abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
YPG liderliğindeki gücün Rakka operasyonuna katılıp IŞİD’le savaşan ABD özel kuvvet askerleri görüntülendi
cumhuriyet.com.tr
IŞİD’in “başkenti” Rakka’yı kurtarma operasyonunun ilk aşamasını “Rakka’nın kuzeyini özgürleştirme hamlesi” adı altında yürüten YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kuzeydeki stratejik köyleri ele geçiriyor. İncirlik’ten havalanan ABD uçaklarının bombardımanı da ilerlemede önemli rol oynuyor. Ancak ABD Başkanı Barack Obama’nın SDG’ye eğitim ve danışmanlık için gönderdiği yüzlerce Amerikan özel kuvvetler askeri, uçaklardan bile önemli rol oynuyor. Fateseh’de SDG’yle devriye gezen ve tanksavar TOW füzeleriyle damlara konuşlanan 20 ABD askerini görüntüleyen Fransız haber ajansı AFP, köydeki SDG komutanı Hawkar Kobane’nin şu sözlerini aktardı: “ABD güçleri bu operasyona katılıyor. Damlara konuşlandığını gördüğünüz Amerikalılar TOW’la IŞİD’in göndereceği patlayıcı yüklü araçları vuracak.” Kobane “Buradaki ABD askerleri çok tecrübeli. Bundan faydalanıp mümkün olduğunca az kayıp vererek köyleri hızla alacağız” diye konuştu. Diğer komutan Baraa Ghanem “Cephedeki tüm mevkilerde ABD’liler var. Hem havadan hem karadan katılıyorlar” diyerek ekledi: “Koalisyonla ortak operasyon odamız var, hem hafif hem de ağır silahlara sahibiz.” Bu arada PYD’de Rakka’yı Kürt bölgesine katmaktan söz edenler var. RIA Novosti’ye konuşan PYD’nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki temsilcilerinden Garib Hassou, “Rakka’nın, kurtarıldıktan sonra Kuzey Suriye’de kurduğumuz demokratik federal sistemin parçası olması mantıklı” dedi. SDG sözcülerinden Telal Selo ise “Kentin federal rejimin parçası olması konusunda kararı kendi halkı verecek” derken bu konuda ABD ile görüşmediklerini ve talepte bulunmadıklarını belirtti.
27 Mayıs 2016 Cuma, 05:37
cumhuriyet
null
ABD askeri YPG ile cephede
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/540859/ABD_askeri_YPG_ile_cephede.html
Bollywood sinemasının genç yıldızı Jiah Khan, evinde ölü bulundu.
null
Hindistan sineması Bollywood’un ünlü oyuncusu Jiah Khan’ın intihar ettiği bildirildi. ABD doğumlu ancak İngiltere’de büyüyen Khan, son olarak annesiyle birlikte Hindistan’a yerleşmişti. Yetkililer, evinde ölü bulunan yıldızın kendini asarak intihar ettiğini ve geride not bırakmadığını belirtti. Khan’ın Times of India gazetesine konuşan bir yakını, oyuncunun uzun süredir depresyonda olduğunu ancak intihar etmesinin şok etkisi yarattığını açıkladı. Jian Khan, tartışmalı ilk filmi ‘Nishabd’, ‘Ghajini’ ve ‘Housefull’ filmleriyle tanınıyordu.
04.06.2013 - 11:44
null
[]
Genç oyuncu intihar etti
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/genc-oyuncu-intihar-etti,vzqvhVicmUeIfaGycUKg-w
Türk televizyonlarında da uzun yıllar yayımlanan çocuk programı Susam Sokağı'nın yönetmeni Emily Squires 71 yaşında yaşamını yitirdi.
null
'Susam Sokağı''nın uzun soluklu yönetmeni, aynı zamanda ''The Guiding Light'' ve ''As the World Turns'' gibi pembe dizilerde çalışmış olan Emily Squires 71 yaşında hayatını kaybetti. Squires'in eşi Len Belzer yaptığı açıklamada, eşinin New York'taki Mount Sinai Hastanesi'nde hayatını kaybettiğini belirtti, ancak ölüm nedeni hakkında bilgi vermedi. Emily Squires, ünlü çocuk programı ''Susam Sokağı''nı 1982-2007 yılları arasında hem yazmış hem de yönetmişti. Ayrıca, yine çocuklar için ''Aslanlar Arasında'' adlı bir projeyi de yöneten Squires, ''Guiding Light'', ''Search for Tomorrow'' ve ''The Secret Storm'' gibi pembe dizilerin de senaristliğini yapmıştı. Squires son olarak Dalay Lama ile söyleşinin de yer aldığı ''Visions of perfect Worlds'' adlı belgeseli yönetmişti.
24.11.2012 - 03:03
Anadolu Ajansı
[]
Susam Sokağı yetim kaldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/susam-sokagi-yetim-kaldi,MWMw5pFcbUuzesblOiIYXg
İYİ Parti Manisa Milletvekili Tamer Akkal, partisinden istifa ettiğini açıklayıp, bağımsız olarak yoluna devam edeceğini bildirdi. Milletvekili Akkal, "Manisa'da İYİ Parti'yi kuran, elini taşın altına sokan, Manisa'da yüzde 14 oy alan teşkilatlarımız, ilçe başkanlarımız ve partililerimiz adeta yok sayılarak, CHP ile pazarlıklar yapılmış, 17 ilçenin 10'u teslim edilmiş, aday belirleme işlemleri bitmiş ve bunlardan şahsım da dahil olmak üzere hiçbir Manisalı yönetici haberdar edilmemiştir" dedi.
DHA
24 Haziran seçimlerinde İYİ Parti'den 1'inci sıra milletvekili adayı olarak yarışa giren Tamer Akkal, partisinin Manisa'da aldığı yüzde 14 oy oranıyla tek milletvekili olarak Meclis'e girdi. Bugün yazılı açıklama yapan Akkal, partisinden istifa ettiğini duyurup, sonraki süreçte bağımsız olarak yoluna devam edeceğini ifade etti. Önceki partisi MHP'den ayrılış nedenini hatırlatan Tamer Akkal, "Bilindiği gibi daha önce bir dönem merkez ilçe başkanlığı, bir dönem il başkanlığı görevini yürüttüğüm eski partimden ayrılış sebeplerimizin başında bulunan nedenler; teşkilatlara sormadan, danışmadan ve istişare edilmeden 'ben yaptım oldu' mantığıyla kararlar alınması, alınan kararların ahbap- çavuş ilişkileriyle belirlenmesi, bulunduğumuz il ile ilgili milletvekili, belediye başkanlığı ve meclis üyeliklerinin kimseye danışılmadan, ben 'Manisa'yı sizden iyi bilirim' söylemleri eşliğinde belirlenmesi, ahde vefanın olmayışı, parti içindeki antidemokratik uygulamalardı. Üzülerek belirtiyorum ki gelinen bu noktada, aynı sıkıntılı yönetim şeklinin burada da aynen devam ettiğini görüyoruz. 'O zaman biz niye eski partimizi terk ettik ve yeni bir parti kurduk?' diye kendimizi sorgulamaktan alamıyoruz" ifadelerini kullandı. İstifasının gerekçelerini sıralayan Akkal, açıklamasının devamında şunları kaydetti: "Manisa'da İYİ Parti'yi kuran, elini taşın altına sokan, Manisa'da yüzde 14 oy alan teşkilatlarımız, ilçe başkanlarımız ve partililerimiz adeta yok sayılarak CHP ile pazarlıklar yapılmış, 17 ilçenin 10'u teslim edilmiş, aday belirleme işlemleri bitmiş ve bunlardan şahsım da dahil olmak üzere hiçbir Manisalı yönetici haberdar edilmemiştir. Bu süreci Genel Merkez nezdinde yürüten Sayın Genel Başkan Yardımcılarına öncelikli tavsiyem; bu süreci Manisa'da ve tüm Türkiye'de kimselere sormadan, 'ben yaptım oldu' mantığıyla, intikam duygularıyla ve menfaat ilişkileriyle götüreceğine; büyükşehirlerin garanti olan 1'inci sıralarından değil, önce kendi memleketlerinden milletvekili adayı olmaları olacaktır. Sizler kendi memleketinizden aday olmayacaksınız ama hayatınızda 3- 5 kez gittiğiniz şehirler hakkında hiç kimseye danışmadan hüküm vereceksiniz. Özetle; Manisa Kurucu İl Başkanlığı görevini yaptığım ve Manisa Milletvekili olduğum İYİ Parti'den bugün itibarıyla istifa ediyorum. Bundan sonra milletvekilliği görevimi bağımsız olarak, Manisalılık ruhuyla ve genel merkezin değil, gerçekten milletin vekili olduğumun bilinciyle sürdüreceğimi, elimden gelenin fazlasıyla Manisa'mıza ve ülkemize hizmet edeceğimi beyan eder, saygılarımı sunarım."
28 Ocak 2019 Pazartesi, 16:21
cumhuriyet
null
İYİ Partili milletvekili istifa etti
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1221417/iYi_Partili_milletvekili_istifa_etti.html
Deva Holding, Ar-Ge faaliyetlerini genişletmek amacıyla Çerkezköy'deki üretim tesislerinde Ar-Ge merkezi kurmaya hazırlanıyor.
null
Deva Holding Yönetim Kurulu Başkanı Philipp Haas, yatırımın yaklaşık 10 milyon euro değerinde olduğunu, 2009 yılında Ar-Ge merkezinde 150 kişilik istihdam planladıklarını açıkladı. Türkiye ilaç pazarında yeni tedavilere yönelik ürün geliştirmeyi ve mevcut ürün gamını çeşitlendirmeyi hedefleyen Deva Holding, bu amaçla jenerik ürünlerin formülasyon ve geliştirme çalışmalarına hız verecek. Yaklaşık 10 milyon euro yatırımla kurulan, son teknoloji ile donatılmış Ar-Ge merkezinin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Deva Holding Yönetim Kurulu Başkanı Philipp Haas, Türkiye'de istihdam sağlayarak büyümeyi hedeflediklerini belirtti. Haas, "Ar-Ge merkezimiz, yeni fabrikalarımızın devamında hayata geçirilen önemli bir yatırımdır. Türk ekonomisine ve hükümetin destekleyici uygulamalarına güvenimiz tamdır. Türk ilaç sektörünün büyüme potansiyelini görüyoruz. Türkiye`de istihdam sağlayarak büyümeyi hedefliyoruz. Yeni Ar-Ge merkezimizde geliştirilecek ürünler ile Türkiye`de ürün çeşitliliğimizi zenginleştireceğiz ve sağlık sektörüne destek vermeye devam edeceğiz" dedi. Önümüzdeki dönemler için orijinal ilaç geliştirme projelerinin gündemlerinde olduğunu ifade eden Haas, onkoloji pazarında orta vadede yüzde 10, uzun vadede ise yüzde 20 pay hedeflediklerini söyledi. Yeni Ar-Ge merkezi ile 2009 sonuna kadar 50, 2010 sonuna kadar da toplamda 100 kişilik ek istihdam öngördüklerini belirten Haas, 12 bin başvuru aldıklarını belirtti. Haas, yeni Ar-Ge merkezinde geliştirilecek formülasyonlar için patent başvurusunda bulunacaklarını da söyledi.
09.07.2009 - 14:23
null
[]
Deva Holding Ar-Ge merkezi kuruyor
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/deva-holding-ar-ge-merkezi-kuruyor,xyhuOqeflU-39dbC6-pY6w
Bağcılar’da başıboş arılar cadde üzerinde bulunan bir mağazanın kolonuna sığındı. Caddeyi işgal eden binlerce arı, vatandaşlara korkulu anlar yaşattı.
null
İstanbul'da Bağcılar Mahmutbey Caddesi üzerinde bulunan bir mağazanın kolonunun içerisine yaklaşık 3 ay önce binlerce bal arısı gelerek yaşamaya başladı. Uzun süredir kolonun içinde yaşayan arılar bugün bilinmeyen bir sebepten dolayı adeta caddeyi istila etti. Mağaza kolonuna 2 ayrı yerden girerek bir arada uçuşan binlerce arı görenleri şaşkına çevirdi. Dükkanın bulunduğu yoldan geçen 2 vatandaş ise bal arıları tarafından sokulunca vücutlarının çeşitli yerlerinde şişkinlikler meydana geldi. Dükkan sahibi ve çevredeki esnaflar durumun açıklığa kavuşması için gereken yerleri aradıklarını ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını iddia etti. Arıların mağazanın kolonunun her iki tarafında da uçuşmaya devam etmesi esnafı çaresiz bıraktı.
09.06.2018 - 11:24
İHA
['Türkiye', 'İstanbul', 'haber']
Bağcılar’da arılar caddeyi istila etti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bagcilarda-arilar-caddeyi-istila-etti,Qu56LOjMXEqIA-UttQPmQw
Kolon kanserinin erken evrede teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, 50 yaş ve üstü herkesin kolonoskopi yaptırması gerektiğini söyledi.
null
, "Farkında ol, geç kalma" sloganıyla, kolon kanserinde erken tanıya ve  tarama testlerinin önemine dikkat çekti. Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı , hastalıkla ilgili sayısal verileri ve dikkat edilmesi gerekli hususları paylaşmadan önce Türkiye'de bin 500 gastroenterolog açığı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Türkiye'de derneğimiz üyesi 820 tane gastroenterolog var. Önceki yıllardan 110 gastroenterolog kadrosu verilirken son yıllarda bu rakam 22-24'lere indirildi. Son dönemde 33 gibi bir rakam gördük ancak, Türkiye'nin Avrupa ortalaması olan 100 bin kişide 3 gastroenterologu yakalaması için bin 500 gastroenterolog açığı var. Yani her yıl 77 yeni kadro açılması gerekiyor." Bir kişinin ömrü boyunca yüzde 5 oranında ne yakalanma riski olduğunu söyleyen Türk Gastroenteroloji Derneği  Yönetim Kurulu Üyesi , "İleri yaşta bu risk giderek artmakta. Tüm dünyanın kabul ettiği ve herkese kolonoskopi önerilen yaş 50'dir. 50 yaştan sonra bir kere yaptırdıysanız ve hiçbir şey çıkmadıysa bile bu ömrünüz boyunca bir daha yaptırmayacağınız anlamına gelmez. Mutlaka 6 ila 10 yılda bir bu işlemi tekrar ettirmeniz gerekir. Eğer 50 yaşında kolonoskopi yaptırdınız ve bir polip çıktım ise polibin sayısı ve boyutuna göre iki veya üç yılda bir kolonoskopinizi tekrar etmeniz gerekir" diye konuştu. Düzenli taramaların yüzde 80 oranında hayat kurtardığına dikkat çeken Prof. Akyüz, kolon kanserinin risk faktörlerini şu sözlerle sıraladı: "Genetik faktörler, çevre, endüstrileşme, kötü beslenme, daha çok sebzeden fakir beslenme, et ağırlıklı ve tütsülenmiş ve ise maruz kalmış gıdaların tüketilmesi risk faktörleri içinde sayılabilir. Tarama programları ise hastalarda yüzde 80 sağ kalımı artırıp kanseri önler. Çünkü kanserlerin çoğu kolon poliplerinden kaynaklanır ve bunları biz endoskopi sırasında gördüğümüzde alıyoruz yani bir nevi tedavisini de aynı anda yapmış oluyoruz." Türkiye'de bulunan 16 gastroenteroloji merkezinin katılımıyla 6 bin 508 kişi üzerinde yaptıkları taramanın sonuçlarını açıklayan Türk Gastroenteroloji Derneği Kolon Kanseri Kolorektal Polip Çalışma Grubu Başkanı , "Kolon kanseri bulgusu olmayan ama tarama amaçlı kolonoskopi yapılan 6 bin 508 kişiyi taradık. Bu çalışma sonucu her 3 vakadan birinde polip saptadık. Bunların yaklaşık yüzde 85'i kolon kanserine giden poliplerdi. Yüzde 2.3'te ise kanser saptadık. Her 100 kişiden 5'inin kolon kanseri riski taşıyor. Kolon kanserinin yüzde 90'ı polip zeminde gelişiyor. Siz eğer kanser olmadan bunları çıkarırsanız kanser önlenmiş olur.  Kanser ve polip saptanmasında sigara ve yoğun alkol tüketiminin önemli bir risk faktörü olduğunu belirledik" ifadelerini kullandı. Türk Gastroenteroloji Derneği İkinci Başkanı , hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı: "Dışkıda değişkenlik, karında ağrı, zayıflama, şişkinlik gibi şikayetler olabilir. Hasta bazen ishal bazen de kabız olabilir. Hastada kansızlık ya da kanama gelişebilir. Hasta gizli kanama ile de kansız kalabilir." Türk Gastroentoloji Derneği tarafından hazırlanan, kolon kanserinde erken tanıya ve kolon kanserinin sebeplerine dikkat çekilen bilgilendirme filmi; Altan Erkekli, Deniz Çakır, Ata Demirer ve Feridun Düzağaç'ın desteğiyle hazırlandı. Filmin bakanlık ve RTÜK onayının ardından kamu spotu olarak yayınlanması ve kolon kanserinde farkındalık yaratılması amaçlanıyor.
16.03.2018 - 09:51
DHA
['Kanser', 'Beslenme', 'İstanbul', 'kalın bağırsak kanseri']
Kolon kanseri için uzmanlardan uyarı: Farkında ol, geç kalma!
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kolon-kanseri-icin-uzmanlardan-uyari-farkinda-ol-gec-kalma,Ie9pYqzmY0yffc-zcrc7hg
Uluslararası Polis Teşkilatı INTERPOL, Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin oğullarından Saadi Kaddafi için tutuklama kararı yayımladı.
null
Merkezi Fransa'nın Lyon kentinde bulunan INTERPOL'den yapılan açıklamada, Libyalı yetkililerin talebi üzerine Saadi Kaddafi'nin tutuklanması için teşkilata üye 188 ülkede ''kırmızı bülten'' çıkarıldığı belirtildi. Açıklamada, Saadi Kaddafi'nin son olarak Nijer'de görüldüğüne ilişkin haberler de doğrulandı. Interpol, daha önce Kaddafi'nin yanı sıra oğlu Seyfülislam Kaddafi ve kayınbiraderi Abdullah El-Senusi için de tutuklama kararı çıkarmıştı.
29.09.2011 - 13:27
Anadolu Ajansı
[]
Kaddafi'nin oğlu kırmızı bültenle aranıyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/kaddafinin-oglu-kirmizi-bultenle-araniyor,4PL6HUY8B0CejindxHHElA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali'deki bombalı saldırıyı kınayarak, "Türkiye, terörizme karşı Somali hükümeti ve kardeş Somali halkı ile dayanışma içerisinde olmaya devam edecektir. Bu çerçevede, ambulans uçak ve tıbbi malzeme temini, ayrıca yaralıların Türkiye'de tedavisi de dahil her türlü yardım hazırlığı için talimat verdim" ifadesini kullandı.
null
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali'deki bombalı saldırının ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Fermacu'ya mesaj gönderdi. Başkent Mogadişu'da dün gerçekleştirilen terör saldırısı sonucu çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirten Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:  "Somali'nin istikrar ve güvenliğini hedef alan bu saldırıyı en güçlü şekilde kınıyorum. Türkiye, terörizme karşı Somali hükümeti ve kardeş Somali halkı ile dayanışma içerisinde olmaya devam edecektir. Bu çerçevede, ambulans uçak ve tıbbi malzeme temini, ayrıca yaralıların Türkiye'de tedavisi de dahil her türlü yardım hazırlığı için talimat verdim."  Cumhurbaşkanı Erdoğan, hain saldırıda hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifa, Somali hükümeti ve halkına başsağlığı diledi.
15.10.2017 - 18:41
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Recep Tayyip Erdoğan']
Erdoğan'dan Somali Cumhurbaşkanına taziye mesajı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/erdogandan-somali-cumhurbaskanina-taziye-mesaji,ehhNl0A4MkmUEtZSJxevIw
Alman havayolu şirketi Lufthansa'da kabin personelinin yaptığı grev nedeniyle 929 uçuş iptal edildi. Grevden etkilenen yolcu sayısı 110 bini aşıyor.
null
Bağımsız Kabin Personeli Sendikası (UFO) üyeleri Frankfurt (Main), Düsseldorf ve Münih havaalanlarında iş bıraktı. Lufthansa çalışanlarının Frankfurt ve Düsseldorf'taki eylemi saat 23:00'e, Münih'te ise gece yarısına kadar sürecek. UFO Sendikası Başkanı Nicoley Baublies, sözkonusu havaalanlarına inen ya da kalkan her uçakta eyleme gideceklerini söyledi. Lufthansa sözcüsü, eylem nedeniyle yaklaşık 3 bin tarifeli seferden 929'unun iptal edildiğini açıkladı. Grevden etkilenen yolcu sayısının 113 bini bulduğu belirtildi. Lufthansa grevin ilk gününde 290, ikinci gününde ise 520 uçuşu iptal etmek zorunda kalmıştı. UFO Sendikası, iş bırakma eylemine dün ara vermişti. UFO Sendikası mensuplarının grevi yalnızca Lufthansa'yı etkiliyor. Lufthansa'nın yan kuruluşu olan Germanwings iş bırakma eylemlerinden etkilenmiyor. Lufthansa ile UFO sendikası arasında iki yıldır 19 bin hostesin yaşlılık ve "geçiş dönemi bakımı" adı verilen ve çalışanların işten ayrıldıktan sonra yasal emeklilik yaşı olan 63 dolana kadar geçen sürede de maaşlarının bir kısmının ödenmesini öngören düzenlemelere ilişkin anlaşmazlık yaşanıyor. Lufthansa yönetimi bu alanlarda tasarruf yapılmasını istiyor.
09.11.2015 - 12:56
DW Türkçe
['Dünya', 'Avrupa']
Grev 929 uçuşu iptal ettirdi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/grev-929-ucusu-iptal-ettirdi,Vz0v7A4AJEGdQEjk_jhCJQ
Adana'da 3 kişinin ölümüne neden olan hastalığın Kırım-Kongo kanamalı ateşi olduğu ortaya çıktı.
null
Adana'daki ölümlerin nedeninin Kırım-Kongo Kanamalı ateşi hastalığı olduğu belirlendi. Kentte 4 büyükbaş hayvanın telef olmasının ardından, hayvanların bakıcısı olan kadın, kardeşi ve kardeşinin eşi hayatını kaybetmişti. Çukurkışla köyünde 3 çocuk sahibi Mine ve Selahattin Özmen çiftinin önce hayvanlarının ardından kendilerinin hayatını kaybetmesi tedirginlik yarattı. Olayın hemen ardından hem Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı devreye girdi. Hayvanlar karantinaya alındı, ilaçlama yapıldı. Yapılan testler ve incelemeler sonucunda Özmen çiftinin hayvansal bir bakteri nedeniyle değil, Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Hayvan ölümlerine ilişkinse Tarım Bakanlığı'nın incelemesi sürüyor. Sağlık Bakanlığı, son günlerde bazı basın yayın organlarında "Adana'da Öldüren Virüs Paniği" ve "Panik Devam Ediyor" şeklinde yer alan haberlere konu durum ile ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Adana İli Tufanbeyli İlçesi ikametli S.Ö. ve M.Ö adlı vefat eden kişilere ait numuneler Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında incelenmiş olup Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı teşhisi konulmuştur" denildi. Konuya ilişkin gerekli incelemelerin Sağlık Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işbirliğinde yürütüldüğünün vurgulandığı açıklamada, "Bu kapsamda, Adana İli Tufanbeyli İlçesi ikametli S.Ö. ve M.Ö adlı vefat eden kişilere ait numuneler Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında incelenmiş olup Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı teşhisi konulmuştur. Cenazeler, hastalıkla ilgili yürürlükte olan mevzuat doğrultusunda hazırlanarak usulüne uygun defnedilecektir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ülkemizde görülen zoonotik bir hastalıktır. Hastalık insanlara başlıca kene tutunması veya keneyle temas neticesinde bulaşmaktadır. Bunun yanı sıra viremik dönemdeki hayvanların ve hasta kişilerin kan ve vücut sıvılarına korunmasız temas edilmesiyle de bulaşabilmektedir. Geçmiş yıllarda da Adana ilimizde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakaları ve bu hastalığa bağlı ölümler tespit edilmiştir. Bölgede görülen hayvan ölümleriyle ilgili incelemelere ise ilgili kurum tarafından devam edilmektedir" ifadelerine yer verildi.
08.07.2015 - 18:54
NTV Haber
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Adana'daki şüpheli ölümlerin nedeni belli oldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/adanadaki-supheli-olumlerin-nedeni-belli-oldu,8Zq3FhWUH0SqDrVGZj6oWQ
Afganistan'ın Sovyet Birliği işgalinden sonra ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Sibgatullah Müceddidi 93 yaşında yaşamını yitirdi.
null
Eski Cumhurbaşkanı'nın Sözcüsü Şerif Yusufi, Müceddidi'nin başkent Kabil'de yaşlılığa bağlı rahatsızlıklardan dolayı tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini bildirdi. Sovyetler Birliği'nin 1979-1989 yıllarındaki 10 yıllık işgali döneminde, eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'nin de mensubu olduğu, ABD destekli küçük bir mücahit grubunun liderliğini yapan Müceddidi, işgalin sona ermesinin ardından Kabil'de kurulan ilk hükümette 2 ay süreyle Cumhurbaşkanlığı görevini yürütmüştü. Müceddidi, daha sonra görevini halefi Burhaneddin Rabbani'ye devretmişti. Rabbani döneminde mücahit gruplar arasında güç mücadelesi yaşanmış, ardından çatışmalarda diğer gruplara üstünlük sağlayan Taliban, 1996 yılında ülkenin kontrolünü ele geçirmişti.
12.02.2019 - 10:12
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ortadoğu', 'Afganistan']
Afganistan eski Cumhurbaşkanı Müceddidi öldü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/afganistan-eski-cumhurbaskani-muceddidi-oldu,U-eU9noZ9EWtTZrTl0nz4A
Ünlü oyuncuya, Bosna Hersek'te çekim yapması için izin verildi
null
Oscar ödüllü Amerikalı oyuncu Angelina Jolie'nin ilk yönetmenlik denemesi olan ve Bosna'daki savaş yıllarında (1992-1995) geçen bir aşk hikayesini konu alan filmi için Bosna Hersek Federasyon Kültür Bakanlığı'ndan çekim izni verildi. Bosna Hersek genelinde faaliyet gösteren Tecavüze Uğramış Savaş Mağduru Kadınlar Derneği'nin müracaatı üzerine, halen çekimleri Macaristan'da devam eden filmin senaryosunun temin edilememesi ve bazı evrak eksikliği nedeniyle Bosna Hersek Federasyonu Kültür Bakanlığı Jolie'nin filminin Saraybosna ve Zenitsa kentlerindeki çekim iznini iptal etmişti. Eksik evrakın tamamlanması ve Bosna Hersek'te çekilecek film sahnelerinde Boşnak kadınlarına hakaret tespit edilmemesi üzerine, Bosna Hersek Federasyon Kültür Bakanı Gavrilo Grahovats, Jolie'nin filmine çekim izni verdi. Vişegrad kentinde, 1992 yılında liseye giden kızıyla birlikte tecavüze uğrayan ve bunun üzerine kurduğu dernekle 25 bine yakın tecavüz mağduru kadının ifadesini toplayarak Lahey'deki uluslararası savaş suçları mahkemesine sunan Bakira Haseçiç yaptığı açıklamada, filmin konusunun "tecavüzcüsüne aşık olan bir Boşnak kadının hikayesi" olduğuna dair duydukları çeşitli söylentilerin ardından, Bosna Hersek'teki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) aracılığıyla Angelina Jolie ile iki defa görüşme talebinde bulunduklarını, ama taleplerinin hala yerine getirilmediğini belirtti. Jolie'nin böyle bir filmde önce savaş mağduru kadınları dinlemesi gerektiğini vurgulayan Haseçiç, "Bizim için sadece 'toplama kampında aşk' ifadesinin kullanılması yeterlidir, buna izin vermemek için mücadelemizi sürdüreceğiz. Böyle bir şeyi kesinlikle kabul edemeyiz. Günlerdir savaş mağduru kadınlar bizi arıyor ve yaşadıklarımızın asla böyle bir filmle yansıtılamayacağını söylüyorlar" dedi. Kendilerine filmin senaryosunun içeriğinin hala verilmediğini ve filmle ilgili gelen duyumların, bu süreçte yaşananların, savaş mağduru kadınların ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediğini, acılarını artırdığını söyleyen Haseçiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Toplama kampında aşk olamaz. Böyle bir olay, büyük bir yalan ve gerçeğimizin, tarihimizin, yaşadığımız katliamın, soykırımın saptırılması olur. Toplama kampında aşkı-sevgiyi, ancak çocuğunuz için hissedersiniz. Onu kurtarmak için her şeyinizi verirsiniz. Böyle bir hikayeyle tekrar savaş kurbanlarına hakaret ediliyor. Bu hepimizin, Müslümanların küçük düşürülmesi olur. Her şeyin arkasında dururuz, ama bir kurbanın tecavüzcüsüne aşık olabileceğini kesinlikle kabul edemeyiz." Ayrıca Haseçiç, savaş mağduru bir kadının kendilerini bugün aradığını ve ağlayarak, "Lütfen Jolie'ye sorun; boynuna bıçak dayatılarak tecavüze uğramak aşk mı oluyor" diye konuştuğunu sözlerine ekledi. Bu arada Bosna Hersek'te yayın yapan gazete ve televizyonlar da filmin çekimlerinin Bosna Hersek'te bu haliyle yapılıp yapılmamasını tartışıyor. Filmin senaryosunda ise çeşitli iddialar ortaya atılıyor. Bazı haberlerde, filmde, toplama kampında bulunan bir Boşnak kızın kampın sorumlusunun, Çetnik komutanın oğluna aşık olduğu ve babanın bu aşka karşı çıktığı ileri sürülüyor. Bosna Hersek'in önemli gazetelerinden Denvni Avaz, filmde Boşnak kızının Sırp ordusuna mensup tecavüzcüsüne aşık olduğunu iddia etti. Gazetenin haberinde, filmin senaryosu şu şekilde anlatıldı: "Boşnak kızın aşık olduğu tecavüzcü Sırp askeri, kızı diğer esirlerden uzakta güvenli bir yere götürür ve ona her gün yemek getirir. Genç kız, yalnızlığında Sırp gencini düşünür ve aralarındaki aşk büyür. Ancak hikayenin gidişatı burada değişir. Büyük bir bombalama öncesi ikisi bir kiliseye sığınır. Çok sayıda Sırp askeri bu bombalama sırasında ölmüştür. Sırp genci, kızın Bosnalı askerlere yeri hakkında bilgi verdiğini düşünerek onu öldürür. Daha sonra BM askerlerine teslim olur ve savaş suçlusu olduğunu kabul eder." Öte yandan Angelina Jolie, filmin senaryosunun detaylarıyla ilgili olarak şu ana kadar henüz açıklama yapmadı. BMMYK'nin iyi niyet elçisi olan Jolie, beraber yaşadığı aktör Brad Pitt'le birlikte 5 Nisan'da Bosna Hersek'e gelerek, Bosnalı yönetmen Aida Begiç'in savaş yıllarında kaybolan eşlerini bekleyen kadınların hikayesini anlattığı "Kar" filminin çekimlerinin de yapıldığı Gorajde ve Vişegrad kentlerindeki mülteci kamplarını ziyaret etmişti. Daha sonra bu ziyaretin, Jolie'nin, Bosna Hersek'te 1992-1995 yıllarındaki savaşta toplama kampına düşen Boşnak kızıyla onu kurtarmaya çalışan bir Sırp genci arasında geçen aşk öyküsünün anlatıldığı filmin hazırlıkları kapsamında olduğu açıklanmıştı. Film çekimleriyle ilgili olarak daha önce Sırbistan'daki özel televizyon kanalı Pink TV'nin sahibi Jelyko Mitroviç'le anlaşan Jolie, Mitroviç'in projeden vazgeçmesine rağmen film çalışmasına ara vermemişti. Budapeşte'deki bir film stüdyosunda 29 Eylül'de çekimlerine başlanan ve Jolie'nin ilk yönetmenlik denemesi olan, yaklaşık 12,5 milyon Euro'ya mal olacak filmde, Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan'dan çok sayıda ünlü oyuncu rol alıyor. Macaristan'daki çekimlerin ardından kasım ayında Saraybosna ve Zenitsa kentlerinde devam edilmesi planlanan filmin Bosna Hersek'teki çekimlerinin izni, Bakira Haseçiç'in şikayeti üzerine Federasyon Başbakan Yardımcısı ve Federasyon Kültür Bakanı Gavrilo Grahovats tarafından geçen hafta iptal edilmişti. Bunun üzerine Jolie, BMMYK aracılığıyla yaptığı açıklamada, kendisinin Bakira Haseçiç'le görüşmek istediğini söylemiş ve insanların filmini izlemeden karar vermemesini istemişti.
22.10.2010 - 11:46
haberturk
[]
Angelina'ya onay
Sanat
https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/563896-angelinaya-onay
Can Dündar'a saldırı girişimi ile ilgili iki kişi daha gözaltına alındı.
null
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a, İstanbul Adliyesi önünde silahla ateş açılmasıyla ilgili 2 kişi daha gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri olayla ilgili başlattığı çalışma kapsamında Murat Ş.'nin arkadaşı olduğu değerlendirilen 2 şüpheliyi daha yakaladı. Saldırının ardından gözaltına alınarak götürüldüğü Çağlayan Polis Merkezinde ilk ifadesi alınan ve "tehdit", "hakaret", "yaralama" suçlarından kaydı olduğu öğrenilen ve Asayiş Şube Müdürlüğünde sorgulanan Murat Ş. ve 2 arkadaşı için 24 saat ek gözaltı süresi verildi. Olayı tüm yönleriyle soruşturmak ve aydınlatmak için Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği ekiplerine bağlı polislerden özel ekip kurulduğu öğrenildi. Şüphelinin telefon kayıtları incelemeye alınırken, olayda kullandığı ruhsatsız tabanca balistik incelemeye gönderildi. Olayla ilgili 20 kişinin tanık olarak ifadesine başvurulurken, şüphelinin sorgusunda "Kimseden emir almadığını, olayı kendi gerçekleştirdiğini ve Can Dündar'ın adliyede olacağını medyadan öğrendiğini" söylediği, "Dündar'ı sevmediğini, sadece bireysel olarak ders vermek amaçlı böyle bir eylem gerçekleştirdiğini" tekrarladığı öğrenildi. Şüphelilerin emniyetteki sorguları devam ederken, olayla ilgili yarın da ek gözaltı süresi isteneceği öğrenildi.
