abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
9 Türk bilim insanı, İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Merkezi'yle Antarktika'da 1 ay geçirdi. Bilimsel araştırmaların yanı sıra Türk bilim üssü için ön fizibilite çalışması da yapan ekip, geçtiğimiz hafta Türkiye'ye döndü. Aralık ayında Türkiye'den bir gemiyle Antarktika'nın yolunu tutmayı amaçlayan ekibin başındaki İTÜ PolRec Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy Gazete Habertürk'ten Ekin Türkantos'a kutup hayatını anlattı
null
Antarktika, yeryüzünün en soğuk ve en fırtınalı iklimine sahip, güney yarım kürenin en güneyindeki kıta... Sıcaklığın yaz aylarında bile -20’lerde olduğunu düşünün. Her yer buzullarla kaplı, fokların doğal yaşamlarını gözlüyorsunuz, penguenlerle burun buruna geliyorsunuz. İnsan yok denecek kadar az, ses yok, gece ışık yok. Her şey derin bir beyaza hapsolmuş. Akşamları kambur balinaların çıkardığı seslerden başka işitebileceğiniz bir ses yok. Gece yıldızların üzerinizde parladığına şahit oluyorsunuz... İnternet yok, telefon yok, iletişim az. Acil bir durumda size ulaşabilecekleri gün sayısı ortalama 3. Bunları anlatmamın sebebi, Türkiye’nin kutup bilimleri alanında çalışan ilk ve tek merkezi olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kutup Araştırmaları Uyg-Ar Merkezi’nin (PolReC) ön fizibilite ekibi, 4 üniversiteden 9 bilim insanı, Antarktika’da kurulacak Türkiye Bilimsel Araştırma Üssü için şubat ayında Ulusal Antarktik Bilim Seferi -1’i gerçekleştirdi. Arjantin’den Şili’ye Punto Arenas’tan King George Adası’na uçan ekip, gemiye ulaştığında yaklaşık 4 gün geçmişti, Antarktik Yarımadası’ndan kutup dairesini de geçerek 1 ay boyunca araştırma yaptılar. Antarktika’nın soğuğuna aldırmadan günde 5-6 saat sahada çalıştılar, 45 farklı noktadan çamur, sediman ve hayvan dışkı örnekleri aldılar. Ve 2 milyon metrekarelik alanın haritasını oluşturdular. Türkiye’nin bilim üssünün kurulması için çalışmalarını döndükten sonra da tüm hızıyla sürdüren ekibin başındaki İTÜ PolRec Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy ile buluştuk. Türkiye’nin konuya ilgisi Türk bilim insanı Prof. Atok Karaali’nin girişimiyle 1967’de olmuş. İngiltere, bilimsel çalışmalarına 1930’larda başlamış. Devletin irade olarak sahiplenmesi ise 2016-2017 yıllarına denk geliyor. Rus bir denizci görüyor ancak ayak basmıyor. Sonrasında Norveçli bir denizci keşfediyor. 1880’li yıllarda petrol, kömür bulunmamışken ısınma, yakıt ve aydınlanmayı balina yağı ile yapıyorlar. Denizciler balinaları avlamak için onları takip ediyor. Keşif aslında bir rastlantıyla oluyor. 1900’lü yıllarda İngilizler, Rus ve Fransızlar gidiyor. 1930’larda bilimsel yönüne bakmak üzere gidiliyor. 1958’de dünya ülkeleri kıta üzerinde hak iddialarının oluşmasını engellemek için ‘Antarktika Anlaşmalar Sistemi’ni oluşturuyor. Çünkü Arjantin, Şili, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere ve Fransa hak iddia ediyor. Bakir kıtanın sadece bilime açılması için bu sistem imzalanıyor. 1995’te Türkiye de taraf oluyor. Amacı, Antarktika’yı bilim ve barış kıtası ilan etmek. Orada askeri çalışma, maden, petrol aramak yasak; sadece bilim insanları araştırma yapabilir. İnsanın bir yerinde rahatsızlık olduğunda bütün canı oradadır, vücut bir bütündür. Tıpkı Dünya gibi. Dünya’nın belirli noktasında oluşan etkinin sonuçlarını ve bedellerini bütün Dünya öder. Buradan geleceğim nokta iklim değişikliği. 1970’lerden sonra sanayileşmenin etkisiyle Dünya ısısının artışı korbondioksit miktarının artışıyla doğru orantıda. Sanayileşme, araba ve fabrikaların üretimiyle karbondioksit atmosferde birikmeye başlıyor, Dünya’ya giren ışınlar karbondioksit battaniyesine takılıp geri çıkamıyor, ısı döngüsü Dünya’da kalıp ısıyı artırıyor. Antarktika’daki 4 bin kilometredeki buz birikintilerinin diplerine indikçe milyon yıl önceki karbondioksit miktarlarına ulaşılıyor. Dünya’nın geçmişini bile Antarktika’dan öğrenebiliyorsunuz. Bizi gelecekte neler beklediğiyle ilişkili bilimsel çalışmaların yapılabileceği en özel nokta olarak değerlendiriliyor. Evet. Diğer ülkeler 1930’lardan beri bilimsel çalışmalar yapıyor. 1967’den bugüne 27 Türk bilim insanı bireysel girişimlerle çalışmalara katılmış. Bu yıl benim üçüncü seferimdi. İlkini 2006’da Amerika ile yaptım. Hitit Üniversitesi Mimarlık ve Şehir Planlama-Öğr. Gör. M. Nurullah Alkan İTÜ PolRec Hukuk Danışmanı-Arş. Gör. Onur Sabri Durak İTÜ PolRec-Kapt. Sinan Yirmibeşoğlu İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi-Yard. Doç. Dr. Burak Karacık Gazi Üniversitesi Şehir Planlama ve İTÜ Geomatik Mühendisliği-Arş. Gör. Ayşe Giz Gülnerman Gengeç İTÜ PolRec Müdürü-Doç. Dr. Burcu Özsoy İTÜ PolRec-Kapt. Özgün Oktar Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi-Doç. Dr. Ersan Başar. Ben de diğer bilim insanları gibi doktora çalışmam sırasında karşıma çıkan imkânları değerlendirmek üzere Antarktika’da çalıştım. Prof. Atok Karaali doktora çalışması sırasında, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümran İnan da Stanford Üniversitesi’yle defalarca o bölgeye gidiyor. Serap Tilav’ın halen yaptığı çalışmalar var. Bu 3 bilim insanının isimleri Antarktika’ya verilmiş durumda. Karaali Kayalıkları, Ümran Tepesi ve Tilav Buzulu... Antarktika’da yapılacak özgün bilim, dünya literatürü için büyük kaynak. Ben jeodezi ve fotogrametri mühendisiyim. Yani harita mühendisi. Doktora çalışmam için hocam Mars ve Antarktika üzerine iki seçenek sunduğunda seçimimi yaptım. 2011’de Türkiye’ye döndükten sonra bütün akademik yayınlarım ve iletişim ağım Antarktika ve kutuplar üzerine olduğu için 2014’te İTÜ’de kurulan Kutup Araştırmaları Merkezi’nin kurucu müdürlüğünü üstlendim. Hedefimiz Türk bilim insanlarının çalışmalarını devlet desteğiyle gerçekleştirmesiydi. Devlet desteğini ilk kez 2016’da aldık. Antarktika Anlaşmalar Sistemi toplantımıza ilk kez Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı’ndan temsilciler katıldı. Cumhurbaşkanlığı’mız Antarktika konusunu ve orada bir üs kurulmasını himayelerine alıp Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bu işin uhdesini verdiler. Türkiye’deki tek merkez olduğumuzdan, tüm üniversiteleri bu işe dahil etmemiz için koordinasyonu da bize verdiler. 3 bilim insanının çalışmaları akademik makale olarak yayımlandı ve dünya literatürüne girdi. Benim de 12 senedir yaptığım tüm çalışmalar akademik yayınlarda, dünya litaratüründe ve dergilerde yayımlandı. Bilimsel yayınlarla dünyaya kendimizi ispatlıyoruz. Antarktika, Türkiye’nin 17 kat büyüklüğünde bir kıta. Çok büyük bir alanda muazzam bir bilim gerçekleştirecek potansiyele sahibiz. Geçmişin üzerine destek de oluşturulabilir tabii ama yeni bilim dallarının ortaya çıkması önemli. Seferimiz Türk bilim üssü fizibilite çalışmasını da içeriyordu. Antarktika’da 30 ülkeye ait 81 bilim üssü var. Gün içerisinde bilim insanları uyanıp bilim yapıp üslerinde sıhhatli bir şekilde laboratuvar çalışmalarını gerçekleştirebiliyor. Gemi kiralanır ama üs olması bilimsel çatı anlamına geliyor. Öyle bir ölçü yok. 14 milyon kilometre büyüklüğünde bir kıta. Yüzde 98’i buzlarla kaplı. Yüzde 2’lik alan kara parçası var, onun kullanımı da hayvanlara ait. Onların yaşam ve üreme alanı. Üsler birbirine yakınlığını koruyacak şekilde tasarlanmış, kötü bir durumda yardıma gelebilecek şekilde... Yapacağınız üssün en fazla bilime hizmet edecek noktada olması önemli. Mesela buzula yakın olsun ki jeolojiciler, denize yakın olsun ki deniz bilimciler çalışabilsin. “Kara buldum, büyüktü, güneş alıyordu” gibi bir durum yok. Zaten rüzgâr ve kara akıntıları çok fazla. Az rüzgâr alması önemli. Yani bakmanız gereken çok fazla faktör var. İstediğiniz büyüklükte bilim yapın, paranın yüzde 70’i lojistiğe gidiyor. Geminin giremeyeceği sular var. Yüzlerce metre derinlik bir anda 50 ya da 10 metreye düşüp gemiyi tehlikeye sokabilir. Üs için tüm lojistik, gemilerle sağlanacak. Üssün inşası burada yapılıp orada da monte edilebilir. 3 ay çalışabilirsiniz; sonrasında çok fırtınaların olduğu bir dönem başlıyor. Çin’in ve Güney Hindistan’ın uzay üslerine benzeyen hareketli yapıları var. İngilizlerin üssünün altında kızakları var, istendiğinde başka yere taşınabilir. Almanlarınki hidrolik ayakları olan bir yapı, kar yağdığında üssü yukarı çekiyorlar. Konteyner hâlâ vazgeçilmez ama çok gelişmiş olanlar da var. - Bilim üssü fizibilite çalışmasının yanı sıra hangi alanlarda çalıştınız? Atmosfer, iklim, meteroloji, denizcilik, lojistik, haritalama, deniz buzları, hayvan atıkları toplama gibi bir sürü bilimsel çalışmalar ve üs için uygun olabilecek lokasyon fizibilite hesaplamalarını yaptık. Türk bayraklı bir gemi ve 35’e yakın bilim insanıyla gitmek isterdik tabii. Umarım aralık ayında bu dileğimizi gerçekleştirebiliriz. 45 farklı noktadan çamur, kaya parçaları ve hayvan dışkıları örnekleri alındı. 2 milyon metrekarenin haritası oluşturuldu. Antarktik çalışmaları yapan ülkeler “Lütfen haritaları güncelleyin ve dünya literatürüne kazandırın” diyorlar. Biz karasal ve deniz çizimleri hazırladık. Meteoroloji verileriyle zaman çizelgesi oluşturacak ve akademik yayınlarla çalışmalarımızı taçlandıracağız. Antarktika’ya gidecek gemiyle ilgili çalışmalara başladık. TPAO’ya ait (Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı) Barbaros Hayreddin gemisi var. En üst seviye buz sınıfı bir gemi. Buradan gemiyle gidilse hem materyaller yüklenir hem de Türk bayraklı bir geminin gitmesi güzel olur. Ama geminin başka bir hizmet görevi mevcutsa bir gemi kiralanır, kapasitesine bağlı bilim insanları seçilir. Temmuz ayında Türkiye’ye bir çağrı yapıp özgün bilim yapabilecek bilim insanlarına öncelik vereceğiz. Türkiye’den gemiyle yolculuk 28 gün sürüyor. Alınıyor aslında. Ben akademik çalışmalarıma hiç ara vermedim. Merkez olarak sadece Antarktika’yı değil kuzeyini de çalışıyoruz. Avrupa projelerini Türkiye’ye kazandırıyoruz, başka projeler yapıyoruz. Kutup Araştırmaları Öğrenci Takımı Kulübü’müz okullarda kutup kulüpleri kurup kutup bölgeleri neden önemli, orada yaşayan canlılar, iklim değişiklikleri gibi konularda farkındalık çalışmaları yapıyor. İlk gün deniz çok dalgalıydı, istifra ettik. 1-2 gün alışma süreci gerekiyor. Hiçbir insanın yaşamadığı kıtada yazın 4 bin, kışın bin bilim insanı var. Sadece hayvanlar yaşıyor. Onların psikolojisini bozmadan karaya çıkmalısınız, penguenlere 5 metre mesafesini korumalısınız. Foklar çok büyük canlılar, içlerinde daha hareketli olanlar var, köpek gibi havlıyorlar. Fok, balina, kril (karidesin küçüğü ve besin zincirinin en temeli) gördük. “Nemo” filminden hatırlarsınız; balinalar kril yiyordu. Bir Antarktika hastalığına yakalanıyorsunuz. Oradan vazgeçemiyorsunuz, doğallığı, beyazlığı ve saflığı içinize işliyor. Ve oranın savunucusu oluyorsunuz. Belki 2200 yılında, kaynaklar tükendiğinde dünya ülkeleri orayı paylaşacak ama şimdi korumaya yönelik ilgi var. Hiç ses yok, ışık yok. Gece samanyolunu görüyorsunuz, kayan yıldızları... 600 kilometre yukarıdaki uyduların geçişlerini sayıyorsunuz. Konakladığımız bir yerde kambur balinaları gördük, gece boyunca seslerini dinledik. Bu doğallığın içinde yaşam koşulları çok zor. İnsan yok, internet sınırlı. Gemideki telefondan Türkiye’yi aradığınızda 1 dakikası 44 TL’ydi. İnternette ise günlük 25 kilobayt yazı yazma imkânınız var. Dünyadan kopuyorsunuz. Arama-kurtarma var ama bedeli çok yüksek. Orada başınıza bir şey geldiğinde arkamızda Türkiye Cumhuriyeti var, bu çok önemliydi. 1 ile 3 gün arasında değişebilir. Gemimizin kaptanı 20 yıldır bu işi yapan biriydi. Yanımızda haritacılar vardı. Seyir haritaları hâlâ o kadar sağlıksız ki. Yaptığımız batımetri çalışmalarının da dünya literatüründe karşılığı olacaktır. Fiziksel olarak dinamik bir ekibin gitmesi gerekiyor. Koşullar zor, herhangi bir hastalığa sahipseniz size yardım ancak 3 günde gelebiliyor. Bir kalp krizi olsa çözümü yok. Gitmeden önce yapılması gereken sağlık kontrolleri var. Onları yaptırıp hiçbir sağlık sorununuzun olmadığına dair kâğıt alıyorsunuz. Kan tahlili, kalp, idrar, efor, göz ve dişe uzanan geniş bir yelpazede taramalar yapılıyor. Özellikle dişler Antarktika’da basıncın da etkisiyle büyük problem yaratabiliyor. Ben ilk gittiğimde 20 yaş dişlerimin hepsini çekmişlerdi. Bizde yoktu ama turist gemilerinde 150 kişi olduğu için doktor oluyor. Aralık ayında yanımızda doktor olmasını istiyoruz. Oradaki üslerde doktorlar vardı. Onlar bize destek olabileceklerini söylediler. Gerçekten Antarktika’nın size yüklediği pozitif bir ruh hali var. Bu oluşumun içinde olmanın mutluluğunu tarif edemiyorsunuz. İletişimin zayıflığından aklınızın ailenizde kaldığı durumlar olabiliyor. Biz takım ruhunu çok iyi yakalayabildik. Sabah 06.00’da hava aydınlanıyordu, gece 23.00’e kadar aydınlık oluyordu. Karada çok fazla çalıştığımız için hüzün, hüsran olmadı. Gemiye geldikten sonra tek satırlık bile olsa ailemizden gelen mail’lerle haberleşip hasret giderdik. 5 metre mesafesini hep koruduk. Penguenler çok meraklı hayvanlar, onlar bize yaklaştı. Kaçacak halimiz yok, ölçümler yapıyoruz. Ama korkutmamak için hareket limitimizi kısıtladık. Ekstrem bir şey yaşamadık. Gemide ne kadar kalacağımızı biliyorduk, Fransız aşçımız vardı. Çay götürdük, Türk kahvesi götürmediğimize pişman olduk.Ziyaret ettiğimiz üslerdeki bilim insanları bize Türk lokumunu sordular. Bize misafirperverlik gösterdiler ve çalışmalarını aktardılar. Bu nedenle barış ve bilim kıtası. Martta orada yazın sonu. Buna rağmen -20’yi gördük. O koşullarda çalışmak zor, üs bunun için önemli. Hava patladığında gemiyle bir yerde sığınmak zorundasınız ve bu bekleyiş 2 gün sürebilir. Oysa üs olduğunda laboratuvarlar işleme devam eder. 6 saat arazide çalışmak için içlik ve katmanlar giyindik. Eller ve ayaklar soğuğu hissetmeye başladığında sakatlanabilirsiniz. Arkadaşım ellerini hissetmediği için merdiveni tutmak isterken düştü.
23.04.2017 - 05:30
haberturk
[]
Türk bilim insanlarının Antarktika seferi
Teknoloji
https://www.haberturk.com/ekonomi/teknoloji/haber/1470726-turk-bilim-insanlarinin-antarktika-seferi
Konya'nın Kulu İlçe Jandarma Bölük Komutanlığına atanan Jandarma Teğmen Ahmet Kılıç görevine başladı.
null
Konya'nın Kulu İlçe Jandarma Bölük Komutanlığına atanan Jandarma Teğmen Ahmet Kılıç görevine başladı. Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ali Gümüş'ün vekaleten yürüttüğü Kulu İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı görevine Jandarma Teğmen Ahmet Kılıç atandı. İzmir Foça'da 1 yıl komanda eğitimi gördükten sonra 1 yıl da Ankara Beytepe Jandarma Sahil Güvenlik Akademisinde eğitim gören Teğmen Ahmet Kılıç, Kulu'ya atanmasının ardından görevine başladı. İlk görev yeri Kulu ilçesi olan Teğmen Ahmet Kılıç, milletin güven ve huzur içinde yaşaması için mevcut personellerle birlikte olumsuzlara karşı mücadele etmek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
24 Eylül 2019 Salı, 17:49
haberturk
[]
Kulu İlçe Jandarma Bölük Komutanı görevine başladı
null
https://www.haberturk.com/konya-haberleri/72092380-kulu-ilce-jandarma-boluk-komutani-gorevine-basladi
TOKİ bazı bakanlık ve kurumlarda çalışan memurlara ve emeklilerine yönelik yüzde 10 peşinatla, 180 ay vadeli konut satışı yaptığı proje sayısı, 24'ten 36'ya çıkarıldı.
null
Toplu Konut İdaresi (TOKİ), kurumlarında çalışan memurların ve emeklilerin konut edinmesi konusunda destek isteyen bazı bakanlık ve kurumlara bu konuda kolaylık sağlıyor. İdare, kendisine başvuran kurum ve kuruluşlarda çalışan memur ve emeklilere, bazı projelerden, kura ve çekilişe girmeden yüzde 10 peşinle ve 180 ay vadeyle konut satıyor. Bu kurumlarda çalışan memurlar ve emeklileri, aralarında Ankara, İzmir ve Bursa;nın da bulunduğu 29 ilde yürütülen 36 projeden, çekiliş ya da kuraya katılmadan beğendikleri daireyi seçme hakkına sahip oluyor.   Uygulamadan Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü (Polis), Jandarma Genel Komutanlığı ile tüm üniversitelerin çalışanları ile emeklileri yararlanabiliyor.   Aranan tek şart ise konutların bulunduğu il nüfusuna kayıtlı olmaları. Şartları tutan memurların, konut alacakları bölgede yetkilendirilmiş olan Ziraat Bankası ya da Halkbank;a başvurması gerekiyor. Konutların büyüklükleri 93,88- 185,76 metrekare, fiyatları ise 54 bin 385 lira-289 bin 117 lira arasında değişiyor.   Memurlara yönelik toplam 9 bin 106 konutu kapsayan satış kampanyası 31 Aralık'ta sona erecek.   Memurlara yönelik yüzde 10 peşinat ve 180 ay vade ile satışa sunulan konut projeleri ve arz edilen konut sayıları şöyle:   Ankara-Mamak (168), Ankara-Elmadağ (176), Ankara-Polatlı (487), Bursa-Hamitler (335), Bursa-Yıldırım (283), Bursa-İnegöl (2-65), İzmir-Tire (176), İzmir-Torbalı (166), Adapazarı-Ayçiçeği Vadisi (437), Antalya-Çıplaklı (112), Balıkesir-Bandırma Kayacık (330), Bitlis-Rahva (267), Bolu-Merkez Karaköy (100), Çanakkale-Kepez (253), Denizli-Kurudere (168), Edirne-İpsala (106), Ağrı-Patnos (107), Çorum-Merkez (444), Düzce-Merkez (119), Erzurum-Palandöken (78), Eskişehir-Tepebaşı (151), Gaziantep-Şehitkamil (557), Gaziantep-Şahinbey (322), Hatay-Reyhanlı (113), Isparta-Merkez (167), Kayseri-Melikgazi (454), Kütahya-Merkez İnköy (124), Konya-Meram (506), Manisa-Akhisar (297), Mersin-Erdemli (134), Mersin-Silifke (301), Niğde-Bor (94), Ordu-Merkez (175), Samsun-Çarşamba (509), Trabzon-Akçaabat (203) ve Yozgat-Merkez Eskipazar (422)      TOKİ ayrıca, 21 ilde, 27 projede bulunan 3 bin 96 konutu da açık satış yöntemi ile satıyor. Bu projelerden de isteyen vatandaşlar, kuraya girmeden, yüzde 10 peşinat ve 180 ay vade ile konut satın alabilecek. Vatandaşlarda, o ilin nüfusuna kayıt olma veya diğer herhangi bir şart aranmıyor. Yıl sonuna kadar sürecek açık satışlara, Ziraat ve Halk bankaları aracılık ediyor.
10.11.2009 - 13:04
Anadolu Ajansı
[]
Memura ev fırsatı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/memura-ev-firsati,PMdXItW5X0aBUvC0D35cEg
32 yıl boyunca yargılanan sanığa ‘makul sürede yargılanma hakkı’ ihlal edildiği gerekçesiyle 2 bin 600 lira tazminat ödenmesine hükmeden AYM, tazminatı sanık sayısının çok olmasını dikkate alarak belirledi.
Hilal Köse
Anayasa Mahkemesi, Dev Sol ana davası sanığı Mehmet Kılıç’a, ‘makul sürede yargılanma hakkının’ ihlal edilmesine karşılık, yalnızca 2 bin 600 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, iki buçuk sayfalık kararında, ‘sanık sayısının çok olmasını’ dikkate alarak tazminat tutarını belirledi. 32 yıl 2 ay boyunca yargılanan, gözaltında işkence gören Kılıç ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Kılıç, ‘Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs’ ettiği gerekçesiyle 29 Kasım 1980’de gözaltına alındı. Aylarca gözaltında tutuldu. Cezaevinde insanlık dışı uygulamalara maruz kaldı. İdam istemiyle İstanbul 2 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılandı. 11 yıl tutuklu kaldı. Yıllarca, hakkında ne karar verileceğini bilemeden yaşadı. Mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararı Yargıtay’ca 2003 yılında ‘eksik evrak’ nedeniyle bozuldu. Dava, Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Kılıç, 15 Aralık 2009 yılında mahkum edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 8 Ocak 2013’te zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle davayı düşürdü. Kılıç, avukatı aracılığıyla AYM’ye başvurdu. AYM, yaklaşık 32 yıl 2 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna vardı. Kılıç’ın anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Başvurucunun maddi ve manevi tazminat talep ettiği ifade edilen kararada, “İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında, bin kişiden fazla olduğu tespit edilen yargılamadaki taraf sayısı dikkate alınarak başvurucuya net 2.600 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Anayasa Mahkemesi’nin maddi tazminata hükmedebilmesi için başvurucunun uğradığını iddia ettiği maddi zarar ile tespit edilen ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Başvurucunun bu konuda herhangi bir belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir” denildi. Kılıç’a 2.006 TL’lik yargılama gideri de ödenecek. Kılıç’ın avukatı Gülizar Tuncer, kararın ardından AYM’ye mektup yazdı. Davanın soruşturma sürecindeki hukuksuzlukları, 90’ar günlük uzun gözaltı sürelerinde güvenlik güçlerince yapılan işkenceleri ve işkencede ölümleri, cezaevindeki saldırıları ve ölümleri, tutuksuz sanıkların yaşadığı yargısız infazları ve yıllar sonra yüzlerce dava klasörünün kaybolmasını anımsattı. Tuncer, davadaki sanık sayısının 65’e düştüğüne de dikkat çekerek, şöyle devam etti: “1000 kişi sanık konumunda olsaydı ve hepsi de AYM’ye başvuru yapmış olsaydı bile böylesi bir mantıktan hareketle tazminat miktarı düşürülemezdi. Devletin ne kadar zarara uğrayacağının hesabının yapılması ve böylesine komik bir rakama hükmedilmesiyle başvurucu bir kez daha mağdur edilmiş, daha da ötesi rencide edilmiştir. Başvurucunun tüm bu süreçte yaşadıklarıyla alay edercesine verilmiş bu karara karşı elbette ki AİHM’ye başvuru yapılacaktır. Ancak kendi üyelerinin görevlerine son verilmesi kararına dahi “idarenin kanaati” diyerek karşı çıkmayan mahkemenizin, son dönemde en temel insan hakları ihlallerine ilişkin dosyalarda almış olduğu tutumun düşündürücü olduğunu ifade etmek, tarafımızca bir zorunluluk olarak görülmektedir.”
7 Haziran 2017 Çarşamba, 02:00
cumhuriyet
null
32 yıl boyunca yargılanan sanığa skandal tazminat gerekçesi: Sanık çok, para yok
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/755806/32_yil_boyunca_yargilanan_saniga_skandal_tazminat_gerekcesi__Sanik_cok__para_yok.html
Pasifik Okyanusu'nda ortaya çıkan Carlotta Tropik Fırtınası'nın, Meksika'nın güneyindeki kıyı eyaletlerine kuvvetli yağış getirmesi bekleniyor.
null
Pasifik Okyanusu'nda ortaya çıkan Carlotta Tropik Fırtınası'nın, hafta sonunda Meksika'nın güneyindeki 2 kıyı eyaletine kuvvetli yağış getireceği bildirildi. ABD Ulusal Kasırga Merkezinden yapılan açıklamada, Pasifik Okyanusu'nda ortaya çıkan ve halen Meksika'nın güneyindeki sahil kenti Acapulco'nun 130 kilometre güneydoğusunda etkili olan fırtınanın kuzey yönünde ilerlediği ve cumartesi gecesi ile pazar sabahından itibaren kıyı eyaletleri Guerrero ve Oaxaca'da etkili olacak yağış getirmesinin beklendiği kaydedildi. Saatteki hızı 60 kilometreyi bulan rüzgarlar taşıyan fırtınanın 25 santimetreye ulaşabilecek kadar yağış getirebileceği kaydedildi. Öte yandan, Meksika İçişleri Bakanlığı, ülkenin kuzeyindeki Aşağı California eyaletinde ortaya çıkan ve ardınan California Körfezi'nde etkili olan Bud Tropik Fırtınası'nın can kaybına yol açmadan bölgeden uzaklaştığını ve ülkenin kuzey batısındaki Sonora eyaletine doğru hareket ederken kara üzerinde hafifleyerek dağılmasının beklendiğini belirtti. Boda ve Carlotta, Kuzey Pasifik'te kasırga mevsimi olarak bilinen yaz mevsiminin 2'nci ve 3'üncü tropik fırtınaları oldu. Meksika'nın güneybatı açıklarında ortaya çıkan mevsimin ilk tropik fırtınasına "Aletta" adı verilmişti.
17.06.2018 - 02:44
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'hava durumu', 'Meksika']
Meksika'da tropik fırtına alarmı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/meksikada-tropik-firtina-alarmi,gag3WVdPWkaqn-XzU_M9fw
ABD Savunma Bakanı Mattis, Suriye'de siyasi geçişe yönelik İsviçre'nin Cenevre kentinde devam eden diplomatik görüşmeler belirli bir diplomatik çözüme ulaşıncaya kadar ABD'nin Suriye'deki askeri varlığını sürdüreceğini söyledi.
null
Savunma Bakanı , 'de siyasi geçişe yönelik 'nin Cenevre kentinde devam eden diplomatik görüşmeler belirli bir diplomatik çözüme ulaşıncaya kadar ABD'nin Suriye'deki askeri varlığını sürdüreceğini bildirdi. Bakan Mattis, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) basın ofisinde gazetecilerle bir araya geldi. 'in "hilafetinin başkenti" olarak ilan ettiği Rakka'nın düşmesi ile bu terör örgütün Suriye'de çöküşe doğru gittiği, dolayısıyla ABD'nin DAEŞ sonrası süreçte Suriye'deki askeri varlığını devam ettirip ettirmeyeceği yönündeki soruyu yanıtlayan Mattis, sürecin Cenevre ile birleştirileceğini ve bu görüşmeler çerçevesinde yeni yol haritasının belirleneceğini söyledi. Mattis, şu ifadeleri kullandı: "Siyasi uzlaşma ve ilerisi için gideceğimiz yer, Birleşmiş Milletler koordinasyonunda devam eden Cenevre sürecidir. Şimdiki hedefimiz; DAEŞ hilafet olarak yok oluncaya kadar operasyonlarımıza devam etmek ve Cenevre'de diplomatik bir çözüme varıncaya kadar onların geri gelmeyecekleri şekilde pozisyonumuzu korumaktır. Dolayısıyla Cenevre süreci bir sonuca varmadan Suriye'den ayrılmayacağız." DAEŞ'in yenilgisinin ölçütünün ne olduğuyla ilgili soruları geçiştiren Mattis, bu örgütün henüz tam bitmediğini ve onların savaşma isteği olduğu sürece ABD'nin savaşmaya devam edeceğini dile getirdi. Suriye'de İran ile Rusya arasındaki iş birliğinin artıp artmadığına dair bir soruya ise Mattis, "Bu çok iyi bir soru ancak buna cevap vermeye hazır değilim" karşılığını verdi. Bakan Mattis'e, NATO toplantıları kapsamında Türk mevkidaşı Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile bir araya geldiği hatırlatıldı.
14.11.2017 - 03:41
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Siyaset', 'Amerika', 'Türkiye', 'Rusya', 'DAEŞ', 'Suriye', 'ABD']
"ABD, Cenevre süreci sonuçlanıncaya kadar Suriye'de olacak"
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-cenevre-sureci-sonuclanincaya-kadar-suriyede-olacak,SVRuudaGV0KaFO-FLjOR2w
Türkiye’de son dönemde sinema işletmecileri ile yapımcılar arasında yaşanan gerilime finans cephesinden baktık. Türkiye’deki sinema bileti pazarının yaklaşık yarısını elinde tutan Mars Cinema Group’u, Güney Koreli sahibi CGV’ye ne kadar para kazandırıyor? Bu paranın ne kadarı bilet satışından, ne kadarı patlamış mısır ve reklamdan geliyor? İşte CGV’nin üst düzey yöneticilerinin yaptığı açıklamalar ve şirketin finansal raporlarından ortaya çıkan çarpık tablo… Habertürk’ten Necdet Çalışkan’ın  haberi…
null
Sinema yapımcıları ile Türkiye'nin en büyük sinema salonu zinciri Mars Cinema Group arasında yaşanan kavgada, işin parasal boyutunu mercek altına aldık. Mars Cinema Group, Güney Koreli sahibi CGV'ye Türkiye'de ne kadar para kazandırıyor? Bu paranın ne kadarı sinema bileti satışından, ne kadarı patlamış mısır, içecek ve sinema salonlarında gösterilen hem yapımcıların hem de izleyicilerin şikayet eder hale geldiği sürelere ulaşan reklamlardan geliyor? Habertürk'ten Necdet Çalışkan'ın analizi... “Yapımcı - mısır savaşı başladı” ve “Filmler mi yoksa mısır mı kazanacak? Kılıçlar çekildi” başlıklı haberleriyle Habertürk’ten Mehmet Çalışkan’ın gündeme taşıdığı Güney Koreli CGV bünyesindeki Mars Cinema Group ile yapımcılar arasındaki patlamış mısır promosyonlu biletler üzerinden yaşanan tartışmada, CGV'nin finansal raporları ve yöneticilerinin kamuoyuna yaptığı açıklamalardan Türkiye'den ne kadar para kazandığını inceledik.  Öncelikle Türkiye’deki sinema seyirci ve hasılat rakamlarına bir bakalım. Box Office verilerine göre Türkiye’de sinema salonlarına giden toplam seyirci sayısı 2018’de 70.4 milyon oldu. Bu sayı 2017’de 71.2 milyondu. Türkiye sinema pazarının toplam hasılatı ise 2017’de 870 milyon 773 bin 224 TL iken, 2018 yılında 896 milyon 758 bin 386 TL’ye (164 milyon dolar) çıktı. Tartışmaların odağında yer alan sinema bileti fiyatları ise son bir yılda ortama yüzde 9.7 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) enflasyon sepetinde de yer alan sinema bileti fiyatları 2017'de Türkiye genelinde ortalama 15.8 TL iken, 2018'de 17.5 TL'ye çıktı.   2017’de Türkiye çapındaki salonlarına 25.7 milyon seyirci geçlen CGV Mars Cinema Group, 2018’de bu rakamı, 30.6 milyona çıkardı. Bu seyirci sayısıyla CGV Mars, Türkiye’de pazarın yüzde 43’üne sahip. CGV Mars’ın hasılatı ise 2017 yılında 303 milyon 520 bin 931 TL iken, 2018’de yüzde 22’lik artışla 371 milyon 539 bin 314 TL’ye (68 milyon dolar) yükseldi. Ancak bu rakamın CGV Mars’ın sadece sinema bileti satışından elde ettiği ve yapımcılara yarı yarıya paylaşılan gelir rakamı olduğunu belirtelim. CGV Mars’ın Türkiye’den elde ettiği gelirler, sinema bilet gelirinde Türkiye pazarının yüzde 41’ine denk gelen bu rakamdan ibaret değil. CGV Global CEO’su Seo Jung’un yaklaşık 2.5 ay önce açıkladığı rakamlara göre CGV’nin global cirosunun yüzde 10’u Türkiye’den geliyor. CGV’nin çatı kuruluşu olan CJ Corporation’in yatırımcı ilişkileri sitesinde yer alan finansal raporlara göre CJ Corp.’un 2017 yılındaki toplam gelirleri 26.9 trilyon Güney Kore Wonu’na (23.9 milyar dolar) ulaştı. Grup, 2018 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarına göre ise yıllık bazda 28.7 trilyon Güney Kore Wonu (diğer bir deyişle 25.5 milyar dolar) gelir elde etti. Yine yatırımcı raporlarına göre gıda, perakende ve lojistik gibi alanlarda da yatırımları olan CJ Corp.’un gelirlerinin yüzde 17’sini eğlence ve medya sektöründen geliyor. Grubun bu sektördeki şirketlerinden olan CGV, 2018 yılının 3. çeyreğinde global ölçekte 473 milyar Güney Kore Wonu (420 milyon dolar) ciro elde etti. Yıllık bazda ise CGV’nin gelirleri 2 trilyon wonu (yaklaşık 1.8 milyar dolar) buluyor. Ekim 2018’de CGV Global CEO’su Seo Jung, “2018’de 2 milyar dolar ciro hedefliyoruz. Bunun yüzde 10’u Türkiye’den gelecek” demişti. Şirketin CEO’sunun 2.5 ay önce basına yaptığı bu açıklamayı dikkate aldığımızda, CGV’nin Türkiye’den kazandığı paranın da yıllık 200 milyon doları bulduğu ortaya çıkıyor. Sinema bilet pazarından 68 milyon dolar kazanan CGV Mars, patlamış mısır ve reklam gelirleriyle birlikte bu rakamı tamı tamına üçe katlıyor. Diğer bir deyişle CGV Mars'ın geçen yıl Türkiye’de sinema bileti satışından 68 milyar dolar gelir elde ederken, patlamış mısır, içecek ve reklamdan 132 milyon dolar kazandığı da ortaya çıkıyor. Yapımcılara ise ortalama 17.5 TL olan sinema biletinin gelirinin yarısı ancak kalıyor.
05.01.2019 - 11:21
haberturk
['mars cinema group', 'cgv', 'sinema bilet', 'sinem', 'gişe', 'hasılat']
Biletten 68, mısır ve reklamdan 132 milyon dolar kazandı!
Ekonomi
https://www.haberturk.com/patlamis-misiri-ve-reklamdan-ne-kadar-kazandiriyor-2282233-ekonomi
Fenerbahçe'nin eski başkanlarından Güven Sazak, 76 yaşında İstanbul'da vefat etti.
null
Fenerbahçe'nin eski başkanlarından Güven Sazak, İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. 1935 yılında Ankara'da doğan Sazak, 1958 yılında Fenerbahçe kongre üyesi oldu. 12 yıl süreyle Sosyal Tesisler yöneticiliği yaptı. 1993-94'te Fenerbahçe'de başkanlık görevini yürüttü. Fenerbahçe futbol takımı onun döneminde 1993-94 sezonunda bir puan farkla ikinci oldu, ayrıca 1993 yılında Trabzonspor'u uzatmada 1-0 yenerek Başbakanlık Kupası'nı kazandı. Sazak, 20 Nisan 1994'te başkanlık görevini sağlık sorunları nedeniyle bıraktı. Yüksel İnşaat kurucu başkanı olan Güven Sazak'ın yarın toprağa verilmesi bekleniyor.
26.04.2011 - 12:18
null
[]
Güven Sazak hayatını kaybetti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/guven-sazak-hayatini-kaybetti,qm1yOzrtykeN9sNHYI2Cqw
Devlet Tiyatroları (DT), sezon başından beri yürüttüğü turne programını, 24 farklı oyun ve 144 temsille Nisan ayında da sürdürecek.
cumhuriyet.com.tr
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Ankara DT, Suat Derviş'in yazdığı, Gülriz Sururi'nin yönettiği ''Fosforlu Cevriye''yi 2–7 Nisan tarihleri arasında Eskişehirli seyirciyle buluşturacak. Semih Sergen'in yazıp yönettiği ''Bir Hilal Uğruna'' 9 Nisan'da Karabük'te, 10 Nisan'da Bartın'da, 11 Nisan'da Çaycuma'da, 12-13 Nisan'da Zonguldak'ta sahnelenecek. Stephen King'in yazdığı, Hakan Çimenser'in yönettiği ''Dolores Claiborne'' 12-13 Nisan'da Denizli'de, Gogol'un yazdığı, Cem Emüler'in yönettiği ''Bir Delinin Hatıra Defteri'' ise 14 Nisan'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde seyirciyle buluşacak. Nazlı Nihan Şenol'un kaleme aldığı Maral Üner'in yönettiği ''Dönülmez Akşamın Ufkundayız'' 18 Nisan'da Kırıkkale'de, 19 Nisan'da Polatlı'da, 24-25 Nisan'da Kahramanmaraş'ta, 26-27 Nisan'da Gaziantep'te seyredilebilecek. Vladlen Alexandrov'un yönettiği ''Ben Ödüyorum''u 23-24 Nisan'da Rize'de, 26-27 Nisan'da Ordu'da temsil verirken, Kenan Işık'ın yazıp yönettiği ''Aşk Hastası'' 23-24 Nisan'da Sakarya'da, 26-27 Nisan'da Zonguldak'ta sahnede olacak. Orhan Asena'nın kalema aldığı Serhat Nalbantoğlu'nun sahneye koyduğu ''Hürrem Sultan'' ise 25 Nisan'da Adıyaman'da izlenebilecek. Trabzon DT, Uğur Keleş'in yönettiği ''Pembe Kadın''ı yarın ve 3 Nisan'da Rize'de, 5-6 Nisan'da Ordu'da, 27 Nisan'da Erzincan'da, 28 Nisan'da Bayburt'ta, 29 Nisan'da Gümüşhane'de sahneleyecek. Yurdaer Okur'un yönettiği ''Ben Feuerbach'' de 23 Nisan'da Yalova'da izleyiciyle buluşacak. Erzurum DT, Lyle Kessler'in yazdığı, Kuvvet Yurdakul'un yönettiği ''Çıkmaz Sokak Çocukları''nı 2 Nisan'da Artvin'de, 17-18 Nisan'da Elazığ'da, 19-20 Nisan'da Malatya'da tiyatroseverlerle buluşturacak. İzmir DT, Dostoyevsky'nin kaleminden Bozkurt Kuruç'un yönettiği ''Budala''yı yarın ve 3 Nisan'da Samsun'da, 5-6 Nisan'da Çorum'da, 7 Nisan'da Amasya'da, 24-25 Nisan'da Elazığ'da, 26-27 Nisan'da Malatya'da sahneleyecek. Georges Feydeau'nun yazdığı, Ali Hürol'un yönettiği ''Bit Yeniği'' 3-4 Nisan'da Elazığ'da, 5-6 Nisan'da Malatya'da izlenebilecek. Mehmet Ege'nin yönettiği ''Josef ve Maria'' 5-6 Nisan'da Zonguldak'ta, Güngör Dilmen'in yazdığı, Bozkurt Kuruç'un yönettiği ''Bağdat Hatun'' 9-10 Nisan'da Samsun'da, 12-13 Nisan'da Çorum'da seyredilebilecek. Hasan Öztürk'ün yazdığı, Nevzat Hakan Dönmez'in yönettiği çocuk oyunu ''Kedigöz Danışman'' 16 Nisan'da Karabük'te, 17 Nisan'da Bartın'da, 18 Nisan'da Çaycuma'da, 19-20 Nisan'da Zonguldak'ta tiyatroseverlerin beğenisine sunulacak. Metin Oyman'ın yönettiği ''Halktan Biri'' ise 22 Nisan'da Uşak'ta, 23 Nisan'da Afyon'da perde açacak. Sivas DT, Hristo Boyçev'in yazdığı, Murat Gökçer'in yönettiği ''Yeraltılı'' 3-4 Nisan'da Kahramanmaraş'ta, 5-6 Nisan'da Gaziantep'te, 16-17 Nisan'da Samsun'da, 19-20 Nisan'da Çorum'da, 23 Nisan'da Tokat'ta sahnede olacak. Jose Sanchis Sinisterra ve Angelo Savelli'nin yazdığı, ''Carmea ile Paolino'' 10-11 Nisan'da Elazığ'da, 12-13 Nisan'da Malatya'da, 15-16 Nisan'da Kayseri'de seyredilebilecek. Bursa DT, Yılmaz Karakoyunlu'nun yazdığı, Galip Erdal'ın yönettiği ''Kuzguncuklu Fazilet''i 5-6 Nisan'da Denizli'de, 16-17 Nisan'da Rize'de, 19-20 Nisan'da Ordu'da seyircinin beğenisine sunacak. Hidayet Sayın'ın yazdığı, Bora Özkula'nın yönettiği ''Altın Kafeste Yangın (V. Murad)''ı 16-17 Nisan'da Aydın'da, 19-20 Nisan'da Denizli'de, 23-24 Nisan'da Samsun'da, 26 Nisan'da Sinop'da, 27 Nisan'da Ayancık'da, 29 Nisan'da Kastamonu'da, 30 Nisan'da Çankırı'da sahneye taşıyacak. Konya DT, Carole Greep'in yazdığı, Ege Aydan'ın yönettiği ''Biz Size Hayranız''ı 9-10 Nisan'da Rize'de, 12-13 Nisan'da Ordu'da sahneleyecek. İstanbul DT, Burçak Çöllü'nün yazdığı, Mustafa Avkıran ve Övül Avkıran'ın yönettiği ''Ay Ecesi'' ile 10-11 Nisan'da Kahramanmaraş'ta, 12-13 Nisan'da Gaziantep'te seyircinin karşısına çıkacak. Diyarbakır DT, Ray Cooney ve Michael Cooney'in yazdığı, Lebip Gökhan'ın yönettiği ''Tom, Dick ve Harry'' ile 17-18 Nisan'da Kahramanmaraş'ta, 19-20 Nisan'da Gaziantep'te, 29 Nisan'da Mardin'de, 30 Nisan'da Batman'da sanatseverleri selamlayacak. Antalya Devlet Tiyatrosu ise Hüseyin Erdoğan'ın yazdığı, Nurhan Karadağ'ın yönettiği ''Yol, Ter, Gül (Ahi Evran)'' ise 26, 27 Nisan'da Denizli'de seyredilebilecek.
