst meslek kuruluşlarınca müştereken hazırlanacak ve yazılı olarak gönderilecek. Bakanlık, raporun kendisine ulaştığı tarihten itibaren otuz gün içinde perakende işletmelerin çalışma gün ve saatlerini, bölge veya ülke düzeyinde belirleyerek internet sitesinde ilan edecek. Ayrıca Bakanlık bu kararı valilikler, üst meslek kuruluşları ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlara gönderecek. ve zincir mağazaların çalışma gün ve saatlerine ilişkin müşterek teklif, bu maddede belirtilen usul çerçevesinde üç yılda bir oluşturulacak ve üçüncü yılın kasım ayının on beşine kadar Bakanlığa gönderilecek. Bakanlık, alışveriş merkezi ve zincir mağazaların çalışma gün ve saatlerini üçüncü yılın aralık ayı sonuna kadar belirleyecek ve üst meslek kuruluşlarına gönderecek. Bakanlık, bu yönetmeliğin uygulanması, uygulamada çıkan sorunlar ve şikayetlerle ilgili olarak perakende işletmeler nezdinde denetim yapmaya yetkili olacak ve bu yetkisini il müdürlükleri aracılığıyla da kullanabilecek. Yetkili idareler, doğrudan veya Bakanlığın talebi üzerine perakende işletmeler nezdinde ön inceleme mahiyetinde denetim yapmakla görevli olacak ve yetkili idareler tarafından yapılan denetimin sonuçları, denetimin sonuçlandığı tarihten itibaren on beş gün içinde Bakanlığa bildirilecek.
|
06.08.2016 - 13:15
|
Anadolu Ajansı
|
['Türkiye', 'Ekonomi']
|
Perakende ticarette uyulacak kurallar belirlendi
|
Ekonomi
|
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/perakende-ticarette-uyulacak-kurallar-belirlendi,K5siUZhUq02dJS6mkfeAUA
|
Alaattin Yüksel’in görevinden istifa etmesinin ardından CHP İzmir il yönetimi, yeni il başkanı olarak örgütten sorumlu başkan yardımcısı Asuman Ali Güven'i seçti.
|
Hakan Dirik
|
'in istifasının ardından tüzük gereği toplanan yönetim kurulu üyelerinin tamamı Güven'e verdi. Toplantıya 23 yönetim kurulu üyesi katıldı. Mazeret bildirerek katılamayanların da verdiği açıklandı. Güven, toplantının ardından yaptığı değerlendirmede, “İl başkanımızın istifasına üzüldük. Onun başkanlığında İzmir’de ses getiren büyük işlere imza atan çok uyumlu bir yönetimimiz vardı. İstifası sonrasında kurumsal yapımızın devamı, parti çalışmalarımızın aksamaması ve partimizin zarar görmemesi için olağanüstü toplantıyla arkadaşlarımın oybirliğiyle bu onurlu ve önemli göreve layık görüldüm. En baştan beridir süren uyumlu çalışmamız hem il yönetim kurulumuzla, hem ilçe başkanlıklarımız ve belediye başkanlarımızla, hem de genel merkezimizle artarak devam edecektir. Yine CHP’ye ve İzmir’imize yakışan çalışmalarla halkımıza hizmet etmeye, demokrasi, cumhuriyet, laiklik ve adalet için mücadele vermeye devam edeceğiz” dedi. Öte yandan istifa sürecinde bardağı taşıran son damla olan Seferihisar'daki Türkiye Sanat Çalıştayı'na katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun programına ne Alaattin Yüksel, ne de yerine seçildiği açıklanan Asuman Ali Güven katıldı. Genel merkezin Güven'e ne ölçüde güveneceği, yönetimin seçimine ne ölçüde saygı duyacağı önümüzdeki günlerde belli olacak.
|
11 Ağustos 2016 Perşembe, 16:48
|
cumhuriyet
| null |
CHP İzmir yeni başkanını seçti ama o da Kılıçdaroğlu'nu karşılamaya gelmedi
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/582986/CHP_izmir_yeni_baskanini_secti_ama_o_da_Kilicdaroglu_nu_karsilamaya_gelmedi.html
|
Avukatlarla vekalet ilişkisi nedeniyle ‘terör örgütüne yardım’ suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’de ‘oybirliğiyle’ beraat etti. Mahkeme “Örgüte yardım suçu yok” dedi.
|
cumhuriyet.com.tr
|
‘Silahlı terör örgütüne yardım etme’ suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan ve 197 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu hakkındaki hükmü inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 2’nci Ceza Dairesi, oybirliğiyle beraat kararı verdi. BAM 2’nci Ceza Dairesi, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin mahkûmiyet kararının kanuna aykırı olduğunu belirterek, ‘örgüte yardım’ suçunun unsurlarının bulunmadığını ifade etti. Hürriyet gazetesinden Ayşegül Usta'nın haberine göre, İstanbul BAM 2’nci Ceza Dairesi kararında, Barbaros Muratoğlu’nun, silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin avukat yapılanmasına dahil olduğu iddia edilen avukatlarla, ‘çalıştığı şirketin vergi davaları ve para cezalarının takibi için kurulmasını sağladığı vekalet ilişkisinde, suç örgütünün amacını gerçekleştirme doğrultusundaki özel kasıtla hareket etmediği’ vurgulandı. Mahkeme, aksine iddianame ve gerekçeli kararda değinildiği şekliyle suç örgütünün dönemin yargı teşkilatı üzerindeki etkisini kullanmak suretiyle kendi çalıştığı şirket yararına vekalet ilişkisi kurulmasını sağladığını belirtti. Muratoğlu’nun bu yöndeki amacının yani vekalet verilen avukatların FETÖ yapılanmasına dahil olduğunu bilerek ve bu yapının yargıdaki gücünden yaralanmak amacıyla hareket etmesindeki zafiyetin, herhangi bir hukuk normu ile cezalandırılamayacağına, kınanabilir davranış niteliğinde olduğuna dikkat çekti. Olayda terör örgütüne yardım suçu unsurlarının bulunmadığı, serbest meslek makbuzu karşılığında stopaj ve KDV ödenmesi suretiyle takip edilen davalara ilişkin avukatlık hizmet bedelinin suç örgütünün amacını gerçekleştirme için verilmediği ifade edildi. Kararda, “İlgili şirketin kendi çıkarları doğrultusunda vekalet ilişkisinin kurulması nedeniyle olayda bulunması gereken suç örgütüne yardım özel kasıt ile hareket edilmediği anlaşılmakla suçun unsurlarının oluşmadığı görülmektedir” denildi. Muratoğlu hakkında örgüt üyeliği suçundan açılmış herhangi bir davanın bulunmadığı, bizzat yargılama sonucunda sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmadığının belirlendiği vurgulandı. Yapılan görüşmelerin örgüte yardım kapsamında suç unsuru olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı kaydedildi. Muratoğlu’nun mahkumiyetine dair verilen kararın, kanuna aykırı olup, sanık müdafilerinin istinaf nedenlerinin bu sebeple yerinde olduğu belirtildi. Ancak bu aykırılığın olayın daha fazla aydınlatılmasına ihtiyaç duyulmadan Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gereğince yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğuna dikkat çeken İstanbul BAM 2’nci Ceza Dairesi, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi kararındaki mahkumiyete ilişkin gerekçe kısmı ile hüküm kısmının hükümden çıkartılmasına karar verdi. Barbaros Muratoğlu’nun örgüt adına işlediği herhangi bir suçtan bahsedilmediği, atılı bu suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle oybirliğiyle beraatine hükmedildi.
|
14 Kasım 2017 Salı, 06:41
|
cumhuriyet
| null |
Barbaros Muratoğlu'na beraat... Mahkeme: Kınanabilir... FETÖ'ye yardım suçu yok
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/865538/Barbaros_Muratoglu_na_beraat..._Mahkeme__Kinanabilir..._FETO_ye_yardim_sucu_yok.html
|
Muş'ta beyin felci geçiren kızının tedavisiyle ilgilenirken meme kanseri olduğunu öğrenen Bahar Taşkıner, yaşadığı bütün zorluklara rağmen kızının sağlığına kavuşması için mücadele ediyor
|
AA
|
'ta 2 çocuk annesi Bahar Taşkıner, doğuştan beyin felci (serebral palsi) olan, sonra da epilepsi ve mikrosefali tanısı konulan 5 yaşındaki kızının çektiği ağrıları dindirebilmek ve daha iyi koşullarda tedavi ettirebilmek için valilik izniyle başlattığı yardım kampanyasına hayırseverlerin desteğini bekliyor. AA'nın haberine göre; Muş'ta yaşayan Niyazi ve Bahar Taşkıner çiftinin 5 yıl önce dünyaya gelen kızı Amara Elif, doğum sırasında beynine oksijen gitmemesi nedeniyle beyin felci geçirdi. Kızının tedavisi için gittiği İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde meme kanseri olduğunu öğrenen Taşkıner, kendi acısını unutarak kızının sağlığına kavuşması için mücadele etmeye başladı. Epilepsi hastası olan eşinin de çalışamaması nedeniyle kızının tedavi giderlerini karşılayamayan Taşkıner, hastalıkları nedeniyle sürekli ağrıları olan kızı için valilikten aldığı izinle yardım kampanyası başlattı. Bir yandan kemoterapi gören, diğer yandan kızının ağrılarını dindirebilmek için çaba gösteren anne Taşkıner, gözü gibi baktığı kızını daha iyi koşullarda tedavi ettirebilmek için hayırseverlerden destek istedi. Taşkıner, hamileliğinin son gününe kadar hiçbir sorun yaşamadığını ancak doğum sırasında beynine kan gitmediği için kızının beyin felci geçirdiğini söyledi. Doğumdan sonra kızına beyin felcinin yanı sıra mikrosefali ve epilepsi tanısı konulduğunu anlatan Taşkıner, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bundan sonra bizim hayatla mücadelemiz ve zorluklarımız başladı. Kızımın bütün acılarını ve ağrılarını hissettim. Gitmediğimiz hastane, doktor, kullanmadığımız ilaç kalmadı. Kızım doğduğundan bu yana hiç susmadan ağlıyor. Yorulduğunda uyuyor, uyandığında yine ağlamaya başlıyor. Gece ağlamadan uyusun ve huzurlu bir şekilde uyansın istiyorum. Meme kanseri olduğum için ağır ilaçlar alıyorum ve kemoterapi görüyorum. Eşim ve kızım aynı anda epilepsi nöbeti geçiriyor. İkisine aynı anda yetişemiyorum. Kızım çok acı çekiyor. Artık ağlamasın, acı çekmeden yaşasın istiyorum. Tek dileğim kızımın canı yanmadan yaşaması. Ağrılarının dinmesi. Bacakları ve kollarındaki çaprazlanmaların geçmesi için sürekli fizik tedavi görmesi gerekiyor." Eşinin hastalığı nedeniyle çalışamadığını, bu nedenle maddi açıdan da kötü durumda olduklarını belirten Taşkıner, tek gelirlerinin devletten aldıkları bakım aylığı olduğunu, bunun da tedavi giderlerine yetmediğini ifade etti. Kızının tedavi giderlerini karşılayabilmek için kampanya başlattıklarını aktaran Taşkıner, şunları kaydetti: "Valilik bu talebimize izin verdi. Kızımın medikal ihtiyaçlarının bir kısmını bu kampanyadan gelen yardımlarla karşıladık. Ancak birçok ihtiyacımız var. Bu nedenle hayırseverlerden yardım bekliyoruz. Kızım ömür boyu bakıma ihtiyaç duyacak. Bu nedenle herkesin desteğine ihtiyacımız var. Bir anne olarak buna dayanmak çok zor. Çaresizce başında beklemek, sabaha kadar hiç uyumadan acı çektiğini izlemek bir anne için çok acı. Kızıma destek vermek isteyenler 'Amara' yazıp 1680'ne SMS atabilirler. Bir SMS atan 10 lira bağışta bulunmuş olacak."
|
25.06.2019 - 08:47
|
haberturk
|
['beyin felci', 'muş', 'sağlık haberleri', 'mikrosefali', 'epilepsi']
|
'Kızım artık ağlamasın istiyorum'
|
Sağlık
|
https://www.haberturk.com/kizim-artik-aglamasin-istiyorum-2498266
|
Aşırı sıcak ve yoğun nem İstanbulluları bunaltıyor. Hava sıcaklığının nemin de etkisiyle birlikte 40 derecenin üzerinde hissedildiği İstanbul'da bu yazın en sıcak günü yaşanırken, serinlemenin yarın akşamüstü saatlerinde başlaması bekleniyor.
|
cumhuriyet.com.tr
|
Yarın Trakya'da başlayacak yağışın akşam saatlerinde kentin batısından başlayarak İstanbul'a da gelmesiyle birlikte sıcaklıklarda bir kaç derecelik düşüşler bekleniyor. İstanbul'da pazartesi, salı ve çarşamba günü de yağışların etkisiyle serinlemenin devam edeceği tahmin ediliyor.
|
16 Ağustos 2014 Cumartesi, 16:37
|
cumhuriyet
| null |
Kavurucu sıcaklar ne zaman gidecek?