07.05.2016 - 13:10
NTV Haber, Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Can Dündar'a saldırı girişimi ile ilgili yeni gelişme
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/can-dundara-saldiri-girisimi-ile-ilgili-yeni-gelisme,qmScJEJWAEOxA4yAU8Fe9A
Geçen haftasonunda Güneş'te art arda çok büyük patlamalar gözlemlendi. Bunlar Dünya'ya ulaşan şok dalgaları yaratabilir.
null
Güneş yüzeyinde haftasonu havai fişek patlamalarını andıran çok sayıda patlama gözlemlendi. Dünyanın heryerinden gökbilimciler bu küçük patlamaların yanı sıra dev bir patlamaya da şahit oldu. İngiliz Daily Telegraph gazetesine göre Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) uzmanları dev patlamanın ardından Güneş’ten Dünya’ya tsunami benzeri şok dalgalarının yöneldiğini söylüyor. Bilimadamları hızı saatte 15 milyon kilometreye yaklaşan tsunami dalgalarının dünyayı vurabileceği görüşünde. Uzmanlara göre bu çok yüklü gaz dalgasının dünyanın manyetik alanına çarpması halinde, uydu, elektrik ve iletişim ağları zarar görebilir. Ama bu zararın boyutları tam olarak kestirilemiyor. Güneş’teki bu gaz patlamaları solar atmosferdeki çok büyük manyetik yapıların dengelerini kaybetmesi sonucu oluşuyor. Nasa'dan bilimadamları 2013 yılında da Güneş’in derin bir uykudan uyanmasının ardından patlamalar sonucu oluşacak benzeri görülmemiş manyetik enerjinin dünyayı etkisi altına alabileceği uyarısında da bulunuyor.
03.08.2010 - 14:10
NTV Haber
[]
Güneş'ten şok dalgaları gelebilir!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gunesten-sok-dalgalari-gelebilir,Mu8GErAB_EW8G75ENP612Q
Ourç tutanlar için sahurun günün ilk öğünü olduğunu belirten Diyetisyen Aysu Aydın, bu nedenle sahurda besin değeri yüksek gıdaların tercih edilmesini öneriyor.
null
Oruç tutanların vücut dirençlerinin düşmemesi ve sağlığın bozulmaması için sağlıklı beslenmeye özen göstermeleri gerektiğini söyleyen Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aysu Aydın, özellikle sahurda besin değeri yüksek gıdaların tüketilmesini öneriyor. Ramazan ayında sahurun günün ilk öğünü olduğunu vurgulayan Aydın, “Bu nedenle önemi yüksektir. Gece yatmadan önce yemek yemek veya gece kalkıp sadece su içip yatmak sakıncalıdır. Çünkü bu tip beslenme, yaklaşık 15 saat olan açlığı, ortalama 18–20 saate çıkarmaktadır. Bu durumda kas yıkımı olarak, metabolizma yavaşlamaktadır. Belirtilerde ise; günlük hareketlerde yavaşlama, uyku isteği, baş ağrısı, halsizlik görülmektedir” diyor. Vücudun temel gereksinmelerinden birisinin de sıvı alımı olduğuna vurgu yapan Aydın, oruç tutanların beslenmede dikkat etmesi gereken diğer noktalar hakkında şunları söylüyor: “Oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı gün içinde tüketilemediği için karşılanamaz. Susuz vücut; yorgunluk, kas krampları, deride kuruma, sindirim sisteminde zorluk, sersemlik ve sıcaklık hissine neden olmaktadır. Bunun için muhakkak sahurda yatmadan önce, uyanınca, iftar öncesi, iftar sonrası yatana kadar sıvı tüketimini ihmal etmemek gerekmektedir.Sahurda yapılacak en güzel öğün kahvaltıdır. Kaliteli bir protein içeriğine sahip yumurtanın tok tutma özelliği vardır. Yumurta, peynir, yağlı tohumlardan ceviz, ekmek, bol yeşillik ,süt gibi çeşitlilik artırılabilir. Uzun süren bir açlık döneminin (15-16 saat) ardından tek öğünde ve daha hareketsiz olunan saatlerde yüksek miktarlarda besin tüketilmektedir. Bu durum sindirim ve dolaşım sistemi bozuklukluklarına, metabolizma hızının düşmesine, harcanan günlük enerjinin azalmasına yol açmaktadır. Hızlı yemek yemek ve besinleri iyi çiğnemeden tüketmek yine bu dönemde en sık görülen problemler olan gaz ve hazımsızlığa neden olmaktadır.Yetersiz sıvı, bu dönemlerde genelde konstipasyon diğer bir değimle kabızlık riskini de artırmaktadır. Bu sebeple de iftar saatinden sahur bitimine kadar en az 12- 14 bardak sıvı alınması şarttır. Sahurda 3-4 adet taze kayısı tüketilmesinde ise fayda vardır. • Küçük bir başlangıçla iftarımızı açılmalı. (öncelikle 2 bardak su üzerine 2 hurma). • Ilık bir çorba iftar sofralarının vazgeçilmezi olarak tüketilmeli.(1 kase çorba içildikten 5 dk sonra ana yemeğe geçilmeli). • Ana yemek; ızgara veya haşlama olacak şekilde et, tavuk veya balık yemekleri olmalı. Ana yemeğin yanında mutlaka 1 kase yoğurt veya 1 bardak ayran veya 1 kase cacık tüketilmeli. • Yemeğin yanında 1 veya 2 dilim esmer ekmek alınmalı. 1 dilim esmer ekmek yerine 1/8 pide yenilebilir. • Çiğ sebze bol bol tüketilmeli. Çiğ sebze lif içerir tokluk sağlar. • Yağlı ve işlenmiş yiyeceklerden uzak durulmalı. • Çay ve kahve susuzluk yaratacağı için çok fazla tüketilmemeli. • Şerbetli tatlılar yerine, sütlü tatlılar tercih edilmeli ancak haftada 1-2 kez olmalı.
03.07.2014 - 12:34
null
[]
‘Sahur günün ilk öğünü ve önemli’
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/sahur-gunun-ilk-ogunu-ve-onemli,9_0O1HvQ3kC9K6jWzV7DcA
Tatilden dönenleri taşıyan minibüsün şarampole devrilmesi sonucu yaralanan biri Japon 10 kişi hastaneye kaldırıldı
null
Aksaray'da minibüsün şarampole devrilmesi sonucu 10 kişi yaralandı. Engin Kabar (40) idaresindeki minibüs, Aksaray-Konya karayolunun 31'inci kilometresinde şarampole devrildi. Kazada, sürücü Kabar'ın yanı sıra minibüsteki Sevgi (41), Elif Bihter (17), Ebrar (14), Ahmet Faruk (9) ve Ömer Asaf Kabar (1), Erdinç Tiken (47) ile Japonya uyruklu Lika (36), Melisa (9) Batuhan Kawai (4) yaralandı. Ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Minibüste bulunanların tatil için gittikleri Muğla'nın Bodrum ilçesinden Nevşehir'e dönüş yaptıkları belirtildi.
28.07.2018 - 10:47
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Aksaray', 'Trafik Kazası']
Aksaray'da minibüs şarampole devrildi: 10 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/aksarayda-minibus-sarampole-devrildi-10-yarali,XJShFshY3Uq5mje9kDNiGA
Galatasaray'la yolları ayrılan Jan Olde Riekerink, önceki gün Florya'da bir mekanda Sneijder ile birlikte yemek yediler.
cumhuriyet.com.tr
Galatasaray'ın eski teknik direktörü Riekerink ile Sneijder, derbi öncesi Florya'da bir mekanda birlikte yemek yediler. Riekerink'in tazminatını henüz almadığı için İstanbul'da kaldığı ve yönetimin bu sorununu derbi sonrası çözeceği belirtildi. Sarı-kırmızılı takımın Beşiktaş karşısında galibiyetini kesin olarak gören Hollandalı teknik adam şunları söyledi: "Galatasaray, Beşiktaş'ı yenerse ki yenecektir; o zaman şampiyonluk iddiaları artacak." (Hürriyet)
26 Şubat 2017 Pazar, 16:28
cumhuriyet
null
Sürpriz buluşma! Sneijder ile Riekerink...
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/685773/Surpriz_bulusma__Sneijder_ile_Riekerink....html
Agos gazetesi genel yayın yönetmeniyken 19 Ocak 2007'de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Hrant Dink'in öldürülüşünün 11. yılı
AA
Uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni , ölümünün 11. yılında anıldı. Dink'i anmak isteyenler, geniş güvenlik önlemlerinin alındığı Şişli Halaskargazi Caddesi'ndeki Agos gazetesinin önünde, saat 12.30'dan itibaren toplanmaya başladı. Gazete önündeki törene, Hrant Dink'in ailesi, arkadaşları ve meslektaşlarının yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, CHP Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Selina Doğan, Mahmut Tanal, oyuncu Nur Sürer ve Menderes Samancılar'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Üzerinde "Su çatlağını bulur Hrant 11. yıl" yazan pankartın asıldığı gazete binasının girişinde, Hrant'ın arkadaşları insan zinciri oluşturdu. Katılımcılar Dink'in öldürüldüğü noktaya kırmızı karanfil bıraktı. Törende "Sarı Gelin" türküsü, Türkçe ve Ermenice olarak çalındı. Anma törenine katılanlar, "Buradayız Ahparig", "Hrant için adalet için", "Öldür diyenler yargılansın" şeklinde sloganlar attı. Tören kapsamında ayrıca, Hrant Dink'in öldürüldüğü saat 15.05'te saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu sırasında her yıl olduğu gibi Hrant Dink'in kendi sesinden "Su çatlağını buldu" hikayesi dinletildi. Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin, anma töreninde yaptığı konuşmada, bundan 11 yıl önce, Hrant Dink'in, bu kaldırımda, ensesinden vurularak katledildiğini belirterek, "Aylar öncesinden Hrant'ın evi ve Agos çevresinde keşif yapıp kroki çizen, tetikçi timi koordine eden jandarma, polis ve istihbarat görevlileri o gün burada, bu kaldırımlarda, kafelerde, simitçi dükkanlarında uzun süreden beri planladıkları cinayetin işlenmesini bekliyorlardı." dedi. Çetin şöyle konuştu: "Cinayetin, plana uygun bir şekilde işlendiğinden ve tetikçilerin kaçtığından emin olduktan sonra bu defa, cinayet soruşturması yapıyormuş gibi aslında cinayetin izlerini ortadan kaldırmaya, delilleri karartmaya, sonradan silecekleri kamera görüntülerini toplamaya giriştiler. Cinayeti başından sonuna kaydetmiş olmalarına rağmen, delil topluyormuş gibi soruşturma yapıyormuş gibi yaptılar. Ve bu 'mış gibi yapma' hali hiç bitmedi." Hrant Dink cinayetinin, siyasi cinayetler ve suikastlar geleneğinin ilki olmadığını ve maalesef sonuncusu da olmadığını belirten Çetin, "Ama Hrant Dink cinayeti, toplumda hesap edemedikleri bir tepkiye yol açtı. 'Artık yeter' dedirtti. Cenaze töreninde yüz binleri buluşturdu ve birkaç tetikçiyle kapatmak istedikleri dosyayı bir türlü kapatamıyorlar. Çünkü sizler ve bugün burada bulunamayan ama yürekleri burada olanlar, bu ülkenin yiğit ve iyi insanları, 11 yıldır soğuğa, kara, kışa, yağmura, baskıya rağmen hakikati ve adaleti talep etmekten vazgeçmediniz." ifadelerini kullandı. Törenin ardından katılımcılar Agos gazetesinin önünden ayrıldı. Tören nedeniyle kapatılan yollar da tekrar araç trafiğine açıldı. Hrant Dink davası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Yeni iddianamelerle FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de dahil edildiği 11'i tutuklu, 10'u firari 85 sanıklı davada, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında da tutuklu bulunan eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ve eski İstihbarat Dairesi Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in de aralarında bulunduğu sanıkların çoğunun savunması alındı. AA'nın aktardığına göre, hazırlanan 168 sayfalık iddianamede, Ramazan Akyürek ile Coşgun Çakar'ın "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı örgüt kurmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından da 23 yıldan kırk dörder yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanıklardan Ali Fuat Yılmazer'in "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı örgüt kurma, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından, 19 yıldan 32 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma" suçlarından, 15 yıl altışar aydan yirmi ikişer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un, "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan ikişer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve eski Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu'nun "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, görevi kötüye kullanma ve resmi belgeyi yok etme" suçlarından 18 yıl altışar aydan 29 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talebinde bulunuldu. Cinayetin işlendiği dönemde İstihbarat Daire Başkanlığı'nda görevli Komiser Yılmaz Angın, İstihbarat Daire Başkanlığı C Büro Şube Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Tamer Bülent Demirel ve Osman Gülbel, Trabzon'da polis memurluğu yapan Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Komiser Yardımcısı Özkan Mumcu, Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı görevini yürüten Ercan Demir ve Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü yapan Faruk Sarı hakkında, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen iddianamede, bu sanıklar hakkında ayrıca ''silahlı örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma'' suçlarından çeşitli hapis cezaları istendi. İddianamede, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığında görevli Şube Müdürü Yunus Yazar, eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı Ali Poyraz, o dönem komiser olan Hamdi Egbatan, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan, Ömer Faruk Kartın, polis memuru Mehmet Uçar ve dönemin mülkiye müfettişi Şükrü Yıldız'ın ise "silahlı örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme ve görevi kötüye kullanma" suçlarından çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları talep edildi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, Agos gazetesi genel yayın yönetmeniyken 19 Ocak 2007'de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden gazeteci Hrant Dink'in yerinin doldurulamayacağını belirterek, "Yargılama daha da sürecek gibi gözüküyor. Uzun sürsün ama Hrant Dink'i 'vur' diyenler ortaya çıksın, bizim talebimiz budur." dedi.
19.01.2018 - 10:30
haberturk
['hrant dink', 'ogün samast', 'agos gazetesi']
Hrant Dink, öldürülüşünün 11. yılında anıldı
Gündem
https://www.haberturk.com/hrant-dink-suikastin-11-yilinda-aniliyor-1802991
Son dakika... ABD Başkanı Donald Trump'ın medyaya karşı tutumunu eleştiren yaklaşık 350 Amerikan gazetesi, bugün yayınladıkları baş yazılarla Trump'a tepki gösterdi. Göreve geldiği günden bu yana Amerikan merkez medyasını yalan haber üretim merkezi olarak tanımlayan Trump, gazeteciler için ise 'halk düşmanı' ifadelerini kullanmıştı
HABERTURK.COM
Amerikan basını Başkanı 'a karşı kazan kaldırdı. Yaklaşık 350 haber kuruluşu, bugün yayınladıkları baş yazılarla Trump'ın medyaya yönelik saldırılarına tepki gösterdi ve basın özgürlüğünü savundu. Trump'a karşı gösterilen organize tepki, Boston Globe'un çağrısı üzerine başladı. Gazete durumu, 'Özgür basına karşı kirli savaş' olarak niteledi. Boston Globe'dan yapılan açıklamada 343 gazetenin organizasyona katılacakları yönünde beyanda bulundukları belirtildi. The New York Times, Chicago Sun Times, Philadelphia Inquirer ve Miami Herald gibi önemli gazetelerin yanı sıra birçok yerel ve küçük gazetede Trump'ın medya karşıtı sözlerine tepki gösteren baş yazılar yayınladı. Post-Dispatch gazetesi, gazetecileri 'vatanseverlerin en doğruları' olarak tanımlarken, Chicago Sun Times birçok Amerikalının Trump'ın saçmaladığının farkında olduğu görüşünü paylaştı. Trump'ın durmasını umduklarını belirten N.C Observer, "Nefesimizi tutmayacağız" ifadelerini kullandı. ABD'nin en çok satılan gazetelerinden biri olan The New York Times ise okurlarına, yaşadıkları yerlerdeki yerel gazetelere abone olma çağrısı yaptı. Gazete baş yazısında, "İyi işler yaptıklarını düşündüğünüzde onları övün, daha iyisini yapabileceklerini düşündüğünüzde onları eleştirin. Hepimiz bunun içindeyiz" ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldiği günden bu yana baştan merkez medya olmak üzere tüm Amerikan medyasını hedef alıyor. Gazetecileri 'halk düşmanı' olarak tanımlayan Trump, merkez medyayı ise 'yalan haber' üretmekle suçluyor.
16.08.2018 - 08:43
haberturk
['donald trump', 'abd', 'abd medyası']
Amerikan medyası Trump'a karşı ayakta: 350 gazeteden ortak tepki
Dünya
https://www.haberturk.com/amerikan-medyasi-trump-a-karsi-ayakta-350-gazeteden-ortak-tepki-2105266
SON DAKİKA HABERİ: HDP’nin KHK’lı isimlerin yerine yarışı ikinci sırada bitirenlere mazbata verilmesine dair karara yaptığı ikinci olağanüstü itiraz da reddedildi.
null
haberi!  Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçilmiş KHK'lı isimlerle ilgili HDP'nin olağanüstü itirazı hakkında kararını açıkladı. HDP’nin KHK’lı isimlerin yerine yarışı ikinci sırada bitirenlere mazbata verilmesine dair karara yaptığı ikinci olağanüstü itiraz reddedildi. YSK, daha önce aldığı kararın kesin olduğunu belirterek, HDP’nin itirazını bir kez daha reddetti.
30.04.2019 - 15:32
NTV Haber
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber', 'hdp', 'YSK']
SON DAKİKA: YSK'dan HDP'nin KHK itirazına ikinci ret
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-yskdan-hdpnin-khk-itirazina-ikinci-ret,MJwGuQOspkuOu_XWQm39Fg
Emmy ve Altın Küre ödüllü The Handmaid’s Tale dizisinin ödüllü oyuncusu Elisabeth Moss, ‘The Kitchen’ filminde rol alacak.
null
Mad Men dizisiyle tanınan, Emmy ve Altın Küre ödüllü The Handmaid’s Tale dizisiyle dünya çapında üne ulaşan ABD’li oyuncu Elisabeth Moss’un yeni projesi belli oldu. İki Altın Küre ödüllü Moss’un, mafya filmi ‘The Kitchen’da rol alacağı öğrenildi. Andrea Berloff’un yönetmenlik koltuğuna oturacağı filmde Moss’un yanı sıra Melissa McCarthy ve Tiffany Haddish de rol alacak. Filmin yapımcılığını Michael De Lucaüstleniyor. Ollie Masters ve Ming Doyle’un yazdığı aynı isimli çizgi romandan uyarlanan film, klasik bir gangter hikayesini ele alıyor.  1970’lerde, New York’taki Hell's Kitchen’da geçen filmde, FBI’ın bazı mafya babalarını ve üyelerini yakalamasından sonra, İrlandalı gangsterlerin eşleri mafyanın yönetimini üstleniyor ve işleri yürütmeye başlıyor.  Filmde, yeni hayatındaki şiddete aşık olan, istismarcı bir kocanın çekingen eşini oynayayan Elisabeth Moss, The Handmaid’s Tale dizisinin ikinci sezonuyla da TV ekranlarında olacak. ‘The Kitchen’ filminin Amerika’daki gösterim tarihi 20 Eylül 2019 olarak açıklanırken, henüz Türkiye’deki vizyon tarihi bilinmiyor.
20.03.2018 - 10:52
ntv.com.tr
['Yaşam', 'dizi', 'sinema', 'Sanat']
The Handmaid’s Tale’in yıldızı Elisabeth Moss’tan yeni film
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/the-handmaids-talein-yildizi-elisabeth-mosstan-yeni-film,Rth-yqU6_EC9_CmjxQ0PKA
Almanya'da üretici fiyatları Temmuz'da yüzde 7.8 ile Federal Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulmasından beri en büyük düşüşü gösterdi.
null
Almanya'da üretici fiyatları, enerji fiyatlarındaki hızlı gerilemenin de etkisiyle Temmuz ayında, son 60 yılın en büyük yıllık düşüşünü kaydetti. Üretici fiyatları Temmuz 2008'e göre yüzde 7.8 ile Federal Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı sonrası 1949'da kurulmasından beri yıllık bazda en büyük düşüşü gösterdi. Fiyatlar aylık bazda ise yüzde 1.5 geriledi. Reuters anketine göre Temmuz üretici fiyatlarının aylık bazda 0.2, yıllık bazda ise yüzde 6.5 düşmesi bekleniyordu. Enerji fiyatları dışarıda bırakıldığında ise üretici fiyatları bir önceki aya göre yüzde 0.2, yıllık bazda ise yüzde 3.6 geriledi.
19.08.2009 - 11:23
Reuters
[]
Almanya'da üretici fiyatlarında rekor düşüş
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/almanyada-uretici-fiyatlarinda-rekor-dusus,0-BlXx8G20y9_iim4EksNQ
Ankara'da düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan 6 kişiden 4'ü tutuklandı.
null
Başkentte uyuşturucu ticareti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 6 şüpheliden 4'ü tutuklandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Organize Suçlar Bürosu, Sincan'da uyuşturucu madde imal ve ticareti yapıldığına ilişkin ihbar üzerine soruşturma başlattı. Başsavcılığın talimatı üzerine harekete geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, takibe aldıkları şüphelilerinin uyuşturucu ticareti yaptıklarını belirledi. Bunun üzerine şüphelilerin Sincan, Etimesgut ve Çankaya ilçelerindeki adreslerine eş zamanlı operasyon düzenleyen ekipler, M.D, M.A, A.A, L.K, Ö.Ş. ve V.D'yi gözaltına aldı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda 36 gram uyuşturucu, 5 bin 120 lira ile ruhsatsız tabanca ve çok sayıda mermi ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen ve savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan şüphelilerden M.D, M.A, A.A, L.K. tutuklandı; Ö.Ş. ve V.D. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
18.10.2018 - 15:04
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Ankara', 'Genel']
Uyuşturucu operasyonunda 4 tutuklama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/uyusturucu-operasyonunda-4-tutuklama,UGouhvKxjECFMCIGry0u8Q
IŞİD tarafından kaçırılan eski başkonsolos artık milletvekili...
null
Geçen yıl IŞİD tarafından rehin alınan ve 48 personeli ile birlikte 101 günsonra özgürlüğüne kavuşan eski Musul Başkonsolosu , Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından görevinden istifa ettirilerek Ardahan 1’inci sıra milletvekili adayı gösterildi. HDP’nin 7 Haziran’da kazandığı milletvekilliğini CHP’ye kazandıran Öztürk, bunun sevincini ailesi ve partililerle paylaştı. Üç çocuk babası Öztürk Yılmaz, “7 Haziran seçimlerinde kaptırdığımız milletvekilliğini geri almanın sevincini yaşıyoruz. Aldığımız sonuçlara göre kesinlikle bir milletvekili çıkarıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi 7 Haziran’da kaybetmiş olduğu sandalye sayısını böylece geri almış olacak” dedi.
03.11.2015 - 06:29
haberturk
['öztürk yılmaz', 'chp']
Eski Başkonsolos: Kaptırdığımız vekilleri geri aldık
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1148031-eski-baskonsolos-kaptirdigimiz-vekilleri-geri-aldik
Malezya Başbakanı Muhammed, ülkeler arasındaki sorunların çözülmesi için yeni bir dünya düzeni çağrısında bulundu.
null
Japonya'nın başkenti Tokyo'da düzenlenen "Asya'nın Geleceği" konferansında konuşan Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, dünya genelinde yaşanan çatışma, iç savaş ve milletler arası problemlere değindi. Mahathir, sorunları çatışma ve savaşla çözmeyi planlayan mevcut düzenlerin ilkel olduğunu vurgulayarak, "Dünyadaki genel durumun istikrarlı olmadığını görüyoruz. Her bölgede bir sorun var, Latin Amerika'da, Avrupa'da, Asya'da ve Ortadoğu'da." şeklinde konuştu. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşına değinen Mahathir, "Bu rekabet dünyaya hiçbir şekilde iyilik getirmiyor. Bu çatışmanın içinde olmadığımız halde bizler etkileniyoruz. Filler tepişince altta ne varsa onlar da eziliyor." dedi. Mahathir, "Yeni bir düzene ihtiyacımız var. Çünkü mevcut birtakım düzenler iflas etmiş görünüyor. Bu sistemler başarısız oldu, çünkü bizler hala ilkel ve nispeten uygarlaşmamış haldeyiz." ifadesini kullandı. Uluslararası ekonomideki sorunlar hakkında da konuşan Mahathir, mevcut döviz ticaretinin manipülatif olduğunun altını çizdi ve "Doğu Asya ülkeleri arasındaki ithalat ve ihracat faaliyetlerini değerlendirmek için altın kullanılabilir." dedi. Mahathir, ABD'nin bazı ülkelerin ekonomilerini etkilemesi hakkında ise "ABD, bir ülkeyi kötü olarak nitelendirip o ülkede yatırım yapmak isteyenleri etki altına almaya çok meraklı. Bu şekilde demokratik olamazsınız. Kararı tek bir güç veremez." diye konuştu.
30.05.2019 - 10:19
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'haber', 'malezya']
Malezya'dan 'yeni dünya düzeni' çağrısı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/malezyadan-yeni-dunya-duzeni-cagrisi,oPRXVhKijU6DwfCB55vCWQ
İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin (İDOB) bu sezon için belirlediği "idealizm" teması altında sahnelenecek son eseri "Mançalı Adam" müzikali, 24 Mayıs'ta sanatseverlerle buluşacak
AA
İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin (İDOB) son eseri "Mançalı Adam" müzikali, 24 Mayıs'ta sanatseverlerle buluşacak. İDOB'tan yapılan açıklamaya göre, eserin prömiyeri Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM) Turkcell Platinum Sahnesi'nde gerçekleştirilecek. AA'da yer alan habere göre, Mitch Leigh tarafından bestelenen, metin ve şarkı sözlerini Dale Wasserman ile Joe Darion'un kaleme aldığı, Güngör Dilmen tarafından da çevirisi yapılan müzikalin yönetmenliğini Murat Göksu üstleniyor. Müzik sorumluluğunu ve orkestra yönetimini Hüseyin Kaya'nın yapacağı müzikalin dekor tasarımı Ferhat Karakaya'nın, kostüm tasarımı Gizem Betil'in, ışık tasarımı ise Taner Aydın'ın imzasını taşıyor. Dünya prömiyeri ile Broadway prömiyeri 1965'de gerçekleştirilen ve 16. yüzyılın sonlarında geçen müzikalin konusu özetle şöyle: "Vergi toplayıcısı, asker ve yazar Miguel de Cervantes ve yardımcısı Sancho, manastıra karşı geldikleri gerekçesiyle İspanyol Engizisyonu tarafından hapse atılırlar. Buradaki mahkumlar Cervantes'in tüm eşyalarına el koyar. Ancak Cervantes, el yazısı metinlerinin kendisine geri verilmesi konusunda onları ikna eder ve Mançalı Don Kişot hikayesini yeniden canlandırarak dramatik bir savunma gerçekleştirir. Şövalyeliğin öldüğüne inanmak istemeyen ve kendi çılgın dünyasında yaşayan onurlu şövalye Don Kişot'un dokunaklı ve tutku dolu hikayesi başlar." Müzikalde ayrıca Don Kişot rolünde Suat Arıkan, Hakan Aysev ve Murat Göksu, Sancho rolünde Çağrı Köktekin, Yücel Özeke ve Onur Turan, Aldonza rolünde Şebnem Ağrıdağ Kışlalı, Hande S. Ürben, Hancı rolünde Gökçe Şenyüz ve Barbaros Taştan, Rahip rolünde Serkan Bodur ve Ufuk Toker, Dr. Carrasco rolünde Can Reha Gün, Antonia rolünde Begüm Karacasu ve Ayşegül Karkıner dönüşümlü olarak rol alıyor. Mançalı Adam müzikali, ilk gösteriminin ardından 25, 28, 29 ve 30 Mayıs tarihlerinde de Zorlu PSM'de sahnelenecek.
21.05.2019 - 16:20
haberturk
['zorlu performans sanatları merkezi (psm)', 'mançalı adam', 'istanbul devlet opera ve balesi', 'idob', 'idealizm', 'müzikal', 'sanatsever', 'zorlu psm']
Mançalı Adam müzikali 24 Mayıs'ta prömiyer yapıyor
Sanat
https://www.haberturk.com/mancali-adam-muzikali-24-mayis-ta-zorlu-psm-de-2470537
Sezonun üçüncü grand slam tenis turnuvası Wimbledon'da ana tabloda mücadele edecek milli sporcu Çağla Büyükakçay, ilk turda Fransız Caroline Garcia ile eşleşti.
null
Kariyerinde ilk kez 'da ana tabloya kalan 26 yaşındaki , turnuvada daha önce üç kez boy gösteren Garcia ile tur mücadelesi verecek. Grand slam turnuvalarında 17 kez ana tabloya kalan Fransız tenisçi, dünya klasmanında 32. sırada yer alırken, Çağla Büyükakçay ise 77. sırada bulunuyor.  Tek erkeklerde son iki yılın şampiyonu, 1 numaralı seribaşı Sırp Novak Djokovic'in ilk turdaki rakibi Britanyalı James Ward oldu. Kariyerinde tek Wimbledon şampiyonluğu bulunan ev sahibi Andy Murray, vatandaşı Liam Broady, üç numaralı seribaşı İsviçreli Roger Federer ise Arjantinli Guido Pella ile ikinci tura yükselmek için korta çıkacak.  Tek kadınlarda geçen yıl final oynayan 2 numaralı seribaşı Garbine Muguruza, İtalyan Camila Giorgi, üç numaralı seribaşı Polonyalı Agniezska Radwanska da Ukraynalı Kateryna Kozlova ile eşleşti. İspanyol tenisçi Muguruza, geçen ay Fransa Açık'ta Serena Williams'ı yenerek kariyerinin ilk grand slam şampiyonluğunu kazanmıştı. Turnuvada 6 kez kupa sevinci yaşayan son şampiyon, 1 numaralı seribaşı ABD'li Serena Williams'ın rakibi ise eleme maçlarından sonra belli olacak.
24.06.2016 - 15:54
Anadolu Ajansı
['Spor', 'Tenis']
Çağla'ya Fransız rakip
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/caglaya-fransiz-rakip,EW8H7otzlEqjMJZOOxWFuw
General Motors, alıcısı çıkmayan Belçika'nın Anvers kentindeki Opel fabrikasını kapatacak.
null
Amerikan otomotiv devi General Motors (GM), Avrupa'daki yeniden yapılanma çerçevesinde satışa çıkardığı, Belçika'nın Anvers kentinde bulunan Opel fabrikasını yıl sonunda kapatacağını duyurdu. Kapatma kararıyla ilgili fabrikada çalışan yaklaşık 2 bin 600 işçiyi bilgilendiren GM, Opel'in bazı Astra modellerini üreten tesisle ilgilenen potansiyel alıcılardan Amerikalı bir yatırım fonunun somut öneriden kaçtığı, Çinli bir grubun sunduğu teklifin ise muğlak ve yetersiz bulunduğunu bildirdi. Opel'den yapılan açıklamada, "yeniden yapılanma planı çerçevesinde Anvers'te üretim, fabrikanın kapanacağı yılsonuna kadar devam edecek" denildi. GM'nin Anvers liman sahasında 1929 yılında kurduğu 80 yıllık fabrikada bugüne dek 10 milyonun üzerinde Opel üretimi gerçekleştirildi.
04.10.2010 - 17:04
Anadolu Ajansı
[]
Alıcı bulamayan Opel fabrikası kapanıyor
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/alici-bulamayan-opel-fabrikasi-kapaniyor,BxpqsQzzokmClgSZtuluaA
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ziyaret ettiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’le terör konusunu görüştü.
null
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'i ziyaret etti. Genelkurmay Başkanlığı’nda, 1 saat 10 dakika süren görüşmede Kılıçdaroğlu, Orgeneral Özel'i Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilmiş olması nedeniyle kutladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel de Kılıçdaroğlu'na Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadelesi ile Van'da meydana gelen depremin ardından bölgedeki çalışmalar hakkında bilgi verdi.
03.11.2011 - 18:03
Anadolu Ajansı
[]
Kılıçdaroğlu ve Org. Özel ‘terör’ü konuştu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kilicdaroglu-ve-org-ozel-teroru-konustu,8ysLMsAZfk2byOsgYZpTQg
ABD Senatosu, federal hükümetin 30 Eylül Cuma gecesi resmi olarak "kapanmasını" 9 Aralık'a erteleyecek geçici bütçe tasarısını 45'e karşı 55 oyla reddetti
null
ABD Senatosu, ülkedeki federal kurumların kaynak yetersizliği nedeniyle kapanmasını önleyecek geçici bütçe tasarısını onaylamadı. Federal hükümetin 30 Eylül Cuma gecesi resmi olarak "kapanmasını" 9 Aralık'a erteleyecek geçici bütçe tasarısı ABD Senatosunda 45'e karşı 55 oyla reddedildi. Tasarının Senato'dan geçmek için gereken 51 "evet" oyuna ulaşamamasında 42 Demokrat Kongre üyesinin muhalefeti önemli rol oynadı. Demokratlar, tasarıya, Michigan'ın zehirli içme suyu skandalıyla gündeme gelen Flint şehri için finansal yardım içermemesi nedeniyle karşı çıktı. Tasarıya, ayrıca Kongre'nin Cumhuriyetçi liderleri Mitch McConnell ve Paul Ryan'ın desteklemesine karşın 13 Cumhuriyetçi senatörün red oyu vermesi dikkati çekti. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Josh Earnest, günlük basın brifinginde Demokratların Flint'e yönelik yardım taleplerine destek verirken, "Başkan Obama, aylardır Kongre'nin Flint halkına temiz su kaynakları için kaynak sağlaması gerektiğini belirtiyor" dedi. Earnest, buna karşın Obama'nın hükümetin kapanmasını kesinlikle istemediğini vurgulayarak, "Temsilciler Meclisi ve Senato'daki Cumhuriyetçi liderlerin görevi, partiler üstü bir bütçe tasarısını, 30 Eylül gecesi Obama'nın masasında olacak şekilde geçirmek" ifadelerini kullandı. Eğer geçici bütçe gelecek 3 gün içinde onaylanmazsa, 2013'te 16 gün boyunca kapalı kalan federal kurumlar iki yıl aradan sonra yeniden kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. ABD'de federal kurumlar, 2013 sonunda bütçenin onaylanmaması nedeniyle faaliyetlerine ara verirken, yaklaşık 800 bin kamu çalışanı, 16 gün boyunca işlerine gidememiş, binlerce gardiyan, polis ve sınır kontrol görevlisi ise ücret alamadan çalışmak zorunda kalmıştı. Ülkeye yaklaşık 24 milyar dolara mal olan bütçe krizi, Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin uzlaşmaya varmalarının ardından 17 Ekim 2013'te sona ermişti. Federal mali yılın 1 Ekim'de başlayıp, 30 Eylül'de sona erdiği ABD'de her sene çetin pazarlıklara neden olan bütçe krizleri, hükümetin bugüne kadar toplamda 12 kez kapanmasına neden oldu.
28.09.2016 - 02:21
Anadolu Ajansı
['Dünya']
ABD Senatosu geçici bütçeyi reddetti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-senatosu-gecici-butceyi-reddetti,PMR3Zl4OHEyQ8H-Pc1jsdw
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Hadımköy’de pazar alanını ziyaret etti. Ziyareti sırasında sırada bir vatandaşa balık ikramında bulunurken, bir gencin isteğini kırmayarak fularını da ona hediye etti.