1 Nisan 2013 Pazartesi, 11:52
cumhuriyet
null
DT Nisan ayında, 24 oyunla 144 temsil verecek
diger
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/412916/DT_Nisan_ayinda__24_oyunla_144_temsil_verecek.html
İzmir'de babaannesini öldüren 27 yaşındaki zanlı, cinayetin ardından mahalledeki kahvede çay içtikten sonra kendini ihbar etti.
null
İzmir'in Çiğli ilçesinde, bir kişi kendisine kötü davrandığını ileri sürdüğü babaannesini bıçaklayarak öldürdü. Alınan bilgiye göre, Ataşehir Mahallesi'nde bir sitede babaannesiyle yaşayan İ.İ. (27) sabah saatlerinde geldiği evde henüz bilinmeyen nedenle babaannesi Mürvet İ. (71) ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine torun İ.İ, babaannesini bıçakladı. Torun daha sonra evden çıkarak, mahallede bulunan kahveye gitti. Burada kahvedeki vatandaşlara "Babaannemi öldürdüm, polisi arayın" diyen İ.İ, çay içip tekrar eve döndü. Durumun bildirilmesi üzerine, olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yapılan kontrolde, Mürvet İ'nin hayatını kaybettiği belirlendi. Polis evde bulunan şüpheli İ.İ'yi gözaltına aldı. Mürvet İ'nin cesedi, İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şüphelinin emniyetteki ilk ifadesinde, babaannesini yıllardır kendisine kötü davranması nedeniyle öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Mürvet İ'nin komşuları, İ.İ'nin sürekli alkol aldığını, olay öncesi de alkollü olarak eve geldiğini iddia etti.
25.07.2019 - 10:04
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'İzmir', 'Genel']
Babaannesini öldürdü kahveye çay içmeye gitti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/babaannesini-oldurdu-kahveye-cay-icmeye-gitti,s1q3p8tOLkKMoKf-iyzvWA
NATO'da Libya operasyonuyla ilgili yaşanan görüş ayrılıkları, 'komuta kontrol merkezi'nde düğümlenmiş görülüyor. Bu arada, "Bu bir NATO operasyonu değil" diyen Fransa'dan yeni bir komite kurulması önerisi geldi.
null
Libya'ya yönelik askeri müdahalenin NATO şemsiyesi altına kaydırılmasıyla ilgili görüş ayrılıkları devam ediyor. Türkiye ve Almanya'nın itirazlarının nasıl giderileceği merak edilirken, suların biraz durulduğu ve 4 başlık üzerinde durulduğu kaydediliyor. İşlerin düğümlendiği nokta 'komuta kontrol merkezi'. Fransa'dan da sıcak bir öneri geldi: İlgili ülkelerin dışişleri bakanlarını ve Arap Birliği dışişleri bakanlarını bir araya getirecek bir siyasi operasyon danışma kurulu oluşturulması. "NATO'da sular biraz duruldu. Ankara'nın kaygıları müttefiklerin bir çoğu tarafından anlayışla kabul edildi. Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı Obama ile yaptığı telefon görüşmesinin meyveleri de alınmaya başlandı. Bu çerçevede, özellikle ABD büyükelçisi, Libya'daki 4 New York Times muhabirinin kurtarılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve tüm müttefiklerin kaygılarının giderilmesi gerektiğini söyledi. Bu çerçevede NATO, Libya'ya silah ambargosu uygulanması konusundaki operasyonu hayata geçirmeye başlıyor. İkinci konu, Libya hava sahasının denetimi ve burada Türkiye'nin isteği doğrultusunda askeri planlar gözden geçirildi; prensip kararı alındı. Ancak halen komuta konusunda görüş ayrılıkları devam ediyor. Yarın yapılacak toplantıdan da bu konuyla ilgili sonuç çıkması beklenmiyor. Koalisyon güçlerinin Libya'nın hava savunma sistemini tamamıyla yok edeceği ve güvenlik sağlandıktan sonra NATO'nun müdahale edeceği belirtiliyor. Bir diğer konu da insani yardım. Türkiye'nin isteği doğrultusunda planlar hazırlandı ancak şu ana kadar BM'den bununla ilgili talep gelmedi." NATO'da komuta kontrol merkeziyle ilgili görüş ayrılıkları yaşanırken, Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Libya'yı bombalayan müttefiklerine 'askeri operasyonun siyasi danışma kurulu' oluşturulması önerisinde bulunduğunu açıkladı. Mecliste açıklamalarda bulunan Juppe, ''Cumhurbaşkanının inisiyatifi üzerine, İngiliz çalışma arkadaşlarıma, ilgili ülkelerin dışişleri bakanlarını ve Arap Birliği dışişleri bakanlarını bir araya getirecek bir siyasi operasyon danışma kurulu oluşturulması önerisinde bulundum. Yakın bir gelecekte Brüksel, Londra ya da Paris'te bir araya gelmeliyiz ve siyasi danışma kurulunun varlığını vurgulamak için bu tür toplantıları düzenli olarak tekrarlamalıyız'' dedi. Juppe, ''Bu siyasi danışmadan yola çıkarak ve (Fransa) Savunma Bakanlığı sorumluluğunda elbette NATO'nun müdahale ve planlama kapasitelerini kullanacağız. Bu bakış açısıyla olaylar gayet açıktır. Bize göre bu operasyon herşeyden önce BM tarafından istenen bir operasyondur ve üye ülkelerin oluşturduğu koalisyon tarafından yürütülmektedir ve bu ülkelerin tamamı NATO üyesi değildir'' ifadesini de kullandı. Alain Juppe, ''Dolayısıyla bu bir NATO operasyonu değildir, her ne kadar askeri müdahale ve planlama olanaklarına kullanıyor olsa da'' dedi. Konuşmasında operasyona katılan Fransız askerlerini de saygıyla anan Juppe, ''Muammer Kaddafi BM Güvenlik Konseyi kararlarına uyarsa operasyon her an sona erebilir'' diye konuştu.
22.03.2011 - 20:44
null
[]
Fransa'dan yeni komite önerisi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/fransadan-yeni-komite-onerisi,MK4ulUpYg02GpN0OFq_kAA
Adana’da kurulacak Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi’nde levrek, çipura, karides üretimi ile ihracat ve istihdama katkı sağlanacak
HABERTURK.COM
Türkiye’nin yıllık 850 milyon dolara ulaşan su ürünleri ihracatını artırmak için arayışlara bir yenisi eklendi. Adana’nın Karataş bölgesinde kurulacak Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) üretilecek olan balık çeşitleri ve karides başta Japonya olmak üzere hedef pazarlara ihraç edilecek. Ticaret Borsası (ATB) Başkan Adayı ve Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (ASHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Alican Yamanyılmaz, yakın zamanda tamamlanacak OSB’nin hem bölge hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacağını söyledi. Adana İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Çukurova Üniversitesi ve ASHİB işbirliği ile yürütülen proje ile ilgili bilgi veren Yamanyılmaz, “Tarım İl Müdürlüğümüzün önerisi ile Karataş ilçemizin kıyı kesimlerindeki araziler üzerinde havuzlar kurulacak. Bu havuzlarda levrek, çipura, karides üretimi için çalışmalara başladık. Proje ile Türkiye’nin yıllık 850 milyon dolar olan balık ve su ürünleri ihracatını orta ve uzun vadede üç katına çıkarmayı, özellikle potansiyelinin çok altında olan 4 milyon dolarlık karides ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz” dedi. Adana Valisi Mahmut Demirtaş başta olmak üzere tüm kamu kurumlarının projeyi desteklediğini belirten Yamanyılmaz, “Adana’da kuracağımız tesis, üretim, ihracat ve istihdam açısından bölgeye büyük katkı sağlayacak. Kurulacak olan bu yapı ile 2017 yılında 11 ülkeye ihraç ettiğimiz karidesin, dünya karides ithalatında lider konumda olan Japonya, Kore, Yeni Zelanda ve İsviçre gibi pazarlara da açılmasını sağlayacağız” diye konuştu.
05.03.2018 - 16:05
haberturk
['tarlada balık', 'tarlada karides', 'adana']
Tarlada balık ve karides üretip Japonya’ya satacaklar
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/tarlada-balik-ve-karides-uretip-japonyaya-satacaklar-1863843-ekonomi
Bugün 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü. İstatistiklere göre her 40 saniyede biri, hayatına son veriyor. Peki intihar etmeyi düşündüğünü tahmin ettiğiniz biriyle nasıl konuşmanız gerekiyor?
null
Bugün 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü. İstatistiklere göre her 40 saniyede biri, hayatına son veriyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre her yıl 800 bin kişi intihar ederek hayatını kaybediyor; aynı zamanda intihar 15-29 yaş arası gençlerde yol kazalarından sonra en çok görülen ikinci ölüm sebebi. Geçen yıl ABD'de yayımlanan bir araştırmaya göre intihar eden tek bir kişi, 135 kişi üzerinde sarsıcı bir etki yaratıyor. Ancak bu istatistiklere rağmen intihar gerektiği kadar ele alınan ve dikkat çekilen bir konu değil. Kentucky Üniversitesi'nden Dr. Julie Cerel, intihar eden kişiye kendini yakın hissedenler üzerinde bu olayın yarattığı psikiyatrik etkinin çok daha ağır olduğunu söylüyor. BBC, Dünya İntiharı Önleme Günü'nde intiharla ilgili düşünceleri olan biriyle nasıl konuşulması gerektiğini derledi. Akıl sağlığı ile meseleler üzerine çalışan bir sosyal yardım kuruluşu olan Rethink sözcüsü Emma Carrington, intiharla ilgili konuşmanın doğru ya da yanlış bir yolu olmadığını, önemli olanın bu konuyla ilgili konuşmak olduğunu vurguluyor. Carrington, "Öncelikli olarak bunun zor bir konuşma olduğunun farkına varmalıyız. Bunlar her gün yaptığımız konuşmalar değil. Bu yüzden tabii ki gergin olacaksınızdır ve bunda bir sorun yok. Durumu daha kötü yapamazsınız çünkü zaten kötü bir durum bu. Önemli olan yargılamadan dinlemek" diyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2016 verilerine göre erkeklerde intihar oranı daha yüksek. Her 100 bin erkekten 13,5'i, her 100 bin kadından 7,7'si dünya çapında intihar ediyor. Türkiye'de de aynı veri tabanına göre erkeklerde intihar oranı her 100 bin kişide 11,3 iken kadınlarda 3,2. İntihar ile depresyon ve alkol kullanımı gibi akıl sağlığı ile ilişkili sorunlar arasında bir ilişki gözlemlense de çok sayıda intiharın stres, mali sıkıntı, ayrılık, kronik bir acı ya da hastalık gibi kriz anlarında meydana geldiği belirtiliyor. Kırsal alanlarda intihar oranı yüksekken toplumun genelde ayrımcılığa uğrayan kesimleri -mülteci, göçmen, LGBTİ ve mahkumlar gibi- daha meyilli olabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre çatışma alanlarında yaşayan, felaketlere, şiddete, tacize, kayba maruz kalan kişiler de riskli gruplar arasında sayılıyor. Rethink'ten Carrington, bir insanın çevresinde insanlar olsa da yalnız hissedebileceğini belirterek bu kişilerin destek göremedikleri zaman dayanamayacak gibi hissedebileceklerini belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre intiharların önlenmesi için hükümete de düşen görevler var: Akıl sağlığı organizasyonları, intihar hakkında konuşmanın bu olguyu insanların kafasına yerleştirdiği önyargısını kırmak için çaba harcıyor. Avustralya eski başbakanı Julia Gillard'ın başında olduğu Beyond Blue adındaki organizasyon, intihar hakkında konuşmanın intiharla ilgili düşünceleri olan kişilere umut aşılayabileceğini öne sürüyor. Organizasyonun 3 bin Avustralyalı ile yaptığı araştırmaya göre kişilerin yüzde 30'u biriyle intihar hakkında konuşursa bu konuda yanlış fikirler verebileceğini düşünüyor. Aynı zamanda katılımcıların yarısından fazlası intiharla ilgili düşünceleri olanlara sadece profesyonellerin yardım edebileceğine inanıyor. Eski siyasetçi Gillard ise "Tehlikede olan birine destek vermek için sağlık uzmanı olmanız gerekmiyor. Sadece bu konuşmayı yapmaya hazır olmanız gerekiyor" diyor. Carrington da profesyonel yardımın ilaç ve terapiye erişim sağlaması için gerekli olduğunu belirtirken intihar hakkında açık açık konuşmanın önyargılı olmadığınızı göstereceğini ifade ediyor. Bunun da kısa dönemde karşınızdakilerin güvende olmasını sağlayacağını aktarıyor: "Belki, 'Yo, benim aklımda böyle bir şey yoktu' diyip kestirip atabilirler. Ancak birçok kişi için çok kötü hissediyorlarsa bu kafalarının arkasındaki bir düşünce olabilir." Carrington, hakkında kaygılandığınız kişiye, "bugün nasıl hissettiğini" sormanın yararlı olduğunu aktarıyor; bugün kelimesindeki vurgu sayesinde büyük bir soruyla karşılaşmış olmayacaklardır. Carrington, intiharı düşünen bir kişinin bu konuyu ifade etmesinin birkaç kez konuşmayı gerektireceğini, önemli olanın güven tesis ederek yargılanmayacakları hissinin verilmesi olduğunu vurguluyor. PLEASE DO NOT DELETE OR TRANSLATE. DIGIHUB TRACKING CODE FOR [49609017]
17.09.2019 - 10:18
haberturk
[]
10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü: İntiharı düşünen biriyle nasıl konuşmalısınız?
BBC
https://www.haberturk.com/10-eylul-dunya-intihari-onleme-gunu-intihari-dusunen-biriyle-nasil-konusmalisiniz-2520683
İstanbul Eyüp'te bir benzin istasyonun hemen arkasında bulunan bir gecekondu da akşam saatlerinde yangın çıktı. Olay yerine gelen çok sayıda itfaiye ekibinin yaklaşık bir saat süren çalışmaların ardından yangın kontrol altına alındı.
null
Edinilen bilgiye göre yangın, Eyüp Merkez Mahallesi Bahariye Caddesi üzerinde akşam saat 19:00 sıralarında meydana geldi. Henüz bilinmeyen bir nedenle bir gecekonduda yangın çıktı. Çevredeki vatandaşlar durumu hemen itfaiye, polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine kısa sürede, Eyüp, Alibeyköy, Fatih, Şişli ve Bayrampaşa ilçelerine bağlı itfaiye ekipleri gelerek alevli suretle yanan gecekonduya müdahale etti. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık bir saatlik müdahalesinin ardından yangın kontrol altına alındı. Çıkan yangında herhangi bir can kaybı yaşanmazken gecekondu kullanılamaz hale geldi. Polisin, olaya ilişkin soruşturma başlattığı öğrenildi.
08.02.2015 - 01:57
null
['Türkiye']
Eyüp'te benzin istasyonun arkasında yangın çıktı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eyupte-benzin-istasyonun-arkasinda-yangin-cikti,M3LkhIRWukaemB9jnLD7jQ
Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Büyükada'da gözaltına alınan 2'si yabancı uyruklu 10 şüpheli, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edildi.
null
Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla 'da gözaltına alınan 2'si yabancı uyruklu 10 şüpheli, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edildi.  Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla 5 Temmuz'da Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Büyükada'da gözaltına alınan ve daha sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürülen, biri Alman ve biri İsveç uyruklu, 10 şüphelinin savcılık işlemleri sona erdi.  Savcılık sorguları tamamlanan 10 şüpheli, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.  Savcılık sevk yazısında, şüpheliler tarafından önceden herhangi bir duyuru yapılmaksızın "çalışma atölyesi" adı altında bir toplantı gerçekleştirildiği belirtilerek, alınan açık tanık beyanlarından toplantı sırasında katılımcıların mensubu oldukları kuruluşların faaliyet alanlarıyla ilgisi olmadığı anlatıldı.  Şüphelilerin vareste olan terör örgütlerinin gizlilik kurallarına riayet ederek faaliyet yürüttükleri bildirilen sevk yazısında, "Yürütülen faaliyetleri konu alacak şekilde içeride bulunan şahısların cep telefonlarını polislerin alacağından, bu telefonların içerisinde bulunan bilgilenin nasıl saklanacağından, bu bilgilerin telefonlar yakalansa bile nasıl gizli tutulabileceğinden, bilgilerin polis veya başka şahıslar tarafından ele geçirilmesinin nasıl engellenebileceğinden, şifrelemeden bahsettikleri" ifade edildi.  Sevk yazısında, şüphelilerden birinin, "dernekte bulunan bilgisayarının polisin ele geçirmesi durumunda, çoğu kişinin yanacağından" bahsettiğine vurgu yapılarak, "İçerideki kişilerin elektronik cihazlarının polisin eline geçmesinden çok endişe ettikleri, toplantıya katılan şüphelilerin terör örgütlerine mensup şahıslarca ve ülkemiz anayasal düzeni aleyhine faaliyet yürüten kurum ve kuruluşlara ilişkin ve irtibatlarının bulunduğu" kaydedildi.  Şüphelilerden İdil Eser'in oteldeki aramalarda elde edilen dijital materyalleri arasında Semih Özakça ve Nuriye Gülmen ile ilgili belgeler olduğu anlatılan sevk yazısında, Eser'le ilgili söz konusu materyaller arasında, terör örgütü PKK üyesi olan bir kişinin "gerilla doktoru" olduğunu söyleyerek Af Örgütüne üye olmak istediğini gösteren bir belge bulunduğu ifade edildi.  Sevk yazısında, Eser'in, Fetullahçı Terör Örgütü'nün ) şifreli haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı olduğu tespit edilen ve tutuklanan 'nün Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ile irtibatının bulunduğu anlatıldı.  Şüpheli Muhammed Şehmuz Özbekli ve şüpheli Nejat Taştan'ın da "ByLock" kullanıcısı oldukları tespit edilen kişilerle görüşme kayıtlarının bulunduğunun altı çizilen yazıda, şüpheli Nalan Erkem'in de FETÖ terör örgütü soruşturmasında tutuklanan Bedriye İştar Tarhanlı ile görüşme kayıtlarının bulunduğu, ayrıca Erkem'de MİT'in TBMM Araştırma Komisyonu'na sunmuş olduğu "gizli" ibareli bir belgenin ele geçirildiği kaydedildi.  Sevk yazısında, Günal Kurşun'un da "ByLock" kullanıcısı bir kişiyle görüşme kayıtlarının bulunduğu belirtilerek, toplantıyı organize eden şüpheli Özlem Dalkıran'ın, FETÖ'den tutuklanan bir kişi ile görüşme kayıtlarının olduğu aktarıldı.  Yazıda, şüpheli Veli Acu'nun FETÖ/PDY soruşturmasında aranan ve "ByLock" kullandığı belirlenen bir kişi ile terör örgütü PKK soruşturmasından hakkında işlem yapılan başka bir kişiyle görüşme ve mesajlaşma kayıtlarının bulunduğu bildirildi.  İsveç uyruklu şüpheli Ali Ghravi ile Almanya uyruklu Peter Frank Steudtner'in ise toplantıda "dijital güvenlik" ve "stres" gibi konuları anlatan eğitimci sıfatıyla yer aldıklarına dikkat çekilen sevk yazısında, Ghravi'den ele geçirilen, Asya kıtasına ait olduğu ve detaylı bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yer alan Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin etimolojik olarak ve ayrıca ayrı bir devlete ait topraklarmış gibi gösterildiği harita bulunduğu kaydedildi.  Sevk yazısında, elde edilen dokümanların içeriği tanık beyanları, ilişki, irtibat raporları bir arada değerlendirildiğinde, şüphelilerin çoğunun, terör örgütleri ve mensupları ile olan irtibatları ve faaliyet alanları itibarıyla sivil toplumu etki güçlerinin bulunduğuna vurgu yapılarak, şunlar kaydedildi: "Terör örgütlerince benimsenen ve örgütlerin yaşantılarını sürdürmelerine yönelik faaliyet şekilleri vazgeçilmez bir unsuru olan yöntem ve taktiklere ilişkin terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda toplumsal kaosa dönüşen hareketlenmeler yaratmak amacıyla toplantı düzenlemelerine göre yardım kastıyla hareket ederek eylemde bulunarak atılı suçu işledikleri anlaşılmıştır." Savcılık yazısında, şüphelilerle ilgili "terörizmin finansmanı" ve "casusluk" eylemleri yönünden ayrıca soruşturma yürütüldüğüne işaret edildi. Adalar Sulh Ceza Hakimliğinin kararına istinaden 5 Temmuz'da Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğünce Büyükada'da gözaltına alınan ve aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in de yer aldığı 2'si yabancı uyruklu 10 kişi, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne teslim edilmiş, şüpheliler buradaki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarılmıştı.
18.07.2017 - 00:26
null
['TBMM', 'Türkiye', 'FETÖ', 'İstanbul', 'PKK', 'Terör']
Büyükada'da gözaltına alınan 10 şüpheli mahkemeye sevk edildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/buyukadada-gozaltina-alinan-10-supheli-mahkemeye-sevk-edildi,F1HAprCh5km9pbSEyHS2nw
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistanlı oyuncu, yönetmen ve yapımcı Khan'ı kabul etti.
null
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hindistanlı oyuncu, yönetmen ve yapımcı Aamir Khan'ı kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabul, basına kapalı gerçekleşti.
06.10.2017 - 21:23
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Recep Tayyip Erdoğan']
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aamir Khan'ı kabul etti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-aamir-khani-kabul-etti,HQMVKaG9tUy2oXqq3GBiJg
Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, TDBB Yürütme Kurulu Toplantısı için gittiği Tataristan Cumhuriyeti'nde Başbakan A.V. Pesoshin ile Tataristan Cumhuriyeti Hükümeti Üyesi, Rusya Federasyonu Tataristan Yatırım Ajansı Başkanı Taliya Minullina ve Tataristan Belediyeler Birliği Başkanı Egzam Gubaydullin'i ziyaret etti.
null
Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, TDBB Yürütme Kurulu Toplantısı için gittiği Tataristan Cumhuriyeti’nde Başbakan A.V. Pesoshin ile Tataristan Cumhuriyeti Hükümeti Üyesi, Rusya Federasyonu Tataristan Yatırım Ajansı Başkanı Taliya Minullina ve Tataristan Belediyeler Birliği Başkanı Egzam Gubaydullin’i ziyaret etti. TDBB ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Tataristan Cumhuriyeti’nde çeşitli temaslarda bulundu. TDBB Yürütme Kurulu Toplantısı için gittiği Tataristan Cumhuriyeti’nde; Birliğin Kurucu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya ve birliğe bağlı belediye başkanları ile birlikte önce Tataristan Cumhuriyeti Hükümeti Üyesi, Rusya Federasyonu Tataristan Yatırım Ajansı Başkanı Taliya Minullina ve Tataristan Belediyeler Birliği Başkanı Egzam Gubaydullin ziyaret eden Başkan Altay, daha sonra Tataristan Cumhuriyeti Başbakanı A.V. Pesoshin’i ziyaret etti. Sıcak karşılama için Başbakan’a teşekkür eden TDBB ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Tataristan Yatırım Ajansı ve Belediyeler Birliği Başkanı ile verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Türk Dünyası Belediyeler Birliği, 1.179 üyesi olan uluslararası bir birliktir. 11 ülke yönetim kurulunda temsil ediliyor. Birliğimiz ortak mirasımızla ilgili 2003 yılından beri aktif çalışmaktadır. Cumhurbaşkanımızın iradeleri doğrultusunda yerel yönetimlerimiz aktif bir şekilde çalışmaktadır. Türk şirketlerinin Tataristan’daki yatırımlarından memnun olduk. Kazan şehrinin temizliği ve güzelliğinden memnun kaldık. Bütün Tatar halkını ülkemizi görmeye davet ediyorum” dedi. Ziyaretten çok memnun kaldığını belirten Tataristan Başbakanı A.V. Pesoshin de Türkiye’nin Tataristan’ın önde gelen ortaklarından biri olduğunu belirterek, “Türkiye bizim için en önemli dost ortak ülkelerimizin başında gelmektedir. Türk şirketleri Tataristan’a önemli yatırımlar yapıyor. Türk şirketlerine müteşekkiriz. Dostluğumuzun daha da gelişmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
23 Eylül 2019 Pazartesi, 16:19
haberturk
[]
TDBB Başkanı Altay Tataristan Başbakanını ziyaret etti
null
https://www.haberturk.com/konya-haberleri/72061714-tdbb-baskani-altay-tataristan-basbakanini-ziyaret-etti
İsveç'te son birkaç haftadır eleştiri oklarının hedefinde olan Türk kökenli Şehircilik ve İskan Bakanı Mehmet Kaplan istifa etti.
null
İsveç Şehircilik ve İskan Bakanı Mehmet Kaplan, görevinden istifa etti.  İstifasını başkent Stockholm'de düzenlediği basın toplantısıyla duyuran Kaplan, 3 Ekim 2014'ten bu yana sürdürdüğü bakanlık görevinden ayrıldı. İsveç medyasında son günlerde, Türk kökenli Bakan Kaplan'ın yanı sıra Türk sivil toplum kuruluşlarına (STK) ağır suçlamalar yapılıyordu. Devlet televizyonu SVT ve ülkenin önde gelen gazeteleri Aftonbladet ve Expressen dahil olmak üzere İsveç medyasının önemli yayın organları Türk STK'lar için "ırkçı", "faşist", "aşırıcı" ve "yeraltı örgütü" şeklinde tanımlamalar kullanıyordu. Bakan Kaplan'ın, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından farklı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin davet edildiği bir iftardaki fotoğrafları, bazı gazetelerde "Kaplan, yeraltı örgütü üyeleri ile aynı yemekte" başlığı ile yayımlanmıştı. Kaplan'ın, IGMG tarafından düzenlenen "Maide-i Kur'an" etkinliğindeki fotoğrafı da "Kaplan radikal İslamcıların programında" başlığıyla okurlara yansıtılmıştı.
18.04.2016 - 15:17
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
İsveç'te Türk kökenli bakan Mehmet Kaplan istifa etti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/isvecte-turk-kokenli-bakan-mehmet-kaplan-istifa-etti,oMCTsm4lC0WLWSSN_qqbNg
Almanya'da dizel araçlardaki egzoz emisyonunda manipülasyon yapıldığı şüphesine ilişkin soruşturma kapsamında Opel şirketinin Almanya’nın Ruesselsheim ve Kaiserslautern tesislerinde arama yapıldı.
null
Almanya'da dizel araçlardaki egzoz emisyonunda manipülasyon yapıldığı şüphesine ilişkin soruşturma kapsamında Fransız PSA Grubunun sahibi olduğu Opel şirketinin Almanya’nın Ruesselsheim ve Kaiserslautern tesislerinde arama yapıldı. Alman Bild gazetesine göre, Frankfurt savcılığı, dizel araçlarda egzoz emisyonunda manipülasyon yapıldığı şüphesine ilişkin soruşturma kapsamında Opel’in Rüsselsheim ve Kaiserslautern tesislerinde arama yapıldığı belirtildi. Yapılan bu aramaların odağında 2012, 2014 ve 2017’de üretilen Opel Insignia, Zafira ve Cascada modellerin motorlarda egzoz emisyonu manipüle olduğu ifade edildi. Şirket tarafından konuya ilişkin herhangi bir açıklamada yapılmadı.
15.10.2018 - 14:06
Anadolu Ajansı
['Otomotiv', 'Almanya', 'haber']
Almanya’da Opel tesislerinde arama
Otomobil
https://www.ntv.com.tr/otomobil/almanyada-opel-tesislerinde-arama,GqvU-bBHY0aXyAWELQOIPQ
Feyenoord, bir gazeteciyi tehdit eden Colin Kazım’ı 1 Şubat’a kadar kadro dışı bıraktı.
null
Hollanda Birinci Futbol Ligi (Eredivisie) ekiplerinden Feyenoord forması giyen Colin Kazım Richards’ın, Hollandalı bir gazeteciyi tehdit ettiği gerekçesiyle 1 Şubat’a kadar kadro dışı bırakıldığı bildirildi. Feyenoord kulübünden yapılan açıklamada, Kazım’ın bu süre zarfında takımla antrenmanlara çıkmasının yasaklandığı ve maç kadrolarına da alınmayacağı belirtildi. Feyenoord yönetiminin 1 Şubat’tan sonra Kazım’la ilgili durumu yeniden gözden geçireceği kaydedildi. Milli futbolcu, Feyenoord’un PSV ile pazar günü oynadığı maçtan önce teknik direktör Giovanni van Bronckhorst tarafından kadroya alınmamıştı. Medyada yer alan haberlerde Kazım’ın, hakkında haber yapan Hollandalı bir gazeteciyi tehdit ettiği ileri sürülmüştü. 2014-2015 sezonunda kiralık oynadığı Feyenoord ile geçen sene nisan ayında 2 yıllık sözleşme imzalayan Kazım, Michiel Kramer’in transferinden sonra bu sezon çok az maçta ilk 11’de oynama şansı bulabildi. İkinci yarısı bu hafta başlayan Eredivisie’de bu sezon 4’ü ilk 11 olmak üzere toplam 11 maçta forma şansı bulabilen Kazım, sadece 1 gol atabildi. Kazım geçen sezon ise forma giydiği 29 maçta 12 atmıştı.
18.01.2016 - 23:04
Anadolu Ajansı
['Spor']
Colin Kazım kadro dışı bırakıldı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/colin-kazim-kadro-disi-birakildi,Fvp0t8fQg06rbSa6dWyjbw
Manchester United'dan Fenerbahçe'ye transfer olan Robin van Persie'nin durumu İngilizleri endişelendirdi.
milliyet
Ülkenin önde gelen gazeteleri bugün Hollandalı oyuncu ile ilgili haberler yaptı, golcü futbolcunun içinde bulunduğu koşulları masaya yatırdı. Daily Telegraph gazetesi, "Robin Van Persie Fenerbahçe'deki yaşamından kesinlikle nefret ediyor" başlığını kullandı. Oyuncunun hal ve hareketleri ile ruh halini analiz ederek, "Hollandalı kariyerinin en berbat zamanlarını yeni kulübü Fenerbahçe'de geçiriyor" ifadeleri kullanıldı. Daily Mirror gazetesi ise "Eski Manchester Unitedlı, Fenerbahçe'ye gittiğine çabucak pişman olmuş gibi görünüyor" başlığını tercih etti. Futbolcunun hiç mutlu olmadığına dikkat çekilirken, "Van Persie Türkiye'de oynamak konusundaki tüm isteğini kaybetmiş gibi görünüyor. Türkiye'deki hayatından keyif almadığı çok açık görülüyor" yorumunu yaptı.
8 Ekim 2015 Perşembe, 17:33
cumhuriyet
null
İngilizlerin çarpıcı iddiası: "RvP F.Bahçe'deki hayatından nefret ediyor"
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/383957/ingilizlerin_carpici_iddiasi___RvP_F.Bahce_deki_hayatindan_nefret_ediyor_.html
NTV Gece Bülteni’ni sunan Gülay Özdem hayatı, kendisi, işiyle ilgili birçok seyi ntvmsnbc’ye anlattı.
null
Türkiye’de yaşanan gelişmelerden haberdar olmadan birgün bile geçirmek zordur. Sürekli haber bombardımanına tutulmuş bir şekilde günü geçirdikten sonra geceleri de haber bülteni izlemek çoğu insanın içinden gelmez. Fakat bu düşünce bir zamandır değişmeye başladı. NTV Gece Bülteni’nin sunan Gülay Özdem habere yaklaşımı, ekrandan izleyiciye ulaşan enerjisi ile kendisine kısa sürede hatırı sayılır bir izleyici kitlesi yarattı. Özdem ekranda hissettirdiği gibi sıcak ve sohbeti güzel insanlardan biri. Yaptığı işe önem veren ve haberin gerçekliğini de yaşayanlardan. Geceleri çalışmasına karşın hayatı da ıskalamadığını röportaj sırasında anlattıklarıyla göteriyor. İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği okurken radyoda çalışmaya başladım. Radyoda haber okuyordum. Sonra televizyona geçtim. Haber sunmaya da itmeyle kakmayla başladım. Öncelikle Mustafa Hoş. Kanal 24 kadrosu kurulurken beni televizyonda görmüş ve “Bu kız mutlaka bizimle olmalı” demiş. Sonrasında da Mustafa Hoş habercilik ve haber sunma konusunda bana çok yardım etti. Bir gün geriye dönüp birine teşekkür edeceksem bir tek o var. Hala yayınlanıyor. Beni ilk defa orada görenler ve hala programın yapıldığını düşünen izleyiciler var. Ara ara “Programınız çok güzel, başarılarınızın devamını dilerim” tarzında mesajlar geliyor. Ancak biteli çok oluyor. Ben Kanal 24’ten ayrılmadan bir yıl önce o program bitti. Beni arayarak davet ettiler. Çok uzun bir hikayesi yok. O dönem transfer gibi haberler çıktı ancak bir transfer söz konusu değildi. Oğuz ağabeyin hastasıyım. Örnek alınması gereken bir kişi. Oğuz ağabeyi izlerken gerçekten keyif alıyorum. Haberin o soğuk yüzünü esneten bir tavrı var, anlatıcı gibi. Yönetmen nasıl kendi anlatımını yansıtırsa filme, Oğuz Haksever de kendi anlatımını habere yansıtıyor. Futbolcunun toğu göğüsünde yumuşatıp vurması gibi, o da haberi yumuşatıp sunuyor. O yüzden kendisini çok beğeniyorum. Biri örnek alınacaksa kesinlikle Oğuz Haksever’dir. Futbol terimi kullandınız. Futbol ile aranız nasıl? Fenerbahçeliyim. Bir dönem Radyo Spor’da kısa süreli spor spikerliği de yaptım. O zamanlar maç sonrası ben düz haberini okuyordum, insanlar maçın kritiğini yapıyordu. Buna bozulmaya başlayınca bir dönem akşamları bira ve cips ile maç izleyen bir fanatik olmuştum. Şimdi yine lig süresince takip etmeye çalışıyorum. Ancak fanatikliği tasvip etmiyorum. Fenerbahçe’nin kazanıp, kaybetmesi hayatımda hiçbir şeyi değiştirmiyor. Fanatikliğe acayip karşıyım. Futbolcular bir maçı kaybettikleri zaman akşam gidip eğlenebiliyorlar. Taraftarların da kendilerini parçalamaları bana hoş gelmiyor. Fakat Fenerbahçe’yi seviyorum. Banu ile aramız iyidir. İkimizde böyle şeylerin sorun edilmemesini biliyoruz. O zaten çok olgun biri. İşinde çok iyi bir yerde. Keşke mesleki anlamda ben de onun olduğu yerde olabilsem. Benim bir rahatsızlığım yok. Benzetildiğim insanın Banu Güven olması, işini iyi yapan birinin olması güzel. Ancak hayatın içinde birbirinden oldukça farklı iki kadınız. Ekranda her siyah saçlı kadın aynıymış gibi görünüyor, ona deliriyorum. Bu arada Banu ile doğum günlerimiz de aynı. Pek hoşlanmıyorum röportaj vermekten. Sonuçta benim hayatımın başkaları tarafından merak edileceğini düşünmüyorum. Bir tek Facebook’ta bir izleyicimin benim her programımın videosunu kestiğini biliyorum. Bazıları da o kişiyi ben zannediyormuş. Buna çok gülüyorum, düşünsene her gece programı bitirip, işim yokmuş gibi montaja gireceğim. Benim sosyal paylaşım sitelerinde hesabım yok. Sanal durumları pek sevmiyorum, bence güzel olanı karşılıklı oturup konuşmak. İnternet sitesi üzerinden konuşup, paylaşmak bana doğru gelmiyor. Mesela MSN’im var ama kaç yıldır açmıyorum, ben bile bilmiyorum. Facebook’a akşamdan akşama bakıyorum. Bir de videoları kesen arkadaş sağolsun nasıl göründüğüme, açılara bakıyorum. Evet, açılara, kadrajlarına bakıyorum. Bazen kafam kocaman çıkınca o açılar beni delirtiyor. Zaten minyon bir kadınım o açılar yüzünden çok orantısız görünüyorum. Bazı insanlar vücudunun yüzde 80’i kafası diye yazıyor, esasında öyle değilim. (Gülerek) Bunun belirtirsen özellikle sevinirim. Erkenden kanala geliyorum. Zaten uyanır uyanmaz ilk iş ntvmsnbc’yi açıp okuyorum. Bütün günümü haberler geçiriyorum diyebilirim. İş anlamında kendi cümlelerimle sunmaya çalışıyorum. O yüzden erkenden gelip haberlere bakıyorum. Şu an bulunduğum yerden çok da memnunum. Bu haberi sunuşuma da yansıyor. Bunun ötesinde daha iyi bir haber geçmişim olsun istediğimden çok çalışıyorum ve okuyorum. Haber anlamında yetersiz kalmamak için çok çalışıyorum. Bir haberde yetersiz kalmak benim canımı çok yakabilir. Tek hedefim iyi bir haber sunucusu olmak istiyorum. Her akşam canlı yayına çıkmak zor olmuyor mu? Ben canlı yayınları çok severim. Banttan yayınlarda o kadar iyi değilim. Ateşin sıcaklığını hissediyorsun orada. Bu işin bütün şamatası, albenisi de o. İlk habere başladığım zaman hep bir canlı yayına çıkmak isterdim çünkü bir şey yapıp yapamadığımı hem ben hem de diğerleri görsün isterdim. Aktütün karakolu baskınının ardından cenazeler vardı, o gün ben canlı yayına çıktım. Cenazeleri de bize arkadaşım İnan Demirel aktarıyordu. Onun bir lafı beni acayip yüreklendirmiştir. Yayın da o kadar sürekli konuşmanı gerektiren bir durum ki, askerlerin cenazeleri geçiyor, askerlerin isimlerini söylüyorlar... O cenazeleri anlatırken, “Aktarıcaklarım bu kadar” diyip sana dönüyor. Elimde hiçbir kağıt yok. Askerler ölmüş ve cenazeleri kaldırılıyor, benim notlar aktarmam gerekiyordu. Yayından sonra İnan geldi ve dedi ki, “Gülay çok iyi yayındı.” Bu adam hayatını bu işle geçirmiş ve onun bu lafının ardından ben rahat bir nefes aldım. O zaman yapabileceğimi kendime ve bana görev verenlere kanıtladım. Yapabileceğim işlere girmek isterim. Yapamayacağım bir işin içine girersem en büyük zararı ben görürüm. O sebepten hiç böyle toplara çıkmam. Kendimi beyaz perdede bir rolde görmek isterim. Oyuncu olacağım demiyorum, yanlış anlaşılmasın ama bir filmde bir rol alıp, sonra kendimi o ekranda görmek gibi bir hayalim var. Eğlenmeye zaman buluyorum. İsteyince insan her şeye vakit buluyor. Gece saat 1:00’de yayından çıkıyorsun, eve gidip, makyajımı çıkarıp koltuğa oturduğum saat 2:00 / 2:30 oluyor. Sabaha karşı yatarım, gece kuşuyumdur. Çok fazla da uyumam zaten. Eğlenmeye zaman ayırabiliyorum. Haftasonları dışarı çıkıp, dans ediyorum. Stres atmanın en güzel yolu. Zaman zaman haftasonları Ortaköy’e inerek kahvaltı etmek, eş dostla konuşmak, sohbet etmek çok iyi gelir bana. Çok usluydum çocukken. Ben büyüdükten sonra delirenlerdenim. Ergenlikten sonra, genç kız olduğumu fark ederken delirdim. Yaramazlıkları asıl o zaman yaptım. Yok, ben çok küçükken düşmüşüm ve babam iğneden çok korkan bir adam olarak hastanede bana iğne yapacakları endişesiyle doktora götürmemiş, bu şekilde kaynamış. O zamanın imkanlarıyla düzgün dikmelerine imkan yok. Bu şekilde kaynadığı için dudak çizgisi gibi duruyor. Bazen ben bile baktığımda görmüyorum. Dudak çizgisi gibi görünüyor. Estetik bir dikiş olmayacağı için kötü görünecekti ve belki bugün Gülay Özdem olmayacaktı. Evet siyaha karşı bir düşkünlüğüm var. Kendimi bildim bileli siyahı severim ve kendimi iyi hissederim. Siyahın asil renk olduğu ya da insanı zayıf gösterdiği söylenir. Benim öyle bir durumum yok. Mavi ve beyazı da severim ama favorim siyah. Evden çıkarken son saniyede, yayına girmeden hemen önce üstümdekini değiştirip siyah giydiğim çok olmuştur. Bunun psikolojide bir karşılığı var mı bilemiyorum ama kesin vardır. Anlamları yok ama yüzüklerimi çok severim. Alışkanlık. Kendimi bildim bileli yüzük takarım. Küpeyi arada bir takarım. Yüzüklerimi unutup evden çıkınca, bütün gün elimi kolumu nereye koyacağımı bilemem. Alışkanlık çok tehlikeli bir durum. Hiç bir duygu bizi alışkanlık kadar ele geçirmiyor. Ne mutluluk, ne üzüntü, ne seviç, ne aşk... Aşka inanır mısınız? Aşkın bizi biraz salaklaştırdığına inanıyorum. Böyle ayağım yere mi basıyor, havalarda mıyım gibi bir durum oluşuyor. Aşk yüzünden hiç yapmam dediğim şeyleri de yapmışlığım vardır. Salaklaştırır diyorum ama o duyguyu seviyorum. Bir kimyanın değişmesi, neyi neden neden yaptığını bilememen, telefonda saatlerce önce sen kapat durumları hoşuma da gidiyor. Aşk bana sadece sevişme isteği gibi geliyor. Biriyle sevişme doygunluğuna ulaşınca, başka birinin tenini istiyorsun. O zaman aşık olduğunu söylediğin kişiyle aranda sorunlar başlıyor. Çok uzun süredir aşık olamadım ve yeniden aşık olmak istiyorum. Bir de aşık olunca hiçbir şeyi düşünmüyorum, ölümüne yaşıyorum. Hızla aşık olurum ama galiba hızla da sunuyorum. Bütün hayatımı adayabileceğim bir aşk yaşamak isterim aslında. Çabuk parlarım ama saman alevi gibidir benim sinirim. Bir de yansıtmayı pek sevmem ve içime atarım. Bir de hak etmeyen birine sesimi fazla çıkarırsam vicdanım beni rahat bırakmaz. Kıskanç hiç değilim, hissetmedim daha doğrusu. Ne mesleki anlamda ne de duygusal anlamda kıskanç olmadım. Gerçi bizim meslekte bu genelde olur ama ben yorucu bulurum birini kıskanmayı. Ben yanımdakinin başarısı ile mutlu olurum. Kendi içimde yaşarım çoğu olayı. Yakınlarımın mutluluğu mutlu ediyor beni. Sayılır. Sınıfın iyi öğrencilerindendim. Kimi zamanlar fazla haylazlık yaptığım için belki popüler görünüyordum. Aslında o bir şeylerin dışavurumuydu ama bunu bilmeyeneler “ne serseri bu kız” gibi düşünmüş olabilirler. (Gülerek) Olmaz mı... Kimi zaman ilerisini hiç düşünmeden bazı şeyler yapabilirim. Radyoda çalışırken tek maaş alan bendim. O zaman benden yaşça küçük, bu işi canı gönülden yapan kimi arkadaşlarımız para almadan çalışıyorlardı. Bir gün işi bırakma kararı aldılar. Onlar bırakınca ben de yayında, “İyi günler” dedim ve çıktım. Evet, idealist bir yapım var. Ancak şu aralar çok değer verilmediği için fazla yansıtmıyorum. Fakat içimdeki o idealist yanı hiç bırakmıyorum. Bazı şeyleri hayatımın sonuna kadar değiştiremeyeceğimi biliyorum, neye mal olursa olsun. Evet, motosikletleri severim. Hatta kardeşimin motosikletini bir kere kullanmaya çalışmıştım ve egzozuna baldırımı yapıştırmıştım. İzmir’in sıcağında da güzel olmuştu o yanık. Bütün bir yazım sargılar içinde geçmişti. Ancak kimi motosiklet haberlerinden sonra İstanbul trafiğinde kullanmak bana doğru gelmemeye başladı. Önceden bir haber bülteninde duyduğun, bir gazetenin köşesinde gördüğün haberin gerçek olduğunu fark ediyorsun. İçine giriyorsun o haberin, dışarıda değilsin. Bütün ülkenin durumunu biliyorsun, neler olup bittiğinden haberdarsın. Bu kadar reel bir dünya insanı çılgınlıklardan da uzaklaştırıyor, gençlik ateşini de söndürüyor. Bazen de “yeter” diyip deli bir şekilde de yaşayabiliyorsun. O günkü ruh halin ne istiyorsa o tarafa eğiliyorsun. Ya hayatı sadece o gün yaşayacakmış gibi düşünüyorsun ya da tüm hayatın farkında olup yarını, öbür günü, bir hafta sonrayı, bir yıl sonrayı düşünüp yaşıyorsun. Mardin’in Bilge köyünde keşke yapılmasısaydı dediğim bir şey var. O gün haberi sunarken bile çok zorlanmıştım. Şimdi hatırlayınca da içim bir tuhaf oluyor. Yakınları öldürülen bir çocuğa, “Ne gördün” diye sorulunca çocuğun sesinin titreyerek başlayıp, annesinin, babasının, kardeşlerinin öldürüldüğünü gördüğünü söyleyip ağlamaya geçişi beni çok etkilemişti. O VTR’den sonra benim diğer habere geçişim çok zor olmuştu. Çocuklarla ilgili haberler beni çok etkiliyor.