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/106573/Kavurucu_sicaklar_ne_zaman_gidecek_.html
|
ABD Başkanı Barack Obama'nın savunma bütçesinde kesinti planı, Pentagon'un İran Körfezi'ndeki varlığını vururken, Tahran'ı sevindirecek. İran Körfezi'nde 20 yıldır 2 tane uçak gemisi bulunduran ABD, şimdi bu sayıyı 1'e düşürüyor.
| null |
Görevinden ayrılması beklenen ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, savunma bütçesindeki belirsizliği gerekçe göstererek, İran Körfezi'ne ikinci bir uçak gemisi göndermekten vazgeçti. ABD Başkanı Barack Obama, ABD Savunma Bakanlığı'nın büçtesinde önümüzdeki 7 ay içerisinde 46 milyar dolar kesintiye gitmeyi hedefliyor. Plana göre, 2014 yılında ABD Savunma Bakanlığı personeline sadece yüzde 1 oranında zam yapılacak. ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü George Little, ABD Savunma Bakanı Leon Panetta'nın uçak gemisi "USS Harry S Truman (CVN-75)" ile güdümlü mermili kruvazör "USS Gettysburg (CG-64)"un bu hafta Körfez'e konuşlandırılması kararını iptal ettiğini söyledi. ABD Savunma Bakanı Leon Panetta'nın söz konusu kararı bütçe konusundaki belirsizlikler yüzünden aldığını ifade eden sözcü Little, ABD'nin Körfez'deki askeri varlığının bu karardan etkilenmeyeceği iddiasında bulundu. ABD'nin, Körfez'deki ortaklarına kalıcı taahhütlerini yerine getirme adına Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın sorumluluk sahasına giren bölgedeki güçlü askeri varlığını devam ettireceğini belirten Little, ABD ordusunun, bölgedeki herhangi bir tehditle yüzleşmeye ve her türlü senaryoya karşılık vermeye hazır olmayı sürdüreceğini de vurguladı. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında bakıma alınan "USS Dwight D. Eisenhower" bu ay sonunda Körfez'e dönerek, yaza kadar kalacak. Şu anda bölgede bulunan "USS John C. Stennis" ise "Einsenhower" in İran Körfezi'ne varmasının ardından ABD'ye geri dönecek. Nükleer programı nedeniyle başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin ekonomik yaptırımlarıyla karşı karşıya olan İran, dünya ham petrol akışının yüzde 20'sinin gerçekleştirildiği Hürmüz Körfezi'ni kapatmakla tehdit etmişti. Tahran'ın tehditleri sonrası ABD, İran Körfezi'ndeki askeri varlığını artırmıştı. ABD Senatosu ise, Savunma Bakanı Leon Panetta'nın koltuğuna oturması planlanan eski Cumhuriyetçi Parti üyesi Chuck Hagel'in göreve başlama oylamasını erteledi. Ertelemeye gerekçe olarak, Cumhuriyetçi Parti senatörlerinin Chuck Hagel hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak istemeleri gösterildi.
|
07.02.2013 - 11:51
| null |
[]
|
Obama'nın kararı İran'ı sevindirecek
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/obamanin-karari-irani-sevindirecek,7Qgn7BQBukeJl_0ylENUrA
|
MEB, önümüzdeki yaz 3 yılını dolduran 17 bin sözleşmeli öğretmeni kadroya geçirmek için çalışma başlattı.
| null |
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, sözleşmeli 68 bin öğretmene umut olacak bir çalışma başlattığı öğrenildi. Sözleşmeli öğretmenlere geçtiğimiz günlerde kadro sözü veren Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun talimatıyla Personel Genel Müdürlüğü'nde yasal zemin oluşturulması için bir taslak çalışma başlatıldığı bildirildi. MEB Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun taslağı önümüzdeki ay tamamlanarak, Başbakan Erdoğan'a oradan da Bakanlar Kurulu'nda ve bir tasarı haline getirildikten sonra TBMM'ye taşınacağı öğrenildi. MEB Personel Genel Müdürlüğü, 2010 yazında 3 yılını dolduran 17 bin sözleşmeli öğretmeni kadroya geçireceğini açıkladı. Bakanlık, bu 17 bin öğretmenin ilk kez atanacak 40 bin öğretmenin içinde olmayacağını ve ayrıca 40 bin öğretmen alımı yapılacağını bildirdi. Bu 40 bin kişi içinden, ilk belirlemelere göre açıktan atama için ise bin kişilik bir kadro ayrılması planlandığı öğrenildi. Eğitim sendikalarından hazırlanan tasarıyla ilgili de resmi görüş de sorulduğu kaydedildi. MEB Personel Genel Müdür Yardımcısı Hikmet Orman, sendika yöneticilerine kendilerine ulaşan öneriler içerisinde öğretmenler alehine olabilecek önerilerin iyiniyetle düzeltildiğini ve önümüzdeki dönemde mağduriyetlerin önemli ölçüde ortadan kalkacağını bildirdi. Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınmasıyla ilgili MEB'e önerilerini sunan Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven, "Bakanlığın bu konuyla ilgili bir çalışma yürüttüğünü biliyorum. Bize de sordular. Personel Genel Müdür Yardımcısı Sayın Hikmet Orman ile dün akşam görüştüm. Bu görüşmede bana, 'İlk kez sizinle paylaşıyorum; 2010 yazında 3 yılını dolduran 17 bin sözleşmeliyi kadroya geçirecek ve yanısıra da 40 bin öğretmen alacağız. Yönetici atamalarıyla birçok pozisyon açılacak ve puanı düşük öğretmenlerimizin de atanacağını düşünüyoruz' dedi. Biz de kendilerine, temennimizin kadro bekleyen 68 bin sözleşmeli öğretmen ile atama bekleyen üniversitelerin eğitim fakültesi mezunu 300 bin öğretmen adayının da kadrolu olarak atanması olduğunu bildirdik" dedi.
|
02.03.2010 - 14:21
| null |
[]
|
17 bin sözleşmeli öğretmen kadroya geçecek
|
Eğitim
|
https://www.ntv.com.tr/egitim/17-bin-sozlesmeli-ogretmen-kadroya-gececek,4-j3vHt8uEWfOSFuXD7DrQ
|
Antalya'nın Alanya ilçesinde 2 kişiyi dövdükten sonra gasp eden Belçika vatandaşı 3 şüpheli yakalanıp gözaltına alındı.
| null |
Geçen 8 Temmuz günü sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı'nda meydana gelen olayda, 41 yaşındaki Bora Elagöz ile 43 yaşındaki Hakan Türkyılmaz, kimliği belirsiz kişiler tarafından dövülüp, çantaları gasp edildi. Ağır yaralanan ve çantası çalınan Bora Elagöz, Alaaddin Keykubat Üniversitesi Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alınırken, Türkyılmaz tedavisinin ardından taburcu edildi. Olayla ilgili çalışma başlatan İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, saldırganların Belçikalı Philip Y. (21), Christope Y. (21) ve Mathias Nicholas Y. (19) olduğunu belirledi. Polis şüphelileri konakladıkları otelde gözaltına aldı. 3 şüpheli işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin olay günü kaçarken bir otelin bahçesine attıkları çanta ise bulunduktan sonra polise teslim edildi.
|
11.07.2017 - 18:48
|
DHA
|
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Antalya']
|
Belçikalı gasp şüphelileri yakalandı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/belcikali-gasp-suphelileri-yakalandi,-0w3VypWw0y_qWactWGPhA
|
Belçika'da iki üniversitenin yaptığı araştırma, akıllı telefon bağımlılığının öğrencilerin akademik başarısını düşürdüğünü ortaya koydu.
| null |
Belçika'da iki Flaman üniversitesinin yaptığı araştırmada, öğrencilerde akıllı telefon bağımlılığının akademik başarıyı düşürdüğü tespit edildi. Ghent ve Anvers üniversiteleri araştırmacıları, ekonomi ve sosyal bilimler bölümlerinde eğitim gören yaklaşık 700 birinci sınıf öğrencisinin sınav dönemlerinde akıllı telefon kullanma sıklığını incelemedi. Araştırmada, öğrencilerin her derste ortalama 3, çalışma sırasında ise saat başı 2 kere akıllı telefonunu kullandığı belirlendi. Bu ortalamanın üstünde telefonun kullanan öğrencilerin sınav notlarının, diğer öğrencilere kıyasla yaklaşık 20 puan daha düşük olduğu görüldü. Ortalama aralıkta ya da daha az telefon kullanan öğrencilerin sınavlardan geçme oranı yüzde 70 civarındayken ortalamanın üstünde telefon kullanan öğrencilerin geçme oranı yüzde 60,6 olarak belirlendi. Araştırmaya katkı sağlayan Ghent Üniversitesi uzmanı Simon Amez, "Öğrenciler, akıllı telefonlarını daha çok eğlence için kullanıyor. Ders ve eğlence arasında sıklıkla gidip gelmek ise zihinsel yük ve verimsizliğe yol açıyor." dedi.
|
16.01.2018 - 14:29
|
Anadolu Ajansı
|
['Teknoloji', 'Belçika', 'Cep telefonu', 'Akıllı telefon ']
|
Akıllı telefon bağımlılığı akademik başarıyı düşürüyor
|
Teknoloji
|
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/akilli-telefon-bagimliligi-akademik-basariyi-dusuruyor,zTsmFavpI0237n1pf2RnbA
|
Dışişleri Bakanlığı, Irak'a yönelik seyahat uyarısının kapsamını, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi içindeki Duhok, Erbil ve Süleymaniye dışındaki tüm vilayetleri kapsayacak şekilde genişletti.