(İHA)
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, yerel seçim çalışmalarını Arnavutköy’de sürdürüyor. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere ilçeye gelen İmamoğlu, ziyaretleri öncesi eski Arnavutköy Belediye Başkanı Özcan Taşkınbaş’ın mezarını ziyaret ederek yakınlarına taziyelerini iletti. Buradan Hadımköy’deki bir pazar alanına geçen İmamoğlu, esnaf ve vatandaşlarla sohbet ederek seçimi kazanması halinde hayata geçirmeyi planladığı vaatlerini anlattı. Renkli anlara sahne olan gezi sırasında İmamoğlu’nun yanına gelen bir kadın, balıkçıya ‘Başkanım belki balık alır bize’ demesi üzerine İmamoğlu, ‘Alayım ayıp ediyorsun, senin gönlünden geçtikten sonra ben hayır der miyim?’ diyerek karşılık verdi. Balıkçının balıkları tarttığı sırada seslenen kadın ‘Başkanımız yakışıklı’ diyerek teşekkür etti. İmamoğlu balıkların parasını ödedikten sonra pazar gezisine devam ederek seçimin nabzını tuttu. Gezi sırasında yanına gelen gencin ‘Fularınıza hayran kaldım’ demesi üzerine İmamoğlu, tereddüt etmeden boynundan çıkararak gence hediye etti. İmamoğlu, fuları da kendi elleriyle gencin boynuna taktı. CHP’nin ilçe belediye başkanlarını belirleme sürecindeki yaşanan tartışmalara ilişkin basın mensubunun sorusunu cevaplayan CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, "Birinci sıra her ilçenin kendi ilçesine ait adaylar çıktı. Demek ki kendi üyesinin ve o ilçenin bildiği tanıdığı insanlar adaylaştı. Bu kavramlar önemli, bu çok dikkate alındı. Bu tür tespitlerde mükemmeli yoktur. En iyiyi yakalama gayreti vardır. Büyük oranda memnuniyetin olacağını düşünüyorum. Tabii ki küskün olanlar olacaktır. Hafif kırgın olanlar olacaktır. Hepsini tamir etmek, benim, adayların, ilçe başkanlarının sorumluluğundadır. Onu da hızlı atlatırız” dedi. İstanbul’da garanti ilçe diye bir tabir olmadığını belirterek konuşmasını sürdüren İmamoğlu, "Biz İstanbul’da garanti kavramını çok yukarılara taşıdık. Yani 4-5 ilçe konuşulur ama ben bu seçimde 25 ilçede ciddi bir karşılığımız olduğunu görüyorum ve 25 ilçenin iddiamız içinde olduğunu şimdiden hissediyorum. Bugün Arnavutköy’deyiz, burada da memnuniyeti görüyoruz. İstanbul’da garanti ilçe diye bir şey yok. Tartışmalar olacaktır ama hızlıca atlatırız. Şu anda daha önemli bir olay var, İstanbul’da ters giden her şeyin doğru ve güzel işlerle buluşması” diye konuştu. Pazar gezisini tamamlayan İmamoğlu, Karlıbayır Cemevi’ni de ziyaret etti. İmamoğlu burada vatandaşların sorun ve taleplerini dinleyerek çözüm önerilerinden bahsetti.
2 Şubat 2019 Cumartesi, 18:06
cumhuriyet
null
İmamoğlu’ndan balık ikramı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1228415/imamoglu_ndan_balik_ikrami.html
Demir Grup Sivasspor yeni sezon için anlaştığı teknik direktör Rıza Çalımbay ile sözleşme imzalayacak.
(DHA)
Demir Grup Sivasspor yeni sezon için anlaştığı teknik direktör Rıza Çalımbay ile sözleşme imzalayacak. Geçtiğimiz sezonu Hakan Keleş yönetiminde tamamlayan Demir Grup Sivasspor, yola devam etmeme kararı aldıktan sonra eski teknik direktörlerinden Rıza Çalımbay ile temasa geçti. Başkan Mecnun Otyakmaz'ın bizzat yürüttüğü görüşmelerde her konuda anlaşma sağlanan Rıza Çalımbay'ın cuma günü kente gelerek sözleşme imzalayacağı öğrenildi. Geçen sezonun 13'üncü haftasından itibaren takım çalıştırmayan Çalımbay'ın transfer listesinin de hazır olduğu, izlemesini yaptığı oyuncuların isimlerini de yönetim kuruluna ilettiği öğrenildi. Birçok oyuncusu ile yollarını ayıran Demir Grup Sivasspor'un yeni sezona yenilenmiş bir ekip ile girmek için çalışma yapacağı ifade edildi. Çalımbay, daha önce görev yaptığı Sivasspor ile 2013 yılında yollarını ayırmıştı.
5 Haziran 2019 Çarşamba, 16:18
cumhuriyet
null
Demir Grup Sivasspor Rıza Çalımbay ile imzalıyor
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1426560/Demir_Grup_Sivasspor_Riza_Calimbay_ile_imzaliyor.html
Ünlü çiftlerin muhabbet gecesi
null
Can Bonomo, Didem Soydan, Sarp Apak ve sevgilisi, Nişantaşı’nda yemek yedi. Hayli keyifli oldukları görülen ekip, mekânda uzun süre kalarak saatlerce muhabbet etti.
28.11.2015 - 12:58
haberturk
['can bonomo', 'didem soydan', 'sarp apak']
Nişantaşı buluşması
Fiskos
https://www.haberturk.com/magazin/fiskos/haber/1159768-nisantasi-bulusmasi
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Twitter’a erişim engelinin kaldırılmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
null
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Anayasa Mahkemesi'nin Twitter'a erişimin engellenmesinin kaldırılmasına ilişkin kararını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Harf, günlük basın toplantısında konuyla ilgili soru üzerine, "Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye'de ifade özgürlüğüne destek veren kararını elbette memnuniyetle karşılıyoruz. Türk hükümetinin Twitter'e erişimin engellenmesinin kaldırılması yönündeki (mahkeme) kararını uyguladığını da not ediyoruz" dedi. Sözcü Harf, "Ankara'daki bir mahkemenin, hükümetin YouTube'a erişim engelini kaldırması gerektiği yönündeki kararını da takip ediyoruz. Hükümeti, Türkiye'deki tüm sosyal medya sitelerini açmaya çağırmayı sürdürüyoruz" diye konuştu. Bir gazetecinin, "(Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov, ABD'yi, Karadeniz'de 3 haftadan fazla kalarak uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladı. Buna ilişkin bir yorumunuz var mı " şeklindeki sorusunu Harf, "Rusların, haftalardır devamlı olarak ihlal ettikleri uluslararası hukuk üzerinde şu anda uzman olduklarını düşünmüyorum. Bu konudaki yorumum bu" diye yanıtladı.
05.04.2014 - 02:39
Anadolu Ajansı
[]
ABD'den Twitter yorumu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdden-twitter-yorumu,IpJLWSS1S0-yyWY1ScikHg
Neler konuşulduğu sır gibi saklanan, dünyanın önde gelen isimlerinin katıldığı Bilderberg toplantıları bu yıl Londra'da yapılıyor. Yarın öğleden sonra başlayacak Bilderberg toplantılarına Türkiye'den de 6 isim katılıyor.
null
Karar verici düzeydeki Batılı güçlü politikacı, işadamı, yönetici ve gazetecilerin 1954 yılından bu yana küresel sorunları görüşmek üzere bir araya geldiği yarı gizli bir tartışma forumu olan Bilderberg toplantılarının 61'incisi yarın Londra'nın Watford bölgesindeki Grove Hotel'de başlayacak. Daha önce üç kez Türkiye'de toplanan Bilderberg toplantılarına bu yıl Türkiye'den 6 isim katılıyor. Bilderberg toplantılarına Türkiye'den katılacak isimler şunlar: İngiltere'nin başkenti Londra'daki Bilderberg toplantılarına bu yıl 140 isim çağrıldı. Ancak çağrılanların sadece 14'ü kadın. Toplantıya Türkiye'den iki kadın katılıyor. İngiliz Guardian gazetesi, Bilderberg toplantılarının yapılacağı Watford'da geniş güvenlik önlemleri alındığını belirtti. İngiliz polisi çevrede kuş uçurtmuyor. Bölgede oturanlar ise, evlerine gitmek için polise kimlik göstermek zorunda kalıyor. Yarın öğleden sonra başlayacak Bilderberg toplantılarını, küresel sermaye karşıtları, çevreci örgütler ve diğer sol grupların protesto etmek için gösteriler düzenlemesi bekleniyor. Bilderberg toplantıları ilk kez 1954 yılında düzenlendi. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarının önde gelen sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği bir tür beyin fırtınası toplantısı olan Bilderberg'in ilk toplantısı Hollanda'da yapıldı. İsmini de ilk toplantının yapıldığı Bilberberg Oteli'nden alan grubun kurucusu olarak Polonyalı sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger gösteriliyor. Bilderberg toplantıları 1954'den bu yana sadece bir kez yapılamadı. Bilderberg'in kurucuları arasında yer alan Hollanda Prensi Bernhard'ın, Amerikan silah üreticisi Lockheed Martin'den rüşvet aldığının ortaya çıkması nedeniyle 1976 yılında Bilderberg toplantıları düzenlenmedi. 61 yıllık tarihinde Bilderberg toplantıları üç kez de Türkiye'de yapıldı. Bilderberg toplantıları 1959’da İstanbul Yeşilköy’de, 1975’te İzmir Çeşme’de ve 2007 yılında yine İstanbul'da Ritz Carlton Otel'de yapıldı. Bilderberg'in kuruluşunda Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA'ın önemli katkısı olduğu iddia ediliyor.
05.06.2013 - 12:00
null
[]
'Sır toplantı'ya Türkiye'den 6 isim
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/sir-toplantiya-turkiyeden-6-isim,CFvidOlkmUWQs7f3SxuF4g
Muğla’nın Marmaris ilçesinde korsan gemi konseptinde içinde 45 turist bulunan gezi teknesi kayalıklara çarptı. Teknede bulunan 45 yolcu ve mürettabatı Sahil Güvenlik ekipleri kurtardı.
null
Marmaris Körfezi Fosforlu Mağara mevkiinde meydana gelen olayda, günübirlik mavi tur yapan 20 metrelik ’Poseidon’ isimli gezi teknesi, İçmeler Limanı’ndan aldığı içinde yabancı turistlerin de bulunduğu 45 yolcu ile mavi tura çıktı. Tekne Fosforlu Mağara yakınlarında mola vermek için kayalıklara yaklaştığı sırada henüz belirlenemeyen sebeple kayalıklara doğru sürüklenmeye başladı. Teknenin arka bölümü kayalara çarparak parçalandı. Bu sırada yolcular büyük panik yaşadı. Tekne mürettebatı hemen Sahil Güvenlik ekiplerini arayarak yardım istedi. Kısa sürede bölgeye ulaşan Marmaris Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı bir bot, teknede bulunan 45 yolcu ve mürettebatı kurtardı. Sahil Güvenlik botuna alınan 45 yolcu İçmeler Limanı’na çıkartılırken kayalara oturan korsan gemisi bir balıkçı teknesine yedeklenerek limana götürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
21.09.2016 - 10:54
İHA
['Türkiye']
45 turist taşıyan tekne kayalıklara çarptı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/45-turist-tasiyan-tekne-kayaliklara-carpti,toSb-M5JsUK6K12kJfKNzg
Rusya Başbakanı Ukrayna'nın sunduğu gaz planının "düşüncesizce ve profesyonel olmayan" bir plan olduğunu savundu.
null
Putin Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki Soçi kentinde yaptığı açıklamada, "Hakkında konuştuğumuz belge bana göre düşüncesizce ve profesyonellikten uzak. Çünkü böyle bir belgeyi ana tedarikçiyle görüşmemek son derece ciddiyetsiz" dedi. AB'ye de uyarılarda bulunan Putin, "Eğer Rusya'nın çıkarları yadsınırsa, o zaman biz de partnerlerimizle ilişkilerimizin ilkelerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağız. Bizim gazımın tedarikiyle ilgili artan sorunlarla ilgili kararları biz olmadan almanın hiç bir haklı gerekçesi yok" ifadesini kullandı. Ukrayna, Kiev'de bugün yapılan gazla ilgili konferansta, Rus gazını Avrupa'ya taşıyan Sovyet döneminden kalan boru hatlarının kapasitesinin artırılması için milyarlarca avroya mal olacak bir plan sunmuştu.
23.03.2009 - 22:42
Anadolu Ajansı
[]
'Ukrayna'nın gaz planı düşüncesizce'
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/ukraynanin-gaz-plani-dusuncesizce,2DJQBo6MQ0S3r12CFJHaJQ
Microsoft tarafından satın alınan Nokia’da değişim başladı. Nokia otomobil sektöründe ne yapmayı düşünüyor?
cumhuriyet.com.tr
Ayakta kalmak isteyen şirketler kendilerine yeni pazarlar bulmak zorundalar. Nokia, iflasa doğru giden kötü bir dönemi geride bıraktı. Eskiden herkesin ilk tercihi olan cep telefonlarını üreten şirket kısa zaman öncesine kadar hızla dibe batıyordu. Microsoft tarafından satın alınıp tüm içeriği değiştirilen firma, yeni pazarlar yaratmakta kararlı. Nokia otomobil bölümünün bütçesini 100 milyon dolara yükselttiğini açıkladı. Kısacası firma otomobil işine giriyor. İyi ama, Nokia’nın otomobil sektöründe işi ne? Akıllı telefon çağını Apple’a, giyilebilir teknolojileri de Samsung’a kaptıran Nokia en az bir geleceğin pazarını parsellemek istiyor. Kısacası, Nokia akıllı otomobiller içi yatırımlarını artırıyor. Cihazlar için iletişim sisteminin avantajı, sadece akıllı telefonunuzla her şeyi yönetmenizi sağlamak. Yönetilen cihazlardan biri de otomobil olacak. GPS, sosyal ağ, yol bilgisayarı ve aklınıza gelebilecek her türlü akıllı telefon teknolojisi otomobillere de uygulanabilecek.
7 Mayıs 2014 Çarşamba, 10:22
cumhuriyet
null
Nokia otomobil işine giriyor
Teknoloji
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/69017/Nokia_otomobil_isine_giriyor.html
“Muhteşem Yüzyıl Kösem'in setinde tanışan oyuncu Caner Cindoruk ile meslektaşı Farah Zeynep Abdullah aşk yaşamaya başlamıştı. İkili diziden ayrılmalarının ardından kısa süre sonra ilişkilerini de noktaladı.
null
Star TV ekranlarında yayınlanan Duymayan Kalmasın programının haberine göre Caner Cindoruk ve Farah Zeynep Abdullah, beraber sosyal medyadan yaptığı aşk dolu videoyu ve samimi pozlarını da sildi. Sevgilisini takipten çıkaran Zeynep Abdullah, kız arkadaşlarıyla Paris'e tatile gitti. Necip Memili, Haki Biçici ve Derya Karadaş gibi oyuncu dostlarıyla buluşarak ayrılık acısını atlatmaya çalışan Caner Cindoruk ise hala eski sevgilisini takip etmeye devam ediyor. İkili geçen haftalarda aynı anda beraber oynadıkları Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinden ayrılmış ve Caner Cindoruk'un 2 Nisan'daki doğum gününde ise sosyal medyadan samimi görüntüleri yayılmıştı.
25.05.2017 - 15:30
null
['Televizyon', 'Yaşam', 'dizi', 'magazin']
Farah Zeynep Abdullah ile Caner Cindoruk ayrıldı
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/farah-zeynep-abdullah-ile-caner-cindoruk-ayrildi,5nK1CInFikyuIjrjPznC4A
Selahattin Demirtaş'ın kendisiyle aynı cezaevinde tutuklu bulunan HDP milletvekili Zeydan ile aynı koğuşta kalma talebi reddedildi.
null
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, tutuklu bulundukları Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi'nde HDP milletvekili Abdullah Zeydan ile aynı koğuşta kalma talebi reddedildi. Haklarında açılan terör soruşturması kapsamında tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 4 Kasım günü Diyarbakır'dan Edirne'ye getirilerek F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ne konulmuştu. Demirtaş'tan iki gün sonra tutuklanan HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan da aynı cezaevine getirilerek, tek kişilik koğuşa alındı. Demirtaş, HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan ile aynı koğuşta kalmak istediğini bildirmişti. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, yaptığı değerlendirmede Demirtaş'ın bu talebini kabul etmedi. Demirtaş ile Zeydan'ın tek kişilik koğuşlarda kalmaya devam edeceği belirtildi.
05.12.2016 - 19:21
DHA
['Gündem', 'Siyaset', 'Türkiye', 'Genel']
Selahattin Demirtaş'ın talebine ret
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/selahattin-demirtasin-talebine-ret,1awxpNL0H0uBAgVq0kHpzw
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK'nın komuta kademesi, Süleyman Şah Türbesi ile Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanlığında incelemelerde bulundu. Hulusi Akar IŞİD'le ilgili TSK'nin bir görev, sorumluluk aldığını önümüzdeki günlerde etkili bir şekilde bu görevin yerine getirileceğini söyledi.
AA
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Kilis Çıldıroba'daki Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanlığında denetleme ve incelemelerde bulundu. Bölgedeki birliklerin komutanlarıyla toplantıda bir araya gelen Bakan Akar, çalışmalara ilişkin bilgi aldı, görevlere ilişkin talimatlar verdi. Daha sonra harekat merkezine geçen Akar, buradaki açıklamasında, bölgedeki son askeri, politik gelişmeleri değerlendirdiklerini belirtti. Verilen vazifelerin başarıyla gerçekleştiğini, gelecek yılda da aynı ciddiyetle çalışarak verilecek görevlerin başarılacağına yönelik inancını dile getiren Akar, terörle mücadeleye değindi. Ülke ve milletin güvenliğinin sağlanması, egemenlik ve bağımsızlığın korunmasının önemine değinen Akar, şunları söyledi: "Küçük çaplı operasyonlar hariç, çünkü günde binlerce operasyon yapıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, fakat asıl taburlarla, tugaylarla yaptığımız operasyonlar var. Geçen sene yaptığımız toplam operasyon sayısı 147. Bu gerçekten büyük çaplı, yüzlerce Silahlı Kuvvetler mensubunun katılımıyla, hava kuvvetlerimizle, kara ateş destek vasıtalarıyla çok önemli faaliyetler yapıldı, 147 operasyonla. Bu operasyonlar sırasında yine büyük bir başarıyla 2 bin 398 terörist etkisiz hale getirildi. 2 bin 398 terörist 147 operasyonda etkisiz hale getirildi. Gerçekten bu da bizler için büyük bir gurur kaynağı, başarı oldu. Hainler içimizden temizlendikçe güçlenen silahlı kuvvetlerimize eş olarak hava kuvvetlerimiz de büyük bir fedakarlık ve kahramanlık örneği göstermek suretiyle yaptıkları faaliyetlerde 922 hedefi, bunlar teröristlerin sığınak, barınak, mühimmat deposu, sözde karargahları, muhabere merkezleri, gizlendikleri inleri, mağaraları dahil, çok etkili bir şekilde hava kuvvetlerimiz tarafından büyük bir başarıyla vuruldu." Akar, vatanına, milletine, bayrağına, cumhuriyetine adanmışlık duygusuyla görevlerini yerine getiren Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının, büyük fedakarlık ve kahramanlık örneği gösterdiğini söyledi. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları sırasında yaralanan askerlerden bazıları hastanedeki tedavilerinin ardından doktorlar tarafından verilen istirahati, 'Arkadaşlarımız orada operasyon yaparken biz evimize gidemeyiz' diyerek reddettiğini aktaran Akar, "Bu gerçekten bizim için son derece önemli bir övünç ve gurur kaynağı" diye konuştu. Son dönemde Türkiye'nin çevresinde önemli gelişmelerin yaşandığına dikkati çeken Bakan Akar, bunların yakından takip edildiğini belirtti. Bölgede yaşanan istikrarsızlık, belirsizlik ve trajedilere karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin elinden gelen her türlü gayreti gösterdiğini, diğer hiçbir ülkenin göstermediği hassasiyeti sergilediğini ifade eden Akar, İdlib'de yaşanan gelişmelere de değindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile üst düzey görüşmenin sonucunda İdlib mutabakat muhtırasının imzalandığını anımsatan Akar, "Bu gerçekten birçok trajediyi daha başından önleme fırsatı verdi." dedi. Türkiye'nin güneyinde, Suriye'nin kuzeyinde terörist koridorunun oluşmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Akar, şöyle konuştu: "Ülkemizi, milletimizi tehdit edecek, ülkemiz ve milletimiz için risk ve tehlike oluşturacak bu terörist koridorun oluşması büyük ölçüde Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerimizin mensuplarının büyük bir fedakarlık ve kahramanlığıyla engellenmiş durumda. Bazı yerlerde çukurlar, hendekler, mevziler hazırlanıyor, kazılıyor. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeri ve zamanı geldiğinde kazılan çukurlara da hendeklere de bu teröristlerin hepsini, Türk Silahlı Kuvvetleri gömmeye muktedirdir. DEAŞ ile mücadele devam ediyor. Bu konuda en son Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Trump ile yaptığı görüşmenin sonucu olarak bu DEAŞ mücadelesinde Türk Silahlı Kuvvetleri bir görev, sorumluluk almıştır, vazife üstlenmiştir. Bunu da hep birlikte çalışmak suretiyle etkili bir şekilde yerine getireceğiz önümüzdeki günlerde. Buna bağlı olarak aynı zamanda Irak'ın kuzeyinde de herhangi bir terörist mevcudiyetini, yatağını kabul etmiyoruz. Onların da bir an önce etkisiz hale gelmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz." Bakan Akar, Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Sincar ve Karaçak Dağı bölgelerine yapılan hava harekatını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Ayrıca kara kuvvetlerimizin Irak'ın kuzeyinde belirli bölgelerde faaliyetleri sürüyor. Hava kuvvetlerimizin de tespit edilen hedefleri vurmaya devam edeceğini herkesin bilmesini istiyoruz. Burada önemli bir husus, biz Suriye ve Irak başta olmak üzere tüm komşularımızın siyasi ve toprak bütünlüğüne son derece saygılıyız. Bizim buradaki yaptığımız operasyonlar bir tercih değil, bir mecburiyet. Ülkemizin ve milletimizin güvenliği bakımından bir mecburiyet. Oradaki teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için yapılmış olan faaliyetler bunlar. Herhangi bir şekilde bu teröristler etkisiz hale getirilir, orada ülkemize, milletimize karşı tehdit ve risk olmaktan çıkarsa bizim de orada operasyon yapmamıza zaten ihtiyaç kalmaz. Dolayısıyla bu toprak bütünlüğüne saygı konusunu her fırsatta söylüyoruz, bu konuda son derece samimiyiz." Akar, 462 bin kilometrekarelik mavi vatandaki hak ve menfaatlerin de korunduğunu belirterek, bununla ilgili herhangi bir tereddüdün olmadığını belirtti. "Türk Silahlı Kuvvetleri buraya da yeter, oraya da yeter." diyen Akar, Türkiye'nin barıştan, dostluktan, iyi komşuluk ilişkilerinden yana olduğunu bunu da her fırsatta gösterdiğini vurguladı. Bakan Akar, "Bunun dışında birtakım hesaplar yapılıyorsa bunların yanlış olduğunu, herhangi bir şekilde taviz vermemizin söz konusu olmadığını, hiçbir oldubittiye göz yummayacağımızı da herkesin bilmesini ifade etmek istiyorum" diye konuştu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölge ve dünya barışına katkı sağlamak için gösterilen gayrete devam edileceğini de belirten Akar, savunma sanayide millileşmede yüzde 65 oranının geçtiğini belirtti. Bu konuya büyük önem verildiğini belirten Bakan Akar, "İnşallah bu gelişme aynı hızla devam edecek. Şu anda dışarıdan aldığımız birçok silahı, aracı, mühimmatı yapmaya başladık, kalanları da inşallah önümüzdeki yıllarda hepsini yapacak hale geleceğiz" dedi. "Coğrafya ne kadar kaderse Türkiye de bu coğrafyanın o kadar kaderi." diyen Akar, bunu bölge ve komşu ülkelerin anlaması ve içselleştirmesi gerektiğini söyledi. Bu coğrafyada güçlü olmanın önemine işaret eden Bakan Akar, şu ifadeleri kullandı: "Güçlü olmak için de etkin, caydırıcı, saygın Türk Silahlı Kuvvetleri şart. Bu konuda elimizden gelen neyse bugüne kadar yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri akıl ve bilim ışığında anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda milletinin emrinde görevinin başında. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türk Silahlı Kuvvetleri bütün kahraman ve fedakar mensuplarıyla dağda, bayırda, hudutta, yurt içinde, sınır ötesinde görevinin başında bu da bizim için en büyük gurur, övünç kaynağıdır." Şehit ve gazilerin kanları ile yakınlarının gözyaşlarını hiçbir zaman yerde bırakmadıklarını belirten Akar, "Bunun için gereken neyse yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda çok hassasız" diye konuştu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler, kuvvet komutanları da personelin yeni yılını tek tek kutladı. Bakan Akar, askerlerle ile bir araya geldiği yemekte ise en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar terörle mücadelenin devam edeceğini belirtti. Türkiye'nin güneyinde sınırları tehdit eden, halka ve güvenlik güçlerine zarar veren hiçbir tehdit ve riskin kalmasına izin vermeyeceklerini ifade eden Akar, "Bu risk ve tehdit sona erinceye kadar da bu mücadeleyi sürdüreceğiz." dedi. Terörün sonunun getirilmesi için azimli ve kararlı olduklarını dile getiren Akar, "Bu yoldan dönmek yok. İnşallah ülkemizi ve asil milletimizi bu terör belasından kurtaracağız" ifadesini kullandı.
1 Ocak 2019 Salı, 11:48
cumhuriyet
null
Hulusi Akar'dan son dakika açıklaması: Önümüzdeki günlerde...
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1187722/Hulusi_Akar_dan_son_dakika_aciklamasi__Onumuzdeki_gunlerde....html
Beko Basketbol Ligi play-off yarı final mücadelesinde deplasmanda Pınar Karşıyaka ile karşı karşıya gelen Fenerbahçe Ülker, maçtan 67 - 74 galibiyetle ayrılarak finale yükselmeyi başardı.
cumhuriyet.com.tr
Beko Basketbol Ligi'nde ilk finalist Pınar Karşıyaka'yı deplasmanda 74-67 yenerek yarı finali 3-0 geçen Fenerbahçe Ülker oldu. Beko Basketbol Ligi play-off yarı final serisinin üçüncü maçında Pınar Karşıyaka'nın cezası nedeniyle sadece kadın ve çocukların izlediği müsabakada rakibini 74-67 mağlup eden Fenerbahçe Ülker, seride 3-0 öne geçerek finale yükseldi. Karşılaşmaya hızlı başlayan ev sahibi ekip, ilk 5 dakikada 2 sayı şansı tanıdığı Fenerbahçe Ülker karşısında 11-0'lık seriyle aradaki farkı 14 sayıya (16-2) çıkardı. Ancak kalan bölümde dengeyi sağlayan Fenerbahçe Ülker, Bogdanovic ve Preldzic ile etkili olduğu bölümde rakibini yakaladı. İki takımın 3 sayılık atışlarla etkili olmaya çalıştığı periyotta Fenerbahçe Ülker, yakaladığı 12-0'lık seriyle bitime 40 saniye kala Emir Preldzic ile 21-21 eşitliği yakaladı ve periyot bu sonuçla tamamlandı. İkinci periyotta Ömer Onan ve Bjelica'nın 3 sayılık basketleriyle 27-25 öne geçen Fenerbahçe Ülker, iki takımın da sayı üretmekte zorlandığı devrenin son 4 dakikasına 31-27 üstün girdi. İnanç Koç'un üst üste sayılarıyla 18. dakikada 32-31 öne geçen Pınar Karşıyaka önünde tekrar üstünlüğü yakalayan Fenerbahçe Ülker, devreyi 36-33 önde bitirdi. Üçüncü periyodun başında Batista ile etkili olmaya çalışan rakibi karşısında Bogdanovic ve Ömer Onan ile sayılar bulan Fenerbahçe Ülker, 23. dakika içinde aradaki farkı 7 sayıya (43-36) çıkardı. Son 3 dakikaya da 47-42 önde giren konuk ekip, Mutlu Demir'in sayılarına rağmen periyodu 55-50 önde kapattı. Son periyodun başında Bogdanovic ve Emir Preldzic ile bulduğu basketlerle 34. dakika içinde 10 sayılık (63-53) farkı yakalayan Fenerbahçe Ülker, 3 sayılık basketlerle aradaki farkı 13 sayıya (71-58) çıkardı. Pınar Karşıyaka, son bölümde aradaki farkı indirmesine rağmen son 17 saniyesine 71-67 Fenerbahçe Ülker'in üstünlüğüyle girilen müsabakayı sarı-lacivertli ekip, 74-67 galip tamamladı. Fenerbahçe Ülker bu sonuçla adını finale yazdırdı. Pınar KSK 21 – 21 Fenerbahçe Ülker Pınar KSK 33 – 36 Fenerbahçe Ülker Pınar KSK 50 – 55 Fenerbahçe Ülker
27 Mayıs 2014 Salı, 21:54
cumhuriyet
null
Fenerbahçe Ülker adını finale yazdırdı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/basketbol/76325/Fenerbahce_Ulker_adini_finale_yazdirdi.html
Star TV'de salı 20.00'de yayınlanan Şahane Damat'ın 4.bölümünde Mehmet (Ali Ersan Duru), Engin'in (Anıl İlter) Melike'ye (Burcu Özberk) ilgisinden rahatsız olur. Bunu öğrenen İlknur (Leyla Göksun) ise planları devreye sokar.
null
Şahane Damat'ın 4.bölümünde Mehmet ve Melike’nin banyoda yaşadıkları yakınlaşma sonrası kendilerini kaptırdıkları romantizm duygusu, Albay’ın Diva’nın olduğu eve yaptığı baskın sonucunda yarım kalmıştır. Ertesi sabah hem Albay hem de Kazibe tehlikesinden kurtulan Melike ise hiç ummadığı bir yerden darbe alır. Mehmet önceki gece banyoda olanlardan rahatsızdır ve Melike’ye hiç olmadığı kadar da 'arkadaşça' davranma çabasındadır. Mehmet her ne kadar kendini Melike’den uzak tutmaya çalışsa da, Engin’in her fırsatta Melike’ye yazıyor olmasına katlanamamaktadır. Türlü türlü oyunlarla Engin’i, Melike’den uzak tutmaya çalışan Mehmet, sonunda kendini açık eder. Engin de durumdan şüphelenir ve düşündüklerini İlknur ile paylaşır. Bunun üzerine İlknur, Tahsin-Melike ve Mehmet olarak dörtlü çıkacakları bir akşam yemeği tertip eder. Ancak, o yemekte yaşananlar İlknur’un kendi kazdığı kuyuya düşmesine sebep olacaktır.
26.07.2016 - 16:27
null
['Yaşam', 'dizi', 'magazin']
Şahane Damat'ın 4.bölümünde neler olacak?
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/sahane-damatin-4-bolumunde-neler-olacak,y7vyRF_e9kahsYyVkvIwsQ
Sosyal paylaşım sitesi Facebook, arkadaş listesinde olmayan kişilere mesaj yollama özelliğini ücretli hale getirecek.
null
Facebook şirket sözcüsü yaptığı açıklamada, yeni özellikle, arkadaş listesinde olmayan kişilere özel mesaj yollamak için 1 dolar ödemek gerektiğini açıkladı. Arkadaş listesinde olmayan birine gönderilen özel mesaj, genellikle spam mesajların düştüğü "diğer mesajlar" kutusuna gidiyor ve kullanıcıya mesajın geldiğine dair herhangi bir uyarı gitmiyor. Ancak yeni uygulamayla 1 dolar ödeyen kullanıcının, listesinde olmayan kullanıcının doğrudan mesaj kutusuna mesaj yollama şansına sahip olacağı belirtildi. Facebook daha önce de site üzerinden paylaşılan iletilerin daha çok kişi tarafından okunması için ücret ödeme uygulaması getirmişti. Paralı mesaj uygulamasının şimdilik test aşamasında olduğu ve zaman içerisinde ücretinin değişebileceği kaydedildi.
21.12.2012 - 14:15
Anadolu Ajansı
[]
Facebook'ta özel mesajlar paralı oluyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/facebookta-ozel-mesajlar-parali-oluyor,SAKhucuRc0CwbUvZB8LQLQ
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda sahne alan şarkıcı Yıldız Tilbe, orkestrası için, "Onlar iyi olmak zorunda çünkü benimleler" ifadesini kullandı.
null
Şarkıcı Yıldız Tilbe, "Bellona Harbiye Açıkhava Konserleri" kapsamında sevenleriyle buluştu. Tilbe, Atlantis Yapım ve SM Production iş birliğiyle düzenlenen etkinlik kapsamında Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda sahne aldı. Şarkılarını seslendirmeye başlamadan önce dinleyicilerle sohbet eden Tilbe, orkestrasına dönerek, "Onlar iyi olmak zorunda çünkü benimleler" dedi. Tilbe, konser boyunca hayranlarıya şakalaşırken kendisini izlemeye gelenler arasında olan sanatçı Buray'ı, "Şarkılarını çok seviyorum. Bestelerini, sözlerini, müziklerini, sesini, kendisini... Herkesten alkış rica ediyorum" diyerek sahneye davet etti. Bunun ikinci kez başına geldiğini ve hiçbir hazırlığının olmadığını belirten Buray, seyircilerden yardım isteyerek, "Sen Sevda Mısın?" ve "Seni Sevmiyorum Artık" isimli sevilen şarkılarını seslendirdi. Tilbe, katılımın yoğun olduğu konserde "Delikanlım", "Sana Değer", "Emi", "Kandıramazsın Beni", "Ummadığım Anda", "Vazgeçtim" ve "Çabuk Olalım Aşkım" adlı şarkılarının da olduğu repertuvarı yorumladı. İki saatten fazla süren konserde Yıldız Tilbe'nin hayranları, şarkıcının farklı albümlerinden seçtiği şarkılarına alkışlarla ve birlikte söyleyerek eşlik etti. "Bellona Harbiye Açıkhava Konserleri" kapsamında yarın Edis, 27 Haziran'da Kenan Doğulu ve 28 Haziran'da Nilüfer konser verecek.
25.06.2019 - 00:43
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'konser', 'yıldız tilbe']
"Onlar iyi olmak zorunda çünkü benimleler"
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/onlar-iyi-olmak-zorunda-cunku-benimleler,VC-DCq30T0eE6OLlEoScLA
Çin Halk Cumhuriyeti Afganistan Özel Temsilcisi Dıng Şicün, Çin'in Afganların kendi aralarında yapılacak barış görüşmelerini desteklediğini söyledi.
null
Özel Temsilcisi Dıng Şicün, başkent Kabil'de Afganistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Hamdullah Muhib ile yaptığı görüşmede, Afgan hükümetinin katılmadığı barış görüşmelerinin sonuç vermeyeceğini belirtti. Çin hükümetinin, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin barış görüşmelerindeki çabalarını desteklediğini ifade eden Dıng, ''Çin, Afganistan'daki barış sürecini destekliyor. Çin, Afganistan barış anlaşmasına garantör olmaya hazır.'' dedi. Afganistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Muhib de Afganistan hükümetinin barışa ulaşmak için güçlü ve kapsamlı bir plana sahip olduğunu kaydetti.