23.05.2010 - 11:21
null
[]
Canlı yayında ateşin sıcaklığı hissediliyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/canli-yayinda-atesin-sicakligi-hissediliyor,tx6WRBbCgUWB9JOLcr4NMQ
İstanbul'da sabah karşı birçok adrese eş zamanlı düzenlenen operasyonda uyuşturucu madde ele geçirildi, bazı kişiler gözaltına alındı.
null
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu bulunduğu ihbarı üzerine Şişli, Beyoğlu ve Sarıyer başta olmak üzere birçok ilçede belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Özel harekat ekiplerinin de destek verdiği operasyon kapsamında polis, Feriköy Paşa Mahallesi Bahadır Sokak'taki bir apartman dairesine, şüphelilerin kapıyı açmaması üzerine koçbaşı kullanarak girdi. Operasyon üzerine panikleyen şüpheliler, bir poşet ile bir cep telefonunu karşıdaki evin çatısına attı. Dışarda da önlem alan polisin, çatıda yaptığı araştırma sonucu ele geçirilen poşette uyuşturucu olduğu belirlendi. Ekipler, evde yaptıkları incelemede de pencere pervazlarında uyuşturucu madde buldu. Bu adreste düzenlenen operasyonda 2 kişi gözaltına alındı. Diğer ilçelerde yapılan operasyonlarda da uyuşturucu madde ele geçirildi ve bazı kişiler gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün, daha sonra konuyla ilgili açıklama yapacağı bildirildi. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de, uyuşturucu sattıkları ileri sürülen kişilere yönelik sürdürülen takibin ardından saat 5.30'da, Özel Harekat Timleri ve diğer ekiplerin de destek verdiği bir operasyon düzenledi. Toplam 900 polisin katıldığı operasyonda Konak ilçesine bağlı Kadifekale, Güney Mahallesi ve Yenişehir'deki 23 adreste eş zamanlı arama yapıldı. Helikopter destekli operasyona narkotik köpekleri de katıldı. Operasyonda 22 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Öte yandan, operasyon bölgesinde önlem alan polis, sokaktaki çocuklara kırtasiye malzemeleri ve oyuncak dağıttı.
19.11.2013 - 11:21
Anadolu Ajansı
[]
İstanbul ve İzmir'de narkotik operasyonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/istanbul-ve-izmirde-narkotik-operasyonu,xh38r7w1OUCZXdK8Xf1m8g
Dijital devrim müziğin hem fiyatını düşürdü hem de müziğe erişim imkanlarını artırdı.
null
Giderek zenginleşen arşivleri, artan kullanıcı sayıları ile müzik dünyası için önemli bir gelir kapısı haline gelen dijital müzik platformlarında, 1,5 liraya şarkı satın almak da 10 liraya 100 adet şarkıyı indirmek de mümkün. Dahası, bazı telefon modelerini satın alanlar 1 yıl boyunca binlerce şarkı indirme hakkına da sahip olabiliyor. Piyasadaki müzik paketlerinin en zengin ve avantajlıları arasında yer alan "Comes With Music Edition" kampanyasıyla, Nokia X6 ve Nokia 5235 telefon alanlar sık güncellenen Ovi Müzik mağazasından tam bir yıl boyunca telefonlarına veya bilgisayarlarına bedava ve sınırsız müzik indirebiliyor. Nokia'nın Türkiye Müzik Servisleri Yöneticisi Selen Zorlu, Türkiye Ovi Müzik kataloğunda Universal Music Group, Sony Music Entertainment, Warner Music Group ve EMI Music şirketlerinin yanı sıra birçok bağımsız şirketle de yapılan anlaşmalar sonucunda, 5 milyonu aşkın yerli ve yabancı parça bulunduğunu söyledi. Ovi Müzik, MÜ-YAP kataloğunun yanı sıra, şu anda hiçbir dijital platformda bulunmayan IMM ve Elec-trip arşivi de yer alıyor. Türkiye Ovi Müzik kataloğunu, yıl sonuna kadar 1 milyon parça daha ekleyerek 6 milyona ulaştırmayı hedeflediklerini dile getiren Zorlu, müzik şirketleri ve sanatçılarla çalışmaları kapsamında şimdiye kadar Mor ve Ötesi, Emre Aydın, Sagopa Kajmer, Sabahat Akkiraz, Kubat, Sertab Erener'in yeni albümlerinin diğer platformlardan önce Ovi'de yer aldığını anlattı. TTNET Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Onuk, 2008 yılında yasal müzik portalı TTNET Müzik'e tüm internet kullanıcılarının bir eposta adresiyle üye olarak ücretsiz ve sınırsız online müzik dinleme imkanı bulunduğunu belirtti. Yeni dönemde yasal MP3 formatında şarkı satın alma hizmeti de sunmaya başladıklarına işaret eden Onuk, ''Parçaların bilgisayar ortamı dışında MP3 çalarlar, cep telefonları gibi ortamlarda da dinlenmesine olanak sağlayan MP3 hizmeti, bir albüm fiyatına yaklaşık 10 albüm satın alma imkanı veriyor'' dedi. Onuk'un verdiği bilgilere göre, 4 farklı paket halinde sunulan MP3 hizmetinde şarkılar, online üye sayfasından veya cep telefonlarından mobil ödeme seçeneği ile satın alınabiliyor. Mobil ödemede ayda 3 liraya 10, ayda 5 liraya 25, ayda 8 liraya 50 ve ayda 12 liraya 100 adet MP3 indirme imkanı bulunurken, online ödeme seçildiği takdirde ücretler sırasıyla 2 lira, 4 lira, 6 lira ve 10 liraya düşüyor ve fiyatlar müşterilerin ADSL faturasına yansıtılıyor. Her gün 150 binden fazla kişinin ziyaret ettiği TTNET Müzik'te MP3 formatında bilgisayara indirme seçeneği 15 Nisan 2010 itibariyle sunulmaya başlandı. Platformdan bugüne kadar dinlenen şarkı sayısı 50 milyonu aşarken, 500 binden fazla şarkı MP3 olarak kullanıcılar tarafından indirildi. Onuk, TTNET Müzik'te şu an 500 binin üzerinde şarkının yayında olduğunu, bunun yanında yaklaşık 3,5 milyon şarkı için gerekli anlaşmaların yapıldığını belirterek, son haftalarda en çok ilgi gösterilen şarkıcıları Soner Sarıkabadayı, Shakira, Sertab Erener, Serdar Ortaç ve Tarkan olarak sıraladı. Turkcell Ürün ve Servis Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar da Turkcell'in dijital müzik platformu gncPlay'de isteyen herkesin tüm şarkıları ücretsiz dinleyebildiğini, ÇalarkenDinlet yapabildiğini, müzik listeleri oluşturabildiğini kaydetti. Turkcell abonelerinin ücretsiz olarak dinledikleri şarkıları 1,5 lira karşılığında bilgisayar ya da cep telefonlarına indirebildiklerini ve her ay 25 şarkı indirme imkanı veren Cepte Müzik paketinin ise 3 liraya satıldığını belirten Bayrakdar, bu pakette indirilen şarkıların MP3 formatında olduklarını ve böylece şarkıların cep telefonu, bilgisayar, MP3 çalar gibi farklı ortamlara da taşınabileceğini vurguladı. Turkcell 3G kontratlı VINN alanlara ve Genç Tarife'de yer alanlara yönelik özel kampanyaları da olduğunu aktaran Bayrakdar, şu bilgileri verdi: ''Bugüne kadar müzik servislerimizle Türkiye nüfusunun yüzde 47'sine müzikle dokunduk. Turkcell'in farklı dijital müzik servisleriyle bugüne kadar 75 milyon şarkı dinlendi ve dinletildi. Bu rakam yaklaşık 7 milyon albüm sayısına eşdeğer. Yaklaşık bir yıl önce müzikseverlerin kullanımına sunulan gncPlay'i toplam 11 milyon kişi ziyaret etti, 35 milyondan fazla ücretsiz şarkı dinlendi.'' Bayrakdar, arşivlerinde yerli müzik birlikleri ve Sony Music, EMI Music, Warner ve Orchard ile yaptıkları anlaşmalarla 2 milyonu yabancı olmak üzere toplam yaklaşık 2,5 milyon şarkının yer aldığını belirterek, 2010'un ilk yarısında Turkcell-im Müzik üzerinden en çok indirilen 5 şarkıyı Mustafa Ceceli–Dön, Ferhat Göçer–Götür Beni Gittiğin Yere, Ziynet Sali–Rüya, Murat Boz-İki Medeni İnsan ile Murat ve Soner, Olgun Şimşek–Üflediler Söndüm olarak sıraladı. Bayrakdar'ın verdiği bilgiye göre, aynı dönemde ÇalarkenDinlet servisi üzerinden en çok dinletilen 3 şarkı ise İsmail YK-Yar Gitme, Gülben Ergen-Giden Günlerim Oldu, Gülnaz-Esmer Meleğim oldu. Avea Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kaplan ise Avea'nın müzik portalı Aveamuzik.com'un bugüne kadarki faaliyetlerine ilişkin olarak abonelerine yeni müzikleri dinlemede öncelik kazandıran Önce Sen Dinle kampanyası, abonelerin dilediği zaman dilediği yerden müziğe ulaşmasını sağlayan Müzikİndir servisi, müziği anında dinlemeyi sağlayan MüzikÇalar, kullanıcı davranışlarına göre çeşitli öneriler geliştiren sanal zekaya sahip Akıllı Radyo ve Ringa servisi gibi örnekleri sıraladı. 2009 yılında yaptıkları kampanyalar ile müzik servislerinden yararlanan müşteri sayısının 1 milyon, indirilen şarkı sayısı 16 milyonu aştığını belirten Kaplan, ''2009'dan bugüne sadece Müzikİndir servisimizdeki abone artışı yüzde 150'nin üzerinde oldu. Bu büyümeyi yeni lansman ve kampanyalarımızla istikrarlı olarak devam ettirmeyi hedefliyoruz'' diye konuştu. Kaplan'ın verdiği bilgilere göre, aylık ücreti 5,99 lira olan Müzikİndir üyeliği süresi içinde her ay 200 adet şarkı indirilebiliyor. Müzikİndir servisine üye olmayan Avealılar ise içerik başına 2,99 lira ücret ödüyor. Vodafone Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Gökhan Öğüt de, Vodafone live! Müzik Abonelik Servisine abone olanların, müzik paketleri kapsamında haftalık 25 şarkıyı vergiler dahil 2,4 lira fiyatla cep telefonuna indirilebildiğini belirtti. Öğüt, müziğin yanı sıra resim, video, duvar kağıdı, komik ses gibi içeriklerin de yer aldığı Vodafone live! platformunun Türkiye'de günlük 100 binin üzerinde kullanıcı tarafından ziyaret edildiğini ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bu senenin ilk 6 ayında indirilen toplam şarkı adedinde geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 176'lık bir artış görülüyor. Türkiye'de cep telefonu abonelerinin en çok yerli müzik türünü tercih ettikleri görülüyor. Müzik kataloğumuz için binlerce yerli müzik içeriğine sahip olan MÜYAP ile çalışıyoruz. Vodafone Türkiye olarak Vodafone'un global müzik tecrübesini ülkemize getirmek üzere çalışıyoruz. Dual streaming, dual download imkanlarını abonelerimizle çok yakında paylaşacağız.''
30.08.2010 - 12:29
null
[]
Müzik neredeyse bedava!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/muzik-neredeyse-bedava,0idLSfKKcESogNP2G3B7EQ
Türbana yeşil ışık yakan YÖK, sivil polislere de üniversite kapılarını açtı. Okullara gönderilen yazıda, kampüste polisler için yer açılması istendi.
null
Milliyet gazetesinde yer alan habere göre; Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanlığı, “Özgür ve Güvenli Üniversite” başlıklı toplantıda karar aldı. YÖK, bu kararı Emniyet Genel Müdürlüğü aracılığıyla 81 il valiliğine gönderdi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, imzasıyla 24 Ağustos’ta gönderilen yazıda, bölücü ve yıkıcı faaliyetlerin hareket alanlarının daraltılmasının eğitim ve öğretim faaliyetlerinin kusursuz yürütülebilmesi için en önemli unsurlardan olduğu belirtilerek, “Şiddet içeren fikir ve eylemler, özgür düşünceyi de baskı altına alacağından, güvenli olmayan üniversitede özgür düşüncenin çıkması da olanaksızdır” denildi. Yazıda, bu amaçla rektörlüklerden alınması gereken önlemler sıralandı. Bir bölümü kamuoyunun da talep ettiği önlemlerden oluşan önlemler arasında, üniversitelerde meydana gelecek olaylara süratle müdahale edilmesi için bütün öğretim yılını kapsayacak biçimde kolluk kuvveti ve sivil emniyet personeli görevlendirme yazılarının valiliklerden talep edilmesi istendi. Yazıda, üniversitelerin uygun gördükleri alanlarda kampüste görev yapacak sivil polis için yer tahsis etmeleri gerektiği de belirtildi. Yazıda yer alan kararlar şöyle oldu:
06.10.2010 - 10:26
null
[]
YÖK üniversiteye sivil polis istedi
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/yok-universiteye-sivil-polis-istedi,7jkwTxl7mkO8Q8tRnVAuTg
Serbest piyasada 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 162 lira oldu.
İHA
İstanbul Kapalıçarşı’da 161,80 liradan alınan 24 Ayar Külçe Altın (Gr.) 162 liradan, bin 66 liradan alınan Cumhuriyet Ata Lira bin 85 liradan, 147,50 liradan alınan 22 Ayar Bilezik (Gr.) 151,50 liradan, bin 42 liradan alınan Lira (Tam) Ziynet bin 63 liradan, 521 liradan alınan Yarım Ziynet 531 liradan ve 260 liradan alınan Çeyrek Ziynet 265 liradan satılıyor.
21 Şubat 2018 Çarşamba, 13:45
cumhuriyet
null
Serbest piyasada altın fiyatları
Ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/931014/Serbest_piyasada_altin_fiyatlari.html
Sözcü gazetesinin bağlı olduğu Estetik Yayıncılık'ın Almanya'nın köklü gazetelerinden Frankfurter Rundschau'yu satın almak için görüşmeler yaptığı iddia edildi.
null
Alman Der Spiegel dergisinin internet sitesinde yer alan habere göre, ülkenin en köklü gazetelerinden olan ve kapısına kilit vurma riskiyle karşı karşıya olan Frankfurter Rundschau'ya Sözcü grubu talip oldu. İflasını açıkladıktan sonra yönetimi kayyuma geçen Frankfurter Rundschau'nun şimdiki yöneticisi Frank Schmitt, Frankfurt'ta bir açıklama yaptı. Almanya'nın en köklü gazetelerinden birini kurtarmak için çaba harcadıklarını belirten Schmitt, Frankfurter Rundschau'yu satın almak için iki medya grubuyla görüşmeler yaptıklarını söyledi. Görüşme yaptıkları şirketlerinden birinin Türk medya grubu Estetik Yayıncılık olduğunu ifade eden Frank Schmitt, Türk medya grubunun gazeteyi satın almak için ilgi gösterdiğini ancak henüz ciddi bir teklif getirmediğini belirtti. Haberde, Estetik Yayıncılık'ın grubun amiral gemisi Sözcü gazetesini Almanya'da dağıtmak için de harekete geçtiği vurgulandı.
30.01.2013 - 20:02
null
[]
Alman basını 'Sözcü'yü konuşuyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/alman-basini-sozcuyu-konusuyor,B0uEjKlJYkuTNZ6Rz6Y-7Q
Kayseri'de ilkokula giden kız öğrenci 8 yaşındaki A.A.'ya cinsel istismarda bulunmakla suçlanan 20 yaşındaki Mustafa Ç., 'basit cinsel istismar' suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
DHA
Olay, 13 Nisan’da merkez Kocasinan İlçesi'ne bağlı Fevzi Çakmak Mahallesi, Mustafa Kemalpaşa Bulvarı Kurtuluş Apartmanı'nda meydana geldi. 'Cinsel istismar' suçundan 2.5 yıl cezaevinde yatan Mustafa Ç., iş arama bahanesiyle girdiği apartmanın üçüncü katında oynayan çocuklardan A.A.'yı kucakladı ve cinsel tacizde bulundu. Çocuğun çığlığı üzerine kaçan Mustafa C., polis ekipleri tarafından girdiği başka bir binada yakalandı. Ailenin şikâyetçi üzerine tutuklanan Mustafa Ç., yargılandığı Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında, "Olay günü ailemle tartıştım, kendi ayaklarımın üzerinde durmak için iş aramaya çıktım. Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde boş bir dükkana girdim, kimse olmayınca dükkan sahibinin bitişikteki binada olacağı düşüncesi ile buraya girdim. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Daha önce de 2.5 yıl suçsuz yere cezaevinde yattım" dedi. Sanığın cinsel istismarına maruz kalan kız öğrenci A.A. da ifadesinde, "Binamızın üçüncü katında arkadaşlarım ve ablamla oynuyorduk. Bu adamdan korkan arkadaşlarım ve ablam üst kata kaçtı. Yanıma gelerek bana sarıldı. Sonra da çamaşırım üzerinden bana dokundu" diye konuştu. Mahkeme, Mustafa Ç.’ye 'basit cinsel istismar' suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
10 Mayıs 2016 Salı, 11:51
cumhuriyet
null
8 yaşındaki çocuğa cinsel istismara beş yıl hapis
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/530828/8_yasindaki_cocuga_cinsel_istismara_bes_yil_hapis.html
Kahramanmaraş’ta piknik ateşi nedeniyle çıkan yangında 5 dönüm ormanlık alan yandı.
null
Kahramanmaraş’ın Merkez Onikişubat ilçesi Yörükselim Mahallesi'ndeki Arslanbey Mesire Alanı'nda, piknik ateşinden kaynaklandığı belirtilen yangın çıktı. Alevlere Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri 2 arazöz, 1 su tankı ve söndürme işçileriyle müdahale etti. Yürütülen çalışmalar sonucu söndürülen yangında 5 dönümlük ormanlık alan zarar gördü. Yetkililer, piknik yapan vatandaşlardan yaktıkları ateşlerin tamamen söndüğünden emin olmalarını istedi.
12.08.2019 - 16:53
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Kahramanmaraş', 'orman yangını']
Piknik ateşi orman yangını çıkardı: 5 dönüm kül oldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/piknik-atesi-orman-yangini-cikardi-5-donum-kul-oldu,xRe0j0_SeUqUQKXkFAAjOA
Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmada önemli rol oynayan bağırsaklardaki yararlı mikroorganizmaları yani probiyotikleri ve prebiyotikleri korumanın ve çeşitliliğini arttırmanın en doğal yolu doğru beslenmeden geçiyor. Uzmanların probiyotikleri ve prebiyotikleri korumak ve mikrobiyota çeşitliliğini sağlamak için önerdiği beslenme şekli ise Akdeniz tipi beslenme.
null
Endüstriyel ve işlenmiş ürünlerin tüketiminden kaçınmak ve yaşanılan coğrafyaya özgü beslenmek gerektiğini vurgulayan uzmanlar, özellikle popüler beslenme önerilerinden ziyade nin mikrobiyota çeşitliliği üzerine en ideal beslenme şekli olduğunu ifade ediyor. Pediatrik Probiyotik, Prebiyotik ve Mikrobiyota Derneği Başkanı ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ener Çağrı Dinleyici, "mikrobiyota"nın vücutta başta bağırsaklar olmak üzere tüm organlarda yaşayan bakteri ve virüs gibi mikroplar olarak tanımlandığını söyledi. Aynı alanda "mikrobiyom" kavramının da insanla yaşayan bakterilerin ve diğer mikroorganizmaların genetik özellikleri olarak ifade edildiğini anlatan Dinleyici, mikrobiyota konusunun 2010 yılından itibaren önce bilim dünyasının, daha sonrasında ise toplumun ve medyanın gündemine girdiğini aktardı. mikrobiyotanın insanın var oluşundan bu yana var olduğunun altını çizerek "Geçmişte bizi hasta eden bakterilerin yanında bizimle birlikte yaşadığında sağlıklı olmamızı sağlayan, birçok hastalıktan koruyan bakterilerin olduğu öğrendik" dedi. Bilimsel araştırmalarla nın bozulmasının kanser, alerji, parkinson, obezite, diyabet ve depresyon gibi birçok hastalık gelişiminde rol oynayıp oynamadığının incelendiğini ifade eden Dinleyici, insanla yaşayan 100 trilyon mikroorganizma bulunduğunu aktararak şu bilgileri verdi: "Bunların tamamına mikrobiyota diyoruz. Bu mikroorganizmaların yüzde 95'i bağırsağımızda ve sayıları bizim hücre sayımızın 1,3 katı. Bu mikroorganizmaların gen yükü ise bizim 150 katımız. Yani 10 binden farklı bakteri yalnızca bağırsaklarda bulunuyor ve ağırlıkları da yaklaşık 2 kilogram. Tüm hastalıkların yüzde 90'ının mikrobiyota ile az ya da çok ilişkisi olduğu düşünülüyor." Günümüzde mikrobiyota dengesinin bozulmasına neden olan birçok faktörün bir arada olduğuna dikkati çeken Dernek Başkanı, insanların doğal yaşam alanlarından uzaklaşmaları, yetersiz hareket etmeleri ve tüketimlerinin artması sonucu başta obezite, diyabet, kalp damar, kanser ve depresyon sıklığının arttığını ve antibiyotik direnci görüldüğünü anlattı. Sağlıklı bir yaşam için mikrobiyatanın korunmasının önem taşıdığına işaret eden Dinleyici, endüstriyel ve işlenmiş ürünlerin tüketiminin mikrobiyota üzerindeki etkisinin olumsuz olduğunun altını çizdi, “Kişiler kendi kültürlerine ait olan besinlerle beslenmeli. Popüler beslenme önerilerinden çok, kültürel zenginliklere sahip kendi coğrafyasına ait beslenme önem taşıyor. Akdeniz tipi beslenme şu anda mikrobiyota çeşitliliği üzerine en ideal beslenme şekli" dedi. Bilimsel araştırmalarda bebeğin mikrobiyotasının anne karnında gelişmeye başladığının ortaya konduğunu anlatan Dinleyici, bu nedenle anne adayının geçireceği sağlıklı gebelik döneminin çok önemli olduğunu vurguladı, "Bunun için anne adayının uygun kiloda gebe kalması, gebelik süresince dengeli beslenmesi, sağlıklı psikolojiye sahip olması gerekiyor" diye konuştu. Doğum yönteminin de mikrobiyata açısından önem taşıdığına dikkati çeken Dinleyici, şu değerlendirmeyi yaptı: "Mikrobiyota bütünlüğünün bozulmasında sezaryen ile doğum en önemli faktörlerden biri. Mikrobiyatının korunması için hekimin gerekli gördüğü durumlar dışında sezaryen doğumdan kaçınılmalı ve normal doğum gerçekleştirilmeli. Bebeğin, ilk 6 ay tek başına, sonrasında da 2 yaşına kadar diğer besinlerle birlikte anne sütü alması, mikrobiyota üzerinden tüm yaşam boyu olumlu etki yaratıyor. Anne sütü, bebekleri ileri yaşlarda birçok hastalıktan koruyucu etkiye sahip. Birkaç yıl öncesine kadar anne sütünün steril olduğunu ve içinde hiçbir bakteri bulunmadığını düşünüyorduk. Son yıllarda yapılan çalışmalar, anne sütünün içerisinde farklı türlerde bakterilerin bulunduğu ve bunların probiyotiklerle birlikte bebeğin sindirim sistemi ve savunma sistemi üzerine olumlu etkilerinin olduğunu gösterdi. Ciddi enfeksiyonların tedavisinde tek silah olarak kullanılan antibiyotikler, gereksiz yere kullanıldığında bağırsak mikrobiyotasında ciddi ve uzun süreli bozulmalara neden olabiliyor. Bu nedenle, antibiyotikler kesinlikle hekimin uygun gördüğü koşullarda, önerilen sürede kullanılmalı." Prof. Dinleyici, ayrıca doğada geçirilen zamanın artırılması gerektiğini de belirterek "Son yıllarda özellikle çocuklarda devamlı olarak ev içerisinde bulunmasının, daha doğrusu 'ayağının toprağa basmamasının' mikrobiyota üzerine olumsuz etkileri olduğu gösterildi" diye konuştu. Çocukların yeşil alanlarda oynamasının, doğa ile barışık büyümesinin önemli olduğunu kaydeden Dinleyici, "Bununla birlikte annenin hamileliğinden itibaren evde köpek bulunmasının çocuğun savunma sistemi üzerine olumlu etkilerinin olduğu ortaya kondu. Ebeveynlerin sigara içmemesi de diğer tüm yararları yanında çocuğun mikrobiyotası için de çok önem taşıyor" bilgisini paylaştı.
26.06.2019 - 16:37
Anadolu Ajansı
['Genel Sağlık', 'Beslenme', 'probiyotik', 'prebiyotik', 'bağışıklık sistemi']
Probiyotikleri ve prebiyotikleri arttırmanın en iyi yolu: Akdeniz tipi beslenme
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/probiyotikleri-ve-prebiyotikleri-arttirmanin-en-iyi-yolu-akdeniz-tipi-beslenme,3SRDsMRh0UuKoU817xLxgw
Avusturya Anayasa mahkemesi, ülke genelinde oy sayımındaki hatalar nedeniyle Cumhurbaşkanlığı seçiminin yinelenmesini kararlaştırdı.
null
Avusturya'da Anayasa Mahkemesi Avusturya Özgürlükçü Partisi FPÖ'nün itirazına yönelik kararını açıkladı. Mahkeme, Yeşiller Partisi adayı Alexander Van der Bellen'in galip geldiği Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yinelenmesine karar verdi. Mahkemenin açıklamasında kararın, hiçbir tarafı galip ya da mağlup yapmadığı belirtildi. Mahkemenin kararının amacının, hukuk devleti ve demokrasiye olan güveni sağlamlaştırmak olduğu vurgulandı. Avusturya Özgürlükçü Partisi, adayları Norbert Hofer'in kıl payı mağlup olmasından sonra birçok seçim bölgesinde usulsüzlükler olduğu yönünde itirazda bulunmuştu. Yeşiller Partisi adayı Alexander Van der Bellen, Hofer'den 31 bin fazla oy alarak cumhurbaşkanı seçilmişti. Cumhurbaşkanı Van der Bellen'in gelecek hafta yemin ederek göreve başlaması bekleniyordu. Karardan sonra sonbaharda yapılması öngörülen seçimlere kadar cumhurbaşkanlığı makamı geçici olarak aralarında Norbert Hofer'in de bulunduğu Ulusal Konsey tarafından yönetilecek.
01.07.2016 - 15:41
DW Türkçe
['Dünya', 'Avrupa']
Avusturya'da cumhurbaşkanlığı seçimleri sil baştan
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/avusturyada-cumhurbaskanligi-secimleri-sil-bastan,xb7MwoPT4kWLhYnyfjr7ZQ
İçişleri Bakanlığı, OHAL uygulamasının 18 Temmuz’da sona ermesi nedeniyle, valilik ve kaymakamlıklardaki OHAL bürolarının kapatıldığını duyurdu.
cumhuriyet.com.tr
Bakanlık açıklamasında, 21 Temmuz 2016’da OHAL ilan edildiği hatırlatılarak, “Bu çerçevede; 08.03.1984 tarihli 18335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Olağanüstü Hal Kurulu ve Büroların Kuruluş ve Görevleri ile Yükümlülüklerin Karşılığının Tespiti ve Ödenmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlık merkezi, il valiliklerinde ve ilçe kaymakamlıklarında Olağanüstü Hal (OHAL) büroları kurulmuştu. 18/07/2018 tarihinde OHAL uygulaması sona erdiğinden, İçișleri Bakanlığı’nca valilik ve kaymakamlıklardaki OHAL büroları kaldırılmıştır” denildi
26 Temmuz 2018 Perşembe, 03:54
cumhuriyet
null
OHAL büroları için karar verildi
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1037351/OHAL_burolari_icin_karar_verildi.html
Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a suikast iddiasıyla dava açıldı. Zamanaşımına bir gün kala açılan davada, Ersöz için ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.
null
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Ergenekon davası sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Özal'ın ölümüyle ilgili soruşturmada, 3 Nisan'da "şüpheli" sıfatıyla ifade vermişti. Levent Ersöz'e yöneltilen sorular, Ergenekon davası hatırlatılarak "İçerisinde faaliyet gösterdiğiniz yasadışı silahlı terör örgütü kapsamında Turgut Özal'ın zehirlenerek ölümüne iştirak ettiğiniz sonucuna varılmıştır" ifadesiyle başlamıştı. Özal'ın yaşamını yitirdiği 1993 yılında Şırnak'ta görevli olduğunu belirten Levent Ersöz, suçlamaları reddetmişti. Zirve Yayınevi cinayetleri davasının itirafçı sanığı İlker Çınar, Turgut Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etmişti. Levent Ersöz'ün tek şüpheli olduğu iddianamede en önemli delili, Zirve Yayınevi ve Ergenekon davalarının 2 gizli tanığının iddiaları oluşturuyor. Gizli tanıklar Özal'ı, Levent Ersöz'ün de içinde bulunduğunu iddia ettikleri Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi'ne bağlı Beyaz Kuvvetler'in öldürdüğünü ileri sürmüşlerdi. Ancak iddialarını somut bir kanıta dayandıramamışlardı. Levent Ersöz, Özal'ın hayatını kaybettiği dönem Şırnak'ta 23. Jandarma Sınır Tugayı'nda Kurmay Başkanı olarak görev yapıyordu.
16.04.2013 - 18:32
null
[]
Levent Ersöz'e Özal'a suikast davası
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/levent-ersoze-ozala-suikast-davasi,qzCL632hckSjh5uvDcitqQ
Bir türlü istenen seviyeye düşmeyen kırmızı et fiyatları için yeni formüller aranıyor. Kırmızı ete olan talebi, tavuk, hindi ve balığa yönlendirecek yeni projeler yolda.
null
Kırmızı et fiyatları, 2009 yılının ikinci yarısından itibaren sürekli artıyor. Et ithalatı ve gümrük vergilerinin düşürülmesi beklenen sonucu vermedi. Hükümet, et fiyatlarını düşürmek için şimdi de tüketimi azaltma planı yapıyor. Bu konudaki ipucu, önümüzdeki yıl uygulanacak bütün ekonomik ve sosyal politikaların yer aldığı 2011 yılı programında verildi. Yeni formüle göre, kırmızı ete olan talep tavuk, hindi ve balığa yönlendirilecek. Tavuk, hindi ve balık üreticilerine farklı teşvikler gündemde. Büyük miktarda et alımı yapan kamu kurumlarının da bu ürünlere yönlendirilmesi hedefleniyor. Ayrıca özellikle küçükbaş hayvan sayısının artırılması ve besiciliğin yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekiliyor. Programda ithalat rakamlarına da yer veriliyor. 2009 yılında 2 bin 149 baş olan damızlık hayvan ithalatı, bu yılın ilk beş ayında 12 bin 247'ye yükseldi. Hükümet, sayının yıl sonuna kadar 22 bine çıkacağını hesaplıyor.
29.10.2010 - 15:57
null
[]
Hükümet 'az kırmızı et yiyin' diyecek
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/hukumet-az-kirmizi-et-yiyin-diyecek,HThFQt-xuEOs2xzd4C7iVg
Başbakan Yıldırım son 10 yılda dünyada yapılan 10 büyük projenin altı tanesinin Türkiye'de gerçekleştirildiğini söyledi. Yıldırım, "AK Parti'nin yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır" ifadesini kullandı.
null
, İstanbul'un ilçesinde miting düzenledi. Bağcılar'da konuşan Yıldırım toplanan kalabalığa, "En büyük desteği sizden gördük, Allah sizden razı olsun" dedi.  Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satır başları; Bu çaba, bu çalışma nedir, niçin yapıyoruz. Seçim üzeri adaylar çıktı meydana aman yarabbim ne vaatler, ne vaatler. Öyle vaatler veriyorlar ki şaşıyoruz. Bunları verenlerin geçmişine bakalım, bakıyoruz tek bir eserleri yok. Ancak AK Parti'nin yaptığı işlere taş koymuşlardır. Onlara rağmen AK Parti bu işleri yaptı. AK Parti'nin yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır.  Vatandaş söylenen söze bakar, ondan sonra da kimin söylediğine bakar. Ona göre de kararını verir. 15 yıl boyunca dağ gibi hizmetleri kazandıran AK Parti'dir.  Dünyada son 10 yılda 10 tane büyük proje yapıldı. Bu 10 projenin altı tanesini Türkiye yaptı. Bu projeleri yapan ekiptir AK Parti, bir de yıkım ekibi var. Bu seçim, yapım ekibiyle yıkım ekibi arasında geçecek. Fazla söze görek yok, Bağcılar çoktan kararını vermiş. İstanbul'da da rekor Bağcılar'da diyor. Bu yıkım ekibinin söylediklerinde bir tane ortak nokta var: Biz iktidar olursak, daha doğrusu amacımız iktidar olmak değil, Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmek.  Bunların hiç terörle mücadele, FETÖ ile mücadele gibi bir şey ağızlarından çıktı mı? Çıkmaz. Çünkü aday olur olmaz Edirne'ye nefes nefese giden, halkı isyana çağıran, PKK'nın sözcüsü durumundaki hapishanedeki Selahattin Demirtaş'ı ziyaret eden Muharrem İnce'den bu ülkede terörle mücadele gibi bir şey duyamazsınız. Terörle mücadele Kandil'de yapılır, Fırat Kalkanı'nda yapılır. Terörle mücadele milletle yapılır.  53 masumun ölümünün vebali olan birisine siz giderseniz, onu ziyaret ederseniz bu millet size hoşgeldin  demez. Bu ülke terörden çok çekti, 40 yılda binlerce insanımızı yok ettik. PKK'nın Kürtler diye bir derdi yok.  Kazanımlarımızı kaybettirmeye kimsenin hakkı yok, buna yüce milletimiz asla müsaade etmez. Türkiye'nin güneyinde bir terör devleti kurulmak isteniyor. Bu planın önündeki en büyük engeli de Recep Tayyip Erdoğan olarak görüyorlar. Uyanık olacağız, düşmanlarımıza fırsat vermeyeceğiz.