| null |
Bakanlığın resmi internet sitesinde yer alan "Son Gelişmeler Çerçevesinde Irak'ta Bulunan veya Irak'a Seyahat Etmeyi Öngören Türk Vatandaşlarına Yönelik Seyahat ve Güvenlik Duyurusu"nda, Irak'ın genel olarak güvenlik açısından yüksek riskli bir ülke olarak görüldüğü, ülkedeki güvenlik durumunun hızla değişebildiği ve bölgesel farklılıklar görülebildiği belirtildi. Duyuruda, "Irak'ın mevcut hassas güvenlik koşullarında ve Türkiye'nin çıkarlarına karşı son dönemde çeşitli kesimlerce artan sayıda yapılan ve şiddet, terör, gösteri, kaçırma ve saldırı eylemlerini teşvik eden açıklamalar ile Irak'ın kalkınmasına destek için faaliyet göstermekte olan Türk firmalarına ulaşan tehditler dikkate alınarak, Irak'a yönelik seyahat uyarımızın kapsamı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) içindeki Duhok, Erbil ve Süleymaniye vilayetleri dışındaki tüm vilayetleri kapsayacak şekilde genişletilmiştir" denildi. Türk firmaları ve vatandaşlarının, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi dışındaki Basra, Muthanna, Dhikar, Meysan, Necef, Khadisiye, Wasit, Babil, Diwaniye, Anbar, Bakuba, Selahaddin, Ninova ve Kerkük vilayetlerinde her koşulda müteyakkız bulunmaları, kalabalık mekanlardan kaçınmaları, güvenlik tedbirlerini güçlendirmeleri, Bağdat Büyükelçiliği ile temasta olmaları, kesinlikle zorunlu olmadığı sürece Irak'a ve Irak içinde seyahatlerini sınırlandırmaları, bu vilayetlerde kalışı zorunlu olmayanların ise mümkün olan en kısa sürede bu vilayetlerden ayrılmalarının kuvvetle tavsiye edildiği vurgulanan duyuruda, şunlar kaydedildi: "Göreceli olarak Irak'ın diğer bölgelerine göre daha güvenli olan IKBY'de bulunan vatandaşlarımızın ise DAEŞ'le mücadele harekatlarının devam ettiği bölgelerden uzak durmaları ve IKBY makamlarının bu konudaki uyarı ve yönlendirmelerine uymaları, güvenlikleri açısından büyük önem taşımaktadır. Mevcut koşullarda vatandaşlarımızın Irak'ın bu vilayetlerinden ayrılmalarına ilişkin planlamayı yaparken, güvenlik durumunun daha da bozulması ihtimalini dikkate alarak, en ihtiyatlı ve emniyetli hareket tarzını benimsemeleri önerilmektedir. Bu itibarla, önümüzdeki günlerde güvenlik konusunda meydana gelebilecek olumlu veya olumsuz gelişmelere göre Irak'a ilişkin bu seyahat ve güvenlik duyurumuzun kapsamında gerekli değişikliklere gidilebilecek olup, kamuoyumuz güncel gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir. Vatandaşlarımızın, Bakanlığımız, Bağdat Büyükelçiliğimiz ve Erbil Başkonsolosluğumuzca görev bölgeleri koşullarına göre farklılık arz edebilecek güvenlik durumu hakkında yapacakları uyarı ve duyuruları da takip etmelerinde fayda görülmektedir. Ayrıca ihtiyaç duyulduğu takdirde, Bağdat Büyükelçiliğimiz ve Bakanlığımız Konsolosluk Çağrı Merkezi'ne başvurulması mümkündür."
|
09.12.2015 - 19:36
|
NTV Haber, Anadolu Ajansı
|
['Türkiye']
|
Dışişleri Bakanlığı'ndan Irak'a seyahat uyarısı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/disisleri-bakanligindan-iraka-seyahat-uyarisi,kuVZ9rlou0GP3KWI_lZDTw
|
Avrupa Parlamentosu'ndaki üçüncü büyük siyasi grup olan liberal görüşlü Avrupa İçin Liberal ve Demokrat İttifakı (ALDE), adını "Avrupa'yı Yenile" olarak değiştirdiğini açıkladı.
| null |
ALDE'nin resmi twitter hesabından paylaşılan mesajda, grubun adının "Avrupa'yı Yenile" (Renew Europe) olarak değiştirildiği duyuruldu. Son seçimlerde büyük başarı gösteren liberaller, bir önceki AP seçimlerine göre sandalye sayısını 37 artırarak 105'e ulaştı ve parlamentodaki üçüncü büyük siyasi grup oldu. AB üyesi 28 ülkede 23-26 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen AP seçimlerinde, Avrupa Halk Partisi (EPP) ve merkez soldaki Sosyal Demokratlar (S&D) sandalye kaybederken, aşırı sağcı popülist partiler, liberaller ile Yeşiller güç kazandı. Toplam 751 sandalyeli parlamentonun, 2 Temmuz'da yeni görev dönemi başlayacak.
|
12.06.2019 - 17:21
|
Anadolu Ajansı
|
['Dünya', 'Avrupa', 'Avrupa Birliği']
|
AP'deki liberaller adını değiştirdi
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/apdeki-liberaller-adini-degistirdi,yQFYwbW-_EmqGbyvn4qrOA
|
Eczaneler, zatürre aşısının temininde sorun yaşıyor. İstanbul Eczacılar Odasının açıklaması bu yönde. Eczanelerde bulunan zatürre aşısı Sosyal Güvenlik Kurumunun ödeme kapsamında değil.
| null |
Eczanelerde bulmak zor. Özellikle de nun karşıladığı aşının bulunmadığını belirten İstanbul Eczacılar Odası Başkanı , 3-4 çeşit zatürre aşısı olduğunu, bunların bir tanesinin piyasada bulunduğunu, diğerlerinin ise bulunmadığını söyledi. Sarıalioğlu, “Aşıların piyasada olmama nedenleri fiyatların çok düşük olması nedeniyle firmaların ithal etmemeleri. Bunlar aynı zamanda SGK’nın ödeme listesinde bulunan ve fiyatı düşük olanlar. Fakat ithalatları yapılmadığı için onlara ulaşım sıkıntılı şu anda. Bulunan bir aşı var ama onu da kurum ödeme listesine almadığı için SGK karşılamıyor” dedi. SGK'nın karşılamadığı aşı daha pahalı. Zatürre aşısı çocukların aşı takviminde zorunlu aşı olarak bulunuyor. Uzmanlar çocukların dışında risk grubunda bulunan yetişkinlere de aşıyı öneriyor.. Göğüs Hastalıkları Uzmanı , 65 yaş ve üzerindekilerin zatürre aşısı yaptırmasını önerdi, “Onun dışında kronik hastalığı olanlar, kronik akciğer ve kalp hastalığı bulunanların mutlaka yaptırması lazım. Yanı sıra tekrarlayan zatürresi olanların da mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
|
03.03.2017 - 10:02
|
NTV Haber
|
['Genel Sağlık']
|
Zatürre aşısında sıkıntı (SGK’nın ödeme kapsamındaki aşı zor bulunuyor)
|
Sağlık
|
https://www.ntv.com.tr/saglik/zaturre-asisinda-sikinti-sgknin-odeme-kapsamindaki-asi-zor-bulunuyor,96UC8kGnC0WtaKND9Mjhuw
|
Patlıcan musakka yapılacak şahane bir yemek tarifidir.Ağır ateşte pişmeye devam ettikçe mutfakta süzülen o muhteşem kokunun lezzetiyle cacıkla çıkar tadını.Peki patlıcan musakka nasıl yapılır ve tarifi...
| null |
; patlıcanın en çok uyduğu ve lezzetinin tam oturduğu bir yemeğidir. O patlıcanların içine çektiği yağı nasıl da lezzetine katıyor? Bir de yanında pilav ve cacık da varsa artık o sofradan kalkılmaz.
|
04.10.2019 - 11:43
|
haberturk
|
['patlıcan musakka tarifi, nasıl yapılır', 'patlıcan musakka', 'fırında patlıcan musakka', 'patlıcan musakka nasıl yapılır', 'patlıcan musakka tarifi', 'fırında patlıcan musakka nasıl yapılır', 'musakka nasıl yapılır', 'musakka tarifi']
|
Patlıcan musakka tarifi, nasıl yapılır?
|
Eğitim
|
https://www.haberturk.com/patlican-musakka-tarifi-nasil-yapilir-hbrt-2527980
|
Avustralya, Hamas yetkilisinin Dubai'de öldürülmesi olayı ile ilgili olarak bir İsrailli diplomatı istenmeyen kişi ilan etti.
| null |
Avustralya, Dubai'de 4 ay önce Hamas liderinin öldürülmesinde kullanılan 4 sahte Avustralya pasaportuyla ilgili olarak İsrailli bir diplomatı sınırdışı etme kararı aldı. Hamas üst düzey yetkilisi Mahmud El Mebhu'un 20 Ocak'ta Dubai'de öldürülmesiyle bağlantılı olarak, İsrailli diplomatın ülkeyi terk etmesi istendi. Dışişleri Bakanı Stephen Smith, El Mebhu'nun öldürülmesi olayında 4 sahte Avustralya pasaportu kullanılmasının arkasında İsrail istihbaratının olduğunun, yapılan soruşturma sonucunda hiçbir kuşkuya yer vermeyecek derecede kesinleştiğini belirtti. Smith, parlamentodaki konuşmasında, İsrail'in bu tutumunun dostça olmadığını söyleyerek, "Hiçbir hükümet, ülkesinin pasaportunun kötüye kullanılmasına müsamaha gösteremez. Bu tutum, bizimle bu kadar yakın, dostça ve karşılıklı desteğe dayalı bir ilişkiye sahip bir ülkeden bekleyebileceğimiz bir şey değildir" dedi. Sahte pasaportlar, Hamas yetkilisini bir otel odasında öldüren şahıslarca kullanılmıştı. İngiltere de soruşturma sonucunda, sahte İngiliz pasaportlarının da olayda kullanılmasının ardında İsrail'in bulunduğuna ilişkin deliller elde edildiği gerekçesiyle Mart ayında İsrailli bir diplomatı sınır dışı etmişti.
|
24.05.2010 - 15:12
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
İsrailli diplomata sınırdışı
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/israilli-diplomata-sinirdisi,C3hLXjyj9UeyCiXbGyvryA
|
FETÖ üyelerinin kullandığı ByLock programıyla ilgili hazırlanan iddianamede, uygulamayı 215 bin 92 kişinin kullandığı tespit edildi. Parolası çözülebilen kullanıcı sayısı ise 184 bin 298.
| null |
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı ByLock ile ilgili en kapsamlı iddianame açıklandı. İddianameyi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu hazırladı. İddianamede, ByLock’la ilgili çarpıcı veriler yer aldı. İşte iddianemede bulunan çarpıcı rakamlar... Bylock uygulamasına kayıtlı kullanıcı sayısı: 215 bin 92 Parolası çözümlenebilen kullanıcı sayısı: 184 bin 298 Verilerdeki toplam e-posta içeriği: 3 milyon 158 bin 388 Çözümlenen e-posta içeriği: 2 milyon 293 bin 518 İddianamede örgüt üyelerimin Bylock içinde gruplar da oluşturduğu da belirtildi. Buna göre; Toplam grup sayısı: 31 bin 886 Toplam mesaj içeriği: 17 milyon 169 bin 632 Çözümlenen mesaj içeriği: 15 milyon 520 bin 552 En az bir kez mesaj atmış veya almış kişi sayısı: 60 bin 473 Sesli görüşmeyi kullanan kişi sayısı: 78 bin 165 Savcılık, örgüte üyeliği gösteren en önemli karinenin ByLock olduğu saptamasını yaptı. İddianamede "Bylock uygulamasının, global bir uygulama görünütüsü altında özel olarak FETÖ mensuplarının kullanımına sunulduğu sonucuna varılmaktadır" denildi. İddianamede "FETÖ üyeleri, 17-25 Aralık sürecinden sonra kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullanmaya başlamıştır" ifadesine yer verildi. Google’da ByLock aramalarının Eylül 2014'te tavan yaptığına dikkat çekildi. Örgüt üyelerinin Bylock programında 38 hanelik şifreler kullandığı belirlendi. İddianamede, Bylock'un indirilmesi değil, kullanılmasının dikkate alındığına özellikle vurgu yapıldı.
|
21.01.2017 - 17:28
|
ntv.com.tr
|
['Türkiye']
|
ByLock’la ilgili çarpıcı rakamlar
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bylockla-ilgili-carpici-rakamlar,jiCSAf8ZC0GWn9mC8XpLjA
|
Yüzme havuzu ya da su parklarında kullanılan koltuk, şezlong gibi malzemeler, duşlar, havlular ve oturulan zemin bulaşıcı hastalık riski oluşturabilir.