27.06.2019 - 20:25
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Dış Politika', 'Çin']
"Çin, Afganistan barış anlaşmasına garantör olmaya hazır"
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/cin-afganistan-baris-anlasmasina-garantor-olmaya-hazir,eXLK3eVrEkWD0lp5ALMzvw
Galatasaray’dan Eskişehir’e kiralık giden Tarık Çamdal şakayla karışık isyan etti: Kendimi göstermeye geldim, maçımızı yayınlayan yok!
null
Fanatik’e konuşan genç futbolcu, “Eskişehir’deki performansımı Galatasaray’da yakalayamadığımı zaten biliyordum. Kendimi yeniden göstermek için Eskişehir’e döndüm. İyi de oynuyorum ama bu kez de maçlarımız yayınlanmıyor, kimse bizi izleyemiyor” dedi. Eskişehirspor’dan Galatasaray’a 4.75 milyon euro bonservis bedeliyle transfer olan, ancak bir türlü beklentilere yeterli cevabı vermeyen Tarık Çamdal, yeniden en başa, her şeyin başladığı yere döndü: Eskişehir’e... Tarık Çamdal, hem Sarı-Kırmızılı camiaya hem de kiralık olarak gittiği Eskişehirspor’un taraftarlarına önemli mesajlar yolladı. “Ben Eskişehirspor’da büyük bir çıkış yakaladım, buradaki performansımla A Milli Takım’a kadar yükseldim. Ardından da Galatasaray gibi Türkiye’nin en büyük kulübüne transfer oldum. Bu zaten her futbolcunun olabileceği gibi benim de en büyük hayallerimden biriydi. Eskişehirspor’da gösterdiğim performansı, form grafiğini Galatasaray’da hiçbir zaman yakalayamadım. Ben de bunun bilincindeyim. Formayı kapmak için elimden geleni yaptım, çok çalıştım ama bir türlü olmadı. Bunun için de zaten çok üzgündüm...” “İlk geldiğimde alışma süreci yaşadım. Sonuçta büyük bir takımda oynamakla Anadolu’da oynamak arasında fark var tabii ki. Bu nedenle uzun süre de forma giyemedim. Oynamam gerekiyordu. Oynamayan futbolcu her zaman geriliyor. Oynayan futbolcu ise gündemde oluyor, gözönünde oluyor. Bir şekilde kendisini ispatlıyor. Oynamadığın zaman çok zor. Ben her zaman bunu istedim.” ‘GALATASARAY’A DÖNECEĞİM’ “Yaşım daha 25... Önümde uzun yıllar var. Hedeflerim her zaman büyük. Eskişehirspor’a Almanya’dan gelmiştim. Türkiye’yi Eskişehirspor’la tanıdım. Burada çok güzel günlerim oldu. Eskişehirspor’un düşmesi de beni çok üzmüştü. Galatasaray’dayken zaten sürekli yakından takip ediyordum, arkadaşlarımla görüşüyordum. Buraya gelme sebebim de buydu. Hep beraber en iyi performansı gösterip bu takımı hak ettiği, layık olduğu yere çıkarmak istiyoruz. Şampiyon olduktan sonra yeniden Galatasaray’a dönmek istiyorum.”
12.10.2016 - 12:03
null
['Futbol', 'Spor']
Tarık Çamdal: Kendimi göstermeye geldim, maçımızı yayınlayan yok
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/tarik-camdalkendimi-gostermeye-geldim-macimizi-yayinlayan-yok,s-HTOZV06kCnGSfRtEYPNQ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısı düzenyenen AB Yüksek Temsilcisi Mogherini, "PKK, AB'nin terör örgütleri listesindedir ve bu husus tartışmaya açık değildir" dedi.
null
Yaklaşık 4 yılın ardından Ortaklık Konseyi toplantısının gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu belirten Mogherini, Türkiye-AB ilişkilerinde çeşitli konuların ele alındığını belirterek Türkiye'nin AB için stratejik öneme sahip bir ortak olduğunu anımsattı. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi çeşitli konuların toplantıda görüşüldüğünü söyleyen Mogherini, Türkiye'nin güvenlik kaygılarını anladıklarını ancak OHAL'in kalkmasının ardından uygulanan ilgili tedbirlerin de geçmişte kalması gerektiğini dile getirdi. Türk yargısını eleştiren Mogherini, 2016'daki darbe teşebbüsünün neden olduğu yaraların bilincinde olduklarını, Türkiye'nin büyük tehditlerle mücadele ettiğini ancak artık normale dönmenin istikrar ve ekonomik açıdan önemli olduğunu belirtti. Dış ilişkiler ve bölgesel konularda AB ve Türkiye'nin yoğun biçimde görüştüğünü hatırlatan Mogherini, Suriyeli göçmenler konusunda AB ve Türkiye'nin iş birliğinin önemli olduğunu vurguladı. Mogherini, Brüksel'de düzenlenen "Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi" konferansında rekor seviyede yardım taahhüdünde bulunulduğunu anımsatarak, "Türkiye-AB iş birliği sadece mülteciler için değil Suriye'de siyasi çözüm için de önemli" dedi. İyi komşuluk ilişkilerin önemli olduğunun altını çizen Mogherini, önümüzdeki dönemde enerji gibi kilit konularda görüşmeleri yoğunlaştırmayı sabırsızlıkla beklediklerinin, enerjinin uyumsuzluk veya tansiyon yerine iş birliğinin gerçekleştirildiği bir alan olması gerektiğini söyledi. Mogherini, Doğu Akdeniz'de enerji alanındaki gelişmelere ve sondaj çalışmalarına ilişkin, AB'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile dayanışma içinde olduğunu belirtti. Türkiye'yi terörle mücadele alanında desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Mogherini, "Ortaklık Konseyi, Türkiye'nin uğradığı tüm terörist eylemleri kınadı" diye konuştu. Mogherini, terörle mücadele alanda iş birliğinin önemli olduğunu belirterek, "PKK, AB'nin terör örgütleri listesindedir ve bu husus tartışmaya açık değildir" diye konuştu. AB Komisyonu Üyesi Johannes Hahn da "Türkiye, AB için son derece önemli stratejik partnerdir. Bu diyaloğu sürdürmek bizim için çok önemli. Ortak çıkarlarımıza olan güvenlik, göç sorunu, ekonomi, çevre konularında görüşmek çok önemli" dedi. Boru hatları kesişme noktasında olan Türkiye'nin Avrupa enerji tedariği açısından önemli konumda olduğunu anımsatan Hahn, bu alandaki çeşitli başlıkları görüştüklerini söyledi. Hahn, Türkiye'nin iş birliği sayesinde AB'ye yasa dışı göçün kesildiğini hatırlatarak, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların desteklenmesi için AB'nin mali taahhütlerini yerine getireceğini ifade etti. Türkiye'ye sağlanacak katılım öncesi AB mali yardımlarının sivil toplumun desteklenmesine yönelik odaklanacağını anlatan Hahn, Gümrük Birliği güncellenmesinin henüz gündemde olmadığını anlattı.
15.03.2019 - 13:12
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
AB'den Türkiye açıklaması
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abden-turkiye-aciklamasi,3KCq2TIQek2ZsS0ygATfWw
Politikayı bırakıyor mu?
null
Abbas Güçlü ile Genç Bakış programına konuk olan milletvekili Başkent Üniversitesi öğrencilerinin sorularını yanıtladı. Gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Pavey "Politikaya devam edecek misiniz?" sorusuna verdiği cevapla şaşırttı. Pavey, " Ailem bana hep iyi bir insan ol, politikacı olma demişlerdi. Ben politikanın bir nöbet değişimi olduğunu düşünüyorum. Herhalde devam etmem." dedi. Pavey'in açıklamalarından çarpıcı bölümler şöyle: 'Meclis'te yaptığım konuşma Aykut Erdoğdu, Veli Ağbaba, Müslüm Sarı, Hüseyin Aygün ve eşleri ile oturulup sabaha kadar konuşularak hazırlandı. Hepsine teşekkür ediyorum. Özgürlükler mağdurunun hangi partiye oy verdiği ile ilgili değildir. Özgürlükler herkes için, her koşulda savunulmalıdır. Sosyal özgürlüklerin paha biçilmez olduğunu ancak kaybettiğimizde anlarız. Ben de adım adım kazandığımız bu sosyal özgürlükleri hatırlatmak istedim.  Başörtüsü konusunda bu toplumsal uzlaşıyı sağladığımız için de çok mutlu hissediyorum kendimi.  Ben bir kez daha fikirlerime katılmadığı halde insani zarafet sınırları içinde kalarak beni eleştirenlere teşekkür ederim. Başka yollarla kendini anlatmaya çalışanlara da teşekkür ederim. Ayrıca AKP'nin özenli seçmeninden de büyük destek ve tebrik aldım.  Ailem bana hep iyi bir insan ol, politikacı olma demişlerdi. Ben politikanın bir nöbet değişimi olduğunu düşünüyorum. Herhalde devam etmem.     Meclis'te pantolon giymeyi konuşacağımıza gençlerde işsizliği konuşmayı tercih ederim. İki yıllık siyaset hayatımda üç kez pantolon ve bacak konusunda basın toplantısı yapacağımı hiç düşünmemiştim. Her özgürlük mutluluktur. Buna vesile olduysam ne mutlu. Ama her yıl üniversiteden mezun olan gençlerimizin sadece yarısı iş bulabiliyor. Ayrıca her iş bulan 5 gencimizden 4'ü taşeron işlerde çalışıyor. Türkiye'nin gerçek problemi bu, bunu konuşmalıyız.    Her zaman daha çok olmak daha güçlü olmaktır. Sadece sayı olarak değil, bakış olarak farklılıklara açık olmak her zaman sizi güçlendirir. O yüzden Mustafa Sarıgül'ün partimize katılması çok pozitiftir.
14.11.2013 - 14:07
haberturk
['chp', 'şafak pavey']
Şafak Pavey'den şoke eden karar!
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/894432-safak-paveyden-soke-eden-karar
Avrupa genelinde bu yılın ilk ayında görülen kızamık vakalarının sayısı, geçen yıl toplam görülen vakaların sayısını geçti. BM'ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ilk altı ayda 37 kişi kızamıktan hayatını kaybetti.
null
Birleşmiş Milletler'e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa genelinde kızamık hastalığının hızla yayıldığı uyarısında bulundu. Örgüte göre, bu yılın ilk altı ayında görülen vaka sayısı, geçen yılın toplamınınkini geçti. Örgütün yayımladığı yeni verilere göre, Avrupa bölgesindeki yılın ilk yarsısında yaklaşık 90 bin kızamık vakası görüldü, 37 kişi hayatını kaybetti. Bu bölgedeki 53 ülkenin 48'inde kızamık vakaları rapor edildi. 2018'de toplam 84,462 vaka görülmüştü. Geçen yılın ilk yarısındaki vaka sayısı 44,175 olarak açıklanmıştı. 2016'da sadece 5,273 vaka vardı. En çok vaka Ukrayna'da görüldü. 54 bin'i aşkın vakada 18 kişi öldü. Bu yıl İngiltere, Arnavutluk, Çekya ve Yunanistan "kızamıktan arınmış" ülke statüsünü kaybetti. Raporu hazırlayan "Avrupa Bölgesel Kızamık ve Kızamıkçıkla Mücadele Doğrulama Komisyonu"nun Başkanı Dr. Günter Pfaff, "Her toplumda gerekli aşılama seviyesine ulaşılamazsa hem çocuklar hem de yetişkinler gereksiz şekilde acı çekecek ve trajik şekilde ölecek" dedi. Oxford Üniversitesi'nden pediatrik enfeksiyon ve bağışıklık sistemi hastalıkları uzmanı Prof. Andrew Pollard, raporun tüm Avrupa için önemli bir uyarı niteliğinde olduğunu söyledi. Pollard durumun, aşının henüz olmadığı 1960'lı yıllardaki kadar kötü olmadığını ve salgını önlemenin hâlâ mümkün olduğunu belirtti. Avusturya ve İsviçre, kızamıktan arınmış ülke statüsünü elde ederken, Belçika ve Kazakistan'da hiç vaka görülmedi. Ancak bu ülkelerin aynı statüyü alabilmeleri için 36 ay süreyle hiç vaka görülmemesi gerekiyor. İngiliz Aile Hekimleri Birliği'nin Başkan Yardımcısı Prof. Martin Marshall, "Bu verilerin tüm Avrupa'nın, potansiyel olarak ölümcül ancak tamamen önlenebilir bir hastalık olan kızamıktan tamamen kurtulmaya çalıştığı bir dönemde ortaya çıkması üzücü" dedi. Kızamık son derece bulaşıcı bir hastalık. Ancak KKK (kızamık-kızamıkçık-kabakulak) aşısı koruma sağlıyor. Bu karma aşının ilki bir yaşında, ikincisi de çocuklar okula başlamadan önce yapılıyor. Kanser ya da bağışıklık sistemi hastası olan çocuklara aşı yapılamıyor. Bu çocukların korunabilmesi ve "sürü bağışıklığı" ortamının oluşturulabilmesi için nüfusun yüzde 95'inin iki dozu da yaptırmış olması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün raporunda Türkiye'ye ait 2018 ve 2019 verileri yer almıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Şubat'taki bir açıklamasında Türkiye'deki kızamık vakası sayısının, Avrupa'ya oranla yüzde 1'in altında olduğunu açıklamıştı. Bakan Koca, "Avrupa bölgesinde bir önceki yıla göre 15 kat, 2017'ye göre de üç kat artıştan bahsediyoruz. Buna rağmen ülkemizde bu oranda bir artış söz konusu olmadı. Türkiye'deki vaka sayısı, Avrupa'ya oranla yüzde 1'in altında olan bir artıştan bahsediyoruz" demişti. Türk Tabipler Birliği, Nisan'daki Dünya Bağışıklama Haftası'yla ilgili açıklamasında kızamığın Türkiye için de ciddi bir tehdit olduğu uyarısında bulunmuştu. TTB'nin bu açıklamasındaki bazı tespitler şöyle: New York kızamık salgınının ardından dini gerekçelerle aşıdan muafiyeti kaldırdı Adı konmamış hastalık: Doktorları şaşırtan çocuk UNICEF: Dünyada kızamık vakaları yılın ilk 3 ayında yüzde 300 arttı
29.08.2019 - 15:25
haberturk
[]
Kızamık salgını: Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Avrupa'da yılın ilk altı ayında 90 bin kızamık vakası görüldü
BBC
https://www.haberturk.com/kizamik-salgini-dunya-saglik-orgutu-ne-gore-avrupa-da-yilin-ilk-alti-ayinda-90-bin-kizamik-vakasi-goruldu-2517406
Kabızlık sorunun sürekli oturarak, çalışan kişilerde yaygın olduğunu belirten Diyetisyen Aylin İlküplü, "Beslenme düzeni ve fiziksel aktivitelerle kabızlık düzeltilebilir" dedi.
null
Çiğnemeden yutma ile düzensiz beslenmenin, kabızlığın en büyük nedenlerinden olduğunu söyleyen , kabızlığın nedenleri hakkında şunları söyledi: "Bağırsaklar düzenli çalışmadığı zaman buna bağlı olarak görülmektedir. Bir sağlıksızlık belirtisi olan kabızlık, beslenme düzeldiği ve fiziksel aktivite artırıldığı zaman düzelmektedir. Lif içermeyen besinleri tüketmek, yemekleri çiğnemeden hızlı yutmak ve sürekli olarak beslenme düzeninde değişiklikler yaşanması kabızlığın en büyük sebeplerindendir. Bağırsaklarımızın iyi çalışabilmesi için her şeyden önce her gün belli saatlerde yemek tüketmek, bu düzeni değiştirmemek gerekmektedir. Tüketilen yiyeceklerin iyice çiğnenmesinin bağırsakların çalışmasındaki katkısı büyük olmakta birlikte kabızlığa karşı kepekli ürünler çok yararlı olmaktadır. Günde 1,5- 2 litre su tüketimi de sindirimde olumlu etkiler göstermektedir." Kabızlığın sürekli oturarak çalışmak zorunda olan kişilerde yaygın olarak görüldüğünü kaydeden Diyetisyen İlküplü, kabızlıktan korunmak için yapılabilecekleri şöyle aktardı:  "Stres durumu, kullanılan bazı ilaçların da bu durumu tetiklediği bilinmektedir. Bunların sonucunda ortaya çıkan kabızlık, gün içinde yaşattığı şişkinlik hissiyle kişileri rahatsız etmektedir. Sindirim sistemi bozukluklarını önlemek için sebze- meyve tüketimine günlük beslenmede sıkça yer verilmelidir. Meyvenin tüketimi suyu sıkılarak, değil; meyvenin posasını kaybetmeyecek şekilde tüm olarak yapılmalıdır. Kabızlığın geçmesi için uygulanan bol posalı diyet tedavisinde muz, şeftali, patates, havuç, pirinç, makarna gibi bazı besin türlerinin çok sık tüketilmemesi, fast food alışkanlığından vazgeçilerek, zeytinyağlı, bol posalı ve sulu tencere yemeğinin tercih edilmesi gerekmektedir. Kabızlığın tedavisinde de görüldüğü gibi düzenli, yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığı ile fiziksel aktivitenin birçok hastalığın önüne geçebilmekte önemli olduğunu unutmamalıyız."
23.03.2018 - 11:35
DHA
['Genel Sağlık', 'Beslenme', 'Adana', 'Kabızlık', 'oturarak çalışanlar']
“Kabızlık oturarak çalışanlarda daha yaygın”
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kabizlik-oturarak-calisanlarda-daha-yaygin,R8UxiAwT7EO0RTfoxEs5GA
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’u öldüren Mevlüt Mert Altıntaş’ın ailesi, HABERTÜRK’e konuştu
null
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik suikasttan sonra gözaltına alınıp 2 gün sorgulandıktan sonra serbest bırakılan saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş’ın babası Esrafil ve annesi Hamidiye Altıntaş, Aydın Söke’den ayrılıp bir akrabalarının yanına gitti. Altıntaş’ın dayısı Hasan Furuncu, kimse ile görüşmeyen ve telefonlara çıkmayan anne ve babanın cenazeyi istemediğini söyledi. Furuncu, “Anne, ‘Benim, başımı öne eğdiren, düşmanlık yapan bir oğlum yok. Cenazeyi Söke’ye de getirmeyin, kimsesizler mezarlığına gömün’ diyor. Hiçbir anne vatan haini doğurmaz, sonradan vatan haini olur. Aile olarak FETÖ’ye karşıyız” dedi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan dayı Furuncu, Altıntaş’ın anne ve babasının sözlerini şöyle aktardı: “Biz devletimizi ve milletimizi seven insanlarız. Oğlumuzun bir terör örgütüyle bağlantısı olacağını bilmiyorduk. Büyüttüğümüz oğlumuzun böyle biri olacağını bilemezdik. FETÖ ile bağlantısı olduğunu bilsek ihbar ederdik. Hem vatanımızı hem oğlumuzu kurtarırdık. Onu bu hale getirenlerin ciğerleri yansın.” Hasan Furuncu, olay sonrası görüntüleri izlediğini ve şok geçirdiğini de ifade etti. Furuncu, “İzlerken ‘Bu Mert olamaz’ dedim. O kadar profesyonelleştirilmiş. O konuşmayı okumak için bile günlerce çalışmıştır. 5 vakit namaz kılan biriydi ama Arapça bilmiyordu. Arapça konuşmak için dahi çalışmış. Hiç takım elbise giymezdi” diye konuştu. 3 ay önce Kuşadası’na gelen yeğeninin siyasi konularla ilgili hiç konuşmadığını dile getiren dayı, “Evde FETÖ’nün kesinlikle adı geçmezdi. Biz siyasi düşüncemizi söylerken, hiç yorum yapmıyordu. Demek ki çok iyi gizlemişler ve beynini yıkamışlar” yorumunu yaptı. Furuncu, “Sakin ve içine kapalı biriydi. İddia edildiği gibi kesinlikle Körfez Dershanesi’ne gitmedi ve burs almadı. Terör örgütleri, polis okulunda beynini yıkamış. Devlet oradaki yapılanmayı çözerse, Mert’in arkasındaki bağlantılar da ortaya çıkar” ifadesini kullanarak her zaman devletin yanında olduklarını kaydetti. Hasan Furuncu, yeğeninin ölü olarak ele geçirilmesiyle ilgili olarak da “Ben bu işin uzmanı değilim. Keşke yaralı ele geçirilseydi, konuşturulup arkasındaki bağlantılar, onu kullananlar ortaya çıkarılsaydı. Bana anlatılanlara göre, kendini öldürtmek için elinden geleni yapmış” değerlendirmesinde bulundu. Dayı Hasan Furuncu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY bağlantısı olduğu gerekçesiyle kapatılan Özel Ata Ortaokulu’nda müdürlük yapmasına ilişkin de şunları söyledi: “FETÖ’ye ait olduğu için kapatılan bir okulda 1 yıl müdürlük yaptığım için beni gözaltına alıp bıraktılar. Örgütle bağlantım hiç olmadı, ben sadece okul müdürlüğü yaptım. Milliyetçi biriyim ve herkes benim FETÖ düşmanı olduğumu bilir.” MEHMET İNMEZ/GAZETE HABERTÜRK
24.12.2016 - 02:59
haberturk
['mevlüt mert altıntaş', 'andrey karlov', 'rusya']
"Benim başımı öne eğdiren oğlum yok"
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1340400-suikastci-mevlut-mert-altintasin-annesi-cenazeyi-istemiyor
Yurtdışında konut sahibi olmak isteyenler için “hangi ülke?” sorusuna yanıt bulmak önemlidir. Herkesin ülke seçiminde özel tercihleri olabilir; kira getirisinin yüksekliği, vatandaşlık hakkını verme koşulları ya da uygun fiyat gibi birçok neden sayılabilir.
null
Numbeo isimli internet sitesi, yurtdışında konut sahibi olmak isteyenler için 2015 yılında ev almanın en kolay olduğu ülkelerin listesini açıkladı.
10.11.2015 - 11:32
zingat.com
['Emlak', 'Konut']
Hangi ülkede ev almak daha kolay?
Emlak
https://www.ntv.com.tr/emlak/hangi-ulkede-ev-almak-daha-kolay,Nk2FiX5IB0aHOUCQW_jHEg
Anayasa Mahkemesi, korsan taksicilik yapan aracın sürücüsünün yanı sıra araç sahibine de idari para cezası verilmesini düzenleyen kanun hükmünü iptal etti.
null
İzin ve ruhsat almadan ticari amaçlı yolcu taşırken yakalanarak idari para cezası ve 60 gün trafikten men cezası alan sürücüleri ve araçların sahipleri, cezaların kaldırılması istemiyle dava açtı. İki ayrı davaya bakan İstanbul 8. ve 3. İdare Mahkemeleri, davaya konu Karayolları Trafik Kanunu'nun "araçlarını tescil ve trafik belgesindeki maksat dışında kullanan yolcu taşıyan kişi, sürülmesine izin veren araç sahipleri idari para cezasıyla cezalandırılır" düzenlemelerini içeren hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. Anayasa Mahkemesinin kararı, Resmi Gazetede yayımlandı. Yüksek Mahkeme, korsan taşımacılıkta "araç sahibine" de ceza verilmesini öngören hükümleri iptal etti. Kararda, itiraz konusu kuralda, izin ve ruhsat almadan ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye ve araç sahibine idari para cezası verileceği hükmünün yer aldığı hatırlatıldı. İtiraz konusu kuralın, korsan tabir edilen yasa dışı taşımacılıkla mücadele amacı taşıdığı belirtilen kararda, gerekli izin ve ruhsatları almaksızın ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapılması eylemini yasaklamanın ve bu eylemin hangi tür cezayla yaptırıma bağlanacağı konusunun, kanun koyucunun takdir yetkisinde olduğu vurgulandı. Bu nedenle izinsiz yolcu taşıyan kişiye ve araç sahibine idari para cezası verilip verilmeyeceğini belirleme yetkisinin de kanun koyucunun takdir alanında olduğu belirtildi. Kararda, kanun koyucunun özellikle büyük şehirlerde sayıları çok büyük boyutlara ulaşan, önemli vergi kaybına yol açan ve hizmet alan insanlar için de sıkıntı oluşturan yasa dışı taşımacılığın yol açtığı mağduriyetin önüne geçmek için kamu yararı amacıyla yetkisine dayanarak düzenlediği kuralda, hukuk devleti ilkesiyle çelişen bir yön bulunmadığı kaydedildi. Yüksek Mahkeme’nin kararında, başvuruda itiraz konusu kural uyarınca, bir kimsenin herhangi bir hareketi olmasa veya tespit edilmese bile sadece araç sahibi olmasından dolayı başkasının fiili nedeniyle cezalandırılabileceği, bunun da cezaların şahsiliği ilkesine ve anayasaya aykırı olduğunun savunulduğu hatırlatıldı. Anayasa’nın 38. maddesinde, suçun ve cezanın kanuniliği esasının benimsendiği, herkesin kendi eyleminden sorumlu tutulacağı, başkalarının suç oluşturan eylemlerinden dolayı cezalandırılamayacağının kabul edildiği belirtildi. Ceza sorumluluğunun şahsiliğinin, ceza hukukunun evrensel ilkelerinden olduğu vurgulanan kararda, cezaların şahsiliğinden amacın bir kişinin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmaması olduğu kaydedildi. Araç sürücülerinin, ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapılan araçta, yasal izin ve ruhsatlarının bulunup bulunmadığını bilebilecek ve kontrol edebilecek durumda olduğuna işaret edilen kararda, bu nedenle yolcu taşıyan kişi yani araç sürücüsü açısından Anayasanın 38. maddesine bir aykırılık bulunmadığı vurgulandı. Kuralla, araç sürücüsü aynı zamanda araç sahibi değilse araç sahibine de aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenmesinin öngörüldüğü hatırlatılan kararda, şu tespitler yapıldı: "Kuralda, araç sahibi kişinin kusurunun bulunup bulunmadığı, belgesiz ticari amaçlı yolcu taşımacılığına izin verip vermediği değerlendirilmeden idare tarafından yaptırım uygulanmaktadır. Bu durum işlemediği bir fiilden dolayı araç sahibine yaptırım uygulanmasına neden olabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, izinsiz yolcu taşımacılığı yapılması ve sürücüsünün araç sahibi olmaması halinde tescil plakası sahiplerine sadece ruhsat sahibi olmaları nedeniyle yaptırım uygulanması, cezaların şahsiliği ilkesine aykırıdır. Kişilere ceza verilebilmesi için aranan koşullardan biri hukuka aykırı eylemin kanunda belirtilmiş olmasını diğeri de bu eylemin o kişi tarafından gerçekleştirilmiş olduğunun kanıtlanmasını gerektirir. İtiraz konusu kuralda, araç sahiplerinin hangi eylemleri suç sayıldığı için başkasının eyleminden sorumlu tutulduğu açık şekilde gösterilmediği gibi araç sahibi olma ile suç arasındaki illiyet bağının da ne suretle oluştuğu belirtilmemiştir. Kural bu yönleriyle açık ve belirgin değilidir, bu nedenlerle itiraz konusu kuralda yer alan 'araç sahibine' ibaresi Anayasaya aykırıdır."
09.04.2015 - 12:13
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
“Korsan taksi"nin sahibine ceza yok
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/korsantaksininsahibine-ceza-yok,MJeNPohYd0iu_fb6Kn5UpA
On Numara Çekiliş Sonuçları Açıklandı! 25 Mart Milli Piyango On Numara Bilet Sorgulama...
null
On numara oyununun 868'inci hafta çekilişi yapıldı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen oyunun bu haftaki çekilişinde kazandıran numaralar 1, 2, 4, 9, 10, 11, 16, 22, 25, 31, 51, 59, 62, 63, 67, 69, 71, 73, 74, 75, 76 ve 79 olarak belirlendi. On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen 2 kişi, 172 bin 581 lira 85'şer kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 9 bilen 86 kişi 2 bin 676 lira 35'er kuruş, 8 bilen bin 709 kişi 134 lira 75'er kuruş, 7 bilen 17 bin 177 kişi 25 lira 65'er kuruş, 6 bilen 104 bin 626 kişi 4 lira 40'ar kuruş, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 233 bin 145 kişi 2 lira 55'er kuruş ikramiye kazandı. Çekilişte büyük ikramiyeyi kazanan 2 talihlinin de kuponlarını Ankara'nın Sincan ilçesinden yatırdığı belirlendi. Toplam 2 milyon 301 bin 81 lira 75 kuruş ikramiyenin dağıtıldığı çekilişte, kamuya KDV olarak 917 bin 127 lira, Şans Oyunları Vergisi olarak 511 bin 351 lira 50 kuruş aktarıldı.
25.03.2019 - 22:24
Anadolu Ajansı
['milli piyango', 'Ekonomi', 'ikramiye', 'son dakika haberleri', 'bilet sorgulama', 'çekiliş sonuçları ', 'On Numara']
On Numara Çekiliş Sonuçları Açıklandı! 25 Mart Milli Piyango On Numara Bilet Sorgulama
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/on-numara-cekilis-sonuclari-aciklandi-25-mart-milli-piyango-on-numara-bilet-sorg,CMlMYeTa6kes53NoXt2yQQ
Yoğun kar yağışının etkili olduğu 14 ilde eğitime bir gün ara verildi.
null
Türkiye genelinde karşı yağışı etkisini sürdürmeye devam ederken, illerden haberleri gelmeye başladı. Yoğun kar yağışı sebebiyle il genelinde 'nin İkizdere ilçesi, 'nin 5 ilçesi,  'ın Başçiftlik ve Reşadiye ilçesi ile Erbaa ilçesine bağlı Gökal beldesi, 'nun 12 ilçesinde,  'ın Çelikhan ilçesinde,  'un Havza ilçesinde ve 'un Sungurlu ile Alacağ ilçelerinde okullar bugün tatil edildi. Sivas Valiliği'nden yapılan açıklmada eğitime bir günlük ara verildiği kaydedildi: "Sivas Meteoroloji Müdürlüğü'nün hava tahmin raporlarında bildirilen meteorolojik veriler doğrultusunda gün boyu aralıklarla kar yağışının devam edeceği ve kuvvetli buzlanma - don olayı beklendiğinden, öğrencilerimizin sağlığı ve ulaşım güvenliği için; ilimiz merkez ve ilçelerinde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı her türlü ve derecedeki resmi - özel örgün ve yaygın eğitim kurumları, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, özel eğitim kursları ile diğer kamu, kurum kuruluşlarına ait kreş ve okul öncesi eğitim kurumlarının, 27.12.2018 Perşembe günü 1 (bir) gün süre ile tatil edilmesine karar verilmiştir. Ayrıca kamu, kurum ve kuruluşlarında çalışan görevli personellerden hamile, engelli, diyaliz hastaları, kalp ve böbrek yetmezliği, kanser vb. kronik ağır hastalığı olan memur ve diğer kamu görevlileri 27.12.2018 Perşembe günü 1 (bir) gün süre ile idari izinli sayılacaklardır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." Bingöl’de etkili olan kar yağışı nedeniyle 4 ilçede okullar 1 günlüğüne tatil edildi. Kent merkezi ve Yayladere ilçesinde ise taşımalı eğitime ara verildi. Bingöl Valiliği tarafından yapılan açıklamada “Yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle Karlıova, Adaklı, Kiğı ve Yedisu ilçelerimizde tüm ilk ve orta dereceli okullarda, il merkezi ve Yayladere ilçelerimizde ise eğitim ve öğretime taşımalı katılan öğrencilerimiz için 27 Aralık 2018 Perşembe günü (1) gün süre ile eğitim ve öğretime ara verilmiştir” denildi. Aksaray’da buzlanma ve olumsuz hava koşulları nedeniyle eğitime bugün için bir gün ara verildi. Aksaray’da dün gece saatlerinde başlayan kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. İlde yaşanan buzlanma ve olumsuz hava koşulları nedeniyle Aksaray Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, buzlanma ve olumsuz hava şartları nedeniyle eğitime Perşembe günü için bir gün ara verildiği, hamile ve engelli kamu personelinin de idari izinli sayılacağı belirtildi. Malatya'da yoğun kar yağışı dolayısıyla 4 ilçede eğitime 1 gün ara verildi. Kar yağışının etkili olduğu Hekimhan, Pütürge, Kuluncak ve Arapgir ilçelerinde eğitim ve öğretime 1 gün ara verildiği açıklandı. Yine okulların tatil edildiği 4 ilçede engelli ve hamile memurlarında idari izinli sayılacağı belirtildi. Bu arada Hekimhan Kaymakamı Ahmet Özdemir, meteorolojik verilere göre sabaha kadar devam etmesi beklenen kuvvetli kar yağışı ve beraberinde oluşacak yoğun buzlanma nedeniyle öğrenci ve vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için bugün ilçede eğitime bir gün süreyle ara verildiğini söyledi. Tokat’ta kar yağışı ve soğuk hava nedeniyle 2 ilçe ile bir belde bölge okullarında eğitime bir gün süre ile ara verildi. Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali, olumsuz hava şartları nedeniyle Başçiftlik ve Reşadiye ilçesi ile Erbaa ilçesine bağlı Gökal beldesi bölge okullarında eğitime bir gün süre ile ara verildiğini duyurdu. İl genelinde yoğun kar yağışı sonrasında kapanan 420 köy yolundan 200'e yakını açılırken, şehirlerarası yolların ulaşıma açık durumda olduğu belirtildi. Gece saatlerinde hava sıcaklıklarının eksi değerlere düşecek olması nedeniyle yollarda oluşacak olan buzlanma olaylarına karşı araç sürücülerinin dikkatli olmaları konusunda uyarı yapıldı. Giresun’un yüksek kesimlerinde etkili olan kar yağışı eğitime engel olmaya devam ediyor. İlçelere bağlı köylerin birçoğunda eğitime 1 gün süreyle ara verildi. Giresun Valiliğinden yapılan açıklamada, "Alucra ilçe merkezi ve bağlı tüm köy okullarında, Çamoluk ilçe merkezi ve tüm köy okullarında,Bulancak ilçesine bağlı tüm köy okullarında (Yalıköy Şehit Pilot Teğmen Barış Çakır İlk/Ortaokulu Hariç),Dereli ilçesine bağlı tüm köy okullarında,Doğankent ilçesine bağlı tüm köy okullarında,Keşap ilçesine bağlı Çamoluk köyünde bulunan Çamoluk ilkokulu,Şebinkarahisar ilçe merkezi ve köy okullarında 27 Aralık 2018 Perşembe günü eğitime 1 (bir) gün süreyle ara verilmiştir" denildi. Tunceli’de etkili olan kar yağışı nedeniyle il merkezi ve 5 ilçedeki tüm okullar, 2 ilçede ise taşımalı eğitim kapsamında olan yerlerde bir gün süreyle eğitim ve öğretime ara verildi. Tunceli Valiliği tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, ilde Çarşamba günü başlayan kar yağışının Perşembe günü öğle saatlerine kadar yoğunluğunu arttırmasının beklendiği belirtilerek, “Kar yağışının ardından ilimizde hava sıcaklıkları bir süre gündüz vakitleri dâhil sıfır derecenin altında seyredeceğinden, yoğun kar yağışı ile buzlanma ve don olayının neden olabileceği olumsuzluklara karşı vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları önem arz etmektedir. Bu çerçevede yoğun kar yağışı neticesinde özellikle ara yollarda meydana gelebilecek don ve buzlanmanın araç trafiği ve yaya ulaşımını olumsuz etkileyeceği değerlendirilmektedir. Bu sebeplerden dolayı herhangi bir sıkıntı veya mağduriyetle karşılaşılmaması için tedbir amacıyla kreş, anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerde; Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri ve Rehberlik Araştırma Merkezleri ile Halk Eğitim Merkezlerinde; Tunceli-Merkez, Hozat, Nazimiye, Mazgirt, Pülümür ve Ovacık ilçelerinin tamamında; Çemişgezek ve Pertek ilçelerinde ise taşımalı eğitim kapsamında olan yerlerde 27 Aralık 2018 Perşembe Günü bir gün süre ile eğitim ve öğretime ara verilmiştir” denildi. Valilik açıklamasında kamuda çalışan hamile ve engelli çalışanların da bir gün süreyle idari izinli sayılacakları kaydedildi. Samsun'un Havza ilçesinde buzlanma tehlikesi nedeniyle öğrencilerin riske atılmaması için 27 Aralık Perşembe günü taşıma merkezli okullarda tüm öğrencilere izin verilecek. Ordu'da, dün geceden itibaren etkili olan yoğun kar nedeniyle 12 ilçede, okullar bugün tatil edildi. Ordu İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, bazı ilçelerde bugün olduğu gibi bugün da okulların 1 gün süreyle tatil edildiği belirtilerek, "Akkuş, Aybastı, Çamaş, Çaybaşı, Gölköy, Gürgentepe, Kabadüz, Kabataş, Korgan, Kumru, Mesudiye ve Ulubey ilçelerinde perşembe günü okullarda eğitim-öğretime ara verilmiştir" denildi. Adıyaman'ın Çelikhan ilçesinde, yoğun kar nedeniyle okullar bir gün tatil edildi. İlçede dün akşam saatlerinde başlayan ve etkisini artırarak devam eden kar hayatı olumsuz etkiledi. İlçeye bağlı köy yolları, kar nedeniyle kapanırken ilçe merkezinde de kar kalınlığı arttı. Bugün da devam etmesi beklenen kar nedeniyle ilçede okullar 1 gün tatil edildi. Milli Eğitim Müdürü Resul Acar, yaptığı yazılı açıklamada, "Yoğun kar yağışı nedeniyle ilçe hıfzıssıhha kurulu almış olduğu kararıyla (27 Aralık Perşembe günü) bugün ilçe genelinde tatil kararı alınmıştır" dedi. Bayburt'ta etkili olan kar yağışı, buzlanma ve don nedeniyle il genelinde eğitim öğretime bir gün ara verilecek. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, kentte akşam saatlerinden itibaren etkili olan kar yağışı ile meteorolojik verilere göre kar yağışı ardından olaşabilecek don ve buzlanma nedeniyle il merkezi ve ilçelerindeki tüm okullarda, 27 Aralık Perşembe günü, eğitime bir gün süreyle ara verildiği bildirildi. Açıklama ayrıca, kamu kurumlarında çalışan hamileler ve engellilerin de aynı gün idari izinli sayılacağı kaydedildi. Niğde'de olumsuz hava koşulları nedeniyle il genelinde eğitim öğretime bir gün ara verildi. Valilikten yapılan açıklamada, kar yağışı ve buzlanma nedeniyle Niğde il genelinde bugün eğitime bir günlüğüne ara verildiği bildirildi. Ayrıca açıklamada, hamile ve engelli kamu personelinin de idari izinli sayılacağı ifade edildi.