18.06.2018 - 14:02
ntv.com.tr
['Türkiye', 'Binali Yıldırım', 'İstanbul', 'haber', 'Seçim 2018']
Başbakan Yıldırım: Dünyada 10 büyük projenin 6 tanesini Türkiye yaptı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/basbakan-yildirim-dunyada-10-buyuk-projenin-6-tanesini-turkiye-yapti,0cGX_Enl7kK1IoQ0a7Nj_g
Yeni düzenlemeyle hekimler, kırmızı ve yeşil reçetelerde olduğu gibi Renkli Reçete Sistemi'ni kullanarak mor ve turuncu reçeteleri de elektronik ortamda yazabilecek.
null
Kırmızı ve yeşil reçetelerin ardından ve "   de artık  a girdi. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca dün yayımlanan genelgeyle mor ve turuncu reçeteler de Renkli Reçete Sistemi'ne dahil edildi. 17 Mart'ta başlayan "Renkli Reçete Sistemi", tüm Türkiye'de kullanıma açıldı. Kırmızı, yeşil, turuncu, mor ve beyaz olmak üzere 5 tür reçete bulunan sistemde, bugüne kadar 1 milyon 978 bin renkli reçete oluşturuldu. Türkiye'de her yıl yaklaşık 250 bin adet mor ve turuncu reçete yazılıyor. Daha önce turuncu reçeteli ilaç kullanan hastaların, acil bir tedavi gerektiğinde ilaçlarını temin edebilmek için il sağlık müdürlüklerinden aldıkları karneleri taşıma zorunluluğu da ortadan kalktı. Yeni düzenlemeyle hekimler, kırmızı ve yeşil reçetelerde olduğu gibi  i'ni kullanarak mor ve turuncu reçeteleri de elektronik ortamda yazabilecek. Hastalar, herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurduklarında, ilaçlarını rahatlıkla temin edebilecek. Hasta, hastanede tedavi altında olsa bile mor reçetenin yazılma zorunluluğu da ortadan kalkacak. Reçetelerin her ay sonunda il sağlık müdürlüklerine gönderilmesine ilişkin prosedür kaldırıldı. Sistemle hastanelerin iş yükünün de azaltılması amaçlandı. Kan pıhtılaşması ile ilgili sorunu bulunan hastaların kullandığı ilaçlar "turuncu" reçete, kan ürünleri ile ilgili diğer ilaçlar ise "mor" reçeteyle alınıyor.
30.11.2017 - 10:37
Anadolu Ajansı
['Genel Sağlık', 'Hastalık', 'Ankara', 'ilaç']
'Mor ve turuncu' reçeteler elektronik ortamda
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/mor-ve-turuncu-receteler-elektronik-ortamda,BbvSvo70GEapwILRG7YUyQ
AKP'li Mahir Ünal HDP'li Pervin Buldan'ın Güvenlik Paketi ile ilgili yaptığı açıklamalara yanıt verdi.
cumhuriyet.com.tr
HDP'li Pervin Buldan'ın İç Güvenlik Paketiyle ilgili " sözlerine AKP'li Mahir Ünal diyerek yanıt verdi. Buldan, Ünal'ın açıklamasının ardından tweet attı:
4 Mart 2015 Çarşamba, 14:51
cumhuriyet
null
AKP'den HDP'ye jet yanıt
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/226395/AKP_den_HDP_ye_jet_yanit.html
Kocaeli trafiğini rahatlatmak için hayata geçirilen şehir içi raylı sistemi Akçaray adlı tramvay, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın vatmanlığında ilk seferini yaptı.
null
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin kent ulaşımına ivme kazandırmak amacıyla başlattığı projesinde ilk sefer düzenlenen törenle yapıldı. ve Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun ilk vatmanlığını yaptığı Akçaray’ın başlangıç seferine vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi. İsmini ve rengini vatandaşların anketle belirlediği, büyük oranda yerli imkanlara üretilen Akçaray, 300 yolcu kapasiteli olacak ve çift yönlü 14, 8 kilometrelik hatta İzmit Şehirlerarası Otobüs Terminalinden SekaPark’a kadar yolcu taşıyacak. Akçaray’ın ilk seferi için düzenlenen törene Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, Kocaeli milletvekilleri, il protokolü ve çok sayıda vatandaş katıldı. İzmit Şehirlerarası Otobüs Terminali yanındaki ilk durakta düzenlenen törende Akçaray’ın vatman koltuğuna oturan Bakan Fikri Işık, ilk seferi başlattı. Seka Park alanındaki son durakta tamamlanan sefer sonrası Akçaray’ın hayırlı olması dileğinde bulunan Bakan Fikri Işık, "Tramvayımızın ismini vatandaşlarımız belirledi. İzmit halkının en çok tercih ettiği ismin ve rengin hayata geçmiş olmasından dolayı bir kez daha başkanımıza hem memnuniyetimizi ifade ediyoruz hem de bu konudaki hassasiyetleri için teşekkürlerimizi iletiyoruz" dedi. Tramvayda yerli üretime destek verdiklerini ifade eden Başkan Karaosmanoğlu ise, "İlk seferde Bakanımız kaptanlık yaptı. Gayet de güzel bir şekilde hiçbir olumsuzluk yaşamadık. Proje zor bir projeydi. Hayat devam ederken İzmit gibi büyük, yoğun bir şehirde projeyi gerçekleştirdik. Sıkıntılar çektik. Öncelikle İzmit halkına ve esnafımıza sabrından dolayı teşekkür ediyoruz. İnşallah bundan sonra bunun nimetini göreceğiz. En büyük sevincimiz ise yerli olması ve milli olması" diye konuştu. İlk sefere katılan vatandaşlar da otobüs bekleme derdinden kurtulacaklarını söyleyerek Akçaray’ın hayırlı olması dileklerinde bulundu. Ramazan Bayramı sonuna kadar ücretsiz olacak Akçaray’da seferler 20 dakikada bir olacak. Seferler daha sonra düzenli hale getirilince 6 dakikada bir yapılacak. Tramvayın biniş ücretleri ise ilerleyen günlerde açıklanacak.
17.06.2017 - 15:51
İHA
['Türkiye', 'Kocaeli']
Kocaeli’nin yerli üretim tramvayı hizmete girdi
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/kocaelinin-yerli-uretim-tramvayi-hizmete-girdi,QQe_P8JzxkugCne4mC30kQ
Danimarka'da peçe takan Türk turiste, yeni yürürlüğe giren “Örtünme Yasası”nı ihlal etmekten para cezası verildi.
null
Danimarka'da turist olarak bulunan ve peçe takan Türk vatandaşına, ülkede ağustos başında yürürlüğe giren "Örtünme Yasası"nı ihlalden bin kron (yaklaşık bin lira) para cezası kesildi. Batı Jutland polisi tarafından yapılan açıklamada, vizesinin süresini uzatmak için Arhus kentindeki polis merkezine gelen 48 yaşındaki Türk vatandaşına, yüzünün kapalı olması ve sadece gözlerinin görülmesi nedeniyle “Örtünme Yasası” kapsamında bin kron para cezası verildiği kaydedildi. Ceza kesilen kadın, tercüman aracılığıyla polise yaptığı açıklamada, yasadan haberinin olmadığını ancak cezayı ödeyeceğini belirtti. Kadının turist olması nedeniyle cezasının peşin olarak ödenmesinin şart koşulduğu ifade edildi. Türk turistin cezasını ödedikten sonra yüz hatlarını belirgin olacak şekilde açarak polis merkezinden ayrıldığı kaydedildi. Danimarka’da 1 Ağustos'ta yürürlüğe giren “Örtünme Yasası”ndan dolayı şimdiye kadar 3 kişiye para cezası uygulandı. Söz konusu yasa, kamusal alanda geçerli olup, burka ve peçe dışında, kar maskesi ve takma sakal gibi herhangi bir şeyle yüzün kapatılmasını yasaklıyor. Yasağı ihlal eden kişilerin ilk defada bin kron, ikinci defada 2 bin kron, üçüncü defa da 5 bin kron para cezasına çarptırılması öngörülüyor. Yasağı dört kereden fazla ihlal edenlere ise her yeni ihlalde 10 bin kron ceza kesilecek.
05.09.2018 - 09:38
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Türkiye', 'Danimarka', 'Genel']
Türk turiste Danimarka'da peçe cezası
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/turk-turiste-danimarkada-pece-cezasi,NGNo1Mu82EifKy10Z0X2TQ
Beykoz'da uyuşturucu satıcılarına yönelik helikopter destekli operasyon düzenlendi.
null
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Beykoz'da sokak satıcılarına yönelik narkotik köpekleri, çevik kuvvet ve polis helikopterinin desteği ile eş zamanlı operasyon gerçekleştirdi. Başta Soğuksu Mahallesi olmak üzere tespit edilen 15 farklı adrese giren polis ekipleri, uyuşturucu madde ticareti yaptıkları öne sürülen şüphelileri gözaltına aldı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde arama yapan polis ekipleri, aramalarda bulunan uyuşturucu madde ile uyuşturucu madde satışından elde edildiği düşünülen paralara el koydu. Bir şüphelinin evinde 2 adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Gözaltına alınan 10'a yakın şüpheliden bazıları Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
16.06.2016 - 07:40
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
İstanbul'da uyuşturucu operasyonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/istanbulda-uyusturucu-operasyonu,L_hzYAkaTU6lB574CXUhPw
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada referandum için ekim eya kasım ayına işaret etti.
null
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yeni anayasa için ekim veya kasım ayında referandum sinyali verdi. Müezzinoğlu, partisinin Edirne İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda konuştu. Yeni anayasa tartışmalarına değinen Bakan, "milleti bugün geldiği noktadan daha iyi bir noktaya taşımak istediklerini" belirtti. "Bunun önünü tıkayan ne varsa, bunu açmak için elimizden geleni yaparız" diyen Müezzinoğlu, şöyle devam etti: "Bunu engellemek için kim çukur kazıyorsa, o çukura önce onları gömeriz. İnşallah millet, kendi önünü kesen, kendi geleceğinin kaderini belirlemekte olumsuz tavır takınan muhalefeti de 12. defa mı olacak, 22. defa mı olacak ama artık... Bu muhalefetin engellemesinden milletimiz de kurtulsun biz de kurtulalım ve inşallah sağlıklı bir anayasal değişikliği bu sene yapalım ve ekim, kasım gibi de bir referandumla milletimize gidelim. Ya ey millet, siyaseti senin için yapıyoruz. Milli irade sensin. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' demiş bu milletin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal. Niye korkalım ki senden. Senin için siyaset yapıyorsak. Sen ne diyorsan onu yapacaksak, milli iradenin hak ve hukukunu açmak için sana geliyoruz. Evet başkanlık sistemi istiyorsan, sana başkanlık sistemine evet diyorsan başkanlık sistemiyle gideriz. Türkiye daha hızlı koşar daha hızlı yürür ama mevcut parlamenter sistemin mevcut yapısını istiyorsan onu da adam gibi yapalım. O da adam gibi sana hizmet etsin."
28.03.2016 - 03:52
NTV Haber
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Bakan Müezzinoğlu'dan anayasa için referandum sinyali
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bakan-muezzinogludan-anayasa-icin-referandum-sinyali,itnv7mAILUymwOwTrX6zKQ
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Ağrı'da vatandaşlarla sohbet etti ve çözüm süreciyle ilgili görüş aldı.
null
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Ağrı'da. Belediyeyi ziyaret ederek Başkan Hasan Arslan'dan çalışmaları hakkında bilgi alan Atalay'ın bir sonraki durağı, kentin kanaat önderleriyle buluşmak oldu. Atalay bu buluşma öncesi, akşam namazı çıkışında kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbet etti. Bir kahvehanede oturup çay içen Atalay, burada vatandaşlarla sohbet ederek, çözüm süreciyle ilgili vatandaşlardan görüş aldı. Vatandaşlardan Çetin Aksoy, süreci takip ettiklerini ve destek vereceklerini söyledi. Ağrı halkı olarak hükümetin izlediği politikayı beğendiklerini ifade eden Aksoy, ''Biz artık hiçbir annenin ağlamasını istemiyoruz. Barış sürecini destekliyoruz. Herkesin de destek vermesi gerekiyor'' dedi. Atalay, Ağrı Havaalanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, kentte görüştüğü kanaat önderlerinin çözüm sürecine destek verdiklerini söyledi. İstişare toplantısının verimli geçtiğini belirten Atalay, ''Bütün gün boyu yaptığım çalışmalarda her şeyden önce Ağrı ilimizde herkesin bu süreçle ilgili büyük bir beklentisi ve umudu var. İttifakla herkes bu çözüm sürecine büyük bir destek veriyor. Kanaat liderlerimiz ve dini liderlerimizin hepsi bu toplantımıza katılım sağladı. Hepsinin bu manada büyük bir sevinci ve coşkusu var. Ağrı ilimizde büyük bir huzur gördük. Toplantımıza katılan herkesin kendi aralarında iyi bir diyalog ve iletişimin olduğunu gördük'' dedi. Verimli bir gün geçirerek Ankara'ya hareket edeceğini dile getiren Atalay, ''Burada tespit ettiğimiz sorunları da Ankara'ya taşıyacağız. Burada partimizin il teşkilatıyla bir araya geldik. Onlarla da bu çözüm sürecini paylaşmış olduk. Biz hükümet olarak hafta içi bakanlıktaki işlerimizi yürütüyoruz. Hafta sonları da il ziyaretleri yapıyoruz. Bu il ziyaretlerimizde ilin her kesiminden insanlarla görüşüyoruz. Bugün verimli bir gün geçirerek Ankara'ya dönüyoruz'' şeklinde konuştu.
17.03.2013 - 21:28
Anadolu Ajansı
[]
Çözüm sürecine vatandaştan destek
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cozum-surecine-vatandastan-destek,RJ_qDjWMFkWchuz2MQ0Q-w
ABD'li teknoloji devi Apple, iOS 7 işletim sisteminde yer alan "sık kullanılan konumlar" servisinin, Çin'ín ulusal güvenliği için tehdit oluşturduğu iddialarını yalanladı.
AA
Çin Devlet Televizyonu'nda geçen hafta, Apple'ın, söz konusu servisle akıllı telefon kullanıcılarının yer ve zaman bilgilerini kayıt altına aldığı ve tüm hareketlerini takip ettiği öne sürülmüştü. Apple'dan yapılan yazılı açıklamada, Çin'de ortaya atılan iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve şirket olarak kullanıcı mahremiyetine son derece önem verdikleri belirtildi. iPhone kullanıcılarının "sık kullanılan konumlar" fonksiyonunu kapatabileceğine yer verilen açıklamada, "Birçok şirketin aksine, bizim işimiz müşterilerimiz hakkında kişisel verilerin büyük miktarda toplanmasına bağlı değildir" ifadesi kullanıldı. Kişisel telefonlardan kullanıcıları tanımlamak için hiçbir bilgi gönderilmediğinin altı çizilen açıklamada, GPS uydu verileri ile telefonun yerinin hesaplanmasının birkaç dakika sürebileceği belirtildi. Cihazlardaki WLAN hotspot özelliğiyle kullanıcıların konumlarını bulmayı hızlandırdığı dile getirilen açıklamada, "Apple, kullanıcıların konumlarını takip etmez. Apple, bunu yapmamış ve bugüne kadar bunu yapmak için de planı olmamıştır" denildi. Çin'de 760 milyon fazla cep telefonu abonesi bulunuyor. Apple, resmi olarak telefonlarını bu yılın ocak ayında dünyanın en büyük cep telefonu operatörü China Mobile ile yaptığı anlaşmadan sonra satmaya başladı. Ülkede kullanılan akıllı telefonların yaklaşık yüzde 6'sı Apple tarafından üretiliyor.
14 Temmuz 2014 Pazartesi, 17:39
cumhuriyet
null
Apple'dan Çin'e 'ulusal güvenlik' yanıtı
Teknoloji
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/94337/Apple_dan_Cin_e__ulusal_guvenlik__yaniti.html
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 2B arazilerinin satışından elde edilmesi beklenen yaklaşık 15-20 milyar TL gelirin yüzde 90'ının kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık için kullanılacağını açıkladı.
null
Orman Genel Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen koordinasyon toplantısı öncesinde gazetecilerin 2B arazilerinin satışıyla ilgili sorularını yanıtladı. 2B arazilerinin satışından kesin rakam olmamakla birlikte yaklaşık 15-20 milyar TL gelir beklediğini belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu,''Yüzde 3'e kadarı Vakıflar Genel Müdürlüğü hesabına, tarihi eserlerin ihya edilmesi için aktarılacak. Yüzde 90'a kadarı kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık için kullanılacak. Geri kalan yüzde 10'a kadarı da orman köylülerine destek ve ağaçlandırma için kullanılacak'' dedi. Eroğlu, 2B arazilerinin orman vasfını tamamen kaybeden araziler olduğuna da şu sözlerle dikkati çekti: ''2B arazilerinde şehirler ve köyler kurulmuş, organize sanayi bölgeleri kurulmuş, binalar yapılmış. Orman tamamen tahrip edilmiş, tarla olmuş. Bu konu anayasamızda zaten mevcut. 169. ve 170. maddelerinde, 1981 yılı öncesinde orman vasfını kaybetmiş alanların değerlendirilmesi konusunda emredici hüküm var. Bu hükmü kimse yerine getirememiş. Her hükümet satmak istemiş ama yapamamış. Çünkü tespit yoktu biz gelinceye kadar. Orman kadastrosu büyük ölçüde yapılamamış. Biz büyük seferberlik başlattık orman kadastrosu konusunda. Yüzde 95'i bitti. Bir de 2B alanlarının sınırlarını belirlemek yetmiyor. Bu alanlarda tapu kadastro işlemleri var. Hak sahipleri kim? Alanları ne? Bunların belirlenmesi gerekiyordu. Tapu Kadastro Kanunu'nda değişiklik yapmak suretiyle tapu kadastrosuyla orman kadastrosunun birlikte yapılmasına imkan tanıdık. Bu sayede tapular çıktı. Tapular Milli Emlak'a devredildi ve satılabilir hale geldi. 4-5 yıldır bununla yatıp kalkıyoruz. Bizim bilgi ve tecrübemiz olmasa bu hala çözülemezdi.'' Satışa çıkarılan 2B arazilerin 1981 yılı öncesinde işgal edilen alanlar olduğunu belirten Eroğlu, ''Bunlar üzerinde işgalciler bedava oturuyor. Bu alanlarda 75 milyonun hakkı var. Bu alanları alacağız, vatandaşa hizmet olarak sunacağız. Bu alanlar orman alanı değil. Bu parayla 2A-2B alanlarının 2 katından az olmamak üzere ağaçlandırma yapacağız. Orman köylülerine destek vereceğiz, ağaçlandırma faaliyetlerine katkı vereceğiz. Şimdiye kadar vergi bile alınamıyordu, işgal etmişler bedava oturuyorlar. Geçmişte yağmalanmış bu alanlar... Onun bedelinin alınmasıdır'' dedi. Eroğlu, 2B arazilerinin toplam 410 bin hektar olduğunu, bunun 100 bin hektarının satılamayacak durumdaki alanlardan oluştuğunu da açıkladı.
09.05.2012 - 18:37
null
[]
2B geliri deprem hazırlığı ve kentsel dönüşüme
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/2b-geliri-deprem-hazirligi-ve-kentsel-donusume,-S_tWxrKW0GbYxVt7tlTTg
Yoğun istek üzerine bir gün daha uzatılan konserleri on binlerce Tarkan hayranı izledi, son günde de coşku bir an düşmedi
ORHUN ATMIŞ
Tarkan’ın 20 Eylül’de başladığı Harbiye Açıkhava konserleri, önceki gün 7. konserle birlikte son buldu. Geçen yıl çocuğunun doğumu nedeniyle konserlerine ara vermişti “megastar”. Dönüşü de her yıl olduğu gibi yine muhteşem oldu. Tümü merdiven boşluklarına kadar dolu 7 gün boyunca Tarkan, on binlerce hayranını evlerine tatmin olmuş bir şekilde gönderdi. “Tarkan Zamanı” başlıklı konser maratonunda megastarı dinlemeye gelenler arasında onlarca ünlü ismin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve aileleri de vardı. Atlantis Yapım’ın organize ettiği Tarkan konserleri ilk olarak 6 gün olarak açıklandı, yoğun ilgi üzerine bir gün daha eklendi. Son günkü manzaraya bakıldığında ne kadar konser eklense o kadar kapalı gişe geçecek izlenimi vardı. Ne Tarkan enerjisinden bir şey kaybetti, ne de hayranları ona doydu. Heyecan içinde yerlerini alan izleyiciler Tarkan’ın geçmişten günümüze kliplerinden görüntülerinin yer aldığı kısa bir açılış videosuyla konsere ısındı. Sonra perde açıldı ve Tarkan özel pozuyla dumanların arasından belirdi. “Yolla” şarkısıyla başlayan coşku hiç azalmadı. Aralara sıkıştırılan bazı “slow” parçalar adeta seyirci biraz soluklansın diyeydi. Verilen aranın ardından seyirciler yine bir video gösterimiyle ikinci bölüme hazırlandı. Ancak bu kez video, doğaya verdiği destek artık herkes tarafından bilinen Tarkan’ın sesindendi ve iklim krizine yönelikti. İzleyiciler videoda plastik atıklarıyla kirletilen denizleri, fabrikaların o yoğun dumanını gördü. Tarkan da “Uyan” şarkısının şu sözlerini okuyordu bir yandan: “Yerimiz yurdumuz toprağımız yok oluyor ebediyen. Evimiz, yuvamız, biricik ocağımız gidiyor elden. Uyan! Uyan! Uyan! Uyan! Koy elini kalbine geç olmadan. Bu yolun sonu yokuştur deme, dağları aşarız eğer inanırsan.” İkinci bölüm bir hayli hareketli başladı. Öyle ki, “Kuzu Kuzu”yu ayakta dans ederek dinledikten sonra yerlerine oturmaya kalkanları “Hiç oturmaya niyetlenmeyin” diyerek uyardı ve “Şımarık”, “Hüp” gibi hareketli şarkılarını söylemeye ve klasikleşen dans figürlerini sergilemeye devam etti. Bu bölümün yarısına ulaşıldığında ise yine bir soluklanma zamanı geldi. Bu kez Tarkan da oturarak, akustik gitar eşliğinde “Yandım”, “Unutmamalı”, “Ay” gibi birkaç şarkı seslendirdi. Bu süre zarfında toplanan enerji, konser bitene kadar insanların yerlerine bir daha oturmamasını sağladı. “Megastar” konserini başladığı gibi “Yolla” şarkısıyla ve seyircilere yolladığı öpücükleriyle sonlandırdı. Tarkan’ın gitaristleri Can Şengün ve Alp Ersönmez ile diğer müzisyen ekibin coşku dolu konser maratonundaki emeklerinin hakkını verelim. Son günkü konseri izlemeye gelenler arasında efsane sanatçı Emel Sayın da vardı. Velhasıl, Tarkan’ın bu coşkulu konserleri insanı düşünmeye sevk ediyor... Tarkan’ın 90’lardaki zamanın ötesinden gelen şarkıları ve cüretkâr klipleri hâlâ hafızalarda. İnsanın aklına 21. yüzyılda özgürlükleri gün geçtikçe kısıtlayan muhafazakâr bir siyasal iklimde yaşamasaydık, acaba Tarkan o vizyonuyla neler ortaya koymuştu sorusu geliyor. Acaba, sırf istendiği gibi davranmadığı için ona mesafeli olmayan, onu baştacı eden bir siyasi iklimde Tarkan neler başarıyor olurdu? Bunu maalesef bilemeyecek olsak da, her yıl “Tarkan Zamanları”nın 7’den 70’e iple çekileceğini, konserlerde insanların “Tarkaaan” diye bağıracağını öngörebiliyoruz.
30 Eylül 2019 Pazartesi, 08:43
cumhuriyet
null
7’den 70’e Tarkan coşkusu
Sanat
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kultur-sanat/1604618/7_den_70_e_Tarkan_coskusu.html
ABD Başkan yardımcısı Joe Biden, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile telefonda görüştü. Görüşmede IŞİD'le mücadele ele alındı. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da, KYB Genel Sekreter Yardımcısı Salih'le görüştü.
null
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin ofisinden yapılan açıklamada, ABD Başkan yardımcısı Jeo Biden ile Mesud Barzani'nin telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi. Biden ile Barzani Irak’taki son siyasi gelişmelerle yaşanan krizin çözümüne dair fikir alışverişinde bulundu. İki taraf, Irak'ta siyasi sürecin normalleşmesi için ortak hareket etme kararı aldı. Barzani ve Biden'ın görüşmesinde ayrıca Musul’un IŞİD'in işgalinden kurtarılması için Iraklı güçlerle Peşmerge'nin dayanışmasının devam etmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Sekreter yardımcısı Berham Salih ile görüştü. Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Lavrov'un Moskova'da bulunan Berham Salih ile görüştüğü belirtildi. Görüşmede Lavrov ile Salih'in Ortadoğu'da Kürt faktörünün rolünün artması ışığında IŞİD'e karşı mücadele, Irak'taki siyasi süreç ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) durumunu değerlendirdikleri ifade edildi. Açıklamada, Rusya'nın Irak'ın dahili sorunlarının, ülkedeki bütün etnik ve dini grupları kapsayan siyasi güçlerin diyalog yoluyla toprak bütünlüğü ve egemenlik ilkeleri gözetilerek çözülmesini desteklediği belirtildi.
12.04.2016 - 10:17
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa']
ABD Başkan yardımcısı Biden'dan Barzani'ye telefon
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-baskan-yardimcisi-bidendan-barzaniye-telefon,YJPLw01t90yZwkltGsvgsQ
Bosna'da yayımlanan bir gazete, THY'nin BH Airlines'ın kalan yüzde 51 hissesini de alacağını yazdı.
null
Bosna'da yayımlanan Dnevni Avaz gazetesi, Türk Hava Yolları'nın , Müslüman-Hırvat Federasyonu'nun resmi havayolu olan BH Airlines şirketinin kalan yüzde 51 hissesini de gelecek yılın başında satın alacağını duyurdu. Türk Hava Yolları, BH Airlines'ın yüzde 49'unu 2008 yılında ortaklık anlaşması yoluyla satın almış, şirketin 5 milyon Euro'luk uçak kiralama masrafını üstlenerek 5 milyon Euro daha ilave yatırım yapacağını belirtmişti. Bosna havayolu şirketinin yetkilileri gazeteye yaptıkları açıklamada satışın, kurulması beklenen yeni Müslüman-Hırvat Federasyonu hükümetinin göreve gelmesinin ardından gerçekleşeceğini söylediler.
30.12.2010 - 14:53
null
[]
THY, BH Airlines'ın tamamını alıyor
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/thy-bh-airlinesin-tamamini-aliyor,umI3_nNbq0u4nzTde-CYjw
Kaçarak denize düşen Angus cinsi iki büyükbaş hayvandan biri vinçle denizden çıkartıldı, diğeri ise yaklaşık 6 saat süren kovalamada uyuşturucu iğneler de fayda etmeyince vuruldu.
null
Gölcük'ün Sepetlipınar Mahallesi'nde saat 11.00 sıralarında, bir çiftlikten İstanbul'daki mezbahaneye götürülecek olan angus cinsi büyükbaş hayvanlar kamyonlara yüklenmeye başlandı. Bu sırada kaçan 2 angusu, çiftlik sahibi Hayrettin Sevinç ve vatandaşlar yakalamaya çalıştı, ancak başarılı olunmayınca Kocaeli Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerine haber verildi. İtfaiye ekipleri ve çiftlik görevlilerince kovalanan anguslar, Kocaeli Serbest Bölge mevkisinde denize düştü. İtfaiye ekipleri tarafından botlarla denizde sıkıştırılan anguslardan biri kıyıya doğru getirilerek vinçle denizden çıkartıldı. Yaklaşık 200 metre denize açılan diğer angus ise bir süre sonra kıyıya çıkarak kaçmaya devam etti. Çiftlik çalışanları ile itfaiye ekiplerince yakalanmaya çalışılan angusa, havalı tabancayla 2 adet uyuşturucu iğne sıkıldı. Buna rağmen kaçmaya devam eden angus, Sepetlipınar Mahallesi'nde bazı evlerin bahçesine girdi. Önüne çıkan vatandaşları da kovalayan angus, saat 17.00 sıralarında Dost Sokak'ta Hayrettin Sevinç tarafından av tüfeğiyle vuruldu. Kanlar içinde yere düşen angus, çiftlik çalışanlarından Şaban Turan tarafından bıçakla kesildi.
29.05.2011 - 19:51
Anadolu Ajansı
[]
Kocaeli angusları denize döktü!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kocaeli-anguslari-denize-doktu,yY0rNwy_nkiTvqGLE67KHQ
Beşiktaş Yönetim Kurulu olağanüstü seçim kararı aldı.
cumhuriyet.com.tr
Beşiktaş'ta yönetim kurulunun olağanüstü toplantısı sona erdi, olağanüstü seçim kararı alındı. Kongre 13 Ekim'de çoğunluk sağlanmazsa 20 Ekim'de olacak. Fikret Orman başkanlığında Vodafone Park'taki kulüp binasında yapılan toplantının ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan yönetim kurulu üyesi Deniz Atalay, "Olağanüstü seçimli bir genel kurul kararı aldık. İlk toplantımız 13 Ekim tarihinde olacak. Çoğunluk sağlanmazsa 20 Ekim olarak gerçekleşecek. Beşiktaş camiasına hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu. Başkan Orman'ın istifa etmediğini ve süreç içinde değerlendirmede bulunacağını dile getiren Atalay, "Fikret Orman, Beşiktaş Kulübü Başkanlığından zaten istifa etmedi. Görevini bırakmadı. Başkanımızın başkanlığı devam ediyor. Böyle bir şeyi biz yönetim kurulu olarak kabul etmezdik, etmiyoruz. O da bizim isteğimizi kırmadı, görevinin başındadır." ifadelerini kullandı. Süreç içinde başkana büyük ilgi olduğunu aktaran Atalay, sözlerini şöyle tamamladı: "Yönetim kurulundan kimsenin istifası yok. Beşiktaş'ta sportif başarı ya da yönetim kurulunun icraatleriyle ilgili eleştiriler mutlaka olur. Tepkiler de olur ama bu insanların haysiyeti ya da namusu üzerinden olursa kabul edilemez. Başkan da bunun kırgınlığını yaşıyor. Beşiktaş camiasının da bunu kabul etmemesi lazım çünkü bu gelenek haline gelir. Yarın Fikret Orman olmaz başkası olur. Başkan olunca bu sıkıntıyı yaşar, buna engel olmamız lazım."
26 Eylül 2019 Perşembe, 14:35
cumhuriyet
null
Beşiktaş'ta seçim kararı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/spor/1599327/Besiktas_ta_secim_karari.html
CHP’den Karşıyaka Belediye’si başkan adayı aday Nilüfer Bakoğlu, Zübeyde Hanım’ın mezarına ev sahipliği yapan ilçede bir kadın adayın gösterilmesinin AKP’nin gerici kuşatmasına karşı anlamlı bir hamle olacağını söyledi.
Uğurcan Ülger
Cumhuriyet devrimlerinin üzerinde yükseldiği cinsiyet eşitliği ve kadının özgürleşmesinde Karşıyaka’nın sembolik bir önemi olduğunu kaydeden Bakoğlu, “Karşıyaka, Atatürk’ün annesini emanet ettiği bir kent. Bu nedenle Karşıyaka’da bir kadın adayın ön plana çıkması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve 30 yıl Karşıyaka Belediyesi’nde üst düzey görevlerde bulunduğunu anımsatan Bakoğlu, “Çeşitli birimlerde birçok projeye imza attım. Karşıyaka’nın sokak sokak ihtiyaçlarını ve eksiklerini biliyorum. Çözümleri de biliyorum. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yapısından kaynaklı sıkıntılarının da farkındayız. Bunların tümüne birden çözüm bulmak gerekiyor” dedi. Gerici saldırıların kadınlar ve çocuklar üzerinde yoğunlaştığına dikkat çeken Bakoğlu, belediye başkanı seçilmesi durumunda Karşıyaka Belediyesi’nin çocuk istismarı ve kadın özgürlüğü konusunda yapacağı çalışmalarla dünya çapında ses getireceğini dile getirdi.
5 Ocak 2019 Cumartesi, 02:07
cumhuriyet
null
‘Gerici kuşatmaya kadın aday’
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yerel_yonetimler/1191445/_Gerici_kusatmaya_kadin_aday_.html
UEFA, Fenerbahçe’nin 1 maçlık seyircisiz oynama cezasına yaptığı itirazı reddetti. Sarı lacivertli takım, Bate Borisov ile İstanbul’da yapacağı rövanş maçını seyircisiz oynayacak.
null
UEFA Disiplin Kurulu, Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi 2. turunda 21 Şubat'ta sahasında Belarus'un Bate Borisov takımı ile yapacağı maçın seyircisiz oynanmasına karar vermişti. Ceza, Fenerbahçe'ye bu sezon Avrupa arenasındaki maçlarda sarı lacivertli taraftarların sebep olduğu saha ve seyirci olayları nedeniyle verilmişti. Sarı lacivertli kulübe ayrıca 40 bin Euro da para cezası verilmişti. Fenerbahçe ise ceza sonrası UEFA Tahkim Kurulu'na itirazda bulunmuştu. Ancak Tahkim Kurulu, Fenerbahçe’nin 1 maçlık seyircisiz oynama cezasına yaptığı itirazı reddetti. Sarı lacivertli takım, Bate Borisov ile İstanbul’da yapacağı rövanş maçını seyircisiz oynayacak.
14.02.2013 - 22:10
Ntvspor
[]
UEFA'dan Fener'e kötü haber
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/uefadan-fenere-kotu-haber,QQkt5lF6sUynbouKQaZwbg
Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi, engellilerin her açıdan rahatça kullanabileceği, ''sıfır engelli'' konut projesi hazırladı.
null
Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şube Başkanı Hulusi Kalender, engellilerin yaşayacağı sitede, girişinden çıkışına kadar tüm ortamlarda ''sıfır engel'' olacağını söyledi.  Kalender, dernek olarak engellilerin, engellerinden dolayı muhtaç duruma düşürülmesini ve bu durumda kalmasını istemediklerini, bunu ortadan kaldırmak için çalışmalar yaptıklarını belirtti.  Engellilerin çoğunun ailelerinin fakir ve dar gelirli olduğunu ve kendilerine uygun olmayan evlerde oturduğunu ifade eden Kalender, ''Merdivenler dik. Engelli ikinci ya da üçüncü katta oturuyor. Mesela bir kızımız var, her gün üçünü kata kucakta inip çıkıyor. Asansör yok'' dedi.  Kalender, bir engellinin aldığı maaşın 200-300 lira olduğunu, engellinin aldığı bu maaşla konut sahibi olmasını istediklerini belirtti.  Devletin dar gelirli kişilere yönelik olarak konut projeleri yaptığını, bu projenin bir benzerinin engelliler için yapılabileceğini düşünerek, ''Engelsiz Konutlar'' projesi hazırladıklarını dile getiren Kalender, şöyle konuştu:  ''Engellilerin yaşayacağı sitede, girişinden çıkışına kadar tüm ortamlarda 'sıfır engel' olacak. Her şey dört dörtlük olur mu, olmaz ama en azından onların hayatını kolaylaştırmaya çalışacağız. Sitenin ve apartmanların girişi engellilerin kullanımına uygun olacak. Çift asansör olabilir. İç donanım da engellilere uygun olarak düzenlenebilir. Yani engellilerimizin hayatını kolaylaştıracak şekilde yapılacak düzenlemelerle her türlü tedbir alınabilir. Bizim projemizde bunlar var.  2007 yılında projeyle ilgili müracaatımızı yaptık. Belediye yer tahsisinde bulundu. Valilik kanalıyla girişimlerde bulunduk. Milletvekillerimizle görüşüldü. Gaziantep ziyaretinde konuyu Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'e de ilettik. Gerekli müracaatları yaptık, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'nden yanıt bekliyoruz. Randevu alıp gideceğiz.''
25.10.2010 - 11:42
null
[]
Engelliler için 'engelsiz konut'
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/engelliler-icin-engelsiz-konut,Hw_-YB-oMk-UKLH-LMLuiw
Avrupa Spor Bakanları Konferansı'ndan 'şike'yle uluslararası mücadele kararı çıktı. Alınan karara göre sporda şike ve manipülasyonla mücadele için Avrupa Konseyi bünyesinde müzakerelere başlanacak.
null
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ta toplanan Avrupa Spor Bakanları, sporda şike ve manipülasyonla mücadele amacıyla uluslarası bir sözleşme hazırlanması konusunda görüş birliğine vardı. Avrupa Spor Bakanları Konferansı sonunda kabul edilen kararda, sözleşmenin hazırlanması için Avrupa Konseyi bünyesinde müzakerelere başlanması istendi. Karara göre, müzakereler Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin spor dairesi tarafından yürütülecek. Müzakerelere, Avrupa Konseyi'nin dışında Avrupa Birliği, UEFA, Uluslararası Olimpiyat Komitesi, ulusal ve uluslararası spor kurum ve kuruluşları ile bahis operatörleri de dahil edilecek. Müzakereler sonunda hazırlanacak taslak sözleşme metni Avrupa Konseyi'nin karar organı olan Bakanlar Komitesi'ne sunulacak. Taslak metne son şekli Bakanlar Komitesi tarafından verilecek. Avrupa Konseyi yetkilileri tüm bu işlemlerin 1 ila 2 yıl arasında bir zaman dilimine yayılacağını belirtiyor. Konferansa katılan Avrupa Konseyi ülkelerinin büyük çoğunluğu sporda şike ve manipülasyona karşı uluslararası bir sözleşme hazırlanmasına açık destek verdi. Ancak İngiltere, Hollanda ve İskandinav ülkeleri değişik gerekçelerle kimi çekinceler öne sürdü. Avrupa politikaları konusundaki "şüpheci" yaklaşımlarıyla bilinen İngiltere ve Hollanda, hukuksal planda bağlayıcı bir sözleşme hazırlanmasına sıcak bakmadıkları mesajı verdiler. İskandinav ülkeleri ise sporun "özel" bir konu olduğunu belirtip bu alanda yasal düzenlemeye mesafeli olduklarını belirttiler. Buna karşılık Fransa en kısa sürede uluslarası bir sözleşme hazırlanması fikrini savundu. Fransa Spor Bakanı David Douillet, sözleşmenin bu yıl sonuna kadar hazırlanması önerisinde bulundu. Konferansta Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan tarafından temsil edilen Türkiye de sözleşmeye destek veren ülkeler arasında yer aldı. Konferansın en fazla ilgi gören konuğu UEFA başkanı Michel Platini oldu. Platini, konferansta yaptığı konuşmada, sporda şike ve manipülasyonun ardında organize suç şebekelerinin olduğunu söyleyerek, "felaket" olarak tanımladığı bu akıma karşı uluslararası bir sözleşme hazırlanması çağrısında bulundu. UEFA başkanı, "şike ve manipülasyona karşı uluslararası bir sözleşme dürüst ve samimi bir sporu şekillendirmek için ilk aşama olacaktır" dedi. Avrupa'da futbol kulüplerinin mali durumuna da değinen Platini, Avrupa kulüplerinin 2010 yılında 1.6 milyar Euro zarar ettiğini ancak aynı dönemde hiçbir zaman olmadığı kadar da para kazandıklarına vurguda bulundu. UEFA başkanı, isimlerini vermediği bazı Avrupa kulüplerini "dev casino" olarak tanımladı. Kimi Avrupa kulüplerinin milli takımlara oyuncu göndermeyi reddetmesini de eleştiren Platini, "Milli takımlar arası müsabakalar Avrupa vatandaşlığının ifadesidir. Hatta kıtamızın kültürel mirasının parçasıdır diyebilirim. Ancak milli takımlar zor bir dönemden geçiyor. Oyuncularını serbest bırakmak istemeyen bazı kulüplerin tutumu nedeniyle meşruiyetleri zayıflamış durumda" şeklinde konuştu. Platini bu fenomenle mücadele konusunda İspanya'nın kulüpleri milli takıma oyuncu göndermeye mecbur kılan yasal düzenlemesini örnek gösterdi.
16.03.2012 - 02:29
null
[]
Avrupa 'şike'ye savaş açtı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/avrupa-sikeye-savas-acti,Pe6nfCdCzkSUkgESTN7WlA
Erzurum Devlet Tiyatrosu (DT) bu sezon 56 bin seyirciye ulaştı.
cumhuriyet.com.tr
2010-2011 tiyatro sezonunda biri çocuk 4 oyunla perdelerini tiyatroseverler için açan Erzurum DT, son 8 yılda seyirci sayısını artırdı. ve adlı oyunlar bu sezon 226 kez sahnelendi. Kent merkezi, ilçeler ve turne programları dahil olmak üzere 4 oyun, 56 bin 891 seyirci tarafından izlendi. Erzurum DT'nin son 8 yılda sergilediği oyun ve seyirci istatistikleri şöyle:
6 Temmuz 2011 Çarşamba, 10:28
cumhuriyet
null
Erzurum DT 56 bin seyirciye ulaştı
diger
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/264016/Erzurum_DT_56_bin_seyirciye_ulasti_.html
FETÖ'nün futbol yapılanmasına ilişkin davada tutuklu yargılanan eski milli kaleci Ömer Çatkıç'ın tahliyesine karar verildi.
null
haberi!  Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) futbol yapılanmasına ilişkin, eski futbolcular Bekir İrtegün, Zafer Biryol, Ömer Çatkıç ve Uğur Boral'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklardan Ömer Çatkıç'ın tahliyesine hükmedildi.  İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklu sanıklar Ömer Çatkıç ve Zafer Biryol ile tutuksuz sanıklar Uğur Boral, Bekir İrtegün, Ersin Güreler ve antrenör İsmail Şengül'ün savunması alındı. Tutuklu sanıklar tahliye, tutuksuz sanıklar da beraat ve adli kontrollerin kaldırılması talebinde bulundu. Davaya ilişkin görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı, sanık Ömer Çatkıç'ın, mevcut delil durumu ve istenen ceza miktarı göz önüne alınarak tahliyesine, Zafer Biryol'un bu halinin devamına karar verilmesini istedi. Savcı, ayrıca tutuklu sanıklar hakkında uygulanan yurt dışı çıkış yasağının da devamını talep etti.   Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Ömer Çatkıç'ın savunmasının alınmasını ve samimi beyanlarını dikkate alarak tahliyesine, diğer tutuklu sanık Zafer Biryol'un bu halinin devamına karar verdi.  Heyet, tutuksuz sanıklar Uğur Boral, Bekir İrtegün, Ersin Güreler ve antrenör İsmail Şengül hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti.