| null |
Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte uzmanlar, havuz ve su parklarında bekleyen hastalıklarla ilgili vatandaşları uyarıyor. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Ekuklu, halk sağlığı bakımından önemli sorun yaratabilecek yüzme havuzlarının temizliğinin önemli olduğunu hatırlattı. İnsanların sıcaklardan uzaklaşmak ve serinlemek için havuzları kullanırken farkında olmadan bakteri, virüs, parazit gibi etmenlerle kirlenmiş ve bulaşıcı hastalık kaynağı olabilecek havuz sularına temas edebildiğini ifade eden Ekuklu, havuzlardaki kirlenmenin atık suların karışması, havuza su veren kaynağın kirliliği olması ya da havuzu kullanan kişilerin oluşturduğu kirlilikten kaynaklanabileceğini söyledi. Özellikle çok sayıdaki insanın aynı anda kullandığı kalabalık havuzlarda suyun çok daha kısa sürede kirlenebildiğini anlatan Ekuklu, ''Yaz aylarında karşılaşılan bu sorunun tek kaynağı, yalnızca havuz suyu olmayabilir. Yüzme havuzu ya da su parklarında kullanılan koltuk, şezlong gibi malzemeler, duşlar, havlular ve oturulan zemin de bulaşıcı hastalık riski oluşturabilir'' diye konuştu: ''Yüzme havuzları ya da su parklarından kaynaklanan bulaşıcı hastalıklarda ve salgınlarda asıl neden, havuz suyunun yetersiz olması ya da hiç dezenfekte edilmemesidir. Gözde konjunktivit, boğaz kızarıklığı, boğazda yanma, öksürük gibi belirtilerle seyreden viral hastalıklar olabileceği gibi, bulantı, kusma, baş ağrısı, ishal ve ateşle seyreden hastalıklar da gözlenebilmektedir. Bu hastalıklardan korunabilmek için hem işletmecilerin hem de vatandaşların alabilecekleri önlemler var ve bunların aksatılmadan yerine getirilmesi gerekir. Yüzme havuzu ya da su parkları işletmecilerinin suyun temizlenmesinde en sık kullanabileceği yöntemler klorlama, ozon kullanımı ya da filtrasyondur.'' Ekuklu, yüzme öncesi duş alınmasının ter, idrar, dışkı, kozmetikler, güneş yağı gibi kirleticilerin uzaklaştırılmasına yardımcı olduğunu belirterek, böylelikle havuz sularının kirlenmesinin azaldığını söyledi. Duş için kullanılacak suyun da temiz olması ve havuza sürekli yeni suyun verilmesinin kullanıcıları koruyacak başlıca önlemlerden olduğunu ifade eden Ekuklu, bunların dışında hasta insanların ortak kullanılan su kaynaklarını iyileşene kadar kullanmamaları, çocukların bu kaynakları kirletmemelerinin de önlemler arasında yer aldığını bildirdi.
|
13.05.2009 - 13:21
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
Havuzlarda bekleyen tehlike
|
Sağlık
|
https://www.ntv.com.tr/saglik/havuzlarda-bekleyen-tehlike,BWjBURg92k26OAKlByTw0w
|
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri almasının NATO'da ciddi bir endişe yarattığını söyleyen NATO Askeri Komite Başkanı Petr Pavel, bu anlaşmanın NATO için risk oluşturduğunu ifade etti.
|
cumhuriyet.com.tr
|
NATO Askeri Komite Başkanı Petr Pavel, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi almasına dair anlaşmanın NATO için risk oluşturduğunu savundu. Sputnik Türkiye’nin haberine göre Breaking Defense’e demeç veren Pavel, S-400’lerin NATO sistemlerine uygun olmadığını ve bu nedenle ittifakın hava savunma sistemine entegre edilemeyeceğini ve ayrı bir birim olarak kullanılacağını belirtti. Pavel’e göre asıl risk unsuru, S-400’ler için veritabanının bir NATO müttefikinin topraklarında toplanacak ve Türkiye’deki NATO’ya ait tüm tesislerin görüntülenerek Rus sistemlerine kaydedilecek olması. “S-400 almak, Kalaşnikof tüfeği almaya benzemez. Zira Rus uzmanlar, kompleks radar ve ateş kontrol sistemlerini kullanmayı öğretmek için Türk askerine sahada eğitim verecek” diyen Pavel, bu sayede Rusya’nın Türkiye’deki NATO varlıkları hakkında çok önemli istihbarat elde edeceğini vurguladı. NATO Genel Sekreteri Yardımcısı Rose Gottemoeller de geçen hafta S-400’lerin NATO sistemlerine entegre edilemediğini belirterek “Bir NATO ülkesi, bu sistemleri almadan önce bu konu incelenmeli” demişti.
|
9 Mart 2018 Cuma, 05:23
|
cumhuriyet
| null |
NATO: S-400, tüfek almaya benzemez
|
Dünya
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/939720/NATO__S-400__tufek_almaya_benzemez.html
|
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, Türkmenlerin Kürt bölgesi ve Kerkük'ün asli bir unsuru olduğunu belirterek, "Hiçbir unsur Kerkük'e tek başına hükmedemez" dedi.
| null |
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi IKBY hükümetinin resmi sitesinde yayımlanan açıklamaya göre, Kerkük İl Meclisi temsilcileri ve IKBY milletvekillerinden oluşan Türkmen heyeti kabul eden Barzani, "Türkmen meselesi, bizim için yalnızca Kerkük'te oturan Türkmen nüfusuyla sınırlı değildir. Türkmenler, Kürdistan bölgesinin ve Kerkük'ün asli unsurudur" diye konuştu. Kerkük'ün IKBY'nin yeni anayasa taslağında Kürt yönetimine dahil edilmesi konusuna değinen Barzani, "Hiçbir unsur Kerkük'e tek başına hükmedemez. Kerkük'e tek başına hükmetmeye kalkışanlar başarılı olamaz. Hepimizin ortak bir şekilde Kerkük'ün yönetimine dahil olması gerekiyor. Kerkük'teki bütün unsurlar eşit yetkilere ve haklara sahip olmalıdır. Kentteki hiçbir güç kendini diğerlerinden üstün göremez ve hakimiyet kurmaya kalkışamaz. Bu kabul ettiğimiz bir şey değil" değerlendirmesinde bulundu. Kerkük'te yerleşmiş birlikte yaşam kültürü ve kentin bütün unsurlar tarafından ortak yönetilmesinin kendileri için önemli olduğuna vurgu yapan Barzani şunları kaydetti: "Kürdistan hükümeti olarak, Kerkük'te ekonomik ve mali her türlü desteği sunmaya hazırız. Taraflar arasındaki sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesini temenni ediyorum. Kürdistan bölgesinin siyasi iradesi Kerkük'ün tüm tarafların içinde olduğu geniş katılımlı bir yönetimden yanadır." Türkmen heyeti de, olumlu tavrından dolayı Barzani'ye teşekkür ederek, Kerkük'teki kardeşlik atmosferinin korunmasını ve tüm unsurların dahil olduğu bir sistemin kurulmasını istediler. Barzani ve konuk heyet, Kerkük'teki Türkmen ile Kürt kardeşliğinin tarihi olduğuna vurgu yaparak, bu ilişkinin güçlendirilerek devam etmesi gerektiğini dile getirdiler. Konuk heyet, merkezi hükümetin bütçeyi göndermemesi ve kentin sorunlarını gözardı etmesi nedeniyle Kerkük'ün maddi açıdan zor günler geçirdiğini belirterek, Kürt yönetiminin kendilerine bu konuda yardımcı olmasını istedi. Barzani de, ellerinden gelen her türlü desteği sunacaklarını ifade etti.
|
28.05.2015 - 13:50
|
Anadolu Ajansı
|
['Dünya', 'Ortadoğu']
|
Barzani: Türkmenler Kerkük'te asli unsurdur
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/barzani-turkmenler-kerkukte-asli-unsurdur,Sd-5SkGhrUCGluBL71WXNA
|
Katar uyruklu bir yolcu, Atatürk Havalimanında uçağa son biniş noktasındaki aramada kemerini çıkartmasını isteyen görevliyi tartaklayınca karakolluk oldu.
| null |
Talat Alshamari adlı yolcu, Atatürk Havalimanından saat 13.10'da Katar Havayolları uçağıyla Doha'ya gitmek üzere ailesiyle birlikte uçağa biniş için son geçiş kapısına geldi. Dedektörden geçtiği sırada sinyal sesi duyulması üzerine görevliler, Alshamari'den kemerini çıkartmasını istedi. Kemerini çıkartmak istemeyen Alshamari, özel güvenlik görevlileriyle tartışmaya başladı. Tartışma sırasında bir görevliyi tartaklayan Alshamari, karakolluk oldu. Atatürk Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğünde ifadesi alınan Abshamari, daha sonra serbest bırakıldı, ancak uçağını kaçırdı. Atatürk Havalimanında terminal girişlerindeki arama noktalarında 1 Temmuz 2011 tarihinde kemer çıkarma uygulaması kaldırılırken, kapalı gate olarak bilinen uçağa biniş öncesindeki kapıdan geçişte kemer çıkarma uygulaması devam ediyor.
|
07.09.2011 - 16:56
| null |
[]
|
Havaalanında kemer kavgası
|
Yaşam
|
https://www.ntv.com.tr/yasam/havaalaninda-kemer-kavgasi,FQj_BiE_j06PCNK5qfta4Q
|
Uzun zamandan beri haklarında çıkan dedikodularla her an ayrılabileceklerini fısıldayan magazin basınına inat, Hollywood'un birbirine en çok yakıştırılan çifti Angelina Jolie ve Brad Pitt'in basın sözcüsü, People dergisine Brangelina'nın ayrılmayacaklarını söyledi.
| null |
Geçtiğimiz günlerde ünlü Amerikan dedikodu dergisi Natinoal Enquirer'de ayrıldıklarına dair çıkan hikayenin gerçeklik payı olmadığı ifade edildi. Yani şimdilik Angelina Jolie ve Brad Pitt cephesinde işler iyi. Özellikle İngiliz basını, çiftin birlikte olduklarını göstermek için yapay bir portre çizdiğini vurgularken, Brangelina'nın basın sözcüsünün People dergisine verdiği açıklamada, ayrılma kararı almadıkları ve ilişkilerinin aynen devam ettiği belirtildi. Angelina Jolie'nin New York'ta yoğun tempoda geçen Salt filminin çekimleri bir yana, Brad Pitt'in de Tarantino imzalı son filmi Inglourious Basterds 'la yeniden oyunculuk harikası çıkardığı söyleniyor. Her ne kadar rol arkadaşı Alman Diane Kruger'la aşk yaşadığı söylentileri, Jolie - Pitt cephesini sarstığı söylense de, çiftin basın sözcüsü her şeyin iyi gittiğini üstüne basa basa vurguluyor. Dünyaya da her yaptıkları olay olan Angelina-Brad filminin devamını izlemek kalıyor.
|
05.06.2009 - 15:42
| null |
[]
|
Masal çift ayrılmıyor
|
Yaşam
|
https://www.ntv.com.tr/yasam/masal-cift-ayrilmiyor,6x9wUYzRoUi_n5YLXt6ZUQ
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan, torunuyla birlikte uzaktan kumandalı otomobil kullandığı fotoğrafı "Çocuklarımızla birlikte geçirdiğimiz her saniye; hayatımıza, dünyamıza değer katar" notuyla paylaştı.
| null |
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın torunu ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde çekilen fotoğrafı, Twitter hesabından paylaşıldı. Çocuklarımızla birlikte geçirdiğimiz her saniye; hayatımıza, dünyamıza değer katar. Yapılan paylaşımda "Çocuklarımızla birlikte geçirdiğimiz her saniye; hayatımıza, dünyamıza değer katar" mesajına yer verildi.