26.12.2018 - 21:14
İHA, Anadolu Ajansı, DHA
['Türkiye', 'Eğitim', 'meteoroloji', 'okul']
14 ilde eğitime kar engeli
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/14-ilde-egitime-kar-engeli,2iXL4jMr50ibdC3E2TZ8JA
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşü alındıktan sonra büyük oranda kapsamı ve içeriği netleştirilen birinci yargı paketine “seri yargılama” usulünün de eklenmesi planlanıyor. Buna göre 3 yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlarda, failin suçunu itiraf etmesi durumunda, uzun mahkeme süreçleri yerine tek celsede ceza ve infaz indirimi yapılacak. Üst sınırı 2 yıla kadar olan suçlarda uygulanan “hü
Emine Kaplan
Yetişmesi durumunda en geç gelecek hafta TBMM Başkanlığı’na sunulması beklenen yasa önerisinin, Meclis tatile girmeden önce genel kuruldan geçirilmesi bekleniyor. İnfaz sistemiyle ilgili düzenlemelerin ikinci yargı paketinde getirilmesi benimsenirken, birinci paketi istinaf mahkemelerinde temyizin genişletilmesi, soruşturmada da tutukluluğa sınır getirilmesi, avukatlara yeşil pasaport düzenlemelerinin yanı sıra uzun yıllar tartışılan “seri yargılama” usulünün de pakete konulacağı belirtildi. Buna göre, soruşturma aşamasında delillerle suçu sabit olan failin suçunu itiraf etmesi durumunda ceza indirimi uygulanması öngörülüyor. Bunun için savcı ile şüpheli arasında “uzlaşma” yoluna gidilecek. Soruşturma aşamasında uzlaşmaya varılması durumunda dosya mahkemeye intikal ettirilecek. Mahkeme önünde de suçunu itiraf eden kişiye, hâkimin kabul etmesi durumunda hem ceza indirimi hem de infaz indirimi yapılacak. Pakete eklenmesi planlanan bir diğer değişikliğin ise kovuşturma aşamasında uygulanan, üst sınırı 2 yıla kadar olan suçlarda, “hükmün açıklanmasının ertelenmesi” yönteminin soruşturma aşamasında da gerçekleştirilmesi olacağı kaydediliyor. Soruşturma aşamasında tutukluluk sürelerine üst sınır getirilmesi, bu sürelerin çocuklar için yarı oranında uygulanmasına ilişkin düzenleme de pakette yer alacak.
28 Haziran 2019 Cuma, 01:57
cumhuriyet
null
İtiraf edene mahkemesiz ceza indirimi
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1460285/itiraf_edene_mahkemesiz_ceza_indirimi.html
Son dakika... Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, kamuoyunun merakla beklediği "tek tip askerlik" konusuyla ilgili olarak "Çalışıyoruz. Geçici bir konu olmayacak, ilgili bakanlıklarla kalıcı bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Dikkatli ve hassas bir şekilde ilerliyor" diye konuştu
null
Milli Savunma Bakanı , tek tip askerlik konusunda, "Geçici bir konu olmayacak, ilgili bakanlıklarla kalıcı bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Dikkatli ve hassas bir şekilde ilerliyor" dedi.  Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akar, önemli açıklamalar yaptı. Habertürk'ten Saliha Çolak'ın aktardığı bilgilere göre, Akar şunları söyledi:  : Gazi ve malüller için çalışmalar devam ediyor. Kardeşlerimizin evlatlarımızın özlük hakları için çalışmalar devam ediyor. Güzel haberler vereceğiz. : Çalışıyoruz. Geçici bir konu olmayacak, ilgili bakanlıklarla kalıcı bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Dikkatli ve hassas bir şekilde ilerliyor. : Planladığı gibi devam ediyor. Münbiç operasyonu: ABD'lilerle askeri düzeyde görüşmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki günlerde temaslarımız olacak. En üst düzeyde alınacak karar çerçevesinde takvim belirlenecek. Çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Herhangi bir sorun yok.
25.12.2018 - 12:03
haberturk
['son dakika', 'hulusi akar', 'hulusi akar son dakika', 'milli savunma bakanı', 'tek tip askerlik son dakika', 'tek tip askerlik', 'askerlik kılalıyor mu', 'askerlik kısalacak mı', '9 ay askerlik', 'son dakika tek tip askerlik']
Bakan Akar'dan tek tip askerlik açıklaması
Gündem
https://www.haberturk.com/bakan-akar-dan-tek-tip-askerlik-aciklamasi-2271961
Bartın'da kız isteme yüzünden çıkan kavgada pompalı tüfekle vurulan kızın babası ve amcası ölürken, iki aileden 4 kişi yaralandı.
null
İki aile arasında kız isteme meselesi yüzünden çıkan tartışma kanlı bitti. İddiaya göre, merkeze bağlı Terkehaliller köyünde ikamet eden Hakan Çelikkıran (52), oğlu Yusuf Çelikkıran için dün akşam kent merkezi Çayırlar Mahallesi'nde oturan Demirkıran ailesinin evine kız istemeye gitti. Demirkıran ailesinin lise 1. sınıfa giden 17 yaşındaki kızı T.D.'yi oğlu için isteyen baba Hakan Çelikkıran'ın talebine olumsuz cevap veren kızın babası Atilla Yaşar Demirkıran (42), kızının küçük olduğunu ve okula gittiği için evlendirmek istemediğini söyledi. Bunun üzerine baba Hakan, anne Gülay ve oğlu Yusuf Çelikkıran kız evinden ayrılarak evlerine döndü. Baba Hakan Çelikkıran, oğluna kız verilmemesine sinirlenerek aynı gece Demirkıran ailesinin evine giderek Atilla Yaşar Demirkıran'ı darp etti. Bugün sabah saatlerinde kızın babası Atilla Yaşar, amcasının oğlu Hüseyin (42) ve yeğeni Emrah Demirkıran'ı (20) yanına alarak Çelikkıran ailesinin Terkehaliller köyündeki evine gitti. Burada baba Atilla Yaşar Demirkıran ve yanındaki akrabaları ile Çelikkıran ailesi arasında yeniden tartışma başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Atilla Yaşar ile amcasının oğlu Hüseyin ve yeğeni Emrah Demirkıran pompalı tüfekle vuruldu. Olayın ardından yaralanan Atilla Yaşar, amca Hüseyin ve kuzeni Emrah Demirkıran kendilerine ait kamyonetle yakınları tarafından, Hakan ile çocukları Yusuf (19) ve Günay Çelikkıran da (28) 112 Acil Servis ekiplerince Bartın Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kızın babası Atilla Yaşar Demirkıran ve amcası Hüseyin Demirkıran, kaldırıldıkları Bartın Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybederken, kuzeni Emrah Demirkıran ile kız isteyen baba Hakan Çelikkıran ve çocukları Yusuf (19) ve Günay (28) yaralandı. Olayın ardından büyük kalabalığın oluştuğu Terkehaliller köyünde jandarma, Bartın Devlet Hastanesi acili girişinde de polis geniş güvenlik önlemi aldı.
25.02.2013 - 18:10
Anadolu Ajansı
[]
Kız isteme kanlı bitti: 2 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kiz-isteme-kanli-bitti-2-olu,_i51nO1vn0CGlg_Qn7sAPQ
İETT, bazı özel otobüs işletmecilerinin yarınki sefer durdurma planına ilişkin yaptığı açıklamada, İstanbulluların ulaşımda mağdur olmaması için gerekli önlemlerin alındığını belirtti. İhtiyaç duyulan hatlara ek seferler planlandığı kaydedildi.
null
İstanbul Otobüs AŞ bünyesinde çalışan bazı özel otobüs işletmecilerinin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde eylem yaparak yarın kontak kapatacaklarını duyurması üzerine İETT'den açıklama geldi. Söz konusu taşımacıların, idare tarafından düzenlenen 2 ayrı ihale sonucu 10 ve 15 yıllığına taşımacılık hizmeti vermeye hak kazandıkları anımsatılan açıklamada, şöyle denildi: "Taşımacılar, taşımacılık faaliyetini sözleşme ve mevzuat hükümlerine göre yerine getirmekle yükümlüdürler. Söz konusu taşımacıların yaptığı açıklamalar gerçeği yansıtmadığı gibi yapılması planlanan eylem, sözleşmenin “Toplu olarak direniş yaparak taşımacılığı durdurmak, aksatmak otobüsle birlikte gösteri yapmak, kamu düzenini ve otoritesini sarsacak v.b eylemlerde bulunmak” hükmü kapsamında değerlendirilecektir. Bununla beraber, İETT olarak toplu taşımacılık hizmetinin aksamaması için gerekli önlemler alınmış, ihtiyaç duyulan hatlara ek seferler planlanmıştır. Eylem olması halinde İstanbullular toplu ulaşımda sorun yaşamayacaktır." Türkiye Toplu Taşıma İşverenleri Sendikası Genel Başkanı Kemal Çetin, 15 Temmuz Şehitler Makamı önünde toplanan otobüs işletmecileri adına yaptığı açıklamada, belediyeden alınan ücretlerin taşıma ve yakıt masraflarının çok altında kaldığını öne sürerek, "Mevcut koşullarda ilerleyen günlerde araçlarımızı sefere çıkaramayacak durumda kaldığımızdan geçici olarak izinli sayılmamız ve gereğinin yapılmasını saygıyla arz ederiz. Yarın sefere çıkamayacağımızdan dolayı İstanbullu hemşehrilerimizden özür dileriz" şeklinde açıklama yapmıştı.
08.03.2018 - 15:02
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Ekonomi', 'İstanbul']
İETT'den 'sefer durdurma' eylemine ilişkin açıklama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/iettden-sefer-durdurma-eylemine-iliskin-aciklama,gEwsslqOz0q1BwSCER3xAw
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Özmen Öztürk, havuz ve deniz kaynaklı kulak enfeksiyonları hakkında bilgi verdi
null
Havuz ve deniz sezonunun açılmasıyla kulak enfeksiyonlarının görülme sıklığı da arttı. Uzmanlar 9 günlük bayram tatili sırasında deniz ve havuza girmeyi planlayanlara kulak enfeksiyonlarına dikkat etmeleri uyarısında bulunuyor. Havuz ve denize sık girilen, su sporları ve dalışla uğraşılan yaz mevsimi boyunca dış kulak yolunda gelişen nemli ortam, enfeksiyonlara zemin hazırlayabiliyor. Dış kulak yolunun parmakla, havluyla veya kulak çubuklarıyla zedelenmesi de enfeksiyona yakalanma ihtimalini artırıyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Özmen Öztürk, havuz ve deniz kaynaklı kulak enfeksiyonlarını anlattı: Dış kulak yolunu koruyucu bir görevi olan kulak salgısının bazı kişilerde kıvamlı olması, miktarının artması veya dış kulak yolunun yapısal olarak dar olması, kulak yolunda 'tıkaç' tarzında birikime ve tıkanıklığa neden olur. Dış kulak yolu, yapısı itibariyle nemi saklamaya vücudun diğer yerlerine göre daha elverişlidir. Eğer kişi sürekli suyla temas halindeyse dış kulak yolunda biriken kulak kiri ve deri döküntüleri nemi bir sünger gibi çeker. Nemli ortam derinin koruyucu asit-kalkan tabakasını bozarak dış kulak yolu derisini enfeksiyon için uygun bir ortam haline getirir. Ayrıca, su ile temas sonrasında bir sünger gibi şişen serümenin kanal içine doğru itilmesi, nemli ve soyulma olan dış kulak yolunun parmakla, havluyla veya kulak çubuklarıyla zedelenmesi de enfeksiyona yakalanma ihtimalini arttırmaktadır. Dış kulak yolu hastalıkları, su sporları ile ilgilenenlerde ve yüzücülerde sık görülmektedir. Zaten, bu hastalığın diğer ismi de "yüzücü kulağı"dır. Havuzların temizliğinin yeterince yapılmaması ve kapasitenin üzerinde insanın havuza girmesi, enfeksiyon gelişimini kolaylaştırır. Bunun yanında, işitme cihazı kullanan kişilerde, uzun süreli antibiyotik ve kortizon kullanan hastalarda, diyabetli hastalarda ve vücudun bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda dış kulak yolu enfeksiyonları sıklıkla görülmektedir. Egzema ve dermatitin dış kulak yolu derisini de tutulabileceği unutulmamalıdır. Bu hastalarda dış kulak yolunda kaşıntı oluşur. Dış kulak yolunun özellikle sivri cisimlerle kaşınması ve bilinçsiz temizleme hareketleri dış kulak yolu derisine zarar verir ve enfeksiyonlar için uygun ortam hazırlar. Başlangıçta sadece kulak kaşıntısı ve kulakta dolgunluk hissi varken, giderek şiddetlenen bir ağrı başlar. Hasta, üzerine yatmakla ve kulak kepçesine dokunmakla şiddetli kulak ağrısının oluştuğunu belirtir. Muayenede başlangıçta kulak derisinin nemli olduğu görülürken, ilerleyen safhalarda kulak akıntısı gelişir. Dış kulak yolu derisi başlangıçta kızarık ve ödemli iken, ilerleyen safhalarda kanal tamamen kapanır. Dış kulak yolu enfeksiyonlarının tekrarlaması ve dış kulak yolunda nemli ortamın devam etmesi, otomikozaya (dış kulak yolu mantarı) da yol açabilir. Dış kulak yolu, kulak kiri ve iltihabi kalıntılardan temizlendikten sonra bakteriler göz önüne alınarak dış kulak yolu enfeksiyonu tedavisine başlanır. Başlangıçta kortizonlu ve antibiyotikli kulak damlaları veya dış kulak yolunun asiditesini arttırabilecek kulak damlaları kullanılır. Dış kulak yolu ödeminin damla uygulamasını zorlaştırdığı durumlarda, damlanın emilmesi ve kanalın içine yönlendirilebilmesi için dış kulak yoluna fitil tampon yerleştirilebilir. Şiddetli enfeksiyonlarda veya ilerleyen durumlarda ise ağızdan antibiyotiklere geçilir. Özellikle yaz mevsimi gelmeden ya da tatile çıkılmadan önce kulak kiri biriktirme eğilimi olanların Kulak Burun Boğaz hekimine başvurması önerilir. Serümen (kulak kiri) küretle veya aspiratör kullanılarak temizlenir. Dış kulak yolu egzeması olan hastaların tedavilerini düzenlenmesi gerekmektedir. Hastanın özellikle suyla temas sonrası kulağıyla oynamaması ve kulağını kaşımaması lazımdır. Kulak kaşımak deriye zarar verebilir. Kontamine olan parmak, hastalığın daha da yayılmasına neden olabilir. Enfeksiyonun tekrarlamasını önlemek için hastaya kulak kanalını kuru tutması önerilir. Eğer dış kulak yolu enfeksiyonu çok sık oluyorsa, vazelinli pamuk veya silikonlu tıkaçla kulağın sudan korunması sağlanır. Egzeması olan hastaların ise saç ve vücut temizliği için asidik pH'da sabun kullanmaları uygundur. Asetik asit ağırlıklı koruyucu kulak damlaları da aralıklı olarak kullanılabilir.
02.07.2016 - 13:55
haberturk
['doç. dr. özmen öztürk']
Denizden çıkınca kulak kaşımak sakıncalı mı?
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/1261932-denizden-cikinca-kulak-kasimak-sakincali-mi
Bugün birçok ilde döneminin en güçlü generallerine yapılan polis baskınlarının bir nedeni de 28 Şubat'tan sonra askerin oluşturduğu önemli bir yapı: BÇG.
null
Batı Çalışma Grubu (BÇG), 28 Şubat 1997 tarihli Millî Güvenlik Kurulu kararlarından yani 'post modern darbe'nden sonra kuruldu. Dönemin önde gelen generallerinden Erol Özkasnak'a göre çalışma grubunun kurulması fikri Çevik Bir'den geldi. BÇG, Oramiral Güven Erkaya'nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösterdi. İddialara göre irticai faaliyetleri izlemek için kurulan BÇG, 6 milyona yakın insanı fişledi. Bu fişlemeler sırasında sadece askeri personel değil, ailelerinin de kullanıldığı da iddialar arasında. Yasadışı olarak kurulan BÇG 55. Hükümet yani Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı döneminde Başbakanlık Takip Kurulu'na dönüştürüldü. BÇG, Emniyet İstihbarat Dairesi'nin 1997 yılında ulaştığı belgelerle ortaya çıktı. 16 Nisan 1997 tarihli bütün askeri birimlere gönderilen belgede, laiklik aleyhtarı faaliyetlerin arttığı vurgulanarak camilerin gözetim altına alınması emrediliyordu. Plana göre görevli askeri personel camilere gidecek ve laiklik karşıtı fiil ve sözleri ivedilikle garnizon komutanlıklarına bildirecekti. Diğer belgede öğrenci yurtları, özel okullar, dernekler, vakıflar, Kur'an kursları, imam hatip okulları ve bu kurumlara giden gelenlerin sayısının ve kimliklerinın tespit edilmesi isteniyordu. Emniyet askeri darbe hazırlığı olarak algıladığı belgelerle ilgili bir rapor hazırlayıp dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, Başbakan Necmettin Erbakan ile Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e iletti. Erbakan, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i BÇG belgelerinden haberdar etti. Demirel de belgelerin birer nüshasını dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya iletti. Genelkurmay TSK'ye ait belgelerin Deniz Kuvvetleri'nden nasıl dışarı çıkarıldığı konusunda soruşturma başlattı. Ve sonuçta Emniyet İstihbarat Dairesi'nde görevli vatani görevini yapan polis kökenli deniz onbaşı Kadir Sarmusak'a ulaşıldı. Bir süre sonra ortaya çıkan başka bir belge ise Sarmusak'ın amiri olan o dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu'nun askeri savcılık tarafından sorgulanmasına ve hakkında dava açılmasına neden oldu. Bu belgeye göre BÇG'den vali, kaymakan da dahil olmak üzere tüm kamu idareci ve görevlilerinin fişlenmesi isteniyordu. 1997'de Orakoğlu ve Sarmusak yargılanmaya başlandı. Ancak Genelkurmay BÇG belgelerini mahkemeye göndermediği için Orakoğlu ve Sarmusak beraat eti. Davanın hakimi Albay Kurşun 2009 yılında verdiği bir röportajda, kendisine dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Erdal Şenel tarafından baskı yapıldığını iddia etti.
12.04.2012 - 12:59
null
[]
BÇG, 6 milyon kişiyi fişledi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bcg-6-milyon-kisiyi-fisledi,m5JlhCZxrEO3BmxfoK_pRg
SGK 4C nedir? 4C kimleri kapsıyor? soruları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mevsimik işçi açıklamalarından sonra en çok merak edilen konuların başında geldi. 4C kadrosuyla ilgili tüm detaylar haberimizde...
null
4C kadrosunda yer alan mevsimlik işçiler SGK 4B kadrosuna geçirilecek. Açıklamayı Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Erdoğan, taşeron işçilerin kadroya alınacağını müjdelediği açıklamasında, 4C'de çalışan mevsimlik işçiler için de 4B detayını paylaştı. Peki SGK 4C nedir? Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir. "Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşleri üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir." hükmü eklenmiştir.   4C çalışanları; a) Merkez ve taşra teşkilatları, b) Kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere bağlı ve ilgili kuruluşlarında, istihdam edilebilirler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın taşeron işçilere kadro verileceğini müjdelediği açıklamasında, mevsimlik işçilere de "23 bin kişi olan mevsimlik işçilerin 5 ay 29 gün olan çalışma süreleri de 9 ay 29 güne kadar çıkartılabilecek. 4/C statüsünde çalıştırılan kardeşlerimiz de 4/B statüsüne kaydırılıyor. Bu meseleyi kökten çözmüş oluyoruz" sözleriyle müjde verdi. SGK4D Daimi devlet işçileri oluyor. Tüm sendikal haklardan yararlanabiliyorlar.
06.12.2017 - 12:39
haberturk
['4c kadrosu nedir?', 'sgk', 'sgk 4c', 'sgk 4c nedir', 'mevsimik işçi', 'erdoğan']
4C kadrosu nedir? SGK 4C kimleri kapsıyor?
Gündem
https://www.haberturk.com/4c-kadrosu-nedir-sgk-4c-kimleri-kapsiyor-1743756
Sultanbeyli'de Fatih Polis Merkezi'ne düzenlenen bombalı saldırıda kullanılan araç paramparça oldu.
cumhuriyet.com.tr
Araçtan geriye lastiğinin de bağlı olduğu bir parça kaldı. Araçtan geriye kalan tek parça patlamanın şiddetini gözler önüne serdi. Patlama sırasında 3'ü polis 10 kişi yaralandı. Olayın ardından olay yeri inceleme ekiplerinin üzerine ateş açıldı. Çıkan çatışmada 2 terörist ölü olarak ele geçirilirken bir polis müdürü de şehit oldu.
10 Ağustos 2015 Pazartesi, 11:11
cumhuriyet
null
Bomba yüklü araçtan geriye bu parça kaldı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/341476/Bomba_yuklu_aractan_geriye_bu_parca_kaldi.html
Terör soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra adliyeye götürülen HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, sevk edildiği mahkemece tutuklandı
null
Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada, çağrılmasına rağmen ifadeye gitmediği için hakkında gözaltı kararı çıkarılan ve Hakkari-Çukurca karayolu üzerindeki bir köyden geldiği sırada Depin Polis Kontrol Noktası'nda gözaltına alınan Nihat Akdoğan'ın, sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliğince "terör örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklanmasına karar verildi. Akdoğan'ın tutuklanmasıyla HDP'li tutuklu sayısı 10'a yükseldi. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ifade vermeye gitmeyen HDP'lilere yönelik operasyona ilişkin, firari durumdaki 3 milletvekilinden HDP Hakkari Milletvekili Akdoğan'ın kent girişinde polislerce yakalandığını, firari milletvekili sayısının ikiye düştüğünü açıklamıştı.
07.11.2016 - 21:05
NTV Haber, Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Siyaset', 'Türkiye', 'Polis Adliye', 'Halkların Demokratik Partisi', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'hdp']
HDP’li Nihat Akdoğan tutuklandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hdpli-nihat-akdogan-tutuklandi,_C4idfEyL0CK3TEezayDoA
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği'nde görev yapan 4 hekim, günün yorgunluğunu ve stresini keman, ney, gitar ve klarnet ile atıyor.
null
Kemanı yıllardır elinden bırakmayan , klarnet çalan Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Burak Erdolu, gitar çalan Temmuz Taner ve ney üfleyen Emre Kaymakçı, hobileriyle stresten kurtuluyor. Günde yüzlerce hastayla ilgilenilen cerrahide görevli Prof. Dr. Özyazıcıoğlu, müzikle ilkokulda tanıştığını söyledi. Özyazıcıoğlu, ortaokulda Erzurum'da bir halk oyunları derneğinin korosunda bağlama çalmaya başladığını ancak gönlünün hep kemandan yana olduğunu ifade etti. Zaman içinde bir keman aldığını ve Erzurum'da amatör korolarda faaliyette bulunduğunu anlatan Özyazıcıoğlu, şöyle konuştu: "Ankara'da üniversite okurken değerli müzisyenlerle tanışma imkanım oldu. Onlardan feyiz aldım. Üniversite eğitiminin ardından Erzurum'a döndüğümde TRT'de akitli sanatçı sınavını kazandım. TRT akitli sanatçılar korosunda yaklaşık 15 yıl keman çaldım. Fakültedeyken yurtta odama girdiğimde paltomu çıkarmadan keman çalardım. Kemana olan bu sevgim halen devam ediyor. Günün yorgunluğunu keman çalarak atıyorum." de gitar çalmaya lisede başladığını anlattı. Tıp fakültesinde kurdukları gruplarla günün yorgunluğunu attıklarını ifade eden Taner, "Bazen kendi aramızda çalıp bazen de küçük mekanlarda sahne aldık. Genel olarak müzik dinlemeyi ameliyathanede bile seviyoruz. O stresli ortamı rahatlatıyor, bize ritim kazandırıyor. Eve gidince de günün yorgunluğunu gitar çalarak atıyorum. Bazen arkadaşlarla bir araya gelip müzik aletleri çalarak eğleniyoruz" dedi.
12.03.2018 - 13:21
Anadolu Ajansı
['Psikoloji', 'Bursa', 'Kalp', 'Müzik', 'Doktor']
Kalp-damar cerrahisinin müzisyen doktorları
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kalp-damar-cerrahisinin-muzisyen-doktorlari,7jd8zFmXDkK84HGcPstXBg
22 yaşında mükemmel haline ulaşan beyin fonksiyonları, 27 yaşından itibaren azalmaya başlıyor...
null
Henüz 30 yaşındasınız ve 5 dakika önce elinizde olan anahtarı nereye koyduğunuzu hatırlamıyor musunuz? Kendinizi genç hissedebilirsiniz, ama beyniniz çoktan yaşlanmaya başladı bile. ABD'de Virginia Üniversitesi tarafından yapılan ve sağlıkla ilgili bir internet sitesinde yayımlanan bir araştırmaya göre, en fonksiyonel ve mükemmel haline 22 yaşında ulaşan insan beyni, 27 yaşından itibaren ''düşüşe geçmeye'' başlıyor. Araştırma, yaşları 18 ile 60 arasında değişen iyi eğitimli 2 bin kadın ve erkeğin, 7 yıl boyunca katıldıkları testlerin sonuçlarından oluşuyor. Araştırma raporunda, katıldıkları testlerde 2 bin denekten her yıl görsel bulmacalar çözmeleri, anlatılan öykülere ilişkin bazı detaylar vermeleri, çeşitli kelime oyunları oynamaları, bazı rakam ve sembolleri hatırlamaları istendiği ve deneklerin herhangi bir sağlık sorunu yaşamadıklarına özellikle dikkat edildiği kaydediliyor. Sonuçlar değerlendirildiğinde, 12 testten en az 9'unda en başarılı performansların 22 yaşında elde edildiği belirtilirken, görsel olarak neden sonuç ilişkisi kurma, bulmaca çözümü ve hızlı algılama alanlarında 27 yaşından itibaren belirgin gerileme olduğu gözleniyor. ABD'de ''Nörobiyoloji'' dergisinin son sayısında, ''Yaşlanmanın Nörobiyolojisi'' başlığıyla yayımlanan araştırmaya göre, sağlıklı bir birey, 37 yaşına kadar hafızasını büyük ölçüde muhafaza ederken, kelime hazinesi ya da genel kültür gibi alanlarda hafızanın ortalama 60 yaşına kadar korunabiliyor. Araştırma ekibinin başında bulunan Prof. Timothy Salthouse, ''sağlıklı ve eğitimli bazı yetişkinlerde idrake yörelik kayıpların 20'li, 30'lu yaşlarda başladığını'' belirterek, ''sağlıklı beyinlerdeki kayıpları anlamanın, Alzheimer gibi ciddi hastalıklarda neyin yanlış gittiğini çözmeye yardımcı olacağını'' kaydetti. Bilgi veren Nöroloji Uzmanı Dr. Behiye Mungan, hafızayı korumayı sağlayacak çok belirgin bir formül olmamakla birlikte, kişinin olabildiğince uzun süre aktif kalmasının beyin fonksiyonları açısından da yararlı olduğunu belirtti. İnsan beyninin aktif kalmasında çevreden aldığı sinyallerin etkili olduğuna işaret eden Dr. Mungan, belli bir yaş grubu üzerindeki kişilerin ya da Alzheimer hastalığının ilk evresinde olanların, ''uzun süre işe yarar kalmalarının'' bazı fonksiyonların kaybını geciktirdiğini söyledi. Dr. Mungan, fazla televizyon izlemenin beyin üzerinde olumsuz etki yapıp yapmadığına yönelik bir soruya ise şu yanıtı verdi: ''Bu, çok göreceli bir durum. Ben bazı kişilere, özellikle kadınlara televizyon dizilerini, oradaki olayların akışını izlemelerini öneriyorum. Televizyon izlemek bazı insanlar için gerileme olabileceği gibi, bazı insanlar için de bulundukları yerden daha ileri bir noktayı temsil eder. Köylerde konuşmayan, fiziksel aktivite dışında hiç bir şey yapmayan kadınlar var. Bir dizideki olay örgüsü, bu kişiler için bir algısal uyarıcı niteliği taşır.'' Dr. Mungan, küçük egzersizler, bulmacalarla beyni her zaman canlı tutmaya çalışmak gerektiğini kaydetti.
01.06.2009 - 11:43
null
[]
Beynin en mükemmel hali 5 yıl sürüyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/beynin-en-mukemmel-hali-5-yil-suruyor,BY8_HzuDqU--4bM0G6UAQw
İnternet devi Google, hayata geçirmeye hazırlandığı özelliği ile hastalara teşhis koyacak.
null
Google internetteki sağlık odaklı bilgi kirliliğinin önüne geçmek için harekete geçti.  ABD merkezli teknoloji devinin Google Blog üzerinden yaptığı açıklamaya göre, kullanıcıların sağlık alanında internet üzerinden daha doğruluk payı olan derinlemesine araştırmalar yapmalarını sağlamak için düğmeye bastı.  Harvard Tıp Okulu ve Mayo Clinic uzmanlarından oluşan bir ekiple çalışacak olan Google, yeni projesi hayata geçtiği zaman hastalığın detaylarını bu uzmanların danışmanlığında kullanıcılarına sunacak.  Sağlık alanında internetteki bilgi kirliliğinin de önüne geçmeyi hedefleyen şirket, kullanıcıları tarafından yapılan sağlık aramalarından öne çıkarılanların daha kolay ulaşılmasına izin verecek. Başka bir deyişle bu sistem sayesinde kullanıcılardan gelen referanslar ile zararlı bilgi içeren sonuçlar aramalarda arka sıralarda kalacak.
21.06.2016 - 09:55
ntv.com.tr
['Teknoloji', 'google']
Google hastalık teşhisi koyacak
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/google-hastalik-teshisi-koyacak,IqAetjfOoEen_Voapj9HPg
Gerçek zamanlı strateji klasiği Warcraft: Orcs & Humans ve Warcraft II Battle.net Edition, Good old Games (GOG.com) üzerinde yayınlandı. Blizzard'ın platformla gerçekleştirdiği işbirliğinin orijinal Diablo’dan sonraki yeni meyvesi olan bu oyunlar, Warcraft: Orcs & Humans ve Warcraft II Battle.net Edition’ın yanı sıra Tides of Darkness ve Beyond the Dark Portal genişleme paketlerini de içeriyor. Oyunseverler, efsaneyi başlatan bu klasikleri ilk kez GOG.com’a özel, dijital ve DRM-free olarak oynayabilecekler.
null
Warcraft: Orcs & Humans, sizleri Azeroth için yapılan orijinal savaşın geçtiği günlere götürecek. Bu savaşta insanların ya da orkların saflarında yer alacak, düşmanlarınızı alt etmek için var gücünüzle mücadele edeceksiniz. Warcraft II ve genişleme paketi ise bu amansız savaşı sadece denizlere taşımakla kalmayacak aynı zamanda hem Alliance hem de Horde olarak bilinen kuvvetlerin temelini oluşturan elfler, troller, cüceler gibi farklı ırklarla tanışmanızı sağlayacak. Warcraft: Orcs & Humans’ın GOG.com sürümü, günümüz işletim sistemleriyle uyumlu çalışmak üzere optimize edildi. Benzer şekilde, Warcraft II’yi GOG.com üzerinden satın alanlar oyunun iki farklı versiyonuna sahip olacak. Bu versiyonlardan biri yüksek çözünürlüğü destekliyor ve LAN bağlantıları aracılığıyla çok oyunculu oynanışa olanak tanıyor. Warcraft II’nin klasik versiyonu ise orijinal SVGA grafiklere sahip ve Battle.net’in klasik sürümü üzerinden matchmaking olanağı sunuyor.
29.03.2019 - 11:01
null
['Teknoloji', 'oyunlar', 'Oyun']
Warcraft: Orcs & Humans ve Warcraft II geri döndü
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/warcraft-orcs-humans-ve-warcraft-ii-geri-dondu,h2ixsvDSlEqv5BdJO26Xbw
AMERİKAN Sivil Havacılık Otoritesi (FAA)'nın yaşanan darbe girişimi nedeniyle askıya aldığı Türk Hava Yolları (THY)’nın Amerika uçuşları bugün yeniden başladı.
cumhuriyet.com.tr
Türk Hava Yolları (THY), Amerikan sivil havacılık otoritesi FAA’in yasağı kaldırmasının ardından ilk seferini bugün saat 06.45’te İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan New York JFK Havalimanı’na gerçekleştirdi. İlk sefer dolayısıyla THY yolcularına çiçek dağıttı. Yaşan darbe girişimi sonrasında FAA güvenlik önlemi olarak Türkiye’den gerçekleştirilecek doğrudan uçuşları askıya almıştı.