16.10.2018 - 16:27
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'son dakika', 'FETÖ', 'son dakika haberleri', 'haber']
FETÖ'nün futbol yapılanması davasında Ömer Çatkıç'a tahliye
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/fetonun-futbol-yapilanmasi-davasinda-omer-catkica-tahliye,JjAM3bdt2EGsMw5TEBr7fg
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Mavi Tünel çıkışında yapımını sürdürdükleri hidroelektrik santralinin KOSKİ Genel Müdürlüğü için önemli bir gelir kaynağı olacağını söyledi. Çalışmaları yerinde inceleyen Başkan Altay, hidroelektrik santralinde 20 bin haneli bir yerleşim yerinin ihtiyacına tekabül edecek elektrik üretileceğini ve projenin 5 yıl içinde kendini amorti edeceğini ifade etti.
null
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Mavi Tünel çıkışında yapımını sürdürdükleri hidroelektrik santralinin KOSKİ Genel Müdürlüğü için önemli bir gelir kaynağı olacağını söyledi. Çalışmaları yerinde inceleyen Başkan Altay, hidroelektrik santralinde 20 bin haneli bir yerleşim yerinin ihtiyacına tekabül edecek elektrik üretileceğini ve projenin 5 yıl içinde kendini amorti edeceğini ifade etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Altay, Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapımı sürdürülen hidroelektrik santralinde incelemelerde bulundu. Konya’nın en önemli yatırımı olan Konya Ovası Projesi’nin (KOP) hızla ilerlediğini belirten Başkan Altay, “KOP’la hem Konya’nın içme suyunu karşılıyoruz hem de tarımsal sulamada 414 milyon metreküp su yapılan barajlarla Konya Ovasına aktarılmış olacak. Bunun yanında, Cumhurbaşkanımızın direktifleri ve bir Konya hediyesi olarak şu anda Mavi Tünel çıkışına hidroelektrik santrali inşa ediyoruz. 25 megavat gücündeki hidroelektrik santrali için 85 milyon lira tutarında ihaleler tamamlandı. İnşallah Nisan ayı gibi burada elektrik üretmeyi planlıyoruz” dedi. Mavi Tünel Hidroelektrik Santralinde 20 bin haneli bir yerleşim yerinin ihtiyacına tekabül edecek elektrik üretileceğini kaydeden Başkan Altay, “Bu, KOSKİ için çok önemli gelir kaynağı oluşturacak. 5 yıl içinde projenin kendini amorti etmesini bekliyoruz. KOP kapsamında hem Konya’ya memba suyu kalitesinde içme suyu temin ediyoruz hem de buradan oluşacak elektrik enerjisi ile KOSKİ’ye ekonomik anlamda katkı sağlamış olacağız. Çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor” ifadelerini kullandı. Konya Ovası Projesi’nin tamamlanması için de çalışmaların devam ettiğini kaydeden Başkan Altay, “Şu anda Dedemli’nin taşınma sürecini ve ikinci etap tünelin yapılması ile ilgili projeleri takip ediyoruz. İnşallah 2020’nin sonunda tamamlanmış olacak ve Konya Ovasına 414 milyon metreküp suyu aktarmaya başlamış olacağız. Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
29 Eylül 2019 Pazar, 13:28
haberturk
[]
Hidroelektrik santrali ile Konya kazanacak
null
https://www.haberturk.com/konya-haberleri/72216907-hidroelektrik-santrali-ile-konya-kazanacak
Kastamonu’da sahibinin elinden kaçan kurbanlık dana, dereye düştü. Kayalıklara sıkışan talihsiz dana, 1 saatlik çalışma sonucunda kurtarıldı.
null
Küre'nin Topçu köyünde oturan Celal Kürekçi, Kurban Bayramı için İnebolu hayvan pazarına 5 büyükbaş hayvan getirdi. Hayvanlardan biri kamyondan indirilirken sahibinin elinden kurtulup kaçtı. Dere içinde koşmaya başlayan 300 kiloluk danayı yakalamak mümkün olmadı. Vatandaşları peşinden koşturan dana bir süre sonra kayaların arasına sıkışıp kaldı. Danayı sıkıştığı yerden kurtaramayan vatandaşların haber vermesi üzerine zabıta ve polis ekipleri yardıma geldi. Olay yerine getirilen iş makinesiyle dananın çevresindeki büyük kayalar alındı. Ancak hayvan bulunduğu yerden çıkartılamadı. Bu sefer de danayı kurtarmak için kalas ve demir çubuklar kullanıldı. Bu sırada iş makinesi ile suyun yönü değiştirilerek dananın bulunduğu yerdeki derinliğin artması önlendi. Vatandaşların uzun uğraşları sonucu 1 saat sonra kurtarılan dana güçlükle ayağa kalkabildi. Ayaklarında yaralar oluşan dana, satılmak için tekrar pazara götürüldü. Hayvanın sahibi Celal Kürekçi, dananın kurtarılmasına yardım eden herkese teşekkür etti.
22.10.2012 - 13:33
Anadolu Ajansı
[]
Kurbanlık dananın kaçışı derede sonlandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kurbanlik-dananin-kacisi-derede-sonlandi,3uyJuOtwtkeFGa30kRUcKQ
Ünlü bir lokantalar zinciri sahibinin 17 yaşındaki torunu, “Kızlara laf atma” diyen bulaşıkçı kadını bıçakladı. Lokanta çalışanları aile büyüğü gelinceye kadar bekleyince, bulaşıkçı kadın kan kaybından yaşamını yitirdi.
null
Ünlü bir et lokantaları zincirinin sahibi S.N.’nin Bahçelievler’deki lokantasında 14 Mart’ta işlenen cinayetin detayları ortaya çıktı. Hürriyet gazetesinin haberine göre; Nuriye Korkut, Giresun Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nü kazanan kızı Duygu’yu (18) okutabilmek için, Bahçelievler’deki lokantada günlük 30 TL’ye bulaşıkçı olarak çalışıyordu. İddiaya göre, S.N.’nin torunu Ö.F.N. (17), 14 Mart günü, komi olarak çalıştığı, dedesinin Bahçelievler’deki lokantasına geldi. Ve müşteri olmadığı için, yoldan geçen kızlara sözle sataşmaya başladı. Duruma tanık olan Nuriye Korkut, “Senin de annen, kızkardeşin var, böyle yapma” diyerek Ö.F.N.’yi uyardı. Bu nedenle çıkan tartışma, araya garsonların girmesiyle sona erdi. Korkut da alt kattaki bulaşıkhaneye indi. Ancak Ö.F.N., saat 15.00 sıralarında kirli tabakları alt kata indirdiğinde ikili arasında yeniden tartışma çıktı. Ö.F.N., Korkut’u 6’sı karnından 1’i sırtından olmak üzere 7 kez bıçakladı. Korkut yere yığılırken, lokanta çalışanları, polis ve ambulansı aramadan, önce S.N.’nin lokantalardan sorumlu oğlu H.N.’yi aradılar. Yaklaşık 40 dakika sonra lokantaya ulaşan H.N., ambulans ve polisi aradı. Olaydan 50 dakika sonra gelen sağlık ekipleri, Korkut’un hayatını kaybettiğini belirledi. Polis Ö.F.N., lokanta müdürü ve H.N.’yi gözaltına aldı. H.N. ve lokanta müdürü ifadeleri sonrası salıverildi. Cinayet, olaydan 9 saat sonra Korkut’un ailesine bildirildi. Nöbetçi mahkemede tutuklanan Ö.F.N., “Ağır hakaretler etti. Bıçağı 1 kez vurdum. Sonrasını hatırlamıyorum” dedi. Amca H.N. ise, şöyle konuştu: “Kadının üzerinde kan yoktu. Bayıldı sanmışlar. Beni aradılar. ‘Bekleyin’ dedim. Gelir gelmez ambulansı ve polisi aradım. Delil karartma ya da çocuğu saklama gibi bir şey de olmadı. Büyüklerimizle görüştük. Vefat eden hanımefendinin kızının tüm eğitim masraflarını karşılamak istiyoruz.” Adli Tıp, Korkut’un derin damar yırtılmasına bağlı olarak iç kanamadan hayatını kaybettiğini tespit etti. Nuriye Korkut’un eşi Osman Korkut ise şu iddialarda bulundu: “Eşim 10.00’da işte oluyor. Akşam 22.30 gibi işten çıkması lazım. Cinayetin olduğu gün 17.00’de işten çıkmıştım. Evde televizyon izlerken uyuyakaldım. 01.00 gibi polisler eve geldi. Bu kadar saat niye gelmemişler? Bana haber verilmeden cenaze neden kaldırılmış? Çok soru işaretleri var. Bu cinayet 17 yaşında bir çocuğun üzerine bırakıldı. Gerçek katilin yakalanmasını istiyorum. Eşim 2- 2,5 yıldır orada. Ancak 3 ay önce sigorta yaptılar.”
23.03.2012 - 08:46
null
[]
Patronu beklediler, kan kaybından öldü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/patronu-beklediler-kan-kaybindan-oldu,6vp5hX9Gf0qCmnZ3SDlqUw
Atlanta kentinde polisle tartışan bir kadın, polisin sert müdahalesine maruz kaldı.
null
Amerika, polisin bir kadına karşı kullandığı şiddeti konuşuyor. Atlanta kentindeki bir restoranda polis memuru ile bir kadın arasında yaşanan kavganın görüntüleri medyada geniş yer buldu. Görüntülerin başında polisle kadının, nedeni bilinmeyen bir konuda tartıştıkları görünüyor. Kısa süreli tartışmadan sonra polis memuru, kadına yumruk atıyor. Yaşanan arbedenin ardından bir başka polisin de yardımıyla kadın etkisiz hale getiriliyor ve kelepçelenerek restoranın dışına götürülüyor. Görüntülerin basına yansımasından sonra bir açıklama yapan Atlanta Polis Departmanı olayın incelendiğini açıkladı ancak daha fazla bir yorumda bulunmadı. Olaya karışan kadın konu hakkında şimdiye kadar konuşmadı ancak kadının bir arkadaşı yaşananları polisin başlattığını ve kavga sonrasında gözaltına alınarak 24 saati hücrede geçirdiklerini söyledi.
27.04.2011 - 17:44
null
[]
ABD'de polis şiddeti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdde-polis-siddeti,n6Trs76_NUSwZ4i3oLUBSg
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Halep tasarısı oybirliğiyle kabul edildi. Karara göre, Halep'te tahliyelerde uluslararası gözlemciler görev yapacak.
cumhuriyet.com.tr
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde bugün Halep'teki tahliyelerle ilgili olarak oylanan karar tasarısı oybirliğiyle kabul edildi. Tasar, tahliyeleri denetlemek için bölgeye 100'den fazla Birleşmiş Milletler personelinin gönderilmesini öngörüyor.
19 Aralık 2016 Pazartesi, 17:17
cumhuriyet
null
Birleşmiş Milletler'den 'Halep' kararı
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/647737/Birlesmis_Milletler_den__Halep__karari.html
Beşiktaş, Turkcell Süper Lig'in 31. haftasında bugün sahasında Sivasspor ile karşılaşacak.
null
Ligde son 3 maçta 7 puan kaybederek zirve yarışının uzağında kalan Beşiktaş, bugün kümede kalma mücadelesi veren Sivasspor'u ağırlayacak. Siyah-beyazlılar, taraftarı önünde rakibini yenerek, moral bulmak amacında. Beşiktaş'ta kırmızı kart cezalıları İbrahim Toraman ve Ernst ile Sivasspor karşısında takımlarını yalnız bırakacak. Siyah-beyazlı takımda son antrenmana kaleci Ramazan, Yusuf Şimşek, Ekrem Dağ, İbrahim Toraman ve Holosko katılmadı. Nihat, Nobre ve Tabata'nın kamp kadrosuna dahil edildiği, ameliyatlı dizinde darbe sonrası kanama oluşan Holosko'nun bugün yapılacak kontrollerden sonra durumuna karar verileceği belirtildi. İnönü Stadı'nda saat 19.00'da başlayacak maçı hakem Kuddusi Müftüoğlu yönetecek.
23.04.2010 - 14:55
null
[]
Kartal moral arıyor
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/kartal-moral-ariyor,7Udv-rNHqEuh2JV1cAetxg
Doğu Anadolu'da etkili olan dondurucu soğuk hava hayatı olumsuz etkiledi. Bölgede mevsimin en soğuk gecesi eksi 34 dereceyle Erzurum'da yaşandı.
null
Meteoroloji Erzurum Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, kar yağışının etkisini yitirmesinin ardından Sibirya üzerinden gelen soğuk hava akımının etkisi altına giren bölgede, hava sıcaklıklarında ani düşüş oldu. Gece ölçülen en düşük hava sıcaklıkları, sıfırın altında olmak üzere Erzurum'da 34, Ardahan ve Ağrı'da 24, Kars'ta 19, Erzincan'da 15 ve Iğdır'da 9 derece olarak kaydedildi. Meteoroloji yetkilileri, bölgede mevsimin en düşük hava sıcaklığının 34 dereceyle Erzurum'da yaşandığını belirtti. Günün en yüksek hava sıcaklıklarının da Erzurum'da eksi 16, Kars ve Ağrı'da eksi 14, Ardahan'da eksi 13, Erzincan'da eksi 5 ve Iğdır'da 1 derece olacağı tahmin ediliyor. Bu arada yetkililer, gündüz hava sıcaklıklarında yarın 10 derecelik bir artış olmasının beklendiğini ifade etti. Öte yandan, dondurucu soğuk hava bölgede hayatı olumsuz etkiliyor. Sabah saatlerinde birçok aracın yakıtı donarken, sürücüler araçlarını pürümüzle ısıtarak çalıştırabildi. Kaldırımların adeta buz pistine dönüştüğü bölge illerinde, yollarda da yoğun buzlanma nedeniyle araç trafiğinde zaman zaman aksamalar yaşanıyor. Bölgede kar ve tipi nedeniyle de Erzurum'da 307, Tunceli'de 210, Muş'ta 80, Kars'ta 62 ve Ardahan 38 olmak üzere toplam 697 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor. İl Özel İdare Müdürlüklerine bağlı karla mücadele ekipleri, kapalı köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Karla mücadele ekipleri, yol açma çalışmalarının yanı sıra ulaşımın sağlanamadığı köylerde durumu ağır olan hastaları da hastaneye yetiştiriyor. Erzurum'un Tekman ilçesinde yolu kar nedeniyle ulaşıma kapalı olan Karataş köyünde doğum sancısı çeken Saliha Akbaba da İl Özel İdare Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce karüstü araçla Tekman Devlet Hastanesine kaldırıldı. Öte yandan, bölgedeki Kağızman-Tuzluca ayrımı-Cumaçay, Sarıkamış-Karaurgan ayrımı-Gaziler ve Karayazı-Göksukara kara yollarında kar ve tipi yüzünden ulaşıma kapalı bulunuyor. Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı karla mücadele ekiplerinin kapalı yolların ulaşıma açılması için başlattığı çalışmalar devam ediyor.
27.01.2010 - 12:51
Anadolu Ajansı
[]
Erzurum -34'ü gördü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erzurum-34u-gordu,9mBGL4cCRESgEJngC6kH3Q
Barcelona Kulübü, Arjantinli futbolcusunun böbreklerindeki sorundan dolayı bir dizi analizden geçeceğini duyurdu.
null
Barcelona Kulübü, bugün takımla antrenmana çıkmayan Lionel Messi'nin böbreklerindeki sorunun tekrarladığını açıkladı. Barcelona Kulübünden yapılan yazılı açıklamada, geçtiğimiz aralık ayında yaşadığı böbrek rahatsızlığı nükseden Arjantinli futbolcunun bir dizi analizden geçirileceği ve çarşamba günü takıma dahil olacağı bildirildi. Lionel Messi, aralık ayında yaşadığı böbrek taşı ağrısından dolayı Dünya Kulüpler Kupası'ndaki Guangzhou Evergrande maçında forma giyememişti. Öte yandan İspanyol basını, böbrek taşı sorunundan dolayı yarın Messi'ye endoskopik cerrahi müdahale yapılabileceğini iddia etti. Messi'nin 10 Şubat Çarşamba günü deplasmanda Valencia ile oynanacak Kral Kupası yarı final rövanş maçında forma giymeyeceği belirtilirken, 14 Şubat Pazar günü La Liga'daki Celta maçında da görev alma olasılığının düşük olduğu kaydedildi.
08.02.2016 - 23:35
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Spor', 'Genel']
Barcelona'dan Messi'nin sağlık durumuna ilişkin açıklama
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/barcelonadan-messinin-saglik-durumuna-iliskin-aciklama,A7vBenLVrECx19-Z3h_2Dw
ABD'de elinde tüfekle bara giren soyguncu, müşterilerin cüzdan ve telefonlarını almaya başladı. O sırada bar sandalyesinde oturan bir adam, vurdumduymaz bir şekilde içkisine devam etti.
DHA
Olay, ABD'nin Missouri eyaletindeki St. Louis kentinde, 28 Ağustos'ta meydana geldi. Elinde tüfekle bara giren soyguncu, bardaki müşterilerin telefon ve cüzdanlarını almaya başladı. Güvenlik kamerasınca kaydedilen görüntülerde, soyguncunun içeriye daldığı, barmen ve diğer müşterilerin ellerini havaya kaldırarak panik olduğu görüldü. O sırada bar sandalyesinde oturan bir adam ise soyguncuyu görmezden gelerek içkisine devam etti. Soyguncu, başta vurdumduymaz adama yaklaşarak, elinde tuttuğu telefonu almak istedi. Ancak, adam telefonunu vermeyi reddetti. Ardından soyguncu tüfeğini doğrultarak barda gezmeye başladı ve diğer müşteriler eğilerek siper aldı. O sırada önünde bulunan paketten sigara alan vurdumduymaz adam, sakince sigarasını yaktı ve yanında oturan diğer müşteri soyulurken sakince izledi. Daha sonra kasanın olduğu yere giden soyguncu, kasadaki paraları da alarak bardan uzaklaştı. Yerel medya, vurdumduymaz adamın Tony Tovar isminde olduğunu ve medyaya yaptığı açıklamada, "Gerçekten endişelenmedim. İçimde kimseye zarar vermeyeceğine dair iyi bir his vardı. Sadece uyuşturucu parası istedi" ifadelerini kullandığını duyurdu.
1 Eylül 2019 Pazar, 13:52
cumhuriyet
null
Bar soyuldu, o içmeye devam etti!
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1559553/Bar_soyuldu__o_icmeye_devam_etti_.html
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi eylül ayı birinci oturumunda, BELMEK ve BELTEK kursiyerlerinden kayıt ücreti alınmaması uygulamasının oy birliği ile devamına karar verildi
AA
Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş başkanlığında gerçekleştirilen toplantının açılışında, Büyükşehir Belediyesinin 2019-2024 yıllarına ait Stratejik Planı ile EGO Genel Müdürlüğünün 2019-2024 yıllarına ait Stratejik Planına ilişkin Başkanlık yazısının Meclis'in son günü görüşülmek üzere ertelenmesi kararı alındı. Toplantıda ayrıca, BELMEK ve BELTEK kursiyerlerinden kayıt ücreti alınmaması uygulamasının devamına oy birliği ile karar verildi. Mansur Yavaş, seçim öncesi vaatleri arasında belediyeden yardım alan ailelerin çocuklarının eğitimiyle ilgili destek konusunda soru önergesinin okunması üzerine, bu konuda çalışmaların devam ettiğini, Altındağ bölgesini pilot bölge seçtiklerini söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin eylül ayı ikinci oturumu yarın yapılacak.
09.09.2019 - 20:51
haberturk
['ankara', 'ankara büyükşehir belediye meclisi', 'mansur yavaş']
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi toplandı
Gündem
https://www.haberturk.com/ankara-buyuksehir-belediye-meclisi-toplandi-2520601
Çorum'da parkta tüfekle vurulan 16 yaşındaki Dilaver Arslan yaşamını yitirdi. Olayla ilgili 1 kişi gözaltına alındı.
null
Çorum'da Çöplü Mahallesi'ndeki Namazgah Parkı'nda sahur vakti silah sesleri duyan vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, 16 yaşındaki Dilaver Arslan'ı yaralı halde buldu. Tüfekle vurulduğu belirlenen genç, 112 Acil Servis ekiplerince Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Arslan, hastanede yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Olay yerinde bulunan tüfeğe el koyan polis, olayla ilgili 1 kişiyi gözaltına aldı.
16.05.2019 - 12:36
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Çorum']
Parkta tüfekle vurulan 16 yaşındaki genç hayatını kaybetti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/parkta-tufekle-vurulan-16-yasindaki-genc-hayatini-kaybetti,YV2FHf7a70S6nXHFsonkqQ
Darbe girişiminin ardından FETÖ üyelerine yönelik operasyonlarda tutuklanan askerlerin ifadeleri, 15 Temmuz darbe girişiminde karanlıkta kalana noktaları tek tek aydınlatıyor. Örgüte yönelik önemli operasyonların yapıldığı İzmir'de tutuklu generalin itirafları, sürecin düğümlerini çözdü.
null
İtirafçı generalin ifadelerinden, FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri imamı' ve 15 Temmuz kalkışmasını yöneten '1 numara' olduğu iddia edilen Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz'ün, darbe girişiminden önce 3 gün FETÖ imamlarıyla, 3 gün de generallerle toplantılar yapıp darbe planları hazırladığı belirlendi. Bu planların Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz tarafından ABD'ye götürüldüğü, 15 Temmuz'dan 2 gün önce Fethullah Gülen'in onaylamasıyla da hayata geçirildiği saptandı. 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından, Türkiye'nin hemen her kentinde Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik asker ve polisler başta olmak üzere her kesimdeki kişilere peş peşe operasyonlar yapıldı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin operasyonlarıyla İzmir de, FETÖ'yle mücadelede en önemli kentlerden birisi durumuna geldi. İzmir'de, gözaltına alınan özellikle üst rütbeli askerlerin darbeye ilişkin ifadeleri, itirafları önemli ayrıntıları ortaya çıkardı. Tutuklanan askerlerden itirafçı olan bir general ile farklı rütbedeki askerlerin anlattıkları, 15 Temmuz darbe girişimi öncesindeki sürece ilişkin önemli noktaları aydınlattı. Darbenin bir numarası olarak da kabul edilen, Akıncı Üssü'nde yakalanan, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz'ün, iki günlük ABD ziyaretinin sırrını da ortaya çıkardı. Polisin belirlemelerine göre 'Hava Kuvvetleri imamı' olan Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz, 15 Temmuz'dan önce Ankara'da belirlediği adreslerde ilk olarak FETÖ'nün asker ve polisteki imamlarıyla toplantılar yaptı. Bu toplantılardan ortaya çıkan taslak planlara, FETÖ üyesi generallerle son halini verdi. Hemen her ildeki darbe yapılanmasında görev alacakların isim isim belirlenmesinden sonra da Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz bu planları yine polisin tespitlerine göre 11 Temmuz günü ABD'ye götürdü. Pensilvanya'da bulunan Fethullah Gülen'in, örgüt lideri olarak darbe planlarını inceleyip onaylamasından sonra da Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz bu kez 13 Temmuz tarihinde tekrar Türkiye'ye göndü. Bundan iki gün sonra 15 Temmuz 'da, FETÖ üyelerinin darbe teşebbüsü yaşandı. İzmir'de anlatımlarıyla tüm sürecin çözülmesine neden olan itirafçı general, 8 Temmuz'da Ankara'ya çağırıldığını anlattı. Burada MİT, polis jandarmadan sorumlu imamlarla buluştuğunu söyleyen itirafçı general, götürüldüğü villada da darbenin planlarının yapıldığını gördüğünü anlattı. Bu çalışmaların 3 gün sürdüğü bilgisini veren general şöyle dedi: "Tüm yapılan planları Adil Öksüz aldı, 'Ben bu planları Amerika'ya onay için hoca efendiye götürüyorum' dedi. Ardından ben İzmir'e döndüm. Öksüz'ün 13 Temmuz'da ABD'den döndüğünü öğrendim. 15 Temmuz'da sorumlu imam benimle saat 18.00'de görüşmek istedi. Yanımda 2 albay da vardı. 'Darbe bu gece yapılacak' dedi. Gece saatlerinde ismini verdiği bir komutanın arayacağını ve neler yapacaklarımızın talimatını vereceğini söyledi." General, darbe planlarının Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz önderliğinde çok sayıda generalle birlikte yapıldığını vurgulayıp, planların Fethullah Gülen'in onayı alındıktan sonra uygulandığını da ifade etti. Darbenin bastırılmasından sonra Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz'ün kim ya da kimlerin yardımıyla kaçtığı ve halen nerede bulunduğunu MİT ile polis istihbarat dahil her birim araştırıyor. Ortaya çıkan bu gerçekler sonrasında, İzmir'deki darbe soruşturmasının da bir numaralı sanığı Fethullah Gülen oldu.
14.08.2016 - 12:19
DHA
['Türkiye', 'Fethullah Gülen', '15 Temmuz darbe girişimi', 'FETÖ', 'Darbe']
İtirafçı general: Darbe planını Öksüz yaptı Gülen onayladı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/itirafci-general-darbe-planini-oksuz-yapti-gulen-onayladi,8kXIQjXr_0-NCB4lLKp99A
Ekonomiden Sorumlu Devlet Başkan Yardımcısı Tareck El Aissami, ülkesindeki bankacılık işlemlerinde bundan böyle ABD doları yerine euro ve yuan gibi para birimlerinin kullanılacağını açıkladı.
null
'da Ekonomiden Sorumlu Devlet Başkan Yardımcısı Tareck El Aissami, ülkesindeki tüm bankacılık işlemlerinde artık nın yerine ve gibi para birimlerinin kullanılacağını duyurdu. Aissami, başkent Caracas'taki Devlet Başkanlığı Sarayı Miraflores'te, hükümetin Venezuela'daki krizle mücadele için ortaya koyduğu Ekonomik İyileşme ve Yükselme Programı çerçevesinde aldığı kararları açıkladı. Venezuela'ya yapılan ekonomik saldırılarda ABD dolarının bir silah olarak kullanıldığını belirten Aissami, artık ülkesindeki bankacılık işlemlerinde bunun yerine euro ve yuan gibi para birimlerine geçileceğini söyledi. ABD tarafından ülkesine uygulanan mali yaptırımların uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Aissami, buna karşın hükümet olarak böyle bir bahanenin arkasına saklanmayacaklarını ve teslim olmayacaklarını dile getirdi. Tareck El Aissami, yaptırımların tarım ve eczacılık alanındaki bazı özel şirketleri dahi hedef aldığına değinerek, bunun emperyalizmin çılgınlığının nerelere kadar uzanacağını gösterdiğini anlattı. ABD'nin bir yandan yaptırımlarla Venezuela'nın uluslararası ödeme işlemlerini durdurduğunu diğer yandan da Venezuela halkına yardım etmekten bahsettiğini hatırlatan Aissami, bu durumun "ABD hükümetinin ikiyüzlülüğünü" gösterdiğine dikkati çekti. Aissami, "Buradan duyuruyorum; Venezuela halkına yapabilecekleri en iyi yardım emperyalizmin pençelerini, katillerini ve suçlularını ülkenin üzerinden çekmesidir. Bizi özgür bıraksınlar, kimsenin yeni sömürgesi olmayacağız." dedi. Piyasaya 2 milyar avroluk bir meblağ sürüleceğini aktaran Aissami, bunun yanında üreticiler için kasım ve aralıkta hükümetin yeni tekliflerinin olacağını kaydetti. Aissami, ayrıca hükümetin, Kolombiya sınırındaki kaçakçıların cezalandırılması amacıyla kurucu meclisten bir düzenleme yapmasını isteyeceği bilgisini verdi. Basın toplantısında, Ekonomi ve ve Finans Bakanı Simon Alejandro Zerpa ile Merkez Bankası Başkanı Calixto Ortega Sanchez hazır bulundu.
17.10.2018 - 02:50
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Dış Politika', 'Ekonomi', 'Euro', 'Dolar', 'banka', 'Venezuela']
Venezuela bankacılık işlemlerinde dolar kullanmayacak
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/venezuela-bankacilik-islemlerinde-dolar-kullanmayacak,lm2ODRdEok66lKIWwoJabA
Anayasa maratonunun 2. tur görüşmelerinde Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ile tartışan Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, mikrofonu açık unuttuğunu fark edemeyerek “Adam kafayı çekmiş” dedi.
null
TBMM Genel Kurulu’nda Anayasa değişikliğinin 2. turu tartışmalarla devam ediyor. Dünkü oturumda Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ile TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin arasında usül tartışması yaşandı. Genç'in itirazlarını sürdürmesi üzerine, Meclis Başkanı Şahin, ''Şu andaki davranışlarınız normal değil. Her aklına esen Başkanın tutumu hakkında usul tartışması isteyemez. Siz de Meclis Başkanvekilliği yaptınız. Sizin de uygulamanız böyleydi. Oturun yerinize'' diye konuştu. TBMM İdare Amiri Hüsrev Kutlu, tartışmaya devam eden Genç'in yanına gelerek yerine oturmasını istedi. Yerine oturmayan Genç ile Kutlu da bir süre tartıştı. Kamer Genç, daha sonra Şahin'e ''Yönetiminize protesto ediyorum'' diyerek yerine geçti. Bu sırada mikrofonunu açık unutan Meclis Başkanı Şahin, Kamer Genç için “Adam kafayı çekmiş ya” dedi.
03.05.2010 - 10:27
null
[]
Şahin’in mikrofonu açık: Adam kafayı çekmiş!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sahinin-mikrofonu-acik-adam-kafayi-cekmis,trj_nNHX1E6I1SyDqqiCfg
MHP'den ihraç edilen Meral Akşener, siyasi çalışmalarıyla ilgili medyada yer alan bazı yorum ve değerlendirmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Akşener, "Biz siyasi yelpazede bir alan doldurmak için yola çıkmış değiliz" dedi.
null
Meral Akşener, siyasi çalışmalarıyla ilgili medyada yer alan değerlendirmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Akşener, "Biz siyasi yelpazede bir alan doldurmak için yola çıkmış değiliz. Böyle bir tavrı anlamlı da faydalı da bulmayız. Amacımız; bizzat toplam siyaseti sağlıklı alana taşımak, rekabetçi siyasi yapıyı yeniden inşa edip milli iradenin tecellisini sağlayarak, Türkiye'nin entelektüel birikimini zenginliklere taşımaktır" dedi.  Meral Akşener'in sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yayımladığı yazılı açıklama, şöyle:  "Siyasi çalışmalarımızla ilgili olarak, medyada yer alan bazı yorum ve değerlendirmelere yönelik bir bilgilendirme ihtiyacı hasıl olmuştur; Hareketimizi yerleşik tanımlar ve sloganlar üzerinden okumak doğru tespitlere ulaştırmaz. Biz siyasi yelpazede bir alan doldurmak için yola çıkmış değiliz. Böyle bir tavrı anlamlıda, faydalıda bulmayız. Amacımız; bizzat toplam siyaseti sağlıklı alana taşımak, rekabetçi siyasi yapıyı yeniden inşa edip Milli iradenin tecellisini sağlayarak, Türkiye'nin entelektüel birikimini zenginliklere taşımaktır.  Aynı zamanda son günlerde şahitlik ettiklerimiz, doğru yolda olduğumuz hususunda bizlere moral vermektedir; "Gazi Mustafa Kemal'den, Aziz Atatürk'e" geçiş son derece sevindiricidir. Ayakların, Türk Milliyetçiliğinden çekilerek Malazgirt ovasına Otağ kurmaya yönelişi, Kızılelma seslenişi gayet memnuniyet vericidir. Yapının diğer yüzünden, "Kerkük" sözcüklerinin duyulacak kadar seslendirilmesi bile, tarafımızda memnuniyetle karşılanmaktadır."
03.09.2017 - 17:57
DHA
['Siyaset', 'Türkiye']
Meral Akşener: Siyasi yelpazede bir alan doldurmak için yola çıkmış değiliz
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/meral-aksener-siyasi-yelpazede-bir-alan-doldurmak-icin-yola-cikmis-degiliz,6-Qx-1iVGES6sO5Ezg22HA
ABD Başkanı Trump bugün İsrail Başbakanı Netanyahu'yu ağırlıyor. Görüşme öncesi Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada Trump'ın Ortadoğu'da "iki devletli çözüm" için ısrarcı olmayacağı belirtildi.
null
ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistin ve İsrail arasında "iki devletli çözüm arayışı" konusunda ısrarcı olmayacağı açıklandı. Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili, ABD'nin hedefinin barış sağlamayan iki devletli çözüm arayışı olmadığını söyledi. İsmi açıklanmayan yetkili, "Taraflar bunu istiyorsa barış, iki devletli çözüm arayışıyla sağlanabilir ya da başka bir seçenek de isteyebilirler. biz onlara yardım edeceğiz" diye konuştu. ABD'li yetkili, kararın taraflarca verileceğini belirterek herhangi bir baskı yapmayacaklarını ifade etti. Açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın barışın sağlanmasını istediğini açık bir şekilde dile getirdiği de aktarıldı.
15.02.2017 - 09:59
ntv.com.tr, Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika', 'Ortadoğu']
Netanyahu ile görüşme öncesi Trump'tan "iki devletli çözüm" açıklaması
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/netanyahu-ile-gorusme-oncesi-trumptan-iki-devletli-cozum-aciklamasi,308KDA3EZEyq-VBVOIQqAA
Anadolu Otoyolu'nun İstanbul yönüne seyir halindeki yolcu otobüsünde çıkan yangın söndürüldü. Ölen ya da yaralananın olmadığı yangında otobüs kullanılamaz hale geldi.
null
Alınan bilgiye göre, Çorum'dan İstanbul istikametine giden Sabri Ç. idaresindeki 34 FA 7999 plakalı yolcu otobüsü, Cankurtaran mevkisinde alev aldı. Otobüsün içindeki dumanı fark eden yolcular, durumu şoföre bildirdi. Bunun üzerine şoför otobüsü sağ şeride çektikten sonra yolcular araçtan indi. Durumun bildirilmesi üzerine Ankara ve Gerede'den olay yerine gelen itfaiye ve orman ekipleri, yangını söndürdü. Ölen ya da yaralananın olmadığı yangında otobüs kullanılamaz hale geldi. Yolcuların başka bir otobüse bindirilerek yollarına devam etmeleri sağlandı.  Yolculardan Mustafa Siviş, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Mola için durduğumuz tesisten çıktık. Araçtan duman geliyordu. Şoförler kendi aralarında birşeyler yapmaya çalıştı fakat işe yaramadı. Ondan sonra duman bastırdı otobüsün içini. İndiler aşağıya ve otobüsü tahliye etmeye başladılar. Kimsenin canına birşey olmadı." diye konuştu. Otobüsün tesise girmeden önce de hararet yaptığını iddia eden Siviş, "Yolcular inerken otobüs alev almıştı. Patlamalar başladı 5 dakika sonra. Otobüs doluydu." ifadelerini kullandı. Bölgede trafik akışında aksama yaşanmazken, kara yolları ekipleri yanan otobüsün olay yerinden kaldırılması için çalışmalarını sürdürüyor.
15.08.2019 - 08:44
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'yangın', 'otobüs']
Seyir halindeki yolcu otobüsü yandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/seyir-halindeki-yolcu-otobusu-yandi,vlJeFzFp2U2rR7QYPCk6Hw
Taşeron işçilerin kadroya alınacağı haberlerinin ardından konu ile ilgili son durum merak ediliyor. Peki, taşerona kadroda son durum ne? Taşerona kadro ne zaman verilecek? İşte taşeron işçi ile ilgili son gelişmeler
null
Taşerona kadroda son durum ne? Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın taşeron işçilerin kadroya alınacağı müjdesinin ardından hükümetin çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Taşeron işçiler ise taşerona kadroda son durumun ne olduğu konusunda bilgi almak istiyor. Taşerona kadro ne zaman verilecek? Taşerona kadroda son durum ne? İşte taşeron işçi ile ilgili son gelişmeler... Yaklaşık 850 bin taşeron işçiyi ilgilendiren taşerona kadro düzenlemesine son şeklinin verilmesiyle ilgili hükmetin çalışmaları sürüyor. Kaumda taşeron olarak bilinen alt işveren işçileriyle ilgili düzenlemenin en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmesi planlanırken, ilgili bakanların Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yeniden bir araya gelmesinin kararlaştırıldığı bildirildi.   Düzenlemenin kamuoyuyla paylaşılan ayrıntılarına göre, söz konusu kadro fırsatı, merkezi yönetim kapsamındaki genel bütçe ile düzenlenen kurum ve kuruluşlardaki tüm taşeron işçileri ilgilendiriyor. Yaş ve eğitim seviyesi şartının aranmadığı düzenlemeden yararlanmak isteyen taşeron işçilerin, öncelikle çalıştıkları kurumlara başvurmaları gerekecek. Başvuruların ardından yapacakları işle ilgili bir sınava tabi tutulacak işçilerden sınavda başarılı olanlar, güvenlik soruşturmasının ardından bulundukları iş yerlerinde kadrolu çalışmaya başlayacak. Bakan Sarıeroğlu, AK Parti Grup Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı. Sarıeroğlu, taşeron ile ilgili çalışma hakkında, "Merkezi bütçe ile düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarındaki 450 bin taşeron kardeşimize tam kadro veriyoruz. Şartsız, ne sözleşmeli ne geçici ne önünde tekrar ek sözleşme ne ÖSP tamamı tam kadro almış durumda. Belediye ve İl Özel İdareleri'nde çalışan taşeron kardeşlerimiz içinde, aradan taşeron firmaları kaldırıyoruz ve Belediyelerin iştiraklerinde, iktisadi teşekküllerinde istihdamlarını sağlıyoruz. İştiraklerin daimi işçi statüsünde olacaklar. 4C statüsündeki kardeşlerimizin talebi de 4B statüsüne geçmekti. Onları 4B statüsüne geçiriyoruz. Mevsimlik geçici işçilerimiz var. Onlarında yıllardır talepleri vardı. 5 ay 29 gün çalışıyorlardı. Onların çalışma sürelerini en fazla limit olan 4 aya kadar uzatma imkanı getirdik. Toplamda 900 bin işçilerimizi ilgilendiren gerçekten önemli bir çalışma" değerlendirmesini yaptı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında taşeronla ilgili düzenleme konusundaki bir soru üzerine, "Şu anda yapılan taslak çalışmaya göre merkezi yönetimde genel ve özel bütçe kapsamında olan idareler ile denetleyici ve düzenleyici kurumlar da çalışanlar bunlar sürekli kadroya alınıyorlar. Yani kadrolu işçi durumuna geçiyorlar. Ayrıca özel idare ve belediyelerde çalışanlar ise yerel yönetimler diyelim özel idarelerin ve belediyelerin bünyesinde kurulacak iktisadi teşekküller bünyesinde çalıştırılacaklar. Dolayısıyla onlar da onun bünyesi içerisinde bir kadrolu çalışma imkanı elde etmiş olacaklar. Bu yaklaşık 950 bin kişiye tekabül ediyor. Ayrıca mevsimlik işçiler var şu anda. 5 ay 29 gün çalışıyorlar. Bu mevsimlik işçilerin 9 aya kadar çalışmasına imkan getiriyor. Bu büyük bir iyileştirme onlar için. Bir de 4C'li olarak bildiğimiz çalışanlarımız var. 4C'li olarak çalışanlarımızın tamamı da 4B'ye alınıyor ve 4C'li çalışmaya son verilmiş oluyor. Bu demin de ifade ettiğim gibi yaklaşık 950 bin kişiyi ilgilendiriyor. 4 Aralık'ta çalışan herkesi kapsıyor bu. 4 Aralık itibarıyla çalışan, açıklandığı gün çalışan herkesi kapsıyor. İzinde varsa izindekini de, askerde varsa askerdekini de kapsadığı gibi, eğitim şartına bakılmayacak, yaş şartına bakılmayacak asıl iş yardımcı iş ayrımına bakılmayacak. 4 Aralık günü işte olan herkes daha sonra çıkarılmış olması bile bunu değiştirmiyor, 4 Aralık günü işte olan herkes bundan yararlanacak. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde taşeron da ve alt işveren de çalışan işçiler de bundan yararlanacak. Onlar da daimi işçi kadrosuna geçmiş olacak" cevabını verdi. Merkezi yönetim kapsamındaki genel bütçeli idareler, üniversiteler, hastaneler ve üst kurullarda çalışan 450 bin kişi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/D maddesi kapsamına (işçi kadrosuna) alınacak. Belediyelerde çalışan 400 bin kişi belediyelerin kuracağı yeni iktisadi teşekküllerde işçi olarak istihdam edilecek. 4C kapsamındaki 24 bin kişi 4B kadrosuna alınacak, Mevsimlik çalışan 25 bin dolayındaki işçinin çalışma süresi uzatılacak. KİT’lerde taşerona bağlı olarak çalışan işçilerin kadroya alınması konusunda Maliye Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar devam ediyor. Bu işçilerin durumu, bu çalışma sonucu belirlenecek. ÇAY-KUR, Şeker Fabrikaları, Orman Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlarda dönemsel olarak çalışan işçiler yararlanacak. Halen 5 ay 29 güne kadar istihdam edilen bu işçiler, 9 ay 29 güne kadar çalıştırılabilecek. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),TBMM gibi kurumlarda çalıştırılan veya özelleştirme sonrası işsiz kaldıkları için 4/C statüsünde çalıştırılan kişiler (Yaklaşık 23 bin kişi) 4/B statüsünde “sözleşmeli memur” kadrosuna alınacak. Daha önce Meclis’e sunulan yasa tasarısında taşeron işçilerin 3 yıllık sözleşmeli olarak istihdamı öngörüldü. Yeni düzenlemede, 1 yıl, 3 yıl gibi sözleşme süreleri olmayacak. Kadroya alınacak taşeron işçiler için eğitim, yaş, asıl iş-yardımcı iş gibi kriter olmayacak. Emekli maaşı alanların kamuda çalışması yasak. Bu nedenle, halen hem emekli aylığı alan hem de taşerona bağlı olarak çalışan kişiler kadroya alınmayacak. Emekliliğine, 1 yıl, 2 yıl gibi kısa süre kalanlar emeklilik yaşını dolduruncaya kadar kamuda çalışmaya devam edecek. Bu durumdaki işçiler de prim günlerini tamamlayarak emeklilik hakkını alıncaya kadar çalışmak üzere kadroya alınacak. Doğum iznine ayrılan, hastalandığı için rapor kullanan, askere giden ve bu nedenle sözleşmesi “askıda” olan kişiler, izinden veya askerden döndüklerinde kadroya alınacak. Hastanelerde hemşire, laborant, teknisyen gibi hizmetlerde çalışanların da işçi kadrosuna alınacağı belirtiliyor. Bu konuda Meclis’teki görüşmeler esnasında farklı bir çözüm beklentisi bulunuyor. Taşeron işçiler için bir süredir toplu sözleşmeler imzalanıyor. Taşeron işçiler kadroya alındıklarında, sözleşme süresinin bitimine kadar aynı ücreti almaya devam edecekler. Sürekli işçi kadrosundakilerde olduğu gibi kadroya alınacak taşeron işçilere de yılda 2 defa 26’şar günlük ücret tutarında “tediye” adı altında ikramiye ödenecek. İşçilerin yıllık izinleri çalışma sürelerine göre belirleniyor. Kadroya alınan taşeron işçilerin yıllık izin süreleri belirlenirken, en çok çalıştıkları işyerindeki kıdemleri esas alınacak. Hayır. Devlet taşeron işçileri istihdam ederken onların ücretlerine ilave olarak “alt işveren” durumundaki firmalara işçi ücreti başına yüzde 20-30 gibi oranlarda fazla para ödüyor. Taşeron işverenlere yapılan bu ödemeler sona ereceği için devletin yükünün azalması söz konusu. TBMM Genel Kurulu’nda gelecek hafta başlayacak bütçe görüşmelerinin ardından taşeronla ilgili yasa çıkartılacak. Yasa Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdikten sonra kadroya alım için 3 ay süre tanınacak. Karayolları Genel Müdürlüğü başta olmak üzere bazı kurumlarda “asıl” işi yaptıkları gerekçesiyle kadroya alınmak amacıyla geçmişte dava açanların kadroya alınabilmek için, davalarından feragat etmeleri istenecek. Kamuya personel alımındaki prosedür gereği kadroya alınacak işçiler güvenlik soruşturmasından geçecek. Yasadışı örgütlerle bağlantısı tespit edilenler kadroya alınmayacak. İşçiler, şu an çalıştıkları kurumlar tarafından, yaptıkları işlere göre sınavdan geçirilecek. Taşerona bağlı işçilerin geçmiş yıllara ilişkin kıdem tazminatı ve ödenmemiş ücretleri taşeron firmaların sorumluluğunda. Ancak, daha önce çıkartılan yasa gereği, taşeron firmalar tarafından ödenmeyen kıdem tazminatı ve ücretlerden asıl işveren de sorumlu bulunuyor. 4857 sayılı kanunun 2. Ve 3. Maddelerinde düzenlenen asıl işveren- alt işveren ilişkilerine ilişkin maddelerde haklarının kısıtlanamayacağı belirtilerek ayrıca, ‘alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır’ deniyor. Dolayısıyla bu konuda hak kaybı yaşanması beklenmiyor. Taşerona bağlı çalışanlar Devlet Memurları Kanunu’nun 4/D maddesine bağlı olarak “sürekli işçi” kadrosunda istihdam edilecek. Bu nedenle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/a maddesi uyarınca “işçi” statüsünde emekli olacak. Taşeron işçilerin yanı sıra şeker fabrikaları ile orman işlerinde mevsimlik olarak çalışan yaklaşık 25 bin kişiye de müjdeli haber verildi. Mevsimlik işçilerin halen en fazla 5 ay 29 gün olan çalışma süreleri de 9 ay 29 güne kadar çıkartılabilecek. Bununla birlikte, kamuda 4/C statüsünde çalışanlar 4/B (sözleşmeli memur) kadrosuna alınacak. Bu statü değişikliğiyle 23 bine yakın çalışanın hem gelirleri artacak hem de özlük hakları genişleyecek.