|
11.11.2017 - 15:12
|
DHA
|
['Türkiye', 'Ankara', 'Recep Tayyip Erdoğan']
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan torunuyla fotoğrafını paylaştı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-torunuyla-fotografini-paylasti,NTaZahaIUUWxvJp0_nTt0Q
|
Cenevre Otomobil Fuarı'nda makyajlı versiyonuyla ilk kez sergilenecek olan Yeni Passat, “Travel Assist” sistemi sayesinde 210 kilometre hıza kadar yarı otonom sürüş gerçekleştirebilen ilk Volkswagen modeli olacak.
| null |
Volkswagen, amiral gemisi Passat’ın 8’inci neslinin makyajlı versiyonunu, Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez sahneye çıkarıyor. Yeni Passat’ı son teknolojilerle donatan Volkswagen, bu model için 30 milyon üretim adedini yakın zamanda aşmayı hedefliyor. Sedan ve station wagon olmak üzere 2 farklı gövde tipine sahip Passat, 0-210 km arasında yarı otonom sürüş imkanı sağlayan asistan sistemi “Travel Assist” ile sunulan ve “Kapasitif Direksiyona” sahip ilk Volkswagen modeli olacak. Kapasitif direksiyon, sürücünün direksiyona temasını tespit ederek, sürüş asistan sistemleri ile etkileşimli bir şekilde çalışıyor. Passat’ta sunulan bir diğer yeni özellik ise, sürüş anında karşılaşılan engeller ve tehlikeli durumlardan kaçınma manevralarını kolaylaştıran ve sürüş güvenliğini artıran Acil Manevra Asistan sistemi, “Emergency Steering Assist”. Ek olarak, markanın Premium SUV segmentinde yer alan Touareg modelinde ilk kez sunulmaya başlanan, LED Matrix teknolojisine sahip “IQ. Light” farlar, makyajlı Passat modelinde bulunan yenilikçi aydınlatma teknoloji özelliği olarak dikkat çekiyor. 3. nesil “Bilgi ve Eğlence Sistemi” yeni Passat'la birlikte ilk kez sunuluyor. Mobil bağlantı arayüzü App Connect, Volkswagen'de ilk kez Apple CarPlay™ ara yüzünü destekleyen telefonlar aracılığıyla Bluetooth üzerinden kablosuz entegrasyon imkânı sunuyor. Yeni Bilgi ve Eğlence Sistemi, yenilenen Dijital Gösterge Paneli “Active Info Display”, ile entegre çalışıyor. Yeni Passat’ta, Dijital Gösterge Panelinin fonksiyonu ve görselliği üst seviyeye taşınmış durumda. Yeni tasarıma sahip çok fonksiyonlu direksiyon üzerinde yer alan tek bir tuşla, üç farklı ekran profili arasında geçiş kolaylıkla yapılabiliyor. Makyajlı Passat 2019 yılı 3. çeyreğinde Volkswagen Yetkili Satıcıları showroomlarında yerini alacak.
|
08.02.2019 - 09:39
|
ntv.com.tr
|
['Otomobil', 'Otomotiv', 'Volkswagen']
|
Volkswagen'in ilk yarı otonom modeli yeni Passat Cenevre'ye hazır
|
Otomobil
|
https://www.ntv.com.tr/otomobil/volkswagenin-ilk-yari-otonom-modeli-yeni-passat-cenevreye-hazir,CKlbMlxEPkSHsGvmbn1j5A
|
Ordu'nun Altınordu ilçesinde hafif ticari aracın yaya geçidinde çarptığı kadın yaşamını yitirdi, torunu ağır yaralandı.
| null |
Ordu'nun Altınordu ilçesi Yeni Mahalle Atatürk Bulvarı üzerinde, dün akşam saatlerinde Giresun istikametinden Samsun yönüne giden Fatma B. yönetimindeki hafif ticari araç, yaya geçidinden yolun karşısına geçmeye çalışan Fadime Atama (55) ve torunu Selim Atama'ya (5) çarptı. Çarpmanın etkisiyle babaanne ve torunu yola savruldu. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılar, ambulanslarla Ordu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Fadime Atama yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı, Selim Atama'nın tedavisi sürüyor. Olaydan sonra sürücü Fatma B., polis tarafından gözaltına alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. Kaza sonrası Selim Atama'nın elinden düşen topu ise olay yerinde kaldı.
|
02.04.2019 - 10:07
|
Anadolu Ajansı, DHA
|
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'Ordu']
|
Yaya geçidinde kaza: Babaanne öldü, 5 yaşındaki torunu ağır yaralı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yaya-gecidinde-kaza-babaanne-oldu-5-yasindaki-torunu-agir-yarali,Q5Y9_542aEW4R54MmWTAkw
|
Final bölümüyle ekrana veda eden 'Breaking Bad' dizisinde, başrol oyuncusu için gazeteye ölüm ilanı verildi.
| null |
'Breaking Bad' hayranları, dizinin final bölümününde hayatını kaybeden kimya öğretmeni ve uyuşturucu taciri Walter White için ilan verdi. Dizinin de geçtiği New Mexico eyaletinin Albuquergue kentindeki yerel gazetede yayınlanan ölüm ilanında, “White, Walter (Heisenberg), 52 yaşında akciğer kanseriyle uzun savaşının ardından, silahla vurularak Pazar günü hayatını kaybetti. Onu çok özleyeceğiz” ifadeleri kullanıldı. İlanın parası dizininin resmi olmayan Facebook hayran sayfası kullanıcıları ve yine aynı şehirde yaşayan lise öğretmeni David Layman tarafından toplandı. Layman, dizinin ilk bölmününde küçük bir rol de almıştı. Türkiye’de e2 kanalında yayınlanan dizi, kanser teşhisi konan lise öğretmeni Walter White’ın ailesini güvence altına almak için uyuturucu taciri olmasını anlatıyor. Dizinin final bölümü sadece ABD’de 10.3 milyon kişi tarafından izlendi.
|
08.10.2013 - 14:08
| null |
[]
|
Dizi oyuncusuna ölüm ilanı
|
Yaşam
|
https://www.ntv.com.tr/yasam/dizi-oyuncusuna-olum-ilani,uGZhS8drdU2qCkYdSDZ8OA
|
Almanya'nın önde gelen şirketlerinden Siemens, 7 bin 800 kişilik istihdam kesintisine gidileceğini açıkladı.
| null |
Siemens'te uzun zamandır gündemde olan yeniden yapılanma planı çerçevesinde istihdamda toplam 7 bin 800 kişilik azaltıma gidilecek. Almanya'daki işletmelerde toplam 3 bin 300 personel operasyondan etkilenecek. İşten çıkarmalar ağırlıkla idari bölümleri kapsıyor. Siemens Yönetim Kurulu Başkanı Joe Kaeser, "Vizyon 2020" adını verdikleri yeniden yapılanma konsepti kapsamında şirketi yeniden kalıcı büyüme hattına oturtmayı ve rakiplerle aralarında kârlılık konusundaki boşluğu kapatmayı hedeflediklerini söyledi. Siemens Personel Koordinatörü Janina Kugel, istihdam azaltımı operasyonunu yapıcı ve sosyal açıdan uygun bir şekilde tamamlamak için sendikalarla görüşme halinde olduklarını belirtti. Sendikalar henüz konuyla ilgili bir açıklamada bulunmadı. İşçi temsilcilerinden Birgit Steinborn, istihdam azaltımının bir çözüm olarak gündeme getirilmesine tepki gösterdi. Siemens yeniden yapılanma planı çerçevesinde 1 milyar euro tasarruf etmeyi planlıyor. Tasarruf sayesinde elde edilen kaynak inovasyon, üretkenlik ve büyüme gibi faaliyetlere aktarılacak. Şirket, 25 yıldır en büyük yeniden yapılanma operasyonunu geçen yılın mayıs ayında duyurmuştu. Plan çerçevesinde Siemens faaliyet gösterdiği iş kollarını 16'dan 9'a indirdi.
|
06.02.2015 - 15:41
|
DW Türkçe
|
['Ekonomi', 'Dünya Ekonomisi']
|
Siemens 7 bin 800 kişiyi işten atıyor
|
Ekonomi
|
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/siemens-7-bin-800-kisiyi-isten-atiyor,CMc6DUWqRkCK_XNBLBBY1Q
|
35. WISTA Uluslararası Konferansı: “Denizciliğin Damarları – Veins of Shipping” 7-10 Ekim 2015 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek
| null |
35. WISTA Uluslararası “Denizciliğin Damarları – Veins of Shipping” konferansı, tüm dünya deniz endüstrisinin her alanında önemli görevler üstlenmiş profesyonellerin ve sektör, temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşecektir. Konferansta; denizcilik, deniz taşımacılığı, ticaret rotaları, deniz ticaret sektörünü finansal durumu, dünyanın önemli su yolları ve Türk boğazları gibi önemli ticaret noktaları, gemilerin emniyet ve kalite yönetimleri ve denizlerin korunması gibi pek çok konu, akademisyenler, sektör temsilcileri, sigorta şirketi temsilcileri gibi konuşmalar tarafından, konferans panellerinde irdelenecek. Daha önceki haberlerde detaylı bir şekilde aktardığı üzere konferans hazırlıkları; her bir komitenin titizlikle yürüttüğü çalışmalarla devam etmektedir. Konferans tarihi yaklaştıkça, dernek üyelerinin ve organizasyon komitesinin heyecanı daha da artmaktadır. Konferansa ilgi, daha önce görülmeyen düzeyde olup, 200 kişiye ulaşmıştır. Geçtiğimiz günlerde derneğin başka yardımcısı Sn. Nazlı Selek, NTV radyoda konferansın ulusal tanıtımını yaparak WISTA Türkiye’nin ve konferansın sözlü basında da duyurulmasına imkan tanımış ve yine dernek başkanı sayın Halime Can da, CNBC-E de yayınlanan Finans Cafe programına katılarak konferans ile ilgili olarak son gelişmeleri aktarmıştır. Konferans süresince yapılacak olan paneller, panellerde irdelenecek konular, panel konuşmacıları belirlenmiş, konferans programı son haline getirilmiştir. Bu konudaki tüm detaylar, güncellemeler ve yeni katılan sponsor bilgileri konferans resmi web sitesinden sürekli olarak takip edilebilmektedir.
|
10.09.2015 - 09:50
|
ntv.com.tr
|
['Yaşam']
|
35. WISTA Uluslararası Konferansı İstanbul'da gerçekleşecek
|
Yaşam
|
https://www.ntv.com.tr/yasam/35-wista-uluslararasi-konferansi-istanbulda-gerceklesecek,ld39q-13hkiyvjqx0jriqA
|
Hindistan'da geçen yıl kurulan Ringing Bells Pvt. Ltd. şirketi dünyanın en ucuz akıllı telefonu Freedom251'i duyurdu.
|
cumhuriyet.com.tr
|
Bugün başkent Yeni Delhi'de Birlik Savunma Bakanı Manohar Parrikar'ın katılımıyla gerçekleştirilen programda gösterilecek Freedom251, yarın sabah yerel saatle 06.00'dan başlayıp 21 Şubat 20.00'a kadar Hindistan'da telefonun adını taşıdığı siteden satışa çıkarılacak. 251 Rupilik (yaklaşık 10 TL) fiyatıyla dünyanın en ucuz akıllı telefonu olan Freedom251, Android işletim sisteminin 5.1 Lollipop sürümüyle gelecek. 251 Rupilik fiyatının cihazın adına verildiği Freedom251, 4 inçlik qHD çözünürlükteki IPS ekranla geliyor. 1 GB RAM'a sahip olan cihaza, 1.3 GHz hızındaki Quadcore Processor işlemci güç verecek. Dünyanın en ucuz telefonunun 3.2 Megapiksel çözünürlüğünde arka kamerası, 0.3 Megapiksel çözünürlüğünde ön kamerası bulunuyor. 8 GB dahili hafıza ile gelen telefon, 32 GB'lık hafıza kartı desteği sunuyor. Yarın siparişe açılacak cihaz, 1450 mAh'lık bataryaya sahip olacak. 1 sene garantili Freedom251'in ülkede 650 servis yeri olacağı belirtiliyor. Dünyanın en ucuz akıllı telefonuna alınacak hafıza kartının fiyatının ise telefondan daha pahalı olacağı konuşuluyor. Telefon operatörler tarafından kontratla mı verilecek, bireysel olarak da bu fiyata alınabilecek mi sorularının cevabı ise merak konusu.