19 Temmuz 2016 Salı, 08:25
cumhuriyet
null
THY uçuşları yeniden başladı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/570028/THY_ucuslari_yeniden_basladi.html
İşte o isimler ve bölgeleri...
null
BDP, 12 Haziran Milletvekili Genel Seçiminde, 39 ilde destekleyeceği bağımsız 61 milletvekili adayını açıkladı. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, aday listelerinin ''Türkiye'nin fotoğrafı'' olduğunu söyledi. Demirtaş, Kayapınar Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, böylesi kritik bir süreçte tarihi bir rolle, tarihi bir misyona soyunan 400 aday adayı arasından adaylarını seçtiklerini belirtti. Adayları belirleme komisyonu tarafından son derece ciddi bir çalışma yürütüldüğünü, 11 ilde ön seçim, diğer illerde de ön eğilim yoklaması yaptıklarını anlatan Demirtaş, şunları söyledi: ''Başvuru yapan her bir arkadaşımız birbiriyle kıyaslanmayacak kadar bu mücadeleye gönül vermiş, emek vermiş, dürüstlüğüyle özverisiyle çabasıyla katkı sunmuş arkadaşlarımızdı. Bundan dolayı komisyonumuz bir hayli zorlandı. Gerçekten de hem parti olarak giremiyor olmanın yarattığı sıkıntı, listelerdeki aday sayısındaki azlığı sıkıntısı, hem de o kadar nitelikli başvurunun gerçekleşmiş olması, komisyonu bir hayli zorlasa da nihayetinde bir karar verilmek zorundaydı. Sizlerle paylaşacağımız liste demokratik Türkiye'nin fotoğrafıdır, bizim özlemini, hayalini kurduğumuz demokratik Türkiye'nin düşük proto tipidir. Eksiklikleri de olsa yetmezlikleri de olsa Türkiye çok sesli çok kültürlü kendi içerisinde barışık olması gereken bir ülkedir. Biz, parlamentoda önümüzdeki dönem böylesi bir güçle Türkiye'nin bu fotoğrafını bütün dünyaya anlatabilme ve toplumu parlamentoda en iyi şekilde bütün toplumu temsil edebilme iddiasıyla bugün yola çıkıyor alacağız.'' Demirtaş, seçimlerde destekleyecekleri adayların ''demokratik ulus ittifakının ortak adayları olduğunu'' kaydetti. Demirtaş, ''Her bir arkadaşımız, halkımız tarafından bulunduğu her yerde çalışma yürüteceği her yerde en coşkulu şekilde sahiplenilmeli. Etrafında el ele, kol kola, omuz omuza, en küçük bir tartışmaya mahal vermeden o adayın şahsında halkımızın özgür iradesinin başarısı için şu saatten sonra çalışma yürütmelidir. Bu aday arkadaşlarımızı, bütün Türkiye toplumuna bugün itibarıyla emanet edeceğiz. Ortaya çıkan tablonun yapılabileceği en iyisi olduğunu bilmek gerekir. Zorlanmaya rağmen birçok nitelikli arkadaşımızı temsil gücü son derece yüksek, bu kadar aday adayının tamamını destekleme şansımız olmadığı için yapılabileceğin en iyisini ortaya çıkarmaya çalıştık'' diye konuştu. BDP Genel Başkan yardımcısı Gültan Kışanak da seçimlere katılan siyasi partiler ile bağımsız adayların, seçim kurullarına yarın başvurularını yapacaklarını bildirdi. Kendilerinin Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu olarak seçimlere bağımsız adaylarla katılma kararı aldıklarını anımsatan Kışanak, 61 bağımsız aday ile 39 ilde seçimlere katılacaklarını bildirdi. ''12 Haziran genel seçimleri, Türkiye açısından bugüne kadar hiç bir dönemde ortaya çıkmamış değişim fırsatlarının arifesinde gerçekleşiyor'' diyen Kışanak, emek, özgürlük ve demokrasi barış hattında oluşturulan ortak mücadelenin iradesi doğrultusunda adayları belirlediklerini anlattı. BDP tarafından bağımsız aday olarak gösterilen 61 aday arasında kapatılan DEHAP eski Genel Başkanı Murat Bozlak, DEP eski Milletvekili Leyla Zana, KADEK Genel Başkanı Şerafettin Elçi, medyada sık sık Kürt sorunu ve bölge sorunlarını anlattığı dikkatİ çeken Altan Tan, CHP tarafından daha önce aday gösterileceği belirtilen Esat Canan, gazeteci Ertuğrul Kürkçü, yazar-yönetmen , yönetmen ve sanatçı Gani Şavata, sanatçı Ferhat Tunç ve sanatçı Hülya Avşar'ın amcasının kızı ekonomist Yüksel Avşar'ın da bulunduğu görüldü. Daha önce Milletvekillikleri düşürülen Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk yeniden aday gösterilirken, BDP'li Fatma Kurtulan (Van),Ufuk Uras ( ),Sevahir Bayındır (Şırnak),Nezir Karabaş (Bitlis),Hamit Geylani (Hakkari),Nuri Yaman (Muş),Şerafettin Halis (Tunceli) ve Osman Özçelik (Siirt) aday gösterilmedi. Murat Bozlak Veli Büyükşahin, Murat Öztürk, Halil Aksoy Cerciş Utaş, Sadrettin Güvener İhsan Nergiz Yüksel Avşar Mehmet Bayraktar Turan Cengiz Bengi Yıldız, Ayla Akat Ata İdris Bağluken Hüsamettin Zenderlioğlu Mehmet Deniz Büyük Kemal Beler Leyla Zana, Hatip Dicle, Nursel Aydoğan, Emine Ayna, Altan Tan, Şerafettin Elçi Akın Birdal İsa Gürbüz Sabahattin Yılmaz Adil Kurt, Esat Canan, Selahattin Demirtaş Pervin Buldan Ertuğrul Kürkçü , Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Mustafa Avci Mehmet Tanhan Erdal Avci Mustafa Mamaklı Mülkiye Birtane Faik Karadaş Emrullah Bingöl Hacı Mehmet Bozdağ Gani Şavata Ayşegül Öztürk Ahmet Türk, Gülser Yıldırım, Erol Dora Şehbal Şenyurt Sırrı Sakık, Demir Çelik Kamuran Bablak Gültan Kışanak İbrahim Binici, İbrahim Ayhan Hasip Kaplan, Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız Ferhat Tunç Kemal Aktaş, Özdal Üçer, Nazmi Gür, Aysel Tuğluk
10.04.2011 - 11:31
haberturk
['barış ve demokrasi partisi', 'bdp', 'hatip dicle', 'istanbul', 'kck', 'levent tüzel', 'sırrı süreyya önder']
BDP'nin adayları netleşti!
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/619301-bdpnin-adaylari-netlesti
Aydın'ın Söke ilçesine bağlı Karacahayıt Mahallesinin yanı başına maden ocağı açılacağı iddiası, mahalle sakinlerinin tepkisine neden oldu.
null
Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Karacahayıt Mahallesinin yanı başına maden ocağı açılacağı iddiası, mahalle sakinlerinin tepkisine neden oldu. Söke’ye bağı Karacahayıt Mahallesi organik zeytinciliği, sebzeciliği ve hayvancılığı ile öne çıkan köylerden biri olarak biliniyor. Karacahayıt’ın sırtını dayadığı Latmos Dağı'ndaki zeytinliklere maden ocağı kurulacağı iddiaları, mahallede endişeye yol açtı.Kurulması planlanan maden ocağının Karacahayıt Mahallesi yerleşim bölgesine sıfır noktada olması, mahalle sakinlerinin endişesini daha da arttırdı. Karacahayıt Mahalle Muhtarı Nebil Kırca; “Açılacağı belirtilen maden ocağı yerleşim alanının hemn dibinde, her tarafı zeytin ağacı. Valiliğimiz burada zeytin üretimin artması için delice zeytinlerini aşılattı. Bir yandan 50 Bin ağacı tarıma kazandırıyoruz, bir yandan da maden ocağı açıyoruz; burada bir çarpıklık var. Her şey bir yana yerleşim yerimizin yanında dinamit patlatma, tozudumanı bizim yaşamımızı bitirir. Dağlarından yağ, ovasından bal akan bir yer burası, topraklarımız verimli. Maden alanı açılırsa bizim yaşam alanımız biter” dedi. Köylüler mahkeme süreci başlattı Mahalle sakinleri olarak maden ocağının açılmaması ile ilgili yasal süreç başlattıklarını belirten Muhtar Nebil Kırca; “İlk olarak Cumhurbaşkanlığı ve ilgili bakanlıklara topladığımız imzalı dilekçeleri gönderdik. Üç ay kadar önce dava açtık. Daha dava görülmedi. Avukat ile görüşmelerimiz oldu. Yasal olarak da takipçisiyiz. Maden ocağının açılmasını kesinlikle istemiyoruz. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz” dedi. “Yakınlığını görse, başta devlet karşı çıkar” Madenin açılacağı ile ilgili süreçten, ÇED raporu ve halkı bilgilendirme toplantısından Karacahayıt halkının haberinin olmadığını belirten mahalle sakinlerinden Mehmet Ak da; “ÇED raporunu neye göre aldılar bilmiyoruz. İnanıyoruz ki devletimiz bu madenin yerleşim yerine bu kadar yakın olduğunu bilse kendisi bu madene karşı çıkar. Madeni istememiz yaşam alanımıza yakınlığı, buradaki tarım ve hayvancılığa darbe vuracak olması. Karacahayıt’ta 3 Bin’in üzerinde büyükbaş hayvan var, bu hayvanlar yılın büyük bölümünde maden yapılacak alanda yayılıyor” dedi. Mahalle sakini Yahya Işıkise; “Maden kurulursa, köyün buradan kalkması lazım. Evlere sıfır. Bizim burada ne meyvemiz, ne sebzemiz kalır. Devletimize rica ediyoruz, madenin ruhsatını iptal etsinler. Burada zeytin üreticisi zeytin üretip, devlette organik parası alıyor. Maden havzası komple organik zeytin alanlarını kaplıyor. Bu doğanın yıkılmasına izin vermeyiz. Buraya gelen karşısında köylüyü bulur. Geleceğimizden endişeliyiz. Organik bir üretim bölgesiyiz, maden istemiyoruz” dedi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
19 Eylül 2019 Perşembe, 12:20
haberturk
[]
Söke’de mahalleliden maden tepki Karacahayıt sakinleri, yerleşim yerine sıfır noktada kurulacak ...
null
https://www.haberturk.com/aydin-haberleri/71955139-sokede-mahalleliden-maden-tepkikaracahayit-sakinleri-yerlesim-yerine-sifir-noktada
Sinsi bir hastalık olan mide kanserinde, ''Endoskopik Ultrasonografi (Endosonografi)'' ile erken tanı mümkün olabiliyor.
null
Endoskopi cihazının uç kısmına bağlı ultrasonofrafik prop ile mideden hem endoskopik hem ultrasonografik görüntü hem de lezyonun arkasındaki mide duvarından biyopsi alınabiliyor. Bu, hekime mide kanserinde erken tanı koyma imkânı veriyor. Endoskopik Ultrasonografi ile erken mide kanserlerinde görüntülemede yüzde 85 oranında doğru bilgi elde ediliyor. Biyopsi ile doğruluk payı yüzde 95'lere ulaşıyor. Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, mide kanserinin sinsi gelişen ve kesin tanı konulması zor bir hastalık olduğunu söyledi. Mide kanserinin, mide içinde çok küçük lezyonlar halinde başladığını ifade eden Cindoruk, lezyonun zaman içinde kendini belli etmeden kansere dönüşebildiğine dikkati çekti. Cindoruk, ''Endoskopide bazen o lezyonu görsek dahi, yüzeyinden biyopsi alındığı için, patolojide temiz çıkması halinde hastaya günlük yaşantısına dönebileceğini söylüyoruz'' dedi. Mide kanserinde mevcut endoskopik yöntemlerle erken evrede tanı konulmasının mümkün olmadığını vurgulayan Cindoruk, başta mide olmak üzere on iki parmak bağırsağı, pankreas ya da yemek borusundaki tüm lezyon ve tümörlerin tespitinde ''Endoskopik Ultrasonografi (Endosonografi)'' yöntemi ile daha kapsamlı bir inceleme yapılabildiğini ve erken evrede tanı konulabildiğini söyledi. Cindoruk, endoskopi cihazının uç kısmına bağlı bir ultrasonofrafik prop bulunduğunu, bununla yapılan uygulamada hem endoskopik hem ultrasonografik görüntü alınabildiğini hem de lezyonun arkasındaki mide duvarından biyopsi alınabildiğini belirtti. Bu sayede, daha kapsamlı inceleme yapılabildiğini ifade eden Cindoruk, ''Yöntem, bize kanser açısından daha kesin bilgiler verirken, erken evrede tanı konulmasına da olanak sağlıyor'' diye konuştu. Bu cihaz ile yapılan uygulamada, lezyonun arka kısmında neler olduğunun çok net biçimde görüntülenebildiğini vurgulayan Cindoruk, şunları kaydetti: ''Endoskopinin ucuna takılan ultrasonoğrafi probu ile lezyonun bulunduğu mide duvarı incelenebiliyor. Midede ya da sindirim sistemindeki çok küçük lezyonlar ortaya çıkıyor. Bu lezyonların mide duvarına zarar verip vermediği, kalınlaşmaya yol açıp açmadığı belirlenebiliyor. Lezyonun arkasına bakılarak mide duvarı incelendiğinde, orada da bir lezyon bulunması halinde, mide duvarından biyopsi alınıyor. Bu da bize, mide kanserinde erken tanı imkânı sağlıyor. Diğer yöntemlerle mide duvarı ile ilişkisi görülemediğinden sadece ilgili lezyondan biyopsi alınabiliyordu. Bu da tümörün nereye kadar ilerlediğini, mide duvarına tutunup tutunmadığını göstermiyordu.'' Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, bazen midenin kendisi normalken, duvar kalınlığında artış olduğunun tespit edilebildiğini anlatarak, mide duvarındaki kalınlaşmanın mide kanseri bulgusu olduğuna işaret etti. Bunların ''Endosonografi'' dışındaki endoskopik yöntemlerle tespit edilemeyeceğini vurgulayan Cindoruk, ''Bunu, normal endoskopik yöntemlerle göremeyiz. Bazen tomografide görülebilir, ancak her hastaya tomografi yüksek radyasyon riski ve maliyet içerdiğinden yapılamaz. Ama midesinde ağrı, yanma şikâyeti olan bir hastaya endoskopi yapılırken duvar kalınlığına bakılarak, tanı konulabilir'' diye konuştu. Endosonografi ile tanı oranlarında başarının yüksek olduğunu vurgulayan Cindoruk, ''Endoskopik Ultrasonografi ile erken mide kanserlerinde görüntülemede yüzde 85 oranında doğru bilgi elde ediliyor. Biyopsi ile doğruluk payı yüzde 95'lere ulaşıyor. Bu değerler, yemek borusu kanseri tanısında da geçerli''dedi. Cindoruk, bunun tarama yöntemi olarak kullanılamayacağını, muhakkak bir ön tanı sonrasında yapılmasının uygun olduğunu da dile getirerek, hazımsızlık, bulantı, kusma, yemek borusu tahribatında endoskopi ile değerlendirildikten sonra Endosonografi'nin yapılmasının doğru olduğunu belirtti. Bu yöntemle, gereksiz ameliyatların önlendiğini, erken evre kanser tanısı konulduğu için hastanın yaşam süresinin uzayabildiğini, kimi zaman erken müdahale ile yaşamının kurtulabildiğini ifade eden Cindoruk, elde edilen bilgilerin cerrahlara yön verebildiğini ve onkologların tedavi protokolüne yardımcı olabildiğini söyledi. Cindoruk, pankreas lezyonlarında ve pankreastaki çok küçük kistik tümörlerin de endoskopik ultrasonografi ile tespit edilebildiğini vurgulayarak, ''Pankerasta MR'da dahi görüntülenemeyen lezyonlar, bu yolla tespit edilebiliyor'' dedi. Bazı çok az rastlanan, ancak görülme sıklığı artan nöroendokrin tümörlerin de bu yolla saptanabildiğini belirten Cindoruk, ''Yöntem, bu tür tümörlerde tomografi ya da MR'a göre daha üstünlük sağlıyor'' diye konuştu. Söz konusu yöntemle, mideden girilerek karaciğerin görüntüsünün de alınabildiğini, karaciğerdeki lezyonlara biyopsi yapılabildiğini, 12 parmak bağırsağından girilerek pankreastan biyopsi alınabildiğini dile getiren Cindoruk, uygulamanın ''kapalı'' teknikle yapılmasına olanak tanıdığını söyledi. Cindoruk, kapalı cerrahiye imkân sağlayan endoskopik ultarasonografi ile operasyon sonrası yaranın iyileşme süresinin azaldığını, enfeksiyon ve komplikasyon riskinin düşürüldüğünü belirterek, ''Pankreastaki kistlerin tedavisinde uygulanan yöntemle mide içine girilerek pankreastaki kistler mide içine boşaltılabiliyor. Dolayısıyla, bu tür kistlerin cerrahi yöntemle alınması halinde, hasta günlerce hastanede yatıyor ve operasyon sonra ölüm oranı çok yüksek oluyor. Hasta, bir günlük bir yatışın ardından taburcu oluyor'' dedi. Cindoruk, pankreasta lezyon bulunması halinde, endoskopik ultarasonografi yapılmadan cerrahi müdahale ya da tedaviye başlanılmaması gerektiği uyarısında bulundu. Endoskopi ile ön tanı almış olan hastaya, Endoskopik Ultrasonografi uygulamasında ilk olarak ağrı hissetmemesi için damardan anestezi (sedasyon) uygulanıyor. Hasta, sedyeye yatırılıyor. Sonra, ucu özel bir proplu olan endoskopi cihazı, hastanın ağzına sokularak, lezyonun olduğu yere kadar ilerletiliyor. Görüntü ekrandan takip edilerek, lezyona ulaşıldıktan sonra lezyon üstüne cihaz dayatılıyor. Lezyonun endoskopik görüntüsünün alınmasından sonra ultrasonoğrafik görüntüsü alınıyor. Duvarda bir kalınlaşma yaptığı tespit edildiğinde de propun içinden bir iğne sokarak söz konusu bölgeden biyopsi yapılıyor. Biyopsi yapılan hasta bir gün hastanede gözetim altında tutulduktan sonra taburcu ediliyor.
21.02.2011 - 11:59
null
[]
Mide kanserinde erken tanı şansı
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/mide-kanserinde-erken-tani-sansi,RV-5xX6dRk2ne7dR5bm8qw
Avrupa Birliği Google, Microsoft, Apple gibi ABD'li ve Baidu, Alibaba gibi Çinli dev teknoloji şirketleriyle mücadele için bir plan hazırladı. Plan kapsamında kurulacak 100 milyar dolarlık fon Avrupalı teknoloji şirketlerine yatırım yapacak. Planda ayrıca Nokia'nın yıldızının parladığı yıllardaki stratejilerin uygulanması gerektiği belirtildi
DHA
Avrupa Birliği (AB) yetkililerinin, ABD Başkanı Donald Trump´ın ticaret savaşları politikası ve ABD merkezli teknoloji devleri , , Amazon, ve Facebook´a karşı alınacak önlemler hakkında 173 sayfalık bir plan hazırladığı bildirildi. Politico´nun haberine göre, plan öncelikle bir Avrupa Gelecek Fonu kurulmasını öngörüyor. Söz konusu fonun gelecek vadeden Avrupalı firmalara 100 milyar dolar yatırım yaparak ABD'li ve Çinli teknoloji şirketlerine karşı denge oluşturması hedefleniyor. Planı hazırlayan yetkililer ayrıca AB Komisyonu Başkanı seçilen Ursula von der Leyen´e, ABD´ye karşı tek taraflı yeni gümrük tarifeleri uygulamasını öneriyor. Raporda, ABD merkezli teknoloji devi şirketlerin piyasa değerlerinin Avrupalı muadillerinin (Örneğin müzik hizmetleri firması Spotify vb) 100 katına ulaştığınının altı çiziliyor. Çinli Baidu, Alibaba ve Tencent vb devlerin de rakip olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten plan; Avrupa´nın GSM´i cep telefonlarının küresel standardı haline getirip Nokia gibi firmalarını parlattığı dönemdeki stratejilerin uygulanması gerektiğini vurguluyor.  Bu amaçla kurulacak olan yeni fonun halen AB bütçesinde girişim sermayesi, Ar-Ge finansmanı ve bölgesel kalkınma için ayrılmış mali kaynakları kullanması öngörülüyor. Trump yönetiminin ihtiyaç duyulan yargıçları temin etmeyerek Dünya Ticaret Örgütü´nü işlevsiz hale getirme politikasına karşı ise plan, tasarı halinde olan "Cebri İcra Regülasyonları"nın kullanılmasını tavsiye ediyor. Politico´ya göre bu gerçekleşirse, dünya ticaretinin "orman kanunları" günlerine geri dönmesi demek olacak. Rapor, kendi hükümetlerinden aşırı teşvik alan yabancı firmaların AB ihalelerine katılımının engellenmesini de öneriyor. Böylece Pekin yönetiminin çok yüksek kaynaklarla desteklediği Çinli teknoloji firmalarının Avrupa´da avantaj kazanmasının engellenmesi amaçlanıyor. AB Yetkilileri sosyal medyanın da daha sıkı denetlenmesi taraftarı. Plan, sosyal medya ağları ve diğer online platformların kendi üzerlerinde yayınlanan içerikten sorumlu olmalarını sağlayacak ek kanuni düzenlemelerin 2020 ikinci yarısında devreye alınmasını öngörüyor. Online politik reklamların daha şeffaf bir şekilde yönetilmesini temin edecek yasaların da getirilmesi isteniyor. Rapor ayrıca AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen´den Kasım ayında başlayacak yönetim döneminin ilk 100 gününde AB çapında bir işsizlik sigortası sistemi kurmasını istiyor. Planda yer alan önerilerin tamamı von der Leyen tarafından kabul edilse bile AB Parlementosu ve AB´ye üye ülke hükümetlerinin de onayından geçmek zorunda.
23.08.2019 - 13:01
haberturk
['microsoft', 'apple', 'google', 'baidu', 'haberler']
Avrupa Birliği ABD ve Çinli teknoloji devleriyle mücadele planı hazırladı
Teknoloji
https://www.haberturk.com/avrupa-birligi-abd-ve-cinli-teknoloji-devleriyle-mucadele-plani-hazirladi-2515715-teknoloji
Başbakan Erdoğan, "Maalesef şu anda Türkiye'ye karşı çifte standarttan da öteye AB'nin akıl tutulması yaşadığı bir dönemdeyiz" diye konuştu.
null
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cemaat vakıfları tarafından İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde verilen iftara katıldı. Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin Avrupa Birliği standartlarında bir demokrasiyi yakalayabilmesi için kararlı bir duruş sergiledik ve bugün de aynı kararlılıkla AB müktesebatına uyum çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Maalesef şu anda Türkiye'ye karşı çifte standarttan da öteye AB'nin akıl tutulması yaşadığı bir dönemdeyiz" diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'de cemaat vakıflarının temsilcileriyle bir iftar sofrasını paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirerek, ''Farklı inanç gruplarına mensup kardeşlerimizin bu müstesna ev sahipliğinden dolayı sizlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum'' ifadesini kullandı. Başbakan Erdoğan, iftar programında temsil edilen cemaatlerin bütün mensuplarına selam ve sevgilerini gönderdiğini belirterek, şunları kaydetti: ''İşte, burası İstanbul. Burada yüzyıllar boyu ezan, hazan ve çan bir arada olmuştur. Burada camiler, kiliseler, sinagoglar yüzyıllarca aynı caddede, aynı sokakta yan yana yaşamıştır. Millet olarak, ülke olarak bu noktada eşsiz bir tecrübeye sahibiz. Bugün bizi diğer ülkelerden farklı kılan en önemli özelliğimiz de budur. O tarihi kökler üzerinden bugün, burada, sizlerle birlikteyiz, bir aradayız. İnşallah daima barış ve huzur içinde buradaki gibi bir arada, birlikte olacağız. Zira buradaki beraberliğimizin sembolik anlamı çok büyük. İftar sofrası sadece 'birlikte bir yemek' değil, birlikte köklü bir hatırayı ve bir manevi iklimi paylaşmaktır. Öteden beri bu sofrada herkese yer var değerli dostlar. Bizimle oturan herkesle paylaşacak ekmeğimiz, aşımız, muhabbetimiz var. Zira, bizim değerlerimizde biliyorsunuz, 'muhabbetten Muhammet oldu hasıl, Muhammetsiz muhabbetten ne hasıl', bu çerçeve var. Zira bütün yaratılanları yaratan adına sevecek bir gönlümüz var. Burada herhangi bir ayrım, ötekileştirme söz konusu değil. Bu noktada kişisel tarihimizin şahidi de millet olarak da şahidimiz İstanbul'dur.'' İstanbul kentinin bir arada yaşamanın eşsiz ilham kaynağı olduğunu ifade eden Erdoğan, ''İstanbullu yazar Berberyan demiş ki, 'İstanbul, görmesini bilen göz için, orkidelerle güllerin, leylaklarla mimozaların, papatyalarla kır çiçeklerinin ve yabani otların bir arada derlendiği, koca bir çiçek demetidir.' Öyledir. Bu çiçek demetini inşallah soldurmayacağız'' diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Yassıada'da merhum Menderes ile aynı makus talihi paylaşan, Yassıada'yı bizim için Yaslı Ada haline getiren ve orada hayatını kaybeden değerlerimizden biri de milletvekili Doktor Zakar Tarver idi'' dedi. Zakar Tarver'in, TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada kullandığı ''Memleketimizde yaşayan gayrimüslim azınlık, mukadderatını bu memleketin mukadderatına bağlamış, bu memleketin iyiliğine candan sevinen ve maazallah felaketine de samimiyetle üzülen insanlardan mürekkeptir'' sözlerini aktaran Erdoğan, ''İşte bu hissiyat, tarihi kader birlikteliğimizin, birbirimize bakışımızın özetidir'' diye konuştu. Erdoğan, ne yazık ki, bu huzur ve kardeşlik iklimini bozmaya çalışan provokasyonlar da olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''Geçmiş zaman içinde ve hala bugün de var, provokatörler çıkmıştır. Hükümet olarak son 9 yılda demokratikleşme noktasında attığımız kararlı adımlar, hukuk dışı yapılanmalara karşı verdiğimiz kararlı mücadele ile bizatihi bu provokasyonları boşa çıkarttık. Kimsenin hatasını sahiplenmeyeceğiz ki o hataları tekrarlamaya çalışanlar bir daha asla huzurumuza kastedecek cüret ve cesareti bulmasınlar. Allah şahidimiz olsun ki, hiçbir zaman hiçbir yerde, hiçbir vatandaşımızın, ayırt etmeksizin, hiçbir insanın, sorumluluğu bizde, 'ruh tedirginliği' içinde yaşamasına gönlümüz, vicdanımız asla el vermez.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de toplumun her kesiminden insanların özgürlüklerini yaşayamadığı dönemler olduğunu belirterek, ''Herkes gibi farklı inanç gruplarının da 'farklılıklarından dolayı' maruz kaldıkları haksızlıkları biliyoruz'' dedi. Ama artık bunların geride kaldığını belirten Erdoğan, ''Bizim ülkemizde vatandaşımızın inancından, etnik kökeninden, giyiminden, farklı hayat tarzından dolayı baskı gördüğü dönemler, evet, geride kaldı. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı, anayasa ve yasalar karşısında diğer bir vatandaşa üstün değildir. 74 milyon vatandaşımızın her biri bu ülkenin asli unsurudur, birinci sınıf vatandaşıdır'' şeklinde konuştu. Erdoğan, bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı olan her insanın, bütün farklılıklarıyla bir ve beraber olduğunu, bu topraklarda yaşayan tek bir vatandaşın ruhunun incinmesine, ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmediklerini söyledi. Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu: ''Birileri çıkar değişik değişik şeyler söyleyebilir. O bizi ilgilendirmez. Çünkü bulunduğumuz makam asla buna müsaade etmez. Bu makam, sorumluluk makamıdır. Bu sorumluluk makamında bulunduğumuz süre içerisinde bu ülkede yaşayan vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu, can güvenliğini, mal güvenliğini korumak bizim görevimizdir. Bunu yüzde 100 başarabilir miyiz? Yüzde 100 başarmaya gayret etmek zorundayız. Hedefimiz budur. Akıl güvenliğini korumak, nesil güvenliğini korumak zorundayız. Yüzde 100 başarabilir miyiz? Başarma yolunda olmalıyız. Ülkemin bütün insanlarını seviyor, herkesi aynı samimiyetle kucaklıyoruz. AK Parti Hükümeti olarak son 9 yılda gerçekten de bu ülkede yaşayan bütün kesimleri aynı derecede kucakladık, tabuları yıkarak tarihi reformlara imza attık. Türkiye'nin Avrupa Birliği standartlarında bir demokrasiyi yakalayabilmesi için kararlı bir duruş sergiledik ve bugün de aynı kararlılıkla AB müktesebatına uyum çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Maalesef şu anda Türkiye'ye karşı çifte standarttan da öteye AB'nin akıl tutulması yaşadığı bir dönemdeyiz. Bizim gösterdiğimiz samimiyeti AB üyesi ülkeleri gösteriyor mu? Hayır, öyle bir şey yok, açın AB müktesebatını göreceksiniz. Ne Almanya'da, ne Fransa'da, ne Hollanda'da, ne Belçika'da, İskandinav ülkelerinin hiçbirinde bizim şu anda gösterdiğimiz müktesebata uymaya yönelik adımlar, hiçbirinde bize karşı gösterilmiyor. Bunları önlerine koyduğumuz zaman da orada tıkanıyoruz. Öyle de olsa, biz diyoruz ki: Bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Oldu, olmadı. Olmaması halinde Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine biz Ankara siyasi kriterlerini koyar, yolumuza devam ederiz. Maastricht ekonomik kriterleri yerine İstanbul kriterlerini koyar, yolumuza devam ederiz. Şu anda biz adımlarımızı atıyoruz. İstanbul'u finans merkezi haline getiriyoruz. Merkez Bankasını şimdilik tehir ediyoruz, onun dışındaki bütün devlet bankalarını, Sermaye Piyasası Kurumunu, Rekabet Kurumunu, hepsini İstanbul'a taşıyoruz. İstanbul, aynen bu şekilde bir yapılanmayı gerçekleştiriyor. Bütün bu kurum ve kuruluşların yapılanmasının adımları hep buna yönelik. Artık bilinmeyen bir şey yok. Her şey biliniyor. Hele hele Türkiye için bunlar zor şeyler değil. Temennimiz zaman içinde sağduyunun bağnazlığa galip gelmesi ve Avrupa Birliğinin zamanın ruhuna uygun şekilde hareket ederek Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getirmesidir. Biz kararlıyız. Ülkemizin ileri demokrasi standartlarını yakalaması için ne gerekiyorsa bu adımları dün olduğu gibi bugün de atıyoruz, yarın da atmaya devam edeceğiz. 9 yıllık faaliyet raporumuz, 9 yıllık icraatımız bu noktada bizim alnımızın ak olduğunu açıkça gösteriyor.'' Türkiye'nin büyük bir özgüvenle adımlarını attığını da vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Tarihi temeller üzerinden birlikteliğimizi güçlendiriyoruz. Bu çerçevede geçtiğimiz dönemde farklı inanç gruplarımızın sorunlarının çözümüne yönelik de tarihi kararlar aldık ve bu kararları uygulamaya koyduk. Bugün buraya da eli boş gelmedik. Yaptığımız yasal düzenlemelerden sonra uygulamadaki aksaklıkları da göz önünde bulundurarak yeni düzenlemeler yaptık. Az önce de ifade edildiği gibi dün itibarıyla 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'na eklediğimiz geçici madde ile Cemaat Vakıflarının 1936 yılında beyan ettikleri bütün taşınmazları artık Vakıflarımızın kendi adlarına tescil ediyoruz. Tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte 12 ay içinde müracaat edilmesi halinde, ilgili tapu sicil müdürlükleri tarafından cemaat vakıfları adına tescil edilecek. Ben burada detaylara girmeyeceğim. Zaten dünkü Resmi Gazete'de de detaylar yer alıyor. Bildiğiniz gibi Vakıflar Kanunu da 9'uncu Uyum Paketi çerçevesinde, 27 Şubat 2008 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak bizim dönemimizde yürürlüğe girmiş ve tarihi bir eşik aşılmıştı. Bu sayede 14 vakıf tarafından 22 adet taşınmaz edinilmiş, okul vasıflı 11 hayrat taşınmazın gelir getirici akara dönüştürülmesine de izin verilmişti. İlaveten, 46 vakfın seçim çevresinin genişletilmesi talebi uygun görülmüş, 150 adet taşınmazın da tapuda isim tashihi yapılmak suretiyle mülkiyet sorunu çözümlenmişti. Şimdi daha ileri bir adımla yıllardır ülkemizi uluslararası çevrelerde zor durumda bırakan bir meseleyi de çözüme kavuşturmuş oluyoruz. Şimdiden hayırlı olsun. Sümela'nın, Akdamar'ın uzun yıllardan sonra tekrar canlanmasının anlamını kuşkusuz sizler çok iyi biliyorsunuz. Akdamar'ın onarımını gerçekleştirme iradesini de yine bu adımları atmak suretiyle attık. Hükümetimiz bunu birilerine rağmen yapmıştır. Çanakkale Gökçeada Aya Nikola Kilisesi, Hatay İskenderun Süryani Katolik Kilisesi, Hatay İskenderun Rum Katolik Kilisesi ve Diyarbakır Sur Ermeni Protestan Kilisesinin onarımı da bu dönemde gerçekleşti. Diyarbakır Sur Ermeni Katolik Kilisesi ve Edirne Merkez Havra'nın (Büyük Sinagog) onarımına da devam ediyoruz. Bunlarla birlikte, yılların birikmiş ve kangren haline gelmiş sorunlarını aşmak için de cesur reformlara imza attık. Ocak 2003'te kanunlaşan 4'üncü Uyum Paketi'ni çıkardık, cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinmelerini kolaylaştırmak amacıyla Vakıflar Genel Müdürlüğünden izin almaları esasını getirdik. Temmuz 2003'te kabul edilen 6'ncı Uyum Paketi ile cemaat vakıflarının tasarrufu altında bulunduğu belirlenen taşınmaz malların vakıf adına tescili için yapılacak başvurular bakımından öngörülen süreyi uzattık. Ayrıca, Basın İlan Kurumumuz bu ay içinde yıllardır ülkemizde yayın hayatını zor şartlar altında devam ettiren 6 gazeteye mevzuat değişikliği yapılıncaya kadar nakdi yardım kararı aldı. Mevzuatta, bu gazetelerin kamu ilanlarından yararlanabilmelerini sağlayacak değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor. Konuyla ilgili talimatı ilgili arkadaşa verdim. Bu önemli adımlarla birlikte ülkemizde çok farklı bir iklimin yakalandığını inanıyorum ki sizler de takdir ediyorsunuz. 12 Eylül 1980 darbesi sonucunda hazırlanan 1982 Anayasasının yerine, Türkiye'nin muasır medeniyet yolculuğuna yakışan, sivil bir Anayasa hazırlama arzumuz çerçevesinde herkesin yapıcı katkılarıyla bu sürecin ülkemize yepyeni ufuklar kazandıracağına inanıyoruz.'' Başbakan Erdoğan, konuşmasında temel hak ve özgürlüklere de işaret ederek, şöyle devam etti: ''Bize göre temel hak ve özgürlükler asla ulufe, bağış, lütuf gibi görülemez, gösterilemez. Ülkemizde yaşayan her bir vatandaşımızın sorunu bizim sorunumuzdur ve o sorunu çözmek bizim boynumuzun borcudur. Çünkü biz vatandaşlarımızı kendimize birer emanet olarak görürüz. Burada inanç ayrımı, düşünce ayrımı yapamazsınız ve bir emanet olarak onlara gereğini yapmak durumundasınız. Öte yandan, evrensel değerlere bağlılık ancak evrensel ölçekte düşünmekle mümkün olur. Türkiye'nin son 9 yılda gerçekleştirdiği değişim ve dönüşümün yeryüzü çapında yankı bulması, ülkemizin bölgesinde örnek alınan bir konuma yükselmesi gurur vericidir. Ümit ederiz ki ülkemizin bu cesur ve kararlı yürüyüşü, demokrasiyle beraber ekonomideki büyük başarıları bölgemizi, komşularımızı da bu istikamete teşvik eder, cesaretlendirir.'' Türkiye'nin elini uzattığı Haiti'de, Şili'de, Aceh'de ayrım yapmadan yardım ettiğini dile getiren Erdoğan, şimdi de Somali ile ilgili adımlar atıldığını söyledi. Erdoğan, bugün de Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu'nun Somali'ye yardım için 100 bin liralık çek getirdiğini anlatarak, ayrıca Musevilerin de yine yardım için 15 bin dolarlık çek verdiğini ifade etti. Geceyi hazırlayanlara teşekkür eden Erdoğan, şöyle dedi: ''Bu birlikteliğimiz daim olsun, devamlı olsun diyorum. Dedikodularla geleceğe yürüyen değil, birbirine dayanarak güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye olarak, yeni bir Türkiye olarak inanıyorum ki yarınlarımız bugünlerden daha özgür, daha demokrat, daha güçlü olacak ve ileri demokrasi hedefimize inşallah yeni anayasayı hazırlamada engeller karşımıza çıkmazsa onu da başarmak suretiyle çok daha süratle ulaşacağız.'' Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'a hediyeler verildi. Ayrıca Erdoğan ile cemaat liderleri ve yemeğe katılanlar hatıra fotoğrafı çektirdi.