12.12.2017 - 23:08
haberturk
['taşeron', 'taşeron işçi', 'taşeron son dakika 2017', 'taşeron kadro', 'taşeron son durum']
Taşerona kadroda son durum ne? Taşeron işçi ile ilgili son gelişmeler
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/taseron-kadroda-son-durum-ne-taseron-isci-ile-ilgili-son-gelismeler-1752396-ekonomi
Trump'ın imzaladığı kararname sonrası 7 Müslüman ülke vatandaşı için vize işlemleri durduruldu. Uygulama İstanbul'daki ABD konsolosluğu için de geçerli.
null
ABD Başkanı Donald Trump'ın, "7 Müslüman ülkenin vatandaşlarının ABD'ye alınmaması" kararının ardından, vize işlemleri durduruldu. ABD'nin tüm dünyada büyükelçilik ve başkonsolosluklarındaki uygulama, İstanbul Başkonsolosluğu için de ikinci bir uyarıya kadar geçerli. Amerikan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan uyarıya göre, 27 Ocak'ta imzalanan başkanlık kararnamesinin ardından; Irak, İran, Libya, Somali, Sudan, Suriye ve Yemen vatandaşlarının vize işlemleri yeni bir duyuruya kadar askıya alındı. ABD Dışişleri Bakanlığı uyarı yazısında, "Eğer bu ülkelerin vatandaşlarından biriyseniz, vize randevusu almayın veya bir vize ücreti ödemeyin" dedi. ABD, bu ülke vatandaşlarından, eğer daha önceden vize randevuları varsa, "içeri alınmayacaksınız" diyerek gelmemelerini istedi.
30.01.2017 - 12:00
NTV Haber
['Gündem', 'Dünya', 'Amerika', 'Türkiye', 'Genel']
ABD konsolosluklarında vize işlemleri durduruldu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-konsolosluklarinda-vize-islemleri-durduruldu,qFd613oGikKuaMe5q-XnHA
Yeni askerlik sistemini kapsayan Askeralma Kanunu Teklifi'nin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri dün başladı. Yeni askerlik sistemini bekleyen milyonlarca genç, teklifin TBMM'den onaylanarak yasalaşmasını bekliyor. Askerlik teklifi 3 bölüm halinde temel yasa olarak görüşülecek. AK Parti ise bu akşam teklifi görüşmek üzere toplanıyor. İşte askerlik sisteminde son durum
null
'de milyonlarca gencin beklediği yeni askerlik sisteminin görüşmelerine dün başlandı. Yeni askerlik sistemine göre askerlik hizmeti yedek subay, yedek astsubay, erbaş ve er olarak yerine getirilecek. Hizmet süresi, erbaş ve erler için 6 ay, yedek subay ve yedek astsubaylar için 12 ay olacak. Hızlıca yasalaşması hedeflenen askerlik teklifi 3 bölüm halinde temel yasa olarak görüşülecek. Görüşmeler TBMM oturumlarının yayınlandığı Meclis TV üzerinden canlı izlenebiliyor. Yeni askerlik sistemine dair detaylar haberimizde. Habertürk'ten Saliha Çolak'ın aktardığına göre, askerlik teklifi için görüşmeler dün saat 15.00'den sonra başladı. Askerlik teklifi 3 bölüm halinde temel yasa olarak görüşülecek. Yeni askerlik sisteminin 1 hafta içerisinde yasalaşması bekleniyor.  Ancak maddeler üzerindeki son karar verilmediği için dünkü görüşmelerde herhangi bir madde onaylanmadı. Görüşmeler için gözler bugünkü oturumda.  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her erkek için uygulanacak düzenlemeye göre, askerlik çağı, nüfus kayıtlarına göre her erkeğin 20 yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününden başlayan ve 41 yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününde sona eren süreyi içeriyor. Teklife göre, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her erkek askerlik hizmeti yapmaya mecbur olacak, askerlik hizmeti yedek subay, yedek astsubay, erbaş ve er olarak yerine getirilecek. Savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi halinde, bu kanuna tabi yükümlülerin askerlik hizmetini yerine getirmek üzere silah altına alınmalarının esasları Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek. Hizmet süresi, erbaş ve erler için 6 ay, yedek subay ve yedek astsubaylar için 12 ay olacak. Askerlik hizmet sürelerini, ihtiyaca göre bir katına kadar artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya Cumhurbaşkanınca karar verilebilecek. Erbaş ve erlerden istekli olanlar, sıralı disiplin amirlerinin olumlu değerlendirmesiyle terhise hak kazandığı tarihten itibaren Milli Savunma Bakanlığınca uygun görülecek sayıda ve 6 ay süreyle sınırlı olmak üzere askerlik hizmetine devam edecek, bu sürenin sonunda terhis edilecek. Bu şekilde askerlik hizmetine devam edenlerin vazgeçme talepleri kabul edilmeyecek. Bu yükümlüler hakkında ilk 6 aylık hizmet süresi için ayrı, diğer 6 aylık hizmet süresi için ayrı terhis belgesi tanzim edilecek. Bu kapsamda askerlik hizmetine devam edenlerin sayı, istek, tercih durumları ve özlük hakları, ilgili kuvvet komutanlıkları tarafından yürütülecek. Bu kapsamda askerlik hizmetine devam edenlere, görevlerinin devamı süresince, net asgari ücretten az olmamak üzere Er ve Erbaş Harçlıkları Kanunu hükümlerine göre harçlık ödenecek. Yedek subay ve yedek astsubay yetiştirme süreleri Milli Savunma Bakanlığınca belirlenecek. Askerlik çağı, Cumhurbaşkanınca 5 yıla kadar uzatılabilecek veya kısaltılabilecek. Kanunda tespit edilen esaslar dışında muvazzaflık hizmetini yapmadıkça veya yapmış sayılmadıkça hiçbir yükümlü askerlik çağı dışına çıkarılamayacak. Genelkurmay Başkanlığı, TSK'nin ihtiyaç miktarını ve tahsis oranını Milli Savunma Bakanlığına bildirecek. Bakanlıkça ihtiyaç miktarı ve oranlarına göre tahsis yapılacak. 4 yıl veya daha fazla süreli yükseköğretim kumrularından mezun olanlarla yetkili makamlarca dengi olduğu kabul edilen yurt dışı öğrenim kurumu mezunu olanlardan, TSK'nin ihtiyaç miktarı yedek subay adayı olarak ayrılacak. TSK'nin ihtiyaç duyduğu yedek subay miktarından fazla olan yükümlülerden, istekli olanlardan ihtiyaç miktarı kadarı askerlik hizmetini yedek astsubay, diğerleri erbaş ve er olarak yerine getirecek. Yükümlülerin yedek subay adayı statüsüne ayrılmasında öncelikle TSK'nin ihtiyacı olmak üzere yükümlülerin istekleri de dikkate alınacak. TSK'nin ihtiyacı kadar yedek astsubay adayları, 2 veya 3 yıl süreli yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar ile yetkili makamlarca dengi olduğu kabul edilen yurt dışı öğrenim kurumu mezunu olanlar, 4 yıl ve daha fazla süreli yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar ile yetkili makamlarca dengi olduğu kabul edilen yurt dışı öğrenim kurumu mezunlarından istekli olanlar arasından seçilecek. TSK'nin ihtiyaç duyduğu yedek astsubay miktarından fazla olan yükümlüler askerlik hizmetini erbaş ve er olarak yerine getirecek. Yükümlülerin yedek astsubay adayı statüsüne ayrılmasında öncelikle TSK'nin ihtiyacı olmak üzere yükümlülerin istekleri de dikkate alınacak. Teklife göre, istekli olanlardan Bakanlıkça belirlenecek sayıda yükümlü, 240 bin gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak bedel miktarını silah altına alınmadan önce Milli Savunma Bakanlığınca belirlenecek sürede peşin ödemeleri ve bir aylık temel askerlik eğitimini tamamlamaları halinde askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak. İstekli miktarının bedelli askerlikten yararlandırılacak miktardan fazla olması halinde, bedel ödemeye istekli olanlar kurayla seçilecek. İstekli miktarının yararlandırılacak miktardan az olması durumunda, kura çekimi yapılmadan tüm istekliler bedelli askerlik hizmeti için seçilecek. Yararlanma şartlarına haiz olanlar yasal erteleme hakları devam ettiği sürece seçime tabi tutulacak. Bedelli askerlikten yararlanma hakkı elde edip de vazgeçenlere yeni bir hak verilmeyecek. Bu uygulama kapsamında tahsil edilen tutarlar, genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Bakanlık merkez muhasebe birimi hesabına yatırılacak. Bu kapsamda sevke tabi olanlardan katılmayarak bakaya kalanlar ile aynı celpte sevke tabi tutulan emsallerinin terhise hak kazanacağı tarihe kadar katılmayanlar, kapsam dışına çıkarılarak erbaş ve er statüsünde askerlik hizmetleri tamamlatılacak. Kapsam dışına çıkartılanlara talepleri halinde geri ödeme yapılacak. Bedelli askerlik hizmetinden, fiili askerlik hizmetine başlayanlar, bakaya durumunda bulunanlar ve yoklamasının yapıldığı tarihte yoklama kaçağı veya saklı olanlar yararlanamayacak. Seferberlik ve savaş halinde bu hükümler uygulanmayacak. Milli Eğitim Bakanlığının ihtiyaç göstermesi ve Milli Savunma Bakanlığının uygun görmesi üzerine yedek subay aday adayı olarak silah altına alınacaklardan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen mesleğini fiilen icra edenler arasından bildirilenler temel askerlik eğitimini takiben Milli Eğitim Bakanlığı emrine verilecek. Bu düzenleme uyarınca öğretmen olarak ayrılan ve göreve başlayan yükümlülere, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda asteğmenler için tespit edilen aylık, ödenek, yardım ve tazminatlar Milli Eğitim Bakanlığınca ödenecek. Bu yükümlüler; öğretmenlik görevleri sırasında resmi elbise giyemeyecek, emsali yedek subaylar kadar hizmet yapacak, hizmetleri askerlik şubelerinden sevk tarihinde başlayacak ve görev yerleri Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek. Bu kişiler hizmetleri sonunda asteğmen olarak terhis edilecek, bu görevleri sırasında usulüne göre öğretmenlik mesleğiyle ilişkileri kesilenler, kalan hizmetlerini er olarak tamamlamak üzere kıtalara sevk edilecek, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı ile de ilişikleri kesilecek. Milli Eğitim Bakanlığı emrine verilenler hakkında firar, hava değişimi/izin tecavüzü, yoklama kaçağı, bakaya ve geç iltihak suretiyle bakaya kalmak suçlarına ilişkin kanun ile kısa süreli kaçma ve izin süresini geçirme disiplinsizliklerine ilişkin Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu hükümleri uygulanacak. Seferberlik ve savaş halinde bu hükümler uygulanmayacak. Emniyet Teşkilatı kadrolarında kadro veya rütbeleriyle ilişkisi devam eden Emniyet Hizmetleri Sınıfına mensup personel ile polis eğitim ve öğretim kurumlarında öğrenim görenler veya bu kurumların giriş sınavlarını kazananlardan askerlik hizmetini yapmamış olanların her türlü askerlik işlemleri ertelenecek. Emniyet Hizmetleri Sınıfında 10 yıllık hizmet süresini, kamu görevinden sayılmayacak haller hariç olmak üzere tamamlayanlar ise askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak. Geçici süreli görevlendirmeler, yurt dışı misyon koruma, yurt dışında eğitim ve diğer görevler sebebiyle geçirilen süreler de 10 yıllık hizmet süresinin hesabında dikkate alınacak. 10 yıllık süre, ilgili eğitim ve öğretim kurumlarından mezun olarak fiilen göreve başlanılan tarihte başlayacak. 10 yıllık süreyi tamamlamadan herhangi bir nedenle Emniyet Hizmetleri Sınıfından ayrılan, başka kuruma nakledilen veya bu süre içinde meslekten ilişiği kesilen personel, bu düzenleme hükümlerine göre askerlik hizmetini yerine getirecek. Fiili askerlik hizmeti başladıktan sonra eğitim ve öğretim kurumlarında öğrenim hakkı elde edenlerin tabi oldukları askerlik hizmet süresini tamamlamaları gerekecek. Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinde veya Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı adına üniversite, fakülte veya yüksekokullar ile meslek yüksekokullarında öğrenim görenler veya bu kurumların giriş sınavlarını kazananlardan askerlik hizmetini yapmamış olanların da her türlü askerlik işlemleri ertelenecek. Görevlerinden ayrılan veya ilişikleri kesilen uzman jandarmaların hizmette geçirdikleri sürelerin tamamı askerlik hizmetinden sayılacak. Sayılan hizmet süresi, erbaş ve erlerin tabi olduğu hizmet süresini karşılayanlar askerlik hizmetini yerine getirmiş olacak. Hizmet süresini karşılamayanların eksik kalan süreleri, erbaş ve erlerin tabi olduğu hizmet süresi esas alınarak bu düzenleme hükümlerine göre erbaş ve er olarak tamamlatılacak. Milli Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca her celp veya atama döneminde müşterek belirlenen yer ve miktarda yedek subay aday adayı olarak silah altına alınacak tabipler, temel askerlik eğitimini takiben devlet hizmeti yükümlülüğünü yapmak üzere Sağlık Bakanlığı emrine verilecek ve bu yükümlülüğü yerine getirinceye kadar geçici terhis edilecek. Bu kişilerin her türlü özlük işleri devlet hizmeti yükümlülüğünün devamı süresince Sağlık Bakanlığınca yürütülecek. Bunlardan usulüne uygun olarak devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirdikleri Sağlık Bakanlığınca, Milli Savunma Bakanlığına bildirilenler askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak ve asteğmen olarak terhis edilecek. Sağlık Bakanlığındaki bu görevleri sırasında usulüne göre tabiplik mesleği ile ilişkileri kesilenler kalan hizmetlerini er olarak tamamlamak üzere Sağlık Bakanlığı ile ilişikleri kesilerek Milli Savunma Bakanlığına bildirilecek. Askerlik çağına gireceklerin kimlik bilgileri elektronik ortamda İçişleri Bakanlığından alınacak. Askerlik çağına girenlerle bunlarla işleme tabi daha yaşlı doğumluların yoklaması, her yıl 1 Ocak günü başlayacak ve o yılın 31 Aralık (dahil) gününe kadar devam edecek. Askerlik çağına girmeden önce yaşları değişenlerin yoklamaları değişen yaşlarına göre yapılacak. Askerlik çağına girdikten sonra yapılan yaş değişiklikleri, askerlik işlemlerinde dikkate alınmayacak. Ancak kendi isteği dışındaki mahkeme kararına istinaden resen yapılan yaş değişiklikleri kabul edilecek. Yükümlülerin sağlık muayeneleri Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinde belirtilen usul ve esaslara göre yapılacak. Bu muayeneler, öncelikle yükümlünün kayıtlı olduğu aile hekimi, yoksa müracaat ettiği askerlik şubesine en yakın resmi sağlık kuruluşundaki hekim tarafından yapılacak. Aile hekimlerince veya resmi sağlık kuruluşunca hakkında karar verilmeyenler, Sağlık Bakanlığınca belirlenen en yakın yetkili sağlık kurullarına sevk edilecek. Yapılacak sağlık muayenelerinden herhangi bir ücret veya katkı payı alınmayacak. Yükümlüler hakkında verilecek ertesi yıla bırakma, sevk geciktirmesi veya "askerliğe elverişli değildir" kararlı sağlık raporlarını tanzim etmeye yetkili makam, Sağlık Bakanlığınca belirlenen yetkili sağlık kuruluşunun sağlık kurulu olacak. "Askerliğe elverişli değildir" kararlı sağlık kurulu raporları, Milli Savunma Bakanlığının onayını müteakip kesinleşecek. Yurt dışında yaşayan yükümlülerin sağlık muayeneleri de söz konusu yönetmelikte belirtilen esaslara göre yapılacak. Askerlik şubelerince engel durumunu bildirir geçerli sağlık raporu olanların raporları, askerliğe elverişli olup olmadıklarının tespiti için Bakanlığa gönderilecek. Yoklaması yapılanlar, askerliğe elverişli olanlar, geçici rahatsızlığı bulunanlar ve askerliğe elverişli olmayanlar olarak ayrılacak. Askerliğe elverişli olmayanlar silah altına alınmayacak. Haklarında verilen sağlık kararına itiraz edenler yeniden muayeneye gönderilecek. Muayeneleri sonucunda tanzim edilen askerlik yükümlülüğü ile ilgili sağlık raporları hakkında şikayet veya ihbar edilen yükümlülerin sağlık durumları yurt içinde Sağlık Bakanlığı, yurt dışında Dışişleri Bakanlığı tarafından araştırılacak. Araştırma sonucunda raporun gerçeği yansıtmadığına kanaat getirilenler Sağlık Bakanlığınca belirlenen yetkili sağlık kurullarına sevk edilecek. Sağlık kurulları tarafından verilen raporlara göre kesin işlem yapılacak. Muayeneleri sonucunda tanzim edilen raporlar hakkında idarece yeniden muayenesine lüzum görülenler, Sağlık Bakanlığınca belirlenen yetkili sağlık kurullarına sevk edilecek. Sağlık kurulları tarafından verilen raporlara göre kesin işlem yapılacak. Yoklamaya tabi yükümlüler, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunan kimliği, öğrenim durumlarını, varsa meslek ve niteliklerini gösterir belgeler ile birlikte yurt içinde askerlik şubelerinde, yurt dışında elçilik veya konsolosluklarda bizzat hazır bulunmak veya e-Devlet üzerinden bu işlemleri tamamlamak zorunda olacak. Yoklamaya tabi yükümlülerden yoklamada bulunamayacak derecede hastalığı bulunanlarla tutuklu/hükümlü olanların, usulüne uygun rapor göndermeleri ve hükümlülük veya tutukluluklarını bildirmeleri gerekecek. Sevke tabi tutulan yükümlüler bizzat askerlik şubesinden veya e-Devlet üzerinden sevk belgelerini alacak ve kendilerine tebliğ edilen tarihte birliklerine katılacak. Milli Savunma Komisyonunda kabul edilen Askeralma Kanunu Teklifi ile yükümlülerin, lise veya dengi okullarda öğrenim görenler için 22 yaşını, fakülte ve yüksekokullar ile meslek yüksekokullarında öğrenim görenler için 28 yaşını tamamladıkları yılın sonunu geçmemek kaydıyla askerlikleri mezun oluncaya veya ilişikleri kesilinceye kadar ertelenecek. Kanun teklifine göre, bitirdiği okulun dengi veya daha alt seviyedeki bir öğretim kurumuna kayıt yaptıranların askerlikleri ertelenmeyecek. Kabul edilen teklifle çift ana dal programına kayıtlı yükümlülerin bir programdan mezun olmaları halinde askerlik erteleme işlemleri, diğer ana dal programındaki öğrenciliğine göre yürütülecek. Yoklama kaçağı veya bakaya kaldıktan sonra ya da yoklama kaçağı olarak muayenesi yapılarak sınıflandırma kaynağına alınacaklardan; sevke tabi tutulacağı celp tarihine kadar okula kayıt yaptıranların askerlikleri ertelenmeyecek. Yurt dışında yükseköğretim kurumlarında öğrenim görenlerin askerlikleri, öğrenciliklerinin yetkili Türk makamlarınca tanınmasınının ardından ertelenecek. Öğrenim kurumlarından terk, ilişiği kesilen veya mezun olanlardan; lise veya dengi okuldan mezun olduğunu belgeleyenlerin askerlikleri istekleri halinde mezuniyet tarihinden itibaren 3 yıl, mesleki ve teknik lise mezunlan için ilave 3 yıl, fakülte veya yüksekokul ile meslek yüksekokulundan ilişikleri kesilenler ile yüksekokul ve meslek yüksekokulu mezunlarının askerlikleri ise mezuniyet ya da ilişik kesme tarihinden itibaren 2 yıl süreyle ertelenecek. Bu erteleme süreleri lise veya dengi okul mezunlan için 22, mesleki ve teknik lise mezunları için 25, fakülte veya yüksekokul ile meslek yüksekokulundan ilişikleri kesilenler ile yüksekokul ve meslek yüksekokulu mezunları için 28 yaşını tamamladıkları yılın sonunu geçemeyecek. Teklife göre 4 yıl ve daha uzun süreli yükseköğretim kurumlarından mezun olan yükümlülerin askerlikleri istekleri halinde 2 yıla, yüksek lisans eğitimini tamamlayanların ise 1 yıla kadar ertelenecek. Yurt dışındaki öğrenim kurumlarından mezun olanlara, talepleri halinde, denklik işlemlerini tamamlayabilmeleri için ayrıca bir yılı geçmemek üzere erteleme hakkı tanınabilecek. Bu şekilde yapılan erteleme süreleri 32 yaşını tamamladıkları yılın sonunu geçemeyecek. Erteleme süresi içerisinde yükseköğretim kurumuna kayıt yaptıranların askerlikleri öğrencilik nedeniyle ertelenecek. Askerlik çağına girmeden önce lise veya dengi okullar, yüksekokullar veya meslek yüksekokullarından mezun olanlar, fakülte, yüksekokul, meslek yüksekokulundan ilişiği kesilenlerin ertelemeleri, askerlik çağına girdikleri yıldan itibaren başlayacak. 4 yıl ve daha uzun süreli yükseköğretim kurumlarından mezun olanlardan kamu kurum ve kuruluşlarında görevli olup hizmetinin özelliği sebebiyle ertelenmesine ihtiyaç duyulan kamu personelinin, devlet veya kendi hesaplarına yurt içinde, yurt dışında staj, yüksek lisans yapanların bağlı oldukları bakanlığın, Cumhurbaşkanlığı ile TBMM gibi herhangi bir bakanlığa bağlı veya ilgili bakanlığı bulunmayan kurum personeli, staj ve yüksek lisans yapanların ilgili kurum amirinin teklifi üzerine, 32 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar askerlikleri ertelenebilecek. Öğrenimleri süresince, sanatta yeterlilik, doktora veya ihtisas yapanlar ile çalıştıkları bilim dallarında dünya ölçüsünde bir yenilik getiren orijinal çalışmalarda bulunanların, aktif spor hayatına devam edenlerin askerlikleri, 35 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar ertelenebilecek. Yoklama kaçağı, bakayalar, yoklama kaçağı olarak muayenesi yapılarak sınıflandırma kaynağına alınacakların askerlikleri, sevke tabi tutulacakları celp tarihine kadar geçen süre içinde ertelenmeyecek. Ertelemelerine neden olan görev, staj, yüksek lisans, ihtisas veya doktora öğrenimi başlangıç tarihleri, sporcuların erteleme kapsamındaki kulüpleriyle yaptıkları sözleşme başlangıç tarihleri, yoklama kaçağı veya bakaya kaldıkları tarihten önce olanların ertelemeleri yapılabilecek. Erteleme şartlarını taşımadığı, bilgi, belgeleri gerçeği yansıtmadığı halde askerliği ertelendiği tespit edilenlerin askerlik işlemleri, erteleme işlemi yapılmadan önceki durumları, erteleme şartlarını kaybettiği tespit edilenlerin ise erteleme şartlarını kaybettikleri tarihteki durumları dikkate alınarak yürütülecek. Askerlik işlemlerinin yürütülmesine ilişkin görevlerini veya sorumluluklarını zamanında yerine getirmediği tespit edilenler hakkında cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulacak. Savaş zamanı hariç olmak üzere, iki kardeşin aynı anda silah altına alınma sırası gelmesi halinde anne veya babanın talebine göre kardeşlerden birinin askere alınması ertelenebilecek. 20 yaşından küçük olanlar ile geçime yardım edemeyecek derecedeki maluller, hesaba katılmayacak. Askerlikleri ertelenenler, seferberlik ve savaş halinde lüzum ve ihtiyaca göre askere sevk edilecek. Teklif, yoklama kaçağı, saklı, bakaya ve geç iltihak bakayası kalanların belirtilen mazeretleri yoksa statülerine uygun olarak silah altına alınma tarihleriyle ilgili düzenlemeler de içeriyor. Belirtilen yazılı mazereti bulunduğuna dair belge ibraz etmeyenlerden, tabi olduğu yoklama yılı içerisinde yoklamasını yaptırmayanlar yoklama kaçağı; 20 yaşına girdiği halde isimlerini nüfus kayıtlarına geçirmemiş bulunanlar saklı; tabi olduğu halde sevke katılmayanlar ile sevk edildiği birliğine katılmayanlar bakaya; sevkini yaptırdığı halde kendisine tanınan yol süresi dışında birliğine katılanlar geç iltihak bakayası olacak. Yoklama kaçağı ve saklılardan erteleme hakkı bulunanların talepleri halinde yoklamaları yapılmadan ertelenecek, erteleme hakkı bulunmayanlardan muayeneleri neticesinde askerliğe elverişli olduğu anlaşılanlar ilk sınıflandırma kaynağına alınacak. Yoklama kaçağı ve saklılardan sınıflandırıldıktan sonra, belirtilen yazılı bir mazeret nedeniyle ertelemesi yapılanlar, ertelemelerinin bitiminin ardından ilk celp döneminde sevk edilecek. Er statüsündeki bakayalar cezaevinden tahliye olanlar hariç ele geçirilmesini müteakip, yedek subay ve yedek astsubay adayı statüsündeki bakayalar ele geçirildikten sonra, düzenlemede belirtilen yazılı bir mazeret nedeniyle ertelemesi yapılanlar erteleme bitimini müteakip ilk celp döneminde sevk işlemi yapılacak. Yoklamaları sonucunda askerliğe elverişli oldukları tespit edilenler, bakanlıkça belirlenecek esaslara göre askere sevk edilecek. Barışta ve seferde silah altına alınanlara yol ve iaşe bedeli ödenecek. Teklif, yükümlülerin ölüm, doğum, hastalık, evlilik, tutukluluk gibi hallerde bakaya durumuna düşerek, cezai yaptırıma maruz kalmadan sevklerinin geriye bırakılmasını sağlıyor. Tutukluluğu veya hükümlülüğü, herhangi bir sağlık kurumu raporuyla belgelendirilmiş istirahat gerektiren hastalığı, eşi veya ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından birinin sağlık kurumu heyet raporuyla belgelendirilmiş hayati tehlike içinde olduklarını gösteren hastalığı, sevkten önceki veya sonraki 15 gün içinde eşinin, ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından birinin ölümü, sevkten önceki veya sonraki 15 gün içinde kendisi veya ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından birinin evlenmesi, sevkten önceki veya sonraki 2 ay içinde çocuğunun doğması nedeniyle sevkini yaptırmayanlar, bu mazeretlerini kanıtlayan belgeleri askerlik şubesine teslim edecekler. Bu kişilere, idari para cezası uygulanmayacak. Seferberlik ve savaş halinde bu hükümler uygulanmayacak. Barışta kabul edilebilir bir özrü olmaksızın yoklama kaçakları ve saklılar için yoklama kaçağı kaldıkları tarihten; bakayalar için bakaya kaldıkları tarihten; geç iltihak bakayaları için kendilerine tanınan yol süresinin bitiminden; yedeklerden çağrılanlar için birlikte işleme tabi olanların en son gönderilme tarihinden itibaren kaçak kaldıkları gün süresi kadar idari para cezası uygulanacak. Bunlardan kendiliğinden gelenlere her gün karşılığı 5, yakalananlara ise her gün karşılığı 10 lira idari para cezası verilecek. Yapılan muayenelerinde askerliğe elverişli olmadıkları anlaşılanlar, askerlikten muafiyet hakkı olanlar, düzenlemede belirtilen nedenlerle erteleme hakkı olduğu halde süresi içerisinde işlem yaptırmayanlara, idari para cezası uygulanmayacak. Askerlik şubesi başkanlıkları, idari para cezası vermeye yetkili olacak. Terör örgütlerine veya MGK'ce devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı, bunlarla irtibatı olan ve askerliğe elverişli oldukları anlaşılan yükümlülerden, yoklama kaçağı ve bakayalar dahil bu düzenlemede yazılı geçerli mazereti olmayanlar, bakanlıkça belirlenecek celp ve sevk esaslarına göre silah altına alınacak. Yoklama kaçakları ve bakayalar, askerlik ödevlerini yerine getirmek amacıyla yakalanmaları için Milli Savunma Bakanlığınca, İçişleri Bakanlığına bildirilecek. Yakalanarak muhafaza altına alınanlar, mesai saatleri içerisinde en yakın askerlik şubesine getirilecek. Mesai saatleri dışında veya askerlik şubesinin bulunmadığı yerlerde ilgili kolluk kuvveti tarafından hazırlanan tutanağa istinaden derhal serbest bırakılacak. Yoklama, celp ve sevk ile ilgili hususlar, Milli Savunma Bakanlığınca TRT ve diğer ulusal yayın yapan televizyon, radyo kanalları aracılığıyla zorunlu yayın kapsamında duyurulacak, bakanlığın internet sitesinde ve e-Devlet sisteminde ilan edilecek. Teklife göre, erbaş ve erlere muvazzaflık hizmetinin her ayı için bir gün izin verilecek. Askerlik hizmetinin gerektirdiği görev ile yükümlülükleri yerine getirme konusunda gayret ve çalışmaları sonucu emsalleri arasında üstün başarı gösteren erbaş ve erlerden, muvazzaf askerlik hizmetleri boyunca, herhangi bir ceza almamış olanlara, azami üç güne kadar ek izin verilebilecek. Radyoaktif ışınla çalışan erbaş ve erler, her ay için iki gün ilave izin kullanabilecek. Muvazzaflık hizmeti sırasında eşi doğum yapan ya da eşi veya ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından biri vefat eden erbaş ve erler, talepleri üzerine ilave 10 gün izin kullanabilecek. Askerlik hizmetini yedek subay ve yedek astsubay olarak yerine getirecek yükümlülerin izinleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndaki sürelere oranlanarak uygulanacak. Bu kapsamda verilen izinler askerlik hizmet süresinden sayılacak. Bu kapsamdaki yazılı izinlerin dışında izin vermeye cumhurbaşkanı yetkili olacak. Erbaş ve erlerin hava değişimi ile istirahatte geçen sürelerinin, tabi olduğu hizmet süresinin her ayı için bir günlük kısmı, askerlik hizmetinden sayılacak. Yedek subay ve yedek astsubaylardan hastalananlar, muvazzaf subay/astsubay emsalleri gibi sıhhi izin süresine tabi tutulacak. Bu izin süresince, özlük hakları saklı kalmak kaydıyla, yedek subay veya yedek astsubaylıkta alınan sıhhi izin sürelerinin tabi olduğu hizmet süresinin, her ayı için bir günlük kısmı askerlik hizmetinden sayılacak. Yedek subay adayları ya da yedek astsubay adaylarının kanuni mazeretlerine dayalı olarak sınıf okulundan ayrı geçirilen sürenin, sınıf okulu toplam süresinin üçte birinden fazla olanlar veya sınıfı görevi yapamaz raporu alanlar hakkında geçici terhis işlemi yapılacak. Bir sonraki dönemde hastalıklarının devam etmediği sağlık raporu ile saptananlar ve yeniden sınıflandırılanlar yeni dönemin tamamına katılacak. Firar ve hava değişimi veya izin ihlali durumundaki yükümlüler hakkındaki suç dosyası, suçun oluşması için öngörülen sürelerin geçmesine müteakip, ilgililerce soruşturma izni verilmesi halinde yetkili cumhuriyet savcılıklarına gönderilecek. Haklarında yakalama kararı olan firar ve hava değişimi ya da izin ihlali durumundaki yükümlüler ele geçirilinceye kadar kolluk kuvvetlerince aranacak. Kolluk kuvvetlerince yakalananlar en yakın adli makama teslim edilecek ve adli makamın talimatı doğrultusunda haklarında işlem yapılacak. Bu durumda olan ancak haklarında adli makamlarca çıkarılmış yakalama kararı bulunmayan yükümlülerden, kendiliğinden gelen ya da kolluk kuvvetlerince askerlik şubelerine teslim edilenler, serbest olarak birlik ve kuramlarına sevk edilecek. Kısa süreli kaçma ve izin süresini geçirme disiplinsizliklerini işleyen yükümlülerden kendiliğinden askerlik şubelerine gelenler, serbest olarak birlik ve kurumlarına sevk edilecek. Tanı ve tedavide geçen süreler askerlik hizmetinden sayılacak Muvazzaflık hizmeti sırasında sağlık kuruluşlarında tanı ve tedavide geçen süreler, yargılama sonucu beraat edenlerin gözaltı ve tutukluluk süreleri askerlik hizmetinden sayılacak. Terörle mücadele görevi sırasında veya bu görevinden dolayı alıkonulan ya da kaybolanların yeniden birliklerine dönmeleri halinde durumları kuvvet komutanlıklarınca teşkil edilecek kurul tarafından incelenecek. Kaçırılma veya kaybolma ile ilgili kusurlu görülenler hakkında soruşturma dosyası tanzim edilerek yetkili adli makamlara intikal ettirilecek. Kurul tarafından kusursuz görülenler ile haklarında kovuşturmaya yer olmadığı yahut beraat kararı verilenlerin birliklerinden ayrı geçirdiği süreler hizmetten sayılacak ve ödenmemiş özlük hakları ödenecek. Firar, izin ihlali suçları ile kısa süreli kaçma ve izin süresini geçirme disiplinsizliklerinde geçen süreler, mahkemelerin hükmettiği hapis cezalarının infazda geçen süreleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'nda hizmetten sayılmayacağı belirtilmiş cezalar, kendilerini askerliğe elverişsiz hale getirmeye veya getirtmeye teşebbüs ettikleri mahkeme kararıyla sabit olanların, yargılanmalarına esas eylemleri dolayısıyla ortaya çıkan rahatsızlıklar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması nedeniyle mahkeme tarafından haklarında tedaviye karar verilenlerin, bu karar nedeniyle yatarak gördüğü tedaviler ya da istirahatte veya hava değişiminde geçirdikleri süreler muvazzaflık ve yedeklik hizmeti sürelerinden sayılmayacak. Yedek subay veya yedek astsubay, yedek subay adayı ya da yedek astsubay adayı, yedek subay aday adayı veya yedek astsubay aday adayı iken; Askeri Ceza Kanunu ile Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nda belirtilen suçlardan mahkum olanlar, süresine bakılmaksızın kamu hizmetlerinden yasaklı olanlar ile idari karar sonucu kamu hizmetlerinden çıkarılanlar, yedek subay yahut yedek astsubaylardan askerlik hizmet süresini tamamlamadan çeşitli nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilişikleri kesilen veya mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkumiyet kararı sonucu Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılanlar yedek subay veya yedek astsubay olamayacak. Bunun yanı sıra yedek subay adayı veya yedek astsubay adaylarından Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, disiplinsizlik ve ahlaki durumları nedeniyle yedek subay ya da yedek astsubay olması uygun görülmeyenler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin manevi şahsiyetine gölge düşüren veya askerliğin şeref ve haysiyetiyle bağdaşmayacak eylemlerde bulunanlar ile tutum ve davranışlarıyla yasa dışı siyasi, yıkıcı, bölücü ideolojik görüşü benimsemiş olduğu anlaşılanlar, yedek subay veya yedek astsubay eğitim ve öğretiminde başarı gösteremeyenler yedek subay veya yedek astsubaylık yapamayacak. Subay, astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş veya er olarak görev yaparken askerlik hizmet süresini tamamlamadan disiplinsizlik ya da ahlaki nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilişikleri kesilen veya mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkumiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılanlar, askerlik hizmetini er statüsünde tamamlayacak. Bunların askerlik hizmeti erbaş ve erlerin hizmet süresi kadar olacak. Sevk edilen yükümlülerin katılışları, birlik veya kurumlarınca Bakanlığa bildirilecek. Terhis edilen yükümlüler için birlik komutanlığı ya da kurum amirliğince terhis belgesi tanzim edilerek yükümlüye verilecek ve kıta şahsi dosyası ile birlikte kayıtlı olduğu askerlik şubesine gönderilecek. Askerlik hizmetini yapmakta iken yedek subay veya yedek astsubay olma hakkını veren öğrenim kurumlarından mezun olanların, yedek subay ya da yedek astsubay olarak statü değişikliği talepleri dikkate alınmayacak. Noksan hizmetli yükümlülere öncelikle askerlik hizmet süresinin tamamlatılması maksadıyla tebligat yapılacak. Tebligat tarihinden itibaren noksan hizmetini tamamlamak üzere iki aylık süre içerisinde askerlik şubesine müracaat etmeyenler hakkında bakayalara ilişkin hükümler uygulanacak. İki aylık sürede askerlik şubesine başvurmayanlar, yakalanmaları için Bakanlıkça İçişleri Bakanlığına bildirilecek. Yakalananlar mesai saatleri içerisinde en yakın askerlik şubesine getirilecek. Mesai saatleri dışında veya askerlik şubesinin bulunmadığı yerlerde yakalananlar ilgili kolluk kuvveti tarafından hazırlanan tutanağa istinaden derhal serbest bırakılacak. Askerlik hizmetine başlamadan önce veya askerlikleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı, bir yıl ve daha az süreli hapis cezasına hükmedilenler ile Türk Ceza Kanunu uyarınca yazılı tedbirler ya da adli para cezasına mahkum edilen yükümlüler, hakkında verilen ceza ile tedbirlerin yerine getirilmesi askerlik hizmetlerinin sonuna bırakılacak. Bu durumdakiler terhis edildikleri zaman serbest bırakılmayıp cezalarının çektirilmesi için kıta ve kurumlarınca bulundukları yer cumhuriyet savcılıklarına teslim edilecek. Bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedilenler ise bulundukları yer cumhuriyet savcılıklarına teslim edilecek. Bunlardan askerlikle ilişiği olanlara tahliyelerinde cezaevi idarelerince 15 gün içerisinde askerlik şubesine müracaat edecekleri tebliğ edilecek ve buna ilişkin belge askerlik şubesine gönderilecek. Askerlik şubelerine kendilerine tanınan süre içerisinde gelmeyenler hakkında bakaya hükümleri uygulanacak. İnfazları geri bırakılan mahkumiyetler için zaman aşımı işlemeyecek. Yasalara uygun diploma, sertifika veya ehliyet gibi belgelere sahip olan erbaş ile erler, özel kanunlarda belirtilen koşullara uyulması şartıyla, yetkili komutanlık ya da amirliklerin onayı ile bu belgelerin kendilerine verdiği yetki kapsamındaki görevlerde çalıştırılabilecek, mesleki hizmetlerin yürütülmesinde görevlendirilebilecek. Teklife göre, yabancı ülkelerde çalışma iznini de ihtiva eden oturma izni veya doğrudan çalışma iznine sahip olarak işçi, işveren veya bir meslek ya da sanat mensubu sıfatı ile bulunanların, yabancı bandıralı gemilerde gemi adamı statüsünde bulunanların, ikamet eden çok vatandaşlık hakkına sahip olanların her türlü askerlik işlemleri, durumlarını ispata yarayan belgeler ile bağlı bulundukları Türk konsolosluklarına başvurmaları halinde 35 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar ertelenebilecek. Erteleme şartlarına haiz olmadıkları anlaşılanlar, erteleme süresi içinde herhangi bir takvim yılının yarısından fazlasını yurt içinde geçirenler, erteleme nedeni ortadan kalkanlar ile kendi istekleriyle erteleme hakkından vazgeçenlerin ertelemeleri iptal edilecek. Teklife göre, Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınan yabancı ülkelerde iltica başvurusu dışında elde ettikleri çalışma iznini de ihtiva eden oturma izni