|
17 Şubat 2016 Çarşamba, 13:54
|
cumhuriyet
| null |
Piyasayı sarsacak: 10 TL'ye akıllı telefon
|
Ekonomi
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/482769/Piyasayi_sarsacak__10_TL_ye_akilli_telefon.html
|
Hükümet, şeker fabrikalarını özelleştirmek için harekete geçti. Bu hafta çıkılacak ilanlarla 14 şeker fabrikası için satış süreci başlayacak
| null |
Hürriyet'ten Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre, bu hafta içinde çıkılacak ilanlarla, Afyon, Ağrı, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat fabrikaları için ihale süreci başlayacak. Varlık satışı şeklinde yapılacak ihalelerin, iki ay gibi bir sürede tamamlanması hedefleniyor. Özelleştirme sürecindeki tartışmaları en aza indirmek için, ihale şartnamelerine bazı maddelerin konulması planlanıyor. Bu kapsamda fabrikaların özelleştirildikten sonra, bulundukları ilde üretime devam etmesine yönelik olarak, şartnamede hükümlerin yer alması bekleniyor. Ayrıca fabrikalara satış yapan çiftçiler, özelleştirmeden sonra, satış yapmaya devam edebilecek. Şartnamelerde çalışanların durumu da yer alacak. Buna ilişkin olarak, çalışanların fabrikada devam edebileceği veya 4B kadrosuna geçiş yapabileceği ifade ediliyor.
|
20.02.2018 - 08:47
|
haberturk
|
[]
|
Hükümet, 14 şeker fabrikasının satışı için düğmeye bastı
|
İş-Yaşam
|
https://www.haberturk.com/14-seker-fabrikasi-satiliyor-1845147-ekonomi
|
Genelkurmay Askeri Savcılığı Sabah Gazetesi köşe yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'yı "Acil" koduyla ifade vermeye çağırdı.
|
cumhuriyet.com.tr
|
Sabah Gazetesi köşe yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, 27 Mart 2016'da kaleme aldığı köşe yazısında "TSK içinde bir Fethullahçı yapılanma olduğu" iddiasını dile getirerek, "Rus uçağının da bir Fethullahçı F-16 subayı tarafından düşürüldüğünü" öne sürmüştü. Uçağın düşürülmesinin Türkiye’nin karşısına çıkardığı zorluklara vurgu yapan Kütahyalı, “F-16 pilotlarının bile en az yüzde 50’sinin Fethullahçı olduğuna dair çok sağlam raporlar var. 2016 yılında TSK’dan toplu şekilde atılacak bunlar. Hulusi Akar direnmeye kalkarsa da istifasını verir. Bu kadar basit” görüşünü dile getirmişti. Kütahyalı'nın bu köşe yazısının ardından Genelkurmay Başkanlığı sert bir "darbe bildirisi" yayınlayarak, "Bambaşka saiklerle yapıldığı anlaşılan ve hiçbir hukuki, insani, vicdani ve akli dayanağı olmayan, basın etiğinden ve üslubundan uzak, haddini aşan haber ve yorumları yapanlar hakkında hukuki işlemler başlatılmış ve suç duyurusunda bulunulmuştur" ifadesini kullanmıştı. Medyaradar'da yer alan habere göre Genelkurmay Askeri Savcılığı suç duyurusu üzerine harekete geçti ve Sabah Gazetesi köşe yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'ya "çağrı kağıdı" gönderdi. Gönderilen çağrıda Kütahyalı'nın yarın(Cuma) saat 10.00'da Ankara'da bulunan Genelkurmay Askeri Savcılığı'na ifadeye gelmesi istendi. Kütahyalı'nın talimatlı olarak İstanbul'da sivil mahkemeye ifade vermek istediği ancak bunun kabul edilmediği öğrenildi.
|
7 Nisan 2016 Perşembe, 15:52
|
cumhuriyet
| null |
Askeri savcı Rasim Ozan'ı ifadeye çağırdı
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/511755/Askeri_savci_Rasim_Ozan_i_ifadeye_cagirdi.html
|
Erdoğan, THY Avrupa Ligi Şampiyonu olması dolayısıyla, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Yıldırım’a bir tebrik telgrafı gönderdi.
| null |
Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan, THY Avrupa Ligi Şampiyonu olması dolayısıyla Fenerbahçe Basketbol Takımı'nı tebrik etti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a bir telgraf göndererek, tebriklerini iletti.
|
22.05.2017 - 00:28
| null |
['Türkiye', 'Spor', 'Recep Tayyip Erdoğan', 'Fenerbahçe']
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Basketbol Takımı'nı kutladı
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-fenerbahce-basketbol-takimini-kutladi,uVLF9reTw0uKsoxi1mIJsA
|
Mersin'in Tarsus ilçesinde, okuldan çıktıktan sonra evine gitmek için bindiği minibüste öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ölümünün üzerinden 4 yıl geçti.
| null |
'in Tarsus ilçesinde, okuldan çıktıktan sonra evine gitmek için bindiği minibüste öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ölümünün üzerinden 4 yıl geçti. 'ın, Mersin'in merkez Mezitli ilçesinde yaşayan babası Mehmet Aslan, evinde gazetecilere yaptığı açıklamada, her gün acılarının katlanarak arttığını söyledi. Kızını düşünmediği ve aklına getirmediği bir anın dahi olmadığını belirten Aslan, şunları kaydetti: "Sürekli 'ya sabır' diyorum. Eşim de ben de ilaç desteğiyle ayakta duruyoruz. Çünkü zaman her şeyin ilacı derler, fakat bu süreçte zaman geçtikçe bu acı biraz katmerleniyor. Hayat devam ediyor ama bu hayatın içerisinde gülmeyi unuttuk desem yeridir. Çevrede de gülen insanları gördüğüm zaman hep böyle buruk bir acı aklıma geliyor. Yani kolay değil. O süreçten sonra herhalde binleri geçmiştir. Yine kadına şiddet durmuyor, durmadı." Bir gazetecinin "Özgecan'ın katilinin cezaevinde öldürülmesi acınızı bir nebze de olsa azalttı mı?" sorusu üzerine Aslan, ne sevindiğini ne de üzüldüğünü ifade etti. Aslan, "Ben hiçbir şey hissetmemiştim ama tabii onun ölmesi iyi oldu. Fakat diğer ikisi içeride hala. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum" dedi. Mehmet Aslan, biri kız 2 çocuğu daha olduğunu belirterek, "Gerek eşim gerek ben, çocuklarım bizi bitkin, yorgun, bitmiş ve hayata küsmüş bir vaziyette görmesinler diye ayakta durmaya çalışıyoruz. Çünkü onlar bizden destek alacaklar" diye konuştu. Tarsus ilçesinde, 11 Şubat 2015'te, okuldan çıktıktan sonra evine gitmek için bindiği minibüste öldürülen Özgecan Aslan, kadına yönelik şiddetle mücadelenin simgesi haline gelmişti.
|
11.02.2019 - 11:28
|
Anadolu Ajansı
|
['Kadın Cinayeti', 'Mersin', 'haberler', 'Kadına şiddet']
|
Özgecan Aslan'ın ölümünün 4. yılı
|
Sağlık
|
https://www.ntv.com.tr/kadina-siddet/ozgecan-aslanin-olumunun-4-yili,ujX_2xWRC0-Xgxw0fMtdnQ
|
Kırşehir'in Kaman ilçesinde, polisin 'dur' ihtarına uymayan sürücünün otomobilinde uyuşturucu madde ticareti yaptıkları ileri sürülen kişiler yakalandı.
| null |
Kırşehir’in Kaman ilçesinde, polisin ‘dur’ ihtarına uymayan sürücünün otomobilinde uyuşturucu madde ticareti yaptıkları ileri sürülen kişiler yakalandı. havaya ateş açarak yakalandı. Alınan bilgiye göre ilçe asayiş şube ekipleri, Sarıuşağı Mahallesi mevkinde durumundan şüphelendikleri aracı durdurmak istedi. Polisin ihtarına uymayarak kaçan sürücünün otomobili yaşanan kısa süreli kovalamacanın ardından yakalandı. Otomobilde yapılan aramalar sonrası polis, uyuşturucu sattığı belirlenen V.G. E.L. A.T. Y.S. adlı şahısları yakaladı. Kaman ilçe emniyetindeki ifadelerinin ardından şüpheliler uyuşturucu ticareti suçundan adli mercilere sevk edildi. 03 Ekim 2019 Perşembe İLGİLİ HABERLER
|
02 Ekim 2019 Çarşamba, 10:44
|
haberturk
|
[]
|
Polisin ‘dur’ ihtarı sonrası kaçan otomobilde uyuşturucu tacirleri yakalandı
| null |
https://www.haberturk.com/kirsehir-haberleri/72284854-polisin-dur-ihtari-sonrasi-kacan-otomobilde-uyusturucu-tacirleri-yakalandi
|
Sistemli yapılan psikolojik saldırı olan mobbingin uzun süre devam etmesi, ruh halini olumsuz etkilediği gibi önemli psikosomatik hastalıklara yol açabiliyor. İş yerinde mobbinge maruz kalanların ise hata üstüne hata yapması kaçınılmaz oluyor.
| null |
, sistemli yapılan psikolojik saldırının uzun süre devam etmesinin a neden olduğuna dikkat çekti. Tarhan mobbingin etkilerini, “Mide, kalp, cilt, bağırsak bozuklukları veya ense-baş-boyun-sırt ağrılarına sık rastlanır. Cinsel tacize kadar varabilecek psikolojik saldırı olayları, insanda ruhsal çöküntü, kendine güvensizlik, kaygı düzeyinin yükselmesi, tartışmalar ve kavgalara neden olur. İçki ve sigara kullanımında artışa yol açar. e maruz kalanlar işyerinde hata üstüne hata yaparlar, çalışanlarla sosyal iletişimleri bozulmaya başlar. Bu yanlış tutum, iş verimliliğini artırmak yerine azaltır” şeklinde özetledi. Prof. Tarhan, ikna ve inandırma yöntemini uygulayamayan yöneticilerin mobbing yöntemine başvurduğunu belirterek şunları söyledi: "Mobbing sataşmak ve hücum etmek anlamına gelir. Üst düzey yönetim kademesinde bulunan insanlar, çalışanlarını pasifize etmek, onları baskı altında tutmak için bu yöntemi sıkça kullanırlar. Dedikodular, toplantılarda terslemeler, söz hakkı vermemeler, yetkileri kısıtlamalar, saf dışı bırakmak için geliştirilen sistemli taktikler ile hakimiyet sağlanmaya çalışılır. Yetersiz yöneticiler, böyle yaklaşımlar ile kendi iç dünyalarında ego tatmini sağlarlar. Kendi fikrine güvenmeyen kişiler de çıkarlarını korumak için başka yol bulamadıkları ve bilemediklerinden mobbingi bilinçsizce uygularlar.” Mobbingin zaman zaman çocuk yetiştirirken de kullanıldığını belirten Prof. Tarhan, bu çocukların pasif- agresif olduklarına dikkat çekterek şöyle konuştu: “İşyerinde çalışanların verimini arttırmak veya evde çocukların ders çalışmasını sağlamak için baskı, tehdit, korkutma ve sindirme bir yöntem olarak maalesef sık kullanılıyor. Bu yöntemi iyi niyetle ve doğru olduğuna inanarak kullananlar, baş edilmesi en zor kişilerdir. Kendi çocukluk dönemlerinde ve yetiştirilme tarzlarında gördükleri bu yöntemi hiç sorgulamayan bu kişiler sonuç aldıklarını zannederler. Mobbing yöntemi ile yetiştirilen çocuklar genellikle pasif ve agresif olurlar. Yani otoritenin istediğinin zıddını yaparak onu sinirlendirip zevk almayı huy hâline getirirler. Konuşturulmadıkları için, böylesine bilinç dışı bir tatmin şeklini savunma olarak geliştirmişlerdir.”