29.08.2011 - 00:18
Anadolu Ajansı
[]
Erdoğan: AB akıl tutulması yaşıyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-ab-akil-tutulmasi-yasiyor,pRz2t_oa9UmyIVT2LuoEBA
Japon otomotiv devi Toyota, Türkiye'de 2016 yılında SUV tipi araç üretecek.
null
Toyota Motor Corp. tarafından 20 milyar yen (187 milyon dolar) yatırımla Türkiye'de SUV modeli araç üretimine 2016 yılında başlanacağı bildirildi. Nikkei'de yer alan habere göre Toyota Adapazarı'ndaki üretim tesisini modernize edecek. Tesisin üretim artışı yılda 100 bin adet olacak. Nikkei, Toyota'nın buradaki üretimini bölge ülkelerine ve Asya'ya ihraç etmeyi planladığını bildirdi. Tesiste hem bir hibrid model hem de benzinli turbo bir model üretilecek.
15.10.2014 - 10:54
null
[]
Türkiye'de SUV araç üretecek
Otomobil
https://www.ntv.com.tr/otomobil/turkiyede-suv-arac-uretecek,aY5oZyKVy0mLVaB4Tc1hSQ
Milli Eğitim Bakanlığının, 10 bin kadroya yapacağı öğretmen ataması için başvuru süresi bugün sona eriyor.
null
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), resmi eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere 2009 yılı için eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından, 2008-2009 KPSSP10 sonuçları esas alınarak öğretmen ihtiyacı bulunan alanlarda ilk atama, açıktan/kurumlararası yeniden atama, açıktan/kurumlararası ilk atama ve beden eğitimi alanına milli sporcu olanlardan sınavsız atanma yoluyla toplam 10 bin kadrolu öğretmen ataması gerçekleştirecek. Elektronik ortamdan alınan başvurular, bugün sona eriyor. Öğretmenlerin atama işlemleri 16 Aralık 2009 tarihinde bilgisayar ortamında yapılacak. 10 bin kadronun, 8 bin 980'i ilk atama, 700'ü açıktan/kurumlararası yeniden atama, 300'ü açıktan/kurumlararası ilk atama, 20'si ise beden eğitimi alanına milli sporcu olarak sınavsız atanacaklar için ayrıldı. İlk atamaya başvuracaklar için 2008 veya 2009 yıllarında yapılan herhangi bir KPSS'ye girmiş, KPSSP10 puan türünden alanında belirlenen taban puan ve üzerinde puana sahip olması şartı aranacak.
13.12.2009 - 11:07
Anadolu Ajansı
[]
Öğretmen adayları için bugün son gün
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ogretmen-adaylari-icin-bugun-son-gun,cjMKPlCS7Uyvol4KmkbJ_w
Jessica Chastain, “Miss Julie”nin dünya prömiyeri sonrası Habertürk’ten Kerem Akça'ya konuştu
null
2012 ve 2013’te “Duyguların Rengi” ve “Zero Dark Thirty” ile Oscar’a aday olup kısa sürede saygın bir oyuncuya dönüşen 37 yaşındaki Jessica Chastain, 39. Toronto Uluslararası Film Festivali’nin konuklarındandı. Oyuncu, İsveçli August Strindberg’in tiyatro oyunundan uyarlanan ve 19. yüzyılda önlenemez bir tutkuyu masaya yatıran “Miss Julie”nin dünya prömiyeri sonrası HT Pazar’a konuştu. Film, önümüzdeki hafta 13. Filmekimi’nde gösterildikten sonra 28 Kasım’da vizyona girecek. Röportajı, heykelciği Amy Adams’a kaptıracağından emin olsam da Türk centilmenliğini göstererek bu sezonun Oscar Ödül Töreni’nde başarılar dileyip noktaladığımı da eklemeliyim. Kim bilir, belki faydam dokunur. Galada da söylediğim gibi Liv Ullmann, benim için sinema tarihinin çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Oyunculuk ve başka şeyler konusunda ondan çok şey öğreneceğimi biliyordum. Sinema tarihinin en iyi oyuncusu o! Bergman’ın ilham perisi olduğu söyleniyor. Ama Bergman’ın da Ullmann’ın ilham perisi olduğu iddia edilebilir. Çok güzel bir ortaklık vardı ikisinin arasında. Benim ‘uzun’ pardon kısa kariyerimde komedi filmleri de olabileceğini anladım artık. 19. yüzyılda yaşayan bir aristokrat... Farklı dünyaların insanlarıyız. Neyi sevdim acaba? Bilmiyorum. Beraber takılmak isteyeceğim bir kadın değil Julie. Annem bütün erkeklerden nefret etmemi öğretti bana. Bu açıdan benziyoruz. Ev sahneleri Julie için bunaltıcı idi. Kendisiyle ilgili korkunç şeyler hissediyordu. “Beni böyle görürse” sorusu benim adıma da can sıkıcı...  Ondan ne gördünüz ve onunla çalışmak sizi memnun etti mi? Sürekli bir şey yaratması beni şaşırttı. İrlanda’yla ilgili çok konuşuyordu; şiir, işçi sınıfı ve tarih bilgisini ispatladı. Müthiş bir adam gerçekten! Beraber çalışmak çok iyi oldu. Hem karşısındakine saygı duyan hem de fazlasıyla cömert biri. Onu “In Bruges”deki (2008) etkileyici rolde izledikten sonra yetenekli buluyorum Özellikle sektörel açıdan net bir ayrım var. Toplum olarak bu konuda kendimizi geliştirmemiz lazım. Maaşlar arasında uçurum oluyor. Obama da buna twit atarak dikkat çekmişti. Bu detay, yeri geldiğinde herkes için önemli ve zorlayıcı olabilir. Cevaplaması imkânsız bir soru. Biliyorsunuz zaten... Heyecan verici, kaliteli insanlarla çalışmak önemli benim için. “A Most Violent Year”da J.C. Chandor’la çalıştım. O, “Oyunun Sonu”nda (Margin Call, 2011) fazlaca diyalog kullanmasının ardından “Sona Doğru”da (All is Lost, 2013) sessizlikten inanılmaz bir sonuç çıkardı. Her ikisi de oyuncularla iletişim ve dramatik yapı açısından farklı ama başarılı işlerdi. “Aşkın Halleri”nde, zaten daha önce eşim olan senaristyönetmenle çalışmaktan keyif aldım. Ned’in de önemli özellikleri vardı. Benim için esas mesele beraber çalıştığım herkesle ortaklık yapmak. Yönetmen seçimi konusunda becerikli olduğumu düşünüyorum Çalışırken “Ara vermek iyi olur” diyorum ama istemiyorum. Bu benim tutkum. Sürekli sette olmak istiyorum. Bunun için yaşıyorum. Son 4 yılda setten sete gidiyorum. Bu sene J.C. Chandor ve Guillermo Del Toro’nun filmlerinin çekimleri üst üste geldi örneğin. İşleri bitirince çok boş hissediyorum kendimi. Bir karaktere girince, onun büyüsünden çıkmak istemiyorum. Ben her karakter üzerine çok çalışıyorum. Onların eksilerini artılarını bulup perde kimliği oluşturuyorum. Bu emeğin karşılığını uzun vadede almayı umuyorum. Doğru... Robin Williams vefat ettiğinde herkes gibi yıkıldım. Onunla büyüyen kuşaktanım. Zaten hocamdı. Filmlere bakar mısınız? “Aladdin”, “Müthiş Dadı”, “Ölü Ozanlar Derneği”... Williams, derslere girerek bu inanılmaz öğretmenleri oynuyordu. Onun filmlerinin çoğu böyleydi ve kendinizle ister istemez bir bağlantı kuruyordunuz. Her rolüyle damga vuruyordu. Çok cömertti. Okulun mezunlarından biriydi. 2 yılda bir, 1 öğrenciye burs veriyordu. 1999’da ben seçildim. O zaman bir yabancı olarak hayatımı derinden etkiledi. Saygın bir okuldan mezun olmamı sağladı. Ailemde konservatuvarı bitiren ilk kişiyim. Robin Williams’ın ölümü bir yıkım oldu benim için. Birdenbire ona borcumu ödeyemeyeceğimi düşündüm. Kendisine mektuplar yazmıştım, bu süreç içinde başkaları yoluyla bağlantı kurduk. Çok üzücüydü. Karşılaşmaya ramak kala bu imkânın tamamen ortadan kalkması beni çok yaraladı 2010’da Helen Mirren’ın gençliğini canlandırdığı casusluk gerilimi “Sır” (The Debt) ile çıkış yapan Jessica Chastain, onu takip eden dört senede 14 filmde oynadı. Bu sezon onu sadece 19. yüzyılda babasının hizmetçisiyle yasak ilişkiye giren Anglo-İrlandalı aristokrat kadını canlandırdığı tiyatro uyarlaması “Miss Julie”de izlemeyeceğiz. 24 Ekim’de “Aşkın Halleri” (The Disappearance of Eleanor Rigby: Them),14 Kasım’da “Yıldızlararası” (Interstellar) ve 6 Şubat’ta “A Most Violent Year”da göreceğiz. Zaten röportajda oyunculuğu çok sevdiğini ve set ortamından kopmayı istemediğini açıklaması bu tabloyu anlamlı kılıyor.
05.10.2014 - 07:18
haberturk
['jessica chastain', 'miss julie”nin dünya prömiyeri']
‘Robin Williams bana burs vermişti’
Sanat
https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/996764-robin-williams-bana-burs-vermisti
Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye'nin bazı ilçelerine 3 Ağustos'ta elektrik verilemeyecek.
null
, , ve 'nin bazı ilçelerine 3 Ağustos'ta alt yapı, tesis ve bakım çalışmaları nedeniyle enerji verilemeyecek. - Adana'nın Yüreğir İlçesi Abdioğlu Cumhuriyet, Büyükkapılı ve Herekli Mahalleleri ile Pozantı İlçesinin Gökbez Mahallesi’ne 09.00-15.00 saatleri arasında - Çukurova İlçesi Mahfesığmaz Mahallesi 79117, 79118, 79119, 79120, 79121 ve 79123 sokaklar ile Kenan Evren Bulvarı’na 09.00-13.00 saatleri arasında - Sarıçam İlçesi Yeni Mahallesi’ne 12.00-15.00 saatleri arasında - Aladağ İlçesi Çeltik Maden, Türk Telekom, Yetimli, Dölekli ve Kökez İlköğretim Okulları ile Mansurlu Mahallesi İsalar Sokak, Yetimli, Dölekli, Kökez, Ebrişim ve Kabasakal Mahalle'lerine 09.00-14.00 saatleri arasında bakım çalışması nedeniyle enerji sunulamayacak. - Mersin’in Akdeniz İlçesi Adanalıoğlu Mahallesi Gül-1 mevkisine 09.00-17.00 saatleri arasında - Anamur İlçesi Yeşilyurt Mahallesi’ne 09.00-12.00 saatleri arasında - Aydıncık İlçesi Yenikaş Mahallesi’ne 09:30-17.30 saatleri arasında - Çamlıyayla İlçesi Kale Mahallesi’nde 09.00-16.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle elektrik kesintisi yapılacak. - Hatay’ın Arsuz İlçesi Haymaseki, Avcılarsuyu, Arpaçiflik ve Uluçınar mahalleleri ile Avcılarsuyu İlköğretim Okulu, Avcılar Suyu Değirmendere İlköğretim Okulu, Arpaçiftlik İsmet Okan Ortaokulu, Haymaseki İlköğretim Okulu, Haymaseki Yeni Mahalle İlköğretim Okulu, Haymaseki Cemil Güler Ortaokulu, Uluçınar Ortaokulu, Uluçınar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Avcılarsuyu Sağlık Ocağında 07.00-10.00 saatleri arasında - Belen İlçesi Karapelit Mahallesi’nde 09.00-17.00 saatleri arasında - İskenderun İlçesi Mustafa Kemal Mahallesi Mimar Sinan Bulvarı’nda 08.30-17.30 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle elektrik kesintisi uygulanacak. - Osmaniye’nin Kadirli İlçesi Yeniköy Köyü Çizmeliler Mahallesi’ne 09.00-17:00 saatleri arasında - Merkez İlçesi Tehçi köyüne 09.00-17.00 saatleri arasında - Düziçi İlçesi Yazlamazlı Köyü Ayşeler Mahallesi’ne 09.00-17.00 saatleri arasında - Merkez İlçesi Ahmet Yesevi, Gebeli ve Mevlana mahallelerine 01.00-06.00 saatleri arasında altyapı çalışması nedeniyle enerji verilemeyecek.
31.07.2016 - 16:00
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Osmaniye', 'Elektrik Şebekeleri', 'Adana', 'Hatay']
4 ilde elektrik kesintisi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/4-ilde-elektrik-kesintisi,Is7IxhYOEEyqzRRZrNO0GA
İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Asbaşkanı Mustafa Saral, genç oyuncuları Cengiz Ünder için İtalya ekibi Roma ve İngiltere kulübü Manchester City'nin resmi transfer teklifi yaptığını söyledi.
null
, genç oyuncuları için İtalya ekibi ve İngiltere kulübü 'nin resmi transfer teklifi yaptığını söyledi.  Mustafa Saral, Cengiz'in geleceğiyle ilgili olarak bugün son kez bir değerlendirme yapacaklarını ve oyuncunun durumuyla ilgili kararın büyük olasılıkla gün içinde verileceğini bildirdi. Cengiz için iki kulübün de çok ısrarlı olduğunun altını çizen Saral, "Dünya futbolunun iki dev kulübünün oyuncumuzla ilgilenmesi bizleri de mutlu ediyor. İki kulüp de Cengiz'i kadrosuna katmak istiyor ve bunda ne kadar istekli olduklarını da gösteriyorlar. Cengiz Ünder için Roma ve Manchester City tekliflerini yaptı. Oyuncumuzun geleceğiyle ilgili kararı büyük olasılıkla bugün vermiş oluruz" ifadelerini kullandı.  Saral, Cengiz Ünder için Avrupa'dan başka transfer teklifleri de geldiğini ancak bu iki kulüp dışındakileri değerlendirmeye almadıklarını belirtti.  Öte yandan, İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ da bugün takımın kamp yaptığı Slovenya'ya gelecek.
12.07.2017 - 12:58
Ntvspor
['Spor', 'Futbol', 'Transfer']
Saral: Cengiz Ünder'in durumu bugün belli olacak
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/saral-cengiz-underin-durumu-bugun-belli-olacak,51NcojnmB0Klb5ASQrq5tA
Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) Milwaukee Bucks, konuk olduğu Los Angeles Lakers'ı 131-120 mağlup ederek Doğu Konferansı'nda liderliğini sürdürdü.
AA
NBA'ye 7 maçla devam edildi. Milwaukee Bucks, son periyottaki iyi savunmasının yardımıyla deplasmanda Los Angeles Lakers'ı 131-120 yenerek galibiyet serisini 7 maça çıkardı. Bu sezon 48. kez kazanarak Doğu Konferansı'nda liderliğine devam eden Bucks'ta Eric Bledsoe 31 sayı, 9 ribaunt ve 5 asist, Malcolm Brogdon 21, Khris Middleton 18 sayı, Giannis Antetokounmpo 16 sayı, 15 ribaunt ve 6 asist, oyuna sonradan girerek 23 dakika sahada kalan milli basketbolcu Ersan İlyasova ise 12 sayı, 2 ribaunt, 2 top çalma ve 1 asistle galibiyete katkı sağladı. Sezonun 32. mağlubiyetini alan Lakers'ta LeBron James 31 sayı, 10 asist ve 7 ribaunt, Brandon Ingram 31 sayı ve 8 ribaunt, Rajon Rondo 20 sayı, 9 asist ve 8 ribauntla oynamasına rağmen sonucu değiştiremedi. - Bulls 4 uzatmada kazandı Günün en çekişmeli mücadelesinde Chicago Bulls, dört kez uzatmaya giden karşılaşmada konuk olduğu Atlanta Hawks'ı 168-161 mağlup etti. Sezonun 18. galibiyetine ulaşan Bulls'ta Zach LaVine 47 sayı, 9 ribaunt ve 9 asist, Lauri Markkanen 31 sayı ve 17 ribauntla galibiyetin mimarları oldu. Bu sezon 42. kez sahadan mağlup ayrılan Hawks'ta Trae Young 49 sayı, 16 asist ve 8 ribaunt, Alex Len ise 24 sayı ve 10 ribauntla mücadele etti. NBA'de yarın 9 karşılaşma oynanacak. - Sonuçlar Atlanta Hawks-Chicago Bulls: 161-168 (4 uzatma sonucu) Brooklyn Nets-Charlotte Hornets: 112 - 123 Boston Celtics-Washington Wizards: 107 - 96 Toronto Raptors-Portland Trail Blazers: 119 - 117 Phoenix Suns-New Orleans Pelicans: 116 - 130 Sacramento Kings-Los Angeles Clippers: 109 - 116 Los Angeles Lakers-Milwaukee Bucks: 120 - 131
2 Mart 2019 Cumartesi, 11:38
cumhuriyet
null
Bucks'tan üst üste 7. galibiyet
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/basketbol/1273831/Bucks_tan_ust_uste_7._galibiyet.html
İlk Türk kadın opera sanatçısı ve ressam Semiha Berksoy, vefatının 15. yılında anılıyor. Berksoy, 19 Haziran 1934'de Ahmed Adnan Saygun'un bestelediği ilk Türk opera temsili olan "Özsoy" adlı eserde "Ayşim" rolüyle de dikkatleri üzerine çekti ve Atatürk'ün de beğenisini kazandı.
null
Sanatın birçok alanında ilki gerçekleştiren ve "İlklerin kadını" olarak tanınan Semiha Berksoy, ressam Fatma Saime Hanım ve şair Ziya Cenap Berksoy'un çocuğu olarak 1910'da İstanbul'un Çengelköy semtinde dünyaya geldi. Berksoy, ilk eğitimini ve ortaokulu 1917'de Kadıköy İlkokulu'nda aldı. Henüz ikinci sınıfa giderken ilk hikayesini resimleyerek kağıda ve sıralara yazan sanatçı, bu dönemde davudi sesiyle ilgi çekmiş, çeşitli şiirler ve operalar seslendirdi. Ortaokulu birincilikle bitiren Berksoy, daha sonra yakınında bir konservatuvar açılacağını duyması üzerine İstanbul Kız Lisesi'nde öğrenime başladı. Dar'ül Elhan'da, Türkiye'de Batı müziğinin ilk kadın temsilcilerinden Nimet Vahit Hanım'ın şan öğrencisi olan sanatçı, babası her iki okula birden gitmesini istemeyince, ona yazdığı bir mektubunda, "Benim ruhumu sürükleyen, bende alev haline gelen bir şey var, o da sanat aşkıdır." ifadelerini kullandı. Sanatçı, William Shakespeare'in "Hırçın Kız" yapıtındaki "Kate" rolüyle, Muhsin Ertuğrul tarafından açılan Darülbedayi Tiyatro Okulu'nun sınavını kazanarak, burada eğitim aldı. Berksoy, profesyonel sanat hayatına ise 1931'de Muhsin Ertuğrul'un çektiği ilk sesli Türk filmi olan "İstanbul Sokaklarında" başrolde yer alarak başladı. Bu filmden sonra Semiha Berksoy, 1932'de Darülbedayi'de (İstanbul Şehir Tiyatrosu) çalışmaya başladı ve çeşitli oyunlarda rol aldı. Aynı zamanda sanatçı, Darülbedayi'de sahnelenen Türk operetlerinin primadonnası (operada baş kadın rolünü oynayan sanatçı) oldu. Berksoy, tiyatro öğrenciliği sırasında Nazım Hikmet Ran ile "Kafatası" piyesinin sahnelenmesi için yapılan çalışmalarda tanışarak, Ran'ın yazdığı "Bu Bir Rüyadır" operetinde "Fatma" rolünü, Cemal Reşit ve Ekrem Reşit Rey'in operetinde "Marlene" rolünü oynadı. Bu dönemden sonra Berksoy, Ran ile birlikte uzun yıllar mektuplaşmış ve bu mektuplar daha sonra "Nazım Hikmet ve Tosca'sı Semiha Berksoy" adıyla kitaplaştırılmıştır. Berksoy, 19 Haziran 1934'de Ahmed Adnan Saygun'un bestelediği ilk Türk opera temsili olan "Özsoy" adlı eserde "Ayşim" rolüyle de dikkatleri üzerine çekti ve Atatürk'ün de beğenisini kazandı. Sanatçı, ressam Fikret Mualla ile de 1930'larda tanıştı ve Mualla'nın İkinci Dünya Savaşı öncesi Fransa'ya gitmesiyle dostlukları mektuplara taşındı. Semiha Berksoy, daha sonra birbirlerine yazdıkları mektupları, yolladıkları resim ve desenleri yayına hazırlayarak, vefatından önce kızı Zeliha Berksoy'a bıraktı ve bu miras "İki Aykırının Mektupları" adıyla okurlarla buluştu. Berksoy, daha sonra Ankara Devlet Konservatuvarının açtığı sınavı kazanarak devlet bursuyla Almanya'daki Berlin Devlet Yüksek Müzik Akademisi Opera bölümünü 1939'da birincilikle bitirdi. Aynı yıl, "Richard Strauss'un 75. Doğum Yılı Festivali"ndeki "Ariadne auf Naxos" operasında "Ariadne" başrolünü oynayan sanatçı, bu temsille Avrupa'da opera sahnesine çıkan ilk Türk sopranosu unvanını aldı. Usta sanatçı, Türkiye'ye 1940'ta döndü ve ilk konserini Cemal Reşit Rey ile verdi. Richard Wagner operalarında sahne alan Berksoy, 1941'de Ankara'da, Carl Ebert yönetimindeki "Tosca" ve "Madame Butterfly" operalarında da oynadı. Sanatçının "Tosca"daki performansı profesyonel anlamda ilk opera gösterisiydi. Bu ilkler yanında sanatçı "Lüküs Hayat" ve "Deli Dolu" operetlerinde de yer aldı. Ankara Devlet Operasının kurulmasında Carl Ebert ile birlikte görev alan Berksoy, 1950'de açılan Devlet Operasına solist olarak atandı. Sanatçı 1951 opera sezonunda, temsil edilen "Tiefland Çukurova Operası"nda başrol "Marta"yı oynadı ve ses uzmanı A. Lombardie başta olmak üzere diğer uzmanlar tarafından devlet operası kadrosunda "Birinci Sınıf Dramatik Soprano"olarak belirlendi. 1952'de sanatçıya, Carl Ebert tarafından Beethoven'in "Fidelio Operası"nda dramatik soprano "Leonore" başrolü verildi. Semiha Berksoy, opera rejisörü Feridun Altuna yönetiminde 1961'de "Hensel und Gratel" Operası'nın prömiyerinde "Hexe" başrolünü temsil etti ve 1963'teki "Kültür Bakanlığı 30. Sanat Yılı Jübilesi"nin galasında Verdi'nin "II.Trovatore Operası"nda ünlü "Azucena" rolünü canlandırdı. Kadıköy Süreyya Operasında da "Emir", "Çardaş Fürstin", "Maskot", "Leblebici Horhor Ağa" operetlerinde primadonna olarak sahneye çıkan sanatçı, 1999'da, New York City Lincoln Center'de, Robert Wilson'un yönetimindeki, Umberto Eco'nun eseri "The Days Before Death, Destruction and Detroit III"te, Tristan ve Isolde Operası'ndan, Isolde'nin "Aşk Ölümü" aryasını seslendirdi. Berksoy, 1966'da çıkan personel kanunu ile tekrar baş sanatçı olup, 1972'de kendi arzusuyla emekli oldu. Sanatçı aynı zamanda Devlet Tiyatrosundaki dramatik oyunlarda birçok defa rol aldı. Resim ve gerçeküstü öykü alanında eserler verdi İlk resim derslerini annesinden alan usta sanatçı, 1929'da yaptığı resimlerle beraber gittiği Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail Atölyesi'ne, çalışmalarının beğenilmesinden dolayı burslu olarak başladı. Hayatı boyunca resim yapmayı yemek yemek kadar önemli gören sanatçı, avangart tarzdaki modern çalışmalara imza attı. Refik Epikman ile İsmail Hakkı Toygar Seramik Atölyesinde heykel çalışmaları yapan ve resim ve gerçeküstü öykü alanında da eserler veren Berksoy'un resimleri aynı zamanda aralarında Berlin, Paris, İstanbul ve New York'un da olduğu birçok şehirde sergilendi. Berksoy, 1984'te TBMM tarafından kamu sektöründe görev alan ilk kadın opera sanatçısı olarak, "Atatürk Opera Ödülünü"nün yanı sıra 1961'de Dil Tarih Fakültesinde resim ödülü aldı. İlber Ortaylı'nın, "Küçüklüğünden beri bir drama yaşayan bir kavmin, çileli aydın kuşağına mensup ve o kuşağın en yaratıcı portrelerinin başında gelir. Bunu bizde de anlayanlar var, başkaları da çoktandır anlıyorlar." diye nitelediği Semiha Berksoy, kalp rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü hastanede, 15 Ağustos 2004'te 94 yaşındayken vefat etti. Sanatçı, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenin ardından Çengelköy'de toprağa verildi.
15.08.2019 - 11:03
Anadolu Ajansı
['Sanat', 'Müzik', 'konser', 'Atatürk']
İlk Türk kadın opera sanatçısı: Semiha Berksoy
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/ilk-turk-kadin-opera-sanatcisi-semiha-berksoy,VwEpwnHCzUKOKenWpYiMxg
Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jeffrey Feltman'ın 5-8 Aralık tarihlerinde Kuzey Kore'yi ziyaret edeceği açıklandı.
null
BM Genel Sekreter Sözcülüğü'nden yapılan açıklamada, Feltman'ın bugün Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang'a bir ziyaret gerçekleştireceği ifade edildi. Kuzey Kore'nin eylül ayındaki daveti üzerine Feltman'ın "siyasi diyalog" için Pyongyang'a gideceği belirtilen açıklamada, Feltman'ın Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Ri Yong Ho, Bakan Yardımcısı Pak Myong Guk ve ülkedeki BM heyetiyle görüşeceği bildirildi. Ülkenin lideri Kim Jong-un ile bir araya gelmesi beklenmeyen Feltman, 6 yıl aradan sonra Kuzey Kore'yi ilk ziyaret eden BM yetkilisi olacak. Kuzey Kore'yi en son Ekim 2011'de dönemin BM İnsani Yardım Koordinatörü Valerie Amos ziyaret etmişti.
05.12.2017 - 10:40
Anadolu Ajansı
['Dünya']
BM'den Kuzey Kore'ye ziyaret
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/bmden-kuzey-koreye-ziyaret,g2NRY-HsfEqQNuqk0eocOA
Galatasaray'ın Hollandalı teknik adamı Riekerink, antrenman öncesi düzenlediği toplantıya geç kalan Rodriguez'i, takım antrenmanına almadı.
null
Galatasaray'da sezon sonuna kadar teknik direktörlük görevini sürdürecek olan Hollandalı teknik adam Jan Riekerink, bugünkü antrenman öncesi düzenlediği toplantıya 15 dakika geç kalan İspanyol oyuncu Jose Rodriguez'i, takım antrenmanına almadı ve tek başına çalışmasını istedi. İspanyol oyuncunun Eskişehirspor maçındaki performansını da beğenmeyen Riekerink, genç İspanyol'un antrenman öncesi yaptığı toplantıya katılmamasını affetmedi. Hollandalı teknik adam, Rodriguez'e kendisini antrenmana almayacağını ve tek başına fizik kondisyon çalışmasını belirtti. Bu gelişme sonrasında Eskişehirspor maçına ilk 11'de başlayan Rodriguez'in, Çaykur Rizespor maçı kadrosunda alınmaması ağırlık kazandı.
06.04.2016 - 21:26
DHA
['Futbol', 'Spor', 'Galatasaray']
Riekerink, Rodriguez'i idmana almadı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/riekerink-rodriguezi-idmana-almadi,sL93gtFX3kuvWlnYCBFAEA
Huawei, Samsung'un ardından dünyanın en büyük ikinci akıllı telefon şirketi oldu. Apple'ı geride bırakan şirketin bu başarıyı sağlamasında en önemli unsurların başında, P20 Pro modeli geliyor. Üçüncülüğe gerileyen Apple'da ise yüzler halen gülüyor
HABERTURK.COM
IDC tarafından yayınlanan verilere göre, 2018 yılının ikinci çeyreğinde , 'ı geride bırakarak dünyanın en büyük ikinci akıllı telefon şirketi oldu. Bu büyük başarının yakalanmasında Huawei’nin amiral gemisi P20 Pro’nun satışlarının büyük rolü var. Huawei, 2017 yılının ikinci çeyreğinde 38,4 milyon akıllı telefon sevkiyatı gerçekleştirirken, 2018 yılının ikinci çeyreğinde bu rakam rekor bir düzey olan 54,2 milyon adede çıktı. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa ile Nordik Bölgesi’nde kaydedilen büyüme ise yüzde 56 oldu. Leica üçlü kamera ve 5x Hibrid Zoom özellikli gelişmiş kamera sistemi ile donatılmış, Huawei'nin yeni amiral gemisi P20 Pro, yapay zeka teknolojisi ile desteklenen yenilikçi fotoğrafçılık özellikleriyle büyük ses getirmişti. Firmanın başarısındaki en önemli etmenlerden biri kuşkusuz P20 Pro oldu. Cihaz ayrıca, DxO Mark'taki en iyi fotoğraf makinesi sıralamasında, akıllı telefonlar arasında kameralar ve kameralar için görüntü kalitesi kıyaslamalarında zirvedeki yerini koruyor. Başarılı iş analisti Michael Walkley, büyük akıllı telefon şirketlerinin kârlılık oranlarını tahmin etmesiyle tanınıyor. Walkley'in Çin marketinin dışındaki pazarlara yönelik paylaştığı veriler, Apple'ın kârlılık noktasında zirvedeki yerini koruduğunu işaret ediyor. Akıllı telefonların satışlarından elde edilen kâr oranlarına bakıldığında, Walkley'e göre Apple 2013'te %62 olan kâr payını, 2015'te %90'a (iPhone 6'nın piyasada bulunduğu dönem) çıkarmıştı. 2016'da %83 oranında kâr elde ederken, 2017 yılının ilk çeyreğinde %84, ikinci çeyreğinde %68, üçüncü çeyreğinde %72 ve dördüncü çeyreğinde %87 oranlarını gördü. 'un kârlılık oranı 2015 ile 2017 yılları arasında %16-18 arasında değişirken, Huawei ise 2017'de %6 kârlılık seviyesine ulaştı. Oranlar gösteriyor ki Apple, kâr payı konusunda en büyük rakibi olan Samsung'un yaklaşık 4 kat önünde. Huawei ile arasında ise 10 kattan fazla fark bulunuyor.
03.08.2018 - 10:11
haberturk
['huawei', 'apple', 'samsung', 'karlılık oranları', 'en büyük akıllı telefon şirketi', 'p20 pro', 'iphone']
Huawei, dünyanın en büyük ikinci akıllı telefon şirketi oldu
Teknoloji
https://www.haberturk.com/huawei-dunyanin-en-buyuk-ikinci-akilli-telefon-sirketi-oldu-2088013-ekonomi
Van'da iki aile arasında çıkan kavgada yaralanan 14 şahıstan 2’si hayatını kaybetti.
null
Van’da bir yıl önce iki kişinin şakalaşması sonucu başlayan kavgada 2 kişi hayatını kaybetti. Van Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, 19 Mayıs 2019 günü Tuşba ilçesi İstasyon Mahallesi’nde bulunan Seyrantepe Mezarlığı önünde kavga meydana geldiği belirtildi. Bunun üzerine çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği görevlileri, olaya karışan Agit K. ve Ayhan K.’nın bir yıl önce Gürpınar ilçesinde şakalaşırken aralarında çıkan tartışma sonucu kavga ettikleri belirlendi. Bir hafta önce yine kendi aralarında çıkan kavga olayını polise intikal ettirmedikleri, 19 Mayıs 2019 günü ise iki aile arasında yapılan konuşma esnasında tekrar kavga çıktığı tespit edildi. Kavgada Ayhan K. isimli şahsın Agit K.’nın babası Ş.K.’yı bıçakla yaraladığı ve abisi H.K.’nın boğazını kesmek suretiyle yaraladığı, Agit K.’nın ise kendisine ait olan araçla Ayhan K.’nın annesi F.K.’yı mezarlık içerisinde araçla kasten çarpmak suretiyle ezdiği belirlendi. Olaylarda F.K. ve H.K. isimli şahıslar kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatlarını kaybederken, yapılan operasyonda Agit K., Ayhan K. ve Abdullah K. isimli şüpheliler ise yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan 3 şüpheliden Abdullah K. adli kontrol şartıyla serbest, Agit K. ve Ayhan K. ise tutuklandı.