veya doğrudan çalışma iznine sahip olarak işçi, işveren veya bir meslek ya da sanat mensubu sıfatına haiz olanlar ile bir iş sözleşmesine bağlı olarak yabancı bandıralı gemilerde gemi adamı sertifikasında yazılı mesleğini icra edenlerden yurt içinde geçirilen süreler hariç olmak üzere, en az 3 yıl süre ile fiilen çalışanlar, Milli Savunma Bakanlığınca verilecek uzaktan eğitimi alanlar, durumlarını ispata yarayan belgelerle birlikte bağlı bulundukları Türk konsoloslukları aracılığıyla askerlik şubelerine başvuracak. Başvurucular, belirlenen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca her yılın ilk mesai günü tespit edilen döviz alış kuruna göre avro veya karşılığı kadar konvertibl yabancı ülke parasını başvuru tarihinde peşin ödemeleri halinde askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak. Uzaktan eğitime ilişkin usul ve esaslar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek. Teklife göre, yurt dışında ikamet eden ve çok vatandaşlık hakkına sahip olanlar en az 3 yıl süre ile fiilen yabancı ülkelerde bulunmaları halinde, çalışma şartı aranmadan bu düzenleme hükümlerinden yararlandırılacak. Dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak üzere yaptıkları başvuruları kabul edilenlerden ödemeleri gereken yabancı ülke parasını ödemeyenler, ücret veya maaşları yurt içinden transfer edilenler, yabancı ülkelerde resmi görevle bulunanlar, dövizle askerlik hizmeti dışında diğer statülerde fiili askerlik hizmetine başlamış olanlar, oturma veya çalışma iznini iltica nedeniyle aldığı anlaşılanlar, müracaatına ait belgelerde sahtecilik veya resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunarak idareyi yanıltmak suretiyle dövizle askerlik başvurusunda bulunduğu anlaşılanlar, yararlanma şartlarından herhangi birini taşımadıkları sonradan tespit edilenler, dövizle askerlik hizmetinden faydalanamayacak. Bu durumda bulunan yükümlülerin müracaatları Milli Savunma Bakanlığınca iptal edilecek. Başvuruları iptal edilenlerin, ödemede bulunmalarına rağmen başvuru işlemleri tamamlanmayanların, fazla ödemede bulunduğu anlaşılanların ödediği tutarlar, talepleri halinde kendilerine, vekillerine veya mirasçılarına iade tarihindeki kura göre Türk lirası olarak yurt içinde gösterecekleri banka hesabına iade edilecek. Ödeme ve başvuru işlemlerini tamamladıktan sonra dövizle askerlik hizmeti kapsamından çıkartılmalarını talep edenlere, askerliğe elverişsiz hale gelenlere, vefat edenlere, Türk vatandaşlığından çıkmalarına izin verilenler ile Türk vatandaşlığını kaybedenlere geri ödeme yapılmayacak. Ödeme ve başvuru işlemlerini tamamladıktan sonra dövizle askerlik hizmeti kapsamından çıkartılmalarını talep edenlerin istekleri de kabul edilmeyecek. Belgelerinde sahtecilik yapanlardan başvuruları bakanlık tarafından iptal edilenler, yeniden dövizle askerlik hizmetinden faydalanma şartlarını taşısalar dahi bu madde kapsamından faydalanamayacak. Yürürlükten kaldırılacak olan Askerlik Kanunu'nun uygulamaları gereğince, dövizle askerlik kapsamından çıkarılanlar yeniden dövizle askerlik hizmetinden yararlanamayacak. Dövizle askerlik hizmetinden faydalanmak isteyenlerin işlemlerinin yapılmasında yetki ve sorumluluk Dışişleri Bakanlığında olacak. Seferberlik ve savaş halinde bu hükümler uygulanmayacak. Teklifte, "Sağlanan Haklar ve Yaptırımlar" başlığı altında, muvazzaflık hizmetini bedelli asker olarak yerine getirenler hariç, erbaş ve er olarak yapanlara sağlanan haklar düzenleniyor. Buna göre, muhtaç asker ailelerine yapılan yardım miktarı, aylık net asgari ücret tutarının yüzde 50'sine kadar arttırılabilecek. Hizmetini tamamlayanlara; askeri öğrenci, dış kaynaktan muvazzaf subay/astsubay, sözleşmeli subay/astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş/er temininde, sınav tam notunun yüzde 20'sine kadar ilave puan verilebilecek. Bunlardan meslek yüksekokulu veya meslek lisesi mezunu olanlara sınav tam notunun yüzde 25'ine kadar ilave puan verilebilecek. Teklife göre, Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) yaptığı konutların tahsisinde, kendi üzerine kayıtlı konutu olmayan erbaş ve erler öncelikli istifade ettirilebilecek. Hizmette geçen süre içinde kamunun ve belediyelerin işlettiği deniz ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden, hizmette geçen süre içinde müze ve ören yeri gibi yerlerden ücretsiz yararlanacak. Erbaş ve erlerden ilave 6 ay süreyle hizmete devam etmek isteyenler arasındaki muhtaç askerlerin ailelerine yardım yapılmayacak. İlave 6 ay süreyle hizmete devam edip bu sürenin sonunda terhis olanlardan hizmet borçlanması talebinde bulunanların, ilave 6 ayda geçen süreye ilişkin prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 32'si ile çarpımı neticesinde hesaplanacak kısmı, borcun Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca bakanlığa tebliğ edildiği tarihi takip eden üç ay içinde ilgili bakanlıkça ödenecek. Teknik bilimler meslek yüksekokulu ve meslek lisesi mezunları ile tarım, turizm ve mevsimlere bağlı sektörlerde faaliyet gösteren yükümlülerin askere sevki Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç ve önceliklerine göre mesleklerine uygun sınıflandırma ve istedikleri celp döneminde silah altına alınma taleplerine ilişkin usul ve esaslar bakanlıkça belirlenecek. Bu düzenleme kapsamında kendilerine tanınan erteleme süreleri dikkate alınmak şartıyla askerlik yükümlülüğünü yerine getirmeyen öğrencilerin kayıtları, askerlik hizmetini yerine getirene kadar bakanlığın talebi üzerine ilgili orta ve yükseköğretim kurumlarınca geçici olarak dondurulacak. Bu şekilde kayıtları dondurulanlardan herhangi bir harç veya öğrenim katkı payı alınmayacak. Yoklama kaçakları ve bakayalar ile barışta tatbikat ve ferdi seferberlik eğitimi bakayaları kamu veya özel hizmete alınamayacak. Bunları kamu veya özel hizmete alanlar hakkında askerlik şubelerince cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Terörle Mücadele Kanunu kapsamında hayatını kaybedenlerden; askerlik hizmetini yerine getiren yükümlüler ile terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlardan bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybedenlerin kendilerinden olma çocukları ile aynı anne ve babadan olma kardeşlerinin tamamı, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemlere, görevi olmadığı halde mukavemet ederken şehit olanların kendinden olma erkek çocukları ile aynı anne ve babadan kardeşlerinin tamamı, güvenlik korucuları dahil kamu görevlilerinin kendilerinden olma çocuklarının tamamı ile aynı anne ve babadan olma kardeşlerinden biri istekli olmadıkça silah altına alınmayacak ve silah altındakiler istekleri halinde terhis edilecek. Kardeşlerden muafiyet kapsamına girmeyenler ile muafiyet kapsamına girmekle birlikte bu muafiyetten yararlanmak istemeyenlerin askerlik hizmetini yerine getireceği yerler Bakanlıkça belirlenecek. Bu madde hükümleri, seferberlik ve savaş halinde uygulanmayacak. Türk vatandaşlığını sonradan kazananlar askerliklerini, vatandaşlığı kazandığı tarihteki yaş ve öğrenim durumlarına göre o yıl askerlik çağına giren yükümlüler gibi yapacak. Bunlardan Türk vatandaşlığına alınmadan önce gelmiş oldukları ülkelerde askerlik yaptıklarını veya askerlik hizmetini yerine getirdiklerini belgeleyenler ile vatandaşlığa alındıkları yıl 22 ve daha büyük yaşta olanlar askerlik yapmış sayılacak. Bunların askerlikleri, istekleri halinde vatandaşlığa alındıkları tarihten itibaren iki yıl süreyle ertelenecek. Ertelemelerinin sona ereceği yıl yoklamaları yapılarak o yıl askerlik çağına giren doğumlularla işlem görecek. Bunlar seferberlik halinde ihtiyaca göre askere sevk edilebilecek. Çeşitli nedenlerle Türk vatandaşlığını kaybettikten sonra yeniden Türk vatandaşlığını kazananların askerlik işlemleri, önceki askerlik safahatları dikkate alınarak bu düzenlemenin durumlarına uyan hükümlerine göre yürütülecek. Bu madde hükümlerinden soybağına bağlı olarak Türk vatandaşlığına sonradan alınanlar yararlanamayacak. Askeri öğrenci olarak okudukları Milli Savunma Üniversitesi ve diğer üniversite, fakülte veya yüksekokullar ile meslek yüksekokullarından ilişiği kesilenlerin, bu okullarda ay olarak okudukları sürenin üçte biri muvazzaflık hizmetinden sayılacak. Askerlik hizmetinden sayılan sürenin erbaş ve erlerin tabi olduğu hizmet süresini karşılaması halinde bunlar askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak. Yedek subay adayı veya yedek astsubay adayı olma hakkı bulunanlar, istekli olmaları ve aday seçilmeleri halinde daha önceki hizmet süreleri dikkate alınmaksızın yedek subay veya yedek astsubayların hizmet süresine tabi tutulacak. Milli Savunma Komisyonunda kabul edilen Askeralma Kanun teklifiyle, muvazzaf ve sözleşmeli subay veya astsubaylar ile uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve er olup da TSK'den ayrılan veya ilişiği kesilenlerin hizmette geçen sürelerinin askerlik hizmetinden sayılmasına ilişkin esaslar da belirleniyor. Buna göre, TSK adına okudukları Milli Savunma Üniversitesi ve diğer üniversite, fakülte veya yüksekokullar ile meslek yüksekokullardan mezun olmayı müteakip muvazzaf subay ve astsubay nasbedilenlerin, bu okullarda ay olarak geçen sürelerinin üçte biri ile muvazzaf subay ve astsubaylıkta geçen sürelerinin tamamı askerlik hizmetinden sayılacak. Dış kaynaktan temin edilen muvazzaf subay ve astsubaylar ile bunların adaylarından deneme süresinin bitimine kadar ayrılanların temel eğitimde ve muvazzaf subay ve astsubaylıkta ay olarak hizmette geçen sürelerinin üçte biri, deneme süresi sonrasında geçen sürelerinin tamamı askerlik hizmetinden sayılacak. Sözleşmeli subay veya sözleşmeli astsubayların ve bunların adaylarının ön sözleşme ve sözleşme sürelerinin toplamının üçte biri, uzman erbaşların sözleşme döneminde ay olarak geçen sürelerinin üçte biri, sözleşmeli erbaş ve erler ile sözleşmeli er adaylarından, ön sözleşme ve sözleşme döneminde ay olarak hizmette geçen sürelerinin de üçte biri askerlik hizmetinden sayılacak. TSK'nin ihtiyacı olan statülerde istihdam edilmek üzere temini silah altında iken gerçekleştirilen yükümlülerin silah altında geçirilen sürelerin tamamı da askerlik hizmetinden sayılacak. Sayılan hizmet süresi erbaş ve erlerin tabi olduğu hizmet süresini karşılayanlar askerlik hizmetini yapmış sayılacak. Hizmet süresini karşılamayanların eksik kalan süreleri, erbaş ve erlerin tabi olduğu hizmet süresi esas alınarak, kanun hükümlerine göre erbaş ve er olarak tamamlatılacak. Yedek subay veya yedek astsubay adayı olma hakkı bulunanlar, yedek subay veya yedek astsubaylığa istekli olmaları ve yedek subay adayı veya yedek astsubay adayı seçilmeleri halinde daha önceki hizmet süreleri dikkate alınmaksızın yedek subay veya yedek astsubayların hizmet süresine tabi tutulacak. Sözleşmesi feshedilen uzman erbaşlar ile sözleşmeli erbaş ve erlerin varsa kalan askerlik hizmeti, ilgilinin ilişiği kesilmeden, Milli Savunma Bakanlığı tarafından belirlenecek birliklerde erbaş ve er olarak tamamlattırılacak. Özel kanunlarda yer alan askerlik yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelerden bu kanuna aykırı olanlar uygulanmayacak. Askerlik hizmetini yerine getiren yükümlüler ile TSK'den çeşitli nedenlerle ayrılan personel, seferberlik kaynağına alınacak. Yedek personel seferberlik ve savaş halinde ihtiyaca göre askere sevk edilecek. Teklifle, seferberlik kaynağında bulunan personele hangi yaş sınırına kadar yükümlülük verilebileceği de belirleniyor. Buna göre, yedek personelden; yedek subay ve yedek astsubaylara Emekli Sandığı Kanunu, uzman erbaşlara Uzman Erbaş Kanunu hükümleriyle belirlenen yaş sınırları esaslarına göre, erbaş ve erlere ise askerlik çağının sonuna kadar yükümlülük verilebilecek. Yedek personel, seferberlik ve savaş hali, olağanüstü haller ile barış şartlarında tatbikat ve eğitim için kısmen veya tamamen çağrılabilecek. Ancak tatbikat veya eğitim için çağırılmış olanların tatbikat veya eğitim süresi 45 günü geçemeyecek. Seferberlik ve savaş hali durumu ile olağanüstü hallerde bu süre Cumhurbaşkanı tarafından lüzumu kadar uzatılabilecek.   Teklife göre, seferde görev alacak yedek personele bu görevlerinin barışta en son görev yaptığı birlik ve kurumlarca tebliğ edilecek. Birlik ve kurumlarca tebliğ edilemeyenler ile sonradan sefer görev emri verilenlerin tebliğ işlemleri askerlik şubeleri tarafından yapılacak. Barış döneminde tatbikat veya eğitim için askerlik şubesine çağrılan yedek personel askerlik şubesine gelerek silah altı davetiyesini almak zorunda olacak. Devlet memuru olan yedek personel silah altına alındıklarında silah altında bulundukları sürece Devlet Memurları Kanunu gereğince izinli sayılacak. Seferberlik ve savaş hali sona erdiğinde, bu personel, barış zamanında görev yaptığı memuriyetin eşiti olan memuriyete geri dönecek. Barış döneminde seferberlik tatbikatları ve ferdi seferberlik eğitimlerine katılıp terhis edilen devlet memurları atanmış olduğu memuriyete geri dönecek. Yedek subay ve yedek astsubayların terfilerine ilişkin usul ve esaslar hakkında, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu hükümleri uygulanacak. Yedek personel silah altına alındığında askeri üniforma giymeye mecbur olacak. Seferberlik ve savaş halinde; silah altına alınacak yedek personel ile muvazzaf olarak askerlik hizmetini yerine getiren yükümlülerden alt sınırı beş yıl hapis ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere diğer bir suç ile sanık olanların yargılamaları veya mahkum oldukları cezanın infazı terhis sonrasına bırakılacak. Terhis sonrasına bırakılan bu süreler için dava ve ceza zaman aşımı süresi işlemeyecek. Seferberlik ilan edildikten sonra birliğine askerlik şubesi vasıtasıyla gitmek isteyen yedek personelin sevki, askerlik şubesi başkanlıklarının sırasıyla mahalli ve merkezi planlama kapsamında icra edeceği faaliyetler ile sağlanacak. Sefer görevi alan yedek personel; seferberlik ilanında, askerlik şubeleri aracılığıyla sevk edilmek isteyenler ilan saatinden başlayarak altı saat içinde en yakın askerlik şubesine başvuracak. Kendiliğinden birliğe katılmak isteyenler ise ilan saatinden başlayarak 48 saat içinde birliğe katılacak. Yurt dışında bulunanlar ise en geç altı saat içinde konsolosluk veya elçiliklere başvurarak, 48 saat içinde birliğine katılacak. Yabancı ülkelerde bulunanlar, bulundukları yerin elçilik veya konsolosluklarınca çağrılacak. Seferberlik ve savaş hallerinde birliğe katılışlarda gecikme olması halinde yükümlüler mazeretlerini belgelemek zorunda olacak. Yurt içinden ve yurt dışından kanunla belirlenen süreden sonra yapılan katılışlarda mazeretlerini belgelemeyenler hakkında kanunun yoklama kaçağı, saklı ve bakayacılara verilecek cezalara ilişkin hükümleri uygulanacak. Seferberlik tatbikatlarına ve ferdi seferberlik eğitimlerine sevk için çağrıldıkları halde sevke ilişkin mazeretlere sahip olan yedek personel, bu mazeretlerini kanıtlayan belgeleri askerlik şubesine teslim edecek. Bunlar hakkında bakaya işlemi yapılmayacak ve mazeret bitimini müteakip yedek personel birliklerine sevk edilecek. Bu mazeretler dışındaki nedenlerle silah altına çağrılıp birlikte işleme tabi olduğu kişilerin en son gönderilme tarihine kadar askerlik şubesine gelmeyenler ile askerlik şubesine gelip sevk evrakım alanlardan, kendilerine verilen yol süresi sonunda birlikte işleme tabi olduğu kişilerin en son gönderilme tarihine kadar birliğine katılmayanlar bakaya olarak kabul edilecekler ve haklarında ilgili ceza hükümleri uygulanarak eksik hizmetleri tamamlatılacak. Yedek personelin erteleme usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkarılan yönetmelik ile belirlenecek. Barış zamanı ile seferberlik ve savaş halinde sağlık durumunda değişiklik olduğunu beyan eden sefer görev emri almış yedek personel sağlık durumlarının tespiti için askerlik şubesi başkanlıkları tarafından Sağlık Bakanlığınca belirlenen en yakın yetkili sağlık kurullarına sevk edilecek ve alacakları sağlık kurulu raporuna göre işlem yapılacak. Sevk belgesini aldıktan sonra istirahat raporu alanların istirahatleri sonunda kalan hizmetleri tamamlatılacak. Seferberlik ve savaş halinde terhis tarihi Cumhurbaşkanınca belirlenecek. Teklife göre, askerlik şubeleri, kendi şubelerine kayıtlı yükümlüler hakkında yaptıkları işlemleri, diğer askerlik şubelerine kayıtlı yükümlüler hakkında da yapacak ve neticesini ilgili askerlik şubesine bildirecek. Düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili usul ve esasların belirlenmesine ilişkin yönetmelik, kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay içinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanacak. Bu düzenlemede öngörülen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut yönetmeliklerin bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilecek. Teklifle, yedek astsubaylık statüsü ihdas edildiği için söz konusu ekleme doğrultusunda yasal uyum sağlanması amacıyla diğer mevzuatta değişiklikler yapılıyor. Düzenlemenin yürürlüğe girmesi durumunda uygulama alanı kalmayacak olan kanunlar da mülga ediliyor. Mülga edilen Askerlik Kanunu ile Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu'na mevzuatta yapılan atıflar bu kanuna yapılmış sayılacak. Bu düzenleme yürürlüğe girdiği tarihten önce, mülga Askerlik Kanunu kapsamında erteli durumda bulunan yükümlülerin, erteleme şartlarını kaybetmedikleri sürece mülga kanundaki yaş sürelerine kadar askerliklerinin ertelenmesine devam edilecek. Askerlik hizmetine devam edenlerden Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı emrine verilenlerin sayı, istek, tercih durumları ve özlük hakları, bu kanun hükümlerine uygun olarak ilgisine göre Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yürütülecek. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte yoklama kaçağı, bakaya veya saklı olanlardan istekli olanlar bir defaya mahsus olmak ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından belirlenecek ilk bedelli askerlik kurasına girmek üzere bedelli askerlik müracaatında bulunabilecek. Bunlardan kurada bedelli askerlik hizmetine tabi tutulacaklar arasına seçilemeyenler, yeniden bedelli askerlik müracaatında bulunamayacak ve müracaat öncesi durumlarına göre silah altına alınacak. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte askerlik hizmetine erbaş ve er olarak devam edenlerden 6 aylık hizmet süresini tamamlayanlardan, istekli olup gerekli şartları taşıyıp talepleri kabul edilenler, 6 ay süre ile sınırlı olmak üzere askerlik hizmetine devam edebilecek.
12.06.2019 - 10:00
haberturk
['tbmm', 'bedelli askerlik ücreti', 'bedelli askerli', 'askerlik son durum', 'yeni askerlik sistemi', 'yeni askerlik sistemi son durum', 'yeni askerlik sistemi nasıl', 'yeni askerlik sistemi ne zaman yasalaşacak', 'yeni askerlik tbmm', 'meclis tv']
Askerlik sistemi SON DURUM! 2019 Yeni askerlik sistemi TBMM'de! Teklif ne zaman yasalaşır?
Gündem
https://www.haberturk.com/askerlik-sistemi-son-durum-yeni-askerlik-sistemi-tbmm-de-gorusuluyor-ne-zaman-yasalasacak-2489440
Bundesliga takımalrından Hamburg'da forma giyen Brezilyalı futbolcu Ze Roberto, gelecek sezon da Alman ekibinde kalacağını bildirdi.
null
Ze Roberto, kulübün internet sayfasında yaptığı açıklamada, teknik direktör Armin Veh ile yaptığı görüşmenin olumlu geçtiğini belirterek, "Gelecek sezon da Hamburg'da kalacağım" dedi. Görüşmenin kendisini mutlu ettiğini ifade eden tecrübeli futbolcu, Hamburg gibi bir takımın ön sıralarda yer alması ve hedefinin her zaman uluslararası müsabakalarda oynaması olması gerektiğini kaydetti.
05.06.2010 - 19:59
null
[]
Ze Roberto: Hamburg'da kalacağım
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/ze-roberto-hamburgda-kalacagim,CBlsmsZIwkaeQpQxANRH6g
Uluslararası Dünya Tiyatro Günü Bildirisi'ni bu yıl İtalyan yazar, yönetmen ve oyuncu Dario Fo kaleme aldı.
null
Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla 1962'den beri her yıl tiyatroya emek veren bir sanatçının hazırladığı ''Dünya Tiyatro Günü Bildirisi''ni bu yıl İtalyan yazar, yönetmen ve oyuncu Dario Fo kaleme aldı. Fo, Rönesans İtalyasında iktidarın, pek çok izleyicisi ve destekçisi bulunan Commedianti'yi köşeye sıkıştırmak için uğraştığını savundu. Bugün oyuncular ve tiyatro topluluklarının sahne, salon ve izleyici bulmakta güçlük çektiğini ileri süren Fo, ''Bütün neden kriz. O nedenle iktidar sahipleri inceden inceye alay ederek seslerini duyuranların nasıl denetleneceği gibi sorunlarla uğraşmıyorlar artık. Zira oyuncuların ne yeri yurdu var ne de seslenecekleri halk kitlesi var'' ifadelerini kullandı. Karşı-Reformasyon döneminde Commedia dell'arte oyuncularının ülkeden çıkarılmasının ve bütün tiyatro mekanlarının boşaltılmasının emredildiğini ve tiyatronun kentin kutsallığına zarar vermekle suçlandığını vurgulayan Fo, Papa 12'nci Innocent'in 1697 yılında Tordinona Tiyatrosu'nun yıkılmasını buyurduğunu kaydetti. Fo, şöyle devam etti: ''Böylece görülüyor ki günümüzün krizini aşmak için de tek umut bizlere karşı büyük bir dışlama kampanyasının düzenlenmesidir. O seferberlik tiyatro sanatını öğrenmek isteyen genç insanlara yönelik olmalıdır özellikle. Sonuçta kovulan tiyatro icracılarından doğacak çağdaş Commedianti diasporasının böyle bir baskıdan akla hayale gelmedik yararlar sağlayarak yepyeni temsiller yaratacakları kuşkusuzdur.'' Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) bünyesinde kurulan Uluslararası Tiyatrolar Birliği'nin (ITI) kararıyla kutlanan Dünya Tiyatro Günü kapsamında, 100'ü aşkın ülkede okunan bildiriyi, Türkçe'ye oyun yazarı Refik Erduran çevirdi.
27.03.2013 - 19:08
Anadolu Ajansı
[]
'Oyuncuların ne yeri yurdu var ne de bir kitlesi'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/oyuncularin-ne-yeri-yurdu-var-ne-de-bir-kitlesi,u-NnaRIM9U6LU6PIS21GLg
Kayseri'de aralarında daha önceden husumet olduğu belirtilen iki aile arasında çıkan silahlı kavgada, 2’si ağır 4 kişi av tüfeğiyle vurularak yaralandı.Ağır yaralanan 16 yaşındaki çocuk, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti
DHA
Olay, merkez Melikgazi ilçesi Germir Mahallesi 429’uncu Sokak'ta meydana geldi. Daha önce aralarında husumet olduğu belirtilen iki aile arasında tartışma çıktı. Tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi üzerine S.D, av tüfeğiyle Fahret Çelik (63) ve oğulları Şeref (34) , Saim (16) ile, Yunus Ateş’i yaraladı.Ağır yaralanan 16 yaşındaki çocuk, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti Silah sesini duyan çevredeki vatandaşlar, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen 112 acil sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralılar, ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Fahret Çelik'in sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu, diğer yaralıların genel sağlık durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. Silahlı kavgada 1 kişinin ölmesine ve 3 kişinin de yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla 32 yaşındaki S.D., cinayet ve yaralama suçlarından yakalandı. Şüpheli, Emniyet Müdürlü Cinayet Bürosu'nda alınan ifadesinin ardından, güvenlik önlemleri altında Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tabipliğe getirildi. Sağlık kontrolünün ardından şüpheli S.D nöbetçi mahkemeye çıkarılmak üzere adliye götürüldü.
23 Temmuz 2015 Perşembe, 11:16
cumhuriyet
null
Ailelerin silahlı kavgası: 1 ölü, 3 yaralı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/328215/Ailelerin_silahli_kavgasi__1_olu__3_yarali.html
"Muhalefetle diyaloğa hazır olduğunu" açıklayan Venezuela Devlet Başkanı Maduro, Meksika, Urugay ve Bolivya Devlet Başkanlarından "bu yönde kolaylaştırıcı olmalarını" istedi.
null
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro başkent Caracas’ta düzenlenen mitingde muhalefete "diyalog" çağrısını yinelerken kendisini geçici devlet başkanı ilan eden Ulusal Meclis (AN) Başkanı Juan Guaido ise taraftarlarına yine "sokak" çağrısı yaptı. Tarihinin en ciddi siyasi krizini yaşayan Venezuela’da, hükümet yanlıları ve karşıtları yine ülke çapında düzenlenen yürüyüşlerle sokakları doldurdu. Caracas’ta gerçekleştirilen 2 ayrı mitinge, muhalefet ve hükümet yanlısı binlerce Venezuelalı katıldı. İktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisinin (PSUV) yanı sıra sendika ve STK’lerin desteği ile kentin birkaç noktasından harekete geçen Maduro destekçileri, devlet başkanlığı sarayı Miraflores’in önündeki Urdaneta Bulvarı’ndaki miting alanına kadar yürüdü. Mitinge katılan Devlet Başkanı Maduro, burada yaptığı konuşmada, “Venezuela’nın iyiliği, geleceği için bir müzakere, diyalog ve anlaşma arayışı konusundaki gönüllülüğümü ve desteğini tekrarlıyorum” dedi. Uruguay’ın başkenti Montevideo’da Avrupa Birliği’nin de (AB) katılımı ile bir süre önce gerçekleştirilen toplantıya işaret eden Maduro, Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, Uruguay Devlet Başkanı Tabare Vazquez ve Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’e "Bu diyalog arayışında kolaylaştırıcı ve ara bulucu olmaları" için çağrı yaptı. Maduro, ayrıca ABD Başkanı Donald Trump ve kabinesinin Venezuela’ya karşı saldırgan tutumuna son vermesi için dünyadaki diğer devletlerden “ses çıkarmalarını” istedi. "Venezuela halkı bu kadar nefreti ve saldırganlığı haketmiyor" diyen Maduro, ne kadar yaptırım uygulanırsa uygulansın galip geleceklerini vurguladı. Bir süre önce yaşanan ve "sabotaj" olarak değerlendirdikleri 4 büyük elektrik kesintisine de değinen Maduro, ay sonuna doğru gerçekleşen son kesintiye ise Kolombiya ve Şili’den düzenlenen siber saldırıların neden olduğunu iddia etti. Maduro, elektrik kesintileri ve ardından ortaya çıkan şebeke suyu dağıtım problemleri ile mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi ve halktan sabırlı olmasını istedi. Devlet Başkanı Nicolas Maduro ayrıca hükümet taraftarlarına, SKT’lere ve kamudaki diğer teşkilatlara, yaşadıkları bölgelerde “barışı muhafaza etmek” için örgütlü olmaları çağrısı yaptı. Bu arada mitingde hükümetin, Venezuela Kurucu Meclisi (ANC) tarafından onaylanan kalkınma planı, ANC Başkanı ve PSUV Birinci Başkan Yardımcısı Diosdado Cabello tarafından Maduro’ya teslim edildi. ABD destekli Guaido’nun “Özgürlük Operasyonu” adlı yeni sokak eylemleri planına destek veren muhalifler ise başkentin Sucre, Baruta, Libertador ve Chacao semtlerinden başlattıkları yürüyüşleri El Marques’deki mitingle noktaladı. Burada muhaliflere seslenen Guaido, yürüyüşün elektrik ve su kesintilerini protesto etmekten ziyade hükümetin gitmesi için düzenlendiğini ifade etti. Guaido, çarşamba günü “Özgürlük Operasyonu”nun yeni safhasına geçeceklerini söyleyerek, muhalifleri yeniden ülke çapında gösteriler düzenlemeye çağırdı. Venezuela’da “Colectivos” olarak bilinen hükümet destekçisi motorize grupları “terörist ve paramiliter” güçler olarak tanımlayan Guaido, bu grubun silahlı olduğunu ve başka türlü adlandırılamayacağını savundu. Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza’nın hafta içi gerçekleştirdiği Suriye ziyaretini de eleştiren Guaido, “Suriye gibi soykırımcılarla bir araya gelerek bizi korkutabileceklerini sanıyorlar.” dedi. Dışişleri Bakanı Arreaza hafta içi Suriye’yi ziyaret etmiş ve burada rejim lideri Beşşar Esad ve rejimin Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile bir araya gelmişti. Arreza ziyareti sırasında yaptığı açıklamada “Suriye savaşının terörizmle mücadele konusunda dünya halklarına örnek olduğunu” öne sürmüş ve Venezuela’nın “Suriye’nin direniş tecrübesinden alacağı dersler” bulunduğunu iddia etmişti.
07.04.2019 - 03:51
Reuters, Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Venezuela', 'Maduro']
Maduro 'diyalog' çağrısını yineledi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/maduro-diyalog-cagrisini-yineledi,I4R9g-shiEGIOcwej6nOkA
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna krizi ile ilgili olarak, Avrupa Birliği, ABD ve Ukraynalı muhataplarıyla yaptığı görüşmelerin ardından dün akşam basın toplantısı düzenledi. Lavrov basın topantısında, Ukrayna'nın yeni yönetiminin, bölgelerle müzakere masasına oturması gerektiğini söyledi.
DHA
Görüşmelerde üzerinde anlaşılan konular hakkında bilgi veren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'daki yasa dışı silahlı gruplar ve işgal edilen binalar konusunun ülkedeki bütün bölgeleri ilgilendirdiğini belirtti Lavrov, "Kiev'de darbeyle yönetimi ele geçirenler inisiyatif alarak, bölgelere ellerini uzatmalı, onların kaygılarını dinlemeli ve onlarla müzakere masasına oturmalı" diye konuştu. Lavrov bir soru üzerine de, Rusça konuşan Ukraynalıların kaygılarının anayasal reform sürecinde de dikkate alınması gerektiğini belirterek, "Rusya, Ukrayna'ya asker göndermek istemiyor" dedi.
18 Nisan 2014 Cuma, 12:54
cumhuriyet
null
Lavrov: Rusya, Ukrayna'ya asker göndermek istemiyor
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/62203/Lavrov__Rusya__Ukrayna_ya_asker_gondermek_istemiyor.html
Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, Twitter'dan taraftarlara seslenip, "Futbol tarihinin en ilginç protestosu için ilginç fikirlerinizi bekliyoruz" dedi. Bu çağrıya binlerce taraftar farklı farklı fikirlerle cevap verdi.
cumhuriyet.com.tr
Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta'nın, Galatasaray maçı sonrası Twitter'da başlattığı ilginç kampanya taraftarlardan büyük ilgi gördü. Başkan Usta, Twitter hesabından cumartesi günü sahalarında oynayacakları Osmanlıspor karşılaşmasını değinerek taraftarlarına, "Avni Aker’de düzenin değişimine katkı adına... Futbol tarihin en ilginç protestosu için fikirlerinizi bekliyoruz" paylaşımında bulundu. Kısa sürede binlerce bordo mavili taraftar, paylaşımın altına yazdıkları yorumlarla protesto fikirlerini Başkan Muharrem Usta’yla paylaştı. Taraftarların Osmanlıspor maçında uygulanmasını istedikleri protesto eylemi önerilerinden bazıları şöyle: - Maça 7 futbolcuyla çıkalım, başlama düdüğüyle birlikte 1 dakika hareketsiz kalalım, formaların hepsine Salih Dursun yazalım. - Takım sahaya 7 kişi çıksın, tribünler tamamen sussun. Hakemlerin eli sıkılmasın. - Futbolcularımız maç başladığında 1 dakika hareketsiz kalsın, bizler de tribünde 4 dakika sessiz kalalım. - Destek veren Anadolu kulüplerini maça davet edip, stadı tıklım tıklım dolduralım. 61’inci dakikada kırmızı kart kaldıralım. - Maçın başında 4 dakika ya da 61’inci dakikada oyun dursun, sahaya otursun futbolcular. - Takım ısınmaya satışa sunulacak Salih Dursun tişörtleriyle çıksın. - Maç oynanırken motorlu paraşütle yukardan kırmızı kartlar bırakılsın. - Futbolcular stada taraftarlarla yürüyerek gelsin. Tabi Salih Dursun tişörtleriyle. - Maçın başlama düdüğü ile futbolcular toplanıp tribüne taraftarın arasına girip 5 dakika boyunca sahaya dönmesin. - İlk dakikalarda tüm tribün sahaya sırtını dönsün. - Sahaya kırmızı veya siyah formalarla çıkılsın. - Maç başladığında 1 dakika boyunca tüm takım orta sahada otursun. - Ceza sahamızda rakip yokken, bir oyuncumuz topu diğer oyuncumuza atsın o da elle tutsun. Penaltı nasıl olur görsünler. - Maça 17 kişi çıkalım nasıl olsa rakip hep 17 kişi (11 futbolcu + 6 hakem). Bir kere eşit olalım. - Ceza sahamızda voleybol oynayalım. Servis, smaç falan. - Salih Dursun maskeleri taraftara girişte dağıtılsın. - Santradan sonra top o maçın hakeminin ayağına atılmalı ve ‘siz ne yapacağınızı bilirsiniz denilmeli. - Futbolcularımız rakip sahaya geçmesin, 1 dakika boyunca hareketsiz kalsınlar. - Maç başladığı anda futbolcularımız omuz omuza verip, orta sahada hareketsiz kalmalı. Böylelikle biz yıkılmayız mesajı verilir. - Başlama düdüğüyle futbolcular kendi yarı sahalarında kolbastı oynasın. Bu şartlarda en iyi kolbastı oynanır mesajı verilsin. - Şeref tribününe kırmızı kart gösterilsin. Sorumlular nasılsa orda oturuyor. - Bütün seyirciye düdük ve kırmızı kart verelim maç boyunca düdük çalınsın. - Salih hakem kıyafetiyle sahaya çıksın. Trabzonspor yönetiminin hafta sonuna kadar taraftarlardan gelecek önerileri de değerlendireceği ve protesto gösterisi için bir organizasyon yapacağı belirtildi. Bu arada Salih Dursun’un Galatasaray maçında hakem Deniz Ateş Bitnel’e kırmızı kart gösterdiği anın fotoğrafının bulunduğu tişörtlerin de cuma gününden itibaren TS Club mağazalarında satışa sunulmasının beklendiği öğrenildi. Trabzonsporlu taraftarlar, Fenerbahçe’nin tartışmalı şekilde şampiyon ilan edildiği 2010-2011 sezonunun ardından Avni Aker Stadyumu’nda bir çok protesto gösterisine imza attı. UEFA ve yargı kararlarını uygulamayan Futbol Federasyonu’ndan, Fenerbahçe Kulübü ve başkanı Aziz Yıldırım’a kadar bir çok kurum ve şahsın hedefe alındığı protestolarda, siyah balonlar uçuruldu, temiz futbol adına sahaya beyaz atletler ve mendiller atıldı. Şike sürecini vurgulayan ifadelerin yer aldığı sahte Amerikan dolarları bastırılarak sahaya ve şeref tribününe fırlatıldı.
23 Şubat 2016 Salı, 14:35
cumhuriyet
null
Trabzon'da ilginç protesto fikirleri!
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/486084/Trabzon_da_ilginc_protesto_fikirleri_.html
Peru açıklarında 6,4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Can ve mal kaybıyla ilgili henüz bir açıklama yok.
null
ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), merkez üssü Arequipa kentine bağlı Camara'nın 98 kilometre batısı olan depremin denizin 44 kilometre derinliğinde kaydedildiğini açıkladı. Peru Sivil Savunma Ajansı, can ve mal kaybına ilişkin henüz bir açıklama yapmadı. Ülkede 15 Ağustos'ta meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki depremde 4 kişi yaşamını yitirmiş, 30 kişi yaralanmıştı.
18.07.2017 - 10:39
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika']
Peru'da 6,4 büyüklüğünde deprem
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/peruda-6-4-buyuklugunde-deprem,a7ifRJGdb0uym0NuAtt36Q
İsrail ablukası altında yaşam mücadelesi veren Gazzeliler, acılardan kurtulmak için ilaca sarıldı. Son dönemde binlerce Gazzelinin hap bağımlısı olduğu belirtiliyor.
null
İsrail’in gölgesindeki Gazze’de yaşam şartları çok ağır. Kentte yaşayanlar, saldırıları artık kanıksamazken, ölüm artık Gazze’de kol geziyor. Savaşın neden olduğu sonuçlardan olan işsizlik ve yoksulluk da Gazzelilerin yakasına yapıştı. Son olarak İsrail, Gazze’ye su bile vermemeye başladı. Acıların adeta başkenti haline gelen Gazze için "1.5 milyon kişilik açık cezaevi" deniyor. Gazze’de halk, acılara dayanamaz hale geldi. Gazzeliler, acılarını yatıştırıcı haplarda dindirmeye çalışıyor. En gözde ilaç ise sakinleştirici etkisi olan Tramodol. Günlük tavsiye edilen doz en fazla 300 miligram olmasına rağmen binlerce Gazzeli, bu ilaçtan ağzına 3'er 5'er tane atıyor. Saldırılarda kızını kaybeden baba Ebu Abdullah, "3 yıldır işsizim, çocuklarıma bakamıyorum. Önceleri bir taneyle başladım, çok iyi hissettim. Çok geçmeden günde 5'e çıkardım" dedi. 10 çocuğu olduğunu söyleyen Ebu Ahmed ise “İş yoktu, eşimle birlikte 11 kişiye bakmak zorundaydım. Baş ağrılarım için Tramadol'ü önerdiler. İçince rahatladım. Sonra günde 8 taneye kadar çıkardım" diye konuştu. Anti-depresanların da yaygın olduğunu belirten uzmanlar, Gazze'deki durumun giderek daha da tehlikeli hale geldiği uyarısında bulunuyor.