|
14.08.2015 - 09:46
|
ntv.com.tr
|
['Psikoloji']
|
İş yerinde mobbing hata üstüne hata yaptırıyor!
|
Sağlık
|
https://www.ntv.com.tr/saglik/is-yerinde-mobbing-hata-ustune-hata-yaptiriyor,XgUtHdJsu0yUCuxPcBR4TQ
|
Prova Halleri’ne bu sefer Mayıs ayında çıkan albümleri “Arda Kalan” ile Cahit Berkay ve Derya Petek konuk oldu.
| null |
Yaklaşık 5 yıl aradan sonra çıkan albümü konuşmak için Cahit Berkay’ın evine gittik. Bir yandan sohbet ettik, bir yandan da provalarını görüntüledik. Ev ziyaretimizden sonra başka birgün ise konser öncesi bizi kabul ettiler, sound check ve provayı izleyip, bütün hazırlıklara şahit olup, kulise girdik. 11 şarkıdan oluşan Arda Kalan albümünün yapımcıları Universal Music Taxim Edition ve Irmak Plak, prodüktörleri Emre Irmak ve Cahit Berkay, aranjörleri ise Emre Irmak ve Erman Seven. Başta Taxim Edition’ın Genel Müdürü Mine Aksoy ve proje süpervizörü Savaş Biner olmak üzere, Oğuz Han ve Yağmur Yağcı oluşum aşamasının mihenk taşlarından. Miks ve Mastering Serkan Kula’nın ellerine teslim edilmiş. Şarkıların sözlerini Murat Günes, Funda Tatar, Gonca Öncel yazmıs. Müziklerin çoğunluğu Cahit Berkay bestesi, düzenlemeler ise Erman Seven’e ait ama bazen Cahit Berkay ve Cem Öğet de el atmış. Albümdeki 4 adet türkü ise Derya Petek’in seçimi ve yorumu. Albümde enstrüman olarak akustik gitar, bağlama, bas, davul, eletrik gitar, kemençe, klarnet, kontrbas, ney, piyano, saksafon, trombon, trompet ve tulum kullanılmış. Albümün fotoğraflarını çeken Nilgün Kara aynı zamanda ve albüme adını veren “Arda Kalan” şarkısına ilk klibi de çekmiş. Sohbetimize albümden, Derya Petek ile nasıl çalışmaya başladıklarından bahsederek başladık.
Cahit Berkay evin üst katını kendi için stüdyoya çevirmiş, yorulduğu zamanlarda çok güzel bir manzarası olan terasına çıkıp, enerji depolayıp tekrar çalışmaya başlıyor. Yaratma süreci, provalar, kayıtların bir bölümü burada yapılıyor. Aynı zamanda MESAM Yönetim Kurulu Üyesi olan Cahit Berkay ile konuşunca telif hakları ile ilgili çıkması gereken yasanın önemini bir daha anlıyoruz. Universal Music Taxim Edition, Cahit Berkay’ın sadece albümünün değil, bütün eserlerinin haklarını savunuyor. Konser öncesi biz de çok heyecanlıydık. Bütün ekibin konser öncesi hazırlıklarını nasıl büyük bir titizlikle yaptığına şahit olduk. Cahit Berkay ve Derya Petek’e konserde eşlik eden sanatçılar; Klarinet ve Saksofonda Kürşat Erbaşı, Tuşlu Çalgılarda Cem Öğet, Bas Gitarda Emre Türkmen, Davulda ise Mert Işılaydı. İlk seyirciler salona alınmaya başladığında biz de kulise geçtik ve biraz da orada sohbet ettik. Zamanı gelip onlar sahnede yerlerini alırken sanki kendimiz sahneye çıkıyormuş gibi heyecanlandık. Son derece keyifli ve coşkulu geçen bir konserin ardından ekibin mululuğu görülmeye değerdi. Telif hakları ile ilgili yasanın bir an önce çıkması ve böylece onlarla daha bir çok albümde, projede karşılaşabilme umudu ile yanlarından ayrılırken beraber geçirdiğimiz 2 günün hazzı, Cahit Berkay gibi bir üstad ile tanışıp, yakınen bir arada olabilmenin mutluluğu ve tabii ki genç yaşına rağmen yeteneği ve aklı ile albüme büyük katkı sağlamış olan Derya Petek’in sohbeti bizim için unutulamayacak bir anı oldu...
|
02.11.2012 - 20:02
| null |
[]
|
'Prova Halleri'nin konuğu Cahit Berkay
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/prova-hallerinin-konugu-cahit-berkay,69aKFJR9ZkKkzkXnD1EIQA
|
STM’nin Ankara’da kuracağı ve dünyada sadece birkaç ülkede bulunan Siber Füzyon Merkezi ile Türkiye, henüz ortaya çıkmamış siber saldırı tehditlerini önceden tespit edebilecek
| null |
Savunma Teknolojileri ve Mühendislik AŞ'nin (STM),Ankara’da kuracağı ve dünyada sadece birkaç ülkede bulunan Siber Füzyon Merkezi ile Türkiye, henüz ortaya çıkmamış siber saldırı tehditlerini önceden tespit edebilecek.
|
01.03.2016 - 13:56
|
haberturk
|
['siber füzyon merkezi']
|
Siber saldırılara karşı Türkiye’de bir ilk
|
Teknoloji
|
https://www.haberturk.com/ekonomi/teknoloji/haber/1203202-siber-saldirilara-karsi-turkiyede-bir-ilk
|
ÖSO komutanı, Afrin kent merkezine girilmeyeceğini, kuşatılacağını, "Amaç Tel Rifat ve Arap köylerinin YPG'den geri alınması" dedi.
| null |
Komutanı Yaser Abdül Rahim, operasyona ilişkin açıklama yaptı. Abdül Rahim, operasyonun asıl amacını 'ın ele geçirilmesi olarak açıkladı. Abdül Rahim, harekatın amacının, yaklaşık iki yıl önce nin ele geçirdiği Arap köylerini ve kasabalarını geri almak olduğunu belirtti. Muhaliflerin kentine girmeyeceğini, kenti kuşatarak YPG'nin kentten ayrılmasının sağlanacağını söyledi. ÖSO komutanı ana amacın, Afrin'in güneydoğusundaki Tel Rifat'ın ele geçirilmesi olduğunu da vurguladı.
|
22.01.2018 - 01:35
|
NTV Haber
|
['Dünya', 'Afrin', 'Zeytin Dalı Harekatı']
|
ÖSO'dan Afrin açıklaması
|
Dünya
|
https://www.ntv.com.tr/dunya/osodan-afrin-aciklamasi,xpUbd37nKE6PwaexogHOIg
|
'Serseri Mayınlar'ı 4 yıl önce hayatını kaybeden babasına adayan Özpetek, "Eşcinsel olduğunu tüm çevresinin bilmesine rağmen, bunu babasına söyleyememiş olmasından dolayı her zaman içinde hissettiği acıyı" İtalyanlara anlattı.
| null |
Ferzan Özpetek'in son filmi 'Serseri Mayınlar', filmin çekimlerinin yapıldığı İtalya'nın güneyindeki Lecce kentinde gösterime girdi. Lecceliler, filmin gösteriminden sonra bazı oyuncularla birlikte sahneye çıkan Özpetek'i uzun süre alkışladı. Özpetek, yaptığı konuşmada, "Buraya doğru Napoli'den arabayla gelirken yolda Lecce tabelasını görünce çok heyecanlandım. Ama tüm ekibin çok heyecanlandığını gördüm. Lecce'de kendimi İstanbul'da gibi hissediyorum" dedi. Filmi 4 yıl önce hayatını kaybeden babasına adayan Özpetek, "eşcinsel olduğunu tüm çevresinin bilmesine rağmen, bunu babasına söyleyememiş olmasından dolayı her zaman içinde hissettiği acıyı" İtalyanlara anlattı. Bu arada Lecce Belediye Başkanı Paolo Perrone da konuşmasında Özpetek'e hitaben, "Bu film, kent için büyük promosyon olacak. Burada yaşadığımız için belki günlük hayatta artık farkına varamadığımız kentin güzelliklerini sen herkese göstermeyi başardın. Kentin güzelliklerini gösterdiğin ve her gittiğin yerde Lecce hakkında kullandığın güzel sözler için teşekkürler Özpetek" ifadesini kullandı. Perrone, Ferzan Özpetek'e Lecce kenti fahri hemşehriliği unvanı ile şehrin anahtarını vermek istediklerini de bildirdi. Filmin gösteriminden sonra kentin en önemli yapıtlarından olan 5. Carlos kalesinde verilen kokteyle, film ekibiyle birlikte çok sayıda seçkin davetli katıldı. 500 kopyayla bugün İtalya'da gösterime giren 'Serseri Mayınlar', 26 Mart'ta Türkiye'de gösterilmeye başlayacak.
|
12.03.2010 - 15:46
|
Anadolu Ajansı
|
[]
|
'Eşcinsel olduğumu babama söyleyemediğim...'
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/escinsel-oldugumu-babama-soyleyemedigim,J7QX9QzPdkWytGtOwc812g
|
Fox TV Anchormeni Fatih Portakal, 'Tarafsızlığını kaybettiğinizi bir de sizden duymak istiyorum' tweetine cevap verdi.
|
cumhuriyet.com.tr
|
Fox Tv Ana Haber Bülteni sunucusu Fatih Portakal, canlı yayında bir izleyiciden gelen 'Tarafsızlığını kaybettiğinizi bir de sizden duymak istiyorum Fatih Portakal' tweetine cevap verdi. diyerek ekran başındakileri şaşırtan Portakal, şöyle devam etti: "Ben tarafım. Ben, vicdanımdan tarafım sevgili Fırat bey kardeşim. Bunu gönül rahatlığı içinde paylaşabilirim. Çok zor bir iş yapıyoruz Türkiye'de. Sonunda bedel de ödüyoruz. Bak burada gazetecilerin isimleri de var Fırat Bey kardeşim. Bu ülkede zor iş yapıyoruz. Bu mesleği zor yapıyoruz. Ama yapmayı sürdüreceğiz. Sizlerin duymak istediği değli; ben vicdanım ve aklımla sizlerin karşısındayım. Ben aklım ve vicdanımdan tarafım. Kimsenin aklım ve vicdanımla oynamasına da izin vermeyeceğim. Siz de öyle yapın Fırat Bey; aklınızdan ve vicdanınızdan yana taraf olun."
|
8 Aralık 2015 Salı, 10:23
|
cumhuriyet
| null |
Fatih Portakal'dan sert tepki: Ben tarafsız değilim
|
Türkiye
|
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/444709/Fatih_Portakal_dan_sert_tepki__Ben_tarafsiz_degilim.html
|
Orgeneral Abidin Ünal, Malatya ve Konya’daki kazaların ardından F-4 RF-4E uçaklarının uçuşunun yarın durdurulacağını açıkladı. Ünal, “Uçaklara yeni sandalye takılmış mıydı?” sorusu üzerine Tümgeneral Ateş Mehmet İrez'i çağırarak, "Yarın yargılanırken beraber yargılanırız" diye şaka yaptı.