21.05.2019 - 11:13
İHA
['Türkiye', 'Van', 'Ölüm', 'Cinayet']
Şakayla başlayan kavga ölümle bitti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sakayla-baslayan-kavga-olumle-bitti,MwAdXJ18Lk-rF8HWbtayog
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier Suriye'de ordu ile ılımlı muhalif güçlerin IŞİD’e karşı işbirliği yapması gerektiğini söyledi.
null
Bild am Sonntag'a bir demeç veren Steinmeier “Suriye Ordusu, Özgür Suriye Ordusu ve ılımlı milis gruplarının IŞİD'e karşı birlikte savaşmak yerine birbirlerini yıpratmaları artık bir son bulmalı. IŞİD'e karşı olan herkesi bir araya getirmeliyiz” dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier Irak'ta orduyla Kürt Peşmerge güçlerinin cihatçılara karşı başarılı mücadelesinin buna örnek olduğunu vurguladı. Steinmeier, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın şimdiye kadar IŞİD'den çok ılımlı güçlerle savaştığını belirtti. Bu tarz bir işbirliğinin olabilmesi için ise Suriye hükümeti ile asiler arasında önce siyasi bir uzlaşmanın sağlanması gerekiyor. Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte Dışişleri Bakanı Steinmeier, Rusya'nın G8 ülkelerine tekrar dönebileceğini de söyledi. Steinmeier “Ukrayna sorununda engelleri başarılı bir biçimde ortadan kaldırabilirsek ve eğer Rusya, Suriye sorununda şimdiye kadar olduğu gibi bizimle birlikte bir çözüm üzerinde çalışırsa, Rusya'nın büyük Batı devletleri arasındaki düzenli eşgüdümden uzak tutulması, Batı'nın kalıcı çıkarlarına uygun olmaz” dedi. Rusya'nın tecrit edilmesinin kendi çıkarlarına olmadığını belirten Steinmeier bu karara “Kırım'ın ilhakıyla birlikte yaşanan güven kırılmasının” neden olduğunu vurguladı.
23.11.2015 - 06:13
DW Türkçe
['Dünya']
"Suriye’de üç cepheli savaş bitmeli"
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/suriyede-uc-cepheli-savas-bitmeli,QzjCmFeZwE-ZLaBzFy4ZaQ
SON DAKİKA HABERİ: Başbakan Binali Yıldırım Afrin Harekatı'nın planlandığı şekilde devam ettiğini söyledi. Başbakan Yıldırım, "Arkalarında kim olursa olsun bizim için farketmez" dedi.
null
haberi! Başbakan Binali Yıldırım Hatay'da Harekat Merkezi'ni ziyaret etti. Afrin Harekatı'nın planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Başbakan Yıldırım, "Mesele güvenlik, emniyet olursa gerisi teferruat. Arkalarında kim olursa olsun bizim için farketmez" dedi.  Harekat merkezinde, 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel ve diğer askeri yetkililerden bilgi alan Başbakan Binali Yıldırım'a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Hatay Valisi Erdal Ata da eşlik etti. Başbakan Binali Yıldırım Hatay'da şehit Ahmet Bayram'ın cenazesine katıldı.  Kilis'in Süngütepe köyü hudut karakoluna, Afrin'den atılan roketin isabet etmesi sonucu şehit olan uzman çavuş Ahmet Bayram için memleketi Hatay'da tören düzenlendi. Şehit uzman çavuş Ahmet Bayram'ın cenaze törenine Başbakan Binali Yıldırım da katıldı.
04.02.2018 - 15:04
NTV Haber, Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Başbakan Binali Yıldırım Suriye sınırında açıklama yaptı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/basbakan-binali-yildirim-suriye-sinirinda-aciklama-yapti,0NgE4k8sUUOAcDIMHXx9Vw
Simona Halep, Çin Açık Tenis Turnuvası 3. turunda Maria Sharapova'yı 6-2, 6-2 ile yendi. 72 dakika süren karşılaşma, bu sezon Sharapova'nın set alamadığı ilk maç oldu
null
Dünya 2 numarası Simona Halep, Çin Açık Tenis Turnuvası 3. turunda Maria Sharapova'yı 6-2, 6-2 ile eledi, Rus rakibine karşı 8. randevuda ilk galibiyetini aldı. Sharapova'ya son olarak Amerika Açık'ın ilk turunda kaybeden Halep, yakaladığı 9 servis kırma şansının beşini değerlendirdi. Rakibine 72 dakikada teslim olan Sharapova, bu sezon ilk kez bir maçta tek set bile alamadı. Rus tenisçi, karşılaşmada 39 basit hata yapınca oyununu bir türlü oturtamadı. Fransa Açık Şampiyonu Jelena Ostapenko, Avustralyalı Samantha Stosur'u 6-3, 7-5 ile eledi. Letonyalı tenisçi, Singapur'da oynanacak WTA sezon sonu turnuvasına bir adım daha yaklaştı.
04.10.2017 - 19:44
Ntvspor
['Spor', 'Tenis']
Sharapova fena dağıldı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/sharapova-fena-dagildi,FJq5tSH9WUSUf_8sfNSLxg
ABD'de bir baba, Noel tatilini kızıyla birlikte geçirebilmek için kızının Delta Havayolları'nda hosteslik yaptığı tüm uçuşlara bilet aldı.
null
Detroitli baba Hal Vaughen, 24-25 Aralık Noel tatilini kızı Pierce Vaughan ile birlikte geçirmek istiyordu. Ancak kızının bu iki günde de çalışmak zorunda olması üzerine kızını yalnız bırakmamamak için farklı bir çözüm buldu ve kızının görevli olduğu 6 uçuşun tamamına bilet aldı.  2 gün içinde 6 kez uçak yolculuğu yapan baba Hal'ın bu jesti Detroit uçuşunda yanına oturan Mike Levy isimli yolcunun Facebook'taki paylaşımıyla viral oldu.  Mike'ın "Eve dönüş yolculuğumda Hal'ın yanına oturma onurunu yaşıyorum. Hal, Noel'de çalışma zorunda kalan uçak hostesimiz Pierce'ın babası. Noel tatilini kızıyla birlikte geçirmeye karar vermiş. Bugün ve yarın kızının görevli olduğu tüm  uçuşlarda onunla birlikte. Ne harika bir baba!" paylaşımı 38 bin kezden daha fazla paylaşıldı.
28.12.2018 - 14:32
null
['Seyahat', 'Dünya', 'Yaşam', 'ABD', 'uçak']
Noel'i hostes kızıyla geçirebilmek için tüm uçuşlara bilet alan baba
Seyahat
https://www.ntv.com.tr/seyahat/noeli-hostes-kiziyla-gecirebilmek-icin-tum-ucuslara-bilet-alan-baba,Xyq-RfyRBEeBJ-shFSLNfA
Dört kişiye dudak dolgusu ve botoks yaptığı iddiasıyla yargılanırken, hırsızlıktan hükümlü bulunduğu Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan 10 Ağustos'ta firar ettiği haberi gelen kuaför, saklandığı evde yakalandı.
null
Adana'da kendisini doktor olarak tanıtarak, aralarında bir hemşirenin de bulunduğu 4 kişiye dudak dolgusu ve botoks yaptığı iddiasıyla yargılanırken hükümlü bulunduğu Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan kaçan kuaför, adliyedeki işlemlerin ardından cezaevine gönderildi. Hırsızlıktan hakkında kesinleşmiş 5 yıl 3 ay hapis cezası bulunan Soner Gülnaz'ın, Denetimli Serbestlik Yasası'na göre cezasının kalan kısmını çekmesi için gönderildiği Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan geçtiğimiz günlerde firar etmesinin ardından Adana Emniyet Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri geniş çaplı araştırma başlattı. Soner Gülnaz'ın saklanmak için merkez Seyhan ilçesi Yeni Bey Mahallesi'ndeki bir eve gittiğini belirleyen ekipler, sabaha karşı operasyon düzenledi. Eve gittiği sırada Saydam Caddesi'nde yakalanan Soner Gülnaz, işlemlerin ardından Adana Adliyesi'ne götürüldü. Bu arada, Soner Gülnaz'ın, ilk ifadesinde, Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu'na geldikten sonra oradaki mahkumların kendisine baskı yaptığını ileri sürüp, buna dayanamayarak kaçtığını söylediği öğrenildi. Adliyedeki işlemleri tamamlanan Soner Gülnaz, Adana Adli Tıp Birimi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra kaçtığı cezaevine gönderildi. Soner Gülnaz, bu sırada kendisini görüntüleyen gazetecilere, cezaevinde baskı gördüğü iddialarını tekrarlarken, davaya konu olayla ilgili de iftiraya uğradığını öne sürdü. Bu arada, Soner Gülnaz'ın cezaevinden kaçtıktan sonra sahte kimlikle Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye gittiği, daha sonra Türkiye'ye döndüğü ve Yunanistan'a kaçma planı yaptığı ileri sürüldü. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde hemşire olarak çalışan Merve Keleş'in dudakları, nisan ayında kendisini medikal estetik doktoru olarak tanıtan kuaför Soner Gülnaz'a dolgu yaptırmasının ardından aşırı derecede şişmiş ve tedavi altına alınmıştı. Keleş'in şikayeti ve medyada olayın duyulması üzerine Soner Gülnaz'ın, Z.L, G.S. ve eşi C.S'ye de dudak dolgusu ve botoks yaptığı ortaya çıkmıştı. Soruşturma sonunda Soner Gülnaz hakkında "Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'a muhalefet" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Daha sonra sanıkla ilgili "dolandırıcılık" ve "taksirle yaralama" suçlarından 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle 2 dava daha açılarak, tüm dosyalar birleştirilmişti. Hırsızlıktan hakkında kesinleşmiş 5 yıl 3 ay hapis cezası nedeniyle cezaevinde bulunan sanığın, 1 Ağustos'ta görülen duruşmada bu davayla ilgili tahliyesine karar verilmişti. Bunun üzerine mağdur Merve Keleş de 3 Ağustos'ta karara itiraz etmiş ancak reddedilmişti. Soner Gülnaz, geçtiğimiz günlerde Denetimli Serbestlik Yasası'na göre cezasının kalan kısmını çekmesi için gönderildiği Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan firar etmişti. Soner Gülnaz geçtiğimiz günlerde Denetimli Serbestlik Yasası'na göre cezasının kalan kısmını çekmesi için gönderildiği Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan firar etmişti.
15.08.2017 - 14:51
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Adana']
Adana'da cezaevinden firar eden "sahte estetikçi" yakalandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/adanada-cezaevinden-firar-eden-sahte-estetikci-yakalandi,osiDPs1ci02hlEKPOgeofw
Almanya, bu yıl Türkiye’den kriterlerine uyan 6 bin Suriyeli alacak.
null
Almanya, AB-Türkiye mülteci mutabakatını uygulamak için yeni bir düzenleme çıkardı. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan düzenlemeyle, mutabakat kapsamında 2019 yılında Türkiye'den 6 bin Suriyeli sığınmacı alınması planlanıyor. Federal İçişleri Bakanlığı tarafından eyaletlere gönderilen yazıda, 18 Mart 2016 tarihli AB-Türkiye mutabakatının önemi vurgulanırken, hükümetin bu mutabakattan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edeceği kaydedildi. Yazıda, AB-Türkiye mutabakatının, yasa dışı göçün önlenmesi, insan kaçakçılarına darbe indirilmesi ve uluslararası korumaya muhtaç sığınmacıların yasal yollarla Avrupa'ya kabul edilmesine katkı sağladığı vurgulandı. İçişleri Bakanlığı hazırladığı düzenlemede, Türkiye'den Almanya'ya kabul edilecek Suriyeli sığınmacılara ilişkin kriterleri belirlerken, 2019 yılı boyunca her ay en fazla 500 sığınmacı almayı planladığını ifade etti. AB-Türkiye mülteci mutabakatı, son iki yılda Ege Denizi'nden yasadışı göçün önlenmesinde büyük rol oynasa da, mutabakatın uygulanması konusunda yaşanan sorunlar Ankara'nın eleştirilerine yol açmaya devam ediyor. Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras ile bu hafta Ankara'da bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda tepkisini dile getirmiş, "AB'yle imzalamış olduğumuz 18 Mart mutabakatı caydırıcı rol oynadı. Türkiye tüm yükümlülüklerini yerine getirdi. Ancak geri kabul mekanizmasının AB tarafından sağlıklı bir şekilde uygulanmadığını görüyoruz” demişti. Avrupa'da AB-Türkiye mülteci mutabakatına en büyük desteği veren başkent Berlin olurken, mutabakat kapsamında son iki yılda Türkiye'den en fazla sığınmacı kabul eden ülke de yine Almanya oldu. Mutabakat kapsamında, AB ve Türkiye "1'e 1” olarak adlandırılan formülde anlaşmış, Yunan adalarından Türkiye'ye iade edilen her bir Suriyeli için Türkiye'den bir diğer Suriyelinin yasal yollarla AB'ye kabul edilmesi üzerinde anlaşılmıştı. DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Alman İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, bu kapsamda AB üyesi ülkelerin 2018 yılının Aralık ayına kadar Türkiye'den toplam 18 bin 94 sığınmacıyı kabul ettiklerini açıkladı. Sözcü, bu dönemde Almanya'nın Türkiye'den 6 bin 614 Suriyeli sığınmacı aldığını, bu konuda oluşturulan mekanizmaların "uyumlu ve güvenli bir şekilde işlediğini” söyledi. Almanya İçişleri Bakanlığı, 2019 yılında Türkiye'den yaklaşık 6 bin Suriyeli sığınmacıyı kabul etmeye hazırlanırken, çıkardığı düzenlemede bu konudaki süreç ve kriterlere de yer verdi. Kabul edilecek kişilerin, "mümkün olduğu ölçüde" Almanya'ya uyum sağlayabilecek kişiler olmaları, Alman makamlarının bu konuda karar verirken bu kişilerin eğtim durumu, iş tecrübesi, dil bilgisi, dini aidiyeti ve daha genç yaşta olmaları gibi özelliklerin dikkate alınması isteniyor. Ağır hastaların da kabul edilebileceği ancak bunun mutabakat kapsamında Almanya'ya kabul edilenlerin yüzde 3'ünü aşmaması gerektiği ifade ediliyor. Düzenlemeye göre sığınmacıların sağlık taraması Türkiye'de Uluslararası Göç Örgütü tarafından yapılıyor. Bu kapsamda akciğer röntgeni çekildiği; HIV, Hepatit B, Hepatit C, Sifilis testlerinin yapıldığı, sağlık taramasının su çiçeğinin yanı sıra kabakulak, Hepatit A, kızıl gibi bulaşıcı hastalıkları da kapsadığı kaydediliyor. Bakanlığın yazısında "seyahat edemeyecek durumunda olan kişiler ya da bulaşıcı hastalığı olduğu tespit edilenler, ancak hastalık geçtiğinde seyahat edebilir” ifadelerine yer veriliyor, ayrıca sığınmacıların Almanya'ya seyahatlerinin gerçekleştiği gün de "Seyahat etmeye uygunluk kontrolünün” yapıldığı aktarılıyor. Alman İçişleri Bakanlığı'nın düzenlemesinde, terör örgütü IŞİD'in kontrolü altında bulunmuş olan bölgelerden gelecek Suriyelilerle ilgili daha özenli inceleme yapılması gerektiğine işaret ediyor. Düzenlemeye göre, Almanya'da suç sayılan eylemlerden hüküm giymiş olanlar, suç örgütleri veya terör örgütleri ile bağı olanlar, ya da bağı olduğu konusunda güçlü şüphe duyulan kişiler, sığınmacı olarak alınmayacak. Türkiye'den kabul edilecek Suriyeli sığınmacıların dosyaları incelenirken, bu kişilerin herhangi bir şekilde halklar arasında karşılıklı anlayışa, halkların barışçıl bir şekilde birlikte yaşamasına karşı girişimlere destek verip vermedikleri de dikkate alınacak, bu tür girişimlere destek verenler sığınmacı olarak kabul edilmeyecek. Mülteci krizi konusunda AB ülkeleri ve Almanya'nın izlediği politikalara tepki gösteren insan hakları örgütleri, AB-Türkiye mutabakatının uygulanması konusunda da eleştirilerini sürdürüyor. Almanya'da mültecilere destek veren en büyük sivil toplum örgütü olan Pro Asyl'ün Avrupa Sorumlusu Karl Kopp, AB ülkelerinin son üç yılda yaklaşık 18 bin Suriyelinin gelmesine izin verdiğini belirterek, "Bu çok az ve son derece utanç verici” dedi. Türkiye'den sığınmacı kabülünde dikkate alınan kriterleri de eleştiren Kopp, "Gayet tabii ki sağlık kontrolleri yapılmalı ama bu tedavi etme, yardım etme hedefiyle yapılmalı” diye konuştu. Kopp, Başbakan Merkel'ın sığınmacı akınını durdurmakla övündüğü mutabakatın aynı zamanda Yunan adalarını "açık hava hapishanelerine” dönüştürdüğü eleştirisini getirerek, şöyle devam etti: "Ege adalarında korkunç acılar yaşanıyor. Ölenler, intihar edenler, okula gidemeyen çocuklar, kanser tedavisi gördükten sonra çadırlara gönderilenler… Mutabakat ile Avrupa çok büyük acıları ve sefaleti işte Ege'de muhafaza ediyor. İnsanların maruz bırakıldığı vahşet yeni bir norma dönüştü, normal olarak kabul görüyor. Türkiye mutabakatı, yol açtıklarıyla Avrupa ahlakının büyük bir yenilgisidir, bu Avrupa için büyük bir utançtır.”
07.02.2019 - 15:43
DW Türkçe
['Dünya', 'Türkiye', 'Almanya', 'Suriyeli göçmen']
Almanya Türkiye'den 6 bin Suriyeli sığınmacı alacak
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/almanya-turkiyeden-6-bin-suriyeli-siginmaci-alacak,cYUjbzB7xkipFQk9E59v4w
Kütahya’da, FETÖ’nün hain darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, kriptolu mesajlaşma sistemi ’Bylock’ yazılımını geliştiren ekibin içerisinde olduğu iddiasıyla gözaltına alınan eski TÜBİTAK üst düzey yöneticisi Mesut Yılmazer tutuklandı.
null
Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri (KOM) yürütülen FETÖ soruşturması çerçevesinde, hakkında yakalama kararı bulunan ve daha önce işten çıkartılan eski TÜBİTAK üst düzey yöneticisi Mesut Yılmazer'in (46), Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde dün yakalanmıştı.  Mesut Yılmazer, Tavşanlı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından, adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen Yılmazer, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bu arada, zanlının yanında taşıdığı çantada çok sayıda örgütsel evrak ve doküman ele geçirildiği belirtildi. Mesut Yılmazer’in polisteki ifadesinde, "Siz beni sorgulayamazsınız. Yakında hepiniz tutuklanacaksınız ve bunların hesabını vereceksiniz" dediği öne sürüldü.
11.09.2016 - 14:47
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Bylock'u geliştiren üst düzey yönetici tutuklandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bylocku-gelistiren-ust-duzey-yoneticitutuklandi,M2Vnv4iGNki6Wr_N4HBzzA
Yeni kimlik ve ehliyet yenileme son başvuru tarihi ne zaman? SOruları vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. İçişleri Bakanlığı'ndan milyonlarca vatandaşa uyarı geldi. Peki, kimlik ve ehliyet yenileme nasıl yapılır? Randevu nasıl yapılır? İşte detaylar...
null
Kimlik ve ehliyet yenileme işlemi vatandaşlar tarafından sıkça sorgulanıyor. Bilindiği üzere 2017 yılında İçişleri Bakanlığı 2020'nin sonuna kadar tüm vatandaşların kimlik kartlarını, ehliyet ve pasaportlarını değiştirmesi konusunda uyarıda bulundu. Peki, kimlik ve ehliyet yenileme nasıl yapılır? İşte detaylar... İçişleri Bakanlığı'nın vermiş olduğu karara göre; kimliklerini hala yenilemeyenler 2023'e kadar, ehliyet için de 2020'nin sonuna kadar süre tanınmıştır. Önceden Emniyet Genel Müdürlüğü'ne başvurarak yapılan kimlik değişikliği işlemleri artık Nüfus Müdürlüğü üzerinden yürütülüyor. Kimlik yenilemek için ilk yapmanız gereken, randevu almak. Bu zorunlu. Kimlik kartı başvuruları için 'randevu.nvi. gov.tr' internet adresi üzerinden ya da Alo 199 numaralı çağrı merkezinden randevu alabilirsiniz. Gününüzde gitmediğiniz takdirde sistem yeniden randevu almanızı 1 ay engelliyor. Bu durumda eğer gidemeyecekseniz randevuyu, süresi dolmadan en az yarım saat önce iptal etmeniz şart. Randevu işleminin ardından başvuru belgeleri aşağıdaki gibidir; - Nüfus cüzdanınız. Nüfus cüzdanı olmayanlar için sürücü belgesi, pasaport, evlilik cüzdanı, TSK kimlik kartı, sarı basın kartı, hakim ve savcı kimliği, avukatlık kimlik kartı, öğretmen kartı da kimlik yerine geçiyor. - Son altı ay içinde çekilmiş bir adet biyometrik fotoğraf - 22.5 liralık (değerli kağıt bedeli) değişim ücretini ödediğinizi gösteren makbuz veya dekont. Değişim ücretini başvurunuzdan önce vergi dairesi müdürlüklerine, 'ivd.gib.gov.tr' internet adresi üzerinden sanal pos uygulamasıyla ya da bankaya yatırmanız gerekiyor. - Evlilik akdinden sonra kimlik yenilemeniz acil ise eğer belediyenin nikah dairesinin evraklarınızı nüfus müdürlüğüne göndermesini sağlamanız gerekiyor. - Boşanma nedeniyle kimlik değiştirmek isteyenler, başvuru için gerekli belgelerin arasında 'boşanmanın kesinleşmiş kararı' belgesini de bulundurmalı. - Yeni doğan bebeklere kimlik çıkarmak için herhangi bir ücret ödemek gerekmiyor. Bebekler ve 15 yaşından küçükler için fotoğraf götürmeye de gerek yok. Bebeğin doğumunun ardından 30 gün içinde Nüfus Müdürlüğü'ne başvurmak gerekiyor. Aksi halde, kayıtta gecikildiği için ücret talep edilecektir. Evrak olarak da başvuru yapan anne ya da babanın kimliği ile doğum belgesi yeterli. - Kimlik yenileme: 22.50 TL - Evlilik nedeniyle kimlik değişimi: 22.50 TL - Eskiyen kimliği değiştirme: 22.50 TL - Yeni doğan bebek için kimlik çıkarmak ücretsiz. Doğumdan itibaren 1 ay içinde bebeğin kaydı yapılmamışsa: 22.50 TL - Kimlik kaybedilmişse: 45 TL Gerekli belgelerle randevunuzu aldığınız gün nüfus müdürlüğüne giderek başvuru işleminizi yapıyorsunuz. Nüfus dairesinde gerek görülmesi halinde parmak izi, parmak damar izi ve el ayası damar izinin taranarak sisteme kaydedilmesi de gerekebilir. Önceden 15 gün veya 1 ayda postayla adresinize ulaştırılan yeni kimlikler, artık 1 gün veya en geç 2 gün içinde adresinizde oluyor. Pasaportların yenilenmesi için son tarih olarak belirlenen bir süre yok. Mevcut pasaportunuz, süresi bitinceye kadar geçerli. Yani 10 yıllık bir pasaportunuz varsa, çipli pasaport için istiyorsanız hemen ya da 10 yıl sonra başvurabilirsiniz. Pasaport yenileme işlemi de yine nüfus müdürlükleri üzerinden yürütülüyor. Başvuru belgeleri kimlik yenileme ile benzer. Sadece pasaportta ödenecek ücretler, alınacak süreye göre değişiyor. Buna göre pasaport bedelleri; harç bedeli + defter bedeli şeklinde ödeniyor. 2019 yılı için 6 aylık olan pasaportun ücreti 303.50 TL, 1 yıllık olan 381.90 TL, 2 yıllık olan 539 TL, 3 yıl olan 709.40 TL ve 4 yıl ve üzeri pasaport almak isteyenlerin ise 945.10 TL ödemesi gerekiyor. Başvuru yapıldıktan sonra kısa sürede pasaport adresinize ulaşıyor.
24.07.2019 - 12:22
haberturk
['kimlik ve ehliyet yenileme', 'kimlik ve ehliyet yenileme son başvuru tarihi', 'kimlik ve ehliyet yenileme 2019']
Kimlik ve ehliyet yenileme son başvuru tarihi ne zaman? 2019 Yeni kimlik ve ehliyet yenileme nasıl yapılır?
Merak Edilenler
https://www.haberturk.com/kimlik-ve-ehliyet-yenileme-son-basvuru-tarihi-ne-zaman-2019-yeni-kimlik-ve-ehliyet-yenileme-nasil-yapilir-hts-2507304-ekonomi
Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'un Avrupa kupalarındaki rakipleri, kendi liglerinde haftayı puan kayıplarıyla kapattı.
cumhuriyet.com.tr
Galatasaray'ın UEFA Şampiyonlar Ligi D Grubu'ndaki rakiplerinden Anderlecht, Belçika Pro Lig'in 11. haftasında deplasmanda Mechelen ile karşı karşıya geldi. İlk 10 haftayı namağlup geçen Anderlecht, 1-0 geri düştüğü mücadelede durumu 1-1'e getirdi ve maç bu skorla sonuçlandı. Anderlecht, bu sonuçla ligde namağlup liderliğini sürdürdü. Sarı-kırmızılıların diğer rakiplerinden Arsenal, Hull City ile sahasında 2-2 berabere kalırken, Borussia Dortmund da deplasmanda Köln'e 2-1 yenildi. Beşiktaş'ın UEFA Avrupa Ligi C Grubu'ndaki rakiplerinde Tottenham Hotspur, İngiltere Premier Lig'in güçlü takımlarından Manchester City'ye konuk oldu. Rakibi karşısında tutunamayan Londra ekibi, sahadan 4-1'lik skorla yenik ayrıldı. Siyah-beyazlıların grubunda yer alan Asteras, Yunanistan Süper Ligi'nin 7. hafta mücadelesinde sahasında Panaitolikos'u konuk etti. Mücadelede 1-0 öne geçen Asteras, rakibinin golüne engel olamadı ve müsabaka 1-1 tamamlandı. Trabzonspor'un UEFA Avrupa Ligi L Grubu'ndaki rakibi Metalist Kharkiv, Ukrayna Premier Lig'in 9. haftasında deplasmanda Vorskla Poltava ile 0-0 berabere kaldı.
18 Ekim 2014 Cumartesi, 21:57
cumhuriyet
null
Rakipler haftayı puan kayıplarıyla tamamladı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/131899/Rakipler_haftayi_puan_kayiplariyla_tamamladi.html
KAĞITHANE'de yol çalışmasında görevli hafriyat kamyonunun açık kalan damperi, Nurtepe Köprüsü'ne çarptı. Devrilen kamyonun sürücüsü hastaneye kaldırılırken, kamyon da vinç yardımıyla kaldırıldı.
cumhuriyet.com.tr
Kaza, saat 05.00 sıralarında Okmeydanı - TEM Bağlantı Yolu, Hasdal Mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, TEM Bağlantı yolunda yürütülen asfalt yenileme çalışmasında görevli Ahmet Tokgöz yönetimindeki 41 L 8909 plakalı hafriyat kamyonu, yükünü boşalttıktan sonra Hasdal istikametinde ilerlemeye başladı. Bu sırada, yol çalışması nedeniyle araç trafiğine kapatılan alanda ilerleyen kamyonun damperi henüz bilinmeyen bir nedenle açıldı. Durumdan habersiz sürücü yönetimindeki kamyon Nurtepe Köprüsü'ne çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyon yan yatarak yola devrildi. Kaza sonrası kamyon sürücüsü Ahmet Tokgöz yaralanırken, olayı gören asfalt çalışmasında görevli personel durumu polis, sağlık ve itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı sürücüyü ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Sürücünün durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazanın ardından trafik yan yoldan kontrollü olarak tek şeritten verildi. Olay yerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait 3 tane kurtarıcı vinç aracı gönderildi. Üstgeçide çarptıktan sonra yan yatan kamyonun trafiğin aktığı kısma geçen damperi kaldırılarak trafiğin kapalı olduğu alana kaldırıldı. Kaza sonrası üstgeçitte ufak çapta hasar meydana geldi. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
5 Ağustos 2015 Çarşamba, 08:39
cumhuriyet
null
Yine damper, yine üst geçit
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/337783/Yine_damper__yine_ust_gecit.html
Dokuz buçuk ay süren belirsizliğin ardından Irak Meclisi, Başbakan Nuri El Maliki'nin yeni kabinesi güvenoyu aldı.
null
Irak Parlamentosu’nda bugün yapılan oturumla, Şii lider nuri El Maliki’nin başbakanlığında yeni hükümete onay verildi. Kurulan yeni hükümetle birlikte geçtiğimiz Mart ayında yapılan seçimlerden sonra, yaklaşık dokuz buçuk ay süren politik belirsizlik de sona ermiş oldu. Koalisyon anlaşması çerçevesinde geçen Mart'taki seçimlerde Maliki'nin bloğundan daha fazla oy olan Irakiye grubunun başkanı Iyad Allavi ise dış ve güvenlik politikalarıyla ilgili işleri yürütecek konseyin başında yer alacak. Nuri El Maliki, güven oylaması öncesinde yaptığı konuşmada, etnik, siyasi ve mezhep temelinde bölünen bir yerde ulusal birlik hükümeti kurmanın dünyanın en zor işi olduğuna dikkati çekti. Siyasi gruplardan bazı bakanlıklara kadınların aday gösterilmesini istediğini, ancak sadece 1 kadının aday gösterildiğini, bunun ilerde değişmesini umduğunu ifade eden Maliki, "Bazı bakanlıklara en deneyimli ve en iyi adayların gösterilmesini istedim. Adayların özgeçmişi bana geç iletildi. Özgeçmişlere baktığım zaman en iyi adayı seçmem için biraz daha zamana ihtiyacım olduğu kanatine vardım" diye konuştu. Ulusal birlik hükümeti kurmanın zorluğuna işaret eden ve hükümete ilişkin beklentileri hatırlatan Maliki, "Bu hükümet vatandaşın, siyasi tarafların ve birçok kişinin beklentisini karşılayamaz. Bakanların çalışmalarına ek olarak vatandaşın, sivil toplum kuruluşlarının ve herkesin desteğiyle eksikliği giderebiliriz" dedi. Başbakan Nuri El Maliki, hükümetin 45 maddeden oluşan siyasi programını okuduktan sonra, önce hükümet programı ardından bakanlar kurulu için oylama yapıldı. Oylamada 29 bakandan oluşan yeni hükümet, milletvekillerinin oybirliğiyle kabul edildi. 42 üyeli kabinenin geri kalanı ise şimdilik bakan vekili olacak ve bu görevlere ilerde atama yapılacak. Yeni Irak hükümetinde önemli 3 bakanlıktan biri olan petrol bakanlığı Şii ittifakına, dışişleri bakanlığı Kürt ittifakına, maliye bakanlığı Irakiye listesine verildi. Celal Talabani'nin cumhurbaşkanlığını üstlendiği Irak'ın yeni kabinesinde Maliki başbakanlık, Hoşyar Zebari de dışişleri bakanlığı görevlerini sürdürecek. Yeni kabinede savunma, içişleri ve ulusal güvenlikle ilgili bakanlıklar konusunda bir karara varamayan Başbakan, bu bakanlıkları vekaleten kendisi üstlenecek. Başbakan yardımcısı olan Roj Nuri Şavis ticaret bakanlığını, enerjiden sorumlu başbakan yardımcılığı görevine getirilen Hüseyin Şehristani de elektrik bakanlığını vekaleten yürütecek. Kabinedeki diğer başbakan yardımcısı Salih Mutlak oldu. Maliye bakanlığı görevine Rafi El Isavi, petrol bakanlığına ise Abdulkerim El Luaybi getirildi. Televizyondan naklen yayımlanan hükümet oylamasının ardından bakanlar yemin etti.
21.12.2010 - 16:20
null
[]
Irak’ta hükümet sonunda kuruldu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/irakta-hukumet-sonunda-kuruldu,th5eG9YyHEK1srYA_yHkCA
İstanbul Alibeyköy'de bulunan bir işyerinin beyaz eşya deposunda çıkan yangın çıktı.
null
Alibeyköy'de bir iş yerinin beyaz eşya deposunda çıkan yangın söndürüldü. Güzeltepe Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı Baraj Yolu'ndaki beyaz eşya deposunda henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı.  Çevredekilerin ihbarı üzerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. Bir süre devam eden çalışmaların ardından kontrol altına alınan yangın söndürüldü.  Ölen ya da yaralananın olmadığı öğrenilen yangına ilişkin soğutma çalışmaları sürüyor.
03.12.2017 - 10:18
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'son dakika', 'yangın', 'İstanbul']
Alibeyköy'de beyaz eşya deposunda yangın çıktı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/alibeykoyde-beyaz-esya-deposunda-yangin-cikti,3ivdzCMgOk-HbbZIeKhtTw
ABD'de ilk kez bir dergi, bekar Dışişleri Bakanı'nın cinsel hayatını kapak yaptı.
null
Belgesel yapımcısı Randy Bean'le yıllardır aynı evi paylaştığını yazdı.. Natıonal Inquirer çok konuşulacak bir kapağa imza attı. "Kim eşcinsel, kim değil" başlığı altında hazırlanan haberde, ülkenin ünlüleri arasında kimlerin eşcinsel olduğunu ele aldı. Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'a (53) da kapakta yer verdi. Rice için, "Belgesel filmci Randy Bean ile aynı evi paylaşıyor" diye yazdı. Bekâr Bakan Rice'ın, 1998'de Bean ile ortak bir ev satın aldığına dikkat çekti. Rice'ın erkek aşklarıyla ilgili sadece iki isim geçiyor. Biri okul yıllarından tanıdığı futbolcu John Dubenetzky. Diğeri de üniversite yıllarında tanıştığı İran'ın Kazvin kentinden biri. Rice'ın yüz bulamadığı için büyük hayal kırıklığı yaşadığı belirtiliyor. Ancak bunların lezbiyen imajını silmek için söylendiği iddiası da var. 'PRENS CHARLES BİSEKSÜEL' Dergi, "1990'larda Stanford Üniversitesi'nde tanıştığı bir eşcinsel arkadaşı, Bean'in ev almasına yardımcı oldu. Sonra o kişi hissesini Rice'a sattı. Rice ve Bean de beraber oturacakları evi yenilemek için ortak kredi aldı" ifadesini kullandı. ABC ve NBC televizyonlarında bir dönem çalışan Bean'in, siyaset bilimi dalında yüksek lisansı var. Rice'ın lezbiyen olduğu ile ilgili iddialar ilk kez dile getirilmiyor. Geçen eylülde çıkan "The Confidante: Condoleezza Rice and the Creation of the Bush Legacy" adlı kitabın yazarı, "Bu kadınla ilgili lezbiyen dedikoduları hep yapıldı" dedi. Dergi, İngiltere Prensi Charles için "biseksüel" diye yazdı. Ancak adı son haftalarda danışmanı Huma Abidin'le anılan Demokrat başkan aday adayı Senatör Hillary Clinton'a yer vermemesi dikkat çekti.
03.12.2007 - 02:59
haberturk
[]
Rice lezbiyen mi?
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/46197-rice-lezbiyen-mi