28.10.2009 - 15:38
NTV Haber
[]
İsrail Gazzelileri hapçı yaptı!
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/israil-gazzelileri-hapci-yapti,BzpCOUaSUEOEL4H6YtZbbA
ABD'nin Suriye'deki güçlerinin tamamını nisan sonuna kadar Suriye'den çekmiş olacağı iddia edildi.
null
Amerikan gazetesinin görevdeki ve eski Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, Başkanı yönetiminin 'nın korunması için herhangi bir plan yapılmasını beklemeden nisan ayı sonuna kadar 'den çekilmeyi tamamlaması beklendiği iddia edildi. Yetkililerin birkaç gün içinde 'in elindeki son beldenin de alınması ile ABD'nin Suriye'deki güçlerinin artık tamamen çekilmeye odaklanacağını ifade ettiği belirtildi. Planlarlarda herhangi bir değişiklik olmazsa ABD güçlerinin önemli bir kısmı mart ayında çekilmiş olacağı, geri kalanının ise nisanın sonuna kadar Suriye'den ayrılacağı sürüldü. ABD'nin YPG/PKK'nın korunması konusunda Türkiye ile görüşmeler yaptığının ancak bu konuda yol alınmadığı belirtilen haberde yetkililer, ABD güçlerinin, terör örgütü YPG/PKK için herhangi bir koruma planı olmaksızın ülkeden çekileceğine dikkat çekti. Pentagon Wall Street Journal'da yer alan iddialara yönelik açıklama yapmaktan kaçınıyor ancak ABD Başkanı Trump, önceki gün DAEŞ Karşıtı Koalisyon Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda yaptığı açıklamada önümüzdeki hafta içerisinde DAEŞ'in elindeki topraklarının tamamının alındığını duyurabileceğini ifade etmişti. ABD'nin çekilme sürecini yakından takip etmek ve süreci koordine etmek üzere Türkiye ile ABD arasında ortak görev gücü kurulmuştu.
08.02.2019 - 01:31
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Siyaset', 'Dış Politika', 'Donald Trump', 'DAEŞ', 'Suriye', 'ABD']
ABD nisan sonuna kadar Suriye'den tamamen çıkıyor iddiası
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-nisan-sonuna-kadar-suriyeden-tamamen-cikiyor-iddiasi,LsdwT3z5HkyI6jDIHQRkQw
Fenerbahçe yeniden futbola döndü! Sarı-lacivertliler Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçında Mersin İdman Yurdu’nu farklı geçti. Rakibini 4-1’le mağlup eden Fenerbahçe yarı finalde Bursaspor’un rakibi oldu.
null
Fenerbahçe yaşadığı silahlı saldırı olayının ardından ilk kez sahaya çıktı. Sarı-lacivertliler Ziraat Türkiye Kupası'nda deplasmanda 2-1 kazandığı maçın rövanşında Mersin İdman Yurdu'nu konuk etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, ligde fazla şans bulamayan oyuncuların yanı sıra 21 yaş altı takımı futbolcularından Uygar Mert Zeybek'e de ilk 11'de görev verdi. Şükrü Saracaoğlu Stadı'nda oynanan mücadeleyi Fenerbahçe 4-1 kazanarak adını yarıfinaleyazdırdı. Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri Kuyt (2), Hasan Ali ve Caner kaydederken Mersin İdman Yurdu’nun tek sayısı ise Mehmet Taş’tan geldi. Maça hızlı başlayan Fenerbahçe henüz 6. dakikada Dirk Kuyt ile golü buldu. Erken golü bulan sarı-lacivertliler, Mersin İdman Yurdu’nda Efe’nin 29. dakikada kırmızı kart oyun dışı kalmasının ardından Kuyt ile farkı 2’ye çıkardı. Hollandalı yıldız bu kez penaltıdan golünü kaydetti. Mücadelenin ilk 45 dakikası Fenerbahçe’nin 2-0 üstünlüğüyle sona erdi. İkinci yarıya skor avantajı ile başlayan Fenerbahçe çok geçmeden bu kez Hasan Ali Kaldırım ile farkı 3’e çıkardı. Bu dakikadan sonra iyice rahatlayan sarı-lacivertlilerde Emeneki’nin asistiyle topla buluşan Caner Erkin skoru 4-0 yaptı. 10 kişi oynayan Mersin İdman Yurdu 72. dakikada Mehmet Taş ile farkı 3’e indirdi: 4-1 Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Fenerbahçe sahadan 4-1 galip ayrılarak Ziraat Türkiye Kupası’nda adını yarı finale yazdırdı. Sarı-lacivertliler yarı finalde Bursaspor karşısında final mücadelesi verecek.
16.04.2015 - 21:46
Ntvspor
['Spor', 'Futbol', 'Fenerbahçe']
Fenerbahçe-Mersin İdman Yurdu'nu rahat geçti
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/fenerbahce-mersin-idman-yurdunu-rahat-gecti,liwppC1bh0ihuarGoZIRcA
Epilepsi denilince akla ilk olarak vücutta kasılma, atma, morarma ağızdan köpük gelmesi gibi tipik belirtiler geliyor. Ancak epilepsinin gözden kaçan belirtilerle de olabiliyor. Çocuğunuz aniden dalması ve sorulara yanıt vermemesi bu belirtiler arasında.
null
beyin hücrelerinin anormal, aşırı ya da senkronize bir şekilde deşarjı sonucu oluşan istemsiz hareketler ve bilinç değişikliği ile karakterize, tekrarlayıcı ataklarla giden kronik bir hastalık. Genellikle çocukluk çağında başlayan epilepsi en sık 1 yaşın altında gelişiyor. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalıyor. Bunun nedeni ise doğuştan olan beyin anomalileri, beyin hasarları ve genetik epilepsilerin büyük bir grubu oluşturması ve bu yaştan sonra bunların en çok çocukluk çağında başlaması. Epilepsinin genel olarak vücutta kasılma, atma, morarma ağızdan köpük gelmesi gibi tipik belirtiler verdiğini belirten Çocuk Nöroloji Uzmanı hastalığın gözden kaçan belirtilerle de gelişebileceğine dikkat çekti. Doç Işık, “Örneğin çocuğunuz aniden dalıyor ve size yanıt vermiyorsa, bu durum epilepsinin bir belirtisi olabiliyor. Bu nedenle çocukta şüpheli hareketler gözlendiğinde mutlaka bir uzmana başvurulmalı” uyarısında bulundu. Hamilelik ve doğum sırasında veya hemen sonrasında gelişen beyin hasarları, doğuştan beyin yapısında oluşan bozukluklar, beyin tümörleri, menenjit, kafa travması ile beynin damarsal hastalıkları gibi birçok etken, epilepsinin nedenleri arasında sayılıyor. Yanı sıra halen sebebi bilinmeyen çocukluk çağı epilepsileri de var. Son yıllarda genetik teknolojisindeki ilerlemelerle birçok epilepsi türünün genetik bir sebebi olduğu belirtiliyor. Epilepsi hastası bir çocukta nöbetleri en sık tetikleyen faktörler ise ilaçların düzensiz kullanımı, ilaç dozlarının atlanması veya ilacın aniden kesilmesi. Doç. Işık bunların yanı sıra açlık, susuzluk, uykusuzluk, aşırı fiziksel aktivite ve duygusal değişikliklerin de nöbetleri tetiklediğini ifade ederek “Bazı çocuklarda bilgisayar oyunları da nöbetleri tetikleyebiliyor. Bu durum bazı epilepsi türlerinin yanıp sönen ışıklarla uyarılması sonucu oluşuyor. Ayrıca bazı sık kullanılan ilaçlar; örneğin alerji veya grip ilaçları da nöbetleri tetikleyebilen etkenler arasında yer alıyor” dedi. “Epilepsi her zaman korkulacak bir hastalık değil, uygun bir tedavi şekliyle bazı çocukların bu hastalığı tamamen yenmesi veya hayatlarına normal bir biçimde devam etmesi mümkün olabiliyor” diyen Işık hastalığın nasıl tedavi edildiğini şöyle anlattı: “Erken teşhis her hastalıkta olduğu gibi epilepside de önemli. Çünkü küçük, gözden kaçan ve tedavi edilmeyen nöbetler daha sonra büyük nöbetlerle gelebiliyor. Epilepsilerin büyük bir bölümü ilaçla tedavi edilebiliyor. İlaç tedavisi ilk düşünülen tedavi şeklini oluşturuyor ve uygun ilaç çocuğun nöbet türü, EEG ve çoğu zaman MRI bulgularına göre seçiliyor. Çocuklarda amaç hastalığı mümkün olan en düşük dozla, en az yan etki ile tedavi edebilmek. Ancak bazen nöbetler çok dirençli olup tedaviye 2, 3, hatta 4. ilaç eklenmesi gerekebiliyor.” Tüm epilepsilerin üçte birinin dirençli olduğunu, yani ilaç tedavisine iyi yanıt vermediğini vurgulayan Doç. Işık, “En az 2 ilacın uygun doz ve süre ile kullanıldıktan sonra nöbetlerin kontrol altına alınamamasına dirençli epilepsi deniyor. Bu çocukların mutlaka olası bir epilepsi cerrahisi adayı olup olmadıklarını araştırmak gerekiyor. Cerrahi tedavi dışında, halk arasında beyin pili olarak bilinen vagus sinir stimulasyonu (VNS) ile ketojenik, yani yağdan zengin, karbonhidrat ve proteinden fakir bir diyet de ilaç tedavisine dirençli olan ve iyi bir cerrahi aday olmayan çocuklarda kullanılabiliyor. Çocuklar eğer bu yöntemlere uygun hastalarsa nöbet sayıları oldukça azalabiliyor” şeklinde konuştu.
01.09.2016 - 10:21
ntv.com.tr
['Bebek ve Çocuk Sağlığı']
Çocuğunuz aniden dalıyor ve yanıt vermiyorsa dikkat (Epilepsi belirtisi olabilir)
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/cocugunuz-aniden-daliyor-ve-yanit-vermiyorsa-dikkat-epilepsi-belirtisi-olabilir,DTstZEOeH0me-Dqllw-oDA
Ekrem İmamoğlu'na destek veren ve 'Her şey çok güzel olacak' hashtagi ile paylaşımda bulunan ünlüler arasında yer alan Şahan Gökbakar'dan 'Anayasa' göndermesi.
cumhuriyet.com.tr
Recep İvedik serisinin Afrika’da geçecek altıncı filmini kasım ayında seyirci ile buluşturacak olan Şahan Gökbakar, sosyal medya hesabından siyasi gündeme dair paylaşımlarda bulunmuş ve dikkat çekmişti. YSK’nın İstanbul seçimlerini tekrar etme kararı vermesinin ardından pek çok ünlü isim sosyal medya hesaplarından mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu’na destek vermiş ve hesaplarından yaptıkları ‘Her şey çok güzel olacak’ paylaşımlarıyla tepkilerini dile getirmişlerdi. Çok sayıda ismin benzer paylaşımlar yapmasının ardından hükümet cephesinden sert açıklamalar gelmiş ve bu paylaşımları yapan isimler hakkında suçlayıcı ifadeler kullanılmış hatta fişlenmişlerdi. Görüşlerini belirttikleri için üst düzeydeki isimler tarafından yoğun şekilde eleştirilen ünlülerden Şahan Gökbakar, sessizliğini sosyal medya hesabından bozdu ve Anayasının düşünce özgürlüğüyle ilgili maddesini paylaşarak adeta kendilerine yöneltilen bu eleştirilerin anayasal haklarını engellemeye yönelik olduğuna dikkat çekti.
14 Mayıs 2019 Salı, 10:32
cumhuriyet
null
Şahan Gökbakar’dan ‘Anayasa’lı gönderme
yasam
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yasam/1391532/Sahan_Gokbakar_dan__Anayasa_li_gonderme.html
Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü Mircea Lucescu olacak. İddianın sahibi önemli bir isim...
cumhuriyet.com.tr
Eski Romanya Futbol Federasyonu Başkanı ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Mircea Sandu, Mircea Lucescu'nun yeni görevini açıkladı. 62 yaşındaki futbol adamı, deneyimli çalıştırıcının Fenerbahçe'nin başına geçeceğini öne sürdü. Rumen basınına konuşan Mircea Sandu, "Mircea Lucescu gelecek sezon başlarken Türkiye'de olacak. Muhtemelen bu takım Fenerbahçe olacak. Rusya'ya gideceğini zannetmiyorum. Zaten geçtiğimiz yıldan bu yana hep Fenerbahçe tarafından isteniyordu" dedi. Mircea Lucescu geçtiğimiz hafta Ukrayna'dan sezon sonunda ayrılmayı düşündüğünü açıklamış, bunun nedenini de Donetsk bölgesindeki politik ve sosyal istikrarsız durum olarak göstermişti.
19 Mayıs 2015 Salı, 12:33
cumhuriyet
null
'Fenerbahçe'nin başına Lucescu geçecek'
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/279770/_Fenerbahce_nin_basina_Lucescu_gececek_.html
‘Survivor Sabriye’ olarak ünlenen kickboksçu Sabriye Şengül ikinci kez dünya şampiyonu oldu.
null
Katıldığı Survivor yarışmasıyla adını tüm Türkiye’ye duyuran kickboksçu , Avusturya'da büyük başarı imza attı. 30 yaşındaki sporcu, Avusturya’nın başkenti Viyana'da yapılan Vendetta Profesyonel Dünya Kick Boxing Şampiyonluk ISKA Kemer Maçı’nda Avusturyalı rakibi Christin Fedller'i yenerek ikinci kez dünya şampiyonu oldu. Avusturya'dan ve birçok Avrupa ülkesinden Sabriye Şengül'ü desteklemek için gelenler Viyana'ya akın etti. Salonun tamamı dolu olduğu birçok seyirci maçı salon dışında takip etti. Şampiyonluk sonrasında konuşan Sabriye Şengül, “Ülkeme bu güzel ISKA Dünya Kick Boxing şampiyonluk kemerini kazandırıp, ikinci kez dünya şampiyonu olarak ülkeme döneceğim için çok mutluyum” dedi. Şengül, en büyük hedefinin şimdi Bellator'da yapılacak olan şampiyonluk kemerini almak olduğunu söyledi.
19.11.2018 - 15:18
null
['Yaşam', 'magazin', 'survivor']
Survivor Sabriye dünya şampiyonu oldu
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/survivor-sabriye-dunya-sampiyonu-oldu,2tLWywsK90KiXYM0984eyQ
Gelişmekte olan piyasalardaki iyimserliğe paralel dolar/TL'de düşüş sürüyor. Dolar 2,92'nin altına inerek 15 Temmuz darbe girişimi sonrası en düşük seviyeye geriledi.
null
da düşüş devam ediyor. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu yıl faiz artırımına gitmeyeceği ve küresel merkez bankalarının parasal genişlemeye devam edeceği beklentileri ile petrol fiyatlarındaki yükseliş gelişmekte olan piyasalarda iyimserliğe neden oldu. Dolar/TL de bu iyimserliğe paralel 2,92'nin altına inerek 15 Temmuz darbe girişimi sonrası en düşük seviyeye indi. ABD'de TÜFE yerinde sayarken, çekirdek endeks yüzde 0,1'le beklentilerin altında arttı. Dolar verinin ardından günün en düşük seviyesi olan 2,9175'i gördü. Piyasalarda bu haftanın en önemli gündemi 'in yapacağı not değerlendirmesi olacak. Türkiye'yi yatırım yapılabilir kredi notuyla derecelendiren Fitch, Türkiye hakkındaki değerlendirmesini 19 Ağustos'ta yayımlanacak. Darbe girişimi sonrası kredi notunu gözden geçirmeye alan  5 Ağustos'ta nota dokunmazken, S&P darbe girişiminin hemen ardından kredi notunu bir kademe düşürmüştü. Dolar 20 Temmuz'da 3,0970'le tüm zamanların en yüksek düzeyine çıkmıştı.
16.08.2016 - 15:34
ntv.com.tr
['Döviz', 'Ekonomi', '15 Temmuz darbe girişimi', 'Dolar', 'Finans']
Dolar ne kadar? (16 Ağustos 2016)
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/dolar-ne-kadar-16-agustos-2016,sLVoWsOtwE6zpwvCnHHtmQ
İşte adaylar ve vaatleri
null
İstanbul Üniversitesinin (İÜ) 16 Aralık'ta yapılacak rektörlük seçiminde aday olan öğretim üyeleri çalışmalarını anlattı. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneğince, İstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart Amfisi'nde düzenlenen panel, öğrencilerin de salona girmek istemesi üzerine gergin başladı. Öğrenciler, taleplerini rektör adaylarına iletmek için salona girmek istedi. Salona girmelerine izin verilmeyen öğrenciler ile güvenlik güçleri arasında arbede yaşandı. Panelde konuşan tek kadın aday Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülçin Bermek, ülkede laikliğin tehdit altında olduğunu düşündüğünü, öteden beri var olan bu tehdidin dış destekli olarak yeni teknikler kullanarak yaygınlaştığını savundu. ''Bu tehdit karşısında biz, çok net bir duruş sergileyemiyoruz. Bizler, liberal, kentli, bağımsız, özgür yaşam tarzından geldiğimiz için çözüm önerilerimiz dağınık'' diyen Bermek, üniversitelerin bir karşı duruş sergilemesi gerektiğini söyledi. Kişisel hayatında türbana karşı olduğunu belirten Bermek, bu konuda üniversitenin genelgesi dışında davranılmasının mümkün olmadığını kaydetti. İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Batmaz, Rektörlüğün birinci en önemli amacının, öğretim üyelerini, bölüm ve anabilim dalı başkanlarını, tüm üniversite genelinde karar mercii haline getirmek olduğunu belirtti. YÖK'ün kuruluşundan bu yana İÜ'nün sehven yönetildiğini savunan Batmaz, ''Kendimi de kurtarmak için rektörlüğe adayım'' dedi. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melih Boydak, rektör yardımcılığı da dahil olmak üzere üniversitenin her kademesinde görev yaptığını belirterek, çalışmalarıyla birçok ödül aldığını, yurt dışında eğitimler verdiğini anlattı. ''Sizler için adayım, bu göreve gelirsem yönetsel anlamda ve üniversitenin yurt dışına açılması anlamında yeni ufuklar açarım'' diyen Boydak, yaşamının söylemlerle değil, eylemlerle dolu olduğunu söyledi. Yaşamı boyunca Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet'in niteliklerini koruyup yüceltmenin kendisine yön verdiğini vurgulayan Boydak, rektör olursa güçlü yönetsel kadrolarla stratejik yönetim anlayışını hayata geçireceğini dile getirdi. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Erdin de İÜ'nün bulunduğu durumu aşması gerektiğini belirterek, ''Bunun için klasik yönetim anlayışından kurtularak, katılım odaklı yeni bir zihniyetin etrafında yoluna devam etmelidir'' diye konuştu. Üniversitenin devasa bir yapı olduğunu ve yönetilemediği için erozyona uğradığını savunan Erdin, rektör seçilirse üniversitenin uluslararası alanda hak ettiği yere gelmesi için çalışacağını kaydetti. İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Erzengin de ''Kendimi övecek değilim, neler yaptığım ortadadır, bilmeyen yoktur'' diyerek, İÜ sevdalısı olduğunu anlattı. ''Bu uyuyan devi şahlandırmazsak övünmemiz imkansız'' görüşünü dile getiren Erzengin, rektör olması durumunda öğretim üyelerinin maddi durumlarını iyileştireceğini, İÜ'lülerin hastane kuyruklarında beklemesini engelleyeceğini söyledi. Erzengin, ulaşılan bir rektör olacağını ifade ederek, ''Birisi bana 3 gün ulaşamadığını söylerse rektörlükten istifa ederim'' dedi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfettin Uludağ da üniversitelerin laik olması ve bunu felsefesi haline getirmesi gerektiğini belirterek, laik öğrenciler ve öğretim üyeleri yetiştirmenin önemine işaret etti. Üniversiteyi katılımcı bir anlayışla yönetmeyi düşündüğünü anlatan Uludağ, ''Burada doğru eğitim verilmiyor, sadece mesleki eğitim veriyoruz. Bunun yanında eğitimli insan olmanın koşulları da verilmelidir'' diye konuştu. Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gediz Akdeniz de üniversitenin süpermarketleştirme ve holdingleştirilmeye ihtiyacı olmadığını ifade ederek, sorunların üniversite içinde çözülmesinden yana olduğunu anlattı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahat Andican da yapacakları hakkında bilgi verdi. Rektör adayları Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Erhun Eyüpoğlu, Prof. Dr. Kenan Ulualp ve Prof. Dr. Yunus Söylet ile İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akyüz panele katılmadı. İÜ'nün 16 Aralıkta Fen Fakültesindeki Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonunda gerçekleştirilecek rektörlük seçiminde 13 aday yarışacak. Yaklaşık 2500 öğretim üyesinin oy kullanacağı seçimde, en çok oyu alan 6 adayın ismi YÖK'e bildirilecek. YÖK'te adayların sayısı 3'e indirilecek ve birinin atanması için isimler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunulacak.
04.12.2008 - 18:28
haberturk
[]
İstanbul Üniversitesi rektörünü seçiyor
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/113038-istanbul-universitesi-rektorunu-seciyor
Avusturya Meclisi, Adolf Hitler'in doğup 3 yaşına kadar yaşadığı evin kamulaştırılmasına karar verdi.
null
Avusturya Meclisi, Adolf Hitler'in doğduğu evin kamulaştırılmasını öngören tasarıyı kabul etti. Koalisyon hükümetinin hazırladığı tasarı, oy çokluğuyla kabul edilerek yasalaştı. Yasaya göre, Yukarı Avusturya eyaletine bağlı Braunau am Inn kasabasında bulunan Hitler'in doğduğu ev, mevcut sahibinden satın alınacak. Yasa, Senatoda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka, hükümetin evin yıkılmasını da içeren mimari yeniden yapılanmayı desteklediğini söyledi. Hükümet, evin Neo-Nazilerin merkezi haline gelmesini önlemek ve evi satmak istemeyen ev sahibinden almak için kamulaştırma kararı almıştı. Ev sahibi Gerlinde Pommer, 2011'den beri tadilatına ve satışına izin vermediği ev için devletten aylık 4 bin 500 avro kira alırken aşırı sağcılar da Hitler'in doğum günü 20 Nisan'da evi ziyaret ederek Nazi yanlısı sloganlar atıyordu. Adolf Hitler, 20 Nisan 1889'da Yukarı Avusturya eyaletinin Braunau am Inn kasabasındaki evde doğmuş ve 3 yaşına kadar burada yaşamıştı.
15.12.2016 - 14:57
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avusturya']
Hitler'in doğduğu ev kamulaştırıldı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/hitlerin-dogdugu-ev-kamulastirildi,WedLiTqIG0qvNooVJ62goQ
Kamer Genç, Elazığ depreminden Tunceli'nin de etkilendiği gerekçesiyle buranın da afet bölgesi kapsamına alınması istemiyle Başbakanlık Merkez Bina'ya siyah çelenk bırakma girişiminde bulundu.
null
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in aracı, Başbakanlığın Vekaletler Caddesi'ndeki girişinde Başbakanlık korumaları tarafından durduruldu. Kamer Genç, korumalara içeri girmek istediğini ve çelenk bırakacağını ifade ettiği sırada, bir görevli aracın bagajındaki siyah çelengi alarak binaya götürdü. Çelengin alınması üzerine Genç, korumalara, ''Ne karışıyorsunuz, çelengi getireceksiniz. Çelenk gelmeden ben buradan gitmem'' diyerek tepki gösterdi. Daha sonra yürüyerek, Başbakanlık binasının önüne gelen Genç, çelengin getirilmesi isteğini yineledi. Başbakanlık korumalarıyla burada bir süre görüşen Genç, ayrılırken basın mensuplarına, Tunceli'de depremden etkilenen insanların ıstıraplarını dile getirmek için çelengi getirdiğini söyledi ve ''Bakın görevli aldı, kaçtı. Böyle korumayla olmaz ki bu işler. Bir milletvekili susturulursa bu memlekette herkes susturulmuş oluyor'' dedi. Başbakanlık korumaları ile görüntü almak isteyen basın mensupları arasında yaşanan itişmeye de tepki gösteren Genç, ''Niye bu insanları itiyorsunuz? Çekilin, ben gidiyorum. Karışmayın'' diye konuştu. Genç, ''Bir milletvekiline karşı çelengi alıp kaçırmak olur mu? Bu eşkıyalık. Bunun hesabını Meclis'te soracağım. Bir bakacağım o depremde zarar gören insanlara el uzatılmazsa daha başka eylemler koyacağım'' dedi. Kamer Genç, bir gazetecinin, çelenk bırakma girişiminden CHP yönetiminin bilgisi olup olmadığına ilişkin sorusuna da ''Grup başkanvekiline söyledim'' yanıtını verdi.
21.07.2010 - 16:54
Anadolu Ajansı
[]
Genç’in çelengi korumaya takıldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gencin-celengi-korumaya-takildi,JDSg8w_hEEamtBnKyPyXmQ
ABD’nin ilk kadın başkanı olma şansını kaybeden Demokrat Parti adayı Hillary Clinton, Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump karşısındaki seçim mağlubiyetinin faturasını FBI’a kesti.
cumhuriyet.com.tr
ABD’de 8 Kasım’da gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinde beklenmeyen şekilde Donald Trump’a karşı kaybeden Clinton, kampanyasına destek verenlerle görüştü. Reuters’a bilgi veren görüşmeye katılan iki donöre göre, Clinton başkanlığı kaybetmesinin nedeni olarak seçimlerden günler önce hakkında yeniden soruşturma açma kararı alıp Kongre’ye mektup gönderen FBI direktörü James Comey’i gösterdi. Clinton, Trump’ın bu soruşturmayı kendisine karşı kullandığının altını çizdi. Reuters, konuya ilişkin olarak Clinton’ın sözcüsüne ulaşmaya çalıştıklarını ancak henüz yanıt alamadıklarını aktardı.
13 Kasım 2016 Pazar, 09:41
cumhuriyet
null
Clinton seçimi kimin yüzünden kaybettiğini açıkladı
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/630084/Clinton_secimi_kimin_yuzunden_kaybettigini_acikladi.html
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ürdün Kralı 2. Abdullah, Moskova'da bir araya geldi. Kral, Putin'den Suriye krizine çözüm istedi.
null
Ürdün Kralı 2. Abdullah, Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmesinde Suriye krizine çözüm bulunmasını istedi. Suriye krizinin çözümünde ve çatışan tarafların müzakere masasına oturtulmasında Rusya’nın önemine değinen Abdullah, “Biz, Suriye krizine çözüm bulmak zorundayız. Sizin rolünüz ve ülkenizin rolü çok önemli. Barış görüşmeleri için tüm tarafların masaya oturtulmasında hayati öneme sahip" dedi. Rusya Devlet Başkanı Putin, Ürdün Kralı ile ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası sorunları masaya yatırdı. Moskova’da düzenlenen MAKS 2015 Uluslararası Askeri Havacılık Fuarı'nı hatırlatan Putin, “Biz, sizinle bölgenin sorunları ve ikili ilişkilerimizi görüşme fırsatı bulduğumuz için memnunuz" ifadelerini kullandı. Moskova, Suriye’de iç çatışmaların başladığı Mart 2011’den bu yana Suriye lideri Beşşar Esed’e desteğini sürdürüyor. Suriye krizine dış müdahaleye karşı çıkan Rusya, Esed’in geleceği ile ilgili kararın Suriye halkı tarafından alınmasını talep ediyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan’la da yaptığı görüşmede Suriye krizini ele aldı. Putin, 26 Ağustos’ta Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi ile de bir araya gelerek Suriye krizi ve Ortadoğu’da yaşanan sorunları görüşecek.
26.08.2015 - 06:42
Anadolu Ajansı
['Dünya']
Kral Abdullah, Putin’den Suriye krizini çözmesini istedi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/kral-abdullah-putinden-suriye-krizini-cozmesini-istedi,_WvzDbEpSUW4L0-ptzcxEQ
17 öldürücü bakteriye dayanıklı olan ve "ölümsüz" olarak nitelendirilen Dugesia japonica solucanı, veremle mücadelede umut veriyor.
null
Fransız bilim insanları, "Dugesia japonica" solucanının, griple benzer belirtiler gösteren lejyoneloz, salmonelloz ve verem gibi hastalıklara yol açan 17 öldürücü bakteriye dayanıklılığını test etti. Bu solucanın öldürücü bakterilere dayandığı ve hayatta kalmayı başardığı görüldü. Bilim insanları, bu solucanın dayanıklılığından yola çıkarak verem gibi antibiyotiklere direnç gösteren bakterilere bağlı hastalıklarla mücadelede bir adım daha atılabileceğini vurguladı. Araştırmaya imza atanlardan Eric Ghigo, dünyada bu solucanı bağışıklık konusundaki çalışmalarda kullanan ilk ekip olduklarını ifade etti. Söz konusu solucan 10 parçaya ayrıldığında 10 yeni solucanın oluştuğunu belirten Ghigo, bu özelliği nedeniyle "Dugesia japonica"nın genellikle dokuların yeniden yapılandırılması için kullanıldığını belirtti. Solucanın DNA'sı incelendikten sonra "Dugesia japonica"nın MORN2 geni sayesinde öldürücü bakterilere dayandığının belirlendiğini vurgulayan Ghigo, insanda da bu genin bulunduğuna ancak aktif olmadığına dikkati çekti. Ghigo, bu gelişmenin 10-15 yıl içinde yapılacak klinik araştırmalara ışık tuttuğunu kaydetti. Yeni Zelandalı ve İtalyan bilim adamlarının da destek verdiği araştırmanın sonuçları "Cell Host And Microbe" dergisinde yayımlandı.
11.09.2014 - 12:00
Anadolu Ajansı
[]
'Ölümsüz solucan' veremi bitirebilir
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/olumsuz-solucan-veremi-bitirebilir,_6HShahmJkmE70erfaIeGA
Ortalama konut yaşının 12 olduğu İstanbul'da, en yaşlı ilçelerin başında 26 yıl ile Fatih geldi. Fatih'i 25 yıl ile Adalar, 24 yıl ile Beyoğlu, 21 yıl ile Güngören takip ediyor.
null
Gayrimenkul veri analizi platformu Endeksa'nın yaptığı araştırmaya göre, İstanbul'da konutta en yaşlı ilçelerin başında 26 yıl ortalama ile Fatih gelirken, Esenyurt ve Sancaktepe'de bu rakam 4 seneye kadar düşüyor. Endeksa'nın "İstanbul'da Ortalama Konut Yaşları" başlıklı araştırmasına göre, İstanbul genelinde ortalama konut yaşı 12 olarak tespit edilirken, en yaşlı evlerin bulunduğu ilçelerin başında ortalama 26 yıl ile Fatih geliyor. Onu bu alanda 25 yıl ile Adalar, 24 yıl ile Beyoğlu, 21 yıl ile Güngören izliyor. İlk dört ilçenin ardından, konut yaşı en yüksek ilçeler sıralamasında 20 yıl ile Bakırköy, Beşiktaş ve Kadıköy, 17 yıl ile Üsküdar ve Şişli, 16 yıl ile Bahçelievler, 14 yıl ile Zeytinburnu ve 13 yıl ile Avcılar takip ediyor. En genç konutların bulunduğu yerleşim yerlerinin başında ortalama 4 yıl ile Esenyurt ve Sancaktepe gelirken, yaş ortalaması Arnavutköy, Çekmeköy, Sultanbeyli ve Tuzla'da 6 yıla, Eyüp, Başakşehir ve Ümraniye'de 7 yıla, Pendik, Beylikdüzü ve Kağıthane'de 8 yıla, Sultangazi, Küçükçekmece ve Ataşehir'de 9 yıla, Bağcılar, Gaziosmanpaşa ve Çatalca'da 10 yıla, Sarıyer, Büyükçekmece, Esenler, Şile ve Kartal'da 11 yıla çıkıyor. Maltepe, Bayrampaşa, Beykoz ve Silivri'de ise ortalama konut yaşları il genelinde olduğu gibi 12 yıl. Farklı konut tiplerinin ilçe bazında ortalama yaşları incelendiğinde ise ortalama yaşı en yüksek 1+1 konutların 27 yıl ile Fatih'te, 25 yıl ile Beyoğlu'nda, 24 yıl ile Adalar'da, 21 yıl ile Bakırköy'de ve 19 yıl ile Güngören'de olduğu ortaya çıkıyor. En genç 1+1'ler ise 3 yıl ile Sultanbeyli, Tuzla, Esenyurt ve Sancaktepe'de yer alırken, bu rakam Beylikdüzü'nde 4 seneye çıkıyor. En yaşlı 2+1'ler 27 yıl ile Fatih'te bulunurken, onu 25 yıl ile Bakırköy, 24 yıl ile Adalar, 23 yıl ile Beyoğlu ve 22 yıl ile Güngören takip ediyor. Ortalama yaşı en düşük 2+1'ler ise 4 yıl ile Esenyurt ve Sancaktepe'de, 5 yıl ile Beylikdüzü ve Çekmeköy’de bulunuyor. Fatih, Adalar ve Beyoğlu ortalama yaşı en yüksek 3+1'lere ev sahipliği yaparken, bu rakam Güngören ve Beşiktaş'ta 23 seneye geriliyor. En genç 3+1 konutlar ise 5 yıl ile Sancaktepe'de, 6 yıl ile Esenyurt ve Sultanbeyli'de, 7 yıl ile Çekmeköy ve Tuzla'da yer alıyor. Ortalama yaşı en yüksek 4+1'lerin 26 ile Adalar'da olduğu görülürken, onu 23 yıl ile Fatih ve Beyoğlu, 20 yıl ile Şişli ve 17 yıl ile Beşiktaş takip ediyor. Ortalama yaşı en düşük 4+1'ler ise 4 yıl ile Sancaktepe"de, 5 yıl ile Sultanbeyli, Arnavutköy ve Kağıthane'de, 6 yıl ile Çekmeköy'de bulunuyor.
27.10.2017 - 12:22
Anadolu Ajansı
['Emlak', 'Konut', 'İstanbul']
Konutta en yaşlı Fatih, en genç Esenyurt
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/konutta-en-yasli-fatih-en-genc-esenyurt,ROxcjc6pLEWHLDcmkIEXYQ
Akdeniz ve Ege kıyı kesimleri haricinde yurt genelinde bugün kar yağışı bekleniyor. Sıcaklıklar da yaklaşık 10 derece düşecek. Meteoroloji, İstanbul'da bugün kuvvetli kar yağışı görüleceği uyarısında bulundu.
null
Kar yağışı bugün yurdun büyük bölümünü etkisi altına alacak. İstanbul'da da bugün kuvvetli kar yağışı bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul'da dün yağmur şeklinde başlayan yağış, bugün öğlen saatlerinden itibaren yerini karla karışık yağmur ve kara bırakacak. Kar, bugün sabah saatlerine kadar kuvvetli rüzgarla birlikte aralıklı olarak sağanak halinde devam edecek. Kıyılarda ciddi bir örtü şeklinde beklenmeyen yağış, kentin kuzey ve yüksek kesimlerinde yer yer 5 santimetreye kadar örtü yapacak. Vatandaşların kar nedeniyle oluşabilecek buzlanma, don ve trafikte aksamalara karşı dikkatli olmaları istendi. Kar yağışı, bugün yurdun büyük bölümünü etkisi altına alacak. Akdeniz ve Ege bölgelerinin kıyı kesimleri haricinde Trakya ve Anadolu'da kar yağışı bekleniyor. Yurdun kuzey ve doğu kesimlerinde yoğun kar yağışı etkili olacak. Anadolu'da kar yağışı, çarşamba günü de etkisini sürdürecek. Trakya'da ise kar yağışının, çarşamba kaybedeceği etkisini, ertesi gün yeniden kazanması bekleniyor. Bölgede kar yağışıyla hava sıcaklıklarının yer yer 10 derece düşeceği tahmin ediliyor.
13.12.2016 - 03:02
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'İstanbul']
Sıcaklıklar düşecek, kar yağışı geliyor (İstanbul'a kar uyarısı)
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sicakliklar-dusecek-kar-yagisi-geliyor-istanbula-kar-uyarisi,z1wA7QPRcEeII6RyRRwySQ
Yapımcılığı Türker İnanoğlu'nun üstlendiği, 50 kişilik kadro tarafından sahneye taşınan İstanbulname müzikalinin gala gösterimine, sanatseverler ve tiyatro oyuncuları yoğun ilgi gösterdi.
null
TİM Show Center'daki gala öncesi düzenlenen basın toplantısında konuşan başrol oyuncularından , heyecanlı olduklarını dile getirerek, "Gerçekten ne maddi, ne manevi, hiç kimsenin tahmin ettiği gibi olmayan bir durumda çalışılıyor tiyatroda ama tiyatro insanlarının kendilerine ait bir nezaketi, sabrı ve adanmışlığı vardır. Ben şarkıcı olmama rağmen, onun içinde olmaya özen gösterdim. Çünkü ben de tiyatro aşığıyım" dedi.  nun "aşk" varsa yapılabileceğini söyleyen Duru, "3 aydır burada zor şartlarda, soğukta, karda, kıyamette, asla aksatmadan, 8 saat eve uyumaya gidip tekrar geri dönüş yaparak çalıştık. Bütün istediğimiz, seyircimiz bizi daha çok sevsin, daha çok alkışlasın ve içinde bulunduğu durumları unutacak kadar, 2-2,5 saat daha çok eğlensin. Başka hiçbir amacı yoktur bu işi yapanların" diye konuştu. Ünlü oyuncu da çok güzel bir kadroyla beraber olduklarını kaydederek, "Oyun oynamaya geliyorum sevincinden daha ziyade, bu güzel insanlarla beraber olacağım diye daha büyük bir sevinçle geliyorum. Açıkça söylüyorum, çok güzel bir kulis. Çok sevdiğim insanlar. Hayatımın bu devresinde, bunu da yaşamak mutluluğuna erdim. Hepsine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.  Başarılı oyuncu Cezmi Baskın ise tiyatronun, oyunculuğun "er meydanı" olduğunun altını çizerek, "Buraya çıkan insan artık, Tanrı, seyirci ve biz, üçümüz beraber kalıyoruz. Onun için bu iş çok meşakkatli, yürek isteyen, kalp durduran, ödünü kopartan bir meslektir. Burada kimse kimseye yardım edemez kolay kolay, sahnenin üstünde. Biz oyunlarımız bittiği zaman, sağlıklı bir şekilde oyunumuz biterse, birbirimize 'geçmiş olsun' deriz. Çünkü kalbimiz durabilir, bacağımız kırılabilir. Sesimiz kısılabilir. Onun için oyun bittiği zaman, geçmiş olsun deriz" diye konuştu.  Tiyatronun 4 bin yıldır kesintisiz devam ettiğini söyleyen Baskın, şöyle devam etti: "İnşallah daha da uzun süreler devam edecek. Seyircilerimizden, tiyatroya daha çok emek, biraz maddi destek, tiyatroculara destek ve özen göstermelerini rica ediyorum. Eğer bu meslek ortadan kalkarsa, diziler gelip geçici. Bu kalıcı bir meslek, bir sanat. Seyircilerimizi buraya daha çok bekliyoruz ve bize destek olmalarını istiyoruz." Baskın, ekiple büyük bir uyum içinde olduklarını dile getirerek, "Terimizi, emeğimizi akıtıyoruz, inşallah seyirci de buna takdir gösterir" dedi. Ferdi Merter'in yazdığı, Selen Korad Birkiye'nin uyarladığı müzikalin yönetmenliğini Şakir Gürzumar üstlendi. Başrollerini Nükhet Duru, Kayhan Yıldızoğlu, Caner Cindoruk, Cezmi Baskın, Ozan Çobanoğlu, Melda Gür, Selçuk Borak, Murat İpek, Yiğit Yapıcı, Pelin Akil ve Ezgi Erol'un paylaştığı müzikalde, ayrıca 8 kişilik canlı orkestra yer alıyor.  Bambaşka kültürel kimliklere sahip ve bir arada yaşayan insanların hayat hikayelerinin aktarıldığı müzikal, dekor, kostüm ve müzikleriyle eski İstanbul'u izleyiciye yansıtıyor.  Müzikali izlemeye gelenler arasında Halit Kıvanç, Nevra Serezli, Erol Evgin, Atilla Dorsay gibi isimler de yer aldı.
26.01.2016 - 11:38
Anadolu Ajansı
['Sanat']
İstanbulname'ye yoğun ilgi
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/istanbulnameye-yogun-ilgi,GTkpnQKt20ajHKEzb0LYDQ
Bursa’nın İnegöl ilçesinde Özel Hareket Polisi Özer Kocaman kahvede arkadaşlarıyla oturduğu sırada silahıyla intihar etti.
null
İnegöl'de 39 Yaşındaki Özer Kocaman, iddiaya göre kahvede arkadaşları ile sohbet ederken gelen telefonu cevapladı. Telefon görüşmesini sonlandıran Özel Hareket Polisi Özer Kocaman belinden çıkardığı beylik silahı ile başına ateş etti. Kahvehanede bulunanlar durumu emniyete ve sağlık ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptıkları incelemede özel harekat polisinin hayatını kaybettiğini tespit etti. Savcılık incelemesinden sonra evli ve iki çocuk babası Kocaman'ın cansız bedeni İnegöl Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olay yerine gelen Kocaman’ın yakınları sinir krizleri geçirdi.
03.08.2016 - 20:26
DHA
['Türkiye']
Özel harekat polisi kahvede intihar etti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ozel-harekat-polisi-kahvede-intihar-etti,Sv2z86o1pUq8TelofCw1Sw