| null |
Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı , uçaklarının yarın itibarıyla uçuşunun durdurulacağını açıkladı. Orgeneral Abidin Ünal, komutanlığın brifing salonunda basın toplantısı düzenledi. Abidin Ünal, 24 Şubat'ta Malatya'da meydana gelen iki RF-4E kazasında 4 pilotun, 5 Mart'ta da Konya'da F-4E 2020 uçağının düşmesiyle iki pilotun şehit olduğunu hatırlattı. Peşi sıra gelen bu olayların, şehitlerin aileleri, silah arkadaşları ve kamuoyunu derinden üzdüğünü belirten Ünal, “İyi niyetli olsa yapılmış olan yorumların daima dikkatli olması gerektiği, bir şehit ailesi ve silah arkadaşları ile görevde olan insanların nasıl etkileyeceği üzerine odaklanılmış olmasını umarız. Bir olay inceleme raporu hemen bir haftada çıkmaz. Her türlü detayın incelendiği bir rapor çıkmadan, bugün söylediğim sözler ve bugüne kadar söylenmiş sözlerin tümü buz üstüne yazılmış yazı gibidir. Gerçek, inceleme sonunda ortaya çıkar” dedi. Ünal, kazalarla ilgili yapılan bazı yorumlarda, "uçaklar eski", "uçaklar hurda", "uçaklar haşa uçan tavuk", "personel eğitimsiz, yetersiz" gibi ifadeler kullanıldığını dile getirdi. RF-4E ile F-4E 2020 uçakların aynı olmadığı bilgisini veren Ünal, şunları kaydetti: "RF-4E uçakları sadece keşif görevleri için dizayn edilmiş, keşif kameralarıyla donatılmış ve 'Işık Projesi' adıyla modernize edilerek aviyonik sistemleri, seyrüsefer sistemleri, haberleşme sistemleri, pasif elektronik harp sistemleri, gövdede 9 ana bölgede iyileştirmeler yapılmış, 2015 yılı sonuna kadar uçar durumda olan uçaklarımızdır. Bu uçakları, 2015 yılı sonunu beklemeden, F-16 uçaklarına kazandırıyor olduğumuz yeni keşif kodlarının harbe hazır olmasıyla bugün hazır olduğunda emekli edecek şekilde çalışma içerisindeydik. Dün itibarıyla artık son testleri tamamladık. F-16 uçakları harp keşif koduyla görev yapabilir konuma geldi. Bunun üzerine yarın RF-4E uçaklarının uçuşunu durduruyoruz. Yarın Hava Kuvvetleri Komutanımız ve ben, bir RF-4E uçağıyla uçacağız ve kapanış seremonisi yaparak bu uçaklarımızı tarihe ve Hava Kuvvetlerimizin şanlı tarihine mal edeceğiz, bu noktaya geldik." F-4E 2020'lerde 2003 ve 2005 yıllarında yenilenmiş 9 aviyonik sisteminin değiştiğini, 10 ilave aviyonik sisteminin kazandırıldığını, bütün kablo ve hidrolik boruları yenilenip elektronik kart podu takıldığını söyledi. Uçakları servis zamanı geldikçe ve bakım ömrü tamamlandıkça emekli etmekten hiçbir gün geriye kalmadıklarını vurgulayan Ünal, şöyle devam etti: "Bunların her birinin ömrü bellidir. Ömrü gelen mutlaka değiştirilir. Bakımı gelenin mutlaka bakımı yapılır ve bu fabrikadan çıkan uçak uçar. İddia ediyoruz; bizim İkmal Bakım Merkezi'nden çıkan uçak uçar, uçmayan uçak da oradan çıkmaz. Atlamaya sandalyelerimiz yüzde 100 faaldir. Hem yenilenmiştir hem de en ufak bir şüpheye asla yer vermeyecek şekilde bakım yapılmıştır. F-4, Türk Hava Kuvvetlerine 1974 yılından itibaren o kadar çok kazanım sağlamıştır ki hava kuvvetlerinin efsanesi ve kahramanı olarak görmeyi tercih ederim. F-4E 2020 bizim en stratejik uçağımızdır. 2015'te bir, 2016'da 5, 2017'de 8, 2018'de 7, 2019'da 7, 2020'de de 20 olmak üzere bunları sırayla emekli ediyoruz. Uçabilir uçaklar bu sene 47, gelecek sene 42, ondan sonra 34, 72 ve 20. Neden böyle JSF'nin devreye girmesine de bağlı. JSF'ler de 2018'den itibaren envanterimize girmeye başlıyor. Şu anda kullanılmayı devam eden RF-4E 8, F-4E 2020 47 toplam 55 uçağımız var." Orgeneral Ünal, Malatya'daki RF-4E kazasıyla ilgili incelemelerin tamamlanmasını arzu ettiklerini dile getirdi. Bu olayda, iki RF-4E uçağıyla gece keşif görevine çıkıldığını anlatan Ünal, "İnişe gelirken 19.10'da da Akçadağ'daki tepeye çarpıyor. Uçuşun gece olmasının kazayla ilgisi yoktur. Tamamen bir iletişim hatası. Burada bir insan unsuru ve iletişim hatasından bahsediyoruz. Herhangi bir arıza ve atlama söz konusu değil çünkü pilot uçtuğunu zannediyor. Uçtuklarını zannederken tepeye sürtüyorlar" ifadesini kullandı. Konya'da 5 Mart'ta yaşanan kazaya da değinen Ünal, şehit Hava Pilot Kurmay Yüzbaşı Mustafa Tanış'ın, yıllık eğitim tazeleme istediği bilgisini verdi. Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Arkasında da öğretmen olarak şehit Hava Pilot Kurmay Yüzbaşı Mustafa Delikanlı var. İkisi de öğretmen. Buradaki SAM füzelerinde kaçınmaları sırasından pilot kendi manevrasından 'out of control'e giren bir uçağı, kurtarma mücadelesine girip 'Acaba kurtarır mıyım ' mücadelesi sırasında fazla gayret sonucu çıkmayacağına kani oldular ve ön pilot sandalyeyi çekti. Arka sandalye fırlamış ancak uçak çarptığı için maalesef o arkadaşımız da paraşüt atacak zamanı bulamadan ve ön sandalye de fırlamaya zamanı kalmadan yere vuruyor. İki saniye daha önce çekseydi bu iki arkadaşımız bugün bizimleydi. Demek ki iki saniye zamanı yoktu, son bir saniyede çektiler gibi geliyor bana. Bizim kurallarımız kanla yazılmıştır. Bunda da bu olacak. Biz bunu alıp azami sonuçları çıkartacağız." Orgeneral Ünal, 2010'dan itibaren Hava Kuvvetleri’nden ayrılan pilot sayısının 567 olduğunu bildirdi. Söz konusu pilotların 193'ünün emekliliğini kazananlar olduğunu söyleyen Ünal, şu bilgileri verdi: "İstifa eden 306, Türk Hava Yolları’na protokolle gönderdiğimiz 68. Her yıl ortalama 100 civarında pilot ayrılıyor. Zaten Hava Kuvvetlerinde ortalama 125 civarında yeni pilot yetiştiriyoruz. 2013 yılında mecburi hizmet 10 yıla indi. Bu neye bedel oldu? Bu, her yıl ortalama 100 pilotun ayrılmasını beklerken iki yıl iki devre aynı anda ayrılma hakkı kazanmış oldu. Bizde ayrılan o sene 153 oldu. Ayrılan arkadaşların hepsine anket yapıyoruz. Ayrılmaların birinci sebebi, 'Mecburi hizmet 20 yıldı, şimdi 30 yıla çıktı. 15 yıllık hizmetten sonra bir 15 yıl daha bekleyip emekli olacağıma hemen ayrılıyorum. Emeklilik yaşı eskiden olduğu gibi tekrar 19-20 yıla gelirse kalırım çünkü uçmak istiyorum' diyorlar. İkinci konu maddi durum. Üçüncü neden ise 'Sistemde kaldığımda 3-4 yılda bir tayin ediyorsun. Hizmetini vermişim, sabit bir yerde oturayım. Çoluğumun çocuğumun istikbalini düşüneyim' diyorlar. Üç madde var. Bunun dışında bir kişi bile başka bir şeyi anket ifadesinde bulunmadı." Soruları da yanıtlayan Orgeneral Ünal, bir gazetecinin, "F-4E'lere yeni sandalye takılm��ş mıydı?" sorusu üzerine, bu konuda bilgi sahibi olan Kurmay Başkanı Tümgeneral Ateş Mehmet İrez'i çağırarak, "Yarın öbür gün yargılanırken beraber yargılanırız" diye şaka yaptı. Ünal'ın sözleri, gülüşmelere yol açtı. "Uçakların uzaktan düşürülebileceği iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Böyle bir ihtimal var mı?" sorusunu da yanıtlayan Ünal, "Bu söylemler çok yaygın. Bu siber savaştır. Bu uçakların teknolojisini bakıldığında böyle bir imkan yoktur. F-4E 2020 uçağının yazılımı tamamen bizdedir. Her türlü değişikliği istediğimiz seviyede yapıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Abidin Ünal, "Balyoz, Ergenekon gibi dönemler, pilotların moral değerlerini azalttı mı?" sorusunu ise şu yanıtı verdi: "Burada özellikle Ergenekon ve Balyoz süreçleri hatta casusluk süreçleriyle itham edilen ve çeşitli sorunlarla karşılaşan, yargı, adli sorunlarla karşılaşan ve Hava Kuvvetlerinden ayrılmak zorunda kalan o kadar kıymetli arkadaşlarımız var ki inanın şehitler kadar üzüldüm desem abartmış olurum ama realite onlar bir kaliteydi. Bu söz konusu isimler daha üst rütbeli personeldi. Onların kalitesinden asla şüphem yok. Keşke onlar bizimle olsalardı. Şu anda görevinde olan pilotların ve yöneticilerin kalitesinde de endişem yok. Hiçbirinin kalitesi onların kalitesinden aşağıda değildir. Elbette ki bir moral düşüklüğü olmuştur. Üzüldük. Biz profesyonel insanlarız, işe devam ediyoruz. Ne kaliteden ne de moral, motivasyondan herhangi bir eksilmenin olduğunu söyleyemiyorum. Üzüntümüzü de hemen bunun yanında ifade etmek istiyorum." Brifingin ardından 1'inci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı’nca uçakların bakım, revizyon, modifikasyon ve modernizasyonu ile F-16, F-4/2020, T38A/M ve NF-5A/B uçaklarının hidrolik, pnömatik, mekanik, elektronik ve aviyonik onarım hizmetlerinin yanı sıra silah sistem entegrasyon ile motor yenileme projeleri hakkında bilgi verildi. 25 Şubat'ta Malatya'da "F-4 RF-4E" tipi savaş uçağının düşmesi sonucu 4 pilot şehit olmuştu. 5 Mart'ta ise Konya'da "F-4 E 2020" tipi uçak düşmüş ve 2 pilot şehit olmuştu. Art arda yaşanan kazalar sonrası F-4'ler tartışma konusu olmuştu. Son Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'a konuyla ilgili soru sorulmuştu. Toplantıda Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün kazalara ilişkin teknik bilgiler verdiğini söyleyen Arınç, "F-4 E-2020" tipi uçakların kullanımının 2020 yılına kadar devam edeceğini açıklamıştı. Son dönemde adları kazalarla anılan F-4'ler 90'lı yılların sonunda İsrail tarafından modernize edilmişti. Yapısal güçlendirmelerin ardından model isiminin sona eklenen "2020" rakamı uçakların 2020 yılına kullanılabileceğini ifade ediyordu.
|
11.03.2015 - 17:47
|
ntv.com.tr
|
['Türkiye']
|
F-4 RF-4E’lerin uçuşu durduruluyor
|
Türkiye
|
https://www.ntv.com.tr/turkiye/f-4-rf-4elerin-ucusu-durduruluyor,je2ZBOaYNU654c1_Zjx6sw
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.